antral eroziv gastrit nedir / Gastrit Nedir? Gastrit Belirtileri & Tüm Tedavi Yöntemleri | Medicana

Antral Eroziv Gastrit Nedir

antral eroziv gastrit nedir

Gastrit

Mide-bağırsak sistemini ilgilendiren sağlık sorunları toplumda sık görülen hastalıklar arasında yer alır. Özellikle sindirim sistemi sorunları , kişilerin günlük yaşam kalitesini ciddi anlamda  olumsuz yönde etkileyen faktörlerin başında gelir. Bu kapsamda sık görülen rahatsızlıklardan biri de mide yüzey örtüsünün iltihabı olarak bilinen gastrittir.

Gastrit Nedir?

Gastrit; çeşitli etkenlere bağlı olarak, mide yüzeyini örten örtü (mukoza olarak isimlendirilen) bölümünün iltihaplanması veya hasar görmesi durumudur. Mide, mukoza ve alt tabakalarında gelişen iltihabi reaksiyona bağlı olarak işlevini yeterince yerine getiremez ve sindirim fonksiyonu ile ilgili çeşitli yakınmalar ortaya çıkar. Bununla ilgili semptomlar hayat kalitesini som derece bozacak seviyede görülebilir.

Sağlıklı bir bireyin midede doğal işleyiş sürecinde gıdaların alınmasıyla birlikte asit salgısı oluşur. Hidroklorik (Hcl) asit besinlerin parçalanmasında son derece etkin rol üstlenir.  Salgılanan asit gıdaları parçalarken mide örtüsü için zararlı olabilir.  Bu zararlı etkiden korunmak için mide yüzeyini kaplayan koruyucu bir tabaka ile örtülü olup bariyer bütünlüğü oluşur.  Bu sayede, ağızdan alınan asidik veya zararlı maddeler veya midenin kendi  asit salgısı mide örtüsünün kendisine ve alt tabakalarına ulaşamaz, zarar veremez  ve organ sağlıklı bir şekilde işlevine devam eder. Eğer koruyucu tabakada hasar, asit salgısında aşırılık veya mide örtüsünde farklı faktörlere bağlı herhangi bir bozulma ortaya çıkarsa bu durum gastrite ve bunlara bağlı yakınmaların ortaya çıkmasına sebep olabilir.  

Farklı gastrit sebepleri ve seyirleri f gastritler var mıdır?

Gastrit, meydana geliş zamanı ve etkenlere tanımlanırlar.  Ani veya kısa zaman içinde gelişen gastrit tablosuna akut gastrit adı verilirken; uzun dönemde ortaya çıkan ve tedaviye rağmen kısır döngü ile mukoza iltihabını sürmesine neden olan gastritlere kronik gastritler adı verilir.

GASTRİTİS VE GASTROPATi  SINIFLAMASI

Gastritler:

Akut veya kronik gastrit ayrımından çok etkene göre en sık karşılaştığımız gastritleri sırlayabiliriz.

1. Kronik nonspesifik (Helikobakter pilori –mide mikrobu- (+) diffüz antral gastritis, multifokal atrofik gastritis, diffüz korpus atrofik gastritisi)

2. İnfeksiyöz (viral, bakteriyel, fungal, parazitik)

funduszeue.infoülomatöz (Crohn hastalığı –İnflamatuvar barsak hastalığı-, sarkoidozis, yabancı cisim, infeksiyon, tümörle birlikte olan)

4. Farklı formlar (kollajenöz, eozinofilik, lenfositik)

5. Diğerleri (gastritis sistika profunda, Graft-versus-host hastalığı- transplantasyon sonrası doku reddi-

GASTROPATİLER

Gastropatiler: Mide mukozasında hasar yapma etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan iltihabi patolojilere örnekler verebiliriz.

1. Reaktif (erozif) gastritis: Aspirin, alkol, kokain, stres (yoğun bakıma yatış, yanıklar, geçirilmiş kafa veya batın operasyonlarına bağlı yatışlar ile ilgili stresler), radyasyon (kanser ışın tedavisi) , safra reflüsü (safra kesesi operasyonları ve mide operasyonlarına bağlı mideye safra kaçışları), iskemi (mideye kan akımının yetersizliğinin ortaya çıktığı kalp yetmezlikleri veya şoklara bağlı dolaşım yetersizlikleri), bezoar  (midede yabancı cisim), hiatal herni (mide fıtığı) , konjestif durumlar (karaciğer sirozu veya portal hipertansiyona bağlı kan göllenmeleri)  nazogastrik (burun-mide  tüpü yerleştirme  v.s’e bağlı mide mukozasında yaralanmalar,

2. Hiperplastik gastritis:

  • Menetrier hastalığı ve hipersekretuar hiperplastik gastropati
  • Zollinger-Ellison Sendromu (pankreasta yerleşen gastrinoma tümörlerine bağlı aşırı gstrin hormon salınımına bağlı yaygın mide ve oniki prmak barsağı ülserleri ve gastrit gelişimi)

Akut ve kronik gastritler meydana geliş sebeplerine göre farklılıklar gösterir.  

    AKUT GASTRİTLER

    • Akut gastritis; mide mukozasının akut olarak ortaya çıkan iltihabi patolojileridir. Akut iltihapta başlıca nötrofil hücreleri mukozayı kaplarlar.  Akut gastritis, genel olarak mukozada yaptığı yüzeyel erozyon bulunmasına göre (toprak erozyonuna benzetebiliriz)  eroziv ve erozyon bulunmaması durumunda ise non-eroziv (yüzeyel hasar yapmamış) gastritis olarak sınıflandırılabilir.  Ayrıca, midenin fundus (başlangıç bölümü-,korpus – gövde bölüünü- , antrum  – çıkış bölümü- gibi yerleşim yerlerine göre  ya da midenin tümünü tutuşuna göre pangastrit  tanımlamaları ile sınıflandırılabilirler. 
    • Akut gastritlere sebep olan  en sık faktörlered örnekler verelim.
  1. NSAID (non-steroid-anti-inflamatuvar ilaçlar-ibuprofen, naproxen, indometacin, diklofenak, etoksikam, deksketoprofen, flurbiprofen)  vb.), aspirin-bebekaspirini barsakta .çözünen aspİrin dahil),
  2. Alkollü içecekler (votka,rakı, cin ve viski)
  3. Bakteriyel infeksiyonlar: Helikobakter pilori-mide mikrobu-, H. heilmanii, streptokous, stafilokous, proteus, clostridia türleri, Eschericia  koli
  4. Tüberküloz  (nadir)
  5. Sekonder sifiliz  (nadir)
  6. Sitonegalovirüs (CMV)
  7. Fungal nedenler: Candida  albicans, Histoplazmozis
  8. Kimyasal ajanlar ve irritan ilaçlar
  9. Şok (hipovolemik , kardiyojenik,septik)
  10. Kötü hijyen, sigara içimi, üremi- böbrek yetmezliği.

Sık rastlanmayan akut gastrit tipleri:

    Süpüratif gastrit (felgmanöz gastrit) . Lokal (bölgesel) veya vücudun tümüne yayılan bir infeksiyonun mide mukozasının bir bölümüne veya tümüne yayılması durumunda ortaya çıkar. Ciddi ve zaman zaman hayatı tehdit eden klinik durumlar görülebilir.  

    Amfizematöz gastritler: Süpüratif gastritlerde olduğu gibi ciddi bir klinik durumdur. Gaz üreten bakterilere bağlı olarak oluşur.

Akut gastritte kullanılan bazı tanımlamaları kısaca açıklayalım.

Akut eroziv gastrit: Erozyon mide mukozasının değişik sebeplerle yüzeyel  hasarına bağlı ortaya çıkan durumdur. Toprak erozyonuna benzetilebilir. Erozyomlar ne kadar yayagın ise hastanın yakınmaları o oranda fazladır. En sık aspirin, NSAİD  ilaçlar ve yoğun alkol kullanımı , assidik veya alkali maddelerin kullanımına bağlı ortaya çıkabilir.

Akut hemorajik gastrit: Akut eroziv gastrite sebep olan etkenlerin daha ciddi forma ulaşması ile ortaya çıkan hemoraji (kanama ) görünümü ortaya çıkar. Bazen bu kanamalar ciddi kanamalara dönüşebilir.  Hematemez  (ağızdan kırmızı veya kahve telvesi renkli  kanama ) ve/veya melena ( makattan cıvık ,kötü kokulu siyah renkli kanama), hematokezya (makttan aşırı kırmızı renkli kanama)  ortaya çıkması söz konusu olabilir.

Akut stres gastriti:  Bu formdaki gastritin oluşumunun sıklıkla anksiyeteye (üzüntü, sıkıntı, sinirlilik hali) bağlı olarak oluştuğu sanılmakla beraber bu gastrit şeklinde kastedilen stres vücudun aldığı şok, yanıklar, operasyonlar, böbrek yetmezliği, santral sinir sistemi (kafa) yaralanmaları nedeni ile yoğun bakım koşullarında bulunma, solunum yetmezliği nedenleri ile solunum cihazlarına bağlanma,  (soluk borusuna tüp yerleştirilmesi (entübasyon ) gibi durumlarda ortaya çıkan strese bağlı gelişen gastrit durumudur. Ülser gelişimi söz konusu olabilir. Ciddi kanamalara sebep olabilir.  

KRONİK GASTRİTLER

Kronik (süreğen) gastrit pek çok sebebe bağlı olarak ortaya çıkan mide mukozasının kronik yangısıdır. Bu yangı (iltihap) farklı sebeplerde farklı derecelerde olduğu için hastalarda farklı yakınmalara sebep olurlar.

Kronik gastritlerin sebeplerine genel anlamda ikiye ayırabiliriz.

            A-) İnfeksiyonlara bağlı olanlar,

            B-) İnfeksiyonlara bağlı olmayanlar (non-infeksiyoz) sebepler.

            C-) Nedeni açıklanamayan gastritler.

            A-) Helikobaktar pilori (mide mkrobu) , Helikobakter  Helimani , mukobakteriozis (Tüberküloz vb. etkenler), histoplazmozis, mukormikozis, paraziter enfeksiyonlar (strongiloides türleri, Schistozomiazis,difilobotrium latum) ,viral enfeksiyonlar(CMV-sitomegalovirüs, Herpes simplex) vb.

            B-) Otoimmn gastrit- pernisiyoz anemi- B12 vitamin eksikliği, kimyasal gastropatiler

(Aspirin, NSAİD kullanımı, kronik safra relüsü (safranın mideye aşırı kaçışı-safra kesesi operasyonları ve/veya mide operasyonlarına bağlı), üremi, kronik non-infeksiyoz granülomatöz gastritler (Crohn hastalığı, Sarkoidozis, Wegener granülomatozisi, yabancı cisim tahrişlerine bağlı, kokain kullanımı, vaskülitis, plazma hücreli gastritis) , eozinofilik granülom, alerjik granülom, gastrik lenfoma), eozinofilik gastritis, lenfosittik gastritis,  radyasyona bağlı, iskemik patolojilere bağlı gastritis,graft versus host hastalığı-transplantasyona bağlı) gastritler.

Gastrit Nasıl Gelişir?

Gastrit gelişmesi temelde üç mekanizma üzerinden gerçekleşir. Sağlıklı kişilerde fonksiyonel bir midenin korunması; mide duvarını örten sağlam bir koruyucu bariyerin varlığına, dengeli bir asit salgısına ve fizyolojik olarak sağlıklı bir mide dokusuna bağlıdır. Aaşağıdaki mekanizmalar doğrultusunda gastrit ortaya çıkabilir:

Mide Koruyucu Bariyerinin Bozulması

Kotuyucu bariyerin bozulması Hp ile olabileceği gibi uzun süreli asspirin ve NSAİD kullanımı veya kronik üremik hastalıklar Crohn hastalığı gibi pek çok sebeple oluşabilir. Bu faktörler arasında en sık karşılaştığımız Hp infeksyonudur. 

Mide Asit Salgısının Artışı

Stres ve sigara kullanımı Hp ‘den sonra en sık asit salgısını artıran sebeplerin başında gelir. Bu nedenler ile aşırı asit salgısı mide mukozasının bütünlüğünün bozulmasına  ve koruyucu bariyerin azalmasına sebep olabilir. Bununla birlikte üzüntü, sıkıntı, telaş,sigara kullanımın tek başına gastrit sebebi olduğunu ileri sürmek mümkün değildir.  

Mide Dokusunun Zayıflaması

Midenin yeterince kanlanmaması akut veya kronik sebeplerle bozulabilir. İnfeksiyoz, hipovolemik veya kardiyojenik akut patolojiler baplı midenin kanlanmasının bozulması iskemik gastropatileri ortaya çıkarır. Damar sertliği – Ateroskleroz-, vaskülitler gibi kronik dolaşım bozuklukları veya batın operasyonları sırasında midenin kanlanmasını bozan akut veya kronik sorunlar da gastrite sebep olabilirler. Bu süreç ilerledikçe gastritlerde de mide mukoza bütünlüğünün bozulmasına bağlı fonksiyonel kayıp söz konusudur.  Farklı derecelerde yakınmaların ortaya çıkışları söz konusudur.

Helikobakter pilori (Hp) - mide mikrobu- nasıl gastrit yapar?

Hp nin gastrit oluşturmasının saptanması gastroenterolojide çok önemli bir devrim ( yılı) ortaya koymuştur. Sıklıkla çocukluk çağında toplumdan bulaşma yolu ile gelen Hp özelikle midede mukoza örtüsünün altına yerleşir. Midenin örtüsünün katlarına girmez. Bu nedenle vücudumuz  bu bakteriye karşı ortadan kaldırmak için saldırdığında çoğunlukla başarısız olur. Hp ‘nin ortadan kaldırılması için vücut lenfositlerini, makrofajlarını, polimorf nüveli lökosit gibi pek çok hücresini harekete geçirir. Bu hücrelerden salgılanan sitokin isimli özel proteinler (İL (interlökin)-8, İL -6, İL,TNF- alfa (tümör nekrozis faktör alfa)  gibi proteinler bu bakteriyi mukoza altında saklanması nedeni ile ortadan kaldıramazlar. Bu proteinler bakteriyi ortadan kaldırmak isterken mide örtüsüne zarar veriler.  Bu nedenle kısır döngü içerisinde ortaya çıkan kronik yangı gastriti oluşturur. Gastrin denilen Hcl (mide asidini) salgılatan mide hormonudur. Gıdanın mideye gelmesi ile normal olarak salgılanan gastrin HCl salınımını sağlar. Hp varlığında ise gıda alımı ile gastrin salınımında abartılı Hcl salınımı söz konusudur.  Bu aşırı salgılanma  kronik yangının sürmesine ve şiddetlenmesine sebep olur. Ayrıca aşırı asit mide örtüsüne ve oniki parmak barsağına zarar verir. Mide ve oniki parmak barsağı ülserine ,mide kanserine , MALT-lenfoması gelişimine sebep olabilir.

Hp ile Hp ‘e bağlı gelişen kronik atrofik  (mide örtüsünün zayıflaması, incelmesi)  gastrite bağlı    

olarak intestinal metaplazi ( mide örtüsü yerine ince barsak örtüsünün geçmesi)  ortaya çıkabilir. İntestinal metaplazi TipI-II-III şeklinde tiplere ayrılır. Tip- II ve Tip-III mide kanseri ile ilişkilidir. Takip edilmesi gerekir. Yüksek oranda mide kanserine dönüşüm söz konusu olmamakla beraber değerlendirilmesi ve takibi önemlidir.

Gastrit  Belirtileri nelerdir?

Gastrit görülen kişilerde bazı belirtiler ve şikâyetler ortaya çıkar. Bu belirtiler altta yatan sebebe bağlı olarak değişkenlik gösterebileceği gibi akut ve kronik patolojilere bağlı olarak ta değişebilir. Silik karakterde veya çok şiddetli olabilir. Bu yakınmalar yalnızca gastritlerde karşımıza çıkmaz Kalp krizi, angına pektoris  (koroner yetmezliğine bağlı iskemi-, yemek borusunun hastalıkları (Akalazya, reflü sendromu, kanser, iltihaplanmalar), mide –oniki parmak barsak ülserleri  (akut-kronik), mide kanserleri, pankreatit ((akut-kronik),pankreas kanserleri,) kolon kanserleri, aorta damar hastalıkları gibi pek çok sebebe de bağlı olabilir. Bu nedenle bu yakınmalar gastritler için spesifik değildir.

    • Bulantı, kusma
    • Hazımsızlık-dispepsi-
    • Geğirme-aerofaji-
    • Karında gaz hissi, şişkinlik,
    • Karında veya göğüste yanma veya ekşime hissi
    • Karın ağrısı
    • Siyah, kahve telvesi kıvamında veya kanlı kusma-hematemez,
    • Siyah,cıvık kötü kokulu dışkılama -melena-,
    • Kırmızı kanlı dışkılama-hematokezya-,
    • Az miktarda gıda alımı sonrası doluluk hissi
    • Erken doyma
    • İştahsızlık
    • Kilo kaybı

Yukarıda sayılığı gibi pek çok yakınma gastrit ile ilgili olabilir, olmayabilir.  Gastrit sanılan bu belirtiler kalp, safra kesesi, oniki parmak bağırsağı, pankreas, kalın barsak, ana atardamar, karaciğer gibi pek çok organın hastalıkları ile karışabilir. Bu yakınmalar ciddi olmayan sorunlar ile ilgili olabileceği gibi kalp ve damar hastalıklarının hayatı tehdit eden patolojileri ile de karışabilir. Halk arasında sıklıkla gaz sıkışması tanımlaması ile geçiştirilmeye çalışılan bu yakınmalar bir çok hastalıkla karışabileceği için dikkatlice değerlendirilmesi gereken yakınmalardır.

Gastrit tanısı nasıl konur?

Gastrit tanısı gastroskopi ve bu sırada alınan doku biyopsi örneklerinin patolog tarafından değerlendirilmesi ile konur. Şikayetleri dinleyerek kuşkulanılır ancak doku tanısı olmaksızın tanı konulması yanlış tanı konulmalarına sebep olur. Ultrasonografi gastrit tanısını koymada yeterli değildir. Yalnızca yakınmalara bakarak elle muayene ile gastrit tanısı konulamaz. Yukarıda saydığım pek çok hastalık ile gastritin karışabileceğini ve benzer bulgular ile karışıklıklar olabileceğine önem vermek gerekir. Gastroenteroloğun değerlendirmesi geniş kapsamlıdır.

Tedavisinde Neler Yapılır?

Gastrit tedavisinde temel yaklaşım, gastrite yol açan mekanizmaların tekrar fizyolojik sınırlara döndürülmesine yöneliktir. Bununla birlikte, altta yatan çeşitli hastalıklara bağlı olarak belirlenen hastalığa yönelik spesifik tedavi yöntemlerinin uygulanması da gerekebilir. Hastadan alınan hastalık öyküsü, fizik muayene, çeşitli görüntüleme yöntemleri ve endoskopi aracılığı ile alınan biyopsiler değerlendirilerek kesin tanı konularak, uygun tedavi planlanır.

