Radyo Sunuculuğu
Radyo ve Televizyon Programcılığı
Bölüm Hakkında
Radyo ve Televizyon Programcılığı programı, bütünüyle kitle iletişim sektörünün talep ettiği temel elemanı yetiştirmeye yönelik olarak tasarlanmıştır. Bu çerçeve de programın temel amacı gerekli mesleki bilgi ve becerileri kazanmış, sahip oldukları bilgileri problemlerin çözümünde etkin şekilde kullanabilen, yaratıcı ve yenilikçi bir yapıda ekip çalışmalarında başarılı olan, etik değerlere sahip, sektörün ihtiyaç duyduğu teorik altyapıya ve uygulama altyapısına sahip, yeniliği iş süreçlerine kısa sürede ve sürdürülebilir şekilde aktarabilen bireyler yetiştirmektir.
Çalışma Alanları
Radyo Televizyon Programcılığı programından mezun olan öğrenciler, çok yönlü becerilere sahip olarak, yayın sektöründe kolaylıkla iş bulabilir. Öğrenciler bu programdan, kameraman, yönetmen, programcı, metin yazarı, senarist, yapımcı, sunucu, haberci ile radyo ve televizyonda teknik görevleri rahatlıkla yürütebilecek düzeyde mezun olurlar. Mezunlar, ayrıca basın sektöründe, internet gazeteciliğinde ve film yapım şirketlerinde de görev alabilirler.
Dersler Hakkında
Radyo ve Televizyon Programcılığı programında Temel Kamera, Kurgu Teknikleri, TV Programcılığı, Radyo Programcılığı, Haber Toplama ve Yazma, Spikerlik, Senaryo, Film Yapımı, Aydınlatma Estetiği, Televizyon Draması, Grafik ve Animasyon ve Film Eleştirisi gibi dersler sunulmaktadır.
Program Müfredatı ve Bilgi Paketi
Program Müfredatı ve Bilgi Paketi içerikleri için tıklayınız.
Program Müfredatı ve Bilgi Paketi (İÖ) içerikleri için tıklayınız.
Radyo ve Televizyon Programcılığı BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ELEMANLARI
Radyo ve Televizyon Programcılığı BÖLÜMÜNDE DERS VEREN DİĞER ÖĞRETİM ELEMANLARI
RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIĞI HAKKINDA GERÇEKLER ( İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE ve SEKTÖRE GİRMEK İSTEYENLERE ) Bu alanda fazla makale olmadığı için bu yazıyı yazma gereği duydum. Öncelikle radyo televizyon camiasına adım atmak isteyenlerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini diğer yazımda belirtmiştim. Birçok genç bu büyülü dünyanın içine girebilmek için ya İletişim Fakültesi okuyor, ya da çekirdekten yetişerek sektörün alaylı çalışanı olma yolunu seçiyor. Her iki seçeneği değerlendirmek mümkün. Yalnız unutmamanız gereken birkaç ana kural var: Öncelikle hedefinizi belirlemeniz gerekir. İdealiniz nedir? Şovmen mi olmak istiyorsunuz, başarılı bir radyo dinlence sunucusu, televizyon izlence sunucusu, başarılı bir haber spikeri mi? Ya da TRT sınavını kazanıp güzel bir maaşla TRT’nin memuru mu olmak istiyorsunuz? Bu alanda dikkat etmeniz gereken konu; bu işi gerçekten yapıp yapmak istemediğinizdir. Özellikle radyo camiası hakkında iyi düşünmek, sağlam bir karar vermek gerekir. Günümüzde radyo yayıncılık hayatına başlayıp birkaç ay sonra bu sektörü terk eden çok genç var. Yayın hayatına başlayıp istediğini alamayan ya da o hevesi alıp sıkılan, stüdyoda kendine bol, bol fotoğraf çekip, artık bu kadarı yeter bunlar bana güzel bir anı oldu diyerek, ya da; emeğimin karşılığını alamadım, kazancımdan çok masrafım oldu diyen çok arkadaşımız var. Kazançtan çok cepten verilen masrafları da unutmamak gerek. BİR RADYO DİNLENCE ‘’PROGRAMCISI’’ SUNUCUSUNU ÖLDÜREN ŞEYLER; Bir radyo dinlence sunucusunu meslekten soğutan, artık bu kadarı yeter dedirten o kadar çok şey var ki anlatmakla bitmez. Bazılarına değinelim isterseniz; 1.Ekonomik nedenler ( En başta gelen faktörler arasındadır. Umduğunu bulamamak, radyo sektörünü maaşlı bir iş olarak görmek ve oturduğum yerden para kazanırım hayali) 2.Popüler olma hayali. 90’ların popüler radyoculuğunun günümüzde var olduğuna inanan dinlence sunucusu adayı nesli ( 90’larda daha az radyo, daha fazla dinleyici,internet kullanım oranının sayılmayacak derecede az olması, youtube gibi müzik, video paylaşım kanallarının olmaması, internetten şarkı indirme olanağının olmaması, cep telefonu, tablet, android gibi uygulamaların olmaması, özetle teknolojinin gelişmemiş olması 90’lı yıllarda radyonun bu denli popüler olmasına neden olmuştur. Belirtilen yıllarda şüphesiz en iyi teknoloji radyo ve televizyonu. Bundan başka bir ilahi icat var mıydı? 3. Dinleyiciden beklediği ‘ mesajı ‘’ileti’’ alamama veya hiç alamama. Evet bu bir gerçek, dinleyiciden hiç ileti alamamak mümkün. Bunun için dinlence sunucusunu suçlamak doğru olmaz. Radyonun popüler olmaması, dinlenme oranının az olması, teknik konularda sorun yaşaması, bölgede radyo imajının kötü olması, kötü bir yayın akışı gibi nedenler sıralanabilir. 4.Dinlence sunucusunun boş zamanlarını nasıl değerlendirdiği, eğitim gördüğü bir okul var mı? Bir işte çalışıyor mu gibi faktörler, sektörü terk etmesine neden olabiliyor. 5. Dinlence sunucusu olarak yeterli donanıma sahip olamama. ( Yetersiz bir ses tonu, geliştirilemeyen diksiyon) 6. Teknik konularda yetersiz olma. Bir iletişimcinin branşı sözel’dir derler fakat aynı zamanda iyi bir teknik donanıma sahip olmak gerekir. Yayındayken, yayına ses gitmemesi, sesinizin az veya çok yüksek çıkması, bir elektronik parçanın sorun çıkarması, radyo otomasyon’unun hata vermesi 7. Dinlence sunucusunun özel hayatı ( Özel ilişkisi, Aile sorunları gibi faktörler) Gördüğünüz gibi radyo dinlence sunuculuğu o kadar kolay bir iş değil. Bu yazılanlar televizyon izlence sunuculuğu ile doğru orantılıdır. Televizyon sektöründe de durum farksızdır. Eğer yerel veya bölgesel bir televizyon kanalında çalışıyorsanız aynı zorlukları yaşayabilirsiniz. Bu yazılanları okurken dikkat etmeniz gereken bir şey var; Bu işi yapacağınız bölge veya şehir neresi olacak? Bazı şehirlerde radyo dinlence sunuculuğu veya televizyon izlence sunuculuğu eğlenceli ve kazançlı bir iş olurken, bazı şehirlerde veya bölgelerde ise yapılması mümkün olmayan bir iş olarak görülüyor. Bu yüzden sizlere tavsiyem şu olacak; Ben radyo televizyon camiasında çalışmak istiyorum, mesleğim bu olacak diyorsanız, önce sesinizi ve yeteneklerinizi keşfedin. Kendinizi geliştirin. Daha sonra yerel bir radyo ve televizyon istasyonunda işe başlayın, işin zorluğunu görün ve sonra kararınızı verin. Bu işi sevmeniz, bulunduğunuz bölge ile doğrudan orantılıdır. Televizyon izlence sunuculuğunda ilerlemeniz daha kolay, radyo ise; daha çok yetenek isteyen bir iştir. Her şeyden önemlisi, çok çalışmak, gayret etmek, yeterli bir donanıma sahip olmak bu işin ana kuralıdır. Bununla birlikte çok kitap okumak, diksiyon eğitimi almak işin olmazsa olmazıdır. Herkesin sorduğu bir soru var? Sektörün alaylısı mı? İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon bölümü mezunu olan mı bu işte daha başarılıdır? Bu soruya şöyle bir cevap veriyorum; Sektörün alaylısının sonradan iletişim fakültesi radyo ve televizyon okuduğunu, İletişim Fakültesi öğrencisinin de, sonradan sektörün alaylısı olduğunu düşünün. Her ikisi de birbirini tamamlamıyor mu? Yalnız günümüzde iletişim fakültelerine bakınca uygulamalı eğitim veren sınırlı sayıda üniversite var. Ayrıca bir İletişim Fakültesi öğrencisi mezun olduktan sonra da kendini geliştirmeli, geliştirebilmeli. Yoksa sektörün alaylısının yanında pek bir şansı olmayacaktır. Günümüzde çok popüler olup da farklı bölümlerden mezun, hatta Lise mezunu yayıncılar bile var. Aralarında TRT Haber Spikeri olup, kimya mezunu olan meslektaşlar da var. Fakat sektöre yeni başlayacak adaylar arasında, İletişim Fakültesi öğrencileri daima bir adım önde olacaktır. Çünkü iletişim eğitimi her şeyden önemlidir. Bir insan iyi bir iletişim kuramadıktan sonra ne kadar iyi sesi olursa olsun işinde çok başarılı olamaz. Bu yazılanlardan kimse hayal kırıklığına uğramasın, bugün İletişim Fakültesi öğrencileri arasından başarılı olanlar, mezun olduktan sonra büyük radyo ve televizyon kanallarında çalışabilmekte, sektörde kendilerini geliştirebilmektedirler. Bir İletişim Fakültesi arkadaşımın ödevi vardı. Ödevin konusu; Kola Anketiydi. Yani Kola’nın yararları, zararları, tüketimi hakkında sorular içeren bir anket. İki saat düşünmüştü, acaba nasıl bir soru hazırlasam. Ben kendisine yardımcı olmak istedim ve 20 dakika içinde yaklaşık 15 anket sorusu hazırlayıp kendisine gönderdim. Aynı zamanda başka bir arkadaşıma büyük bir işletme için slogan metni hazırladım. Açıkçası bu işler fazla vaktimi almadı. İşte aradığınız sorunun cevabı aslında burada. ‘’ Yenilikçi, Entelektüel, Araştırmacı, Bilgili, Sosyal, Genel Kültürü iyi birisi bu işte biçilmiş kaftan. Başarılı olabilmek için biraz daha çaba harcarsak, önümüzde hiçbir engel kalmayacaktır. Hem bir diksiyon eğitmeni hem radyo dinlence sunucusu, televizyon haber perfore ‘’dış ses’’ seslendirmeni olarak bu bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Yeni makalelerde görüşmek dileğiyle.. Adem ÜÇÜNCÜ Soru ve Görüşleriniz için www.diksiyon.tk instagram: diksiyon_akademi https://twitter.com/ademucuncu
TRT-FM
Bölüm Başkanı
Bölüm Öğretim Elemanları
Genel Bilgi
Programın amacı, kamu ve özel sektör işletmelerine radyo ve televizyon yayımcılığı alanında ara eleman yetiştirmektir. Bu bölümü bitiren öğrenciler önlisans diploması ve Radyo Tv Operatörü ünvanı almaya hak kazanırlar. Mezunlar kendi işyerlerinde çalışabileceği gibi, özel sektörde ve kamu sektöründe çalışma olanağına sahiptir.
Edinilen Ünvan
Programı bitiren öğrencilere önlisans diploması ile Radyo Tv Operatörü ünvanı verilmektedir.
Başvuru Şartları
Lise Diploması
Merkezi olarak yapılan üniversite yerleştirme sınavı ile yerleştirme.
Eğitimsel ve Mesleki Amaçlar
Programın temel amacı öğrencileri teorik bilgilerin yanında uygulamalarla desteklemektir. Radyo TV Yayımcılığı programında eğitim süresi 2 yıldır.
Bu eğitim genel anlamda kitle iletişim araçlarının ara eleman ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak gerekli teknik donanıma sahip insan gücü yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
Bunun için ilk yarıyıl da iletişim, görüntüleme, kurgu, haber gibi dersleri kapsamakta, ilerleyen dönemlerde ise radyo programcılığı, dijital kurgu, haber sunuş, film çözümleme, yeni iletişim teknolojileri, bilgisayarlı ses, haber ropörtaj, TV'de yapım yönetim gibi dersler verilmektedir.
Başka Çalışmalara Geçiş İmkanı
Radyo Tv Yayımcılığı programında ön lisans diplomasını alan öğrenciler ilgili branşlarda Lisans programlarına başvurabilirler.
Ders Planı
Radyo TV I. Öğretim
Radyo TV II. Öğretim