Odunpazarı Balmumu Müzesi

Eskişehir’e hoşgeldiniz. Burası, tek cümlelik özetiyle “Sanata ve insana önem veren, modern bir Avrupa şehri”. Şehrin iki üniversitesi var (Anadolu ve Osmangazi Üniversiteleri); binlik nüfusu 50binin üzerinde öğrenci ve öğretim görevlisi barındırıyor. Yaşam standartları sebebiyle önemli ölçüde beyaz yaka göçü alıyor Eskişehir. Hızlı tren ile Istanbul-Eskişehir arası 2,5 saate, Ankara-Eskişehir arası 1,5 saate düşmüş. Bu haliyle İstanbul’dan Eskişehir’e ulaşım, Istanbul’un bir ucundan diğerine ulaşmaktan daha kolay neredeyse.

Eskişehir, tam anlamıyla bir Kültür ve Sanat şehri. Bugünkü turumuzda Eskişehir’in önemli müzelerini ve kültürel alanlarını gezeceğiz. Eskişehir’de 10un üzerinde tiyatro sahnesi olması, şehirde sanata verilen önemin bir göstergesi adeta. Bunlardan en büyüğü, Büyükşehir Belediyesi’nin göreve geldikten sonra düğün salonu olmaktan son anda kurtardığı “Kültür ve Sanat Sarayı”. Bu kompleksin içinde kişilik senfoni orkestrası konser salonu yer alıyor. Eskişehir’de, Anadolu Üniversitesi’nin ve Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde faaliyet gösteren iki senfoni orkestrası var; bu orkestralar ve Şehir Operası düzenli konserler düzenliyorlar. Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük şeflerden Prof. Gürer Aykal’ın büyük emekleri olan Eskişehir Senfoni Orkestrası’nı dinlemeye, özellikle özellikle İstanbul’dan, önemli sayıda sanat tutkunu geliyor. Haldun Dormen’in yönetmenliğinde Lüküs Hayat Müzikali’nin, ve Fahir Atakoğlu’nun Sarı Zeybek Operası’nın sahneye konuş eserler arasında olduğunu söylemek, burayı anlatmaya yeter herhalde.

Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Sarayı içinde ayrıca  Eskişehir’in en büyük tiyatro sahnesi bulunuyor. Döner sahneye sahip olan,  kişilik büyük tiyatro, şehir içinde önemli yere sahip. Burada Şehir Tiyatroları  düzenli gösterimler yapıyor. Turgut Özakman’ın “Töre”si, Ağır Roman, Aslan Aşker Svayk sahnelenmiş eserler arasında. Güncel programa belediyenin websitesinden ulaşılabiliyor.

Eskişehir’in bir kültür ve sanat şehri olmasında kuşkusuz en büyük pay, bir hobi olarak heykeltraşlık da yapan Prof. Yılmaz Büyükerşen’in. Hemşerilerinin “Hoca” lakabıyla hitap ettiği Büyükerşen’in Eskişehir macerası, Anadolu Üniversitesi kurucu rektörlüğü ile başlayıp, büyükşehir belediye başkanı olarak ilerlemiş. Hoca’nın çizdiği vizyon çerçevesinde, Eskişehir, içinden temiz bir nehir geçen, nefes alınabilecek büyük parkları olan, yaşanabilir, modern bir şehir halini alıyor.

Kısaca Eskişehir:

·         Bir kültür ve sanat şehri,

·         Üniversite ve gençlik şehri,

·         Medeniyet şehri,

·         Atatürk, ve aydınlık düşünce şehridir.

Yaşayan şehir, Eskişehir’i gezmeye başlıyoruz.