Gastrite yönelik en sık tercih edilen yaklaşım mide asit salgısının düzenlenmesidir. Buna yönelik olarak antiasit ve/veya proton pompa inhibitörleri gibi çeşitli ilaç tedaviler uygulanır. Aynı şekilde hastalara günlük yaşam aktivitelerinde çeşitli değişiklikler önerilerek, beslenme programları düzenlenir.

Eğer gastrite yol açan sebebin H. pylori enfeksiyonu olduğu tespit edilirse; buna yönelik Üç-dört antibiyotik içeren üçlü veya dörtlü ilaç tedavisi birkaç hafta süreyle uygulanabilir. Tedavi sonunda yapılan kontrol tetkiklerinde bakterinin tamamen yok edilmesi amaçlanır.

İlaç kullanımına bağlı gastrit olgularında, anti-inflamatuvar ilaçların kullanımına son verilmesi veya kullanımının gerekliliğinin değerlendirilerek düzenlenmesi gerekir. Bu bakımdan, doktor kontrolü olmadan hastaların kendi kararlarıyla ilaç kullanmaması oldukça önemlidir. Aspirinin gerekmediği yerde düzensiz kullanımı son derece sakıncalıdır. Bebek aspirini ve bağırsakta çözünen aspirin kullanımında  da şiddetli gastrit, ülser oluşumu ve ülsere bağlı kanama gelişimi söz konusu olabilir.

Otoimmün hastalıklar veya İnflamatuvar bağırsak hastalıkları gibi özel sebeplere bağlı gastritlerde, altta yatan hastalığa yönelik tedavi uygulanır.

Gastrite Bağlı Hangi Komplikasyonlar Gelişebilir?

Akut ve  kronik gastrit gelişmesi durumunda, erken veya uzun dönemde yeterli ve etkili tedavi verilmeyen hastalarda, çeşitli komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonlar mevcut hastalık tablosunu şiddetlendirdiği gibi, hayatı tehdit edebilen daha ağır hastalıklarla da sonuçlanabilir. Gastrit tablosunun komplikasyonları şu şekilde özetlenebilir:

    Ülser: Altta yatan sebebe bağlı olarak mide cidarında veya onikiparmak bağırsağında ülserler görülebilir. Ülserin ortaya çıktığı anatomik bölge ve ülserin şiddetine bağlı olarak; mide-bağırsak duvarı delinebilir, ciddi kanamalar meydana gelebilir veya ülserlere bağırsak tıkanıklığı gibi çeşitli komplikasyonlar gelişebilir.

    Mide kanaması: Mide dokusunun zarar görmesi veya ülserleşmesi sonucu mide veya oniki parmak bağırsağından hafiften şiddetliye değişen, zaman zaman da hayatı tehdit edici düzeye ulaşabilen kanamalar ortaya çıkabilir.

    Mide lenfoması: Özellikle H. pylori enfeksiyonu edeniyle; mide dokusundaki bağışıklık sistemine ait hücrelerin zamanla kanserleşmesi sonucu, mide mukozası ile ilişkili lenf dokusunda (MALT)  mide lenfoması (MALToma) gelişebilir. Hp eradikasyonu ile  çok ciddi seviyede başarılı sonuçlar elde edilebilir.

Mide kanseri: H. pylori enfeksiyonu ile gelişen kronik gastrit tedavi edilmediğinde, uzun dönemde mide dokusunda tümörler gelişim göstererek mide kanserine yol açabilir. Mide kanserine gidiş riski yaklaşık 15 kat arttığı şeklinde belirtilmektedir. Bu nedenle Hp infeksiyonu olan kişilerin büyük oranda mide kanserine yakalanacaklarını ileri sürmek doğru değildir. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda Hp ‘nin tedavi ile ortadan kaldırılmasının (eradikasyonunun) mide kanseri gelişim riskini azalttığının belirlendiği bildirilmektedir. Bu nedenle öncelikle anne veya babasında mide kanseri olan kişilerin çocuklarında Hp mevcut ise eradikasyonu son derece önemlidir. Hp pozitifliği olan bireylerinde eradikasyon tedavisini görmeleri gerekmektedir. İkili antibiyotik tedavileri (üçlü ilaç kullanımları-Proton pompa inhibitörü + klaritromycin + amoksisilin) direnç gelişimi nedeni ile terk edilmiştir. Kullanılmamaktadır. Halen kullanan hekimlerin uygulamaları dirençli Hp suşlarının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Atrofik Gastrit ve İntestinal metaplazi

funduszeue.infoa Çelik, funduszeue.info Doğan, funduszeue.info Dobrucalı

Kronik gastrit nedir?

Kronik (müzmin) gastrit midenin iç yüzeyini döşeyen ve mukoza olarak adlandırılan ince doku tabakasının uzun süreli iltihabıdır. Kronik gastrit, mukoza hücrelerinde (epitel hücreleri) zamanla çeşitli değişikliklere neden olabilir. Endoskopik olarak normal görülen midelerin büyük bir çoğunluğunda doku örneği alınarak mikroskop altında incelendiğinde (biyopsi) kronik gastrit izlenir. (Bkz. Gastrit).

Atrofik gastrit nedir?

Atrofi, hücre içeriğinin kaybı ve hücrenin boyutlarında azalma olmasıdır. Atrofik gastrit ise midenin iç yüzünü döşeyen mukoza tabakasının burada bulunan epitel hücrelerinin ve salgı bezlerinin kaybı ile sonuçlanan kronik iltihabıdır. Atrofik gastritli midelerde mide mukozasında barsak tipi dokular oluşmaya başlar ki bu durum intestinal metaplazi olarak adlandırılır. Midede asit salgılayan hücrelerin azalmasına bağlı olarak mide suyunun asiditesi azalır ve besinlerin sindirimi zorlaşır. Ayrıca B12 vitamini ve demir emilimi de bozulur ve uzun dönemde bu maddelerin eksikliğine nedeniyle kansızlık (anemi) gelişir.

atrofi2

takoz

Atrofik gastrite neler sebep olur?

En sık görülen sebepleri otoimmünite(*) ve helikobakter pilori isimli bakterinin yol açtığı kronik enfeksiyondur (Bkz. Helikobakter pilori). Daha nadir olarak kronik alkalen reflü gastritinde (mideye safra kaçması) ve parsiyel mide rezeksiyonlarından sonra kalan midede atrofik gastrit gelişebilir. Tip-A gastrit veya otoimmun gastrit olarak da adlandırılan atrofik gastrit tipinde atrofi midenin korpus (gövde) ve fundus (kubbe) olarak adlandırılan üst kısımlarında ortaya çıkar. Asit salgılayan hücrelerin kaybına bağlı olarak mide suyunun asiditesi azalır. Mide asidinin azalması midenin antrum olarak adlandırılan alt kısımlarındaki hücrelerden ‘gastrin’ adlı hormonun salgılanmasını artırır ve bu nedenle bu hastalarda kanda gastrin seviyesi yüksek bulunur.

Kronik helikobakter pilori enfeksiyonuna bağlı atrofik gastritte ise atrofi midenin antrum olarak adlandırılan alt kısımlarında daha belirgindir. Midenin bu bölgesinde midedeki asit salgılanmasını artıran ‘gastrin’ adlı hormonu salgılayan hücrelerin kaybına bağlı olarak midenin asit sekresyonu azalır. BU türde serum gastrin düzeyi ise genellikle normal bulunur.

(*) Oto; kendi kendine, immunite; vücudun savunma sistemi, Otoimmunite; savunma sisteminin bozularak organizmanın kendi kendine zarar vermesi

Klinik bulgular

&#; Atrofik gastritli hastaların büyük bir kısmında belirgin bir yakınma yoktur. Bazı hastalarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilirsede bu belirtiler sadece bu hastalığa özgül olmayıp başka mide rahatsızlıklarında da görülebilir.

&#; Üst karın bölgesinde rahatsızlık hissi, erken doyma, yemeklerden sonra midede dolgunluk ve hazımsızlık hissi.

-İştahsızlık, kilo kaybı, bulantı

-B12 vitaminin ve/veya demir eksikliğine bağlı ortaya çıkan kansızlık (anemi) ve bunun yol açtığı halsizlik, çarpıntı, el ve ayaklarda uyuşma vb. belirtiler.

-Birlikte bulunabilecek tiroidit (Hashimato tiroiditi) , tip-1 diabet, Addison hastalığı ve Sjögren sendromu gibi diğer otoimmun hastalıklara bağlı belirtiler [Örneğin; tiroid bezinin iltihabı olan ‘tiroidit’ te tiroid hormonu yetersizliğine bağlı belirtilerin bulunması (Tirogastrik hastalık), Sjögren sendromında tükürük bezlerinin yetersiz salgı yapmasına bağlı ağız kuruluğu vb.].

Tedavi ve takip

Bir midede atrofik gastrit geliştiğinde artık geri dönüş sözkonusu değildir. Atrofik gastritli midelerde mide kanseri gelişme riski normal topluma göre artmış olduğundan bu hastalar belirli aralıklarla endoskopi yapılarak takip edilmelidir. Ailesinde mide kanseri bulunan hastalarda daha titiz davranılmalıdır. Midede helikobakter pilori enfeksiyonu saptanırsa tedavi edilir. Mide asidi aşırı derecede azalmış hastalarda görülebilecek hazımsızlık vb. yakınmaların azaltılmasında yemek sırasında limonata ve kokakola gibi asitli içeceklerin tüketilmesi fayda sağlayabilir.

İntestinal metaplazi nedir?

Normal mide mukoza epitelinin yerini ince ve/veya kalın barsaktakine benzer epitelin aması intestinal metaplazi (İM) olarak adlandırılır. Metaplazik mide mukozası ince barsak epitelinin morfolojik ve biyokimyasal özelliklerini gösterir. İM çoğunlukla midenin antrum olarak adlandırılan mide çıkışına yakın alt kısmında görülür ve sıklıkla kronik atrofik gastrit ile birliktedir. Endoskopik olarak normal mukozaya göre  yüzeyden hafifçe kabarık mm çapında, somon renginde düzensiz adacıklar şeklinde görülür. İM nin kronik gastritin endoskopik görünümünden ayırmak güçtür ve teşhiste endoskopistin tecrübesi önemlidir. Tipik endoskopik görünüm ancak ileri evredeki hastalarda saptanabileceğinden kesin teşhis mide mukozasından alına doku örneklerinin mikroskop altında incelenmesi ile koyulur (Biyopsi).

İntestinal metaplazinin tipleri

İM ler, metaplazik hücrelerin ince bağırsak enzimlerini ne düzeyde içerdiklerine dayanılarak tam ve kısmi metaplazi olarak ikiye ayrılır. Tam metaplazide enzimlerin tamamı ya da tamamına yakını salgılanmaktadır ve hücresel yapı ince bağırsaktakine son derece benzemektedir. İM bu şekilde , ince barsak epitelinin özelliklerini gösterdiğinde TİP1 (Komplet tip) olarak adlandırılır. Bu tipte metaplazik epitel ince barsak mukozasının hemen tüm özelliklerini gösterir. Kısmi metaplazide ise bu enzimler yoktur ya da birkaçının kısmi olarak salgılanması sözkonusudur ve hücresel yapı ince veya kalın barsak epiteli görünümünde olabilir. Tip 2 (inkomplet tip) İM olarak adlandırılan bu türde normalde incebarsak tipi epitelde bulunan emici hücreler ya çok azdır, ya da hiç yoktur ve metaplazik epitel genellikle Paneth hücreleri olarak adlandırılan hücrelerden yoksundur. Tip 2 İM iki guruba ayrılır;

TİP 2A İM de metaplazik epitelde müsin salgılayan goblet hücreleri ve nötral musin ve/veya asid siyalomusin salgılayan hücreler bulunurken TİP 2B İM de asid sulfomusin salgılayan hücrelerin varlığı belirgindir. Tip 2B İM, TİP 3 İM olarak da adlandırılır. Tip 2B İM en seyrek görülen tiptir, ancak kanser gelişimi en sık olarak bu tipte görülür. İntestinal metaplazi tipleri arasındaki farklar aşağıdaki tablo da görülmektedir.


mucinboyasi

takoz

İntestinal metaplazi ve mide kanseri

Yapılan çalışmalarda atrofik gastrit ve İM bulunan midelerde mide kanseri gelişme riskinin normal popülasyona göre artmış olduğunu göstermiştir. Bu risk artışı Tip-1 ve Tip 2 A İM de kesin olarak gösterilememiş olmakla birlikte özellikle Tip 2B ( Tip 3) İM de belirgindir. Midede yaygın atrofik gastrit uzun sürede displazi ve gastrik kanser gelişimi için bir risk faktörüdür. Displazi hücrelerin şekil ve yapısal özelliklerinin kaybıdır ve kanser öncesi bir değişimdir. Tip 2B İM bulunan kronik atrofik gastritde intestinal tip gastrik kanser gelişme riski yaklaşık 5 kat artmıştır. Bu nedenle yüksek riskli hastaların düzenli olarak endoskopik kontrollerle takip edilmesi ve mideden doku örneklerinin kansere dönüşüm bulguları yönünden değerlendirilmesi gerekir.

İsveçte   yılları arasında kişi üzerinde yapılan ve mide kanseri vakasının saptandığı, yılında yayınlanan bir çalışmada, yıllık kanser gelişme riski  normal mide mukozası olanlarda 20/,  minor mukoza değişiklikleri olanlarda 45/,  gastriti olanlarda 59/, atrofik gastriti olanlarda /, intestinal metaplazi saptananlarda / ve displazi saptananlarda /  olarak bulunmuştur. Bu çalışmada  20 yılık bir sürede mide kanseri gelişme riski:  Normal mide mukozası olanlarda 1/, gastritte  1/85, atrofik gastritte 1/50, intestinal metaplazi saptananlarda 1/39 , displazi saptananlarda 1/19 dir. Çalışmaya göre uzun dönemde mide kanseri gelişme riski, mide mukozasında minör değişiklikler olanlarda 1,8 kat artarken, metaplazik zeminde displazi  saptananlarda 11 kat artmaktadır.

Güncellenmiş çalışma protokollerine göre midede yaygın atrofik gastrit (Multifokal atrofik gastrit) saptanan hastalarda displazi ve gastrik kanser gelişimini araştırmak için mideden en az 5 adet biyopsi alınmalıdır. Bu biyopsilerin 2’si midenin çıkışına yakın alt kısmından (preplorik antrum), 2’si midenin korpus olarak adlandırılan orta kısmından, 1 i de midenin incusura angularis olarak adlandırılan bölgesinden alınır. Ailesinde, 1. ve 2. derece akrabalarında mide kanseri bulunan ve mide kanserinin sık görüldüğü bölgelerde yaşayan hastalarda midede multifokal atrofik gastrit varlığı araştırılmalıdır. Multifokal atrofik gastrit var ise 3 yılda bir gastroskopi yapılarak takip önerilir. Bütün İM tiplerinde midede Helikobakter pilori enfeksiyonu varsa tedavi edilmelidir. Günümüzde bu tür midelerde gelişmiş endoskopik yöntemlerin kullanılmasıyla kansere dönüşüm erken evrede yakalanabilmektedir.

takoz

metaplazi5

takozKaynaklar

1-Park YH, Kim funduszeue.info of atrophic gastritis and intestinal metaplasia as a premalignant lesion of gastric cancer. Cancer Prev. Mar;20(1)
2-Incidence of gastric cancer among patients with gastric precancerous lesions: observational cohort study in a low risk Western population BMJ ;  doi: funduszeue.info (Published 27 July )Cite this as: BMJ ;h

Antral Gastrit Nedir? Antral Gastrit Belirtileri Nelerdir, Tedavisi Nasıl Yapılır?

 Gastrit kısacası mide zarı iltihaplanması demektir. Mide ise yenilen yemeklerin tampon görevini görmek ile görevli organdır. Yiyecekler mideye geldikten sonra asidik yapıdaki su ile sindirilir. Midede ayrı olan sindirim enzimleri de bulunur.

Antral Gastrit Nedir, Belirtileri Nelerdir?

 Antrum adı verilen yani mide çıkışından hemen önceki yerde görülen gastrit çeşidine antral gastrit denilmektedir. Bu gastrit çeşidi, akut ya da kronik şekilde ortaya çıkabilir. Bunun belirtileri ise buna göre şekil almaktadır. En sık görülen gastrit formu antral olandır ve tüm gastritlerin %80 kadarlık kısmı bu türde ortaya çıkmaktadır. Bu gastritin ortaya çıkma nedeni ise helicobacter pylori bakterisidir.

 Kronik Gastrit ise mide zarı iltihabının düzenli aralıklarla tekrarlanmasına verilen addır. Bu hastalık genellikle net bir belirti vermese de en sık belirtileri, yemekten sonra geğirme ve şişkinlik gibi hafif belirtilerdir.

 Farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan bu hastalık A, B ve C tipi şeklinde ortaya çıkabilir.

A Tip Gastrit: Bir diğer adı Otoimmün Gastrit'tir. Vücuttaki bağışıklık sisteminin mide mukoza hücrelerine saldırısı sonucu meydana gelen bir akut gastrit çeşididir.

B Tip Gastrit: Diğer adı Bakteriyel gastrit olan bu tür, bakteriyel enfeksiyon sonucu ortaya çıkar. Bakteri türü olarak ise çoğunlukla helicobakter pylori sorumlu tutulur.

C Tip Gastrit: Toksik ya da kimyasal madde tahribatı sonucunda ortaya çıkar. Genellikle uzun süreli ilaç kullanan kişilerde görülür. İlaçlar dışında bu hastalığı tetikleyen nedenleri; aşırı alkol tüketimi ve biliyer reflü denilen hastalıktır. Biliyer reflü ise safraya ait olan sıvının onikiparmak bağırsağından mideye geri gelme durumudur.

Tedavisi Nasıl Yapılır?

1. Bu hastalıktaki ilk önce yapılması gereken mideyi rahatsız eden her türlü şeyden uzak durmak gerekir. Kahve, alkol, sigara bırakılmalıdır.

2. Belirtiler normalden çok şiddetli ise birkaç gün yemek yeme bırakılmalıdır. Zaten doğrudan olarak gastrit hastalığı gün yüzüne çok çıkarsa kişinin iştahı kesilmektedir.

3. Belirtiler hafif olduğunda ise mideyi yormayacak şeyler tüketilmelidir. Küçük öğünler yenilmelidir.

4. Strese bağlı olarak ortaya çıkabilen bu hastalık, yoga ve meditasyon gibi kas gevşetici olarak tercih edilebilir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası