bebeğim göz teması kurmuyor kadınlar kulübü / Otizm teşhisi konmuş bir çocuğun 4 yaşından sonra konuşmayı öğrenmesi mümkün mü?

Bebeğim Göz Teması Kurmuyor Kadınlar Kulübü

bebeğim göz teması kurmuyor kadınlar kulübü

funduszeue.infoü Kayatürk

facebook-icongoogle-iconinstagram-icon

Çocuğunuz Kendi Dünyasında Yaşıyor Gibi, Seslere Tepki Mi Vermiyor?

Anneler genel olarak bu konuda gerçekten daha iyi gözlemciler. Aslında detaylı alınan öykülerde çocuğun emzirme dönemiyle beraber tepkileri, göz teması, gülümseme, bıgıldama gibi davranışlarını az ya da olmadığı gibi gözlemler elde edilebiliyor.

Tek başına konuşma gelişiminde ki sorunlar için dil ve konuşma gecikmesi olduğu hakkında bilgi verdim. Bu belirtilen durum çocuğun dil ve konuşma ile ilgili geriliği yanında farklı alanlarda da sorunlarının olduğu bir durumdur. Çocuk, çevresine yeterince ilgili değilse, seslenince bakmıyor, belli davranışları sık ve durduramadan yapıyor, komutları almıyor vs ise bu şikayetler OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUKLARI(OSB) altında değerlendirilmektedir. OSB çok farklı belirtiler ile kendini gösteren geniş bir yelpazeye yayılmış bir durumdur. Toplum arasında net olarak OTİZM olarak bilinmektedir. Çok uzun yıllardır üzerinde araştırmalar yapılan, nedeni halen net olarak bilinmeyen ama tanılama sürecinde bilimsel kanıtların net olduğu bir nöropsikiyatrik durumdur.

OSB olan çocukların büyük çoğunluğu konuşmada ki gecikmeler gözlemlendiğinde fark edilmektedirler. Ama konuşma sorunu birçok farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Yani konuşma gecikmesi spesifik bir bulgu değildir. Bu çocukların bazıları aya kadar gayet normal gelişim gösterirken gelişim düzeyi orda kalabilir. Bu nedenle bebeklerin rutin gelişim takiplerinde fiziksel gelişim yanında seslere tepkisi, duygusal tepkileri, refleksif hareketleri,ses çıkarması vs gibi birçok alanda değerlendirilmelidir. Çünkü risk gurubu çocukların yakın takibi ve bunlara yönelik anne-baba eğitimi bu silik bulguların ortadan kalkmasında faydalı olabilmektedir. Aynı zamanda OSB ‘li bir çocuk var ise diğer çocuk içinde risk gurubu kapsamında takiplerin yapılması koruyucu olacaktır.

OSB olan çocukların ortak belirtisi genelde:

  • Sosyal etkileşimde tepki vermeme,
  • Yaşıtları ile iletişime geçmekte sorunlar,
  • Oyun oynama ve sürdürmede sıkıntılar,
  • Seslenince bakmama,
  • Göz teması kurmama, çok kısa süreli anlamsız bakışlar olabilir,
  • Özellikle 3 yaş döneminde mış gibi oyunlar yapmama,
  • Taklit etmeme, mimik-jest kullanımında küntlük,
  • ilgilendiği nesneyi gösterme, paylaşma olmaması,
  • Duygusal tepkilerde bazıları abartılı ağlama, huzursuzluk, bazıları da hiç tepki göstermeme şeklinde olabilir,
  • Yüksek sese, kalabalığa aşırı tepki,
  • Aşırı düzeyde belli nesnelere takıntılı olma,
  • Belli hareketleri(el çırpma, zıplama, sallanma, el burma) gibi çok sık yapma ama bunları yaparken sosyal çevreden kopuk davranma,
  • Komutları anlayabilir ama eyleme geçirme olmayabilir,
  • ORTAK DİKKAT dediğimiz ortamda ilgilenilen oyun, konu ne ise onunla ilgilenmeme,
  • Dönen, sallanan cisimlere daha ilgili olma,
  • Beslenmede seçicilik, uyku düzenlerinde sorunlar vs gibi birçok belirti sayılabilir.

Şunu vurgulamak istiyorum OSB olan her bireyin özellikleri farklıdır. Bu farklılıkları çocuğun zihinsel gelişim düzeyi, anne –babanın farkındalığı, çocuğun etkileşimde olduğu sosyal çevre, genetik durumu gibi birçok şey etkilemektedir.

Çocuğunuzda konuşma gelişiminden önce verdiği tepkiler, sizinle çevreyle ilgilenme gibi konularda şüpheniz varsa mutlaka gelişim düzeylerini değerlendirmek için destek almanız gerekmektedir. Ama çocuğunuz konuşma yaşı düzeyine geldiğinde gerilikler var ise ve o zaman fark ettiyseniz geç kalmadan ilgili uzmanlık alanları ile görüşmeniz gerekmektedir. Çünkü durum ne kadar erken fark edilir ise gelişim o kadar iyi olacaktır. Bebeklik döneminde risk gurubu olan bebeklerin anne eğitimi önemlidir. Daha büyük çocukluk döneminde aile eğitimi yanında çocuğun bireysel özelliklerine uygun özel eğitim desteği tek ve güvenilir tedavi yöntemidir.

Otizm tanısı genellikle 2 &#; 3 yaş sonrasında ailelerin fark edebildikleri bir farklılıktır. 4 yaşında otistik belirtiler gösteren bir çocukta konuşma mümkün olabilir.

Bunun için ABA terapi eğitimleri, dil konuşma terapileri, ergoterapi ve duyu bütünleme gibi çeşitli disiplinler bir araya getirilmektedir.
 
Konu hakkında daha detaylı bilgi vermeden önce otizm teşhisi konan her çocuğun kendine özgü yapılarının olduğunu ve bu nedenle uygulanan stratejilerin hepsinde aynı sonucu vermeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.

Her otistik bireyin iletişim kurmayı öğrenebilmesine rağmen bunun her zaman sözlü olmayabileceği, görselliği de kullanarak yaşamlarını iyi bir şekilde idame ettirebilen otistik bireylerin olduğunu unutmamak gerekir.

Duke Üniversitesi Otizm Merkezi Başkanı Geri Dawson ve Klinik Psikolog Lauren Elder tarafından kaleme alınan makalede Otizm teşhisi konan çocukların 4 yaşından sonra da konuşmayı öğrenebilecekleri ifade edilmektedir.


OTİZMDE İLETİŞİMİN 7 KRİTİK KURALI


Çocuğunuzu oyun ve sosyal etkileşime teşvik edin.

Çocuklar oyunlarla öğrenmektedirler ve bu dil öğrenimini de kapsamaktadır. Karşılıklı etkileşim halinde gerçekleştirilen oyun aktiviteleri siz ve çocuğunuzun iletişim kurabilmesi için keyifli fırsatlar sunacaktır. Çocuğunuzun keyif alacağı oyunlar geliştirerek sosyal iletişim fırsatları sunabilirsiniz. Örneğin şarkı söyleyip, tekerleme oynayabilirsiniz. Oyun sırasında çocuğunuzun karşısına geçerek göz seviyesinde pozisyon alın, bu pozisyon çocuğunuzun sizi görmesini ve duymasını kolaylaştıracaktır.


Çocuğunuzu taklit edin

Çocuğunuzun çıkardığı sesleri ve oyun davranışlarını tekrar etmeniz onu daha fazla ses çıkarması ve iletişime geçmesi için cesaretlendirecektir. Çocuğunuzda bu sayede sizi taklit edecektir. Örneğin çocuğunuz, oyuncak arabasını sürdüğünde siz de aynısını yapın, veya arabasını bir yere çarpıştırdığında siz de aynısını yapın; ancak arabasını fırlattığında bunu tekrar etmeyin.

Sözlü olmayan iletişime de odaklanın

Hareketler ve göz teması dil için birer temeldir. İletişim kurarken hem vücudunuzu hem de sesinizi kullanın; ancak vucut ile ses birbirlerini eş zamanlı tamamlamalıdır. Örneğin elinizle işaret ederek bak demelisiniz veya evet derken kafanızı aşağı hareket ettirin. Çocuğunuzun hareketlerine alkışlayarak, el açarak veya kollarına uzanarak karşılık verin. Eğer bir oyuncağa bakıyorsa veya işaret ediyorsa hemen ona uzatın.

Çocuğunuzun konuşması için süre tanıyın.

Acele etmeyin, çocuğunuzun konuşması için ona biraz süre tanıyın, hemen onu tamamlamak yerine umutlu bir şekilde bakarak motivasyonunu arttırın. Eğer herhangi bir ses çıkarır veya hareket yaparsa hemen karşılık verin. Bu, iletişim kurması için onu cesaretlendirecektir.

Ses, harf, kelime tekrarı olan ekolali çocuğun ilk yıllarında ebeveynlerini ve çevredeki sesleri tekrar etmesi için ve bu sesleri tanıması için çok iyi bir yoldur, ancak ilerleyen yaşlarda devam ederse müdahale edilmelidir

Dilinizi basitleştirin.

Bunu yapmanız çocuğunuzun sizi anlamasını kolaylaştıracak ve söylediklerinizi tekrar etmesine de yardımcı olacaktır. Eğer çocuğunuz hiç konuşmuyorsa, cümleler yerine sadece kelimelerle iletişim kurmaya çalışın. Çocuğunuz bazı kelimeleri konuşabiliyorsa kelime öbekleri ile konuşun, örneğin topu at, kapıyı aç vb.

Çocuğunuzun ilgisini takip edin

Çocuğunuzun konsantrasyonunu bozmak yerine, onu kelimelerle takip edebilirsiniz. Örneğin oyuncak arabasını aldığında siz de araba diyerek onu kelimelerle destekleyin. Bu onun kelime-obje bağlantısını kurmasını sağlayacaktır ve ortak-dikkat kavramını geliştirmesine bu sayede ilerleyen yıllarda otizm konuşma problemlerini aşmasına ve akademik başarıya katkı sağlayacaktır.

İletişimi görsellerle destekleyin.

Teknolojik yenilik ve görsel destek bazen konuşmanın önüne geçebilmektedir. Örneğin dokunmatik ekranlarda resimlere dokunarak kelime üreterek istek ve düşüncelerini ifade edebilecektir.

Bütün bunlara ek olarak eğer çocukta tipik otizm belirtileri olan

  • Hiperaktivite
  • Dikkat eksikliği
  • DEHB
  • Bağırma
  • Sosyal davranış bozuklukları
  • El kol çırpma
  • Yerinde duramama
  • İleri yaş ekolali

Gibi belirtiler varsa öncelikle çeşitli &#;davranış ve dikkat becerilerin&#; geliştirilmesi gerekebilir bunlarda kısaca

Kısaca konuşma ve akademik öğrenme için bu otizm belirtilerinin hafifletilmesi ardından dil konuşma terapisiyle çocuğun geliştirilmesi gerekmektedir. Çünkü yerinde duramayan, dikkat eksikliği olan, saldıran, hiperaktif davranışlar sergileyen, ısıran, nedensiz ya da ısrarla bağıran orta düzey otizmli bir çocuğun öncelikle ortak dikkat ve davranış becerilerinin geliştirilerek hafif atipik otizm belirtileri düzeyine getirilmesi gerekmektedir.

Detaylı bilgi ve destek için canlı destek alabilirsiniz.

Derin Çocuk&#;tan Sevgilerle&#;

Cocuklarda otizm belirtileri
Cocuklarda uyku bozuklugu için ailelere 20 uzman onerisi
istanbul Bakirkoy Florya
DEHB, Cocuklarda hiperaktivite, Dikkat eksikligi, derincocuk
Atipik Hafif Otizm Belirtileri Çeşitleri
Disleksi nedir, Disleksi belirtileri, tedavi, test, belirtileri nelerdir
Dispraksi nedir; dispraksi tedavisi; sendromu; etkinlikler
Asperger sendromu nedir; asperger sendromlular neler başarabilir
dünyaca ünlü otistikler; Albert einstein; otizmli ünlüler; ünlü bilim adamları
Asperger sendromlu ünlüler, ünlü aspergerliler, satoshi tajiri
ABA terapi, Otizm ABA eğitimi, derincocuk
Otizm genetik faktorleri kardeslerde
Cocuk tiyatosu, yaratici drama eğitimi, derincocuk
Derincocuk Otizm Disleksi Dehb Hiperaktivite Okul Oncesi Hakkimizda

2 Yaş Sendromu ile Nasıl Baş Edilir?

2 yaş sendromu genellikle 18 ay civarında başlar ve çocuk yaş civarına gelene kadar devam eder. 2 yaş sendromu, bebeklikten çocukluğa geçiş sırasında karşılaşılan, bir takım sorunların yaşandığı özel bir dönemdir.


2 Yaş Sendromu Ne Zaman Biter?

Genelde 18 ay civarında başlar ve çocuk yaş civarına gelene kadar devam eder. 2 yaş sendromu, ebeveynlerin çocuk gelişiminde en çok zorlandığı dönemlerden biridir. Bu dönemde karşılaşılan başlıca sorunlar:

  • "Ben yapacağım" tutturmaları, isteklerinde ısrarcı olmak, söz dinlememek, istenilenin aksini yapmak, kıskançlık, titizlik, takıntılar ve utangaçlık,
  • İştah problemleri,
  • Uyku düzeninde bozukluklar, yatmak istememek,
  • Öfke nöbetleri; anne-baba- diğer çocuklara vurmak, ısırmak, kendine zarar vermek; kafasını vurmak, kendini yere fırlatmak, durmadan ağlamak,
  • Tuvalet sorunları.

2 Yaş Sendromu Belirtileri

Çocuklarda 2 yaş sendromunda genellikle; aşırı bir inatlaşma, sebepsiz ağlama krizleri, tutturmalar, sinirlenince kendine ya da başkasına zarar verme, ısırma, vurma gibi bir takım davranışlar görülür. Hatta bunların büyük bir kısmı, daha önce ya hiç yoktur ya da çok azdır. Ancak bu dönemde birden artmaya başlar.

2 Yaş Sendromu Ne Zaman Başlar?

yaş civarı başlayıp yaşa kadar sürebilir. Genel olarak beklediğimiz; yaştan sonra toplumsallaşma ve sosyalleşmenin artması ile çocuğun sakinleşmesi. Ancak çocuk, bu sendromdan geçerken aileyi nasıl manipüle edeceğini öğrenmişse, bu dönemdeki bazı alışkanlıklarını ileri yaşlara da taşıyabilir.
 
Çocuğunuz 2 yaşındaysa ve davranışlarıyla sizi çileden çıkarıyorsa endişelenmeyin. Çocukların yaş arasındaki bu durumu geçicidir. Bu dönemde çocuğunuzla ilişkinizde dikkat etmeniz gerekenler:

  • Çocuğunuz yaşına uygun sorumluluklar verin. Anlaşılır, tutarlı sınırlar koyun, kendini güvende hissettirin.
  • Enerjisini boşaltması için gün içinde bol bol dışarı çıkarın.
  • Öfkelendiğinde yanında sakince onunla göz teması kurmadan durun. Davranışının farkında olduğunuzu hissettirin.
  • Tutarlı sınırlar koyun ve çizdiğiniz sınırları o sakinken anlatmaya çalışın. Böylelikle olay anında ya da öfkeli durumlarında sizin anlattıklarınız aklına gelecek ve nasıl davranması gerektiğini önceden kestirecektir.
  • Çocuğunuza sınırlarını zorlayabileceği, zaman zaman sınırlarını aştığında sonuçlarını görüp öğrenebileceği, özgür olabileceği ve kendisini tümüyle ortaya koyabileceği güvenli ortamlar yaratın.
  • Yapmasını istemediğiniz bir davranış varsa kızmak, engellemek ve cezalandırmak gibi davranışlar göstermeyin. “Hayır!” kelimesini kullanmada seçici davranın. Yerine getirilmesi imkansız olmadıkça her isteğine "hayır" demeyin.
  • Kendisine zarar veren hareketler yapıyor ve bunu bir oyun olarak algılıyorsa, bu davranışını sevmediğinizi belli eden jest, mimik ve sözlerle dikkatini başka yönlere çekin.

2 Yaş Sendromunda Olan Çocuğa Anlayış Gösterilmeli

2 yaş sendromu döneminde gelişen sorunların altında yatan nedenler, aslında çocuğun psikolojik gelişimi içinde saklı olan faktörlerdir. Çocukta öz bilinçlilik durumu aylar arasında gelişir. Bu dönemde dünyayı, çevresindeki nesneleri, kişileri tanımaya ve keşfetmeye yarayacak yetilere sahip olur. Bedenini kullanmaya başlar ve iletişim becerileri artar. Ne kadar çok nesneye dokunursa, ne kadar çok soru sorarsa, kendini ne kadar çok ortaya koymaya çalışırsa gelişimi o denli olumlu yönde etkilenir. Soru sorması engellenen çocuk ileride kendine güvensiz, içe dönük kişilik özelliği gösterebilir. Öfkesi engellenen bir çocuk ise bu duyguyu zamanla kendisine yönelterek ısırma vb gibi davranışlar gösterebilir. Bu dönem çocuğun kendini ortaya koyduğu, her şeyin onun olmasını istediği, ısrarlı davrandığı bir dönemdir. Bu davranışlar ebeveynleri ne kadar yorsa ve yıpratsa da, bu geçici dönemi kabul etmek ve hazırlıklı olmak gerekir. Çocuğu bu dönemde asla uyumsuz, iyi yetiştirilmemiş, kötü huylu bir çocuk olarak tanımlamamak gerekir.

2 Yaş Sendromu Yaşayan Çocuğa Nasıl Davranmak Gerekir?

2 yaş sendromu; çocuk gelişiminin bir parçasıdır. Her insanın olaylar karşısındaki; algı ve tolerans düzeyi farklı olduğu için kimi ebeveyn bu dönemin sıkıntılarıyla daha kolay başa çıkabilirken, kimi ebeveyn daha fazla zorlanabilir. Zorlanan ailelerin, bir çocuk ruh sağlığı uzmanından yardım alması; bu dönemle, hem nasıl başa çıkacakları konusunda onları daha donanımlı hale getirir, hem de doğru olmayan bir çocuk yetiştirme tutumları varsa düzeltmelerine yardımcı olur.

Çocuğa Sınırlarını Gösterin

2 yaş sendromu ile mücadele sırasında bunun normal bir süreç olduğunun bilincinde olmak ve sınırlar koymak en önemli iki nokta. Çocuk "hayır" ve "yapma" kelimelerini yani ilk büyük sınırları hemen öğrenemez. Defalarca bu sınırları test etmek isterler. Bu dönemde sabırlı olmak önemli. Peki çocuk neden sürekli sınırları test eder? Çocuklar hemen öğrenemez, öğrendiklerini de çok çabuk unutur. Burada bakıcı ve büyük ebeveynler faktörünü de unutmamak gerekir. Anne-babanın hayır dediği bir şeye; bakıcı ya da büyük ebeveynler evet diyorlarsa, çocuk daha da hırçınlaşabilir. O yüzden çocuğun çevresinde olan herkesin aynı disiplin yöntemini benimsemesi ve aynı tutarlılık içinde olması gerekir.

2 Yaş Sendromu Bir Hastalık Değildir

2 yaş sendromu bir hastalık değil, çocuk gelişimindeki normal evrelerden biridir. Sendrom; bulgular bütünü demektir. 2 yaş sendromu da; kendine özgü bulgular gösteren bir süreçtir. Ancak oldukça sıkıntılı geçtiği için ebeveynler için çok zor bir dönem haline gelebilir. 2 yaş civarı; çocuğun kendisi ve çevresi üzerinde hakimiyet kurmaya başladığı, kendi benliğini oluşturmaya başladığı bir dönem. Bu döneme bir tür "ön ergenlik" de denilebilir. Çünkü 2 yaş çocuğu da, tıpkı bir ergen gibi ailesiyle inatlaşır, istediği olsun ister ve her şeyi kendi yapmaya çalışır.

2 Yaş Sendromu ile Mücadele Etme Yöntemleri

Anne babaların çocuklarıyla baş etmekte zorlandıkları; onların inatlaşma, tutturma hatta bağırıp vurma gibi davranışları karşısında nasıl davranacaklarını bilemedikleri zorlu bir dönem 2 yaş. Bu dönemde, sıradan günlük ihtiyaçların karşılanmasının bile adeta bir güç mücadelesine dönüşmesi son derece normal bir durumdur. İşte 2 yaş sendromuyla başa çıkma yolları
 
1. Enerjisini Boşaltın
 
Emeklemekten yürümeye geçen ve kas kuvvetinin artması ile beraber hareketliliği keşfeden çocuğunuzun, bundan sonraki süreçte en çok yapmak istediği şeyin özgürce hareket etmek, koşmak ve zıplamak olacağını bilin. 2 yaş döneminin getirdiği saldırganlık ve içinde biriken enerjiyi atmak için duyacağı hareket ihtiyacını kısıtlamayın, aksine daha çok hareketli olmaya teşvik edin ki rahatlasın.
 
2. Çocuğunuzu Engellemeyin
 
Engellenme duygusu kendini ifade edebilecek her türlü bilişsel fonksiyona sahip biz yetişkinler için bile baş etmesi zor bir hisken, duygu ve düşüncesini ifade edebilecek donanıma tam sahip olmayan 2 yaş çocuğu için tahammül edilmesi çok güç bir duygu. Bu yüzden kısıtlanmak, engellenmek öfkesini pekiştirirken, “huysuz” diye tanımladığımız davranışlarının artmasına sebep olacağından, temel koruma alanı belirlenmiş bir çerçeve içerisinde özgürleşmesine izin verin.
 
3. Öfkesini İfade Etmesine Olanak Tanıyın

Öfke hayat boyu her bireyin zaman zaman hissettiği bir duygudur. Öfkeyi sağlıklı ifade edebilmek önemli. “Çocuk bu ne öfkesi” düşüncesinden kaçınarak neye kızdığını kelimeleri yettiğince anlatmasına alan tanımaya özen gösterin. Çocuğunuzun duygularını istediği gibi ifade edebilecek kelime dağarcığına sahip olmadığını unutmayın, kelimelerini tamamlamaya zorlamayın, kendisinin istediği gibi anlatmasına izin verin.
 
4. Huzursuzluktan Kaçının
 
Çocuğunuzun her ne kadar saklamaya çalışsanız da duygunuzu hissettiğini ve bundan etkilendiğini unutmayın. Hissettiğiniz negatif duyguları, aile içi huzursuzlukları çocuğunuza yansıtmaktan kaçının.
 
5. Bir Şeyi Yapmaya Zorlamayın
 
Bu döneme ait en belirgin özellik çocuğunuzun canının istediği şeyi yapıp, istemediğini yapmaması, bu konuda direterek bireyselliğini ön plana çıkarmak istemesi olduğundan onu zorlamayın. O esnada ısrarcı olmayıp bir süre sonra tekrar denemek pozitif sonuçlar verecektir. Gerekçenizi anlayacağı bir üslupla anlatmak burada çok önemli. Yapmak istemediği bir şeyi yapmaya zorlamak hiçbir zaman iyi sonuçlar vermeyecektir. İstemediğinde ısrarcı olmamak, yemek, uyku, ilaç verme vs. gibi inatlaşıp sizi zorladığı durumlarda bir süre sonra çocuğa gerekçelerini anlatarak ve fikrini alarak tekrar denemek gereklidir.
 
6. Sınırlarınızı Belirleyin
 
2 yaş sendromu dönemi çocuğunuzun bireyselliğini, rüştünü ispat etmeye çalıştığı, “ben de buradayım, bir bireyim” dediği dönem olduğunu unutmamak lazım. Buna alan tanımak ne kadar önemliyse bu alan tanımayı sınırsızlığa çevirmemek de bir o kadar önemli. Sınırları belirli bir çerçevenin içini nasıl boyayacağını çocuğa bıraktığımız yöntem bu dönemle baş etmede en etkilisi.
 
7. 2 Yaş Sendromu Döneminde Kontrol Sizde Olsun
 
Hayatı yeni keşfeden, “ben bir bireyim”i ispat etmeye çalışan çocuğunuz aslında birçok şey için size ihtiyaç duyduğunu unutarak kontrolü ele geçirmek ister. Otorite figürünün bilincinde olması ve varlığını hissetmesi bu dönemin sağlıklı gelişimi için gerekli. Çocuğunuza istediği şekilde kendisini ifade edebileceğini ama otorite ve kontrolün sizde olduğunu hissettirin.
 
8. ‘Hayır’ Kelimesini Kullanmakta Seçici Davranın
 
Her şeye hayır demek, ebeveynlerden birinin evet dediğine diğerinin hayır demesi ya da bir sefer evet denilen bir şeye bir sonrakinde hayır denmesi en sık yapılan hatalar. Çocuğun kafasını karıştırıp gerginliğini artıracağından “hayır”larınız net ve tutarlı olsun. Neden ‘hayır’ dediğinizi her seferinde çocuğa özenli bir dille anlatın.
 
9. Kendisine Zarar Vermesine İzin Vermeyin
 
Bu dönemde kendini rahat ifade edemeyen çocuklar engellenme hissiyle beraber kendine zarar verebiliyor. O nedenle çocuğun kendisine zarar vermesini engellemek, öfkesini kelimeleri yettiğince, oyun içerisinde ifade etmesini sağlamak, teskin edip sakinleştirmek gerekiyor.
 
Kendinize de Zaman Ayırın
 
Çocuk yetiştirmek her evresinde farklı zorlukları beraberinde getirir. Zaman zaman ebeveynlerin baş etme mekanizmaları hayatın diğer dinamiklerindeki zorluklar devreye girdiğinde yeterli gelmeyebilir. Yeterli ebeveynlik öncelikle kişinin kendi iyilik halini gerektirir. Siz iyi hissederseniz çocuğunuzda da bunun pozitif etkisini gözlemleyeceksiniz. Bu nedenle 2 yaş sendromu yaşayan çocuğunuza sağlıklı bir şekilde destek olabilmek için kendinize zaman ayırmaya, iyi gelecek hobiler, aktiviteler edinmeye özen gösterin, çocuğun sorumluluğunu paylaşmayı unutmayın.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

TÜRKİYE SAĞLIK VAKFI

Bebekler genellikle yaşamının ilk aylarında kontrollü olarak başını hareket ettirmeye başlar. Genellikle ikinci ayda başlarını sese çevirebilirler. İlk yılın sonunda ve çoğu zaman çok daha erken dönemde birçok bebek başlarını sallamaya başlar.

Başını hareket ettirmek, refleksler ve motor becerilerle ilgili gelişimsel kilometre taşlarından biridir. Bununla birlikte, bazı kafa sallama türleri bir sorunun belirtisi de olabilir.

Bu yazıda bebeğinizin neden başını sallayabileceğini, baş hareketlerinin ne zaman normal ve ne zaman bir sağlık sorununun habercisi olabileceğini inceliyoruz.

Bebek için başını kontrol edebilmek gelişim açısından önemli bir kilometre taşıdır.

Yaklaşık iki aylıkken çoğu bebek başını seslere doğru çevirmeye başlar. Baş kontrolünü kazanmaya devam ederler ve dört aya kadar başlarını kolaylıkla kaldırıp hareket ettirebilirler. Ebeveynler bu aylarda baş sallamanın başladığını fark edebilirler.

Bir bebeğin başını sallamasının gelişimsel nedenleri şunlar olabilir:

Dünyayı Tanıma

Bebekler pratik yaparak yeni becerilerde ustalaşırlar. Dünya üzerinde çok az kontrole sahip bir bebek için baş kontrolünü artırmak büyük bir değişikliktir.

Yakın zamanda başını kontrol etmeyi öğrenmiş bir bebek, başını bir yandan diğer yana çevirebilir ve farklı pozisyonlara getirmeyi deneyebilir.

Sesleri dinlemek

Bir bebek genellikle kafasını gürültülü bir sese veya bir ebeveynin veya bakıcının sesi gibi tanıdık veya ilginç seslere doğru çevirmeye çalışır.

Bir odada iki veya daha fazla kişi konuşuyorsa veya birbiriyle yarışan birkaç ses varsa, bebek sesleri takip etmeye çalışırken başını ileri geri hareket ettirebilir.

Daha sessiz bir odada baş hareketleri durabilir.

İletişim

Bebekler, konuşmadan önce kelimeleri anlayabilirler. Sonuç olarak, yaklaşık altı aylıkken ebeveynlerin veya bakıcıların kendilerine söylediklerinin bir kısmını anlamaya başlayabilirler . Bir bebek onlarla iletişim kurmak için başını sallayabilir.

Bir yıla kadar, birçok bebek "hayır" anlamında ya da farklı duygularını ifade etmek için başlarını sallar.

Kendini yatıştırma

Bazı bebekler başlarını iki yana sallamayı yatıştırıcı bulur. Bunu aşırı uyarıldıklarında, endişelendiklerinde veya uykuya dalmaya çalışırken yapabilirler.

Kendini yatıştırmak zararsızdır ve bebeğin yeni durumlarda daha az endişeli hissetmesine yardımcı olabilir.

Tıbbi nedenler

Bir bebek bir şeyler ters gittiği için başını salladığında, genellikle aynı anda başka belirtiler de ortaya çıkar.

Ebeveynler, ağlama veya gelişim geriliği gibi diğer belirtilerle birlikte görülen baş sallama durumunda dikkatli olmalıdır.

Ağrı veya kulak enfeksiyonu

Bazı bebekler ağrı çekiyorlarsa kendilerini rahatlatmak için başlarını sallayabilirler.

Ani baş sallama, özellikle bebeğin ateşi varsa veya kulağını tutuyorsa, kulak enfeksiyonunun bir işareti olabilir. Doktorlar kulak enfeksiyonlarını tedavi etmek için antibiyotik yazabilirler.

Epilepsi

Bebekler de dahil olmak üzere epilepsili bazı kişilerde miyoklonik sarsıntı vardır. Bunlar, kaslarda ani kasılmalara neden olan çok kısa nöbetlerdir.

Miyoklonik sarsıntılar vücudun herhangi bir bölümünü etkileyebilirken, bazı bebeklerin başını veya boynunu çevirmesine neden olabilir. Sarsıntılar çok kısadır ve ebeveynler başlangıçta bunun nöbet olduğunu fark edemeyebilir.

Miyoklonik sarsıntılar aniden olur ve kuvvetli olabilir. Böyle bir durum varsa bebeğiniz gönüllü olarak başını sallıyor gibi görünmeyecektir.

Otizm ve diğer gelişim sorunları

Otizmi olan insanlar vücutlarını kendi kendilerine yatıştırmak veya uyarmak için hareket ettirirler. Genellikle ritmik hareketlerle başlarını sallayabilirler.

Bebeğin otistik olması durumunda;

* Gelişim evrelerinin normal ilerlememesi

* Kazandığı becerilerini sonradan kaybetmesi

* Anne-baba veya bakıcıları ile göz teması kurmaması veya onlara yanıt vermemesi söz konusu olabilir.

Nörolojik bozukluklar

Baş sallamak, özellikle bebek kontrol edemiyor gibi görünüyorsa veya başka alışılmadık hareketleri varsa, nörolojik bir sorunu olabilir.

Örneğin, rhombencephalosynapsis adı verilen bir durum, beynin serebellumunun oluşumunda farklılıklara neden olur. yılında yapılan bir çalışmada, yıllarca sürekli kafa sallaması olan çocukta bu durum tespit edildi.

Nörolojik bozuklukları olan bebeklerin gelişimleri normalden geri olabilir ve konuşma, hareket ve diğer yaşa özgü davranışlarda sorun yaşayabilirler.

Titreme Nöbetleri

Çok nadiren bebekler ve küçük çocuklar, kendiliğinden ortaya çıkan titreme atakları yaşarlar. Bir bebeğin vücudu titreyebilir ve bu hareketler kafasını etkileyebilir. Bu nöbetlerin sebebi çoğu zaman tespit edilemez ancak genellikle zararsızdırlar. Bununla birlikte, doktor önce nörolojik durumlar veya kafa travmaları gibi diğer nedenleri inceleyecektir.

Bebeğinizde endişe verici veya alışılmadık davranışlar varsa doktora gitmek için asla erken değildir.

Erken müdahaleler, ciddi bir gelişimsel veya nörolojik soruna yardımcı olabilir ve kulak enfeksiyonları ve diğer yaygın durumlar için erken tedavi, bu koşulların kötüleşmesini önleyebilir.

  • Gelişimsel kilometre taşlarını karşılamama - örneğin, bebeğiniz dört aylık olmasına rağmen başını seslere çevirmezse

  • Baş sallamakla birlikte ateş gibi başka belirtiler varsa

  • Sıkıntılı görünüyorsa

  • Bebeğiniz başlarını veya hareketlerini kontrol edemiyorsa, derhal doktora başvurulmalıdır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası