Hakan Bakar Hoca Kimdir

DR. HAKAN ERTUFAN

yılında İstanbul’da doğan Hakan Ertufan, yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü bitirmiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eğitimci Formasyon Sertifikası sonrasında İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Psikoloji Yüksek Lisansı ve Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Psikoloji Doktorası sahibidir.

Kariyerine Tetris Bilgisayar Sistemleri A.Ş bünyesinde ürün yöneticisi olarak başlayan Hakan Ertufan, Bayındır Sağlık Sistemleri’nde eğitim uzmanı, Közfezbank’da eğitim yetkilisi ve sonrasında Ant Eğitim ve Danışmanlık’da insan kaynakları ve eğitim müdürü olarak devam etmiştir. Doktora döneminde Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri’nde danışmanlık ve serbest zamanlı eğitmenlik yapmıştır.

Memorial Hastanesi’nde Şubat – Eylül döneminde insan kaynakları ve eğitim müdürü, kalite koordinatörü, insan kaynakları ve kalite koordinatörü görevlerinde bulunmuştur. Hakan Ertufan, yılından itibaren farklı kurum ve kuruluşlara İletişim Becerileri, Ekip Çalışması ve Kurumsal Aidiyet, Satışta Psikolojinin Gücü, Motivasyon ve Başarı, Stres Yönetimi, Tükenme Sendromu ve Sağlığı Koruma, Zaman Yönetimi gibi kişisel gelişim eğitimlerinin yanı sıra insan kaynakları ve beceri geliştirme alanlarında eğitim vermektedir. Kongrelerde ve medyada zaman zaman konuşmacı olarak yer almış ve yazılar yazmıştır. Halen Masters Training International bünyesinde eğitmenlik ve danışmanlık yapmakta ve yılında kurduğu ARA Psikoterapi merkezinde klinik psikolog olarak hizmet vermektedir.

Ölüm korkusu, ölüm riskli hastalar, kayıp, keder, yas psikolojisi alanında uluslararası ( Certified in Thanatology : Death, Dying, Bereavement ) sertifika sahibi olan Hakan Ertufan, yılında ölüm endişesi ve ölüm korkusu ölçeklerinin Türkiye uyarlamasını gerçekleştirmiştir.Türk Psikologlar Derneği, Bümed, ADEC ve Actor-I (Uluslararası Psikoloji Dernekleri) üyelikleri bulunmaktadır.

funduszeue.info 

A Milli Futbol Takımı, Dünya Kupası Elemeleri G Grubu'nda oynadığı 10 maç sonunda ikinci sırada yer alarak play-off turuna kalmayı garantiledi.

Gruba Hollanda ve Norveç galibiyetleriyle başlayan ancak sonrasında oynadığı maçlarda yaşadığı puan kayıplarıyla umutlarını azaltan ay-yıldızlılar, 9. haftada Norveç'in puan kaybıyla yeniden ikinci sıraya yükselmiş ve umutlarını son maça taşımıştı.

Gruptaki son maçında Karadağ'ı mağlup eden Türkiye, Hollanda'nın ardından ikinci olarak play-off turuna kalmayı garantiledi.

UEFA Uluslar Ligi'nde küme düşen, Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde beklentilerin uzağında kalan, EURO 'deki performansıyla hayal kırıklığı yaratan Türkiye'nin en çok eleştirilen isimleri arasında ise Hakan Çalhanoğlu yer alıyordu.

A Milli Takım'ın ve Inter'in 10 numarasının son maçlardaki performansıyla takımın en iyileri arasında yer alması ise dikkat çekti.

Çalhanoğlu'nun Karadağ maçı sonrası söylediği sözler ise gündemdeki yerini koruyor. 

Hakan Çalhanoğlu, Karadağ karşısında takımın en etkili isimleri arasında yer aldı / Fotoğraf: AA

Gruptaki son müsabakalar öncesindeki kamp döneminde iyi hazırlandıklarını ve farklı kazandıkları Cebelitarık maçı nedeniyle üzerlerinde hissettikleri ağırlıktan kurtulduklarını belirten yıldız futbolcu, "Direkt gitmeyi isterdik ama önümüzde play-off var. Bundan ötürü de mutluyuz" dedi. 

