Bu hatalar yine de seriye zarar vermeye yetmiyor. Ne de olsa bu filmlerin çok kısa sürelerde ve düşük bütçelerde çekilmesi gerekiyordu. Neyse ki oyuncuların adeta ailemizin bir üyesiymiş kadar samimi oynamaları ve Rıfat Ilgaz'ın yaratıcılığı sayesinde bu kusurlar serinin tuzu biberi oldu en fazla.
İşin garip tarafı, seri bizi her seferinde hipnozu altına alacak kadar etkilediği için olsa gerek bu hataları fark etmek oldukça güç. Bu hatalardan da anlıyoruz ki "Hiçbir şey kusursuz değildir".
İşte gözünüzde serinin değerini düşürmeyecek olan, hem şaşırtan hem tebessüm ettiren o hatalar:
Bu mu?
Yoksa bu mu?
Evet, Ayşen Gruda aynı seride iki farklı karakteri canlandırıyor. İlk filmde bilgi yarışmasının sunucusu iken serinin 3. filminde öğrenci olarak yer alıyor.Üstelik aradan 3 sene geçmesine rağmen yaş olarak epey küçülüp lise öğrencisine dönüşüyor.
Videoda dakika iken sunucu "X ışınlarının diğer adı nedir?" sorusunu yönelttiği esnada radyo sinyali karıştığı için kopya gelmez ve karışıklık olur.
İnek Şaban, sinyaller karıştığı için sorunun cevabı gelmeyince "Efendim, röntgen vardır, sonra bir de röntgencilik vardır" diyerek saçmalamaya başlar. Sunucu "Yanlış!" der.
Oysa İnek Şaban doğru cevap vermiştir. X ışınlarının diğer adı röntgendir. Bu hataya neden olan şey, sorunun yanlış sorulması olabilir. Aslında "Röntgenin diğer adı nedir?" sorusu sorulmalıydı, bunu duyan İnek Şaban da "röntgencilik"ten bahsetmeliydi.
Soruyu soran Ayşen Gruda belli ki cevapla soruyu yanlışlıkla yer değiştirmiş. Bir diğer ihtimalse soru doğru sorulmuş olabilir ancak senaryoyu okuduğu için doğru cevabı bilen Kemal Sunal, doğaçlama yaparken röntgenden bahseder. Ayşen Gruda da bozmadan devam etmiş olabilir.
Üstteki bilgi yarışması videosunda 'te yarışmacı olarak sahnede yer alan gözlüklü kız, 2 saniye sonra seyircilerin arasında kendisini alkışlıyor.
Kızın aynı anda iki yerde olabilmesini kuantum dolanıklığı ile açıklayabiliriz ya da bir ikizi olabilir ancak nedeni bariz bir şekilde kurgu hatası.
Çünkü bu kız, sahneye çıkmadan önce seyircilerin arasındaydı. Yanlışlıkla o anları alıp araya eklemişler.
Tünel kazıp Mahmut Hoca'nın odasına çıkılabilmesi için iki ortamın da zeminde olması gerekir değil mi? Ama bazı sahnelerden bilgiğimiz kadarıyla Hababam üst katta!
Gördüğünüz gibi Mahmut Hoca'nın odası, Hababam'ın alt katında. Üst kattaki sınıftan açılan tünel nasıl oldu da alt kattan çıkabildi, portal mı bu?
Alttaki öğrencinin sigara içmesinden dolayı dumanlar üst kata çıkmaya başlar. Buradan da anlarız ki Hababam net bir şekilde başka bir sınıfın üst katındadır. E hani altında Mahmut Hoca'nın odası vardı?
Bir diğer sahnede ise Mahmut Hoca öğretmenler odasındayken, üst kattan gelen tepinme seslerini duyar. Mahmut Hoca, üstteki sınıfın hangisi olduğunu sorunca "Hababam" yanıtını alır. E hani Hababam başka bir sınıfın üstündeydi?
Ve yine buradan da anlaşılacağı üzerine tünel kazmak mümkün değil. Hababam'ın, teneffüs zili çaldığında Hafize Ana'yı ezercesine üst katın merdivenlerden indiğini ya da yatakhaneden çıkıp üst kattaki sınıfa gittiğini de biliyoruz üstelik.
Kafamız allak bullak Hababam zeminde mi, üst katta mı? Üst kattaysa başka bir sınıfın üstünde mi, öğretmenler odasının üstünde mi?
Sürekli sınıf değiştiriliyor olsaydı bile sınıfların içi aynı görünmezdi ve öğretmenler odası ve müdür yardımcısı odasının da sürekli yer değiştirmesi gerekirdi.
Autocad ile çizilmiş gibi duran kaçış planının aslında bir mühendis tarafından çizildiği ek bilgisini de verelim.
Filmde Dilaver adıyla rol alan ve asıl mesleği mühendislik olan Dilaver Gür, o dönemde İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesinde mühendislik okuyormuş ve yönetmen Ertem Eğilmez’in isteği üzerine kaçış planını tahtaya çizmiş.
Çekirdek ailelerde bile herkesin aynı takımı tutması nadirdir. Üstelik kız öğrencilerin tamamı ise Galatasaray'ı tutuyor. Öğretmenlerin tamamı da Beşiktaşlı mı yoksa?
Mahmut Hoca bir sahnede koskoca stadyumda kendi eliyle koymuş gibi Hababam'ı kolayca buluyor. Burada da kolaya kaçılmış sanki.
Boncuk, babası okul taksidini göndermediği için müdür tarafından kovulmak isteniyor. Bunun üzerine Dilaver, ''Okuyan adamı kovarlar, senin benim gibi adamı da zorla okuturlar.'' diyor. Hafize Ana ise "Mezun olmasına şurada ne kalmıştı?" gibi bir cümle kuruyor.
Yani Boncuk aslında çalışkan ve o sene lise sondan mezun olacakken müdür tarafından kovulmak isteniyor. Sonra Boncuk'u okutmak için Hababam haraç toplamaya başlıyor, Mahmut Hoca bunları cezalandırmak istiyor ancak nedenini öğrenince Boncuk'un taksidini kendi cebinden ödüyor.
Buraya kadar her şey sorunsuz ancak serinin sonraki filmlerinde Boncuk'u tekrar görüyoruz. E hani sen o sene mezun oluyordun? Hatta Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı'da sınıfta kaldığı için iki kez sınıfta kalıyor.
Ki özel okul olduğu için ve veli toplantılarında ailelerinin iyi halli görünümlerinden anladığımız kadarıyla gerçekten de nispeten varlıklı ailelerin çocukları. Ancak "Hababam Sınıfı Tatilde" filminde okulun kapanması gerektiğinde "Okul kapanırsa bunca gariban çocuk, kış vakti sokakta kalacak" repliği söyleniyor. E hani bunlar şımarık zengin çocuklarıydı?
Ahmet gerçekten çalışkan ama bazı hatalara kurban gitmiş. Bu kilit karakter her nedense filmin ikinci yarısının önemli bir kısmında yok. Bunun sebebi ise sahnelerin farklı zamanlarda çekilip sonradan birleştirilmesi olabilir. Ne hikmetse bir anda köylülere yardım sahnesinde ortaya çıkıyor.
Aslında bu bir senaryo hatası gibi görünse de bir seslendirme hatası. Tarık Akan'ı seslendiren Pekcan Koşar, "Annesine çekmiş, oğlum!" yerine "Annesine çekmiş oğlum." dediği için bir anlam karmaşası yaşanmış.
Ayrıca Damat Ferit ilk filmde evli ve çocukluydu ancak ikinci filmde bundan hiç bahsedilmedi. Hatta Semra Hoca'ya asılmıştı.
Duvara doğru koştukları anda sol tarafa dikkatli bakın, bir otobüsün geçtiğini görebiliyorsunuz.
Yani üzerinden atlayabilecekleri alçak bir duvar varken koskoca duvarı delmek için uğraşmışlar.
Muhtemelen Akil olarak biliyorsunuz ancak ilk filmde Mahmut Hoca'ya Lütfü Hoca olarak tanıtılmıştı (dakika ).
Sonraki filmlerde ne hikmetse ismi Akil oldu. Oyuncunun gerçek isminin de Akil olduğu bilgisini verelim.
Yani Şener Şen kendisi dışında iki karakteri daha seslendiriyor. Daha da garibi, Tulum Hayri'nin sesi diğer filmlerde değişiyor. Bu kez Dinçer Çekmez'in sesini duyuyoruz.
Badi Ekrem karakteri, serinin 2. filmi Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı'yla seriye dahil olduğu için ilk filmdeki seslendirmeler bu nedenle değişmiş olabilir.
Işıkçının kadraja girdiği bir an.
Kız lisesinde öğretmen rolündeyken diğer filmde ise Ferit'in annesi olarak yer alıyor. Ek bir bilgi de verelim, soyadın da anlaşılacağı üzere kendisi Halit Akçatepe'nin annesidir. Paşa Nuri(gazi) rolündeki Sıtkı Akçatepe ise eşidir.
Bu kez zaman atlaması gerçekleşmiş, perdeler de kendiliğinden açılmış.
Her seferinde bıkmadan izlemeye devam
Emoji İle Tepki Ver
64
Hababam Sınıfı Uyanıyor filmi oyuncuları ve konusu sinemaseverler tarafından merak ediliyor.
HABABAM SINIFI UYANIYOR FİLMİ KONUSU NEDİR?
Hababam Sınıfı'na Ahmet adında çalışkan bir öğrenci gelir. Hababam, başta köylü diye alay ettiği Ahmet'i de kendisine benzetmeye çalışır. Ne var ki, Ahmet kolay pes etmeyen, duyarlı ve duygulu bir çocuktur.
Bu filmde Tarık Akan olmadan yola devam eden Hababam ekibi, sürekli haylazlığı pohpohladıklarını kabul etmeyerek sosyal duyarlılık için çağrıda bulunmaktadır.
Halit Akçatepe' nin oynadığı son hababam filmidir.
HABABAM SINIFI UYANIYOR OYUNCULARI VE KARAKTERLERİ
Yazar:Rıfat Ilgaz
Yayın Evi: Çınar Yayınları
İSBN:
Sayfa Sayısı:
Hababam Sınıfı Okulun öğretmenleri onları “tembel, yaramaz ve kopyacı” diye suçlasa da bu sevimli haylazlar otoriter eğitim sistemine karşı kendilerini farklı yollarla ifade ediyorlar.
Hababam Sınıfı Uyanıyor’da, kahramanlarımızın başı bu kez edebiyat öğretmenleri
Piyale İhsan’la dertte. Hababam, bu sıkıntıdan kurtulabilmenin yollarını arıyor. Piyale İhsan öğrencilere ezberlemeleri için çok uzun ve zor bir şiir veriyor. Hababam Sınıfı’nın “tembelleri”nin bunu başaramayacağına ve kopyaya başvuracaklarına inanıyor.
Ama unuttuğu bir şey var: Karşısındaki Hababam Sınıfı
Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı romanından uyarladığı Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Baskında ve Hababam Sınıfı Uyanıyor adlı tiyatro oyunlarını okurken, kendinizi hiç yabancısı olmadığınız sınıfın şenlikli ortamında bulacaksınız.
Hababam hep ezilecek değil ya. İşte uyanıyorlar
Filmini izlemeyi tercih etsem de, kitap da aynı şekilde kendini sevdirdi. Cumhuriyet dönemi eserlerin kıymeti zaman geçtikçe anlaşılır fakat kitap bir yerde o özlemi gidermeye yardımcı oluyor (Albertine)
Sitemizde basımı var. Benim elimde Şubat basımı. Bendekinin basım sırası 9, artık bilemiyorum daha ne kadar basılır ama okunmasının tadı daha bir ayrı. Film çok daha başka bir boyutta diye söylemiştik zaten. Hayri, Necmi, Şakir, Ekrem, İsmail, Şaban, Kel Mahmut, Müfettiş. Allah hepinize rahmet eylesin. Aranızda yaşayan birkaç kişi de kaldı biliyorum ama. Sizi her okuduğumda gözümde canlanışınız çok farklı be. Hep öyle kalacaksınız. Bir gün sizin yaşınıza geldiğimde dahi sizi düşünürken siz hep o genç hallerinizle aklımda olacaksınız, kalbimde de öyle. Bu aralar sık karşılaştığım Ahmet Haşim ile bitirmişler, güzel, beğendim. Özellikle eğitim alanındaki sorun ve eksikler yanında öğrencilerin bakışıyla yaşadıkları ve yurt hayatının getirdiği dostluk çok güzel harmanlanmış burada. Askerlik yapanların sevdiği o son günlerin devrelerle boş geçen ortamına benzer bir ortam var diyebiliriz aslında. Çok güzel, çok lezzetli bir eserdi. Hepimize iyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)
Yıllarca ekranlardan izlediğim 'Hababam Sınıfı'nı okumak farklı bir duyguydu benim için. Neredeyse her sahnesini, repliğini ezberlediğim filmin, kitabını okurken, her sahne tekrar canlandı gözümde. Kel Mahmut'la Münir Özkul'u, Güdük Necmi'yle Halit Akçatepe'yi, İnek Şaban'la Kemal Sunal'ı hatırladım tekrar. Zaten bu karakterlerin yerine başka sanatçıları hayal etmek, başka kişileri bu rollere koymak neredeyse imkansız. Film ve kitap arasında ufak tefek farklılıklar vardı. İnek Şaban, isminden de anlaşılacağı üzere çalışkan bir öğrenci olarak anlatılıyor kitapta. Çalışkan dediysem, sınıftaki diğer haytalara göre biraz zekice yani. Bu ufak bir fark olmayabilir belki ama çalışkan öğrenci rolü de yakışıyor Kemal Sunal'a. Oynadığı her rolün yakıştığı gibi, canlandırdığı her karakteri ölümsüzleştirdiği gibi Bu ölümsüz eseri izlemekte okumakta ayrı bir keyif veriyor insana. İyi okumalar. (Bünyamin Müftüoğlu)
yılında Kastamonu’nun Cide ilçesinde doğdu.7 Temmuz tarihinde öldü.Rıfat Ilgaz ’ların toplumcu-gerçekçi şairlerindendir. yılında Cide’de doğdu. Şiir yazmaya ortaokul öğrencilik yıllarında başladı. İlk şiiri 27 Temmuz ‘de, günlük Nazikter gazetesinde yayınlandı. Ayrıca; Açıkgöz(Kastamonu), Güzel İnebolu ve Güzel Tosya gazetelerinde şiirleri ve yazıları yayınlanmaya başladı. Lise yıllarında babasının ölümü sebebiyle buradan ayrıldı. Yatılı olarak Kastamonu Muallim Mektebi’nde öğrenim gördü. yılında mezun oldu.
Altı yıl süreyle Gerede, Akçakoca, Hendek ile Düzce arasında Gümüşova’da ilkokul öğretmenliği yaptı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünü ‘de bitirdi ve Adapazarı Ortaokulu Türkçe Öğretmenliğine atandı. ’da İstanbul Karagümrük Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmenliğine başlayan Ilgaz’ın, yazı ve şiirleri dergilerde yayınlanmaya başladı. ‘da Çığır, Oluş, Ulus, Güneş, Yücel, Varlık, Hamle ve Yeni İnsanlık dergilerinde şiirleri çıktı ve aynı yıl Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi. Ömer Faruk Toprak ile 9 Eylül ’de Yürüyüş Dergisi’ni çıkardılar. Bu dergide Orhan Kemal, Sait Faik, Cahit Irgat, funduszeue.info, Nazım Hikmet (İbrahim Sabri) ile birlikte çalıştılar. ’te ilk kitabı "Yarenlik"i yayınladı. Şiirleri olağanüstü bir ilgi gördü. Ocak ’de "Sınıf" adlı şiir kitabı çıktı. Sıkıyönetim kararı ile toplatıldı. ’te Gün Dergisi çıktı. Bu dergide yazıları yayınlandı. Aziz Nesin’in Cumartesi Dergisine ortak oldu. Seçici kurulda çalıştı. ’da Esat Adil, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin ile birlikte Gerçek Gazetesini çıkardılar. Ekim ayında Yığın Dergisi’ni Esat Adil ve Adil Yağcı ile birlikte çıkardılar. Öğretmenliğe yeniden döndükten sonra Boğazlayan-Yozgat’a tayini çıktı. Hastalığı nedeniyle Validebağ Sanatoryumunda yattı. Şubat ’de Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Mim Uykusuz’un çıkardığı Marko Paşa kadrosuna girdi. Sık sık kapatılan bu derginin daha sonraları sorumlu müdürlüğünü üstlendi. Malum Paşa, Merhum Paşa, Hür Marko Paşa gibi dergilerin adı sık sık değişiyordu. ’li yıllarda Ilgaz, gazetecilik yapmaya başladı. Sakıncalı olduğundan gazeteler ve dergiler imzalarına pek yer vermediler.
’da Tan Gazetesi’nde dizgici-musahhih ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Turhan ve İlhan Selçuk’un çıkardığı Dolmuş Dergisi’ne "Stepne" takma adıyla yazılar yazdı. Hababam Sınıfı, Pijamalar(Bizim Koğuş), Don Kişot İstanbul’da bu dergide dizi olarak yayınlandı. Hababam Sınıfı’nı da isminin sakıncalı olması nedeniyle "Stepne" (Yedek Lastik) takma adıyla yazdı. Ocak ’te Devam adlı şiir kitabını çıkardı ve bu kitap da toplatıldı. Rıfat Ilgaz Demokrat İzmir, Akbaba, Vatan, Yeni Gün, Yeni Ulus gibi yayın organlarında ve kimi edebiyat dergilerinde yazı yazdı. Sınıf Yayınları’nı kurdu ve kendi kitaplarını yayınlayabildi. ’te Basın Şeref Kartı’nı aldı. ’te emekli oldu. Doğum yeri olan Cide’ye yerleşti. 12 Eylül döneminde gözaltına alındı. 70 yaşında gerekçesiz sorguya çekildi ve gözaltında kaldı. Tutukluluğu sona erince İstanbul’da oğlu Aydın Ilgaz ile birlikte ölümüne kadar yaşadı. Bu olaylar "Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra" adlı kitabında anlatılır. Onu hepimiz Hababam Sınıfı’nın yazarı olarak bildik. Altmış kitabı olmasına rağmen onun şairliğini, romancılığını ve öykü yazarlığını unutmamamız gerekir. Rıfat Ilgaz 7 Temmuz günü öldü.
© Tüm Hakları Saklıdır.
Sitedeki içerikler izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. funduszeue.info ile bir bağlantı kurulamaz, site sorumlu değildir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası