kapı kontrol kuramı / Ağrı Bilimi ve Kapı Kontrol Kuramı – Telegraph

Kapı Kontrol Kuramı

kapı kontrol kuramı

Kapı kontrol teorisi nedir ve ne işe yarar? Ağrıların tedavisinde kapı kontrol teorisi

Haberin Devamı

Az ya da çok olması fark etmeksizin ağrı ile ilgili sistem tarafından bir şekilde işlem yapılmaktadır. Burada şunun bilinmesi faydalı olmaktadır: Vücudun uzak kısımlarından omurilik yapısına ağrı bilgisini taşımakta olan sinir lifleri farklıdır. Aynı şekilde sinir lifleri uzantıları da farklı olmaktadır.

Ağrısı Olan Hastanın Değerlendirmesi

 Ağrı ile ilgili değerlendirmelerin başında fizik muayene ve anamnez alma gelmektedir. Bunların yanında kimi tanı testleri de istenebilmektedir. Hastanın şikayeti, öyküsü, ağrının hem dağılımı hem de niteliği ortaya çıkartılmaktadır. Ağrıyı azaltıcı veya arttırıcı faktörler belirlenmektedir. Benzer ağrıların daha önce yaşanıp yaşanmadığı önemli olmaktadır. Genel sağlık öyküsü, sistemlerin değerlendirme aşaması, sigara, alkol, ilaç kullanımları not edilmektedir. Gerekli görüldüğü takdirde başka etkenlerin değerlendirmesi yapılmaktadır.

Haberin Devamı

Kapı Kontrol Teorisi Nedir?

 Kapı kontrol teorisi, ağrı ile ilişkisi olmayan sinir akımlarının, beyne ulaşmak için uğraşan ağrı akımları ile yarıştığını ortaya atmaktadır. Bu yarışmada, aktarılması mümkün olan akımların sayısı bir darboğaz tarafından kısıtlanmaktadır veya nöral kapı da oluşturabilmektedir. Bir başka ifade ile bireyin ağrıyan kısmı ovalaması ağrı ile ilişkili olmayan akımların sayısını arttırmaktadır. Böylece ağrı ile ilgili akımların geçişi azalmaktadır. Neticede ağ sinyallerinde azalma görüldüğü için ağrı hissinde de azalma olmaktadır.

Ne İşe Yaramaktadır?

 Ağrıda en çok etkilenen yapı kas iskelet sistemi olmaktadır. Eklem ağrısı, diz ağrıları, baş ağrısı, sırt ve boyun ağrısı gibi pek çok ağrı çeşidi ile karşılaşmak mümkündür. Kapı kontrol teorisine göre her ağrı çeşidinde farklı bir uygulama bulunmaktadır. Kapı kontrol teorisine göre birey, kendine yardımcı olabilmektedir. Hatta ağrılarından kurtulması veya ağrıları azaltması mümkündür. Ayrıca kapı kontrol teorisi, herhangi bir aktivite sırasında bir yaralanma olsa da omurilikteki nöral kapıları ağrı ile alakası olmayan sinyaller aracılığı ile kapatmasına neden olduğunu söylemektedir

Haberin Devamı

Ağrının Tedavisinde Kapı Kontrol Teorisi

 Omurilikte bulunan bir nöron ağrı oluşturan bir uyaran aracılığı ile uyarılma yaşadığında, beyne ağrı yaratan olduğu bilgisini iletmektedir. Ağrı liflerinde hızlı ve yavaş ağrı bilgisi taşınmaktadır. Birden gerçekleşen ile yavaş olan ağrı bilgisinin ayrışma sebebini göstermektedir. Birden gerçekleşen ağrı durumunda, hızlı ağrı lifleri nöronu uyarmaktadır. Böylece ağrının sinyali kısa süre için beyne gönderilmektedir. Ayrıca hızlı ağrı lifleri gecikmeli şekilde sinir hücresini bloke edecek sinir hücresini de uyarmaktadır. Bunun yanında yavaş ağrı lifi ilgili sinir hücresinde uyarı yaratırken, diğer sinir hücresini engellemektedir.

Haberin Devamı

 Tipik bir örnek olarak Kapı kontrol teorisi, halı sahada maçın son dakikalarını parmağı kırık şekilde oynayan bir oyuncunun durumunu açıklayabilmektedir. Teoriye göre, oyuncunun maç içindeki motivasyonu ve oyuna karşı hissettiği duygusal bağ kritiktir. Burada beynin göndermiş olduğu sinyallerin omurilikteki nöral kapıları, ağrı ile ilişkili olmayan sinyaller aracılığı ile kapatmaktadır. Kapanma sonucunda yaralı parmaktan gelmekte olan ağrı sinyalleri kapıdan geçememektedir. Böylece ağrının varlığı oyun bitene kadar yok sayılmaktadır. Buradan yola çıkılarak ağrıların tedavisi işleminde benzer mantığın doktor tarafından uygulanabilmektedir. Bu şekilde ağrının şiddeti ve yoğunluğu kontrol altına alınabilmekte ve tedavi daha sağlıklı bir şekilde yapılabilmektedir. Böylelikle ağrıdan en çok etkilenen yapı olan kas iskelet sisteminin yarattığı acı yükü hafifletilmektedir.

"Kapı Kontrol Kuramı" ve "Nöromatrix"

Önceki programlarda acı/ağrı konusunda bedenimizin dış çeperinden gelen sinyallerin omurilik ve beyine doğru gönderilmesi ve bu süreçte oluşan bozuklukları, periferal ağrı mekanizmaları ve nöromüsküler hastalıklar kategorilerinde ele almıştık.

Şimdi sıra merkezi mekanizmalarda. 

Acı ve ağrıda, dış dünyadaki uyaran sinyallerinin periferiden "aşağıdan yukarı" (beyine) doğru gönderildiği düşünülmüş olsa da, bu sinyal aktarımının nasıl işlediği bilinmiyordu.

Bu konuda farklı tezlerin öne sürüldüğünü ve kimi zaman yanlışların yüzyıllar sürdüğünü biliyoruz.

Örneğin fizyoloji tarihi, elektriğin henüz keşfedilmediği dönemde sinir liflerinin içi boş ince borular olduğu ve hidrolik ilkelerle ("animal spirits" denen özel, hava benzeri bir maddenin basıncına bağlı olarak) çalıştığı tezi için boş yere kanıt aranması çabalarıyla dolu.

acının bileşenleri tablosu

Bu sinyal aktarımı meselesi bir yana, acı/ağrı konusunda başka (ve bugün yanlış olduğu genel kabul gören) tezler de ortaya atılmış. 

Örneğin farklı duyuların sebebinin, dış dünyadaki sinyallerin farklı cins sinir lifleriyle beyine taşınması olduğu tezi.

Bunlar hep 'periferal mekanizmalar'la ilgili tezler. Peki beynin derinliklerinde neler oluyor? 

Yani bu haftanın konusu olan "merkezi mekanizmalar" hakkında ne söyleyebiliriz? 

-- / --

Acı/ağrı çalışmaları alanındaki en büyük düşünce devrimi, son 50 yılı aşkın süreçte beynin yalnızca iletilen sinyalleri pasif olarak işleyip kaydeden bir organ olmadığının, acı/ağrı deneyimine "yukarıdan aşağıya" doğru etkide bulunduğunun kabul görmesiyle gerçekleşti denilebilir.

Örneğin Descartes'ın yüzyıl çalışmalarında acıyla ilgili sinyallerin yalnızca "aşağıdan yukarı" yol aldığını görüyoruz (kırmızı hat).

Oysa bugün dikkat, beklenti ve genetik eğilimlerin "yukarıdan aşağı" sinyallerle acı deneyimini modüle edebildiği biliniyor (yeşil hat).

Hemen yukarıda bahsi geçen mekanizma

-- / --

Bu düşünceyi bir modele dönüştürerek somutlaştıran iki nörobilimci, Kanadalı Ronald Melzack ve İngiliz Patrick Wall, 'Kapı Kontrol Kuramı'nı 'de "Science" dergisinde yayımlanan yazılarında ortaya atmışlardı.

Yukarıda bahsi geçen makalenin ilk sayfasının fotoğrafı

"Kapı Kontrol Kuramı" 'ten bu yana revizyonlara uğradı, kimi detayları düzeltilerek genişledi ve bir versiyonu 'da Ronald Melzack tarafından "Neuromatrix Kuramı" olarak öne sürüldü.

Neuromatrix kuramının anlatıldığı tablo

-- / --

"Neuromatrix" kuramının ana fikrinin resmedildiği yukarıdaki diyagramda en önemli unsur, acı/ağrı deneyiminin girdileri arasında fiziksel sinyalleri tanımlayan duyusal uyaranların yanı sıra, bilişsel ve duygusal unsurların da olması.

Genel olarak bu fikre "algıya bilişsel olarak nüfuz edilmesi" (cognitive penetrability of perception) deniyor.

Yani acı deneyiminizi yalnızca uyaranlar değil, hangi ortamda olduğunuz, beklentileriniz, ruh haliniz de belirliyor. Bunlara doğuştan gelen genetik yatkınlıklarınızı da ekleyebiliriz.

Aynı uyaranın iki farklı kişide iki farklı deneyime sebep olması bu yüzden.

-- / --

Son olarak, bu konuyu bizlere aktaracak olan konuğumuz Prof. Hülya Karataş Kurşun'un, 'de Uluslararası Baş Ağrısı Derneği'nin verdiği 'Mükemmellik Mührü Ödülü'ne layık görüldüğünü de ekleyeyim.

-- / --

Böylece acı/ağrı serimizde, bu alandaki en önemli gelişme olan merkezi sinir sistemi mekanizmalarının anlaşılması konusunu da ele almış olacağız.

Fakat seri henüz bitmedi. Bir haftalık bayram tatilinin ardından henüz değinmediğimiz yönleriyle acı/ağrı deneyimine geri döneceğiz.

Bilim & Teknoloji

Ağrı Bilimi ve Kapı Kontrol Kuramı

Marsu

Kaynak: How It Works Dergisi

Kategori: Sağlık Bilimi

Ortalama Okuma Süresi 4 dk.

Bedenimizdeki milyonlarca hassas sinir, fiziksel tehlikeleri yakından takip ederek dokularımızı koruyor. “Nosiseptör” denilen bu ağrı sensörleri sıcaklık sinyallerini, basınç sinyallerini ve kimyasal sinyalleri algılıyor. Belirli bir eşik geçildiği zaman etkinleşiyorlar ve yalnızca bedenin zarar görme riski olduğunda mesaj gönderiyorlar.

Deri sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkar veya 15 derecenin altına düşerse termal nosiseptörler etkinleşiyor. Santimetrekareye düşen basınç üç kilogramı aşarsa veya deri gerilir ya da yırtılırsa mekanik nosiseptörler harekete geçiyor. Hücreler hasar görür ve içeriklerini sızdırmaya başlarsa kimyasal nosiseptörler devreye giriyor.

Nosiseptörler etkinleştiğinde hızla tepki verilmesi çok önemli. Örneğin elinizi ateşe sokarsanız bedeninizin milisaniyeler içinde tepki vermesi gerekir. Nosiseptörler sinyallerini tepkinin ilk adımını yöneten omuriliğe gönderir. Omurilik bazı bilgileri beyne başvurmadan işleyerek hızlı bir geri çekilme refleksini tetikleyebilir. Bu, hasar kontrolünün en basit şeklidir. İlkel hayvanlar bile zararı bu şekilde algılayıp tepki verir. Ancak ağrı sadece bir refleks değildir.

Eliniz ateşten uzaklaşırken nosiseptörlerden gelen sinyal omurilikten geçerek beyin sapına ulaşır, beyinde algı ve bilinçten sorumlu serebral kortekse girer. Buradaki işlemler, gelen duyusal sinyalleri belleğe ve duygulara bağlayarak karmaşık ağrı hissini üretir. Ardından gelen rahatsız edici deneyim, bedenimize zarar veren olayları hatırlamamızı ve gelecekte onlardan kaçınmamızı sağlar.

Yaralanan bir yeri ovmak veya tutmak, bazı ağrı sinyallerini beyninize ulaşmadan geçersiz kılabilir.

Ağrıyı ölçebilir miyiz?

Ağrı gibi öznel bir deneyimi belirli rakamlarla ifade etmek mümkün olabilir mi? İlk denemelerden biri dolorimetre ile yapılmıştı. Bu cihaz, hasta “ah” diyene kadar hastanın derisini bastırıyor veya yakıyordu. Böylece hastanın ağrı eşiği (tahammül edebileceği basınç veya ısı miktarı) ortaya çıkıyordu. Günümüzde kullanılan en yaygın ölçekse hastaya kendini nasıl hissettiğini sormak ve ağrısını birden ona kadar puanlamasını istemekten ibaret.

Colorado Üniversitesi’nden bilim insanları daha bilimsel bir ölçek yaratmak için beyin taramalarını kullandı. Dolorimetre benzeri bir yaklaşımla deriye ısı uyguladılar, ama insanların “ah” demelerini beklemek yerine beyinlerini izlediler. Araştırmaya başka üç üniversitenin bilim insanları da dahil olmak üzere kişi katıldı. Her katılımcıya çeşitli sıcaklıklar uygulandı. Böylece katılımcıların hissettiği fiziksel ağrı düzeyini öngören bir beyin aktivitesi modeli ortaya çıktı. Model, duygusal ağrıdan farklıydı ve ağrı kesici kullanıldığında ağrı azalıyordu. Bu model, bir şeyin gerçekte ne kadar ağrıya yol açtığını gösteren nesnel bir yöntem sunuyor.

Kapı Kontrol Kuramı

Ayak parmağınızı bir yere çarpınca hemen uzanıp ayağınızı tuttuğunuz oldu mu? Peki ya parmağınız yanınca içgüdüsel olarak ağzınıza götürdüğünüz? Bunlar kapı kontrol kuramının iş başında olduğunu gösteriyor.

Ağrı sinyalleri, yaralanma bölgesinden beyninize doğru ince sinir lifleri boyunca yol alır. Omuriliğe girerken, beyninize mesaj göndermeye çalışan diğer sinirlerle bant genişliği mücadelesine girerler. Bahsettiğimiz diğer sinirler arasında, basınç ve dokunma gibi ağrısız sinyalleri taşıyan daha büyük lifler de yer alıyor. Hem ağrılı hem de ağrısız sinyaller omuriliğin projeksiyon hücrelerine ulaşmaya çalışıyor ama yolda bir kapı bekçisi var.

Kapı bekçisi inhibitör bir nörondur. Hem ağrı liflerinden hem de duyusal liflerden gelen sinyalleri dinler ve hangisinin sinyallerini projeksiyon nöronuna göndereceğine karar verir. Bir ağrı sinyali tek başına geldiğinde internöron sinyalin kapıdan geçmesine izin verir, ancak kapıdan bir duyusal sinyal geçerken ağrı sinyali kapanır. Dolayısıyla çarptığınız parmağa bastırırsanız ağrı sinyallerinin bir kısmının beyninize ulaşmasını önler, o nahoş hissi doğal yollarla engellemiş olursunuz. 

Ağrılarla savaş: Ağrının kapı kontrol teorisi nedir?

Ağrı doğanın temel ögeleri olan ateş ve su gibi insan vücudunun temel ögelerinden birisidir. Aynı aşk gibi doğanın kurallarına her zaman uymayan bir özelliğe sahiptir. Pen Yazarlar Birliği&#;nin ödülünü de alan &#;Ağrının Kültürü&#; isimli yapıtında Morris insanda iki duygunun, ağrı ve aşkın kontrol altına alınmasının zor olduğunu söylemektedir.

Ağrı tanımları

Ağrı bugüne değin birçok biçimlerde tanımlanmıştır. Örneğin Aristotales ağrıyı neşe gibi bir duygu olarak nitelendirirken, Descartes sıcak, soğuk gibi bir duygu olarak nitelendirmiştir. Aristotales&#;ten, Descartes&#;ten gelen süreç; ister sıcak-soğuk ister neşe gibi bir duygu olsun, olayın tek tek değil bir bütün olarak ele alınmasını ortaya koymuştur. Uluslararası Ağrı Araştırmalarının Teşkilatı’na (International Association for the Study of Pain=IASP) göre ağrı; “Var olan veya olası doku hasarına eşlik eden veya bu hasar ile tanımlanabilen, hoşa gitmeyen duyusal ve duygusal deneyim” ve “bir korunma mekanizması” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre ağrı, bir duyum ve hoşa gitmeyen yapıda olduğundan her zaman özneldir. Bu nedenle ağrı deneyimini değerlendirirken hem fiziksel hem de fiziksel olmayan bileşenlerini birlikte göz önünde tutmak gerekir.

Ağrılarla savaş: Ağrının kapı kontrol teorisi nedir?

Ağrı ve beyin

Ağrı her zaman beyin tarafından algılanır. Örneğin bacağı kesilenlerde görülen ağrının devam etmesi, yani &#;hayalet ağrısı&#; nasıl açıklanabilir? Ağrıda merkezi olarak beynin rolü önemlidir. Beyin ışık, ses, koku gibi birçok duyuyu algılar. Ağrı bu alışılagelmiş duyuların dışındadır. Bazen dışarıdan gelen ağrılı bir uyaran, bazen iç organlardaki bozukluklar ve bazen de nedeni belirlenemeyen ağrı ortaya çıkabilir.

Ağrıda kapı kontrol teorisi

yılında Melzack ve Wall’un ortaya koyduğu kapı kontrol teorisi, ağrı ilgisi olmayan sinir akımlarının (örnekler: ağrıyan bölgeyi ovuşturmak, dikkati ağrıyan bölge dışında başka bir aktiviteye odaklamak) beyne ulaşmaya çalışan ağrı akımları (örnekler: bel ağrısı, fibromiyalji) ile yarıştığını söylemektedir. Bu yarışma, aktarılabilen akımların sayısını kısıtlayan bir darboğaz ya da nöral kapı oluşturuyor. Diğer bir deyişle, kişinin ağrıyan bölgeyi ovuşturması; ağrı ile ilgili olmayan akımların sayısını artırır ve ağrı ile ilgili akımların geçişini azaltır. Sonuç olarak ağrı sinyalleri azaldığından ağrı hissi zayıflar. Nöral kapı fiziki bir yapı değildir. Onu daha çok beyne ulaşmaya çalışan ağrıyla ilgili akımlar ve ağrıyla ilgili olmayan akımlar arasındaki yarış olarak tanımlayabiliriz.

Kapı kontrol teorisi bir Amerikan futbol oyuncusunun önemli bir maçın son 6 dakikasını kırık bir bilekle nasıl oynayabildiğini açıklayabilir. Kapı kontrol teorisi, futbolcunun oyuna olan konsantrasyonu ve maça karşı hissettiği duygusal bağ sayesinde beyninin gönderdiği sinyallerin beyindeki (omurilikteki) nöral kapıları ağrıyla ilgili olmayan sinyaller vasıtasıyla kapatmasına yol açtığını belirtmektedir. Kapanan nöral kapılar yaralı bilekten gelen ağrı sinyallerinin geçmesine engel olduğu için ağrı hissinin önüne geçer. Maç bittikten sonra ise oyuncunun konsantrasyonu ve duygusal durumu normale geri döner. Nöral kapılar açılır, kırık bileğinden gelen sinir akımları beyne ulaşır ve oyuncu ağrıyı hissetmeye başlar.

Ağrılarla savaş: Ağrının kapı kontrol teorisi nedir?

Ağrıdan etkilenen en önemli sistem kas iskelet sistemidir

Eklem ağrıları, diz ağrısı, baş ağrısı, sırt ağrısı, boyun ağrısı, karın ağrısı gibi birçok ağrı çeşidi farklı branşlarda hekimlerin, fizyoterapistlerin, kayropraktik uzmanlarının, osteopati uzmanlarının, manuel terapi uzmanlarının, akupunktur, akupresör, shiatsu uzmanlarının sürekli karşılaştığı bir durumdur. Ağrıda kapının kontrolü için, her bir branşın farklı şekillerde uygulamaları bulunmaktadır.

Kişinin kendi kendisi de, ağrıda kapı kontrolü için, kendi kendisine yardımcı olabilir ve ağrılarından kurtulabilir veya ağrılarını azaltabilir, aşağıdaki videoyu uygulamak bunun için bir örnektir:

 

İlginizi çekebilir: Alexander Tekniği ile duruşunuza sağlık getirin

Referanslar:

 

İlginizi çekebilir: 

Emsal Salık
Emsal Salık Tıp Doktoru
Tıp doktoru, Histoloji-Embriyoloji Uzmanı, Klinik Ayak Refleksoloji Uzmanı, Shiatsu Uzmanı, bass gitaristim. Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi mezunuyum. Artı Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Devam

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası