Adile Naşit Neden Ölmüştür

Adile Naşit Yeşilçam Sinema dünyasının unutulmaz isimleri arasında yer almaktadır. Hayatı, oyunculuk kariyeri, ölüm tarihi, boyu, oynadığı sinema filmleri ve daha merak edilen bir çok sorunun cevabı. Kısaca hayatı ve biyografi bilgileri.

Adile Naşit Kimdir? Nereli?

17 Haziran 1930 tarihinde dünyaya gelmiştir. Adile Teyze ve Adile anne lakapları ile anılmıştır. Beyaz Perde’de birbirinden usta oyuncular ile birlikte yıllarca kamera karşısına geçmiştir. Bir dönem Masalcı Teyze ismi ile çocuklara masallar anlatmıştır. Babası komedyen Komik-i Şehir Naşit, annesi ise Türkiye Ermenilerinden Tiyatro oyuncusu Amelya Hanım’dır. Babası vefat ettikten sonra eğitim hayatını sonlandırmıştır. 1944 senesinde İstanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk Tiyatro bölümüne girmiştir. 1928 doğumlu abisi Selim Naşit ile birlikte babasından destek alamasa da tiyatro’ya gönül vermiş, ilk tiyatro sahne deneyimini abisi ile beraber, Cumhuriyet’in 10. Yıl Kutlama Gecesinde gerçekleştirmiştir.

Daha sonra sahne aldığı Herşeyden Biraz isimli oyun ile İstanbul Turnesi’ne çıkmış ardından Muammer Karaca Tiyatrosu’na girmiştir. 1948 yılında Vahi Öz ve Aziz Basmacı ile beraber kurmuş olduğu toplulukta 1951 senesine kadar çalışmıştır. İlk sinema oyunculuk deneyimini ise 1948 tarihinde Lüküs Hayat adlı film ile gerçekleştirmiştir. Münir Özkul, Tarık Akan, Kemal Sunal ve Halit Akçatepe gibi isimlerle birlikte rol almıştır.

Adile Naşit Boyu Kaç?

Usta oyuncu’nun boyu 1.49 cm, burcu ise ikizler’dir.

Evlilikleri;

1950 yılında yine kendisi gibi tiyatrocu Ziya Keskiner ile evlenmiştir. Bu evliliğinden 1951 doğumlu Ahmet Keskiner isminde bir oğlu olmuş ancak oğlu Ahmet 1966 tarihinde 15 yaşında iken yaşamını yitirmiştir. Eşi Ziya Keskiner ise 1982 yılında kalp krizi sonucu vefat etmiştir. 16 Eylül 1983 tarihinde ise ikinci evliliğini Cemal İnce ile gerçekleştirmiştir.

Adile Naşit Kaç Yaşında Öldü? Neden Öldü?

11 Aralık 1987 yılında 57 yaşında iken İstanbul’da bağırsak kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Vefatının ardından 13 Aralık 1987 yılında İstanbul Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Oynadığı ve hafızalardan silinmeyen bazı sinema filmleri;

Sev Kardeşim, Oh Olsun, Canım Kardeşim, Salak Milyoner, Mavi Boncuk, Ah Nerede, Hanzo, İşte Hayat, Bitirimler Sınıfı, Hababam Sınıfı, Süt Kardeşler, Ne Umduk Ne Bulduk, Tosun Paşa, Sakar Şakir, Şabanoğlu Şaban, Aile Şerefi, Neşeli Günler, Doktor, İbişo, Davaro, Gırgıriye, Görgüsüzler, Şaşkın Ördek, Adile Teyze, Namuslu, Şaban Pabucu Yarım, Kuzucuklarım, Milyarder ve Aile Pansiyonu.

Türk sinema oyuncusu, tiyatro sanatçısı ve televizyon sanatçısı Adile Naşit, bugün 34'üncü ölüm yıldönümünde anılıyor. Türk sinema ve televizyon dünyasına adını yazdıran, "kuzucuklarım" repliğiyle bir neslin hatıralarına kazınan sanatçı, “Adile Naşit kimdir, mezarı nerede? Adile Naşit neden öldü?” gibi sorularla mercek altına alınıyor. İşte Adile Naşit'in filmleri, ailesi ve hayatı hakkında detaylar…

ADİLE NAŞİT KİMDİR, MEZARI NEREDE?

Adile Naşit ya da gerçek adıyla Adela Özcan, 17 Haziran 1930'da İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Boyu 1.49 olan, 71 kilo ağırlığındaki Naşit, Türk sinema oyuncusu, tiyatro sanatçısı ve televizyon sunucusudur.

Tiyatrocu bir aileden gelen Adile Naşit'in babası komedyen Komik-i Şehir Naşit, annesi de tiyatro oyuncusu Amelya Hanım'dır. Amelya Hanım, anne tarafından Ermeni, baba tarafından Rum'dur. Dedesi Kemani Yorgo Efendi, anneannesi ise zamanının meşhur kantocularından olup lakabı Küçük Verjin'dir. Ağabeyi Selim Naşit ve 1950'de evlendiği ilk eşi Ziya Keskiner de tiyatro sanatçısıdır. Adile Naşit, eşi Ziya Keskiner'in Temmuz 1982'deki ölümünden sonra 16 Eylül 1983 tarihinde Cemal İnce (1928-2015) ile gizlice evlendi.

Adile Naşit, 11 Aralık 1987'de doğduğu şehir olan İstanbul'da 57 yaşındayken bağırsak kanseri sonucu yaşamını yitirdi. Cenaze töreni 13 Aralık 1987 tarihinde Şişli Camii'nde düzenlendi. Öğleyin kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığına defnedildi. İstanbul Karacaahmet mezarlığında ilk eşi Ziya Keskiner ve oğlu Ahmet Keskiner (1951-1966) birlikte yatmaktadır.

ADİLE NAŞİT NEDEN ÖLDÜ?

Adile Naşit, 11 Aralık 1987 yılında doğduğu şehir olan İstanbul'da 57 yaşındayken bağırsak kanseri sonucu yaşamını yitirdi. Cenaze töreni 13 Aralık 1987 tarihinde Şişli Camii'nde düzenlendi.

Öğlen kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi. İstanbul Karacaahmet mezarlığında ilk eşi Ziya Keskiner ve oğlu Ahmet Keskiner ile birlikte yatmaktadır.

Usta sanatçılarımız arasında yerini alan Adile Naşit ölüm yıldönümünde sevenleri tarafından sevgiyle anılıyor. Canlandırdığı her karakterlerle bir dönemin en ünlü sanatçıları arasında yerini alan usta isim unutulmayan filmleriyle halen 7'den 70'e herkesi ekranlara kilitleyip oyunculuk yeteneğiyle kahkahalara boğuyor. Ölümünün üzerinden 32 yıl geçmesinin ardından bu özel günde vatandaşlar ünlü sanatçı ile ilgili detayları araştırıyor. Peki, Adile Naşit kimdir? Adile Naşit neden ve kaç yaşında öldü? İşte detaylar…

ADİLE NAŞİT KİMDİR?

1930 yılında İstanbul'da doğan Adile Naşit ya da gerçek adıyla Adela Özcan, anne tarafından Ermeni, baba tarafından Rum'dur. Sanatçı bir aileden gelen Adile Naşit'in dedesi Kemanî Yorgo Efendi, anneannesi meşhur kantocu Küçük Verjin, abisi Selam Naşit ise tiyatrocudur.

Naşit, İstanbul Şehir Tiyatrosu'na girmek için öğrenimini yarıda bıraktı. 1944 yılında girdiği çocuk tiyatosunda ilk rolünü 1948 yılında Lüküs Hayat'ta aldı. Adile Naşit gençliği boyunca tiyatroyla uğraşmış, 1961 yılında o zamanki eşi Ziya Keskiner ve abisi Selim Naşit ile Naşit Tiyatrosunu kurmuş, tiyatro dağıldıktan sonra da Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü Tiyatrosu'nda çalışmıştır.

1970'li yıllarda Tarık Akan, Münir Özkul, Kemal Sunal, Kartal Tibet, Ertem Eğilmez gibi isimlerle çalışmaya başladıktan sonra sinemada adını duyurmuştur. Özellikle 1974 ve 1975 yıllarındaarka arkaya oynadığı Salak Milyoner, Mavi Boncuk, Ah Nerede, Şaşkın Damat, Hanzı, Delisin, Bizim Aile ve hemen ardından gelen Hababam Sınıfı'ndaki Hafize Ana rolüyle akıllara kazınmıştır.

1976 yılında 'İşte Hayat' filmindeki rolüyle Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almıştır.

Oynadığı anne rollerinin insanlarda yarattığı etki sebebiyle 1981 yılında TRT'de Uykudan Önce adlı bir program yapmış ve çocuklara masallar anlatarak Adile Teyze olarak bilinmeye başlamıştır. 1983 yılında da Adile Teyze isimli bir filmde rol almıştır. 1966 yılında kalp sorunu nedeniyle kaybetti oğlu Ahmet'in de bu 'sevecen anne' rollerinin gerçekçiliğinde etkisi büyüktür.

11 Aralık 1987'de ise yakalandığı bağırsak kanseri nedeniyle aramızdan ayrılmıştır.

Hülya Koçyiğit'in sunuculuğunu üstlendiği TRT2 ekranlarında izleyiciyle buluşan 'Film Gibi Hayatlar' programına konuk olan oyuncu Naşit Özcan, oğlu Ahmet'i 15 yaşında kaybeden halası Adile Naşit'in bilinmeyenlerini anlattı. Özcan, usta oyuncu Adile Naşit için, "Ahmet halamın hayatının en büyük acısı. Hep taşıdı onu. Zaten onu o hastalığa götürdü" ifadelerini kulladı.

 "Böyle bir ailede olmak gururlu, çok ağır bir yük" 

Dedesi Naşit Bey, halası Adile Naşit, babası Selim Naşit olan ve sanatçı bir aileden gelen Naşit Özcan "Böyle bir ailede olmak gururlu, çok ağır bir yük. Eğer onların yolunda ilerliyorsanız hele çok daha ağır bir yük. Ben inanıyorum ki Naşit'lerin soyadını hiç yere düşürmedim. Şehir Tiyatroları'nda 35 yılım geçti. Birçok ödüller aldık." dedi.

Nejat Uygur’un yanında yetişen Naşit Özcan ‘’Onun yanında çok şey öğrendim. O benim hocamdı. Nejat abi çok sert bir adamdı sahnede. Evet kuliste çok ağır disiplinleri vardı. ’’Kapıdan girerken dedikodunuzu paspasın altına bırakın çıkarken alırsınız’’ diye bir yazısını vardı, hiç unutmam’’ dedi.

 Ailesi karşı çıkmış

Tiyatrocu olmaya karar verdiğinde ailesinin karşı çıktığını söyleyen Naşit Özcan şöyle konuştu:

"Ben bu işi yapmaya kalktım. karşı çıktılar. Ben halam ölmeden iki sene onun evinde kaldım. Halam, hiçbir zaman ne babama ne bana ‘Gel şu filmde oyna, Ertem Eğilmez'le konuştum’ demedi... 

Adile Naşit yeğeninden özür dilemiş

Fakat halam bir gün Nejat Uygur Tiyatrosu'nda beni seyretmeye geldi ve sahneye çıktı. Nejat Abi çağırdı finalde. Herkesin içinde benden özür diledi halam. 

Yeğenim çok iyi bir sanatçıymış. Ben onun bunca senedir bu kadar yetenekli olduğunu düşünemedim, bilemedim dedi. 

Sonra ben Afife Jale'de en iyi erkek oyuncu adayı olduğum sene, babamın da son zamanlarıydı, karşılıklı oturuyoruz. Babamın gözlerinin o hastalıklı gözlerinin bana bakıp böyle güldüğünü gördüm. Yani oğlunun o noktaya gelmesi ailem için çok önemliydi. 

Naşit Özcan olarak devam ettiğim için kimse benim aileden geldiğim için torpilli diyemediler. O yüzden de ne yaptımsa tek başına yaptım. Duyuyorlarsa ruhları şad olsun. Yukarıda çok güzel ve müthiş bir kadro var. İnşallah biz de oraya gittiğimizde o kadronun yanına gideriz diye düşünürüm."

"Ahmet onun 15 yaşındayken kaybettiği oğlu, hayatının en büyük acısı"

Adile Naşit’in 15 yaşındayken hastalıktan kaybettiği oğlu Ahmet’in adını, kendi oğluna veren Naşit Özcan açıklamalarına şöyle devam etti:

"Ahmet onun 15 yaşındayken kaybettiği oğlu, hayatının en büyük acısı. Hep taşıdı onu. Her akşam işten döndüğünde otururduk masaya.

Dururdu yemeği önünde. Başlardı böyle şıpır şıpır ağlamaya, sonra gözyaşını silerdi. Hadi bakalım. yemeklerimizi yemeğe başlayalım derdi. Ritüeliydi o her gün. Zaten onu o hastalığa götürdü."

"Hiç hayatı boyunca ben starım diye dolaşmadı"

Özcan, ‘’Şimdiki gençlerde ben oldum havası var. Halamın elinde çantası ile Levent'te şarküteri ya da manava giderdi. Hiç hayatı boyunca ben starım diye dolaşmadı mesela. Hiç hatırlamıyorum. Babam da öyle. Mütevazı değiller şimdi ve sanıyorlar ki sanatı biz yarattık’’ dedi.