regl öncesi karında şişlik / Adet dönemi şişlikleri

Regl Öncesi Karında Şişlik

regl öncesi karında şişlik

Premenstural Sendrom ve Kadın Psikolojisi

Kadın Psikolojisi ve Adet Öncesi Gerginlik Sendromu

Adet döngüsüne bağlı hormonal değişimler kadın bedeninde, ruhsal, fizyolojik bazı rahatsızlıkların yaşanmasına neden olmaktadır En sık karşılaşılan bedensel yakınmalar; memelerde, karında şişlik ve gerginlik hissidir. Memelerdeki dolgunluk hissine bazen ağrı eşlik edebilir. Genel olarak bütün vücutta ödem ve şişkinlik, ağırlık

Adet döngüsüne bağlı hormonal değişimler kadın bedeninde, ruhsal, fizyolojik bazı rahatsızlıkların yaşanmasına neden olmaktadır En sık karşılaşılan bedensel yakınmalar; memelerde, karında şişlik ve gerginlik hissidir. Memelerdeki dolgunluk hissine bazen ağrı eşlik edebilir. Genel olarak bütün vücutta ödem ve şişkinlik, ağırlık hisleri de görülebilir. Sindirim sisteminde değişiklikler olabilir. Midede şişkinlik, gaz, hazımsızlık, kabızlık sorunlarına rastlanır.

Bazı kadınlarda adet öncesi dönemden başlayarak bazı yiyeceklere karşı hassasiyet, tiksinme, iştahsızlık görülebilmektedir. Bu tür durumlarda özellikle etli, kızartmalı, yağlı yiyeceklere karşı tolerans azalmaktadır. Bazen mide bulantıları ve kusma isteği de ortaya çıkabilmektedir. Tatlı gıdalara yönelik iştahta artış olmaktadır.

Ruhsal düzeyde ise; adet öncesi dönemden başlayarak strese tahammülsüzlük, çabuk sinirlenme, çökkünlük, bunaltı, yorgunluk, unutkanlık gibi belirtilere rastlanmaktadır. Hüzünlü, ağlamaklı, üzüntülü duygu durumlar sıklıkla görülmektedir. Adetten önce ve adet sırasında uyku düzensizlikleri de ortaya çıkabilir. Bazı kadınlarda adet öncesi dönemde cinsel iştahta azalma olurken, bazılarında artış görülebilir.

Söz konusu bedensel ve ruhsal yakınmalar genellikle adetin başlaması ile azalmakta, adet bitiminde de kaybolmaktadır. İncelemelere göre, kadınların % 30 kadarında “Adet Öncesi Gerginlik Sendromu” (PMD) görülmektedir.

Adet Öncesi Gerginlik Sendromu İçin Neler Yapılabilir?

Adetten önceki haftadan başlayarak tuz alımını azaltmanın işe yaradığı araştırmalarca da kanıtlanmıştır. Tuz, bedene stres yükleyen bir maddedir.

İki şekilde olumsuz etkisi vardır. Fazladan alınan tuz, vücuttan yararlı bir takım minerallerin ( potasyum) atılmasına neden olur. Potasyum, sinir sistemi için önemli bir maddedir. Azalması gerginliği, sinirliliği artırabilir.

Tuz, kan basıncını, dolayısıyla gerginliği tetikler. Çarpıntı, sinirlilik, çabuk parlamalara zemin hazırlar. Bir diğer yan etkisi de; vücutta su tutulması denilen ödeme yani şişkinlik hissinin artmasına neden olur. Pek çok kadın, adet öncesi ve adet sonrası kiloları arasında farklar olduğunu deneyimlemiştir. Tuzun azaltılması yakınmaların önemli bir kısmını azaltır.

Yaşam alışkanlıklarına egzersizlerin eklenmesi, adet öncesi gerginlik sendromu belirtilerine iyi geldiği araştırmalarca da ispatlanmıştır. Düzenli yürüyüş, yüzme, koşu, plates, yoga vb, etkinlikler önerilmektedir.

Yağlı, kızartmalı, hazır işlenmiş ve etli gıdalar yerine posası yüksek sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Bol bol sıvı gıda alınmalıdır.

Stresi artıran insanlardan ve gürültülü, zorlayıcı ortamlardan kaçınılmalıdır.

Söz konusu dönemde, olabildiğince zorlayıcı işlerden kaçınılmalıdır. Kişinin kendine özel vakit ayırması, sevdiği etkinlik ya da aktivitelere yönelmesinde yarar vardır.

Stresle baş etme tekniklerini öğrenerek, kişinin kendi stres seviyesini öğrenmeyi kontrol edebilmesi mümkündür. Bu nedenle; nefes ve derin gevşeme egzersizleri yararlı olmaktadır.

Adet öncesi gerginlik dönemindeki duygu ve düşünceler gözlemlenebilir. Bu dönemdeki duyguların düzenlenmesini öğrenmek için danışmanlık desteğinden faydalanılabilir. Adet öncesi gerginlik döneminde, duygular genellikle taşkın ve yoğundur. Ayrıca kişilerin içsel konuşmaları da genellikle olumsuzdur. Kadınlar kendini işe yaramaz, kirli, pis, arzu edilmez, çirkin bulabilirler. Kendileriyle yaptıkları içsel konuşmalar, depresif ruh halini artırıcı olabilir.

İçsel olarak yapılan konuşmaların niteliğine dikkat etmek, gözlemlemek ve gerekirse bir terapist aracılığıyla, içsel konuşmaları olumlu yönde değiştirmek öğrenilebilir.

Adet Öncesi Gerginlik Sendromunda Tedaviye Gerek Var Mı?

Bazı kadınlar adet öncesi ruhsal yakınmaları çok yoğun ataklar biçiminde yaşamaktadır.

Adetten önceki haftadan başlayarak, adet sonrasına kadar uzun denebilecek bir süre boyunca yorgunluk, gerginlik, aşırı sinirlilik, ağlama krizleri, alınganlık, yoğun çökkünlük, hayattan zevk alamama biçimindeki yakınmalar sorun yaratmaktadır.

Kadının özel yaşamı derin bir şekilde etkilenip, sarsılmaktadır. Beraberinde eşi, çocukları ve iş hayatına yönelik yansımaları artı bir yük getirmektedir.

Adetler çok sancılı olabilmekte, yaşam kalitesi düşmekte, verimliliği azalmaktadır. Kadının işlevselliğini azaltacak düzeydeki yakınmalar söz konusu olduğunda hekime başvurulmalıdır.

Hekimler tarafından bir takım ilaçlar( anti-depresan, yatıştırıcı özellikte ilaçlar) önerilebilmektedir.

 

Adet Döneminde Karın Şişmesi Neden Olur?

Adet dönemi şişkinliği, hormon seviyelerindeki değişikliklerin bir sonucu olarak vücudun su tutması nedeniyle dönemsel olarak oluşan bir regl semptomudur. Kanamadan bir ila iki hafta önce başlayabilen bu şişkinlik genellikle adetin ilk günlerinde kendiliğinde geçer ve en çok karında, yüzde, göğüslerde, bacaklarda, ayaklarda ve ayak bileklerinde ortaya çıkar.

Adet döneminizden önce karnınız dahil vücudunuzun bazı bölgelerinde şişkinlik olduğunu gözlemliyorsanız bu konuda yalnız değilsiniz. Regl şişkinliği yaşayan çoğu kadın ayın belirli günlerinde sütyenlerinin, pantolonlarının ve hatta ayakkabılarının sıkarak daha rahatsız edici hale geldiğini söylüyor. Güzel haber şu ki, kilo almadınız! Bu durum yalnızca vücudunuzun geçici olarak su tutmasının bir sonucu ve muhtemelen adetinizin ilk günlerinde kendiliğinden geçecek. Ancak yine de buna sebep olan perde arkasındaki suçluyu ve bu konu hakkında neler yapabileceğinizi bilmek isteyebilirsiniz&#;

Makaleye Genel Bakış

Adet Öncesinde ve Adetliyken Karın Şişer mi?

Kısa cevap, evet. Adet öncesi ve adetliyken karnınız dahil olmak üzere yüzünüz, göğüsleriniz, bacaklarınız, ayaklarınız ve ayak bilekleriniz şişerek daha tombul görünebilir. Bakınız: Adet döneminde yüz şişer mi? Menstrüal döngüyle ilgili bu şişlikler adetten 1 ila 2 hafta öncesine kadar erken bir dönemde başlayabilir ve genellikle adetinin ilk günlerinde kendiliğinden geçer. Peki ama buna neden olan şey nedir?

Adet öncesi ve adet sırasında şişkinlik, progesteron ve östrojen hormonlarının seviyelerindeki değişikliklerden kaynaklanır. Söz konusu hormonların seviyelerindeki ani dalgalanma vücudun daha fazla su ve tuz tutmasına neden olur. Sonuç olarak, vücut hücreleri su ile şişerek karın ve diğer bazı vücut bölgelerinde geçici şişlikler meydana gelir.

Adet Şişkinliği Ne Zaman Biter?

Adet döneminize yakın veya adetliyken karnınız şiştiyse her zamanki kıyafetlerinizin biraz sıkması normaldir ancak bu kilo aldığınız anlamına gelmez. Zira, hormonal nedenlerden ötürü vücudunuzun su tutuyor ve bu durum geçici. Peki tam olarak şişlikten ne zaman kurtulacaksınız?

Araştırmalar, adet dönemi şişkinliğinin regl tarihine 1 veya 2 hafta kala ortaya çıkabileceğini ve vücudun su tutma eğiliminin en çok adetin ilk gününde olduğunu gösteriyor. Muhtemelen, kanamanızın başladığı birinci gün en yoğun şişliği deneyimleyeceksiniz ve birkaç gün adet gördükten sonra kendiliğinden inecek.

Adet Şişkinliğine Ne İyi Gelir?

Adet şişliğini engellemenin kesin bir yolu olmasa da azaltmak için deneyebileceğiniz bazı şeyler var. Aşağıdaki yaşam tarzı ve beslenme düzenindeki küçük değişiklikler bu konuda işinize yarayabilir&#;

Tuzlu yiyeceklerin tüketimini azaltmak

Sodyum, vücudun daha fazla su tutmasına ve bu bağlamda şişliğe neden olabileceğinden tuzlu gıdaların tüketimini azaltmanız işe yarayabilir. Krakerler, işlenmiş hazır gıdalar ve salamura ürünler gibi pek çok yiyecek yüksek miktarda tuz içerdiğini unutmayın. Ayrıca, yemeklerinizi pişirirken minimum miktarda tuz kullanın.

Ek olarak, beyaz un ve işlenmiş şekerler gibi rafine karbonhidratlardan kaçının çünkü bunlar kan şekeri seviyelerinde ani yükselmelere neden olabilir. Böylelikle kandaki insülin seviyesini artar ve bu da böbreklerin daha fazla sodyum tutmasına neden olur. Daha öncede belirtildiği gibi artan sodyum seviyeleri de daha fazla su tutulmasıyla sonuçlanır.

Potasyum zengini besinler tüketmek

Bilimsel araştırmalar, potasyum fakiri bir beslenme düzeni sodyum ve klorür tutulmasını artırdığını, potasyum zengini besinlerin ise hem diürezi (idrar sökümü) hem de natriürezi (idrarla sodyumun atımı) teşvik etiğini ortaya koyuyor. (Kaynak) Muz, avokado, domates, patates, yer elması ve havuç gibi kök sebzeler ve ıspanak gibi koyu yapraklı yeşillikler potasyum açısından zengindir. Adet şişkinliğinden muzdaripseniz öğünlerinizde bu besinleri yemeniz iyi bir fikir olabilir.

İdrar söktürücü besinlere öncelik vermek

Daha fazla idrar üretmek vücudun tutulan sudan kurtulmasına yardımcı olur. Bu bağlamda, bazı doğal meyve ve sebzeler idrar söktürücü özelliği sayesinde adet döneminizdeki şişkinliği azaltabilir. Salatalık, acur, şeftali, ananas, pırasa, sarımsak, soğan, zencefil, kiraz, kavun ve karpuz gibi yiyecekler diüretik etkisiyle bilinirler. Ayrıca, yanınızda bir su şişesi taşıyın ve susamamış olsanız bile gün içinde bol su için.

Adet şişliğine iyi gelen diğer yöntemler

Brokoli, Brüksel lahanası, kuru fasulye, nohut, lahana ve karnabahar gibi yiyeceklerin gaz yaptığını biliyoruz. Adet nedeniyle oluşan karın şişmesini, gazla birlikte daha şiddetli bir hale getirmek istemiyoruz. Bu nedenle, en azından bir süreliğine gaz yapma potansiyeline sahip yiyeceklere ara vermek veya tüketimini azaltmak iyi bir fikirdir.

Düzenli olarak egzersiz yapmanın adet semptomlarını önemli ölçüde azalttığını biliyor muydunuz? Adetliyken egzersiz yapmak şişkinliğin azaltılmasına yardımcı olmakla kalmaz, endorfin salgılanması nedeniyle daha mutlu hissetmenizi sağlar. Diğer sağlık faydaları ise cabası!

Adetliyken ağır ve uzun süreli yoğun antrenmanların yerine yürüyüş, yüzme, esneme hareketleri, dans ve pilates gibi daha soft egzersizleri tercih edebilirsiniz.

Sonuç

Adetinizden önce başlayan ve adetinizle birlikte veya birkaç gün sonra kaybolan hafif ila orta derecede şişlikler endişelenmeyi gerektirecek önemli bir şey değildir. Tüketilen yiyeceklere dikkat etmek, bol su içmek ve egzersiz yapmak gibi basit ev çözümleri şişkinliğin şiddetinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Şişlik, adetinizin bitmesine rağmen inmiyorsa ve günlük işlerinize müdahale edebilecek kadar şiddetliyse doktorunuzdan randevu almayı ihmal etmeyin.

Adet Öncesi ŞişkinlikAdet Şişkinliği Nasıl Geçer?Regl Döneminde Karın Şişliği

Adet Öncesi (Premenstrüel) Sendrom

Adet öncesi sendrom, kadın sağlığını yakından ilgilendiren, fiziksel ve psikolojik yakınmalarla seyreden ve kişilerarası ilişkileri etkileyen bir durumdur. Psikiyatri pratiğinde kadınların  ruhsal durum muayanesi sırasında bu durum sık sık karşımıza çıkmakta zaman zaman ayırıcı tanıda ve tedavi takibinde önemli rol almaktadır.

Genellikle adet kanamasından 7–14 gün önce başlayan, kişisel farklılıklara göre değişik belirtiler kompleksi gösteren ve bu nedenle bir sendrom olarak isimlendirilen adet öncesi sendrom, ilk olarak ruhsal yapıda değişkenlik ve ödem oluşumuna eğilim olarak tanımlanmıştır. Bu sendromun bir çok karışık ve herkeste farklı görülen semptomları mevcuttur.

En sık görülen belirtiler; meme ağrısı, ödem, karın şişkinliği ve ruhsal değişkenliklerdir. Kadınların yaklaşık olarak %’sinde adet öncesi sendrom vardır. Bu olguların %’unda belirtiler çok şiddetli olabilmektedir. Genellikle 25– 35 yaşlarında görülür.

Adet öncesi sendrom tanısını koyabilmek için Dünya Sağlık Örgütü sınıflaması olan  ICD’a göre şunlar gereklidir;

A. Belirtiler sadece adet döngüsünün adet öncesi evresinde ortaya çıkar, adet döneminden kısa süre önce zirveye ulaşır ve adet dönemiyle birlikte veya kısa bir süre içinde kaybolur.

B. Aşağıdaki belirtilerden bir tanesi yeterlidir:

Hafif ruhsal huzursuzluk

Şişkinlik hissi ve kilo alma

Memelerde hassasiyet

El ve ayaklarda şişme

Çeşitli ağrılar

Konsantrasyonda azalma

Uyku bozukluğu

İştah değişikliği

Amerikan Psikiyatri Birliği nin tanı kategorisi olan DSM ye göre premenstrual disforik sendrom adı verilmektedir.

Bu bozukluk Hipokrat dönemine dek uzanmaktadır. ’ de Dalton “Adet Öncesi Sendrom” terimini ilk kullanan kişi olmuştur. yılında “Amerikan Psikiyatri Birliği” tarafından Geç Luteal Faz Disforik Bozukluk ya da Adet Öncesi Disforik Bozukluk olarak tanımlanmıştır.

Görülme Sıklığı
Kadınların %70–90’ının yaşamlarının belirli dönemlerinde adet öncesi sendromu yaşadıkları, %20–40’ında bu şikâyetlerin önemli derecede, %5–10 unda ise çok şiddetli olduğu kabul edilmektedir.

yılında yapılan çok uluslu bir araştırmada Türk, Nijeryalı, Yunan, Japon, Amerikalı gibi çeşitli ülke kadınlarının arasında,  adet öncesi sendrom belirtilerinin Nijeryalı ve Türk kadınlarında en sık, Japon kadınlarında ise en az bulunduğu bulunmuştur. Türk kadınlarında %88 ile en sık görülen semptom  gerginliktir.

Nedenleri
Adet öncesi sendromun nedenleri konusundaki bilgiler net değildir. Birçok değişik etkenler ve fizyopatolojik olaylarla adet öncesi sendromun nedenleri açıklanmaya çalışılmıştır.

Adet öncesi dönemde kadınların bilişsel ve duyusal algılarında değişiklikler olduğu gösterilmiştir. Adet öncesi dönemde görsel ve işitsel algıların ve dikkatin değiştiği, strese yanıtın abartılabilir hale geldiği, tat ve koku duyularında dahi farklılık olduğunun gösterilmiştir. Bu dönemde kadınların intihara ve suça meyillerinin arttığı da gösterilmiştir. Adet öncesi sendrom tanı olarak tekrarlayan bir biçimde ve adet öncesi bir alevlenme ile karakterize olduğundan yine sıklıkla düşünülen etken hormonlar olmuştur.

Adet öncesi sendromun nedenleri ile ilgisi olduğu düşünülen hormonlar; over hormonları, prolaktin, insülin, tiroksin, gonadotropin, kortizol, büyüme hormonu, aldosteron, endojen opioidler, serotonin, prostaglandin ve testesterondur

Adet dönemi ve adet öncesi dönemdeki durum ve davranışlar, kültürel inançlar, kişilik yapısı, kadınlık rolü, toplumsal tutumlar, inançlar, beklentiler, kadının kendilik algısı, hayat stresörleri gibi birçok faktör adet öncesi sendromda önemli psikodinamik faktörlerdendir. Adet öncesi sendrom belirtilerinin etnik köken, şehirleşme, evlilik durumu, ev içi eşitlik, eğitim ve iş durumu gibi sosyo- kültürel faktörlerden etkilenmektedir. Kadınlar, kadınlığın reddi, erkeğe yönelik düşmanlık ve kendini cezalandırma gibi psikolojik faktörlerden de etkilenirler.

İlk adet dönemi hakkındaki bilgiler ve adet öncesi dönemdeki tecrübeler, adet döngüsüne karşı tutumda etkilidir. Adet döngüsü ile ilgili tutum, duygu ve düşünceler olumsuz ve ürkütücü ise, adet öncesi sendrom daha şiddetli olmaktadır. Adet öncesi dönemde olduğunu bilen kadınlarda, bilmeyenlere göre belirtilerin çok daha fazla olduğu saptanmıştır Adet öncesi sendrom ilk tanımlandığı yıllarda psikosomatik bir rahatsızlık olarak değerlendirilmiştir.

Tedavisi
Adet öncesi sendromun nedeni tam olarak bilinmediğinden tedavi daha çok semptomlara yöneliktir…

Temel tedavide ilk aşama egzersiz, beslenme şeklinin düzenlenmesi ve stresle başa çıkma yollarının öğrenilmesidir. Egzersizin, adet öncesi yakınmalardan; öfke ve çökkün duygu durumuna iyi geldiği ayrıca göğüslerde hassasiyet ve karında şişlik gibi şikayetlerde de gerileme sağlamaktadır. Özel bir diyet listesi bulunmamakla birlikte, kafein kısıtlanması, karbonhidrat ağırlıklı, proteini az olan bir diyet uygulanması adet öncesi sendrom belirtilerinde azalmaya yol açmaktadır.

Adet öncesi sendromda vücutta fazla sıvı birikimine bağlı olarak bazı belirtilerin gelişmesi idrar söktürücü ilaçlarla tedaviyi de ön plana çıkarmıştır. Bu ilaçların şişlik ve ödem yakınmalarını azalttığı, ancak diğer yakınmalara pek etki etmediği gözlenmiştir.

Adet öncesi sendrom nedeniyle özellikle kadın hastalıkları ve doğum doktorları hastalara sıkça doğum kontrol hapları önermektedir. Doğum kontrol hapları göğüslerde şişkinlik ve hassasiyet, karında şişlik gibi somatik yakınmalar için faydalı olmakla birlikte duygu durumuna yönelik belirtiler üzerinde etkileri sınırlıdır. Eğer belirtiler şiddetli değilse bu ilaçlar fayda sağlamaktadır.

Son yıllarda serotonin üzerinden etkili antidepresan cinsi ilaçlar adet öncesi sendromun psikolojik belirtileri üzerinde belirgin bir etkinlik göstermiştir. Gerek uzun süreli kullanımları gerekse de kısa süreli kulalnımları ile yapılan bütün araştırmalarda başarılı bulunmuştur. Bunun yanında semptomları çok şiddetli olan bazı kadınlarda başka psikotrop ilaçlarda tedavide fayda göstermektedir.

İlaçsız tedavi yöntemleri arasında psikolojik davranış tedavileri ve gevşeme egzersiz programları da bulunmaktadır. Gevşeme programlarının adet öncesi sendrom belirtilerinde azalmaya yol açtığı gösterilmiştir. Bilişsel davranışçı tedavi yöntemleri de faydalı bulunmuştur.

seafoodplus.info Burhanoğlu - Randevu Al

Adet Gecikme NedenleriAdet ÖncesiDünya Sağlık ÖrgütüPremenstrüel SendromRegl DönemiRegl Ne Zaman Olurum?Regl Olma SıklığıRegl Tedavisi

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir