lustral tam etkisini nezaman gösterir / Daha önce lustral kullananlar yardımcı olabilir mi 🥲 | Kadınlar Kulübü - Kadın Sitesi

Lustral Tam Etkisini Nezaman Gösterir

lustral tam etkisini nezaman gösterir

Lustral, yaygın olarak depresyon tedavisinde kullanılan fakat panik atak, obsesif-kompülsif bozukluksosyal anksiyete bozukluğu ve travma sonrasında stres bozukluğu yaşayan kişiler üzerinde de olumlu etkiler gösterebilir.

İlacın amacı, beyindeki serotonin seviyesini yükseltmektir. Bu sayede kişinin ruh halinde iyileşme ve panik atalarında azalma görülür. Lustral ilacının tam etkisini görünmesi, 1 ile 2 ay arasında sürebilir.

Kesinlikle reçetesiz kullanılmamalıdır. Yan etkileri arasında en çok baş ağrısı, halsizlik, uykusuzluk ve ağız kuruluğu görülmektedir. Diğer antidepresan ilaçlar ile karşılaştırıldığında, çok daha düşük ve hafif yan etkileri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Lustral Nedir?

Sertralin olarak da bilinen ilaç, antidepresan ilaçlarının bir grubuna aittir. En çok depresyon tedavisinde kullanılır fakat diğer stres ve ruhsal sorunlarda da etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişimi güçlendirir ve serotonin kimyasal maddesinin salgılanmasını artırır. Bu sayede ilacı kullanan kişinin ruhsal durumunda ve sosyal davranışlarında olumlu gelişmeler görülür. Depresyon halindeyken, beynimizdeki serotonin salgılanması çok azalmaktadır.

Türkiye’de sadece tablet formunda olan ilaç, yan etkileri az olduğu için özellikle çok ağır olmayan depresyon tedavilerinde tercih edilmektedir.

Lustral Ne İşe Yarar?

Panik bozukluklar, depresyon, sosyal anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozuklukları ve çocuklarda da görülen obsesif kompülsif bozuklukların tedavisinde kullanılır.

Beynimiz, aslında bir kimyasal ve elektriksel tepkimeler merkezinden ibarettir. Sinir hücreleri, birbirlerini uyarmak adına kimyasal maddeler salgılarlar. Bu da beyin tarafından kontrol edilen pek çok fonksiyonun, sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlar.

Bu kimyasal maddelerden bir tanesi de serotonin olarak bilinmektedir. Bu madde salgılandığı zaman sinir hücreleri uyarılır. Daha sonra sinir hücrelerinin içine giren serotonin, orada dönüştürülür.

Depresyon haline giren kişilerde, bu maddenin salgılanması azalır veya durur. Lustral gibi ilaçlar ise bu salgılama sürecinin artmasına ve ruhsal bozuklukların iyileşmesine yardımcı olur.

İlacın tam etkisi, kullanım anında görülmez. Hastaya olumlu etki etmesi için en az 1 ay kullanılması gerekir. Etki süresi, elbette kişiye ve ruhsal sorunların ağırlığına göre değişebilmektedir.

Lustral Ne İçin Kullanılır?

İlacın ruhsal sorunlara, beyindeki serotonin kimyasal maddesini salgılanması yolu ile iyi geldiğini aktardık. Şimdi tek tek, ilacın ne için kullanıldığına ve hangi hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğine maddeler halinde göz atalım.

Depresyon: Lustral sayesinde, beyinde salgılanan serotonin maddesi sinir hücrelerine geri alınamaz. Bu da, beyindeki serotonin miktarının genel olarak yükselmesini sağlar. Bu sayede, hastadaki depresyon belirtileri azalır ve iyileşme görülür.

Panik Atak: Panik atak, genelde kapalı alan korkusu ile kendini gösterir. Lustral kullanımı, birkaç hafta sonra bu korkunun yenilmesine ve tüm panik bozuklukların geride kalmasına yardımcı olur.

OKB: Obsesif kompülsif bozukluğun tedavisinde de lustral kullanılmaktadır. Lustral, OKB üzerinde çok etkilidir zira yapılan araştırmalar, ilacın 24 ay boyunca etkin bir şekilde hastalığı bastırdığını göstermektedir. Lustral, bu rahatsızlıkta sadece yetişkinler tarafından değil, 6 yaşından büyük çocuklarda da kullanılabilmektedir.

Travma: Her insan hayatında, çok ağır sorunlar veya krizler geçirebilir. Bireylerin yaşadığı bu ciddi sorunlar, korkunç olaylar veya krizler, ruhsal travmalara neden olabilir. Bu travmaların kalıcı olmaması adına psikoterapi yöntemleri uygulanır ve ilaç tedavisinin de kullanılması gerekebilir. Bu gibi durumlarda, yine beyindeki kimyasal etkileşime oynayan lustral gibi ilaçlar etkili olmaktadır.

Lustral Nasıl Kullanılır?

  • Hekim aksini belirtmediği müddetçe, genelde günde tek 1 doz kullanılır.
  • Aç veya tok karnına alınması, genelde fark etmez.
  • Gün içerisinde ne zaman alındığının önemi yoktur fakat 24 saat arayla alınması önerilir.
  • Lustral, bazı kişilerde halsizlik sorununa yol açabilir. Bu durumda, ilacı yatma saatinde kullanmak gerekir.
  • Tam aksine ilacı kullanınca kişi, uykusuzluk yaşıyor da olabilir. Bu durumda da sabah saatlerinde kullanmakta fayda vardır.
  • Atlanan dozun üzerinden 15 saat geçmişse, alınmaz ve bir daha ki doz saati beklenir. Doz atlanmaması önerilir, telefonunuza program kurabilir veya en basitinden her telefonda olan alarm sistemini kullanabilirsiniz.
  • Lustral, greyfurt ile birlikte tüketilmesi tehlikeli bir ilaçtır.
  • Lustral ile beraber başka bir ilacın da kullanılması gerekiyorsa, bu durumdan hekim bilgilendirilmelidir.
  • Alkol ile beraber tüketimi tehlikeli olabilir. Alkol tüketip tüketemeyeceğiniz veya ne zaman, ne kadar tüketebileceğiniz konusunda doktorunuz ile görüşmeniz gerekecektir.
  • Nadir de olsa ilacı kullanan kişilerde, intihara meyil görülebilir. İçinizde intihara dair en ufak bir istek dahi oluşuyorsa, bu durumdan hekiminizi mutlaka bilgilendirmeniz gerekir.
  • Lustral aniden bırakılabilecek bir ilaç değildir. Doktor kontrolünde ve uygun dozlar ayarlanarak bırakılmak zorundadır. Lustral’ı aniden bırakmak, aylarca etkisi kalabilecek kötü sonuçlar doğurabilir.
  • Şeker hastaları, sertralin kullanımında dikkatli olmalıdır. Eğer diyabet hastası iseniz, doktorunuzu bu konuda uyarın.
  • Lustral kullanan kişilerin, ciltleri daha hassas hale gelebilir. Güneşin zararlı ışınlarından korunmak adına mutlaka güneş kremi kullanın.

Lustral kullanımı, özellikle 50 yaş üzeri kişilerin kemiklerini güçsüzleştirdiği bilinmektedir. Bu sebeple özellikle menopoz dönemine girmiş kadınların, doktoru ile bu konuyu görüşmeleri ve gerekirse başka bir ilaç kullanmaları önerilmektedir. Doktor, başka bir ilacı uygun görebileceği gibi hastanın kan değerlerini ölçerek, kalsiyum takviyesi vermeyi de uygun görebilir.

Lustral Dozları Nasıl Ayarlanır?

Yetişkinler için ilk doz genelde günde 50 mg olarak belirlenir. Hekim, uygun görürse birkaç hafta sonra bu dozu artıracaktır. Depresyon hastalarında ortalama olarak günlük  mg doz kullanılmaktadır.

Çocuklarda veya daha hafif ruhsal sorunlarda, başlangıç dozu 25 mg olarak belirlenir ve hastanın gidişatına göre doz artırımı yapılır.

Lustral Ne Kadar Kullanılır?

İlacın kullanımı için net bir süre söylemek doğru olmaz. Hastalığın durumuna veya şiddetine göre değişebilir. Aynı şekilde, ruhsal sorunlara ek olarak farklı bir hastalık da varsa, bu da süreye etki edecektir.

Her hastanın tıbbi öyküsü farklıdır o yüzden ilacın kullanım süresi ancak doktor tarafından söylenebilir. Depresyon hastaları, ilacı ortalama olarak 6 ay kullanmakta ve depresyon döneminden çıkınca kademeli olarak bırakmaktadır.

Kimler Lustral Kullanamaz?

  • Şeker hastaları.
  • Epilepsi rahatsızlığı olan kişiler.
  • Glokom rahatsızlığı olanlar.
  • Kalp hastalığı olan bireyler.
  • Sertralin maddesine duyarlılığı bilinenler.
  • Hamileler veya olma ihtimali olanlar.
  • Karaciğer hastaları
  • Farklı bir ilaç kullanan kişiler.
  • Yukarıdaki maddelerden birisine giriyorsanız, bu konu hakkında hekiminizi mutlaka bilgilendirmeniz gerekecektir.
  • Lustral Hangi İlaçlar İle Kullanılamaz?
  • Doğum kontrol ilaçları.
  • Soğuk algınlığı ilaçları.
  • Uyku ilaçları.
  • Kas gevşeticiler.
  • Sarı kantaron takviyeleri.
  • Epilepsi ilaçları.
  • Bağımlılık tedavisini gidermede kullanılan ilaçlar.
  • Uyku için alınan takviyeler.

Gördüğünüz gibi, pek çok ilaç ile birlikte lustral kullanımı tehlikelidir. Bu nedenle kullandığınız ilaçları, hafif görseniz dahi mutlaka hekiminiz ile paylaşmanız gerekir.

Sadece ilaçların değil alkolün de lustral ile birlikte kullanımı sakıncalıdır. Yan etkilerin görülme riski, bu doğrultuda çok yükselmektedir. Sadece ilaç değil, herhangi bir takviye kullanımı öncesinde de mutlaka doktorunuzla görüşmeli, lustral kullandığınız süre içerisinde bireysel kararlar ile hareket etmenin kötü sonuçlar doğurabileceğini bilmelisiniz.

Gebeler Lustral Kullanabilir Mi?

Hamilelik döneminde, anne adayı sağlığına çok dikkat etmeli ve her konuda hassas davranmalıdır. Lustral kullanım sürecinde hamile kalmışsanız, yani kullanmadan önce hamile olduğunuzu dahi bilmiyorsanız, bu konuda hekiminizi bilgilendirin.

Hamilelik döneminde ilacın kullanılıp, kullanılamayacağı konusunda ancak hekim doğru kararı verebilir. İlaç, aynı zamanda anne sütüne de geçmektedir. Yapılan incelemelere göre, anne sütüne geçen etken madde miktarının çok az olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple, genelde emziren annelere ilaç verilmektedir. Burada da yine ön koşul, hekimin buna onay vermiş olmasıdır.

Her insan nasıl farklı tabiata sahipse, bebeklerde öyledir. Eğer ilaç kullanımı sonrasında, emzirme işlemi ile beraber bebeğinizin normale göre daha fazla uykusu geliyorsa, mutlaka doktorunuzla iletişime geçiniz.

Lustral Kilo Aldırır Mı?

Antidepresan ilaçlar, genelde kilo aldırır fakat bazı kişilere de kilo verdirir. Lustral’da aynı şekilde iştah açabilir veya tam tersi iştah da kapayabilir. Bazen de hiçbir etki göstermez, bu da kilo artışına veya kilo verişine neden olmaz.

Lustral Yan Etkileri Nelerdir?

İlacı kullanımdan doğan yan etkiler, genelde 2 hafta sürer ve sonra kendiliğinden kaybolur. Bu durum, aslında vücudun lustrala alışma evresi olarak görülmektedir. Aşağıdaki kritik yan etkiler görülüyorsa, mutlaka doktorunuz ile görüşün.

Yaygın (Normal) Yan Etkiler

Aşağıdaki yan etkiler, lustral kullanan kişilerin %1’inde görülmektedir.

  • Baş dönmesi
  • Ağız kuruluğu
  • İshal
  • Uykusuzluk
  • Baş ağrısı
  • Yorgunluk
  • mide bulantısı, iştah kaybı, ishal ve hazımsızlık
  • Sersemlik ve uykusuzluk da dahil olmak üzere uyku alışkanlıklarında değişiklik
  • artan terleme rutini
  • cinsel dürtü ve ejakülasyon başarısızlığı dahil olmak üzere cinsel sorunlar
  • titreme
  • yorgunluk ve bitkinlik
  • sallanma

Çocuklar için ek yan etkiler şunlardır:

  • kas hareketinde veya ajitasyonda anormal artış
  • burun kanaması
  • daha sık idrara çıkma
  • idrar kaçağı
  • saldırganlık
  • ağır adet dönemleri
  • Büyüme hızında yavaşlama ve kilo değişimi. Bu ilacı alırken çocuğunuzun boyunu ve kilosunu yakından izlemelisiniz.

Kritik (Çok Ciddi) Yan Etkiler

Aşağıdaki yan etkiler, çok nadir görülür. Bu yan etkileri lustral kullanımı sonrasında yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden doktorunuz ile iletişim kurunuz.

  • İntihara meyil.
  • Durmayan kanamalar.
  • Bayılacak kadar baş dönmesi.
  • Nefes almada güçlük.
  • Göğüs bölgesinde ağrı ve baskı hissetme.
  • Gözün beyaz kısmında ve cilt üzerinde sarı lekeler.
  • Yorulmamak, sürekli aktif ve çok fazla enerjik olmak.
  • İdrar ve dışkıda kan görülmesi.
  • Diş etlerinin çok kolay ve kendiliğinden kanaması.
  • Yoğun baş ağrıları.
  • Denge kaybı.
  • Odaklanma ve konsantrasyon sorunları.
  • Hafıza sorunları.
  • Ciltte içi su dolu kırmızı kabarcıklar.
  • Yüz bölgesinin herhangi bir bölgesinde görülen şişlik.
  • Tehlikeli dürtüleri harekete geçirmek
  • Agresif veya şiddetli davranışlar
  • İntihar veya ölme hakkındaki düşüncelerde artış
  • Yeni veya daha kötüleşen depresyon
  • Yeni veya daha kötü anksiyete veya panik atak oluşumu
  • Ajitasyon, huzursuzluk, öfke veya sinirlilik
  • Uyku problemi
  • Günlük hareketlerde artış veya normalden daha fazla konuşma
  • Serotonin sendromu. Bu durum hayatı tehdit edici olabilir. Belirtiler şunları içerebilir:
    •  halüsinasyonlar ve sanrılar
    •  sallantı
    •  bilinç kaybı
    •  nöbetler
    •  koma
    •  yüksek nabız
    •  tansiyondaki değişiklikler
    •  kas tremoru veya kaslarda sertleşme
    •  baş dönmesi
    •  sallanma
    •  terleme
    •  mide bulantısı
    •  kusma
    •  kas sertliği
  • Şiddetli alerjik reaksiyonlar. Belirtiler şunları içerebilir:
    •  solunum problemi
    • yüzünüzün, dilinizin, gözlerinin veya ağzınızın şişmesi
    •  döküntü, kaşıntılı (kurdeşen) veya kabarcıklar, tek başına veya ateş veya eklem ağrısı ile
  • Anormal kanama
  • Nöbetler veya konvülsiyonlar
  • Manik evreler. Belirtiler şunları içerebilir:
    •  enerjide büyük ölçüde artış
    •  uyumakta güçlük
    •  düşüncelerde artış
    •  umursamaz davranışlar
    •  alışılmadık kendini büyük gören düşünceler
    •  aşırı mutluluk veya sinirlilik
    •  normalden daha fazla veya daha hızlı konuşma
  • İştah veya kilodaki değişiklikler. Bu ilacı alırken çocukların ve ergenlerin kilo ve boylarını sık sık kontrol etmelisiniz.
  • Düşük sodyum seviyeleri. Yaşlılar daha büyük risk altında olabilir. Belirtiler şunları içerebilir:
    •  baş ağrısı
    •  zayıflık veya kararsızlık
    •  karışıklık, konsantrasyon veya düşünme sorunları veya hafıza sorunları
  • Göz ağrısı
  • Bulanık ve çift görme dahil olmak üzere görmedeki değişiklikler
  • Gözlerinizdeki veya etrafındaki şişlik veya kızarıklık

Bazı yan etkilere karşı savaşmak mümkündür. Yukarıda da belirttiğimiz gibi eğer ilaç sizde uyku yapıyorsa, yatma saatinde içer derin bir uyku çekersiniz.

Aynı şekilde mide bulantısı yapıyorsa yemekten sonra, baş ağrısı yapıyorsa sabah kalktığınızda yani yeterince dinlendiğinizde ilacı alabilirsiniz.

Lustral ilacını kullanırken, araç kullanmayın. Bu hem kendi canınızı, hem de onlarca farklı insanın canını tehlikeye atmak demektir. Yan etkiler çok hızlı gelir ve kendinize ne kadar güveniyor olsanız da, kontrolü bir anda kaybedebilirsiniz.

Posted in: What is, Health

Topics: lustral nedir?, sertralin nedir?, hamilelikte lustral kullanılmalı mı?, depresyon, anksiyete, sertalin, nedir, antidepresan, baş ağrısı, halsizlik

Antidepresanlar beyinde nasıl çalışıyor, ne şekilde etkiler yaratıyor?

Beyindeki belli anatomik bölgelerdeki  sinir hücreleri arasında bilgi akışı ve haberleşmede postacılık vazifesi yapan nörotransmitter sistemleri (glutamaterjik, GABA, asetil-kolin, dopamin, nöradrenalin, serotonin vs) görev yapar.  Beynin her yerinde nörotransmitterler farklı yoğunlukta bulunurlar.  Herhangi bir uyarı sinir hücresine geldiğinde, bazı değişikliklere neden olur. Bu değişikliğin bir sonraki sinir hücresine iletilmesinde  nörotransmitterler görev alırlar. Nöronlar arası bölge (sinaptik aralık) iki sinir hücresinin ortak haberleşme alanıdır. Uyarı geldiğinde sinir hücresinde nörotransmitter sentezi için protein sentezi başlatılır . Sentezlenen nörotransmitter önce hücrede  depolanır, uygun uyarı geldiğinde sinaptik aralığa salınır ve komşu bölgede bir sonraki sinirin onu tanıyan algaçlarına bağlanır. Nörotranmitterin sinir hücresindeki algaç ile tanınmasının ardından ikinci hücre de uyarılmış olur ve aynı süreç ikinci hücre için başlar. Organizmanın işleyişi hemen daima tasarrufa yönelik olduğundan algaçla işi biten nörotransmitter  yeniden kullanılmak üzere salındığı sinir hücresinden özel bir pompa ile geri alınır.

Serotonin ve noradrenalin, depresyon belirtileriyle ilişkisi bulunmuş bir nörotransmitterlerdir. Beyinle birlikte vücuttaki birçok organda da bulunabilirler. Serotonin, uyku regülasyonu, normal davranış kalıbının sürdürülmesi, sıcaklık ve kan basıncının düzenlenmesi, beslenme davranışının düzenlenmesi, hormonal düzenleme, ağrı duyusunun iletimi, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Panik Bozukluk ve migren patogenezinde rol oynamaktadır. Noradrenalin ise ilgi azalması, konsantrasyon eksikliği, unutkanlık, deprese duygudurum, psikomotor retardasyon, yorgunluk ve halsizlik semptomları ile ilişkili bulunmuştur.

 

Bu iki nörotransmitterin düzeylerinin beyinde eşik değerin altına düşmesi nedeniyle kişide depresyon geliştiği düşünülmektedir. Vücuttaki serotonin miktarını arttırmanın yollarından birisi, şeker ve karbonhidrat açısından zengin yiyecekler yemektir. Bu şekilde beyin kimyamızı değiştirme çabamız ne yazık ki kısa ömürlü olacaktır. Antidepresan ilaçlar pompa ile geri alınım gibi aşaması üzerine etki ederek bu nörotransmitterlerin düzeylerini kalıcı olarak düzenlerler. Depresyonun mekanizmasında dopamin ve melatonin gibi diğer nörotransmitterlerin de etkili olduğu düşünülmektedir. Bunların düzeylerini düzenleyen yeni tip antidepresanlar da bir süredir tedavide kullanılmaktadır.

 
Antidepresan etkinin hissedilmesi ne kadar sürer?

Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi  haftalık kullanım süresi gerektirir. Antidepresan etkisi sanki gripten kurtulma gibidir; gün be gün olan değişikliği anlatmak zordur fakat giderek normale dönülür. İlacın etkisi tam olarak ortaya çıkana kadar, depresyona bağlı var olan şikayetlerin, tedavinin ilk birkaç haftası boyunca devam etmesi mümkündür. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, depresif  içerikli düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir.  İlk önce uykuda veya iştahta bir düzelme hissedebilirsiniz. Bunun arkasından enerjide yavaş bir artış ve ilgi duyduğunuz şeylerin artması gelir. Bu etkiler yavaş ve parça parça olabilir. Üzüntü, umutsuzluk, suçluluk ve intihar düşüncelerinin  yok olması gibi ruh halindeki iyileşme daha sonra ortaya çıkar. Ancak yan etkiler tedavinin ilk başından itibaren ortaya çıkar. Bunlar genellikle hafiftir ve ilk 2 hafta içinde ortadan kaybolur fakat tolere edilemez bir haldeyse tedaviyi sürdüren uzman doktorla görüşmenizde yarar vardır.

 
Antidepresanlar ne kadar süreyle kullanılmalıdır?

Depresyon ve depresyon dışı diğer kullanım alanları uzun süreli tedavi gerektirmektedir. Tedavinin etkin olabilmesi için etkin dozda yaklaşık altı ay-bir yıllık kullanım gereklidir. Depresyonun tedavisini grip ya da boğaz enfeksiyonu gibi ilaç kullanım süresi ile şikayetlerin geçmesi eş zamanda gerçekleşen diğer hastalıklarla karıştırmamak gerekir. Kişi kendini iyileşmiş hissetse bile tedaviye belirlenen sürede devam etmelidir. Vaktinden önce ilacın kesilmesi yinelemelere neden olmaktadır. Sık tekrarlayan depresyonlarda bir yıldan daha uzun sürelerde de tedaviye devam edilebilir.

 

Antidepresanların kısa ya da uzun süreli kullanımda vücuda zararları var mı?

Yan etkileri ise son derece azdır ve tehlikeli değildir. Kolaylıkla önlenebilecek ya da geçici olabilecek yan etkiler yüzünden hastalar ve aileler ilaca tepkili olup bazen ilacı bırakabilirler. Halbuki bu yan etkiler  genellikle hafiftir ve ilk 2 hafta içinde ortadan kaybolur fakat tolere edilemez bir haldeyse tedaviyi sürdüren uzman doktorla görüşmenizde fayda vardır.

Antidepresanları çok uzun süreli kullanan insanlar bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda uzun süreli kullanımın herhangi bir kalıcı zararı gösterilmemiştir.

Antidepresan etkinlik açısından ilaçlar arasında belirgin bir farklılık olmasa da bireysel farklar nedeniyle bir hasta bir ilaca diğerinden daha fazla yanıt verebilir ya da bir ilaçla daha çok istenmeyen etki yaşayabilir. Bu nedenle antidepresanların hekim tarafından reçete edilerek kullanılması, kullanım sırasında doktor takibinde olunması ve ilaç sonlandırılırken de yine doktora danışılması gerekmektedir. Antidepresan ilaçlara bağlı sıkıntıların birçoğu kullanım hatalarına bağlıdır.

Antidepresanlar bağımlılık yapar mı? İlaç kesilme reaksiyonu nedir?

Toplumdaki yaygın inancın aksine depresyon tedavisi için kullanılan ilaçlar kesinlikle bağımlık yapmazlar ve uyuşturucu değildirler.  İstenildiğinde doktor önerisi ve kontrolü altında ilaçlar rahatlıkla kesilebilirler. Doktor kontrolünde ilaç kesilirken aşamalı doz azaltımı ve bazen  kısa süreli başka bir ilacın kullanımı hastanın durumu ve kullanılan ilacın tipine göre önerilebilir.  Ancak bazen hastalar planlanan tedavi süresinin sonunda doktoruna danışmadan ilacı kesmektedirler. Bu durumda ilaç kesilme reaksiyonu dediğimiz tablo yaşanır. Bu tablo bulantı , kusma, baş dönmesi, ishal, uyku bozukluğu, çok canlı düşler ve baş ağrıları gibi belirtilerden oluşur, kullanılan ilacın tipine ve kişinin metabolizmasına bağlı olarak daha hafif ya da ağır yaşanabilir. 

Bu belirtilerin bazıları bağımlı kişiler madde bulamadıklarında yaşadıklarına benzediğinden, kontrolsüz ilaç kesen hasta da ilaca bağımlı mı oldum korkusu yaşanabilir. Ancak bağımlılıkta yaşanan tablo ile ilaç kesilme reaksiyonunda yaşanan tablo her ne kadar benzer olsa da farklı mekanizmalar üzerinden oluşmaktadır ve fizyolojik olarak birbiriyle ilişkili değildir. Ayrıca bağımlılık yapan maddeler de sadece yoksunluk görülmez. Bir maddenin bağımlılık potansiyeli olup olmadığında en belirleyici özellik  maddenin etkisine bir süre sonra yanıtsızlık gelişmesi ve aynı etki için madde miktarının arttırılmasıdır. Halbuki antidepresan tedavi etkin düzeyde dozu arttırılmadan aylarca sürdürülür ve  etkinliği kaybolmaz.

Antidepresanlar intihara neden olur mu?

Prospektusta  “Benzer etki mekanizmasına sahip diğer antidepresanlarla olduğu gibi, tedavisi ile birlikte veya tedavi kesildikten kısa bir süre sonrasında intihar düşüncesi ve intihar etmeye yönelik davranışlar bildirilmiştir. Antidepresan etki tam olarak ortaya çıkıncaya kadar, depresyon belirtilerinin, tedavinin ilk birkaç haftası boyunca devam etmesi mümkündür. Depresyon belirtileri; kendinize zarar verme veya intihar girişiminde bulunmayı içerebilir. ” uyarı ibaresi yer alır.

Antidepresan ilaçlar etkilerini hemen göstermediklerinden, var olan şikayetler bir süre ilaç kullanılmasına rağmen devam eder. Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi haftalık kullanım süresi gerektirir. Eğer şikayetlerin arasında intihar fikri varsa, bu fikir de ilaç kullanımı sırasında ilaç etkisini gösterene kadar devam eder. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir. Dolayısıyla daha önceden  kendine zarar verme düşünceleri olan hastalarda, depresyonun belirtileri olan karar verememe, bir işe başlayamama, halsizlik, enerji azlığı nedeniyle hayata geçirilemeyen intihar fikirlerinin uygulanması için güç bulunacağından, ilaç kullanımının ilk zamanları daha fazla riskli olabilir. Bu dönemde intihar fikri olan hastaların mümkünse yatırılarak değilse ayaktan doktorları tarafından sık takip edilmeleri gerekir.

Çocuklarda ve ergenlerde antidepresan kullanımında ayrıca dikkatli olunması gerekir. Aynı kara kutu uyarısı özellikle çocuk ve ergenler için de konulmuştur. Yaşları gereği erişkinlerden daha dürtüsel olan çocuk ve ergenler, antidepresanların başlandığı ilk haftalarda çocukların engellenme eşiğini düşürebilir ve dürtüselliklerini kısa süreli arttırabilir. Bu dönemde mutlaka bir psikiyatristin yakın gözleminde ilaç kullanılmalıdır. Erişkinlerde olduğu gibi bir süre sonra antidepresan etkinin görülmesi ile bu risk ortadan kalkar.

Depresyonda intihar riski hakkında okumak için

Antidepresanlar ile birlikte tüketmemem gereken besinler nelerdir?

MAOI'leri dışındaki diğer antidepresanlar ile gıdaların etkileşimi yoktur. Yemekten önce veya sonra alınmaları emilimlerini etkilemez, etkinliklerini değiştirmez. Ancak midesi hassas olan, sık reflü ve gastrit şikayeti olanların tok iken antidepresanlarını almaları ve psikiyatristlerinin uygun gördüğü bir mide koruyucuyu bir süre kullanmaları uygun olabilir. Psikiyatriste danışmadan mide koruyucu bile kullanılmamalıdır. Bazı mide ilaçları depresyonu tetikleyebilir. Antidepresan kullanırken mutlaka doktorunuza danışınız.

Monamin oksidaz inhibitörleri (MAOI’ler) ile birlikte tüketmemesi gereken gıdalar:

  • Peynir (Küflü peynir, Krem peynir, Çedar peyniri, Rokfor peyniri, Beyaz peynir, Küflü İtalyan peyniri (gorgonzola), Mozarella, Muenster peyniri, Parmesan, İsveç peyniri, İşlenmiş peynirler)

  • Salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri

  • Fermente soya fasülyesi ürünleri

  • Bayatlamış ya da konserve edilmiş gıdalar

  • Bazı baklagiller (fava, bakla, nohut, kuru fasülye, barbunya)

​​

​​

 

Antidepresan ilaçlar hangi hastalıklarda kullanılır?

  • Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları

  • Obsesif Kompulsif Bozukluk

  • Travma sonrası stres bozukluğu

​​

  • Ve diğer psikiyatrik hastalıklar

 

Dahili hastalıklarda (Diyabet, hipertansiyon, kanser vb) depresyonun etkileri hakkında okumak için

Seçiçi Serotonin Gerialım İnhibitörleri (SSRI) beyinde nasıl etki gösterir?

SSRI grubu antidepresanlar beyindeki serotonin düzeylerini reseptör düzeyinde arttırırlar. Genellikle depresyonda ilk tercih antidepresan grubudur.

SSRI’lar:

 

Kimler SSRI grubu antidepresanları kullanmamalıdır? Kimler dikkatli kullanmalıdır?
  • SSRI’lara allerjisi olanlar (Bunu için kanda bakılan tipik bir allerji testi yoktur. Çoğunlukla bir kere kullanım sonucu ortaya çıkar. Allerji hakkında fikir vermese de yan etkiler konusunda uyarıcı olabilen geetik testler mevcuttur)

 

  • Hali hazırda MAOI grubu antidepresan alanlar (MAOI grubu antidepresan kullananlar en az 5 hafta geçmeden SSRI’lara başlamamalıdır.)

 

  • Yaşlı bireyler antidepresanları kulanırken genç erişkinlere göre daha düşük dozlarda kullanmalıdır. Daha yüksek dozlara psikiyatristi hasta özelinde karar verir.

 

  • Çocuk ve ergenlerde antidepresan kullanımında ayrıca dikkatli olunması gerekir. Aynı kara kutu uyarısı özellikle çocuk ve ergenler için de konulmuştur. Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi haftalık kullanım süresi gerektirir. Eğer şikayetlerin arasında intihar fikri varsa, bu fikir de ilaç kullanımı sırasında ilaç etkisini gösterene kadar devam eder. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir. Yaşları gereği erişkinlerden daha dürtüsel olan çocuk ve ergenler, antidepresanların başlandığı ilk haftalarda çocukların engellenme eşiğini düşürebilir ve dürtüselliklerini kısa süreli arttırabilir. Bu dönemde mutlaka bir psikiyatristin yakın gözleminde ilaç kullanılmalıdır. Erişkinlerde olduğu gibi bir süre sonra antidepresan etkinin görülmesi ile bu risk ortadan kalkar.

 

SSRI grubu antidepresanlar ile etkileşen ilaçlar hangileridir?

(Antidepresan başlanmadan önce doktorunuza kullandığınız tüm ilaçları, vitaminleri ve bitkisel ya da spor için olan besin desteklerini söyleyin. Doktorunuz ile görüşmede kesinlikle herhangi bir reçeteli ilaç veya bitkisel destek kullanmayın. Doktorunuz diğer kullandığınız ilacınızı ilgili doktora danışarak mümkünse kesmenizi isteyebilir veya mevcut antidepresanınızın dozunu ayarlayabilir (azaltabilir veya arttırabilir) veya kullanmanız şart ise mevcut antidepresanınızı kesip başka bir antidepresana geçebilir. Aşağıda etkileşen ilaçlar tam bir liste değildir, sadece örnekler verilmiştir. Aşağıdaki listede yazmasa da ilaçlarınızı doktorunuza danışın.)

  • 5-HT1 agonisti migren ilaçları (Sumatriptan, Zolmitriptan) (nadir de olsa halsizlik ve koordinasyon bozukluğu yapabilirler)

  • SSRI grubu antidepresanların kan düzeylerini arttırdığı ilaçlar:

  • Warfarin (Coumadin) ve digoksin

  • Antiaritmikler (Propafenon, Flekainid)

  • Beta-blokörler (Proponolol, Metoprolol)

  • Trisiklik antidepresanlar

  • Benzodiazepinler (Alprozolam, Diazepam, Midazolam)

  • Epilepsi ilacı (Karbamazepin, Fenitoin)

  • Antipsikotik (Klozapin, Haloperidol, Pimozid)

  • Antibiyotik (Siklosporin)

  • Alkol ve diğer merkezi sinir sistemi baskılıyıcılar

  • MAOI grubu antidepresanlar

  • St. John's wort (sarı kantoron)

  • Dekonjestantlar (psödoefedrin)

  • Obezite ilacı (Sibutramin)

  • Uyku ilaçları (Zolpidem)

 

SSRI’ların yan etkileri nelerdir?

(Tam liste değildir, genel ve sık görülen yan etkiler gruplanmıştır. Her ilacın özelinde değişebilir)

  • Düşük kan sodyum düzeyleri

  • Düşük kan şekeri düzeyi

  • Sersemlik (İş makinalarını veya motorlu taşıt araçlarını kullanmanız konusunda hekiminize danışınız.)

  • Cinsel işlev bozuklukları (uzamış boşalma süresi, sertleşme güçlüğü, cinsel isteksizlik ve orgazm olamama

  • Manik atak (Bipolar bozukluğu olan kişilerde bir duygudurum düzenleyicisi ile kombine edilerek kullanılmazlar ise)

  • Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma

Bazı yan etkilerin ilacın kullanımından birkaç hafta sonra hafiflemesi beklenir. Hangi yan etkilerde bekleneceği hangilerinde ilacın kesilmesi gerektiği ile psikiyatristinizle mutlaka konuşunuz.

Trisiklik Antidepresanların yan etkilerini okumak için

 

 

Trisiklik Antidepresanlar (TCA) beyinde nasıl etki gösterir?

TCA’lar beyindeki norepinefrin ve serotonin düzeylerini reseptör düzeyinde arttırırlar. Amoksapin bu iki nörotransmittere ek olarak dopamin düzeylerini de arttırır. TCA’lar genellikle ağır vakalarda veya SSRI’lara yanıt alınmaması durumunda reçetelenirler.

 

TCA’lar:

 

 

TCA’ları kimler kullanmamalıdır? Kimler dikkatli kullanmalıdır?
  • SSRI’lara allerjisi olanlar (Bunu için kanda bakılan tipik bir allerji testi yoktur. Çoğunlukla bir kere kullanım sonucu ortaya çıkar. Allerji hakkında fikir vermese de yan etkiler konusunda uyarıcı olabilen geetik testler mevcuttur)

  • Yeni kalp krizi geçirmiş olanlar

  • Glokom (göz tansiyonu) olanlar

  • İdrar yapmakta güçlüğü olanlar

  • Hali hazırda MAOI grubu antidepresan alanlar (MAOI grubu antidepresan kullananlar en az 5 hafta geçmeden SSRI’lara başlamamalıdır.)

  • Sisaprid (bir mide ilacı) kullananlar

​​

  • Yaşlı bireyler antidepresanları kulanırken genç erişkinlere göre daha düşük dozlarda kullanmalıdır. Yaşlı bireyler TCA’ların yatıştırıcı etkilerine daha duyarlıdırlar ve aniden ayağa kalkıldığında bayılamalar görülebilir. Dolayısıyla artmış düşme ve yaralanma riski açısından dikkatli olunmalıdır. Daha yüksek dozlara psikiyatristi hasta özelinde karar verir.

 

TCA’lar ile etkileşen ilaçlar hangileridir?

(Antidepresan başlanmadan önce doktorunuza kullandığınız tüm ilaçları, vitaminleri ve bitkisel ya da spor için olan besin desteklerini söyleyin. Doktorunuz ile görüşmede kesinlikle herhangi bir reçeteli ilaç veya bitkisel destek kullanmayın. Aşağıda etkileşen ilaçlar tam bir liste değildir, sadece örnekler verilmiştir. Aşağıdaki listede yazmasa da ilaçlarınızı doktorunuza danışın.)

  • MAOI’leri (Psikiyatrist kontrolünde MAOI ilaçlar TCA’lar ile kombine kullanılabilir ancak TCA dozları yavaşça arttırılmalıdır. Hasta mutlaka MAOI’leri için düzenlenen diyete sıkı sıkıya uymalıdır)

  • Pseudoefedrin içeren Sudafed gibi grip ilaçları

  • Alkol ve diğer merkezi sinir sistemi baskılıyıcılar

  • Antihistaminerjik allerji ilaçları

  • Ketakonazol veya Flukonazol gibi mantar ilaçları

  • SSRI’lar ve efexor (Serotonerjik sendrom için dikkatli olunmalıdır. Serotonerjik sendromda tansiyon yüksekliği, ateş, titreme ve sersemlik/kafa karışıklığı görülür. Ancak psikiyatrist kontrolünde TCA’lar SSRI’lar ile kombine kullanılabilir)

  • Tramadol (Contramal, ağrı kesici ile birlikte kullanımında epilepsi nöbeti riski artar)

  • Sisaprid (mide ilacı), kidin (ritm bozukluğu ilacı), antihistaminerjik allerji ilaçları, eritromisin (antibiyotik) ritm bozukluğu yapabilir

  • Valproik asid (Epilepsi ilacı)

  • Klonidin (tansiyon düşürücü

  • Karbamazepin (antiepileptik) 

 

 

TCA’ların yan etkileri nelerdir?

(tam liste değildir, genel ve sık görülen yan etkiler gruplanmıştır. Her ilacın özelinde değişebilir)

  • Kafa karışıklığı, ajitasyon veya görsel varsanı (varlığında hemen doktorunuzu arayınız)

  • Ciddi ishal, ateş, terleme, kas sertliği veya titreme (varlığında nöroleptik malign sendrom olabilir, hemen doktorunuzu arayınız)

  • Işığa duyarlılık (güneş yanığı riski artmıştır, güneşten korunmak için güneş koruyucu kullanın ve uygun şekilde giyinin)

  • İdrar yapmada güçlük

  • Sersemlik (İş makinalarını veya motorlu taşıt araçlarını kullanmanız konusunda hekiminize danışınız)

  • Cinsel işlev bozuklukları (uzamış boşalma süresi, sertleşme güçlüğü, cinsel isteksizlik ve orgazm olamama

  • Manik atak (Bipolar bozukluğu olan kişilerde bir duygudurum düzenleyicisi ile kombine edilerek kullanılmazlar ise)

  • Çarpıntı ve hızlı kalp atımı veya bayılma (varlığında hemen doktorunuzu arayınız)

  • Oturur veya yatar pozisyondan ayağa kalkıldığında baş dönmesi (yavaşça kalkınız)

  • Epilepsi nöbetleri (TCA’lar nöbet eşiğini düşürürler, nöbet ihtimali olan veya önceden nöbet geçirme öyküsü olan bireylerde dikkatle kullanılmalıdır)

​​

Hangi yan etkilerde bekleneceği hangilerinde ilacın kesilmesi gerektiği ile psikiyatristinizle mutlaka konuşunuz.

 

 

Atipik Antidepresanlar hangileridir?

Herbir ilacın beyinde etki gösterdiği nörotransmitter farklı ve özgündür. Atipik Antidepresanlar SSRI’lar veya TCA’lar işe yaramadığında veya psikiyatristiniz tanınız için endikasyon gördüğünde yazılırlar

 

.Atipik Antidepresanlar:

​​

​​

Atipik antidepresanlar ile ilgili diğer merak ettikleriniz çok yakında burada

Bağımlılık yapar mı?

İlaç kesilme reaksiyonu nedir?

İntihara neden olurlar mı?

Antidepresan kullanırken tüketilememsi gereken besinler nelerdir?

Antidepresanların kullanıldığı diğer hastalıklar

Kimlar TCA'ları dikkatli kullanmalı?

TCA'lar ile etkileşen ilaçlar

TCA'ların yan etkileri nelerdir?

Atipik antidepresanlar hangileridir?

Antidepresanlar zararlı mıdır?

Antidepresanlar ne kadar sürede etkili olur?

Ne kadar süreyle kullanılmalıdır?

Randevu Talebi

Depresyon ile ilgili diğer merak edebileceğiniz konular
​​​​

-KATEGORİ

Antidepresan ilaçların uygun kullanımı hastaların en az % 'inde klinik düzelme sağlar. Etkinin tam başlangıcı birkaç haftalık süreyi gerektirir. Antidepresanlar genellikle benzer etkinliğe sahipken güvenlik ve yan etki profilleri bakımından farklılık gösterirler. Yan etkilerin çoğunluğu değişik nörotransmitter sistemler üzerindeki etkilerine bağlıdır.

Antidepresan ilaç seçiminde

  • sedatif etki,
  • antikolinerjik etki,
  • kardiyak fonksiyon üzerine etkisi,
  • aşırı doz durumunda toksisite etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.

Antidepresan ilaçların etkin uygulanması doğru tanı ile başlar. İlaç seçiminde hastanın genel tıbbi durumu da göz önünde bulundurularak en az risk ve en iyi yan etki profiline sahip bir seçim yapılmalıdır. Depresyon tanısı ve ilaç seçiminden sonra, ilacın yeterli dozda kullanımı çok önemlidir. Çoğu olguda, en az mg/g imipramin eşdeğeri doz gereklidir. Hastanın hangi tip ilaca daha iyi yanıt vereceği önceden tahmin edilemez. Major depresyon olgularında, bütün ilaçlar eşit olarak etkili görülmektedir. İlaç seçiminden sonra hekim, doz, kullanım süresi ve alternatif tedavi yöntemlerini de içeren bir plan hazırlamalıdır.

Başlangıç dozu düşük tutulabilir, amaç ilaca karşı olan toleransa karar vermek ve başlangıçtaki yan etki riskini en aza indirmektir. Akut dönemde yetersiz doz ilaç verilmesi tedavinin başarısızlığında en genel nedendir. Sürdürme tedavisi riskin yüksek olduğu dönem için (semptomatik iyileşmenin başlangıcından itibaren ay) hastalığın tekrarlamasını önlemek açısından yararlıdır. En az aylık tedavi süresi ve bu dönemde terapötik dozun uygulanması önerilmektedir. Depresyon tedavisi sırasında her zaman bu ilaçların hastalar tarafından özkıyım amacıyla kullanılması riski vardır. Özellikle trisiklik, heterosiklik bileşiklerin yüksek dozlarda ölümcül kardiyak yan etkileri vardır. Özkıyım riskinin yüksek olduğu ve hastanın hastaneye yatırılmasının mümkün olmadığı durumlarda, SSRI’lar, venlafaksin veya nefazadon gibi, yüksek dozda alınması durumlarında, görece güvenlirliği olan ilaçlar tercih edilmelidir. Antidepresan sürdürme tedaviının ani kesilmesi relaps, kesilme belirtileri ve hipomaniyi de içeren sonuçlara yol açabilir. Kesilme sendromu riskinden kaçınmak amacıyla ilacın aşamalı olarak kesilmesi gerekmektedir. Antidepresanların etkinlik ve etkilerinin başlaması açısından farkları yoktur. Bazıları yüksek dozda daha toksik ve yan etkileri daha fazladır.

Antidepresanların Klinik Kullanımları

  • Duygudurum bozuklukları (major depresyon, BAB-depresif tip, distimi, siklotimi, organik affektif bozukluklar)
  • Anksiyete bozuklukları (panik bozukluk, OKB, YAB, fobik bozukluklar, PTSB)
  • Yeme Bozuklukları
  • Uyku bozuklukları (insomnia, somnambulism, gece terörü, narkolepsi, katalepsi, uyku apnesi, enürezis)
  • Çocuklarda DEHB
  • Ağrı sendromları (nöropatik ağrılar, başağrısı, migren)

Antidepresanların Yapısal Sınıflaması

  1. Unisiklikler: Bupropion, reboksetin, fluoksetin, nefazodon, fluvoksamin, venlafaksin, milnasipran
  2. Bisiklikler: Viloksazin, sitalopram, sertralin, nomifensin, paroksetin, trazodon
  3. Trisiklikler: imipramin, amitriptilin, doksepin, trimipramin, klomipramin, desipramin, protriptilin, nortriptilin, opipramol,  amoksapin, amineptin, tianeptin
  4. Tetrasiklikler: mianserin, mirtazepin, maprotilin

Antidepresanların Etki Düzeneğine Göre Sınıflandırılması

  • Monoaminoksidaz inhibitörleri (MAOI)
  1. Seçici olmayan ve geridönüşsüz MAOI

      İproniazid, İzokarboksazid, Tranilsipromin, Fenelzin

  1. Seçici ve geri dönüşsüz MAOI

      Klorgilin (MAO-A)

  1. Seçici ve geri dönüşlü MAOI

Moklobemid (AurorixR), Braforamin, Taloksaton, Befloksaton, Cimoksaton

  • Monoamin geri alım inhibitörleri
  1. Trisiklik antidepresanlar (TSA)

İmipramin (TofranilR), Desipramin, Klomipramin (AnafranilR), Amitriptilin (LaroxylR), Nortriptilin, Dothiepin

  1. Trisiklik olmayan antidepresanlar (SNRI)

            Venlafaksin (EfexorR), Duloksetin, Milnasipran (İxel 50mg)

  • Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI)

Fluoksetin (ProzacR, DepreksR), Fluvoksamin (FaverinR), Paroksetin (SeroxatR), Sitalopram (CipramR), Sertralin (LustralR), Zimelidin

  • Serotonerjik ilaçlar

Nefazodon (SerzoneR), Tianeptin (StablonR), Trazodon (DesyrelR)

  • Noradrenalin geri alım inhibitörleri (NARI)

Maprotilin (LudiomilR), Reboksetin, Viloksazin, Levoprotilin

  • Dopaminerjik ilaçlar

Amineptin (SurvectorR), Bupropion, Minaprin

  • a2-adr. res. antagonistleri

Mianserin (TolvonR), Mirtazapin ( Mirtaron R), İdozoksan

  • Kısmi 5-HT1a agonistleri

İpsapiron, Gepiron, Buspiron (BusponR)

Fengabin, Progabin

Alprazolam (XanaxR), Adinazolam, Zometapin

  1. MAO İnhibitörleri (MAOI)

İzoniazidin bir türevi olan iproniazid 'li yıllarda antitüberküloz ajan olarak kullanılmakta iken, antidepresan etkisinin ortaya çıkması üzerine ilk MAOI olarak depresyon tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Kullanımdan 10 yıl sonra tiraminli gıda etkileşimi ile ortaya çıkan hipertansif kriz bildirilmiştir. Bu tarihten sonra piyasadan çekilmiştir.

MAO enzimleri mitokondrial membranlarda bulunur ve biyojenik aminlerin metabolizmasından sorumludur. Presinaptik sinir uçlarında bulunan MAO'lar katekolamin,  karaciğer ve barsakta bulunanlar ise gıda ila alınan biyoaktif aminlerin metabolizmasından sorumludur.

MAO-A: SSS, sempatik sinir uçları, karaciğer, barsak ve ciltte bulunur. Serotonin, noradrenalin, dopamin, tiramin, triptamin, oktapamin metabolizmasından sorumludur. Klorgilin (hızlı döngülü BAB-I'de etkili) ve moklobemid ile inhibe edilir.

MAO-B: SSS, karaciğer ve trombositlerde bulunur ve dopamin, tiramin, triptamin, feniletilamin ve benzilamini metabolize eder. Pargilin ve selegilin (MoverdinR) ile geri dönüşsüz olarak inhibe edilir.

Barsak ve karaciğerdeki MAO'ları inhibe eden MAOI'leri ile birlikte tiramin içeren gıdalar (krem peynir dışındaki tüm peynirler, karaciğer, salam gibi fermante sosisler, fermente soyta fasülyesi ürünleri, mata ekstreleri, bazı balıklar, çukulata, kahve, bazı bire ve şaraplar gibi) alındığı zaman, bu aminler katabolize edilmeden kana karışır ve sempatik sinir uçlarında endojen katekolaminlerin salınımına yol açarak hipertansif krizlerin gelişimesine neden olabilir. Bu etki, daha çok tiramin kısmen de feniletilamin gibi diğer biyojenik aminlerin aşırı tüketimi ile ortaya çıkar. Benzer şekilde gıda dışında sempatomimetik ilaçlar da (antiastım ilaçları, anestetikler, L-Dopa, amfetamin, kokain, SSRI, klomipramin gibi) aynı etkiyi yapar.

MAOI'lerinin bu etkileri kullanım kısıtlılığına yol açarken, geri dönüşlü MAOI için bu risk yoktur. MAOI'lerinin kullanımı son yıllarda panik bozukluk, atipik depresyon, mikst anksiyete-depresyon tedavisinde ön plana çıkmaktadır. Atipik depresyonda MAOI'ne yanıt oranı %'71 tir.

Bu ilaçların kullanımı sırasında ortaya çıkan hipertansif reaksiyonlar spontan olabilirse de daha çok MAOI'nin besinlerdeki tiramin veya sempatomimetik ilaçlarla etkileşiminin sonucudur. MAOI anestezi ve analjezi gerektiren hastalarda problemlere neden olabilir. Narkotiklerle etkileşerek, ajitasyon, ateş, baş ağrısı, nöbetlerle ve komayla seyreden öldürücü bir sendroma neden olabilir. Kokain ve epinefrin içeren lokal anesteziklerden kaçınılmalıdır. Elektif cerrahi girişimlerden üç hafta önce MAOI kesilmelidir. MAOI'nin yan etkilerinden ortastatik hipotansiyon, hipertansif reaksiyonlara göre nadirdir. Diğer yan etkiler parasteziler, anoreksi ve pedal ödem ve cinsel sorunlardır.

Geri dönüşsüz MAOI olan fenelzin ve amfetamine benzer etkisi olan ve hidrazin türünden olmayan tranilsipromin yurt dışında sık kullanılan MAO inhibitörleridir. Her iki ilaç ülkemizde yoktur. Son yıllarda MAO-A’ya seçici olarak bağlanan yeni bir MAO inhibitörü olan moklobemid (RIMA) antidepresan olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Moklobemid (RIMA): (AurorixR , mg. tbl) , mg tablet formları vardır. MAO’ya geri dönüşümlü olarak bağlanmaktadır. İlaçlarla ve tiramin içeren besinlerle etkileşimi çok düşük/yoktur, ancak bu tip besinleri fazla tüketmemeleri önerilmektedir. Uyku bozuklukları, başdönmesi, huzursuzluk, ajitasyon nadiren KC enzimlerinde yükselme gibi yan etkileri varıdr. Etkin doz aralığı mg/gündür.

  1. Trisiklik  (TSA) ve Tetrasiklik Antidepresanlar

Trisiklik antidepresan imipramin antipsikotik ilaçların klinik araştırmaları sırasında bulunmuştur. Grup olarak benzer farmakokinetik ve farmakodinamik özellikler taşırlar. Daha sonra bulunan tetrasiklikler önceleri ayrı bir ilaç grubu olarak tanıtılmışsa da zamanla trisikliklere benzer özellikleri nedeniyle aynı grup ilaçlar olarak kabul edilmektedirler. Trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar NE ve 5-HTnin nöronal geri alımını inhibe ederler, bu ise sinapsdaki nörotransmiter miktarını artırır. Bu ajanlar, kolinerjik, histaminerjik ve a1-aadrenerjik reseptörleri de içeren birçok reseptörü kuvvetle bloke ederler.

Grup olarak tersiyer bileşikler (imipramin, amitriptilin, klomipramin, trimipramin, doksepin,) sekonder bileşiklere göre (desipramin, nortriptilin, protriptilin,) daha fazla sedasyon, ağız kuruluğu, konstipasyon, ortostatik hipotansiyon oluştururlar. Doksepin, trimipramin, amiptiriptirin, kuvvetli H1 ve H2 reseptör blokerleridir. Bu özellikleri ile kaşıntı giderici ve gastrik ülser tedavisinde kullanılırlar. Klinik olarak nortriptilin ve desipramin daha az sedasyon ve daha az antikolinerjik aktivitelerinden dolayı antidepresan olarak tecih edilirler. Desipramin en az antikolinerjik etkisi olan ilaçtır. Bu grup ilaçların subjektif olarak rahatsız edici yan etkileri ağız kuruluğu, konstipasyon, görme bulanıklığı, terleme ve ortostatik hipotansiyon gibi otonomik semptomlar ile, sedasyon, letarji, ajitasyon, tremor gibi MSS semptomlarıdır. Diğer subjektif yakınmalara neden olan yan etkiler taşikardi, kilo alımı ve azalmış seksüel performansdır.

Yan etkiler:

  • Antikolinerjik yan etkiler: Sık görülür ancak hafta içinde tolerans gelişir. Ağız kuruluğu, kabızlık, görme bulanıklığı, idrar retansiyonu, dar açılı glokomda krizi başlatabilir. Ağır olgularda merkezi antikolinerjik sendromuna (konfüzyon, deliryum)yol açar.
  • Sedasyon: Serotonin, noradrenalin ve histaminerjik etkiye bağlıdır. Amitriptilin ve doksepinde yüksek, imipramin, maprotilinde orta, desipramin ve protriptilinde az sedasyon olur.
  • Otonomik etkiler: areseptör blokajına bağlı ortostatik hipotansiyon, terleme, çarpıntı ve KB artışı olur.
  • Kardiyak etkiler: Taşikardiye ek olarak, EKG’de nonspesifik, ST-T değişikleri, T dalgasında düzleşme, PR-QT aralığında büyüme ve QRS kompleksinde uzama yaparlar. Gerçekte bu ilaçlar kinidin benzeri etki yaparlar (tip 1a antiaritmik ilaçlar olarak kabul edilirler) ancak akut yüksek doz alımda iletim bozukluklarına yol açalar. En ciddi yan etkileri kalp bloğu ve aritmilerdir.
  • Nörolojik yan etkiler: Sedasyon ve merkezi antikolinerjik sendrom dışında desipramin ve protriptilin uyarıcı ilaçlardır. (Myoklonik atmalar, dil ve üst ekstremitelerde tremor, konuşma blokajı, parestezi ve ataksi yapabilirler). SSS stimülasyonuna bağlı uykusuzluk, ajitasyon, irritablite, öfori, hiperaktivite, manik alevlenme olabilir.
  • Allerjik ve hematolojik etkiler: Nadiren agranulositoz, lökositoz, lökopeni ve eosinofili yapabilir. Tedavinin haftalarında ortaya çıkar.
  • Endokrin yan etkiler: Daha çok amoksapinde az olarak da diğer tri ve tetrasikliklerde hiperprolaktinemi, galaktore, amenore nadiren olabilir. Erektil disfonksiyon, anorgazmi olabilir. DM hastalarda kan şekerini düşürürler. Kilo alımı H1 blokajına bağlı olarak ortaya çıkabilir.
  • Diğerleri: Gastrik irritasyon ile bulantı, kusma ya da kimi zaman karaciğer enzimlerinde yükselme, hepatit ve sarılık olabilir.

Türkiye'de kullanılan Trisiklikler:

İmipramin: (TofranilR 10,25mg draje) NE ve 5-HT geri alımını inhibe eder. Sedatif etkisi diğer trisikliklere göre daha düşük, antikolinerjik ve hipotansif etkisi fazladır. mg/gün doz aralığında etkindir.

Amitriptilin: (LaroxylR 10, 25mg draje; TriptilinR 10, 25mg tbl) NE ve 5-HT geri alımını inhibe eder. Sedatif, bunaltı giderici ve antikolinerjik etkileri fazladır. mg/gün doz aralığında etkindir.

Klomipramin: (AnafranilR 10, 25mg tbl, 75mg yavaş salınımlı tbl, 25mg amp) 5-HT ve NE geri alımını inhibe eder. Güçlü bir serotonin geri alım inhibitörüdür. Depresyonlar, OKB'da ve panik bozukluğunda en etkili ilaçlardandır. mg/gün doz aralığında etkindir.

Opipramol: (İnsidonR, İnsominR, DeprenilR 50mg drj) Potent sigma reseptör ligandı olup antidepresan etkisi azdır. Antiiskemik etkisi olduğu düşünülmektedir. mg/gün doz aralığında etkindir.

Tetrasiklikler:

Maprotilin (NARI): (LudiomilR 25, 75mg tbl) Norepinefrin geri alımının en selektif inhibitörüdür. Yapısal ve farmakolojik olarak desipramine benzer. En belirgin avantajı, sedatif ve antikolinerjik yan etkilerinin hafif düzeyde oluşudur. En önemli yan etkisi artmış nöbet riskidir. mg/gün doz aralığında etkindir.

  1. Serotonin-Norepinefrin Geri Alım İnhibitörleri (SNRI)

Trisiklik ve terasiklik antidepresanlar, serotonin ve norepinefrinin geri alımını engelleyerek sinaptik aralıkta bu nörotransmitterlerin artmasına yol açarak etki ederler. Ancak bu eski ilaçlar aynı zamanda diğer reseptörleri de etkiledikleri için uyku hali, kabızlık, kilo alımı ve kardiyotokosisite gibi yan etkilere de yol açarlar. SNRI'lar ise yine 5-HT ve norepinefrin geri alımını inhibe eder ancak trisikliklerin tersine, adrenerjik, muskarinik, histaminerjik reseptörlerle etkileşime girmezler.

Venlafaksin: (EfexorR XR, 75 ve mg yavaş salınımlı kap) Serotonin üzerindeki etkisi noradrenaline göre kat daha fazladır. En sık görülen yan etkisi bulantıdır. Nadir görülen yan etkilerden biri doza bağımlı olan sistemik hipertansiyondur ancak dirençli olmaya eğilimlidir. Venlafaksin alan bütün hastaların kan basıncı tedaviın başlangıcında itibaren takip edilmelidir. Terapötik doz aralığı mg’dır. ()

Milnacipran: (İxel) 50 mg –etkili doz aralığı mg/gün

  1. Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI)

III. grup antidepresanlar olarak adlandırılan SSRI’lar, 5-HT geri alımının blokajı yoluyla, seçici olarak serotonin iletimini artırır ve post sinaptik reseptörlerin sayı ve duyarlığında azalmaya yol açarlar. yılından sonra depresyonda ve diğer birçok psikiyatrik hastalıklarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Antidepresan etkinlik açısından trisiklerden önemli bir fark göstermemelerine karşın tolerabilite ve yüksek dozlarda bile toksisite açısından TSA'lara üstünlük sağlarlar. Adrenerjik, histaminerjik, muskarinik, reseptörlerle etkileşime girmemeleri nedeniyle trisiklik ve tetrasiklik ilaçların antikolinerjik etkileri, kardiyak yan etkileri, kilo alımı, sedasyon gibi yan etkilerine kıyasla oldukça az yan etkiye neden olurlar. Grup olarak SSRI’ların antidepresan etkinlikleri açısından fark olmamakla birlikte yan etki profilleri ve farmakokinetik özellikleri farklıdır. Genelde görülen yan etkileri; anksiyete, uykusuzluk, bulantı ve ishal gibi GİS semptomları, baş ağrısı, iştah azalması, gecikmiş orgazm ve libido azalması gibi seksüel fonksiyon bozukluklarıdır. Az görülen yan etkileri letarji, yorgunluk, terleme, tremor ve ekstrapiramidal semptomlardır. Laboratuar testlerinde hiponatremi, kolesterol yüksekliği ve kanama zamanında uzama görülebilir. SSRI’ların -özellikle yarılanma ömürleri kısa olan sertralin, paroksetin ve fluvoksamin- ani bırakılmasında tremor, vertigp, ataksi, bulantı, kusma, uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete, parestezi, depersonalizasyon, derealizasyon gibi kesilme belirtileri görülebilir. Bu nedenle bu ilaçlar haftada 10mg olmak üzere azaltılarak kesilmelidir. Bu sendrom haftada kendiliğinden düzelse de ağır olgularda yarılanma ömrü uzun olan fluoksetin kullanılabilir. Grup olarak SSRI'lar MAOI ile birlikte kullanıldığında hipertermi, rijidite, myoklonus, otonomik belirtiler ve ajitasyonla seyreden fatal bir tabloya yol açabilir.

Fluoksetin: (DepreksR, ProzacRZedprexR 20mg kap) Yarılanma ömrü metaboliti olan norfluoksetin nedeniyle 7 güne kadar uzayabilir ve ilacın vücuttan atılması aya kadar uzayabilir. Bu etki serotonin kesilme belirtilerinde terapötiktir. Başağrısı, uykusuzluk, sinirlilik, anksiyete, tremor, bulantı, kusma, ishal, istahsızlık, cinsel işlev bozuklukları ve bazı allerjik reaksiyonlara yol açabilir. Etkin doz aralığı mg/gün’dür.

Sertralin: (LustralRSeralinRSerdepR 50mg kap) Bulantı, ishal ve mide ağrısı gibi GIS yan etkileri sık görülür. mg/gün dozlarında etkindir.

Fluvoksamin: (FaverinR 50, mg tbl) Bulantı, kusma, kabızlık, iştahsızlık gibi GIS yan etkileri ve cinsel işlev bozuklukları görülür. Etkin doz aralığı mg/gün’dür.

Paroksetin: (SeroxatR 20 mg tbl) Hafif antikolinerjik ve sedatif etkileri vardır. Buna bağlı olarak minimal antikolinerjik ve kardiyak yan etkileri olabilir. Daha çok GIS yan etkileri ile uyku hali ve cinsel işlev bozuklukları yapar. Terapötik dozu mg/gün’dür.

Sitalopram: (CipramR 20 mg tbl). Anksiyete, ajitasyon bulantı, kusma gibi yan etkiler yapabilir. Terapötik doz aralığı mg/gün’dür.

Escitalopram: Cipralex 10 mg tb-etkili doz: mg

  1. Serotonin modülatörleri

Trazodon: (DesyrelR 50, mg tbl) Yapı olarak trisiklik, tetrasiklik, SSRI ya da MAOI'ne benzemeyen, alprazolam gibi triazolo halkası olan bir antidepresandır. Etkisi 5-HT geri alım inhibitör ve 5-HT2 antagonist etkilerine bağlıdır. Ayrıca histamin reseptör blokajı da yaptığı için güçlü sedatif etkisi vardır. SSS depresanları ya da alkolle birlikte alındığında sinerjistik etki gösterebilir. Yüksek dozda nöbet oluşturmaz. Yaklaşık erkek hastada 1 anormal penil ereksiyonlara neden olur, çoğu olgu spontan düzelir. Priapism gelişmesi durumunda intrakorporal epinefrin uygulanması gerekir. Genel yan etkileri sedasyon ve ortostatik hipotansiyondur. Bazı klinisyenler trazodonu benzodiazepinlere yanıt vermeyen veya ilaç kötüye kullanım riski yüksek olan hastalarda hipnotik olarak kullanırlar. Terapötik doz aralığı ()mg/gün’dür.

  1. a2-Adrenerjik otoreseptör Antagonistleri

Mianserin: (TolvonR 15, 30mg tbl) Maprotilin gibi tetrasiklik yapısı vardır. a2 adrenerjik otoreseptör blokajı yapar ve NA döngüsünü artırır. NA, 5-HT ve Dopamin geri alımını etkilemez. Antikolinerjik etkisi düşük, sedatif etkisi yüksektir. Toksik etki olarak agranulositoz, aplastik anemi ve artralji yapabilir. Konvülzyon eşiğini düşürebilir. mg/gün doz aralığında etkindir.

Mirtazapin (NaSSA): (RemeronR 30mg tbl) Yapı olarak mianserine benzer. Presinaptik a2 adrenerjik otoreseptör antagonizması ile NA ve presinaptik serotonerjik terminallerde bulunan a2 adrenerjik heteroreseptör antagonizması ile 5-HT iletimi artırır (NA ve 5-HT üzerinden etki eden diğer antidepresanlar geri alım blokajı ile yaparken mirtazepin bunu farklı etki ile yapar). (a2 adrenerjik oto ve heteroreseptörlerde duyarsızlaşmaya a1 adrenerjik reseptörlerde uyarıya neden olur.) Aynı zamanda, postsinaptik 5-HT2 (anksiyete, uykusuzluk, seksüel disfonksiyon) ve 5-HT3 (GIS sorunları, bulantı) antagonistidir ve 5-HT1'de (anksiyolitik, antidepresan) aktivasyona neden olur. Bu nedenle noradrenerjik ve spesifik serotonerjik antidepresan olarak adlandırılmaktadır. Aynı zamanda antihistaminik etkisiyle sedasyon, kilo alımı ve uyku artışı yapar. En sık görülen yan etkileri uykuda artma, ağız kuruluğu, iştah artışı, kabızlık ve kilo artışıdır. mg/gün doz aralığında etkindir.

Atipik antidepresanlar

Tianeptin: (StablonR 12,5 mg tbl) Diğerlerinden farklı olarak serotoninin geri alımını artırır. Ağız kuruluğu, kabızlık, kilo alma, bulantı ve ajitasyon gibi yan etkiler yapabilir. Terapötik doz aralığı mg/gün’dür.

 

RİSKLİ DURUMLARDA ANTİDEPRESAN İLAÇ SEÇİMİ

            Depresyonlu hastalardaki ilaç seçiminde ilacın etki gücü yanında hastanın durumu ya da taşıdığı diğer organik riskler önem taşımaktadır. Aşağıdaki tablolarda çeşitli risk durumlarında antidepresan ilaç seçimi ile ilgili sınıflandırmalar yer almaktadır.

EPİLEPSİ

Düşük risk

Orta risk

Yüksek risk

Doksepin

MAOI

Moklobemid Reboksetin

SSRI

Mirtazapin

Mianserin

Nefazodon       

Trazodon

Venlafaksin

Trisiklik

Bupropion

Amoksapin

Maprotilin

Trisiklikler

 

DİABET

Düşük risk

Orta risk

Yüksek risk

Trisiklikler

Venlafaksin

Moklobemid

SSRI   

Nefazodon

Mianserin                     

Mirtazapin                    

           

MAOI

 

                        KALP-DAMAR HASTALIKLARI

Düşük risk

Orta risk

Yüksek risk

Mianserin

Mirtazapin

SSRI   

Trazodon

Duloksetin

Moklobemid Nefazodon

Reboksetin

Trisiklikler

 

 

İLACIN ANNE SÜTÜNE GEÇMESİ

Düşük risk

Orta risk

Yüksek risk

Amoksapin

Mianserin

Moklobemid

Trazodon

Trisiklikler

MAOI

Mirtazepin

SSRI

Doksepin

Maprotilin

Nefazodon

Reboksetin

 

KARACİĞER HASTALIKLARI

Düşük risk

Orta risk

Yüksek risk

Mianserin

Paroksetin

Tianeptin

Moklobemid

Mirtazapin

Nefazodon

SSRI

Trazodon

Trisiklikler

Venlafaksin

Milnasipran

İrrevesibl MAOI

 

İLERİ YAŞ

Düşük risk

Orta risk

Yüksek risk

Mirtazapin Moklobemid

Trazodon

SSRI

Tianeptin,

Venlafaksin

MAOI

 Mianserin

 Nefazodon Reboksetin

Trisiklikler

Bupropion

 

 

BÖBREK YETMEZLİĞİ                 

Düşük risk

Orta risk

Yüksek risk

Mianserin

Moklobemid

Trisiklikler

 

MAOI

Mirtazapin

Nefazodon

Reboksetin

SSRI’lar

Trazodon

Venlafaksin

Tianeptin

 

 

HAMİLELİK VE EMZİRME DÖNEMİNDE İLAÇ SEÇİMİ

(FDA ölçütlerine göre)

RİSK TANIMI

Psikotrop ilaç

İnsanlarda yapılan kontrollü çalışmalarda risk olmadığı gösterilmiş.

Hamilelerde yapılan kontrollü çalışmalarda fetüse riski olmadığı gösterilmiş

Yok

B

Bu kategoride hayvan çalışmalarında riskin gösterilmemiş olduğu fakat insanlarda yeterli kontrollü çalışmaların yapılmadığı ilaçlar yer alır.

Bupropion

Sertralin

Buspiron

Zolpidem

C

Risk dışlanamaz.

İnsanlarda yeterli kontrollü çalışmalar yoktur. Hayvan çalışmaları ya yoktur ya da risk olduğunu göstermektedir. Ilk trimestirde kaçınılmalıdır.

Desipramin

Fluoksetin

Karbamazepin

Klomipramin

Klonezepam

MAOI

Mirtazapin

Trazadon

Venlafaksin

Citalopram

D

İnsanlarda ölümcül etkileri olabileceği yönünde kanıtlar olmakla birlikte, potansiyel yararları nedeniyle risk göze alınabilir. İnsan çalışmalarında bazı riskler olabileceği yönünde kanıtlar vardır.

Hamilelerde kullanımı ancak sağlayacağı fayda fetüse vereceği zararların önünde ise düşünülebilir. Ilk trimestrde kullanılamazlar.

 

Imipramin

Lityum

Nortriptilin

Alprazolam

Diazepam

Valproat Paroksetin

 

X

Hamilelikte kullanımı kontrendikedir.

İnsanlarda ve/veya hayvanlarda yapılan çalışmalardan fetüste belirgin risk oluşturacağı yönünde kanıt elde edilmiştir.

Flurazepam

Quazepam

Temazepam

Triazolam

Antidepresanlar  Hangi Durumlarda Kullanılır?

-Depresyon

-Panik Bozukluk

-Agorafobi

-Sosyal Kaygı Boz. (Sosyal Fobi)

Obsesif Kompulsif Bozukluk

-Travma Sonrası Stres Bozukluğu

-Genelleşmiş Kaygı(Anksiyete) Bozukluğu

-Hastalık Hastalığı

-Psiko-Somatik Hastalıklar

-Kanser başta olmak üzere, bir çok fiziksel hastalığa eşlik eden depresyon ve kaygı bozukluklarında

-Alkol ve madde kulanım bozukluğu sonucu gelişen depresyon ve kaygı bozukluklarında

-Ağır geçen “Adet öncesi gerilim “durumlarında,

-İnternet ,Kumar, Aşk ,pornografi ve yalan söyleme  bağımlılıklarında

-Psikoz hastalarında(şizofreni gibi…) gelişen depresyon durumlarında

-Hamilelik ve doğum sonrası dönemde gelişen depresyon durumlarında.

-Arka planda kaygı ya da depresyon olup, kliniğe kekemelik ya da tik bozukluğu gibi yansıyan bazı durumlarda

 

Antidepresanlar Ne Süreyle Kullanılmalı?

Antidepresanın ne amaçla kullanıldığına, psikiyatrik tablonun derecesi ve süresi, tekrar edip etmediği, genetik bir yatkınlığın olup olmaması,eşlik eden başka ruhsal ya da fiziksel bir hastalığın olup olmadığı, psiko-sosyal stresör faktörlerin olup olmaması ve derecesine göre süre değişir. Gittiğimiz hekimle bunları detaylı konuşup, ona göre süreyi tahmin etmek gerek. Her bireyin yukarıdaki parametreleri farklı olduğu için tedavi süresi de farklıdır.

 

Antidepresanları Hangi dozda Kullanmalı? Ne Zaman Değiştirmeli ve Ne Zaman Kesmeli?

Mümkün olduğu kadar düşük doz başlayıp, yavaş yavaş tedavi dozuna doğru çıkılmalı.

Her bireyin ve her hastalığın tedavi dozu değişkenlik gösterebilir. Ama ilaçların maksimum çıkılabilecek dozları sabittir. Bunun aşılmaması gerekir.

Bir diğer önemli kuralda: TEDAVİ DOZUNDA VE TEDAVİ SÜRESİNCE(YETERLİ SÜRE) İLAÇ KULLANILMALI!

Bir ilacın iyi gelip gelmediği ,tedavi dozunda kullanılmak koşuluyla, en aşağı iki ay süresince kullanılmasıyla anlaşılır. İlaçlar zaten iki üç haftada ancak etki etmeye başlar. Bu nedenle, ciddi uyumu bozan bir yan etki yoksa ilacı 2 aydan önce değiştirmemek en iyisi.

Bazen iki üç denemede de sonuç alınamayınca, tedavi de farklı kombinasyonlar, güçlendirme yöntemleri devreye sokulabilir. İki antidepresan beraber verilebilir. Vitamin, omega 3, tiroid hormonu gibi farklı seçeneklerde düşünülebilir. Çok dirençli durumlarda, yani hiç yanıt alınamayan durumlarda Elektro Şok yöntemi, TMS  gibi yöntemler devreye sokulabilir…

İlacı kesme durumuna çok ciddi karar vermek lazım. Yukarıda saydığım parametreleri dikkate alarak karar vermek gerek. Bazı hastalarımız,birazcık düzelince, bizlere danışmadan ilaçlarını  azaltabiliyor ya da kesebiliyorlar, birkaç hafta ya da ay sonra hastalık  geri gelebiliyor. Bu ilaçlar çok güvenli ilaçlardır. Uzun yıllar , hatta gerekiyorsa ömür boyu da kullanılabilirler.

Keserken acale etmeden ve yavaş yavaş azaltarak kesmek doğrudur. Kesilme sendromuna karşı geçici, yardımcı ilaçlar gerekiyorsa kullanılabilir…

Uzm. Dr. Nihat Kaya ()

Konuyla alakalı diğer yazımızı okumak için tıklayın;;

Anitdepresan İlaçları Nasıl Kullanmalı ? 

Related Posts

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası