Istiklal Caddesi Patlama Nedeni

İstanbul’da Pazar günü İstiklal Caddesi'nde düzenlenen ve altı kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıyla ilgili her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor.

Saldırıyla ilgili soruşturma devam ediyor.

Yaralıların bir bölümünün tedavisi sürerken, İstiklal Caddesi’nde ise hayatını kaybedenler karanfillerle anılıyor.

Saldırı ardından yaşanan gelişmelerle ilgili neler bilindiğini derledik.

Saldırıda altı kişi ölürken, 81 kişi de yaralandı.

Hayatını kaybedenler üç ayrı ailenin mensupları.

Yusuf Meydan (34) ve kızı Ecrin (Dokuz), Adem Topkara (40) ve Elif Topkara (27) çifti, Arzu Özsoy (38) ve kızı Yağmur Uçar (15) saldırıda yaşamını yitirdi.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya son olarak 17 Kasım’da yaptığı açıklamada, saldırıda yaralananlardan 68’inin tedavilerinin ardından taburcu edildiğini belirtti.

Yerlikaya, iki hastanın yoğun bakımda 11 hastanın ise serviste tedavisinin sürdüğünü ekledi.

Resmi açıklamalara göre saldırı 13 Kasım Pazar günü saat ’te meydana geldi.

Emniyet yetkilileri, şüphelinin 14 Kasım’da saat ’de yakalandığını söylüyor.

Yetkililerin açıklamasına göre, saldırının düzenlendiği gün ve sonrası kamera kaydı inceledikten sonra 21 adrese operasyon düzenlendi ve 46 şüpheli gözaltına alındı.

Bu şahısların sorgulamalarının ardından saldırının şüphelisi Suriye uyruklu Ahlam Albashir’in Küçükçekmece’de yakalandığı açıklandı.

Bu operasyonun görüntüleri, Emniyet yetkilileri tarafından basınla paylaşıldı.

Yetkililer, Albashir’in eylem talimatını Suriye’nin kuzeyindeki Kobani’den (Ayn el-Arab) aldığını, dört ay önce yasa dışı yollarla Afrin üzerinden Türkiye’ye girerek İstanbul’a gittiğini, kamufle olmak amacıyla Esenler’de bir tekstil atölyesinde çalıştığını açıkladı.

Açıklamada, şüphelinin 13 Kasım’da İstiklal Caddesi’ndeki banklardan birine oturup yaklaşık 40 dakika beklediği, buraya içinde bomba olan bir çanta bıraktığı, kalktıktan birkaç dakika sonra patlama olduğu, kendisinin daha sonra taksiyle önce Esenler’e gittiği, buradan da bir otomobille Küçükçekmece’ye götürüldüğü belirtildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından Çarşamba günü basınla paylaşılan güvenlik kamerası görüntülerinde, şüphelinin Taksim Meydanı tarafından İstiklal Caddesi’ne girdiği, üstünde sırt çantası ve elinde bir poşet olduğu, Cadde’de bir banka oturduğu, bir süre sonra sırt çantasını bırakarak Taksim Meydanı’na doğru yürümeye başladığı, patlama sonrasında ise koştuğu görülüyor.  

Emniyet yetkilileri Albashir’in sorgusunda, “PKK/PYD/YPG tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini ve eylem yapmak için Afrin üzerinden Türkiye'ye kaçak yollarla giriş yaptığını söylediğini” bildirdi.

Yetkililere göre şüpheli, saldırı ardından Yunanistan’a kaçmaya hazırlanıyordu.

İlerleyen günlerde haber ajansları, 23 yaşındaki Albashir'in İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadesini detaylı olarak haberleştirdi.

Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre Albashir ifadesinde, “Örgüt ile erkek arkadaşı vasıtasıyla tanıştığını, bu kişinin izini kaybetse de örgütle ilişkisinin sürdüğünü, Hacı isimli bir kişinin kendisinden Bilal H. ile Türkiye’ye gitmesini istediğini, 27 Temmuz’da bu kişi ile illegal yollardan Hatay’a oradan da İstanbul’a gittiklerini, Bilal H.'nin İdlib'den yanında bomba getirdiğini” söyledi.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre Albashir, “Bilal H. ile dört ay boyunca ev ve iş dışında bir yere gitmediklerini, son bir ay içerisinde Yasir K. ile iki kere Taksim'e gittiklerini, saldırı günü Bilal H. ve Yasir K. ile yola çıkarak Beyoğlu'na gittiklerini, Bilal H.'nin 'İşim var' diyerek çantayı kendisine verdiğini, çantayı alıp caddede yürüdüğünü, patlamanın yaşandığı banka oturduğunu, telefonla kendisine oradan ayrılması talimatı geldiğinde ise ayrıldığını” belirtti.

Şüpheli Yasir K. tutuklandı. Şüpheli Bilal H.'nin araması sürerken bazı medya kuruluşları H.'nin yurtdışına çıkmış olabileceğini öne sürdü.

Ajanslar, H.'nin yurtdışına çıkma çabasına yardım ettiği iddia edilen Hüseyin. G.'nin de gözaltına alındığını bildiriyor.

Bu arada bazı haber ajansları, Albashir'in yaşadığı Esenler’e bağlı Kazım Karabekir Mahallesi’nde esnafla görüştü.  

Demirören Haber Ajansı’na konuşan bir esnaf, şüpheli için “Bir yıldan beri bu ikamette oturuyor. Suriyelilerin ütü paket işyerinde çalışıyordu kendisi” dedi.

Bir başka esnaf ise şüpheliyi son gördüğünde yanında bir çocukla yürümekte olduğunu söyledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın patlamaya ilişkin başlattığı soruşturma kapsamında sekiz savcı ve iki başsavcı vekili görevlendirildi.

Bu kapsamda bugüne kadar 51 kişi gözaltına alındı.

Anadolu Ajansı, “soruşturma kapsamında zanlıyı Esenler’den alarak Küçükçekmece’deki yakalandığı eve götüren kişinin, zanlıyla birlikte yaşayan firari şüpheliyi Edirne’ye götüren bir başka kişinin ve firari şüphelinin Edirne’de kaldığı evin sahibinin gözaltına alınanlar arasında olduğunu” bildirdi.

Ev sahibi dışındaki bu iki kişinin kardeş olduğu aktarıldı.

Gözaltına alındıktan sonra emniyetteki işlemleri tamamlanan ve sağlık kontrolünden geçirilen 49 kişi, İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.

İki kişi ise serbest bırakıldı.

Adliyeye sevk edilenlerden 17 kişinin tutuklanmasına, üçünün adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verildi.

Tutuklular eski adı Silivri Cezaevi olan Marmara Cezaevi'ne götürüldü.

29 şüpheli ise sınır dışı edildi.

MHP Şırnak Güçlükonak İlçe Başkanı Mehmet Emin İlhan'ın, adına kayıtlı telefon üzerinden şüpheliyle görüştüğü gerekçesiyle ifadesi alındı.

İlhan ise kimlik bilgilerinin ele geçirilerek adına hat çıkartıldığını söyledi.

Şırnak Valiliği de bir açıklama yaparak İlhan’ın adına bir telefon hattının yasa dışı olarak çıkarılıp üçüncü şahıslara verildiğini, bunu yapan GSM bayisinin kapatıldığını belirtti.

Henüz saldırıyı üstelenen olmadı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu saldırı sonrası, "Elde ettiğimiz bulgular çerçevesinde PKK/PYD terör örgütü. Bize bu acıyı yaşatanların daha misli ve kat kat acıyı yaşayabilecekleri bir karşılığı yakın bir zamanda onlara göstereceğiz"dedi.

PKK’nın çatı örgütlenmesi Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) ise yaptığı açıklamada, “hareketlerinin bu saldırıyla ilgilerinin olmadığını ve saldırıyı şiddetle kınadıklarını” belirtti.

YPG'nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yöneticilerinden Mazlum Abdi de, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “saldırıyla ilişkilerinin olmadığını” söyledi.  

Olayın ardından önemli bir bölümü yaya trafiğine kapatılan İstiklal Caddesi, bir gün sonra tekrar yayalara açıldı.

Beyoğlu Belediyesi, üzerindeki saksı ve bankları söktüğü caddeye Türk bayrağıyla döşedi.

Saldırının yaşandığı alana, zemini kırmızı bir platform kuruldu.

Ziyaretçiler, etrafına kırmızı şeritler çekilen platforma karanfiller bırakarak hayatını kaybedenleri anıyor. 

Polis ekipleri de caddeye giriş ve çıkışların kontrollü yapılmasını sağlarken, büyük çantalar ile valizler aranıyor.

İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin hikayeleri: Üç aile, altı hayat