alg çok hücreli mi / Yeşil Algler (Chlorophyta) - Evrim Ağacı

Alg Çok Hücreli Mi

alg çok hücreli mi

Bilimi Anlatmamıza Yardım Edin!

Her ay milyonlarca bilimsever, Evrim Ağacı olarak karmaşık bilimsel konuları basitçe anlatmamızdan ve ülkemizde bilim anlatıcılığını geliştirmeye yönelik yaptığımız kapsamlı çalışmalarımızdan faydalanıyor. Bütçenize zarar vermeden, aylık veya tek seferlik sadece 20₺ gibi miktarlarda bize destek olarak bu çabalarımızı destekleyebilir, Türkiye'de bilim okuryazarlığını güçlendirmemize katkı sağlayabilirsiniz.

Destek Ol

Neden Destek İstiyoruz?

Algler Fotosentez Yapar Mı? Algler Bitki Mi, Oksijen Üretir Mi?

Biyoloji derslerinde bitkiler ana başlığı içerisinde yer alan algler, çoğu kişi tarafından detaylarıyla bilinmemektedir. Hücre sayısı ya da solunum yapabilip yapılamadığı merak edilen algler konusunda, en sık gündeme gelen sorular arasında algler fotosentez yapar mı sorusu vardır. Bu konuda pek çok kişinin merak ettiği alg tek hücreli mi yahut algler oksijen üretir mi gibi soruların tüm yanıtları içeriğimizde sizleri bekliyor.

Alg Nedir?

Halk içinde 'su yosunu' ismiyle bilinen alg, su kenarlarında ve nemli yüzeyler üstünde yeşil örtü şeklinde görülen canlı türünün genelidir. İsmini Latince kökenli, deniz yosunu anlamına gelen 'alga' kelimesinden almaktadır.

Alg Bitki Midir, Kaç Hücrelidir?

Algler, sulu ve nem oranı yüksek alanlarla yaşayan organizmalardır. Bazı bitki türleri gibi bünyesinde gerçek gövde, kök ve yaprak yapılaşması gözlenmeyen ve iletim demetine sahip olmayan sucul bitki türüne aittir. Algler tek hücreli ya da çok hücreli olabilirler, prokaryotik ve ökaryotik olmak üzere iki gruba ayrılırlar.

Algler Fotosentez Yapar Mı?

Fotosentez bilindiği üzere, bitkilerin güneş ışınlarını alarak kimyasal enerjiye dönüştürerek organik madde üretimi yapma işlemidir. Bazı bitkiler fotosentez yapabilme özelliğine sahipken bazıları ise buna sahip değildir. Bir bitkinin fotosentez yapabilmesi için klorofil barındırması gereklidir. Algler de yapıları gereği klorofil-a içermektedir, bu nedenler fotosentez yapabilirler.

Algler Oksijen Üretir Mi?

Evet, şaşırtıcı bir şekilde yeryüzündeki oksijen miktarının büyük çoğunluğu algler tarafından karşılanmaktadır. Ekosistem içindeki en önemli canlılar arasında su yosunları dediğimiz algler de yer almaktadır, bunun nedeni ise seri şekilde fotosentez yapabilme özelliğine sahip olan alglerin yüksek oranda oksijen üretmesidir.

Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

Algler Hakkında Ayrıntılı Bilgi


Algler genellikle sucul ve yarı sucul habitatlarda (okyanus, nehirler, tatlı su gölleri, çaylar, dereler, kutup gölleri, su birikintileri vb.) yaşayan selülöz çeperi bulunan, ototrof, basit yapılı, fotosentez yapabilen ökaryotik canlılardır. Ancak hemen belirtelim ki alglerin bazıları fotosentez yapamazlar. Algler mikroskobik formlardan birkaç metre boyunda bitkilere kadar olabilirler.

 Alglerin bir kısmı ise karalarda, nemli topraklarda, likenlerde ya da kara bitkilerinin yüzeylerinde yaşayabilirler. Algler diğer pigmentlerle birlikte klorofil a içerirler. Bu pigmentler sınıflandırılmalarında önemli rol oynarlar. Mikroskobik algler çoğunlukla doğal sularda bulunurlar, okyanuslarda 25 m. derinliğe kadar inerler. Algler her tip deniz hayvanı için primer besin kaynağını oluştururlar ve fotosentezde % 70 kadar oksijeni atmosfere bırakırlar.

 Bazı alger klorofil içermedikleri için heterotrofturlar. Buna örnek olarak gerek insan gerekse hayvanlarda derideki çatlaklardan girerek hastalık yapan PROTOTHECA adlı tek hücreli toprak algi gösterilebilir. DİNOBRYON alg cinsi ise göllerde çok yaygın olup hem bakterileri organik besin kaynağı olarak tüketir, hem de klorofile sahip olduğu için fotosentez yapar.

 Alglerin çoğu tek hücrelidir. Bir kısmı ise müsilajla (yapışkan bir polisakkarit) birçok hücrenin gevşek bir şekilde yaşadığı koloniler oluşturur, örneğin VOLVOX gibi. Tek hücreli ve koloni oluşturan alglerin bir kısmı kamçılıdır. Örneğin PHACUS, CRYTOMONAS ve GYMNODİNİUM gibi. Bir kısım tek hücreli koloniler halinde yaşarlar fakat kamçıları yoktur, bunlar su yüzeyinde veya kayalara tutunarak yaşarlar, dolayısıyla bu tip alglere FİTOPLANKTON denir. Kahverengi, kırmızı ve yeşil algler çoğu kez ipliksidir, bunlar dallanmış veya dallanmamış olabilirler, örneğin yeşil alglerden CHAETOPHORA gibi. Nihayet bazı algler, örneğin deniz Flagellat’larından olan PFİESTERİA balık ve insanlar için zehirlidir. Bu tür, ürettiği toksinle ölen ve çürümekte olan balıkların etini yer; bu nedenle katil alg olarak adlandırılır.

 EKONOMİK ÖNEMLERİ

Alglerin doğrudan ekonomik önemleri azdır. Birçok kahverengi algin orta lamel ve primer çeperleri alginik asit türevleri içerirler. Diğer yüksek bitkilerin hücre çeperlerinde bulunan pektinler gibi bu bileşikler toksik değildir, son derece viskozdur ve hemen jel haline gelirler. Bir yemek kaşığı alginik asit yaklaşık 1 litre suya bu viskozluğu verir. Alginatlar çeşitli şekillerde kullanılır; şekerleme, dondurma, kozmatik, boya mürekkebi (tekstil için), ilaç ve boyalarda. İnsan besini olarak, bazı mavi-yeşil, kahverengi ve kırmızı alg türleri Doğu Pasifik kıyılarında ve adalarında yaşayanların besin kaynağıdır. Algler lağım sularında, içme sularında bulunur ve kirlenmeye neden olurlar.

 SINIFLANDIRILMALARI

 Aquatik, ototrofik, iletim demeti bulunmayan bitkilerin algler adı altında gruplandırılması son derece yapay fakat pratiktir. Aralarında karayosunları ve damarlı bitkiler de bulunduğundan daha çok şekil ve metabolizma farklılıkları bulunur. Diğer bütün ototrof bitkiler gibi klorofil a’ya sahiptirler. Bazı algler sadece klorofil a, bazıları a ve b iki divisiosu ise a ve c’ye sahiptir. Bazı algler klorofile ek olarak yüksek bitkilerde bulunmayan bazı pigmentlere sahiptir. Mavi-yeşil algler dahil, algler solunumda O2’ye gereksinim duyarlar ve fotosentezde O2 çıkarırlar, dolayısıyla anaerobik fotosentetik bakterilerden farklıdır ve yüksek bitkilere benzerler. Okyanuslarda çok büyük algler bulunduğu halde karasal formlar büyük değildir. Bunun sonucu alglerde destek sağlayan sklerenkima dokusu yoktur. Bazı büyük kahverengi algler hariç bir algin bütün hücreleri fotosentez yapar veya yapabilen hücrelere çok yakındırlar. Böylece besin ileten floem benzeri bir doku sadece bu kahverengi alglerde gelişmiştir. Alglerde kök, gövde ve yaprak yoktur ve bundan dolayı vücutlarına THALLUS denir. Böyle yapılı bütün bitkilere THOLLOPHYT’ler denir. Bir algi genellikle olgun bir yosundan ayırmak görünüşte kolay ise de diğer divisiolarda bulunmayıp alglerde yaygın olan belirgin karakterleri bulmak güçleşir. Olasılıkla bütün yüksek bitkilerde alglerde ender bulunan tek yapı gametleri çeviren ve kısır hücrelerden oluşan koruyucu bir örtüdür.

 Alglerin divizyolara ayrılması, çoğunlukla pigment, depolanan besin, kloroplastın ince yapısı, kamçılanma tipi ve hücre çeperinin kimyasal yapısına dayanır. Böyle alg divisyoları fotosentezdeki biyokimyasal ve yapısına dayanır. Üreme ve vejetatif yapılarındaki büyük farklar, alg divizyolarının tespitinde ikinci derecede önemlidir. Çünkü birçok alg gruplarında paralel üreme ve vejetatif evrim bulunur. Elektron mikroskobu, alg metabolizasının daha iyi bilinmesiyle de alg gruplarının sınıflandırılmalarının revizyonuna yarayacak bilgiler sağlar. Mesela CYANOPHYTA prokaryotik hücrelerdir ve son zamanlarda özellikle anaerobik bakterilerle doğal bir grup meydana getirdiği düşünülmektedir. Bununla beraber, iç zarlar her iki grupta da farklıdır ve prokaryotik CYANOPHYTA’da bulunan metabolik işlemler prokaryotik bakterilerden çok ökaryotik alglere ve yüksek bitkilerde bulunanlara benzer. Fotosentez ve anaerobik solunum mavi-yeşil algleri (CYANOPHYTA) ayrı bir alg bölümü olarak ayıran bir özelliktir. Prokaryotik bakterilerle ökaryotik algler arasında bir ara grup halindedir. Böylece algler 1 prokaryotik bölüm (CYANOPHYTA) ve 8 ökaryotik bölüm içerir. RHADOPHYTA, PYRROPHYTA, CHRYSOPHYTA, BACİLLARİOPHYTA, PHAEOPHYTA, XANTHOPHYTA, EUGLENOPHYTA ve CHLOROPHYTA.

 CYANOPHYTA (MAVİ-YEŞİL SU YOSUNLARI)

 Bunlar mavi-yeşil alglerdir. Hem suda hem karada yaşarlar. Nemli topraklarda, patikalarda, gel-git düzlükleri, kayalar, birikinti yağmur suları, lağım akıntılarında bulunurlar. Vücutları tek bir hücre kısa flamentlerden ve çeşitli şekillerdeki basit kolonilerden ibarettir. Hücreler daima musilaj bir zarf içindedir. Kolrofil a, ß karoten suda çözünen iki pigment (fikobilin protein) c-fikosiyanin ve c fikoeritrin içerirler. Depo maddesi olarak CYANOPHYTA nişastası ve bazı karakteristik proteinler biriktirirler. Kamçılı hücreler bulunmaz ve eşeyli üreme görülmez. Örn: NOSTOC, OSCİLLATORİA, LYNGBYA ve SPİRULİNA.

 RHADOPHYTA (KIRMIZI SU YOSUNLARI)

 Bunlar kırmızı alglerdir. Okyanusların kayaların kıyılarında boldur. Birkaç tatlı su Rhadophyta’sı vardır. Bunlar ekseriya küçüktür. Kırmızı alglerin vücutları basit kamçılı tek bir uniselular formdan (PORPHYRİDİUM) yaprak benzeri tallusa kadar değişir. Sadece klorofil a ve p karoten ve suda çözünen fikobilinler (b-c, r-fikosiyanin ve b-c fikoeritrin) ihtiva ederler. Depo maddesi olarak kloroplastın dışında bir karbonhidrat olarak FLORİDİN NİŞASTASI depolarlar, bu nişasta iyotla boyandığında maviye değil kırmızıya döner. Kamçılı hücre bulunmaz. BATROCHOSPERMUM bir tatlı su formudur. PORPHYRİDİUM fikobiliproteinlerin elektron mikroskobuyla görülebildiği tek bir hücredir. Bu proteinler zarlara yakınlık gösterirler. PORPHYRA, GELİDİUM, HALOSOCCİON, BOSSEA, IRİDİOPHYCUS.

 PYRROPHYTA (ATEŞ RENGİ SU YOSUNLARI)

 Genellikle tek hücreli organizmaların bulunduğu daha gelişmiş bir sınıftır. Bunlar fitoplanktonların önemli bir kısmını meydana getirirler. Nadiren koloni teşkil ederler, flament şeklinde olanlarına da tesadüf edilir. Çıplak veya tipik süslü selülöz bir zırhla çevrili alglerdir. Zırh bazılarında ince plaklar halindedir. Dış yüzeylerinde birbirine dikey iki oluk görülür. Kamçılar ventraldir; biri daha çok şeritsi ve yılankavi olup, yatay oluk da bulunur. Diğer kamçı ise ipliksidir ve geriye doğru yönelmiştir. Hareket uzun eksen yönünde helezonidir ve ipliksi kamçı tarafından sağlanır. Kamçılar genellikle mevcut olup heterokonttur.

 Hücrelerde iyi gelişmiş, oldukça büyük tek çekirdek, bir veya birden fazla çekirdekçik bulunur. Protoplast büyük merkezi bir vakuol ihtiva eder. Vakuol daha ziyade denizlerde yaşayan bazı formlarda görülmektedir. Hareketli olan formların bazılarında ışığa hassas, pigment ihtiva eden stigma (göz noktası) da bulunur. Kloroplastlar genellikle iki veya daha fazla olup küçük disk şeklindedirler. Bazı formlarda (TETRAGONİDİUM, PHAEOPLAX, CRYPTOMONAS) kloroplastlar tane olup büyüktürler. Bunlarda kloroplastlar sadece 2 çift lamelden teşkil olunduğu halde, bazı formlarda (PERİDİNİUM, GYMNODİNİUM, GLENODİNİUM, CERATİUM, GONYAULAX) kloroplastlar çift tabaka halinde lamel ihtiva eder. Bu formlarda pirenoid kloroplastın ayrılmaz bir parçası olduğu halde, CRYPTOMONAS, TETRAGONİDİUM ve PHAEOPLAX’da prenoidler ya kloroplastların içine gömülü olurlar veya sitoplazma içinde dağınık halde bulunurlar. Yine bu grupta nişasta taneleri kloroplastların dışında teşekkül ederler fakat sitoplazma içinde serbest olmayıp çekirdek zarına tutunurlar.

 Fotosentez yapamayan formlarda pigmentler, sitoplazma içinde ya erimiş halde veya granüller şeklinde bulunurlar.

 Fotosentez yapanlarda klorofil a, c yeşil pigmentleri, bazılarında sadece karotin ß, bazılarında da nadiren sadece karotin alfa; ksantofiller çok sayıda mevcuttur. Bunun için genellikle sarı-yeşil, sarımtırak esmer, yeşilimsi kahve, altın kahve renkli veya mavi yeşil, nadiren kırmızı görülürler.

 Yedek besin maddeleri nişasta, nişasta benzeri bir polisakkarit olan poliglükonlar ve katı yağlardır. Nişasta kloroplastların kenar kısımlarında eğer pirenoid mevcutsa bunların dışında, bazı formlarda pirenoidlerle irtibatları olacak tarzda veya sitoplazma içinde kloroplastlara yakın yerlerde dağınık vaziyete bulunurlar. Yağ damlaları hücre içinde parlak sarı veya kırmızı renkte görülmektedirler.

 Beslenmeleri genellikle foto-ototrofiktir. Nadiren saprofitik, parazitik veya fagotrofik (holozoik)’tirler.

 CHRYSOPHYTA (ALTINRENGİ SU YOSUNLARI)

 Genellikle tek hücreli olup tek, koloni veya filament teşkil ederler. Hücre çıplak veya selülöz yahut pektinden yapılı bir zarla çevrilidir. Bu zar ekseriya silis veya kalsiyum ihtiva eder. Kamçıları 1,2 nadiren 3 tane olur. Kamçısız formlar amoeboidtir. Bazı formlarında sadece zoosporları hareketlidir. Kloroplast ve pirenoidler ekseriya mevcut, altınsı esmer veya esmer renkli alglerdir. Klorofil a, Diatomeler klorofil a, c; karotin a, ß, çeşitli ksantofiller örneğin lutein ve fukoksantin ihtiva ederler. Klorofil, fukoksantin ve karotin tarafından maskelendiğinden bu algler esmer veya altınsı esmer renkte görülürler.

 Kloroplatın ön tarafında kamçılara yakın bir yerde stigma bulunur. Amoeboid (amipsi) hale geçen bireylerde kromotofor ve göz noktası kaybolur.

 Hücrelerde tek çekirdek, çekirdek zarı ve çekirdekçiler mevcut. Geniş bir merkezi çekirdek mevcut değildir, yalnız hareketli formlarda flagellaya yakın yerde kontraktil vakuoller vardır.

 Ekseriya fotoototrofturlar. Yedek besin olarak vakuol veya sitoplazma içinde polisakkaritlerden krizolaminarin (leukosin) ve yağlar depo edilir. Nişasta meydana gelmez.

 Tatlı sularda yaşayanlar göl, havuz, su birikintileri dağlık arazilerin soğuk ve süratli akan dere, göl, ırmak ve kaynak sularında fitoplanktonları teşkil ederler. Hücreler dinlenme safhalarını suların üst yüzeyinde müsilajlı bir zarf içerisinde geçirirler. Çıkan zoosporlar müsilajlı ortama yayılırlar. Ondan sonra da yüzerek etrafa dağılırlar. Bazı küçük formlar bataklık ve turbalıklarda epifitik veya endofitik olarak yaşarlar.

 BACİLLARİOPHYTA

 Bu divizio algleri DİATOME’lerdir. Özellikle soğuk sularda yaygındırlar. Ilıman ve kuzey okyanusun, göllerin, gölcüklerin, nemli çıplak toprakların üst yüzeylerinde bulunur. Ya tek hücreli formlardır veya flamentli hücrelerden oluşmuş basit bir topluluk halindedirler. Serbest yüzebildikleri gibi diğer algler üzerine de tutunurlar veya kök ve diğer maddeler içine de yerleşebilirler. Hücre çeperleri iki ince organik zar arasında silisyum tabakasından ibarettir. Klorofil a ve c ye ek olarak a ve ß karoten ihtiva ederler. Birçok diatomeler hareketli olmalarına rağmen kamçılı vejetatif hücreleri yoktur. Silisyumu metabolize etme ve hücre çeperinde biriktirme kabiliyetleri son derece süslü çeperlerin oluşmasını sağlar.

 PHAEOPHYTA (ESMER SU YOSUNLARI)

Bütün okyanusların özellikle ılıman zondakilerin kayalık sahillerinde yaygın kahverengi alglerdir. Bazı tropik alanlarda serbest yüzer. SARGASSUM yoğun yataklar oluşturur. Kahvrengi algler mikroskobik formlardan 30 m’yi geçen boya kadar ulaşabilirler. Tek hücreli formlar bilinmemektedir. Klorofil a ve c, karoten ve karakteristik bir kahverengi pigment olan fikoksantin içerirler ve LAMİNARİN denilen bir çeşit karbonhidrat depolarlar. Birkaç türün üreme hücreleri kamçılıdır. SARGASSUM, CAULERPA, ECTOCARPUS.

 XANTHOPHYTA (SARI SU YOSUNLARI)

Sarımtırak yeşil renkli olup kromotoforları disk şeklindedir. Kromotofor klorofil a, c; sadece karotin ß ve ksantofillerden heteroksantin ihtiva ederler. Pirenoid nadiren görülür. Yedek maddeleri yağ ve krizolaminarindir. Nişasta teşekkül etmez.

Vejetatif yapıda ya tek hücreli, sönositik veya çok hücreli gerçek filament teşkil ederler. Hücre çeperinin yapısı tam olarak bilinmemekle beraber esas yapı sellülöz ve pektindir. Bazı formların çeper yapılarına silis de girmiştir. Hücre çeperi ekseriya iki parçadan meydana gelmiştir.

 Hücreler tek çekirdekli veya çok çekirdekli olur. Çok çekirdekli hücreler sönositiktir. Çekirdekler bir veya birden fazla çekirdekçik ihtiva eder. Merkezi bir vakuol bulunur. Genel olarak ototrofturlar. Renksiz olan üyeler saprofit veya fagotrofturlar.

Hareketli formlar veya hareketsiz formların hareketli safhaları (zoosporlar) heterokont kamçılıdırlar. Yalnız VAUCHERİA’da çok çekirdek ve çok flagellalı zoospor görülür. Bu zoospor bir zoospor topluluğu olup sinzoospor adını alır.

Vejetatif fazlarda haploid organizmalardır.

Özellikle tatlı sularda yaşarlar. Kara hayatına uyup nemli toprak ve çamurlu sularda yaşayanlar olduğu gibi bazı formlarda epifit olarak diğer alg ve yüksek bitkiler üzerinde yaşarlar. Nadiren acısu, deniz ve okyanuslarda rastlanırlar.

EUGLENOPHYTA

Tek hücreli değişik şekillerde hücrelerin etrafında selülöz bir çeper bulunmayıp çıplaktırlar veya yoğunlaşmış proteinden ibaret ince özel bir örtü mevcuttur. Bu örtüye PELİKULA adı verilir. Kamçılı dolayısıyla hareket edebilen hem bitki ve hem de hayvansal karakter gösteren küçük yapılı tali bitkilerdir. Kamçılar bir veya iki nadiren de ikiden fazla olabilir.

Bazı formlarda selülöz ve pektin maddelerinden yapılmış bir zar bulunmaktadır. Bazılarında hücre dışında, silis ve kalsiyumca zengin değişik şekiller arz eden sert bir kılıf bulunur.

Hücrelerin içerisinde pirenoidi mevcut kloroplastlar vardır. Bunlar klorofil a, b; karotin ß ve eser miktarda a; ksantofilerden lutein ve hematokrom renk maddelerini taşırlar.

Beslenmeleri bakımından bazıları tam ototroftur. Asimilasyon ürünü olarak hücre içinde tanecikler halinde bir polisakkarit olan PARAMİLON ve yağlar (ergestrol) meydana gelir. Pigment ihtiva etmeyen formlar obligat heterotrofturlar ve su hayvanları üzerinde saprofit veya nadiren parazit olarak yaşarlar (endozoik). Bazı formlar da fagotrof olabilirler (katı besin maddelerini yutarlar). Serbest hareket eden formlar olduğu gibi bir yere tutunarak yaşayan formlar da mevcuttur.

Hücrelerin ön uç taraflarında esas vaküolden başka bu vaküole yakın çabuk teşekkül edip boşalan bir veya bazı türlerde birden fazla kontraktil vakuoller bulunur. Esas vakuolün boğaz kısmının yanında kamçıların birleştiği fotoreseptör organelie çok yakın ve yine ışığa karşı çok duyarlı olan kapsadığı karotinlerden dolayı kırmızı renkli görülen göz noktası (stigma) mevcuttur.

Bir veya daha fazla çekirdekçik ihtiva eden tipik bir nukleusa sahiptirler. Nuklues genellikle hücrelerin merkezi kısımlarında yer alır. Hücrelerde ayrıca hayvan hücrelerinde olduğu gibi sentrozom mevcuttur.

Genellikle tatlı sularda, pek azı denizlerde serbest veya koloniler halinde yaşarlar ve ekseriya plankton teşkil ederler. Bazı flaglellatlar muhtelif hayvanlar üzerinde parazit olarak yaşarlar. Örneğin TRYPANOSOMA bunlardan birisidir. Bu form insanlarda Afrika uyku hastalığına sebep olur.

CHLOROPHYTA ( YEŞİL SU YOSUNLARI)

Bunlar yeşil alglerdir. Tatlı sularda (dere, göl, gölcük) yaygındırlar. 3 ordosu tropik okyanuslarda ve birkaç deniz formu da diğer gruplar arasındadır. Klorofil a ve b’den dolayı cam yeşili rengindedirler. 3 karoten ve depo nişastası içerir. Vejetatif yapıları ve üremeleri bakımından büyük farklılıklar gösterirler. Bazı cinslerde kamçı yoktur. Bazılarında sadece gametler kamçılıdır. Bazı ilkel formlarda vejetatif hücrelerinde kamçısı bulunur. Yeşil alglerin vücutları tek hücre, kamçı veya çok ince yassılaşmış ayadan ibarettir. CHLAMYDOMONAS gibi cinsler hareketli, tek hücreli veya koloni formlardır. SPİROGYRA, ULOTHRİX, OEDOGONİUM ve CLADOPHORA ipliksi formlardır. Deniz marulu denilen ULVA da tallus yassılaşmış yaprak ayası gibidir.


ALGLERDE ÜREME

Üreme, bütün canlıların kendilerine şekil ve fonksiyon bakımından benzer bireyler meydana getirmesine denir. Alglerde üreme üçe ayrılır.

1- Vejetatif üreme

2- Eşeysiz üreme

3- Eşeyli üreme

1- VEJETATİF ÜREME: Bu üreme tipi bütün alglerde görülür. Kopma veya hücre bölünmesi şeklindeki üremedir. Bu tip üreme için sadece vejetatif hücreler kullanılır. Herhangi bir özelleşmiş yapı veya hücre meydana gelmez.

CYANOPHYCEAE sınıfının CHLOROCOCCALES mensupları ikiye bölünerek ürerler. İki yavru hücre ortak bir jelatin kılıf içinde bulunurlar. İpliksi formların trikomları teorik olarak uzunluğuna sonsuz büyüme kabiliyetine sahiptir. Fakat tabii sularda iplik çok geçmeden parçaya ayrılır. Parçalanma ya hayvanlar tarafından veya bazı hücrelerin ölmesiyle oluşan ve nekrid hücreleri denen hücrelerin parçalanmasıyla gerçekleştirilir. Bazı ipliksi CYANOPHYCEAE mensuplarından örneğin OSCİLLATORİA cinsinde hormogonyumlar önemli bir üreme şeklidir. Hormogonyum hücreden oluşabileceği gibi daha fazla sayıda hücreden de meydana gelmiş olabilir. Hormogonyumlar iplikten ayrılarak yeni bir iplik meydana getirebilirler.

CHLOROPHYTA’dan SİPHONALES ve CHLOROCOCCALES mensuplarının en önemli özelliklerinden birisi de hücrelerin vejetatif üreme kabiliyetinde olmasıdır. Diğer ordolarda da vejetatif hücre bölünmesi görülür. Hücre bölünmesi hücrenin ortasında plazma zarında meydana gelen enine oluk vasıtası ile olur. Bütün protoplast tamamen bölünene kadar oluk derinleşir ve sonuçta 2 yavru protoplast meydana gelir. Birçok hücrede derinleşen oluk içine çeper maddesi salgılanır. Tek kloroplastlı hücrelerde, hücre bölünmesi kloroplastı 2 yavru kloropasta böler. Bölünme SPİROGYRA ve ULOTHRİX’te hücrenin enine iki kutbu arasında, CHLAMYDOMONAS’ta boyuna iki kutbu arasında olur.

EUGLENOPHYTA’ta çoğalma hücre bölünmesi şeklindedir. TRACHELOMONAS gibi lorikalı cinslerde protoplast lorika içinde bölünür. Yavru protoplastlardan biri yaşlı lorika içinde kalır, diğeri yeni bir lorika oluşturur. EUGLENA gibi hareketli cinslerde bölünme uzunluğunadır. Tek kamçılı tiplerde kamçı yavru hücrelerin birinde kalır, diğeri yeni bir yavru oluşturur. İki kamçılı türlerde her yavru hücreye birer kamçı geçer, yavru hücreler ikinci kamçıları oluştururlar.

DİYATOMELERDE hücre bölünmesi sonucunda meydana gelen yavru hücrelerden biri normal büyüklükte diğeri ise daha küçüktür ve her bölünmeden sonra daha da küçülür. Belirli bir küçüklüğe ulaşıldıktan sonra Avksosporlar oluşturulur.

PHAEOPHYCEAE mensuplarının birçoğu (örneğin SARGASSUM) vejetatif olarak tallustan parçaların kopması ile ürerler. Bir yere tutunmuş olan tallus boyuna iki veya üç parçaya ayrılır, kopmuş olan parçalar yeni bir tallus oluşturur.

2- Eşeysiz Üreme: Herhangi bir hücre ile birleşme yapmadan doğrudan doğruya çoğalabilme kabiliyetine sahip farklılaşmış veya özelleşmiş spor denilen hücreler yardımıyla yapılan üreme şeklidir.


Alglerde eşeysiz üremede çeşitli spor tipleri oluşturulur.

A- ZOOSPOR: Zoosporlar veya daha çok sayıda kamçılı ve genellikle kromotofor ve bir göz lekesi içerirler. Zoosporların fazla sayıda meydana getirilmeleri bitkinin fazla çoğalmasına, hareketli olmaları da türlerin yayılmasına neden olur. Zoosporlar haploidtir haploid ve eşeyli bitkiyi verirler. Zoosporların çeperi yoktur, farklılaşmış veya özleşmiş zoosporangiyumlarda meydana gelirler.

CYANOPHYTA da zoosporlara hiç rastlanmamasına karşılık CHLOROPHYTA üyelerinde zoospor çok yaygındır. Zoosporlar morfolojik olarak koloni formlarda kolonideki vejetatif hücreler içinde oluşturulmaktadır. Zoosporlar hücre içinde bir veya daha fazla sayılarda meydana getirilebilirler. Zoosporların serbest bırakılması yaşlı ana hücrenin etrafını çevreleyen çeperdeki bir delikten olur (OEDOGONİUM).

PHAEOPHYTA’da zoosporlar iki kamçılıdır ve kamçılar aynı uzunlukta değildir. Kamçılı sporlar tek hücreli veya çok hücreli sporangiyumlarda meydana getirilir. Tek hücreli zoosporları oluşturan sporangiyumlara UNİLOKULAR SPORANGİYUM denir. Burada meydana getirilen zoosporlar sporangiyum çeperinin parçalanması ile serbest bırakılır. İncelenen bütün türlerde tek bölmeli sporangiyum diploid ve çekirdek bölünmesinin mayoz ile olduğu görülmüştür. Bundan dolayı da tek bölmeli sporangiyumlara PLURİLOKULAR SPORANGİYUM denir. Plurilokular sporangiyumlar daima diploit talluslarda bulunur ve meydana getirilen zoosporlarda yine diploit tallusu oluşturur.

B- APLANOSPOR: Aplanosporlar çepere sahip ve hareketsiz sporlardır. Etrafındaki zar kalın olursa HİPNOSPOR adını alır. Özel bir çeşitleri de endosporlardır.

1- Endospor: CYANOPHYCEAE’nin CHAMAESİPHONALES ordosunun bütün cinsleri ve diğer ordoların birkaç cinsinde bütün hücrelerin veya bazı hücrelerin protoplastı çok sayıda küçük sporlara bölünerek endosporları oluşturur.

2- Autospor: Ana hücrenin protoplastı ana hücrenin küçük örneklerine bölünür. CHLOROPYHCEAE’den OOCYSTİS ve TETRAEDRON gibi bazı planktonik alg türlerinde üreme autosporlardır.

3- Tetraspor: RHODOPYTA üyelerinde tetrasporangiyumlarda mayoz bölünme sonucunda oluşturulurlar. Eşey tayini mayoz esnasında oluşur. Meydana gelen 4 spordan ikisi çimlenerek dişi bitkiyi ikisi de erkek bitkiyi meydana getirir. Yine RHODOPYTA üyelerinde karpogonyum’da (dişi organ) meydana getirilen sporlar vardır, bunlar KARPOSPOR adını alır.

C- AVKSOSPOR: Diatome hücrelerinin vejetatif olarak ikiye bölünmeleri sonucunda diyatome boyu gittikçe küçülüfunduszeue.info büyüklüğe erişme olayı bir müddet sonra avksospor denilen büyüme sporlarının oluşturulmasıyla düzenlenir. Genel olarak bir avksospor kendisini çevreleyen çeperlerden protoplastın dışarı çıkması bu serbest çıplak protoplastın belirli bir şekilde gelişmesi büyümesi ve bunun etrafında yeni çeperin salgılanması ile olur. Büyüyen avksospor iki vejetatif hücre verecek şekilde bölünür. Avksospor nukleusu mitozla bölündüğünden ilk vejetatif hücrelerle bundan sonra meydana gelen hücreler diploittir.

D- AKİNET: CYANOPHYCEAE’nin ipliksi türlerinin çoğunda vejetatif bir hücrenin tamamı çok kalın bir zarla çevrilir ve içine besin maddesi biriktirilir. Bu hücreler hareketsiz spor halinde gelişir. Bu sporlara akinet denir. Akinetler dinlenme sporlarıdırlar. Uygun olmayan koşullarda oluşturulur ve algi koruyucu yapıdadırlar. Uygun koşulların gelmesiyle hemen çimlenerek vejetatif ipliği meydana getirirler.

4-EŞEYLİ ÜREME: Eşeyli üreme, aynı veya farklı iki bireyden oluşan, eşey bakımından farklı olan iki üreme hücresi veya nukleusun birleşip gelişmesiyle olur. Eşeyli üreme hücreleri GAMET, iki gametin birleşmesi olayı DÖLLENME ve döllenme sonucunda meydana gelen kalın çeperli nukleus veya hücre ZİGOT adını alır. Gametler çeperi olmayan çıplak hücrelerdir ve münferit olarak gelişip yeni bir birey haline gelemezler. Gametleri meydana getiren bireylere veya döllere GAMETOFİT denir. İçinde gametlerin oluştuğu hücre ve hücre toplulukları ise GAMETANGİYUM adını alır. Mayoz blünme sonunda meydana gelen gametlere GONOGAMET veya sadece GON denir.

Alglerde eşeyli üremenin dört tipi görülür. Bunlar;

1- İzogami, 2- Anizogami, 3- Oogami, 4- Autogami

CONJUGATOPHYCEAE’den SPİROGYRA ve ZYGNEMA’da eşeyli üreme, eşey bakımından farklı iki ipliğin birbirine paralel olarak yaklaşıp müsilaj ile bağlanması ile başlar. Yaklaşan iplik hücrelerinin birbirine bakan çeperlerinde gagamsı çıkıntılar belirir. Bu çıkıntılar sonunda karşı hücre ile birleşir ve çiftleşme kanalı (kopulasyon) meydana getirilir. Bu kanal vasıtası ile erkek hücrenin protoplazması amoboid bir gamet halinde dişi hücreye geçer ve bununla birleşerek zigotu oluşturur. Zigot suyunu kaybederek yuvarlak çok tabakalı kalın bir çeperle çevrilir. İçinde nişasta ve yağ depe bir kıstozigot haline geçer. Zigot mayoz bölünme ile 4 nukleus oluşturur. Meydana gelen 4 nukleusun üçü dejenere olur geri kalan nukleus yavru hücreyi verir. Bundan dolayı SPİROGYRA ve ZYGNEMA haplonttur.

Bazı hallerde daha büyük olan gamet çok geçmeden hareketsiz duruma gelir, daha aktif ve küçük olanın yaklaşmasını bekler. Gametlerin farklılaşması ve farklı morfolojik gametlerin birleşmesi ANİZOGAMİ olarak tarif edilir. Alglerin çeşitli gruplarında anizogami derece derece artarak bazı formlarda eşeyli üremenin en yüksek derecesi olan OOGAMİ’ye yol açar. Oogamide büyük hareketsiz dişi hücre yahut yumurta hücresi, çok daha küçük aktif erkek hücre yahut SPERMATOZOİD tarafından döllenir. Oogaminin en basit şekli CHLAMYDOMONAS COCCİFERA’da görünenidir. Burada vücudu oluşturan hücrenin büyüklüğü artar, kamçılarını kaybeder ve dişi gameti oluşturur. Erkek hücreler başka bir ferdin hücre içeriğinin arka arkaya bölünmesiyle oluşturulurlar.

Oogami tek hücreli tiplerde enderdir ve daha çok çok hücreli tiplerde görülür. Bütün kırmızı alglerde çok özeleşmiş bir oogami vardır. Erkek üreme hücresi SPERMATİYUM, anteridyumlar içinde, yumurta hücresi tek hücreli KARPOGONYUM denen az çok şişeye benzeyen TRİKOGİN denen oogonyum içinde gelişir. Spermatiyum pasif olarak su akıntıları ile karpogonyumun boyun kısmına gelir. Boyun kısmından geçen spermatiyum karpogonyumun geniş kısmında bulunan dişi nukleusla kaynaşır. Döllenmeden sonra karpogonyum etrafındaki vejetatif hücreler büyüyerek perikarp denen koruyucu bir yapı oluştururlar. Döllenmeden sonra meydana gelen kalın çeperli zigot bir süre dinlenmeden sonra mayoz ile 4 haploid gon nukleusundan 3’ü zigotun tabanında kalıp bir çeperle üst kısmından ayrılır, kısa bir dönem sonra ortadan kalkarlar. Dördüncü nukleus zigotun tepe kısmına gider ve bölünerek yeni bitkiyi meydana getirir.

Autogami yani bir hücrenin yavru çekirdeklerinin serbest bırakılmadan ana hücre içinde birleşmesi diatomelerin bazılarında görülen bir olaydır. Bir diatome cinsinde nukleusunu mayoz bölünmesine uğramasından sonra 4 nukleustan ikisinin yozlaştığı ve protoplastın iki gamet oluşturacak şekilde bölündüğü görülmüştür.


Tek hücreli alg var mı?

İçindekiler:

  1. Tek hücreli alg var mı?
  2. Esmer algler fotosentez yapar mı?
  3. Kırmızı alg tek hücreli mi?
  4. Kırmızı alg fotosentez yapar mı?
  5. Siyanobakterilerde kloroplast var mi?
  6. Algler nelerdir?
  7. Şapkalı mantar besin ve oksijen üretir mi?
  8. Mantarlar fotosentez ile besin ve oksijen üretebilir mi?

Tek hücreli alg var mı?

Yeşil algler ya da Chlorophyta (Antik Yunanca χλωρός chlōrós yeşil), tek hücreli ya da koloni oluşturan ya da çok hücreli türleri kapsayan bitkiler alemi şubesidir. Klorofil a, b ve çeşitli karotenoidleri (karotin, lutein, ksantofil, pirenoidler) bulundururlar.

Esmer algler fotosentez yapar mı?

Cevap. Fotosentezi sadece yeşil pigmente sahip canlılar yapar çünkü yeşil pigment kloroplast organelinin rengidir ve sadece o organel ile verilir.

Kırmızı alg tek hücreli mi?

Alglerin Durumu Tek hücreli ökaryot olanlar, fotosentetik olsalar da protista sayılırlar (öglena, diatomlar, klamidonomas vb). Çok hücreli ökaryot olanlar, bitkilere dahil edilir (Chlorophyceae (yeşil algler), Phaeophyceae (kahverengi algler) ve Rhodophyceae (kırmızı algler)).

Kırmızı alg fotosentez yapar mı?

Yaprak, kök ve gövde şeklinde farklılaşmalar görülmez. Alg gövdesi jelatinimsi maddeyle sarılmıştır. Fotosentez yaparak, karbonhidratları özel bir tip nişasta olan "floridean" şeklinde depolarlar.

Siyanobakterilerde kloroplast var mi?

Açıklama. Tek hücreli, fotosentetik prokaryot. Mavi-yeşil alg olarak da isimlendirilir. Klorofil a içerir, ancak kloroplast içermez.

Algler nelerdir?

Deniz ve göl ile beraber derelerde yaşayan, çok çeşitli olması ile beraber yeşil bir örtü şeklinde görülen canlılara alg denir. Aynı zamanda klorofil içeren ve çiçeksiz vesporlu canlılar olarak da dile getirilir.

Şapkalı mantar besin ve oksijen üretir mi?

Mantarlar ayrı bir canlı grubudur. Yeşil yaprağı yoktur daha doğrusu krolofil içermediğinden besin ve oksijen üretmez.

Mantarlar fotosentez ile besin ve oksijen üretebilir mi?

Fotosentez klorofil taşıyan canlıların güneş enerjisini kullanarak besin üretmesi olayıdır. Mantarların yaprakları yoktur ve klorofil taşımazlar. Bu sebeple mantarlar fotosentez yapmazlar. Yaşamak için ihtiyaç duydukları enerjiyi oksijensiz solunum ile sağlarlar.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.