Aşağı Bakmayacağız

Prof. Dr. Melih Bulu'nun AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne Rektör olarak atanması kararının ardından başlayan protestolar devam ediyor.

Bugün polis çok sayıda öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı. Saat 'ta Boğaziçi Kampüsü'ne giren yüzlerce polis öğrencileri darp ederek gözaltına almaya devam etti.

Polis Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini 'toplu gezmek yok' diye gözaltına aldı!

 Polisin slogan bile atmayan Boğaziçi öğrencilerini gözaltına almak için "Aşağı bak, toplu gezmek yok" dediği görüntülerin yayılmasının ardından #AşağıBakmayacağız etiketi Twitter'da gündem oldu.

#AşağıBakmayacağız etiketi ile yüz binlerce tweet paylaşıldı. O twetlerden bazıları şöyle:

Yazıyı Paylaş:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu'yu atadı. Bulu'nun siyasi geçmişi ve rektörün üniversite içerisinden seçilmesini isteyen öğrenciler protesto gösterisi başlattı. Protestolar sürerken Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri rektörlük binasına gitmeye çalıştı. Burada polis ve bir öğrenci arasında yaşanan diyalogun ardından #AsagiBakmayacagiz etiketi Türkiye'de Twitter'da trend oldu. Bunun üzerine Aşağı Bakmayacağız nedir? Ne anlama gelir? Neden gündem oldu?  sorusuna yanıt aranıyor. İşte detaylar

AŞAĞI BAKMAYACAĞIZ NEDİR? NE ANLAMA GELİR? NEDEN GÜNDEM OLDU?

Boğaziçi Üniversitesi kampüsüne yürümek isteyen öğrencilerden birine " İn aşağı. Aşağı bak. Toplu gezmek yok" dedi. Daha sonra çok sayıda kişi gözaltına alındı. Bunun üzerine öğrencilere destek olmak isteyen çok sayıda sosyal medya kullanıcısı ve ünlü isim #AsagiBakmayacagiz etiketi ile paylaşımda bulundu.

İçişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından  da söz konusu ifadenin yalan olduğunu ifade eden bir paylaşım yapıldı. Paylaşımda  şu ifadelere yer verildi:

"Yalan’dan bir Slogan

Aşağı bak - YALAN
Aşağıdan - DOĞRU

Polisimiz pandemi ortamında sadece yasadışı göstericilerle değil, yalan virüsüyle de mücadele ediyor."

Demokratik haklarını kullanmak isteyen gençlere yönelik saldırı ve uygulamalar Kabul Edilemez!
Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci ve öğretim üyelerinin “Kayyum” olarak atanan Rektöre karşı demokratik ve özerk üniversite talebini içeren eylemleri devam ederken iktidarın en meşru demokratik hakkını kullanan öğrencilere yönelik nefrete varan söylemleri giderek de artmaktadır. İktidarın bu söylemlerinden güç ve kuvvet alan kolluk güçlerinin demokratik tepkilerini göstermek isteyen öğrencilere yönelik saldırılarının dozu da giderek artmaktadır. İstanbul ve Ankara’da Boğaziçi öğrencileri ile dayanışmak amacıyla yapılan eylemlere polisin saldırısı ve gözaltılardan sonra dün de İzmir’de Emek ve Demokrasi Güçlerinin düzenlediği eyleme polisin müdahalesi ve özellikle gençlere yönelik saldırısı damga vurdu. Daha basın açıklaması başlamadan gençlere müdahale edilmiş ve 50 nin üzerinde genç dövülerek, darp edilerek gözaltına alınmıştır.
Demokratik haklarını kullanmak için bir araya gelen gençlerin eylemlerini, biber gazı, cop, kaba dayak, yerlerde sürükleme, tekmeleme, ters kelepçe kullanma, taciz, aşağılama, küfür etme, gibi yöntemlerle bastırma ve engelleme girişimleri kabul edilemez.
Başta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidarın sözcüleri bir an önce gençlere yönelik ötekileştirici, hedef gösterici söylemlerinden vazgeçmeli ve kolluk güçlerinin gençleri yönelik saldırıları durdurulmalıdır
Yeşil Sol Parti İzmir İl Örgütü olarak kolluk güçlerinin İzmir Emek ve demokrasi güçlerince yapılan etkinliğe müdahalesini kınıyor, haklı taleplerini dile getiren üniversite gençliğinin yanında olduğumuzu ve onlara yapılan kötü muamelenin takipçisi olacağımız kamuoyuna duyururuz.
YEŞİL SOL PARTİ İZMİR İL ÖRGÜTÜ

Melih Bulu bu bakımdan farklıydı! O kendisini istemeyen öğrencilere ve öğretim üyelerine karşı küfür etmeyip ateş edebileceğini gösterdi. Yüksek binalara keskin nişancılar yerleştirilmesine izin verdi.

Yani Boğaziçi Üniversitesi’ni bu kadar çok seviyordu!.. Okula kısa sürede pek çok “aktivite” armağan etti. Gençlerin ilerde anlatacakları çok şeyleri olmuştu.

Melih Bulu 3 Şubat Çarşamba günü Teknofest tanıtım toplantısında Boğaziçi Üniversitesi’nin başına geçme hayalinin çok eskilere dayandığını belgeli-tanıklı olarak anlattı:

-Yirmi iki sene önce Siyaset Meydanı’nda ben bunu Mehmet Ali Kırca’ya zaten ifade etmiştim.

Mehmet Ali Kırca diye biri yoktu elbette. Ama Mehmet Ali Birand vardı. Ali Kırca da vardı. Dönemin iki ünlü televizyoncusunun toplamından kendisine son derece “güvenilir” bir tanık çıkarmıştı. Bu da Bulu’nun ne kadar “birleştirici” olduğunu ortaya koymuyor mu?

Kendisine karşı “İstemiyoruz” protestosu yapan öğrencilerden tutuklu olanların serbest bırakılması için okullarına gelen gençleri kapıda polis karşıladı. B.Ü. öğrencisi daha gözaltına alındı.

Melih Bulu da izah etti. Öğrenciler Rektörlüğü basıp kendisini rehin alacakları zannına kapılarak polis çağırdığını söyledi:

-Eğer polis gelmeseydi öğrenciler bana dokunabilirdi. Bana dokunmak da devlete dokunmaktır!

Gerçi öğrencilerin böyle bir fikri yoktu ama olsun, devlet büyükleri olay mahallindekileri “terörist” ilan etmişlerdi. Bu kadar “teröriste” de bir terör eylemi gerekiyordu.

Rektörü rehin alma eylemi yoktu ama söylemi müthiş oldu!

Siyasetin zirvesinden mitralyöz ateşi başladı:

-Rektörü rehin almak var mı? Buna izin vermeyeceğiz!!!

İktidar cenahı medyası da tam gaz yürüdü, meydana gelmeyen olayın üzerine… Ortam kendilerine göre tanzim edilince de polis haliyle elinden geleni ardına koymadı.

Öğrencilerin toplu yürümelerine engel olmak için “Aşağı bak” komutu yükseldi. Yanıtı bütün ülkeden yükseldi:

-Aşağıya bakmayacağız!

Tüm Yazıları