tusdata maltepe şube / TUS Kampı Gün Sonu Özet Bilgiler | PDF

Tusdata Maltepe Şube

tusdata maltepe şube

*****bugün*****soru sor

/8»

24 şubat günü yapılan tıpta uzmanlık sınavı'nın saat 'da bitmesinin ardından saat civarında bütün sınav sorularının ( soru) noktası virgülüne kadar bazı
kişilerin elinde olduğu iddiasıdır. bu sınavda bütün merkezi sınavlarda olduğu gibi kağıt, kalem vs. gibi şeyleri sınav binasına sokmak yasak. ösym, soruları 26 şubat günü
yayınladı.
iddia ile ilgili paylaşımlar:

bunlar hikaye olduğu için screenshot koydum, hesabın biri gizli zaten.

bunlar da tusdata ve altun farmakoloji'nin cevapları:

altun farmakoloji

tusdata'nın cevabı

twitter'da da konuyla ilgili bi kaç tweet var.

paylaşılan bazı sorular ve ösym'nin soruları:

soru1

ösym'nin sorusu

soru2

ösym'nin sorusu

farklı bir soru paylaşımı

bazı iddialar, cevaplar, paylaşılan sorular ve ösym'nin yayınladığı sorular burada. ben tartışmanın doğrudan içinde olmadığım için sadece gördüklerimi ve bana ulaşanları
koymakla yetindim.
ortada böyle bir iddia varken ve ülkenin en büyük tus dersanelerinden birisi açıklama yapma gereği görmüşken, her ne kadar bu konuyu konuşan az sayıda insan olsa da,
yetkili kurumların bu olayı aydınlatması gerekir. bence.

not: entry'mi paylaşmadan önce belirtmek isterim ki kimseyi bir şeyle itham etmiyorum. ortada bir iddia var ve bu konunun gündemde yer almasını, dolayısıyla daha fazla
insanın görmesini istedim. umarım amacına ulaşır.

edit: olayın dikkat çeken kısmı soruların çıkarılması değil. bunun yapıldığı zaten bilinen bir şey, özellikle soruların yayınlanmadığı dönemlerde. ancak bir çok hoca soruların
yayınlanmadığı dönemlere ait sorulara çok güvenmeyin diyor hatırlama usulü olduğu için. hal böyleyken yine aynı şekilde çıkarılan soruların ösym'nin yayınladığı sorularla
nerdeyse birebir aynı olmasıdır akıllarda soru işaretlerini oluşturan.

ve tabi bir diğer soru işaretiyse şu: "kitapçığı bi kaç gün içinde açıklanacak olan bir sınavın sorularını çıkarırken neden noktasına virgülüne kadar çıkarmak için uğraşılsın?"

~ *****namuspolisi*****

kesinlikle aydınlatılması gereken iddia.

bunca emeğin bu kadar kolay harcanması çok üzücü.

~ *****douss*****

bu konuda hala dalga geçercesine açıklamalar yapılıyor ya insan ne diyeceğini şaşırıyor. ne demek ezberledik de çıktık 1 saatte sorunun tamamını birebir çıkardık!

kottbussertor*****

ilgi çekmemiş konu; ilerde birileri böbreği elinize verince dönüp bakarsınız buraya.

~ *****excelsior was here*****

ben bu sınav için en az 2,5 yıl çalıştım. kaynaklara ve dershaneye bir ton para ödedim. uykusuz kaldım, aç yattım. hayaller kurdum. uzman doktor olarak hastanede nasıl volta
atacağımı düşledim ve bütün düşlerim şu an çok komik ve anlamsız geldi birden.

sorarsanız iktidarda müslümanlar var dersiniz.

~ *****benata*****

(bkz:*****emeğiniz emanetimizdir) yersen.


~ *****zorlamasyon*****

(bkz:*****sağlık gönül işidir) (rabia)


(bkz:*****hamdolsun sağlıkta çığır açtık)

hece8harf*****

bu tip kurumlar sinava giren kisilerden isteyenlere odeme yapip onceden numarasini bolumunu belirledikleri 5'er - 10'ar soruyu noktasina virgulune kadar ezberleyip
getirmelerini istiyorlar.*****

sinavdan hemen sonra da yazdirip bir kitapcik olusturuyorlar, bu yillardir bilinen bir sey.

tabiiki arastirilmasi gereken bir iddiadir, ancak story ekran goruntuleri kaynak gosteriliyor, bilemiyorum.

onbirisback*****

paylaşılan ekran görüntüleri kanıt niteliği taşımasa da gündeme taşınıp aydınlatılması gereken iddia. diğer yandan çıkan soruların bir kısmının yıl içinde dershane kitaplarında
yakalanan sorular olduğu gerçeğini göz önüne alırsak, 1 saat sonra alanında uzman olup sorulara bakmak için sınava girenlerin el ele vererek bu soruları çıkartmaları olasılık
dahilinde.

c was here*****

tus artık.

**Duyurular*****>**********>*****Gazetelerde Yer Alan Asılsız İddialar ()

4)

-TUS/DUS Sonbahar Dönemi sınavı ile ilgili*****asılsız iddialarla*****Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Sayın Başbakanımızı yanıltıcı mahiyette açık mektup yazan bir grup isim, ÖSYM'yi ağır suçlam

mi, güçlendirilmiş insan kaynağı ve günün koşullarında modernize edilmiş teknolojik altyapısı ile ÖSYM, yapmış olduğu her işlemi saniyesi saniyesine kontrol altına almış ve her saniyenin hesabın
ı zamanlarda çok sayıda akademisyen tarafından titizlikle hazırlanmakta ve denetlenmektedir. Buna rağmen bazı sorular, ortaya çıkan ve çoğu zaman da esasa ilişkin*****olmayan ancak mutla
erdikleri cevapların analizi ve bilim kurullarının görüş ve tavsiyeleri ile ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından iptal edilmektedir. Ancak, sürekli değişerek gelişen ve tıp gibi son derece geniş bir alanda
ndan iptal edilen sorular da olmaktadır. Bu durumlar, ÖSYM tarafından adayları asla mağdur etmeyecek biçimde yönetilmektedir.

zı hususlara incelendiğinde;

avda kendi kullandığı soru kitapçığını, cevap kağıdını ve kendisine ait cevap anahtarını inceleyebilmektedir,ÖSYM hiç bir zaman adaylara, iddia edildiği gibi, "soruları ezberle" demez,Veri tabanın
ezaları gerektirmektedir. Bu ve benzeri düzenlemeler sayılı Kanunda açıkça yer almıştır,ÖSYM hiç bir adaya asla haksız kazanç temin etmez.*****

n bir TUS hazırlık dersanesinin organizasyonu olup asla itibar edilmemelidir. Toplam 39 ismin yer aldığı ve bu isimlerden de sadece 13'ünün yılında TUS/DUS sınavlarına girdiği halde****
dershanenin bu saldırılarını yönetmekle görevli olduğu sosyal medya paylaşımlarından anlaşılan, listede ismi bulunan, dershane idarecisi kişinin, bu deshaneye bir şekilde bağlı kişileri organize
aldı ki, ÖSYM’nin oluşturduğu teknik altyapı sayesinde malum dershane sahibi olarak tanınan diğer bir kişinin de eski bir tarihte başkasının yerine sınava girdiği tespit edilmiş, ancak başlatılan so

ni gerçekleştirmek amacıyla sınav güvenliğinden taviz vermeksizin ölçme kalitesini korumaya yönelik faaliyetlerinden asla vazgeçmeyecek ve Türkiye için olabilecek en güvenilir sınav sistemini s

şkanı prof dr ali demir in benzer olaylara tarafsız objektif yaklaşmıyor, ideolojik çerçeveden bakaraktan basın açıklamaları yapıyor gibi.

aşyazısına, Takvim, Vatan, Cumhuriyet Gazetelerinde çıkan gerçek olduğu şüpheli haberlere ÖSYM anında basın açıklaması ile yanıt verdi. ösym açıklaması aşağıda
e anında hem de resmi açıklama dili dışına çıkarak mahalle ağzıyla ÖSYM basın açıklaması yaparak yanıt verdi. ösym açıklaması aşağıda
ddia var doğru mu manüplasyon mu

guruplar

l
adüfler zinciri
iri
3
fler zinciri-2
diyorsun

yunu
rikafalılar

apıp doğruyu kamuoyuna sunmanız gerekmezmi..

ma yapınız. bunca emeklerine yazık değil mi?

dınız. 25 neti eksik geldi. yazık değil mi.


Yurt gazetesi Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) soru ve yanıtlarının*****ÖSYM tarafından açıklanmadan önce sosyal medyaya düşmesi sorular sızdırıldı mı sorusunu gündeme
getirdi.

İddiaya göre, sınav günü bazı Whatsapp gruplarında*****sınav sorularının görüntülenmesi sızdırma*****iddialarını güçlendirdi.

TUS iddialarının odağındaki TUSDATA isimli dershane konuya ilişkin bir açıklama yaparak iddiaları reddetti.

Daha önce de ÖSYM tarafından sert bir basın açıklaması ile aynı dersane ve sahipleriyle ilgili “başkasının yerine sınava girdiği tespit edildiği” açıklanmıştı.

Ayrıca TUSDATA Tus dersanesi daha önce de bir çok şaibenin merkezinde yer almış ve yonetim kurulu başkanı seafoodplus.info Sami Selçukbiricik hakkında hapis talebinde
bulunulmuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Genç Klinisyenler Kulübü adı altında Tıp Fakültesi öğrencilerinin kişisel verileri yasa dışı şekilde toplayan TUSDATA Tus dersaneleri
yöneticisi seafoodplus.info Sami Selçukbiricik hakkında hapis talebi ile iddianame düzenlendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ve İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ve 14 Müştekinin olduğu savcılık iddianamesine göre TUSDATA TUS dersanelerinin başta
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi başta olmak üzere Tıp
fakültelerindeki öğrencilerin bilgilerini yasadışı şekilde topladığı ve kaydettiği tespit edildi. Dersanenin Genç Klinisyenler Kulübü adı altında çok sayıda öğrencinin TC kimlik no,
mail, telefon, ev adresi’nin yanına yasalara aykırı olarak Kominist, Sosyal Demokrat, Atatürkçü Düşünce Derneği, Hocaefendi Cemaati, Sosyal Demokrat, Alevi, Ülkücü,
Muhafazakar, açık, kapalı diye mezhep, siyasi görüş, sosyal gurupları ile öğrencilerin üyesi olduğu kulüp ve dernekler, gittiği kurslar, sınıfta sevilme durumu, kavgalı ve küs
olduğu kişiler, babasının işi, gelir durumu ve mesleği, sağlık durumu, sevgilisi, eski sevgilisi, kaldığı yurdu, kız öğrencilerin sempatiklik, girişkenlik derecesi, tatlı dillilik, güleryüz
ve işlerine yarama durumu vb unsurların yasalara aykırı şekilde kayıt altına aldığı Savcılıkça tespit edilerek TUSDATA Tus dersaneleri yöneticisi seafoodplus.info Sami Selçukbiricik
hakkında TCK / ve TCK 43/1- 2 maddesi uyarınca hapisle cezalandırılması ve TCK 53/1 maddesi uyarınca güvenlik tedbirleri alınması talebi ile iddianame düzenlendi.

ÖSYM eski başkanı Prof. Ali Demir’e kıymak…

Mehmet Tekelioğlu

Bundan bir buçuk yıl önce burada çıkan bir yazıda “Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz” diye bir cümle vardı. O yazıdaki ilgili paragraf şöyleydi:

“Son günlerde internette dolaşan bir video var. “Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz” diye bitiyor. Akademik âlemde bunun iki örneği var şu sıralar gözümüze çarpan.
TÜBİTAK eski Başkanı Prof. Yücel Altunbaşak ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Galip Akhan.”

Prof. Yücel Altunbaşak ve Prof. Galip Akhan’ın mağduriyetleri devam ediyor. Yücel Hoca’nın davası dosyada cezayı gerektirecek hiçbir unsur bulunamadığı için olsa gerek hala
sonuçlanmadı ve yurtdışı yasağı kaldırılmadı. Dava sürekli erteleniyor.

Galip Hoca içinse 20 ay sonra yeniden bir dava süreci başlatılıyor. 20 ay önce yalancı şahitlerin ifadeleriyle dolu dosya, adli kontrole bile gerek duyulmadan bırakılmasını
sağlamıştı Galip Beyin. Şimdi neredeyse aynı dosya ile mahkemeye çağrılıyor. İddianamenin hangi hukuk anlayışıyla kabul edildiğini anlamak zor.

Elbet bu günler geçecek ve tarih âdil davrananlarla davranmayanları unutmayacak.

Yukarda bahsettiğim yazıdan bu tarafa üniversitelerdeki mağduriyetlerle ilgili çok sayıda bilgilendirme mektup ve mesajı aldım. Bunların listesini tutuyorum. Gün gelir kimlerin
ne tür haksızlıklara uğradığını yazmak kısmet olur belki.

Yargı sistemimiz çökmüş bizim. Şimdi görevden ayrıldıktan dört yıl sonra ÖSYM eski başkanı Prof. Ali Demir’in başarılarını cezalandırmaya karar vermiş ulu yargımız.

Ali Demir, Temmuz ’daki sistematik kopya olayından sonra geçti ÖSYM’nin başına. Benim de mezun olduğum İstanbul Teknik Üniversitesinde hocaydı. İyi bir pozisyonu
vardı üniversitede ve bir iş aramıyordu. Görevden kaçmak olmazdı. ÖSYM’de işin ehli güzel bir ekip oluşturdu. Bildiğim kadarıyla Prof. Ensar Gül, Prof. Ercan Öztemel ve Prof.
Ömer Pekşen geceyi gündüze katarak bir ekip ruhu ile ellerinden gelenin azamisini ortaya koydular. O sıralar YÖK üyesi olan Prof. Durmuş Günay’ın katkılarını da anmamız
gerekir.

Sınav Güvenliği

Ekibin ilk işi sınav güvenliğini sağlamaktı. Yılların ihmali ile gelinen nokta ürkütücüydü. Kopya çekmeye gerek kalmadan sahte cevap anahtarları ile dahi büyük ticaretler
yapılabilir hale gelmişti. 36 yıl sınav yapan bir kurumda soru bankası diye bir şey yoktu. Uzmanlar bir sınavın sorularını yazıp dışarıda dolaşıyorlar, hatta dershanelerde
çalışıyorlardı.

Sınav koordinatörleri istedikleri adayı, istedikleri sınıflarda ve istedikleri görevliler huzurunda sınava alabiliyorlardı. ÖSYM çalışanlarının çocuklarının Türkiye’nin en iyi
üniversitelerini kazanması dikkatleri çeker boyutlara ulaşmıştı.

Eski yönetimin bir başarısı (!) vardı yine de. Başörtülü çocukları sınavlara almamayı başarmışlardı. Ayırımcılık zirveye çıkmış, insan hakları diye bir kavram lügatlerden
silinmişti.

Göreve gelir gelmez “sınav güvenlik tedbirlerini” yayınladı Ali Demir. Yazılı hiçbir mevzuatı olmayan kurumun kanunu çıksın diye çabaladı ve başardı. Çok olağan ve basit
yöntemler ile güvenlik uygulamasını başlatmak dahi menfaat şebekelerini rahatsız etti. Türkiye tarihinde eşine rastlanmayan bir karalama kampanyası başlattılar. Medyayı
kullandılar. İçeride çalışan işbirlikçilerinden destek aldılar.

Dershanecilerin, menfaat odaklarının, sınav çetelerinin, paralel devlet yapılanması gibi devlete sızmak isteyenlerin karşısında dimdik durdu arkadaşlarıyla beraber…

“Sınav Uygulamalarına İlişkin Güvenlik Tedbirleri” ile sadece adaylar değil görevliler de disiplin altına alındı. Cep telefonu ile binalara girmek mümkün değildi artık. Giren çıkan
kimdir, bilmek gerekiyordu.

Hem cevap anahtarı ticareti yapılmasının önüne geçmek hem “toplu kopya” işini kökten çözmek gerekiyordu. Bunun için “her adaya farklı soru kitapçığı” uygulamasını başlattı
Ali Hoca. Sadece tek başına bu tedbir bile sistematik bir kopyayı önlemek ve herkesin hakkını korumak için başlı başına bir yeniliktir ve yine sadece bu tedbir Ali Beyin FETÖ ile
ilişkisi olmadığına dair en büyük delildir. Sınava giren her adayın kitapçığında sorular aynı, soru ve cevap seçenekleri farklı dizilimdeydi.

ÖSYM’de öyle bir düzen kurulmuştu ki akıllara zarar. Soru yazarlarının bir kısmı dershanelerde çalışıyordu. Bu düzene çomak soktu Hoca. Aynı anda da FETÖ dershanelerinden
homurtular yükselmeye başladı. Malum yayın organları Hocayı topa tutmaya başladı. Aldırmadı, bildiğim kadarıyla günün hükümeti ve cumhurbaşkanı arkasında durdu
Hocanın. Bu önemli bir husustu.

Soru havuzu oluşturulması ve şifrelenmiş sorulara kimsenin ulaşamaması sınav güvenliği açısından alınmış önemli tedbirler cümlesindendir. Soruları taşıyan araçlar için uydu
etkileşimli takip sistemi, elektromekanik kilit sitemi, sınav görevlilerinin salonlarını ancak sınav günü öğrenebildikleri bir düzen de alınan tedbirler arasındaydı.

Gayretler sonuç vermeye başlamıştı. Elbette belli bir zamana ihtiyaç duyulmuştu bunun için. “Herkesin emeğinin emanet” olarak korunduğunu topluma göstermek ve buna
inandırmak gerekiyordu. Bu başarıldı. Nitekim engelli memur alımı sınavları, EKPSS, başarıyla gerçekleştirilmiş, engelliden tek bir şikâyet dahi gelmemişti. Her türden
örgütün, şebekenin, çetenin neredeyse her istediğini kolayca alabildiği bir garip yapı, sayfadan daha fazla mevzuatı olan, kanun, yönetmelik, Bakanlar Kurulu Kararı,
süreç tanımı ve talimatlarla kayıtlı olarak yönetilir, idari ve mali özerkliğe sahip bir kurum haline getirildi.

Sistematik kopya önlenmiş fakat içerdeki birkaç FETÖ mensubunun ihanetiyle KPSS sınavında bazı sorular küçük bir grubun eline geçmişti. Bunu da soru kutularının
altına yapıştırılan bir taşınabilir bellekle yapmışlardı. O küçük grubun sınavları iptal edildi.

Bir de yılında yapılan Adli Yargı-Hâkimlik sınavı var. Sonuçlarına bakarak sınavın âdil olmadığı hükmüne varan ÖSYM Yönetim Kurulu, sınavı iptal etti. Ama zamanın
yargısı ÖSYM’nin iptalini iptal ederek sınavı geçerli saydı. Daha ne yapsaydı Ali Demir?

Yargının tutumu… Kurulan tuzak…

İfade tutanağında savcının sorularına bakılırsa konuya peşin hükümle bir yaklaşım sezmemek mümkün değil. Maalesef bu tutum benzer davalarda da görülüyor. Ben burada
bir tuzak ihtimalini gözardı edemiyorum. Bu doğrultuda iki yazım var. Tuzak hem bu ülkeye hem Ak Parti’ye kuruluyor. Bu yazılardan birincisi “Dikkat… Bir tuzak var…” adıyla
Eylül ’de, diğeri “Evet, tuzak var…” adıyla Kasım ’de çıktı.

Ali Demir’in, Galip Akhan’ın ve Yücel Altunbaşak’ın dosyalarında silahlı terör örgütüne üyeliği gösteren hiçbir makul delil yok. O zaman bu davalardan murat daha başka bir şey
mi diye geliyor insanın aklına…

Bütün yargı mensuplarına Üstad Necip Fazıl’ın Reis Bey kitabını hediye etmeli. Üstad’ın merhamet kavramını, kuru lügat anlamının ötesinde nasıl bir derinliğe kavuşturduğunu
görmeli hepsi.

Zaten bir hukuk garabetiyle karşı karşıyayız. FETÖ’nün silahlı terör örgütü olduğuna dair bir hukuki belge, bir mahkeme kararı ancak Temmuzundan sonra söz konusu
oldu. Yukarda bahsettiğim “Dikkat… Bir tuzak var…” başlıklı yazıda bu hususun detayları var. Ali Demir’in silahlı terör örgütüne üyeliği zaten söz konusu değil ama işin bir de
böyle garip bir tarafı var. Üstelik bir insanın geçmişteki müktesebatı, onun durumu hakkında yeterli bilgiyi verir. Bu ortadayken Ali Demir’e FETÖ’cülük bulaştırmaya kalkmak
akıl kârı olmasa gerek.

Ali Demir’in şahsında ülkenin itibarı da yerle bir ediliyor. Olur olmaz aklı evveller onu teşhir ederek gazetecilik yaptıklarını sanıyorlar ama en basit insan haklarından bile
haberdar değilmişçesine bir tutum sergiliyorlar. Hani bir mahkeme kararı olmadan kimseyi itham etmek yoktu?.. Ben Ali Demir’in yerinde olsam bunları dava ederim. 60
sınavda soru hırsızlıkları nasıl gerçekleşti diyerek aslı astarı olmayan bir iddiayı ortaya atmak ve kara çalmaya kalkışmak ne insanidir ne de ahlaki… Göreve gelmeden önceki
soru hırsızlıklarını Ali Demir’den sormaya kalkmaksa? Buna sizler karar verin.

Ali Demir’in yaptığı iş öyle basitçe geçiştirilecek bir konu değil. Tabii ki bu kadar önemli ve kritik bir kurumda değişim ve düzelme bir günde olmuyor. Aşama aşama, temizlik,
düzenleme, iyileştirme, kayıt altına alma gerçekleştirildikten sonra ideal bir düzenlemeden söz edilebiliyor. Tüm bu gayretlerin semeresi olarak, 2 milyona yakın adayın girdiği
YGS sonuçları sadece üç günde açıklanmıştı. Bu sadece maddi bir başarı gibi görülebilir. Ancak unutmayalım ki, bu başarı, “hak ve adaleti sağlamak üzere tesis edilen
sınav güvenliği” uygulamalarının ortaya çıkardığı bir sonuçseafoodplus.infouzluğun zirvesini temsil eden sosyal medyada veya dedikodu çevrelerinde duyduğunuz veya duyacağınız
her türden aksi bilgi, yalan ve iftiradan ibarettir. Son dört yıldır acaba aleyhte ne bulabiliriz türü gayretlerle tüm inceleme, soruşturma, arama, taramalara rağmen en küçük bir
eksiklik dahi bulunamamış olması bunun kesin kanıtı değil mi?

Bu toplum, aydınlarıyla, sivil toplumuyla, iktidar ya da muhalefet mensubu siyasileriyle ve elbette yargısıyla dürüst, sadece hizmet aşkıyla çalışan insanlara sahip çıkmadığı
müddetçe işimiz gerçekten zor demektir. Üçünü de yakından tanıdığım Prof. Ali Demir, Prof. Galip Akhan ve Prof. Yücel Altunbaşak, hiç ilgileri ve yakınlıkları olmadığı halde,
FETÖ’cülük ithamına maruz kalmış ve yalnız bırakılmışlardır.

Bu konularda söyleyeceklerim var daha. Peşini bırakmayacağım…

Doğrudan iletişim için: [email protected]

seafoodplus.info
İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Uçak Bölümü mezunudur. Dokuz Eylül ve Celal Bayar Üniversitelerinde Makine Mühendisliği Bölümlerinde çalışmıştır. Sakarya
Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Kurucu Dekanlığında bulunmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisi Kurucular Kurulu Üyeliği, İzmir Milletvekilliği, Avrupa Konseyi Parlamenterler
Meclisi Üyeliği, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkanlığı ve Türkiye - Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Türk Grubu Üyeliği yapmıştır

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ve Ali Demir Etrafında

ÖSYM eski Başkanı Ali Demir'le ilgili olarak Prof. Dr. Durmuş Günay'ın değerlendirmesini yayımlıyoruz.

Medya organlarımızda ve sosyal mecralarda ÖSYM eski Başkanı Ali Demir'le ilgili iddiaları görünce şaşırmak mümkün değildir.
seafoodplus.info olarak aşağıda yer alan Prof. Dr. Durmuş Günay hoca'nın değerlendirmelerine bizler de katılıyoruz.
Ek olarak şunları söylemek istiyoruz: Sayın Ali Demir'le çok defalar görüştük, kopya skandalı sırasında ve sonrasında bilgi alış verişinde bulunduk. Onun
yaptıkları ortadadır.
ÖSYM bugün sınav güvenliği bağlamında çağ atlamış ise onun sayesindedir. Yaptıkları unutulmayacaktır.
Ali Demir hoca, yıllardan kalma makinelerle çalışan, soru hazırlayanların aynı zamanda dershane veya kitap yazarı olduğu, sonuçların 30 günde
açıklandığı bir kurumu hayal edilemeyecek bir noktaya getirdi. Konuyu yakından bilenler ve takip edenler O'nun hakkı teslim edecektir.
Bu bağlamda medyaya yansıyan ve sosyal mecralara sıçrayan değerlendirmelere hemen RAM olmamak için aşağıdaki uzun yazıyı, seafoodplus.info
ziyaretçilerinin dikkatine sunuyoruz.
Prof. Dr. Durmuş Günay
YÖK Yürütme Kurulu Eski Üyesi
e-mail: [email protected]
Bazı günlük gazetelerin internet sitelerinde ve bazı TV kanallarında yer alan haberlerde Prof. Dr. Ali Demir hakkında öne sürülen iddiaları görünce şaşırdım.
Şubat ile Şubat arasında 8 yıl YÖK Yürütme Kurulu üyeliği ve bu dönem içinde 4 yıla yakın ÖSYM Yönetim Kurulu üyeliği yapmış bir öğretim üyesiyim. Dolayısıyla
hem YÖK tarafından bir bakış ile, hem de YÖK temsilcisi, ÖSYM Yönetim Kurulu üyesi olarak yapılan çalışmaları yakından izlemiş ve görev alanım içerisinde kararlara katılmış
biriyim. Değişik eğilimlere mensup karanlık örgütlerin ve gruplaşmaların, görünür ve görünmez şekillerde at oynattığısınav çetelerinin, kimi dershanelerin ve menfaat
çevrelerinin amaçlarını gerçekleştirmek için her türlü metodu meşru gördükleri ve hedef haline getirdikleri ÖSYM'yi Prof. Dr. Ali Demir'in nasıl bu cendereden çıkardığını ve
gerçekten adil sınavlar yapan bir kurum haline getirdiğini yakinen bilen ve gören birisi olarak; sanki yıllarca süregelen haksızlıkların, soru çalmaların ve devlete
sızmaların sorumlusu O imiş gibi gösterilmesini; doğru bilgilere dayanmadan, temelsiz, haksız, kasıtlı bulduğumdan ve vicdanım kabul etmediğinden bilgilerim
dahilindeki bazı gerçeklerin açıklanması gerektiği inancıyla bu yazıyı yazmayı uygun gördüm.
Prof. Dr. Ali Demir, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü müdürü iken, KPSS Skandalından (Temmuz ) yaklaşık iki buçuk ay sonra ÖSYM Başkanı olarak Eylül'da atandı
ve 4 yıl ÖSYM başkanlığı yaptı.
Ali Demir, şimdiki ÖSYM Başkanı olan Prof. Dr. Ömer Demir'in başlattığı YÖK'ün bir birimi olan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezini (ÖSYM), Ölçme, Seçme ve Yerleştirme
Merkezi (ÖSYM) adıyla özerk bir kurum haline getiren yasal düzenleme sürecinin tamamlanmasında, sınav güvenliğinin sağlanmasında, sınav sonuçlarının ilanının
hızlandırılmasında kısacası sistemin yeniden tasarlanıp kuşkulardan arındırılmasında çok değerli ve olumlu uygulamaların temeli ve başlangıcı olan
çalışmalar yapmıştır. Buna karşın kendisine yapılanlara ve haberlere tanık olunca, "minareye kuyu" denildiğini görür gibi oluyorum. Başarılar cezasız kalmıyor
diyorum. Medyanın sorumsuz yayınları karşısında başı dumanlı dağlar gibi, Ali Demir'in sessiz kalışı, Nijer atasözünü aklıma getiriyor: "Küçük dertler
geveze, büyük dertler dilsizdir". Kendisinin, çok çetin bir zamanda, o zorlu görevi kabul etmesini kendisinden bizatihi talep etmiş birisi olarak, Ali Demir'in ÖSYM
başkanlığını yürüttüğü dönemde YÖK Yürütme Kurulu üyesi ve ÖSYM Yönetim Kurulu üyesi olarak yaşananlara yakinen tanık oldum. O'nun maruz kaldığı bu
itibarsızlaştırma girişimleri karşısında suskun kalmanın da bir haksızlık olacağını düşündüm. Dolayısıyla bu yazıyı kamuoyu ile paylaşma gereğini duydum.
Dönemin ÖSYM başkanı ve yardımcısının bilgisine de başvurarak bu yazıyı kaleme aldım. Yazı biraz uzun olabilir ama konu bağlamındaki bazı gerçeklerin net bir şekilde gözler
önüne serilmesi ancak böyle mümkün olabilmiştir. Bu ülkenin buluşu sayılabilecek ve çok değerli toplumumuza çok değerli katkılar yapan ve göz bebeğimiz gibi korunması
gereken ÖSYM ve başarılı insanlarımız sorumsuzca ve haksız yere yıpratılmamalıdır. Yazdıklarımın değerlendirmesini, insaf ehli olan herkesin takdirine bırakıyorum.
Kurulduğundan beri, bazı aksaklıklar olsa bile, adeta " uzaya araç gönderir gibi" titizlikle tasarlanmış olup ve yürütülen bu Kurumda (ÖSYM'de), Eylül tarihindeki tablo pek
iç açıcı değildi. Sınav sistemi ve uygulaması tartışılır durumda idi. Temmuz da yapılan KPSS sınav sonuçlarında bazı aksaklıkların ortaya çıktığını o zamanki ÖSYM Başkanı
Prof. Dr. Ünal Yarımağan da fark etmişti ve bunu bizzat kendisi bize dile getirmişti. KPSS sınavında, bazı testlerin sınav sonuçlarına dair Çan Eğrileri çift hörgüçlü çıkıyordu. Bu
durum, sınav uygulamasında bir sorun olduğunu gösterir. Bilindiği üzere çan eğrisi daima tek hörgüçlü çıkar.
Benim gözlemimin genel sonucu şu idi: 'de Kurulan ve çok önemli bir fonksiyon icra etmekte olan bu Kurum, yılı itibariyle, biraz yorulmuştu, restorasyona ihtiyacı
vardı. Sisteme enerji zerk edilmeli, dinamizm kazandırılmalıydı. Bazı yapısal düzenlemelere ihtiyaç vardı. Sınavların hazırlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve adayların
yerleştirilmeleri hususlarında kötü niyetlilerin istismarlarının nasıl bertaraf edileceği, suistimallerin, ihmallerin nasıl cezalandırılacağı hususlarında, teknolojik gelişmeler ve
sistemin büyümesi dolayısıyla bazı eksiklikler doğmuştu. Örneğin, 36 yıldır sınav yapan kurumda bir " soru havuzu" oluşturulmamıştı. Soru kitapçıkları sınav evrakı baskı
sürecinde matbaa çalışanları dışında ÖSYM tarafından "yetkilendirilmiş" olarak tanımlanmış kişiler tarafından görülebiliyor ve rahatlıkla matbaaya girip
çıkabiliyorlardı. Sınav evrakının sınav merkezlerine ve illere nakledilmesinde ve sınavın yürütülmesinde pek çok sınav güvenliği açığı mevcuttu. Cevap
kağıtlarının okunması, sonuçların değerlendirilmesi sürecin kontrolünde zaaflar vardı. Bilişim sistemleri 20 yıl önceki hali ile kullanılmaya devam ediyor ve günün
daha güvenli sistemleri kullanılmıyordu. Soruların hazırlandığı yerlerde insanların hazırladıkları soruları internet aracılığı ile ya da cep telefonları ile istedikleri yerlere
göndermelerine mani bir durum yoktu. Sınav merkezlerinde sınavı, sınav koordinatörleri yönetiyorlardı. Uymaları gereken noktaları işaret eden küçük bir sınav kılavuzu
mevcuttu. Diğer konular tamamen koordinatörlerin inisiyatiflerine bırakılmıştı. Sınavlarda kimlerin görev alacağı onlar tarafından belirleniyor ve istenilen kişinin istenilen
salonlarda görevlendirilmesi mümkün oluyordu. Sınav evrakının depolarda saklanmasında dahi birçok güvenlik açığı bulunmaktaydı. Temmuz 'da KPSS sınavı sonrasında
ortaya çıkan kopya skandalı dolayısıyla yönetim değişti ve yeni göreve gelen ekip tarafından ÖSYM'de yapılan tespitlerden bazıları bunlardı. Ancak ne zamandan beri böyleydi
bunu bilmek mümkün değildi.
Prof. Dr. Ali Demir sınav güvenliğinin ve sınavlarda şeffaflığın tatmin edici hale gelmesini sağlamak amacıyla tedbirler almaya girişti. ÖSYM'nin zaafının siyasi sonuçları da
olabilirdi. Siyasi çevreler ve medya bilir bilmez kusur arıyorlardı. Yapılan değişiklikleri pek de anlamadıkları için kasten kusurmuş gibi yansıtıyorlardı.
Değişikliklerin uygulanmasında ortaya çıkan bazı kusurları abartarak ve çarpıtarak veriyorlardı. ÖSYM üzerinden siyasi iktidarı vurmak istiyorlardı. Ali
Demir adeta bir linç kampanyasına tabi tutuldu. O'nu pes ettirmek istiyorlardı. Çünkü neredeyse toplumun tamamını bir şekilde ilgilendiren, toplumun sinir ağlarının
kesişme noktasında bulunan bir kurum olan ÖSYM, toplumu makro düzeyde etkileyen bir mikro alem gibi. Fizikte mikro alem şöyle tanımlanır: Ölçü aleti ölçülen büyüklüğü
değiştiriyorsa/etkiliyorsa, o mikro alemdir. ÖSYM'nin kullandığı test tekniği ve soru müfredatı tüm eğitim sistemini etkiliyor, eğitim-öğretim sistemini test tekniğine ve soru
müfredatına yöneltiyor. Toplumu etkiliyor. Yapılacak en küçük ölçme hatası veya suiistimal tüm toplumda sosyal adalet duygusunu zedeliyordu. Ali Demir, ülkemize olan
borcumuzun ödenemezliği duygusu içinde, ekibiyle birlikte sistemi feragat ve fedakarlık içinde tahkim etmeye çalışıyordu. Kurumlarda at oynatmayı ve sınavlarda
manipülasyon yöntemlerini denemeyi alışkanlık haline getirmiş karanlık örgüt ve gruplar yeni yönetimin aldığı tedbirlerin önüne aşılması güç setler çekmeye başladı. Bu
odaklar, ÖSYM Başkanını kamuoyu nezdinde hedef haline getirmekten çekinmediler. Başkan ise her seferinde yaptığı uygulamalar ile yapılan iftira ve saldırıların üstesinden
gelmenin bir yolunu buluyor onlar ile çatışmak yerine sistemi düzeltmeye devam ediyordu. Soyadı ile müsemma bir çelik çekirdek gibi sistemi avucunun içine almıştı. Medya
üzerinden yürütülen saldırı karşısında, o işine odaklanmıştı. Bana öyle geliyordu ki: Bir gün yaptıklarım nasıl olsa anlaşılır der gibi bir tevekkül içinde işine koyulmuştu. Yüzlerce
üstü kapalı saldırının önüne geçiliyor ama bunu kimse bilmiyor, görmek de istemiyordu.
Ali Demir çalışmalarının merkezine ekibiyle birlikte "sınav güvenliğini ve adaletini" sağlamayı koymuştu. ÖSYM'nin yaptığı sınavlar da, sınavın ölçme niteliğinin sıhhatini, hak ve
adaletin tesisini sağlamaya çalışıyordu. Her biri sınav güvenliği açısından devrim niteliğini taşıyan aşağıdaki uygulamalarla her bir güvenlik açığını teker teker kapatıyordu.
Bütün uğraşılarının sonucunda 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde ÖSYM sınav sistemi baştan aşağı yenilenmişti. Yüzen gemi tasarımı ile personeli ile baştan aşağı restore
edilmişti adeta.
Şimdi şu skandallar ve arkasındaki gerçeklere bir bakalım.
. Öncelikle sınav işinin çok kolay bir iş olmadığına dikkatleri çekmek gerekiyor. Sınavın cesametini göstermek bakımından, sadece bir sınavda, tır/kamyon ile kutu,
2 milyon soru kitapçığı, bina, sınıf, yaklaşık görevliyi senfoni orkestrası gibi yönetmek gerektiğini dile getirmek yeterli olsa gerektir. Kitapçıkların
basılması, taşınması ve sınav saatinde hazır edilmesi gerekiyor. 5 dakika dahi geç kalınmaması gereken bir iş yapıyorsunuz. Yani sadece bir kurum içerisinde değil tüm ülkede
aynı anda kontrol sağlamak durumundasınız. Tüm sınavı kişi ile yönetmek durumunda olan kurumun çalışanlarının hepsi potansiyel zanlı idi. Olabildiğince, bireylerden
bağımsız çalışan bir sistem kurmak yapılacak en doğru işti.
. Ali Demir göreve gelir gelmez en öncelikli iş olarak, güvenilir, adil ve şeffaf bir sınav sistemi kurulmasını hedefledi. Bu kapsamda, "Sınav Uygulamalarına İlişkin
Güvenlik Tedbirleri"ninsadeceadaylara değil görevlilere de uygulanması sağlandı. İletişim araçlarının geldiği teknolojik düzey, sınav güvenliği riskini giderek artırıyordu. Cep
telefonu ile binalara alınmamak başta olmak üzere, elektronik iletişim araçlarının saklanabileceği bütün eşyaların adayların üzerinde bulunması yasaklandı. Adayların sınav
binalarına giriş ve çıkışları kontrol altına alındı.
. Kanun, yönetmelik, ve yönergeler ile yapılan çalışmalar yazılı olarak tanımlanmadan ve her şeyden önemlisi de sınavlarda her türden kopya faaliyetlerini cezalandırıcı kanun
maddeleri olmadan sınav güvenliğini tesis etmenin mümkün olmadığının bilincinde olan ÖSYM ve zamanın Hükümeti, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'nın bizzat talimatı
ile ÖSYM Kanunu 3 Mart 'de TBMM'den geçmiş ve yasalaşmıştır. Bu yasa ile, hem ÖSYM'nin faaliyetleri hem sınav güvenliği hem de sınavda yapılacak usulsüzlere
verilecek cezalar ilk olarak tanımlanmış oldu.
. O zamana kadar toplumda oldukça yaygın olan kanaate göre cevap anahtarı ticareti yapılmasının önüne geçmek ve "toplu kopya" faaliyetlerini kökünden çözümlemek için
her birinin soru sıralaması diğerinden farklı olan ve sınıfta adayların gözü önünde karıştırıldıktan sonra rastgele dağıtılan dolayısıyla "her adaya farklı soru kitapçığı"
uygulaması başlatılarak sınava giren her adaya soruları aynı ama soru ve cevap seçenekleri dizilimi farklı olan soru kitapçıklarının kullanılması sağlandı. Kopya ümidini yitiren
bu çeteler bilim dünyasındaki yandaşlarının desteği ile bu uygulamanın önüne geçmek için çok uğraştılar ama Ali Demir kararlı duruşu ile devam etti. İşte o zaman tüm
yandaşlarının desteğini alarak ŞİFRE SKANDALINI oluşturdular. Aslında amaçlarına ulaşamadılar. Çünkü, ÖSYM'nin yeniden tanımladığı Kapalı Dönem Uygulaması ile sözde
şifre hiç bir adaya sınavdan önce ulaştırılmamış ve ancak sınavdan sonra fark edilen, kamuoyuna "şifre" olarak tanıtılan "cevap seçeneklerindeki örüntü" hiç bir aday
tarafından kullanılmamıştır. Bu sınavda herhangi bir haksızlık kaynağı kopyanın olmadığı hem bilimsel analizler, hem bilirkişi raporları hem de savcılık kararıyla tescil edilmiştir.
Geliştirilen bu yeni sınav sistemi, YGS'den beri bu gün de kullanılmaktadır.
. Sınavda sorulacak sorular sınavdan önce dışarıda hiç kimse bilinmesin diye "kapalı dönem uygulamasını" yeniden tanımlandı. Sınav evrakını basanlar ve görenler sınav
bitinceye kadar matbaadan dışarı çıkarılmadı. Bu kapalı hacme giren canlı ve cansız (yemek kapları ve çöp dahil) hiç bir varlık dışarı çıkartılmamaktadır. Tesadüfen içeriye
giren bir kedinin dahi dönem bitinceye kadar içerde bekletildiğini biliyorum. Soru Bankası (veya sınav sorularının 10 katı soru) matbaaya götürülerek sorular rastgele seçilip
sınavlar kapalı dönemde hazırlandı.
. Ali Demir bir taraftan sistem kurarken diğer taraftan da kurumun kritik konumlarında çalışanların %90'ını değiştirdi. Bir yandan yeni personel istihdam ediliyor, aynı
zamanda sınavlar sürdürülüseafoodplus.info alınan her bir personel, ilgili kurumlardan ve istihbarattan bilgi alınarak atanıyordu.
. Her hafta sınav yapan kurumda işlerin aksatılmadan yürütülmesi dahi büyük bir başarı idi. Çalışan kurumların restorasyonu, gemiyi tersanede kızağa çekip onarmak gibi
değil, seyir halinde restore etmeye benzer. Yani gemi denizde hem seyredecek hem onaracaksınız. Çünkü ÖSYM her hafta sınav yapmak zorundadır.
. Sahada kopya çekemeyenler, sınav adaletinin her geçen gün daha iyileştiğini görenler, istediklerini artık kurumdan alamayacak duruma gelen odaklar sahaya yanlış soru
kitapçıkları göndererek Ali Demir'i yıpratma gayreti içerisine girdiler. Sınav hazırlama sürecinin tamamını kontrol altına alınmış olmasına karşın soru kitapçıkları yanlış basılıyor
ve yeni bir skandal oluşturuluyordu. 27 Mart 'de YGS'ye katılan mahküm adayın kitapçığında hatalı baskı bunun bir örneğseafoodplus.info sınav için hazırlanan
yaklaşık kitapçık içerisinde tanesi yanlış basılıyor ve fark edilmesi için bir cezaevine gönderiliyordu. Bunların sorumlularını da bulmak kolay olmuyordu. Buna
tedbiren matbaada basım sürecini 24 saat izleyen dahili bir sistem kuruldu. Benzeri bir hata ondan sonra görülmedi.
. Bu çevreler, saldırılarına sınav salonlarında devam ettiler. Sınava girenler soru kitapçıklarını alıp kaçıyor. Cevap kağıtlarını yanlarında götürüyor görevliler ise bunu bilerek ya
da bilmeyerek fark etmiyordu. Ve sınav evrakını tam aldıklarını beyan ediyorlardı. Bu kapsamda da her türlü girişim sahada Tüm Türkiye'de önleniyordu. Ancak bir sınavda
Diyarbakır'da YGS'ye giren 4 öğrencinin cevap anahtarı kayboluyordu. Sınavı riske atan bu ihtimali yasa hazırlığı sırasında Ali Demir ve Ömer Demir göz önünde
bulundurmuşlar, ve yasada eşdeğer sınav yapabilme yetkisini tanımlamışlardı.
. Sınav salonlarında uygulamayı izlemek ve kopya çekilmesinin önüne geçebilmek, sınav evrakının sınıftaki durumunu izleyebilmek için dijital saat/kamera uygulaması ile
sınavların başından sonuna kadar sesli ve görüntülü kayıt edilmesi sağlandı. Bir sınavda salonda kamera kaydını alabilecek bir sistem kuruldu. Kamera görüntüleri
sınavın uygulamasını görmek için Ankara'da ÖSYM uzmanları tarafından sınav sonrasında izlenmektedir. Sınavda, adaylar veya salon görevlileri kurallara aykırı bir davranışta
bulundukları söz konusu olduğu bildirildiğinde, diyelim Dakika saniyede adayın kopya çektiğini rapor edildiğinde, ÖSYM Yönetim Kurulu, ekranda olayı izleyerek gerekli
cezai işlem uygulanmaktadır.
. Şimdi yeni Başkan Prof. Dr. Ömer Demir, kendisi de bir aday olarak sınava giren ve sınavın uygulamasını ÖSYM'ye rapor eden gizli "Sınav Gözlemcisi" uygulamasını da
başlattı.
. ÖSYM'yi yıpratma girişimleri devam etti. 24 Nisan 'de yapılan ALES sınavına giren adaya baskı hatası olan kitapçık verildi. Yedek soru kitapçıkları
yetmedi. Çünkü öncesinde en önemli sınav güvenliği açıklarından bir tanesi de her binaya gönderilen "yedek soru kitapçıkları" idi. Tamamen kontrol dışı olan ve binada
ki görevlilerinin inisiyatifine terk edilmiş olan bu uygulama yılında sonlandırılmış ve yedek soru kitapçıkları sadece il merkezlerine gönderilmeye başlanmıştı. ALES
İlkbahar sınavında İzmir'de yaşanan bu çok sayıda basım hatası olan)soru kitapçığı yerine kullanılmak üzere gönderilen yedek soru kitapçıkları sayısı yetersiz olduğundan sınav
sonrasında yapılan eşdeğer sınav ile çözüm üretildi. ÖSYM, daha sonra yedek sınav binası uygulaması ile hem hiçbir soru kitapçığının kontrolsüz olarak sahada dolaşmasına
fırsat vermedi. Hem de bu soruna köklü bir çözüm üretti.
. 29 Mayıs 'de Yurtdışı Yükseköğretim diploma denkliği için Seviye Tespit Sınavına giren civarında tıp doktoru adayı için yapılan sınavın ikinci
aşama kitapçığındaki sorudan 75'i önceki yılların sorularıyla aynı çıktı. Ali Demirgöreve geldiğinde, 36 yıldan beri sınav yapan ÖSYM'nin "soru bankası" diye
maalesef bir soru birikimi yoktu. Bu nedenle sınavlar sadece bir kaç kişi tarafından sınav öncesinde hazırlanıyor ve sınavlar son derece güvensiz bu uygulama ile yapılıyordu.
Ali Demir yönetimin sözlü ve yazılı uyarılarına rağmen eski alışkanlıklarını terk etmeyen sınav hazırlayıcıları 29 Mayıs tarihinde yapılan Seviye Tespit Sınavında ellerinde
yeterli yeni soru bulunmadığı gerekçesiyle daha önce sorulan soruları sınavda sormuşlardı. Sınav sonrası fark edilen bu durum ile derhal sınav iptal edildi. Sorumlular görevden
uzaklaştırıldı. Gerekli yasal işlem yapılarak sınav tekrar edildi. Bu tür bir olayın tekrar olmasını önlemek için yeni istihdam edilen nitelikli bilişim personeli tarafından yazılan
soruların saklanacağı ve sadece yetkililerin ulaşabileceği soru havuzu yazılımı yapıldı. Bu yazılım, tamamıyla kurum içerisinde geliştirip devreye alındı. yılında yeni
ÖSYM yönetimine 'den fazla soru içeren bir soru bankası teslim edildi. Bu havuza giren ve bilimsel denetimi tamamlanmış olan sorular kriptolanarak hiç kimseye
gösterilmez hale getirildi. Hatta yılında yapılan sınavlarda, sorular bu havuzda içeriği görülmeden (kriptolu halde) seçilmeye başlandı.
Dikkat edilirse bütün bu sözde skandallar yılında yoğun olarak yaşandı . Her seferinde ÖSYM daha güçlü çıktı. FETÖ örgütü başta olmak üzere hain odaklar yılında
da benzeri saldırılara devam ettiler. yılının Mayıs ayında yapılan ADLİ YARGI sınavında, sınav sonrasındaki analizler şüpheli bir durum gösterdiğinden Ali Demir "ben
şimdiye kadar kimseye haksızlık etmedim. Herkes hakkı olanı alacak" diyerek konuyu Yönetim Kuruluna getirdi ve bu sınavın tekrarlanması kararı alındı. Maalesef daha sonra
mahkeme yeterli delil yok diye bu kararın yürütmesini durdurdu.
Ali Demir'in yaptıkları sadece yukarıdakiler ile sınırlı değil. Diğer bazı örnekler ise şunlardır:
. Göreve geldiğinde ÖSYM soru yazarlarının aynı zamanda dershanelerde çalıştığını da öğrendi. Kitap yazanlar vardı. Soru yazarlarının ve çalışanların dershaneler ile ilişkisi
kesildi. Kurum içerisinde soru hazırlama alanları "kırmızı alan" ilan edilerek giriş/çıkışlar kontrol altına alındı. Eskiden adayların dahi gezdiği koridorlara ÖSYM'nin diğer
birimlerinde çalışanlar dahil birim dışından kimsenin girmesine müsaade edilmedi. İnternet, cep telefonu ve bilgisayarların USB portları başta olmak üzere dış dünya ile her
türlü iletişim kesildi. Çalışanların sadece kendi alanlarını görebildikleri ve başkasının bilgilerini göremedikleri bir güvenli bilişim sistemi devreye alındı. Fotokopi makinaları
parmak izi ile çalışır hale getirilip çekilen fotokopilerin dahi kopyasını sistemde muhafaza eden sistem devreye alındı.
. Kurumda ana bilgisayar 'lı yıllardan kalma bir bilgisayar olup tedavülden kalkmış COBOL dilinde yazılmış yazılımlarla çalışıyordu. Bilişim sistemlerinin nerede ise tamamı
'lı yıllarda satın alınmış ve uygulamada tutuluyordu. Bilgi güvenliğinden bahsetmek mümkün değildi. Eskiden her yıl ödenen bakım maliyetine bilişim sisteminin
tamamı yenilendi. Tedavülden kalkan ve tek bir kişinin kullanabildiği COBOL yazılımlarını devreden çıkartıp yerine en son teknolojiye dayalı programları, tamamı ile kendi
bünyesinde geliştiren bir bilişim ekibi oluşturuldu.
. Soru Hazırlama ve Geliştirme Daire Başkanlığı ile Bilgi Yönetimi ve Güvenliği Daire Başkanlıkları yeniden organize edildi. Buralarda çalışan herkesin yaptığı her işin saniyesi
saniyesine kaydını tutacak bir elektronik iz kayıt sistemi (loglama) kuruldu.
. Şeffaf sınav sistemi olgusunu güçlendirmek üzere sınavlara giren herkesin sınav sonuçlarından emin olmasını, ilgili puanlamanın doğru yapıldığını, insanların sadece hak
ettiklerini aldıklarını görebilmeleri için cevap kağıtları taranarak internet üzerinden adaylar tarafından görülebilir hale getirildi. Herkesin kendi puanını kendisi
hesaplayabileceği bir sistem oluşturuldu.
. Sınav evrakının illerde (sınav merkezlerinde) korunması için kesintisiz görev yapan 2 görevli atandı. Bunun yanı sıra sınav evrakının saklandığı depoların kapısını ve içerisini
24 saat Ankara'dan kesintisiz izleyen kamera sistemi kuruldu. Bunun için Ankara'da teknoloji odaklı çalışan bir Sınav Koordinasyon Merkezi oluşturuldu.
. Sınav evrakı sınav merkezine ulaştırılırken yol güvenliği için araç takip sistemini kuruldu. Ayrıca elektro-mekanik kilit uygulaması ile araçların kasaları sadece Ankara
ÖSYM'den gönderilen sinyal ile açılabilen kilitler ile kilitlendi.
. Sınav sırasında, birinci elden Koordinatörler ve Bina Sınav Sorumlularının ÖSYM Uzmanlarına ulaşıp sorunlara anında çözüm üretmeleri ve Türkiye'nin her yerinde aynı
uygulamanın gerçekleştirilmesini sağlamak amacı ile Sınav Günü Masasıoluşturup en az personel ile destek üretildi.
. Sınav sonrasında adaylara zaman kazandırmak, heyecanları artırmamak ve olası tartışmaları ortadan kaldırmak için daha önce gün süren değerlendirme süresini
kısaltarak sınav sonuçlarını 3,5 gün gibi kısa sürelerde açıklanabilir hale getirildi.
. Kurum, dışarıdan gelen siber saldırılara karşı korunaklı hale getirildi. Sanal sunucuları devreye alarak aynı anda 2 milyon kişinin sonuçlarını herhangi bir sorun olmadan
görebilmeleri sağlandı.
. ÖSYM çalışanlarının ve sınav koordinatörlerinin yakınları sınava girdiklerinde sahadan gelen cevap kağıtları bir komisyon önünde el değmeden taranarak değerlendirme
sistemine atıldı.
. Daha önce yerel olarak yapılan görevlendirmelere son verilerek, tüm görevlendirmeler merkezi olarak Ankara'dan gerçekleştirildi. Herkes görev salonlarını sınav günü
öğrenebilecek şekilde bir uygulama başlatıldı.
. Sınavların güven içerisinde yürütülmesini koordine etmek üzere yerel otoritelerin aktif olarak görev alması için Sınav Güvenlik ve Koordinasyon Kurulları (Rektör, Vali
Yardımcısı, İl Emniyet Müdürü, İl Milli Eğitim Müdürü vb. katılımı ile)oluşturuldu.
. ÖSYM sınavına girmeden sahte sınav sonuç belgelerinin düzenlendiğine yönelik duyumlar geliyordu. ÖSYM buna da hemen bir çözüm üretti. Sınav sonuçları üzerinden sahte
belge üretme girişimlerinin önüne geçebilmek için "Sonuç Doğrulama Sistemi" hayata geçirdi. ÖSYM sonuç belgesini alan herkes bu sistem üzerinden kişinin gerçek puanını
görebilmeye başladı.
. Adayların mezuniyet diploma notları daha önce beyan usulü ile alınırken, ÖSYM sistemine yanlış bilgi verilmesinin önüne geçebilmek için beyan usulü ile bilgi almaya son
verilerek Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Üniversitelerden otomatik olarak adaylara ait bilgilerin alınması sağlandı.
. Adaylara ve görevlilere sınav günü sorumluluklarını açıklayan el rehberleri hazırlatıp göndererek kılavuzu okuyamayanlara önemli bilgiler birinci elden iletildi.
. Ölçme sistemini yeniden yapılandırıp MEB müfredatı ile uyumlu sorular sorulması sağlandı. ÖSYM tarihinde ilk defa Bakanlık ile yakın ilişki kurarak kazanımlara dayalı bir
ölçme sistemi devreye alındı.
. Ülkemiz için çok geç kalmış olan Elektronik Sınav uygulaması başlatıldı. Sınavdan 2 saat sonra sonuçlar açıklanabilir hale getirildi. Elektronik sınav yazılımlarının tamamı
ÖSYM'nin kendi bünyesinde geliştirilip tam kontrol altında bir yapı oluşturuldu. Kurum yazılım ihtiyaçları bakımından dışa bağımlı olmaktan kurtarıldı.
. Yıllardır hayal dahi edilmeyen açık uçlu sorular ile Yazılı Sınav uygulaması başlatıldı. Kısa sürede bin adayın katıldığı tamamı ile açık uçlu sorulardan ( soruluk)
oluşan sınavlar yapılıp sonuçları 2 hafta içerisinde açıklanabilir duruma gelindi. Dünyanın en ileri kurumları tarafından yürütülen yazılı sınavların uygulaması için gerekli olan alt
yapıyı da ÖSYM yine kendi bünyesinde geliştirmeyi başardı.

TUSDATA Maltepe, nerede, Metro, Otobüs, Minibüs / Dolmuş, Tren veya Vapur ile nasıl gidilir?

Uygulamada yol tarifi al

En çok ziyaret edilen yerlerden TUSDATA Maltepe konumuna toplu taşıma ile nasıl gidilir burada bulabilirsiniz.

Aşağıdaki toplu taşıma hatları TUSDATA Maltepe - yakınından geçiyor

Otobüs ile TUSDATA Maltepe konumuna nasıl gidilir?

Haritalar, hareket saatleri ve canlı saatler ile adım adım yol tariflerini görmek için Otobüs güzergahına tıklayın.

Tren ile TUSDATA Maltepe konumuna nasıl gidilir?

Haritalar, hareket saatleri ve canlı saatler ile adım adım yol tariflerini görmek için Tren güzergahına tıklayın.

Metro ile TUSDATA Maltepe konumuna nasıl gidilir?

Haritalar, hareket saatleri ve canlı saatler ile adım adım yol tariflerini görmek için Metro güzergahına tıklayın.

Durak adıMesafe
Maltepe3 dk yürüme
Durak adıMesafe
Maltepe Metro Ist.4 dk yürüme
Maltepe Köprüsü7 dk yürüme
Maltepe Metro8 dk yürüme
Durak adıMesafe
Maltepe Köprüsü - Maltepe 16aa Yönü6 dk yürüme
Nezahat Aslan Ekşioğlu İlkokulu - Kartal E-5 Yönü7 dk yürüme
Maltepe Köprüsü - Tuzla Yönü8 dk yürüme
Atatürk Caddesi - Marmara Egitim Köyü Yönü10 dk yürüme
Nezahat Aslan Ekşioğlu İlkokulu - Kadiköy Yönü10 dk yürüme
Girne Mahallesi - Basibüyük Yönü17 dk yürüme
  • TUSDATA Maltepe konumuna gitmek için en yakın duraklar nerede?

    TUSDATA Maltepe konumuna en yakın duraklar:

    • Maltepe metre uzaklıkta, 3 dk yürüme mesafesinde.
    • Maltepe Metro Ist. metre uzaklıkta, 4 dk yürüme mesafesinde.
    • Maltepe Köprüsü - Maltepe 16aa Yönü metre uzaklıkta, 6 dk yürüme mesafesinde.
    • Nezahat Aslan Ekşioğlu İlkokulu - Kartal E-5 Yönü metre uzaklıkta, 7 dk yürüme mesafesinde.
    • Maltepe Köprüsü metre uzaklıkta, 7 dk yürüme mesafesinde.
    • Maltepe Metro metre uzaklıkta, 8 dk yürüme mesafesinde.
    • Maltepe Köprüsü - Tuzla Yönü metre uzaklıkta, 8 dk yürüme mesafesinde.
    • Atatürk Caddesi - Marmara Egitim Köyü Yönü metre uzaklıkta, 10 dk yürüme mesafesinde.
    • Nezahat Aslan Ekşioğlu İlkokulu - Kadiköy Yönü metre uzaklıkta, 10 dk yürüme mesafesinde.
    • Girne Mahallesi - Basibüyük Yönü metre uzaklıkta, 17 dk yürüme mesafesinde.
  • Hangi Otobüs hatları TUSDATA Maltepe yakınından geçiyor?

    Bu Otobüs hatları TUSDATA Maltepe yakınından geçiyorŞ, 16A, , T, E

  • Hangi Tren hatları TUSDATA Maltepe yakınından geçiyor?

    Bu Tren hatları TUSDATA Maltepe yakınından geçiyor:MARMARAY (ATAKÖY - PENDIK), MARMARAY (HALKALI - GEBZE)

  • Hangi Metro hatları TUSDATA Maltepe yakınından geçiyor?

    Bu Metro hatları TUSDATA Maltepe yakınından geçiyor:M4

  • Hangi Minibüs / Dolmuş hatları TUSDATA Maltepe yakınından geçiyor?

    Bu Minibüs / Dolmuş hatları TUSDATA Maltepe yakınından geçiyor:MİNİBÜS: C

  • TUSDATA Maltepe, metro durak ne kadar uzaklıktadır?

    TUSDATA Maltepe konumuna en yakın metro durak, 3 dk yürüme mesafesindedir.

  • TUSDATA Maltepe konumuna en yakın metro durak hangisidir?

    Maltepe durak, TUSDATA Maltepe konumuna en yakındır.

  • TUSDATA Maltepe, otobüs durak ne kadar uzaklıktadır?

    TUSDATA Maltepe konumuna en yakın otobüs durak, 6 dk yürüme mesafesindedir.

  • TUSDATA Maltepe konumuna en yakın otobüs durak hangisidir?

    Maltepe Köprüsü - Maltepe 16aa Yönü durak, TUSDATA Maltepe konumuna en yakındır.

  • TUSDATA Maltepe, minibüs / dolmuş durak ne kadar uzaklıktadır?

    TUSDATA Maltepe konumuna en yakın minibüs / dolmuş durak, 4 dk yürüme mesafesindedir.

  • TUSDATA Maltepe konumuna en yakın minibüs / dolmuş durak hangisidir?

    Maltepe Metro Ist. durak, TUSDATA Maltepe konumuna en yakındır.

  • TUSDATA Maltepe konumuna son Metro saat kaçtadır?

    M4, TUSDATA Maltepe adresine giden ilk Metro. civarında durur.

  • TUSDATA Maltepe konumuna ilk Metro saat kaçtadır?

    M4, TUSDATA Maltepe adresine giden son Metro. civarında durur.

  • TUSDATA Maltepe konumuna son Otobüs saat kaçtadır?

    E, TUSDATA Maltepe adresine giden ilk Otobüs. civarında durur.

  • TUSDATA Maltepe konumuna ilk Otobüs saat kaçtadır?

    A, TUSDATA Maltepe adresine giden son Otobüs. civarında durur.

  • TUSDATA Maltepe konumuna son Minibüs / Dolmuş saat kaçtadır?

    MİNİBÜS: C, TUSDATA Maltepe adresine giden ilk Minibüs / Dolmuş. civarında durur.

  • TUSDATA Maltepe konumuna ilk Minibüs / Dolmuş saat kaçtadır?

    MİNİBÜS: C, TUSDATA Maltepe adresine giden son Minibüs / Dolmuş. civarında durur.

  • TUSDATA Maltepe için Metroücreti ne kadar?

    TUSDATA Maltepe için Metro ücreti yaklaşık ₺ tutar.

  • TUSDATA Maltepe için Minibüs / Dolmuşücreti ne kadar?

    TUSDATA Maltepe için Minibüs / Dolmuş ücreti yaklaşık ₺ - ₺ tutar.

  • TUSDATA Maltepe için Otobüsücreti ne kadar?

    TUSDATA Maltepe için Otobüs ücreti yaklaşık ₺ - ₺ tutar.

Uygulamada yol tarifi al

TUSDATA Maltepe konumuna Toplu Taşıma

Türkiye'deki TUSDATA Maltepe adresine nasıl gidebileceğinizi mi merak ediyorsunuz? Moovit, en yakın toplu taşıma durağından adım adım yol tarifi ile TUSDATA Maltepe adresine ulaşmanın en iyi yolunu bulmanıza yardımcı olur.

Moovit, şehrinizde gezmenize yardımcı olacak ücretsiz haritalar ve canlı yol tarifleri sağlar. Saatleri, güzergahları, hareket saatlerini görüntüleyin ve gerçek zamanlı olarak TUSDATA Maltepe adresine ne kadar sürede ulaşabileceğinizi öğrenin.

TUSDATA Maltepe için en yakın durak veya istasyonu mu arıyorsunuz? Hedefinize en yakın durakların listesine göz atın: Maltepe; Maltepe Metro Ist.; Maltepe Köprüsü - Maltepe 16aa Yönü; Nezahat Aslan Ekşioğlu İlkokulu - Kartal E-5 Yönü; Maltepe Köprüsü; Maltepe Metro; Maltepe Köprüsü - Tuzla Yönü; Atatürk Caddesi - Marmara Egitim Köyü Yönü; Nezahat Aslan Ekşioğlu İlkokulu - Kadiköy Yönü; Girne Mahallesi - Basibüyük Yönü.

OtobüsŞ16ATETren:MARMARAY (ATAKÖY - PENDIK)MARMARAY (HALKALI - GEBZE)Metro:M4Minibüs / Dolmuş:MİNİBÜS: C

Sizi daha erken zamanda ulaştırabilecek başka güzergah olup olmadığını görmek ister misiniz? Moovit alternatif rotalar veya saatler bulmanıza yardımcı olur. Moovit Uygulamasından veya Web Sitesinden kolayca TUSDATA Maltepe için yol tarifi alın.

TUSDATA Maltepe adresine en kolay yoldan ulaşmanızı sağlıyoruz, bu nedenle Maltepe konumundaki kullanıcılar dahil milyondan fazla kullanıcı, toplu taşıma için en iyi uygulama olarak Moovit'e güveniyor. Ayrıca otobüs uygulaması veya tren uygulaması indirmenize gerek yoktur. Moovit, en doğru otobüsü veya metro saatlerini bulmanıza yardımcı olan tüm toplu taşıma araçlarının bir arada olduğu ulaşım uygulamanızdır.

TUSDATA Maltepe için Metro, Otobüs, Minibüs / Dolmuş, Tren ve Vapur fiyatları, ve tüm yolculuk ücreti hakkında bilgi için lütfen Moovit uygulamasını kontrol edin.

Havaalanı, hastane, stadyum, market, alışveriş merkezi, kafe, okul, kolej ve üniversite gibi popüler yerlere gitmek için uygulamayı kullan.

TUSDATA Maltepe adres: Maltepe Girne mahallaesi Sokağı

TUSDATA Maltepe

TUSDATA Maltepe, çevresindeki popüler yerler

En popüler yerlere toplu taşıma ile nasıl gidilir - Maltepe

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir