bağırsak duvarı kalınlaşması belirtileri / Kolon (Bağırsak) Kanseri:Belirtileri ve Tedavisi | Anadolu Sağlık Merkezi

Bağırsak Duvarı Kalınlaşması Belirtileri

bağırsak duvarı kalınlaşması belirtileri

Ülseratif Kolit & Crohn Hastalığı Merkezi

Ülseratif Kolit & Crohn Hastalığı Merkezi


 

Crohn Hastalığı ve ülseratif kolit mide-bağırsak kanalının süreğen (kronik), tekrarlayıcı hastalıklarıdır ve genel olarak inflamatuvar bağırsak hastalıkları olarak adlandırılırlar. Sanayileşmiş toplumun bir yan ürünü olarak tanımlanan bu hastalıkların tüm  dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıklıkları, son yıllarda  önemli artış göstermektedir.
Crohn ve ülseratif kolit hastalarına  multidisipliner ve bilimsel bir yaklaşımla, konusunda uzman gastroenterolog, radyolog, patolog, cerrah ve hemşirelerden oluşan bir ekiple  ayaktan ve yatarak  tanı ve tedavi imkanı sunmaktayız.
Merkezimizde inflamatuvar bağırsak hastalığı tanısı, deneyimli ekibimiz tarafından en son teknolojik yöntemlerle konulmaktadır. Bugün dünyada uygulanan her türlü medikal ve cerrahi tedavi seçeneği eşzamanlı olarak  hastalarımıza sunulmaktadır.

Ülseratif Kolit Nedir?

Kalın bağırsağın iç yüzeyini döşeyen tabakanın (kolon mukozası) iltihabidir. Mukozada iltihap ve kanayan yaralara (ülser) yol açar. funduszeue.infoHastaların hemen hepsinde bağırsağın son bölümü (rektum) hastadır. Hastaların bir kısmında bağırsağın daha büyük bölümü, bazı hastalarda da tüm kalın bağırsak hastadır. Yani hastalığın tutulumu hastadan hastaya değişir.
Hastaların bir kısmında başlangıç döneminde kabızlık olabilirse de, genellikle ishal vardır. Diski kanlıdır. Kanla birlikte mukus denilen parlak, kaygan barsak salgısı ve cerahat de diski içinde görülür.
Ülseratif kolit süreğen bir hastalıktır, yıllarca devam eder. Tedavi ile hastanın yakınmaları bağırsaktaki hastalık hali düzelir. Ancak zaman zaman tekrarlamalar gösterir. hastanın ilaçlarını doktor kontrolü altında önerilen sürede ve bazen sürekli olarak kullanması gerekir.

Ülseratif Kolitin Nedenleri Nedir?

Hastaligin nedeni bugün için bilinmemektedir. Gidalarimizla mide-barsak kanalina giren çesitli maddeler, bakteri toksinleri ve virüsler hastaligin ortaya çikmasinda rol oynayabilir.  Ancak sorumlu hiçbir gida maddesi veya mikroorganizma bulunmus degildir. Etken ne olursa olsun, bu zararli faktöre karsi barsak mukozasinda yanit olarak iltihap hücreleri artar, inflamasyon ve ülserler gelisir.

 

Ülseratif Kolitin Belirtileri Nelerdir?


1. Kanli ishal,
2. Makattan kan ve sümüksü madde gelmesi,
3. Karın ağrısı,
4. Halsizlik yorgunluk,
5. İştahsızlık ve kilo kaybi,
6. Kansızlık, solukluk,
7. Bazı hastalarda, gözde kızarıklık ve yanma, eklemlerde ağrı, ciltte döküntüler ve karaciğer fonksiyon testlerinde bozukluklar.

 

Ülseratif Kolit Tanısı Nasıl Konulur?


Hastanın hikayesinde kalın bağırsaktan olan kanama, birlikte olan ishal ve karin ağrısı Ülseratif kolit olabileceğini düşündürür. Yapılan diski ve kan tetkikleri ile bağırsak enfeksiyonu olmadığı anlaşıldıktan sonra tanıyı kesinleştirmek için kolonoskopi yapılması gereklidir. kalın bağırsaklar ve ince bağırsağın son bölümü kolonoskopi adi verilen optik ve bükülebilir  bir aletle ayrıntılı olarak görüntülenebilir. bağırsak kanalı  biyopsi alınmasına duyarlı olmadığı için hasta hiç bir şey hissetmeden hasta bölgelerden parça alınabilir. Bu parçaların patolojide değerlendirilmesi ile tanı konulmaktadır.

 

Ülseratif Kolit Nasıl Tedavi Edilir?


Nedeni tam bilinmeyen, kronik bir hastalık olmasına rağmen Ülseratif kolit hastalığı günümüzde basari ile tedavi edilebilmektedir. Tedavide sürekli doktor kontrolünde olmak esastır. Ülseratif kolit tedavisi hastalığın şiddetine ve etkilediği barsak alanına göre hekim tarafından planlanmalıdır. Genellikle ağızdan alınan  haplar (Salozoprin EN tb, Salofalk tb, Asacol tb, Pentasa tb ) ve makattan verilen lavmanlar  ile tedaviye başlanır. Bu ilaçların yetersiz kaldığı ya da hastalığın en  basından şiddetli  seyrettiği olgularda tedaviye ağızdan veya damar yolu ile kortikosteroid ilaçlar eklenmektedir. Gereğinde ağır hastalar hastanede yatırılarak damar yolundan beslenmelidir. Kimi ağır kolitlerde tedaviye bağışıklığı baskılayan ilaçlar verilebilir. Bazı durumlarda ise hastalar ancak cerrahi yolla tedavi edilebilmektedirler. Kortikosteroid ilaçlarla tedavi süresi asla 3 ayı geçmemeli ve hastalar asla ilacı aniden kendileri kesmemelidir. Ülseratif kolitte hastalığa bağlı yakınmalar geçtikten sonra Salofalk, Asacol ve salozopyrin gibi ilaçlar ile idame tedavisine devam edilmesi önerilir. Kimi zaman kortikosteroid ilaçlara dirençli ya da bağımlı hastalarda immunomodülatör (immuran, 6-merkaptopurin) ilaçlar ya da yeni biyolojik tedaviler uygulanabilir. Bu sayede hastalığın tekrar alevlenmesi engellenebilir. hastalığın tümüyle ortadan kalkması kalın bağırsağın tamamının cerrahi (total kolektomi) olarak çıkarılması ile mümkün olmaktadır. 

Ülseratif Kolitte Diyetin Faydası Var Mi?


Ülseratif kolit hastalarında herhangi özel bir diyet uygulamasının faydalı olduğu ya da her hangi bir gıdanın Ülseratif kolitte zararlı olduğu bilimsel olarak gösterilememiştir. Toplumda (% ) sıklığında  görülen süt tahammülsüzlüğü (laktoz intoleransi) zaten var olan ishale katkıda bulunabilir. Bu durumlarda süt ve süt ürünlerinden uzak durulması veya marketlerde bulunan laktazlı sütlerin tüketilmesi önerilebilir. Aspirin ve romatizma ilaçları Ülseratif koliti alevlendirilebileceğinden bu ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır. Genel olarak temiz, dengeli ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi yeterlidir.

Ülseratif Kolit Kansere Neden Olur Mu?


Ülseratif kolit varlığında  hastalığın  yıllarından  itibaren kalın barsak kanseri gelişim riski normal popülasyona göre artmıştır. Bu risk artısı hastalıkla geçen süreye ve Ülseratif kolitin kalın bağırsağın ne kadar bir bölümünü etkilediğine bağlı olarak değişmektedir. Ancak, Ülseratif kolit hastalarında kalın barsak kanseri gelişiminden  evvel  kalın barsak yüzeyinde displazi adi verilen bir takim öncü değişiklikler olmaktadır ve bu  değişiklikler erken dönemde yapılan kolonoskopi ve biyopsi ile saptanabilmektedir. İste bu nedenden ötürü Ülseratif koliti olan hastalar eğer tüm bağırsağı tutan hastalıkları var ise 9. yıldan sonra,  sadece kalın bağırsağın sol tarafını tutan  hastalıkları var ise yıldan sonra yıllık tarama kolonoskopileri yaptırmalıdır. Öncü lezyonlar saptandığında kanser gelişmeden kalın bağırsağın cerrahi olarak çıkarılması mümkün olmaktadır.

Ülseratif Kolit Hayatımı Nasıl Etkiler?


Yapılan çalışmalar Ülseratif kolitli hastaların yasam sürelerinin normal popülasyondan farkı olmadığını göstermiştir. Bir baksa deyişle Ülseratif kolit ömrü kısaltmamaktadır. Hastalar genellikle  kontrollerini ve tedavilerini aksatmadıkları  sürece normal hayatlarını sürdürebilirler. Ülseratif kolit hastalığı ve hastalıkta uygulanan tedavilerin çoğu anne-baba olmaya engel yaratmamaktadır. Sadece kadınlarda kalın bağırsağın tam çıkarılmasının (total kolektomi ve pos oluşturulması) gebe kalma sansını azalttığı bilinmektedir. Bu nedenle doğurgan yastaki kadınlarda cerrahi kararı alınmadan önce iyi düşünülmelidir.

Ülseratif Kolit Hastalıgının Cerrahi Tedavisi Nasıl Yapılır?


Ülseratif kolit için günümüzde geçerli tedavi yöntemi kalın barsak ve rektumun tamamen çıkarılmasına dayanan ameliyattır (Total proktokolektomi). yılı baslarına kadar bu ameliyatın uygulanmasından sonra hastanın ince bağırsağının karnına bağlanması zorunlu oluyordu (ileostomi). Son yıllarda ince bağırsağın son kısmından rezervuar (depo) kapasitesi olan pos yapılmaya başlandı (Ileal pos). Böylece hastanın normal yoldan tuvalet ihtiyacını yapması mümkün olmaktadır. Restoratif proktokolektomi ameliyatı uygun hastalarda Crohn hastaları, kronik konstipasyonu olan hastalar ve bazı kanser kanser hastalarında uygulanabilir. Laparoskopik yöntemle bu ameliyat yapılabilir, böylece çok daha az iz kalir ve böylesi büyük bir ameliyatın hasta üzerinde yarattigi kötü etkiler en aza indirilmiş olur. 

Crohn Hastalığı Nedir?


Crohn hastalığı sindirim sistemini oluşturan ağız, yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsaklardaki bir veya birkaç bölümü tutabilen, tutulan bölümde kalınlaşma ve ülserler oluşturan bir hastalıktır.  Bağırsaktaki kalınlaşma bu bölgelerde darlıkların oluşmasına yol açabilir. Hastalıklı alan birkaç santimetre uzunluğunda olabileceği gibi bir metreyi asan uzunlukta da olabilir. Ağızdan anüse kadar bağırsağın herhangi bir yerini tutabilirse de en sik ince bağırsağın son bölümü ve kalın bağırsakta hastalığa neden olmaktadır. Anüs bölgesinde “fistül” olarak isimlendirilen, iltihabin aktığı delikler bulunabilir. Crohn hastalığı uzun süreli, süreğen ancak tedavisi mümkün bir hastalıktır. Kimi yönleri ile Crohn hastalığına benzeyen ancak yalnızca kalın barçakta tutulum yapan Ülseratif kolit ile birlikte inflamatuvar bağırsak hastalıklarının önemli bir kimsini oluştururlar.

Crohn Hastalığı Kimlerde Görülür?


Hastalık yüksek sosyoekonomik gruplarda ve kentsel bölgelerde yasayanlarda daha sik  olarak görülür. Anne-babadan çocuğa doğrudan geçiş olmamakla birlikte  inflamatuvar barsak hastalığı (Crohn hastalığı ve Ülseratif kolit) olanların  akrabalarında bu hastalıklardan birinin görülebilme sıklığı % 5 ile % 20 arasında değişmektedir.

Crohn Hastalığı Neden Olur?


Yoğun araştırmalara karsın, Crohn hastalığının nedeni halen bilinmemektedir. Bulaşıcı hastalık değildir. Hastalıklı kişiden sağlıklı kişiye geçmemektedir. Günümüzde kabul edilen görüşe göre,  genetik olarak hastalığa yatkın bireylerde bilinmeyen çevresel veya mikrobik bir faktörün gastrointestinal kanalda anormal bir iltihabi yanıtı tetiklediği ileri sürülmektedir.  Etken ne olursa olsun, bu zararlı faktöre karsı barsak mukozasında cevap olarak iltihap hücreleri artar, inflamasyon ve ülserler gelişir.
Bugün için tedavide kullanılan ilaçlar; hastalığın nedeni bilinmediği için, sebebe yönelik değil, iltihabin gerilemesini sağlayan anti-inflamatuvar ilaçlardır.  Sigara içmenin, romatizmal ilaç ve aspirin kullanımının, hormonsal değişiklerin  ve enfeksiyonların Crohn hastalığının alevlenmesine neden oldukları iyi bilinmektedir.

Crohn Hastalığının Belirtileri Nelerdir?


Crohn hastalığı bulguları tutulan yere ve hastalık aktivitesine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Sik görülen bulgulara göre sıraladığımızda;
1. Karin ağrısı,
2. İshal ,  kalın barsagin tutulduğu hastalarda diski ile kan gelmesi,
3. İştahsızlık, kilo kaybı,
4. Halsizlik yorgunluk, ateş (hastalığın aktif döneminde),
5. Kansızlık, solukluk,
6. Barçakta ciddi daralmanın oluştuğu hastalarda bulantı, kusma, şişkinlik, ağrı,  ve kabızlık,
8. Ağızda yaralar, gözde kızarıklık ve yanma, eklemlerde ağrı, ciltte döküntüler ve karaciğer fonksiyon testlerinde bozukluklar,
9. Hastaların bir kısmında bağırsaklar ile diğer organlar, cilt veya makat arasında kanalların açılması (fistüller),  buralardan akıntıların gelmesi ve makatta sislikler (abse) ve yaraların olması

Crohn Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?


Sıklıkla haftalar-aylar süren karin ağrısı, ishal, kilo kaybı yakınmaları olan hastada Crohn hastalığından şüphe edilir. Basit kan tetkikleri kansızlık ve iltihaplanmanın bazı bulgularını gösterebilir. Daha ileri tetkikler ince ve kalın bağırsak filmleridir. Tanı için en önemli tetkiklerden biri kolonoskopi adi verilen bükülebilir cihazlarla kalın bağırsağın ve ince bağırsağın son kimsinin incelenmesidir. Bu inceleme sırasında tanıda önemli olabilecek biyopsiler alınarak patolojik inceleme için gönderilebilir.
Mide- bağırsak kanalı  biyopsi alınmasına duyarlı olmadığı için biyopsi alınma işlemini hasta hissetmez. Alınan parçaların patolojik açıdan mikroskop ile değerlendirilmesi hastalığın tanınmasını sağlar. Ayrıca ince barsagin radyolojik tetkiki, karin bölgesinin bilgisayarlı tomografisi ve manyetik rezonansı da (MR) tanıya yardımcı olan tetkiklerdir.
hastalığın bütün bulguları ayni anda görülmeyebilir. Bazen gizli kansızlığa bağlı sadece halsizlik ve yorgunluk yakınmaları ya da eklemlerde simseler ile başlayabilir. bazı hastalarda hastalığın ilk başlangıcı apandisit semptomlarına benzer ve tanı apandisit düşünülerek yapılan ameliyat sırasında konulur.

Crohn Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?


Crohn hastaliginin tedavisi  hastaligin siddetine ve hastaligin tutulum yerine (ince bagirsak, kalin bagirsak, makat vb.) göre belirlenir. Genellikle agizdan alinan ilaçlar  ile tedaviye baslanir.  Bu ilaçlarin yetersiz kaldigi veya hastaligin en  basindan siddetli  seyrettigi olgularda tedaviye agizdan veya damar yolu ile kortikosteroid ilaçlar  eklenmektedir. Kortikosteroidler çok etkili olmakla birlikte yüksek dozlarda ve uzun süre kullanildiginda yüzde sisme, kan basincinda artis, kan sekerinde yükselme, kemiklerde kalsiyum kaybi gibi istenmeyen etkilere yol açmaktadir. Bu nedenle ilacin olumlu etkisi saglandiktan sonra ilaç dozu haftalar/ aylar içinde kademeli olarak azaltilir veya tamamen kesilir.
Bagisiklik sistemini etkileyen Azathioprine (Imuran) gibi ilaçlar uzun dönemde hastaligin aktiflesmesini önlemek için kullanilmaktadir.
Son yillarda kullanima giren  2 ayda bir damar yolundan  yapilan infliximab ve cilt altina yapilan adalumimab adli ilaçlar  Crohn hastaliginin tedavisine önemli katkida bulunmaktadir. Ayrica son yillarda yeni farkli biyolojik ajanlarda yavas yavas kullanima girmeye baslamislardir.  Ilaçla tedavinin yetersiz kaldigi durumlarda cerrahi tedavi gerekmektedir.

Crohn Hastalığında Diyet


Diyetin hastalıkta önemli bir rolü olmadığına inanılır. Ancak hastalığın aktif olduğu dönemlerde fazla posalı besinlerden (çiğ sebze ve meyveler gibi)  kaçınmak uygun olur. Crohn hastalarında normal kişilere oranla laktoz intoleransinin (süte tahammülsüzlük) daha fazla olduğuna inanılır. Bu nedenle hasta eğer bir büyük bardak süt içtikten sonra karin ağrısı, gaz, ishal veya şişkinlik gibi şikayetler tanımlar ise süt ve süt ürünlerinden kaçınması uygun olur.
Crohn hastasının dikkat etmesi gereken bir konu da sigaradan kaçınmasıdır. Sigara Crohn hastasında, hastalığın şiddetlenmesine ve kontrolünün güçleşmesine neden olmaktadır.
Genel olarak temiz, dengeli ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi yeterlidir.

Önemli Notlar


  • Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı, gastrointestinal kanalın,  nedeni bilinmeyen, süreğen, aktif ve sessiz dönemlerle seyreden inflamatuvar hastalıklarıdır.
  • Ülseratif kolitin bulguları, hastalığın kalın bağırsakta etkilediği yere ve aktivite derecesine bağlı olarak değişmekle birlikte kanlı, mukuslu dışkılama, karin ağrısı, halsizlik ve/veya ateş, kilo kaybıdır.
  • Crohn hastalığının bulguları hastalık tipine, aktivite derecesine bağlı olarak değişmekle birlikte en sik rastlanan yakınmalar karin ağrısı ve ishaldir.
  • İnflamatuvar bağırsak hastalıklarının sıklığı giderek artmaktadır.

İltihabi Bağırsak Hastalıkları ve Tedavisi

İltihabi bağırsak hastalığı nedir?

İltihabi (inflamatuar) bağırsak hastalıkları sindirim sistemi kanalının kronik iltihabı ile karakterizedir ve en sık iki nedeni Crohn Hastalığı ve Ülseratif Kolittir. Bu iki hastalık birbirine benzediği için iltihabi bağırsak hastalığı adı altında toplanmıştır. Hastalığın görülme sıklığı ülkeden ülkeye değişse de yaklaşık olarak / dir. Batı toplumlarında daha sık görülür. En sık yaşlarında başlar ama yaşlarında da ortaya çıkabilir.

Her iki hastalık da alevlenmeler ve yatışmalar ile seyreder. Hastalığın alevlenme döneminde sindirim kanalında tutulan alan ödemli, şiş ve kızarıktır. Hastalığa ait belirtiler bu dönemde görülür. Alevlenme dönemini takiben oluşan sessiz dönemde hastalık kısmen yatışmıştır ve şikayet yoktur.

Ülseratif kolit sindirim kanalında sadece kalın bağırsağı ve rektumu tutar. Rektum tutulumu hemen daima vardır. Hastaların dörtte birinde hastalık sadece rektum tutulumuyla sınırlıdır. Kalın bağırsağın tamamının etkilenmesi (pankolit) hastaların %10 unda görülür. Tutulum miktarı hastalığın şiddeti ile orantılıdır.

Crohn hastalığı ağızdan anüse kadar, sindirim kanalının herhangi bir bölümünü tutabilir, ama ince bağırsaklar (duedonum, jejunum,ileum) ve anüs çevresi genelde tutulur.

Sindirim sistemi

Normalde vücut dış ortamdan tamamiyle yalıtılmıştır ve sterildir. Sadece üç sistemle dış etkenlerle direkt temas vardır. Deri, solunum sistemi ve sindirim sistemi. Bu üç sistemde de dış etkenlere maruz kaldığından vücuda zararlı maddelerin girmesini engeleyecek ve kendini koruyacak mekanizmalara sahiptir. Konumuz sindirim sistemi olduğuna göre bu konuyu daha ayrıntılı anlatalım.

Sindirim sistemi ağızdan anüse kadar bir tünel olarak düşünebiliriz. Ağızdan aldığımız besinler yemek borusuyla mideye iletilir. Burada mide asidi ve bazı enzimlerle parçalandıktan sonra ince bağırsağa geçer. Pankreastan ve ince bağırsaktan salınan sindirim enzimleri ile besinler en küçük yapı taşlarına ayrılır ve çoğu ince bağırsaktan emilir. İnce bağırsaktan kalın bağırsağa doğru gittikçe emilmeyen kısım posa olarak atılır.

Sindirim sisteminde bazı alanlar steril değildir. Normal mikrobiyal flora, sağlıklı insan vücudunda, zarar vermeden denge içinde yaşayan mikroorganizma topluluklarına denir. Örneğin ağzın ve kalın bağırsağın kendi florası vardır.

Sindirim sistemi dış ortamla iç ortam arasında bariyer oluşturur. Zararlı maddelerin kana geçmesini engeller. Sindirim sistemi hücrelerin özellikle bağırsak hücrelerinin müthiş bir yenilenme kapasitesi vardır.

Bazı enfeksiyonlar, kimyasallar, ilaçlar nedeniyle bağırsakların iç duvarının zedelenmesi karın ağrısı ve ishale neden olabilir. Ayrıca emilim için gerekli olan bağırsak iç yüzeyi zedelendiği için emilim bozukluğuna yol açar.

İltihap nedir?

İltihap, bizi enfeksiyonlardan ve diğer dış etkenlerden koruyan bağışıklık sisteminin bir cevabıdır. Buradan da anlayacağımız gibi iltihap normalde kötü birşey değildir, aksine savunmanın bir parçasıdır, ama vücut zararsız maddelere karşı da aynı etkiyi gösterir, veya başlattığı iltihabı durduramaz ve kontrolsüz devam ederse kendisi hastalığa neden olabilir ve can sıkıcı belirtilere yol açabilir. Sindirim kanalı iltihaplandığında doku şişer, kızarır ve kalınlaşır. Ağrılı yaralar (ülserler) oluşabilir ve bu yaralar kanayabilir.

Neden olur?

İltihabi barsak hastalıklarının nedeni tam olarak bilinmiyor. İltihabi bağırsak hastalığının gelişiminde genetik, çevresel, enfeksiyöz, immunolojik (bağışıklık sistemiyle ilgili) ve psikolojik faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor. Hastaların % unun ailesinde veya akrabalarında bu hastalık vardır.

Bilinmeyen bir faktör veya bu faktörlerin birleşmesi sonucu bağışıklık sistemi tetikleniyor ve bağırsak duvarında kontrolsüz giden iltihabi bir reaksiyon başlatıyor. İltihabi reaksiyon sonucu bağırsak duvarı hasar görüyo ve kanlı ishale, karın ağrısına sebep oluyor.

Hastalığın gelişmesi için genetik hassasiyet ya da yatkınlığı olan bir kişide enfeksiyoz ajanlar, diğer antijenler veya otoimmun bir süreç sonucu bağışıklık sistemini tetiklenir. Bağırsaklar sürekli dış etkenlere maruz kaldığından son zamanlarda bağışıklık sisteminin harekete geçmesinden çok başlattığı süreci durdurmasındaki yetersizliğin neden olabileceği düşünülmektedir.

Belirtileri nelerdir?

İltihabi bağırsak hastalıkları kronik bir hastalık olduğundan alevlenmeler ve sessiz dönemlerler seyreder. Belirtiler hafif veya şiddetli olabilir ve tutulan bölgeye göre farklı belirtiler görülebilir. Alevlenmelere duygusal stres, enfeksiyonlar veya diğer akut hastalıklar, hamilelik, antibiyotik kullanımı ya da kullanılmakta olan steroid ve antienflamatuar ilaçların aniden kesilmesi neden olabilir.

Hastalığın aktif döneminde görülebilecek belirtiler şunlardır:

  • Karın ağrısı:Kramplar şeklinde olabilir. Bazen akut apandisiti taklit bile edebilir.
  • Kanlı ishal: Ülseratif kolitte daha sık görülür.
  • Dışkıda sümük benzeri akıntı (mukus) olması: İltihabi süreçten dolayı oluşan mukus dışkıda görülebilir.
  • Sürekli tuvalete gitme isteği: Rektumdaki iltihap nedeniyle olur.
  • İltihabın derecesi arttıkça sistemik belirtiler ortaya çıkar, yani ateş, terleme, halsizlik, bulantı, kusma, eklem ağrıları.
  • Kilo kaybı: Özellikle Crohn hastalığında belirgindir, çünkü ince bağırsak tutulumu emilim bozukluğuna yol açar.
  • İştahsızlık:.
  • Kansızlık: Hem bağırsaklardaki kanama nedeniyle, hem de kan üretimi için gerekli olan demir ve B12 vitamininn emilim bozukluğundan olabilir
  • Hastaların % si hastalığın bağırsak dışı tutulumuyla kendini göseterir.(artrit, üveit, karaciğer hastalığı)
  • İltihabi bağırsak hastalıkları nadir de olsa çocuklarda da görüebilir ve büyüme gelişme geriliğine sebep olabilir.

Komplikasyonları (hastalığa bağlı oluşabilecek sorunlar)

  • Ülserlerden oluşan yaygın kanama
  • Yapışıklıklar ve buna bağlı tıkanmalar: Crohn hastalığında iltihabi sürece bağlı yapışıklıklar olabilir ve tedaviyle düzelebilir. Bazen bu yapışıkların açılması için endoskopik veya cerrahi girişim gerekebilir.
  • Fistüller:Fistül, vücutta iki yer arasında normalde olmaması gereken anormal yoldur. İltihabi süreç sonucu gelişir. Crohn hastalığı olanların yarısında perianal fistül, fissür (yarık), abse görülebilir . İlaç tedavisine cevabı çok iyi değildir genelde cerrahi girişim gerektirir ve tekrarlama eğilimdedir.
  • Toksik megakolon: bağırsakların bir tıkanma olmamasına rağmen akut olarak genişlemesidir. Ülseratif kolitin tehlikeli bir komplikasyonudur ve acil cerrahi tedavi gerektirir. Nadir görülür.
  • Habaset: Kolon kanseri riski topluma göre daha yüksek görülür. Hastalığın süresi ve tutulum miktarı ile ilgilidir. Özellikle ülseratif kolitte hastalığın ileri dönemlerinde kolon kanseri riski artar. Bu nedenle ülseratif kolit hastalarına hastalığın başlangıcından 10 yıl sonra yılda veya iki yılda bir kolonoskopi ile takibi önerilir.

Hastalığın bağırsak dışı tutulumu var mıdır?

Hastaların %20 sinde bağırsak dışında tutulumlar olabilir.

Eklem tutulumu (artrit): Genelde gezici ve tek eklemi tutan eklemde şişlik, ağrı, kızarıklık olabilir.

Göz tutulumu: Gözde yanma, ağrı, kızarıklık görülebilir. Hastalığın alevlenme dönemlerine paralel seyreder. Tedaviye cevap verir. Ayrıca kronik steroid(kortizon)kullanımına bağlı katarakt da görülebilir.

Cilt tutulumu: Kol ve bacaklarda cilt altında kabarık, sert, kızarık, ağrılı nodüller olabilir. Ağızda aft bu hastalarda daha sık görülür.

Diğer: Hastalığın seyrinden aktivitesinden bağımsız olarak karaciğerde yağlanma, karaciğerde ve safra yoolarında iltihaplanma, safra kesesinde ve böbrekte taş görülebilir.

Nasıl teşhis edilir?

Teşhiste hastanın hikayesi önemlidir. Alevlenmeler ve yatışmalarla süregiden karın ağrısı, ishal, ateş iltihabi bağırsak hastalıklarını düşündürür. Aşağıdaki testler ve görüntüleme yöntemleri tanıya götürür.

Dışkı incelemesi: İshalin viral, bakteriyel ve parazitik nedenlerinden ayırmak nedeniyle yapılır.

Dışkıda gizli kan:Kanamanın az olduğu ve dışkıda gözle görünemeyecek kadar az kanın saptanmasında kullanılır.

Tam kan sayımı

Sedimantasyon:Vücuttki iltihabi süreci gösterir.

Baryumlu Film: Baryum içirildikten sonra röntgen çekilir. Baryum sindirim sisteminin yüzeyini kapladığından hastalığa ait tipik bulgular bu şekilde gözükebilir.

Endoskopi: Üst sindirim kanalı endoskopisi: Ucunda ışık ve kamera olan, ince ve esnek tübün ağızdan sokulması ile yemek borusu mide ve duedonum(ince bağırsağın ilk kısmı) görülebilir. Aynı zamanda biyopsi alınabilir ve dokular patolojide incelenir.

Kolonoskopi: Tüm kalın barsağın (kolonun) görüntülenmesini sağlar.

Sigmoidoskopi: Kalın bağırsağın son 1/3 lük kısmının görülmesini sağlar.

İltihabi bağırsak hastalıklarında beslenme

Ülseratif koliti veya Crohn hastalarının çoğu normal veya normale yakın yerler ve bir şikayeti olmaz. Ama bir kısmında bazı besinler dokunabilir ve ishale neden olabilir. Örneğin süt, hastaların bazılarında tam emilemez, ishal, şişkinlik gaz gibi şikayetlere neden olabilir. Bazı hastalarda ise diyetteki yağ, hastalık nedeniyle ince bağırsaklardan yağ emilimi bozulduğu için ishale neden olablir. Önemli olan hastanın kendisine dokunduğunu farkkettiği besinlerin miktarın azaltması ya da diyetten çıkarması gerekir.

İltihabi bağırsak hastalıklarında rektumun tutulması (kalın bağırsağın son kısmı) hastada sürekli tuvalete gitme isteği ve tuvaleten sonra tam rahatlamamaya neden olabilir. Bunun diyetle bir ilgisi yoktur. Bazı yaşlı hastalarda ise rektumda spazm olduğundan kabızlık olabilir. Bu hastalar dışkının kıvamını yumuşatmak için diyetlerinde lifli gıdaları arttırmaları yeterli olabilir.

İltihabi bağırsak hastalıklarının alevlenme ve yatışma dönemleri olduğundan bahsetmişitk. Alevlenme dönemlerinde, normal insanlarda bile aşırı alındığında ishale neden olabilecek meyve ve sebzelerin ve diyetteki yağ içeriğinin kısıtlanması faydalı olacaktır. İshal sırasında kaybedilen su ve tuzun alınması önemlidir. Eğer bulantı, kusma da eşlik ediyor ve hasta ağızdan birşey alamıyorsa mutlaka doktora gitmeli ve sıvı, mineral kayıpları damardan verilmelidir.

Tedavi..

İlaç tedavisi: Amaç anormal iltihabi süreci baskılamaktır. Bu sayede bağırsak dokusu iyileşir ve karın ağrısı, ishal gibi belirtiler ortadan kalkar. Belirtiler kontrol altına alındıktan sonra ilaç tedavisinin amacı alevlenme sıklığını azaltmaktır.

İlaç tedavisi basamak basamak uygulanır. Önce yan etkisi en hafif olan ilaçlar denenir. Eğer etkisiz kalırsa bir üst basamağa geçilir.

Aminosalisilatlar(sulfasalazin) ve semptomatik ajanlar (ishal ilaçları, spazm çözücü ilaçler vs..) birinci basamak ilaçlardır. Bir grup antibiyotik de birinci basamak tedavi olarak Crohn hastalığında kullanılabilir.

Kortikosteroidler (kortizon) ikinci basam ilaçlardır. Belirtilerin hızla düzelmesini ve iltihabın önemli ölçüde azalmasını sağlar. Uzun kullanımında ciddi yan etkileri olduğu için birinci basamak ilaçlar etkisiz kaldığında ve mümkün oldukça kısa dönemlerde kullanılır.

Bağışıklı sisteminin cevabını değiştiren ilaçlar üçüncü basamak ilaçlardır. Kortkosteroid etkisiz kaldığında veya uzun süre kullanımından kaçınnmak için kullanılır. Etkisi ayda ortaya çıktığı için alevlenmelerde kullanılmaz.

Dördüncü basamak ilaçlar da halen deney aşamasında olan ilaçlardır.

Cerrahi tedavi:

Hastalığın komplikasyonları ameliyat gerektirebilir. Ülseratif kolit sadece kalın bağırsağı tuttuğu için kalın bağırsağın tamamının çıkarılması ile tedavi olabilir.

Crohn hastalığında ise sindirim kanalının herhangi bir bölümü tutulabildiği için kkalın bağırsağın çıkartlması şifa sağlamaz. Yalnız hastalık seyrinde oluşabilecek yapışıklıklar, buna bağlı tıkanmalar, fistül ve abseler için ameliyat gerekbilir.

Akupunktur ve iltihaplı bağırsak hastalıklarının tedavisi

Akupunktur tedavisi sonrası iltihabi bağırsak olan hastalarımızda alevlenmelerin daha az olduğunu ve daha çabuk geçtiğini gözlemledik. Hastalık kontrol altına alındıkça kullanmakta olduğu ilaçların dozunu azaltıyor bazen de ilaçsız takip edebiliyoruz.

Sürekli söylediğimiz birşeyi tekrar hatırlatmakta fayda var: Akupunktur hastayı bir bütün olarak tedavi eder. İltihabi bağırsak hastalıklarında da alevlenmelerin sıklığını ve şiddetini azaltan etkilerini şu şekilde açıklayabiliriz:

  • Akupunktur vücudun bağışıklık sistemini dengeler, vücudun direncini anttırır. Böylece hasta alevlenmeleri tetikleyebilecek bir enfeksiyona daha az yakalanıyor. Daha az enfeksiyon demek daha az rahatsızlık demektir.
  • Beyinde endorfin ve serotonin gibi maddelerin salgılanmasını uyarır. Böylece stres , depresyon gibi durumların ortaya çıkmasını önlüyor veya kontrol altına alıyor.. Yukarıda bahsettiğimiz gibi stres de alevlenmeye neden olabilen etkenlerden birisi.
  • Vücudun kendi steroidini salgılanması uyarıyor. Steroidin iltihabın etkilerini azaltıcı ve baskılayıcı etkisi vardır.
  • Akupunkturun analjezik yani ağrı kesici etkisi vardır. Salınımını uyardığı endorfin ve enkefalinler bu etkiden kısmen sorumludur.
  • Bağırsağın kendi iç ve dış cidarının kanlanmasına ve beslenmesine sebep olur.
  • Bağırsak boşaltım görevini daha sağlıklı yerine getirir.
  • Sindirim sistemini düzenler.
  • Karaciğer ve böbrekleri uyararak vücuttaki toksinlerin atılmasını hızlandırır.

Kolon (Bağırsak) Kanseri: Belirtileri ve Tedavisi

Kolon, bağırsağın yaklaşık 1, metresini oluşturan tüp şeklinde bir organdır. Kolon ve rektum kalın bağırsağın tamamını oluştururlar. Rektum ise bağırsağın son kısmını oluşturan ve dışkının depolandığı kısa bir alandır. İnce bağırsaktan gelen sindirilmiş besinler kolona gelerek kalan gıdalar da orada sindirilir. Atılacak olan kısmı rektuma gelir ve atılması için burada bekler. Kolon kanseri ise kolondaki hücrelerde başlayarak bazen polipleşmeye dönüşür. Erken tanıda, yayılım göstermeden saptanmışsa tedavi edilebilir bir durum olmakla birlikte erken tanı konulmayan durumlarda önce kolon duvarında yayılım gösteren bir hastalıktır. Kolon içi yayılım tamamlandıktan sonra metastaz denilen farklı organ ve dokulara yayılma durumu gerçekleşebilir. Kolon kanseri özellikle lenf bez ve damarlar aracılığıyla akciğer, karaciğer gibi hayati organlara ilerleyebilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinin belirtileri nelerdir?

Kolon kanserinde sıklıkla dışkılama alışkanlığında farklılaşma durumu yaşanır. Belirti verdiği için birçok kanser türünden daha kolay farkedilme olasılığı bulunur. Belirtiler dışkılama ile ilgili olsa da kolon uzun bir organ olduğu için vücudun sol tarafında kalan kısmı ile sağ tarafında kalan kısmında olan tutulma farklı belirtiler verebilir. Kolon yapı olarak sol kısımda daha da daralır. Bu da dışkının daha ince olması, dışkılarken kanama, düzenin değişmesi vb. durumlar yaratabilir. Sağ taraf ise nispeten daha geniş olduğu için belirtiler daha geç ortaya çıkar ve erken tanı daha zorlaşır. Ancak genel anlamda ortak belirtiler:

  • Dışkılama yapılsa dahil bağırsağın tam boşalmamış hissedilmesi
  • Dışkılama düzeninin bozulması (ishal, kabız)
  • Kanama veya dışkıda kan görülmesi
  • Dışkılama yaparken ağrı hissedilmesi
  • Dışkıda şeffaf bir salgı görülmesi
  • Karın ağrısı ve şişlik

Bu belirtiler hem erken zamanda görülür hem de hasta tarafından fark edilmesi kolaydır. Bu belirtilerin sonrasında dolaylı olarak kilo kaybı, kan değerlerinde düşme ve kansızlık, karında kitle oluşması, ilerleyen durumlarda bağırsak tıkanabileceği için ağrı hissinin artması gibi belirtiler de gözlenir. Erken tanı için hastanın dışkılama düzenin farkında olması ve kendi normalini takip etmesi gerekmektedir.

Kolon (Bağırsak) kanseri neden olur?

Sıklıkla kolon kanseri diğer kanser türlerinde olduğu gibi genetik faktör kanserin oluşmasında önemli bir nedendir. Ailede kolon kanseri ile ilgili bir geçmiş varsa bundan kaynaklı risk artmaktadır. Bununla birlikte yaş faktörü de etkilidir. Özellikle yaşlarındaki erkeklerde daha çok tutulum gözlenmiştir. Kişinin bağırsağında önce iyi huylu olarak oluşan polipler bazı durumlarda kansere dönüşebilir. Polipler bağırsak içerisinde oluşan minik çıkıntılardır. Bu çıkıntıları eğer fark edilmişse takip ettirmekte yarar vardır.

Genlerde bulunan bazı değişmeler sonucu da bu kansere yakalanma riskinin arttığı bilinmektedir. Bazı durumlarda hastanın altta yatan kronik bağırsak hastalığı bulunur. İnflamatuar bağırsak hastalığı, ülseratif kolit gibi hastalıklar kolon iç yüzeyini etkilediği için bazı durumlarda kolon kanserini tetikleyici olarak davranabilir. Sigara kullanımı ve sağlıksız beslenme gibi hayat tarzı da kolon kanseri nedenleri arasında sayılabilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinin evreleri nelerdir?

Kolon kanseri evreleri kesin sınırlarla ayrılmamakla birlikte yapılacak tedaviyi belirlemek adına yaklaşık 5 evreye ayrılır. Bu evrelerde belirtiler farklılık gösterir ve ne derece yayıldığı hakkında bilgi verir. 

  1. Evre: Kolon kanserinin en erken evresidir. Erken teşhis edilen bu evrede çıkan polipler alınarak ve takip edilerek hastalık atlatılır. Bu evrede kemoterapi vb. kanser tedavisi gerekmez.
  2. Evre: Bu evrede kolon tutulumu görülmüştür. Kolonun bir kısmı alınması gerekebilir. Lenf dokuları ile yayılım olabileceği için bazı hallerde bunlar da alınabilir.
  3. Evre: Kolonun dışında da yayılım olduğu bir evredir ancak hala uzak dokularda yayılım gözükmez. Bu evrede fark edilen durumlarda kolonun büyük kısmı ve lenf bezleri alınır. Kemoterapi yüksek nüks riski olan hastalara önerilir.
  4. Evre: Kolon kanserinin 3. evresinde kanser lenf bezlerine yayılmıştır. Yayılma bu evrede hızlıdır. Yayılan dokular cerrahi operasyonla alınır ve kemoterapi uygulaması yapılır.
  5. Evre: Kanserin son evresinde uzaktaki doku ve organlarda da yayılım görülür ve hastanın durumu ağırlaşır. Cerrahi operasyon genellikle tercih edilmez, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler denenir. Bu tedaviler sonrasında kanserli hücrelerde küçülme beklenir. İstenen düzeyde küçülme durumu olursa ve hastanın operasyonu kaldıracağına karar verilirse operasyon kararı alınabilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinin tanısı nasıl konur?

Kanser tanısında çoğunlukla kolonoskopi gibi endoskopik yöntemler daha çok kullanılmaktadır. Teşhis olarak diğer yöntemlere kıyasla daha kolaydır. Kolonoskopi sırasında eğer oluşmuşsa polipler de alınabileceği için bir anlamda da tedavi olanağı yaratır. Hastadan çoğunlukla dışkı örneği istenir ve gerekli incelemeler dışkı üzerinde de yapılır. Endoskopi sırasında alınan parçalar patolojik olarak incelenir. Bazı durumlarda bilgisayarlı tomografi de istenebilir. MR- PET gibi tetkikler de bu sırada istenebilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinin tedavisi nasıl olur?

Kolon kanserinde tedavi protokolü genellikle hastanın yaşam süresini ve kalitesini artırmaya yöneliktir. Kanser oluşturma potansiyeli olan polipler genellikle ilk zaman kolonoskopiyle alınır. Cerrahi tedavi ilk evreler için zorunludur. Tümörlü kısımlar çıkartılır. Kanser genellikle lenf ve damar üzerinden metastaz yapmışsa daha çok kemoterapi gibi tedavilerle tümörün küçülmesi beklenir. Son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte kalın bağırsak kanserinde yaşam süresi artmış ve hastaların tedavi şansı yükselmiştir. Yaşam kalitesini artırmak için kullanılan bazı tedavi yöntemleri şunlardır:

İnvaziv cerrahi yöntemi: Kolektomi denilen kolonun belli bir kısmının kesilerek çıkarılması işlemine verilen addır. Genellikle işe yarayan radikal bir tedavidir.

Torbaya dışkılama: Hastanın kolonunun son bölümü alındığında genellikle bu uygulama tercih edilir. Bazen de operasyon sonrası bağırsağın beklenen işlevlerini yerine getirmesi adına geçici bir süre ince bağırsak karın bölgesine açılarak buradan dışkılanma sağlanır. Anüse yakın bir yerdeyse hasta bir torbaya dışkılama yapar. 

Kalın bağırsak kanserinde sadece kalın bağırsaktaki tümörü çıkarmak yeterli gelmeyebilir. Kanserin yayıldığı alanlarda doku ve organlarında kısmen de olsa alınması gerekebilir. Bunun sebebi genellikle sadece kanserli dokular dahil alınsa kalan dokularda hastalık tekrar nüks edebilir. Bunun önlemini almak ileriye dönük oluşabilecek durumları önleyebilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinden korunmak için alınabilecek önlemler nelerdir?

Kalın bağırsak kanserinden korunmak için öncelikle en basit olarak beslenme düzenine dikkat etmek gereklidir. Lifli besinler bağırsak sistemi için sağlıklıdır. Diyette bu tarz lif içeriği yüksek beslenmek faydalıdır. Aşırı yağlı, baharatlı gibi besinler bağırsakları yorar. Bundan dolayı bu besinleri sıklıkla tüketmemek faydalı olur. Kalsiyum ve D vitamininin yeteri kadar alınması önemlidir. Fazla kilo da risk faktörü olabileceği için kişinin yaşına uygun egzersizle vermesi gerekir. 50 yaşından itibaren risk altında olan hastaların düzenli tarama testlerine katılması erken tanı için önemlidir. Eğer kişide ailede bir kolon kanseri geçmişi varsa bu konuda daha özenle davranması beklenir. Mümkünse bu kişilerde dışkı düzenini rutin takip etmesi istenir. Belirtilerden bazılarına rastgelinirse kişinin bir sağlık kuruluşuna muaynene için başvurması gerekir.

CROHN HASTALIĞI NEDİR? BELİRTİLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Crohn Hastalığı Nedir?

Crohn hastalığı, bir tür inflamatuar bağırsak hastalığıdır. Crohn hastalığı sindirim sisteminizde iltihaplanmaya neden olarak karın ağrısı, şiddetli ishal, yorgunluk, kilo kaybı ve yetersiz beslenmeye yol açabilir.

Crohn hastalığının neden olduğu iltihap, farklı insanlarda sindirim sisteminin farklı alanlarında oluşabilir. Bu iltihaplanma genellikle bağırsağın daha derin katmanlarına yayılır.

Crohn hastalığı hem ağrılı hem de zayıflatıcı olabilir ve bazen yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir.

Crohn hastalığının bilinen bir tedavisi olmasa da, tedaviler belirtileri büyük ölçüde azaltabilir ve hatta uzun süreli remisyon ve inflamasyonun iyileşmesini sağlayabilir. Tedavi sonrası Crohn hastalığı olan birçok kişi problemsiz bir şekilde hayatına devam edebilir.

Crohn Hastalığı Neden Olur?

Crohn hastalığının kesin nedeni bilinmemektedir. Daha önce diyet ve stresin hastalığa neden olabileceği düşünülüyordu ancak şimdi doktorlar bu faktörlerin Crohn hastalığını şiddetlendirebileceğini ancak neden olmadığını biliyorlar. Kalıtımsal problemleri ve güçsüz bir bağışıklık sistemi gibi çeşitli faktörlerin hastalığın oluşumunda rol oynadığı düşünülmektedir.

  • Bağışıklık sistemi. Bir virüs veya bakterinin Crohn hastalığını tetiklemesi mümkündür; ancak bilim adamları böyle bir tetikleyiciyi henüz tanımlayamamıştır. Bağışıklık sisteminiz istilacı mikroorganizma ile savaşmaya çalıştığında, anormal bir bağışıklık tepkisi, bağışıklık sisteminin sindirim sistemindeki hücrelere de saldırmasına neden olabilir.
  • Kalıtım. Crohn's hastalığı ailesinde aynı hastalığa sahip bireyler olan kişilerde daha yaygındır, bu nedenle genler, hastalığın oluşumunda rol oynayabilir. 

Crohn Hastalığında Risk Faktörleri

Crohn hastalığı için risk faktörleri şunları içerebilir:

  • Yaş. Crohn hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir, ancak genellikle hastalık gençken ortaya çıkmaktadır. Crohn hastalığı geliştiren çoğu kişide hastalık yaklaşık 30 yaşına gelmeden teşhis edilir.
  • Etnik köken. Crohn hastalığı herhangi bir etnik grubu etkileyebilse de, kafkas kökenli bireyler özellikle Doğu Avrupa (Aşkenazi) Yahudi kökenli kişiler olmak üzere en yüksek riske sahiptir. Bununla birlikte, Crohn hastalığının görülme sıklığı Kuzey Amerika ve Birleşik Krallık'ta yaşayan Siyahlar arasında da artmaktadır.
  • Aile öyküsü. Hastalığı olan bir ebeveyn, kardeş veya çocuk gibi birinci dereceden bir akrabanız varsa hastalık açısından daha yüksek risk altındasınız. Crohn hastalığı olan her 5 kişiden 1'i hastalığa sahip bir aile üyesine sahiptir.
  • Sigara kullanımı. Sigara içmek, Crohn hastalığının gelişmesi için en önemli kontrol edilebilir risk faktörüdür. Sigara içmek ayrıca hastalığın daha şiddetli ilerlemesine de yol açmaktadır. 
  • Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçların kullanımı. Bunlara ibuprofen (Advil, Motrin IB, diğerleri), naproksen sodyum (Aleve), diklofenak sodyum ve diğerleri dahildir. Bu ilaçların kullanımı crohn hastalığına neden olmamakla birlikte, Crohn hastalığını daha da kötüleştiren bağırsak iltihabına yol açabilir.

Crohn Hastalığı Belirtileri?

Crohn hastalığında, ince veya kalın bağırsağınızın herhangi bir kısmı tutulabilir. Bazı kişilerde hastalık, kalın bağırsağın bir parçası olan kolon ile sınırlıdır.

Crohn hastalığının belirti ve semptomları hafiften şiddetliye kadar değişebilir. Genellikle kademeli olarak gelişirler, ancak bazen aniden, uyarı vermeden ortaya çıkarlar. Ayrıca hiçbir belirti veya semptomun olmadığı dönemler (remisyon) de yaşanabilir.

Hastalık aktif olduğunda, görülen belirti ve semptomlar şunları içerebilir:

  • İshal
  • Yüksek Ateş
  • Yorgunluk
  • Karın ağrısı ve krampları
  • Dışkıda kan
  • Ağızda yaralar
  • Azalmış iştah ve kilo kaybı
  • Anüste veya çevre bölgede ağrı veya akıntı

Diğer belirti ve semptomlar

Şiddetli Crohn hastalığı olan kişiler aşağıdaki semptomları da yaşayabilir:

  • Deri, göz ve eklem iltihabı
  • Karaciğer veya safra kanallarının iltihaplanması
  • Böbrek taşı
  • Demir eksikliği (anemi)
  • Çocuklarda büyüme veya cinsel gelişimde gecikmeler

Crohn Hastalığında Olası Komplikasyonlar

Crohn hastalığı, tedavi edilmediğinde aşağıdaki komplikasyonlardan bir veya daha fazlasına yol açabilir:

  • Bağırsak tıkanıklığı. Crohn hastalığı, bağırsak duvarının kalınlığını etkileyebilir. Zamanla bağırsağın bazı kısımları yaralanıp daralabilir ve bu da sindirim içeriğinin akışını engelleyebilir. Bağırsağınızın hastalıklı kısmını çıkarmak için ameliyat gerekebilir.
  • Ülserler. Kronik iltihaplanma, ağız ve anüs dahil sindirim sisteminizin herhangi bir yerinde ve genital bölgede (perine) açık yaralara (ülserler) yol açabilir.
  • Fistüller. Bazen ülserler bağırsak duvarından tamamen geçerek farklı vücut parçaları arasında anormal bağlantılar olan fistülleri oluşturabilir. Fistüller, bağırsağınız ile cildiniz arasında veya bağırsağınız ile başka bir organ arasında gelişebilir. Anal bölgenin (perianal) yakınında veya çevresinde görülen fistüller en yaygın türdür. Karında fistüller geliştiğinde, yiyecekler bağırsakta emilim için gerekli olan bölgeleri atlayabilir. Fistüller barsak halkaları arasında, mesane veya vajinada veya ciltte oluşabilir ve bağırsak içeriğinin cildinize sürekli olarak boşalmasına neden olabilir. Bazı durumlarda, bir fistül enfekte olabilir ve tedavi edilmezse yaşamı tehdit edebilen bir apse oluşturabilir.
  • Anal fissür. Anal fissür, enfeksiyonların meydana gelebileceği anüs çevresindeki deride veya anüs çevresindeki deride oluşan küçük bir yırtıktır. Genellikle ağrılı bağırsak hareketleriyle ilişkilidir ve perianal fistüle yol açabilir.
  • Yetersiz beslenme. İshal, karın ağrısı ve kramp, yemek yemenizi veya bağırsağınızın sizi beslemek için yeterli besinleri emmesini zorlaştırabilir. Hastalığın neden olduğu düşük demir veya B vitamini nedeniyle anemigelişmesi de yaygındır.
  • Kolon kanseri. Kolonunuzu etkileyen Crohn hastalığına sahip olmak kolon kanseri riskinizi artırır. Crohn hastalığı olmayan kişiler için genel kolon kanseri tarama kılavuzları, 50 yaşından itibaren her 10 yılda bir kolonoskopi yapılmasını gerektirir. Bu testi daha erken ve daha sık yaptırmanız gerekip gerekmediğini doktorunuza sorun.
  • Diğer sağlık sorunları. Crohn hastalığı vücudun diğer bölgelerinde sorunlara neden olabilir. Bu sorunlar arasında anemi,cilt bozuklukları, osteoporoz, artritsafra kesesi veyakaraciğer hastalığıyer alır.
  • Kan pıhtıları. Crohn hastalığı, damarlarda ve arterlerde kan pıhtılaşması riskini artırır.

Crohn Hastalığının Tanısı

Doktorunuz muhtemelen Crohn hastalığını ancak belirti ve semptomlarınız için diğer olası nedenleri ekarte ettikten sonra teşhis edecektir. Crohn hastalığını teşhis etmek için kullanılabilecek tek bir test yoktur.

Doktorunuz, Crohn hastalığının teşhisini doğrulamaya yardımcı olmak için muhtemelen aşağıdakileri içeren bir test kombinasyonu kullanacaktır:

Laboratuvar testleri

  • Kan testleri. Doktorunuz, dokularınıza yeterli oksijen taşımak için yeterli kırmızı kan hücresinin bulunmadığı bir durum olan kansızlığı kontrol etmek veya enfeksiyon belirtilerini kontrol etmek için kan testleri önerebilir.
  • Dışkı testleri. Doktorunuzun dışkıda gizli (gizli) kan veya parazitler gibi organizmaları test edebilmesi için bir dışkı örneği vermeniz gerekebilir.

Diğer Prosedürler

  • Kolonoskopi. Bu test, doktorunuzun ucunda bir kamera bulunan ince, esnek, ışıklı bir tüp kullanarak tüm kolonunuzu ve ileumunuzun (terminal ileum) en ucunu görüntülemesini sağlar. Prosedür sırasında doktorunuz ayrıca tanı koymasına yardımcı olmak amacıyla laboratuvar analizi için küçük doku örnekleri (biyopsi) alabilir. Granülom adı verilen enflamatuar hücre kümeleri, mevcutsa, Crohn tanısını doğrulamaya yardımcı olur.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT). Standart bir röntgenden daha fazla ayrıntı sağlayan özel bir X-ışını tekniği olan bir BT taraması gerçekleştirilebilir. Bu test, tüm bağırsağa ve ayrıca bağırsak dışındaki dokulara bakar. 
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRI). Bir MRI tarayıcı, organların ve dokuların ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için bir manyetik alan ve radyo dalgaları kullanır. MRI, anal bölge (pelvik MRI) veya ince bağırsak (MR enterografisi) etrafındaki bir fistülü değerlendirmek için özellikle yararlıdır.

Crohn Hastalığında Tedavi

Şu anda Crohn hastalığının tedavisi yoktur ve herkes için işe yarayan tek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Gerçekleştirilen tedavinin asıl amacı, belirti ve semptomlarınızı tetikleyen iltihabı azaltmaktır. Diğer bir amaç, komplikasyonları sınırlandırarak uzun vadeli prognozu iyileştirmektir. En iyi durumlarda, bu sadece semptomların giderilmesine değil, aynı zamanda uzun vadeli remisyona da yol açabilir.

Antiinflamatuar ilaçlar

Anti-enflamatuar ilaçlar, genellikle enflamatuar bağırsak hastalığının tedavisinde ilk adımdır. 

  • Kortikosteroidler. Prednizon ve budesonid (Entocort EC) gibi kortikosteroidler vücudunuzdaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir, ancak Crohn hastalığı olan herkes için işe yaramaz. Doktorlar genellikle bunları yalnızca diğer tedavilere cevap vermezseniz kullanırlar. Kortikosteroidler, kısa süreli (üç ila dört ay) semptomların iyileştirilmesi ve remisyona neden olmak için kullanılabilir. Kortikosteroidler ayrıca bir bağışıklık sistemi baskılayıcı ile kombinasyon halinde kullanılabilir.
  • Oral 5-aminosalisilatlar. Bu ilaçlar, sülfa içeren sülfasalazin (Azulfidin) ve mesalamin (Asacol HD, Delzicol, diğerleri) içerir. Oral 5-aminosalisilatlar geçmişte yaygın olarak kullanılmıştır, ancak şimdi genel olarak çok sınırlı fayda sağladığı düşünülmektedir.

Bağışıklık sistemi baskılayıcıları

Bu ilaçlar ayrıca iltihabı azaltır, ancak iltihaplanmaya neden olan maddeleri üreten bağışıklık sisteminizi hedef alırlar. Bazı insanlar için, bu ilaçların bir kombinasyonu tek başına bir ilaçtan daha iyi sonuç verir.

Bağışıklık sistemi baskılayıcıları şunları içerir:

  • Azathioprine (Azasan, Imuran) ve merkaptopurin (Purinethol, Purixan). Bunlar, iltihaplı bağırsak hastalığının tedavisinde en yaygın olarak kullanılan bağışıklık bastırıcılardır. Bunları almak, doktorunuzla yakından takip etmenizi ve enfeksiyona karşı düşük direnç ve karaciğer iltihabı gibi yan etkileri araştırmak için kanınızı düzenli olarak kontrol ettirmenizi gerektirir. Ayrıca mide bulantısı ve kusmaya da neden olabilirler.
  • Metotreksat (Trexall). Bu ilaç bazen diğer ilaçlara iyi yanıt vermeyen Crohn hastalığı olan kişiler için kullanılır. Yan etkiler için yakından takip edilmeniz gerekecektir.

Antibiyotikler

Antibiyotikler fistül ve apselerden drenaj miktarını azaltabilir ve bazen Crohn hastalığı olan kişilerde bunları iyileştirebilir. Bazı araştırmacılar ayrıca antibiyotiklerin bağırsak bağışıklık sistemini harekete geçirerek iltihaplanmaya yol açabilecek zararlı bağırsak bakterilerini azaltmaya yardımcı olduğunu düşünüyor. Sıklıkla reçete edilen antibiyotikler arasında siprofloksasin (Cipro) ve metronidazol (Flagyl) bulunur.

Diğer ilaçlar

Enflamasyonu kontrol etmenin yanı sıra, bazı ilaçlar belirti ve semptomlarınızı hafifletmeye yardımcı olabilir, ancak reçetesiz satılan herhangi bir ilaç almadan önce daima doktorunuzla konuşun. Crohn hastalığınızın ciddiyetine bağlı olarak, doktorunuz aşağıdakilerden birini veya birkaçını önerebilir:

  • İshal önleyici ilaçlar. Psyllium tozu (Metamucil) veya metilselüloz (Citrucel) gibi bir lif takviyesi, dışkınıza toplu ekleyerek hafif ila orta dereceli ishali gidermeye yardımcı olabilir. Daha şiddetli ishal için loperamid (Imodium A-D) etkili olabilir.
  • Ağrı kesiciler. Hafif ağrı için, doktorunuz asetaminofen (Tylenol, diğerleri) önerebilir - ancak ibuprofen (Advil, Motrin IB, diğerleri) veya naproksen sodyum (Aleve) gibi diğer yaygın ağrı kesicileri önermez. Bu ilaçların semptomlarınızı daha da kötüleştirmesi muhtemeldir ve ayrıca hastalığınız daha da kötüleşebilir.
  • Vitaminler ve takviyeler. Yeterli besinleri ememiyorsanız, doktorunuz vitaminler ve besin takviyeleri önerebilir.

Beslenme ve Diyet

Doktorunuz Crohn hastalığını tedavi etmek için ağızdan veya beslenme tüpünden (enteral beslenme) veya damara aşılanmış besinlerden (parenteral beslenme) verilen özel bir diyet önerebilir. Bu, genel beslenmenizi iyileştirebilir ve bağırsağın dinlenmesini sağlayabilir. Bağırsak istirahati, kısa vadede iltihabı azaltabilir.

Doktorunuz beslenme tedavisini kısa süreli kullanabilir ve bunu bağışıklık sistemi baskılayıcılar gibi ilaçlarla birleştirebilir. Enteral ve parenteral beslenme tipik olarak insanları ameliyattan önce daha sağlıklı hale getirmek için veya diğer ilaçlar semptomları kontrol edemediğinde kullanılır.

Doktorunuz ayrıca bağırsaklarınızda daralma (darlık) varsa bağırsak tıkanması riskini azaltmak için düşük kalıntı veya düşük lifli diyet önerebilir. Dışkılarınızın boyutunu ve sayısını azaltmak için düşük kalıntılı bir diyet tasarlanmıştır.

Crohn Hastalığında Ameliyat

Diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi veya diğer tedaviler belirti ve semptomlarınızı hafifletmezse, doktorunuz ameliyat önerebilir. Crohn hastalığı olanların yaklaşık yarısı hayatları süresince bu hastalık ile ilgili en az bir ameliyat geçirmektedir. Bununla birlikte, ameliyat Crohn hastalığını iyileştirmez.

Ameliyat sırasında, cerrahınız sindirim sisteminizin hasarlı bir bölümünü çıkarır ve ardından sağlıklı bölümleri yeniden birleştirir. Cerrahi, fistülleri kapatmak ve apseleri boşaltmak için de kullanılabilir.

Crohn hastalığı için ameliyatın faydaları genellikle geçicidir. Hastalık sıklıkla yeniden bağlanan dokunun yakınında tekrar eder. En iyi yaklaşım, nüks riskini en aza indirmek için ameliyatı ilaçla takip etmektir.

Ne zaman bir doktora görünmelisiniz?

Bağırsak alışkanlıklarınızda kalıcı değişiklikler varsa veya Crohn hastalığının aşağıdaki gibi belirti ve semptomlarından herhangi birine sahipseniz doktorunuza görünün:

  • Karın ağrısı
  • Dışkıda kan
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Reçetesiz satılan (OTC) ilaçlara yanıt vermeyen devam eden ishal nöbetleri
  • Bir veya iki günden fazla süren açıklanamayan ateş
  • Açıklanamayan kilo kaybı

Crohn Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Hakkında Bizimle İletişime Geçin

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası