duamın kabul olması için / Duası Kabul Olanlar - Duanın Kabul Olduğu Yer ve Vakitler | İslam ve İhsan

Duamın Kabul Olması Için

duamın kabul olması için

Duası Kabul Olanlar - Duanın Kabul Olduğu Yer ve Vakitler

Duası kabul olan kişiler, duanın kabul olduğu vakitler ve yerler haberimizde.

Mü’min, usul ve adabına uygun olarak dua ettiği zaman duası kabul olur ve bunun faydasını ve etkisini dünya ve ahirette görür.

ALLAH KATINDA DUANIN ÖNEMİ

Yüce Allah, ayetlerde dua edenin duasını kabul edeceğini bildirmektedir: “Kullarım, sana benden sorarlarsa (onlara söyle): Ben (onlara) yakınım. Dua eden, bana dua ettiği zaman onun duasına karşılık veririm. O hâlde onlar da bana karşılık versin (benim çağrıma uysun)lar, bana inansınlar ki, doğru yolu bulmuş olalar.” (Bakara, 2/) “Yahut dua ettiği zaman darda kalmışa kim yetişiyor da kötülüğü (onun üzerinden) kaldırıyor ve sizi (eskilerin yerine) yeryüzünün sahipleri yapıyor? Allah ile beraber başka bir ilah mı var? Ne de az düşünüyorsunuz?” (Neml, 27/62)

Birinci ayette dua edenin duasının kabul edileceği, ikinci ayette ise darda ve sıkıntıda kalanın sıkıntısının giderileceği bildirilerek Allah’ın dualara icabet eden olduğuna işaret edilmektedir. “Şüphesiz Rabbim duaları işitendir.” (İbrâhim, 14/39) “Orada (mihrapta) Zekeriyyâ, Rabbine; ‘Rabbim, bana katından temiz bir nesil ver. Sen duayı işitensin’ diye dua etmişti.” (Âl-i İmrân, 3/38) “O’ndan mağfiret dileyin, sonra O’na tövbe edin! Çünkü Rabbim yakındır, (duaları) kabul edendir” (Hûd, 11/61) anlamındaki ayetlerde ise Allah’ın “karîb (kullarına yakın)”, “semî’u’d-dua (duaları işiten)” ve “mücîb (duaları kabul eden)” olduğu bildirilmektedir.

Peygamberimiz (s.a.s.) de; “Allah, hayâ sahibidir, çok kerimdir. Bir insan iki elini kaldırıp kendisine dua ettiği zaman, o kalkan iki eli boş çevirmekten hayâ eder” (Tirmizî, De’avât,; bk. İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: ; Hâkim, De’avât, I, ) anlamındaki hadisi ile Allah’ın duaları kabul edeceğini beyan etmiştir.

Medineli müslümanlardan Ebû Ümâme adlı sahabîyi mescitte kederli bir şekilde otururken gören Resûlullah (s.a.s.), ona; “Namaz vakti değil, niçin mescitte oturuyorsun?” diye sorar. Sahâbî; “Üzüntülerim ve borçlarım sebebiyle buradayım, ey Allah’ın Resûlü!’’ diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s.); “Söylediğin zaman, Allah’ın üzüntünü ve borçlarını gidereceği bir dua öğreteyim mi sana?’’ der. Sahâbî; “Evet, öğret ey Allah’ın elçisi!” karşılığını verir.

Peygamberimiz (s.a.s.) de ona şu duayı öğretir ve akşam-sabah okumasını tavsiye eder: “Allah’ım! Kederden ve hüzünden Sana sığınırım, acizlikten ve tembellikten Sana sığınırım, korkaklıktan ve cimrilikten Sana sığınırım, borç altında ezilmekten ve insanların kahrından Sana sığınırım.” Sahabî; “Hz. Peygamberin öğrettiği duayı okudum; Allah da üzüntümü ve borçlarımı giderdi’’ demiştir. (Ebû Davud, Salat, )

Sırf sözle yapılan bir dua ile çalışmadan borçlar nasıl ödenecek? Sahabîye öğretilen duanın cümleleri arasında; “Acizlikten ve tembellikten Allah’a sığınırım, diye dua et” sözünün bulunması bir mesajdır. Bu mesaj ile; “Ey Ebû Umâme! Üzüntülerin ve üzüntülerine sebep olan borçların, mescitte de olsa, oturmakla ortadan kalkmaz, acizliği ve tembelliği bırak, çalış, bu konuda Allah’tan yardım iste,harekete geç, borçlarını ödemenin yollarını ara, mescitte oturup beklemekle ne üzüntün, ne de borcun biter” demek istenmiştir.

Dua bir ibadet ve bir zikir olduğu için dua eden mutlaka ilâhî emre uymuş, itaat etmiş ve sevap kazanmış olur. Dünya ile ilgili isteklerini yüce Allah, kulun yararına göre hemen verebileceği gibi bir müddet sonra da verebilir veya duasının karşılığı ahirete bırakılmış olabilir. Dolayısıyla, dünya hayatına yönelik talepleri karşılanmayan kişi, duam kabul edilmedi, dememelidir.

Peygamberimiz (s.a.s.); dua edene yüce Allah’ın isteğini ya dünyada hemen vereceğini veya ahirette vereceğini ya da istediği iyilik kadar kötülüğün giderileceğini bize haber vermiştir: “Allah’a dua eden herhangi bir insan yoktur ki duası kabul edilmiş olmasın. Günah işlemediği, yakınları ile ilişkisini kesmediği ve isteğinde acele etmediği sürece Allah ona ya dünyada istediğini hemen verir veya isteğini ahirete bırakır ya da duası nispetinde günahlarını bağışlar.” Sahabe, “Ey Allah’ın elçisi! Nasıl acele edilir? diye sordular. Hz. Peygamber, “Kulun, Rabbime dua ettim de duama icabet etmedi, demesidir” buyurur. (Tirmizî, De’avât, 13; bk. Müslim, Dua, 92)

Aynı hadisin Hâkim’in Müstedrek adlı eserindeki rivayetinde; üçüncü şık; “Ya da duası nispetinde ondan bir kötülüğü savar” şeklindedir. (Hâkim, De’avât, I, ) Kabul olan duaları üç kısımda ele alabiliriz: 1. Bazı kimselerin yaptığı dualar, 2. Belirli zamanlarda yapılan dualar, 3. Belirli mekânlarda yapılan dualar.

DUASI KABUL OLANLAR

Kur’ân’da ve hadis-i şeriflerde duası kabul edilenlerden bize örnekler verilmiştir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

1) Hz. Meryem’in (a.s.) Babası İmrân’ın Duası

İmrân, kızı Meryem için; “Onu (Meryem’i) ve soyunu kovulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum / Senin korumanı diliyorum” (Âl-i İmrân, 3/36) diye dua etmiştir. Yüce Allah, İmrân’ın duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir: “Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyyâ da onun bakımını üstlendi.” (Âl-i İmrân, 3/37)

2) Hz. Eyyûb (a.s.) Peygamberin Duası

Eyyûb (a.s)’ın, hastalığının iyileşmesi ve sıkıntısının giderilmesi için Allah’a şöyle dua ettiği bildirilmektedir: “(Ey Peygamberim!) Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine,‘Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen merhametlilerin en merhametlisisin’ diye yalvarmıştı.” (Enbiya, 21/83) “Kulumuz Eyyûb’u da an: (O) Rabbine ‘Şeytan, bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu’ diye seslenmiş, dua etmişti.” (Sâd, 38/41)

Yüce Allah, Eyyûb Peygamberin duası üzerine hastalığının iyileşmesi için, “Ona ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin (bir su)” (Sâd, 38/42) buyurmuş, Eyyûb (a.s.) ayağını yere vurmuş, çıkan su ile yıkanmış ve sudan içmiş, iç ve dış bütün hastalıklarından kurtulmuştur. Yüce Allah, Eyyûb’un duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir: “Biz de onun duasını kabul etmiş ve başına gelenleri kaldırmıştık. Katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatıra olmak üzere ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha vermiştik.” (Enbiyâ, 21/84)

3) Yûnus Peygamberin Duası

Yûnus Peygamber, balığın karnında şöyle dua etmiştir: “(Ey Peygamberim!) Zünnûn’u (balık karnına girmiş olan Matta oğlu Yûnus’u) da an; zira (o, kavmine) kızarak (yurdundan) ayrılıp gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, (kavminin arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını) sanmıştı. Nihayet karanlıklar içinde (kalıp); ‘(Ey Rabbim!) Senden başka ilah yoktur. Senin şânın yücedir, ben zâlimlerden oldum!’ diye yalvardı.” (Enbiyâ, 21/87)

Yüce Allah, Yûnus Peygamberin duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir: “Biz de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz, mü’minleri böyle kurtarırız.” (Enbiyâ, 21/88) Bu ayetlerde Allah, bedensel ve zihinsel her türlü hastalıktan kurtulmak için tedavi yollarına başvurulması gerektiğini, şifayı verenin Allah olduğunu vurgulamaktadır. Peygamberimiz (s.a.s.), Yûnus Peygamberin duası ile ilgili olarak; “Balık sahibi (Yûnus peygamberin), balığın karnında yaptığı duası; ‘lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’zzâlimîn (Ya Rabbî!) Senden başka ilâh yoktur, seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, gerçekten ben zâlimlerden oldum)’ şeklinde idi. Bu sözlerle dua eden herhangi bir Müslüman yoktur ki Allah onun duasını kabul etmiş olmasın” buyurmuştur. (Tirmizî, De’avât, 85; bk. Hâkim, De’avât, I, )

4) Zekeriya Peygamberin Duası

Zekeriya (a.s.), Allah’a dua edip kendisine çocuk ihsan etmesini istemişti: “(Ey Peygamberim!) Zekeriyya’yı da (an). O, Rabbine; ‘Rabbim! Beni tek (yalnız başıma çocuksuz) bırakma. Sen, vârislerin en hayırlısısın (her şeyim sana kalacaktır)’ diye dua etmişti.” (Enbiyâ, 21/89)

Yüce Allah, Zekeriya Peygamberin duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir: “Onun duasını da kabul buyurduk ve ona Yahyâ’yı armağan ettik. Eşini de kendisi için ıslah ettik (çocuk doğurmağa elverişli bir hâle getirdik). Gerçekten onlar hayır işlere koşarlar, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi ve bize derin saygı gösterirlerdi.” (Enbiyâ, 21/90)

5) Süleyman Peygamberin Duası

Süleyman (a.s.), yüce Allah’tan mülk istemiştir: “O, ‘Rabbim! Beni affet, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir mülk (hükümdarlık) ver. Çünkü Sen, çok lütufkârsın’, diye dua etti!” (Sâd, 38/35)

Yüce Allah, onun bu duasını kabul etmiştir: “Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik.” (Sâd, 38/35–38) Zikrettiğimiz bu beş örnekte, insanlara önder ve rehber olarak gönderilen peygamberlerin çeşitli konularda dua ettikleri ve dualarının kabul edildiği ve bunun bir öğüt olduğu bildirilerek mü’minlere yol gösterilmektedir. Peygamberler gibi ihlâs ile usul ve şartlarına uygun olarak dua eden mü’minlerin duaları da kabul olur. Özellikle bazı zamanlarda, konumları ve durumları sebebiyle bir kısım insanların dualarının kabul olacağını Peygamberimiz bize bildirmiştir. Bunların bir kısmını şöyle özetleyebiliriz:

6) Oruçlu Kimsenin, Âdil Devlet Başkanının ve Mazlumun Duası

“Üç kimsenin duası reddedilmez: İftar edinceye kadar oruçlu kimsenin, âdil devlet başkanının ve mazlumun duası. Allah, mazlumun duasını bulutların üzerine kaldırır ve o dua için sema kapılarını açar ve ‘İzzetime yemin ederim ki belli bir süre de olsa mutlaka sana yardım edeceğim’ buyurur.” (Tirmizî, De’avât, ,; İbn Mâce, Siyâm, 48; bk. İbn Hıbbân, Ed’ıye, 17, No)

Oruç, riya karışmayan bir ibadettir. Oruç tutan sırf Allah için tutmuştur. Dolayısıyla Allah oruç tutanın duasını kabul eder. Devlet başkanı/yönetici olup da yönetilenlere ve halka adaletli davranabilmek bir meziyettir, dürüstlüktür. Allah, bu kimselerin dualarını kabul edeceğini bildirerek adaletin önemine vurgu yapmıştır. Mazlum ise zarara uğramış, kalbi kırılmıştır, dolayısıyla zalime içtenlikle dua etmiştir. Allah, zalimin değil mazlumun yanındadır. Dolayısıyla mazlumun duasını kabul eder ve zalimden onun intikamını alır.

7) Misafirin ve Anne-Babanın Çocuklarına Duası

“Hiç şek ve şüphe yok ki üç kimsenin yaptığı dua kabul edilir: Anne-babanın çocuklarına yaptığı dua, misafirin duası ve zulme uğramış kimsenin duası.” (Ebû Davud, Salât, ; Tirmizî, De’avât, 48; bk. Heysemî, Ed’ıye, 17, No) Dinimiz misafire ibadetlerde birtakım kolaylıklar tanımıştır. Meselâ isterse Ramazan orucunu -daha sonra kaza  etmek şartıyla- tutmayabilir, dört rekatlı namazları iki rekat olarak kılar, mestlerin üzerine yetmiş iki saat mesh edebilir. Bu kolaylıklar, misafire verilen değeri ifade eder. Duasının kabulü de bu sebepledir. Anne-baba, çocukların hayata gelme sebebidir. Çocukları her türlü zahmete katlanıp büyütmüşlerdir. Üzerlerinde hakları çoktur. Bu itibarla çocukları hakkında yaptıkları dua reddedilmez.

8) Mü’minlerin Yüzlerine ve Gıyaplarında Birbirlerine Yaptıkları Dua

Peygamberimiz (s.a.s.), bir mü’minin, bir mü’min kardeşinin gıyabında yaptığı duanın en süratli kabul edilen dua olduğunu şu hadislerinde bildirmiştir: “Hiç şüphesiz en süratli kabul edilen dua, bir mü’minin bir mü’mine gıyabında yaptığı duadır.” (Ebû Davud, Salât, ; Buhârî, Edebü’l-Müfred, No) “İki dua vardır ki bu dualar ile Allah arasında perde yoktur. Mazlumun duası, kişinin müslüman kardeşinin gıyabında yaptığı dua.” (Heysemî, Ed’ıye, 17, No) “Bir kimse kardeşinin gıyabında dua ettiği zaman melekler, ‘âmin, aynısı sana da verilsin’ diye dua ederler.” (Ebû Davud, Salât, ) “Birbirleriyle karşılaşıp tokalaşan iki Müslüman yoktur ki Allah dualarını kabul etmiş, ellerini bırakmadan onları bağışlamış olmasın.” (Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, No: ) “Allah, Müslümanlara zayıfların duası sebebiyle yardım eder.” (Taberânî, No: ) Bu hadisler, mü’minlerin birbirlerinin yüzlerine ve gıyaplarında dua etmelerini hem teşvik etmekte, hem de bu duaların kabul edileceğini bildirmektedir.

9) İsm-i A’zâm İle Yapılan Dua

“İsm-i a’zâm”, en yüce isim, demektir. Hadis kitaplarında ism-i a’zâm ile ilgili farklı isimler zikredilmiştir. Bunlardan iki rivayet şöyledir: Sahabeden Enes b. Malik (r.a.) diyor ki; Hz. Peygamber (s.a.s.), bir gün camiye girdi. Bir sahâbî namaz kılıyordu. Bu sahâbî namazdan sonra dua etmeye başladı ve duasında şöyle diyordu: “Allah’ım! Her türlü övgü sana mahsustur. Senden başka ilâh yoktur. (Sen), mennânsın/çok nimet verensin, gökleri ve yeri yokken var edensin, celâl ve ikram sahibisin, ey yaşayan, diri, canlı, ölümsüz, ezelî ve ebedî olan; zatı ile kaim olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, koruyan ve ihtiyaçlarını üstlenen Allah’ım! cümleleri ile sana dua ediyor, senden talepte bulunuyorum.” Bu duayı işiten Peygamberimiz (s.a.s.); “Bu kimse, Allah’ın ism-i a’zâm’ı ile dua etti ki ism-i a’zâm ile dua edildiğinde Allah bu duayı kabul eder ve bu isimle istenince Allah verir” (Hâkim, De’avât, I, ; Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, No) buyurdu.

Enes bin Malik anlatıyor. Hz. Peygamber bir adamın; “Allah’ım! ‘Hamd sana mahsustur, Senden başka ilâh yoktur, sadece Sen varsın, Sen mennânsın, gökleri ve yeri yaratansın, celal ve ikram sahibisin, isim ve niteliklerin ile istiyorum. Senden cenneti istiyorum ve cehennemden sana sığınıyorum” diye dua ettiğini duydu ve; “Bu adam Allah’tan, O’nun yüce ismiyle istedi ki Allah’a ism-i azamı ile dua edildiği zaman kabul eder, bu isim ile istenildiği zaman verir” buyurdu. (Hâkim, De’avât, I, ; İbn Mâce, Dua, 9) Hadislerde Allah’ın ism-i a’zâmı olarak birden çok isim zikredilmiştir. Bu isimlerin başında lafza-i celal; sonra Rahman, Rahîm, Rab, Mennân, Ehad, Samed, Hayy, Kayyûm, Mâlikü’l-mülk, Bedî’u’s-semâvâti ve’l-erd, Zû’lcelâli ve’l-ikram, lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illâ ente isimleri gelmektedir. (bk. Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, ; Tirmizî, De’avât, 65; İbn Mâce, Dua, 9; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân, 14; Ahmed, III, ; VI, )

10) Hac ve Umre Yapanların Duası

“Hacılar ve umre yapanlar Allah’ın (evininin) ziyaretçileridir/ elçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O’ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.” (İbn Mâce, Menâsik, 5) “Kim Allah için hacceder de (Allah’ın rızâsına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı hariç) annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner.” (Buhârî, Hac, 4; Nesâî, Menâsikü’l-Hac, 4; Müslim, Hac, ; İbn Mâce, Menâsik, 1) Bu hadislerde Peygamberimiz (s.a.s.), Allah’ın, hac ve umre yapan kimselerin dualarını kabul edeceğini bildirmektedir. Hac ve umre; meşakkatli bir ibadettir, sıcak, izdiham ve kalabalıkta sırf Allah için sıkıntılara katlanmak samimiyetin gereğidir. Ayrıca hac ve umre yapanlar, Mescid-i Haram, Kâbe, Mina, Müzdelife ve Arafat gibi kutsal mekânlarda dua ederler, Allah da onların duasını kabul eder.

11) Allah Yolunda Cihat Eden Gazilerin Duası

“Allah yolunda cihat eden gaziler, hac ve umre yapanlar Allah’ın elçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O’ndan bir şey isterlerse onlara verir.” (İbn Mâce, Menasik, 5) Dini mübîni İslâm için cihad eden, Allah için beden ve mal varlığını ortaya koyan, gerektiğinde uykusuz ve aç kalan, düşmanla çarpışan müslüman, bu konumda dua ettiği zaman Allah duasını kabul eder. Her müslümanın kabul olan bir duası vardır. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Her müslümanın kabul olan bir duası vardır.” (Heysemî, Ed’ıye, 10, No: )

BELİRLİ ZAMANLARDA YAPILAN DUÂLAR

Müslüman, her zaman dua yapabilir, ancak bazı ay, gün ve gecelerde Meselâ üç aylarda, özellikle Ramazan aylarında, Kadir, Berat, Mirac, Regaip, Cuma ve bayram gecelerinde, seher vakitlerinde, secde hâlinde, ezan ile kamet arasında, namazdan sonra yapılan duaların kabul olacağı ile ilgili hadisler vardır. Duaların kabul olacağı zamanları şöyle özetleyebiliriz.

1) Üç Aylarda Yapılan Dualar Üç aylar, Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır.

Recep ve Şaban; içinde bin aydan hayırlı olan kadir gecesinin bulunduğu, Kur’ân’ın indiği ve İslâm’ın beş temel esasından biri olan oruç ibadetinin tutulduğu, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan ayına hazırlık aylarıdır. Peygamberimiz (s.a.s.), bu aylarda diğer aylara nispetle daha çok oruç tutmuş, bazen Şaban ayının tamamını oruçla geçirmiş (Tirmizî, Savm, 36) ve “Yüce Allah, Şaban ayının yarısı olduğunda dünya semasına iner ve Kelp kabilesinin koyunlarının tüylerinin sayısından çok kimsenin günahını bağışlar” (Tirmizî, Savm, 38) buyurmuştur. Yüce Allah’ın dünya semasına inmesi, mecazî anlamda olup duaları kabul etmesi ve günahları bağışlamasından, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri ifadesi de çokluktan kinayedir. Hadis, Allah’ın Şaban ayında mü’minlerin tövbe ve dualarını kabul ettiğini ifade etmektedir. Ramazan ayı ise rahmet ve mağfiret ayıdır, oruç ayıdır, Kur’ân ayıdır, sosyal yardımlaşma ve dayanışma ayıdır. Bu ayda dinî duygular yükselir, Allah’a yönelişler artar ve yapılan dualar kabul olur.

2) İftar Vaktinde Yapılan Dualar

Peygamberimiz (s.a.s.); “Oruçlunun orucunu açarken yapacağı dua reddedilmez.” (İbn Mâce, Siyâm, 48) Hadiste, ihlas ile yerine getirilen bir ibadetin sona erme zamanında, kulun yaptığı duanın kabul edileceği müjdelenmekte ve dolayısıyla oruç açarken dua edilmesi teşvik edilmektedir. Sahabeden Abdullah ibn Amr, iftar vaktinde şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Ben Senden her şeyi kuşatan rahmetin sebebiyle beni bağışlamanı diliyorum.” (İbn Mâce, Siyâm, 48)

3) Cuma Günü ve Gecelerinde Yapılan Dualar

“Cuma gününde bir saat vardır ki Müslüman o saatte namazda Allah’tan bir hayır isterse, Allah ona istediğini verir” (Buhârî, De’avât, 61) anlamındaki hadis bunu ifade etmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.), Hz. Ali’ye buyurmuştur ki; “Cuma gecesi olduğu zaman gecenin son üçte birinde kalkabilirsen (kalk ve dua et). Çünkü o vakit, (meleklerin) şahit olduğu bir zaman dilimidir. Bu vakitte yapılan dua kabul olur.” (Ebû Davûd, Dua, ) Peygamberimiz (s.a.s.); “En faziletli günlerden biri de Cuma günüdür” buyurmuş ve bu günde kendisine çok salât ü selâm getirilmesini istemiştir. (İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: )

4) Arefe Günü Yapılan Dualar

Peygamberimiz (s.a.s.), “En hayırlı / kabulü şayan olan dua, Arefe günü yapılan duadır” buyurmuştur. (Tirmizî Dua, 8; Malik, Dua, No: )

5) Gece Vakti Yapılan Dualar

Şu hadisler gece vakti yapılan duaların kabul olacağını ifade etmektedir: “Gecede bir an vardır ki, kişi ona rastlar da dünya ve ahiret için bir şey dilerse, şüphesiz Allah dileğini yerine getirir. Bu an, her gecede vardır.” (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, ) “Yüce Rabbimiz her gece yakın semaya iner, gecenin son üçte biri kalıncaya kadar kalır ve; ‘Kim bana dua ederse ona icabet ederim, kim benden bir şey isterse ona isteğini veririm, kim benden af ve bağış dilerse onu bağışlarım’ der.” (Buhârî, De’avât, 13; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: –) Bu hadisin başka bir varyantında, bu durumun, gecenin yarısı veya üçte birinden sabah oluncaya kadar devam ettiği bildirilmektedir. (İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: , )

Yüce Allah’ın gece dünya semasına inmesi mecazî anlamda olup bu vakitlerde duanın kabul olacağını ifade eder. Zira Allah, zaman ve mekândan münezzehtir. “Kim gece uyanınca, ‘Allah’tan başka ilâh yoktur, bir tek O vardır, O’nun ortağı yoktur, mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur, O’nun her şeye gücü yeter. Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, her türlü övgü Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür, güç ve kuvvet ancak Allah ile vardır’ der, sonra ‘Rabbim! Beni bağışla’ diye dua ederse -veya sonra dua eder, buyurdu- duası kabul olur. Eğer azmedip abdest alıp namaz kılarsa namazı kabul olur.” (Tirmizî, De’avât, 26) Peygamberimiz, gece vakti yapılan duanın daha faziletli olduğunu bildirmiştir: “Gecenin sonunda yapılan dua daha faziletlidir ve kabul edilmesi daha çok umulur.” (Tirmizî, De’avât, 80) “Her gece bir münadi şöyle seslenir? Dua eden yok mu? Onun duası kabul olur. İsteyen yok mu? İstediği verilir. Af ve mağfiret dileyen yok mu? Günahı bağışlanır.” (Heysemî, Ed’ıye, 25, No: ) Akşamdan sabah namazı vaktine kadar gece yapılan duaların kabul olacağı ile ilgili rivayetler vardır. (Heysemî, Ed’ıye, 25, No: ) Gecenin yarısında ve üçte ikisinde yapılan dualar daha çok kabul olur. (Heysemî, Ed’ıye, 25, No: ) Gece yapılan dualar samimiyetle ve gönülden yapıldığı için icabete mazhar olur.

6) Ezan Okunduğu ve Kamet Getirildiği Zaman Yapılan Dualar

“Namaz için ezan okunduğu zaman sema kapıları açılır ve yapılan dualar kabul olur.” (Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, No: ) “Ezan okunduğunda, sema kapıları açılır ve dualar kabul edilir. Kamet getirildiğinde dua reddedilmez.” (İbn Ebî Şeybe, Dua, 17, No: ) f) Ezan İle Kamet Arasında Yapılan Dualar Peygamberimiz (s.a.s.); “Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddedilmez” buyurdu. Bunun üzerine sahabe; “Ey Allah’ın elçisi! Ne dua edelim?” diye sordular. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Allah’tan dünya ve ahirette âfiyet / sağlık isteyiniz” buyurdu. (Tirmizî, De’avât, ; bk. Ebû Davud, Salât, 35)

7) Namazda, Secde Hâlinde ve Farz Namazların Akabinde Yapılan Dualar

Peygamberimiz (s.a.s.); “Kulun Rabbine en yakın olduğu an, secdede bulunduğu andır. O hâlde secde hâlinde bolca dua ediniz.” buyurmuştur. (Müslim, Salât, ; Ebû Davud, Salât, ) “Hangi dua kabul edilmeye daha yakındır?” diye sorulan bir soruya Hz. Peygamber; ‘’Gecenin ikinci yarısında yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dua’’ diye cevap vermiştir. (Tirmizî, De’avât, 80)

8) Yağmur Yağarken ve Kâbe’yi Görünce Yapılan Dua

“Dört yerde sema kapıları açılır ve dualar kabul olur: Allah yolunda savaşmak üzere saf tutulduğunda, yağmur yağarken, namaz kılarken ve Kâbe’yi görünce.” (Heysemî, Ed’ıye, 25, No: )

9) Yûnus Peygamberin Duası İle Yapılan Dualar

Peygamberimiz (s.a.s.), Yûnus Peygamberin balığın karnında yaptığı dua ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Balık sahibi (Yûnus’)un, balığın karnındaki duası; lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn (Allah’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, gerçekten ben zalimlerden oldum.) Bu dua ile dua eden hiçbir müslüman yoktur ki Allah onun isteğini bu dua sebebiyle kabul etmiş olmasın.” (Hâkim, De’avât, No: –) “(Hz. Peygamber, ashabına) ‘Size bir şey haber vereyim mi? Sizden birine bir sıkıntı veya dünya musibetlerinden bir musibet isabet ettiği zaman, bu dua ile dua ettiği zaman o sıkıntı ve imtihan ondan giderilir.’ (demiş) kendisine ‘evet haber ver’ denilmiş, bunun üzerine; ‘Balık sahibi Yûnus’un; Lâ ilâhe illâ ente sübhâne innî küntü mine’z-zâlimîn (Allah’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum, şeklinde yaptığı duadır, buyurmuştur.” (Hâkim, De’avât, No: )

BELİRLİ MEKANLARDA YAPILAN DUALAR

Evde, caddede, sokakta, iş yerinde, tarlada kısaca, tuvalet gibi ibadete elverişli olmayan yerler ile kumarhane ve meyhane gibi günah işlenen mekânların dışında her yerde dua edilebilir. Bununla birlikte cami ve Kâbe gibi ibadet yerlerinde, Arafat ve Müzdelife gibi mübarek mekânlarda yapılan dualar daha faziletlidir. Meselâ Peygamber Efendimiz; Medine’deki Mescid-i Nebevî’de kılınan bir rekat namazın, Mescid-i Haram dışındaki diğer mescitlerde kılınan bin rekat namaza denk olduğunu (Nesâî, Mesâcid, 4), Mescid-i Haram’da kılınan namazın ise diğer mescitlerde kılınan namazlardan yüz bin kat daha fazla sevap olduğunu (İbn Mâce, Salât, ) bildirmiştir.

Dua da bir ibadet olduğuna göre Mescid-i Haram’da ve Mescid-i Nebevî’de yapılan dualar da daha faziletli ve makbul olur.

Kaynak: Diyanet, Duâ Rehberi

İslam ve İhsan

Kur’an’da Geçen Dualar

Kimlerin Duası Kabul Olmaz?

Hadislerde Dua

PAYLAŞ:                

ALLAH-U TEALLA LAUBALİ VE GAFİL BİR KALBİN DUASINI KABUL ETMEZ.! (Tirmizi)Duan&#x;n kabul olmas&#x; için Sual: Kur&#;an-&#x; kerimde, (Dua edin, duan&#x;z&#x; kabul ederim), hadis-i şerifte ise, (Rabbiniz kerimdir, kendine aç&#x;lan eli boş çevirmekten hayâ eder) buyurulduğu halde, baz&#x; dualar niçin kabul olmuyor? CEVAP Duan&#x;n kabul edilmesi için baz&#x; şartlar vard&#x;r. Duan&#x;n kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlar&#x;na riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duan&#x;n kabul edilmesini beklemek uygun olmaz. Önce çal&#x;şmak, sonra dua dinin esas&#x;! Kabul edilir ancak, çal&#x;şan&#x;n duas&#x;! Duan&#x;n kabul edilmesi için gereken şartlardan bir k&#x;sm&#x; şöyle: 1- Haram lokmadan sak&#x;nmal&#x;d&#x;r! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Haramdan sak&#x;n&#x;n! Midesine haram lokma girenin k&#x;rk gün duas&#x; kabul olmaz.) [Taberani] Sad bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: Ya Resulallah, dua buyur da, Allahü teâlâ, benim her duam&#x; kabul etsin! Cevab&#x;nda buyurdu ki: (Duan&#x;z&#x;n kabul olmas&#x; için helal lokma yiyiniz! Çok kimse vard&#x;r ki, yedikleri ve giydikleri haramd&#x;r. Sonra ellerini kald&#x;r&#x;p dua ederler. Böyle dua nas&#x;l kabul olunur?) [Şir&#x;a] Yine buyurdu ki: (Duan&#x;n kabul olmas&#x; için iki şey gerekir. Duay&#x; ihlas ile yapmal&#x;d&#x;r. Yediği ve giydiği helalden olmal&#x;d&#x;r. Müminin odas&#x;nda, haramdan bir iplik varsa, bu odada yapt&#x;ğ&#x; dua kabul olmaz.) [Tergibüs-salât] 2- &#x;tikad&#x; düzgün olmal&#x;d&#x;r. Bid&#x;at ehlinin dualar&#x; kabul olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid&#x;at ehlinin duas&#x; ve ibadetleri kabul olmaz) buyuruldu. (&#x;bni Mace) Âyet-i kerimenin, duan&#x;n tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanmas&#x; ve okuyan&#x;n itikad&#x;n&#x;n düzgün olmas&#x;, Allah r&#x;zas&#x; için okumas&#x;, kul hakk&#x;ndan sak&#x;nmas&#x;, haram yememesi ve karş&#x;l&#x;ğ&#x;nda ücret istememesi şartt&#x;r. 3- Uyan&#x;k kalble ve kabul edileceğine inanarak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak dua ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gafil bir kalb ile yap&#x;lan duay&#x; kabul etmez.) [Şir&#x;a] 4- Dualar&#x;m niçin kabul olmuyor dememelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, duan&#x;z&#x; kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmad&#x; diye acele etmeyiniz! Allah&#x;tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari] &#x;stenilen şeyin olmamas&#x;, duan&#x;n kabul olmad&#x;ğ&#x;n&#x; göstermez. Onun için duaya devam etmelidir! Duan&#x;n kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vard&#x;r. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Mümin dua edince, Allahü teâlâ, Cebraile, "Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!" Facir, [günahkâr] dua edince de "Ben onun sesini sevmiyorum. &#x;steğini hemen yerine getir" buyurur.) [&#x;bni Neccar] Şu halde, duan&#x;n kabulünün gecikmesi zararl&#x; değildir. 5- Bela gelmeden önce çok dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (S&#x;k&#x;nt&#x;l&#x; iken duas&#x;n&#x;n kabul edilmesini isteyen, refah zaman&#x;nda çok dua etsin!) [Tirmizi] Ebu &#x;shak hazretlerinden dua istediler. Dua etti. Duas&#x;n&#x;n kabul edildiğini gören bir talebesi, (Efendim, bu duay&#x; bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim) dedi. Buyurdu ki: (Duam&#x;n kabul edilmesinin sebebi, otuz y&#x;ld&#x;r k&#x;ld&#x;ğ&#x;m namazlar, ettiğim dualar ve haram lokmadan sak&#x;nmamd&#x;r.) 6- Duaya hamd ve salevatla başlamal&#x;d&#x;r. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ey namaz k&#x;lan, acele ettin. Namaz k&#x;ld&#x;ktan sonra dua ederken önce Allahü teâlâya lay&#x;k olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et!) [Tirmizi] 7- Yalvararak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gafil olan kalb ile yap&#x;lan dua makbul değildir.) [Tirmizi] Hazret-i Davud zaman&#x;nda kurakl&#x;k oldu. Halk dua etmek için aralar&#x;ndan üç âlimi seçtiler. Âlimlerden biri şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitab&#x;nda kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. &#x;şte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!) &#x;kinci âlimin duas&#x; da şöyle: (Ya Rabbi, Kitab&#x;nda köleleri, azat etmemizi bildirdin. &#x;şte biz kul olarak huzurunday&#x;z. Bizleri azat eyle!) Üçüncü âlim de şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitab&#x;nda, kap&#x;m&#x;za gelen saili kovmamam&#x;z&#x;, yüz çevirmememizi bildirdin. &#x;şte biz de sail olarak huzurunday&#x;z. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!) Dualar&#x; kabul olarak rahmet yağd&#x;. 8- Sebeplere yap&#x;şmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Çal&#x;şmadan dua eden, silahs&#x;z harbe giden gibidir.) [Deylemi] 9- Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nas&#x;l bulunacağ&#x; sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât] &#x;sm-i a&#x;zam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir. Sual: Gafletle dua etmektense hiç dua etmemek daha iyi değil mi? CEVAP Gaflet içinde olduğunu söyleyerek, duay&#x; b&#x;rakmak doğru değildir. Kalbine geldiği gibi dua etmek, ezberlediği duay&#x; okumaktan daha iyidir. (Bezzâziyye) Dua dinin direğidir. (Allahü teâlâ indinde duadan daha şerefli bir şey yoktur), (Düşmandan kurtulmak, bol r&#x;zka kavuşmak için dua edin! Çünkü dua, müminin silah&#x;d&#x;r) hadis-i şerifleri duan&#x;n önemini aç&#x;kça bildirmektedir. Allahü teâlâdan bir şey istememek ise çok kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, kendisinden bir şey istemeyene, dua etmeyene gadap eder.) [Tirmizi] Başka bir hadis-i şerifte, (Dua ibadettir) buyuruldu. &#x;badeti terk etmek ise hiç uygun değildir. Kur&#;an-&#x; kerimde mealen buyuruluyor ki: (Bana dua edin kabul edeyim. [Bana halis kalb ile dua ederseniz kabul ederim.] Bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir eder, Cehenneme atar&#x;m.) [Mümin 60] Hamd ve salevat Sual: Dua ederken, hamd ve salevat gerekir mi? CEVAP Peygamber efendimize salevat getirmek duan&#x;n kabulüne vesiledir. Hamd duan&#x;n baş&#x;, salevat getirmek ise, kanatlar&#x; gibidir. Duaya hamd ve Resulullah efendimize ve Onun âline ve eshab&#x;na salevat ile başlamal&#x;, yani (Elhamdülillahi rabbil âlemîn, essalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn) demeli, sonunda da yine salevat okumal&#x;, (Allahümme salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammed) demelidir. Resulullah efendimize okunan dua, yani salevat kabul olacağ&#x; için, kabul olmuş iki dua aras&#x;nda edilen dualar da, kabul olur.Duanın kabul olması için Sual: Kur&#;an-ı kerimde, (Dua edin, duanızı kabul ederim), hadis-i şerifte ise, (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder) buyurulduğu halde, bazı dualar niçin kabul olmuyor? CEVAP Duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duanın kabul edilmesini beklemek uygun olmaz. Önce çalışmak, sonra dua dinin esası! Kabul edilir ancak, çalışanın duası! Duanın kabul edilmesi için gereken şartlardan bir kısmı şöyle: 1- Haram lokmadan sakınmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz.) [Taberani] Sad bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: Ya Resulallah, dua buyur da, Allahü teâlâ, benim her duamı kabul etsin! Cevabında buyurdu ki: (Duanızın kabul olması için helal lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur?) [Şir’a] Yine buyurdu ki: (Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlas ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helalden olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz.) [Tergibüs-salât] 2- İtikadı düzgün olmalıdır. Bid’at ehlinin duaları kabul olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid’at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz) buyuruldu. (İbni Mace) Âyet-i kerimenin, duanın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır. 3- Uyanık kalble ve kabul edileceğine inanarak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak dua ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gafil bir kalb ile yapılan duayı kabul etmez.) [Şir’a] 4- Dualarım niçin kabul olmuyor dememelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari] İstenilen şeyin olmaması, duanın kabul olmadığını göstermez. Onun için duaya devam etmelidir! Duanın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Mümin dua edince, Allahü teâlâ, Cebraile, "Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!" Facir, [günahkâr] dua edince de "Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir" buyurur.) [İbni Neccar] Şu halde, duanın kabulünün gecikmesi zararlı değildir. 5- Bela gelmeden önce çok dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok dua etsin!) [Tirmizi] Ebu İshak hazretlerinden dua istediler. Dua etti. Duasının kabul edildiğini gören bir talebesi, (Efendim, bu duayı bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim) dedi. Buyurdu ki: (Duamın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim dualar ve haram lokmadan sakınmamdır.) 6- Duaya hamd ve salevatla başlamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra dua ederken önce Allahü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et!) [Tirmizi] 7- Yalvararak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gafil olan kalb ile yapılan dua makbul değildir.) [Tirmizi] Hazret-i Davud zamanında kuraklık oldu. Halk dua etmek için aralarından üç âlimi seçtiler. Âlimlerden biri şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitabında kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!) İkinci âlimin duası da şöyle: (Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!) Üçüncü âlim de şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitabında, kapımıza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!) Duaları kabul olarak rahmet yağdı. 8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi] 9- Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât] İsm-i a’zam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir. Sual: Gafletle dua etmektense hiç dua etmemek daha iyi değil mi? CEVAP Gaflet içinde olduğunu söyleyerek, duayı bırakmak doğru değildir. Kalbine geldiği gibi dua etmek, ezberlediği duayı okumaktan daha iyidir. (Bezzâziyye) Dua dinin direğidir. (Allahü teâlâ indinde duadan daha şerefli bir şey yoktur), (Düşmandan kurtulmak, bol rızka kavuşmak için dua edin! Çünkü dua, müminin silahıdır) hadis-i şerifleri duanın önemini açıkça bildirmektedir. Allahü teâlâdan bir şey istememek ise çok kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, kendisinden bir şey istemeyene, dua etmeyene gadap eder.) [Tirmizi] Başka bir hadis-i şerifte, (Dua ibadettir) buyuruldu. İbadeti terk etmek ise hiç uygun değildir. Kur&#;an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Bana dua edin kabul edeyim. [Bana halis kalb ile dua ederseniz kabul ederim.] Bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir eder, Cehenneme atarım.) [Mümin 60] Hamd ve salevat Sual: Dua ederken, hamd ve salevat gerekir mi? CEVAP Peygamber efendimize salevat getirmek duanın kabulüne vesiledir. Hamd duanın başı, salevat getirmek ise, kanatları gibidir. Duaya hamd ve Resulullah efendimize ve Onun âline ve eshabına salevat ile başlamalı, yani (Elhamdülillahi rabbil âlemîn, essalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn) demeli, sonunda da yine salevat okumalı, (Allahümme salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammed) demelidir. Resulullah efendimize okunan dua, yani salevat kabul olacağı için, kabul olmuş iki dua arasında edilen dualar da, kabul olur.

Duanın kabul olması için


Sual: Kur&#;an-ı kerimde, (Dua edin, duanızı kabul ederim), hadis-i şerifte ise, (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder) buyurulduğu halde, bazı dualar niçin kabul olmuyor?
CEVAP
Duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duanın kabul edilmesini beklemek uygun olmaz.
Önce çalışmak, sonra dua dinin esası!
Kabul edilir ancak, çalışanın duası!

Duanın kabul edilmesi için gereken şartlardan bir kısmı şöyle:
1- Haram lokmadan sakınmalıdır!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz.) [Taberani]

Sad bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: Ya Resulallah, dua buyur da, Allahü teâlâ, benim her duamı kabul etsin! Cevabında buyurdu ki:
(Duanızın kabul olması için helal lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur?) [Şir’a]

Yine buyurdu ki:
(Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlas ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helalden olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz.) [Tergibüs-salât]

2- İtikadı düzgün olmalıdır.
Bid’at ehlinin duaları kabul olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid’at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz) buyuruldu. (İbni Mace)
Âyet-i kerimenin, duanın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır.

3- Uyanık kalble ve kabul edileceğine inanarak dua etmelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak dua ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gafil bir kalb ile yapılan duayı kabul etmez.) [Şir’a]

4- Dualarım niçin kabul olmuyor dememelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari]

İstenilen şeyin olmaması, duanın kabul olmadığını göstermez. Onun için duaya devam etmelidir! Duanın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mümin dua edince, Allahü teâlâ, Cebraile, "Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!" Facir, [günahkâr] dua edince de "Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir" buyurur.) [İbni Neccar]
Şu halde, duanın kabulünün gecikmesi zararlı değildir.

5- Bela gelmeden önce çok dua etmelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok dua etsin!) [Tirmizi]
Ebu İshak hazretlerinden dua istediler. Dua etti. Duasının kabul edildiğini gören bir talebesi, (Efendim, bu duayı bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim) dedi. Buyurdu ki: (Duamın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim dualar ve haram lokmadan sakınmamdır.)

6- Duaya hamd ve salevatla başlamalıdır.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra dua ederken önce Allahü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et!) [Tirmizi]

7- Yalvararak dua etmelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gafil olan kalb ile yapılan dua makbul değildir.) [Tirmizi]

Hazret-i Davud zamanında kuraklık oldu. Halk dua etmek için aralarından üç âlimi seçtiler.
Âlimlerden biri şöyle dua etti:
(Ya Rabbi, Kitabında kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!)

İkinci âlimin duası da şöyle:
(Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!)

Üçüncü âlim de şöyle dua etti:
(Ya Rabbi, Kitabında, kapımıza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!)

Duaları kabul olarak rahmet yağdı.

8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi]

9- Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir.
Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât]

İsm-i a’zam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir.

Sual: Gafletle dua etmektense hiç dua etmemek daha iyi değil mi?
CEVAP
Gaflet içinde olduğunu söyleyerek, duayı bırakmak doğru değildir. Kalbine geldiği gibi dua etmek, ezberlediği duayı okumaktan daha iyidir. (Bezzâziyye)

Dua dinin direğidir. (Allahü teâlâ indinde duadan daha şerefli bir şey yoktur), (Düşmandan kurtulmak, bol rızka kavuşmak için dua edin! Çünkü dua, müminin silahıdır) hadis-i şerifleri duanın önemini açıkça bildirmektedir. Allahü teâlâdan bir şey istememek ise çok kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, kendisinden bir şey istemeyene, dua etmeyene gadap eder.) [Tirmizi]

Başka bir hadis-i şerifte, (Dua ibadettir) buyuruldu. İbadeti terk etmek ise hiç uygun değildir. Kur&#;an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Bana dua edin kabul edeyim. [Bana halis kalb ile dua ederseniz kabul ederim.] Bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir eder, Cehenneme atarım.) [Mümin 60]

Hamd ve salevat
Sual: Dua ederken, hamd ve salevat gerekir mi?
CEVAP
Peygamber efendimize salevat getirmek duanın kabulüne vesiledir. Hamd duanın başı, salevat getirmek ise, kanatları gibidir. Duaya hamd ve Resulullah efendimize ve Onun âline ve eshabına salevat ile başlamalı, yani (Elhamdülillahi rabbil âlemîn, essalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn) demeli, sonunda da yine salevat okumalı, (Allahümme salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammed) demelidir. Resulullah efendimize okunan dua, yani salevat kabul olacağı için, kabul olmuş iki dua arasında edilen dualar da, kabul olur.

Son Güncellenme:

Dilek duası müslümanlar tarafından araştırma konusu olmaya devam ediyor. İnsanoğlu imtihan dünyasına geldikten sonra birçok arzu istek, ve badireler ile karşı karşıya kalır. Karşılaşılan durumlar karşısında mantıklı ve dine yatkın kararlar almak için ise Allah tarafından başka hiçbir canlıya bahşedilmeyen akıl ve düşünme devreye girer. Dünya hayatından karşılaşılacak zorluklar kadar güzellikler de mevcuttur. Tüm bu süreçte istenilen dileğin yerine gelmesi için yapılması gereken içten samimi duygular ile Allah'a yalvarmak ve sadece ondan yardım dilemek olacaktır. İşte Dilek duası okunuşu ve anlamı

Haberin Devamı

Öneri:
Ayetel Kürsi

DİLEK DUASI ARAPÇA OKUNUŞU

Estagfirullah min külli mâ kerihallah, Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbü ileyh.

DİLEK DUASI TÜRKÇE ANLAMI

Razı olmadığın şeylerden, yaptıklarımı affet ve yapmadıklarımı yapmaktan koru! Kendisinden başka ilah bulunmayan Hay, Kayyum ve Azîm olan Allah’a istigfar eder ve günahlarıma pişman olup O’na sığınırım.

HAZRETİ MUHAMMED'İN DİLEK DUASI!

Dilek duasını, Peygamberimiz gözleri kör olan birinin isteği üzerine söylemiştir. O kişi Hazreti Muhammed'e gelip 'Ya Resulallah! Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın' deyince ona abdest alıp aşağıdaki duayı etmesini söylemiştir. -"Yâ Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam, seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi, bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!".. Tırmizi'nin aktardığına göre bu duayı okuyanlar dileklerine ve isteklerine kavuşmuşlardır.

Haberin Devamı

Duanın kabul edilmesi için şu hususlara riayet edilmesi istenmiştir:

a) Duadan önce tövbe ve istiğfar edilmelidir. Günah işleyen, haramlardan uzak durmayan bir kulun duası kabul edilmeye layık değildir. Hz. Peygamberin (s.a.s.) şu hadisi çok dikkat çekicidir: “Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak, ‘Yâ Rabbi, Yâ Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?” (Müslim, Zekât, 65; Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’an, 3)

b) Duaya Allah’a hamd, Peygambere salât-ü selam ile başlanmalı; yine salât-ü selam ve Allah’a hamd ile bitirilmelidir. Fudâle b. Ubeyd’den (r.a.) rivâyete göre o, şöyle demiştir: “Resûlullah (s.a.s.), mescidde oturmakta iken bir adam geldi, namaz kıldı, sonra şöyle dua etti: Allah’ım beni bağışla, bana acı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.), ‘Ey namaz kılan, acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah’a layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salât ve selam et, sonra da yapacağın duayı yap.’ Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah’a hamd etti ve Peygambere salât ve selam getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.), o kimseye: ‘Ey namaz kılan kimse! Dua et, duan kabul edilsin.’ dedi.” (Tirmizî, Deavât, 66; Nesâî, Sehv, 48)

Haberin Devamı

c) Dua içten, tevazu ile ve yalvararak yapılmalıdır. Bir âyette şöyle buyrulmaktadır: “Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Çünkü o, haddi aşanları sevmez.” (A’râf, 7/55)

d) Israrla dua edilmelidir. Bir mümin, ettiği duanın kabul edilmesi hususunda aceleci olmamalıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Sizden herhangi biriniz ‘dua ettim de kabul olunmadı’ diyerek acele etmediği sürece duası kabul olunur.” (Tirmizî, Deavât, 12)

e) Umut ve korku içinde dua edilmelidir. Kur’an’da şöyle buyurulmaktadır: “Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.” (Enbiyâ, 21/90)

Haberin Devamı

f) Dua ederken zaman seçimine de dikkat edilmelidir. Dua her zaman yapılabilirse de bazı vakitlerde yapılması, duanın daha çabuk kabul edilmesini sağlar. Bu vakitlerden biri de seher vaktidir. Allah Teala, geceleri dua, ibadet ve istiğfar ile meşgul olanları Kur’an-ı Kerim’de övmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Onlar, geceleri az uyurlardı. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.” (Zâriyât, 51/) Hz. Peygambere (s.a.s.), “Ey Allah’ın Resûlü, hangi dua daha makbuldür? diye sorulunca, ‘Gece yarısı ve farz namazlardan sonra yapılan duadır.’ cevabını vermiştir.” (Tirmizî, Deavât, 80)

Dilek duası Nedir? &#;ok etkili ve kabul dilek duası

Haberin Devamı

İnsan, yapmak istediği veya erişmeye çalıştığı bir şey için dilek duası okuyabilir. Çok etkili ve kabul olan dilek duasını sizler için hazırladık. Hem Arapça hem de Türkçe olarak kabul dilek duasını, yazımızın muhtevasında bulabilirsiniz.

Dilek Duası Nedir?

Allah, yarattığı kullarına, kendisinden devamlı istemelerini emretmiştir. Allah'ın böyle emir vermesinin nedeni, insanların aciz olması ve bazı şeylere erişmekte sorunlar yaşamasıdır. Dilek duası, Allah'ın hikmetine sığınarak bir şeye erişebilmek için okunur.

Bu duayı okuyanların, istekleri Allah tarafından kabul edilir. Ancak duayı saf bir gönül kalbiyle okumak doğru olacaktır. İmkanınız varsa duayı okumadan önce abdest almalısınız. Daha sonrasında, 3 kez besmele çekip, Fatiha okumaya başlamalısınız. Duayı okuyabilirsiniz.

Dilek Duası Arapça Okunuşu

'Estağfirullah min külli ma kerihallah, Estağfirullahel'azim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh.'

Bu çok etkili olan dilek duasının Arapça okunuşu şeklidir. İslam dininin ileri gelenleri, bu duanın mutlaka saf kalple okunması ver gerçekleşmesi istenen şeyin öncesinden ve sonrasından belirtilmesi gerektiğini söylerler. Duayı Arapça okumanın hayırlara vesile olduğu da yine alimlerce belirtilmiştir.

Dilek Duası Türkçe Okunuşu

'Senin razı olmadıklarından ve yaptıklarımdan beni affet. Yapmadıklarımı da yapmamdan koru beni ey Allah'ım. Kendisinden hiçbir ilah bulunmayan Hay, Kayyum ve Azim olan Allah'a istiğfar eder, günahlarımdan pişman olup, sadece ona sığınırım.'

Çok kabul olan bu dilek duasının Türkçesi bu şekildedir. Dua Türkçe olarak okunabilir. İstenirse Türkçe ve Arapça birlikte okunabilir.

Dilek Duasıyla Beraber Zikir

İslam alimleri, dilek duasının okunmasından önce zikirlerin eksik edilmemesini söylerler. Bu zikirler elbette Allah'ın isimleridir. Alimler, zikir edilmesinin şeytanı kovacağını, böylece duanın yerine daha kolay ulaşabileceğini söylerler. Dua ile birlikte 'Ya Rahman, Ya Allah, Ya Rahim, Ya Kadir, Ya Kavi' isimleri 70 sefer mümkünse zikir edilmelidir.

Dilek Duasının Fazileti Nedir?

Allah, kullarım benden istesinler diye buyuruyor. Allah'tan istemek, ona yalvarmak ayıp değildir. Gerçek, samimi Müslüman herkesin ortasında namaz kılarken bile, Allah'la konuştuğunun farkında olandır. Ağlayandır, heveslenir.

Ancak ondan ister. Allah'tan istenen safi dileklerin hiçbiri geri çevrilmez. Aslında tüm dualar dilektir. Kimisi şifa bekler, kimisi ihsan. Allah der ki isteyince, kendin gibi ister. Kul olduğunun farkında ol. Büyüklenme, tasalanma. Sen acizsin ki bunu anlayamazsın. Dilek duasının hikmetlerini şöyle sıralayalım.

- Kişinin ne muradı varsa, yakın zamanda bunun gerçekleşmesine, Allah'ın inayetiyle vesile olur.

- Hangi amaçla yapılırsa yapılsın, temiz kalple yapılması, kişinin istediğine muvaffak olmasına yardımcı olur.

- Hastalığın iyileştirilmesi, kısmetin açılması, işlerin yoluna girmesi için yapıldığında, tüm bunların insanın istediği şekilde yoluna girdiği söylenir.

- Dilek duasının en önemli fazileti, kul olunduğunun farkına varılmasıdır. İsteyen kişinin, istediğinin ne kadar büyük olduğunu kabul etmesi ve ona yalvarmasıdır.

Dilekler Nasıl Kabul Olur?

İslam'ın önemli alimleri, insanların kendilerini devamlı çalışmaya sevk etmişlerdir. Eğer hayırlı bir kısmet aranıyorsa bunun için kişinin kendi üzerine düşeni yapması gerekir. Makul bir mülk bekleniyorsa, bunun için tüm çabaların verilmiş olması gerektir.

Ancak bunlar yapıldıktan sonra, istenilen sonuca dilek duası ile varılabilir. Lakin, kişi hiçbir şey yapmadan istediği kadar dilesin, hiçbir dileğinin kabul görülmeyeceğini Hazreti peygamber ifade etmiştir.

Bu yüzden duanın kabul görmesi için üzerimize düşeni yapmış olmamız, daha sonra beklentiler içerisinde girmemiz gerekir. Allah'ın izniyle görev yapılmışsa, kalben dua edilmişse, yakın zamanda istenilenlerin tümü gerçekleşecek ve kişinin huzurlu, mutlu, refahlı olduğu günler gelecektir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası