derinden derine ırmaklar ağlar / Çoban Çeşmesi Şiiri İncelemesi

Derinden Derine Irmaklar Ağlar

derinden derine ırmaklar ağlar

 

Çoban Çeşmesi

Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?

"Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmaya çoban çeşmesi"

O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi,
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi!

Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu,
Kerem'in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.

Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda.
Ateşten kızaran bir gül arar da
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi.

Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar:
Beyhude seslenir, beyhude çağlar
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi!..

Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, Faruk Nafiz ÇAMLIBEL’in,Çoban Çeşmesi adlı şiiri,Anadolu’nun köylerinde bir simge haline gelmiş çeşmeler birçok olaya özellikle de efsaneleşmiş nice sevdalara tanık olduğu anlatılıyor. Şiirde efsaneleşmiş sevda kahramanları; Aslı-Kerem, Ferhat-Şirin, Leyla-Mecnun üzerinden köylerdeki çeşmelerin tanık olduğu sevdalar anlatılıyor. Yine birçok yolcunun, insanın bu çeşmelerden su içip, başında oturması çeşmeleri önemli kılıyor. Adeta tarihe tanıklık ediyor bu çeşmeler. #EvdeKal #HayatEveSıgar #EvdeHayatVar #Su #Water #İçmeSuyu #AtıkSu #Kanalizasyon #Sewage #Kanal #Kaski #Kayseri #Türkiye

Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, Faruk Nafiz ÇAMLIBEL’in,Çoban Çeşmesi adlı şiiri,Anadolu’nun köylerinde bir simge haline gelmiş çeşmeler birçok olaya özellikle de efsaneleşmiş nice sevdalara tanık olduğu anlatılıyor. Şiirde efsaneleşmiş sevda kahramanları; Aslı-Kerem, Ferhat-Şirin, Leyla-Mecnun üzerinden köylerdeki çeşmelerin tanık olduğu sevdalar anlatılıyor. Yine birçok yolcunun, insanın bu çeşmelerden su içip, başında oturması çeşmeleri önemli kılıyor. Adeta tarihe tanıklık ediyor bu çeşmeler. #EvdeKal #HayatEveSıgar #EvdeHayatVar #Su #Water #İçmeSuyu #AtıkSu #Kanalizasyon #Sewage #Kanal #Kaski #Kayseri #Türkiye

5. Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, Ey suyun sesinden anlayan bağlar, Ne söyler şu dağa çoban çeşmes

Soru:

5. Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, Ey suyun sesinden anlayan bağlar, Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi. "Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca Yol almış hayatın ufuklarınca, O hızla dağları Ferhat yarınca Başlamış akmağa çoban çeşmesi

5. Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, Ey suyun sesinden anlayan bağlar, Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi. "Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca Yol almış hayatın ufuklarınca, O hızla dağları Ferhat yarınca Başlamış akmağa çoban çeşmesi" Yukarıdaki dizeler hangi şiir anlayışına uygundur? A) Öz (Saf) Şiir B) Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir C) Milli Edebiyat Zevk ve Anlayaşını Sürdüren şiir D) Garip Akımı E Ikinci Yeniciler dönemi Cenap goyos

Çoban Çeşmesi

Deriden derine ırmaklar ağlar,

Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.

Ey suyun sesinden anlayan bağlar!

Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?

Gönlünü Şirin&#;in aşkı sarınca,

Yol almış hayâtın ufuklarınca;

O hızla dağları Ferhad yarınca,

Başlamış akmağa çoban çeşmesi.

O zaman başından aşkındı derdi,

Mermeri oyardı, taşı delerdi.

Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi,

Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi!

Vefasız Aslı&#;ya yol gösteren bu,

Kerem&#;in sazına cevap veren bu

Kuruyan gözlere yaş gönderen bu&#;

Sızmazdı toprağa çoban çeşmesi

Leylâ gelin oldu, Mecnun mezarda,

Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda;

Ateşten kızaran bir gül arar da,

Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi.

Ne şâir yaş döker, ne âşık ağlar,

Tarihe karıştı eski sevdâlar.

Beyhûde seslenir, beyhûde çağlar

Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi.

                   Faruk Nafiz Çamlıbel

Şiirin Biçim Yönünden İncelenmesi

Nazım biçimi: koşmadır.

Nazım birimi: dörtlüktür.

Ölçüsü: 6+5 duraklı, 11&#;li hece ölçüsüdür.

Uyak şeması: &#;abab / cccb / dddb / eeeb / fffb / gggb&#;

Şiirin Ahenk Unsurları

Uyak ve Redifler

ağlar

bağlar     &#;ağlar&#; zengin uyak (tunç uyak)

sarınca

ufuklarınca

yarınca    &#;-arınca&#; zengin uyak

derdi

delerdi.

verdi      &#;-erdi&#; zengin uyak

gösteren bu

veren bu

gönderen bu   &#;-en bu&#; redif; &#;-er&#; tam uyak

mezarda

dağlarda

arar da      &#;-arda&#; zengin uyak

ağlar

sevdâlar

çağlar      &#;-lar&#; zengin uyak

uzağa çoban çeşmesi

dağa çoban çeşmesi

akmağa çoban çeşmesi

dudağa çoban çeşmesi

toprağa çoban çeşmesi

bağa çoban çeşmesi

sağa çoban çeşmesi   &#;-a çoban çeşmesi&#; redif; &#;-ağ&#; tam uyak

Şiirdeki Diğer Ahenk Unsurları

Şiirde ahenk; uyak ve rediflerin dışında, aliterasyon (ş, r, n), asonans (e, a) ve kelime tekrarlarıyla (derinden derine, uzaktan uzağa, bağdan bağa ) sağlanmıştır. Ayrıca &#;çoban çeşmesi&#; tamlaması şiirde her dörtlüğün sonunda tekrar edilerek hem ahenk güçlendirilmiş hem de anlam bütünlüğü sağlanmıştır.

Şiirin İçerik Yönünden İncelenmesi

Şiirin teması: geçmişe duyulan öseafoodplus.info tema çerçevesinde şair, doğayı ve eski efsanevi aşkları da dile getiriyor.

Açıklama &#; Yorum

Şair, Anadolu&#;da ıssız bir yerde akan çoban çeşmesine bakıyor. Bu çeşmenin pek çok efsaneye tanıklık ettiğini düşünüyor.  Çağıldayan su, adeta bağlara ve gelip geçen yolculara bir şeyler anlatmaktadır.

Deriden derine ırmaklar ağlar,

Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.

Ey suyun sesinden anlayan bağlar!

Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?

Irmakların derinden derine ağlaması Anadolu insanının dertle, acıyla, sıkıntıyla yüklü olduğunu ifade eder. Burada yer alan ırmaklar da bağlar da çeşme de Anadolu insanını simgeler.

Gönlünü Şirin&#;in aşkı sarınca,

Yol almış hayâtın ufuklarınca;

O hızla dağları Ferhad yarınca,

Başlamış akmağa çoban çeşmesi.

Şair, çoban çeşmesine bakarak, geçmişte yaşanan ve efsaneleşen aşkları anımsıyor. Çoban çeşmesi de dile gelmiş adeta bu aşkları anlatıyor.

Şair, ilk olarak Ferhat ile Şirin&#;in efsanevi aşkını anımsıyor. Mecnun, aşkı için hayatı pahasına dağları delerek suyu getirmeyi başarmış, ancak Şirin&#;e kavuşamamıştır. Şair, belki de bu çeşmeden akan Mecnun&#;un dağları delerek getirdiği sudur diye düşünüyor.

O zaman başından aşkındı derdi,

Mermeri oyardı, taşı delerdi.

Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi,

Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi!

Şair, çoban çeşmesinin eskiden gürül gürül aktığını, taşı delecek, mermeri oyacak nitelikte olduğunu, sayısız kişinin susuzluğunu giderdiğini söylüyor. Kaç kişinin dudağı değdi diyerek pek çok aşığın bu çeşmeden su içtiğini hayal ediyor.

Vefasız Aslı&#;ya yol gösteren bu,

Kerem&#;in sazına cevap veren bu

Kuruyan gözlere yaş gönderen bu&#;

Sızmazdı toprağa çoban çeşmesi

Bu dörtlükte şair, Kerem ile Aslı&#;nın aşkını anımsatıyor. Aslı, uzaklara gidince Kerem onun peşinden yollara düşmüş ikisi de bu çeşmeden mutlaka su içmiştir diye düşünüyor. Belki de Kerem, tek başına aşkını sazıyla dile getirirken, çeşme onu dinlemiş ve akan suyun sesiyle cevap vermiş, onun derdine ortak olmuştur. Şair, burada çoban çeşmesini kişileştirerek Anadolu insanının ortak değerlerinden birini vurguluyor.

Leylâ gelin oldu, Mecnun mezarda,

Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda;

Ateşten kızaran bir gül arar da,

Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi.

Bu dizelerde şair bize Leyla ile mecnunun aşkını anımsatıyor. Artık eski aşkların kalmadığını dile getiriyor. Şaire göre çoban çeşmesi de o eski efsanevi aşkları aramaktadır.

Şair, aslında bu dizelerde geçmişe duyduğu özlemi dile getiriyor. Geçmişte yaşanan efsanevi aşkları, doğal güzellikleri, tüm dert ve sıkıntılarına rağmen Anadolu insanının doğayla iç içe süren yaşantısını özlüyor.

Ne şâir yaş döker, ne âşık ağlar,

Tarihe karıştı eski sevdâlar.

Beyhûde seslenir, beyhûde çağlar

Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi.

Şairin geçmişe duyduğu özlem bu dizelerde daha da belirginleşmektedir. Ne şairler yaş dökmekte ne de âşıklar ağlamaktadır. Hepsi geçmişte kalmıştır. Gerçek aşktan ve âşıklardan eser kalmamıştır. İnsanlar artık aşka ve geleneklere önem vermemekte gittikçe maddi bir yapıya bürünmektedir. Çoban çeşmesinin çağıldaması boşunadır, artık eski sevdalar tarihe karışmıştır.

Dil ve Anlatım

Şair, Milli Edebiyat akımının temel ilkelerinden biri olan Türkçeyi sadeleştirme anlayışına bağlı kalarak bu şiirinde açık, yalın ve sade bir dil kullanmıştır. Şiirin dili herkesin anlayabileceği, halkın konuştuğu Türkçedir.

Geçmişe duyulan özlemin, efsanevi aşkların ve doğal güzelliklerin akıcı bir dille anlatıldığı şiirde tasvir ve tahlillere de yer verilmiştir.

Şiirdeki Edebi Sanatlar

&#;Deriden derine ırmaklar ağlar&#; dizesinde teşhis (kişileştirme) sanatı vardır. Irmaklara insan özelliği verilmiştir.

&#;Ey suyun sesinden anlayan bağlar!&#; dizesinde nida (seslenme) sanatı ve teşhis sanatı vardır.

&#;Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?&#; dizesinde teşhis sanatı vardır.

&#;Gönlünü Şirin&#;in aşkı sarınca&#; dizesinde teşhis sanatı ve telmih (eski bir olayı anımsatma) sanatı vardır.

&#;O hızla dağları Ferhad yarınca&#; dizesinde telmih sanatı ve mübalağa sanatı vardır.

&#;O hızla dağları Ferhad yarınca,

 Başlamış akmağa çoban çeşmesi&#; dizelerinde hüsn-i talil (çeşmenin akmaya başlaması güzel bir nedene bağlanıyor) sanatı vardır.

&#;O zaman başından aşkındı derdi&#; dizesinde teşhis sanatı vardır.

&#;Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi&#; dizesinde istifham (soru sorma) sanatı, &#;yanık&#; kelimesinde mecaz sanatı vardır.

&#;Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi&#; dizesinde istifham sanatı vardır.

&#;Vefasız Aslı&#;ya yol gösteren bu,

   Kerem&#;in sazına cevap veren bu&#; dizelerinde Kerem ile Aslı&#;nın aşkını anımsattığı için telmih sanatı vardır.

&#;Kuruyan gözlere yaş gönderen bu&#; dizesinde &#;kuru-yaş&#; kelimelerinde tezat sanatı vardır.

&#;Leylâ gelin oldu, Mecnun mezarda&#; Leyla ile Mecnun&#;un aşkını anımsattığı için telmih sanatı vardır.

&#;Ateşten kızaran bir gül arar da&#; dizesinde çoban çeşmesine (arayan) insan özelliği verilmiştir. Bu nedenle istiare ve teşhis sanatları vardır.

&#;Beyhûde seslenir&#; sözünde teşhis sanatı vardır.

Genel Değerlendirme

Faruk Nafiz Çamlıbel, Anadolu&#;yu ve Anadolu insanını sıklıkla şiirlerine konu etmiş bir şairdir. Bu şiirinde de Anadolu&#;nun değerlerinden biri olan çoban çeşmelerini konu edinmiştir. Çoban çeşmesinin pek çok yolcunun susuzluğunu giderdiğini, pek çok aşka tanıklık ettiğini dile getirmiştir.

Şair, Anadolu&#;nun keşfedilmemiş pek çok güzelliğinin olduğuna dikkat çekerek Anadolu insanına duyarlılıkla yaklaşmıştır. Anadolu&#;nun kültürel ve sanatsal değerlerini dile getiren şair, öz değerlerimizin unutulmaması gerektiğini şiirin her dörtlüğünde işlemiştir. Şair, Anadolu gerçeğini bir Anadolu sevdası olarak ele almış, insanlarımızın kendi değerlerine yabancılaşması, maddi ve manevi unsurlarının farkında olmayışına dikkat çekmiştir.

Faruk Nafiz Çamlıbel

Hayatı  

Faruk Nafiz, 18 Mayıs &#;de İstanbul&#;da dünyaya geldi. Annesi Fatma Ruhiye Hanım, babası Orman bakanlığı memurlarından Süleyman Nazif Bey&#;dir.

İlköğrenimini Bakırköy Rüştiyesi&#;nde, ortaöğrenimini Hadika-i Meşveret İdadisi&#;nde okudu. Üniversite öğrenimi için önce tıp fakültesine giren Faruk Nafiz, bu okulun kişiliğine uygun olmadığını anlayınca dördüncü sınıftan ayrıldı.

&#;İleri&#; gazetesinin yazı işlerinde görev alan Faruk Nafiz, Anadolu&#;nun pek çok yerini dolaştı. Kurtuluş Savaşı sona erince yılında Ankara&#;ya geldi. yıllarında Kayseri Lisesi&#;nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Daha sonra Şark Vilayetleri Tetkik Cemiyeti üyesi olması nedeniyle Sivas, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane ve Trabzon illerini dolaştı.

yılları arasında Ankara Muallim Mektebi, Ankara Kız Lisesi, İstanbul Kabataş Lisesi ve Amerikan Kız Koleji&#;nde edebiyat öğretmenliği yaptı. &#;de Ankara Kız Lisesi&#;nde coğrafya öğretmenliği yapan Azize Hanım&#;la evlendi. Bu evliliklerinden İsmet ve Yeliz adında iki çocukları oldu.

yılında siyasete atılan Faruk Nafiz, aynı yıl milletvekili seçildi. Bu görevini 27 Mayıs ihtilaline kadar sürdürdü. Ömrünün son yıllarını Arnavutköy&#;deki evinde geçiren Faruk Nafiz, 8 Kasım tarihinde Akdeniz&#;de bir gezi sırasında geçirdiği kalp yetmezliği sonucu hayata gözlerini yumdu.

Edebi Kişiliği

Şiire tıp fakültesi öğrencisiyken ilgi göstermeye başladı. İlk şiir ve yazılarını &#;Peyam-ı Edebi&#;, &#;Edebiyat-ı Umumiye&#;, &#;Yeni Mecmua&#;, &#;Şair&#;, &#;Ümit&#;, &#;Büyük Mecmua&#;, &#;Nedim&#;, &#;Edebi Mecmua&#;, &#;Yarın&#; ve &#;Temaşa&#; dergilerinde yayınladı.

Ustalık dönemi yazı ve şiirlerini &#;Anadolu&#;, &#;Yavuz&#;, &#;Türk Yurdu&#;, &#;Güneş&#;, &#;Hayat&#;, &#;Meşale&#;, &#;Anayurt&#;, &#;Muhit&#;, &#;Yedigün&#; dergilerinde yayınladı.

Son dönem şiirlerini &#;Kubbe Altı Akademi Mecmuası&#;nda &#;İsimsiz Kıtalar&#; adıyla yayınladı. &#;Karikatür&#;, &#;Akbaba&#; dergilerinde Çamdeviren, Akıllı Ozan, Kalender, Deli Ozan takma adlarıyla mizahi şiirler yazdı.

yılları arasında yazdığı şiirlerinde genellikle aşk temasını işledi. Bireysel duygularını aruz ölçüsü ve süslü bir dille anlattığı bu dönemde Edebiyat-ı Cedide akımının etkileri görüldü. &#;Şarkın Sultanları&#; adlı eseriyle sanatında önemli bir ilerleme kaydetti. yılında &#;Dinle Neyden&#; ve &#;Gönülden Gönüle&#; adlı kitapları yayınlandı.

Faruk Nafiz, yılından itibaren bireysel konulu şiirler yazmaktan uzaklaşarak toplumsal içerikli şiirler yazmaya yöneldi. Anadolu&#;yu ve Anadolu insanını şiirlerine konu edindi. Önceleri aruz ölçüsüyle şiirler yazan şair, daha sonra aruzu tamamen bırakıp hece ölçüsüyle şiirler yazmaya başladı. Bağımsızlık mücadelesinden sonra Anadolu toprakları, insanı, tarihi ve yaşamı ile yeniden keşfedilirken Faruk Nafiz de Anadolu&#;dan yankı uyandıran sanatçılar arasında yerini aldı.

Cumhuriyetin ilanı Faruk Nafiz&#;in sanat anlayışında değişmelere neden oldu. Aldığı görevler nedeniyle Anadolu&#;nun çeşitli yerlerini gezen şair, daha önce hiç tanımadığı Anadolu&#;yu ve Anadolu insanını tanıma fırsatı buldu, bu da onun duygu ve düşüncelerinin oluşmasında önemli bir rol oynadı. Anadolu yaşamını &#;Han Duvarları&#; şiirinde yansıtmaya çalıştı. Şair, bu eserini Kayseri&#;den Ankara&#;ya giderken gördüklerinden esinlenerek kaleme aldı. Bu şiiri büyük yankı uyandırdı ve adı bu şiirle birlikte anılmaya başlandı. Bu şiir yalnızca Faruk Nafiz&#;in dönüm noktası olmadı; Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde de yeni bir çığır açtı. Bu şiirle birlikte Anadolu gerçeği tüm açıklığıyla anlatılmaya başlandı.

Dil konusunda Genç Kalemler dergisinin izinde yürüyen Faruk Nafiz, eserlerinde yalın ve akıcı bir dil kullanmıştır. yılında Hayat dergisinde çıkan &#;Sanat&#; adlı şiir, memleketçi edebiyatın ilk bildirisi olarak kabul edildi. Türk edebiyatının o dönemde nasıl bir yol izlemesi gerektiğini anlatan şiir, şairin bireysel konulardan toplumsal konulara geçtiğinin bir göstergesidir. Bu şiirinde, ulusal sanat anlayışımızı Batı taklidi sanat anlayışından üstün görerek, Batı taklitçisi sanatçıları eleştirdi.

Faruk Nafiz, şiirlerinde Halk edebiyatından ve folklordan (halkbilim) geniş ölçüde yararlanmış bir şairdir. Memleket şiirlerini yazdığı ustalık döneminde hayran olduğu Mustafa Kemal Atatürk için de şiirler yazdı. yılında cumhuriyetin ilan edilmesinin Yılında Behçet Kemal Çağlar ile birlikte yazdığı şiir &#;Onuncu Yıl Marşı&#; olarak kabul edildi.

Faruk Nafiz&#;in olgunluk döneminde yazdığı şiirlerin çoğu kitap halinde yayınlandı. yılında milletvekili olan şair, bu dönemde şiirden uzaklaştı. yılına kadar devam eden milletvekilliği 27 Mayıs darbesiyle sona erdi. Bir süre hapis yatan şair, bu dönemdeki duygu ve düşüncelerini &#;Zindan Duvarları&#; adlı kitabında anlattı. Kubbealtı Akademi Mecmuası&#;nda &#;İsim Kıtalar&#; başlığıyla yayınladığı şiirler, son dönem şiirlerini oluşturdu. Bu şiirlerinde ölüm korkusu ve aşk konularını işledi.

Eserleri

Şiir

Şarkın Sultanları ()

Gönülden Gönüle ()

Dinle Neyden ()

Çoban Çeşmesi ()

Suda Halkalar ()

Bir Ömür Böyle Geçti ()

Elimle Seçtiklerim (seçme şiirler, )

Akarsu ()

Tatlı Sert ()

Akıncı Türküleri ()

Heyecan ve Sükûn (seçme şiirler, )

Zindan Duvarları ()

Han Duvarları (seçme şiirler, )

Tiyatro

İlk Göz Ağrısı ()

Sevk-i Tabii (&#;te oynanmış, basılmamış eser)

Canavar ()

Özyurt ()

Akın ()

Bir Demette Beş Çiçek (okul piyesi, )

Dev Aynası (&#;te oynanmış, basılmamış eser)

Yangın (okul piyesi, )

Ateş ()

Dev Aynası (&#;te oynanmış, basılmamış eser)

Yayla Kartalı ()

Belki Bir Gün (okul piyesi, )

Roman

Yıldız Yağmuru ()

Biyografi

Tevfik Fikret, Hayatı ve Eserleri ()

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir