baltayı bilemek hikayesi / Baltayı Bilemek | Ufuk Gazetesi

Baltayı Bilemek Hikayesi

baltayı bilemek hikayesi

Baltalar elimizde…

Bir zamanlar bir köyde iki oduncu yaşarmış. Aralarında hangisinin daha iyi bir oduncu olduğuna dair tatlı bir çekişme yaşanırmış. Günlerden bir gün odunculardan biri diğerine “Gel artık şu işin bir adını koyalım” demiş. “Bir yarışma düzenleyelim. Hangimiz bir gün içinde en çok odunu keserse, o bu köyün en iyi oduncusu olsun.”

Ve ertesi gün yarış başlamış. Her iki oduncu da hızlıca işe koyulmuş. Yaklaşık bir saat durmaksızın odun kestikten sonra odunculardan biri durmuş. Baltasından gelen ses gelmez olmuş. Bu sessizliği fırsata çevirmek isteyen diğer oduncu işine devam etmiş. Belli ki diğer oduncu yorulmuş ve dinleniyormuş. 15 dakika sonra tekrar ses gelmeye başlamış. Avantaja geçtiğini düşünen oduncu yorgunluğuna rağmen tam gaz devam etmiş. Bir saat sonra yine diğer oduncudan ses gelmemeye başlamış. 15 dakikalık bir sessizlik. Belli ki bu oduncu her yorulduğunda dinlenmeyi seçiyor diye düşünmüş kan ter içindeki hiç durmadan çalışan oduncu. “Ben kazanacağım! Bu köyün en iyi oduncusu benim ve bugün bu ispatlanmış olacak” diye düşünmüş. Bu motivasyon ile odun kesme işine devam etmiş. Gün boyu aynı şekilde bir tarafta saat başı 15 dakika sesi soluğu kesilen bir oduncu diğer tarafta durmaksızın çalışan kan ter içinde bir oduncu.

Güneş batarken yarışı bitirmişler. Ve herkesi şaşırtan bir sonuç çıkmış ortaya… Kan ter içinde durmaksızın çalışan oduncu hiç de sandığı gibi en çok odun kesen olmamış. Köyün “en iyi oduncusu” lakabını diğer oduncuya kaptırmış.

Nasıl mı?

Siz de meraklanmış olabilirsiniz… 

Bu kadar çaba, bu kadar emek, bu kadar alın teri… Boşa mı gitmiş yani?

Merakla ve hatta şüpheyle yaklaşmış diğer oduncuya ve sormuş: “Nasıl yaptın? Nasıl benden daha fazla odun kestin? Aklım almıyor… Her saat başı dinlendin. Benden çok daha az çalıştın ve kazanan sen oldun!”

Diğer oduncu sükunetle dinlemiş ve şöyle demiş:

“Sevgili kardeşim ben o 15 dakikalarda sadece dinlenmedim; bir yandan da baltamı biledim!”

Abraham Lincoln “Bana odun kesmem için altı saat verin; ilk dördünü baltamı bilemek için kullanırım” derken de bu hikayeye ışık tutuyor olsa gerek…

Baltayı bileme kavramı Dr. Stephen Covey’nin ‘Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı’ kitabında yedinci ve son madde. (Diğer altı maddeyi merak ediyorsanız yazının sonuna sizin için bırakacağım.)

 

Covey bu metaforla ne demek istiyor?

“Verimliliği arttırmak için dengeli bir şekilde kendini yenileme alışkanlığı geliştirme.”

Dört boyutta etkin olmak

Kendini yenilemek ve hayatı iyileştirmek için dört boyutta etkin olmamız önemli.

Bunlar sırasıyla fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal boyutlar:

Fiziksel boyutta yapmamız gerekenler sıkça tekrar edilen “Sağlıklı beslen, iyi uyu, egzersiz yap” üçlemesinden ötesi değil. Uykusuz, aç ve hantal bir beden ile hayatımızı iyileştirecek alışkanlıklar geliştirmeye motivasyonumuz olmayacaktır.  Sadece göze hoş görünmek için değil kendimizden memnun olabilmek için de fiziksel boyutumuz ve o boyuta yaptığımız yatırımlar dünyaya açılan önemli penceremizdir. (Bakınız: gençlik yıllarında geniş kalçaları sebebiyle özgüven eksikliği çeken Jennifer Lopez )

Zihinsel boyut ise zihni etkin tutmak, bir şeyler öğrenmeye açık olmak, meraklı olmak; diğer bir deyişle gelişen zihin yapısına sahip olmak. Bu da sizi yolda tutacak, rağmenlerle beraber yürümeye devam ettirecek tarafımız. Çok kıymetli!  (Bakınız: lisede okul takımına bile giremeyen Michael Jordan J)

Sosyal/duygusal boyut bağ kuran, anlamlı ilişkiler peşinde koşan tarafımız. Aile içinde, şirket içinde, arkadaşlar arasında ve daha başka hangi toplumsal bağlam aklınıza geliyorsa işte o alanlarda kendinizi anlamlı işler yaparken bulmak, ‘değerli’ hissetmek, özen göstermek, değerlerimizi yaşatmak. Bu boyut bir nevi anlam arayışlarımızın cevabı. Hayatta kalmayı etkileyecek kadar önemli! (Bakınız: Recep İvedik’ten sonra orman yangınlarında milyonların sesi gözü kalbi olan Şahan Gökbakar )

Ruhsal boyut diğer bir deyişle maneviyat… Kimisi için dini ritüeller ve inançları doğrultusunda gerçekleştirdiği eylemler, kimisi için doğada kendi kendine geçirdiği vakit, kimisi için meditasyon pratikleri ya da öz bakım adına yapılan her şey… (Bakınız: sükunetin sembolü Dalai Lama )

JLO’yu al, üstüne Jordan’ı, üstüne Şahan’ı, üstüne Dalia Lama’yı koy hepsini bir insanda topla!

Etkili olur kesin

Bu dört sütunlu binanın sütunlarından herhangi biri bakımsız kalsa ne olur?

Bina hemen yıkılmaz tabii…

Önce diğer sütunların taşıdığı yük artar. Aşınmalar başlar. Sonra o sütunlardan bir tanesi daha hizmet veremez olur… Ta ki….

Balta hikayesini genellikle iş hayatında başarılı lider eğitimlerinde kullanırız ve ardından sorarız:

A)   Baltanızı bilemek için neler yapıyorsunuz?

(Hangi boyutta aktifsiniz?)

B)    Baltanızı ne sıklıkla biliyorsunuz?

(En son ne zaman bilediniz? Ne yaptınız?)

Ebeveynlik de bir nevi liderlik. O zaman soruları ebeveynlik açısından da ele almakta fayda var.

Kişi hayatından memnunsa onu doyasıya yaşamak için fırsat yaratıyor.  

Değilse farkındalıktan uzak oto pilotta yaşayıp gidiyor…

O halde anahtar kelime memnuniyet. Memnuniyeti ne belirliyor?

a)    Kendini gerçekleştirebilme?

b)    Hayallerine ulaşabilme?

c)     Evli, mutlu, çocuklu?

İhtiyaçlarımın görüldüğü ve karşılandığı bir hayat sürmek diyebilirim.

Öyleyse hayatta taktığım şapkalarımla birlikte ihtiyaçlarımı duymak, görmek ve karşılamak sorumluluğunu alarak başlayalım baltalarımız bilemeye…

Kendi hayatımıza uyanmadan, onu ‘gerçek’ kılmadan feda edilen anların, günlerin, yılların hesabını hiçbir ‘evlat’ veremez! Vermemelidir de!

En önemli sorumluluk kendimize karşı aldığımız ya da almadığımız sorumluluk…

Ne dersiniz?

‘Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı’ (Dr Stephen Covey)

1)    Reaktif olma, Pro-aktif ol

2)    Sonunu düşünerek işe başla

3)    Önemli işlere öncelik ver

4)    Kazan-kazan yaklaşımını benimse

5)    Önce anlamaya çalış; sonra anlaşılmaya

6)    Sinerji yarat

7)    Baltanı bile

Hedef YKS

Bir ormanda iki ormancı ağaç kesiyormuş. Birinci ormancı sabah erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağacı kesip hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyunca, dinlenmek için ve öğle yemeği için kendine vakit ayırmıyormuş. Akşamları da ormancı arkadaşından birkaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıp evine daha geç gidiyormuş. İkinci ormancı ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. Bir hafta boyunca kim daha fazla ağaç kesecek bakalım demişler, bu yoğunlukta çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

Sonuç: ikinci ormancı çok daha fazla ağaç kesmiş. En çok ağacı kendinin kestiğini sanan birinci ormancı çok şaşırmış:

 – Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ağaç kesmeye başladım, senden daha geç evime döndüm. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Nasıl daha başarılı oldun, sırrın nedir?

İkinci ormancı tebessümle yanıt vermiş:

–  Bir sırrım yok. Sen durup dinlenmeden çalışırken ben birkaç ağaç kestikten sonra hem dinleniyordum hem de baltamı biliyordum. Keskin baltamla, daha az çabayla, daha çok ağaç kestim.

 Hayat Akarken, kendimize, sevdiklerimize zaman ayırmak, kendimizi eğitmek, bilgi becerilerimizi artırmak baltamızı bilemektir. Başarılı olmak için tek yol çok çalışmak değil, yüksek bilgiye ve beceriye sahip olup verimli çalışmaktır.

Kaynak:funduszeue.info

Baltayı Bilemek

KISSADAN HİSSEBir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş: &#;Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?&#; İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş: &#;Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.&#;Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz yanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur. Delhi&#;deki ünlü tapınakta Sokrat’ın şu sözü yer alır: &#;İnsan Kendini Tanı.&#; Kendini tanımak, şu anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında fark olmaması anlamına gelir. Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız.Günümüzdede aynı şekilde insanlar kendilerini yenilemek geliştirmek için hiç bir çaba sarf etmiyor, hikayede de olduğu gibi hırs ve tamah insanları hiçbiyere götürmüyor, gücü elinde tutanlara figüranlık yapmaktan öteye gitmiyor, yani hep yerinde saymaya devam funduszeue.infoılan bir iş kendisine özel olmayıp yanındaki ailesi,çevresi,hısım akrabası ve en önemlisi içinde yaşadığı vatanı yurdu,ili,ilçesi,köyü,mahallesini bağlamaktadır. Hal böyle olunca hırs ve tamah bulaşıcı bir hastalık gibidir, kansere yol açar ve her tarafını sardığında iş işten çoktan geçmiştir, sonu hüsran ve yok oluşfunduszeue.infoar sokakta yürürken bile temiz,düzgün,sağlam zemini takip ederek adım atarlar,bunu yapmayan, ya bir yerlere çarpar yada tökezler düşer, ısrar ettikçe de düşüp düşüp kalkar, yani düşe kalka o yolu tamamlamaya çalışır, iki adım öncesinin hesabını yapmaz,ders çıkarmaz ve bu böyle sürüp gider, sonuç yara bere içinde, üstü başı toz duman,çamur içinde hoş görünmeyen bir hal alır ki, yukarıdaki hikayede de olduğu gibi, bilinçli,özveri ile baltasını bileyerek akıl ve mantık yürüterek çalışan insana ver yansın etmekten başka çaresi yoktur.İşin özeti olarak ta günümüzde yaşananlar da tam işte böyledir, kendisi sürekli güç kaybedecek, ülkesiyle, iliyle, ilçesiyle, mahallesiyle, köyüyle, en önemlisi devletin en küçük hali eviyle çelişir duruma düşecektir. Bu çelişme sözde birilerinin işine yarar gibi gözükse de, Bir devletin yok oluşunun, kişiye özel yönetimin esiri olacağının yolunu açar ve açmıştır Geçmiş olsun. Biz baltamızı bilemeye devam edeceğiz Bana göre başka yaşam şekli yok.

İki Ormancının Hikayesi "Baltayı Bilemek"

Etiketler : başarılı insanların özellikleribaşarılı olmakeğitimgüdülemehikayeokumanın önemi

Bir ormanda iki ormancı, kurumuş ağaçları kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, gün boyunca hiç ara vermeden çalışarak, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçip ağaçları kesiyormuş. Bu adam gün boyu ne dinleniyor, ne de öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra, çok yorgun biçimde ağaç kesmeyi bırakıyormuş.

İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve çalışmasını bitirince, diğer arakadaşına göre daha erken saatlerde işi bırakıp hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini bu kişiler saymışlar. Bakmışlar ki ara ara dinlenen adam çok daha fazla ağaç kesmiş. 

Birinci adam bu duruma çok şaşırmış: "Bu nasıl olabilir? Ben senden daha fazla çalıştım. Daha çok yoruldum. Senden önce işe başladım, senden sonra işi bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kesmişsin. Bu işin sırrı nedir? Bu nasıl oldu? diye arkadaşına sormuş.

İkinci adam, yüzünde bir tebessümle cevap vermiş:"Ortada sır filan yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Böylece keskin baltayla, daha az çaba harcayıp daha çok ağaç kestim. Körelen balta ile ne kadar yorulursan yorul, işin daha da zor hale gelir ve verimsiz bir iş yapmış olursun."

Kendimizi sürekli olarak geliştirmek, aynı bu hikayede olduğu gibi ormancının baltasını bilemesi gibidir. Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla tekrar gözden geçirmek gerekir. Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba harcamak bizi daha güçlü kılar. Bu zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için gerekli bir şarttır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası