Muhammet Sarıkaya

Mehmet Haberal'ın, Ergenekon davasından tutuklandığı günlerde kaldırıldığı hastanedeki odasına yapılan operasyonla ilgili, haklarında iddianame hazırlanan jandarma personelinin avukatı Odatv'ye açıklamalarda bulundu.

Avukat Muhammed Sarıkaya, "Ergenekon diye bir örgütün olmadığına karar verildiği ve bu davanın bir kumpas davası olduğu artık açıklık kazanmışken, bu davada haksız yere tutuklu bulunan bir kişinin güvenliği için görev yapan jandarma personeli hakkında herhangi bir suçları olmamasına rağmen sadece hastane odasında nöbet tutmaları nedeniyle böyle bir dava açılmış olması çok üzücüdür" dedi.

Süreç, Haberal'ın yatarak tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsünün 304 no'lu odasında 19 Ocak 2011 tarihinde arama yapılmasıyla başladı.

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, nöbetçi hakimliğinden alınan arama ve el koyma kararı ile yapılan arama sonucunda dizüstü bilgisayar, internet bağlantı taşınabilir hat ve 21 adet CD alındı.

Bu arama sırasında Haberal'ın odasındaki malzemelerin odaya nasıl ve ne şekilde alındığının tespiti nedeniyle malzemelerin alındığı sırada orada olan 1 astsubay, 11 uzman jandarma personeli ve 24 er  hakkında valilik tarafından soruşturma izni verildi. 12 jandarma personeli için ise soruşturma izni verilmemişti. Valiliğin kararı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin kararıyla da kesinleşti.

Fakat bu karara rağmen savcılık, hakkında soruşturma izni verilmeyen 12 Jandarma personeli de dahil 48 Jandarma personeli ve 6 infaz koruma memuru hakkında 2011 yılından bu yana yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılık 11.11.2015 tarihinde “Cezaevine yasak malzeme sokmak” suçlaması ile iddianame hazırladı.

Savcılığın hazırladığı bu iddianame İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilir ve yargılama başladı. Milletvekili seçilmesi nedeniyle Mehmet Haberal hakkındaki soruşturma ayrıldı.

ASKERLERİN AVUKATINDAN AÇIKLAMA

İddianameye giren jandarma personelinin avukatı Muhammed Sarıkaya ise soruşturma izni verilmeyen askerlerin yargılanmasının yanı sıra kumpas olduğu ortaya çıkan bir davanın yansıması olan olayla ilgili sürecin sürmesine tepki gösterdi.

"Davanın başlamasından bu yana en azından hakkında soruşturma izni verilmeyen müvekkillerim için dava şartı oluşmadığı ve 'düşme kararı' verilmesi gerektiği yönünde taleplerim mahkeme tarafından karara bağlanmamıştır" diyen Sarıkaya, Jandarma Teşkilat, Görev Ve Yetkileri Kanunu’nu hatırlatarak, "Jandarma personelinin mülki hizmetten doğan veya bu tür hizmeti yaparken işlenen suçlarında mülki amirden izin alınması gerekir" ifadelerini kullandı. Sarıkaya şunları söyledi:

"Bu izin alınmadan yapılan soruşturma ve kovuşturma hukuka aykırıdır. İleride telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına sebep olmaktadır. Aynı zamanda her ne kadar diğer sanıklar haklarında verilen bir soruşturma izni nedeniyle yargılanmakta iseler de Yargıtay tarafından geçtiğimiz ay Ergenekon diye bir örgütün olmadığına karar verildiği ve bu davanın bir kumpas davası olduğu artık açıklık kazanmışken, bu davada haksız yere tutuklu bulunan bir kişinin güvenliği için görev yapan jandarma personeli hakkında herhangi bir suçları olmamasına rağmen sadece hastane odasında nöbet tutmaları nedeniyle böyle bir dava açılmış olması çok üzücüdür.

İddianamede böyle bir suç varsa kimin, ne zaman, nasıl işlediğine dair hiçbir somut delil yoktur.

Yargılanan ve halen daha göreve devam eden müvekkillerim bu yargılama dolayısıyla TSK mevzuatı nedeniyle birçok özlük haklarından mahrum kalmakta ve mağdur olmakta, haksız yere yargılanarak mesleki hayatlarında telafisi mümkün olmayan, sayısız zorluklarla karşılaşmaktadırlar.

YARGILANAN ASKER SUÇLU MUAMELESİ GÖRÜYOR

Maalesef TSK’nın, başta Personel Kanunu olmak üzere birçok yönetmelik, yönerge ve süregelen uygulamaları nedeniyle herhangi bir davada sanık olarak yargılanan asker kişi, masumiyet karinesi hiçe sayılarak adeta suçlu muamelesi görmekte, eğitim, kurs, yurt dışı görevi gibi haklarından yararlandırılmamaktadır. Bu nedenle asker kişiler hakkında soruşturma izni verirken veya yargılama yaparken ilgili makamların olması gerekenden çok daha fazla özenli davranması gerekir.

Görevleri gereği hastane odasında nöbet tutan jandarma personeli adeta güneh keçisi ilan edilmişlerdir. Kumpas davaları bir bir çökerken bunun gibi kumpas ardılı bir davada masum insanların haksızlığa uğramasına bir an önce son verilmelidir.”

Odatv.com