Teknik direktör Stefan Kuntz'un maçın bitimiyle saha içinde kendisine "Maçın en iyisisin, dışarıdan gelen seslere kulak asma, sen bu takımın en iyi oyuncularından birisin" dediğini aktaran Çalhanoğlu'nun şu sözleri tartışılıyor:

Ben de 'Takmıyorum' dedim. Biz bunlara alıştık. Biz her zaman en iyi şekilde takıma katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Öyle bir diyalog geçti. Hocama teşekkür ediyorum. Beni istediğim pozisyonda oynatıyor. Burada çok rahatım. Inter'de oynadığım pozisyon, numara arası bir pozisyon. Gençler halledecek artık önde işleri. 

Futbolcunun kendisini numarada rahat hissettiğini belirtmesi ve teknik direktörlerinin de onu bu bölgede kullanması, oyuncudan alınan verimin arttığına işaret ediyor. 

Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın yıldız oyuncusunun "Beni istediğim pozisyonda oynatıyor" sözü ise "Futbolcu kendini rahat hissettiği yerde mi yoksa görev verilen yerde mi oynatılmalı" sorusunu akıllara getiriyor.

"Bu iki maç takıma hem istek hem de özgüven açısından fevkalade olumlu yansıdı"

Eski milli futbolcu ve teknik direktör Raşit Çetiner, A Milli Takım'ın play-off başarısını, futbolcuların farklı mevkide oynama isteklerini ve bu durumun nedenlerini Independent Türkçe'ye değerlendirdi. 

Türkiye'nin son iki maçlık performansının takıma özgüven kazandırdığını aktaran Çetiner, "Bu iki maç takımımıza önemli bir özgüven getirdi. Bunlar baskısı yüksek ancak zorluk derecesi ne kadar zor olan maçlar. Bunlara bakmak lazım tabii. Ancak bu iki maç takıma hem istek hem de özgüven açısından fevkalade olumlu yansıdı takıma. Son Karadağ maçında da çok iyi oynadılar. İnşallah play-off'ta da başarılı olurlar ve ülkemizi Dünya Kupası'na götürürler" şeklinde görüş belirtti.

Raşit Çetiner / Fotoğraf: Twitter

"Genç milli takımlarda oynadığı dönemleri bilen biri olarak orta sahanın ortasında daha başarılı olduğunu görmüştüm"

Teknik direktörlerin takım kurarken oyuncuların hangi bölgede nasıl performans göstereceklerini baz aldıklarını ifade eden Çetiner, şöyle konuştu:

Takım kurarken futbolcuların performanslarına göre isimler belirlenir. Hangi bölgede nasıl performans gösterdiğine bakıp da tercih yapılır. Yıllarca Milan'da sol uçta oynarken hiç sesini çıkartmıyordu. Şimdi burada birkaç maçta iyi oynadığında 'hocam benim istediğim yerde oynattı' demesi ne kadar doğru tartışılır. Hakan Çalhanoğlu'nun genç milli takımlarda oynadığı dönemleri bilen biri olarak onun orta sahanın ortasında daha başarılı olduğunu görmüştüm. Bu maçta da çok başarılı oldu. Dönen topları topladı, aralara iyi paslar attı, şut attı, mükemmel oynadı. 

"Oyuncunun mutlu olduğu yerde oynaması performansının yukarı çıkması demektir" 

Oyuncunun istediği yerde oynatılmasının performans anlamında olumlu etki edeceğine dikkati çeken Çetiner, "Oyuncunun mutlu olduğu yerde oynuyor olması, performansının daha fazla yukarı çıkması demek. Bir de tabii futbolcu bir bölgede oynamayı arzu edip talepte bulunuyorsa orada artık kötü oynama şansı, hakkı yok. Çünkü sorumluluğu almış oluyor. Hakan da orada oynamak istediğini söylemiş ve maçta da çok başarılı oldu" şeklinde görüş belirtti.

"Oyuncunun isteğiyle değil de orada daha fazla performans alabileceği kanaatine varıp oynatmıştır" 

"Bazı oyuncuların farklı yerlerde oynamak istemesi performansına nasıl yansır?" sorusuna Çetiner, şu yanıtı verdi:

Futbolcu bir gün orada diğer gün orada sonraki gün başka bir bölgede oynar gibi bir durum değil. Acaba oyuncu orada oynamak istediği için mi oynatıldı? Bu konu ucu çok açık bir konu, cevap vermek zor. Benim görüşüm o bölgede denendi ve başarılı olduğu görülünce orada oynatılmasına karar verildi. Çok içerisinde olmadığım için bilemiyorum. Orada oynadı, çok başarılı oldu. 'Sevdiği yerde oynadı' deyip geçmek lazım. Hoca, Inter'de de izleyerek bu yönde bir tercih yapmıştır. Tercihinde de haklı çıktı. Hakan ile ilgili şöyle düşünüyorum: Hoca, Inter'de orta sahanın ortasında oynarken izlediyse o şekilde daha faydalı olacağını düşünmüştür. Yani oyuncunun isteğiyle değil de orada oynadığı için yerinde görüp daha fazla performans alabileceği kanaatine varıp oynatmış olabilir.

"Futbolcu ne görev verilirse onu yapar"

Oyuncuların farklı mevkilerde oynama isteklerinin olabileceğini ancak teknik direktörlerin bunu öncelikli olarak antrenmanda deneyeceğini ifade eden Çetiner, şunları kaydetti:

Oyuncunun isteği doğrultusunda ancak antrenmanda oynatır. Nasıl oynayacağına bakar ve ona göre kendi kararını kendisi verir. 'Sen burada devam et' der işine bakar. Futbolcu ne görev verilirse onu yapar. Bu futbolcunun isteğiyle milli maçta orada oynamamıştır. Hoca onu izlemiş, beyninden de maçı oynamıştır. 'Dönen topları Hakan'a kullandırırsam' demiştir. Çünkü ikinci yarıda yaptığı değişiklikle orta sahada tekniği yüksek Orkun'u oyuna soktu. O da golünü atmayı başardı. 

"Yıllarca santrfor oynadım gol kralı oldum, stoperken milli takıma seçildim"

Oyuncuların mevkileri dışında oynatılmasıyla ilgili kendi kariyerinden örnek veren Çetiner, Türk futbolunun efsane isimlerinden teknik direktör Özkan Sümer ile aralarında geçen olayı ve kariyer dönüşümünü, ben yıllarca santrfor oynadım, gol kralı oldum. Hocam 'sağ bek oynayacaksın' dedi. Santrof oynarken sağ bek oynadım. 'Stoper, orta saha oynayacaksın' dedi oralarda oynadım. Hiç öyle 'Ben santrfor oynamak istiyorum' demedim hocama. Ve hayatımı defans oynayarak devam ettirdi bana. Hem performansımı yukarı çıkardı hem de yeniden milli takıma seçildim. Benim düşünmediklerimi hocam düşündü. Bu tabii oyuncunun futbol yetenekleriyle de ilgili. Ben uzun süre orta saha, sağ bek, sol bek oynadım, en sonunda stoper olarak kaldım ve milli takıma seçildim. Onun için oyuncu istese de hoca bir dener, bakar. O mevkideki diğer oyuncuların durumuna da bakar veyahut da cezalıdır yerine oynar başarılı olur tutar orada devam eder gibi" diye konuşarak anlattı.

Kendisinin santrafor yerine ilk kez sağ bek yazıldığı dönemdeki tepkisini de aktaran Çetiner, sözlerini şöyle noktaladı:

Hoca beni yanına çağırdı ve 'Sen kendini yazdırıyorsun ama burada çok başarılı olacaksın. Senin futbol bilgin buna cevap verecek derecede yeterli. Takıma da çok katkı sağlayacaksın' dedi ve dediği gibi de oldu. Bunu diyen adam da Özkan Sümer'di. Nur içinde yatsın. Bana, futbolculuğuma çok büyük katkısı olmuştu.