bir insanın senden nefret ettiğini nasıl anlarsın / Senden Nefret Eden Kişinin Kim Olduğunu % Söylüyoruz!

Bir Insanın Senden Nefret Ettiğini Nasıl Anlarsın

bir insanın senden nefret ettiğini nasıl anlarsın

İnsanların Sizden Nefret Etmelerine Neden Olan 13 Bilimsel Gerçek!

Bir insanla iyi vakit geçireceğinizi anlamak, onu gördüğünüz ilk saniyeler içerisinde anlayacağınız bir durum. Birçok ilişkimiz, kişileri gördüğümüz o ilk anlara bağlı gelişiyor. Sonrasında ise her şey bir bir önem kazanıyor. 

Soyadınızdan ten kokunuza, diksiyonunuzdan jest ve mimiklerinize kadar her şey karşınızdaki insanla olan ilişkinizde bir role sahip. Elbette bazı şeyler değiştirilemez ama bilim, insanların birbirlerinden nefret etmelerine neden olan duygusal değişimleri de ele alıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda insanların birinden nefret etme nedenleri bir araya getirildiğinde 13 tane birbirinden ilginç şey listeleniyor:

1. Facebook'ta çok fazla fotoğraf paylaşmak:

Balayı, kuzenin mezuniyeti, düğün dernek ve bitmeyen enişte ziyaretleri… Son yıllarda bir şeyi yaparken deneyimlemek için değil, diğer insanlarla paylaşmak için yapıyormuşuz gibi. 

'te yapılan bir araştırma, Facebook'ta çok fazla fotoğraf göndermenin, gerçek hayattaki ilişkilerinize zarar verebileceğini öne sürdü. Paylaşım yaparken diğer insanların nasıl karşılayacağını iyi düşünmek gerekiyor. Bunu gören insanların çoğu “Bakın ben mutluyum ehe :)” pozlarının gözlerine sokulmasını istemiyor. Bizden söylemesi.

2. Facebook arkadaşlarınızın çok veya az olması:

“Arkadaşım ne Facebookmuş!” dediğinizi duyar gibiyim ama arkadaşım kelimesini kullandığınızın altını çiziyorum. yılında yapılan bir araştırmada Michigan Eyalet Üniversitesi araştırmacıları, üniversite öğrencilerinin kurgusal olarak hazırlanmış Facebook profillerine bakmalarını istedi. Ardından bu profillerin öğrenciler tarafından hangi kriterlere göre beğenildiği ortaya çıkartıldı: Arkadaş sayıları. 

Bu araştırmada ideal arkadaş sayısının olarak belirlendiğinin ve sonraki yıllarda yapılan bir araştırmada bu rakamın ’e çıktığının altını çizelim. Ne azı ne fazlası anlayacağınız…

3. Tanışır tanışmaz kişisel meselelerden bahsetmek, özelini paylaşmak:

Buna başka bir dille “Kendini ifşa etmek” ya da “patavatsızlık” diyebiliriz. Psikologlar, çok samimi bir konuyu yeni tanıştığınız bir kişiye anlatmanın güvensiz bir hava yaratacağından bahsediyorlar. Bunlara hobileriniz, en sevdiğiniz çocukluk anılarınız da dahil. 

4. Birisi sizin hakkında konuşmadan ona kendiniz hakkında soru sormak:

Bu madde de kendini ifşa etmeye benzer bir özelliği ele alıyor. Bilim insanlarına göre bu ifşa süreci bireylerin arasında karşılıklı olarak gelişmeli. Aksi takdirde sizi takmayan kişilere kendinizle ilgili sorular sorarsanız, ilişkinizi yokuşa sürüyorsunuz demektir. Araştırmacılar sürecin karşılıklı olarak ilerlemesi için tek bir şeyin varlığına işaret ediyorlar: Sevgi.

5. Yakın plandan çekilmiş profil fotoğrafı yayınlamak:

California Teknoloji Enstitüsü’nde yapılan bir araştırmaya göre, maksimum 45 santimetreden çekilen fotoğrafların, minimum santimetreden çekilenlere göre daha az çekici olduğu anlaşıldı. Bu durum özellikle iş dünyasının fink attığı LinkedIn gibi platformlarda altın değerinde. Aman dikkat.

6. Duyguları gizlemek:

Araştırmalar, gerçek duygularınızın etkisi altında olan davranışlarınızı sergilemenin daha doğru olduğunu söylüyorlar. 

İnsanlar ayrım gözetmeden yakın ilişkiler kuramazlar. Yatırımlarına en güzel karşılığı verecek insanları ararlar ve duyguların gizlendiği anlar bu ilişkilere belirsizlik ve ilgisizlik olarak kodlanırlar. Sonuç hüsran.

7. Çok güzel davranmak:

Bir önceki maddeye dayanarak, “Duygularım bunu gerektiriyor, bir kişiye güzel davranmak ihtiyacını hissediyorsam davranırım” diyebilirsiniz. Bu konuda yılında yapılan bir araştırma, “Fedakar olmanın iticiliğini” ortaya çıkartmış. Hem arkadaş gruplarında hem de özel ilişkilerde aynı durum geçerli.

Ne kadar fedakar olursanız, karşınızdaki birey bu durumdan o kadar çok rahatsız oluyor. Dozunu iyi tutturmakta fayda var.

8. Mütevazi bir şekilde övünmek, kişisel güzelleme yapmak:

Bazı insanlar, arkadaşlarını ve potansiyel işverenlerini etkilemek için özeleştiri yoluyla gizlice övünürler. Harvard Business School'da yapılan yakın tarihli bir araştırma, bu durumun neden olacağı vahim sonuçlar konusunda uyarı niteliği taşıyor. Özellikle bir iş görüşmesi sırasında karşınızdaki yetkililere şeffaf davranmanın önemli olduğu belirtiliyor.

9. Gittikçe gerginleşmek, stresli olmak:

Araştırmalar, sinir harbi esnasında ter kokunuzun değiştiğini gösteriyor. Yani bu durumun yalnızca psikolojik değil kimyasal bir etkisi de mevcut. Stres kaynaklı terleme, yakın çevrenize biyolojik olarak uyarılar veriyor. Aynı zamanda olurda siz stresinizi saklasanız bile biri varsa garipsemeyin, uyarıyı çoktan almış demektir. 

Gülümsememek:

Özellikle gergin durumlarda gülümsemek çoğu kişi için zordur. Bu fiziksel durumun etkinliğini araştıran yüzlerce araştırma gülümseyerek kurulan ilişkilerin daha samimi olduğunu doğrular nitelikte. Aynı zamanda gülümseyerek tanıştığınız bir kişinin sizi unutma ihtimali de azalıyor.

Karşınızdakini sevdiğiniz halde, onu sevmiyormuş gibi davranmak:

Birinin bizi sevdiğini düşündüğümüzde, biz de onu sevmeye eğilimli oluruz. Aynı şey bir grup içinde sevilen bireyin o gruba sevgi beslemeye başlamasıyla da açıklanabilir. Araştırmalara göre sevgi tek taraflı başlasa dahi karşılık bulmadığı sürece devam eden bir süreç değildir. 

Sevgiyi gizlemek ise karşınızdaki insanın yukarıdaki birkaç maddeyi aynı anda yaşamasını sağlıyor: Duygularınızı gizlediğiniz için samimiyetsiz olduğunu düşünüyor ve güvensizlik hissi artıyor. Hissettiğiniz sevgiyi belli etmezseniz, potansiyel olarak onu bitirirsiniz.

Zor okununan bir isme sahip olmak:

Listenin en saçma sapan maddesi olabilir ve gerçekten hiç adil bir durum değil. Ancak bilim sadece güzel şeyleri kanıtlamakla yükümlü değildir.  

Melbourne Üniversitesi, Leuven Üniversitesi ve New York Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yapılan tarihli bir çalışmada katılımcılara sahte bir gazete haberi okutuluyor. Haber, yerel seçimlere adaylığını koyan bir adamla ilgili ve o kişinin adı sürekli değişiyor. Lazaridis veya Paradowska gibi kolay okunabilen isimlerin yanı sıra Vougiouklakis ve Leszczynska gibi ne idüğü belirsiz isimler aynı haberde kullanılıyor. Sonuç tahmin edebileceğiniz gibi, basit isimli kişilerin daha iyi bir aday olacağı savını destekliyor.

Sık sık ünlülerden bahsetmek:

Konuştuğunuz insanların ilgilerini kazanmak ya da kaybetmemek için ünlülerden bahis açmak mantıklı gelebilir, ancak bilime göre öyle değil dostlar. 

Zürih Üniversitesi'ndeki araştırmacılar “name-dropping” denilen bu olayın (bizde de zenginin parası ve züğürdün çenesi derler) güvensizlik kaynağı olduğunu söylediler. Hatta ünlü birilerinin yakını olduğunuzdan bahsetme durumları da bu gruba giriyor (Buna da bizde biraz ufak atta civcivler yesin derler).

Kaynak : seafoodplus.info

Narsistlerin Ölümcül Silahlarından Biri olan Yansıtmaya Nasıl Karşı Koyabilirsiniz?

a0a0e09__seafoodplus.info

Darlene Lancer

Yansıtma, istismarcılar, narsistler veya sınırda kişilik bozukluğuna sahip insanlar ve bağımlılar tarafından sıklıkla kullanılan bir savunma mekanizmasıdır. Onları şu cümleleri kurarken duyabilirsiniz: “Sorun bende değil, sende!” İç dünyamızda katlanamadığımız özelliklerimize karşı kendimizi yansıtma yaparak savunmaya çalışırız. Sorunlarımızı kabul ederek onlarla yüzleşmek yerine bunları başkalarına atfederiz çünkü bu düşünce veya duyguları kabullenmek rahatsız edici gelebilir bize. Böylece bu düşünce ve duyguların başkalarından kaynaklandığına inanmayı seçeriz.

Örneğin, birinden nefret ettiğimizde aslında onun bizden nefret ettiğini düşünüyor olabiliriz. Ya da başkalarını öfkeli veya yargılayıcı olmakla itham ederiz. Yansıtmaya benzer olarak dışsallaştırmada ise kendi problemlerimiz için almamız gereken sorumluluk almak yerine sorunlar için başkalarını suçlarız. Biz sadece kurbanızdır. Örneğin, bağımlılar sıklıkla alkol veya uyuşturucu sorunları için eşlerini veya patronlarını suçlar.

Başa çıkma stratejilerimiz bizim duygusal olgunluğumuzu yansıtır. Yansıtma ilkel bir savunma mekanizması olarak görülür çünkü bu mekanizma ile egomuzu koruma amacıyla gerçeği çarpıtır veya görmezden geliriz. Bu tepkisel, sağduyudan yoksun ve çocukça bir savunma biçimidir. Yetişkin bir bireyin bu savunma mekanizmasını kullanması duygusal olgunluğun eksikliğine işaret eder. 

/website/assets/images/my1/images/ef21__seafoodplus.info

SINIRLAR

Psikanalist Melanie Klein’a göre bebeği süt emerken annenin göğsünü ısırsa bile annenin sevgisini gösterebilmesi o annenin uygun sınırlara ve öz saygıya sahip olduğu anlamına gelir. Anne zorluklara rağmen bebeğini sever. Bir çocuğun sınırları ise doğal olarak geçirgendir. Sağlıklı sınırlara sahip olmayan bir anne çocuğa öfkelenebilir ya da bebekten uzaklaşabilir. Bebek annenin tepkilerini kendisinin sevilebilirliğine ve değerine referans olarak kabul eder. Anne ona öfkeleniyorsa kendisinden utanır ve zayıf sınırlar geliştirir. Bu anne-bebek ilişkisini olumsuz olarak etkiler. Aynı durum babanın tepkileriyle de gerçekleşebilir çünkü çocuk ebeveynleri tarafından koşulsuz olarak sevilmeye ve kabul edilmeye ihtiyaç duyar. 

Utanç duygusunun beraberinde getirdiği inançlarla büyütüldüysek manipüle edilip istismara uğramamız daha olasıdır. Dahası ebeveynlerimizden birisi narsist veya istismarcı ise onun ihtiyaçlarının-özellikle duygusal ihtiyaçları- bizimkilerden önce geldiğine inanırız. Bizim duygularımızın veya ihtiyaçlarımızın önemsiz olduğunu öğreniriz. Bu duruma uyum sağlar ve karşılıklı bağımlılık yaşamaya açık hale geliriz. 

KENDİNİ YARGILAMAK

Kişiselleştirmek, kendimizden utanmak ve aşırı öz eleştiri yapmak karşılıklı bağımlılık içeren ilişkilerde görülen yaygın özelliklerdendir. Sıklıkla kendimizde bulduğumuz kusurları başkalarında da buluruz. Eleştirilerimizi başkalarına yansıtabilir ve onların bizi eleştirdiklerini düşünebiliriz, oysa kendi kendimizi yargılıyoruzdur. İnsanların bizi yargılayacağını ve bizi kabul etmeyeceğini farz ederiz çünkü kendimizi yargılar ve kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeyiz. Kendimizi kabul etmeyi öğrenirsek başkalarının yanında daha rahat hissederiz. Başkalarının bizi yargıladığını düşündüğümüzde otantik olmamız güçleşir.

/website/assets/images/my1/images/d2df66__seafoodplus.info

AZALAN ÖZ SAYGI

İstismarcı veya bağımlı bir ilişki içindeyseniz haklarınızın olmadığına inanıyor olabilirsiniz. Bu yüzden eşinizin ihtiyaç ve duygularına öncelik verirsiniz, bazen onu memnun etmek ve çatışmadan kaçınmak için büyük fedakârlıklarda bulunursunuz. Bu sırada öz saygınız ve bağımsızlığınız sürekli olarak azalır. Partneriniz ya da eşiniz kral veya kraliçe gibi davranmaya başladığında sizin ihtiyaçlarınızın karşılanmadığı bir ilişkiye bağımlı hale gelirsiniz. Bağımlılık daha kolay manipüle edilmenize ve sizden faydalanılmasına açık olmanıza sebep olur. Muhatabınız eleştirilerini size yansıttıkça kendinizden daha fazla şüphe etmeye başlarsınız. Bu sırada siz suçlamaları kabul eder ve ilişkide daha anlayışlı olmaya çalışırsınız. Onay almak ve ilişkide kalmak için boşuna çaba sarf edersiniz. Eşinizin eleştirilerinden korkarak yanlış bir şey yapmamak için hep tetikte olursunuz. En büyük korkunuz olan ayrılma ve reddedilmeden korunabilmek için ne yapacağınızı düşünmekle meşgulsünüzdür. Aşkı bulma ümidinizi kaybedersiniz. Zamanla artık kimsenin sizi istemeyeceğine ve hayatınızın anlamsız olduğunu düşünmeye başlarsınız. Partneriniz de size aynı şeyleri söylüyor olabilir. Öz saygınız iyice yaralandığında artık bu olumsuz düşüncelere itiraz edemez bir hale gelirsiniz. 

YANSITMALI ÖZDEŞİM

Öz saygımız güçlü olduğunda daha sağlıklı sınırlara sahip oluruz. Biri bize bir şeyler yansıttığında bundan etkilenmeyiz. Bunu kişisel algılamayız çünkü bunun gerçek olmadığını veya yansıtan kişiyle ilgili olduğunu biliriz. Kısaca: KAB prensibini kullanırız. Kişisel Algılamayı Bırak.

Ancak öz saygımız yetersiz ise veya görünüşümüz ya da zekâmızla ilgili bir sorunumuz olduğunu düşünüyorsak yansıtılan şeyin gerçek olduğunu düşünmeye daha yatkın oluruz. Yansıtılanları içimize alırız. Bunun nedeni bu yansıtmalara içten içe inanıyor olmamızdır. Bu yansıtmalar bize yapışır ve onların doğru olduğuna inanırız. Kendimizden utanırken ilişkideki problemleri kişiselleştiririz. Böylece istismarcıların bizim hakkımızdaki fikirleri doğrulanır. Bu durum onlara otorite ve kontrol sağlar. Üzerimizde güç sahibi oldukları mesajını onlara vermiş oluruz. 

/website/assets/images/my1/images/ba9bfa1__seafoodplus.info

YANSITMAYA KARŞILIK VERMEK

İstismarcı başarılı olmak için muazzam bir çaba sarf eder. Empati kurabiliyor olmanız bu tür durumlarda sizi baskıya daha açık ve savunmasız yapabilir. Üstelik sınır koymakta zorluk yaşıyorsanız yansıtmayı daha kolay içinize alır ve kendi kişilik özelliğinizmiş gibi kabullenebilirsiniz. 

Yansıtmalı özdeşimi anlamak kendinizi savunmanız için hayati bir öneme sahiptir.  Bu teknikleri tanımak, istismarcının bilinçaltına açılan bir pencere olduğu için değerli bir araca dönüşür. Birisi bizi aşağıladığında bu bilgi sayesinde aslında kendi utancını bize yansıtıyor olduğunu anlayabiliriz. Bu perspektif hem öz saygımızı korumamıza hem de empati yapabilmemizi yardımcı olur ki bu yararlı bir empati biçimidir. İnşa ettiğimiz öz saygımız yansıtmaya karşı kendimizi korumamızı sağlar.

Ne yapacağınız konusunda kafanız karışık olabilir. Özetlemek gerekirse, biri size yansıtma yaptığı zaman sınır çizin. Bu yansıtmanın yansıtan kişiye geri dönmesini sağlayacaktır. Aşağıdaki cümlelerden yararlanarak kendinize görünmez bir koruma inşa edebilirsiniz.
Ben o şekilde düşünmüyorum.
Bunu kabul etmiyorum.
Bunun sorumlusu ben değilim.
Bu senin düşüncen.
Tartışmamanız veya kendinizi savunmamanız önemlidir aksi halde yansıtıcının sahte gerçekliğine çekilirsiniz. Eğer istismarcı ısrar etmeye devam ederse basitçe söylediklerini kabul etmediğinizi ifade ederek konuşmayı sonlandırabilirsiniz. Bu durumda yansıtıcı kendi olumsuz düşünceleri ile baş başa kalacaktır.

Çeviren: Uzman Klinik Psikolog Rabia Yavuz
Eposta: [email protected]
Instagram: seafoodplus.info
Kaynakça: seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir