03 Ocak Pazartesi
19 Ocak İstanbul doğumlu Şenay. İlkokulda Bülent Tarcan’ın yönettiği çocuk korosuna giriyor. Sonra, özel şan dersleri alıyor. Genç yaşında caz, soul, Amerikan standartlarını öğreniyor ve orkestra şarkıcılığı yapmaya başlıyor.
Orkestra şefi, usta müzik adamı Şerif Yüzbaşıoğlu ile evleniyor ve solo vokal olarak plaklar yayınlıyor. Ancak, gönlündeki müziği yapmaktan hala çok uzak. ’de Milliyet Gazetesi okurları tarafından yılın şarkısı seçilen Sev Kardeşim’i bile plakçılara kabul ettirmekte zorlanıyor. Anca 45’liğin B yüzü olarak yayınlıyorlar.
Aralık ’de Hayat Bayram Olsa’yı (B yüzü Nen Var Canım Kardeşim) çıkarıyor. Şarkı aranjman. Hırvat şarkıcı Ljupka Dimitrockska’nın Obecanje (besteci Nikica Kalogjera, Ivica Krajač) parçasına kendisi söz yazıyor. Sev Kardeşim’in izinden yürüyerek Hayat Bayram Olsa’da insanları barışa, kardeşliğe sevgiye, mutluluğa davet ediyor. Şerif Yüzbaşıoğlu da tempoda biraz oynayarak yeni düzenleme hazırlıyor…
Sev Kardeşim kadar tutulmasa da iyi satıyor Hayat Bayram Olsa.
Yaklaşık bir yıl geçiyor ve 14 Ekim ’de Türkiye sandığa gitmeye hazırlanıyor. CHP lideri Bülent Ecevit üç gün önce 11 Ekim ’te İstanbul Taksim Meydanı’nda miting düzenliyor.
Karaoğlan lakaplı Ecevit kürsüye çıkmadan, meydanda uçuşan beyaz güvercinlerle birlikte Şenay binlerce kişiye Sev Kardeşim’le Hayat Bayram Olsa’yı playback söylüyor; solcu diye TRT tarafından kara listeye alınacağını bile bile.
Bu, Türkiye’de büyük mitingde bir ilk. Ecevit teklif ediyor Şenay’a mitingde şarkı söylemesini. Kitlelerin sevdiği onca solcu sanatçı varken Şenay’a gidiyor. Daha az sivri, hümanist bir ismin uygun olacağını düşünüyor. Şenay da bir kuruş almadan kürsüden Türkiye’ye haykırıyor: ‘Bütün dünya buna bir inansa/ Hayat bayram olsa’…
Ecevit mitingin ardından gazetecilere ’14 Ekim’de Şenay kardeşimizin bayram şarkılarını söyleyeceğiz’ diyor. Süleyman Demirel’den cevap gecikmiyor: ‘Memleket şarkıyla yönetilmez’…
GÜNÜN
El ele tutuştuğumuz, barışı hep birlikte savunduğumuz, hayatın her anını bayram gibi yaşayacağımız bir dünya dileğiyle… İyi bayramlar :)
Şu dünyadaki en mutlu kişi
Mutluluk verendir
Şu dünyadaki sevilen kişi
Sevmeyi bilendir
Şu dünyadaki en güçlü kişi
Güçlükten gelendir
Şu dünyadaki en bilgin kişi
Kendini bilendir
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa
Hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa
Hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
Şu dünyadaki en olgun kişi
Acıya gülendir
Şu dünyadaki en soylu kişi
İnsafa gelendir
Şu dünyadaki en zengin kişi
Gönül fethedendir
Şu dünyadaki en üstün kişi
İnsanı sevendir
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa
Hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
#günün şarkısı #bayram
1 Eylül
Hayatımın en sıkıntılı, en zorlu ve en kısa tatili bitmiÅ, memleket yangın yeri, birbirimize selam vermekten korkar olmuÅuz. DoÄru dürüst Åeftali bile yiyemeden, ikinci kez enginar piÅiremeden yapraklar dökülmeye baÅlamıÅ. Memleketin de, aÄzımızın da tadı yok. Hiç mi güzel bir Åey yok derken⦠Sahi bayram geliyorâ¦
â¦.Bütün dünya buna inansa bir inansa
Hayat bayram olsa â¦
ânın nazlı Eylülünün limonata gibi bir akÅamında arabamın radyosundan taÅan bu Åarkı beni bir anda geçmiÅe sürükledi, hızla gittim maziyeâ¦
30 yıl önceâ¦
Ben bir yandan Åarkı söylüyor bir yandan da lojmanımızın koridorlarındaki mozaik zemini faylıyor, arada radyonun sesini iyice açıyordum. 30 yıl önce, âMutlu Ä°nsanlar SokaÄıâ yani Yayla sokakta, numara 19âun penceresinden yayılan Åarkı bütün sokaÄı çınlatıyordu:
Åu dünyadaki en mutlu kiÅi mutluluk verendir
Åu dünyadaki sevilen kiÅi sevmeyi bilendir
Bütün dünya buna inansa bir inansa
Hayat bayram olsa â¦
**********
Ä°Åte yine bayram gelmiÅti ama ilginç olan bu bayramı her zaman olduÄu gibi unutulmaz bir tren yolculuÄundan sonra Ankaraâda deÄil de Adaâda geçirecek olmamızdı. Babamın vazife gereÄi geldiÄi, tek bir akrabamızın olmadıÄı ama çok sevdiÄimiz dostlarımızın bizi sevgiyle teselli ettiÄi bu gurbet ellerde hem bayram geçirecek hem de kurban kesecek olmak çok ilginç gelmiÅti bana ve kardeÅlerimize. Ben durumdan memnundum zira arkadaÅlarımın bayramını gözlerimle görecek hem de arefe günü çarÅıya çıkıp babama istediÄim kırmızı rugan ayakkabıları aldırabilecektim.
Arefe günü⦠Avizemizin kristallerini de tek tek sildikten sonra salona Åöyle bir baktım, her yer ıÅıl ıÅıldı, annem mutfaktan abime seslendi: Zafeeer, bakkaldan çamaÅır suyu al!
Abim apartmanın önünde sanırım misket oynuyordu, koÅarak geldi, buzdolabının üstündeki yeÅil cam kaseden bir avuç bozukluk aldı ve gözden kayboldu. BeÅ dakika sürmedi bir elinde Tipitip bir elinde naylon bir kapla geri geldi. Akif çamaÅır suyu. Fesli, bıyıklı bir Ä°stanbul efendisi vardı ambalajında ve altında da anlamını bilmediÄim bir yazı: Alameti farikası Ben resmi Ãmer Seyfettinâe benzetir, neden bu resmin basılı
olduÄunu anlayamazdım. Kaç kuruÅtu acaba? mü, mi? GeçmiÅ zaman bilemiyorum Åimdiâ¦
Arefe günü tepsi örtüleri kolalanıp ütülendiyse, merdaneli makinada tüller yıkanıp asıldıysa ve banyolar da Akiflendiyse ev bayrama hazır demekti. Sırada biz yani çocuklar vardı.
***********
Baba, Anne, Abi, iki kız ve elimizden tutmuÅ küçük oÄlan çocuÄu⦠Sarıdurakâta güneÅin altında bir saate yakın dolmuÅ bekler, lojmanlardan harıldayarak gelen, camları basık, en fazla on kiÅi alabilecek ama yirmi kiÅi bindiÄimiz dolmuÅa doluÅurduk. Bozuk paralar arkadan öne elden ele dolaÅır, mavi gözlü sarıÅın, bitirim bir genç tesbih koleksiyonu, MaÅallah yazıları ve Orhan Gencebay posterleriyle süslediÄi ekmek teknesinin gazını kökler, biz yolcular altımızdaki kalın muÅamba koltuklarda saÄa sola kayar, bozuk yolda hop hop hoplardık. ÃarÅıya gitmenin en güzel yanı evde dinleyemediÄimiz arabesk Åarkıları son duraÄa kadar dinlemekti. Åoför: âVagonâda incek var mı?â deyince, âevet evladımâ derse bir teyze, yolculuk uzayacak diye çok sevinirdim.
âÄ°kimiz bir fidanın güller açan dalıyızâ biter, Vagon yolunda inenler olur, hastane civarında Åoför, sol eliyle direksiyonu çevirir saÄ eliyle ustaca kasedi deÄiÅtirir bir baÅka ses dolmuÅa yayılır, bir Åarkı biter bir baÅka Åarkı baÅlardı. Ãmit, Selda, Cem, Orhan derken istasyonda aniden durur dolmuÅ, kasetçaları tak diye kapatır Åoför, sarsıntıyla yolcular birbirinin üstüne düÅer, arka camdaki aÄlayan çocuk posteri, orlondan örülmüŠkarpuz dilimleri ve mısırlar arasından güler sanki bu halimize ve son sözü muavin söylerdi: Son durak beyler!
Sümerbank ilk adresti. Ben büyüdükçe Sümerbankâa girmemekte direndim babam da malları çok kaliteli diye girmekte. Oysa ben kaliteli deÄil arkadaÅlarım gibi kırmızı, fiyonklu rugan ayakkabılar istiyordum. Tabii ki âUzun ÃarÅıâ turu var mı hala farkında deÄilim. Kuzulu Sümer, Balıklı Sümer, Nuriâden kurukahve, Gülsevenâden portakallı jöle, badem Åekeri, Ãorapçı KardeÅlerden ponponlu beyaz çorap, babama Ãmerâden pijama ve mendil. YKMâ den önce bize kıyafetler sonra anneme yılan derisi ayakkabı, çanta ve eÅarp. En son, istediÄimiz ayakkabılar da Nuh Beybiâden alınır her çocuk kendi bayramlıÄını kendi taÅırdı. TaÅıyamayacaÄımız yükler yoktu yani sırtımızdaâ¦
Ahh çocukluk!
Sıcaktan ve poÅet taÅımaktan bitap düÅmüŠçocukların haline acıyan babam -hadi dondurma yer misiniz ? deyince birbirine bakıp gülen biz⦠Åemsiyeli Parkâta turuncu Åemsiyenin altına oturur, renkli mika kaplarda gelen dondurmayı plastik kaÅıkla güle oynaya yer, masanın altından ayaklarımıza vurmaca oynar, Hayat dergisine göz atar, kahve kokusuyla sarhoÅ olur, bayramın, aile olmanın, çocukluÄumuzun tadını doyasıya çıkarırdık.
Cam eÅyalara pek düÅkün babam PaÅabahçeâden yeni bir Åekerlik alır kolonyacıdan kolonya doldurtup Bulvar ya da Bayraktar markette son alıÅveriÅi yapar ve yine Ä°stasyonâdan bindiÄimiz dolmuÅla akÅam ezanı eÅliÄinde sevinçle Yayla Sokakâa dönerdik.
*************
O bayramın arefe akÅamı babam bir keçiyle geldi eve! Evet evet bir keçi. Ä°lkokul kitabında resmini gördüÄüm, köprüde inatlaÅan keçilerden biri bizim viÅne aÄacına baÄlıydı. Boynuzları, tıpatıp benim saçlarım gibi kıvır kıvır tüyleri, sakalı. Haberi alan çocuklar doluÅtu bahçemize. Dokunamayanlar, okÅayanlar, sakalını, kuyruÄunu çekiÅtirenler. Keçi sıkıldı bu yoÄun ilgiden birden geri geri gidip hızla koÅtu üstümüze, ipe baÄlı olduÄunu unutup çıÄlıklar atarak kaçıÅtık hepimiz, benim ayaÄım takıldı ipe yere kapaklandım, dizim kanamıÅtı, çitten bir sarmaÅık yapraÄı bastım yaraya, baktık ki ip izin vermiyor gelemez, baÅladık kahkahalarla gülmeye. AlkıÅlarla etrafında dönmeye baÅladık. Dizim kanıyor, avuçlarım sızlıyor ama biz neÅeyle keçinin etrafında dönüyorduk. Dünya dönüyorduâ¦
Arefe gecesi annemler yatmıÅtı. Sanırım abimle radyodan kasete Åarkı çekmek için uyumamıÅtık. Nihal ayakkabılarını baÅucuna koymuÅtu. Serhat; kara gözlü bir melek çoktan uyumuÅtu. Modern Talkingâden Cherry Cherry Lady çıksın da kaydedelim banta diye beklerken son kez baktım odamın camından. O da ne? Keçimiz aÄacın yarısına kadar çıkmıŠçatur çutur viÅnenin dallarını yiyordu. Gülümsedim. Sonra içim burkuldu. Pırıl pırıl yıldızlı bir gecede, ay gökte hilal, keçinin aÄzında yeÅil dallar, radyoda yine aynı Åarkı:
â¦Åu dünyadaki en güçlü kiÅi güçlükten gelendir
Åu dünyadaki en bilge kiÅi kendini bilendirâ¦
*********
Bayram sabahı babamla abim namazdayken ben televizyonu açardım, Mustafa Kandıralı ve saz arkadaÅlarının bayram sabahı çiftetellisi eÅliÄinde kahvaltı masası hazırlanır annem mutlaka bahçeden topladıÄı pembe gülleri vazoya itinayla yerleÅtirirdi.
â¦Güller ve dudaklar Åimdi
Ne kadar acı ve gizliâ¦
Ahhh o güller! Bir daha hiçbir zaman o kadar pembesini o kadar keskin kokanını görmediÄim güller, ahh dikeni bile özlenen güller, ahh o gül kokulu günlerâ¦
Ailece neÅeyle kahvaltı ederken ilk çatapat sesi geldi karÅı apartmandan. Sonra bir daha bir daha. Ãatapatlara kız kaçıranlar, karpitler eklendi, ceplerde Åekerlerle misketler birbirine karıÅmıÅtı, kapı kapı dolaÅan çocuklar Muzoâdan aldıkları elma Åekerlerini yerken kurbanlıkların sesiyle bir anda sakinleÅti ortalık ve herkes kurbanının baÅına, bahçesine döndü. 32 Evlerden gelen silah sesleri haber verirdi kurbanların kesildiÄini. Tak tak tak!
ViÅne aÄacından gelen sese hepimiz koÅtuk. Bizim keçi boynuzlarıyla viÅne aÄacına tos yapıyordu. Tak tak tak⦠Ben babamın itinayla bilediÄi bıçakları görünce hemen kaçtım oracıktan. Abim korkak der gibi baktı arkamdan. Göz ucuyla da kurbanın gözünün baÄlanacaÄı temiz mendile baktım. Kurbanın bile bayramlıÄı vardıâ¦
Ayfer çıktı karÅıma püsküllü Kızılderili elbisesi giymiÅti. Ãok güzel olmuÅtu. Yoook niye kıskanayım, çocuk muyum? Almanyaâdan amcam getirdi dedi çikolata verdi bana. Ben daha erken diye kırmızı ayakkabılarımı giymemiÅtim piÅman oldum Ayferâe gösteremedim diye. Olsun dedim içimden akÅam giyerim görür.
İçim sıkkındı. Aklımda geceki görüntü vardı: AyıÅıÄında dalları yiyen keçimiz.
âKesmeseler keÅkeâ dedim. âNeyi?â dedi Ayfer. âKeçiyiâ dedim, kesmeseler keÅkeâ¦
Esra söze girdi hemen. âOlmaz kesilecek!â dedi. âNeden ki?â dedim
âEÄer kurban kesilmeseydi aÄabeylerimizi keseceklerdi akıllım⦠Allah ne derse o!â
Esra mahallede hacca hem de kendi arabasıyla gitmiÅ Hacı Ferhat Amcaânın kızıydı. Ondan iyi mi bilecektik?
Hadi o zaman komÅuları gezelim dedik, Lokalden Elvan gazoz aldık birer tane, ben keçiyi unutmak için Åarkı söylemeye baÅladım, kızlar da benimle beraber söylüyordu:
Ä°nsanlar el le tutuÅsa birlik olsa uzansa sonsuzaâ¦
Hayat bayram olsaâ¦
*******
Bayram akÅamı mutfaktan gelen kavurma kokuları, beÅ dakikada bir çalan kapı, salonda Åikemperver misafirler, misafirverper annem, babam arası Åekerrenk olanlar bile neÅeyle sohbet ediyor, tabaklarda bol cevizli tel kadayıf. Televizyonda Mustafa YolaÅan ve Canan Kumbasarâın sunduÄu bayram eÄlencesi. Can Etili söylüyor, âal yeÅil giymiÅ leyli leyliâ¦â Annem sesini aç diyor, türküleri seviyor. Her bayram taktıÄı pembe incisini takmıÅ, sadece bayramlarda misafirlere ikram ettiÄimiz sigaralardan birini yakıyor, bir nefes çekiyor. Annem Adaâda bir yabancı. Gurbet ellerde bir garip genç kadın. Bizden baÅka kimi var diyorum, dizine koyuyorum baÅımı⦠Nurhan DamcıoÄlu çıkıyor Åimdi de, ben kalender meÅrebim⦠diyor. Ben bilmiyorum kalender ne demek, meÅrep ne demek? Olsun. NeÅeli bir Åarkı. Söyleyen mutlu, misafirler mutlu. Gözlerim kapanıyor, avizenin ıÅık oyunlarıyla dalıyorum uykuma, viÅneden aynı ses geliyor sanki tak tak tak⦠Pembe güllerden bir meltem esiyor geliyor saçlarıma açık camdan girip. Annemin pembe incisi benim olsun büyünce diyorum.
Büyümek iyi bir Åey sanıyorum. Bilmiyorum ki kızların kaderi annelerine benzer. Yıllarca Adaâda gurbette yaÅayacaÄımı bilmiyorum o zaman. Sadece Åarkılar.
İçimde aynı Åarkı:
Hayat bayram olsaâ¦
*********
30 yıl sonraâ¦
UzunçarÅıâda yürüyoruz.
Anne, baba, çocuklar ve torunlarâ¦
Birden etraf toz duman oluyor, insanlar, görüntüler karıÅıyor birbirine hızla, otuz yıl önceki biz oluyoruz. Aaaa babamın gençliÄi yürüyor önümde. Açık gri ceketi, omuzları dimdik. Babamın her adımda saçları tel tel siyahlaÅıyor. Annem lacivert triko hırkası, yarım taktıÄı minik eÅarbıyla gencecik haliyle elimden tutmuÅ, Nihalâin saçları keçi kız yine babamın elinde. Abim Serhatâın elinden tutmuÅ en önde yürüyor, leblebi Åekeri yiyorlar.
Rüya gibiâ¦
Tak tak tak⦠Dönüp bakıyorum arkama. Küçük kıvırcık bir kız gülüyor bana. Ahhh çocukluÄum peÅimde! Göz kırpıyor, sus iÅareti yapıyor, tamam diyorum. PeÅpeÅe yürüyoruz UzunçarÅıâda. Kahve kokusu, çıtır simit susamları, ay çörekleri, güvercinler, bütün anılar koÅuÅuyor etrafta. Ä°tiÅip kakıÅıyorlar adeta beni de hatırla! der gibi. Ahhh hatırlamaz mıyım?
Ãocuklara iÅlemeli mendil alalım diyor annem. Aktardan kına alıyoruz kurban için, annem söz verdi bize de yakacak.
Anılardan gözlerim yaÅarıyor boÄazım yanıyor. Ãatapatlar patlıyor dar sokaklarda, kız kaçıranlar, karpitler yakıyor gözümü. Renkler, kokular, seslerâ¦
âAz pilav az kesâ sesine Tozlu Camiden gelen ezan sesi karıÅıyor. âBi koÅu kılıp geleyimâ diyor babam. Tamam diyoruz. Kuyumcunun vitrininden bilezik beÄeniyoruz anneme.
Ben sarhoÅ gibiyim. Ãocukluk sarhoÅu. Dönüp ne giymiŠçocukluÄum diye bakıyorum, tabii ki kırmızı rugan ayakkabı ve beyaz ponponlu çorap.
Aynı Åarkı yükseliyor bir züccaciyeden:
Åu dünyadaki en zengin kiÅi gönül fethedendir
Åu dünyadaki en üstün kiÅi insanı sevendir.
Bütün dünya buna inansa bir inansa
Hayat bayram olsaâ¦
30 yıl sonra
Yine bir Eylülde yine bir bayram arefesinde⦠Ben, çocukluÄum ve ailemâ¦
Ailemi seviyorum, insanları seviyorum, anılarımı, hayatı dünyayı seviyorum diye haykırmak geliyor içimden. ÃocukluÄum elimi çekiÅtiriyor, kulaÄıma Åarkı fısıldıyor. Hahahahahaha! Kahkahalarla gülüyorum, herkes bana bakıyor, Åarkı söylüyorum:
Hayat bayram olsaâ¦
Yorumlar0
Bu habere ilk yorumu siz yapın
Sev kardeşim falan filan
"Bak kardeşim elini ver bana, sar kardeşim kolunu boynuma"
O yıllar öyleymiş
Şimdi Ya şimdi Allah muhafaza…
Elimi verir kolumu kaptırırım, kolumu boynuma dolar, ya kurtaramazsam, yüzüme güler arkamdan ne der, benimle onu çekiştirir, arkamdan beni ona çekiştirir, hele telefonlar, ona beni yazar, beni ona yazar, yazar da yazar, yazması yetmez, resim de atar, resim de yetmez ses kaydı bile yapar.
Dostluk ve kardeşlik adı altında çocukların eline doğar, canım der, canınım der, canın çıksın der gibi hatıralar yaşarsın, beni bu korku filmine kim çizdi der kalırsın, kurdun içinden kuzu çıkar, kuzunun içinden kurt, sen de daha şarkı söylemek lazım avaz avaz diye hayıflana durur şarkı söyler coşarsın.
Bir de arkadaş şarkısı varki o en damardan olanı…
Melike Demirağ’ın meşhur şarkısında en doğru tespit şu dörtlükte
“Evet arkadaş;
Kim olduğumu, ne olduğumu
Nereden gelip nereye gittiğimi sen öğrettin bana
Karanlıktan,aydınlığa sen çıkardın”
İyiler ve kötüler diye ayırdım hayatı kısacası ikiye İkisi de olabiliyorum, ikisini de yapabiliyorum, hangisi olmak istediğinize sadece siz karar veriyorsunuz, karar sizin…
Mesela ben Ayağımı biçip beni 1,5 ay yürümekten alıkoyan profösör hanımı bile azad ediyorum, nitekim bildiğim şey şudur ki,dönüp dolaştığım, tırmandığım tepelerden baktığım uzakların bugün bana bıraktığı bir şeyler olmuş demek ki diyorum Boşa değilmiş o yollar
“Yaktığın can kadar, gün gelir yanar durursun”
İyi bayramlar olsun herkese…
Bayramlar bana hep gidenleri hatırlatır, hep eksik kalırım, hiç tam olmam, olamam.
O yüzden selamım anneme, Mehlika Babaanne'ye, Ertaç Baba'ya ve sizden tüm gidenlere olsun Ruhları şadolsun…
Hayatın her gün bayram gibi olması gerektiğini anladım artık…
Özlen ben… (bayramlar çocuklarımın) Sarıp sarmalanlarınız çok olsun.
#Bayram#Dost#Hayat
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası