ölmeyen peygamberler / “O, ölmeyen Aşktan ibarettir” — Semazen

Ölmeyen Peygamberler

ölmeyen peygamberler

“O, ölmeyen Aşktan ibarettir”

“O, ölmeyen Aşktan ibarettir”

Mevlânâ&#;ya Göre Hz. Muhammed&#;in Üstünlüğü

Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî (), hayatını ilme, irfana, ahlâka kısacası Hakk&#;a ve halka adamış gönül ve hizmet eridir. Hz. Peygamber&#;in güzel ahlâkını kendisine örnek alan Mevlânâ, bütün eserlerinde insanlara fazilet ve meziyet yollarını öğretme çabası içindedir.

Mevlânâ, eserlerinde, peygamberlere, onların mücadelelerine ve ahlâkî güzelliklerine sıkça yer verir. O, Kur&#;ân&#;da adı geçen hemen hemen her peygambere şu veya bu yolla deyinir. Bunlardan Hz. Musa, İsa, Âdem, Yusuf, İbrahim, Süleyman ve Hz. Muhammed sıkça yer verdiği peygamberlerdir. Bu peygamberler içerisinde Mevlânâ&#;nın Hz. Muhammed (s.a.)&#;e verdiği yer, değer ve önemin hepsinin üstünde olduğu görülür.

Mevlânâ Celâleddîn er-Rûmî&#;nin, Allah&#;a ve Allah&#;ın gönderdiği son elçi olan Hz. Muhammed Mustafa&#;ya gayet bağlı1, Hz. Peygamber gibi ibadete oldukça düşkün biri olduğuyla ilgili çok sayıda rivayetle karşılaşırız.2 Ömrünün büyük kısmını ibadetle, zikirle, Allah&#;a hamd ve Resûlü Hz. Muhammed Mustafa&#;ya salât ve selâm ile geçirdiğini görürüz.

Mevlânâ&#;ya göre Hz. Muhammed (s.a.)&#;yı anlamak büyük bir şeydir.3 Hz. Peygamber&#;i gerçek anlamda anlayana ve onun yolunu izleyene yardımlar ve bol bağışlar vardır.4 Buna rağmen, O&#;nu herkes hakkıyla anlayamamaktadır.5 Müşriklerin, Hz. Peygamber&#;in sadeliği, güvenilirliği, bildirdiklerinin hak ve doğruluğu, bunlara ilâve olarak da insanları bir benzerini ortaya koymakta âciz bırakan mûcizelerine kısacası, bu kadar çok üstün özelliklerine rağmen onu tasdik etmemeleri, haklı ve aklî bir sebebe değil, hissî sebeplere dayanmaktadır. Bugünkü tabirle onlar dogmatik inançsızdılar.

Mevlânâ, Hz. Peygamber&#;i doğru anlayabilmek için cehâleti, önyargıları, kibri, hırsı ve yanlış muhakemeyi terk etmeyi gerekli görür.6

Mevlânâ&#;ya göre topraktan nice insanlar halk edilmiştir, fakat bu yaratılanlar içinde en üstün olanı Hz. Muhammed&#;dir.7 Yüce Allah iki âlemi de Hz. Muhammed&#;in hatırı için yaratmış, yeri ve göğü onun hizmetine amâde kılmıştır.8

Peygamberlerin sonuncusunun yolu/dini hürmetine âleme bereketler saçılır, Onun nefesiyle açılmamış kapılar açılır; duası, iki âlemde de kabul olur.9 O, bu dünyada da şefaatçidir, âhirette de; bu dünyada insanı dine götürür, âhirette de cennetlere.

Mevlânâ&#;ya göre Hz. Peygamber&#;in büyüklüğünün ve üstünlüğünün alâmetleri henüz o çocukken kendisini göstermeye başlamıştı Muhammed (aleyhisselam), ümmîydi, yetimdi. Çeşitli bilgilerin ona Allah tarafından öğretilip anlattırılması11 onun üstünlüğünün bir başka delilidir.

Şems-i Tebrizî ile Mevlânâ&#;nın o ilk büyük karşılaşmalarında Şems; ona şöyle bir soru yöneltir: “Ey dünya ve mâna nakitlerinin sarrafı, Tanrı adlarının bilgini! Söyle, Muhammed hazretleri mi büyük yoksa Bayezid mi büyüktü? Mevlânâ: “Hayır, hayır, Muhammed Mustafa bütün peygamber ve velilerin başbuğu ve reisidir. Hakikatte büyüklük ve ululuk onundur” diye buyurdu

Mevlânâ, şu cümlelerinde de Hz. Peygamber&#;in üstünlüğünü vurgulamaktadır.

&#; Nebi, o ölmeyen aşk ve sevgiden ibarettir. Biri dedi ki:”niçin minarede yalnız Allah&#;a senâ etmeyip, Muhammed&#;i de anıyorlar?” Ona dediler ki: “Muhammed&#;in övülmesi, Allah&#;ın senâsı değil midir sanki?”13

&#; Böylece Muhammed&#;in asıl olduğu malûm oldu. Çünkü hakkında: “Sen olmasaydın felekleri yaratmazdım.” buyurulmuştur

&#; İşte bunun için, önderin Muhammed olduğunu bil. Her şey, ilk önce Muhammed&#;e gelmeden bize erişmez

Bu devir veya âhir zaman, Hz. Muhammed&#;in devridir. Mevlânâ&#;nın belirttiğine göre, Musa peygamber bile, Hz. Muhammed döneminde yaşayarak onun ümmeti olmak için Yüce Allah&#;a yalvarışta bulunmuştur

Mevlânâ&#;ya göre, Hz. Muhammed (a.s.), yaratılmışların en üstünü, Allah katında ismi ve hatırı büyük, en güzel ahlâkî vasıflara sahip, büyük etki gücüne mâlik, en önemli ve en büyük misyonu yüklenen, en son evrensel ilâhî mesajı ileten … olduğundan dolayı peygamberlerin en üstünü ve sonuncusudur. Bundan dolayı da Allah katında onun ayrı bir yeri vardır. O, peygamberlerin ulusu; gökyüzünün de, yeryüzünün de ışığıdır. İki âlemin elçisi, insanlara ve cinlere yol gösterendir. Mustafa, korkutucu ve müjdecidir. O, peygamberlerin en güzel, en açık ve yerinde söz söyleyenlerindendir. Hz. Muhammed&#;in bizzat kendisinin belirttiği gibi, ondan sonra hiçbir peygamber gelmeyecektir; hiçbir peygamberin ümmeti de ondan üstün olmayacaktır; onun ümmeti Îsa ve Mûsa ümmetinden üstündür&#;17 Allah onun koruyucusu; Cebrail hizmetçisi, Burak bineği, mî&#;raç yolculuğu, son sınır ağacı / sidretü&#;l-müntehâ (Necm, 53/14) makamıdır&#;18

O, vahye muhatapolduğu için söyledikleri doğrudur ve sözlerine uymak, buyruklarına teslim olmak gerekir. Çünkü o, insanları şirkten, putlara tapmaktan, cehaletten, zulümden kurtarıp, bunların yerine tevhid inancını, ilmi, hakkı ve adâleti tesis etmiştir. Bunun için ona uyan can, ebediyen mutlu olur.

Mevlânâ, Hz. Peygamber&#;in; “Ben, zamane tufanına gemi gibiyim; biz ve ashabım, Nuh&#;un gemisine benzeriz. Kim bu gemiye el atar, kim bu gemiye girerse kurtulur”19 hadisini naklederek, ebedi kurtuluş için ona uyma ve onun yolundan gitme gerekliliğini işlemiştir. Fakat Muhammed Mustafa&#;nın yolundan gitmek ve onun gibi yüceliklere ermek için aşk gereklidir

Mevlânâ&#;ya göre Hz. Muhammed, bütün dünyadakilerin, onun yurdunda konukladığı bir padişahtır Asırlar geçmesine rağmen Hz. Muhammed&#;in dininin dimdik ayakta durması, onun üstünlüğüne bir delil olmaktadır. 22

İşte bu üstünlüğünden dolayı Mevlânâ, Hz. Muhammed&#;i sevmeyi ve onun yolundan gitmeyi gerekli görür. Kendisi de, Hz. Muhammed&#;e candan bağlı biridir. Bunu düşünce ve yaşayışıyla ortaya koymuştur. Bir başka ifadeyle söyleyecek olursak Mevlânâ&#;nın ana dayanağı Kur&#;ân ve Hz. Peygamber&#;in hayatı, ana hedefi ise bu iki kaynağa uygun bir hayat sürmektir.

Konuyu Mevlânâ Celaleddîn&#;in, oldukça popüler olan bir rubâisi ile bitirmek istiyorum. O, bu rubâisinde Allah&#;a ve Hz. Muhammed (a.s.)&#;a olan bağlılığını şöyle haykırır:

Canım tenimde oldukça Kur&#;ân&#;ın kölesiyim ben, Tanrı&#;nın seçkin Peygamberi Muhammed&#;in yolunun toprağıyım.

Her kim benden, bunun dışında bir söz naklederse hem o sözden şikayetçi olurum hem nakledenden

Dipnotlar: 1) Bkz. Eflâkî, Ahmet, Âriflerin Menkıbeleri (Menâkıbu&#;l-Ârifîn), Çev. Tahsin Yazıcı, İstanbul, , C. I, s. , , , , , , , , , ; C. II, , , , , , ,  2) Bkz. Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, C. I, s. , ,  3) Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî, Mesnevî, Çev. Veled İzbudak (M.E.B. Yayınları), İstanbul, l99l, C. IV, s. , b.  4) Mesnevî, C. IV, s. , b.  5) Mesnevî, C. IV, s. , b.  6) Mesnevî, C. I, s. , b.  7) Dîvân-ı Kebîr, Çeviren ve Hazırlayan: Abdulbâki Gölpınarlı, (Kültür Bakanlığı Yayınları), Ankara, , C. V, s. , b.  8) Mesnevî, C. VI, s. 16, b.  9) Mesnevî, C. VI, s. 15, b.  10) Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî, Macâlis-i Sab&#;a (Yedi Meclis), Çeviren ve Hazırlayan: Abdulbâki Gölpınarlı, Konya, , ss. , Meclis: V. 11) O kendiliğinden konuşmamaktadır. Onun konuşması ancak bildirilen bir vahiy iledir” (Necm, 53/) buyurulmuştur. (Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî, Fîhi Mâ Fîh, Çeviren: Meliha Ülker Anbarcıoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İst., , s. 62) 12) Eflâkî, Âriflerin Menkîbeleri, C. I, s. (Mevlânâ, bu vak&#;ayı anlatırken: “Bu sorunun heybetinden sanki yedi kat gök birbirinden ayrılıp yere yıkıldı ve içimden çıkan büyük bir ateş kafatasımın içini kapladı. Oradan bir duman çıkıp Arş&#;ın ayaklarına kadar yükseldiğini gördüm” buyururlardı. (Eflâkî, a.g.e, C. II, s. ). 13) Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî, Fîhi Mâ Fîh, Çeviren: Meliha Ülker Anbarcıoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İst., , s.  14) a.g.e, s.  15)a.g.e, s.  16)Mesnevî, C. II, s. 28, b. (Musa Peygamber&#;in “Ya Rabbi beni Muhammed ümmetinden et” diye dua ettiği rivayet edilmiştir. Mesnevî, C. II, s. (Mütercimin açıklaması). 17) Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî, Macâlis-i Sab&#;a (Yedi Meclis), Çeviren ve Hazırlayan: Abdulbâki Gölpınarlı, Konya, , s. 8, Meclis: I. 18) Macâlis, s. , Meclis: V. 19) Mesnevî, C. IV, s. 44, b.  20) Dîvân, C. IV, s. , b.  21) Mesnevî, C. V, s. 10, b.  22) Dîvân, C. III, s. , b. ; C. V, s. , b. ; Mesnevî, C. IV, s. , b.  23) Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî, Rubâiler, Çev. Nuri Gençosman, M. E. B. Yay., İstanbul, , C. II, s. , Rubâi:

🔷 Hz. İdris'in adı Kur'an-ı Kerim'de doğrudan iki defa geçer.

🔶Meryem Sûresi'nde Hz. İdris'in yüce bir makama yükseltildiği belirtilir. Enbiya Sûresi'nde de sabreden ve salih kimselerden olduğu için Yüce Allah'ın rahmetine mazhar olduğundan bahsedilir.

🔶Hz. İdris'e peygamberlik verilmiş ve kendisine otuz sahife indirilmiştir.

🔷 Kalemle yazı yazan, elbise diken, hesap ve yıldız isimleriyle uğraşan ilk insanın Hz. İdris olduğu belirtilir.

🔶Hadislerde ve tefsirlerde belirtildiğine göre Hz. İdris'in asıl adı Ahnuh'dur. Ona "İdris" adı Yüce Allah'ın kitabını çokça ders ettiği (okuduğu) için verilmiştir.

HZ. İDRİS İLE İLGİLİ AYETLER NELERDİR?

📌Kitap'ta İdris'i de zikret. Çünkü O, doğru olan bir peygamberdi. Biz onu yüce bir mekâna (makam) yükseltmiştik. Meryem Sûresi 55 ve ayetler

🔊 Osman Şahin'in sesinden Meryem Sûresi'ni dinlemek için tıklayın

🔶Diyanet'in Kur'an Yolu tefsirine göre; Kitaplı dinlerde ortak rivayet ve inanışa göre Hz. İdris ilmin, medeniyetin ve akli sistemlerin ilk kurucusu kabul edilir. "Hesap, tıp, nebatların sırları, garip sanatlar, yazı yazmak, dikiş dikmek, terazi kullanmak gibi meslek ve sanatları İdris'in icat ettiği belirtilir. Çok sayıda talebesi olan Hz. İdris demiri keşfedip ondan aletler yapmış, ziraatı geliştirmiş, deri ve kumaşlardan elbise dikmiştir."

🔶Hz. İdris'in "üstün bir konuma getirilmesi" ile muhtemelen onun yukarıda açıklanan özellikleri kastedilmiştir. Bu ifadeyi, onun mânevi âlemde (göklerde) müstesna yerlerde bulunduğu şeklinde anlamak da mümkündür; bu mânayı destekleyen rivayetler vardır.

🔷 İbn-i Kesir'in Tefsirü'l Kur'anil Azim eserinde yukarıdaki ayetin tefsirinde şu bilgilere yer verilmiştir:

"Hz. İdris'in terzi olduğu, her iğne saplayışında "Sübhânallah" dediği, akşam olduğunda yeryüzünde ameli ondan daha üstün hiç kimsenin bulunmadığı belirtilmiştir. Bu yorum Abdullah İbn-i Abbas tarafından yapılmıştır."

📌 İsmail, İdris ve ZülKifl, hepsi sabredenlerdendi. Onları rahmetimize soktuk, şüphesiz onlar salih kimselerdi. Enbiya Sûresi 85 ve ayetler

🔊 İshak Danış'ın sesinden Enbiya Sûresi'ni dinlemek için tıklayın

🔷 Hz. İdris'in uzun boylu, beyaz tenli, geniş göğüslü, iri karınlı, iri kemikli, vücudu hafif kıllı, gür saçlı, ince sesli, yumuşak sözlü, kısa adımlı olduğu bazı rivayetlerde belirtilmiştir. (Asım Köksal, Peygamberler Tarihi)

🔷 Hz. İdris, Hz. Nuh'tan sonra peygamber olarak gönderilmiştir. Kavmini tek olan Allah'a ibadet etmeye davet etmiş fakat ona icabet edilmemiştir.

🔷 Yıldızlar ve hesap ilmiyle ilk meşgul olan kişi Hz. İdris olduğu için Yunanlı hakîmler ona "Hermesü'l-hakîm" (Hermesü'l-Herâmise) demişlerdir.(İbnü'l-Esîr, I, , ; İbn Kesîr, el-Bidâye, I, ).

🔶Kur'an-ı Kerim'de Hz. İdris'ten iki yerde bahsedildiği için İslami kaynaklarda bilgi az sayıdadır. Hz. İdris ile ilgili rivayetlerin bir çoğu İsrailiyat kaynaklıdır. Kitab-ı Mukaddes'te Hz İdris'in göğe yükseltildiği, ölmeden önce cennete girdiği yönünde sahih olup olmadığı tartışmalı olan birçok rivayet vardır.

PEYGAMBERİMİZ (SAV) HZ. İDRİS'TEN BAHSETTİ Mİ?

🔶 Peygamberimizin (sav) iki hadisinde Hz. İdris'ten bahsedilmektedir.

Ebu Zer (r.a.) rivayet ettiği bir hadiste, o şöyle anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber'e (sav), "Allah kaç kitap indirdi?" diye sordum. Allah Resûlü şu cevabı verdi:

🔷"Allah yüz dört kitap indirmiştir. Bunlardan elli sahife Şit'e, otuz sahife İdris'e, on sahife İbrâhim'e ve on sahife de Tevrat'tan önce Musa'ya indirmiştir. Ayrıca Tevrat, İncil, Zebur ve Kur'an'ı da indirmiştir"

İbn Mace kimdir? İbn Mace'nin hadis ilmine katkıları

🔶Ebu Said El Hudri (r.a.) rivayet ettiği hadiste, Peygamberimiz (sav) Mirâc'a yükselişini anlatırken Hz. İdris ile karşılaştığını belirtmiş ve kendisini "Hoş geldin ey salih kardeş, salih Nebi" diyerek selamladığını anlatmıştır.

HZ. İDRİS HZ. NUH'TAN ÖNCE Mİ PEYGAMBER OLARAK GÖNDERİLDİ?

🔶 Tefsir kitaplarında Hz. İdris'in Hz. Nuh'tan önce mi peygamber olarak gönderildiği çokça tartışılmıştır. Tarihçilerden bir kısmı Hz. İdris'in Hz. Nuh'tan önce peygamber olarak gönderildiği görüşünü kabul etmişlerdir. Fakat İbn-i Kesir bunun yanlış bir görüş olduğunu belirtir. Tefsir'ül Kur'an'il Azim adlı eserinde İbn'ül Arabi'nin konuyla ilgili açıklamasına yer verir.

İbnü'l Arabî der ki: "Tarihçiler arasında Hz. İdris'in Hz. Nuh'tan önce olduğunu söyleyenler yanılmışlardır. Bunların yanılmış olduklarına delil ise, şu sahih hadistir: Peygamber (sav) Adem ile İdris'le İsra'da karşılaşmış, Hz, Adem, Peygamber Efendimize: "Salih peygamber ve salih evlada merhaba" dediği halde, Hz. İdris : "Salih peygamber ve salih kardeşe merhaba" demiştir. Şayet İdris Hz. Nuh'un babası olsaydı: "Salih peygamber ve salih evlada merhaba!" demesi gerekirdi. Hz. İdris'in Nebi'ye "salih kardeş" demesi onun Nuh'da (a.s) nesebinin Hz. Peygamberle birleştiğini göstermektedir. Allah'ın salat ve selamı hepsine olsun. İnsaflı bir kimsenin artık bundan sonra söyleyecek herhangi bir sözü de olmaz."

🔶Abdullah İbn-i Mesud, Hz. İdris'in Hz. İlyas'ın ile aynı kişi olduğu söyleyen az sayıda sahabiden biridir. Nitekim Abdullah İbn-i Mesud'un kendi mushafında Hz İlyas ile ilgili ayetler Hz. İdris şeklinde geçer.

🔎 İbn-i Kesir kimdir?

📌 Busrâ'nın Müceydilülkarye köyünde dünyaya geldi. Öğrenimini tamamladıktan sonra hatip, müderris, kıraat âlimi, müftü ve mahkeme heyeti üyesi olarak çeşitli görevlerde bulundu. 27 Aralık tarihinden itibaren Dımaşk'ta Necîbiyye Medresesi'nde ders vermeye başladı ve ölümüne kadar bu görevini sürdürdü.

Kaynaklar

TDV Ansiklopedisi, Diyanet Kur'an Yolu Tefsiri, Tefsirü'l Kur'anil Azim (İbn-i Kesir) El Camiul Ahkamul Kur'an (Kurtubi)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir