Orumcek Adam Cızgıi Film Izle

Örümcek-Adam, tüm zamanların en ikonik süper kahramanlarından biri olmasına rağmen yılında Sam Raimi elini taşın altına koyana kadar hiç beyaz perdeye uyarlanmamıştı. O zamandan beri, Örümcek-Adam tüm zamanların en kârlı süper kahraman yapımlarından biri olmayı başardı ve bulunduğu her film, gişede adeta fırtına etkisi yarattı.

Örümcek-Adam'ın bulunduğu filmleri yayın sırasına göre izlemek oldukça kolay, ama tüm hikayeyi en başından deneyimlemek isteyen Örümcek-Severler kronolojik sırayla izlemek isteyebilirler.

Bu rehber, Örümcek-Evreni'nin 15 filmlik serüvenini kronolojik sırayla izleyebilmeniz için size yardımcı olması için hazırlandı. 15 filmin içinde Tobey Maguire, Andrew Garfield ve Tom Holland gibi yıldızların yanında, Örümcek-Adam'ın yer aldığı spin-off yapımlar da yer alıyor. Bu rehber sayesinde, yakında vizyona girecek Silk: Spider Society dizisi ve Örümcek-Evrenine Geçiş filmi için de Örümcek-Bilgilerinizi tazeleyebileceksiniz.

Aşağıda, tüm Örümcek-Adam filmlerinin ve spin-off yapımlarının yer aldığı kronolojik sıralı listeyi bulabilirsiniz. Bu listede, film hakkında minimum düzeyde spoiler içeren açıklamalar da yer alıyor. Listenin sonunda, Örümcek-Adam'a hayat veren aktörlere göre sıralanmış bir liste daha mevcut.

Toplam kaç tane Örümcek-Adam filmi var?

Örümcek-Adam'ın yer aldığı filmlerin sayısı epey fazla olsa da, doğrudan Örümcek-Adam'ın başrol olduğu yapım sayısı toplam dokuz. Bu filmlerden sekiz tanesi canlı çekim, bir tanesi de animasyon. Canlı çekim filmlerin üçünde Tobey Maguire, ikisinde Andrew Garfield ve üçünde de Tom Holland meşhur Örümcek'imize hayat verirken, animasyon filmde onlarca farklı Örümcek izledik. Örümcek-Evreninde adlı animasyon yapım için, iki ayrı devam filmi de resmi olarak duyuruldu. Örümcek-Adam: Örümcek-Evrenine Geçiş adlı ilk devam filmi yılında vizyona girecekken, Örümcek-Evreninin Ötesinde yapımı yılında hayranlarla buluşacak. Yeni bir canlı çekim Örümcek-Adam filmi elbette yapılabilir, ancak Marvel'ın duyurduğu gelecek MCU filmleri arasında henüz yeni bir Örümcek-Adam filmi bulunmuyor. Bununla birlikte Amazon, Sony ile yaptığı anlaşma sonrasında Silk çizgi romanlarından uyarlanacak bir dizi hazırlayacağını duyurdu.

Örümcek-Adam filmlerinin kronolojik sıralaması

1. Örümcek-Adam ()

yılında yayınlanan Örümcek-Adam, Peter Parker'ı beyaz perdeye uyarlayarak sinema dünyasına giriş yaptı. Tobey Maguire'ın herkesin dostane komşusu Örümcek-Adam ve Kirsten Dunst'ın Mary Jane rolünde yıldızlaştığı yapım, izleyenlere unutulmaz anlar yaşatıyor. Bu anlardan bir tanesi, hiç şüphesiz Örümcek-Adam'ın Mary Jane'i bir binadan tepetakla sarkarken öpmesi olurken bu sahne aynı zamanda tüm zamanların en ikonik öpüşlerinden biri haline gelmeyi de başardı.

Unutmadan, filmde ayrıca Harry Osborne/Yeşil Goblin rolündeki muhteşem performansıyla Willem Dafoe, J. Jonah Jameson rolünde J.K. Simmons yer alırken, bu ikili Maguire döneminden yıllar sonra, kısa süre önce tekrar aynı rollerle boy gösterdi.

Örümcek-Adam incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

2. Örümcek-Adam 2 ()

Tobey Maguire'ın Örümcek-Adam rolü, yılında vizyona giren Örümcek-Adam 2 ile devam etti. Kahramanımız bu filmde, trajik bir laboratuvar kazasının ardından düşmana dönüşen Doktor Otto Octavius (Alfred Molina) ile yüzleşti. İki yıllık aranın ardından beyaz perdede izleyicilerle buluşan Maguire döneminin ikinci filminde, Örümcek-Adam'ın örümcek-gücü ve ağ atmadaki ustalığı sayesinde bir treni düşmekten kurtardığı epik sahne büyük beğeni topladı.

Örümcek-Adam 2 incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

3. Örümcek-Adam 3 ()

Örümcek-Adam 3, yönetmen Sam Raimi'nin hazırladığı ve başrol Tobey Maguire'ın yer aldığı üçlemenin son filmi olarak yılında vizyona girdi. İlk filmde karşısına birer düşman çıkarken, Örümcek-Adam bu filmde tam üç düşmanla yüzleşti: Kum Adam (Thomas Haden Church), Venom (Topher Grace) ve yeni bir Yeşil Goblin (James Franco). Örümcek-Adam 2'den tam bir yıl sonrasını anlatan film, muhtemelen üçlemenin içinde yer alan en kutuplaştırıcı yapım. Ayrıca Örümcek-Adam'ı siyah kostümü ile görmek de filmin artı hanesine eklenen öğelerden biri oldu.

Örümcek-Adam 3 incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

4. İnanılmaz Örümcek-Adam ()

yılında hayranlarla buluşan İnanılmaz Örümcek-Adam, Marc Webb'in yönetmen koltuğuna geçtiği, Andrew Garfield'ın ağ atan kahramanımız olduğu, Emma Stone'un da örümcek-aşık Gwen Stacy rolünde yer aldığı ilk Örümcek-Adam filmi. İnanılmaz Örümcek Adam, Örümcek-Adam'ın hikayesine alternatif bir bakış sunarken, izleyenlere Peter'ın ailesi hakkında yeni bilgiler de verdi. Bu filmde New York'u talan eden baş düşman ise, Rhys Ifans'ın canlandırdığı Lizard karakteri. Lizard, bir zamanlar Peter'ın babasıyla da çalışmış, mutasyona uğrayan bir bilim insanı.

İnanılmaz Örümcek-Adam incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

5. İnanılmaz Örümcek-Adam 2 ()

İnanılmaz Örümcek-Adam 2, Garfield dönemindeki ikinci ve son film. Tıpkı ilk Örümcek-Adam üçlemesindeki son filmde olduğu gibi, bu filmde de Örümcek-Adam'ın karşısına üç büyük hasım çıkıyor. İlk filmde yaşanan olayların üzerinden geçen iki yılın sonunda Electro (Jamie Foxx), Rhino (Paul Giamatti) ve Yeşil Goblin (Dane DeHaan), Büyük Elma'yı dehşete sürüklemek için Örümcek-Adam'ın karşısına çıkıyorlar. Filmde ayrıca gelecek yapımlar hakkında ipucu vermesi için Venom ve Sinister Six de gözüktü, ancak filme gelen kötü eleştiriler ve zayıf sayılabilecek gişe performansı nedeniyle bu yapımlar rafa kaldırıldı.

İnanılmaz Örümcek-Adam 2 incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

6. Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı ()

Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı, elbette bir Örümcek-Adam filmi değil. Ama bu filmle birlikte ilk kez Örümcek-Adam'ın Tom Holland versiyonunu görüyoruz. Tony Stark, çoktan Örümcek-Adam'a dönüşmüş olan Tom Holland'ın canlandırdığı Peter Parker'ı işe alıyor ve MCU'nun en ses getiren kahramanlarıyla birlikte ekip oluyor.

Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

7. Örümcek-Adam: Eve Dönüş ()

Jon Watts'ın yönetmeliğini yaptığı Örümcek-Adam: Eve Dönüş, Tom Holland'ın başrolde olduğu ilk Örümcek-Adam filmi olarak yılında yayınlandı. Film, Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı'nda yaşananlardan sonrasını ele alıyor ve Peter Parker'ın hem lise koridorlarında yaşadığı zorlukları, hem de Avengers'a katılmaya hazır olduğunu Tony Stark'a ispatlama arzusunu anlatıyor. Bununla birlikte Örümcek-Adam, arkadaşları MJ (Zendaya) ve Ned (Jacob Batalon) ile birlikte takılırken, bir yandan da kendini geliştirerek şehirde işlenen suçları bitirmek için mücadele ediyor. Eve Dönüş filminde Michael Keaton'ın canlandırdığı Adrian Toomes/Vulture karakteri, baş düşman olarak ilerleyen yapımlarda da yer almak üzere karşımıza çıkıyor.

Örümcek-Adam: Eve Dönüş incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

8. Venom ()

yılında vizyona giren Venom filminde, aslında Örümcek-Adam yer almıyor. Ancak Tom Hardy'nin hayat verdiği kötücül Örümcek karakteri, Tom Holland'ın serüveninde önemli bir yere sahip zira bu ikili, sonraki filmlerde neredeyse karşı karşıya geliyor. Venom'un Örümcek-Adam ile karşılaşıp karşılaşmayacağı henüz bilinmiyor, fakat öyle ya da böyle bu karakter Örümcek-Adam'ın geleceğinde önemli bir rol oynayacak.

Venom incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

9. Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde ()

Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde, ana hikayeden ayrı çizgide ilerleyen başka bir Örümcek-Adam yapımı, ancak kesinlikle izlemeye değer. Filmin odak noktası Shameik Moore'un canlandırdığı Miles Morales olsa da, hızlı bir şekilde farklı çoklu evrenlerden gelip hikayeye dahil olan Örümcek-İnsanlar büyük bir oyuncu kadrosu oluşturuyor. Bu karakterlerden bazıları Örümcek-Gwen (Hailee Steinfeld), Peter B. Parker (Jake Johnson), Örümcek-Jambon (John Mulaney) ve Örümcek-Adam Noir.

Holland, geçtiğimiz dönemlerde Örümcek-Evreni'ne katılma arzunu dile getirip, o meşhur aramayı beklediğini söylemişti.

Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

Avengers: Sonsuzluk Savaşı ()

Avengers: Sonsuzluk Savaşı'nda MCU'nun en büyük kahramanlarının çoğu yer aldı, Tom Holland'ın Örümcek-Adam'ı da onlardan bir tanesi. Kendisi Sonsuzluk Savaşı'nda önemli bir rol oynuyor ve Tony Stark ile gelişen dostlukları filmin en öne çıkan detaylarından biri.

Avengers: Sonsuzluk Savaşı incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

Avengers: Endgame ()

Tom Holland'ın Örümcek-Adam karakteri, Avengers: Endgame'in senaryosu gereği her ne kadar geri planda kalmış olsa da bu filmin bazı kritik sahnelerinde rol aldı. Bu film ayrıca 21 MCU filminin doruk noktası olduğundan, izleme listesinde kendine yer bulması da oldukça normal.

Avengers: Endgame incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

Örümcek-Adam: Evden Uzakta ()

Avengers: Endgame'de yaşananlardan sonra, o filmin hikayesinin devamı niteliğinde olan Evden Uzakta, New York'ta başlayıp Peter Parker'ı bir okul gezisiyle Avrupa'ya götürüyor. Parker, süper kahramanlardan uzak, keyifli bir seyahatin hayallerini kurarken, evren onun için farklı şeyler planlıyor. Film boyunca Holland'ın yolu Nick Fury (Samuel L. Jackson), Maria Hill (Cobie Smulders) ve farklı bir evrenden geldiğini iddia eden Quentin Beck (Jake Gylenhaal) gibi karakterlerle kesişiyor. Bu filmin, film sonrası jeneriğini kaçırmak istemezsiniz!

Örümcek-Adam: Evden Uzakta incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

Venom: Zehirli Öfke 2 ()

Tıpkı ilk Venom filmi gibi Zehirli Öfke 2 de Örümcek-Adam'ın doğrudan yer almadığı, fakat onu kısmen ilgilendiren bir film. Bu yapımda, Venom'un dünyası tamamen kurgulanıyor ve film sonu jeneriğinde Örümcek-Adam ile Venom'un dünyalarının birbirlerine hiç olmadığı kadar yaklaştığını görüyoruz.

Venom: Zehirli Öfke 2 incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok ()

Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok filmi, Evden Uzakta'nın film sonu jeneriğinin hemen ardından başlıyor ve şu ana dek yayınlanmış son Örümcek-Adam filmi. Peter, kendisinin ve dostlarının yaşamları tersine döndükten sonra Doctor Strange'e gidiyor ve her şeyi eski haline getirmesini istiyor. Elbette evrenin Peter için çizdiği zorlu yol, burada sonlanmıyor. Çünkü her şey eski haline dönerse insanlar Örümcek-Adam'ın Peter Parker olduğunu unutmak zorunda kalacak ve Peter, bunu kabul etmek zorunda kalıyor.

Ancak işler sarpa sarıyor ve çoklu evren açılıyor, böylece MCU'nun tanıdık yüzleri ortaya çıkıyor. Eve Dönüş Yok, sadece Holland'ın hikayesinin yeni bölümü değil, aynı zamanda Maguire ve Garfield dönemlerinin de devamı niteliğinde. Özellikle önceki dönemlere ait filmleri izleyenler için de hayranlara yönelik oluşturulan bu senaryo tam bir şaheser.

Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

Morbius ()

Morbius da tıpkı Venom filmleri gibi, Örümcek-Adam'a dair çok fazla içerik sunmuyor, fakat daha geniş bir evren yaratılmasına yardımcı oluyor. Morbius'un, Venom ile aynı gezegende yaşadığı bilinen bir gerçek. Filmde de "San Francisco'da" yaşanan olaylara atıflarda bulunuluyor. Fakat hikayenin Örümcek-Adam ile bağlantısı biraz daha belirsiz. Morbius, Örümcek-Adam'ın bilinen bir düşmanı. Ayrıca filmde Michael Keaton'ın Vulture karakteri de bulunuyor, böylece Morbius'un da MCU'ya dahil olabileceği ihtimalleri yeşilleniyor.

Morbius incelememizi buradan okuyabilirsiniz.

Yayın tarihlerine göre Örümcek-Adam filmleri

• Örümcek-Adam ()
• Örümcek-Adam 2 ()
• Örümcek-Adam 3 ()
• İnanılmaz Örümcek-Adam ()
• İnanılmaz Örümcek-Adam 2 ()
• Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı ()
• Örümcek-Adam: Eve Dönüş ()
• Venom ()
• Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde ()
• Avengers: Sonsuzluk Savaşı ()
• Avengers: Endgame ()
• Örümcek-Adam: Evden Uzakta ()
• Venom: Zehirli Öfke 2 ()
• Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok ()
• Morbius ()

Tobey Maguire döneminden Örümcek-Adam filmleri

• Örümcek-Adam ()
• Örümcek-Adam 2 ()
• Örümcek-Adam 3 ()
• Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok ()

Andrew Garfield döneminden Örümcek-Adam filmleri

• İnanılmaz Örümcek-Adam ()
• İnanılmaz Örümcek-Adam 2 ()
• Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok ()

Tom Holland döneminden Örümcek-Adam filmleri

• Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı ()
• Örümcek-Adam: Eve Dönüş ()
• Avengers: Sonsuzluk Savaşı ()
• Avengers: Endgame ()
• Örümcek-Adam: Evden Uzakta ()
• Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok ()

Adam Bankhurst, IGN'de yazar. Atakan Diren Türkçeleştirdi.

Seyirci ve eleştirmenlerin büyük beğenisini toplayan Örümcek-Adam: Örümcek-Evreninde’in devam filmi Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş bu hafta vizyonda. Çizgi roman estetiğini yine etkileyici bir şekilde beyazperdeye taşıyan film, ilk filmdeki yaratıcı kurgu tarzını başarılı bir şekilde devam ettiriyor.

Süper kahraman denince dünyanın her yerinde adı zikredilecek kendine has bir üne sahip Örümcek-Adam’ın maceralarını dört koldan takip etmeye devam ediyoruz. Muhtemelen bu takip zincirinin son yıllardaki en heyecan verici ve renkli halkası, sinema izleyicisini, meşhur kostümü Peter Parker’dan devralan yeni kahramanımız Miles Morales ile tanıştıran yapımı animasyon film Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde (Spider-Man: Into the Spider-Verse) olmuştu. Film, çizgi roman estetiğini sinemaya daha önce benzerine az rastlanır bir yaratıcılıkla aktarıp taze bir anlatımla her kesimden takdir toplamıştı. Belki de bu sebeple Marvel sinematik evreni içerisindeki yolculuğuna Tom Holland’ın başrolünde yer aldığı live-action film serisiyle devam eden Örümcek-Adam efsanesi içinde, en çok da Morales’in hikayesinin devamını bekliyorduk.

İlk filmden beş yıl sonra karşımıza çıkan Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş (Spider-Man: Across the Spider-Verse) tüm bu beklentilerin karşılığını, çok beğenilen ilk filmde iyi yaptığı her şeyi daha da çok yaparak ve geliştirerek veriyor. Animasyon sinemanın tabii olanakları sayesinde çizgi roman kültürün hemen hemen her nüansını sinema perdesi üzerinde aktif ve geçişken bir yolla sunabilen ilk filmdeki yaratıcı kurgu tarzı, burada da izleyicisine bir an olsun gözünü kırpma fırsatı vermiyor. Bu noktada belki iki filmin de yaratıcılıklarını ve yarattıkları zevkli izleme deneyimini borçlu oldukları tavra dikkat çekmek gerek: Çizgi romanda aksiyonun gerektirdiği şekilde sınırları çizilmiş karelere, sinemadaysa perdenin çerçevesine hapsolmuş hikâyeleri, her anlamda aşılabilir/bükülebilir bir platformla sunabilmek. Bu platform her ne kadar hâlâ bir çerçeve formunda olan sinema perdesi “içerisinde” inşa edilse de hem hikâyenin kahramanları, hem kadraj içerisinde varlık gösteren her bir parça, hem de filmin ta kendisi bu çerçevelerin dışına taşıyor.

Öyle ki dakikalık süresiyle en uzun ABD yapımı animasyon film olma rekorunu ele geçiren Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş kendi hikâyesini bile bu iki buçuk saate sığdıramayan epik bir “perde filmi”. Muhtemelen filmi gören her izleyicinin filme dair edindiği ilk izlenimlerden biri “çok fazla” olmuştur. Fakat bu olumsuz bir “çok fazla” değil… Çünkü film öncelikle, hikâyeyi takip eden sinema izleyicisinin (ve hatta hâlihazırda birçok detaya daha hakim olan çizgi roman hayranlarının) görmek ve almak isteyeceği her şeyi fazlasıyla barındırıyor. Anlatının ana akışında hikâyesini takip etmek isteyeceğimiz birden fazla kahraman, onlara bela olacak birden fazla villain, karakter gelişimine hizmet edecek fazlaca engel, çok fazla evren ve çok fazla Örümcek-Adam çıkıyor karşımıza filmde. Yine de az önce belirttiğim gibi bu film, izlediğimiz maceranın yalnızca bir perdesini kapsıyor ve bu sebeple nihai bir finali, hatta seyircisine tamamlanmışlık hissi bahşeden bir perde finali dahi yok. Açıkçası filmin buna ihtiyacı olduğunu söylemek de yanlış olur. Çünkü tıpkı ’deki ilk filmde gördüğümüz gibi Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş’te de aldığımız keyif çok daha farklı bir izleme deneyiminden geliyor.

Sinema tarihinin farklı dönem ve akımları göz önünde bulundurulduğunda yeni olarak atfetmenin zor olacağı, ancak anaakım üretim içerisinde son yıllarda başarılı örneklerine şahit olduğumuz dinamik ve akışkan kurguyu burada da görmek mümkün. Hem anlatıda hem de teknik tasarımda etkilerini gördüğümüz söz konusu kurgu, daha çok popüler edebiyat klasiklerinin yolunu izleyen geleneksel gişe filmlerinin aksine, her yanı referanslarla bezeli sosyal medya kanallarının arayüzlerini ve yordamını anımsatıyor. Kendi yarattığı külte referans göndermeye bayılan bir dünyaya sahip olduğunu düşünürsek herhangi bir Örümcek-Adam filmi için daha uyumlu bir anlatım tarzı düşünmek de pek mümkün değil. “İlk filmin iyi yaptıkları” listesinde başı çekecek bu yaratım tercihini her izleyeni kendine hayran bırakacak bir sanat ve prodüksiyon tasarımı izliyor. Ancak bunlar Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş özelinde konuşacağımız asıl imza özellikler değil bana kalırsa.

Başka Tür Bir Kahraman Anlatısı

Filmin asıl mahareti ya da filmi ilk filmden ve benzeri diğer süper kahraman filmlerinden ayıran özellik, kahramanlık anlatısında odaklanmayı tercih ettiği noktalar. Kahraman olmanın neyi ifade ettiği sorusunu ısrarla merkezinde tutan ilk filmin finalinde el verdiği yerden bayrağı devralan Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş, aslında bize tek ve vazgeçilmez bir kahramanın hikâyesini anlatmak gibi bir niyeti olmadığını daha en baştan belirtiyor. Öyle ki her ne kadar yine ana karakterimiz Miles Morales’in hikâyesini takip etsek de bu hikâyenin tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi yalnızca ona ait olmadığını ve hayatlarımızın tek kahramanı olmadığımızı hatırlıyoruz. Film bu mesajını afişe eder biçimde ilk filmin de yıldızlarından Gwen’in dünyasıyla açılıyor. İlk filmde bıraktığımız hikâyenin bir yıl sonrasında açılan film, kahramanlarımızın yan yana gelmeden önceki hayatlarını süper kahraman filmlerinde görmeye alışık olmadığımız bir incelikle seyirciye sunuyor. Burada Miles’ın, önceki filmde yalnızca kahramanlığa giden yolda kendisinin safına geçmemiz konusunda işe yarayan, ebeveyn ve gelecek kaygısı gibi “gerçek dünya” problemlerinin oldukça olgun bir şekilde ele alındığını görüyoruz. Hatta Miles’ın, içinde yer aldığı aksiyon sahneleri dışında neredeyse sadece bir ergenlik dramasının ana karakteri gibi göründüğünü bile söylemek mümkün. Miles&#;ın ebeveynleriyle arasındaki iletişimin, eğitim hayatına dair alacağı kritik kararların ve bir birey olma yolunda alacağı önemli sorumlulukların dünyayı kurtarmaktan daha zor olduğunun farkındalığı Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş’in odaklandığı ana meselelerden.

Tüm bu kompakt anlatı tarzı ve “çok evrenli” plato, senaryonun bu konuyu gönül rahatlığıyla işleyebilmesine de olanak sağlıyor. Filmin, bahsettiğimiz bu ilk gençlik draması kolunda hikayeyi usul usul pişirmesi, Miles’ı gözlerimizin önünde geliştiriyor ve kahramanlığı konusunda da seyirciyi ikna ediyor. Hatta bu karakter gelişimi konusunun yalnızca Miles için geçerli olduğunu söylemek de yetersiz olur. Filmde tipleme olarak kalmakla yetinen ufak side-kick’ler dışında, hikâyenin ana parçası olan neredeyse her kahramanı benzer bir yoldan geçerken görüyoruz. Filmin kötüsü Spot bile filmde göründüğü ilk sekansta Miles’ın bile ciddiye almadığı aciz bir durumdan, final yolunda kendini keşfedebilmiş ve asıl gücünü kontrol altına alabilmiş bir kahramana dönüşüyor. Ancak dediğimiz gibi bu sonu olan bir bütünü seyiricisine sunan bir sinema filmi olmadığı gibi, söz konusu kahraman gelişimleri de henüz nihai formlarına ulaşmış değil. Hikâyesinin temelinde çoklu evrenlerin konu edinildiği böyle bir filmin tek bir “perde” içerisine sığmamış olması da hem anlaşılabilir hem de kendine münhasır bir sonuç olmuş açıkçası. Her türlü kadrajın, kategorinin, tasarımın ve “evrenin” çerçevesini kırıp taşan Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş bugün hâlâ (beş yılında ardından) sunduğu sinemayla cazibesini koruyor ve en ilgi çekici çizgi roman uyarlamaları arasında yer almayı sürdürüyor.

Örümcek Adam Türkçe Bölümlerini izlemek için listemizi takip edebilirsiniz.

Spider-Man, nam-ı diğer örümcek adam çizgi filmi aslında sadece bir kerelik yayınlayacak bir hikayeymiş. Marvel Comics’in kurucusu Martin Goodman insanlar örümcekten tiksinir kaygısıyla bu hikayeyi yayınlamak istememiş. Amazing Fantasy adlı dergide yayına girecek olan Spider-Man hikayesi azalan comics satışlarını bir anda yükselterek yeni şeyler arayan insanların isteklerini karşılamış. Hikaye on yaşlarında küçük bir çocuğun örümcek adamlığa dönüşümünü anlatmakla başlıyordu. Bu gencecik çocuk tek başınaydı. Ne Captan Amerika’nın yardımcısı Bucky, ne de Batman’in yardımcısı Robin gibi biri vardı yanında. Amcasını kaybetmesiyle gerçek hayatta da yalnız kalan Spider-Man, amcasının katilini bulmak için kahramanlığa soyundu ve kötülerle savaşma dünyasına da böylece adım atmış oldu. Amcasının ‘büyük güç büyük sorumluluk getirir’ öğüdünü asla unutmayan Peter Parker, (kahramanın gerçek hayattaki ismi) zor zamanlarda bu öğüdü hatırlayarak doğru kararlar vermeye çalıştı. Hiçbir umut beslemeden yayına giren Amazing Spiderman yılında yayın hayatına başladı ve aynı zamanda satışları kötü giden Comisc’i de batmaktan kurtararak, insanlara aradıkları yeni ve soluksuzca okuyacakları maceralar sunmuş oldu. Spider-Man’in ilk yaratıcıları Stan Lee, Steve Ditko ve Jack Kirbi’den oluşan ekip aralarında çıkan tartışmalar sonucunda Steve Ditko’nun ekipten ayrılmasına neden oldu. Bu tartışmanın nedeni de Spider Man’in düşmanlarından Green Goblin’in (yeşil cin) gerçek kimliğinin açıklanıp açıklanmaması ya da bunu ünlü ve tanınan birinin olup olmayacağı idi. Sonuç olarak ekip iki kişiyle yoluna devam etmeye karar verdi. Daha sonra Spider-Man o kadar tutuldu ki sadece tek bir dergide değil, tam 3 dergide birden maceraları çizilmeye başlandı. İnsanlar örümcek adamın maceralarını o kadar çok merak ediyorlardı ki 3 dergiyi birden almak zorunda kalıyorlardı. Çizgi film dünyasına da adım atan Spider-Man için hayatlarında macera arayan herkes örümcek adam izle komutunu arama motoruna yazarak internetten bir sürü video bulup Spider-Man’in maceralarını izleyebilirler. Ayrıca film dünyasına da adımını atan Spider-Man kısa zamanda art arta üç adet filminin çekilmesiyle dünyaca ünlü bir kahraman haline geldi. Örümcek adam videoları çocuklar arasında popüler hale gelerek en çok izlenenler arasına girmeye hak kazandı.