sadabat yurdu kagithane / kadın öğrencinin kaldığı KYK yurdu haber verilmeden erkek öğrenci yurduna çevrildi

Sadabat Yurdu Kagithane

sadabat yurdu kagithane

HABERLER

Kamuoyunda ‘Süleymancılar’ olarak bilinen Süleymancılar cemaatine  yakın olan Sadabat Eğitime Hizmet ve Kültür Derneği'ne ait Sadabad Öğrenci Yurdu geçtiğimiz günlerde Belediye ekiplerince yıkıldı.

 

monash.pw

 

Yurt binası içinde toplananlar, tekbir getirerek yıkımı engellemeye çalıştı ancak polis ekipleri, direnen kalabalığa biber gazıyla müdahalede bulundu.

 

monash.pw

 

Vatandaşların bölgeden uzaklaştırılmasının ardından 5 katlı yurt binasının iş makinesiyle yıkımına başlandı.

monash.pw

 

BELEDiYE AÇIKLAMA YAPTI: DEPREME KARŞI DAYANIKSIZ

 

Kağıthane Belediyesi’nden yapılan açıklamada, Çağlayan Mahallesi’ndeki Sadabad Öğrenci Yurdu ve Lojman binasının risk tespiti için Kağıthane Kaymakamlığının talebi üzerine 31 Ocak ’de saha çalışmasının yapıldığı bildirildi.

 

monash.pw

 

Açıklamada, yapının betonarme kısımlarından alınan numunelerden hazırlanan risk tespit raporuna göre, yurt ve lojman binasının “depreme karşı statik yönden tehlikeli, can ve mal güvenliği açısından riskli” olduğunun belirlendiği kaydedildi.

 

monash.pw

 

YURT VE LOJMAN BİNASI KAÇAK YAPILMIŞ

Söz konusu alanda kalan kişilerin, yılında bu rapora yaptığı itirazın da Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca reddedildiği belirtilen açıklamada, “Bugün yıkımı gerçekleştirilen yurt ve lojman binasının bulunduğu alan, yılında hazine arazisi üzerine kaçak olarak ruhsatsız ve izinsiz olarak yapılmıştır. Arazinin mülkiyet sahibi Hazine’dir” denildi.


DERNEKTEN AÇIKLAMA GELDİ: RAPORUMUZ DİKKATE ALINMADI

 

Sadabat Eğitime Hizmet ve Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada ise yıkım kararı için bildirimde bulunulmadığı ileri sürüldü.

 

suleymancilar-yurt-siyasetcafejpg

 

Açıklamada “Buna gerekçe olarak da binanın eski ve yıpranmışlığı ifade edilmektedir. Halbuki belediye tarafından kabul edilen sertifikalı kuruluşlarca verilen raporlara göre binamız sağlamdır. Bu rapor dikkate alınmayıp her türlü hukuk ve usulün dışına çıkılarak 59 öğrenci ve personelimizin alelacele tahliyesi ve binanın yıkılması tamamen hukuk tanımazlıktır.” ifadelerine yer verildi.

 

40 YIL ÖNCE KAÇAK YAPILMIŞ

 

Kağıthane belediyesi, yurt ve lojman binasının yılında hazine arazisi üzerine kaçak olarak ve ruhsatsız yapıldığını açıkladı. Ancak yıkım sebebi binaların kaçak olmasından değil, depreme dayanıksız olması ve can güvenliği riski bulunması. 

 

TUNAHAN'IN TORUNU AÇIKLAMA YAPTI

 

Süleyman Efendi cemaatinin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan'ın büyük torunu Mehmet Beyazıt Denizolgun'un oğlu AK Parti İstanbul milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun Kağıthane'de yıkılan Süleymancı yurduyla ilgili sosyal medya hesabında açıklama yapmış ve binanın depreme dayanıksız olduğu için yıkıldığını söylemişti.

 

 

İŞTE DENİZOLGUN'UN YAPTIĞI AÇIKLAMA:

 

'31 Ekim de, Kağıthane'deki Sabadad Talebe Yurdu'muzun yıkılması beni çok üzdü.

Sonrasında çıkan videolar, görseller, yazıları görünce müthiş bir şekilde derinden yaralandım. Ertesi gün bu konuyla ilgili Ankara'da önemli görüşmeler yaptım, o yüzden anca Cuma akşamında Kağıthane Belediye Başkanımız Sayın Mevlüt Öztekin Bey ve Başkan Yardımcılarıyla toplantı yapabildik.

Toplantı esnasında bilgi, belge dokümanları elde ettiğimde ve olayları birinci ağızdan dinlediğimde bu kadar mı olur dedim? BU KADAR MI DEZANFORMASYON yapılır, bu kadar mı ALGI OPERASYONU yapılır, Süleymanlı Cemaatimizin bazı idarecileri tarafından her sunulan bilgi ve belge bu kadar mı GERÇEK DIŞI OLUR?

Kağıthane Belediye'sinde beni MAHCUP ettiniz. BELGELERİ BÜYÜK BİR ÜZÜNTÜYLE İNCELEDİM. Belediyemize sorulması gereken her türlü soruyu sordum ve bütün sosyal mecralarımda bütün bilgi ve belgeleri paylaşacağım.

 

'63 SAYFALIK DOKÜMAN HAZIRLADI'

 

Yazımın bugüne kadar uzamasının tek sebebi; hem Kağıthane meselesiyle ilgili hem de cemaatimizin bu konuyla ilgili olan bağlantılarını, hem de cemaatimizde ki birçok farklı durum ve olayı, tam 63 sayfalık çok geniş, tafsilatlı doküman halinde hazırlamamdır.

63 sayfa dokümanımda, tüm düşüncelerimi ve yorumlarımı, bilgilerimi ve olayları konu ettim, fakat yazıların çok uzun olması sebebiyle bu dokümanlarımı bu yazı hariç, iki kısım halinde yayınlayacağım. Bugün ise herkesin merak ettiği Kağıthane meselesiyle ilgili konuyu, çok fazla yorum katmadan, olan durum ve olayları tüm gerçekliğiyle, bilgi ve belgeleriyle siz tüm kamuoyunun takdirine sunacağım. Düşüncelerimi ve yorumlarımı içeren, çok daha detaylı diğer yazılarımı ise ilerleyen günlerde paylaşacağım.

 

 

Kağıthane'deki Sadabad Talebe Yurdu'muz ile ilgili bütün olay ve durumları sıralayacak olursak;

 

1. Öncelikle yıkılmak zorunda kalan kursumuzun tapu kaydındaki arazisi hazine arazisine aittir. Yer bizim cemaatimizin vakıflarına, derneklerine ait bir yer değildir. (Ekte belge sunacağım.)

2. Daha kötüsü, bu bina tapuya riskli yapı olarak şerh edilmiş. Yıkılmaması gibi bir ihtimal söz konusu değil. Tapuya riskli yapı olarak şerh edilen yapının ayakta kalması bir suçtur. (Ekte sunacağım) Ve bu durum, ilgili idareyi ve belediyeyi sorumlu tutar.

3. Daha da kötüsü, bu yapının bulunduğu zemin balçık, ayazma derelerinin de geçtiği yeraltı suları bu zeminin altından geçmektedir. Burada yapının sağlam durması için, yeni usul yöntemlerle, yapının zeminden metre kazıklarla sert zemine bağlanması lazımdır. Yani yıkılan binanın zemini de çürük. Eski yöntemlerle yapıldığı için zeminin altında olması gereken kazıklar da yok.

4. Yapı 'da inşa edilmiş. O zaman aynı yılda cami ve cami müştemilatı da inşa edilmiş. Aradan 40 sene geçti. O yüzden; o zaman yapılan tüm binalar yıkıldı. Hem binaların hepsi çürüktü, hem zeminde kazık uygulaması yok, hem de binalar teknik ömrünü çoktan tamamlamıştı. Türkiye'deki çoğu binalar yıl arası yıkılır ve yeniden yapılır. Bu olağan bir durumdur. yılında da zaten, yılında inşa edilen cami ve müştemilatı yıkılmıştır.

 

'AVM İÇİN YIKILMIYOR'

 

5. Mevcut adanın projesi, planı cami planı olarak tasarlanmış, bilgi kirliliği olarak Süleymanlı cemaatimizde yaydıkları gibi AVM için yıkılmıyor. 'daki planda da cami alanı olarak planda var. Daha önceki zamanlarda da hep plan cami alanıdır. (Ekte bilgisi sunulacak) Yani bu alan planda olduğu gibi yeniden cami yapılmak üzere inşaatı başlanılacak. (Resim sunulacaktır)

6. Yıkılan binanın ve lojmanın Çürük Raporu var. ( tarihli rapor) (2 ayrı rapor ekte olacak) Sonrasında cemaatimizin avukatları çürük raporlarına itiraz ediyor veya cemaatimizin bazı idarecilerinden gelen talimatlarla, tüm hukuki süreçleri uzatmak için zorla itiraz ettiriliyor. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü yapılan itirazı oy birliğiyle red ediyor. Tarih () (Ekte sunulacak) Çürük raporu iddia ettikleri gibi usulsüz değil, Karot dahil her türlü test yapılmış. Kendilerinin sağlam binamız diye iddia ettikleri raporlarda karot numunesi alınmamış. Burada da algı kirliliği yapılmaktadır.

 

GEÇEN YIL TAHLİYE KARARI VERİLDİ

 

7. tarihinde Kağıthane İlçe Mili Eğitim Müdürlüğü, kursumuza yazı göndererek, adli süreç sonuçlanıncaya kadar yurdumuzun boş tutulması, tahliye edilmesini emrediyor. Kendilerinin sosyal medyada yaydıkları gibi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından verilen izin açma ruhsatı tarihli, binanın çürük olduğu ispat edilince, Milli Eğitim Müdürlüğü tahliye emrini ise tarihinde veriyor. Ve kayıtlı tüm talebelerimizin kaydı siliniyor. Burada da algı operasyonu yapılmaktadır. (Ekte belgesi sunulacak)

 

'BUNUN VEBALİ SİZE YETER DE ARTAR'

 

8. En çarpıcı bilgiyi paylaşayım; Süleymanlı cemaatimizin ve bazı idarecileri idarecileri bu binanın çürük olduklarını bildikleri için ve ne kadar uzatırsa uzatsınlar, eninde sonunda mahkeme kararıyla yıkılacağını çok iyi bildikleri için, yıkılan binanın yan parselinde YENİ BİR YURT inşa ediyorlar. Yeni yapı olarak yapıyorlar. Ve şu anda faal, orası da hazine arazisiydi, belediye, devlet diğer bina kesinkes yıkılacağı için, bu araziyi satın almanız için kolaylık sağlıyor ve yeni yurt binasının yapılması, açılması için her türlü kolaylığı sağlayıp, tüm izinleri veriyor. Mescid yıkmak, cami, kurs yıkmak isteyen bir zihniyet bu kadar kolaylığı sağlar mı? Hemen yan parselinde buna izin verir mi?

Bu kadar hakikatlerin ters yüz edilmesi hangi saiklerle yapılmaktadır? Bütün gerçekleri cemaatimizin tabanından saklandığı gibi, yanlış şekilde tahrik, kin, nefret tohumları ekilmektedir. Bunun vebali size yeter de artar. Araştırın yıkılan binanın ada; parsel;15 iken yeni yapılan bina, yurdumuzun, ada; parsel; Bu yan parselde olan, yeni, sağlam olarak yapılan yurdumuzun adı; Özel Sadabad Ortaöğretim İsa Ayten Erdoğan Erkek Öğrenci Yurdu'muzdur.

Daha sıkı durun. En önemli detaylardan birine geliyorum. Hani dedik ya, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tahliye kararı verdi, diğer yurdumuzun yıkım olacağını bildiğiniz için, zaten bu yeni yurdumuzu yapan da sizsiniz, yıkılan binadaki talebelerimizin kaydını düşürüp, yeni yaptığınız yeni binamıza talebelerimizi kaydeden de sizsiniz.

 

'YIKIM GÜNÜ ÖĞRENCİLER ÇÜRÜK BİNAYA BİLEREK TAŞINDI'

 

VE YIKIM GÜNÜ VE GECESİ DE GELİNECEĞİ HABER EDİLDİĞİ İÇİN, DİRENİN TALİMATI VERİLİP, sağlam binadaki talebeler, çürük, boş binaya taşındı. Direnin direnebildiğiniz kadar, her türlü zorluğu çıkarın, gerekirse bizlerde sahaya iner beraber mücadele ederiz DİYENLER KİM?

Sahte hesaplarla, trollerle, ne idüğü belirsiz kişilerle, sosyal medyada iyi algı yaptığınızı sandınız. Ama yanıldınız. İYİ İŞ ÇIKARDINIZ, ÇOK İYİ ALGI YAPTIK DİYE BİRBİRİNİZİN SIRTINI SIVAZLADINIZ. Peki bu ifadeleri kullananlar Cemaatimizin yönetiminin HANGİ MEVKİLERİNDE görev yapmaktalar? Cemaatimizin yönetiminden kimler bu işlere sevindi? VVhatsapp'larda, sosyal medyada her türlü dezanformasyon içeren, algıyı farklı yöne çeken kayıtlar, videolarla neyi amaçlıyorsunuz?

Ve bunları yayın, hatimlerde yayma talimatı vermeyi hangi saikle yapıyorsunuz? Bu olayın sonuçları kime yarıyor? Cemaatimizin idaresinde, işler çok buhranlı bir haldeyken algı değişmesi kime yarıyor? Bu soruları samimice sorup ipuçlarını takip ettiğinizde gerçekleri şüphesiz bulabiliriz.

9. Çürük raporları tarihinde uygun ve kesin şekilde alınıp, onların bu çürük raporuna itiraz etmesi sonucu, tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü vakfın itirazını oy birliğiyle red etmesi sonucu, Kağıthane Belediyesi riskli yapı olması nedeniyle, yıkmamasının cezai sorumluluğu Belediyede olacağından, tarihindeki yazıyla Belediye, riskli yapının tarihinde yıkılacağını ihtar edip, tahliye edilmesini talep ediyor. Yapmamanız halinde yasal işlem başlayacağı ithar ediliyor. (Ekte sunulacak)

tarihinde de Belediye vakfımıza 60 gün içinde sizin yıktırmanız gerekir diye yazı gönderiyor. (Ekte sunulacak)

Normalde belediyenin yıktırması son çaredir. Yapı maliklerinden yapının yıktırılması istenir. Cemaatimizin bazı idarecilerinin yıktırmayıp, her türlü zorluğa sebep olmaları, hukuksal süreçleri sonuna kadar uzatıp zamanı geciktirmek için her türlü yolu, yöntemi denemeleri zaten art niyetin çok büyük kanıtıdır. Bunun üzerine cemaatimizin avukatları mahkeme açıp yürütmeyi durdurma kararını hemen alıyorlar. Sonrasında yürütmeyi durdurma istemi red ediliyor. (Eklerde sunulacak) Sonra belediye tekrardan vakfımıza yazı gönderip, maksimum 30 gün süresince yıktırmanız için yazı gönderiyor. Bunun için de yürütmeyi durdurma kararı alınıyor. Farklı bir sürü avukatlık bürolarıyla işi uzatmak için türlü meziyetlerle zamanı geciktiriyorlar. Sonrasında mahkeme, tekrardan yürütmeyi durdurma istemini red ediyor. Ayrıca Zabıta Müdürlüğüne yazılan yazılarda mevcuttur. (Eklerde sunulacak.)

Bu arada yapı kayıt belgesi aldık. Bizim binamız ruhsatlı diye yanlış bir algıya daha sebebiyet verilmektedir. tarihinde Belediye, vakfımıza Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki konum gereği RİSKLİ yapı olarak kabul edilmiş yapıların, yapı kayıt belgesi almasının yıkım sürecini etkilemeyeceğine dair yazı gönderiyor. (Eklerde sunulacaktır) Burada da maalesef yanlış algı yapılmaktadır. Ayrıca hazine arazisine veya senin olmayan bir yere yapı kayıt belgesi alınmasının hiç ama hiçbir önemi yoktur.

Yapı kayıt belgesini, sizin olmayan bir yer için bile, e-devlet üzerinden kayıt yaptırıp, harç parasını ödeyip alabilirsiniz. Ama yer sizin değil ise hiçbir geçerliliği yoktur. Yer bizim değil, binamız 40 yıllık olup teknik ömrünü tamamlamış, çürük olduğuna dair her türlü kesin rapor var. Dahası bütün talebelerimizi, yeni ve sağlam yaptığınız binaya taşımış ve oraya kaydetmiştiniz.

Zaten cemaatimizin bazı idarecileri binanın yıkılacağını çok iyi bilmekte olup, sırf uzatıp, zorluk çıkartmak, cemaatin içinde kendilerine hedef alan kötü algıyı değiştirmek cemaat gündemini kaydırmak niyetiyle cemaatimizin halis, temiz, nezih tabanını mücadele girişimine sokmuştur. Kolonlarda demirden eser kalmamış. Her yer korozyona uğramış. Talebelerimizin bu binada bulunmasının, aman bir şey olursa ne yaparız kaygısı, endişesi olacağına, sağlam binadan, çürük binaya talebeleri taşıyıp olay, provakasyon, tahriklere sebep olunmuştur.

Normalde binayı vakfın yıkması gerekirken, tüm hukuksal süreçleri uzatmak için büyük bir efor sarf edilmiştir. Yan parselde kolaylık sağlanıp hem alınmasına, hem yeni yurt yapılmasına, hem de açılmasına kolaylık sağlayan, izin veren Belediyeye teşekkür edileceğine, sırf hükümete karşı cemaat içinde aleyhte bir algı, kara propaganda yapmak için algı operasyonu yapılmaktadır.

Nerede görülmüş polise, zabıtaya zorluk çıkartmak, direnmek, polise taş atmak, küfretmek, bağırmak, çağırmak, iş makinelerinin önüne atlamak, biz ölmeye geldik demek? Bunlar hangi kitapta yazıyor? Kimin yolu bu? Kimin evlatları bu? Kimin talebeleri bu? Efendi Hazretleri'nin yolu bu mu? Bu olaylar, sözler ve davranışlar, Süleyman Hilmi Tunahan Efendi Hazretleri'nin (k.s) evlatlarına yakışmayan tutum ve davranışlardır. Efendi hazretleri kendini, tevkif etmek yani tutuklamak üzere gelen polislere dahi evini, gönlünü açtı. Onların suçu yok.

Onlar emir eli, görevlerini yapıyor deyip, onlara çay ikram etti, yemek ikram etti, gönlünü açtı, incinirken, incitmedi. Kimseyi devlete, hükümete karşı düşmanca nefretle provoke etmedi, militanize etmedi. Sevenlerini siyasallaştırmadı. Sadece Devlet, Hükümet, Milletle Değil, Dünyanın Hiçbir Sistemiyle Kavga Etmedi, kimseye zarar vermedi. Kimseyi üzmedi, kırmadı, atmadı, kovmadı ve dedi ki biz kimseyi rahatsız etmeyiz dediler, buyurdular.

 

'CEMAATİMİZİN BAZI İDARECİLERİ RAHATSIZ EDİCİ'

 

Şu anki cemaatimizin bazı idarecileri ise maalesef herkesi rahatsız ediyor,üzüyor, kırıyor, kovuyor, atıyor, gönülleri incitip, gönülleri harap ediyor. Gönüller harap edildikten sonra her şeyiyle çürük olan, riskli yapı olan, durduğu yerde bile tehlike arz eden, her türlü hukuksal süreçlerin tamamlanıp, yıkım kararı verildiği binayı koruyormuş gibi gözükmek neye yarar? İlla Aladağdaki, Konyadaki ve daha nice yerlerde yaşanan kurs ve yurt facialarına bir yenisi daha mı eklenmesi lazım?

Belediye Başkanımız Sayın Mevlüt Öztekin Bey diyor ki arandılar, haberleri vardı, Tebligatta yapıldı. 3 yıldır buranın yıkılacağını biliyordu. O yüzden de arkadaki, hemen yan parsel hazine arazisini satın aldılar. Her türlü izni ve kolaylığı sağladık.

Oraya yeni, sağlam yurt yaptılar Çarşamba günü zaten Emniyet Müdürlüğünden polisler keşif yaptılar kursta. Kapısı nerede, bacası nerede diye bakıldı. Vakıf idarecileriyle aylardır konuşuyoruz. Her şeylerden haberleri var. Biz buradaki cami'yi 'da yıktık.

O da aynı yıl 'da yapıldı. 4 tane okulu riskli yapı diye yıkmak zorunda kaldık. Tam bina yıktık çoğu hazine arazisindeydi. Zaten tapuya riskli yapı diye şerh düşüldükten sonra yıkmama şansımız yok. Yıkmasa idik sorumlu belediye olurdu.

Allah korusun olası bir depremde veya olası bir olayda; kaçak, ruhsatsız yeri hazine arazisine ait olan binası çürük, zemini çürük, tüm hukuksal süreçleri bitip tamamlanmış, tüm itirazları red edildiği halde yıkmasa idik SUÇ İŞLEMİŞ OLURDUK.

 

'HER ŞEYDEN HABERLERİ VARDI'

 

Bırakın depremi, durduğu yerde bile tehlikeli olan bu binada bir yıkılma olsa, talebelerin canına bir şey olsa ne yapacaktık? Buna değer miydi? Aladağ'daki gibi facia olsa bunun sorumlusu vebalı sadece bizim olurdu.

Bizim amacımız orada ki çocukları kurtarmaktı, Vicdanımız çok rahat. Zaten kötü bir niyetimiz olsa hemen arkasındaki başka yurda müsaade eder miydik? Zaten talebeler yeni, sağlam yurtta kayıtlı ve orada kalırken o gece hepsi çürük binaya geldi ve direndi. Polise ve zabıtaya her türlü zorluk çıkardılar. Hakaretler, bağırışlar, iş makinalarının önüne atlamalar, polise taş atmalar hepsi yaşandı. Biz diğer binaları çok kısa sürede yıkıyoruz. Burayı türlü hukuksal yöntemlerle tam 2 yıl uzattılar. Her şeyden haberleri bilgileri vardı.

Gece 'da biz yıkmadık yıkım emrini tebliğ ettik. Vakıf yöneticilerine gece de gideceğimizi söyledik. En son gece 'da konuştuk, geliyoruz dedik.

Yıkımdan 2 gün öncede haber verdik, yıkmaya geleceğiz, boşaltın tahliye edin. Bütün bu bilgileri vermemize rağmen tedbir almadılar, tahliye etmediler hatta bilakis talebeler yığıp zorluk çıkarıp, cebir kullanmaya bizleri mecbur bıraktılar.

Normalde yapının sahibi yapıyı yıkmalı, onlar yıkmıyor, tahliye etleri lazım, etmiyorlar. Tüm hukuksal süreçler tamamlanmış. Beklenmesi gereken maksimum sürelerde beklendi. Aslında o süreleri de beklemeyebilirdik. Biz istedik ki kendi rızaları, iradeleriyle tahliye etsinler.

Ama tam tersi yapıldı. Biz gece 'da kapıdayken yıkacağımızı söyledik, tebliğ ettik. Kapıları açmayıp, direnişe geçince, kapıları kırıp talebeleri tahliye etmeye çalıştık. Kursa vinçleri ve iş makinalarını götürdük. Vinci binaya dayayıp, talebelerin eşyalarını tahliyede yardım amaçlı da kullandık.

Yıkım akşama kadar uzamasın diye erken saatte gittik ve 'a kadar bekledik. Gece vakti kursu yıkmadık. İlk kepçeyi gündüz vakti 'da vurduk. Yine çürük raporu olan lojman binasında ise hiç direnç olmadı. Talebeler kendileri eşyalarını taşıdı.

Orasını da 'da yıktık. Bu alanın planı cami planlı, cami yapacağız bu plan 'de de cami planıydı. Çok da eskiden de cami planıydı. AVM yapacakları ithamları kesinlikle doğru değil. Kağıthane'de başka sağlam kurslar yurtları da mevcut. Oralarda da her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Bizim vicdanımız; çocukların can güvenliğini sağladığımızdan dolayı çok rahat"

 

'TÜM İDDİALAR YALAN'

 

Belediye Başkanımız bu ifadeleri kullandı. Belediyemizin çok ama çok haklı gerekçeleri var. Cemaatimizin bazı idarecilerinin yanlış tutum ve davranışları sebebiyle maalesef utanarak ifade etmeliyim ki hiçbir haklı sebep ve gerekçeleri yok. Maalesef yine utanarak ifade etmeliyim ki tüm iddialarda yalan. Bütün resmi belgeleri de yayınlayacağım. Sizler de okuyun, araştırın, soruşturun, inceleyin, sorgulayın, düşünün ama duyduğunuz her şeye istirham ediyorum. Lütfen inanmayın. Bir insanın her duyduğuna inanıp, yayması o kişiye yalan olarak yeter de artar hadisi şerifini lütfen uygulayın.

Yine Ayeti Kerimede geçtiği gibi Hucurat Suresi 6. Ayeti kerimesinde geçtiği gibi; Ey iman edenler! Eğer fasıkın biri size bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa karşı haksızlık edersiniz ve daha sonra yaptığınıza da pişman olursunuz. Usul ve yöntem konularındaki eleştirilerinizinde hiçbir hükmü yok.

Çelişkili, tutarsız ve yalan beyanların dışında, doğru ve tutarlı tek bir beyan ve belge yok. Bu ifadelerimin hepsini cemaatimizin yanlış yoldaki idarecileri için kullanıyorum. Tüm hitabım başından sonuna onlara karşıdır. Tüm iyi niyetli olan, halis olan idarecilerimizi ve tertemiz itikadlı, halis tabanımızı, talebelerimizi, ihvanımızı, muhibbanlarımızı bütün beyanatından tenzih ederim.

İŞİN ÖZÜ; Dedem Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri'nin (k.s), polislere, istihbaratçılara yaptığı güzel tavır ve tutumlarını bizlerde takınsaydık, Kemal Bey Ağabey'in devletin kanunlarına, hukuk kurallarına karşı hassasiyetle riayet ettiği gibi bizlerde riayet etseydik, amcamın basına düşer, rezil oluruz korkusunu bizler de gözetseydik, bu olayların hiçbiri yaşanmazdı. Kamuoyunda bu kadar prestij kaybetmez, bende bu yazıyı ve daha sonra yayınlayacağım çok daha detaylı yazıları yazmak zorunda kalmazdım. BURADAN İLAN EDİYORUM, KAÇAK OLAN, RUHSATSIZ OLAN, MEVZUATA AYKIRI YAPILMIŞ VE EN ÖNEMLİSİ YANGIN VE DEPREM KONULARI İÇİN RİSKLİ TÜM KURS VE YURTLAR YIKILMAYA DEVAM EDECEKTİR. Bu olayın cemaatlerle ilgilisi yok, Deprem Kuşağında yer alan Ülkemizdeki tüm RİSKLİ yapılar için geçerlidir. Bizim yurdumuz olan Aladağ Yurdu'nda yaşanan facia, Devlete bu konuda başka bir alternatif bırakmadı.

Eğer kursların yıkımı Cemaatimizin bazı idarecileri için dert olsaydı, Ümraniye Belediye Başkanımız, Kıymetli Başkanımız İsmet Yıldırım Beyin, 1 ay önce yine haklı sebeplerle, kaçak, ruhsatsız olması, deprem riski, can güvenliği riskleri sebebiyle yıktırdığı Darende kursu için neden ayaklanmadınız?

O zaman neden talebelerimizle polislere taş attırmadınız, neden o zaman insan barikatlarıyla zorluk çıkartmadınız, neden iş makinalarının önüne atlamadınız, neden videolar, görseller paylaşmadınız, neden mağdur edebiyatı yapmadınız?

Hatta Darende'nin yıkımı hakkında tek bir kelime dahi etmediniz. Darende'nin suçu ne? Orası kursumuz değil mi? Orası Hz. Allah'ın mescidi değil mi? Orasının yıkılması mubah mı? Orasının yıkılması gerekli miydi? Peki cemaatimizin yönetiminin bizzat kendi yıktırdığı kurslara ne demeli? Beşyol yurdunu mu söyleyeyim, Ümraniye, Gümüşsoy, Sevim vakfına ait merkez binanın yıkılmasını mı, Antalya Arap Suyu Kursu'nun yıkılmasını mı, Denizli de yıkılan kurslarımızı mı anlatayım? Hangisinden başlıyayım?

Değerli Kardeşlerim yanlış anlamayın bu zikrettiğim kursları Belediyelerimiz, idare yıkmadı, bizzat Cemaatimizin yönetimi eliyle yıkıldı. Hatta bazısı yıkılıp, kolejler inşa edildi, şirketler inşa edildi.

Burada eleştirmek için değil, bilakis desteklemek amaçlı yazıyorum, teknik ömrünü tamamlayan binaların, çürük olan binaların yıkılıp yeniden yapılmasının çok normal, çok doğru olduğunu söylemeye çalışıyorum. Normal olmayan fitne ateşine katılmaktır. Algı operasyonlarına gelmememiz lazım.

Kemal Bey Ağabey'in 41 yıllık muhteşem yönetim ve idaresinde hiç mi kurs yıkılmadı sanıyorsunuz?

Hiç mi kaçak, ruhsatsız, riskli yapı yoktu? Elbette vardı. Hem de onlarca. Peki Kemal Bey Ağabey'in talimatı neydi? Hukuk neyi gerekiyorsa, mevzuat neyse onu yapın, tahliye edilecekse hemen derhal edin, diye talimat buyurdu. Rahmetli büyüğümüze Allah c.c gani gani rahmet eylesin. Şefaatlerine cemi cümlemize nail eylesin. Değerli Kardeşlerim çelişkileri hepimiz fark ediyor ve sorguluyoruz.

Sonuç olarak; AK Parti hükümetimiz döneminde kurslarımız, yurtlarımız, hizmetlerimiz en rahat 18 yıllık dönemini yaşamıştır. Belediyelerimiz, idarelerimiz her türlü izin kolaylığı, ruhsat verme, tadilat yaptırma kolaylığı sağlamıştır. öncesi kurslarımızda yaşanan hiçbir baskı ve istibdat 18 yıldır hiç yaşanmamıştır. Kurslarımızın harfriyat işlerinde bile AK Parti'li belediyelerimiz yardımcı ve destek olmaktadır.

Yapılan en büyük hile doğruluktur. Çünkü hakikat yapılan tüm hileleri bozar. (F.S.D. Fatih Süleyman Denizolgun)

 

SÜLEYMANCILAR TEPKİ GÖSTERDİ

 

Denizolgun, yaptığı açıklama ile yurtbinasının yıkılmasını AK Parti aleyhine propagandaya dönüştüren cemaatini suçlamış ve cemaatin provokasyon yaptığını söylemişti.

Bir haftadır kamuoyunun gündeminde olan sadabad yurdunun yıkılması Süleymancılar cemaatindeki ayrışmayı da ortaya çıkardı.

Cemaatin kurucusunun torununun bu açıklamaları cemaatte şok etkisi yaratırken aynı zamanda zaten var olan ayrışma ve panik havasını da iyice açığa çıkardı.

 

MAKAM İÇİN BİZİ SATTI

 

Süleymancılar cemaati ile Denizolgun arasında süren gizli bir çekişme anlaşmazlık olduğu biliniyordu. Cemaatin seçimlerde İYİ Parti ve CHP’yi desteklemesine karşın Denizolgun AK Parti’den milletvekili seçilmişti. Bu görüş ve tercih farkının yarattığı kargaşa sadabad yurdu ile ifşa oldu. Denizolgun’un açıklamalarına cemaatin bazı üyeleri sert tepkiler gösterdi.

Sosyal medyada ve konu ile ilgili haberlerin yorumlarında;

Denizolgun bizi sattı”O bizim liderimiz değilDenizolgun makam için cemaati karaladı,

ifadeleri kullanıldı.

 

Denizolgun’un AK Parti’den milletvekili seçilmesine gönderme yapan cemaat mensupları, O’nun cemaatle ilgisi yok, makam için konuşuyor” ifadelerini paylaştılar.

 

İşte o yorumlardan bazıları,

yorumJPG

 

yorumJPG

 

yorumJPG

 

İlgili haberler;

 

monash.pw

 

altJPG

 

sul-panikJPG
 

suleymancilarJPG

 

 

monash.pw

 

Etiketler :Sadabad yurdu, Süleymancılar

Yıktırılan yurt binasıyla ilgili raporda &#;rk&#;t&#;c&#; tespitler

Kağıthane Belediyesi, depreme dayanıksız olduğu ve yapılan tüm itirazların reddedildiği resmi raporlarla belirtilen Sadabad Öğrenci Yurdu ve Lojman Binasının, olası bir depremde birçok can kaybına neden olacağını belirterek, binaların kontrollü yıkımı sayesinde bu can kayıplarının da önüne geçildiğini bildirdi.

Belediyeden yapılan açıklamada, ilçede deprem tedbirlerini artırmak için çürük olarak adlandırılan riskli yapıların ekipler tarafından kontrollü şekilde yıkıldığı belirtildi.

Kağıthane'de olası bir İstanbul depremini en az hasarla atlatmak için öncesinde alınan tedbirlerin artırılarak devam ettiğine vurgu yapılan açıklamada, son olarak Çağlayan Mahallesi Ayazma Caddesi No'de, tapunun ada, 15 parselde bulunan "Sadabad Öğrenci Yurdu ve Lojman Binası"nın kaçak, dayanıksız riskli yapı olduğu gerekçesiyle Kaymakamlık, emniyet ve belediye ekiplerinden oluşan görevlilerce kontrollü şekilde yıkıldığı anımsatıldı.

Yapının kaçak ve riskli olduğu tespit edildi

Açıklamada, yılında Maliye Hazinesi arazisi üzerine kaçak ve ruhsatsız olarak yapılan 5 katlı öğrenci yurdu binası ve hemen yanında bulunan lojmanın, betonarme kısımlarından alınan numuneler (karot) neticesinde riskli yapı, yani depreme karşı dayanıksız yapı olduğunun tespit edildiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

"Riskli Bina Tespit Raporu, 13 Şubat 'de YKN ve YKN numaraları ile düzenlendi. 25 Mayıs tarihinde sayılı yazı ile ilgili yurdun yöneticisi olan derneğe ekipler tarafından tebligat yapıldı ancak dernek, riskli bina tespit raporuna itiraz etti. İtirazı inceleme makamı olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 17 Temmuz tarih ve sayılı yazı ile itirazın reddine karar verdi ve rapor kesinleşmiş oldu. Tapu kaydına şerh edildi. Kesinleşen Riskli Bina Tespit Raporu ilgili derneğe tebliğ edilerek yasa gereği 60 gün süre verildi. Akabinde 28 Aralık tarihinde yine ek süre tanındı. Tüm bu işlemlere karşı idari yargıda davalar açılmış, yürütmenin durdurulması kararı alınmış, itiraz ve delillerin ibrazı akabinde yürütmenin durdurulması kararları mahkeme tarafından kaldırılmıştır. 1 Şubat 'de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yurt binasının boş tutulması, yurt binasının yıkılmasını konu alan bir yazı tebliğ etti. 2 Ocak 'da da Kağıthane Kaymakamlık makamına mezkur yapıların nüfus ve eşyadan tahliyesi için yazı yazıldı. Bu işleme karşı açılan idari davada yürütmenin durdurulması talebi de mahkemece reddedildi."

Açıklamada, 30 Nisan'da yıkım için yeniden yazılan yazıya derneğin tekrar mahkemeye başvurarak itiraz ettiğine vurgu yapılarak, yapılan itirazın 30 Eylül'de verilen kararla reddedildiğine dikkati çekildi.

Son olarak 24 Ekim'de sayılı yasa hükümlerinin icrası için Kaymakamlık makamına bilgi verildiğine vurgu yapılan açıklamada, "31 Ekim tarihinde yapılacak olan tahliye ve yıkım için gerekli işlemlerin yapılması istenmiştir." denildi.

"Yapılan uyarılar dikkate alınmadı"

Açıklamada, " yılından itibaren gönderilen tebligatlarla, yapının olası bir depreme karşı dayanıksız olduğu ilgili kişilere bildirildi. Söz konusu yurt binası ve lojmanda 60’a yakın öğrenci ve vatandaşın yaşadığı biliniyor. Olası bir depremde can kayıplarının önlenmesi için söz konusu yapının yıkılması kanuni olarak mecburi hale geldi. İlgililerin, binanın riskli ve her an yıkılabileceği bilgisini resmi evraklarla son 3 yıldır iletmesine rağmen, yurt yönetimi ve derneği bu uyarıları dikkate almayarak bir anlamda öğrencilerin ve ailelerin hayatlarını tehlikeye attı. Her defasında mahkemeye başvurarak sürecin uzamasına neden oldu." bilgileri yer aldı.

Aynı alanda, yurt binasının hemen yanındaki Ayazma Camisi'nin de depreme karşı dayanıksız, risk teşkil eden ve yıkılma tehlikesi olan bir yapı olduğunun tespit edildiği aktarılan açıklamada, caminin 'te ibadete kapatıldığı ve akabinde yılı sonlarında kontrollü bir şekilde, yeni bir cami yapılmak üzere yıktırıldığı anlatıldı.

"Yurt yönetimi öğrencileri maniple etti"

Son olarak meydana gelen İstanbul depreminin, bir kez daha riskli yapıları gündeme getirdiği belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:

"Öyle ki, yaşanabilecek bir deprem, birçok öğrenci ve ailenin aynı çevrede bulunduğu söz konusu bu alanda büyük kayıplara neden olabilirdi. Ekipler kontrollü yıkımın gerçekleşeceği günden önce yurt binasının yıkılacağı bilgisini, yurt yönetimine bildirdikleri halde binalar boşaltılmamıştır. Ekipler 31 Ekim Perşembe günü erken vakitte olay yerine gelerek binanın kontrollü şekilde yıkılacağı bilgisini tekrar yurt yönetimine bildirdi ve eşyaların tahliyesi için zaman tanıdı. Ancak yurt yönetimi öğrencileri de maniple ederek yıkımı engellemek için Kaymakamlık, Emniyet ve Belediye ilgililerinden oluşan görevlileri yurt binasına almadı. Eşyaların tahliyesi için öğrenci ve vatandaşlara süre tanındı ve yurtta bulunanlar eşyalarını arka taraftaki yeni yapılan yurt binasına taşıdı. Tahliye işleminin ardından sabah saat sularında ekipler kontrollü yıkımlarına başladı."

Açıklamada, ada, 15 parselin Maliye Hazinesi adına kayıtlı 3 bin metrekare alanlı olduğu anlatılarak, parselin tamamının 1/ ve 1/'lik imar planlarında cami o alanı olarak belirlendiğine dikkati çekildi.

"Can kayıplarının da önüne geçilmiş oldu"

Öğrencilerin eşyaları ile birlikte aynı alanda bulunan yeni yurt binasına taşındığı ifade edilen açıklamada, yeni yurt binasının "Özel Sadabad Ortaöğretim İsa Ayten Erdoğan Erkek Öğrenci Yurdu" adıyla faaliyet gösterdiği ve Çağlayan Mahallesi ada, 13 parsel sayılı yerde 4/71 ruhsat numarası ile yer aldığı belirtildi.

Açıklamada, "Depreme dayanıksız olduğu ve yapılan tüm itirazların reddedildiği resmi raporlarla belirtilen Sadabad Öğrenci Yurdu ve Lojman Binası, olası bir depremde birçok can kaybına neden olacaktı. Binaların kontrollü yıkımı sayesinde bu can kayıplarının da önüne geçilmiş oldu. Kamuoyunun bilgisine sunulur." ifadelerine yer verildi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

KYK Sadabad Kız Öğrenci Yurdu, Kredi ve Yurtlar Kurumu : KYK&#;ya bağlı olup İstanbul Kağıthane&#;de yer almaktadır. Kız Yurdu olan Sadabad Kız Yurdu bir devlet yurdudur. öğrenci kapasiteli olan yurt KYK yurdu olduğu için sene başında KYK Yurt başvurusunda bulunmak gereklidir.

KYK Sadabad Kız Öğrenci Yurdu &#;nda Kağıthane ve yakın ilçeler Eyüp, Şişli, Maslak ilçelerinde okuyan üniversite öğrencileri kalabilmektedir. Yakın üniversiteler listesi ise şudur: İstanbul Bilgi  Üniversitesi, İstanbul Atlas Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Şişli Meslek Yüksekokulu, Bezmialem Vakıf Üniversitesi,  İstanbul Ticaret Üniversitesi veNişantaşı Üniversitesidir.

KYK Sadabad Kız Öğrenci Yurdu Fiyat

KYK Sadabad Öğrenci Yurdu fiyatı, KYK Sadabad Kız Yurdu ücreti açıklandı.

&#;de KYK yurt depozito ücreti TL TL arasında değişmektedir. Yurt ücreti de  TL ve TL arasındadır. Güncel ücret bilgisi için lütfen KYK Sadabat Öğrenci Yurdu telefonla arayarak sorunuz.

Puan Ver ve Yorum Yaz

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır