başarıda çalışmanın önemi / Ba≈üarƒ±ya Giden Yolda Ekip √áalƒ±≈ümasƒ±nƒ±n √ñnemi

Başarıda Çalışmanın Önemi

başarıda çalışmanın önemi

Başarıya Giden Yolda Çalışmak

1,4K

&#;Başarıya Giden Yol&#; ile ilgili yazımda, bu konuda yapılması gerekenleri maddeler halinde yazıp izah edeceğimi söylemiştim. Bu yazımızda başarıya giden yolda çalışmanın önemi üzerinde duracağım. Hayata gözünü açıp çocukluk çağını atlatan her gencin hayal ettiği bir gelecek, bir hedef vardır. Her genç, hayal ettiği şeye ulaşma yolunda başarılı olmayı arzu etmektedir. Başarıya giden yolda yapılması gereken ilk şey, hiç şüphesiz çalışmaktır. Çalışmadan, hiçbir şey başarılmaz. Bu nedenle başarıya giden yolun ilk şartı olan çalışma konusunu, Kur’an ve sünnet ölçüleri dâhilinde kısaca anlatmaya çalışacağız.

 وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى وَأَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرَى ثُمَّ يُجْزَاهُ الْجَزَاء الْأَوْفَى

İnsan için, ancak çalıştığının karşılığı vardır. Şüphesiz ki onun çalışması, daha sonra görülecektir. Sonra onun çalışmasının karşılığı, kendisine tastamam verilecektir.”[1]

Bu ayette insanın genel olarak çalışmasının gerektiği haber verilmektedir. Yüce Allah bu ayette hiçbir insanın emeğinin boşa gitmeyeceğini haber vermektedir. Onun emeğinin karşılığı, hem dünyada hem de ahirette kendisine verilecektir. Hz. Muhammed (sav.) de genel olarak çalışmanın gerektiğini şöyle dile getirmiştir:

“İnsanın kazandıklarının en hayırlısı, çalışıp kazanarak elde ettikleridir.”[2]

“Bir kimse, kendi el emeğiyle çalışıp kazandığından daha hayırlı bir şeyi yememiştir.”[3]

Genel olarak gençler, eğitim ve öğretim yolunda başarılı olmaya çalışmaktadırlar. Az da olsa bazı gençler okumanın ötesinde çeşitli meslek alanlarında ilerlemeyi tercih etmektedirler. İster eğitim öğretim olsun, ister herhangi bir meslek alanında olsun, insanın hedefine ulaşması için mutlaka o istikamette çalışması icap etmektedir. Bilinçli bir çalışma, mutlaka verimli olmakta ve insana bazı şeyleri kazandırmaktadır.

Her şeyden önce şunu bilelim ki, “Çalışmaya niyetim var, başlayacağım” dememeliyiz. Çalışmaya başlamalıyız. Çalışmanın yeri ve zamanı yoktur. Her yerde her fırsatta çalışıp zamanımızı değerlendirmeliyiz. Çalışmaya oturduğumuz zaman, kendimizi hem ruhen hem bedenen çalışmaya vermeliyiz. Bugün yapmamız gereken dersi, işi, çalışmayı, yarına bırakmamalıyız. Çünkü boş geçirdiğimiz her gün, bizim için bir kayıptır ve her günün kendine göre meşguliyetleri vardır. Başladığımız işi yarım bırakmamalıyız. Bir işi yarım bırakıp başka işe geçtiğimiz zaman, o işten kopup soğuyoruz. Başladığımız bir işi, çalışmayı veya okumayı bitirdiğimiz zaman, o işi başarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çalışma veya okuma zevki, insana güç ve kuvvet kazandırmaktadır. Aksi takdirde insanda yılgınlık meydana gelir ve tembellik başlar. Çalışma veya okumada devamlılık esastır. Başladığımız bir çalışmayı yarıda bırakmamalıyız.

Özellikle gençlere söylemek istiyorum: Başarıya giden yolda en büyük düşmanımız, kötü arkadaşlardır. Ona göre huyu, ahlakı, konuşmaları, hal, hareket ve davranışları bozuk arkadaşlardan şiddetle uzak durmalıyız. Çünkü kötü arkadaş, bizim okumaktan, başarıya giden yoldan uzaklaşmamıza sebep olmaktadır. Her türlü kötülüğü, yaptığımızdan dolayı ileride utanacağımız şeyleri, kötü arkadaşlarımızdan öğreniyoruz. Bütün köyü alışkanlıklar, kötü arkadaşlardan bulaşmaktadır. Tembelliği yenelim, kötü kişileri değil, iyi kişileri örnek alalım. Başarıya giden yoldaki çalışmada iradeli olalım.

Herkese, özellikle gençlere, başarıya giden yoldaki aşk ve irade ile selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.   


[1] en-Necm 53/

[2] İbn Hanbel, II, ,

[3] Buharî, Büyû, 15; Nefekât, 1; İbn Mace, Ticârât, 1.

Başarıda Çalışmak Önemlidir İle İlgili Kompozisyon

Başarıya ulaşabilmek belli bir emek harcanması gerekir . İnsan başarıyı hedef edinmişse bu yolda karşısına çıkabilecek zorlukların üstesinden gelmeyi bilmelidir . Başarı hemen ulaşılan bir şey değildir . Bundan dolayı herkes başarılı olamaz . Başarmak isteyen belli bir seviyeye ulaşmak isteyen insan biraz uykusundan , biraz eğlencesinden feragat etmelidir ki  amacına ulaşabilsin .

 Çalışmadan , alın teri dökmeden  insanın eline hiç bir şey geçmez .  Örneğin ; üniversite sınavına hazırlanıyorsunuz ve bunun için belli bir bilgi ve birikiminiz olması gerekir , eğer zamanınızı boşa harcıyorsanız , okuldan geldiğiniz gibi hiç şeye bakmıyor ve derslerinize çalışmıyorsanız üniversite sınavında da başarısız olursunuz . Çalışmanın ne kadar önemli olduğunu belirten bir söz vardır : '' Hiç kimse başarı merdivenine elleri cebinde çıkmamıştır.''  Kişi ancak ve ancak çok çalışarak belirli bir uğraş vererek ulaşır başarıya .


 Bundan dolayı kişinin azimli ve hırslı olması gerekir . Bu azim ve hırs başkalarıyla kendini karşılaştırabilmek için değil kişinin kendi hedeflerini gerçekleştirebilmesi ile olmalıdır . Kişi kendi ile yarış etmeli ve çok çalışarak başarının zaferini tatmalı ve hayatta başkalarına muhtaç olmamak için  zamanını boşa geçirmemeli    ve durmadan ilerlemeye devam etmelidir . Çünkü ancak çalışırsan başarılı olurun.

Günümüzde başarı konusunda binlerce kitap, bilimsel makale, köşe yazısı yazılmakta, konferanslar verilmekte ve sosyal medyada paylaşımlar yapılmaktadır. Herkes başarının arkasındaki yöntemleri, sırrı bilmek istemektedir. Bu paylaşımlarda farklı yaklaşım ve çözüm önerileri sunulmaktadır. “Bazı insanlar neden başkalarından daha başarılı olur?” sorusuna farklı eğitim yöntemleri, bakış açıları, çalışma ve mizaç modelleriyle cevaplar verilmektedir. Kanaatimizce başarıya giden yolda en önemli faktörlerin başında disiplinli sürdürülebilir çalışma gelmektedir. Çalışma, başarının en önemli şartlarından birisidir belki de ilkidir. Çalışmadan, çabalamadan yol almak mümkün değildir. Büyük eserler, projeler hep yoğun çalışmaların ürünüdür. Çevremize baktığımızda, kendi yaşamımızdaki örnekleri değerlendirdiğimizde gece gündüz demeden, yılmadan çalışarak, terleyerek, uykusuz kalarak, sosyal yaşantıdan fedakarlıklar yaparak önemli başarılara imzalar atıldığına şahit oluyoruz. Bununla birlikte, elbette çalışmadan ve çabalamadan bir yerlere gelenler olduğunu da görüyoruz. Fakat bu kişilerin varlığı ve başarıları saman alevi gibi kısa süreli olup kalıcı olmamaktadır. Unutulmamalıdır ki, çalışan bir insanın emeği hiç bir zaman zayi olmaz ve çalışması er ya da geç fark edilerek hak ettiği saygıyı görür. Tabi şu noktayı vurgulamakta fayda görüyorum. Başarılı olmak için sadece çalışmak yetmez; doğru stratejiler konulması, doğru zamanda doğru adımlar atılması, mevcut durumların çok iyi analiz edilmesi de başarıya giden yolda önemli faktörler olarak ön plana çıkar. Yanlış zamanda yanlış işler yapıldığında hiç durmadan çalışsanız da beklenen başarı elde edilemez. Dolayısıyla, önceliklerin doğru bir şekilde belirlenmesi, etkin ve disiplinli bir çalışma stratejisinin tesis edilmesi başarıya giden yolda kritik dönemeçler olarak karşımıza çıkar. Gelin, yazımızın devamında, “Disiplinli çalışmanın tesisini ve kurumsallaştırılmasını nasıl sağlarız?” sorusuna hep birlikte cevap bulmaya çalışalım.

Başarılı ülkeleri incelediğimizde hemen hemen hepsinde çok ciddi bir çalışma disiplini olduğunu görmekteyiz. Almanlar ile çalışma fırsatı bulan herkesin onların çalışma disiplininden, dakikliklerinden ve ne kadar verimli olduklarından söz etmesi buna örnek olarak verilebilir. Uzak doğu ülkelerindeki insanların ne kadar çok çalıştığından ve bu çabalarıyla başarıyı nasıl yakaladıklarından da günlük konuşmalarımızda bahsederiz. Görevlerinin gereklerini harfiyen yapıyorlar diye imreniriz. Diğer taraftan bazı ülkelerdeki insanların da ne kadar tembel ve ciddiyetten uzak olduklarını konuşuruz. Bu örneklerden yola çıkarak disiplinli, verimli bir çalışma kültürü tesis edildiğinde gerisinin kendiliğinden geleceğini düşünüyoruz. Böyle bir ortamda kimsenin kimseyi takip etmesine, izlemesine de gerek kalmayacağını değerlendiriyoruz. İyi bir çalışma kültürü iç motivasyonu da sağlamaktadır. Bu etkin çalışma kültürü şöyle bir temel prensibe dayanır: yediden yetmişe herkes işe yaramak ve değer yaratmak ister. Bu kültür toplumumuzda yerleştiğinde nasıl yeme içme hayatın bir parçasıysa çalışma da aynı durumu alır. Ülkemizde gördüğümüz en önemli sıkıntı günlük verimli çalışma zamanımızın çok az olmasıdır. Aslında buna kaliteli çalışma zamanının azlığıda denebilir. Belki ofiste saat kalıyoruz fakat net verimli çalışma süremiz saati geçmemektedir. Bu yüzden de hedeflenen kazanımlara ulaşmamız gecikmekte, bu durumda gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafenin hızla artmasına ve bizim daha da geride kalmamıza neden olmaktadır. Halbuki, vaktimizin çoğunu politika, spor, boş sohbetler, çay, kahve muhabbetleriyle geçirmek yerine çalışma zamanımızı daha iyi kullanabiliriz. Nitekim, teknolojik olarak gelişmiş olan ülkelere baktığımızda çalışma saatlerininin çok verimli kullanıldığını görürüz. Avrupa’daki bazı ülkelerde haftalık çalışma saati bizim ülkemizden 10 saat daha az olmasına rağmen, günlük verimli çalışma süreleri saati bulmakta ve yaratılan katma değer de bu oranda artmaktadır. Bu ülkelerin refah seviyesinin daha yüksek ve devam ettirilebilir olmasını bu etkili çalışma kültürü sağlamaktadır. Başarının sırrı buradadır; çalışma zamanını verimli kullanmayı becermek, önemli işlere öncelik vermek ve boş işlerle uğraşmayı bırakmak.

Her toplumda çok farklı insan profilleri mevcuttur. Önemli olan bu kişilerin zamanlarını nasıl kullandığını anlayabilmektir. Gerçekten bu mizaçları farklı insanların birlikte verimli çalışması tesis edilebiliyor mu? Bunu çok iyi anlamamız gerekmektedir. Çalışma disiplini ve kültürü oluşturmak ve her durumda etkin çalışmayı sağlayabilmek için yapılması gerekenlere, önemli büyüklerimizden biri olan ünlü hukukçumuz Merhum Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in kaleme aldığı “Gençlerle Baş Başa” kitabıdan alıntı ile de cevap vermek yerinde olacaktır.

Çalışmak için müsait vakit ve saat bekleme. Bil ki her gün, her saat çalışmanın en uygun zamanıdır. Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki her yer, her köşe çalışmanın en uygun yeridir. Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil; bütün ruhi, bedeni kuvvetinle kendini işine ver. İşinde rastladığın güçlüğü evvela parçalara ayır. Her parçayı birer birer sırayla yen. Mesela bir dersi en basit elemanlarına; kısım, fasıl ve bahislere ayır. Sırayla her bahsi iyice noksansız öğrenip anlamadan, diğer fasıla geçme. Yani attığın adımı iyice basmadan, diğerini atma.”

Günümüzde gençler başta olmak üzere her yaştan insan çalışmamak için bahaneler üretmekte konsantrasyon veya konuya eğilim sağlama konusunda çok ciddi sorunlar yaşamaktadır. Çalışmak istense bile doğru ve zamanında çalışma becerisi kazanılmadığı için işe başlama sürekli ertelenmekte, teslim tarihleri ötelenmekte ya da zaman verimli kullanılmadığı için çıktılar istenen kalitede olmamaktadır. Bu yazıda bahsedilen prensipler takip edildiğinde herhangi bir konuda bilgi sahibi olmak ve yetkinliğe ulaşmak oldukça kolay olacaktır. Öncelikle kamu kuruluşlarında ve okullarımızda bu prensiplere çok dikkat edilmelidir. Çalışma disiplininden taviz verilmemelidir. Etkili ve verimli çalışma kültürü oluşturulmalıdır. Zamanı verimli ve etkin kullanma aynı zamanda yüce dinimizin de bir emridir. Helal ve haram kavramlarının kökleri buralara dayanmaktadır. Ödenen ücrete karşılık istenilen çalışmanın yapılması gerekmektedir. Çalışmadan çabalamadan neden biz geriyiz demenin anlamı yoktur. Kim çaba sarfederse sonunda onun karşılığını almaktadır.

Sözlerimi Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çok önemli mesajıyla tamamlamak yerinde olacaktır.

“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”

Başarı Nedir? Başarının Kaynağı Şans Mı Çalışmak Mı? &#; Tavşan ile kaplumbağanın yarışını çoğumuz biliriz. Ukala tavşanın biri, bir gün bir yandan havucunu yerken, çokbilmiş edasıyla, arkadaşı kaplumbağaya bir yarış teklifinde bulunmuş.

Hey kaplumbağa kardeş, var mısın bir yarışa?

Kabuğundan başını çıkaran kaplumbağa cılız bir sesle, “Varım!” demiş.

Tavşan havucundan bir ısırık daha alıp, “Eğer kazanırsan sana havuç yaprağı ikram ederim.” demiş. “Ama ben kazanırsam bir şey istemiyorum” diye de eklemiş ukalaca.

Peki” demiş kaplumbağa ve yarış başlamış.

Gerisini biliyorsunuz… Tavşan “Nasıl olsa kazanırım” diyerek uzanmış yaz sıcağında bir gölgeliğe; havucunu kemirirken de uyuyakalmış.

Kaplumbağa ise hiç durmaksızın “az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş” sonunda kan ter içinde tavşandan önce anlaştıkları yere gelip yarışı tamamlamış.

Tavşan uyandığında artık çok geçmiş!

Başarının Kaynağı &#; Şans Mı Çalışmak Mı?

Başarının Kaynağı Nedir? Buraya bir nokta koyalım, ikinci bir olayı anlatalım:

Çok zengin bir İngiliz’e “Nasıl zengin oldun, çok çalışarak mı?” diye sormuşlar.

Adam başlamış anlatmaya:

Gençlik yıllarımdaydı; cebimde sadece 1 pound vardı. Gittim bununla büyükçe ve parlak bir elma aldım…

Elmayı daha da parlattım; pazara götürdüm ve onu iki pounda sattım…

İki pound ile gittim iki iri elma aldım; onları da parlattım, parlattım; gittim 4 pounda sattım.

Onunla da gittim 4 elma aldım. Onları da parlattım parlattım 8 pounda sattım.

Böyle devam ederken…

Bir gün büyük annem vefat etti; tüm sermayesi bana kaldı. İşte böyle zengin oldum.

demiş.

Warren Buffett&#;ın Hikayesi

Şans Mı Çalışmak Mı? Başarının Kaynağı Nedir? &#; Zenginlik, şans ve çaba ile ilgili olarak Warren Buffett’a ait bir düşünce anlatılır. Buffett, geldiği noktada kendi yaşamını analiz etmek için bir varsayımdan söz eder.

Kendi durumunu şu şekilde anlatır: “Doğumundan 24 saat öncesini hayal et, bir cin sana geliyor ve kurallarını belirleyebileceğin ve istediğin her şeyi tasarlayabileceğin bir topluma giriyorsun, farz et, diyor;  sosyal kuralları, ekonomik kuralları, hükümet kurallarını tasarlayacaksın. Ve bu kurallar yaşamınız, çocuklarınızın ve torunlarınızın yaşamları boyunca geçerli olacak, diyor. Cin devamla, ama bir bilinmeyen var, diyor cin,  ABD&#;de veya Afganistan&#;da mı, zengin mi fakir mi, erkek mi kadın mı, zayıf mı yoksa güçlü mü doğacağını bilmiyorsun. Tek bildiğiniz şey, içinde 7 milyar top bulunan bir havuzdan bir top çıkarıyorsunuz ve bu sensin.

Buffett, kendi hikayesini çoğunlukla şansa atfediyor. Kim bilir belki de öyledir. Ona da birileri (cin, peri vs.) “yürü ya kulum!” demiş olabilir!

Türkçede günlük hayat dilinde, şans eseri imkanları artan insanlar için “yürü ya kulum!” tabiri kullanılır.

Buffett da şansı için şu tabiri kullanıyor: “İş ortağım aptal şansımdır.

Buffett’e bakacak olursak, şans, rastgelelik ve iyi şansın hayattaki önemini reddetmek zor görünüyor. Ve aslında, bu faktörler kritik bir rol oynamaktadır.

Ama başka hikayeler ve anlatılar tersini söylüyor. Bu hikayeyi ünlü yazar James Clear&#;dan dinleyelim.

Başarının Kaynağı Nedir?

Proje &#;ün Hikâyesi

Şans Mı Çalışmak Mı? Başarının Kaynağı Nedir? &#; &#;da Vietnam Savaşı&#;nın on dördüncü yılında, Tu Youyou adında bir Çinli bilim adamı Pekin&#;de gizli bir araştırma grubunun başına getirildi. Birim yalnızca kod adı ile biliniyordu: Proje

Çin, Vietnam&#;la bir müttefikti ve Askerlere uygulanabilecek antimalaryal ilaçlar (sıtma türü hastalıkların tedavisi için ilaçlar) geliştirmek için Proje oluşturulmuştu.

Hastalık büyük bir sorun haline gelmişti. Tıpkı pek çok Vietnam askerinin savaşta öldüğü gibi, geriye kalanlar da ormandaki sıtmadan ölüyorlardı.

Tu, çalışmalarına, bulabileceği her yerde ipucu arayarak başladı.

Eski halk ilaçları hakkında kılavuzları okudu.

Yüzlerce veya binlerce yıllık antik metinleri araştırdı. Bir tedavi içerebilecek bitkileri bulmak için uzak bölgelere gitti.

Aylar süren çalışmalardan sonra ekibi &#;den fazla bitki topladı ve neredeyse olası çözümün bir listesini oluşturdu. Tu, yavaş ve metodik olarak potansiyel ilaçların listesini &#;e kadar daralttı ve laboratuvar farelerinde tek tek test etti.

Bu, projenin en zorlu aşamasıydı” dedi. “Özellikle birbiri ardına bir başarısızlıkla karşılaştığınızda çok zahmetli ve sıkıcı bir işti.

Yüzlerce test yapıldı. Çoğu sonuç vermedi. Ancak bir test &#; qinghao olarak bilinen acı pelin (warmwood) bitkisinden bir ekstrakt &#; umut verici görünüyordu. Tu bu ihtimalden heyecan duydu, ancak çabalarına rağmen, bitki sadece zaman zaman güçlü bir antimalaryal ilaç üretecekti. Her zaman işe yaramıyordu.

Ekibi zaten iki yıldır iş başındaydı, ama baştan yeniden başlamak zorunda olduklarına karar verdi. Tu, her testi gözden geçirdi ve kaçırdığı bir şey hakkında ipucu arayarak her kitabı yeniden okudu.

Ardından, sihirli bir şekilde,  yıl önce yazılmış eski bir Çin metni olanAcil Durumlar için Reçete El Kitabı&#;ndatek bir cümleye rastladı.

Sorun sıcaklıktaydı.

Ekstraksiyon işlemi sırasında sıcaklık çok yüksek olduğunda, tatlı pelin bitkisindeki aktif bileşen tahrip oluyordu. Tu, daha düşük bir kaynama noktasına sahip çözücüler kullanarak deneyi yeniden tasarladı ve son olarak, yüzde oranında çalışan bir antimalaryal ilaç üretti.

Bu büyük bir atılımdı, ancak gerçek çalışma daha yeni başlıyordu.

Tu Youyou (Çin) Kimdir?

İlaç kimyacısı ve eğitimci. Atemisinin ve dihydroartemisinin kaşifi olarak bilinir. Atemisinin ve dihydroartemisinin&#;i malaria tedavisi için kullanılmıştır ve milyonlarca hayat kurtarmıştır. Onun atemisinin ve malaria tedavisini keşfetmesi yüzyılda tropikal tıbbın önemli bir atılımı ve Güney Asya, Afrika ve Güney Amerika&#;da tropik ve gelişmekte olan ülkelerdeki insanlar için sağlıkta iyileşme olarak görülüyor . Çalışmalarından dolayı yılında klinik tıpta Lasker ödülü ve &#;te William C. Campbell ve Satoshi Ōmura ile birlikte Nobel Fizyoloji ve Tıp ödülünü almıştır. Tu Youyou fizik ve tıp dalında ilk nobel ödülünü alan Çinli kadındır.

Sıkı Çalışmanın Gücü

Şans Mı Çalışmak Mı? Başarının Kaynağı Nedir? &#; Elinde kanıtlanmış bir ilaçla, şimdi, insan üzerinde denemeler yapmanın zamanı gelmişti. Ne yazık ki, Çin&#;de yeni ilaçlar için deneme yapan hiçbir merkez yoktu. Ve projenin gizliliği nedeniyle, ülke dışındaki bir tesise gitmek de söz konusu değildi.

Çıkmaza girmişlerdi.

Tu, o zaman ilacı deneyen ilk insan denek olmaya gönüllü oldu. Tıp bilimi tarihindeki en cesur hareketlerden birinde, o ve numaralı diğer iki proje üyesi sıtmaya yakalandı ve yeni ilaçlarının ilk dozlarını aldılar.

Sonuç işe yaramıştı.

Bununla birlikte, çığır açan bir ilaç keşfetmesine ve kendi hayatını riske atmasına istekli olmasına rağmen, Tu&#; nun bulgularını dış dünyayla paylaşması engellendi. Çin hükümetinin herhangi bir bilimsel bilginin yayınlanmasını engelleyen katı kuralları vardı.

Tu yılmadı, korkmadı ve bildiğini okumaya, araştırmasına devam etti, sonunda ilacın kimyasal yapısını (resmi olarak artemisinin olarak bilinen bir bileşik) öğrendi ve ikinci bir antimalaryal ilaç geliştirmeye devam etti.

yılına kadar, başladıktan yaklaşık on yıl sonra ve Vietnam Savaşı bittikten üç yıl sonra, Tu&#; nun çalışmaları, sonunda dış dünyanın kullanımına açıldı.

Dünya Sağlık Örgütü&#;nün sıtmaya karşı bir savunma olarak tedaviyi önerebilmesi için yılına kadar beklemesi gerekecekti.

Bugün, artemisinin tedavisi sıtma hastalarına 1 milyardan fazla kez uygulanmıştır. Milyonlarca insanın hayatını kurtardığına inanılıyor. Tu Youyou, Nobel Ödülü alan ilk kadın Çin vatandaşı ve tıp bilimine büyük katkılarından dolayı Lasker Ödülü alan ilk Çin vatandaşıdır.

Nasıl buldunuz? Tu, şanslı mı? Çabacı mı?

Şans mı Sıkı Çalışmak mı?

Tu Youyou, inanılmaz derecede şanslı değildi. Onunla ilgili gerçek şu ki, herhangi bir akademik derecesi, yurtdışında araştırma deneyimi olmamasına, hatta Çin ulusal akademilerine üye olmamasına rağmen, ona “Üç Hayır&#;ın Profesörü” lakabı verilmişti.

Ama o sıkı bir çalışkan, ısrarcı, azimli ve kararlı bir karakterdi. On yıllar boyunca pes etmedi ve sonuç olarak milyonlarca hayatın kurtarılmasına yardım etti. Hikâyesi, başarıya ulaşmak için sıkı çalışmanın ne kadar önemli olabileceğinin mükemmel bir örneğidir.

Tu’ nun hikâyesi yerine Buffett’e bakacak olursak, hayattaki başarınızın çoğunu şansımız belirliyordu. Sanki biraz şımarıklık kokuyor BUffett’in sözleri.

Sıkı çalışmanın önemli olduğunda da hemfikir olduğumuz ortada. Çok çalıştığınızda, genellikle daha az çabayla olduğundan daha iyi sonuçlar alırsınız. Şansın önemini inkâr edemesek de, herkesin sıkı çalışmanın gerçekten bir fark yarattığına inandığı açıkça görünüyor.

Öyleyse başarıyı ne belirler?

Sıkı çalışma veya iyi şans mı?

Çaba veya rastgelelik mi?

Sanırım hepimiz her iki faktörün de rol oynadığını anlıyoruz, ama size “Duruma göre değişir” den daha iyi bir cevap vermek istiyorum.

Konuya iki şekilde bakalım&#;

Mutlak Başarı mı, Göreceli Başarı mı?

Bu soruyu cevaplamanın bir yolu şudur:

Şans mutlak anlamda daha önemlidir.

Sıkı çalışma göreceli anlamda daha önemlidir.

Başarının Kaynağı Nedir? Mutlak görüş, başarı seviyenizi diğer herkesin ortak görüşüne kıyasla mutlak olarak değerlendirir. Yani herkesin “başarılı” olma konusunda ittifak ettiği kriterlere göre elde edilen başarıdır. Buna mutlak başarı denir. Birini belirli bir alanda dünyanın en iyisi yapan nedir?  İyi bir başlangıç ​​seçimi yapsanız bile &#; Bill Gates&#;in bir bilgisayar şirketi kurmayı seçmesi gibi &#; dünya standartlarında sonuçlara neden olan tüm faktörleri anlayamazsınız.

Genel bir kural olarak, başarı performansının yüksek olması, buna neden olan koşulların iyi olmasını gerektirmez. Bazen zor şartlarda da yüksek başarı elde edilebilir. Başarı; genellikle doğru yeteneğin, doğru bağlantıların, doğru zamanlamanın ve diğer etkilerin bir kombinasyonudur.

Göreceli görüş ise, sizin gibi olanlara kıyasla, benzer şartlar altındaki kişilerin başarı düzeyini dikkate alan görüştür. Benzer seviyelerde eğitim alan, benzer mahallelerde yetişen veya benzer seviyelerde genetik yeteneklerle doğan milyonlarca insan ne olacak?

Bu insanlar aynı sonuçları elde edemiyorlar. Karşılaştırma ne kadar yerel hale gelirse, sıkı çalışma ile daha fazla ilişkilidir. Kendinizi benzer düzeyde şans deneyimlemiş olanlarla karşılaştırdığınızda, fark, alışkanlıklarınız ve seçimlerinizdedir.

Mutlak başarı şanstır. Göreli başarı çalışmak, seçimler ve alışkanlıklardır.

Doğal olarak bu tanımdan sonra gelen önemli bir iç görü vardır: Sonuçlar daha aşırı hale geldikçe, şansın rolü artar. Yani, mutlak anlamda daha başarılı hale geldikçe, başarınızın daha büyük bir kısmını şansa bağlayabiliriz.

Aslında Mutlak Olan Da, Göreceli Olan Da Doğrudur

Bazen insanlar bu iç görülerin her ikisini aynı anda tutmakta zorlanırlar. Sonuçları ya küresel anlamda ya da yerel anlamda tartışma eğilimi vardır.

Mutlak görüş daha küreseldir. Amerika&#;da doğan varlıklı bir kişi ile aşırı yoksulluk içinde doğan ve günde 1 dolardan daha az parayla yaşayan biri arasındaki farkı açıklayan nedir?

Göreceli görüş daha yereldir. Sizinle aynı okula giden veya aynı mahallede büyüyen veya aynı şirkette çalışan herkes arasındaki sonuç farkını açıklayan nedir? Çabadır, gayrettir, azim ve kararlıktır.

Yerel bir bakış açısıyla başarıyı düşünürken, insanlar “Benimle dalga mı geçiyorsunuz? Çok çalıştığımı biliyor musun? Başkalarının yapmadığı seçimleri ve fedakarlıkları anlıyor musunuz? Şans olarak başarımın reddedilmesi, koyduğum zor işi devalüe ediyor. Eğer başarım şanstan veya çevremden kaynaklanıyorsa, o zaman komşularım, sınıf arkadaşlarım veya iş arkadaşlarım da aynı imkanlara sahip değiller mi?” derler.

Her iki hikaye de doğrudur. Sadece yaşama hangi mercekten baktığınıza bağlıdır.

Başarının Eğimi

Şans Mı Çalışmak Mı? Başarının Kaynağı Nedir? &#; Şans ve sıkı çalışma arasındaki dengeyi incelemenin başka bir yolu da vardır, bu da başarının zaman içinde nasıl etkilendiğini düşünmektir.

Başarıyı bir grafik üzerinde; Başarıyı Y ekseninde, Zamanı da X ekseni üzerinde hayal edin. Doğduğunuzda, Buffett gibileri Y ekseninde, %’e doğru üstlerde bir yerde işaretlediniz. Çünkü doğduğunda bile Y ve X eksenlerinin %’ü düzeyinde. Oysa fakir bir başkası Y ile X ekseninin henüz başladığı 0 (sıfır) noktasındadır. Şanslı doğanlar grafikte daha yüksek başlıyor. Daha zorlu şartlarda doğanlar daha düşük başlar. Mesela sıfıra yakın doğan milyonlarca insan var.

İşte önemli nokta burasıdır: Burada bakılması gereken başlangıç noktası değil, başarınızın eğimini kontrol etmektir.

Şu anda ne kadar başarılı ya da başarısız olduğunuz fark etmez. Önemli olan alışkanlıklarınızın sizi başarıya götürüp götürmediğidir. Mevcut yörüngenizle mevcut sonuçlarınızdan çok daha fazla ilgilenmelisiniz.

Başlangıç Noktası Değil, Eğim Önemli!

Başlangıç ​​pozisyonunuzu değil, sadece başarınızın eğimini kontrol edebilirsiniz.

Yani, nerede, hangi ailede, hangi ekonomik şartlarda doğup doğmadığınız değil, değerli olan, mevcut imkanlarınızla ne kadar başarılı olup olmadığınızdır. Olumlu bir eğim ve yeterli zaman ve çaba ile kötü şans nedeniyle kaybedilen zemini geri kazanabilirsiniz. Bir yarışın başlangıcının üzerinden ne kadar çok zaman geçerse, diğerlerinin nereden başladığının önemi kalmıyor.

Tabii ki bu her zaman doğru değildir. Şiddetli bir hastalık sağlığınızı silebilir. Benzer şekilde, bazen şans sürekli bir avantaj (veya dezavantaj) sağlar. Bir araştırma, başarıyı servet sahibi olarak ölçerek, en başarılı insanların neredeyse orta düzey yetenekli ve dikkat çeken şansları olan kişiler olduğunu bulmuştur.

Her durumda, ikisini ayırmak mümkün değildir. Zaman geçtikçe hem önemli şanslar hem de sıkı çalışma önemli bir rol oynamaktadır.

Bu sadece kötü şansın üstesinden gelmek için değil, aynı zamanda iyi şanslardan yararlanmak için de geçerlidir. Bill Gates, Microsoft&#;u doğru tarihte ve doğru zamanda başlatmak için inanılmaz şanslı olabilirdi, ancak onlarca yıl süren sıkı çalışma olmadan, fırsat boşa harcanacaktı.

Zaman her avantajı aşındırır. Bir noktada, başarının sürdürülmesi için iyi şanslar sıkı çalışma gerektirir.

Ne Kadar Çok çalışırsanız O Kadar Şanslı Olursunuz.

Şans Mı Çalışmak Mı? Başarının Kaynağı Nedir? &#; Tanım olarak, şans sizin kontrolünüzün dışındadır. Öyle olsa bile, şansı kendinize hizmet ettirebilirsiniz. Bunun için yine çalışmanız lazım.  Şansın veya şansızlığın önünüze çıkması durumunda onların nasıl çalıştığını anlamak önem kazanmaktadır.

Çabalayarak kişisel ve sosyal yüzey alanınızı iyi şanslar toplamak için genişletebilirsiniz. Ava giden biri günlerce av peşinde koşsa ve az sayıda avlansa, evde oturandan daha şanslı değil midir? Tarlalarda tavşan avlayan bir avcı gün boyu bir tavşan vuramasa bile, evde zamanını av hayali kurarak geçiren bir avcıdan daha üstündür.

Ünlü golfçü Gary Player, “Ne kadar çok çalışırsam, o kadar şanslıyım” demiştir.

Sonunda, şansımızı kontrol edemeyiz &#; iyi ya da kötü &#; ama çabalarımızı ve hazırlıklarımızı kontrol edebiliriz. Şans zaman zaman bize gülümsüyor. Ve bu olduğunda, iyi şansınızı onurlandırmanın yolu sıkı çalışmak ve bundan en iyi şekilde yararlanmaktır.

Yapılması gereken tek şey çok çabayla biçare talihinize (şansınıza) yardım edin.

Peki, bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Bu konudaki düşüncelerinizi ve yorumlarınızı aşağıdaki yorumlar bölümünde bizimle ve diğer okurlarımızla paylaşabilirsiniz.

Kaynaklar

funduszeue.info

funduszeue.info

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası