kira gelir vergisi ödeme tarihleri 2019 / Kira beyanı başlıyor | EY - Türkiye

Kira Gelir Vergisi Ödeme Tarihleri 2019

kira gelir vergisi ödeme tarihleri 2019

’da İşyeri Kira Geliri Olanlar Hangi Şartlarda Beyanname Verecek?

İmdat TÜRKAY
İmdat TÜRKAY

Mesken ve işyeri kira gelirinden dolayı vergi dairesinde mükellefiyet kaydı bulunan veya ilk defa mükellefiyet kaydı açtıracak olan gayrimenkul sermaye iradı sahipleri, yılında elde ettikleri ve beyan edilmesi gereken mesken/işyeri kira gelirleri için Mart tarihlerinde yıllık beyanname vereceklerdir.

yılında elde edilen işyeri kira gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin olarak aşağıda yer alan tabloda, %20 oranında yıl içinde tevkifata tabi tutulmuş kira gelirinde beyanname verme sınırı olan TL’yi aşan işyeri kira gelirleri yer almaktadır. Tablodaki işyeri kira gelirleri için GVK’nın maddesindeki indirimlerin (eğitim ve sağlık harcaması, şahıs ve hayat sigorta prim ödemesi, bağış ve yardımlar gibi)  olmadığı varsayılmıştır. İşyeri lira gelirlerinde bir istisna uygulaması söz konusu olmayıp %15 götürü gider indirimi dikkate alınarak hesaplamalar yapılmıştır. İşyeri kira gelirinden yıl içinde yapılan %20 oranındaki gelir vergisi kesintisi hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilerek ya ödenecek gelir vergisi çıkmakta ya da iade edilecek gelir vergisi çıkmaktadır.

’da İşyeri Kira Geliri Olanlar Hangi Şartlarda Beyanname Verecek?

Gelir Vergisi Beyannamesinin mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine elden, postayla veya internet ortamında Hazır Beyan Sistemini kullanılarak verilmesi mümkün bulunmaktadır. yılına ilişkin beyana tabi geliri sadece işyeri kira geliri olan tam mükelleflerden;

  • yılında işyeri kira gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılanlardan, işyeri kira ge­lirlerinin brüt tutarı beyanname verme sınırı olan TL’yi aşanlar, 
  • Vergiye tabi gelir toplamının (ücret gelirleri için beyanname verilmeyecek durumlar hariç) yılı için ’lik tutarı aşan, Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,
  • yılında bir takvim yılı içinde mal ve hakların kiralanmasından elde edilen gelirlerden tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan ve tutarı beyanname verme sınırı olan TL’yi aşanlar,

Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi vereceklerdir.

yılına ilişkin gelirler için verilecek Gelir Vergisi Beyannamesi için ödenecek damga vergisi tutarı ise 64 seri funduszeue.info DVGT ile 89,10 TL olarak belirlenmiştir. sayılı GVK’nın maddesi gereğince beyannamede hesaplanan gelir vergisinden, beyannameye dahil edilen işyeri kira gelirinden yılında %20 oranında yapılan tevkifatların mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır. Mahsup edilemeyen tutarın ise Gelir İdaresinden nakten veya mahsuben iade talep edilmesi gerekmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan tarihli ve GVK/ sayılı Gelir Vergisi Sirküleri ile gelir ve kurumlar vergisine yönelik iade talepleri, mükelleflerin elektronik ortamda gönderecekleri bilgi ve belgeler esas alınarak hazırlanan Gelir ve Kurumlar Vergisi Standart İade Sistemi kullanılarak yapılacaktır.

tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan sayılı Kanunla sayılı GVK’nın maddesinde yer alan vergi tarifesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklik Kanunun Resmi Gazete’de yayımı tarihi olan tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Vergi tarifesinde yapılan değişiklikle, gelir vergisi tarifesine yeni bir gelir dilimi eklenmiş, bu yeni dilim için vergi oranı ise %40 olarak belirlenmiştir. Aşağıda yer alan yeni vergi tarifesi 1/1/ tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere Kanunun yayım tarihinde () yürürlüğe girmiştir. Ancak, sayılı Kanunun maddesi ile GVK’ya eklenen geçici maddeye göre; 1/1//12/ tarihleri arasında elde edilen ücret gelirlerine, bu maddeyi ihdas eden Kanunla maddede yapılan değişiklik öncesi vergi tarifesi ( seri funduszeue.info GVGT ile belirlenen vergi tarifesi) uygulanacaktır.

Gelir vergisine tabi gelirler;
TL’ye kadar%15
TL’nin TL’si için TL, fazlası%20
TL’nin TL’si için TL (ücret gelirlerinde
TL’nin TL’si için TL), fazlası
%27
TL’nin TL’si için TL (ücret gelirlerinde
TL’nin TL’si için TL), fazlası
%35
TL’den fazlasının TL’si için TL (ücret   gelirlerinde TL’den fazlasının TL’si için TL), fazlası%40
oranında vergilendirilir.

CONSULTA SİRKÜLER : VERGI / & - 01 Mart

YILLIK GELİR VERGİSİ BEYANNAME VERME DÖNEMİ BAŞLADI.( 1 Mart - 25 Mart )

Yilina ait Yillik Gelir Vergisi Beyannamesi 1 Mart - 25 Mart tarihleri arasinda verilecektir.

• Ticari, zirai ve mesleki faaliyetinden dolayi gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri yilina iliskin Yillik Gelir Vergisi Beyannamelerini 25 Mart Pazartesi gün sonuna kadar elektronik ortamda göndereceklerdir.

• Geliri sadece kira, ücret, menkul sermaye iradi veya diger kazanç ve iratlarin biri veya birkaçindan olusan mükellefler Yillik Gelir Vergisi Beyannamelerini Hazir Beyan Sistemi üzerinden kolayca gönderebilirler. Hazir Beyan Sistemine Baskanligimiz internet sayfasi (funduszeue.info) üzerinden ulasilabilir. 

yili kazançlarina iliskin olarak verilecek Yillik Gelir Vergisi Beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir vergisinin Mart ve Temmuz aylarinda iki esit taksit olmak üzere;

• Birinci taksitin damga vergisi ile birlikte 1 Nisan tarihine kadar,

• Ikinci taksitin 31 Temmuz tarihine kadar,

ödenmesi gerekmektedir.

Mükelleflerimizin Yillik Gelir Vergisi Beyannamesini verirken faydalanmalari için asagida yer alan Rehber ve Brosürler hazirlanmistir.

Mükelleflerimiz vergilerini:

• Baskanligimiza ait funduszeue.info internet sitesi (Interaktif Vergi Dairesi ve GIB Mobil uygulamasi) üzerinden;

 - Anlasmali bankalarin banka kartlari veya banka hesabindan,

- Yabanci ülkede faaliyet gösteren bankalarin; kredi kartlari, banka kartlari ve diger ödeme yöntemleri ile,

• Anlasmali bankalarin;

- Subelerinden,

- Alternatif ödeme kanallarindan (Internet Bankaciligi,

Telefon Bankaciligi, Mobil Bankacilik vb.),

• PTT isyerlerinden,

• Tüm vergi dairelerinden,

ödeyebileceklerdir.

Ayrica, Hazir Beyan Sistemi ile beyan edilen kira, ücret, menkul sermaye iradi, diger kazanç ve iratlardan kaynakli gelir vergisinin Baskanligimiz internet sitesi üzerinden anlasmali bankalarin banka/kredi kartlari ile ( saatleri arasinda) ödenmesi mümkün bulunmaktadir.

Kira geliri elde eden 60 yasini doldurmus mükellefler ile engellilik veya hastaligi nedeniyle vergi dairesine gidemeyecek durumda olan mükelleflerimiz Vergi Iletisim Merkezi’u arayarak randevu talep etmeleri halinde, adreslerine gidilerek beyannamelerini doldurmalarina yardimci olunacaktir. 

Internet üzerinden yapilacak ödemelerde herhangi bir magduriyetin olusmamasi için, tarayiciniza funduszeue.info ya da bankalarin resmi internet adresleri yazilarak giris yapilmasina dikkat edilmesi gerekmektedir.

Bilgi ve danisma için Vergi Iletisim Merkezi - ’u arayabilirsiniz.

COVİD ile Ertelenen Gelir Vergisi Nisan Ayı Sonuna Kadar Beyan Edilmeli

1-) COVİD Nedeni ile Yapılan Erteleme Sonrası Yılı Gelir Vergisi Beyannamesi ne zaman verilmeli ve ödenmeli?

yılında elde edilen beyana tabi diğer kazanç ve iratların, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile 1–31 Mart tarihleri arasında beyan edilmesi gerekmekteydi ancak 17/03/ tarihli ve VUK / Sayılı Vergi Usul Kanunu Sirküleri uyarınca beyan ve ilk taksit son ödeme tarihi Nisan ayının sonuna kadar ertelenmiştir.

Dolayısıyla hali hazırda yeni bir erteleme gelmediği için 30 Nisan Perşembe günü sonuna kadar yılı Gelir Vergisi Beyanlarının yapılmış ve ilk taksitlerinin ödenmiş olması gerekmektedir.

Dikkat edilmesi gereken konulardan biri de Mücbir Sebep Hali kapsamında ki Gelir Vergisi mükelleflerinin de yılı Gelir Vergisi beyanlarını yapıp ödemek zorunda olduklarıdır.

2-) Mükelleflerin Tamamının Gelir Vergisi Beyannamesi Vermesi Gerekli midir?

Elde ettiğimiz gelirler nedeni ile Vergi Mükellefi olmamız, elde ettiğimiz bu gelirleri beyan etme yükümlülüğümüz bulunduğu anlamına gelmemektedir. Örnek vermek gerekirse; mükelleflerin Türkiye’de ki tek işverenden elde ettikleri ve tevfikat yapılan ücretinin beyan yükümlülüğü bulunmamaktadır.

3-) Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi Vermek Zorundadır?

yılı içerisinde;

  • Ticari ve Zirai faaliyette bulunan,
  • Avukatlık, doktorluk gibi Serbest Meslek faaliyetinde bulunan,
  • Ücret geliri elde eden,
  • Kar payı gibi menkul sermaye geliri elde eden,
  • Araç kira geliri dahil olmak üzere kira geliri gibi Gayrimenkul sermaye geliri elde eden,
  • Değer artış kazancı gibi diğer kazanç ve irat elde eden,

Gerçek kişi mükellefler, şartları sağlaması durumunda Gelir Vergisi beyanı verme yükümlülüğü bulunmaktadır.

4-)Gelir Vergisi Beyannamesi Verilmezse Ne olur?

Eksik ve hiç beyan verilmemesi durumunda, Vergi Usul Kanunu gereği vergi aslı ve gecikme faizi ile birlikte 1 Kat Vergi Ziya-ı Cezası kesilecektir. Ayrıca, Gelişen teknolojin ile birlikte T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bilgi işlem altyapısı gerek Bakanlığa verilen muhtasar beyannameler, gerekse SGK gibi diğer kamu kurumlarından alınan veriler sonucu kişilerin beyan yükümlülüklerinin olup olmadığının tespitine tespit imkanı vermektedir. Bu kapsamda mükelleflerin beyanlarında dikkatli özeni göstermeleri faydalı olacaktır.

5-) Ücret Gelirleri Hangi Durumda Beyan Edilecektir?

Öncelikle; yılında tek işverenden tevkifat yapılan ücret geliri elde eden mükellefler her hâlükârda beyanname vermeyeceklerdir.

sayılı Kanun ile yapılan Gelir Vergisi Kanunu değişikliği tarihinden sonra elde edilen ücretleri kapsamaktadır. Bu nedenle, yılında tek işverenden dahi elde edilse bu ücret tutarının vergi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı ( yılı için TL) aşması durumunda yılında yıllık beyanname verilmesi gerekecek olup bu yılına ilişkin beyan zorunluluğu bulunmamakta olduğunu hatırlatmak faydalı olacaktır.

Aşağıda ki ücretleri elde edenlerin beyan zorunluluğu bulunmaktadır.

  • Birden fazla işverenden kesinti (tevfikat) yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden ücretlilerden, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı TL’yi (Gelir Vergisi Kanunu’nun üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutar) aşan ücretliler, (Beyan tutarı tespitinde hangi ücretin ilk ücret olduğuna mükellefler karar verecek olup bir zorunluluk bulunmamaktadır.)
  • Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı (istisna kapsamında olanlar hariç),
  • Hazine ve Maliye Bakanlığınca yıllık beyanname ile bildirilmesi gerekli görülen ücret ödemesi yapılanlar,
  • Ücreti kesinti yoluyla vergilendirilmeyen ücretliler.

6-) Ücret Geliri Elde Edenler İçin Özellikli Durumlar Nelerdir?

Öncelikle, beyan edilecek gelirlerden daha önce yapılmış olan stopajlar beyan sonrası ödenecek vergiden düşülebilecek hatta indirimlerin yüksek olması durumunda ise vergi iadesi de söz konusu olabilecektir. Ancak, mükelleflerin kendilerinden yapılan stopaj tutarlarını mahsubunu yapabilmek için bu tutarların teyidini mutlaka yapmak ve tevsik edici evraklarını saklamaları gerekmektedir.

Ayrıca, yıl içerisinde işveren değiştiren çalışanlar açısından ikinci işverenden elde edilen ücret (Vergi Yargısı bazı kararlarında yıl içerisinde ki iş değişikliklerini elde edilen ücret sınırı aşılsa bile beyan kapsamında değerlendirmemekle birlikte Maliye Bakanlığı’nın görüşü beyan edilmesi yönündedir.) birden çok işverenden elde edilen ücret gibi değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bu iki işverenden elde edilen ücret gelirleri için beyan yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı kontrol edilmelidir.

Ayrıca, ücretli olarak çalışırken başka bir şirketin yönetim kurulu üyeliği (bağımsız üyeler dahil), hakemlik, bilirkişilik veya belediye/il genel meclisi üyeliğinden elde edilen gelirler de ücret sayıldığı için bu tür gelir elde edenlerinde mutlaka beyan yükümlülüğü bulunup bulunmadığını kontrol etmesi gerekmektedir.

7-) Beyannameden Düşülebilecek İndirimler Nelerdir?

Gelir Vergisi beyannamesi vermek zorunda olan mükellefler aşağıda yer alan harcama ve bağışlarını beyan edilen gelirlerinden düşebileceklerdir.

- Kendileri ve/veya eşleri çocuklarına ilişkin hayat/şahıs (sağlık, ölüm, kaza, hastalık) sigorta primleri ve Eğitim/Sağlık harcamaları,

- Kamu Kurum Kuruluşlarına, Vergiden Muaf Vakıflara, Kamuya Yararlı Derneklere yapılanlar gibi indirilebilecek bağış ve yardımları,

- Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına, Kızılay ve Yeşilay’a makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışları,

- Şartlara uygun olarak yapılan Sponsorluk harcamalarıdır.

Saygılarımızla;

Ankara Vergi Ortağı YMM İlyas Emre Yayla

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR

SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 2)

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı; 9/3/ tarihli ve sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci, yirmi ikinci, yirmi beşinci ve yirmi altıncı fıkralarının uygulamasına dair usul ve esasları düzenlemektir.

Tanımlar

MADDE 2- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerler: Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesini,

b) Depremden etkilenenler: Kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasından;

- Yerleşim yeri 6/2/ tarihi itibarıyla mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde bulunanları,

- Yerleşim yeri mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde bulunmamakla birlikte geçici olarak herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunanları,

- Deprem nedeniyle; hayatını kaybedenler, yaralananlar ve tedavi görenleri,

- Deprem nedeniyle mal varlığı zarar görenleri,

- Deprem nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerden diğer yerlere taşınanları,

c) Yerleşim yeri: Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu, diğer bir ifade ile ikametgah adresinin bulunduğu yeri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Depremden Etkilenen Hizmet Erbabına Yapılan Ayni ve Nakdi Yardımlarda

Gelir Vergisi ve Damga Vergisi İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 3- (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasında;

“(21) 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

a) Depremden, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, işverenler tarafından 6/2/ ila 31/7/ tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile toplam tutarı Türk lirasını geçmeyen nakdi yardımlar sayılı Kanuna göre prime esas kazanca dâhil edilmez, bu yardımlar üzerinden sayılı Kanun uyarınca gelir vergisi ve 1/7/ tarihli ve sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisi alınmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

Ücret sayılan ödemeler

MADDE 4- (1) 31/12/ tarihli ve sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmış ve ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla, hizmet erbabına ödenen aylık ücret, mesai, prim, ikramiye, gider karşılığı ve sair adlarla yapılan tüm ödemeler ve sağlanan menfaatler de ücret kapsamında değerlendirilmektedir.

İstisnanın kapsamı ve şartları

MADDE 5- (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca; işverenler tarafından 6/2/ ila 31/7/ tarihleri arasında (bu tarihler dâhil), 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca sayılı Vergi Usul Kanununun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımların tamamı ile toplam tutarı Türk lirasını geçmeyen nakdi yardımlar gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilmiştir.

(2) İşverenler tarafından hizmet erbabına bu şekilde yapılan ve ücret olarak kabul edilen ayni ve nakdi yardımların istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için söz konusu ayni ve nakdi yardımların;

a) 6/2/ ila 31/7/ tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılması,

b) Hizmet erbabının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasının depremden etkilenmiş olması,

c) Nakdi yardım tutarının toplamda Türk lirasını aşmaması,

ç) Hizmet erbabının mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılması,

şarttır.

(3) Ayni yardımlarda, ayni yardımın mahiyetine ve tutarına ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır. Nakdi yardımların toplam tutarının Türk lirasını aşması durumunda, aşan tutar ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

(4) Hizmet erbabına yapılacak ayni ve/veya nakdi yardımın istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için hizmet erbabının kendisinin, eşinin, çocuğunun, anne veya babasının depremden etkilenmesi yeterli olup deprem bölgesinde yerleşim yerinin bulunması şartı aranmayacaktır.

(5) Hizmet erbabının mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni ve nakdi yardımlara ilişkin ödemeler, ücret bordrosunda gösterilecek ancak bu ödemelerin istisna kapsamına giren kısmı vergi matrahına dahil edilmeyecektir.

(6) Hizmet erbabına yapılan ayni ve/veya nakdi yardım ödemelerinin hizmet erbabının; mevcut ücretine ilave olarak yapılması gerekmekte olup mevcut ücretinde bir artış olmaksızın bu istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

(7) Hizmet erbabına; kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası için yapılan yardımlar istisna kapsamında olup bunların dışında depremden etkilenen diğer gerçek kişilere yapılan ayni ve nakdi yardımların bu istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

(8) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki bir tarihte vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına işverenler tarafından yapılan yardımlar, ücret sayılmamakta ve gelir vergisi ile damga vergisinin konusuna girmemektedir.

(9) 6/2/ tarihi itibarıyla mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde yerleşim yeri bulunan hizmet erbabının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası için yapılan ayni ve nakdi yardımların ücret bordrosunda gösterilmesi yeterli olup ayrıca bir belge aranmayacaktır.

(10) Hizmet erbabının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasının yerleşim yerinin mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde olmadığı durumlarda ise bunların depremden etkilendiğinin; geçici olarak herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunduğuna ilişkin tespitler, ulaşım kayıtları, hastane kayıtları, hasar tespit raporları ve benzeri belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin ücret bordrosunun eki olarak muhafaza edilmesi gerekmektedir.

Örnek 1: Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren işveren (A), bu ildeki kendisine ait işyerinde çalışan depremden etkilenen hizmet erbabının her birine mevcut ücretlerine ilave olarak 20/2/ tarihinde TL nakdi yardım yapmıştır.

İşveren (A)’nın yanında çalışan hizmet erbabının her birine yapmış olduğu TL’lik nakdi yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 2: İstanbul’da faaliyet gösteren işveren (B), mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki şubelerinde çalışan hizmet erbabının her birine mevcut ücretlerine ilave olarak 10/3/ tarihinde TL nakdi yardım yapmıştır.

İşveren (B)’nin şubelerinde çalışan hizmet erbabının her birine yapmış olduğu TL’lik nakdi yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 3: Hizmet erbabı (C)’nin eşi ve çocuğu Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde yaralanmıştır. Hizmet erbabı (C)’ye işvereni tarafından 15/2/ tarihinde mevcut ücretine ilave olarak TL nakdi yardım yapılmıştır.

Hizmet erbabının ücretine ilave olarak yapılan TL nakdi yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 4: Adıyaman’da çalışan ve 6/2/ tarihinde meydana gelen depremde annesi vefat eden hizmet erbabı (Ç)’ye işvereni tarafından, 15/2/ tarihinden itibaren mevcut ücretine ilave olarak 15/7/ tarihine kadar her ay TL nakdi yardım yapılmaktadır.

İşvereni tarafından hizmet erbabı (Ç)’ye yapılacak toplam TL nakdi yardım tutarının TL’lik kısmı ilgili olduğu aylar itibarıyla istisna kapsamında değerlendirilecek olup söz konusu nakdi yardımın 15/7/ tarihinde yapılan TL tutarındaki kısmı ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Örnek 5: İstanbul’da faaliyet gösteren işveren (D)’nin yanında çalışan hizmet erbabı (E)’nin, Malatya’da ikamet eden anne ve babası depremden etkilenmiştir.

İşveren (D) tarafından, anne ve babası depremden etkilenen hizmet erbabı (E)’ye TL nakdi yardımda bulunulmuş, ayrıca hizmet erbabı (E)’nin İstanbul’a taşınan anne ve babası için TL değerinde ev eşyası satın alınmış ve kendilerine teslim edilmiştir.

Hizmet erbabının ücretine ilave olarak yapılan TL nakdi yardım ile ayni olarak yapılan TL’lik yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 6: Ankara’da faaliyet gösteren işveren (F)’nin yanında çalışan hizmet erbabı (G)’nin, Hatay’da ikamet eden eşi ve çocuğu depremden etkilenmiştir.

İşveren (F), hizmet erbabı (G)’nin depremden etkilenen eşi ve çocuğunun Ankara’ya taşınması için TL tutarındaki nakliye ücretini karşılamıştır.

İşveren (F) tarafından karşılanan ve TL’yi geçmeyen nakliye ücretinin tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 7: Konya’da faaliyet gösteren işveren (H)’nin yanında çalışan hizmet erbabı (I)’nın, Osmaniye’de ikamet eden anne ve babasının oturdukları ev depremde kullanılamaz hale gelmiştir.

İşveren (H), hizmet erbabı (I)’nın depremden etkilenen anne ve babasının ikameti için hizmet erbabı adına Konya İlinde bir ev satın almış ve kendilerine teslim etmiştir.

İşveren (H) tarafından hizmet erbabı (I)’nın depremden etkilenen anne ve babasının kullanımı için satın alınan evin bedelinin tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 8: Adana’da faaliyet gösteren işveren (İ), yanında çalışan ve depremde ailesi ile birlikte oturdukları evleri yıkılan hizmet erbabı (J)’nin ailesi ile beraber ikamet etmeleri için kiraladıkları konutun aylık TL tutarındaki kirasını ödemektedir.

İşveren (İ) tarafından 31/7/ tarihine kadar ödenen kira tutarlarının toplamı TL’yi aşmamak kaydıyla gelir vergisi ve damga vergisinden istisna olacaktır. Aşan kısım ile 31/7/ tarihinden sonra ödenen kira bedelleri ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Örnek 9: İşveren (K) tarafından Hatay’da depremde vefat eden hizmet erbabı (L)’nin eşi ve çocuklarına TL nakdi yardım yapılmıştır.

İşveren (K) tarafından yapılan yardım, ücret sayılmadığından ve gelir vergisinin konusuna girmediğinden, gelir vergisi ve damga vergisine tabi olmayacaktır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Depremden Etkilenenlerin Bedelsiz Kullanımına Bırakılan Konutlarda

Emsal Kira Bedeli Esasının Uygulanmaması

Yasal düzenleme

MADDE 6- (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasında;

“(21) 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

b) 6/2/ tarihi itibarıyla yerleşim yeri bulunan gerçek kişilerin, ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz kullanımına bırakılan konutlara ilişkin olarak yılı gelirlerine uygulanmak üzere sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde belirtilen emsal kira bedeli esası uygulanmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

Emsal kira bedeli esası

MADDE 7- (1) Kiraya verilen mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı, bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin bu mal ve hakların kirası sayılacağı ve emsal kira bedelinin nasıl belirleneceği hususları sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde hüküm altına alınmıştır.

(2) Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse sayılı Kanuna göre belirlenen vergi değerinin % 5'idir.

(3) Boş kalan gayrimenkullerin muhafazaları maksadı ile bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması ve binaların mal sahiplerinin usul, füru veya kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi gibi sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde sayılan durumlar dışında, konutların bedelsiz olarak başkasının kullanımına bırakılması halinde emsal kira bedeli esası uygulanmakta ve bu esasa göre hesaplanan tutarın sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan istisna tutarını aşması durumunda da yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Depremden etkilenenlerin bedelsiz kullanımına bırakılan konutlarda emsal kira bedeli esasının uygulanmaması

MADDE 8- (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca; Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde; 6/2/ tarihi itibarıyla yerleşim yeri bulunan gerçek kişilerin, ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz kullanımına bırakılan konutlara ilişkin olarak yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacaktır.

(2) Düzenlemeden yararlanılabilmesi için konutların;

a) Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde 6/2/ tarihi itibarıyla yerleşim yeri bulunan gerçek kişilerin ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz olarak kullanımına bırakılması,

b) Depremden etkilenen gerçek kişilerin ikametine 6/2/ tarihinden itibaren tahsis edilmesi,

gerekmektedir.

(3) Düzenlemeden, Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerler ile diğer yerlerde bulunan konutların ikametgah amacıyla bedelsiz olarak depremden etkilenenlerin kullanımına bırakılması durumunda yararlanılabilecektir.

(4) Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Devlet tarafından depremden etkilenenlere yönelik sağlanan barınma, kira, taşınma ve benzeri yardımların alınıyor olması, düzenlemeden yararlanmaya engel teşkil etmeyecektir.

(5) Düzenleme, yalnızca takvim yılında bedelsiz kullanıma bırakılan süre için geçerlidir.

Örnek 1: 6/2/ tarihi itibarıyla yerleşim yeri Hatay’da bulunan (A)’nın konutu deprem nedeniyle zarar görmüş olup gerçek kişi (B) Ankara’da bulunan ve yılın başından itibaren boş olan konutunu 1/3/ tarihinden itibaren bedelsiz olarak (A)’nın ikametine tahsis etmiştir.

Bu durumda (A)’nın ikametine bedelsiz tahsis edilen konuta ilişkin olarak yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak ve (B) tarafından da bu konut için emsal kira bedeli uygulanmayacağından yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu olmayacaktır.

Örnek 2: 6/2/ tarihi itibarıyla yerleşim yeri Adıyaman’da bulunan (C)’nin konutu yaşanan deprem felaketi nedeniyle ağır hasar görmüş olup gayrimenkul sermaye iradı mükellefi olan (D), Elazığ’da bulunan ve yılın başından itibaren boş olan konutunu 15/3/ tarihinden itibaren bedelsiz olarak (C)’nin ikametine tahsis etmiştir.

Bu durumda (C)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen konuta ilişkin olarak yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak ve (D) tarafından da bu konut için emsal kira bedeli uygulanmayacağından yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu olmayacaktır.

Örnek 3: Serbest meslek erbabı (E), Elazığ’da bulunan ve yılın başından itibaren boş olan konutunu bedelsiz olarak 6/2/ tarihi itibarıyla yerleşim yeri Adıyaman’da bulunan ve depremden etkilenen (F)’nin ikametine 15/4/ tarihi itibarıyla tahsis etmiştir.

Bu durumda (F)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen konuta ilişkin olarak yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak ve (E) tarafından sadece serbest meslek kazancı nedeni ile yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecektir.

Örnek 4: Gayrimenkul sermaye iradı mükellefi (G), İstanbul’da bulunan ve yılında aylık TL kira elde ettiği konutunu, 1/4/ tarihinde bedelsiz olarak 6/2/ tarihi itibarıyla yerleşim yeri Adıyaman’da bulunan ve deprem felaketi nedeniyle İstanbul’a taşınmış olan (H)’nin ikametine tahsis etmiştir.

Bu durumda (H)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen konuta ilişkin olarak 1/4/ tarihinden itibaren yılı sonuna kadar bedelsiz olarak kullanıldığı süre için emsal kira bedeli esası uygulanmayacaktır. Ancak, (G) tarafından bu konuta ilişkin Ocak ila Mart aylarında elde edilen kira geliri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Depremde Vefat Edenlerin Mirasçılarına Tüzel Kişiliği Haiz Emekli Sandıkları,

Yardım Sandıkları ile Sigorta ve Emeklilik Şirketleri Tarafından ve Bireysel

Emeklilik Sisteminden Yapılan Ödemeler

Yasal düzenleme

MADDE 9- (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasında;

“(21) 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

c) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin mirasçılarına, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik sisteminden, 6/2/ tarihinden itibaren yapılan ve sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (15) ve (16) numaralı bentlerinde sayılan menkul sermaye iradı kapsamındaki ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik sisteminden yapılan ödemelerde tevkifat uygulaması

MADDE (1) Bireysel emeklilik sisteminden elde edilen gelirler ile benzeri nitelikteki birikimli şahıs sigortaları kapsamında elde edilen gelirler, sayılı Kanunun 75 inci maddesinde menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır.

(2) sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin;

a) (a) alt bendi kapsamında on yıldan az süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları,

b) (b) alt bendi kapsamında on yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenen irat tutarları,

üzerinden 12/1/ tarihli ve / sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen oranlarda gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.

(3) sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca bireysel emeklilik sisteminden Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin;

a) (a) alt bendi kapsamında on yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,

b) (b) alt bendi kapsamında on yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,

c) (c) alt bendi kapsamında da emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,

üzerinden 12/1/ tarihli ve / sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen oranlarda gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.

(4) Tevkifat, söz konusu menkul sermaye iratları için nihai vergi niteliğinde olup sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre bu gelirler için yıllık beyanname verilmemekte, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmemektedir.

Deprem nedeniyle vefat edenlerin mirasçılarına yapılan ödemelerde tevkifat uygulaması

MADDE (1) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin mirasçılarına, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik sisteminden sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (b) alt bendi ve (16) numaralı bendinin (c) alt bendi kapsamında yapılan ödemeler üzerinden Kanunun 94 üncü maddesi kapsamında gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

(2) Söz konusu uygulama 6/2/ tarihinden itibaren yapılan ödemeler için geçerli olacaktır.

(3) Tevkifat kapsamı dışında olan bu ödemeler için yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

Örnek 1: Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle vefat eden (A)’nın 1/10/ tarihinde akdetmiş olduğu bireysel emeklilik sözleşmesi bulunmaktadır. (A)’nın depremden dolayı vefat etmesi nedeniyle, mirasçı (B)’ye bireysel emeklilik sisteminden ödenen TL irat tutarı üzerinden ilgili şirket tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Mirasçı (B) tarafından da elde edilen bu gelir için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

Örnek 2: 1/2/ tarihinde akdedilmiş hayat sigortası poliçesi bulunan (C) deprem nedeniyle yaralanmış ve hastanede vefat etmiştir. Vefat sonrası (C)’nin mirasçılarına ödenen TL irat tutarı üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Mirasçılar tarafından da bu gelirler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Veraset ve İntikal Vergisi İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasında;

“(21) 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

ç) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin mirasçılarına veraset yoluyla intikal eden mallar ile vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına işverenler tarafından 6/2/ ila 31/7/ tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılan yardımlar veraset ve intikal vergisinden müstesnadır. Bu intikaller nedeniyle veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmez, ilişik kesme belgesi aranmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

İstisnanın kapsamı ve şartları

MADDE (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (ç) bendi ile 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, depremler nedeniyle veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak sonradan vefat edenlerden veraset yolu ile intikal eden mallar ile bu şekilde vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına işverenleri tarafından 6/2/ ila 31/7/ tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılan yardımlar veraset ve intikal vergisinden istisna edilmiştir.

(2) sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 2 nci maddesine göre mal tabiri, mülkiyete mevzu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hak ve alacakları ifade etmektedir.

(3) Buna göre, söz konusu depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak sonradan,

- Vefat edenlerin mirasçılarına veraset yoluyla intikal eden mallar,

- Vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına, hizmet erbabının işvereni tarafından 6/2/ ila 31/7/ tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılan yardımlar

dolayısıyla veraset ve intikal vergisi aranılmayacaktır. Ayrıca bu intikallere ilişkin olarak veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmeyecek ve yapılacak işlemlerde ilgili kurumlar tarafından ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır.

(4) İstisnanın uygulanabilmesi açısından murisin, mirasçıların, hizmet erbabı ile hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasının deprem bölgesinde ikamet etme şartı bulunmamakta olup, ikametgahları nerede olursa olsun ölümün depremlerde veya depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak sonradan meydana gelmesi istisna uygulaması için yeterli olacaktır.

(5) Mükelleflerin, ölümün depremden kaynaklanan nedenlere bağlı olduğuna dair ilgili kurumlardan alacakları rapor veya tevsik edici bir belge ile birlikte intikal eden malların kendilerine verilmesi/adlarına tescil edilmesi ya da devir ve ferağı talebiyle ilgili kurumlara başvurmaları durumunda veraset ve intikal vergisi ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır. Kanunun yayımı tarihinden önce bu depremler nedeniyle meydana gelen ölümler için, tutulan resmî kayıtlar esas alınacaktır.

(6) Diğer taraftan, belirtilen tarihte meydana gelen depremler nedeniyle veya depreme bağlı olarak sonradan vefat edenlerden veraset yoluyla intikal eden mallar ya da bu şekilde vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına yapılan yardımlarla ilgili olarak bu Kanunun yayımı tarihinden önce beyanname vermek suretiyle adlarına veraset ve intikal vergisi tahakkuk ettirilenlerin talep etmeleri halinde, tahakkuk eden vergiler tahakkuktan terkin edilecek, ödenmiş olan vergiler ise iade edilecektir. Ayrıca, mükelleflerce beyanname verilmemiş olması nedeniyle sayılı Kanunun 17 nci maddesi gereğince ilgili kurumlarca kesilerek vergi dairesine yatırılan tutarlar da mükelleflerin talebine istinaden iade edilecektir.

Örnek 1: Hatay’da ikamet eden (A), 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle hayatını kaybetmiştir. (A)’nın sahibi olduğu 2 adet daire, 1 adet arsa, 1 adet otomobil ile bankadaki paranın mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisinden istisna tutulacaktır.

Mirasçılar, (A)’dan intikal eden mallar nedeniyle veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermeyecek olup, (A)’nın ölümünün 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerden kaynaklandığını gösteren ilgili kurumlardan alacakları rapor veya tevsik edici bir belge ile birlikte para için bankaya, otomobil ve taşınmaz mallar için ilgili tescil kuruluşuna başvurmaları halinde, paranın kendilerine ödenmesi, otomobil ve taşınmazların kendi adlarına tescili veya üçüncü kişilere devri işlemlerinde veraset ve intikal vergisi ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır.

Örnek 2: Ankara’da ikamet eden hizmet erbabı (B), işvereni tarafından geçici görevli olarak gönderildiği Adıyaman’da bulunmakta iken 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle hayatını kaybetmiştir. (B)’nin işvereni, vefat eden çalışanının eşi ve çocuğunun her birine ayrı ayrı 15/2/ tarihinden başlayarak her ayın 15’inde ödenmek üzere 12 ay boyunca TL yardım yapacaktır.

Muris (B)’nin işvereni tarafından eşi ve çocuğuna 6/2/ ila 31/7/ tarihleri arasında yapılacak yardımlar veraset ve intikal vergisinden istisna olacağı için bu yardımlar nedeniyle beyanname verilmeyecek ve ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır. 31/7/ tarihinden sonra yapılan yardımlar ise sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamındaki söz konusu istisnadan yararlanamayacak ve genel hükümler kapsamında beyana konu edilecektir. Bununla birlikte, nakdi yardım kapsamında eş ve çocuğa 31/7/ tarihinden sonra yapılan her bir ödeme için, sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamındaki istisnadan ( yılı için TL) eş ve çocuğu ayrı ayrı yararlanabilecek olup, söz konusu istisna tutarını aşan kısım için ise veraset ve intikal vergisi aranılacaktır.

Örnek 3: 6/2/ tarihinde meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden (C)’nin bankada bulunan parası mirasçıları (D) ve (E)’ye intikal etmiş, sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce (D), kendi payına düşen tutarı veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan ederek tahakkuk eden vergiyi ödemiş ve ilişik kesme belgesini alarak bankadaki paranın kendi miras payına isabet eden kısmını bankadan çekmiştir. (E) ise veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermeksizin kendi miras payını almak istemiş, bunun üzerine banka tarafından Kanunun yayımı tarihinden önce sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre %5 tevkifat yapıldıktan sonra kalan kısmı kendisine verilmiş, kesilen tutar ilgili vergi dairesine yatırılmıştır.

Depremde hayatını kaybeden (C)’den intikal eden para sayılı Kanun gereğince veraset ve intikal vergisinden istisna bulunmakla birlikte, mirasçılarca söz konusu Kanunun yayımı tarihinden önce verilen beyannameye istinaden ödenen vergi ile beyanname verilmemiş ve dolayısıyla ilişik kesme belgesi alınmamış olması nedeniyle ilgili banka tarafından kesilerek vergi dairesine yatırılan vergi, mükelleflerce ölümün depremden kaynaklanan nedenlere bağlı olduğuna dair ilgili kurumlardan alacakları rapor veya tevsik edici bir belge ile birlikte ödemenin yapıldığı vergi dairesine başvurulması durumunda iade edilecektir.

ALTINCI BÖLÜM

Mükelleflerin Tutulması Zorunlu Defterleri ile Kullanmak Mecburiyetinde

Bulunduğu Belgelerinin Depremlerde Zayi Olması

Yasal düzenleme

MADDE (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrasında aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

“(22) 13/1/ tarihli ve sayılı Türk Ticaret Kanununa ve sayılı Kanuna göre tutulması ve tasdiki zorunlu defterleri ile kullanmak mecburiyetinde bulunduğu belgeleri 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle zayi olan mükellefler, durumu öğrendiği tarihten itibaren 31/7/ tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Mahkeme bu talebi ivedilikle görüşür ve gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Ancak bu yerlerde bulunan mükellefin il veya ilçe idare kurullarından defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin olarak alacağı belge de yetkili mahkemeden alınmış belge hükmündedir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Defter veya belgelerinin iş yerinde veya sayılı Kanun uyarınca yetkili meslek mensubunun faaliyetlerini yürüttüğü yerde zayi olduğunu beyan eden mükellef, ilgili mahkemeye veya il/ilçe idare kuruluna başvurduğunu gösteren belge ile yeni defterlerin açılış onayını notere yaptırabilir. Şu kadar ki ilgili mahkeme veya kurullarca defter ve belgelerin zayi olmadığına karar verilmesi halinde mükellef, defter ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Bu fıkra kapsamında yapılan yeni defterlerin tasdiki işleminden sayılı Kanun hükümlerine göre noter harcı, 18/1/ tarihli ve sayılı Noterlik Kanununa göre her ne adla olursa olsun noterlik ücreti alınmaz. sayılı Kanun ve sayılı Kanun kapsamında tutulması ve tasdiki zorunlu olup elektronik ortamda tutulan defterlerden, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından muhafaza edilen ya da muhafaza edilmek üzere anılan Bakanlığa elektronik ortamda iletilen defterler bakımından bu madde hükümleri uygulanmaz. Mükelleflerin talebine istinaden bu defterlerin teslimine ilişkin usul ve esaslar, Ticaret Bakanlığının görüşü alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Defter ve belgeleri depremler nedeniyle zayi olan mükelleflerin yapacakları işlemler

MADDE (1) Yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi tabii afet nedeniyle defter ve belgeleri zayi olan mükelleflerin, durumu sayılı Kanunun 82 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca yetkili mahkeme kararı ile belgelemeleri gerekmektedir. Ancak bu hükmün uygulanmasıyla ilgili olarak sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca 6/2/ tarihinde vuku bulan depremlerde;

a) sayılı Kanuna ve sayılı Kanuna göre tutulması ve tasdiki zorunlu defterleri ile kullanmak mecburiyetinde bulunduğu belgelerini kaybeden mükellefler, durumu öğrendikleri tarihten itibaren 31/7/ tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden kendilerine bu durumu tespit eden bir belge verilmesini isteyebileceklerdir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılacaktır.

b) Tabii afete uğrayan yerlerde bulunan mükellefler, defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin belgeyi dilerlerse il veya ilçe idare kurullarından da alabileceklerdir. Bu şekilde alınan belgeler de yetkili mahkemeden alınmış belge sayılacaktır.

(2) Defterlerinin işyerinde veya 1/6/ tarihli ve sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca yetkili meslek mensubunun faaliyetlerini yürüttüğü yerde zayi olduğunu beyan eden mükellef, ilgili mahkemeye veya il/ilçe idare kuruluna başvurduğunu gösteren belge ile yeni defterlerin açılış onayını/tasdikini notere yaptırabilecektir.

(3) Deprem nedeniyle defterleri zayi olan mükellefler, söz konusu defterlerini kullanmaya başlamadan önce ve her halükarda mücbir sebebin sona erdiği tarihten itibaren en geç 15 gün içinde yeni defter tasdik ettirerek bu defterleri tutacaklardır.

(4) Bu kapsamda yapılan yeni defterlerin tasdiki işleminden, sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarife hükümlerine göre noter harcı, 18/1/ tarihli ve sayılı Noterlik Kanununa göre her ne adla olursa olsun noterlik ücreti alınmayacaktır.

Elektronik ortamda tutulan defterleri depremler nedeniyle zayi olan mükelleflerin yapacakları işlemler

MADDE 16- (1) sayılı Kanun ile sayılı Kanun kapsamında tutulması ve tasdiki zorunlu olup elektronik ortamda tutulan defterlerden, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından muhafaza edilen ya da muhafaza edilmek üzere anılan Bakanlığa elektronik ortamda iletilen defterler bakımından sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası ve bu Tebliğin 15 inci maddesi hükümleri uygulanmayacak, söz konusu defterler için bu maddede yer alan açıklamalar uyarınca işlem yapılacaktır.

(2) 17/12/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No)’nde uygulama usul ve esasları belirlenen ve kayıtların elektronik ortamda tutulmasına, defterlerin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulması ve saklanmasına imkân veren Defter-Beyan Sistemini (Sistem) serbest meslek erbapları (serbest meslek kazanç defteri yanında işletme hesabı esasına göre defter tutanlar dâhil) 1/1/, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile noterler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar 1/1/ tarihinden itibaren kullanmaktadır.

Mezkûr Genel Tebliğin 9 uncu maddesi kapsamında, işletme defteri, çiftçi işletme defteri, serbest meslek kazanç defteri, amortisman defteri ile damga vergisi defteri Sistem bünyesinde elektronik ortamda tutulmakta olup, söz konusu Genel Tebliğin 10 uncu maddesi uyarınca Sistem üzerinden tutulan defter ve kayıtların muhafaza yükümlülüğü sayılı Kanunda belirtilen muhafaza süresi boyunca Gelir İdaresi Başkanlığına, yetkili makamlara ibraz yükümlülüğü ise mükellefe aittir.

Serbest meslek erbaplarının (serbest meslek kazanç defteri yanında işletme hesabı esasına göre defter tutanlar dâhil) ve sonraki yıllara, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile noterler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanların ise ve sonraki yıllara ait olup Sisteme kaydedilen kayıt ve defterleri Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde yer almakta olup, bu mükelleflerden depremden etkilenenlere ilişkin olarak Sistemde elektronik ortamda tutulan kayıtlar ile defterlere bahse konu Genel Tebliğin 13 üncü maddesinde yer alan açıklamalar çerçevesinde ulaşılabilecektir.

Mezkûr Genel Tebliğin 10 uncu maddesi uyarınca, söz konusu mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesinden onaylı olarak alınmayan defter ve kayıtların hukuki geçerliği bulunmadığından, bu mükellefler, yetkili makamlara ibraz edilmek üzere Sistemi kullanmaya başladıkları yıl ve sonrasına ait Sistemde elektronik ortamda tutulan kayıtlar ile defterlerin onaylı kâğıt ortamındaki hallerini bağlı oldukları vergi dairesinden talep ederek temin edebileceklerdir.

(3) sayılı Kanun ile sayılı Kanuna göre tutulması zorunlu olan defterlerin elektronik ortamda oluşturulması, kaydedilmesi, muhafazası ve ibrazına ilişkin usul ve esaslar 13/12/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1) ile belirlenmiş olup, yevmiye defteri ile defteri kebir söz konusu usul ve esaslar çerçevesinde elektronik ortamda oluşturulmakta, kaydedilmekte ve muhafaza edilmektedir.

Mezkûr Genel Tebliğin;

- “” numaralı kısmında, “e-Defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçer.”,

- “” numaralı kısmının (e) bendinde, “e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/ tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur.”,

- “” numaralı kısmında, “e-Defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verilir.”

ifadelerine yer verilmiştir.

e-Defter uygulamasına dahil olup sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca 6/2/ tarihinde vuku bulan depremlerde e-Defter (yevmiye defteri ve defteri kebir) dosyaları zayi olan mükelleflerden /Ocak ila /Ocak aylarına (bu aylar dâhil) ilişkin e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarını muhafaza edilmek üzere Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemlerine iletenler, söz konusu e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarını, zayi belgesi aranmaksızın, funduszeue.info adresinde yayımlanan e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanan usullere uygun olarak e-Defter uygulaması üzerinden 31/7/ tarihine kadar (bu tarih dâhil) indirebileceklerdir.

e-Defter uygulamasına dahil olup sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca 6/2/ tarihinde vuku bulan depremlerde e-Defter (yevmiye defteri ve defteri kebir) dosyaları zayi olan mükellefler, e-Defter uygulamasına dahil oldukları hesap döneminin ilk ayı ila /Aralık ayına (bu aylar dâhil) ve /Ocak ila /Ocak aylarına (bu aylar dâhil) ait olan ancak mezkur Genel Tebliğin “” numaralı kısmının (e) bendi kapsamında muhafaza edilmek üzere Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemlerine iletilmeyen aylara ait e-Defter dosyalarına ilişkin olarak, durumu öğrendikleri tarihten itibaren 31/7/ tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden kendilerine bu durumu tespit eden bir belge verilmesini isteyebileceklerdir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılacaktır. Söz konusu mükellefler, bahse konu e-Defter dosyalarının zayi olduğuna ilişkin belgeyi dilerlerse il veya ilçe idare kurullarından da alabileceklerdir. Bu şekilde alınan belgeler de yetkili mahkemeden alınmış belge sayılacaktır.

Zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine yeniden yüklenmesi için Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yazılı izin verilir.

(4) Bu madde kapsamında olan mükelleflerden 6/2/ tarihinde vuku bulan depremler nedeniyle kullanmak mecburiyetinde bulunduğu belgeleri zayi olanlar, bu belgelere ilişkin zayi belgesi konusunda bu Tebliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeler çerçevesinde işlem tesis edebileceklerdir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Depremler Nedeniyle Mücbir Sebep Hali İlan Edilen Yerlerde Bulunanlardan

Olan Alacaklarda Şüpheli Alacak Uygulaması

Yasal düzenleme

MADDE (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi beşinci fıkrasında aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

“(25) 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde; gelir ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı bulunan kişilerden veya gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan ancak yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişilerden ya da kuruluş ve faaliyet yeri bu yerlerde bulunan kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan teşekküllerden alacağı bulunan mükellefler, açılan tespit davası üzerine mahkeme tarafından borçlunun mal varlığının en az üçte birini kaybettiğine yönelik verilmiş bir karar bulunması şartıyla, deprem tarihinden önce doğmuş olan ve varlığı sayılı Kanunda sayılan belgeler ile tevsik edilen alacaklarını aynı Kanunun üncü maddesinde yer alan hükümlere göre dava veya icra safhasında bulunan alacak kabul ederek, bu alacakları için pasifte karşılık ayırabilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler, bu fıkra kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına kaydederler. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Şüpheli alacak uygulaması

MADDE (1) sayılı Kanunun üncü maddesine göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan ve [VUK Genel Tebliği (Sıra No) ile 1/1/'den itibaren ] Türk lirasını aşmayan alacaklar şüpheli alacak sayılmakta olup, söz konusu şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilmektedir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar etmektedir.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilmektedir.

İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler, yukarıdaki açıklamalar kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına ve bunlardan sonradan tahsil edilen miktarları ise tahsil edildikleri dönemde defterlerinin gelir kısmına, hangi alacaklara ait olduğunu gösterecek şekilde kaydederler.

(2) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi beşinci fıkrası ile 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;

- Gelir ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı bulunan kişilerle,

- Gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan ancak yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişilerle,

- Kuruluş ve faaliyet yeri bu illerde bulunan kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan teşekküllerle

iktisadi ve ticari ilişkide bulunan mükelleflerin, bu kişilerden alacaklarının tahsilinde ortaya çıkan zorlukların tevsikiyle ilgili olarak sayılı Kanunun üncü maddesinde belirtilen şartlar bu olaya münhasır olmak üzere hafifletilmiş olup, bu kapsamda bu maddede belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde alacağın tahsili amacıyla borçlunun dava edilmesine veya icra yolu ile takibine gerek bulunmamaktadır.

(3) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi beşinci fıkrasına istinaden şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi için;

a) Borçlunun, 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde; gelir ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydının bulunması veya gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan ancak yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişi ya da kuruluş ve faaliyet yeri bu illerde bulunan kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan teşekkül olması,

b) Alacağın ticari veya zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili olması ve borçlunun faaliyette bulunduğu yerde meydana gelen deprem tarihinden önce doğmuş bulunması,

c) Alacağın varlığının sayılı Kanunda sayılan (fatura, sözleşme, müstahsil makbuzu, gider pusulası gibi) belgeler ile tevsiki ve bulunması halinde sipariş mektubu, irsaliye, alacak senedi, çek gibi belgelerle teyidi,

ç) Alacağın ilgili hesap dönemi kayıtlarına bir gelir unsuru olarak girmiş, bir başka ifade ile hasılat kaydedilmiş ve katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilmiş olması, (İleride yapılacak mal veya hizmet alımları için sipariş avansı niteliğinde yapılan ödemelerden, diğer bir ifade ile ticareti yapılan mal veya hizmetin maliyetiyle ilgisi olan verilen sipariş avanslarından kaynaklı alacaklar, söz konusu şartlar aranmaksızın bu bent kapsamında değerlendirilecektir.)

d) Açılan tespit davası üzerine mahkeme tarafından borçlunun mal varlığının en az üçte birini kaybettiğine yönelik verilmiş bir karar bulunması,

gerekmektedir.

(4) Borçlunun malvarlığında meydana gelen zarar derecesinin tespiti sırasında sigortadan alınan tazminat, zararı azaltan bir unsur olarak dikkate alınacaktır.

(5) Tebliğin bu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şartları haiz alacaklar için bilanço esasına göre defter tutanlarca karşılık ayrılması, işletme hesabı esasına göre defter tutanlarca söz konusu alacağın deftere gider yazılması mümkün bulunmaktadır.

Bu kapsamda, söz konusu alacaklar için karşılık ayrılabilmesi borçlunun deprem nedeniyle malvarlığının en az üçte birini kaybettiğine ilişkin olarak açılacak tespit davası sonucunda verilecek karara bağlanmıştır. Dolayısıyla, sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi beşinci fıkrası 12/3/ tarihinde yürürlüğe girdiğinden, yetkili mahkemelerce verilen tespit kararına istinaden şüpheli alacak için bilanço esasına göre defter tutanlar tarafından takvim yılı (özel hesap dönemi tayin edilenlerde, içinde bulunulan hesap dönemi) bilançosunun pasifinde karşılık ayrılabilir, işletme hesabı esasına göre defter tutanlar tarafından ise söz konusu alacak yine aynı dönemde defterin gider kısmında gösterilebilir.

(6) Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan ( yılı için ) Türk lirasını aşmayan alacaklar için depremden zarar gören borçluya yazılan taahhütlü mektubun geri dönmüş olması halinde, posta memurunun şerhini gösteren zarfın gerektiğinde ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanması yeterli olup, ayrıca ikinci bir yazı gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ayrıca borçlunun ikamet ve işyeri mahallinin kullanılamaz durumda olduğunun tespiti halinde bu tür alacaklar için tebligat yoluna gidilmesi gerekmemektedir.

(7) Bu şekilde karşılık ayrılan/gider yazılan alacaklar, daha sonra tahsil edilmeleri halinde, tahsil edildikleri yılda gelir yazılacaktır.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Binalara ve Taşıtlara İlişkin Vergiler ile Diğer Amme

Alacaklarının Terkinine İlişkin Hususlar

Yasal düzenleme

MADDE (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrasıyla aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

“(26) 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, depremlerde yıkılan veya ağır ya da orta hasarlı binalara ve ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlara ilişkin olup 6/2/ tarihinden önce tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, çevre temizlik vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi ile bu alacaklara ilişkin vergi cezası, gecikme faizi, gecikme zammı terkin edilir ve taşıtlar üzerinde sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince tatbik edilmiş hacizler kaldırılır. Bu hüküm, fıkra kapsamına giren taşıtlara 6/2/ tarihinden önce sayılı Kanunun ncı maddesine göre verilen trafik idari para cezası ile sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ve bu cezanın verilmesine ilişkin geçiş ücreti ile gecikme zammı alacakları için de uygulanır. Bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Kapsama giren taşıtlar

MADDE (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası kapsamına, 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen, 18/2/ tarihli ve sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (I) ve (I/A) sayılı tarifesinde yer alan; otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler, aynı Kanunun 6 ncı maddesinin (II) sayılı tarifesinde yer alan; minibüs, panel van, motorlu karavan, otobüs ve benzeri, kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlar ile (IV) sayılı tarifesinde yer alan uçak ve helikopterler girmektedir.

(2) Ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlar ibaresi; deprem nedeniyle, ağır hasarlı hale gelerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlar ile göçük altında kalarak enkaz kaldırma çalışmalarında bulunamayan veya kullanılamaz duruma gelerek bulunduğu yerden alınması/çıkarılması mümkün ya da ekonomik olmayan taşıtları ifade eder.

Taşıtlara ilişkin düzenlemeden yararlanabilecek mükellefler

MADDE (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası hükmünden, bu fıkra kapsamına giren taşıtları adına kayıt ve tescil ettirmiş bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş mirasçıları yararlanabilir.

(2) Gerekli başvurular, mükellef veya mükellef adına veli, vasi, kanuni temsilciler ile konuya ilişkin olarak vekâletname ile tayin edilen vekiller tarafından yapılabilir.

Terkin edilecek motorlu taşıtlar vergisi ve diğer alacaklar

MADDE (1) Kapsama giren taşıtlara ilişkin olarak;

- 6/2/ tarihinden önce tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/ itibarıyla ödenmemiş bulunan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye ilişkin vergi cezası, gecikme faizi, gecikme zammı,

- 6/2/ tarihinden önce sayılı Karayolları Trafik Kanununun ncı maddesine göre verilen trafik idari para cezası, sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ve bu cezanın verilmesine ilişkin geçiş ücreti ile bu alacaklara ilişkin fer’i alacaklar terkin edilir.

Mükellefler tarafından taşıtlara ilişkin yapılacak işlemler

MADDE (1) Söz konusu düzenlemeden yararlanabilmek amacıyla mükellefler tarafından, adlarına kayıt ve tescilli taşıtları için terkin talep formu (Ek 1) ve deprem nedeniyle ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlara dair ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen belge ile mükellefiyetinin bulunduğu vergi dairesine başvuru yapılır.

Vergi daireleri tarafından taşıtlara ilişkin yapılacak işlemler

MADDE (1) Düzenlemeden faydalanmak üzere mükellefler tarafından yapılan başvuru üzerine; vergi dairesince terkin talep formu (Ek 1) ve ekinde yer alan belgeler kontrol edilir.

(2) Vergi dairesi müdürlüğü tarafından belgelerin doğruluğu kontrol edildikten sonra ilgili taşıttan dolayı motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerin, fıkra kapsamında 6/2/ tarihinden önce tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/ itibarıyla ödenmemiş bulunan, motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergiye ilişkin vergi cezası, gecikme faizi, gecikme zammı ile 6/2/ tarihinden önce sayılı Kanunun ncı maddesine göre verilen trafik idari para cezası ve sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ve bu cezanın verilmesine ilişkin geçiş ücreti ile bu alacaklara ilişkin fer’i alacaklar terkin edilir, ayrıca varsa taşıt üzerinde sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince tatbik edilmiş hacizler kaldırılır ve yapılan işlem sonucundan mükellefe bilgi verilir.

Örnek 1: Deprem nedeniyle ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtı bulunan mükellef (A), bu taşıtına ilişkin yılı motorlu taşıtlar vergisinin ilk taksitini 12/3/ tarihinden önce ödemiş ancak ikinci taksiti vadesi gelmediği için ödememiştir. Mükellef (A)’nın düzenlemeden yararlanmak istemesi halinde, yılı motorlu taşıtlar vergisi borcunun ikinci dönem taksiti terkin edilecektir.

Örnek 2: Deprem nedeniyle, adına kayıt ve tescilli taşıtı Hatay İlinde ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen mükellef (A)’nın hasar gören taşıtına ilişkin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti Ankara Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğündedir.

Bahse konu taşıta ilişkin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetinin Bakanlığımızca mücbir sebep hali ilan edilen yerler dışında olması düzenlemeden yararlanmaya engel teşkil etmediğinden, mükellef (A), söz konusu taşıta ilişkin terkin talep formu (Ek 1) ve ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiğine dair belge ile birlikte ilgili vergi dairesine başvuru yapması halinde düzenlemeden yararlanabilecektir.

Örnek 3: Adına kayıt ve tescilli taşıtı deprem nedeniyle kullanılamaz duruma gelerek bulunduğu yerden çıkarılamayan mükellef (A) ile göçük altında kalan taşıtı enkaz kaldırma çalışmaları sırasında bulunamayan mükellef (B), bu duruma dair ilgili kurum ve kuruluştan alınan ispat edici belge ile vergi dairesi müdürlüğüne başvuru yapmaları halinde düzenlemeden yararlanabileceklerdir.

Kapsama giren binalar

MADDE (1) sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası kapsamına, 6/2/ tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde depremlerde yıkılan veya ağır ya da orta hasarlı binalar girmektedir.

Binalara ilişkin terkin edilecek vergiler ve diğer alacaklar

MADDE (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası kapsamına, 6/2/ tarihinden önce tahakkuk eden ve sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/ tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ve çevre temizlik vergisi ile bu alacaklara ilişkin vergi cezası, gecikme faizi ve gecikme zammı girmektedir.

Belediyeler ile su ve kanalizasyon idarelerince yapılacak işlemler

MADDE (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı fıkrası kapsamında yer alan binalara ilişkin yılı ve önceki yıllar için 6/2/ tarihinden önce tahakkuk eden ve sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/ itibarıyla ödenmemiş bulunan emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ve işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi ile bu alacaklara ilişkin vergi cezası, gecikme faizi ve gecikme zammı ilgili belediyelerce terkin edilir.

(2) Konutlara ilişkin olarak belediyeler veya büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde su ve kanalizasyon idareleri tarafından 6/2/ tarihinden önce düzenlenen su faturalarında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk eden ve sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/ itibarıyla ödenmemiş bulunan çevre temizlik vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı ise belediyeler veya ilgili su ve kanalizasyon idareleri tarafından terkin edilir.

(3) Belediyeler veya su ve kanalizasyon idareleri, belediyelerin imar birimlerinin kayıtlarında bulunan bilgi ve belgelerden faydalanmak suretiyle başvuru aranmaksızın, emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile çevre temizlik vergisine ilişkin terkin işlemini gerçekleştirirler. Söz konusu idareler, gerek duymaları halinde ilgili kurumlardan da bilgi talep edebilirler.

Örnek 1: Meydana gelen depremler nedeniyle Adıyaman Belediyesi sınırlarında bulunan bir meskenin orta hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu meskenin maliki (A) adına, yılına ilişkin Mart, Nisan, Mayıs aylarında ödenmesi gereken bina vergisi birinci taksiti TL, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı 30 TL; Kasım ayında ödenmesi gereken bina vergisi ikinci taksiti TL, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı 30 TL olarak Ocak ayı başında yıllık olarak tahakkuk etmiş olup, 12/3/ tarihi itibarıyla ödenmemiştir. 6/2/ tarihinden önce tahakkuk eden TL tutarındaki bina vergisi ile 60 TL tutarındaki taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ilgili belediye tarafından başvuru aranmaksızın terkin edilecektir.

Örnek 2: Meydana gelen depremler nedeniyle Hatay İli, Defne Belediyesi sınırlarında bulunan bir işyerinin yıkıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu işyerinin maliki (B) adına tahakkuk eden yılına ilişkin bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile kiracısı (C) adına tahakkuk eden ve yıllarına ilişkin işyerine ait çevre temizlik vergisi, 12/3/ tarihi itibarıyla ödenmemiştir. Söz konusu katkı payı ve vergiler ile bu alacaklara ilişkin gecikme zamları ilgili belediye tarafından başvuru aranmaksızın terkin edilecektir.

Örnek 3: Meydana gelen depremler nedeniyle Kahramanmaraş İli, Göksun Belediyesi sınırlarında bulunan bir meskenin ağır hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu meskenin kiracısı (D) adına Kahramanmaraş Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından 1/2/ tarihinde düzenlenen su faturasının son ödeme tarihi 14/2/ olarak belirlenmiş olup, 12/3/ tarihi itibarıyla ödenmemiştir. Söz konusu su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle 6/2/ tarihinden önce tahakkuk eden çevre temizlik vergisi, ilgili su ve kanalizasyon idaresince başvuru aranmaksızın terkin edilecektir.

Yürürlük

MADDE (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası