Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim ikidir: Din ile vatan
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdad eyle Yarabbi!
Ömrünü müzdad eyle Yarabbi!
Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker,
Bu ilahi ordu dinimi bekler,
Allahu Ekber, Allahu Ekber.
Genç adam, üstad Necip Fazıl’ın ifade ettiği gibi; son damla terine ve pazusundaki son gücüne kadar mukaddes emanete sahip çıkma iddiasında bir genç isen, bahtiyar ol. Çünkü senin ruh hamurunda;
Atını boğazına kadar Atlas Okyanusuna sokup, gökyüzüne hiddetle parmağını kaldırdıktan sonra “ Sen Şahidim ol yarab. Önüme bu denizi koymasaydın ben bütün cihanı Müslüman yapacaktım…” diyen Tarık Bin Ziyad’dan parçalar var.
SEN; Mute Savaşında kendisini savaşmaktan alıkoyan yarısına kadar kopmuş ve kılıcını sallarken canını acıtan parmağını, atından inip, ayağının altına koyup Allahuekber dedikten sonra çekip kopartan Abdullah Bin Revaha ile, aldığı 90 kılıç ve ok yarasından sonra Allah’ına uçarak kavuşan Cafer-i Tayyar ile aynı yoldansın…
SEN; 8 yıllık saltanatının 6 yılını at sırtında savaş meydanlarında İslam cihadı uğrunda harcayan Yavuz Sultan Selim’le, ya da kendisine tahsis edilen odanın duvarında asılı duranKur’an-ı Kerim’e saygısından uyuyamadan hatta uzanamadan sabaha kadar diz üstünde oturan Osman Gazi ile aynı soydansın…
SEN; Birleşmiş Avrupa’nın Haçlı ordularına karşı Kudüs’ü kahramanca savunan Selahattin-i Eyyübi’den, Cephede askeri, tüfeğinde mermisi, bileğinde gücü, kalmayıncaya kadar “Ravza-i Mutahhara’yı” savunup Allah resulünün mübarek ayakucuna kapaklanıp “-Seni bırakmayacağım Seni terk etmeyeceğim” diyen Fahrettin Paşalardan bize yarsın…
SEN; Rus zulmü altında inleyen milletine hürriyet kazandırmak için cihad eden “Şeyh Şamil’le” , “Şamil Basayev’le” ya da İtalyan’ların korkulu rüyası “Ömer Muhtar’la”, 21 yaşında “ gemileri karadan yürüterek” İstanbul’u fetheden ve resulün hadis-i şerifine mahzar olan Fatih Sultan Mehmed ile aynı candansın…
SEN; Çanakkale’de gönlümüze gömdüğümüz vatan evladı ile, Edirne savunmasında açlıktan kırılan askerlerine “ağaç kabuğu” yemelerini söyleyen “Şükrü Paşa” ile aynı kandansın…
Sen; Alparsan Gazi kadar Türk'sün, Selahaddin-i Eyyubi kadar Kürt, Ömer Muhtar kadar Arap'sın, Şeyh Şamil kadar Çeçen, Mehmet Akif kadar Arnavutsun, Bilge Lider Begoviç kadar Boşnak, Malkom X kadar zenci ve Afrikalı'sın, Sudanlı Zenci Musa kadar Sudanlı, yiğit İpsiz Recep kadar Laz'sın, Velhasıl sen, ümmetsin, müslümansın
Evet genç adam , ruh hamurun ne kadar “asil” ve “soylu” farkında mısın…?
Geçenlerde Ali Yayla Hocam; kendi sosyal medya sayfasında Ne günlere kaldık ey Gazi hünkâr; Katır mühürdar oldu, eşek defterdar! beytini yazıp altına da Fazıl Ahmet Aykaç ismini iliştirip, bu beytin sanılanın aksine Ziya Paşaya değil Fazıl Ahmet Aykaça ait olduğunu belirtince, bilmiş bilmiş Beytin gerçek sahibini yazsaydınız daha isabetli olurdu. Bilmeyenler şimdi sizden görüp beytin oraya yazdığınız isme ait olduğunu sanacaklar diye bir yorum yapmıştım. Ali Hoca, kibarca Beytin gerçek sahibi bu. Yani herkesin sandığı gibi Ziya Paşa değil. diyerek şak diye cehaletimizi yüzümüze vurdu!
Ben de Dr. Sinan Oğanın, beytin Ziya Paşaya ait olduğunu belirten bir twitini paylaşarak Biz nereden bilek hocam. Ülkenin yönetimine talip olan koca koca adamlar öyle diyor diye vaziyeti kurtarmaya çalıştım ama cehaletim bir kere ortaya çıkmıştı.
***
Bugün gördüm ki; başka bir meşhur Ziyaya daha atfedilen şiirler var. O meşhur Ziya, Ziya Gökalptir ve ona yamanan şiir de Sayın Cumhurbaşkanının yılında Siirt Meydanında okuduğu ve hapis cezası almasına sebep olduğu söylenen bir şiir; daha doğrusu bir beyt.
Neydi o beyt:
Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız müminler asker
Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakanı olarak yılının Temmuz ayında TBMMde yaptığı konuşmada şöyle demişti: Benim şahsımla alakalı konuda, şu andaki yargılananlarla beni aynı kefeye koyma yanlışına, bedbahtlığına düşüyorsunuz. Ben neden dolayı 10 ay yedim? Ziya Gökalp’in şu şiiri ve onun arkasındaki şu ifadelerimden dolayı. Bunu burada tekrar okuyorum: ‘Minareler süngü, kubbeler miğfer; camiler kışlamız, müminler asker.’ Bu şiir… ‘Bir şey beni sindiremez; Gökler, yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanardağlar saçılsa; Biz oyuz ki; imanıyla övündüğümüz ecdadımız, titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş; zaferlerin tapusu, Anadolu’nun tapusu, Malazgirt’ten ta Çanakkale’ye imanın geçilmez kalesine kadar ecdadımızı zaferden zafere koşturan bu birliktir, bu beraberliktir.’ Ben, bu ifadelerden dolayı 10 yıl yedim(1)
Erdoğanın, bir şiirden dolayı hapse atılmasının yanlışlığını savunanlar da sürekli olarak Ziya Gökalp vurgusu yaparak olaya karşı çıktılar. Onlara göre de; Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesini ve ideolojisini oluşturanlardan birisi olan Ziya Gökalpin şiirini okuyan bir kişi, nasıl olur da hapse atılırmış! Bu bir çelişki değil miymiş?
Şimdiye kadar araştırma gereği duymamıştım ama itiraf edeyim ki; bu şiirin, daha doğrusu bu beytin Ziya Gökalpe ait olmayabileceğini düşünmüşümdür hep. Zira bana göre; Türkçülüğün kitabını yazan bir Ziya Gökalp, İslamcılığın dibine vuran böyle bir beyti yazarak, çelişkiye düşemezdi. Ziya Gökalp, bu kadar da tutarsız bir adam olamazdı! Ancak karşı cephenin gürültüsü o kadar fazlaydı ki; biz bunu ortaya koysak da hiç kimseyi inandıramazdık. Galat-ı meşhur. Lugat-i fasihten yeğdir sözü, burada da kendini gösteriyordu.
Dahası bizden önce de bu konuyu araştıranlar ve söz konusu beytin Ziya Gökalpe ait olmadığını ortaya koyanlar olmuşlar ama kim dinler! Mesela Murat Bardakçı, yılında, Ziya Gökalpin şiirinin montajlandığını, yani içerisine başkalarının şiirinin yerleştirildiğini belgeleriyle ortaya koymuş. Bardakçının konuya ilişkin ifadeleri şöyle:
Ben merak ettim, araştırdım ve ortaya son derece garip bir saptırma’ ve ‘montaj’ hadisesi çıktı: Ziya Gökalpin kitaplarında ‘Minareler süngü, kubbeler miğfer diye başlayan bir şiir yoktu ama yine Ziya Gökalpin de, Balkan Savaşı sırasında yayınladığı ‘Asker Duası’ adlı bir başka şiirine ‘minare’, ‘süngü’, ‘kubbe’, ‘miğfer’, ‘kışla’ gibi kavramlar iláve edilmiş, Ziya Gökalpe ait olmaktan çıkan şiir militan bir kimliğe büründürülmüş, üstelik aynı şiirin daha sonra yayınlanan metninde ordudan bahseden beş mısra da makaslanmıştı. Tayyip Beyin okuduğu şiir, işte bu ‘montaj’ ve ‘kırpılmış’ metindi. (2)
Ziya Gökalpin, yılında Balkan Savaşı sırasında yazdığı şiirin metni şöyle:
ASKER DUASI
Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultana imdâd eyle Yârabbi!
Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!
Yolumuz gaza, sonu şehâdet,
Dinimiz ister sıdk ile hizmet,
Anamız vatan, babamız millet,
Vatanı mamur eyle Yârabbi!
Milleti mesrur eyle Yârabbi!
Sancağım tevhid, bayrağım hilâl,
Birisi yeşil, ötekisi al,
İslâma acı, düşmandan öc al,
İslâmı âbâd eyle Yârabbi!
Düşmanı berbâd eyle Yârabbi!
Kumandan, zabit, babalarımız.
Çavuş, onbaşı, ağalarımız.
Sıra ve saygı, yasalarımız.
Orduyu düzgün eyle Yârabbi!
Sancağı üstün eyle Yârabbi!
Cenk meydanında nice koç yiğid,
Din ve yurd için oldular şehid,
Ocağı tütsün, sönmesin ümid,
Şehidi mahzun etme Yârabbi!
Soyunu zebun etme Yârabbi!(3)
***
Görüldüğü gibi, Ziya Gökalpin Asker Duası isimli şiirinde ne minare var, ne süngü, ne kubbe, ne de miğfer var. Peki bu gerçek ortada iken Sayın Cumhurbaşkanının dün () itibarıyla ve yine Ziya Gökalpe ait diyerek Siirt meydanında okuduğu ve meydandaki binlerce kişiye de eşlik ettirdiği(4), o beyitler gerçekte kime aittir?
İnternette yaptığım araştırmada bu beyitlerin de içinde bulunduğu İLAHİ ORDU isimli şiirin, Mehmet Cevat Örnek isimli bir şaire ait olduğunu gördüm. Mehmet Cevat Örneke ait şiirin tamamı şöyledir:
İLAHİ ORDU
Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Bu ilâhi ordu dinimi bekler,
Dillerde tevhit Allahû Ekber.
Müminler ordusu Hakkın kolunda,
Batılla savaşır dini uğrunda,
Ezelden ebede KURAN yolunda,
Allahû Ekber, Allahû Ekber.
Hak dinin rehberi Resulü Ekrem,
İman telkin eder Hâdisi her dem,
Dinimiz açıktır değildir mahrem,
Doğrudan doğruya Allahû Ekber.(5)
Görüleceği üzere; Mehmet Met Cevat Örnekin şiirinin konu ve maksat itibarıyla, Ziya Gökalpin şiiriyle hiçbir alakası yoktur. M. Cevat Örnek, tamamıyla dini muhtevalı bir şiir yazmış. Kendi adına açılan bir internet sitesinde de durum İlk kitabı, Yedi Dağın Çiçeği yılında 7 bölüm olarak yayınlandı. Dini, felsefi, uyarıcı, vatani, edebi, taşlama ve haşlamalar, besteciye güfteler. İkinci kitabı, Gülden Dikenden yılında basıldı. Bu kitabı da; tasavvufi ve felsefi, bestecilere şarkı güfteleri olarak hazırlamıştır. şeklinde açıklanmakta ve İlahi Ordu şiirinin bu kitaplarda da yer aldığı belirtildikten sonra, bahse konu şiirin hikayesi şöyle açıklanmaktadır: Bir ramazan ayında iş çıkışı oğlu Ümit Örnek ile birlikte durakta beklerken caminin minarelerini süngüye, kubbelerini de miğfere benzeten oğluna, bunu eve gidince kaleme alacağını belirtip bu şiiri yazmıştır. Şiir bir teşbih sanatından ibarettir, hiçbir dini veya siyasi çağrışım amaçlı değildir”(6)
***
Peki, yılında Ankaranın Nallıhan ilçesinde doğan ve yılında vefat eden Mehmet Cevat Örnekin, ve yıllarında yayınlanan şiir kitaplarında bulunan İlahi Ordu isimli şiirinde bulunan;
Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker,
Bu ilahi ordu dinimi bekler,
Allahu Ekber, Allahu Ekber
Şeklindeki 11 hece vezniyle yazdığı dizeler, Ziya Gökalpin yılında yayınlanan 10 heceli şiirine nasıl giydirildi ya da montajlandı? Onu da Asker Duası (Minareler Süngü Kubbeler Miğfer) isimli şarkının bestecisi(veya seslendiricisi) Eşref Ziya Terzi isimli şahsa sormak gerekir(7).
Daha doğrusu onun, iki ayrı şairin iki ayrı şiirini bir araya getirip yaptığı şarkının sözlerini, deşifre ederek, sağda solda Ziya Gökalpin şiiri diye yayınlayanlara(8), sonra da oradan alıp ülkenin Cumhurbaşkanının eline tutuşturanlara sormak gerekir.
Peki vefat ettiği anlaşılan Mehmet Cevat Örnekin sayıları 7 olarak verilen çocukları ve 10 olarak verilen torunları(9), babalarının ve dedelerinin şiirine neden sahip çıkmazlar? Yoksa Cumhurbaşkanını yalanlama durumunda kalırız diye mi korkuyorlar?
Cumhurbaşkanı, söz konusu dizelerin gerçek sahibini bildiği halde, Ziya Gökalpe ait olduğunu söyleyerek okumakla, daha mı etkili olduğunu düşünüyor? Peki bu durumda, Ziya Gökalpin muazzez ruhu, muazzeb olmaz mı?
Gerçi çok görmüyorum bu ülkenin insanlarına. Yıllardır, Emniyet Müdürü Mutlu Çelikin, yılında, Atatürke hakaret eden Emekli Müftü ve Milletvekili Hasan Mezarcıyı muhatap alarak yazdığı Cevaben şiirini, Neyzen Tevfikindir diyerek okuyan ve yazan bir kitle var bu ülkede
______________
1-funduszeue.info
2-funduszeue.info
3-
4-funduszeue.info &
5-funduszeue.info
6-
7- funduszeue.info?v=PYg7mylbM0c
8- &
9-funduszeue.info
Bugünkü konumuz, sahipliği Ziya Gökalpe yanlışlıkla atfedilen aşağıdaki ünlü dizeler
Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız müminler asker;
Bu ilâhi ordu dinimi bekler,
Dillerde tevhit Allahû Ekber.
Ziya Gökalpe ait olduğu iddia edilen, yılında Balkan Savaşındaki Türk askerler için yazdığı Asker Duası adlı şiirden olduğu iddia edilen bu dizelere dair yanlış bilginin kökeni aslında biraz geriye dayanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde 6 Aralık de Siirtte düzenlenen bir açık hava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler sebebiyle halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği gerekçesiyle açılan dava sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Belediye Başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 24 Temmuz tarihleri arasında 4 ay 10 gün cezaevinde tutuklu kalmasına neden olan konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler ise kışlalarımızdır. ifadelerine yer vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İBB Başkanı olduğu dönemde 4 ay 10 gün cezaevinde tutuklu kalmasına neden olan konuşmasında bu dizelere yer vermişti. funduszeue.info
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) October 25,
Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğanın okuduğu bu dizelerin Ziya Gökalpın yazdığı Asker Duasından alıntı olduğu iddia edilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğanın okuduğu dörtlüğü yanlışlıkla Ziya Gökalpe atfeden paylaşım
Cumhurbaşkanı Erdoğan yılı Temmuz ayında TBMMde yaptığı bir konuşmada bu hatalı bilgiyi şu sözlerle aktarmıştı:
Benim şahsımla alakalı konuda, şu andaki yargılananlarla beni aynı kefeye koyma yanlışına, bedbahtlığına düşüyorsunuz. Ben neden dolayı 10 ay yedim? Ziya Gökalpin şu şiiri ve onun arkasındaki şu ifadelerimden dolayı. Bunu burada tekrar okuyorum: Minareler süngü, kubbeler miğfer; camiler kışlamız, müminler asker. Bu şiir Bir şey beni sindiremez; Gökler, yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanardağlar saçılsa; Biz oyuz ki; imanıyla övündüğümüz ecdadımız, titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş; zaferlerin tapusu, Anadolunun tapusu, Malazgirtten ta Çanakkaleye imanın geçilmez kalesine kadar ecdadımızı zaferden zafere koşturan bu birliktir, bu beraberliktir. Ben, bu ifadelerden dolayı 10 yıl yedim
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılında Meclis kürsüsünde yaptığı bir konuşmada bu hatalı bilgiyi paylaşmıştı. funduszeue.info
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) October 28,
Halbuki bahse konu dizeler aslında Ankara’da yaşayan Cevat Örnek adlı şaire aitti
Cevat Örnek, bahse konu dizeleri içeren İlahi Ordu isimli şiirine 7 Dağın Çiçeği ve Gülden Dikenden adlı kitaplarında yer vermişti.
Mehmet Cevat Örnekin İlahi Ordu adlı şiirini yazış hikâyesi şöyle aktarılmaktadır:
Bir ramazan ayında iş çıkışı oğlu Ümit Örnek ile birlikte durakta beklerken caminin minarelerini süngüye, kubbelerini de miğfere benzeten oğluna, bunu eve gidince kaleme alacağını belirtip bu şiiri yazmıştır.
Şiir bir teşbih sanatından ibarettir, hiçbir dini veya siyasi çağrışım amaçlı değildir.
İlahi Ordu başlıklı şiirin tamamı şu şekilde:
İLAHİ ORDU
Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız müminler asker;
Bu ilâhi ordu dinimi bekler,
Dillerde tevhit Allahû Ekber.
Müminler ordusu Hakkın kolunda,
Batılla savaşır dini uğrunda,
Ezelden ebede KURAN yolunda,
Allahû Ekber, Allahû Ekber.
Hak dinin rehberi Resulü Ekrem,
İman telkin eder Hâdisi herdem,
Dinimiz açıktır değildir mahrem,
Doğrudan doğruya Allahû Ekber.
Bu dizelerin Ziya Gökalpe ait olduğuna dair bir delil bulunmuyor. Ziya Gökalpe ait eserlerde bu dizelerin izine rastlanamıyor.
Ziya Gökalp’in Asker Duası adlı bir şiiri var. Ancak, bahse konu şiirde Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız müminler asker dizeleri yer almıyor.
Ziya Gökalpin Asker Duası adlı şiiri şu şekilde idi:
ASKER DUASI
Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultana imdâd eyle ya Rabbî!
Ömrünü müzdâd eyle ya Rabbî!
Yolumuz gaza, sonu şehâdet,
Dinimiz ister sıdk ile hizmet,
Anamız vatan, babamız millet,
Vatanı mamur eyle ya Rabbî!
Milleti mesrur eyle ya Rabbî!
Sancağım tevhid, bayrağım hilâl,
Birisi yeşil, ötekisi al,
İslâma acı, düşmandan öc al,
İslâmı âbâd eyle ya Rabbî!
Düşmanı berbâd eyle ya Rabbî!
Kumandan, zabit, babalarımız.
Çavuş, onbaşı, ağalarımız.
Sıra ve saygı, yasalarımız.
Orduyu düzgün eyle ya Rabbî!
Sancağı üstün eyle ya Rabbî!
Cenk meydanında nice koç yiğid,
Din ve yurd için oldular şehid,
Ocağı tütsün, sönmesin ümid,
Şehidi mahzun etme ya Rabbî!
Soyunu zebun etme ya Rabbî!
Ziya Gökalpin Asker Duası şiiri ile Mehmet Cevat Örnekin İlahi Ordu adlı şiirleri görülebileceği üzere dize yapısı ve kafiye olarak da uyumsuz. Asker Duası beşer dizelik beş bölümden oluşurken, İlahi Ordu bu yapıda değildir.
Anılan dizelerin Gökalpin Asker Duası isimli şiirinin başına eklenerek de paylaşıldığı görülebiliyor (Dönemin Saadet Partisi lideri Recai Kutan tarafından yılı Eylül ayında şiirin tam metni olduğu iddiasıyla paylaşılan şiir de bu şekilde idi).
(Ziya Gökalpin Asker Duası isimli şiirindeki Kumandan, zabit, babalarımız / Çavuş, onbaşı, ağalarımız / Sıra ve saygı, yasalarımız / Orduyu düzgün eyle Yarabbi! / Sancağı üstün eyle Yarabbi! dizelerine yer verilmeden) iki şiirin birleştirilerek paylaşılan versiyonu şöyleydi:
Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, müminler asker
Bu iláhi ordu dinimi bekler
Allahu Ekber, Allahu Ekber.Yolumuz kaza, sonu şehadet
Dinimiz ister sıdk ile hizmet
Anamız vatan, babamız millet
Vatanı mamur eyle Yarabbi
Milleti mesrur eyle YarabbiSancağım tevhid, bayrağım hilál
Birisi yeşil, ötekisi al
İslama acı, düşmandan öc al
İslamı ábád eyle Yarabbi
Düşmanı berbád eyle YarabbiCenk meydanında nice koç yiğid
Din ile yurt için oldular şehid
Ocağı tütsün, sönmesin ümid
Şehidi mahzun etme Yarabbi
Soyunu zebun etme Yarabbi
Cevat Örnekin oğlu Ümit Örnek, babası için O kemalist biriydi. Babam bu şiirin başka amaçlarla kullanıldığını bilseydi son derece üzülürdü ifadelerini kullanmıştı. Ziya Gökalpın kardeşi Nihat Topçunun oğlu Mete Gökalp ise amcasının şiirinin Recep Tayyip Erdoğan tarafından çarpıtıldığını ve izinsiz okunduğunu belirterek, maddi ve manevi tazminat davası açacaklarını söylemişti (Hakan Türk (). R. Tayyip Erdoğan Kimdir? Akademi TV Programcılık. Sf: ).
Murat Bardakçı, Hürriyet gazetesindeki 23 Eylül tarihli O şiiri kimin yazdığı yıllardır biliniyordu başlıklı yazısında bahse konu dizelerin Ziya Gökalpe ait olmadığının ilk defa Tempo Dergisinin 12 Mayıs tarihli sayısında aktarıldığını belirtmişti.
Yeniçağ gazetesindeki 31 Mayıs vakası!.. başlıklı 18 Haziran tarihli yazısıyla Hulki Cevizoğlu:
" tarihli Ziya Gökalp’in şiiri şöyle bitiyordu: “Bu ilahi ordu dinimi bekler, Allahu Ekber, Allahu Ekber”"
funduszeue.infodaki Er Geç Adalet! başlıklı 26 Temmuz tarihli yazısıyla Osman Ataman:
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan misafir olarak bulunduğu bu şehirde kalabalığa Ziya Gökalp'in yılında yazdığı şiiri okumuştu"
Milat Gazetesindeki Niçin kriz çıkmıyor! başlıklı 2 Ekim tarihli yazısıyla Behçet Canöz:
"Erdoğan, 6 Aralık 'de Siirt mitinginde "Minareler süngü, kubbeler miğfer/Camiler kışlamız, mü'minler asker/Bu ilahi ordu dinimi bekler/ Allahu Ekber, Allahu Ekber." Ziya Gökalp'ın "Asker Duası" adlı bu şiirini okuduğundan dolayı " halkı kin ve düşmanlığa tahrik"ten on ay hapis cezasına çarptırıldı."
Artı Gerçekteki Batı neden korkuyor şimdi anladım! başlıklı yazısıyla Ragıp Zarakolu:
"Neyse, Ziya Gökalp’in düşü gerçekleşti, ordu dinini buldu sonunda!"
Yeni Akitteki Pınarhisar Cezaevi 26 Mart başlıklı 23 Mayıs tarihli yazısıyla Kadir Demirel:
"O toplantıda Ziya Gökalp’in yandaki ‘Asker Duası’ adlı şiirini okudu…"
funduszeue.infodaki Yalnız Değilsin, Mücadelen Mücadelemizdir başlıklı 6 Aralık tarihli yazısıyla E. Reha Korkmaz:
"Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde 6 Aralık 'de Siirt'te yaptığı konuşmada Ziya Gökalp'in şiirinden "Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker" mısralarını okumuştu."
Yeni Akitteki Cumhurbaşkanı Erdoğan Neden Hapse Atılmıştı? başlıklı 18 Temmuz tarihli yazısıyla Vehbi Kara:
"17 Aralık tarihinde bu meydanda, okuduğu Milli Eğitim Bakanlığının, Talim Terbiye Kurulunun onayıyla geçmiş bütün kitaplarında yer alan Ziya Gökalp'e ait bir şiirle başlayan ve cezaevinde sonuçlanan bir süreci hatırlıyor muyuz, biliyor muyuz?"
Anayurt Gazetesindeki Tayyip Erdoğan yazısı başlıklı 17 Şubat tarihli yazısıyla Orhan Selen (Halbuki Orhan Selen 2 yıl önceki 28 Ekim tarihli Erdoğan’ı iktidar yapanlar yazısında olayın arka planını doğru aktarmıştı):
"Bu nedenledir ki, çıkış yapmakta Tayyip Erdoğan Ziya Gökalp’in yılında yazdığı şiirin son kıt'asını okuduğu için 10 ay hapse mahkum oldu."
Elazığ Hakimiyetteki Şiirin Ne Önemi Var Ki başlıklı 13 Mart tarihli yazısıyla İlhami Bulut:
"minareler süngü,kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker, bu ilahi ordu dinimi bekler, allahu ekber,allahu ekber Ziya Gökalp’ın yakarıya bir kıt’asını aldığımız “Asker Duası” isimli şiiri olsaydı ne olurdu olmasa ne olurdu. Onu bilmem ama."
funduszeue.infodaki Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker, başlıklı 25 Ocak tarihli yazısında Ahmet Anapalı, Ziya Gökalpin Asker Duası şiiri ile Mehmet Cevat Örnekin İlahi Ordu adlı şiirini birleştirerek aktarmıştı.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası