kuru kayısı alerji yaparmı / Besin Alerjisi | Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği

Kuru Kayısı Alerji Yaparmı

kuru kayısı alerji yaparmı

Bazı yiyeceklere alerjiniz olduğuna dair 5 işaret

Haberin Devamı

Belirtiler nelerdir?

Alerjiler birçok farklı şekilde ortaya çıkabilmektedir. Sindirim sisteminde görülenler hazımsızlık, kusma, gurultu, rektumda kaşıntı gibi belirtilerle; sinir sisteminde görülenler anksiyete, baş ağrısı, uyku hali, durgunluk, keyifsizlik, ağlama nöbetleri, hiperaktiflik, sinirlik gibi belirtilerle; genitoüriner olarak görülenler idrarı kontrol edememe, vajinal kaşıntı gibi belirtilerle; kas iskelet sisteminde görülenler gerginlik, göğüs ağrısı, eklem ve kas ağrıları gibi belirtilerle; solunumda görülenler nabız hızının artması, hırıldama, kızarma, üşüme, karıncalanma gibi belirtilerle; gözlerde görülenler sulanma, şaşılık, ışıktan rahatsız olma, kaşıntı, kızarma, şişme gibi belirtilerle; deridekiler terleme, ürtiker, karıncalanma, üşüme ateş gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır.

Bazı yiyeceklere alerjiniz olduğuna dair 5 işaret

Besin alerjisi için nasıl önlemler alınmalıdır?

Besin alerjisi için alınacak birtakım önlemler ile alerjiler önlenebilir. Tanısı koyulan alerjik besinleri tüketmemeye çalışın. Eğer alerjik bir reaksiyonunuz olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir diyetisyene danışın. Diyetisyen, tüketemediğiniz alerjik besinin alternatifini sizin için bularak beslenme programınıza dâhil etmeye yardımcı olur. Besinlerin etiketlerini okuyun. Eğer alerjik besin sınıfında değerlendirdiğiniz bir besinin içinde bulunan madde başka bir besinde de varsa, aynı şeyleri yeniden yaşayabilirsiniz.

Haberin Devamı
Bazı yiyeceklere alerjiniz olduğuna dair 5 işaret

Son olarak etiket okumaktan vazgeçmeyin

Bir önceki maddede Besin alerjisi için nasıl önlemler almanız gerektiğini açıklamıştık ve etiket okumanın ne kadar önemli olduğuna yer vermiştik. Fakat bu maddeyi tekrardan hatırlatmakta fayda var. Söylediğimiz gibi etiket okumaktan vazgeçmeyin. Çünkü alerjik tanısı koyulan bir besin içeriğindeki katkı maddesinden dolayı size alerji yaşatıyor olabilir. Ve bu madde başka besinin içindeyse yine aynı şeyleri yaşamanız anlamına geliyor. Bu yüzden yeni bir ürün veya her zaman aldığınız bir ürünü alırken muhakkak etiket okuyun. Çünkü sürekli aldığınız ürünlerin besin içeriği bazen değişebilmektedir.

Kayısı Alerjisi

Kayısı bol miktarda vitamin içerir. Zengin bir A vitamini, potasyum ve lif kaynağı deposudur. Ancak meyveye duyarlı bireyler arasında alerjiye sebep olabilir. Kayısı alerjisi duyarlılığı olan çok sayıda insan, özellikle huş ağacı polenine karşı ve diğer meyvelere karşı da aşırı duyarlılık gösterebilir. Öte yandan, kayısıya verilen tepki, alerji haricinde gıda intoleransı olarak da değerlendirilebilir.

Aralarındaki temel farklılık, gıda intoleransının belirli yiyeceklerin yenmesinden sonra özellikle sindirim sisteminde sorun olurken, gıda duyarlılığı ise bağışıklık sistemini etkiler. Her ikisinde de ortak yan etkiler  görülebilir.

Kayısı Alerjisi Belirtileri

Kayısı hassasiyetinin yan etkileri şunlardır:

Hem taze hem de kuru kayısı, bağışıklık sisteminizin olumsuz tepkisine neden olabilir. Bu belirtilerin devam etmesi halinde, bir alerji doktoruna muayene olmanız önerilir.

Oral alerji sendromu nedir?

Kayısı tüketimi, kişinin huş ağacı polenine duyarlılığı varsa belirtileri tetikleyebilir. Bu durum, kayısıların ve huş ağacı poleninin benzer proteinlerin bir kısmına sahip olmasından kaynaklanır. Huş ağacı polenine karşı antikorlar, proteinlerle çapraz tepki verebilir ve bu nedenle yan etkileri ortaya çıkabilir. Nektarinler, meyveler, erikler, şeftaliler, elmalar, armutlar ve bazı meyveler, eğer kişinin huş ağacı polenine duyarlılığı varsa aynı belirtilere neden olabilir.

Yan etkiler, ağız veya boğazda rahatsızlık ve tahrişi içerir. Tepki, kayısı yedikten birkaç dakika sonra yavaşça geçer. 

Kayısı Alerjisi Tedavisi

İster tamamen kuru olsun, ister taze olsun her tür kayısı ve ürünlerinin tüketiminden uzak durmak gerekir. Meyve bazlı tatlılar, meyve suları ve kirazlardan tamamen kaçınılmalıdır ve doktorunuz size onay verene kadar şeftali, elma ve meyvelerden kaçınmak en iyisidir.

Antihistamin ilaçlar orta belirtileri başarılı bir şekilde giderebilir ancak ciddi yan etkiler daha güçlü ilaç ve epinefrin uygulaması gerektirir.

Kayısı intoleransı

Kayısıya gıda intoleransı, kayısı alerjisinden farklıdır. Gaz, ishal, bulantı, kusma, tıkanma ve mide rahatsızlığı gibi belirtiler kayısıya tahammülsüzlüğü gösterir, gerçek bir alerji olmayabilir. Kayısı intoleransı vücudun kayısıyı uygun bir  şekilde sindiremediğini gösterir.

Anafilaksi nedir?

Kayısı duyarlılığının olması durumunda, anafilaksi adı verilen ciddi ve yaşamı tehdit eden bir tepki meydana gelebilir. Belirtiler daha çok ağız ve boğazda şişme, nefes almada güçlük, yetersizlik, düşük tansiyon ve bayılmayı içerir.

Bu durum, hızlı tedavi edilmezse yıkıcı olabilecek terapötik bir krizdir. Kişi herhangi bir belirti veya yan etki ile karşılaşırsa, acil yardım alması gerekir. 

Kayısı alerjisinde tedavi

Kayısı alerjiniz varsa kayısı ve ürünlerinin tüketiminden kaçınmanız gerekir. Kayısı içermediğinden emin olmak için yediğiniz besinlerin içeriklerini kontrol edin. Bazı kişilerde kayısıyı pişirmek, meyvenin içindeki proteinler ısıtıldığında değiştiği için hassasiyet belirtilerini ortadan kaldırabilir. Bu hassasiyete sahip olduğunuza karar verdiyseniz, pişmiş kayısı yemeye başlamadan önce doktorunuza danışın.

Besin Alerjisi nedir?

Günlük tükettiğimiz besinlere bağlı ortaya çıkan reaksiyonların tümü istenmeyen besin reaksiyonları olarak adlandırılır. İstenmeyen reaksiyonların büyük çoğunluğu besinlerin farmakolojik özelliklerine, metabolik ya da toksik etkilerine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Şikayetleri benzer olduğu için sıklıkla birbiri ile karıştırılabilir. Ancak her ikisinin mekanizmaları ve yol açtığı sorunlar açısından bakıldığında son derece farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle şikayeti olan hastaların besin alerjisi açısından çok iyi değerlendirilmeleri gerekmektedir.

Besin alerjisi bağışıklık sistemimiz tarafından besinlere karşı anormal yanıtın verilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Klinik olarak belirtiler hafif (ürtiker vb) olabildiği gibi yaşamı tehdit eden ağır reaksiyonlara da (anafilaksi) yol açabilmektedir. Yine bağışıklık yanıtın özelliğine göre belirtiler bir çok organda (deri, sindirim sistemi vs) görülebilir.

Besin alerjisinin gelişimi bağışıklık sistemimizin besinlerdeki proteinleri tehdit unsuru olarak algılayıp bunlara karşı IgE tipi antikorlar üretmesi ile başlar. Duyarlı olan bireyler aynı besinle karşılaştığında daha önce oluşmuş olan IgE antikorlarına bağlanır ve mast hücrelerinden başlıca histamin olmak üzere birçok maddenin salınmasına neden olur. Klinik bulgular işte bu maddelerin etkisine bağlı olarak gelişmektedir.

Ayrıca besin alerjisi bağışıklık sistemimizin IgE dışındaki mekanizmalarına (hücresel immün yanıt) bağlı olarak ta gelişebilir. Klinik bulguları açısından farklılıklar gösterir. Aynı zamanda tanısal süreçleri de farklıdır ve daha zordur.

Besin alerjileri daha çok çocukluk döneminin sorunlarından birisidir. Anne sütü alan bebeklerde genellikle ek gıdalara başladıktan sonraki dönem ciltte ürtiker, kızarıklık, ya da egzema şeklinde ortaya çıkabilir.

Günümüzde besin alerjileri anafilaktik reaksiyonların en önemli nedenlerindendir. Bu nedenle halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Besin alerjilerinde korunma önlemlerinin çok yönlü yapılması gerektiğinden bu hastalar devamlı risk altındadır.

Besin alerjilerini çoğu aşağıdaki besinlere karşı gelişmektedir. Ancak tüketilen her besine karşı alerjik reaksiyonların gelişebileceği unutulmamalıdır.

Besin alerjileri çocuklarda daha sık görülür. Bazı besinlere karşı gelişen alerjiler zaman içerisinde düzelme eğilimindedir. İnek sütü, yumurta gibi besinlere bağlı alerjiler yaşa bağlı olarak geçebilir, yer fıstığı, balık, kabuklu deniz ürünleri ve kuruyemiş alerjileri çok uzun yıllar hatta yaşam boyu devam edebilir.

Besinlerin içerdiği protein yapısındaki alerjenler diğer alerjenler ile benzerlik gösterir. Örneğin polen alerjisi olan hastalarda bazı meyvelerin (kivi, muz, elma, şeftali vs) tüketimi ile ağızda ve boğazda kaşıntı, ödem meydana gelebilir. Çapraz reaksiyon sonucu gelişen bu klinik tablo oral alerji sendromu olarak tanımlanmaktadır.

Besin alerjilerinin gelişiminde rol alan IgE dışı mekanizmalara bağlı gelişen semptomlar daha geç ortaya çıkarlar. Örneğin bebeklerde ek gıdaya geçme döneminde kusma, ishal, kanlı mukuslu dışkılama hatta su kaybına neden olabilen reaksiyonlar gelişebilir. Kanlı, mukuslu dışkılamanın görüldüğü ön planda görüldüğü tip alerjik proktokolit, besin alımından birkaç saat sonra sürekli kusma ile karakterize hastalığa Besin proteinlerinin tetiklediği enterokolit sendromu (FPIES) denir. Bu duruma inek sütü, soya, yumurta vb karşı vücudumuzun verdiği geç tip alerjik yanıtlar neden olmaktadır.

Besin alerjileri sindirim sistemimizde yemek borusunu da (özafagus) etkileyebilir. Alerjik reaksiyonlarda çok önemli rolü olan eozinofiller’in yemek borusunda yoğun birikimine bağlı olarak çıkan bu tablo eozinofilik özafajit olarak adlandırılmaktadır. Çocuklarda reflü semptomlarına benzer şekilde kusma, yutma zorluğu ve kilo alamama şikayetleri görülebilir.

Bu hastaların bir çoğunda besinlere karşı alerjik reaksiyon gelişmektedir. Ayrıca ailesel alerji öyküsü de (astım, alerjik rinit ya da egzema) bulunmaktadır.

Besin Alerjilerinde Nasıl Tanı Konulmalıdır?

Besin alerjilerinde tanı oldukça deneyim gerektiren bir süreçtir. Dikkatli yürütülmeyen işlemlerin sonucunda yanlış tanı konulması ile hastalara gereksiz diyet uygulaması ya da hayatlarının riske edilmesi söz konusu olabilir.

Besin alerjilerinin tanısında iyi bir hasta-doktor işbirliği gereklidir.

Öykü tanı için en önemli basamaktır.

Bazı hastalardan şikayetlerinden sorumlu besin/besinlerin bulunabilmesi için besin günlüğü tutmaları istenebilir. Tükettiği besinlerin ayrıntılı bir şekilde besin günlüğüne kaydedilmesi tanısal sürece yardımcı olabilir.

Besin alerjilerinde belirtilerin özelliği ve çıkış zamanı izlenecek tanısal işlemler açısından son derece önemlidir.

Besin alerjisi düşünülen hastalarda yapılacak tanısal işlemler

Öykü ile oluşan ön görüye göre sorumlu besinin bulunması için deri prik testleri yapılır. Ancak burada hastanın klinik belirtilerine göre çok dikkatli olunmalıdır. Çünkü yaşamı tehdit eden ağır anafilaktik reaksiyonlar bu işlem sırasında gelişebilir. Bu nedenle deri testleri deneyimli ve gerektiğinde acil müdahalenin yapılabileceği kliniklerde yapılmalıdır.

Deri testleri hayatın ilk gününden itibaren her yaş grubunda yapılabilir.

Serumda besine özgün IgE bakılması da tanıya yardımcıdır. Ama klinik değeri deri testlerine göre daha düşüktür. Deri testlerinin yapılamadığı ya da ağır reaksiyon geçirme öyküsü olan hastalarda, zamanla tolerans gelişimi hakkında fikir vermesi amacıyla tercih edilebilir.

Ancak besin alerjilerinde tanı, deri testi ve/veya serumda besine özgü IgE ölçümü ile konamaz. Bu bilgiler ışığında şüpheli besinler için eliminasyon ve ardından da yükleme(provokasyon) testleri yapılarak klinik cevap değerlendirilir. Bu uygulamada şüphelenilen besinler hafta süreyle diyetten çıkarılır (eliminasyon) ve hastanın buna klinik yanıtı gözlenir. Kısmi veya tam yanıt anlamlı olarak değerlendirilir. Bir sonraki aşamada ise diyetten çıkarılan besinlerle bir alerji uzmanı gözetiminde ve belli bir protokol dahilinde tek tek ağızdan yükleme yapılarak klinik belirtilerin tekrar ortaya çıkışı gözlenir. Gerekli durumlarda çift kör plasebo kontrollü yükleme dediğimiz hekimin ve hastanın ayırt edemeyeceği şekilde bir seferde şüphelenilen besin, bir seferde de yalancı besin verilen uygulama gerçekleştirilir. Sonuçlar birbiriyle karşılaştırılır. Bu yöntem besin alerjisi tanısında “altın standart yöntem” olarak kabul edilir.

Eğer hastada geçirilmiş reaksiyon anafilâksi tarzında sistemik bir reaksiyon veya ağır bir reaksiyonsa besin yükleme testi KESİNLİKLE YAPILMAZ.

IgE dışı mekanizmalarla gelişen sindirim sistemi alerjilerinde tanı amaçlı endoskopi ve ince bağırsak biyopsisi yapılmalı, uygun histoloji saptanırsa besin eliminasyonu ve ardından besin yüklemesi yapılarak histolojik ve klinik yanıt değerlendirilmelidir. Özellikle IgE dışı besin alerjilerinde tanı koymak ve nedeni belirlemek güçtür. Hastalara yanlış tanı konulup gereksiz yere besin kısıtlaması yapmak beslenme bozukluğuna yol açabilir.

Besin Alerjisi Tanısı Kesinleşmiş Hastada Tedavide Neler Yapılmalıdır?

Besin alerjilerinde kanıtlanmış bir radikal tedavi yöntemi yoktur. Hastanın alerjik olduğu besin ve ürünlerinden kaçınması reaksiyonları önlemenin tek yoludur. Çok az miktardaki besinlerin tüketilmesiyle bile şiddetli reaksiyon olabileceği için mutlak kaçınma şarttır. Önemli bir besin diyetten çıkarılmışsa beslenme bozukluğunun önlenmesi için diyetin düzenlenmesi gereklidir.

Besin alerjisi olan hastalarda ortaya çıkan hafif reaksiyonlarda antihistaminik ilaçlar ve kortikosteroidler kullanılabilir.

Anafilaksi öyküsü olan ve/veya yüksek riskli besin alerjili hastalara adrenalin oto-enjektör verilmeli ve kullanımı hakkında bilgilendirilmelidir. Anafilaksi ani başlayan ve acil bir durum olduğu için hastalar ya da ebeveynler adrenalin oto-enjektör’ü mutlaka yanlarında bulundurmak zorundadır.

Besin alerjilerinde son yıllarda oral immünoterapi (desensitizasyon) protokolleri ile başarı sağlandığı bildirilmektedir. Henüz yolun başında olunmasına karşın umut verici gelişmeler yaşanmaktadır.

İnek sütü alerjisi olan bebeklerin beslenmesi çok önemlidir. Hayatın ilk altı ayı içerinde anne sütü tek başına yeterlidir. Anne sütü yetmiyorsa veya 6 aydan sonra inek sütünün yerini tutabilecek, normal büyüme ve gelişmeyi devam ettirecek ancak süt alerjeni içermeyen mamalar kullanılmalıdır. Bu mamalar gideren artan koruyuculuk sırasına göre şunlar olabilir:

İnek sütüne alerjik bebeklerin % kadarı soya bazlı mamalara, % 10 kadarı da ileri hidrolize mamalara reaksiyon gösterir. Bu çocuklarda esansiyel aminoasit mamaları verilmelidir. Bu özel mamaları yeterince alamayan bebeklerin diyetinde diğer protein ve kalori kaynaklarının arttırılması ve mutlaka kalsiyum ve vitamin desteği verilmesi gereklidir.

Besin alerjisi olan hastalarda önlemler

İnek Sütü Alerjisi Olan Çocuk Hangi Yiyeceklerden Kaçınmalıdır?

İnek sütü alerjisi olan hastalar aşağıdaki besinler ve besin içeriklerinden kaçınmalıdırlar:

Yumurta Alerjisi Olan Çocuk Hangi Yiyeceklerden Kaçınmalıdır?

Hangi Çocuk Hastalar Alerji Uzmanına Yönlendirilmelidir?

İdeal olarak besin alerjisi olan tüm hastalar alerji ve immünoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Bunun dışında aşağıdaki hastaların mutlaka bir alerji ve immünoloji uzmanı yönlendirilmesi gerekir:

Besin Alerjisi Olan Hastalara Çocukluk Çağı Aşıları Yapılabilir mi?

Çocuklarda Besin Alerjileri Kalıcı mıdır?

Besin alerjileri çocuklarda ve erişkinlerde düzelme eğilimi gösterir. Bu nedenle belli aralarla hastalar değerlendirilip, yükleme testi yapılarak düzelip düzelmediği takip edilmelidir. Süt, yumurta, buğday ve soya alerjileri yıllar içinde çoğunlukla düzelir. Buna karşılık kuruyemiş, balık ve kabuklu deniz hayvanları alerjilerinin düzelmesi daha nadirdir.

Besin Alerjisi ile ilgili Son Yazılara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası