rüyada kara yılan görmek ihya / Rüyada Kahverengi Renk Görmek Diyanet

Rüyada Kara Yılan Görmek Ihya

rüyada kara yılan görmek ihya

RÜYADA ABI GÖRMEK

&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; *

&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;, &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; «Anika × » &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; Anika

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; &#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; (&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;) &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; Anika

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; !

&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;? &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;!))) &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;.

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;

&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;, &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; (&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;)

+ 50 &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; !

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; *

&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;, &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; «Anika × » &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; Anika

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; &#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; (&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;) &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; 50 &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; Anika.

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; !

&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;? &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;!))) &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;.

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;

Feb 24, Rüyada çok uzun yılan görmek nedir ve rüyada çok sayıda ölmüş yılan görmek ne anlama geldiği araştırılıyor. Rüyada yılan görmek, düşmana işaret olduğu bilinir. Peki, Feb 24, Rüyasından kara böcek gören kimse, rüyada kara fatma böceği görmek ve rüyada büyük kara böcek görmek ne demek olduğu araştırılıyor. Rüyada kara böcek görmek ne anlama gelir ve. Rüyada abi görmek girdiği her ortamda sevilip, sayılacağına, yeni işlere atılma fırsatı elde edeceğine, yeni gayrimenkuller veya mallar alınacağına, onlarla her geçen gün daha bir Feb 24, Rüyada çok uzun yılan görmek nedir ve rüyada çok sayıda ölmüş yılan görmek ne anlama geldiği araştırılıyor. Rüyada yılan görmek, düşmana işaret olduğu bilinir. Peki, Oct 24, Rüyada abi görmek, kişinin başarılı ve maddi açıdan güçlü olacağına işarettir. Sıkıntıların son bulacağına ve umutların artacağına da işarettir. Dec 17, Rüyada abi görmek imam nablusi gördüyseniz: Duygusal açıdan ise kalbinizi açmış, ilgilendiğiniz bir insanın hayatınıza girmesini bekliyorsunuz. Rüyada imam görmek imam nablusi çevresinde art niyetli ve kem gözlü kişilerin bulunmayacağına, çok büyük bir ferahlama yaşayacağına ve bu sayede çok huzurlu bir döneme gireceğine inanılır. Rüyada Abi Görmek Tabiri ve Yorumu Upload, share, download and embed your videos. Watch premium and official videos free online. Download Millions Of Videos Online. The Feb 10, Rüyada abi görmek ihya yorumu, abinizle iyi geçinmek ve birbirinize destek olmaya yorumlanır. Gelecek günlerde plan ve projelerinizi hayat geçirmekte abinizden Psikolojik olarak Rüyada pirinç pilavı yiyen birini görmek yorumu. Psikolojik olarak rüyada pirinç pilavı yiyen birini görmek kendi işini kurup hayallerini teker teker yerine getireceğine, kardeşler arasında büyük sorunlar yaşanacağına, geçmişten gelen ve kişiye mutluluk veren bir haber sayesinde bir yolculuğa çıkılacağına, gücünü ve itibarını geri kazanacağına. kangalın ısırma gücü Feb 17, Surface Studio vs iMac Which Should You Pick. 5 Ways to Connect Wireless Headphones to TV. Design kere elhamdülillah demenin faziletitoptan ucuz fincan takımları Dec 17, Rüyada abi görmek imam nablusi sorunlarından ve sıkıntılarından bu sayede kurtulacağına, bir fitne çıkarmaya, iş hayatı ile ilgili bazı adımların atılacağına, Feb 1, Rüyada abisini gören kişi hiç yokluk ve kıtlık çekmez, kesesi her zaman para, evi de nimet dolu olur. Rüyada abi görmek zenginlik ve iyi yaşam anlamına da Feb 9, Rüyada abi görmek. Rüyada abla abi görmek zor zamanların kolay bir şekilde atlatılacağına, hayır getirecek bir konuda çalışacağına, bir durumun kişiye maddi anlamda büyük kazanç sağlayacağına, hakkı olanlara kavuşacağına, sevdiklerini koruyacağına, bedenen de ruhen de şifa bulacağına işaret etmektedir Rüya. xbox one gamepad Rüyada küs abi görmek sükûnetin ve huzurun hâkim olacağına, gam ve kasavetin de uçup gideceğine, daha sonra bu durumların kırgınlığa kadar gideceğine, zor günler geçirileceğine, sorunların günden güne artacağına, kişinin daha önce hiç yaşamadığı kadar rahat koşullarda yaşayacağına, maddi anlamda güçleneceğine, yüzünü güldürecek kısmetlerini Feb 23, Rüyasında patlama gören kişi, rüyada büyük bir patlama görmek ne demek ve rüyada denizde patlama görmek nedir sorularına yanıt arıyor. Rüyada gökyüzünde patlama görmek ne demek. Rüyada abi ile evlenmek, ailede erkeklere daha çok değer verildiğini kızların ikinci planla olduğunu ve sizin de bu durumdan çok rahatsız olduğunuzun işaretidir. Rüyada vefat Jul 27, Rüyada sevdiği kişinin abisini görmek. Abi rüyaları, kişi rüyaları İlk yorumu sen yaz. Rüyada sevdiği kişinin abisini görmek elinde bulunan imkânları çok iyi Feb 14, Surface Studio vs iMac Which Should You Pick. 5 Ways to Connect Wireless Headphones to TV. Design Feb 10, Rüyada küs abi yenge görmek yeni bir birlikteliğin can bulacağına, maddi olarak çok iyi bir duruma geleceğine, yoluna çıkan engelleri herhangi bir yardım almadan Rüyada abi ağabey görmek eğer gerçekte kardeşiniz yoksa yakında sevinçli bir haber alacağınıza; varsa; mal ve para sahibi olacağınıza ve işlerinizi daha da ileriye Feb 21, Rüyada abi görmek, tehlikelerden uzakta ve güvende olamaya işaret eder. Aynı zamanda hayatın güzel ve uzun olacağına delalet eder. Rüyasında abisini gören kişinin rüyası nüfuslu ve maddi olarak güçlü biri olacağı, hayatta sıkıntı ve zorluk çekmeyeceği anlamına gelir. Rüyada abisini gören kişi hiç yokluk ve kıtlık çekmez, kesesi her zaman Nov 18, Rüyada öz abi görmek günahtan, ayıptan, fenalıktan, kötülükten, art niyetten, haramdan ve zinadan uzak duracağına, gerçek dostluklarına odaklanacağına, istanbul haritasını göster Feb 24, RÜYADA DÜŞMAN ASKER GÖRMEK NEDİR. Rüyada düşman asker, günlük yaşamda belirli sorunları çözeceğiniz anlamına gelir. Aynı zamanda sorunu çözeceğinize veya düşmanınızla. Jun 23, Rüyada abi görmek, rüya sahibinin hayat boyunca karşılaştığı zorluklara karşı her zaman dirençli olacağına işaret eder. Uzun ve güzel bir ömre yorulur. kaymakamlık çıkmış sorular kitabı Rüyada abi görmek onlarla kavgalı dahi olsanız büyüklerinizin desteğine ihtiyacınız olduğunun göstergesidir. Rüyada abinizle kavga ettiğinizi görmek size çok.

&#;&#;&#;&#;&#; !

&#;&#;&#;&#;&#; «Anika x » &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ! &#;&#; &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ! &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; «&#;&#;&#;&#;&#;&#;» &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#; !

&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#; e-mail &#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; «Anika.

&#;&#;&#;&#;&#; !

&#;&#;&#;&#;&#; «Anika x » &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ! &#;&#; &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ! &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; «&#;&#;&#;&#;&#;&#;» &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#; !

&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#; e-mail &#;&#;&#; &#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; «Anika.

Кадиаскерские funduszeue.info

Şer’iye Sicili’nin tarihi II. Osman’ın () saltanatının sonlarına, I. Mustafa’nın ikinci Saltanat dönemine () ve IV. Murat’ın () Saltanatının ilk günlerine rastlamaktadır. Şer’iye Sicili’ne Manastır Şer’i Mahkemesi’ne gelen davalarla ilgili tutulan tutanaklar ve İstanbul’dan (veya Edirne gibi diğer merkezlerden) Manastır Kadılığı’na gönderilen ferman, berat ve hüccetlerin birer suretleri kaydedilmiştir. Şer’i Mahkemenin görev alanı ve bakmakla yükümlü olduğu dava ve müracaat konuları, günümüzdeki mahkemelere oranla çok daha geniştir. Bundan dolayı, ele aldığımız Şer’iye Sicili’nde anlaşmazlıkların çözülmesi, herhangi bir olaydan dolayı meydana gelen kavga, hırsızlık vb. istenmeyen olaylara bakılması ve ceza gerektiren olaylarda cezanın tespit edilmesinin yanı sıra yine herhangi bir konu üzerinde verilen kararın onaylanarak resmileştirilmesiyle ilgili kayıtlar da bulunmaktadır. Her türlü satışlar, boşanmalar, miras taksîmatı, vakıf gelirleri veya mütevellileri, köle azadı, vergilerin tahsili, hibe vb. konular Şer’i Mahkemede onaylanarak resmi kayıtlara geçirilmiştir. İncelediğimiz Şer’iye Sicilinde ağırlıklı olarak iktisadi faaliyetlerin onaylanmasına dair kayıtlar bulunmaktadır. Bunlar, mülk satışları, para veya mal alacak-verecekleri vb. anlaşmazlıklardır. Satışların bir kısmı mülk statüsünde olan menzil (ev ve çevresindeki bahçe, ağaçlar, kuyu funduszeue.info oluşan arazi parçası) satışları oluşturmaktadır. Bağ, çiftlik, Bahçe, değirmen ve dükkan satışları da mülk satışlarını takip etmektedir. Tarlaların devir edilmesine dair kayıtlar mülk satışlarına göre çok azdır. Ayrıca sicilimizde Osmanlı Devleti Toprak Yönetimi ile ilgili bilgiler de bulunmaktadır. Tımar, zeamet ve haslarla ilgili kayıtlar bize önemli bilgiler sunmaktadır. Şer’iye Sicilimizin içerisinde aile ile ilgili konular da vardır. Bu konular; boşanmaların onaylanması, kassam tarafından tespit edilen ve varisler arasında paylaştırılan terekelerin kaydedilmesi, varislerin hisselerini teslim aldıkları ibraz etmeleri, yetim kalmış veya bakacak kimsesi olmayan çocuklara vasi tespiti ve nafaka bağlanması gibi aileyi ilgilendiren hukuki meselelerdir. Vergilerin tahsîli ile ilgili anlaşmazlıklara veya usulsüzlük iddialarına dair davaların da Şer’i Mahkemenin görevi dahilinde olduğu görülmektedir. Bu gibi davalara ait kayıtlardan vergi muafiyeti, vergilerin miktarı, vergilerin tahsîli ile ilgili anlaşmazlıklar ve bu anlaşmazlıkların kimler arasında olduğuna dair bilgiler elde edebiliyoruz. Vergilerin tahsili ile ilgili kayıtlar Osmanlı Devleti’nin vergi sistemi ile ilgili bilgileri de ulaştırmaktadır. Osmanlı Devleti’nde vakıfların oluşturulması ve işletilmesinin de şer’i mahkemenin izni ve denetimi ile gerçekleştirildiği görülür. Bu vesile ile incelediğimiz Şer’iye Sicilinde, Manastırda kurulmuş olan bazı vakıflar, bu vakıfların teşkili, işleyişi, vakıflara mütevellî tayini vakıflara ait dükkan, mahalle, köylerin de kayıtları bulunmaktadır. Manastırdaki papazlarla ilgili davalara bakmak Şer’i Mahkemenin görevleri arasında bulunmaktadır. Sicilimizde papazların görevlendirilmesi, güvenliklerinin sağlanmasıyla ilgili kayıtlara rastlamak mümkündür. Şer’i hukuka karşı sorumlu oldukları için Gayrimüslimler de bütün konularda şer’i mahkemeye başvurabilmekte idiler. Kayıtların bir kısmını ise cinayet, gasp, iftira, hızsızlık, fuhuş, diğer bir insana rahatsızlık verme, başka birisinin malına zarar verme gibi adi suçlar oluşturmaktadır. Şer‘îye Sicili’ne kaydolunmuş olan ferman, berat , hüccet vb. suretler de idari teşkilat hakkında bize önemli bilgiler vermektedir. Askerî (idarî) teşkilatta yer alan görevlilerin isimlerini, görev sürelerini, bu görevlere nasıl atandıklarını ve bu görevlilerle ilgili sorunları ferman, berat ve hüccet suretlerinden öğrenebilmek mümkün olabilmektedir. Bunlara ek olarak,Gayrimüslimlerin nasıl bir kılık kıyafetle dolaşacaklarının düzenlenmesi, tütün ekiminin-içiminin-satışının yasaklanması,Yeniçeri ocağına oğlan toplanması, eşkıyalık hareketleri ve asayişsizliğe karşı alınan tedbirler, bir ölüm olayının araştırılması, köle azadı, fazla vergi alınması üzerine halkın şikayette bulunması,tımar-zeamet-iltizam tevcihi, imam-müezzin-mütevelli görevlendirilmeleriyle ilgili kayıtlar da bulunmaktadır. İki Numaralı Manastır Şer’iye Sicili’nin ilk ve son sayfası okunaksızdır. Sicilimizde Manastır Şer‘i Mahkemesi’nin, şer‘i ve örfi hukuku titiz bir şekilde uyguladığı görülmektedir. Ayrıca Şer‘i Mahkeme’ye intikal eden davaların sonunda şiddet içeren hüküm verilmemiş, taraflar arasında anlaşmanın sağlanmasına ve tarafların mağdur kalmamasına özen gösterilmiştir. Seferlere katılmama, görevi ihmal etme gibi yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin imtiyazlarını kaybettikleri görülmektedir. Çeşitli vesilelerle kişilerin haklarına müdahalede bulunanların merkezi yada yerel idarece engellendiğini tespit edebiliyoruz. Devlet görevlilerinin ya da diğer şahısların sosyal ve ekonomik durumlarına kısmen değinilmektedir. Ayrı yerlerde yaşayan Müslüman ya da Gayrimüslimin; öşür, cizye, agnam gibi vergileri ödemekle mükellef olduklarını, bazen vergilerin ağır gelmesinden dolayı halkın şikayette bulunabildiğini, halkın bir kesiminin vergiden muaf tutulduğunu, farklı vergilerin toplanmasını, devrin vergi memurlarının tayin edilmesini, görevlilerin ihmalkarlıklarını, vergi türlerini, bunların değerlerini, toplandıkları zamanı ve toplanmasına son verildiği zamanı tespit edilebiliyoruz. İdarenin ve toplumsal düzenin sağlanabilmesi için haramilerin faaliyetlerinin engellenmesi doğrultusunda bazı düzenlemeler yapıldığı, halkın da yardımıyla suçluların yakalandıkları görülmektedir. Özellikle Gayrimüslimlerin, huzurlarının kaçmaması, bazı baskılara maruz olmamak için suçluyu yakalayıp teslim ettiklerini tespit etmek mümkündür. Hırsızlık, fuhuş, yaralama, cinayet gibi suçları işleyenlerin, gerekli araştırmalar yapıldıktan ve şahitler dinlendikten sonra yargılandıkları görülmektedir. Şer‘i Mahkeme’de; mülk alımı-satımı, alacak-verecek, miras, vasi tayin etme gibi konuların görülmesi yada kaydedilmesi, bize sosyal ve ekonomik hayat için önemli bilgiler vermektedir. İnsanların mesleklerine, imal ettikleri mallara, bu malların satıldıkları yerlere kısmen de olsa işaret edilmektedir. Kayıtlardaki fermanlar, beratlar ve sair belgeler doğrultusunda idari, ekonomik, zirai, dini, toplumsal birtakım veriler tespit edilmektedir. müderris, vakıf görevlisi, vergi memurlarının tayin edilmesi, Yeniçeri ocağına oğlan alınması, asayişin düzenlenmesi, Müslüman olmayan ahalinin din değiştirmesi, ölen kimselerin çocuklarına vasi tayin edilmesi, vakf edilen mallar ve vakıflar hakkında bilgi edinilebilmesi ile imparatorluğun genel yapılanmasını anlayabilmek mümkündür. Vakıfların teşekkülünün ve faaliyetinin Manastır Kadısı’nın, dolayısıyla merkezi idarenin denetiminde gerçekleştiği, vakıfların toplumsal açıdan önemli olduğu görülmektedir. Vakıfların şahıslara borç vermesi, okul, cami, konaklama imkanı sunması gibi. Manastır Şer‘iye sicilinin, XVII. yüzyıl başlarındaki aile yapısı ile ilgili bilgiler de verdiği, boşanmalarda erkeğin kadını yada kadının erkeği boşaması şeklinde olduğu, kadının mihir ve nafaka gibi haklarından vazgeçebildiği, muhallefat kayıtlarından erkeklerin birden fazla eşle evlenmesinin pek yaygın olmadığı , mihrin evliliklerde kadın için bir tür güvence oluşturduğu, yetimlere vasi tayin edildiği gibi uygulamalar görülmektedir. İncelediğimiz sicilden XVII. Yüzyılın başlarında Manastır’daki iktisadi hayat ile ilgili bilgilere de ulaşabilmek mümkündür. Müslümanlar ile Gayrimüslimler arasında satışların, borçlanmanın gerçekleştiği, kadınların da borçlanabildikleri ve satış yapabildikleri görülmektedir. Kayıtlardan mahkemeye bildirilmek suretiyle kölelerin azat edildiği anlaşılmakta ve kölelerin ırkıyetinin de belirtildiği görülmektedir. Sonuç olarak sicilin tutulduğu dönemde, halkın genel olarak uyum içerisinde olduğunu ve bazı olumsuzluklara rağmen merkezi idarenin genelde duruma hakim olduğunu söyleyebiliriz.

1 ^*^4 ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜ RK DİL KURUM U YAYINLARI Prof. Dr. Emine YILMAZ A nkara,

2

3 ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KÜRÜMÜ TÜRK DİL KÜRUMU YAYINLARI: NARSPI Çuvaşça Bir Aşk Öyküsü HAZIRLAYAN Emine YILMAZ ANKARA,

4 sayılı kanuna göre bu eserin bütün yayın, tercüm e ve iktibas hakları Türk Dil Kurumuna aittir. İvanov, Konstantin Vasil yeviç Narspi: Çuvaşça bir aşk öyküsü / Haz. Emine Yılmaz. - Ankara: Türk Dil Kurumu, s.; 24 cm. - (Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınlan; ) Dizin var. Kaynakça var. ISBN Çuvaş Edebiyatı - Şiir 2. Çuvaş Edebiyatı - Hikâye I. Yılmaz, Emine (haz.) inceleyenler: Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN Prof. Dr. Şüayip KARAKAŞ ISBN: Kapak Tasarım: Ejder ÇELİK Baskı: Ankara Mesleki Eğitim Merkezi ve 4 Akşam Sanat Okulu M atbaası Baskı Sayısı:

5 Purînma tata vîlme pekeh sinîren vîrenme p u la t

6

7 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 I. Giriş KONSTANTİN VASİL YEVİÇ İVANOV Yaşamı K. V. İvanov un Eserlerinin Baskıları Ç u v aşça Rusça Çevirileri Rusça Dışındaki Dillere Çevirileri K. V. İvanov un Eserleri Üzerine Yayımlanmış Çalışm alar ÇÜVAŞLAR ve ÇÜVAŞ EDEBİYATI N A RSPİ içerik İncelem esi Konu Dil ve A nlatım Kültürel Ö ğeler Biçim İncelem esi Nazım Birim i Ö lçü Uyak D üzeni Uyak Değeri Türü KAYNAKÇA II. Kiril Harfli M etin III. Y azıçevrim i IV. Türkçeye Çevrimi V. Sözlük-D izin

8 -.&#;? i ì / ".,,? 1 ^ &#;, ^ ,. ji#^c Ì jw t^l illtìt -. лг >л а и т а ;» &#; _ t f -. J ii!!i.m J fte ««}-Al>». «&#; ; &#; р.» - Л Ш * Щ г \. t. / :«и J t,.,

9 O N SO Z İki bin doksan yedi dizelik bir öykü-şiir olan Narspi, modem Çuvaş edebiyatının en büyük ustası olarak kabul edilen Konstantin İvanov un en önemli eseridir. Şairine dünya çapında ün sağlayan, defalarca Çuvaşça ve Rusça baskıları yapılan, Başkurtça, Tatarca, Azerice yanında Marice, Ukraynca, Mordvince, Udmurtça, Macarca, Sıф-Hırvatça, İtalyanca ve Almancaya da çevirileri yapılan bu şiir Türk edebiyatında hemen hemen hiç bilinm em ektedir. Yirmi beş yıllık çok kısa bir ömüre sığdırdığı onlarca eser, Konstantin İvanov a büyük bir ün kazandırmış ve ölüm yılı olan ten bu yana hem doğduğu yer olan Başkurdistan da, hem de on bir yaşından sonraki hayatını geçirdiği Çuvaşistan da adını yaşatmak için m üzeler, tiyatrolar k u rulmuş, operalar hazırlanmıştır. Doğumunun yüzüncü yılı olan ise U nesco nun dönem toplantısında K. V. İvanov yılı ilan edilmiştir. Bir tesadüf sonucu, İvanov un yüzüncü doğum yılı kutlamaları sırasında U fa da bulunan hocam Prof. Dr. Talat Tekin in, Ural Sassi adlı Çuvaşça yayım lanan bir gazetenin çıkarmış olduğu K. V. İvanov özel sayısım getirmiş olması, bu şiirin Türkçeye çevrilmesinde ilk adım oldu. Çeviri sırasında ilk önce bu şiirin gazetenin dört tam sayfasında yer almış olan metni kullanılmışsa da, daha sonra Macarca çevirisiyle ve Rusya da yapılmış olan Çuvaşça baskısıyla karşılaştırılarak bazı değişiklikler yapılmıştır. Çünkü her üç baskıda da dize sayıları farklıdır. Bu şiirle tanışmamı sağladığı için önce hocam Prof. Dr. Talat T e k in e teşekkürlerimi sunuyorum. Şiirin kitap form unda son baskısım () Rusya dan gönderme inceliğinde bulunan ünlü Çuvaş şairi Raisa Şarpi ye, M acarca çevirisini bulmamı sağlayan, Attila József Üniversitesi, Ligeti k ü tüphanesi görevlilerine. Almanca çevirisini görmemi sağlayan, şiirin T ü rk çeye çeviri bölüm ünün şiirleştirilmesine katkıda bulunan ve yayına hazırlayan Doç. Dr. Nurettin Demir e, şiir incelemesi bölümünde önerileriyle yol gösteren Dr. Gonca G ökalp-a lpaslan a ve Giriş bölüm ünün düzeltilerine katkıda bulunan Dr. Süer Eker ve öğrencim M ustafa D urm uş a çok teşekkür ediyorum. Ağustos , ANKARA Emine Yılmaz

10 &#;,, &#; &#;Ji&#; - &#;. &#; &#;., &#; : 4ûL>jı 4İ7-,i 4};f;i.>»tiî ;,:.;«< :.;j. "Ц, fthibit.,ч.у&#;ф&#;1 мл. âm^iiü&#;/.sf&#; &#; ;.r&#;ıv j b : 1 Л*«л j T i i ì p&#;&#;u- r,мгл e t &#;i,ti -i-r. -K&#;j fifşl&#;i - - <;7&#; -&#;4 &#; -ü &#; 0&#;funduszeue.info &#;f«t&#; b &#; i f l Ш : Щ M i t M i Î ö d. L h &#; s ) Л &#; : «i ; s, p ı * im mmi0m%i 7ТчГ;аТ1:&#; У-Ж^;-(ЭД*^ ^ f.e «( îîfe. Ш И j - i É ì &#; 4 Ì É ^ S % : и 1 э д s â &#;Гжт &#;J &#; V &#;Я Й й й j g f i. &#; S f f &#; n î î ; f : bii-yh! к ф ü;:<* :(&#;, &#; -rab :-b tu. b&#;r4-, &#;УУа b&#;laş &#;bsa&#;ta.&#; &#;&#;-.r&#;..&#; а; à b ^ < # Ì0 D ;ü&#; nîb &#; ФвЛ &#;dj Bif&#;diù&#;&#;&#;

11 I. GİRİŞ 1. KONSTANTİN VASİL YEVİÇ İVANOV Yaşamı Konstantin V asil yeviç İvanov TÇuv. Kìétenttin V asil yeviç İvanov], yılının 13 M ayıs ında Başkurdistan ın Pelepey bölgesindeki Slakbaş IÇuv. Slakpus] köyünde doğdu. Ataları olan Volga kıyısındaki Hristiyan- 1ar, çarın baskısına dayanamayarak Çeboksarı [Çuv. Şupaşkar] şehrinden kaçıp Ural bozkırlarına yerleşmişlerdi. K. V. İvanov un babası, çok çalışkan ve zengin bir Hristiyan olan Vazin kka N. İvanov [Çuv. Vaéinkka N. İvanov] Başkurdistan Çuvaşlarındandı ve Pıtı [Çuv. Pîrtta] ailesinden geliyordu. Pıtı [Çuv. Pîrtta] ailesi de K aşkîr (Çuvaşçadaki anlamı kurt) adlı bir Çuvaşa dayanıyor. Yaşlı Ç uvaşların anlattıklarına göre, Ruslar Pelepey e gelip yerleşince, Kaşkîr, köyün yanındaki ormana sığınmış ve kurt yakalayıp satarak yaşamını sürdürm eye çalışmış. Bu yüzden Kaşkîr adını almış. K. V. İvanov un kendi hazırladığı soy kütüğüne göre, K aşkîr ın iki oğlu vardı. Biri Kaşkîr İvani, diğeri ise Kaşkîr Kusmi idi. İvan soyundan gelenler Pîrtta açipçi (Pîrtta nın çocukları), Kuémi soyundan gelenler Kuâma açipçi (K usm a nın çocukları) diye adlandırıldılar. K. V. İvanov, kendi aile ağacını şöyle göstermiş: Kaşkîr > K aşkîr İvanî > Sim un Nikulay -» V aéinkka - 4 K îstuk (K îstenttin) (İvanov 20). K. V. İvanov un babası V azin kka [Çuv. Vasinkka[, Rusça, Başkurtça ve Tatarcayı çok iyi bitiyordu. Gazete ve dergi yazıları da yazan V azin kka [Çuv. Vasinkka[, çocuklarının yüksek öğrenim görmeleri için uğraştı. Dört kız kardeşi, bir ablası ve bir erkek kardeşi olan K. V. İvanov un ço cu k lu ğunun büyük bölüm ü, komşu köy K ayraklı da [Çuv. K ayrîklî], b abaannesinin yanında geçti. Sekiz yaşına geldiğinde, Slakbaş [Çuv. Slakpus] köyündeki ilkokula başladı. Üç yıl sonra Miyek [Çuv. Miyak] bölgesinin Keken [Çuv. K egen ] köyünde öğretm enlik yapan halası Y evgeniya N ikolayevna İvanova, onu yanına aldı. K. V. İvanov üzerinde çok olum lu etkileri bulunan halası, yılında onu Simbirsk [Çuv. Çîm pîr] şehrindeki Çuvaş okuluna götürdü. Ünlü Çuvaş eğitimcisi î. Ya. Yakovlev tarafından kurulmuş olan bu okul, Rusya İmparatorluğu içindeki tek Çuvaş okuluydu ve bu okula Çuvaş Üniversitesi de deniyordu. Kendisi de bir Çuvaş olan 1. Ya. Yakovlev, bütün öm rünü Çuvaş halkının aydınlanm asına adamıştı.

12 10 Emine Yılmaz Bugün kullanılmakta olan Çuvaş alfabesi de İ. Ya. Yakovlev tarafından düzenlenmiştir (). i. Ya. Yakovlev in okulu, iki yılda bir öğrenci kabul ettiği için, K. V. İvanov, ilk gidişinde okula kabul edilmedi. Bu nedenle, Pelepey deki şehir lisesinde bir yıl okudu. Bugün, bu lise binasının kapısında, K. V. İvanov un yılları arasında bu okulda okuduğuna ilişkin Başkurtça ve Rusça olarak yazılmış bir tabela asılıdır (İvanov 27). K. V. İvanov, yılında, Simbirsk (Çuv. Çîm pîr] Çuvaş okulunun hazırlık sınıfına girdi ve iki yıl hazırlık sınıfında okudu. Edebiyata, resim sanatına ve el sanatlarına büyük ilgi duyuyordu ve çok yetenekliydi. T a h tadan yapmış olduğu eşyalar, bugün Slakbaş [Çuv. Slakpué] köyündeki İvanov müzesinde sergilenmektedir yılında birinci sınıfa geçen K. V. İvanov, o yıllarda yazm aya başladı. Çok sessiz ve çok çalışkan bir çocuktu. Ancak, yılları arasındaki birinci Rus devriminin rüzgarı Çuvaş okulunu sardığında, K. V. İvanov un öncü kişiliği de öne çıkmaya başladı. Şiirleriyle, Çuvaş halkını yüreklendirmeye, özgürlükleri için savaşma cesareti aşılam aya çalıştı. Devrime karşı çıkan okul hocaları ile de mücadeleye girişen K. V. İvanov, k en disi gibi düşünen otuz yedi öğrenci ile birlikte, 7 Mart de okuldan atıldı. Böylece, şairin Çuvaş okulundaki yaşamının birinci bölüm ü k ap an mış oldu. Doğduğu köye geri dönen K. V. İvanov, Başkurdistan Çuvaşlarıyla ilgilendi ve onlarla ilgili halkbilimi ürünleri topladı. Bu ürünler üzerinde çalıştı. İlk devrim dalgası sona erdikten sonra, İ. Ya. Yakovlev, sınıfındaki yetenekli öğrencileri yanına çağırdı. Ağustos de K. V. İvanov da böylece okula geri döndü. İ. Ya. Yakovlev in, okul kitaplarını Çuvaşçaya çevirme önerisine dört elle sarılan K. V. İvanov, bu amaçla masallar, bilm eceler çevirdi, resimler yaptı. Çok sevdiği M. Yu. Lermontov, A. M aykov, H. O g a rev, A. Kol tsov, N. Nekrasov ve K. Bal m ont un şiirlerini, L. Tolstoy ve K. Uşinskiy in öykülerini Çuvaşçaya çevirdi. En güzel eserlerini de bu yılarda ( ), onyedi, onsekiz yaşlarındayken yazdı. K. V. İvanov, neredeyse bir solukta Baxà вйрм ан luyxàm è ]=V atî vîrman şuhişı=yaşh Ormanın Düşüncesi], К ёркунне ]= K îrkunne= 5onbahar], Килсе çutpe кёркунне [=Kilse sitıi kîrkunne= G c//p Erişti Sonbahar] adlı şiirlerini yazdı. И кё х ёр =İkî hîr =İki Kız], Тимёр ты лё [-T ım ır h\i=demir Rende], Тйлёх ар ём = T îlîh arîm=dm/ Kadın] adlı manzum öykülerini düzeltti. Нарспи =N arspij şiirini tam amladı (funduszeue.info akovlev in isteğiyle). Ш уйттан ч у р и н е =Şuyttan çunnc= Şeytanın şiirinin ilk taslağını hazırladı. Çuvaş okulunun kuruluş yılönümü nedeniyle Хальхи сам ана =H al hi samana=şimdiki Zaman] adlı şıırı yazdı.

13 Narspi 11 i. Ya. Yakovlev in çabalarıyla, yılında, K. V. İvanov un eserlerinin ilk baskısı yapıldı. Чёваш х а л л а п ё с е м l=çîvaş hallapisem=fmv0f M asalları] adlı kitaptaki Н арспи [=Narspi] şiiri okuyucularda büyük şaşkınlık yarattı. Ünlü Çuvaş yazarlarından Peder Huzangay [Çuv. Petir HusankayJ genç şairin ustalığından etkilenerek şöyle diyor: Bu çok şaşırtıcı. Üçbin dizelik şiirde, eski Çuvaş yaşamının tüm ayrıntıları ortaya konuluyor. Bu, hiç bir kalıba sığm ayacak kadar şaşırtıcı bir durum. (İvanov 76). Narspi şiirinin basılmasından sonra, şair yedi yıl daha yaşadı. Bu d ö nemde de K. V. İvanov ölümsüz şiirler yazmış ancak, bu şiirler gün ışığına çıkmadan yok olmuştur. Ablasının anımsadığına göre, şairin el yazıları d o s yası, sivil savaş sırasında bir subay tarafından babasının evinden alıp g ötürülmüş ve yok edilmiştir yılının ilkyazında, K. V. İvanov, halk öğretmeni olmak için sınava girmiş, Simbirsk [Çuv. Çîmpîr[ Çuvaş erkek lisesi tarafından kabul edildiği halde şehirden çıkıp gitmiştir. Sonra Çeboksarı [Çuv. Şupaşkar] şehrindeki İkkasi okulundan çıkarılmış olan N. F. Belyayev adlı devrimci ile birlikte Sızran şehrindeki Koptevka istasyonu çevresinde yaz ve güzü geçirmiştir. Sim birsk [Çuv. Çîm pîr] Çuvaş okulundaki kitapların Çuvaşçaya çevrilmeleri konusunda yaptığı çalışmalara, bazı çevrelerce saldırılması üzerine, K. V. ivanov un umutları tümüyle yıkılmış ve yılında yeniden k ö y ü ne dönmüştür. Çok kötü günler geçiren şair, aynı yılın Kasım ayında, İ. Ya. Yakovlev in onu yeniden Simbirsk [Çuv. Çîm pîr] şehrine çağırmasıyla u- mutla dolar. İki sınıflı kız lisesinde, güzel yazı ve resim öğretmeni olarak göreve başlayan şair, yakın dostu, yetenekli yazar ve kom pozitör Fedor Pavlov ile Narspi operasını gerçekleştirmeyi tasarlar. İşe başlanır, ancak, izin alınamadığı ve sahne bulunamadığı için bu tasarı gerçekleştirilemez. M. Ya. Sirotkin e göre, K. V. İvanov un, yıllarındaki sanatsal çalışmaları, İvan Trofim ov un kitabına koymak üzere çevirdiği kısa öyküler, bu kitap için hazırlanmış resimler ve Petr Pazuhin in hazırladığı Çuvaş halkbilimi örnekleri içeren bir kitaba olan katkılarıyla sınırlı. Bu kadarı bile ona büyük bir ün kazandırmıştır. Birinci Rus devrimi sırasında çektiği güçlükler K. V. İvanov un hastalanmasına neden olmuş, fakat, o buna aldırmadan çalışm aya devam etm iştir. Resim çalışmalarına ağırlık vererek, Peterburg [Çuv. Pitîr] Güzel Sanatlar Akademisi sınavlarına hazırlanan şair, yılında, Simbirsk [Çuv. Çîm pîr[ Çuvaş okulundaki öğrenciler tarafından sahneye konulan İvan Susanin operasının dekorlarını hazırlamıştır. Çocukluğunda beliren üstün zekası ve yeteneği, resimde, grafikte, heykelde, fotoğrafçılıkta, d ek o rasy o n da hep unutulmaz ürünler vermesini sağlamıştır. Dinlenmeden çalışır K. V. İvanov, ve ancak kendini böyle avutur.

14 12 Emine Yılmaz Verem ve mide iltihabı, yılı sonbaharında onu yatağa düşürür. Erkek kardeşi Kvintiliyan İvanov, 13 kasım yılında, şairi Çuvaş okulundan alır ve babasının evine götürür. Şair böylece, üçüncü kez ve sonsuza dek, doğduğu köye dönmüş olur. Birkaç ay daha yaşayan K. V. İvanov, 13 Mart tarihinde, henüz yirmibeş yaşındayken ölür ve d o ğ duğu köyde gömülür. Bugün Slakbaş [Çuv. Slakpus] köyünde, K. V. İvanov un bir anıtm e zarı ve doğumunun yıldönümünde, 29 Kasım ta, P. N. K udryaşov tarafından kurulmuş olan bir K. V. İvanov müzesi vardır. Yine Çuvaşistan m başkenti olan Çeboksarı da [Çuv. Şupaşkar[, yılında dikilmiş bir K. V. İvanov heykeli ve şairin adıyla anılan bir sokak bulunmaktadır. K. V. İvanov adlı Çuvaş Devlet Akademi Drama Tiyatrosu ve Narspi o- perası da yine şairin Çuvaşlar için taşıdığı büyük değeri gösteriyor den beri Çuvaşistan da, güzel sanatlar alanında, her yıl, K. V. İvanov ödülleri dağıtılmaktadır. K. V. İvanov un doğum yıldönümü olan yılı, U n e sc o nun dönem toplantısında, önemli tarihler takvimine sokulmuş ve yılı K. V. İvanov yılı ilan edilmiştir (Ural Sassi, Aralık , no 30, s. 3). Yine, K. V. İvanov un doğum yıldönümü nedeniyle Чаваш кёнеке издательстви [=Çîvaş kîneke izdatel stvi=çmvöf Kitap Yayınevi], Константин Иванов, ÇbipHHceH пуххи [=Konstantin İvanov, Sımisen puhhi=konstantin İvanov, Tüm Yazıları] ve К онстантин И ванова аса илeççё [=Konstantin İvanova asa \\téi\= K onstantin İva n o v и A nım sıyoruz] adlı iki kitap yayımladı (Ural Sassi, Nisan , no 7, s. 2) K. V. İvanov un Eserlerinin Baskıları Çuvaşça a^ Чёваш халлапёсем [=Çîvaş hallapisem=çmvaf Masalları], Чёмпёр [=Çımpîr=5ım0ırsÂ:], A. ve M. Dmitriyev basım evi, b. Иван ёмпупе çampâk cы xлaвçà тата сатур Калашник xyça çhhчен хунё lopâ [=lvan împüpe éamrìk sihlavéì tata satur Kalaşnik huéa sinçen hunì y\ixi=çar İvan İle Genç Koruyucusu ve Yiğit Kalaşnik H a k kında Yazılmış Türkü], Ч емпёр [=Çîmpîr=Sımbırjk[, A. ve M. Dmitriyev basım evi, c. Нарспи [=Narspi], (Şiir), Хусан [=H usan=k azön[ , 2. baskı.

15 Narspi 13 ç. Чйваш халлап ёсем п е ю махёсем f=çîvaş hallapîsempe yum ahîsem=çuvaş M asalları ve Bilmeceleri],XycsiH = H usan= K aza«j d. Н арспи =N arspi], (Şiir), D lypâm nyç [=Şurîmpus=Ş&#;a/aÂ:] , , 3,4. e. Нарспи [=Narspi], (Şiir), 4. baskı. Kapak ve resimler A. F. Myasnikov. Önsöz N. Vasil yev Şupussınni nin, М ускав [=Muskav=Mo^Â:ova] f. Нарспи =Narspi], (Şiir), 5. baskı, Önsöz D. Danilov un, Шупашкар [=Şupaşkar=Ç ei>o/:san] g. Пёр том l= rtr tom=5/> Cilt], Önsöz Ya. G. Uhsay m, Ё пху [=İphü- =Ufa] h. С о ч и н ен и сем [=Soçinenisem=TMm Yazıları], Önsöz S. V. Elker, resimler G. D. Harlam p yev, Ш упашкар [=Şupaşkar=öe& oâ:5an], Сёвёсем =Sîvîsem=Ş&#;iı>/erJ, Önsöz V. Dolgov un, Шупашкар [=Şupaşkar =Çeboksarı] i. ÇbipHHceH пуххи [=Simisen puhhi=rmm Yazıları], Önsöz ve düzelti M. Ya. Sirotkin, Ш упашкар f=şupaşkar=ç&#;efeoban] j. Нарспи [=Narspi], (Şiir), resimleyen P. Sizov, Шупашкар [=Şupaşkar=Çeboksarı], k. Н арспи [=Narspi], (Şiir), kitabı süsleyen P. Sizov, Шупашкар [=Şupaşkar =Çeboksarı] Нарспи [=Narspi], (Şiir), kitabı süsleyen A. İ. Mittov, Шупашкар =Şupaşkar=Ç&#;efeoÂ:ran m. К илчё bipà 9уркунне [Kilçî ırî surkunne=gew ı Güzel İlkbahar], Ш упашкар =Şupaşkar =Çeboksarı] Rusça Çevirileri a. Н арспи [=Narspi), (Şiir), Çev. Andrey Petokki, M oskva b. Нарспи =Narspi], (Şiir), Çev. Aleksandr Carov, Red. V. V. Kazin, Resimleyen F. Bıkov, M oskva c. Нарспи l=narspi, (Şiir), Çev. B. İrinin, Red. A. Tvardovsko, Çeboksarı , 2. baskı: M oskva ç. Сказки \=Skazki=M asallar], Çev. B. İrinin, Çeboksarı d. Собрание сочинений =Sobraniye soçineniy=t Mm Yazıları], Red. M. Ya. Sirotkin, Çev. P. P. Huzangay ve N. F. Danilov, Çeboksarı

16 14 Emine Yılmaz e. Нарспи [=Narspi], (Şiir), Çev. V. Paymen, Önsöz: V. Paymen, Kuybışev f. Нарспи [=Narspi], (Şiir), Çev. B. İrinin, Red. L. Pen kovsko, Moskva g. Избранное: стихи, сказки, поэма [=İzbrannoye: stihi, skazki, poema=seçmeler: Manzumeler, Masallar, Şiirler], Çev. S. Botvinnik, B. İrinin. Toplayan: Ya. Uhsay, Moskva Rusça Dışındaki Dillere Çevirileri a. Başkurtça Нарспи l=narspij, (Şiir), Çev. Bayabit Bikbay ve Rahman Keli, Ufa baskı, Red. Mustay Karim, Ufa b. Tatarca Нарспи [=Narspi], (Şiir), Çev. Şaraf Mudarris, Kazan baskı. Kazan c. Dağ Maricesi Нарспи [=NarspiJ, (Şiir), Çev. A. K anyuşkov. A l m anah Peledşı santalak. No: 23, Koz m odem yansk ç. Ukraynca Нарспи [=Narspil, (Şiir), Çev. Ya. Şport, Kiyev d. Ova Maricesi Нарспи [=Narspi], (Şiir), Çev. A. Bik, Yoşkar-Ola e. Mordvince Нарспи [=Narspi, (Şiir), Çev. A. Rogocin, Saransk f. Bulgarca Нарспи. Чувашка Поэма l=narspi. Çuvaşka?otma=Narspi. Çuvaşça Şnr\, Çev. Nıkolay Marangozov, Sofıya: Narodna m ladets, g. Udmurtça ^^Н арспи [=Narspi], (Şiir), Çev. A. A fanats yev ve M. M otsgin, İtsevsk

17 Narspi 15 h. Azerice Н арспи [=Narspi], (Şiir), Çev. M. Rızaguluzade, Baku I. Macarca Нарспи, чипёр хёр l=narspi, çipîr hir=narspi, Güzel Kız], Çev. Anna Bede, Eger i. Sırpça-Hırvatça Вдова [=Vdova=DM/ Kadın], Çev. Badnyareviç. Knitsnoe slovo, 10 Kasım j. İtalyanca Нарспи (уйрём сы паксем) [=Narspi, uyrîm sıpiksem=narspi, Ayrı Basım], Demir Rende, Çev. Janroberto Skarçka ve Alessandra Trevizan, Rim k. Almanca WWW. funduszeue.info?page=./// ( de) K. V. ivanov un Eserleri Üzerine Yayımlanmış Çalışmalar f Г. l &#; a. REPİN, K. V: П ёртен-пёр çbihhümüp [Pîrten-pîr sinnim ir=rek İn sanımız], Ç ё н ё n y p â n â ç [=Şînî purînîs=yiem Yaşam], , No: 3, 5, 8., b. ŞUPUŞŞINNİ, N. V.: Чйваш л и тературин ашшё К. В. Иванов çhhчен асй н са пёр-ик сёмах [=Çîvaş literaturin aşşî К. V. İvanov sinçen a- sinsa pîr-ik sîmah=çmvaf Edebiyatının Babası K. V. İvanov H akkında B irkaç 5özl, К ан аш ]=Kanaş=Danışma], 14 Kasım , No: c. UHSAY, Y.: Константин Васильевич И ванов. Б иограф илле о- черк [=Konstantin Vasil yeviç İvanov. Biografine oçerk=konstantin Vasil yeviç İvanov. Biyografik Röportaj], Şupaşkar [=Çeboksan] , 2. baskı Şupaşkar =ÇeboksarıJ ç. DOLGOV, V. A.: Чёваш хал ёх поэчё. К. В. И ванов çhhuoh Çbipnâ статьясем =Çîvaş halîh poeçî, К. V. İvanov sinçen sırnî stat yasem=(7i<vaş Halk Şiiri. K. V. İvanov Hakkında Yazılmış Makaleler], Şupaşkar l=çeboksarı] , 2. baskı: Şupaşkar = Ç eboksarı d. STYAGİN, 1. N.: K. B. И ванов. основополо} ник и классик ч у вашской л и т е р а т у р ы = К. V. İvanov. osnovopolocnik i klassik çuvaşs-

18 16 Emine Yılmaz koy literatun=yarancî ve Klasik Çuvaş Edebiyatı], Şupaşkar [=Ç eboksarıl e. SİROTKİN, M. Ya.: Константин Васильевич И ванов (критикобиографический очерк) [=Konstantin Vasil yeviç İvanov (kritiko-biorafiçeskiy oçexk)=konstantin Vasil yeviç İvanov (Eleştirel ve Biyografik Röportaj)], Şupaşkar [=Çeboksarı] f. Классик чуваш ской поэзии f=klassik çuvaşskoy poezii=klasik Ç u vaş Şiiri], K. V. İvanov un doğum yıldönümü nedeniyle hazırlanmış makaleler kitabı. Şupaşkar [=ÇeboksarıJ g. HUSANKAY, P.: Нарспи lopâçn 9и тм ёлте =Narspi yurîsi sitmilte=narspi nin Şairi Yetmiş Yaşında], Ustalık ve Gerçeklik, Şupaşkar [=Çeboksarı], h. HUZANGAY, P.: Шедевр чувашской поэзии [=Şedevr çuvaşskoy poezii=şaheser Çuvaş Şiiri], Kniga drutsbı, Çeboksarı GORSKİY, S. P.: К. В. Ивановйн чёлхипе с т и л ё. Т ёван л и тер а тура утам ёсем [=К. V. İvanovîn çîlhipe stili. Tîvan literatura utîmîsem=k. V. İvanov un Dili ve Stili. Çuvaş Edebiyatına Adımları], Ş u p aşkar [=Çeboksarı], i. ZOTOV, 1. A.: Худо}ественный мир К. В. И ванова [=Hudocestvennıy mir К. V. lvanova=k. V. İvanov un Sanat Dünyası), Çeboksarı j. ZOTOV, 1. A.: Живое наследие К онстантина И ванова [Jivoye naslediye Konstantina \va\\o\a=konstantin ivanov un Yaşayan Mirası], Çeboksarı к. NİKİTİN, V. P.: Чаваш поэзийён классикё К. В. И ванов =Çîvaş poeziyın klassikî К. V. İvanov=ÇMvaj Şiirinin Klasiği К. V. İvanov], Ders kitabı (i. N. Ul yanov adıyla anılan Çuvaş Devlet Universitesi), Şupaşkar l=çeboksarı], HLEBNİKOV, G. Y.: Ы тарайми Н а р с п и п оем а [=Itaraym i N arspi poema=buyüleyici "Narspi Şiiri], Y öntem ve U stalık, Ş u paşkar f=çeboksarı], u ARTEM YEV, Yu. M.: Образная система поэмы К. В. И ванова Н арспи [=Obraznaya sistema poemi К. V. İvanova N a rsp i =K. V. /- vanov un "Narspi Şiirindeki Kişilikler Dizgesi], Çuvaş E debiyatı nda Sanatsal Kişilikler. Çeboksarı f i ^^"^^^ANDROV, s. a.: Поетика Константина Иванова =Poetika Konstantina ìvanova=konstantin İvanov un Şiirleri], (Yöntem, üslûp, stil sorunları), Çeboksarı

19 Narspi ÇUVAŞLAR ve ÇUVAŞ EDEBİYATI O ndokuzuncu yüzyıla değin edebi metinleri bulunm ayan Çuvaşça, a n cak çarlık Rusya sı içinde, Hristiyan misyonerlerin çabalarıyla bir yazı dili olm uştur sayımına göre, i Orta Volga bölgesindeki Çuvaş Federasyonu içinde olmak üzere, toplam kişi tarafından konuşulan Çuvaşça, Türk dilleri ailesi içinde. Genel Türkçe z!ş seslerine karşılık, r//* bulunduran tek Türk dilidir ve bu özelliğiyle, tek başına eski batı Türkçesini temsil eder. Batı Sibirya ve Güney Urallar dan, Orta Volga ve Ural bölgesine, milat sıralarından başlayarak sürekli göç eden Türk boyları arasında, Çuvaşların ataları olan Bulgar Türkleri de vardı. Attila nın Hun İmparatorluğu içinde yer alan Utigur ve Kutrigur boylarının ortak adı B ulgar dı. K utrigurlar ö n ce Büyük Bulgaristan ı (7. yüzyıl), sonra da Tuna Bulgar Devleti ni () kurmuşlar, Bizansla olan yakın ilişkileri sonucunda, te Hristiyanlığı resmen kabul etmişler, de de tümüyle Bizans yönetimi altına girmişlerdir. Dilleri de güney Slavcası tarafından sömürülmüş, unutulm uştur. Orta Volga bölgesine göç eden (Avarların baskısı sonucu) Utigurlar ise Volga Bulgar Devleti ni kurmuşlar ve yüzyıllar arasında İslam ülkeleri ile girdikleri ticaret ilişkisi sonucunda yavaş yavaş müslüman olm aya başlamışlardır. Volga Bulgar Devleti, de M oğol-türk ordusu tarafından yıkılmış, başkent Bulgar şehri de yerle bir edilmiştir. A ltın-o rdu e g e menliği altındayken Volga Bulgar halkının büyük bir çoğunluğu m üslüman olmuştur. Altın-Ordu yıkıldıktan sonra kurulan Kazan Hanlığı ( yüzyıl başı), bugünkü Çuvaş topraklarını da içine almaktaydı. Kazan Hanlığı nın de Rus çarı Korkunç İvan tarafından yıkılışından sonra, bölge Rus egemenliğine girmiş ve Bulgarlar da yavaş yavaş Hristiyan olm aya başlamışlardır. Çuvaş adına da ilk kez, bu döneme ait Rus kaynaklarında rastlanm aktadır. Çuvaş yazı dilinin başlangıcı, Rus egemenliği altındaki Çuvaşların Hristiyanlaşması için uğraşan misyonerlerin çalışmalarıyla sıkı bir ilişki içindedir. Ruslar, Incil i Çuvaşçaya çevirmeye çalışmışlar, m isyonerlere Çuvaşça ö ğ retebilmek için de Çuvaşça gramer kitapları hazırlamışlardır. İlk gram er k i tabı da hazırlanmış, ilk Çuvaşça kitaplar yılları arasında yayımlanmıştır. Kiril kökenli misyoner yazısı, kiliseye hizm et am acıyla k u l lanılmış, dinsel öyküler, kutsal kitaplar, din kurallarını öğreten kitaplar Ç u vaşçaya çevrilm iştir. Ekim devrimine kadar basılmış olan kitabın n e re deyse yarısı dinsel içerikliydi (Benzing ). 1 ör. GT öküz öküz =Çuv. v M r, GT beş beş =Çuv. pilîk.

20 18 Emine Yılmaz N. i. İl minskiy ve N. İ. Zolotnitskiy tarafından geliştirilen, Rus alfabesine dayalı Çuvaş yazısı karmaşık bulunduğu için uzun ömürlü olmamıştır. Bugün kullanılan ve fonem yazımına dayalı olan Çuvaş alfabesi, ünlü Ç u vaş eğitimcisi İ. Ya. Yakovlev tarafından de düzenlenmiştir (Benzing ). yüzyıl ortalarına değin yazıya geçirilmemiş olmakla birlikte, çok zengin bir halk edebiyatı geleneği olan Çuvaşlar, modem edebiyatlarını da bu gelenek üzerine kurmuşlardır. Halk edebiyatı geleneği ile beslenen m o dem Çuvaş edebiyatı, Rus okullarında okuyan Çuvaş aydınlarının çok iyi bildikleri Rus edebiyatı etkisiyle gelişmiştir. Özellikle türkü türü açısından çok zengin olan Çuvaş halk edebiyatında, musallar, bilmeceler ve atasözleri^ de büyük yer tutuyor. Çuvaş halk e d e biyatı içinde epik şiir örnekleri bulunmayışı dikkat çekiyor. Bu özellikten ilk kez FinlandiyalI araştırmacı A. Ahlquist, Nachrichten über Tschuwaschen und Tscheremissen () adlı kitabında söz ediyor: Çuvaş şiiri çok zengin ve çok güzel. Epik türküler ve büyü türküleri yok. Ancak b ü yü türküsü yerine geçebilecek jöm se leri^ var (Benzing ). Benzing, Ahlquist in bu saptamasına, ve bir halk edebiyatı türü olarak epik şiirin Çuvaş edebiyatı içinde yer almayışına dayanarak, Uksak Timîr Pülere iini [=Aksak Tim ur un Biler Şehrini Alışı H akkında ^] adlı Çuvaş destanının, İbrahim Halfin tarafından de K azan da yayım lanmış olan Cengiz Han ve Aksak Timur un Yaşamı adlı Tatarca destanın bir uyarlaması olduğunu öne sürm üştür ( ). Çuvaş sözlü halk edebiyatı ürünleri, yüzyılın ikinci yarısından itibaren yazıya geçirilmeye başlanmıştır. A. A. Fuchs (), V. Sboyev (), S. M. Mihaylov () ve N. İ. Zolotnitskiy (), N. İ. Aşmarin (, ), i. N. Yurkin () ve G. Timofeyev (, ) tarafınyayımları özellikle söz edilm eye değer (Benzing Birinci dünya savaşının sonuna kadar, Çuvaş edebiyatında, Rusçadan yapılmış çeviriler büyük yer tutuyor. Simbirsk [Çuv. Ç îm pîr] Çuvaş o k u lunun kurucusu ve bugünkü Çuvaş alfabesinin düzenleyicisi olan İ. Ya. 2 bkz. Ceylan b. 3 yu m sî ~ yum îs büyü; büyücü. Ы ^ Polorussov tarafından halk ağzından derlenmiş ve de Çuvaşça Benzing tarafından, yine kendi gramerinde yer alan Çuvaş alfaazırlanmış, Türkçe çevirisi ve bir sayfalık Fransızca özetiyle birlikte, Türk m Araşürmaları Yıllığı Belleten de yayımlanmıştır (Benzing ). TDAYB deki bu Çuvaşça ile ilgili makalelerinin toplandığı ve C. Schönig tarafın- 14П 5/кЛеп (Wiesbaden vnnıi I y *" ulıyor. Destanın son yayını bu kitabın yazarı tarafından yapılmıştır, bkz. Ceylan a.

21 Narspi 19 Yakovlev ve onun öğrencileri, Rusçadan çok sayıda çeviri yapmışlardır. A. S. Puşkin, L. N. Tolstoy, M. Yu. Lermontov ve N. A. N ekrasov un şiirleri, 1. A. Krilov un masallan, S. T. Aksakov un öyküleri, Andersen masalları ve Rus eğitimcisi K. D. Uşinskiy in okul kitapları Çuvaşçaya çevrildi (B enzing , Yumart ). Bu çeviri yayım lar, m odem Ç u vaş edebiyatı için çok önemli bir temel olmuş, K. V. İvanov un Narspi öykü-şiiri de bu temel üstünde fakat halk şiiri geleneğinin bir devamı olarak ortaya çıkmış ve bugüne dek Çuvaş şiirinin klasiği olarak süregelmiştir içerik İncelemesi Konu 3. NARSPİ Çuvaşların eski köy yaşamlarını, inançlarını, geleneklerini, doğa ile olan ilişkilerini Narspi ile Setner in aşk öyküleri etrafında anlatan bu şiir, aynı zamanda, İvanov un tek sevgi şiiri. Babasının, yoksul ve yiğit S etner den ayırıp, zengin ve yaşlı Tîhtam an la zorla evlendirdiği güzel N arspi nin ö y küsü, geleneksel Türk toplum una hiç de yabancı değil. Güzel ve büyük Silpi köyünün ve bu köyde yaşayan Çuvaş insanının gündelik yaşantısının betimlenmesiyle başlayan şiir. Sarı Hîr başlığıyla, öykünün kadın kahramanı güzel N arspi nin ve zengin ailesinin tanıtılmasıyla devam eder. Narspi yalnız güzelliğiyle değil, becerileri, neşesi, sevinci ve iyi huyuyla da ailesinin ve köyün bir tanesidir. Köyün en zen gini olan ve en güzel evinde oturan ailesi onu el üstünde tutar ve bir dediği iki edilmez. A ncak gelinlik yaşına gelip de evlenmesi söz konusu o ld u ğunda kendi görüşünün hiçbir değeri olmaz. Zengin baba Miheter için kızına layık görebileceği tek erkek yine kendisi gibi zengin bir erkektir ve yaşlı olmasının hiçbir önemi yoktur. Anne de baba gibi düşünmekte ve kızının duygularını dikkate almamaktadır. Narspi ise genç, yakışıklı fakat yoksul bir dul kadının oğlu olan ve atından başka hiçbir şeyi bulunm ayan Setner ile gizli gizli görüşmeye devam etmektedir. Sonuçta, bütün ağlayıp sızlamalarına karşın Narspi ailesi tarafından zorla yaşlı Tîhtam an a verilir; nişan ve düğün yapılır. Şiirde çok ayrıntılı anlatılmış olan düğünün bir gece öncesinde Narspi ve Setner kaçarlarsa da köyün yanındaki büyük orm anda uyuyup kaldıkları bir sırada yakalanıp geri getirilirler. Bu kaçış olayı güveyiden gizlenir ve hiç bir şey olmamış gibi düğüne devam edilir. Bu durum şiirde A kî tuy ta éakì tuy. Bak düğün, işte düğün Pısîk tuy ta pîsîk tuy! Büyük de bozuk düğün!

22 20 Emine Yılmaz dizeleriyle anlatılır. Sonunda Narspi komşu köy H uşîlka ya gelin gider ve yeni bir hayata başlar. Genç ve güzel karısını kıskanan ve bir an önce yaşlanmasını isteyen Tîhtaman onu ilk günden başlayarak sürekli kırbaçla d ö ver. Şiirde yaşlı TîhtamanTn psikolojisi şöyle anlatılır: Hine, hine, Tîhtaman, Döv sürekli Tîhtam an, Sanran, sam rîk an kultîr! O senden genç kalmasın! Asaplantar, Tîhtam an, Eziyet et Tîhtam an, Narspi çasrah vatîltîr! Hemencecik yaşlansın! Tîhtaman ın eziyetlerine ve Setner den ayrı kalmaya dayanam ayan Narspi bir akşam Tîhtaman ın çorbasına arsenik katarak onu öldürür ve iki köyün arasındaki ormana kaçar. Setner in bulmak um uduyla köye gitm e ye çalışırken karanlık, yağmur ve fırtına nedeniyle ormanda kaybolur. Narspi nin ormanda korku ve vicdan azabıyla boğuşmasını anlatan bölüm şiirin en içten ve en etkileyici bölümüdür. Örneğin; Vîrman tata hıtîrah. Orman daha da kötü, Şavlat, yîret, ahîrat. Gürlüyor, bağırıyor Turî sırlah, an pîrah! Tanrım, acı, bırakma! Ahîrsaman huskalat! Kıyametler kopuyor! Tîhtaman ın evde ölü bulunmasıyla Narspi nin kaçtığı anlaşılır. Olay kısa sürede Silpi köyünde duyulur. Narspi yi bulmak um uduyla orm ana koşan Setner sonunda korku içindeki Narspi ile karşılaşır ve bu karşılaşma üzerine rüzgar bile diner: İki savni pirleşsen. Aşıklar kavuşunca, Pusne tayrî vat yuman. Meşe başını eğdi rtr-ik taphîr sil virsen. Rüzgar bir kez esti de, Şîp lîplançi sîm vîrman. Sonra tümüyle sustu. İki sevgili Setner in evine gider. Ancak bunu duyan anne ve babası geerek Narspi yi götürmek ister. Narspi bu kez karşı koyarak S etner le k a lır. Anne ve baba kızlarına beddualar ederek evlerine dönerler: Pıtır, tipîr sakînta. Mahvol, kuru burada, Tjpir hîrîk turat pek! Kupkuru dallar gibi! Şîm m îr-şakkîr sîriççen. Kemiklerin çürüsün, Asaplanîr yıtî pek! Acı çek köpek gibi!

23 Narspi 21 Öykü aynı gece, Setner ve Miheter ile karısının köye gelen hırsızlar tarafından öldürülmesiyle, beklenmedik bir biçimde sona erer. Aslında öykünün kurgusu sebep-sonuç ilişkisi bakımından son derece zayıftır. Öykünün sonundaki felakete, Narspi nin zorla evlendirilmesinin değil, hırsızların neden olması, İvanov un vermek istediği mesajı desteklem e mektedir. Narspi büyük bir acıyla, donmuş gibi bir süre ölülerin başında bekler: K îtîr-kîtîr arman çuli. Sanki değirmen taşı, Ç îre sinçe avîrat. Yüreğinin üstünde Arman çulî ayînçe. Ve altında bu taşın, M îskîn çîre su rîlat. Yüreği lime lime. Ardından Narspi yürüyerek köyden uzaklaşır. Artık yaşaması için bir sebep kalmadığını düşünür; köyün dışında bir tarlada, kendini bir meşe a- ğacına asarak hayatına son verir. Köylüler onu öldüğü yere gömerler ve mezarı bir ziyaret yeri haline gelir: H al te pulin Silpire, Şimdi bile Silpi de, A sîn assî m îskîne. Hatırlanır zavallı Yalan, sum îr sum asan. Yağmur yağm azsa eğer, Şıv sapassî tîprine. Sularlar toprağını. Kendi ölümü pahasına Tîhtam an la yaşamaya başkaldıran Narspi ile, daha öğrenci iken çarlık düzenine karşı verilen mücadelenin içinde yer alan ve bu uğurda çektiği sıkıntılarla yirmi beş yaşında verem den ölen K. V. İvanov, birbirlerine çok benziyorlar. İvanov un şiirde anlattığı Silpi, gerçekte, kendi çocukluğunu geçirdiği Slakpus köyüdür. Konstantin İvanov adlı kitaptan öğrendiğimize göre (bkz. KAYNAKÇA), Slakpus köyü Kiremet dağının eteklerinde yer alır. Dağın eteğindeki beyaz taşların aralarından pınarlar fışkırır. Bunlardan biri de, köye adını veren Slak suyudur. Bu pınarlar, oluklar boyunca çağlayarak akar. Köye ilk kez gelen bir insanın, pınarların sesini değirmen sesi sanabileceği belirtilir. Köyün doğusunda büyük, kara bir orman, ortasında ise yeni yapılmış bir kilise vardır. Burada Çuvaşlar çiftçilik yapar, çizme dikip satarlar. Slakpué tan üç suhrîm uzaklıkta, İvanov un şiirindeki köye adını veren Silpi çayırı başlar. Şairin bu köydeki yaşamı, öyküde, T îh tam an ın yeğeni olan küçük Sentti ile verilmiştir. Çuvaş edebiyatının en ünlü şiiri ve modern Çuvaş şiirinin klasiği sayılan Narspi, Rusçaya (beş kez), Başkurtçaya, Tatarcaya, M ariceye, U krayncaya,

24 22 Emine Yılmaz Mordvinceye, Bulgarcaya, Udmurtçaya, Azericeye, Macarcaya, 51ф-Н1гvatçaya ve İtalyancaya çevrilmiştir.^ Çevrildiği her dilde hayranlık u y a n dıran Narspi şiirinin Bulgarcaya çevrilmesi nedeniyle A. Todorov şunları söyler: Biz Bulgar yazarları, yılından başlayarak, Çuvaş yazarları ile hep dostluk içinde olmaya, Çuvaş edebiyatını kitaplarım ızda tanıtm aya çalıştık. Bulgar yazarları, Çuvaş yazarlarının ürünlerini Bulgarcaya çevirmeye başladı. Bu ürünler arasında, Çuvaş ulusal şiiri Narspi, uzaklarda bir yıldız gibi parlar (İvanov 86). Narspi nin yazılışından yaklaşık elli sene sonra V. A. D olgov un yazdıkları, bu şiirin neden bu kadar çok okunduğuna ışık tutuyor: Ünlü şiir Narspi yazılalı neredeyse yarım yüzyıl oldu. Okuyanların yüreklerinden çıkmıyor. O, halkın yüreğine, gönlüne gittikçe daha çok işliyor. Neden böyle? Niçin herkes Narspi yi severek okuyor? Çünkü İvanov un yazdığı Narspi yi yaşam yarattı. O, yaşamla büyüdü, yaşamla yürüyor. Onun temeli hüm anizmdir (İvanov 83) Dil ve Anlatım K. V. İvanov un anlatımında, en belirgin özellik doğrudan anlatımı y e ğ lemesi ve sembollere başvurmamasıdır. Örneğin: PursTn süselli çarşav, İpek saçaklı perde, Maççaranah sullanat. Yukarıdan sarkıyor Hirlî çarşav hısînçe. Perdenin arkasında, Pirkençikpe hîr larat. Duvaklı kız duruyor Hîr larap te, hîr yîret. Kız oturmuş ağlıyor, Pîrkençîkne sîklem est. Duvağı kaldırmıyor Hîr summisem yurlasa. Şarkıların sesinden, Unîn sassi iltînmest. Hıçkırık duyulmuyor. A. Röna-Tas, Narspi nin Macarca çevirisine yazdığı sonsözde (Bede ) bu özelliği şöyle ifade ediyor: İvanov un dili kristal gibi temiz, gerçek şiir dili. Şiirlerinde, özellikle düşünülerek kullanılmış sözcükler yok. İvanov için, yalancı sanatın, kurnaz sözcüklerin ardına gizlenmek çok yabancı bir şey. İvanov un şiirlerinde, çok yerde, Çuvaş halk türkülerinden alınmış örnekler var. Bu nedenle de çok özgün bir dil 5 AÜ DTCT Türk funduszeue.infoçeleri Bölümü nde öğretim görevlisi olan Yuriy V asiliyev, K. V. vanov un yüzüncü doğum yıldönümünde, bu şiirin Yakutçaya da çevrildiğini belirtmiştir.

25 Narspi 23 Şiirde sıfatlara çok yer verilmemiştir; kullanılanların da daha çok basit sıfatlar olduğu görülüyor: ır î surkunne güzel ilkbahar, a slî yal b ü y ü k köy, mattar kaççisem yiğit delikanlılar vb. İvanov un aynı zam anda ressam olm asına karşın, şiirinde bu özelliği pek hissedilm iyor. Betim lem e ler çok yalın biçimde ve eylemlerle anlatılmış. Her şey hareket halinde: Tırî şıvîn îşînçe, Kî vak pîlît yavînat. Vatî yîmra tayîlsa, Tîsne pîhsa savînat. Berrak suyun içinde. Mavi bulut kıvrılır. Koca söğüt eğilir. Yansısına sevinir. Eylemlerin en çok ulaç biçimi kullanılmış. Bu da şiire sürekli bir h areket, canlılık ve süreklilik sağlar. Eylemlerin çok kullanılması, doğaya b a ğımlı, göçebe bir toplumun izlerini yansıtır. Şiir bu özelliğiyle eski Türk halk şiirine yaklaşır: Untan şurî suhaine, Kîvak süsne yakatsa, U ksa sine, sukkîrsker, P îhrî kusne çakîrtsa K hsa tîçî-tîçî te, Şur suhaine yakatsa, Kalarî vîl yeripe, K arçîk yenne savrînsa: Sonra ak sakalını. Saçını sıvazlayıp. Paraya bir kör gibi. Baktı gözünü açıp. Bakıp durdu, durdu da. Sakalını okşayıp. Konuştu yavaş yavaş. Yaşlı kadına bakıp: Doğa sürekli insana benzetilerek ve kişileştirilerek anlatılır: Hîl k ussulî şavlasa, Yuhsa kayrî sırm ara. Açi-pîçi vılyasa, Çupsa süret uramra. Tîttîm vîrm an çîrîlet. Yeşîl tum tir tîhînat. Seéenhir te yeşeret. İlem îpe m uhtanat. Sırma yuhat kîrlese, Aslî yalîn éumìpe. Hîvel, tîrî tîrlese, V ılyat unîn şıvîpe. Kışın gözyaşlarıdır. Akıp giden ırmakla. Sokaklarda, her yerde. Şimdi çocuklar oynar. Kara orman dirilir. Yeşilleri giyinir. Bozkır bile yeşerir. Görkem iyle övünür. Bir ırmak gürüldüyor. Büyük köyün yanında. Güneş nakış işliyor. Oynayıp sularıyla.

26 24 Emine Yılmaz Bu özellik bir rastlantı olarak görülmüyor dizeyle başlayan d ö rtlükte, insanın doğanın efendisi olarak betimlenmesi, bunun ipuçlarını veriyor: Sakı sutî tinçere. Bu aydınlık dünyada, Vîyli suk ta etemren. İnsandan güçlü yoktur Şıvsem sinçe, sìr s1nçe. Suların ve yerlerin, Husa pulsa vîl tîrat. Tek efendisi odur. Fakat, bu kadar güçlü olan insan da kendi doğasına esir. Buraya kadar doğayı anlatan şair, bundan sonra insanı anlatmaya başlıyor ve öyküye asıl buradan geçiliyor: Ançah vîylî etem te. Fakat güçlü insan da, Hîy tinçine pîhînat. Kendi nefsine esir Uksapala ereheh. Para ve şarap ile, Sınna îsran kîlarat. Yoldan da çıkabilir. Sarı Hîr [Sarı Kız[ bölümü ile birlikte ( dizeden itibaren) artık in sanın betimlenmesine geçiliyor. Bu bölümde, önceki bölüm ün tersine insan doğaya benzetilerek anlatılır: Yeşil kuıîk huşşinçe. Yeşil çimler içinde, Sap-sarî çeçek üset. Sapsarı çiçek büyür Aslî Silpi yalînçe. Büyük Silpi köyünde, Narspi yatlî hîr üset. Narspi adlı kız büyür. Şairin ressam oluşuyla bağdaşmayan bir özellik de renklerin az kullanımı. Yalnız ak, kara, yeşil, kırmızı, mavi, sarı, ala gibi ana renkler kullanılm ş ve bunların da sayısı çok değil: yeşîl tumtir yeşil elbise, kîvak pîlît mavi bulut, hura vîrman kara orman, sa p -sa rî çeçek sapsarı ç iç e k Anlatımda çok dikkat çeken özelliklerden biri de yansıma sözcüklerin sık kullanımıdır: yîltîryaltîr ışıl ışıl, şîltîr şaltîr çıngır çıngır, şînkîr şîn- yapîrt yaldır yaldır, çînkîr çankîr şıngır şıngır, тгъ гга/- m ırıldanmak, şavla- gürlem ek, şîhîr- ç a ğ la m a k, Г ^ Т а çıkararak yürüm ek vb. Yansımalarda ağırlıklı o ara uyulan f ve j sesleri S. A. Laşman ın, şiiri çıngırak sesine benzetmesini haklı kılar: Gümüş bir çıngırak sesi gibi çıngırdayarak akıyor ons antın ın şiiri. Şiirin her sözü güzel, açık, yerinde ve etkileyici. Şim - lye dek ışıtılmediği kadar yürek coşturucu (İvanov 70).

27 Narspi 25 Şiire hareket ve canlılık sağlayan öğelerden biri de karşılıklı konuşm a lardır. Bu özellik Atte-Anne [Baba-Anne] başlıklı bölümle birlikte ( dizeden itibaren) iyice yoğunlaşıyor. Bir dörtlük karşılıklı konuşm a biçiminde ikiye ayrılabiliyor: Karçîk Yaşlı Kadın Av tata mîn kalasat! Bak işte ne söylüyor! Savnî hîm e itle-ha! Bak sevgili kızına! M iheter Miheter Siti, karçîk, vulaşma. Yeter, kadın, konuşma H îr sîm ahne itler-ha! Kız konuşuyor, dinle! İvanov un Narspi ile Çuvaş diline kazandırmış oldukları en iyi K. V. Pıta tarafından özetlenmiştir: İvanov, Narspi yi yazarak Çuvaş dilinin güzelliğini ortaya çıkardı. Çuvaşça, yoksul bir dil olarak bilinirken, Narspi şiiri ile, Çuvaşların tüm yaşamı, sevinçleri, kederleri, sevgileri anlatılam ayacak bir güzellikte ortaya konuldu. Böyle bir şiir, Çuvaş edebiyatında bir daha yazılmadı. îvanov, Çuvaşça ile neler yazılabileceğini gösterdi (İvanov 30) Kültürel Öğeler İçerikle ilgili önemli bir özellik de bilmece, atasözü, büyü duası, türkü gibi halk edebiyatı ürünlerinin şiire yerleştirilmiş olmasıdır. V. Ya. Kanyukov, İvanov un sanatını bu açıdan Puşkin le karşılaştırır: İv an o v un lirik ve epik şiirlerinde, Çuvaş kültürünün çok önemli bir dönemi başlıyor. Puşkin gibi, İvanov da eserlerine halk türküleriyle bilmeceleri sokuyor, Çuvaş edebiyatında ilk kez bilmeceleri şiire yerleştirip işliyor (İvanov i 74). Şiir, bu açıdan karşılaştırmalı halkbilimi araştırmaları için önemli bir kaynaktır: Süs hürellî hurm yıtî, İp kuyruklu çelik it, Pîr kîret te pîr tuhat. Bir girip bir çıkıyor. (Bilmece: iğne) Çîn sîm ahîn suyi suk. Doğru sözün yalanı yok (Atasözü) «Sitm îl tinîs leş yençen, "Yetmiş deniz öteden, Kilet karçîk Şapatan. Gelir yaşlı Şapatan.

28 26 Emine Yılmaz Vır, sur, karçîk yaşkana Üfür, tükür, çorbaya Pîttir usai Tîhtaman! Ölsün kötü Tîhtam an! (Büyü duası) Utmîl tinîs uttinçe. Altmış deniz adasında, Larat, siket, yîs pukan. Sıçrıyor bakır Pukan, Sikeh, sikeh, yîs pukan, Sıçra da bakır Pukan, Fittîr usai Tîhtaman! Ölsün kötü Tîhtam an! (Büyü duası) «Mînşîn şîppîn laratîr, Ne kadar sessizsiniz, Mînşîn şîppîn laratîr? Ne kadar sessizsiniz Şîppîn-şîppîn larmaşkîn. Böyle sessiz durulmaz, Şîpçîk çîppi mar epir» Kuş yavrusu değiliz. (Halk türküsü) «At îr kayar sulpala. Gel gidelim yol boyu Kurka tulli pılpala» Kupam ız balla dolu (Halk türküsü) İvanov un şiirindeki halk edebiyatı geleneğinden M. Ya. Sirotkin de söz eder: Narspi şiiri, İvanov un en ünlü şiiri. Narspi nin acılı yaşamı, sıcak yüreği, onu, öbür kardeş halkların büyük yazarları ve şairlerinin çizdiği olumlu kadın tipleriyle akraba yapıyor. İvanov un şiir yeteneği, Çuvaş halk edebiyatı kaynağından beslenmiş, modern Rus edebiyatı etkisiyle g e lişmiştir. İçeriğiyle, biçimiyle, fikirleriyle, halk yığınlarının düşünce ve ru hunu derinden işleyen Narspi, Çuvaş edebiyatının dilini zenginleştirm iştir (İvanov ) İvanov, özellikle düğünü anlattığı bölümde, sık sık Çuvaş geleneklerine de göndermeler yapmıştır. Aşağıdaki alıntılarda italik olan bölümler bu göndermelerle ilgili örneklerdir: Tepîr kunne uramra. Ertesi gün sokakta, Turîs yalta vîy-killi. Vîy-killi de yapıldı. vîy-killi: Çuvaş geleneklerine göre, gelinin, kocasının ailesiyle karşılaştığı yerde yapılan eğlencenin adıdır Şıy-şur puslpuslasan, Şıv-şur p u s î başlayıp, Tîttîmççeneh sikrfs te. Akşam a dek oynandı Tîhtam anpa Narspiye, Tîhtam an la Narspi kız Hive hupns kîlete. Odaya kapatıldı.

29 Narspi 27 şıv-şur p u s î pusla-: Çuvaş geleneklerine göre gelin ve güveyiyi su başına götürmeyi ifade eden bir deyim. Şiirde, pek çok bölümde, Çuvaşların eski Şam anist gelenekleriyle, g ö rece yeni inançları olan Hristiyanlığın gündelik yaşama nasıl bir sentezle yansıdığına ilişkin örneklere rastlanabilir: T uyne-pusne pusliççen, Aval çîvaş yìl ipe, V atti sene asınsa, T ıkar éìkìr-tìvarne: «Vat attesem, annesem, Irî kurîr sîtm ahra Pirin sîkîr-tîvarsem, Pulççîr sirîn umîrta Simik kunî yîlipe, Sinsem munça kîressî Sim îk kurîkîpele, Sansurîm ne hîrtessî (Vat attesem, annesem, Sapla huşsa hîvarnî.) Sapla payan çîvaşsem, Munça kirse tasalnî Pülîh, hîф an, sut tînçe, M ana savsa tîratçîs Kîvak-huppi, sut-hîvel, M ana tupîş paratçîs. Başlatmadan düğünü, Budur Çuvaş töresi. Hatırla yaşlıları. Dağıt tuzu-ekmeği. Yaşlı anne-babalar. Kutsayınız cennette. T uzumuz-ekm eğim iz. Bulunsun önünüzde. Şim îk geleneğiyle. Herkes banyo yapıyor. Şimîk otları ile. Vücudunu ovuyor. (Yaşlı anne-babalar. Böyle buyuruverdi) Çuvaşlar da banyoya. Girip tertem iz oldu. Pülîh, hîrpan, bu dünya. Beni her zaman sevdi. Kîvak-huppi ve güneş. Bana iyi davrandı. İçerikle ilgili olarak dikkat çeken bir özellik de Çuvaş insanının yaşamı algılayışı ile ilgili ayrıntılara yer verilmesidir. İvanov, zaman zaman sevgiyle eleştiren, hoşgörüyle yol gösteren bir üslupla Çuvaş insanına seslenir: «Numay îs&#;le, numay éi Hıtî tarla, hıü îs!» Ereh tesen, îs smni N ihîşî te tirkemest. Çokça çalış, çokça ye. Çokça terle, çokça iç! Şarap dersen Çuvaşa, Reddedemez onu hiç.

30 28 Emine Yılmaz «Vîhîçîpe îslipir Vîhîçîpe îsîpîr Kilte îsm e pulmasan, Kürşî patne kîrîpîr Kürşîn îsm e pulmasan, Uyranne te îsîpîr Uyranî te pulmasan, Turî parassa kîtîpîr întî, üsîr çîvaşsem, Urîr sine tîrîr-ha Yem-yeşîleh stil tusem, Şıv ta çaknî sırmara Ey, piççesem, tîrîr-ha Urlî-pirlî pîhîr-ha Aka pusne tiirletes Urapuna tirpeyles. Vakti gelir çalışır. Vakti gelir içeriz. Evde içkimiz yoksa. Komşulara gideriz. Yoksa içki komşuda. Ayranla yetiniriz. Ayran da olmayınca Tanrım ızdan bekleriz. Haydi sarhoş Çuvaşlar, Kalkın artık ayağa! Yemyeşil yüce dağlar Su çekilmiş ırmakta. Ey kardeşlerim kalkın! Sağa sola bakının! Çalışmak gibi var mı? Tamir et arabanı. Krueger, İvanov un bu şiirle, çarlık düzeni içindeki eşitsizliği sorguladığı görüşündedir ( ). Bu eşitsizlik şiirde, Miheter ve Tîhtam an ın temsil ettiği zenginlik ve atından başka bir şeyi olmayan Setner in temsil ettiği yoksullukta somutlaşır. Yukarıda yer alan son iki dörtlük, eleştirilen çarlık düzeni içinde, Çuvaş halkını özgürlük ve eşitlik için savaşmaya çağıran bir öncünün de sesidir aynı zamanda Biçim İncelemesi Nazım Birimi dizelik bir öykü-şiir olan Narspi, bu yayımda kullanılan metnin a- hndığı kaynakta* yirm işer dizelik bentler biçiminde verilmiş olm akla b irlikte, uyak düzeni gözönüne alınarak dörtlüklere ayrılmıştır. Ayrıca, bu şiirin, Krueger tarafından Chuvash M anual&#;dc ( , ) yayımlanan çok küçük bir bölümünde de nazım biriminin dörtlük olduğu görülm ektedir. 6 Урал сасси =zural sassi=t/ra/ 5 e j(, Mayıs , no: 8, Pelepey-Başkort ASSR. olduğu 07^Г gazetesinin, K. V. İvanov un doğum yıldönümü nedeniyle çıkarmış

31 Narspi 29 Ancak şiirin dört yerinde nazım birimi farklıdır. , ve dizeler bir üçlük oluşturur. Çünkü, ilk dize yerine, alındığı kaynakta sıra n o k talar görünür: Ikî vîylî alli pur Tîşm an pusne pîterm e, Vîri vut pek siili pur. ve dizeler ise ikilik oluşturur: Akî tuy ta sakî tuy Pısîk tuy ta pîsîk tuy! Bir dörtlük de karşılıklı konuşma biçiminde ikişer dizeye ayrılmış: Karçîk Av tata mîn kalasat! Savnî hîm e itle-ha! M iheter S itî, karçîk, vulaşma H îr sîm ahne itler-ha! Nazım birimi açısından, şiirin, eski Türk halk şiiri geleneğiyle uyum i- çinde olduğu görülüyor. Eski Türk halk şiirinde, nazım biriminin dize ve ikilik olduğu görüşleri de ileri sürülmüş olsa da, yaygın kanı Türk şiirinde asıl birimin dörtlük olduğudur. Ancak Türk şiir geleneğinde, nazım biriminin dize, ikilik, üçlük, beşlik olduğu ürünler de vardır (Dizdaroğlu 25, T. Tekin VIII) Ölçü Şiirde, hece ölçüsünün Türk halk şiirinde en çok sevilen duraklı, yedili kalıbı kullanılmıştır. Türk halk şiirinin en eski örneklerinin b u lu n duğu D îvânü lu ğ â ti t-türk&#;ie de en çok bu kalıp kullanılmıştır (Dizdaroğlu 26, T. Tekin b, ). İvanov un bu şiirinde, ölçüye büyük bir çoğunlukla uyulmuş, zaman zaman sekiz heceli dizeler de kullanılmıştır: Sivî kuséulìpe yîret/ Aslî uram ürîşşîpe/ Uram ikî ayîkkipe/ Starik larat vîltapa vb.

32 30 Emine Yılmaz Yedi heceli dizelerde 4+3, sekiz heceli dizelerde 4+4 durak uyak d ü z e nine büyük ölçüde uyulmuştur. Bunun yanında duraksız dizeler de g ö rü lüyor; Uksapala ereheh, (4+3=7) Hîysen puyanlîhîpe, (yedi heceli, duraksız) Turî pürsen sıvî pulsan, (4+4=8) Sivi kussulipe yiret, (sekiz heceli, duraksız) Uyak Düzeni Krueger ( ) şiirin uyak düzeninin abab olduğu görüşündedir. Dörtlüklerin yarıya yakını gerçekten de bu düzenle yazılmıştır. Ancak yine yarıya yakınında abcb ve çok az bir bölümünde de abac, aaba, aabb, aabc, abcd düzenleri görülüyor. Uyak düzeniyle ilgili örnekler şu şekildedir; abab 1. Puş uyîhin vis&#;inçe, 2. Hîvel pîhrî îşîtsa. 3. Silpi çîvaş yalînçe, 4. Yur irîlçî vaskasa. abac Sakî sutî tînçere, Vîyli suk ta etemren Şıvsem sinçe, sìr sinçe, Husa pulsa vîl tîrat. aabb Kalîm irtet, yur pîtet, Surhi suha ta sitet Çîvaş çasah urîlm ast, M uhmîr irtse kayaym ast. abcd An üpkeleşsem, Setner, M înşîn sınna üpkeles? îsta tarsa kayas-ha, Puyan atte-anneren.

33 Narspi 31 abcb Silpi yalî puyan yal, Larat vîrm an îşînçe. Kantur pekeh surçîsem, Vat yîm rasem ayînçe. aaba V îhîçîpe îslîpîr, V îhîçîpe îsîpîr Kilte îsm e pulmasan, Kürşî patne kîrîpîr. aabc V îyîsençe un sassi, Kayîk sassi yevîrlî A hîltatsa kulnî çuh, Sirîp sın ku temelle Uyak Değeri Yine eski Türk halk şiiri geleneğinde olduğu gibi, dize sonlarında, ç o ğunlukla, gerçekte ses benzerliği (asonans) denilebilecek yarım uyaklarla yetinilmiştir. Az sayıda tam uyaklı dizelere de rastlanır: Süite, pîlît ayînçe, Tîri yurri iltînet. Sem se kurîk ^iyînçe, Putek-surîh sikkelet. Kilçî ırı éurkunne, Kilçî, yaçî îşîtsa. Hîvel savat tînçene, Hîl lyhinçen vîratsa. Gerçekte çoğu durumda, ses benzerliği yalnız rediflerle sağlanmıştır. U- yak hiç yoktur: Akî kîper siyînçe, Starik larat vîltapa. Y îpîrt-yapîrt pulline, Ultalasşîn îm anpa.

34 32 Emine Yılmaz Pek çok dörtlükte, en eski Türk şiirini anımsatacak biçimde, dize başı ses benzerliği ve uyaklardan yararlanılmıştır : S imik kunî yîlipe, Sinsem munça kîressî Sim îk kurîkîpele, Sansurîm ne hîrtes&#;sî Ançah vîl ta vılyama, A ptîrarî inkîşpe Aptîrasa urama, Tuhsa kayrî laşipe Türü Krueger, bu şiirin epik bir şiir veya bir saga^ sayılamayacağı, en iyi ad landırmanın romance* olacağı görüşündedir ( ). Eski Türk halk şiiri geleneğiyle karşılaştınidığı zaman, N arspi nin, n a zım birimi, dörtlük sayısı ve ekseninde bir olay bulunması açısından destan türüne yakın olduğu söylenebilir. 7 T. Tekin e göre, eski Türk halk şiirinde iki tür uyak geleneği var. Biri, Moğol şiirinde de görülen dize başı uyak geleneği, diğeri de D ıvânii lu ğ â ti t-tiirk&#;leki en eski Türk halk şıırı örneklerinde görülen dize sonu uyak geleneği (a: 7, X). Arat, eski Türk şiirinde, aynı dizede ve şiirde, her iki uyak türünün de kullanıldığı örnekler veriyor ( ). Ancak, Arat, dize başı uyak geleneğinin daha eski olduğunu, bunun da eski Tiirkçede vurgunun söz başında olmasından kaynaklandığını, sonradan vurgunun söz sonuna kaymasıyla dize sonu uyağın ortaya çıktığını düşünüyor ( 8 Eski İskandinav öyküsü veya masalı; eski zamanlara ait öykü. omans. Sekiz mısralı kıt alardan örülü bin İspanyol şiiri türü. Dokunaklı ya da âşıkça ır şarkı çeşidi, Romansero, romançero ve romans antolojisi terimleri de kullanılıyor (Akalın ).

35 Narspi KAYNAKÇA AKALIN, L. S.: Edebiyat Terimleri Sözlüğü, Varlık, İstanbul ARAT, R. R. : Eski Türk Şiiri, TTK VII. Dizi-Sa. 45^, 2. baskı, A nkara AŞMARİN, N. i.; Thesaurus Linguage Tschuvaschorum, Kazan, Çeboksarı, BEDE, A.: Narspi, Szép Leany, Konsztantin İvanov, Eger (Andrâs Róna-Tas in sonsözüyle). b e n z i n g, J.: Biler Şehrinin Fethi, Türk Dili Belleten III, , İstanbul ) b e n z i n g, J.: Die tschuwaschische Literatür, PhTF II, , Wiesbaden. BOMBACI, A.: T he Turkic Literatures. Introductory Notes on the History and Style, PhTF II, , W iesbaden. CEYLAN, E.: Biler Şehrinin Fethi, Çuvaş Halk Destanı, Türk Dilleri A- raştırm aları 5, Ankara a: CEYLAN, E.; Çuvaş Atasözleri ve Deyimleri, Çuvaşça-Türkçe/Türkçe- Çuvaşça Sözlük, TDAD 10, Simurg/ Ankara b. DİZDAROĞLU, H.: Halk Şiirinde Türler, TDK , Ankara İV A N O V -Pârtta, K.V.: Narspi, в у ч а х Biblioteki 2 (14), Константин И ванов [=Konstantin İvanov], F otoal bum, Kandidat filologiçeskih nauk A. P. Huzangay, G. S. Samsonova, Çeboksarı (=İ vanov ). KRUEGER, J. R.: Chuvash Manual, Indiana University Publications, Uralic and Altaic Series, Vol. 7, Bloomington PAASONEN, H.: Çuvaş Sözlüğü, TDK С , Istanbul [=Csuvas Szójegyzék, Budapest ]. SERTKAYA, O. F.: Eski Türk Şiirinin Kaynaklarına Toplu Bir Bakış, Türk Dili, Türk Şiiri Özel Sayısı 1 (Eski Türk Şiiri), sayı , Ocak SİDOROVA, Ye. S.: Чувашский фольклор в творчестве к.в. ива- HOBa l=çuvaşskiy fol klor v tvorçestve К. V. İvanova=K. V. İ- v a n o v un Yaratıcılığında Çuvaş Folkloru] Çuvaşskiy yazık, literatura i f o l klop 1: , Çeboksarı

36 34 Emine Yılmaz SİROTKİN, funduszeue.info:Чувашско-русский словарь [=Çuvaşsko-russkiy slovar =Çuvaşça- Rusça Sözlük], Moskva SKVORTSOV, M.İ.: Чувашско-русский словарь [=Çuvaşsko-russkiy slovar =fm vajfa- Rusça Sözlük], Moskva TEKİN, Ş.: Uygur Edebiyatının M eseleleri, Türk Kültürü Araştırmaları II (), Ankara TEKİN, T.: İslâm Öncesi Türk Şiiri, Türk Dili, Türk Şiiri Özel Sayısı I (Eski Türk Şiiri), sayı , Ocak a: : Karahanlı Dönemi Türk Şiiri, Türk Dili, Türk Şiiri Özel S a yısı 1 (Eski Türk Şiiri), sayı , Ocak b: : XI. Yüzyıl Türk Şiiri, TDK , Ankara у р а л сасси f=ural sassi=ura/ 5csı], Nisan , no: 30, Pelepey-Başkort ASSR. у р а л сасси [=ural sassi=ural Sesi], Nisan , no: 7, Pelepey-Başkort ASSR. у р а л сасси [=ural sassi=ural Se^ı], Mayıs , no: 8, Pelepey-Başkort ASSR.(Başkortostan gazetesinin, K. V. İvanov un doğum yıldönümü nedeniyle çıkarmış olduğu özel sayı) YILDIRIM, Dursun: Çuvaşlı Şâir İvanov ve N arspi si, Akçağ yay, Türk bitiği, YILMAZ, Emine: Narspi, Çuvaşça Bir Aşk Ö yküsü, Scholarly Depth and Accuracy, Lars Johanson Armağanı, Ed. Nurettin Demir, Fikret Turan, Grafiker yay., Ankara YUMART, G. F.: Револю циччен чйвашла Kyçapnâ п о э з и [=Revolyutsiççen çîvaşla kusarnî poczi=devrime Kadarki Çuvaş Çeviri Şiiri], Çuvaşskiy yazık, literatura ifo T kio r 4: , Çeboksarı

37 НАРСПИ 1. Пуш уййхён вё9ёнче, 2. Хёвел пёхрё ёшатса. 3. Силпи чёваш ялёнче, 4. Юр и рёлчё васкаса. 5. Тусем, сёртсем хупхура, 6. Юрё кайса пётнёрен. 7. Тухать курёк çân-çâpa, 8. Хёвел хы тё хёртнёрен. 9. Сивё, хаяр хёл иртет, Каять йёрсе, хурланса. Сивё ку99улёпе йёрет, Иртн ё кунш ён хуйх ёрса. Путёксемпе, варсемпе, Ç ём ёpёлce шыв кёрлет. Анчах, мёнле йёрсен те, Хёвел хёртнё9ем хёртет. Хёл ку99у л ё шавласа, Юхса кай рё ÇbipMapa. А чи-пёчи выляса, Чупса 9^рет урамра. Килч ё ыр ё 9уркунне, Килчё, я ч ё ёшётса. Хёвел савать тёнчене, Хёл ыйхинчен вёратса. Тёттём вёрман чёрёлет, Ешёл тум тир тёхён ать. ÇeçeHxnp те ешерет, И лем ёпе мухтанать. Т ёрлё-тёрлё чечексен, Ы рё шёрши сарёлать. Пур 9ёрте те кайёксен, Лайёх юрри ян ёрать.

38 36 Emine Yılmaz Çyлтe пёлётайёнче, Тари юрри илтёнет. ÇeMçe курак 9ийёнче, Путек-cypàx сиккелет. Хай кётёвё патёнче, Ача шёхличё калать. Хырёмё пит вы9нипе, Силпи ялнелле пахать. Силпи ялё пуян ял, Ларать варман ашёнче. Кантур пекех 9урчёсем, Ват йёмрасем айёнче. Ялё тавра у к алча, Çёнё 9атан укёлча. Кив кап анлё анкарти, Тёрлё 9имё9лё пахча. Аслё урам тарёшшёпе, Хама витнё 9урчёсем. Урам икё айёккипе, Ем-ешёлех сачёсем. ÇypTceM тавра килкарти, Чул хуме пек 9аварий. Capâ хапха килсерен, Ч ёнтёрленё тёраллё. Силпи ялё аслё ял, Хула тейён и н 9етрен. Ахёр, кунти чёвашсен, Мул ё пур-тёр 9ав вёсен. ÇbipMa юхать кёрлесе, Аслё ял ён 9ум ёпе. Хёвел тёр ё тёрлесе, Вылять унён шывёпе. Тёрё шывён ёшёнче, Кёвак пёлёт явён ать. Ватё йёмра тайалса, Тёсне пёхса савён ать.

39 Narspi Акё кёпер 9ийёнче, Старик ларать вёлтапа. Й ёпёрт-япёрт пуллине, У лталасш ён ёманпа. Ав ачасем 9ул емче, Шывра ишсе 9уре99ё. Пулё тытан ваттине, Хирё9терм е пёле99ё. Акё пёр 9ЫН кёперпе, Ка9са пырать 9ырмана. Çёpмa урлё ка9рё те, Кёрсе кай рё вёрмана. Çётмax пекех туйёнать, Силпи чёваш ялёнче. В ёхёт иртни сисёнмест, Савёнё9л ё кунсенче. Кайёк юрри, 9ын сасси, Ян-ян ярать таврана. ÇypKyHHexH хавас юрё, Килсе кёрет хёлхана. Урам т ёр ёх 9ыннисем, Улпут пекех ута99ё. Пурт хьф ёнче шавласа, А чи-пёчисем вы ля99ё. Нар пек хитре хёрёсем, Акёшсем пек ута99ё. Чёнк ёр-чанк ёр тенкисем, Й ёлтёртатса пыра99ё. Çöp 9ём ёрсе каччёсем, Ташлать хапха ум ёнче. П урёнё9сем, ах, аван Аслё Силпи ялёнче Ç aкё 9ута тёнчере, Вёйли 9ук та этемрен.

40 38 Emine Yılmaz Шывсем 9инче, 9ёр 9инче, Ху 9а пулса вёл тёрать Анчах вёй лё этем те, Хёй тёнчине пёхёнать Ук çan ала эрехех, ÇbiHHa ёсран кёларать Аслё калём эрнинче, Мёнле чёваш ё9мен-ши?! Тарён нухреп ёшёнче, Мён чухлё сёра пётмен-ши?! Ё9нё те çab, 9инё те, Йёркипеле сикнё те Унсёр nyçhe еплелле, Тёвас тетён npaçhhke? Кун иртнё9ем урамра, ^сёр çbihcem нумайрах Kaç пулн ё9ем вёрмана, Сасё кять хытёрах Ё9е-ё9е ка9алла, Усёр чёваш ывёнать ÇypKyHHexH пылчёк та, Канма çemçe туйёнать Выртать чёваш улпут пек, Ш ухёш ламасть ё 9тине Пётём урам тёрёш ш ёпе, Кёш кёрать х ёй юррине: «Нумай ё9ле, нумай çh, Хытё тарла, хытё ё9!» Эрех тесен, ё9 çbihhh, Нихёшё те тиркемест «Вёхёчёпе ё9лёпёр, Вёхёчёпе ё9ёпёр Килте ё 9ме пулмасан, Куршё патне кёрёпёр.

41 Narspi Куршён âçme пулмасан, Уйранне те ё9ёпёр У йранё те пулмасан, Typà парасса кётёпёр» Калём иртет, юр пётет, ÇypxH суха та çhtct Чёваш часах урёлм асть М ухмёр иртсе каяймасть Ёнтё, у&#;сёр чёвашсем, У рёр 9ине тёрёр-ха! Ем-ешёлех 9ул тусем, Шыв та чакнё 9ырмара Эй пиччесем, тёрёр-ха, У рлё-пирлё п ёхёр-ха Ака п у 9не турлетес, У рапуна тирпейлес Сивё шывпа 9ёвёнсан, Питне-ку9не тёс кётёр А вантарах апатлан, Ака тума вёй кётёр Кулес ён тё лашана, Тухса каяс акана Турё9ём, сы влёх пар, Акнё тыррёма ёнтар! Сарё Хёр Ешёл курёк хушшинче, С ап-сарё чечек ^сет А слё Силпи ялёнче, Нарспи ятлё хёр усет Пичё-ку9ё пит хухём, Хирти сар ё чечек пек Икё ку9ё хуп-хура, Икё хура шёр9а пек.

42 40 Emine Yılmaz Явана99ё хьфалта, Ç ивёт вёдё катрисем У тса-утса пына чух, Ш анкартатать тенкисем Ку9ёсемпе п ахна чух, К аччан чёри 9ёкл ен ет Çyxe тути кулнё чух, Каччан чунё 9ем 9елет Хирти cap a чечеке, Аша ку9па кам пёхм ё? Ун пек лайах хитре хёре М ёнле к а ч ч а юратмё? Хёвел анса л арсан ах, Питне 9ёвать, ш ёланать Вёййа ту х м а шёлкеме, К ёкёрё 9ине 9акать Ш ёнкёр-ш ёнкёр теветне, Хулпу99и у р л ё ярать Хёрлё пур9ён тутёрне, Хёрле 9авёр са 9ыхать В ёйёсенче ун сасси, Кайёк сасси евёрлё А хёлтатса кулнё чух, Çиpёп 9ЫН ку тем елле Вёйё салан и ччен ех, Савёнтарать сассипе И рхи9ёл тёр х ёп ар са, Й ёл-йёл кулать ту п ер е Хёйён ашшё килёнче, Нарспи канлё 9ЫВёрать Ы рётёл ёксем курса, Т ёлёкре те савён ать Ирех тёрать, тум ланать, Нарспи ё 9е ты тён ать.

43 Narspi E nypçâh ÇHn илет те, Ю рла-юрла тёрё тёвать Е 9ёлеме ларать те, ёвви шёр9а пек пулать Сус хуреллё xyp9à йытё, Пёр кёрет те пёр тухать Е пир тёртме ларать те, Вылянтарать ёсине Е хулт ёрч à тытать те, Ç nnne тирет 9ёррине Е сак 9ИНЧИ кушакё, Питне 9ёва п у9ласан, Апат хатёр хёнашён А лли-ури 9ём ёлран Аван иртрё пурёнё9, Хёрён 9у л ё туличчен Ашшё килне хётана, Ç ичё ютран киличчен Нарспи ашшё Михетер, Çёpмe пуян пурёнать Вёл хёй хёрне юратать, Н арспиёпе мухтанать «Ман хёр пекки камён пур? К ам апурнё ун пек хёр? Пушмак 9ук-и хёрём ён? ÇypeT-и вёл тенкёсёр? Силпи ялё ёмёрне, Ун пек хёрсем курас 9ук! Пёр чёваш та хёй хёрне, М ихетер пек пёхас 9ук! М ихетере мён 9итмен? Мёнём 9ук-ши 9уртём ра? Кёмёл тенкё, тёртнё пир, Сахал-ш им-мён 9у-п9емре?

44 42 Emine Yılmaz Т ы рё-пулатулли ех, И ш ёлм ест-и кёлетре? Çy, сёт-турах, càpa-пыл, Тулли мар-и нухрепре? Чан сам ахан суйи 9ук, М ихетер ён мён 9итм ест? Пётём я л та пёр пуян, Ана никам 9итейм ест У нён 9урчё хула пек, Кёрсен, витёр тухм а 9ук Х уралтисен тёрри н е, Чёх-чёп вё9се 9и тм е 9ук Карташ ту л л и япала, К упаланса вы рта99ё Кёлет тулли тыррисем, Тёкёнас пек тё р а 99ё У рхам ах пек лашисем, У тё-сёлё 9ие99ё У нён вы льёх-чёрлёхсем, Пичёке пек 9у р е 99ё Тури касри 9ак кил-9урт, А якранах курён ать Пирён ватё М ихетер, Тивё9липе м ухтан ать ÇaK ы рё 9ЫН М ихетер, Хёйён хёрне юратса, А слё 9ёварни хы 99ёнах, Хучё ёна 9ура9са Пулас т у я ялйышсем, Тусеймесёр кёте 99ё: Икё пуян пёрлешсен, Шеп те пулё т у й! - тс99ё ÇHHçe х ё 9ан 9итё-ши? Епле вёхёт ирттерес?

45 Narspi Çhmök кунё ин9е-ши? Епле унчченех xj/cec? М ихетерён килёнче, Парне валли 9ёле 99ё Туйан хёватне сиссе, Вёйран тухса ё9ле99ё Анчах Нарспи, cap à хёр, Туй пуласран хурлан ать В ёрттён-вёрттён вёл йёрет Сетнер ятн е асёнать Ял вё9ёнче, тукасра, Пёчёк9е99ё пурт ларать Амёшёпе 9ак пуртре, Сетнер ача пурёнать Чипер ача Сетнер ён, Пёр урхам ах лаши пур Ватё карч ёк ам ёш пур Вёри юнлё чёри пур Икё вёйлё алли пур Тёшман п у 9не пётерме, Вёри вут пек 9илли пур Унтан урёх Сетнерён, Нимён те 9ук япала (Анчах асту: М ихетер, Хёрне памасть 9укалла.) Пирён Нарспи, сар ё хёр, ÇaB Сетнере юратать ÇaB ён пала сарё хёр, Туй пуласран хурланать Çj/л ё Ьалак патёнче, Ватё йёмра еш ерет Куллен ирех 9авёнта, Сетнер Нарспие кётет.

46 44 Emine Yılmaz Кёте-кёте шаварать, У рхамах пек лашине Шыва ан ать витрепе Нарспи куллен ирхине Нарспи и к ё витрипе, Ш ёлтар-ш алтар ки л ет-çke Савённипе С етнерён, Чёри кёлт-к ёл т сикет- ÇKe Нарспин çyxe тутисем, К ула99ё-9ке TaçTanax Ç yлё валак п у 9ёнче, Сетнер тёрать 9ут ё л сах Й ёл тёр -ялтёр ку9ёсем, Сарё хёр 9ине п ёх а 99ё Сар м ёйёхл ё тутисем, Ашё сёмах кала99ё. 0 и м ё к К а9ё Ш ёнкёртатса шыв юхать, Ç y л ё валак п у 9ёнче Кёмёл пекех ял тёр ать, Шывё хёвел 9утти н че Кёмёл м ерчен тухъяпа, Сарё хёрё шыв ёсать Сарё качч ё кала9са, Хёй лашине ш ёварать Ç ^лё йёмра ёшёнче, Кайёк ю рлать юррине Лаши ё 9се тён ё 9ем, Каччи калать сём ахне: «Çanлах вара, Н арспи9ём, ÇyK-шим манён ёрёскалём? ап л ах сана ют 9ёре, И лсе кайё-шим усал? Ах, телейём, 9у к -тёр 9ав, А9у-анну пит пуян!

47 Narspi Хёйсен пуянлёхёпе, Пёрёна99ё 9ук 9ынран> Ан упкелешсем, Сетнер, Мёншён 9ынна упкелес? À9Ta тарса каяс-ха, Пуян атте-ан н ерен? А тте-анне ухмах 9ав, Мён каласа кёнтарас? Мён тёв ар -х а, кала-ха, М ёнле пирён май тупас? Хёвел ансан, ка9 пулсан, Паян туя ларта99ё Хушёлкари пуянпа, Манён ту я п у 9ла 99ё Тёшман ы тла хаяр, тет, Епле унтан хётёлас? Сетнер, Сетнер, кала-ха, À9Ta каяс, мён тёвас? Сана тем пек ю ратса, Савса эпё пурёнтём Анчах 9апах 9ак куна, амрёк п у 9ёмпа куртём «П ёртен-пёрех п у 9ём пур Вёри юнлё чёрем пур Ватё карчёк аннем пур У рхам ах пек у тём пур Вёсенчен те хаклёрах, Чунём савни, эсё пур А нчах сан а та паян, Туртса илен тёшман пур Вёл тёшмана пётерме, Икё вёйлё аллём пур Анчах ён а пётерсен, Унтан усал тёнче пур.

48 46 Emine Yılmaz Хёван кам алу пулсан, Лашам ÇHHe л артёттам А яккаллах ку ялтан, BeçeTT6M те кайёттём» Сетнер, таврён хёвёртрах, Шыва анать пёр арём Чун савнипе Kajıaçca, У йрёлассён туймарём «С ы вёп ул, эппин Нарспи, Ан ман, эппин, м ёскёне!» Лаши сикрё, ы ткёнчё, Вё9се кайрё, килнелле Нарспи ёна хурланса, Пёхса юлчё хьф ёнчен Х ускалм арё вы рёнтан, Савни ку9ран кайиччен: «Сывё пулах, сы вё пул! Епле сана м анёп-ш и? Санпа пёрле пулмасан, Епле ютра пулёп-ш и?» Мёншён, Нарспи, хуйхёратён? Каччу ы тла ватё-им? Парну ытла сахал-им? Терё арём 9итрё те Нарспи шывне ёсрё те, Килне утрё хуйх ёрса Килне 9итрё, йёрсе яч ё, Сетнерёшён хурланса П уртре ватё карч ёкё, Вёр9са 9урет а х а л е х Сиплет тулта М ихетер, Туй камине пёчченех Ё9лет ватё п у 9ёпе, П урттипеле каскалать.

49 Narspi Савна хёршён тёрёшса, Пичё тёрёх тар юхать «Мён кё9ёнрен устертём, ÇaK таран а 9итерме Ёнтё паян юлашки, Ё9ём пултёр хёрёме Усрё 9итрё, пулчё хёр Пуян упёш ка кирлё, Упёшкине тупрём ёр К$/ми лай ёхрах кирлё итрё ёнтё 9имёк те, Хёрён туйне тум алла Тантёш ёмсем пухёнсан, Кё9ёр туйне лартмалла» М ихетерён килёнче, Сёра пичёки кусать Ялти тантёш&#; -тёвансен, Пырё тёпё ярёнать Икё пысёк кёмака, Т ёрлё апат пёсланать Ялти тантёш-тёвансен, Т ута-9ёвар 9уланать Хура пуртре шёпёр9ё, Ларать шёпёр турлетсе. 43 О. Ялти 9амрёк кач ч ёсен, Ури каять 9ёкленсе Туйён хёватне кётсе, Пурте вё9се 9^ р е 99ё Килти пёр чун хуйхине, Пёртте вёсем сисм е99ё Нарспи ларать л а 99инче, И керчёсем 9уласа. 10 Metindeki таншйн yazılışı bir dizgi yanlışı olmalıdır. Aşmarin de (c. 9: ) bu dize kullanılmış ve тантйш biçiminde yazılmış.

50 48 Emine Yılmaz ÇypaçHHne асёнса, Ларать мёскён хуйхâpca «Çичё ютран килчё ют, Атте килне хётана Сарё хёре çypaçatb, Ç ичё ютри пуяна Атте-анне, ан васкёр, Тата пёр 9ул тёрёр-ха П ёртен-пёрех хёрёре, Тата пёр 9ул усрёр-ха Атте-анне усёрпе, Хёрне и тл ес тем ерё Каччи пуян тенипе, Хёрин чунне п ёлм ерё» Ватё чун та хытнё чун, Хытса кайн ё кё99е 9а в ам рёк чун та пёчёк чун, Чунё ытла 9ем 9е 9ав Кайёк чунё пулсассён, Й ёрёччё те кулёччё Суначёсем пулсассён, Вё9ё ч ч ё те кайёччё Хёвел ан ч ё хёрелсе, Хура вёрм ан хы 9нелле Кёту ан чё кёрлесе, А слё Силпи ялнелле Ав ун та хитре хёрсем Ёни хы99ён чупа99ё Чее м аттур каччисем, Вёсен хы99ён ю лм а99ё А кё пёр этем чупать, Ула ёни м ёкёрет Сёме ёр сысни 9ух ёрать, Пётём я л а 9ёмёрет.

51 Narspi Кёту xbiççâh у рамп а, Хура тусан хёпарать А кё тусан ёш ёнче, Карчёк аран çeç утать Хёй вёл хёрах аллипе, Й ётнё сёра чёресси А х-хай хён пек 9ёклесси Ай-хай 9ём ёл ё9есси! Пирён ватё М ихетер, Тантёшсене йы хёрать Ун ён ватё карч ёкки, Сёра й ётн ё уттарать Тантёш патне кёрет те, У9ать сёр а чёресне Туя пыма йыхёрса, Ё9терет туй сёрине Ы р ё тантёш-тёвансем, Пире хисеп тумёр-ш и? Хёре качча п аратп ёр Тури касса утм ёр-ш и? «Пырёпёрах, пырёпёр Пымасёрах ю лмёпёр? Турё пурсен, сывё пулсан, К ём ёлёра татмёпёр!» Карч ёк яла ёретлет Тёттём те пулса 9итет Карчёк 9Урет кили ёнче ёкёр-тёвар хатёрлет Ы р ё тант ёш - тёвансем, Тури касса уттарар! П ерекетлё сёрана, Ё9е-ё 9е туй лартар! Пирён тёван хёр парать Пире унта йы хёрать.

52 50 Emine Yılmaz Хёйён савн а хёрёшён, Урём-9урём туй пу9лать Туйне-пу9не пу9личчен, Авал чёваш йёлипе, Ваттисене асёнса, Тёкар 9ёкёр-тёварне: «Ват аттесем, аннесем, Ы рё курёр 9ётмахра Пирён 9ёкёр-тёварсем, Пулчч ёр сирён ум ёрта Пирён савн ё Нарспие, Парёр ы рё пурёнё Парёр ун ён телейне, Ы рёлёхпа савёнё9!» Ваттисене асёнчё9, Авалхисен йёркипе Унтан туя п у 9лама, Кёчё9 шурё кёлете Курка тулли сёрипе, Ашшё-амёш пехиллет Ашшё-амёш умёнче, Хёрё хурланса йёрет: Нарспи, хёрём, пил сана! Упёшкуна ан пёрах Аван пурён унпала Тату пулёр яланах Итле ёна, йёваш пул Усал 9ынпа ан 9ыхлан Ё9не ё9ле, ё9чен пул Кирлё марпа ан хётлан! Атте-анне укётлет, Хёр ку99ульне ю хтарса Шёпёр сасси чёйлатать, Туя ячё9 пу9ласа.

53 Narspi Силпи я л ё харлатса, Вилнё çbih пек 9ы варать Тёнче лёпкине курса, Ç yлтe уй àx савён ать Кёрсе пётн ё вёйёран, Сарё хёрсем, каччёсем Туй хал ёхё 9ывёрать Çывёpa99ё ху9исем Ашё сывлёш сивёнет С асё-чёвё илтёнмест Пёр йытё 9е9 вёркелет ёвар карма уркенмест Автан 9у р 9ёр авётать Л арн ё 9ёрте 9ЫВёрать Хуллен-хуллен уйёх та, Вёрман хьфне пытанать Ыр ё тутл ё ёйх ёпа, Чёваш 9ынни 9ыв ёрать Пёр чунён 9е9 хуйх ёпа, ÇaB ка9 чёри 9урёлать. Туй Хёвел тухнё-тухманах, Тётём кай рё ял 9инче Ку9не у9нё-у 9манах, Чёваш ларать мунчинче Çимёк кунё йёлипе, ÇbiHceM м унча кёре99ё Çимёк курёкёпеле, Çaн9ypёмнe хёрте99ё (Ват аттесем, аннесем, Ç aплa хушса хёварнё.) Ç aплa паян чёвашсем, М унча кёрсе тасалн ё.

54 52 Emine Yılmaz Ç ene кёпе-йём пеле, Т ухрё9 вёсем урам а Т ухрё9 вёсем ерипе, Утрё9 ирех туй курма А кё туй та ака туй, Пирён туйсем 9аплалла! Тури касри ту й сасси, Я нтёратать 9у р яла М ихетерён ки л -9урчё, А якранах курёнать Урам енчи хапхаран, ÇbiH кёрет те 9ын ту х а т ь Пурт ум ёнче 9ЫН нумай, Килнё вёсем туй курма В аттисем те сахал мар, Килнё вёсем сёр а ё9ме Ярёнтарса, явён са, Ш ёпёр кёвви таш латать Ы рё х у 9а хушнипе, Туй хал ёхё туй тёв ать Туй хал ёхё туй туса, Ы вёнать те савён ать Ш ёпёр сасси чарёнсан, Туй ю ррийё п у 9ланать «Мёншён ш ёппён ларатёр, Мёнш ён шёпп ён ларатёр? Ш ёппён-ш ёппён ларм аш кён, Ш ёпчёк чёппи мар эпир» Анчах шёпёр хёл ёх сёр, Татах таш лама чён ет К ёрёс-кёрёс ташласа, Пурт у р ай ё силленет Ы р ё хёнасем тёпелте, Ё9се-9исе савён а 99ё.

55 Narspi Х ёрёпеле каччине, Ы рё кунсем суна99ё; «Сывё пулчч ёр, пур пулчч ёр А ча-пёчаллё пулчч ёр Ы рё-тату п урён ччёр Усал сём ах ан илтч ёр Ё9ер-9иер, тёвансем Ёмёр пёрле пурёнар! Хёрпе качча юратса, Атьёр, шепрех туй тёвар! Акё ёнтё, пёх ёнтё Епле ташлать ват ху9а! Хёрин туйин савёнё9ё, ёклет иккен в атп у 9а! М аттур пуса-каччисем, Вёйран тухса сике99ё Вёсен хы 99ён хёрёсем, Такмакёпе 9и те99ё Пур9ён 95^9ел л ё чаршав, М аччаранах сулланать Хёрлё чаршав хьф ёнче, П ёркенчёкпе хёр ларать Хёр ларать те, хёр йёрет П ёркенчёкне 9ёклем ест Хёр 9уммисем юрласа, Ун ён сасси илтёнмест Хёр 9уммисем юрринче, А сёна99ё Нарспие М ихетерён Нарспине Тёва99ё-м ён ун туйне Ш урё сухал Тёхтаман, Упёш кийё пулм алла Хёйён чунё савнинчен, К аймаллипех каймалла.

56 54 Emine Yılmaz Эсё юта кайсассён, Мён тёвё-ши Сетнеру? Ы рё Нарспи аппа9ём, À9Ta санён телейу? Туй тёв а99ё 9ём ёрсе, У нён вё9ё-х ёр р и 9ук Тантёш патне 9уресе, Ялта тантёш пётес 9ук у л ё сёран кумийё, Тантёш патне 9уретет Хёр 9ум м исен ю ррийё, Та9та 9итех илтёнет К унён-9ёрён выляма, Шёпёрё те чарёнм асть К унён-9ёрён таш лама, Пуса-каччи ы вёнм асть Пётём ялти ача-пёча, Туйё хы99ён хёвалать Вилес пекех ватё 9ын, Пурт хьф ён че 9ЫВёрать Туй тёвёр та шеп тёвёр Ватё 9ыннён халё 9у к Выртнё 9ёрте сиккелет, Анчах тём а вёйё 9ук. K)Mâç Патёнче Пёчёк9е9ё хура пурт, Ш урё старик сак 9инче С у т ё к у р тм ест нимён те, Тёнё пек 9е9 ч ^рече У9са хунё алёк 9е9, П уртён ёшне 9утатать Хёвел 9у тти пайёрки, У рай тёр ёх ав ш ёвать.

57 Narspi Л арать старик тёпелте, ÇânaTHHe сапласа Ват ал-ура йёркипе, М ёш ёл-мёш ёл маташса А кё хёвел 9уттийё, Ш уса-шуса пы чё те, Сиксе л ар ч ё старикён, Кёвак 9У9лё п у 9 9ине и м ёк 9у й ё урамран, ё к л е н тер ет чёрине Хёвелё те вы ляса, у татать 9У9 пёрчине М ёкёр татса, мёш латса, Ç ёпaтинe сапласа, Л ар н ё 9ёрте, сисмен те ÇbiH килнине пёлм ен те У9ё алёк ум ён ч е, К арчёк тёра парать-м ён Кёвак 9^ 9л ё старике, Ашё сёмах калать-м ён Ашё сём ах калакан, Сетнер амёш пулн ё-м ён Ун ы вёлне Сетнерне, У сал -тёсел ернё-м ён ÇaB ёнпала ам ёш ёи Юмё9 патне уттар ч ё А х-ахлатса хуйх ёрса, Хёй хуйхине каларё Нумай вёсем стари кп е, Л ар ч ё 9 сёмах кала9са К ала9нё чух хуш ёран, Ёлёкхине асёнса Ю лаш кинчен тин вара, Килёш рё леш старикки.

58 56 Emine Yılmaz Машар чёлха, пёр кёпе, Пама пулч ё карч акки Вара старик тёчё те, Хайён ё9не парахса, Хупса хучё ал акне, Турчакипе 9аклатса ÇHHe кёрёк тёх ан са, Çёлёк ты трё хул айне Ури айне шарт хурса, Ук 9а хучё ун ум не Унтан ш урё сухалне, Кёвак 9у9не якатса, Ук9а 9ине, суккёрскер, Пёхрё ку9не чакёртса Пёхса тёч ё-тёч ё те, Шур су х алн е якатса, К аларё вёл ерипе, К арчёк енне 9аврёнса; «ÇaMKH ш ётёк хупёнм ё Чёри татёк сыпёнмё Пулёх ту р ё пурнинчен, Нимёнпе те иртейм ё Панё ён а п^&#;лёх9ё, Вёри ю нпа9ем 9е чун Пурнё ёна пулёх9ё, Кёске ём ёр, йы вёр кун Сивё кунсем килё9 те, Ш ёнса кайё вёри юн Хытё кунсем килё9 те, Хытса кайё 9ем 9е чун Вёри кунсем килё9 те, В ёриленё ш ённёю н Х ы тн ё 9ёртен ирёлсе, ÇyHca кайё 9ем 9е чун».

59 Narspi Унтан старик чаранса, Ш ухёшласа тёчё те, Кёрёкёпе 9ёлёкне Сакки 9ине хучё те, Ç aплa татах каларё, Карч ёк енне 9аврён са, (Ларать карч ёк сак 9и н ч е У рлё-п и рлё тайёлса): «Т ёрлё у сал-тёсел мар Киреметри хывни мар Ч ир-чёр ертен йёрёх мар ÇbiH тухатса хуни мар ÇyK, кин, санён ы вёлна, Т урё 9ырни 9плалла Ан йёр, кинём, п улёх 9е, Епле хирё9 пымалла?» Старик 9апла каларё Нимён тум а п ёлм ерё Х ёйён ё9не ты тр ё те, Пёр сём ах та чёнм ерё Пу9не усса хурланса, Тухса кайрё карч ёкё ёп ати н е сапласа, Л арса юлчё старик ё М ёкёртатса, мёшлатса, А птёраса ларать вёл: «М ёнле вара ку паян? Хёй ёш ёнче ыйтать в ёл Х аличченех 9ынсене, Юмё9 п ёхса параттём Суя сёмах суяйса, У лталаса яраттём М ёнле вара ку паян? Чёре чёнах пёлчё-ш им?

60 58 Emine Yılmaz 11 A. Суйса napac тенёччё Ak тамаша! тёрёс-шим?» Тарни Хёвел ан са пы танать Силпи я л ё лёпланать Тёттём пулса ÇHTecne, Пирён туй та салан ать Ялти хёрсем, качч асем, Ваййа т у х н ё выляма Тухн а пирён Нарспи те, Хёр ём ёрне асатма Юлашки Kaç вы ляса, Юлас арём пуличчен Юлашки Kaç Сетнере, Курас юта кайиччен Сетнер тё р а ть çabёнтах, nyçhe усса хуй х ёрса Сарё хёрён к у 9ёнчен, Анать ку99у л ё юхса В ёйё 9ЫННИ салансан, Пайтах вёсем кал а 9рё Ы таласа пёр-пёрне, Тёттём 9ёрте 9у х а л ч ё Вёт 9ёлтёрсем TaxçaHax, Пёлёт айне хуплан ч ё В ёрман тёлне хуп-хурах, Сём пёлётсем капланчё ÇyM ёр 9ёвать, шыв юхать, Хура вёрм ан кёр-кёрлет Çил тухать те 9ил каять, Вьфё кашкёр пек улет и9ём пёрм ай 9уттипе, В ёрм ан ёшне 9утатать Тёттём вёрм ан ёшёпе, Пёр ю ланут кустарать.

61 Narspi &#; Лаша пырать тёлхёрса Вёрман ёшне ян ратса Иккён ларн ё утл анса Лаша çhtct ыв ёнса Йывё9 ларать у л ёп пек, Тёттём 9ёр те кашласа «Чипер кайёр!» тиет те, Пу9не таять, 9у л п арса П1урёмпу9ё 9а п -9утах, Хёвел тухас пек тёрать Пурёмпу9ё шурсанах, Туй х ал ёхё пухёнать Хёй йёркипе ташлама, В ёхёт п у са-кач ч и сен Хёй йёркипе юрлама, В ёхёт 9итнё хёр 9ум сен Ш ёпёр сасси илтёнмест Ш ёпёр9и те курёнм асть Ы р ё хёна хушшинче, Э рех-сёра такёнм асть С тариккипе карч ёкки, Хура п уртре вёр 9а99ё Мён пулнё-ш и çae т ё р л ё х Пурте шёпп ён л а р а 99ё? Шёпп ён-шёпп ён ларм ас ёр, Вёсен хёрё 9ук паян Нарспи усал Сетнерпе, Тарса кай н ё вёйёран Ви9 ю ланут вёрм анта, Йёр йёрлесе 9Уре99ё Пёри кунта, леш унта, Тем ёнле йёр й ёр л е 99ё Й ёр йёрле99ё, итле99ё Пёрер сасё пулмё-ш и?

62 60 Emine Yılmaz Хёвел п ё х а тьçyratca, К ирлё 9у л а у9мё-ши? Анчах нимён п а л л ё мар, Кёрес тата шаларах Вёр9ас килет 9иллипе: Т у п асчё-9ке хёвёртрах! Вёрман 9ёра, пит тискер У нён ёшё чёв та чав! Йёр н и 9та та п а л л ё мар Ни9та кайма аптёрав! Ви9 ю ланут вёрм анта, Йёр йёрлесе 9Уре99ё Пёри кунта, леш унта, Темёнле йёр йёр л е99ё Сетнер тутл ё 9ЫВёрать, Çyne юман кутёнче Нарспи ларать тёлёрсе, Сетнер п у 9ё вё9ёнче Нарспи тёлёк тёлленет: Ашшё йытё п у л н ё та, Ш ёлёсемпе шаккаса, Сиксе 9Урет вёрм ан та «À9Ta тартёнь усал хёр? Пу9на 9ийёп тупёнсан!» Йытё ури айёнче, Ш атёртатать сём вёрм ан Çывёx, 9ывёх, ак 9итет! Нарспи ялтах вёран ать Пёхать: хёйён патнелле, Ви9 ю ланут кустарать Сетнер, Сетнер! ты трёке! Тёр, тёр! тарса хётёлар! Ай, пётрём ёр, пётрёмёр! À9Ta тарса пытанар!

63 Narspi М аттур m ânâpçâ паян, Икё пуса-каччипе, Тытса килчё9 вёрмантал, С етнерпеле Нарспие К арчёк вё9се т у х р ё те, Ç y9peh яврё Нарспине Старик чупса ту х р ё те, Чышкё п ач ё С етнерне Эй ан н е9ём, анне9ём, М а н а 9у9рен ан сётёр М ана апла вёрентсе, М анран ы р ё ан кётёр Эй, М ихетер асатте, Х ёненипе усси 9ук Эсё м ана хёнесе, Кёлрен вутё тёвас 9ук! Урнё йытё Михетер, Хёй саламат йётрё те, Т ы тён чё-9ке тулам а, Çbixca хунё Сетнере Карташ ёнче 9ЫН нумай, Туйне курм а килнё пек Хура т ё п р а 9ий ёнче, Выртать Сетнер вилнё пек Ам ёшё те 9ав ёнтах, Т ёрать й ёрсе, ы лханса Ярать ён сёр ывёлне, И к ё 9ынна й ё ттар с а Хура п уртре Нарспине, П итне-ку9не 9ёва99ё Татах пёркенчёк айне, Чаршав хьф не л а р та99ё Т ёп ёр-тёп ёр тёпёртёк, А тьёр шепрех туй тёвар!

64 62 Emine Yılmaz А нчах хальхи éq 9инчен, ÇeH к ёрёве калас мар! Ак à туй та 9ак а туй Пысак туй та пасёк туй! Икё Туй ÇypKyHHexH вут хёвел, Ка9 еннелле сулёнать Ял вё9ён чи сём вёрман, Темёншён пит ян ёр ать Халёх кётет тах 9анах, Анат хапха патёнче Туй килнине 9ав ёнтах, С истерчё9ё евёче К ёпёр-кёпёр сиктерсе, Килсе ту х р ё вёрмантан Ы тти сен чен м аларах, ё н ё кёру Тёхтаман Лаптак сёмса, хёсёк ку9, С ёрё 9У9пе cap сухал Лаши вё9се пы рупа, П ичё-ку9ё пит усал Хура сёхман, сарё 9ёлёк, ÇaMKH 9инче тенк ёп е Ш урё ч ёл х а -9ёпата, Пит килёш ет кёрёве А р9ын туйё юрласа, Урам тёр ё х уттарать Ы р ё евчён хапхисем, У9ёлать те хупёнать Хёр туйё те тукасран, Хирё9 ан ать 9ём ёрсе Нарспи тутёр айёнче, Т ёрса пы рать хёр-йёрсе.

65 Narspi Capâ хёрён чёрнинче, В утра çyhhâ пек 9унать Ватй каччине курса, Нарспи хытй хурлан ать А тте9ём, анне 9ём, М ёншён 9и р ё р хёр п у 9не М ёншён п атёр хёрёре, Çh4 ё ютйн аллине? Эй каччём 9Йм, Тёхтаман, М анпа ыр ё курас 9у к Эпё, чунём пётсен те, Санпа пёрле пулас 9ук» Ы р ё евчё сёрапа, Туя хирё9 вёл тухать Хушёлкасен мён кёру, Хёй такмакне вёл калать Хёй аллинчи сёрана Т ёка-тёка 9аптарать Хура лаша тёк тёмасть, Ç ânâ кёру 9у н тарать Ç ёнё кёру 9ум ёнче, и ч ё ю ланут ташлать Пётём я л а 9ём ёрсе, ÇâBap карса ан тёхать Ç ânâ хапха айёнчен, Кёрсе пётм ест урапа Хапха тёр р и ш атлатать, Саламатпа çanyna Ы р ё евёчё килёнче, Туйне турёу ытлашши Т епёр кунне у рам ра, Т урё9 я л та вёй-килли Т урё9 ту я ви9ё кун, Хушёлкари хётасем.

66 64 Emine Yılmaz Анчах кайма тепёр кун, BàxàT те99ё ханасем А р9ын туйё пуханать Х уш алкана каяс тет Кунта ту я турём ар Ё нтё киле тарас тет Ан васкёр-ха, хётасем Тепёр киле каяр-ха Х алех киле кайиччен, Туя шепрех тёвар -х а! Татах тепёр тапхёрне, Туйне ту р ё 9 9унтарса Ю лашкинчен хётасен, Халё п ётрё туй туса Ар9ын туйё пухёнса, Килне кайма хускалчё Каян туя ёсатма, Пётём Силпи пухёнчё А слё масар тёлёнче, Туй лашисем Tâpaççâ Хёрин туй н е ёсатма, Ашшё-амёш nbipaççâ Туйё тавра ялйышсем, К ёп ёр тетсе тёра99ё В аттисене асёнсан, Хёр кайнине сёна 99ё Ч ирлё Сетнер 9авёнтах, Тёрать хёйён амёшпе Чун савнине Н арспине, Шырать ч и р л ё ку9ёпе М ихетерпе карч ёкки, П ехиллерё9 ^^&й хёрне М ёнпур тан тёш а йёртсе, Т ёкрё9 âimâ ку99ёльне.

67 Narspi Савнё хёрне сём ах та К алам арё9 намёсш ён С етнерпеле вёрмана, Намёс ту са тарнёш ён П ехиллесен мён тусан, К айрё туйё хускалса Сетнер 9ине п ё х р ё те, Нарспи кай рё м акёрса Туй кайсассён тах9анччен, Я нтёрарё сём вёрм ан Ялйыш утрё килнелле, Туйё ку9ран 9ухалсан А мёш ёпе С етнер те, Килне у тр ё 9 хуйх ёрса Чун савнинчен ём ёрех, Ячё9 ёна уйёрса: п у р ён ё 9, п у р ён ё 9! Вилме анчах юлчё 9ав п у р ён ё 9, Нарспи те, и ч ё юта кай рё 9ав У нсёр п у 9не мён тёвас, А рёскалсёр п у 9ёмпа? À9Ta кайса кёрес-ха, Хамён усал хуйхём па?» Нарспи кай рё ют яла Сетнер утрё хёй килне Икё чун та савн ё чун ён ей м ерё9 тёшманне И кё савни тарнине, Х уплайм арё сём вёрм ан Сарё хёре Нарспие, И лчё-и лчех Т ёхтам ан Т ёрса юлчё кёлёхах, Сетнер 9автер чун савни.

68 66 Emine Yılmaz Тура çbiphh axàpax Ç aп л a-тâp çab самани Ялта нум ай ун 9инчен, У рлё-пирлё кала9рё Темтер ёсл ё çbihcem те, Кутне-nyçHe тупмарё Нарспи кайрё ют 9ёре С етнер юлчё кёл ёхах Ашшё 9и рё хёй хёрнех Тёван 9и р ё тёванах. Хушёлкара Хуш ёлкара туй иккен Туйё ытла шеп иккен Шур с у х а л л ё Тёхтаман, Туйне тёвать, тет, иккен Чипер качч ё Тёхтам ан, Силпи хёрне 9аклатнё ÇaBTep аван мёшёра, Ур ём- 9УР ём туй лартнё Туй тёва99ё ташласа, Ç aм pёк пуса-каччисем Туй ю ррисем юрласа, Ы вёна99ё 9ёварсем Ёнер Силпи ялёнчен, Туйё килчё тавр ёнса Паян кёру х ё р туйне, Кётет хёру туй туса Паян хёр туйё килсен, Kaçna хёве хупм алла Ы ран ирех тём алла Хёртен арём тум алла А слё я л та Хушёлка, Икё тё в ан хушшинче Туйне ту с а Тёхтам ан, Л арать сётел хушшинче.

69 Narspi Т ёрлё апат айёнче, ÇâKa сётел авён ать ^сёр кёру п у 9ёнче, Тёнче вёр -вёр 9аврёнать Тулта хёвел 9утатать К ёнтёрлана сулёнать Кёру пу9ё ^сёрпе, А ял ал л а усён ать ÇeçeHXHpTe путене, В ёхёт-в ё х ё т вёл ю рлать Туй килм ест-и -ха тесе, Текех кёру й ётетет К ёру 9ИНЧИ ш урё кёпен, Арки вёр -вёр тёватъ-9к е Туя кётсе, ватё пу9ён, Чунё вёр -вёр тёв ать-9ке Шёнк ёр-ш ёнк ёр шёнк ёрав, Ш ёнкёртатать 9улпала Хёр туй килет 9ём ёрсе, Урам тёр ё х ялпала Вунё арём хушпупа, Сёран куме 9ийёнче Хёрёх ви 9ё урапа, Сёран куме хьф ёнче и ч ё 9ёрте урам ра, Чарёнч ё9 туй 9ы ннисем Хирё9 т у х р ё 9 сёрапа, Хушёлкари тант ёш сем Ю рла99ё те кёре99ё, Ы р ё кёр^/хап хинчен Ё9е99ё те 9и е 99ё, ÜHçe 9улсем хьф ёнчен К ён тёрла та 9итм ен-ха Kaç4eH в ёх ёт нум ай-ха.

70 68 Emine Yılmaz Kaç пуличчен туй тума, Пире вахёт нумай-ха Шыв-шур п у 9ё пу9ласан, Т ёттём чченех сикрё9 те, Тахтам анпа Нарспие, Хёве хупрё 9 кёлете А слё ÇbiHceM у 9ёпах, П итёрчё9 туй кёлетне Й ёл-йёл кула-кула çeç, Кёрсе кайр ё9 п ^ р тн елле А кё каччё, пёр каччё, Кёлет тавра я в ё н а ть Те итлем е, те пёхма, Пушё вырён вёл шырать Т ёват-пилёк ача-пёча, Яв ёна 99ё çan ё н тах Ай, н ам ёссёр ача-пёча! Мён кирлиех пур унта? ИЗО. А нчах акё и тл е 99ё И лтёнет те пулм алла Ав усалсем лёп лан ч ё 9; «Хёр кал а 9атъ, ан шавла!» Шалта Нарспи темёскер, Тёттамана каларё Анчах хуллен сёмахне, Пёртте илтсе пулм арё «Асту, Нарспи, йёвену, Ман ал ёра малашне! Т ерё хы тах Т ёхтам ан, Ч арайм асёр 9и ллине Т уйна ан чах ёсатам, У нта мана п ёл ён -ÇKe Мён пуласне пёлме 9ук Ху курасн е курён- ÇKe!

71 Narspi У р ёх нимён илтёнм ест Пёр сём ах та ч ён м ер ё И тлекенсем, кётсен те, Пёр сём ах та и лтм ерё А чи-пёчи çab ёнтах, Ашшё килне ч у п а 99ё Илтни 9инчен çab хутрах, Ялта сёмах сар а 99ё И лтен-тёран cap качч ёи Вёрманалла уттарч ё Х ёлха и л тн ё сёмаха, Хёй ёш ёнче пытарчё Ун 9и л ё л л ё ку9ёнчен, Й ё л тёр -я л тёр вут кайрё К ёрен-тухан ялти çbih, К ач ч ё 9ине п ёхм арё. / Юман ан ч ах вёрм анта, Хёй куршине систерчё: ÇaB вёрм ан а кёнё çbih, Пирён тёван С етнерчче П уртре сётел 9ийёнче, Пётё пёсне кёларать ё н ё кёру Тёхтаман, Хёнасене ёсатать Ы р ё кёр^) Тёхтаман, Туй пёттипе сёйласа, Туй халёхне n y ç таять Ç ariлa сём ах каласа; «Ан ^пкелёр, хётасем Сёйём питех нумай мар Ё9ё р - 9ийёр, тёвансем Ёмёр пёрле п у р ё н а р» Виле ^сёр хётасем, Ур ём- 9УР ём кёрле99ё.

72 70 Emine Yılmaz Биле у сёр пулсан та, Мён каласне пёле99ё: К ёру9ём Тёхтаман, Сана упкев çyk пиртен Пирён хёре хытё пёх Тату п улёр виличчен» Карташ ён че лашасем, Т ёра99ё - ÇKe ташласа Тухса кайрё9 хётасем, Ыр ё юр ё юрласа : «Атьёр каяр 9улпала Курка тулли пылпала» У раписем хьф ёнчен, Тусан кайрё 9улпала Ав шёнк ёрав ян ёр ать С илпиелле чуптарать Лаши чупать n y ç ухса У сёр xyçh хёвалать Туй п ётрё те, туй каять Такёр 9улпа чуптарать П ёрер ватти тёл пулсан, Тавси, тавси! кёшк ёрать Каян туйён сассине, Нарспи юлчё итлесе TaçTa TaçTa HHçeTpe, Тусан кайрё 9ёкленсе. Çhmök И ртсен И ртрё 9имёк, и ртрё туй И ртрё туйри савён ё К айрё пёр пек тёсёлса, К унран-кунах п у р ён ё Хирте ака ай ён че, ёрём лёп-лёп касёлать Усал хуйх ё-суй хёран, Нарспи чунё касёлать.

73 Narspi Хирте çaba ай ён че, Курёк вёш-ваш йёванать У сал хуйх ё-суй хёран Нарспи п у 9ё усёнать К уллен-кунах тёнчене, Хёвел х ё р тн ё 9ём х ё р т е т Х уйхё-суйхё кунран-кун, Нарспи чёрине 9иет К уллен-кунах саламат, А нать-ё9ке патаран Хытё ты тать пулм алла, Хёй арём не Тёхтаман Чипер ача Сентти пур Чупса çypet урамра К ёвентине утлан са, Ача вы лять лаш алла А слё урам тёршшёпе, Чикс ёр тусан к ёл ар ать Х ура чикан пек хура, Kaçna килне таврёнать Чипер ача Сенти пур Чупса килет лашипе Хёйён пёчёк чёлхипе, П ак ёл татать инкёшпе Çёнё çbih та Нарспи кин, П ёрмаях вёл хуйх ёрать П ёяхёш ин ачине, С енттие çeç ю ратать Ç ёнё çmh та Нарспи кин, П ёрмаях вёл хуйх ёрать Сенттипе çeç кала9са, Хёй хуйхине пусарать Ç ab Tep ы р ё ачана, Т урё чунне панё çae.

74 72 Emine Yılmaz К улса сиксе вы ляма, Кайёк чунё ян й çab Ç и чё 9улхи ачара, Чёваш чунё ларать çab Пёчёк к у 9ё йёрсен те, Йёваш ту ти кулать çab Чипер а ч а Сентти пур Инкёш патне ёнтёлать Хёйён пёчёк чёлхипе, Инкёшне вёл й ёпатать «Ан йёр, инкем, ан йёрсем Т утёрупа шёл KyçHa Ан хуйхёрсам, инке9ём Х ёваласам хуй х ёна» Ы р ё кёру Тёхтам ан, Туй кёлетне астёвать К уллен-кунах ар ёмне, С алам атп а кастарать М ёскён ар ём ё тусет, А сапсене чёнм есёр У хм ах упёш ка хёнет, Мён пуласне пёлм есёр Пёрре пёр ÇbiH килчё те, Тёхтам анпа кал а 9рё Нарспи п уртре 9ук чухне, Пёшёл-пёшёл кала9рё Нарспи кёчё сёрапа, Леш хёнана ё9терет Хёна тухса кайсанах, С аламачё вёрентет: «Эсё апла хёр иккен, Эсё ап л а С етнерпе, Т ар н ё-м ён -х а вёрмана, Туйна тунё 9ёртенех!»

75 Narspi Хёнет, хёнет Тёхтаман, Т ёрлё асап кётартать Ялти çbihceh хушшинче, Текех сёмах сарёлать Ç aпли-кaпли 9а в ё çae: Ун пек нумай тёнчере Чылай усал ё9 пулать, В ёрттён 9ёрте тёттём ре А тте-анне хёй хёрне, Ю ратса çeç устерет Хёртен арём пулсассён, Ват уп ёшка кулешет Т упрё пуян упёшка, А тте-анне хёй хёрне Анчах унта мён усси Ю ратмасан пёр-пёрне? Тату, ы рё, килёшсе, Иккёш пёрле пурёнсан, Ç ёp х ут ы тла телей лё, Ю рлё ÇbiH та пуянран Хёне, хёне, Тёхтаман, Чунне кёлар унённе! А саплантар, Тёхтаман, Хурсам йытё вырённе! Хёне, хёне, Т ёхтам ан, Санран, 9ам рёк ан култёр! А саплантар, Тёхтаман, Нарспи часрах ватёлтёр! Анчах кайран хёвёнах, ^кёнмелле ан п ултёр Хёне, хёне, Тёхтаман, Санран 9ам рёк ан култёр! Иртсе кайрё bhç эрне, Çимёк эрни хьфёнчен.

76 74 Emine Yılmaz Ват уп ашка хёснине, Нарспи ту е р ё çab анччен А нчах теп ёр эрнинче, Пёрре у яр ы рё Kaç (Чим-ха, к ён а калама, В ёхётсёрах юрамасть). Нарспи Ёфё Хёвел тухать, улёхать, Çyne тусем тёррине Хёй 9уттипе ёшётать, TaçTH-TaçTH 9ё р сен е ÇaK 9уллахи ы р ё кун, Х уш ёлкана та савать Пур тёнчери чёрё чун, Ташлать, сикет, савёнать Ячё9 ю рё юрласа, Сём вёрм анти кайёксем Акёшсем пек я р ёнса, А нчё9 шыва cap хёрсем А нчах акё шурё пурт, Пёр сасё та илтёнм ест Ш урё п уртре 9ёнё çmh, Л арать, nyçhe 9ёклемест И рех хырём тёрантса, К айрё хире Тёхтаман nyçhe чиксе хуйх ёрса, Л арать ар ём ё паян: «Арём п ултём ирёксёр, А тте-ан н е хуш нипе А нчах хёрёр, м ёскён ёр, Ы р ё курм асть каччипе Х ёрхенм есёр хёрёре, Ç и чё ютён аллине, Ç и чё юта, ют 9ёре, Парса я т ё р м ёскёне.

77 Narspi Халё хёрёр, м ёскёнёр, Асап курса п у р ён ать А на ватё упёшки, Йытё вы рённе хурать М ёншён мана савнинчен, Çanлах ятёр уйёрса? М ёншён кунта киличчен, Çимepём-ш и хам nyça? М ёншён х аяр тёшманпа, Ман пёр 9у р тр а пурёнас? Пётес мар-ши п у 9ёмпа? Епле туссе пурёнас?! «Качча пачё9 и р ёксёр П улм арё-çke ы рлёха А тте-анне ёссёрри, Ы рлёха мар, х у р л ёх а Качча пачё9 и р ё к с ё р Савёнё9 çyk ку тёнчен А тте-анне ёссёртан, Савни юлчё п ёр-п ёч чен Качча п ачё9 и р ё к с ё р Ят ём 9ёрч ё TaxçaHax А тте-анне ёссёртан, П улчё асап ём анчах Качча пачё9 и р ё к с ё р М анён п у р ён ё 9 х ён -хур А тте-анне ёссёртан, Капла п у р ён са мён пур? Качча пачё9 и р ё к с ё р П улм арё-çke ы рлёха А тте-анне ёссёрри, Ы рлёха мар, х у р л ёх а А нчах м анён савни п у р Ç ёлaйм ё-ш им вёл м ана?

78 76 Emine Yılmaz Ун ён вёйл ё аллисем, П ётерм ё9-шим тёш мана? ÇyK, п у 9ёма 9ийиччен, Тёш манёма пётерем А сапланса тусиччен, Тёхтамана вёлерем А нчах вёйём 9итё-ши?! Епле кунтан 9ёлёнас? Эй п у л ёх 9ём пулёш сам! Чунём 9унать, мён тёвас? Пётсен пётем, пёт тёш м ан П урёнё9ём ырах мар Н аркёмёш ём, эс паян, Х ёвёнё9не туса пар!» Ç aплa паян пуртёнче, Нарспи, мёскён, хурланать Чунё вёркет, п у 9ёнче, У сал шухёш хускал ать Вут пек хёвел выляса, Çyл тупене хёпарать Х уллен-хуллен яр ён са, К ёнтёрлана сулёнать Тулта тёнче хёпёртет Тулта тёнч е я л т ё р а т ь Нарспи п у р тён ч е йёрет У нён чёри 9у р ёлать Сентти килет сиктерсе Кёвентине утланса Инкёш патн е 9ём ёр се, Кёрсе кайр ё ах ёрса ÇanaTb п атт ё р лашипе, Хёй аллинчи хуллипе А нсёртраиах инкёшне, Tanca илет урипе.

79 Narspi T l А нчах вёл та выляма, А птёрарё инкёшпе А птёраса урама, Тухса кайрё лашине Вёрет, су рать сар ё кин, Хёй яшкине п ётратса Хуран айё 9ёлен пек, ÇynaTb вучё явёнса «Çитмёл тинёс леш енчен, Килет карчёк Шапатан Вёр, сур, карч ёк яш кана П ёттёр усал Тёхтаман! У тм ёл тинёс уттинче, Л арать, сикет, йёс пукан Сикех, сикех, йёс пукан П ёттёр усал Тёхтаман! В ётёр та пёр ту 9инче, Йёс х уран ра пи9, яшка ÇaB яшкара пи9, 9ёлен Пи9 там ёкра, упёшка!» Вёрет, сурать сар ё кин, Хёй яшкине п ётратса Вилём ЯШКИ в ё р е т-9ке, Ç ёлeн пекех чаш ласа Ка9 пулсассён упёшки, К илчё хиртен 9аврёнса Сётел 9ийёнче ЯШКИ, Л арать пёсне кёларса Кашёк и лчё Тёхтаман, Л арчё сётел хушшине «Яшка т у т л ё - 9ке паян», Тесе м ухтать яшкине Усал к у 9па 9ав ёрса, К ётартать вёл чём ёрне:

80 78 Emine Yılmaz «Яшка тухла, çh ларса!» Кашкёрать вал а р амне ÇHft n-çke-xa кайран та Пит 9иессём ех килм ест Ах, Н арспийё 9авён та, Т ухса каять, тусей м ест Тулта ларать ку 99ульне, Т ёпра 9ине юхтарса П уртри 9иет яшкине, У рлё-п и рлё тайёлса Ç nex, 9иех, Т ёхтам ан, Парк ёмёшл ё яш кана Ё н тё эсё малашне, Упёшка мар арём на Пётрён ён тё, Тёхтаман, Ç y т ё тёнче санён мар! «Нарспи, часрах кёр пурте! А йхё килет, вырён cap! Ака турём, ётлентём Ашём 9унать çabxepex Яшка хы 99ён шыв ё9рём Т уйёнчё эрех пекех» Н арспи кёч ё итлесе, Ç ёpтe л арать упёшки Пётём ёш не-чиккине, Çy рать х ё в а тл ё ЯШКИ А р ё м с а р ч ё вырённе, Упёшкине вы рттарчё Ç ёклe-çёклe 9апрё те, Чунё утне хёварчё Пётрё пёр чун тёнчере Ё9ёсемшён х уплан чё П ётрё чёваш ём ёрё У нён чёри лёпланчё.

81 Narspi П уртри сётел-пукансем, Х ёр ата99ё ар ём не Пайтах п ё х р ё 9 шеллесе, Ху9ин сивё виллине А нчах 9ёр л е п у л ч ё те, Сём х упларё пурт ёшне Хёйён вёрём аллипе, Х ёратать вёл Нарспие П ётрё чёваш ём ёрё Вырён 9инчен тёрас 9ук Вьфё в ы л ьёх -ч ёр л ёх н е, Т ёрса апат парас 9ук Вы9ё ака лаш исем, Кё9ене99ё картара А нчах эсир, тёлёхсем, Курасс ёр 9ук ху çapa! Ял вё9ён че сём вёрман, Ч аш ёлтатать 9у л 9ипе Хушка 9ё л т ё р вы лятать, Ç yл Tiy-nepe 9уттипе Х уш ёлкари чёваш сем, Ç ы вёpaççё харлатса А нкартинчи тёмана, А нчах вё9ет ухлатса Уй ёх кукри яр ёнса, Т ухрё вёрм ан хьф ёнчен Шёпп ён-ш ёпп ён çeç утса, Т ухрё Нарспи п ^ р тён ч ен К айрё м ёлке пек шуса, А нкартисем хьф нелле Ялтан ту х р ё, ыткёнса, Ч упрё вёрм ан ёш нелле Курас тесе ён тёлса, У йёх ч у п р ё тах9анччен.

82 80 Emine Yılmaz Варман анчах шавласа, Юлчё Нарспи хьфёнчен Нарспи пы рать вёрм анпа, Темшён ытла ытканса Шёпп ён тёрать сём вёрман, Нарспи чунне хёратса А рмак-чармак йывё9сем, Пу9ёсем п е сулла99ё Н арспи иртсе пы нё чух, С улне пулсе тёра99ё Ват йы вё9сем хушшинче, А р9урисем вы л я 99ё Нарспи иртсе пынё чух, Аллисене тёса99ё С асартёках 9ИЛ тухса, А срё-кайрё сём вёрман Й ёри-тавра ах ёрать; «Тыт ар ёмна, Тёхтаман Тыт ар ёмна, упёш ка Тарать усал арём у!» В ётёр та пёр шуйттан пек, В ёрм ан улать: у-у-у! И рех тёр са тумланса, Сентти ту х р ё выляма К ёвентине утлан са, Ч упрё инкёшне курма А нчах инкёш курёнм асть Пиччёш халь те çbibёрать Т ёратса та вёранм асть Сентти шёпах аптёрать Пёр ÇbiH килсе кёчё те, Хытса кайр ё вы рён тах Пёхса тёч ё-тёч ё те, Тухса кайр ё çae ё н тах.

83 Narspi П ёртак тёр сан, вёл кайсан, Т улчё пурте тулли çbih: Епле вилнё Т ёхтам ан? ÂçTa кайн ё Нарспи кин? ÇyK, мён ч у х л ё ыйтсан та, Сире виле калас 9ук Н арспи 9^/рет вёрм анта, Эсир ёна тупас 9ук. Силпире А слё Силпи ялён ч е, Хуллен шёвать п у р ён ё Иртсе кайрё9 9им ёкри, Ы р ёл ёх п а савён ё Чёваш кёпи улача, Хир варринче кён-кёвак Ё9чен чёваш вёкёр пек, Ю рла-ю рлаё9 тёвать Тёрать ш урём пу9ёпе, И рех хире вёл ту х а т ь Кёш т-кёш т апат тёвать те, Ç y т ё 9ава вёл йётать Уч^/к хы 99ён чёвашсем, Айкашрё9ё хирсенче Валем, купа, капансем, Л ар ч ё 9 у л ё х варринче Ç ивчё 9ава ваш латрё ÇyAMaH 9аран 9ийёнче Пу9л ё ыраш сарал ч ё, Çe9eHxnpceH хушшинче Сёмах нумай ял 9инче ÇeM9e ч ёл х е вё9ёнче Т ёрёсси те п у р -тёр 9ав, Ялти сём ах хуш ш инче.

84 82 Emine Yılmaz С илпире те этемсем, Нарспи, Т ёхтам ан, Teççe Вёсем Taxçan Т ёхтам ан, Х аяррине пёле99ё М и хетертен шикленсе, В ёрттён 9ёрте сёмахсем Пу9не чиксе шеллесе, А птёра99ё чёвашсем Сетнер ача, 9ы нсенчен, ÇaB сём аха илтсенех, Амёшёнчен уйрёлса, Кайрё та9та пёчченех ÇbiHceM хи рте ё9лесе, Ка9па килне киле99ё Ка9хи апат ту н ё чух, Нарспи, Сетнер, ти е99ё Сетнер утрё пёр-пёччен, Кёрсе кайрё вёрмана Нарспи асап н е илтсе, Вилём сунать тёшмана «Тёттём пулё, к а 9 пулё, Тёшман патне 9ити ччен Тёшман чёри лёпланё, Хёвел кусса тухиччен Хёвел тухё, 9утатё, Этем тё р ё ёйх ёран Тёшман анчах вёранм ё Айхи ытла йы вёртан Хёвел тухё, 9утатё, Эпё пулёп вёрм анта Тёшман, вы ртён, хускалм ён Нарспи пулми 9уртёнта» А нчах Нарспи унсёрах, Кё9ёр т у х р ё килёнчен.

85 Narspi Xàex тарч ё таш м анран, Савни пырса 9итиччен. Вёрманта Ш авлать, кашлать сём вёрман, Вё9ё -х ё р р и курёнм асть Кутс ёр-пу 9сёр 9ил тухсан, Ч арёнассён туйёнм асть Ш авлать, каш лать, сём вёрм ан, Т ам ёкрё пек ах ёрать Те ар 9ури, те шуйттан, ÇaB териех аш кёнать Т а п х ё р -т а п х ёр 9ИЛ килет, П ёл тёр -п алтёр 9авёрса Тёттём вёрм ан j/хёрет, Ç ёpe 9итех авёнса Хура пёлёт пёрм аях, Шёвать вёрм ан тёрринче Ярать 9и9ём 9ёр 9урсах, Хура пёлёт хушшинче А9а 9апать, ш артл атать Пётём тёнче кисренет ÇyM ёр 9ырма пек юхать Л упаш касенче кёр л ет Сём-сём вёрм ан, сём вёрм ан М ёншён хы тё ш авлатён? М ёнш ён шёй-шай ш ёхёрса, М ёскён чуна хёрататён? В ёрман тата хы тёрах, Ш авлать, й ёрет, ах ёр ать Т урё 9ы рлах, ан пёрах! А хёрсам ан хускалать! Ах, 9ы л ё х л ё п у 9ёма, À9Ta чиксе хурам-ш и? Ах, 9ы л ё х л ё чунёма, Епле ты тса чарам-ш и?

86 84 Emine Yılmaz Епле Сетнер м ёскён -ÇKe, У рнё варм ан ашёнче Апле 9ирёп йывё9сем, Ю рла99ё nyç тёрринче Вёрман хёсёк 9ул ёпе, Аш 9уннине пусарса Вёрман шавне хуплас пек, Пырать сетнер юрласа : «Сём-сём вёрман, сём вёрм ан Мёншён хы тё ш авлатён? М ёнш ён шёй-шай ш ёхёрса, М ёскён ч уна хёрататён? Ах, ман хуйхём, итле-ха: М ёншён мана 9унтаратён Мёнш ён мана тёл ёха, С авёнё9а м антаратён? Ç ypaлтём -м ён аннерен, Х ён-хур, асап курм а çeç ÇaB асапран, хёнлёхрен, ÇaMpÜK п у 9ём пётни çeç Ç aм pёк п у 9ём пётм ёччё, М улём 9укки пётерчё Вёл та пулин ю рёччё, ÇbiH ухм аххи п ётерчё ÇbiH ухм аххи ю рёччё, Усал тёшман тупён чё У сал тёшман пётёччё, Турё 9ырни курёнчё» Сетнер юрлать юррине В ёйлё тёвёл тапранса, Сетнер юррине илсе, Вё9ет й ёрсе, ах ёр са ÇaB х у й х ё л л ё сасёсем, Чуна çypca й ёр е 99ё.

87 Narspi В ёйлё тёвёл п а пёрле, TaçTa ÇHxex 9ите99ё Хура вёрм ан ёшёнче, Х уллен-хуллен п ёте99ё ÇaB ю рёри ку99ульсем, Пёр чун патне 9и те99ё TaçTaH-TaçTaH аякр ан, Тепёри хирё9 м акёрать Усал асап -х у й х ёр ан, У нта тепёр чун 9унать Такам ю ррин сассисем, К ёрет Сетнер хёлхине В ёйлё тёвёл п а пёрле, Ю рлать Сетнер юррине «Хура вёрм ан, сём вёрман, М ёншён хы тё ш авлатён? Савни пекех ю рласа, В илнё чуна вёрататён? Тёттём вёрм ан, сём вёрман, Ан у л т а л а т ё л ё х а Савни пекех ю рласа, Ан хёварсам хурл ё х а А слё вёрм ан, сём вёрман, М ана чённе кала-ха! М ёскён чуна шеллесе, Чун савнине кётарт-ха А нчах утать кунталла, Ман паталла хёрарём : Ы рё турё, 9ырлахсам! Нарспи, Нарспи, эсё-им?» Икё савни пёрлеш сен, Пу9не тай р ё ват юман Пёр-ик тап х ё р 9ИЛ вёрсен, Шёп л ёп лан ч ё сём вёрм ан.

88 86 Emine Yılmaz Хура пёлёт саланса, Пётрё вёрман хьф ёнчe Хёвел п ёх ать ш ёратса, Кайёк ю рлать йёвинче Курёк ÇHH4H сывлёма, Хёвел п арать ёшшине Икё чуна савёшма, Хёвел парать 9уттине Я лтёртатать ы р ё кун У сал кунён мён ё9 пур? С авёнса утать икё чун Ç ичё ютён мён ё9 пур? А нчах вёрм ан ёшёнче, Хура кайёк чёйлатать: Ай Тёхтаман, Тёхтаман, Нарспи чунне вёл шырать! Атте-Анне Сетнер пёчёк п уртён ч е, Вёсем иккёш л а р а 99ё Л у тр а сётел хушшинче, Ка9хи апат тёва99ё Сетнер ватё амёшё, Т урёх т у п р ё курш ёрен Ç ёкёp-тёвap кёларса, Хучё сётел ёш ёнчен А п атл ан са икё чун, Хёру сёмах кала9ать В атё карч ёк ам ёшё, Шёпп ён итлесе л а р а т ь А сёна99ё ёлёкхи, Ы рё лёпкё пурёнё9не, Ка9хи вёйё-уллаха, Ç им ёкчeнxи кунсене.

89 Narspi С асартёках илтёнчё, Ура сасси п ёл тёр тан М ихетерпе карч ёкё, К илчё9 кёчё9 алёкран Карчёк Пирён Нарспи ку пуртре, ÇyK-ШИ тесе килтёмёр Ялти ы р ё 9ынсенчен, Кунта тесе и лтрём ёр М ихетер хёр, х ё-ёрх ёр -и эс! Нарспи, м ёскер хётлантён? Епле, 9ынсен ум ён ч е, ÇaK нам ёса кётартрён? М ён 9итм ерё-ш и сана, М ён 9итм ерё тёнчере? М ёншён, хёрём, мён пуртан, Ю рататён С етнере? Пуян хёрё п у 9упа, М ёншён 9ап л а хётлантён? Ёмёр курм ан намёса, Ват п у 9ём па кётартрён? Карчёк М ён 9итмен-ш и ухм аха, У пёш кине вёл ерм е ÇaK С етнерпе вёрм анта, Л ап ёш татса 95^реме? М ихетер Т урра шёкёр, халиччен, Усал сём ах илтм енччё ÇaK таран а 9итиччен, Киремет те тивм енччё.

90 88 Emine Yılmaz Манан килём -çyprâm a, Ы р ё пирёшти пёхатчё Ырё пирёшти пёхнипе, Ялта ягём кайманччё Пулёх, хёр п ан, çyt тёнче, М ана савса т ё р а тч ё Кёвак-хуппи, 9ут-хёвел, Мана туп ёш п аратч ё ÇaK тарана 9итрём те, Ватё пу9ём у сён ч ё Эсё 9ап л а пулнипе, Ы рё кунём пёсёлчё К арчёк (М ихетере) В ёр9сам ён тё хы тёрах, П ёсёрлантар Сетнерне Ё9ре х ы тн ё аллипе, Ан хапс ёнт ёр 9ын хёрне! М ихетер Мён кё9ёнрен S/стертём Хёр кём ёлне татмар ём Савн ё хёрш ён п уянл ёх, К унён-9ёрён п у 9тартём Кёнт ёрла та, 9ёрле те, Канлё ы йхё курмарём Хёрёмш ёнех тёрёш са, Ку9ём сене хупм арём Епле качча парёп-ши, Тесе ялан ш утларём Хёр телейён тёрёшса, Пуян к а ч ч ё шырарём Качча патём, туй турём Паян а к ё мён 9итрё М анён ватё пу 9ёма, Паян а к ё мён 9ирё!

91 Narspi Карч ёк Ш еллемест ён а н н о н е Ах, 9ёр 9ётм ан ё пу 9на! Камён хёрё пултён-ш и, Кам устерчё-ш и сана? М ихетер Мён кё9ёнрен j/стертём, Питне п ёхса савёнма ÇaK таран а 9итрё те, Хёрём 9и р ё п у 9ёма А9у-анну и рёкё, П улчё 9ёрё вы рённе Пёр Сетнершён тёктартён, А9у-анн^)н шур 9У9не П улёш марё пуянл ёх П улёш м арё сём ах та Пуян к а ч ч ё 9ум ёнче, Апла п у л м ё ухм ах та Н арспи А тте9ём, 9ам рёк чух, М ёншён пат ёр хёрёре? Пуянл ёх р а анчах мар, Ы р курасси 9ы ннинче Ам ёшё У сал, ытлашши, Ан кар ён тё 9ёварнё Аннун ёшне 9унтаратён Т урёран килесш ё п у 9на! М ихетер ÇaK нам ёса к ётартрён Ялти 9ынсем мён калё9? Хёрне ан ман, ват су п н ё! А9у 9ине к ё тар т ё 9.

92 90 Emine Yılmaz А нчах ялти çâeapcem, Кирек мён те кала9чар, Яту 9ё р н ё пулсан та, Ç anax эсё манён хёр Атя, хёрём, таврёнар, Ш ётёк-шатёк ку пуртрен Тепрер качч ё тупёпёр, Яту 9ёрсех кайиччен Атя, Нарспи, ан хуйхёр Санён а9у пур вёт-ха Яту пётн ё пулсан та, А9ун м у л ё пур вёт-х а К арчёк Атя, йытё, хёвёртрах Пёртте мана пёхмастён С етнер, йы тё, кё99е пит, Пуян хёрне ан хапсён! Нарспи А тте9ём, атте9ём, М ёншён м ана 9иетён? Намёс куне х ёр ёр е, Хёвён патна чёнетён? К арчёк Ав тата мён кал а 9ать! Савнё хёрне итле-ха! М ихетер Ç итё, карч ёк, вулашма Хёр сём ахне и тлер-ха! Н арспи А рём п у л н ё п у 9ёмпа, Киле пы рса тёрёп-и?

93 Narspi Савман кач ч а кай сассён, Татах асап чётёп-и? ÇyK, 9ук, атте, ан чён те Халь тин киле пы райм ёп Ç aплa пулса пётсен тин, К ач ч ё кётсе ларайм ёп Эсир мана J/стертёр Ача чухне ю ратрёр А нчах уссе 9и трём те, Хёрёр чунне курм арёр Эпё сире кёлтурём Эпё сире йёлёнтём Вё9не 9ите п у 9ласан, Й ёваланса м акёртём А нчах эсир х ёр ёр е, S^cTepecce устертёр, Yстерт ёр те ук 9аш ён, Сутса ярса п ётертёр Ача чухне хёрёре, Ю рататпёр, теттёр ч ч ё С авнё хёрёр мён ы й тн ё Ана пурте х атёр ч ч ё У ссе 9итрём, аттене, Пёр 9у л кёт-ха, терём те, Атте вёр9са п ётерчё Анне 9У9рен сётёрчё Мёнш ён м анён кёмёла, ÇaB юлашки кём ёла, Тумарён-ш и, а тте9ём? Халь п у л м ёттём каплалла М ёншён 9ап л а ху хёрне, Парса я тён каш кёра? Саншён 9ав пур ы рёлёх, М ёнпурё те ук9ара

94 92 Emine Yılmaz Эпё асап курниш ён, Ху ай апла, эпё мар С етнер кёр^) пулм асан, Эпё сирён хёр ёр мар Эй атте9ём, анне9ём, С етнерпеле п ехиллёр ÇaBâH чухне тин вара, Ёмёр пёрле пулёпар К арчёк Ав-ав хёру мён калать Сетнер, шуйттан, и л ёр тн ё М ихетер, каяр-ха Хёру 9ине сур ёнтё! М ихетер Ы-ых, Сетнер, астёвён: М анён хёрё эс 9ирён! Эсё, 9автер усал хёр, Хура ns/ртрех тип, эппин! А9у килне, чим -халё, Хёвах чупса пы рён-ха А9у м ёнле ыррине, ÇaB ён чухне курён-ха! А тя, ватё карч ёкём, К аяр ён тё килелле Ё нтё сёмах п ётрё пулё, Паян пирён хёрпеле! Карчёк Пётёр, типёр 9акёнта, Типёр хёрёк турат пек! Ш ёммёр-ш аккёр 9ёриччен, А сапланёр йы тё пек!

95 Narspi Тухса кай р 9 ылханса, Ашшё-амёш хёй хёрне Урам тёр ё х карч ёкё, Ç an T ap at b х ёй сём ахне Н амёсланса, хёрелсе, Х ёвел анчё, пы танчё Сетнер амёш, ахл атса, Сётел 9ине п у 9тар ч ё. Т ёватё Виле Йывёр ё9сем хьф ёнчен, Л й хё тем рен те п а х а Силпи ялин 9ыннисем, Кайр ё9 тутл ё ый ё х а Çывёp)a99ё этем сем Хура вёрман тёк тёрать Т ёрсан -тёрсан, чашласа, Çил вёрнипе вёранать Килсе т у х р ё 9 вёрмантан, А кё икё урапа Шёпп ён шурё9 ялалла, П арён-парён лаш апа А кё сасё илтёнет, Чуна 9урса ян ярать Авё cacca илтнё те, Пёр 9ЫН урам па чупать Ш ёлтёр-ш алтёр ташласа, У рапасем кустар ч ё Вёрман ёшне кустарса, Кёрсе к ай р ё 9, 9у х а л ч ё Ш ёри-ш ари 9ын ш авлать Урам т ёр ёх чупкалать М ихетере 9ар атн ё! Тесе пёри кёшк ёрать П урте ту р и касалла, Хашка-хашка ч у п а 99ё.

96 94 Emine Yılmaz Мён п у л н ё та мён п у л н ё? П ёр-пёринчен bifttaççö М ихетере 9аратнё, Пёр яп ал а хёварм ан! Çёp 9ё т м а н ё вёрёсем, Т урёран та хёрам ан М ихетерпе карч ёкне, Иккёшне те вёл ерн ё! Ç ичё тар9и -тёр 9ине, Эрех парса усёртн ё Сетнер чупса 9итнё-м ён, Илтсе карч ёк сассине В ёрё, ш уйттан, пурттипе, Пу9нех 9у р н ё у н ён н е! М ихетере вёлернё М улне-м ённе хёварм ан С ём сёр"-п у 9сёр вёррисем, Т урёран та хёраман! Пётнё мёскён Сетнер те, Усал вёр ё пурттинччен Ун пек усал ё9 курман, Силпи я л ё халиччен М ихетерён Нарспийё, Пёр к у 99уль те ю хтармасть Ашшён пушё килёнче, В ьф ёнтан та хускалм асть К ётёр-кётёр арман чулё, Чёре 9инче ав ё р а т ь Арман ч улё айёнче, М ёскён чёре 9урёл ать Ах, 9 урёлса кайрё те, Нарспи кайрё йёванса. 11 Metindeki С ём сёр yazılışı bir dizgi yanlışı olmalıdır. Aşmarin de (c. ) bu dize kullanılmış ve С ём сёр biçiminde yazılmış. Anlamca da böyle olm ası gerekiyor.

97 Narspi Тин ён ки л се кёчё те, Йёрсе яч ё кёшк ёрса: Эй атте9ём, анне9ём, М ёншён м ана 9у р атр ёр? Тёнче асапне курма, Кун 9утине кётартрёр Эй ту р ё 9ём -п у л ё х 9ём, Мёншён м ан а чун патён? М ёскён 9амрёк п у 9ёма, П ёртел ей те ям арён Эй чунём 9ём, 9ам рёк п у 9, Мёншён капла пултён-ш и? Пётём тён ч е хушшинче, Эсё п у л тён ытлашши» Й ёре-й ёре хуйх ёрса, Нарспи у тр ё х и р е л л е Ялтан ту х р ё, уттар ч ё, К ан тёр-варё еннелле Ялти 9ы нсем ш еллесе, Пёхса ю лчё9 хьф ёнчен Паян п у л н ё ё9 9инчен, П акёлтатрё9 тёттём ччен Тепёр кунне ирхине, Чёваш х и р е тухм арё Эрнекуна асёнса, Нимён ё9 те тум арё Ёлёкхи пек урама, Сарё хёрсем ту х м ар ё В ёйё ташшисем таш лама, К аччисем те х ё й м ар ё Тёрлё 9ё р те ватёсем, Ушкён-ушкён т ё р а 99ё М ихетерён кил-9уртне, Сутма канаш тё в а99ё.

98 96 Emine Yılmaz Нарспи r a ç ja кайн аран, Ячё9 ё н а шырама М ихетерпе карч ёкне, Пурте утрё9 пытарма Аслё м асар-хёям ат Ви9ё виле шётёкра Ч ипер ач а Сетнер те, Выртать юман тупёкра К ёнтёрлана пётём ял, Пё99исен е шарт 9апать Нарспи виллине ту пса, Нимён тум а аптёрать Ш ыракансем таврён ч ё9, Лаш исене 9унтарса К ан тёр-варта йёмраран, Вилнё, терё 9, 9акёнса Вара вилнё вырённех, Хучё9 ёна пы тарса Тёпри тавра шёшкёрен, ÇaTaH л а р тр ё 9 9авёрса Хёвел анчё, к а 9 пулчё, Чёваш 9ынни 9ыв ё р а ть Хёвел ту х р ё, 9уталчё, Чёваш ё 9е ты тён ать А нчах пирён Н арспиш ён, Ё м ёрлёхе ка9 п улчё Ёмёр тёттём тупёкра, Х уйхи-9уйхи татёл ч ё Ç aплa и ртрё п у р ён ё Пу9ё п ётрё 9ам рёклах Ашшё-амёш ухм ахран, Пётрё х у й х ё-суйхёп ах Курч ё 9ут ё тёнчене, П ^ л ёх-турё п^рнипе.

99 Narspi ^ с р ё, п у л ч ё capâ хёр, А тте-анне пахнипе П ^ л ёх-ту р р ан кёмёлё, А слё турё хёй хёрне А тте-ан н е ирёкё, Ç и pё сар ё хёр nyçne В ы ртрё хёсёк тупёка, Ячё юлчё ял 9инче Ун хурл ёхл ё юррисем, Ю лчё9 9ынсен асён ч е Халь те пулин Силпире, А сёна99ё м ёскёне Ялан, 9ум ёр 9умасан, Шыв сап а 99ё тёприне.

m».t V.&#; Ч -V 7.,vî4ir)î&#;-]lV V *&#;&#;i.- <i &#; &#; &#;*i,îi,u * Й-+ ; &#; u c v #, 4 % < r Ч &#; L V ;.;: - t &#;t &#;- f >fi /V i f i.sî. î -?- *^мщщ4тм^ш İ li,1шф^фшш0тф *H M :M ywn^wml &#;î* ), > r&#; &#; W \ 4 ; \ &#; - Л. i - v. <: >&#;».»,&#;&#;? ; <.f,* <(.&#;. «r = V Kİ-

NARSPİ Silpi Yalînçe 1. Puş uyîhin vîsînçe, 2. Hîvel pîhrî îşîtsa. 3. Silpi çîvaş yalînçe, 4. Yur irîlçî vaskasa. 5. Tusem, sîrtsem huphura, 6. Y urî kayşa pîtnîren. 7. T uhaf kurîk éìp-sìra, 8. Hîvel hıü hîrtnîren. 9. Sivî, hayar hîl irtet, K ayat yîrse, hurlansa. Sivî kuséulìpe yîret, İrtnî kunşîn huyhîrsa. Putîksempe, varsempe, Sîmîrîlse şıv kîrlet. Ançah, m înle yîrsen te, Hîvel hîrtnîsem hîrtet. Hîl kuésulì şavlasa, Y uhsa kayrî éirmara. Açi-pîçi vılyasa, Çupsa siiret uramra. Kilçî ırî éurkunne, Kilçî, yaçî îşîtsa. Hîvel savat tînçene, Hîl lyhinçen vîratsa. Tîttîm vîrm an çîrîlet. Yeşîl tumtir tîhînat. Seéenhir te yeşeret. İlem îpe m uhtanat. Tîrlî-tîrlî çeçeksen, Irî şîrşi sarîlat.

Emine Yılmaz Pur éìrte te kayîksen, Layîh yum yanîrat. Süite, pîlît ayînçe, Tiri yurri iltînet. Sem se kurîk Siyînçe, Putek-surîh sikkelet. Hîy kitîvî padnçe, A ça şîhliçî kalat. Hırîmî pit viénipe, Silpi yalnelle p îh at. Silpi y a lî puyan yal, Larat vîrm an îşînçe. Kantur pekeh surçîsem, Vat yîm rasem ayînçe. Yalî tavra ukîlça. Sînî éatan ukîlça. Kiv kapanlî ankarti. T îrlî éim ìslì pahça. A slî uram ürîşşîpe, Hîm a vitnî surçîsem, Uram ikî ayîkkipe, Yem-yeşîleh saçîsem. Süitsem tavra kilkarti, Çul hüme pek savîm î. Sarî hapha kilseren, Ç întîrlenî tîrîllî. Silpi y alî aslî yal, Hula teyîn insetren. A hîr, kunti çîvaşsen, M ulî pur-tîr éav vîsen. Sırma yuhat kîrlese, A slî yalîn éumìpe. Hîvel, tîrî tîrlese, V ılyat unîn şıvîpe.

Narspi T m şıvîn Îşînçe, Kîvak pîlît yavînat. Vatî yîmra tayîlsa. Tîsne pîhsa savînat. A kî kîper siyînçe. Starik larat vîltapa. Y îpîrt-yapîrt pulline. Ultalasşîn îmanpa. Av açasem éiil yençe. Şıvra işse siireééì. Pulì titan vattine. Hirîsterm e pîlessî. Akî pîr sın kîperpe. K assa pırat kırmana. Sırma urlî kaérì te. Kîrse kayrî vîrmana. Sîtm ah pekeh tuyînat. Silpi çîvaş yalînçe. Vîhît irtni sisînmest. Savînî^lî kunsençe. Kayîk yurri, ёш sassi. Y an-у an yarat tavrana. Surkunnehi havas yurî, Kilse kîret hîlhana. Uram tîrîh Ninnisem, Ulput pekeh utaésì. Pürt hısînçe şavlasa. Açi-pîçisem vilyaééì. Nar pek hitre hîrîsem. Akîşsem pek utas^î. Ç înkîr-çankîr tenkisem. Yîltîrtatsa piraééì. Sìr öîmîrse kaççîsem. T aşlat hapha um înçe.

Emine Yılmaz Punm ésem, ah, avan, A slî Silpi yalînçe! Sakî sutî tînçere, Vîyli su k ta etemren Şıvsem sinçe, sìr sinçe, H usa pulsa vîl tîrat Ançah vîylî etem te, Hîy tînçine pîhînat U ksapala ereheh, Sınna îsran kîlarat A slî kalîm eminçe, Mînle çîvaş îsmen-şi?! T arîn nührep îşînçe, M în çuhlî sîra pîtmen-şi?! îsnî te sav, sinî te Yîrkipele siknî te U nsîr pusne yeplelle, Tîvas tetîn prasnike? Kun irtnîs&#;em uramra, Ü sîr sinsem numayrah K as pulnîsem vîrmana, Sasî kayat hıtîrah îse-îse kasalla, Üsîr çîvaş ıvînat Surkunnehi pılçîk ta, Kanma ё е т ё е tuyînat V ırtat çîvaş ulput pek, Şuhîşlam ast îstine Pîtîm uram tîrîşşîpe, K îşkîrat hîy yurrine; «Numay ìéle, numay éi Hıtî tarla, hıü îs!» Ereh tesen, ìé éinni N ihîşî te tirkemest.

Narspi «Vîhîçîpe îslîpîr Vîhîçîpe ìéìpìr Kilte îsm e pulmasan, K ürşî patne kîrîpîr Kürşîn îsm e pulmasan, Uyranne te îsîp îr U yranî te pulmasan, T urî parassa kîtfpîr» Kalîm irtet, yur pîtet, Surhi suha ta sitet Çîvaş çasah urîlm ast, M uhm îr irtse kayaym ast întf, üsîr çîvaşsem, U rîr sine ürîr-ha! Yem-yeşîleh ёш tusem, Şıv ta çaknî ёптпага Ey, piççesem, tîrîr-ha U rlî-pirlî pîhîr-ha Aka риёпе türletes Urapuna tirpeyles Sivî şıvpa ёîvînsan, Pitne-киёпе tîs kîtîr Avantarah apatlan, Aka tuma vîy kîtîr Küles în tî laşana, Tuhsa kayas akana Ey, Шп(ё1т, sıvlîh par, A knî tırrîm a întar! Sari Hîr Yeşîl kurîk huşşinçe, Sap-sarî çeçek üset A slî Silpi yalînçe, Narspi yatlî hîr üset.

Emine Yılmaz Piçî-ku^î pit hühîm, Hirti sarî çeçek pek İkî ku sî hup-hura, İkî hura şîrsa pek Yavìnaésì hısalta Sivît v îsî kîtrisem Utsa-utsa pınî çuh, Ş înkîrtatat tenkisem K usîsem pe pîhnî çuh K aççîn çîri sîklenet Sühe tuti kulnî çuh K aççîn çunî seméelet Hirti sarî çeçeke îşî kuspa kam pîhm î? Un pek layîh hitre hîre M înle kaççî yuratm î? Hîvel ansa larsanah Pitne éìvat, şîlînat V îyya tuhma şîlkem e K îkîrî éine sakat Şînkîr-şînkîr tevetne H ulpuési urlî yarat H îrlî puréìn tutîm e Hîrle éavìrsa éihat Vîyîsençe un sassi Kayîk sassi yevîrlî A hîltatsa kulnî çuh Sirîp ёш ku temelle V îyî salaniççeneh Savîntarat sassipe İrhi ёîltîr hîparsa Y îl-yîl kulat tüpere Hîyîn aşşî kilînçe Narspi kanlî ё ^ ^ а!.

Narspi Irî dlîksem kursa T îlîkre te savînat İreh rîrat, tum lanat Narspi ìée tıtînat Ye purâin éip ilet te Yurla-yurla tîrî üvat Ye sîlem e larat te Sîvvi şîrâa pek pulat Süs hürellî hurâî yıtî Pîr kîret te pîr tuhaf Ye pir tîrtme laraf te V ılyantarat îsine Ye hultîrçî tıta f te Sipne tiret sîrrine Ye sak ^inçi kuşakî Pitne sîva pullaşan Apat hatîr hînaşîn Alli-uri sîm îlran Avan i ıtrî purìnìé H îrîn su lî tuliççen A şşî kilne hîtana Siçî yutran kiliççen Narspi aşşî Miheter, Sîrm e puyan p u rîn at Vîl hîy hîrne yuratat N arspiyîpe m uhtanat «Man hîr pekki kamîn pur? Kama pürnî un pek hîr? Puşmak ёик-i hîrîm în? Süret-i vîl tenkîsîr? Silpi yalî îmîme Un pek hîrsem kuras ёик! Pîr çîvaş ta hîy hîme M iheter pek pîhas ёик!

Emine Yılmaz M ihetere min sitm en? M inîm suk-şi surtîm ra? Kımıl tenkî, tîrtnî pir, Sahal-şim-m în siipéem re? Tırî-pulî tulliyeh, İşîlmest-i kîletre? Su, sît-turîh, sîra-pıl, Tulli mar-i nührepre?» Çîn sîm ahîn suyi suk, M iheterîn mîn sitm est? Pîtîm yalta pîr puyan, îna ni kam siteym est U nîn ^urçî hula pek, Kîrsen, vitîr tuhm a ёик Huraltisen tîrrine, Çîh-çîp vìsse sitme suk Kartaş tulü yapala, Kupalansa virtaééì Kîlet tulü tırrisem, Tîkînas pek tîras^î Urhamah pek laşisem, Utî-sîlî siyessl Unîn v ıl îh-çîrlîhsem, Piçîke pek siireséì Turi kasri ёак kil-surt, Ayakranah kurînat Pilin vatî Miheter, T ivîslipe m uhtanat Sak ırî ёш Miheter, H îyîn hîrne yuratsa, Aslî stvami hıёёînah, H uçî îna ёuraёsa Pulas tuya yalyışsem, T üseym esîr kîteёёî:

Narspi İkî puyan pîrleşsen, Şep te pulì tuy! tessî Sinse Ыёап sitî-şi? Yeple vîhît irtteres? Sim îk kunî inse-şi? Yeple unççeneh tüses? M iheterîn kilînçe, Pame valli sîlessî Tuyîn hîvatne sisse, V îyran tuhsa ìsleésì Ançah Narspi, sarî hîr, Tuy pulasran hurlanat V îrttîn-vîrtön vîl yîret Setner yatne asîn at Yal vîsînçe, tukasra, P îçîksessî pürt larat A m îşîpe sak pürtre, Setner aça p urînat Çiper aça Setnerîn, P îr urhamah laşi pur Vatî karçîk amîş pur v îr i yunlî çîri pur İkî vîylî alli pur Tîşm an риёпе pîterme, v îri vut pek ёйи pur Untan urîh Setnerîn, Nimîn te ёик yapala (Ançah astu: M iheter, H îrne pam ast ёикапа.) Pirîn Narspi, sarî hîr, Sav Setnere yuratat Savînpala sarî hîr, T uy pulasran hurlanat.

Emine Yılmaz Sülî valak patînçe V atî yîm ra yeşeret Küllen ireh savînta, Setner Narspiye kîtet Kîte-kite şîvarat Urhamah pek laşine Şıva anat vitrepe Narspi küllen irhine Narspi ikî vitripe Şîltîr-şaltîr kilet-éke Savînnipe Setnerîn, Çîri kîlt-kîlt siket-éke Narspin éiihe tutisem K u lassî-ske taétanah Sülî valak pu^înçe, Setner tîrat éutìlsah Y îltîr-yalür kusîsem Sarî hîr éine pìhaséì Sar m îyîhlî tutisem îşî sîm ah kalaésì. Sim îk К аё! Şînkîrtatsa şıv yuhat, Sülî valak риёь 9е Kîm îl pekeh yaltîrat Şıvî hîvel ёии1п9е K îm îl merçen tuh yapa Sarî hîrî şıv îsat Sarî kaççî ка1аё$а Hîy laşine şîvarat Sülî yîm ra îşînçe K ayîk yurlat yurrine Laşi îёse tînîёem, Kaççi kalat sîm ahne:

Narspi «Saplah vara, Narspiéìm, Suk-şim m anîn îrîskalîm? Saplah sana yut sîre, İlse kayî-şim usai? Ah, teleyîm, éuk-tìr sav, A su-annü pit puyan! Hîysen puyanlîhîpe, H rinaééì ёик ёшгап» An üpkeleşsem, Setner, M înşîn ё т п а üpkeles? ё1а tarsa kayas-ha, Puyan atte-anneren? Atte-anne uhmah ёav, M în kalasa kîntaras? M în tîvar-ha, kala-ha, M înle pirîn may tupas? Hîvel ansan, каё pulsan, Payan tuya lartaёёî Huşîlkari puyanpa, M anîn tuya puёlaёёî Tîşman ıtla hayar, tet, Yeple untan hîûlas? Setner, Setner, kala-ha, îёta kayas, mîn tîvas? Sana tem pek yuratsa, Savsa epî purîntîm Ançah ёараь ёак kuna, Sam rîk puёîm pa kurtîm «Pîrten-pîreh puёîm pur vîri yunlî çîrem pur V atî karçîk annem pur Urhamah pek utîm pur Vîsençen te haklîrah, Çunîm savni, esî pur.

Emine Yılmaz Ançah sana ta payan, Turtsa ilen tîşm an pur Vîl tîşm ana pîterme, îkî vîylî allîm pur, Ançah îna pîtersen Untan usai tînçe pur H îvîn kîm îlu pulsan, Laşam sine lartîttîm Ayakkallah ku yaltan, V îsîttîm te kayîtüm» Setner, tavrîn hîvîrtrah, Şıva anat pîr arîm Çun savnipe kalassa, U yrîlassîn tuymarîm «Sıvî pul, eppin Narspi, An man, eppin, m îskîne!» Laşi sikrî, ıtkînçî, v ìsse kayrî, kilnelle Narspi îna hurlansa, Pîhsa yulçî hısînçen Huskalm aıi vırîntan, Savni kusran kayiççen: «Sıvî pulah, sıvî pul! Yeple sana m anîp-şi? Sanpa pîrle pulmasan, Yeple yutra pulîp-şi?» M înşîn, Narspi, huyhîratîn? Kaççu ıtla vatî-im? Pam ü ıtla sahal-im? Terî arîm éitrì te Narspi şıvne îsrî te, Kilne utrî huyhîrsa Kilne âitrî, yîrse yaçî, Setnerîşîn hurlansa.

Narspi F4irtre vatî karçîkî, V îrssa süret ahaleh Siplet tulta Miheter, Tuy küm ine pîççeneh lélet vati pusîpe, Fhırttipele kaskalat Savnî hîrşîn tîrîşsa, Piçî tîrîh tar yuhat «M în kîsînren üstertîm, Sak tarana siterm e în tî payan yulaşki, îsîm pultîr hîrime Üsrî sitrî, pulçî h îr Puyan upîşka kirlî U pîşkine tuprîm îr Kümi layîhrah kirlî Sitıi întî sim îk te, H îrîn tuyne tumalla Tantîşîm sem puhînsan, К М г tuyne lartmalla» M iheterîn kilînçe, Sîra piçîki kuşat Yalti tantîş-tîvansen, Pırî tîpî yarînat İkî pısîk kîmaka, T îrlî apat pîslanat Yalti tantîş-üvansen, T uta-éìvar éulanat Hura pürtre şîpîrsî, Larat şîpîr türletse Yalti sam rîk kaççîsen, Uri kayat sîklense Tuyîn hîvatne kîtse, Purte vî^se ёйгеёёг

Emine Yılmaz Kiki pir çun huyhine, Pirite vîsem sismessî Narspi larat lassinçe, îkerçîsem éulasa Surasnipe asınsa, Larat m iskin huyhîrsa «Siçî yutran kilçî yut, Atte kilne hîtana Sarî hîre surasat, Siçî yutri puyana Atte-anne, an vaskîr Tata pîr sul tîrîr-ha rtrten-pîreh hîrîre, Tata p ìré u l usrîr-ha Atte-anne üsîф e, Hîrne itleş temerî Kaççi puyan tenipe, Hîrin çunne pîlm erî» Vatî çun ta hıtnî çun, Hıtsa kaynî kìéée éav Samrîk çun ta pîçîk çun, Çunî ıtla sem ée sav Kayîk çunî pulsassîn, Y îıiççî te kulîççî Sunaçîsem pulsassîn, V M ççî te kayîççî Hîvel ançî hîrelse, Hura vîrm an hiénelle Kîtü ançî kîrlese, Aslî Silpi yalnelle Av unta hitre hîrsem, îni hiàéìn çupassi Çeye mattur kaççisem, Vîsen hiééìn yulmaééì.

Narspi ИЗ A kî pîr etem çupat, Ula îni m îkîret Sîm sîr sısni éuhìrat, Pîtîm yala sîm îret Kîtü hıssîn urampa, Hura tusan hîp arat Akî tusan îşînçe, K arçîk aran ёеё utat Hîy vîl hîrah allipe, Yîtnî sîra çîressi: Ah-hay hîn pek sîklessi Ay-hay éìm ìl îsessi! Pirîn vatî Miheter, Tantîşsene yıhîrat Unîn vatî karçîkki, Sîra yîtnî uttarat Tantîş patne kîret te, U sat sîra çîresne Tuya pıma yıhîrsa, ìéteret tuy sîrine Irî tantîş-üvansem, Pire hisep tum îr-şi? H îre kaçça paratpîr Turi kassa utmîr-şi? «Pırîpîrah, pırîpîr, Pımasîrah yulm îpîr? T urî pürsen, sıvî pulsan, Kîm îlîra tatmîpîr!» K arçîk yala îretlet, Tîttîm te pulsa éitet K arçîk süret kilînçe, Sîkîr-tîvar hatîrlet Irî tantîş-üvansem, Turi kassa uttarar!

Emine Yılmaz Pereketlî sîrana, îse-îse tuy lartar! Pirîn tîvan hîr parat Pire unta yıhîrat Hîyîn savnî hîrîşîn, U rîm -surîm tuy puslat T uyne-pusne pusliççen, Aval çîvaş yîlipe, Vattisene asînsa, T îkar éìkìr-tìvam e: «Vat attesem, annesem, Irî kurîr sîtm ahra Pirîn éìkìr-tìvarsem, Pulççîr sirîn umîrta Pirîn savnî Narspiye, Parîr ırî purìnìé Parîr unîn teleyne, Irîlîhpa savînîâ!» Vattisene asînçî^, Avalhisen yîrkipe Untan tuya puélam a, Kîçî^ şurî kîlete Kurka tulli sîripe, Aşşî-am îş pehillet Aşşî-am îş umînçe, Н Ы hurlansa yîret: Narspi, hîrîm, pil sana! U pîşkuna an pîrah Avan purîn unpala Tatù pulîr yalanah İtle îna, yîvaş pul Usai ёш ра an Mıhlan ìéne îsle, î^çen pul Kirlî т а ф а an hîtlan!

Narspi Atte-anne tikîtlet, H îr киёёигпе yuhtarsa Şîpîr sassi çîylatat Tuya yaçî^ puslasa Silpi yalî harlatsa, V ilnî ёш pek ёıvîrat^ Tînçe lîpkine kursa, Süite uyîh savînat Kîrse pîtnî vîyîran Sarî hîrsem, kaççîsem Tuy halîhî ёıvîrat, Sıvîra^sёî huёisem îşî sıvlîş sivînet Sasî-çîvî iltînmest, r tr yıtî ёеё vîrkelet Sîvar karm a ürkenmest Avtan ёurёîr avîtat I л m î ёîrte ёıvîrat Hullen-hullen uyîh ta V îrm an Ыёпе pıtanat Irî tutlî îyhîpa Çîvaş ёшп1 ё ^ к а! Pîr çunîn ёеё huyhîpa Sav каё çîri ёи!11а1. Tuy Hîvel tuhnî-tuhm anah T îtîm kayrî yal ёinçe Киёпе uёnî-uёm anah, Ç îvaş larat munçinçe Sim îk kunî yîlipe, Sinsem munça kîreёёî Sim îk kurîkîpele Sanёurîm ne hîrteёёî.

CRIMEAN ·  · “Preservation of the National Identity of the Tatar People (–)” Published 2 times a year Editor-in-chief R. S. Khakimov (Kazan) Deputy Editor-in-Chief

  • ISSN –X

    Крымский научный центр Института истории им. Ш. Марджани Академии наук Республики Татарстан

    К РЫМСКО ЕИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ

    C R I M E A NHISTORICAL REVIEW

    Казань – Бахчисарай

    Научный журналScientifi c journal

  • УчредительГБУ «Институт истории имени Шигабутдина Марджани

    Академии наук Республики Татарстан»

    Журнал основан в апреле г. решением Ученого Совета Института истории им. Ш. Марджани АН РТ

    Свидетельство о регистрации СМИПИ № ФС77– от 17 ноября г. выдано Роскомнадзором

    Подготовка и издание журнала осуществлены в рамках государственной программы Республики Татарстан

    «Сохранение национальной идентичности татарского народа (– годы)»

    Выходит 2 раза в год

    Главный редакторР.С. Хакимов (Казань)

    Заместитель главного редактораЭ. Х. Сейдаметов (Бахчисарай-Симферополь)

    Редактор английских текстовЛ. С. Сейтхалилова (Симферополь)

    Редактор крымскотатарских текстов Н. С. Сейдаметова (Симферополь)

    Редактор татарских текстов Л. Р. Муртазина (Казань)

    Редактор турецких текстовШ. Э. Сейт-Маметов (Симферополь)

    Редакционный совет:М. Г. Крамаровский, И. М. Миргалеев,

    И. В. Зайцев, Г. Р. Альтин

  • Редакционная коллегия: Г. Т. Бекирова (Симферополь), Г. Ф. Габдрахманова (Казань), М. М. Гибатдинов (Казань), Р. Р. Сабитов (Париж, Франция), Т. Б. Усеинов (Симферополь), А. И. Галенко (Киев, Украина),

    А. А. Непомнящий (Симферополь), Эдвард Лаззерини (Блумингтон, США), Брайан Глин Вилльямс (Дартмут, США), Элизабет Титмаер (Берлин, Германия),

    А. М. Меметов (Симферополь), И. А. Керимов (Симферополь), Ильяс Кемалоглу (Стамбул, Турция),Грета Лин Улинг (Мичиган, США), Н. С. Сейтягьяев (Симферополь),

    Ионуц Кожокару (Бухарест, Румыния), У. К. Мусаева (Симферополь), А. Н. Гаркавец (Алма-Ата),

    Н.М. Акчурина-Муфтиева (Симферополь),В. П. Кирилко (Симферополь), Р. Р. Салихов (Казань),

    Идиль Измирли (Вашингтон, США), Р. Д. Куртсеитов (Симферополь), А. М. Эмирова (Симферополь), Э. И. Сейдалиев (Симферополь), Г. Н. Кондратюк (Симферополь)

    Технический редактор Н.Ю. Сеитвелиева (Симферополь)

    Адрес редакции, Казань, ул. Батурина, 7

    Институт истории им. funduszeue.infoни АН РТТел./факс () 84 82 (приемная)

    Журнал включен в Российский индекс научного цитирования (РИНЦ)funduszeue.info?id=

    E-mail: [email&#;protected]://funduszeue.info

  • FounderState Budgetary Institution «Shigabutdin Marjani Institute

    of History of Academy of Sciences of the Republic of Tatarstan»

    Journal was founded in April by the decision of the Scientifi c Council of Sh. Marjani Institute of History of AS RT

    The certifi cate of registration of mass media ПИ № ФС77– given by Roskomnadzor on 17 November

    The preparation and publication of the journal were carried out within the framework of the State program of the Republic of Tatarstan

    “Preservation of the National Identity of the Tatar People (–)”

    Published 2 times a year

    Editor-in-chief R. S. Khakimov (Kazan)

    Deputy Editor-in-Chief E. Kh. Seydametov (Bakhchisaray-Simferopol)

    English texts editor L.S. Seytkhalilova (Simferopol)

    Crimean Tatar texts editor N. S. Seydametova (Simferopol)

    Tatar texts editor L. R. Murtazina (Kazan)

    Turkish texts editorSh. E. Seyt-Mametov (Simferopol)

    Editorial council:M. G. Kramarovsky, I. M. Mirgaleev,

    I. V. Zaytsev, G. R. Altin

  • Editorial board:G. T. Bekirova (Simferopol), G. F. Gabdrakhmanova (Kazan),

    M. M. Gibatdinov (Kazan), R. R. Sabitov (Paris, France), T. B. Useinov (Simferopol), A. I. Galenko (Kiev, Ukraine),

    A. A. Nepomnyashchiy (Simferopol), Edward J. Lazzerini (Bloomington, USA), Brian Glyn Williams (Dartmouth, USA), Elisabeth Tietmeyer (Berlin, Germany),

    A. M. Memetov (Simferopol), I. A. Kerimov (Simferopol), Ilyas Kemaloğlu (Istanbul, Turkey),

    Greta Lynn Uehling (Michigan, USA), N. S. Seytyagyaev (Simferopol), Ionut Cojocaru (Bucharest, Romania),

    U. K. Musaeva (Simferopol), A. N. Garkavets (Alma-Ata),N. M. Akchurina-Muftieva (Simferopol),

    V. P. Kirilko (Simferopol), R. R. Salikhov (Kazan), Idil P. Izmirli (Washington, USA),

    R. D. Kurtseitov (Simferopol), A. M. Emirova (Simferopol), E. I. Seydaliev (Simferopol), G. N. Kondratyuk (Simferopol)

    Technical editor N. Yu. Seitvelieva (Simferopol)

    Editorial Offi ce Address, Kazan, 7, Baturin St., Sh. Marjani Institute of History of AS RT

    Tel./Fax () 84 82 (reception)

    The journal is included in the Russian Science Citation Index Databasefunduszeue.info?id=

    E-mail: [email&#;protected]://funduszeue.info

  • 6

    Содержание

    История и современность

    Uğur Demir. İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

    Лариса Королева. Архивные документы о сборе продовольственного налога в Симферопольском уезде в – гг.

    Андрей Непомнящий. Неизвестный Владимир Гордлевский:крымоведческие страницы деятельности

    Владимир Поляков. Гордость и боль высокой награды

    Дмитрий Урсу, Эльдар Сейдаметов. Просветительская деятельность крымскотатарской диаспоры Добруджи в конце XIX – первой половине XX вв.

    Сайде Усманова. К истории деятельности Тотайкойского педтехникума – гг.

    Михаил Якубович. Кадизаделизм в теологических взглядах крымского мыслителя Мухаммада аль-Кафауви (XVIII в.)

    Литература и языкГалиба Гаджиева. Роль Б. Чобанзаде в развитии общетюркской диалектологии

    Исмаил Керим. XX асырнынъ башындаки къырымтатарджа лугъатлар

    Олег Рустемов. Топонимы Крыма в судебных реестрах XVII – XVIII вв. и вопрос о племенном составе крымских тюрок

    КультураИсмет Заатов, Ульвие Аблаева. Крымскотатарская коллекция в фондах берлинского Музея европейских культур

  • 7

    Elisabeth Tietmeyer. Material Culture and IdentityOn the history and ethnography of the Crimean Tatars in the Museum Europäischer Kulturen – Staatliche Museen zu Berlin

    НаследиеГазиз Губайдуллин. К вопросу об идеологии Гаспринского

    Шамсиддин Камолиддин. Документ из архива Исмаила Гаспринского, относящийся к Туркестану

    Лейля Сейтхалилова. Всадники султана. Военная роль крымских татар в Османской империи (продолжение)

    Новые издания: рецензии, отзывыЭмиль Сейдалиев. Новая жизнь османских оборонительных сооружений на Керченском полуострове: Рец. на кн.: Белик Ю. Л. Османские оборонительные сооружения на Керченском полуострове (XVII–XVIII вв.). Казань: Институт истории им. Ш. Марджани АН РТ, с.

    ХроникаСобытия сентября – апреля гг.

    In memoriam…Сергей Горлянский. Урсу Дмитрий Павлович [некролог]

    Список сокращений

  • История и современность

    УДК 94(5)

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

    Uğur DEMİR(Marmara Üniversitesi, Istambul) Özet: Bu çalışma, Kırım Hanlığı tarihinin önemli, buna mukabil çoğu

    zaman ihmal edilen kaynaklarından Çelebi Akay’ın hazırladığı eser(ler)le ilgilidir. Çalışma üç bölümden ibarettir. Kısa bir girişten sonra Çelebi Akay olarak tanınan Hurremî Abdurrahman Efendi’nin hayatı; tarihinin ismi, ne zaman ve neden yazıldığı; kaç defa ve kimler için telif edildiği; Hurremî’nin tarihinin Seyyid Mehmed Rızanın Es-Seb‘ü’s-Seyyâr ile Abdulgaffar Kırımî’nin Umdetü’l-Ahbâr adlı eserleriyle münasebeti ele alınmıştır. Ayrıca Çelebi Akay Târîh’in yalnızca bir tarih kaynağı olarak değil, Yüzyıl Kırım Türkçesini yansıtan önemli eserlerden biri olduğu üzerinde durulmuştur.

    Anahtar Kelimeler: Abdurrahman Efendi, Kırım Hanlığı, Çelebi Akay Târîhi”, Hurremî Abdurrahman Efendi, Seyyid Mehmed Rıza, Abdülgaffar Kırımî, Es-Seb‘ü’s-Seyyâr, Umdetü’l-Ahbâr.

    GirişMüstakil olarak Kırım Hanlığı tarihinin genelini veya mahdut bir dönemini

    ele alaneserlerin yalnızca dokuzu günümüze ulaşabilmiştir. Bunların yanında, diğer kaynaklar vasıtasıyla haberdar olduğumuz, fakat bugüne kadar herhangi bir nüshası tespit edilemeyen tarihler de mevcuttur. Bu tarihler ve bunların birbirleriyle münasebetleri hakkında yeteri kadar araştırma yapıldığını söy-lemek ise, son zamanlardaki umut verici artışa rağmen, mümkün değildir [9; 11; 31].

    8

  • 9

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

    Günümüze ulaşan Kırım Hanlığı tarihlerinden biri de Çelebi Akay Târîhi’dir. Çelebi Akay Târîhi bugüne kadar yapılan çalışmalarda Seyyid Mehmed Rıza’nın Es-Seb‘ü’s-Seyyâr fî Ahbâri Mülûki’t-Tatar adlı tarihinin [29; s. –] sadeleştirilmiş ve muhtasar hale getirilmiş bir versiyonu olarak kabul edilmiş ve bu genel kabul dolayısıyla Kırım tarihi araştırmalarında ihmal edilmiştir [4, s. 10; 5, s. 7; 25, s. –; 28, s. 14–16; 26, s. 31–34; 27, s. –; 31, s. –; 32].

    Bu makalede Hurremî’nin hayatı, Çelebi Akay Târîhi’nin ne zaman ve neden yazıldığı, nüshaları, kaç defa telif edildiği ve bu telifl erin Mehmed Rıza’nın Es-Seb‘ü’s-Seyyâr ile Abdülgaffar Kırımî’nin Umdetü’l-Ahbâr adlı tarihleriyle münas-ebetleri meseleleri ele alınacaktır.

    Hurremî Abdurrahman Efendi ve TarihiHayatı HakkındaAbdurrahman Efendi’nin hayatına dair en önemli kaynak kendi telifi olan

    Çelebi Akay Târîhi’dir. Bu eserdeki bilgilere göre Abdurrahman Efendi’nin babasının adı Mehmed’tir. Mehmed Efendi, Karakaş Efendi namıyla meşhur Kırım ulemasından birinin talebeliğinde bulunmuş; zekası ve fazileti sayesinde hocasının mütevakkıdlığını yapmış; yirmi yıldan fazla da Salgır Nehri kenarındaki Hurrem adlı köyde1 bulunan medresede2 usta vekil olarak müderrislik vazifesini ifa etmiştir. Bu-nun yanında Halvetî şeyhi olan Mehmed Efendi, halkı irşad etmek için sık sık çevre köylere de gitmiştir. Müellifi mizin babasının vefatı münasebetiyle düşürdüğü tarihe bakılacak olursa Mehmed Efendi, (–)’da yine Hurrem köyünde vefat etmiş ve buradaki Hurrem Camii’nin kıble tarafına defnedilmiştir3.

    Müellifi miz Abdurrahman Efendi, babasının görev yaptığı ve evlerinin de bulunduğu Hurrem köyünde dünyaya gelmiş; ilim tahsilinden sonra yirmi üç

    1 Büyük oranda Kırım şer‘iyye sicillerine istinaden hazırlanan Ömer Bıyık’ın çalışmasında Salgır Nehri Kazası’na bağlı Hurrem Köyü kaydedilmemiş; fakat vakıfl ar kısmında Salgır Nehri Kazası’nda Hürrem Camii vakfının olduğu belirtilmiştir [12, s. 83, ].

    2 Medreseyi Mehmed Ârif Giray’ın yakın adamlarından Ramazan Ağa’nın üvey oğlu yaptırmıştır [nr. , vr. 82b](Çelebi Akay Târîhi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü (=İAE), Şevket Rado Kısmı (=ŞD),).

    3 “Hakirin peder-i merhûmu Mehmed Efendi, Karakaş Efendi dimekle meşhûr birinin fâzıl ve zekî mütevakkıdi olup mûmâileyhumâ medresede yirmi (…) sene tedrîs hizmetiyle ustâ vekil olmuşdur. Ba‘dehu bu bende-i (…) ve cümleden ahkar yirmi üç yaşında medrese-i mezbûrede müderris olup ba‘dehu karye-i mezbûreye bir sâ‘at mikdârı mahalldeki medrese-i Veyrat’da târîh-i kitâba degin on üç sene mikdârı evkât-güzâr olmuşumdur. Karye-i mûmâileyhumâ Hurrem mevlüdüm olmağın Hurremî mahlası [al]mışımdır. Hâlâ hâne-i vîrânecigim ol karyededir. Ve peder-i merhûmum Halvetîden şeyh olup karyelerde irşâd ve ma‘bûda ibâdet (…) ol karyede dâr-ı âhırete intikāl edüp câmi‘-i şerîfi n kıble tarafına defn olunmuşdur. ‘Geçüp dâr-ı fânîden göçüp ola rahmetullâhialeyh’ târîh olmuşdur” [6, vr. 82b]. Bu bilgiler derkenar olarak yazılmıştır ve maalesef eser ciltlenirken derkenardaki yazıların birkısmı kesilmiştir. Bu yüzden bazı kelimeler okunamamaktadır. Müellifi n tarihinin ikinci telifi nde ise bu bilgiler yer almaz [7].

  • 10

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    yaşında iken müderris olmuş ve Hurrem köyüne bir saat mesafedeki Veyrat Medresesi’nde4 on üç sene müderrislik yapmıştır. Bu vazifesine, aşağıda ayrıntılı olarak ele alacağımız tarihini kaleme alana kadar devam etmiştir [6]. Hur-rem köyünde dünyaya gelmesi münasebetiyle şiirlerinde “Hurremî” mahlasını kullanmasına rağmen5, yine kendi ifadesine göre Kırım’da daha çok “Çelebi Akay”6 olarak tanınmıştır [6, vr. 1b; 7, vr. 1b].

    Abdurrahman Efendi hakkında önemli bilgiler ihtiva eden bir diğer kaynak da Târîh-i Sa‘id Giray’dır [21]. Mezkur tarihteki bilgilerin önemli bir kısmı Akay Târîhi’ndeki bilgilerle benzerlik arz eder. Bu minvalde“Çelebi Akay Efendi” başlığı altında Abdurrahman Efendi’nin Salgır Suyu kenarındaki Hurrem adlı köyde doğduğu, bu yüzden “Hurremî” mahlasını kullandığı, babasının adının Karakaş Mehmed Efendi7 olduğu ve müderrislik yaptığı, Hurremî’nin hayatının ilk dönemlerinde asrın ulemasından dersler aldığı ve uzun süredir de Oyrat’da8 müder-rislik yaptığı belirtilir. Yine bu anlamda şunlar kaydedilir: “… hayli zemândan beru müderris olup hâlâ Oyrat’da bâb-ı ifâde ve istifâde-yi talebe-i rûzgâra-küşâde ve her tâlibi kemâyenbagi terbiye ve ta‘lîmde kuvvet-i ameliyyelerin tarîk-i âde âmâde eyleyüp talebe-i Bucak ve Bucakların ıskāt-ı seyr-i sülûkları menba‘-ı envâr-ı ilm ü kemâl olan medreseleri olmayınca temâm olmaz. Her sâhib-i isti‘dâd-ı zânûzen istifâde-i ilmeleri ve istimâ‘-ı takrîr-i ma‘nî-i bedî‘ayelerine yol bulmayınca ke-mâl bulmaz. Hakkā ki kuvvet-i hâfızaları kuvvet-i beşeriyyelerin hâric olup Tefsîr-i Kādıyâd-ı desti ve ma‘nî beyân ve usûl-i akāîd-i îmân mahfûza-i sanduka-i sîne-sidir. Nitekim demişlerdir: ‘İlm ki hakikatet der sîne boved der sîne boved/Her ance der sîne boved/Sad hâne ez kitâb sûret nekozed//Bâyed ki kitâbhâne der sîne boved’funduszeue.info-i rûzgârın ba‘zıları indinde bunlar Halîl Efendi’den [8, vr. 99b] müdekkik ve ba‘zıları indinde Halîl Efendi funduszeue.info bu ki ser-amed-i ulemâ-

    4 Bugün hâlâ Akmescit’e bağlı Veyrat adında bir köy mevcuttur.5 “Karye-i mûmâileyhumâ Hurrem mevlüdüm olmağın Hurremî mahlası [al]mışımdır”

    [6, vr. 82b]. Günümüze ulaşan iki divana da sahip olan Hurremî’nin, bu eserlerindeki bazı beyitlerinden hareketle onun Kuzey Kafkasya’da görev aldığı düşünülmektedir [27, s. ]. Hurremî’nin divanları Berlin’de [8] ve Bahçesaray Hansarayı Müzesi Kütüphanesi’ndedir. [27, s. –] .

    6 Babinger, “Çelebi” kelimesini sehven “Cezmî” olarak kullanmış ve şu bilgileri vermiştir: “Kırım Hanı Selim Girây’ın isteği üzerine, Cezmî diye anılan Çelebi Efendi el-Âkî (Akkermanlı?) adlı biri bu eseri özetlemiştir” [10, s. ].

    7 Said Giray, burada bilgileri karıştırmıştır. Zira bizzat Abdurrahman Efendi, babasının adının Mehmed Efendi olduğunu ve Karakaş Efendi’den ders aldığını kaydetmiştir.

    8 Metinde kelime “Oyrat” şeklinde yazılmıştır. Buna mukabil kelimenin doğru şeklinin “Veyrat” olması icab eder. Said Giray’ın tarihi üzerine çalışan Kellner-Heinkele de kelimeyi Oyrat şeklinde okumuş ve buranın Gözleve yakınlarında bulunduğunu kaydetmiştir [20, s. ; 21, s. ]. Buna mukabil bizzat Hurremî, bu yerin adını “Veyrat” şeklinde yazmış ve buranın Salgır Nehri yakınlarındaki Hurrem Köyü’ne bir saat mesafede olduğunu belirtmiştir [6, vr. 82b]

    9 “Hakiki ilim, sinede olur; o, dersle olmaz. Yüz hane dolusu kitabın senin için faydası yoktur. Kitaphane sinede olmalıdır”.

    Uğur DEMİR

  • 11

    yı âlîşândan ma‘dûd ve şa‘ir-gûylukdan gayrı aybları yokdur (Derkenar: Mengli Giray Hân merhûmun Rızâ Efendi iştirâken telîf eyledikleri Fârisî târîhi Arslan Giray Hân monlâ-yı merhûma tercüme etdürdüp câizesine Bağçesarây kādılığını virmişdir deyu işitdik. Lâkin kitâb-ı mezbûrumüşemmi’ bi’l-ma’nevî hayrun min Allahu serâhû kıbelindendir derler). Ve Bâki dîvânın tetebbu‘ ile itmâm-i dîvân etdiler deyu mesmû‘umuz olup mükerrem ol dahi manzûr-ı fakir olmamışdır” [8, vr. 99b–a; 20, s. –; 21, s. –; 27, s. –].

    Said Giray, Seyyid Mehmed Rıza’nın Es-Seb‘ü’s-Seyyâr adlı eserini bizzat Kırım Hanı Arslan Giray’ın isteği üzerine sadeleştirip muhtasar hâle getirerek yeni bir tarih hazırladığı için de Hurremî’nin Bahçesaray kadısı tayin edildiğini rivayet olarak na-kletmektedir. Buna mukabil Hurremî’nin ’lerden sonra hangi görevlere geldiği, ne kadar yaşadığı ve ne zaman öldüğüne dair şimdilik bir bilgiye sahip değiliz.

    Abdurrahman Efendi’nin Tarihinin İsmi, Ne Zaman ve Neden Yazıldığı MeselesiBugüne kadar farklı şekillerde adlandırılmış olsa da10 bizzat Abdurrahman

    Efendi, “şöhretim Çelebi Akay olmağın Çelebi Akay Târîhi deyu nâm etdim” di-yerek tarihine “Çelebi Akay Târîhi” ismini verdiğini yazar [6, vr. 1b; 7, vr. 1b; 8, vr. 99b–a ]

    – yılları arasında Kırım hanlığı yapan Arslan Giray12, Seyyid Mehmed Rıza’nınbirçok Arapça ve Farsça kelime/tamlamayı muhtevive de dili deoldukça ağır olanEs-Seb‘ü’s-Seyyâr fî Ahbâri Mülûki’t-Tatar adlı tarihinin sadeleştirilerek muhtasar hâle getirilmesini istemiş ve bu işi de Abdurrahman Efendi’yehavale etmiştir. Abdurrahman Efendi, görevin kendisine tevdi edilmesi ile ilgili şunları kaydeder: “Ahbâr-ı mülûk-ı Tatar’da olan Seb‘-i seyyâr nâm târîh ki lügāt-ı Arabî ve ıstılâhât-ı Fârisî ve isti‘ârât ve kitâbât ve envâ‘-ı teşbîhât ve mecâzât birle müreşşah olup fehmi asîr olmağla fehmi yesîr olur vech üzere tahrîr-i cedîd emr ü fermân” eylediler [6, vr. 1b; 7, vr. 1b].

    Abdurrahman Efendi, Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ı sadeleştirip muhtasar hâle getirm-eye, Arslan Giray’ın Kırım hanı tayin edildiği tarih olması hasebiyle, en erken

    10 İAE’deki nüshada tesahüb kaydının bulunduğu sayfada eserin ismi “Târîh-i Kırım” olarak kaydedilmiştir [6]. İÜ, Nadir Eserler Kütüphanesi’ndeki nüshada ise eserin ismi “Seb-'i seyyâr tercümesi Çelebi Aki Tarihi” olarak yazılmıştır [7]. Yine aynı nüshada eserin girişinde daha sonradan “Târîh-i Seb‘-i Seyyâre Beyân-ı Âl-i Cengiziyân Tercüme-i Çelebi Akay Efendi” başlığı kaydedilmiştir. Smirnov, “Muhtasar Tarih” olarak [28, s. 14]; Ukrayna’daki nüsha “Kırım Hânân Târihi”; Bahçesaray’daki nüsha “Târîh-i Hânân-ı Kırım” olarak adlandırılmıştır. Seyit Yahya, Bahçesaray’daki nüshanın adının bizzat Hurremî tarafından verildiğini ileri sürer [27, s. ].

    11 Bu da Hurremî’nin Kırım’da daha çok Çelebi Akay olarak bilindiğini desteklemektedir.

    12 Babinger, Kahire nüshasına istinaden bu eserin sadeleştirilmesini Kırım Hanı Selim Giray’ın istediğini yazar; fakat burada kastedilen Kırım hanı değil kalgay olan Selim Giray’dır. Zira eser Kalgay Selim Giray’a ithaf edilmiştir [10, s. , dipnot1].

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 12

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    ’de başlamış olmalıdır, fakat bu hususta kesin bir hüküm vermek şimdiki bil-gilerimiz muvacehesinde mümkün değildir.

    Hurremî’nin çalışmayı bitirme tarihini de tespit etmek zordur. Zira elimiz-deki nüshalar müellif hattı olmayıp, iki tanesi sonraki tarihlerde Abdurrahman Efendi’nin nezaretinde istinsah edilmişlerdir. Elimizdeki en erken tarihli nüsha ise 22 Cemâziyelevvel /27 Mart ’te tamamlanmıştır [7, vr. a]

    Hurremî’nin hazırladığı tarih ile ilgili sıkıntı yanlızca eserin tamamlanma za-man aralığı ile ilgili değildir. Bu minvalde bir diğer önemli problem de müel-lifi n eserinin günümüze en azından iki ayrı telifi nin ulaşmış, buna mukabil bu durumun şimdiye kadar tespit edilememiş olmasıdır. Bu husus aşağıda nüshalar hakkında bilgi verilirken ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

    Hurremî, Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ı sadeleştirmeye başlarken, bunun nasıl ve ne kadar olması gerektiği hususunda biraz tereddüt yaşamıştır. Müellif, bu durumu veciz bir şekilde şöyle ifade eder: “Bilürem sade Tatar eylesem ana kaba dirler, dakik etsem bu evvelden fenâ zahmet hebâ dirler”. Ayrıca eseri ister sade bir Tatar Türkçesiyle, isterse de ağdalı bir dille Arapça ve Farsça ile süsleyerek yazsın“Bi-eyyihâl hussâdın elinden halâsa mecâl olmadığı”nı [6, vr. 2a] da kaydeder.

    Hurremî, tarihinin daha kolay anlaşılması için bazı kelimelerin Kırım Türkçesindeki karşılıklarını da metnin kenarına notlar düşerek veya bizzat me-tin içinde kelimenin üzerinde açıklayarak göstermiştir. Bu yüzden Hurremî’nin eseri, bazı araştırmacılara göre Kırım dili ve edebiyatı için önemli bir numune olup“Aşık Tarzı”nı yansıtmaktadır [27, s. ]. Buna mukabil bizzat Hurremî, ilk telifi ne yönelik kendisinin de beklediği muhtemel eleştirilerin bir sonucu olsa gerek, tarihinin ikinci telifi nde metnin bazı kısımlarını daha da muhtasar hâle getirirken, bazı kısımları ise daha ayrıntılı kaleme almıştır. Yine bu bağlamda ilk telifte Arapçasını verdiğibazı âyetler ve hadisler ile Farsçasını verdiği bazı beyitlerin ikinci telifte Türkçe anlamlarını da yazmıştır.

    Çelebi Akay Târîhi’nin Nüshaları ve ÖzellikleriÇelebi Akay Târîhi’nin bugüne kadar sekiz nüshası tespit edilmiştir; fakat

    bunların ikisi bugün mevcut değildir. Eser hakkında ilk çalışmayı yapan ve birkısmını da yayınlayan Samoyloviç, tarihin Akmescit’teki Tavrida İlmi Arşiv

    13 Bugüne kadar, İstanbul’daki nüshalar üzerinde ayrıntılı çalışılmadığından Abdurrahman Efendi’nin eserini, başka nüshaların istinsah tarihi olan ’da itmam ettiği ileri sürülmüştür. Mesela Çelebi Akay Târîhi’nin II. Dünya Savaşı’nda kaybolan ve daha önce Tavrida’da bulunan nüshanının istinsah tarihi /–’dir; fakat bu istinsah tarihi, başta Samoyloviç olmak üzere bazı araştırmacılar tarafından eserin telif edildiği tarih olarak kabul edilmiştir (bk. Seyit Yahya, “Hurremi Kırımî ve Yedisanname’si”, s. , ). Nadir Eserler Kütüphanesi’ndeki nüshanın sonuna eklenen Arapça izahatta, ikinci telifi n 22 günde hazırlandığı ifade edilir, buna mukabil muamma usulüyle düşürülen tarihte ay aralığı farklı verilir. Bu minvalde eserin hazırlanmasına 5 Cemaziyelahir /9 Nisan ’te başlandığı ve çalışmanın 26 Cemaziyelahir /30 Nisan ’te bitirildiği kaydedilir. Muamma usulüyle düşürülen bu tarihi çözme lutfunda bulunan Sayın İsmail Yakıt’a teşekkür ederim.

    Uğur DEMİR

  • 13

    Komisyonu’nda bulunan ve maalesef II. Dünya Savaşı’nda bir şekilde ortadan kaybolan nüshasını ilim âlemine tanıtmıştır. Bu nüshanın /–’de istinsah edildiği anlaşılmaktadır [26, s. 31–34; 27, s. ].

    Eserin bir diğer nüshası Bahçesaray’daki Han Sarayı Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. Bu nüsha Akmescit’te Türkiye Konsolosluğu’nda çalışan Türkiye vatandaşı Ahmed Nureddin tarafından ’de istinsah edilmiştir. Müstensih es-erin adını “Târîh-i Hânân-ı Kırım” olarak belirtmiştir ve şöyle bir not düşmüştür: “İş bu târîh ki Kırım’da icrâ-yı saltanat eden hânların edvâr-ı hükümetlerini şâmildir. Bunun esâsı Kırım’da udebâ-yı asrdan Hurremî Çelebi Akay nâmıyla meşhûr bir zâtın kalem-i bedâatile vücûd bulan bir eserden me‘hûr ve bunun gibi birtakım tevârîh-i muhtelifelerden bi’t-tab iktibâs ile vücûda gelmiştir” [32]. Bu ifadelerden anlaşıldığına göre Kırım’daki nüsha Hurremî’nin eserini ihtiva etmekle birlikte, bunun yanında başka tarihlerden de istifade edilmek suretiyle hazırlanmıştır.

    Çelebi Akay Târîhi’nin bir diğer nüshası Ukrayna Milli Kütüphanesi’ndedir (nr. ). Buradaki nüsha “Kırım Hânân Târîhi” başlığıyla kayıtlıdır ve yapraktır [32].

    Seyit Yahya,Çelebi Akay Târîhi’nin Leningrad SSCB İlimler Akademisi’nde ve Kırım Milli Kültü İlmi Araştırma Enstitüsü’nde birer nüshanın daha tespit edildiğini; fakat Kırım’daki nüshanın II. Dünya Savaşı’nda kaybolduğunu kayd-eder [27, s. ].

    Bir diğer nüshası da Mısır Milli Kütüphanesi’nde “Târîhü’l-Kırım” adıyla kayıtlıdır. Katalog bilgilerine göre eser, Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ın muhtasarı olup “Hurremî mahlaslı Çelebi Efendi el-Âkay” tarafından kaleme alınmıştır. Bu nü-sha talik yazı ile yazılmış, yaprak ve 19 satırdan müteşekkildir (nr. TT ). Bu nüsha, tarihinikinci telifi nin istinsahı olmalıdır, zira kütüphane katalogundan anlaşıldığına göre eser Selim Giray’ın isteği üzerine hazırlanmıştır. Burada kast-edilen kişi Kalgay Selim Giray olmalıdır [24, s. , nr. ; 33]

    Çelebi Akay Târîhi’nin bir nüshası da İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’ndedir. Bu nüshada eser adı “Çelebi Akay Târîhi” olarak kaydedilmiş; fakat daha sonra “Kırım Tarihi” olarak değiştirilmiştir. 1b’de herhangi bir serlevha veya besmele bulunmayan bu nüsha, hamdele ve salvele ile başlar. yaprak olan bu nüsha, Hatib el-Hâc Bahadır Ali tarafından istinsah edilmiş veistinsah Şaban’ında (Mayıs-Haziran ) tamamlanmıştır [ Eserin fi zikî özellikleri için ayrıca bk. 19, s. –]. Bu nüsha eserin birinci telifi nden istinsah edilmiş; derkenar-

    14 Bu kütüphanede “Târîh-i Kırım” adıyla kayıtlı başka bir eser daha vardır. İstinsahı Evâsıt-ı Ramazan /14–24 Kasım ’te tamamlanan ve müstensihi Defter-i hakanî kâtiblerinden Hâfız Mehmed Emin Efendi olarak kaydedilmiş olan eser, 83 varak ve 15 satırdır (nr. TT 72) (Mısır Millî Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu, I, , nr. ). Bu eser Necatî Efendi’nin Rusya esaretnâmesidir. Aynı kütüphanede Mehmed Rıza’nın Seb‘ü’s-Seyyâr fî Ahbâr-ı Mülûk-ı Tatar adlı tarihinin de başka bir nüshası vardır (nr. TT 78) [3, s. XXXVI; 10, s. , dibnot nr. 1; 24, s. , nr. ].

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 14

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    lardaki notlara bakılırsa bizzat Hurremî tarafından tashih, tekmil ve haşiyeler yapılmıştır.

    Eserin bir diğer nüshası da İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’ndedir. Bu nüsha yaprak olup, her bir sayfa 21 satırdır ve ta-lik yazı ile kaleme alınmıştır. Ebadı x mm olan eserin cildi koyu kahve rengi meşindir. 1a’da eserin adı “Târîh-i Seb‘-i Seyyâre Beyân-ı Âl-i Cengiziyân Tercüme-i Çelebi Akay Efendi” şeklinde kaydedilmiştir. Aynı başlık 1b’de de yazılmış; fakat daha sonra silinmiştir [7]. Bu nüsha Mustafa Bin Fazlı Ağa tarafından Arslan Giray’ın kalgay olarak tayin ettiği Selim Giray’ın isteği üzeri-ne kaleme alınmıştır. Müstensih, Hurremî’nin de on üç sene görev yaptığı Veyrat Medresesi müderrislerindendir. Bu nüshanın istinsah tarihi muamma usulüyle, “fi ’s-süb‘ü’r-râbimine’s-sübu‘ü’s-sânî mine’l-öşrü’s-sâminmine’s-sülüsü’s-sâlis mine’s-sülüsü’l-evvelmine’r-rubu‘ü’s-sânîmine’l-öşrü’l-sâbi‘ mine’l-aşrü’l-sâbi‘mine’l-aşrü’s-sânî ez-zihû mine’l-elf ba‘de’l-elf” şeklinde kaydedilmiştir ki, bu da 22 Cemaziyelevvel /27 Mart ’e tekabül etmektedir

    Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, bütün nüshaları mukayeseli olarak ele alınmadığı için, Çelebi Akay Târîhi’nin tek bir metin olduğu kabul edilmiştir. Buna mukabil İstanbul’daki nüshalar arasında yaptığımız karşılaştırma sonu-cunda iki nüshanın farklı telifl er olduğu tespit edilmiştir. Bu hususta İÜ, Nadir Eserler Ktp.’ndeki nüshanın sonuna eklenen bir sayfalık Arapça izahatta önemli bilgiler verilir. Bu minvalde Abdurrahman Efendi’nin tarihininilk telifi ni birkaç nüsha olarak çoğalttığı, sonra tarihinin yeni bir telifi ni hazırladığı ve ikinci te-lifte metni daha anlaşılır kılmak adına, önceki metinde bulunmayan, derkenarlar yazdığı; yine bu anlamda metnin başına bir fi hrist koyduğu, hadis ve âyetlerin Türkçe anlamlarını da verdiği, Farsça beyitleri Türkçe yazdığı kaydedilir [7, nr. T , vr. a.] Bu izahattan, Çelebi Akay Târîhi’nin hem birinci hem de ikinci telifi nden bugün elimize geçmemiş olan nüshaların mevcut olduğu da anlaşılmaktadır.

    Aşağıda, birinci ve ikinci telifl erden aynı konuyu anlatan örnek metinler mukayese edilerek telifl erin farklılıkları ortaya konulacaktır.

    15 Muamma usulüyle düşürülen bu tarih münasebetiyle Esad Coşan’ı rahmetle, İsmail Yakıt’ı ise minnetle yad etmem gerekir. Zira rahmetli Coşan, “Bazı Yazmalarda Görülen Bilmeceli Tarih Kayıtları” (İslam İlimleri Enstitüsü Dergisi, II (Ankara ) adlı makalesiyle araştırmacılara bu tür tarihlerin nasıl çözülmesi gerektiğini gösteren çok değerli bir rehber bıraktı. Yakıt ise, yoğun mesaisine ve meşguliyetlerlerine rağmen, bu tarihin nasıl çözülmesi gerektiğini, lutfedip bana öğretmekle kalmadı, bizzat meseleyi sahiplendi ve buradaki tarihi çözme lutfunda bulundu. Yakıt, bu tür tarihlerin halli konusunda kaleme aldığı kitabıyla da her zaman araştırmacılara rehberlik etmektedir [30].

    16 Her ne kadar müellif ikinci telifi , ilk telife nazaran daha muhtasar hazırladığını ifade etse de, ikinci telifi n bazı bölümleri ilk telife göre daha ayrıntılıdır. Ayrıca ikinci telifte olayların daha iyi anlaşılması için fazladan açıklamalar da ilave edilmiştir.

    Uğur DEMİR

  • 15

    [İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, ŞD, nr. ][vr. 98b] …bin yüz dört Safer’inin üçüncü günü Edrene kurbüne vâsıl oldukda

    alay tertîb olunup resm-i kadîm üzere istikbâl ve Kara Mustafa Paşa Sarâyı’na nüzûl eylediler. Mâh-ı mezbûrun onuncu günü pâdişâh huzûruna dâhil olup hânlık hil‘atı ilbâs olundu ve hizmetinde olan ümerâ-yı Kırım alamerâtibehim hil‘at-ı fâhire ile tekrîm olındılar ve oğullarından Devlet Giray ve Gāzî Giray ve Toktamış Giray ve Kaplan Giray ve nebîresi Husam Giray ol zamân ma‘iyyetinde olmağla mîrâhûr-ı sânî ile mahsûsan da‘vet olunup mâh-ı mezbûrun on beşinci günü cümleleri huzûr-ı pâdişâhiyye dâhil olup Devlet Giray’a fi rve-i semmûr giydirilüp, kalga ve sâir selâtîn etbâ‘a varınca alamerâtibehim hil‘at ilbâsıyla tekrîm kılındı. Hân-ı müşârunileyh birkaç gün meksi iktizâ etmekle Devlet Giray ve Gāzî Giray ve Toktamış Giray mâh-ı mezbûrun dokuzuncu [vr. 99a] günü ba‘zı maslahat içün Bucak cânibine irsâl olunup ve yirmi altıncı günü hân dahi azîmet edüp İsma‘il Geçidi nâm mahalle vâsıl oldukda sene-i mezkûrenin Rebî‘ülevveli Toktamış Giray’ın vefâtı haberin işidüp ve “Ve lev şi’tü en ebkiye demen le-bekeytühû / Aleyhi ve lâkin (ne) sâhate’s-sabri evse’” mefhûmuyla âmil oldılar. Hânın nedîmlerinden Kefevî Abdüsselâm Efendizâde Abdülhalîm Efendi latîfe-gûy olmağın müntesiblerden olmağla hânın iltimâsıyla Çelebi rütbesiyle bir mansıba nâil olup mesrûren hânın ma‘iyyetinde Bucak karyelerinden bir karyeye nüzûllerinde Kulak(?) seferesinde kulak salarak kaz ve kuzu kuzzât içündür ve nefi sde huddâmiyye olmaz diyerek ta‘âma ziyâdece girişüp aslâ illet eseri yok iken bir iki sâ‘at mürûrunda harâret istîlâ edüp feryâd ederek ademe kadem basdı. Hân-ı müşârunileyh bin yüz dört Rebî‘ülâhıri evâilinde Bağçesarây’a vâsıl olup def‘a-i evveli hânlığında kalgası olan birâderi Selâmet Giray’ın oğlu Şahin Giray’ı nureddîn eyleyüp, gâh sayd u şikâr ve gâh nüdemâ-yı ma‘ârif-âşinâlarından Buhûrîzâde Itrî ve Nazîm Çelebi ve Hâfız Postî ve Şâmî Dervîş Ali ve Tanbûrî Mehmed ve Santûrî Ali ve Kemânî Hüseyîn ve bunların emsâli zurefâyı hoş edâlarla zevk ü safâlar ederdi ve her birlerine eliyle olan kerem-i hâkānî ve atâ-yı husrevânîsinden mâ‘adâ Buhûrîzâde’ye İstanbul’da esirpazarı kethüdâlığın ve Nazîm Çelebi’ye yemişcibazarbaşılığın recâ edüp ve sâirlerini dahi ala-kadrü’l-kifâye nân-pâre ile nâil-i merâm eyledi. Ol kışı safa ile geçirüp bin yüz beş Şa‘bân’ında tîğ-i murassa‘ ve semmûr kürk ve tîrkeş bahâ ve sekban akçesiyle kapucubaşı ağa nâme-i hümâyûnile gelüp sefere da‘vet etmekle sene-i mezbûre Ramazân’ında asâkir-i Tatar-ı sabâ-reftârile azîmet ve salat-ı ıydı [vr. 99b] Akkirman’da edâdan sonra Erdel cânibine azîmet üzere iken Bacakoğlu ve Zirinoğlu nâm nâ-bekârlar yüz binden mütecâviz küffâr ile Belgrad’ı muhâsara eetdikleri ahbâr olunmağla bi’z-zarûre ol cânibe memûr olup oğlu Sa‘âdet Giray ve Devlet Girayzâde Baht Giray’ı mukaddeme-i asker edüp anların akabinden hân-ı Kırım ve asker-i Tatar ve anların akabinde sadr-ı a‘zam asker-i Osmânî ile kafadar olup ihtimâm üzere teveccüh ve ikdâm eylediler.

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 16

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    [İÜ, Nadir Eserler Ktp., nr. T ][vr. 79b]… bin yüz dört Safer’inin dördüncü günü Edrene kurbüne vâsıl olıcak

    alay tertîb olunup hassaden istikbâl olunmak üzere Kara Mustafa Paşa Sarâyı’na nüzûl eylediler. Mâh-ı mezbûrun onuncu günü huzûr-ı pâdişâha dâhil olup teşrîfât-ı hâniye ile mükerrem olarak def‘a-i sâlise el-Hâc Selîm Giray, hân olunup ve hiz-metinde olan ümerâ-yı Kırım ala-meratibehim hil‘at-ı fâhire ile muğtenim oldılar ve evlâd-ı kirâmından Devlet Giray ve Gāzî Giray ve Toktamış Giray ve Kaplan Giray ve merhûm Azamet Giray Sultânzâde Husâm Giray ma‘iyyetinde olmağla da‘vet içün mahsûs mîrâhûr-ı sânî memûr olup mâh-ı mezbûrun on beşinci günü ol dahi gelüp cümleleri pâdişâh huzûrına da‘vet olundılar. Devlet Giray Sultân’a semmûr kürk giydirülüp kalga ve sâir sultânlara ve cümle etbâ‘aına ala meratibehim hil‘at-ı fâhirelerle ikrâm olundu. Hân-ı âlîşânın birkaç gün meksi iktizâ etmekle kal-gay Devlet Giray ve Gāzî Giray ve Toktamış Giray, mâh-ı mezbûrun on dokuzuncu Pençşenbih günü ba‘zı maslahat içün Bucak tarafına irsâl olundu. Yirmi altıncı günü hân dahi azîmet edüp İsma‘îl [vr. 80a] Geçidi’ne vâsıl oldukda sene-i mezbûre Re-bîülevvelisinde Toktamış Giray’ın âhirete intikāl etdigi haberi vâsıl olıcak “Münka-libdir bu cihânın resm ü râyı tâ ezel/Hasene garalanma câna inkilâb etmek gerek” mefhûmunca hânlık sürûru hüzn ü gussaya münkalib oldu. Ancak hân-ı gayret-şi‘âr sabr u vakār sâhibi olmağın “Ve lev şi’tü en ebkiye demen le-bekeytühû / Aley-hi ve lâkin (ne) sâhate’s-sabri evse’” mefhûmunca izhâr-ı melâl etmedi. Hânın nedîmlerinden Kefevî Abdüsselâm Efendizâde Abdülhalîm sohbeti güzel ve latîfeci olmağla hânın müntesiblerinden idi ve yine hânın iltimâsıyla Çelebi rütbesinde bir mansıba nâil olup izhâr-ı sürûr ederek Bucak karyelerinden bir karyeye nüzûllerinde ta‘âm hâzır mevlânâ-yı mezbûr Kulak(?) seferesinde kulak salarak her ta‘âma bezim içre kaz ve kuzu ve … kımız gerek/Ey Müslümânlar anda bizim barcamız gerek” mefhûmunca kaz ve kuzu ve kuzzât içündür ve nefîsde huddâmiye olmaz deyu latîfe yüzünden ac göz kādı âhar-ı ta‘am olan kaz kebabı kendüsüne tahsîs edüp fevka’ş-şüyu‘ ekl etmekle bir iki sâ‘at mürûrunda mezbûrun vücûdın bir harâret-i garîbe istîlâ eder ki şiddet-i bürûdet-i şitâ iken oldığı hânenin pencerelerin açdırup “Aman yandım” deyu feryâd ederek cân-ı azîzi kaz gibi pervâz etdi. Hân-ı müşârunileyh bin yüz dört Rebî‘ülâhır evâilinde Bağçesarây’a vâsıl olup def‘a-i evveli hânlığında kalgası olan birâderi Selâmet Giray Sultân’ın oğlu Şahin Giray’ı nûreddîn eyledi. Birkaç eyyâm gâh sayd u şikâr ve gâh hoş-edâ ve ma‘ârif-âşinâ… ile evkāt-güzâr oldu. Buhûrîzâde Itrî ve Nazîm Çelebi ve Hâfız Postî ve Şâmî Dervîş Ali ve Tanbûrî Mehmed ve Santûrî Ali ve Kemânî Hüseyîn, husûsan Dervîş Kudda muhâverât ve kıssahânlıkta yektâ olmağla meclislerinde münfek olmazlardı. Her birlerine eliyle etdigi ihsân ve i‘tâdan mâ‘adâ Buhûrîzâde’ye İstanbul’da esirpazarı kethüdâlığın ve Nazîm Çelebi’ye kuruyemiş bazarbaşılığın recâ edüp ve kemânî Ali ve sâirlerinin her birlerine kifâyet mikdârı etmek etdürmekle du‘a-yı hayra mazhar oldu. Ol kış safâ ve ıyş ile geçüp bin yüz beş Şa‘bân’ında murassa‘ kılıç ve kamançe kürkü ve tîrkeş-bahâ ve sekbân akçesiyle pâdişâh kapucubaşısı nâme-i hümâyûn ile gelüp

    Uğur DEMİR

  • 17

    sefere da‘vet etmekle sene-i mezbûre Ramazân’ında asker-i Tatar-ı sabâ-reftâr ile azîmet edüp, bayrâm namâzın Akkirman’da edâ eyledi. Ba‘dehu müşâvere olunup Erdel cânibine azîmet üzere olmuşlariken Bacakoğlu ve Zirinoğlu nâm melâ‘în yüz binden ziyâde küffâr ile Belgrad’ı muhâsaraları mesmû‘ olup [vr. 80b] bi’z-zarûre ol cânibe memûr olmağla evlâd-ı kirâmından Sa‘âdet Giray ve Kalgay Devlet Girayoğlu şöhre-i âfâk Baht Giray mukaddeme-i asker olup akabinden hân-ı gayret-i şi‘âr ve asker-i Tatar-ı hüner-bâr-ı âsâr ve anların akabinde sadr-ı a‘zam kafadar olup teveccüh eylediler.

    [İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, ŞD, nr. ][vr. b]… Kalgay-ı cedîdin ricâl-i devlet ile mu‘ârefesi ziyâde olmağla az

    zamanda hânlık teşrîfâtı gelüp bin yüz elli altı Şevvâl’inin on yedinci gününde Selâmet Giray Hân azl ve Selîm Giray hân olup ammîzâdesi Şahin Giray Sultân’ı kalga ve meşhûr-ı âfâk Baht Girayzâde Selîm Giray’ı nûreddîn eyledi. Selâmet Giray Hân eyyâmında Devlet-i aliyye tarafından Acem cânibine sefer olmağın bir sultân ile asker-i Tatar irsâl etmek husûsunda hatt-ı hümâyûn sâdır olmağla on beş hâneden bir âdem ihrâc olunmak üzer müşâvereleri esnâsında hân-ı müşârunileyh azl olmağın hân-ı cedîd beş hâneden bir âdem tahrîr etdirüp, nûreddîn sultân yanına teslîm edüp Acem tarafına irsâl eyledi. Bi-hükm-i kazâ Acem askeri Tahmas ile musârefet etdiklerinde asker-i Osmânî münhezim olup, asker-i Tatar sultân-ı mez-bûr ile bir mikdâr ğayret-i Tatariye üzere girü dâr ederek [vr. a] sâlimen belki gānimen avdet edüp sefîne ile Kırım’a ubûrlarında sultân-ı mezbûr hastalanup Bağçesâray’da vefât eyleyüp ba‘dehu Safâ Giray Sultânzâde Bahâdır Giray Sultân nûreddîn oldu. Ol esnâda kalgay Şâhîn Giray Sultân’ı Kırım askeriyle üç hâneden bir âdem tahrîr etmek üzere Çerkes cânibine ihrâc edüp, altı yüz mikdârı esîr alınup avdetlerinde hân-ı mezbûr pâdişâha ve sârir ricâl-i devletin her birlerine dühter-i mânend-ahter ve ale’l-husûs gulâm-ı sîm-endâmlar irsâl etmekle ricâl-i devletin merğūb ve mahbûb olup Tuna’nın öte yakasının belki bizim dahi cümle umûrımız size müfevvazdır dimişler didiler.

    [İÜ, Nadir Eserler Ktp., nr. T ][vr. a]… Kaplan Giray Hân-ı âlîşân hazretlerinin ricâl-i devletde kerem-

    dîdesi bî-hesâb belki minelbâb ilelmihrâb çerâğ-ı efzûhateleri olmağla kalgay-ı cedîdin anlarla ma‘ârefesi ziyâde olmağın yüz elli yedi Zilhiccesi’nde hânlık menşûru gelüp mûmâileyh [vr. b] Selîm Giray hân olup ammî Âdil Giray Sultânzâde Şahin Giray’ı kalga ve meşhûr-ı âfâk Baht Giray Sultânzâde Selîm Giray’ı nûreddîn eyledi. Selâmet Giray Hân eyyâmında pâdişâh memûr olmağla on beş hâneden bir âdem tahrîr olunmak üzere müşâvere olunan Acem seferine beş hâneden bir âdem tahrîr olunup, nûreddîn sultân ve ma‘iyyetine Kasım Gi-ray dahi irsâl olundu. Tahmas… sipâs ile mukābelelerinde asker-i Osmânî karârı fi râra tebdîl edicek, nûreddîn-i şecâ‘at-beyn Tatar-ı gayret-i şi‘âr birle bir mikdâr

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 18

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    girü dâr ederek sâlimen belki gānimen avdet eyleyüp Bağçesâray’a vusûlünden çok zemân mürûr etmedin dâr-ı âhırete sefer eyledi ve kalgay Şâhîn Giray’ı üç hâneden bir âdem ihrâc edüp Çerkes tarafına irsâl eyledi. Kalgay-ı âlî-cân altı, yedi yüz mikdâr iğtinâmıyla avdet etmekle ricâl-i devlet tarafl arına dühter-i pâkî-zeler ve ale’l-husûs gulâm-ı sîm-endâmlar irsâl edüp, muhabbet-i ricâl kat kat olup hatta Tuna’nın öte tarafı umûru size müfevvezdir. Belki bizim umûrımuzu dahi murahhassız dimişlerdi deyu nakl ederler.

    Yukarıda mukayese edilen metinler Hurremî’nin eserinin Kalgay Selim Giray’ın isteği üzerine hazırlanan ve bugün İÜ, Nadir Eserler Ktp.’nde bulunan nüshasının farklı bir telif olacak şekilde inşa edildiğini ortaya koymaktadır. Çelebi Akay Târîhi’nin muhtasar ve sadeleştirilmiş hâli olan Nadir Eserler Kütüphanesi’ndeki bu nüshada metne müdahaleler yalnızca bu kadarla sınırlı değildir. Bunun yanında Hurremî’nin ilk telifi nde verdiği bazı tarih ve bilgiler de bizzat müellif tarafından değiştirilmiş veya genişletilmişfunduszeue.info Hurremî’nin ilk telifi nde el-Hâc Selim Giray’ın üçüncü defa Kırım hanı tayin edildiğinde Bahçesaray’a gitmek üzere Kadıköy’den 3 S (14 Ekim )’te ayrıldığı yazar [6, vr. 98b.]. Nadir Eserler’deki telifte ise bu tarih 4 S (15 Ekim ) olarak değiştirilmiştir17[7, vr. 79b]. Yine bu anlamda II. Selâmet Giray’ın Kırım hanlığından azledilip, yerine II. Selim Giray’ın han tayin edilme tarihinde de iki telif arasında farklılık vardır. Nitekim Çelebi Akay’ın ilk telifi nde bu azil ve tayin 17 L (4 Aralık ) olarak kaydedilmişken, Nadir Eserler’deki telifte Z (Ocak–Şubat ) şeklinde düzeltilmiştir [7, vr. a.]

    Çelebi Akay Târîhi’nin Muhtevası ve ÖnemiÇelebi Akay Târîhi, bugüne kadar yapılan çalışmalarda Seyyid Mehmed

    Rıza’nınEs-Seb‘ü’s-Seyyâr adlı tarihininsadeleştirilmiş ve muhtasar hâle getirilmiş bir versiyonu olduğu gerekçesiyle Kırım araştırmalarında maalesef ihmal edilmiştir. Buna mukabil Hurremî’nin hazırladığı eser yanlızca Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ın sadeleştirilmiş hâli değildir. Zira Es-Seb‘ü’s-Seyyâr, yılı hadiseleriyle sonra ermesine karşılık Akay Târîhi, ’lere kadar olan gelişmeleri ihtiva eder. Bunun yanındaHurremî, ’ye kadar olan hadiseleri ihtiva eden Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ı yılı hadiselerinden itibaren takip etmeyi bırakır. Müellif bu tarihten itibaren Abdulgaffar Kırımî’nin Umdetü’l-Ahbâr adlı eseri19 ile kendi müşahedelerini nakleder.

    17 Hurremî’nin bu bilgiyi naklettiği Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’da da tarih 3 S olarak kaydedilmiştir [3s. ].

    18 Nadir Eserler Ktp.’deki bu değişikliğe rağmen doğru tarih Hurremî’nin ilk telifi ndeki gibidir. Nitekim sabık Kırım hanı Selamet Giray’a azledildiğini ve yerine de II. Selim Giray’ın tayin edildiğini bildiren fermân da Evâsıt-ı L tarihlidir [1; 2, s. , hk. ]

    19 Tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde [22] bulunan bu tarih maalesef eksiktir. [Kırımî’nin eseri ve kendisi hakkında bk. 23; 15; 16, s. –].

    Uğur DEMİR

  • 19

    Hurremî, Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ın giriş kısmını atlayarak doğrudan Nuh Tufanı bahsinden itibaren eseri sadeleştirmeye başlamıştır. Müellif, Seyyid Mehmed Rıza’nın girişi yerine kendisi yeni bir dibace kaleme almıştır. Bunun bilinçli bir ter-cih olduğu açıktır; zira Mehmed Rıza, besmele ve hamdeleden sonra I. Mahmud’u ve Osmanlı iktidarını öven ifadelere yer verir. Çelebi Akay ise, eseri hazırlamasını bizzat Kırım Hanı Arslan Giray’ın istemesi ve eserini ona sunmuş olması hasebi-yle Osmanlı sultanını ve hanedanını öven bu ifadeler yerine “Âl-i Cengiz”i “Âl-i Selim” eden Hâcı Selim Giray neslini öven bir mukaddime yazmıştır.

    “Hurremî” mahlaslı Abdurrahman Efendi, Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ı sadeleştirirken, hem birinci hem de ikinci telifl erininin derkenarlarında zaman zaman kendi şiirlerine de yer vermiştir [7, vr. 13a; vr. 15b; vr. 19b]. Mesela bunlardan bir tanesi şöyledir:

    “Olmasa âlem agyârdan ahşâm olsaKapular bağlu olup yâr gül endâm olsaMumyan tâze fi dân tatlu zebân gonca-dehânLebi gül-nâr yüzü gülzâr gözü bâdem olsaÖzü bülbül saçı sünbül yanağı gül lebi mülZülfü câdû gözü âhû ne disek râm olsaBu gönül kuşcagazın sayd u şikâr etmekçünBenleri dâne iki zülfü ise dâm olsaHurremî sûfî değil şeyhi emânât-i Hakk’aTövbeler kor mu keşîde o peri nâm olsa” [7, vr. 22b].

    Çelebi Akay, Hacı Selim Giray’ın dördüncü defa hanlığa tayin edilmesinin (/) anlatıldığı bölümden itibaren Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ı takip etmeyi bırakır. Bunun yerine devam eden hadiseleri Abdulgaffar Kırımî’nin Umdetü’l-Ahbâr adlı tarihinden özetler.Müellif, neden böyle bir tercihte bulunduğuna dair herhangi bir izahatta bulunmaz. Yalnızca İstanbul Üniversitesi’ndeki telifte derkenarda: “Seb‘-i Seyyâr’dan intihâb etdiğimiz bu mahallde temâm olmuşdur. Gafl et olunmaya”[7, vr. b] notu düşülürek, bundan sonra Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ın özetlenmediği uyarısı yapılır; fakat buradan itibaren Hurremî’nin kendi müşahedelerinin mi kaleme alındığı yoksa başka bir eserin mi özetlendiğine dair bir bilgi verilmez. Yaptığımız mukayeseler sonucunda Hurremî’nin ’den iti-baren Umdetü’l-Ahbâr’ıözetlediğini tespit ettik.

    Hurremî, Umdetü’l-Ahbâr’ı da muhtasar hâle getirerek ve kısmen sadeleştirerek eserini ikmal etmiş;fakat Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’a nisbetle daha sade olduğu için Umdetü’l-Ahbâr’dan aldığı bölümlerin diline fazla müdahale etmeden metinleri kısaltmıştır. Aşağıda iki metinden bazı kısımlar mukayese edilmiştir.

    Çelebi Akay Târîhi, (ŞD, nr. , vr. ba)“bin yüz on beş târîhinde el-Hâc Selîm Giray Hân def‘a-i râbi‘a hân olup oğlu

    Gāzî Giray’ı kalga ve yine oğlu Kaplan Giray’ı nûreddîn eyledi. Devlet Giray Hân,

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 20

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    Taman’dan sefîneye binüp ve ba‘dehu Balıklava’dan çıkup karadan Âsitâne’ye azîmetinde Rodos’a nefy etdiler ve Sa‘âdet Giray Sultân, Çerkes’de kaldı. Ve el-Hâc Selîm Giray Hân iş bu hânlığında ekser evkātı alîl ve hastalık ile geçüp âkıbetü’l-emr bin yüz on altı senesinde dâr-ı âhırete intikāl etdi. Müddet-i hükü-meti üç def‘ada yedişer sene olup def‘a-i râbi‘ada bir sene mecmû‘u yirmi iki sene olmuşdur. Ba‘dehu oğlu Gāzî Giray, hân olup Kaplan Giray’ı kalga eyledi. Ol asrda İsveç kralı, Moskov vilâyetini zabt etmek üzere birkaç sene cenk ederek zabt u teshîre karîb olmuşiken bi-hükm-i kazâ bir def‘ada İsvec askeri münhezim olup İsvec kralı beş altı bin mikdârı âdemisiyle hudûd-ı İslâmiyye olan Aksu di-dikleri nehrin kenârına gelüp Çankirman paşasına pâdişâha konağım bana ubûr içün sefîne gönder deyu âdem gönderdükde paşa dahi pâdişâhdan izinsiz olmaz deyu müsâmahası esnâsında İsvec’in akıbinden Moskov taburu erişmekle bi’z-zarûret hazînelerin suya bıragup sallar bağlayorak bir mikdârı suya gark olup dört bin mikdârı âdemiyle suyu ubûr ve ba‘dehu Devlet-i Aliyye’den konaklığa kabûl olunup Bender Kal‘ası civârında iskân etmişdir”

    (Umdetü’l-Ahbâr, [vr. ba] s. )20 “işbu mâbeynde el-Hâc Selîm Giray Hân bin yüz onbeş () târîhidir hân

    olup funduszeue.info-Hâc Halîm Giray Hân yürüyüp İsmâ‘il Geçidi kasabasına nüzûl idüp andan açıklara binüp Tuna suyuyla Kili’ye geldi. Zümre-i Tatar ahd ü peymânda bî-karâr tâife olmağla giceler ile ba‘zı ağalar ve mirzalar Hâcı Hân’a fi râr ider oldılar. Şîrînlerden ibtida‘ giden Sarı Kadirşâh Beğ ve ba‘dehu Bıyık Mehmed Şâh Beğ şemm ü şemm gitdiler ve kapu halkından ibtidâ giden Devlet Giray Hân’ın defeterdârı olan İnâyetşâh Ağazâde Er Mirza Ağa oldu ki, Hâcı Hân’ın nûreddîni olan oğlu Kaplan Giray Sultân’a gitmişdir. Hülâsa-i kelâm az vaktde cümle asker Hâcı Hân’a fi râr itdiklerinde bi’z-zarûrî Devlet ve Sa‘âdet Giray ba‘zı havâsları ile Kırım’a ve ba‘dehu Çerkes cânibine fi râr itdiler ve birâz müddetden sonra Devlet Giray Hân ibtidâen Taman’dan sefîneye binüpve ba‘dehuBalaklağu’dan çıkupkaradan devlete gitdi ve Rodos’a habse gönderildi ve Sa‘âdet Giray, Çerkes’de kaldı.Ba‘dehu Hâcı Hân, Kırım’a gelüp sâbıkü’l-beyân Rodos’da mah-bûs olan oğlu Gazi Giray’ı kalga ve Kaplan Giray’ı nûreddîn idüp kendü alîl ve nikris marazına mübtelâ ve esker evkātı hareket-i sevdâ-yı merâk[i] zahmetiyle geçüp âkıbetü’l– emr bin yüz on altı () senesinde vefât idüp kalgası olan oğlu Gazi Giray,hân nasb olunup birâderi olan Kaplan Giray’ı ikrâmen kalga itdi. İki buçuk sene mürûrunda Kaplan Giray Sultânricâl-i devletde olan dostları vâsıtasıyla ve bâ-husûs Kal‘a-i Cedîde henüz binâ olunmağla anın istihkâm umûrı içün gelen vezîr-i reviş-i zamîr Ebûkavuk Mehmed Paşa iltimâsıyla hânlık müşârunileyhe te-vcîh olunmak bâbında hayli nâzikane hareketler olunmuş dirler. Gazi Giray Hân-ı sâfî-dil Çerâkese re‘âyâsına istihkâm virmek bâbında ahvâl-i âlemden gāfi l bulu-

    20 Burada, Derya Derin’in tezinde gerekli görülen yerler tarafımızdan orijinal metne bakılarak düzeltilmiştir.

    Uğur DEMİR

  • 21

    nup ve bâ-husûs ol asrda İsveç Kralı, Moskov vilâyetini zabt itmek üzere birkaç seneden berü yürüyüp hatta meşhûr olan Riga nâm kal‘ayı ardına bıragup yedi sekiz kere Moskov taburunu bozup kırarak anı insân değil pürr-meks yerine say-mayuptâ derûn-ı vilâyet-i Moskov olan Barabaş içinde hatmanın tahtı olan Baltova nâm şehre gelüp vilâyet-i Leh’de İstanislav’ı kral nasb ve Barabaş’a Ferapa nâm Kazağı hatman nasb idüp Moskov melâ‘inini mahv itmeğe ancak bir hamlecik kalmışdı çünkü takdîr-i Rabb-ı Kadîr Moskov Devleti’nin mahv olması değil imiş. Baltova civârında bir kere daha cengleri oldu. ”

    Çelebi Akay Târîhi, (ŞD, nr. , vr. b)Mengli Giray iş bu tabur haberin işidüp Kerş semtine azîmet edüp ba‘dehu

    münhezim oldukları mesmû‘ olmağla Karagöz nâm kariyyede birkaç eyyâm ârâm etdiklerinde mizâclarına hastalık ârız olup Karasu’ya geldikde hastalıgı ziyâdelen-megle Bağçesarây’a azîmet edüp bin yüz elli iki senesinde vefât etdiler. Ümerâ-yı Kırım hânın vefâtı haberin Âsitâne’ye i‘lâm edüp âdem gönderdüklerinde sene-i mezbûrenin mâh-ı Zilhiccesi’nin ibtidâsında mirâhûr Firârî Hasan Paşazâde Abdullah Ağa hânlık teşrîfâtın getürüp Selâmet Giray hân olup Gāzî Girayhan-zâde Azamet Giray Sultân’ı kalga ve Âdil Giray Sultânzâde Şahin Giray Sultân’ı nûreddîn eyledi”.

    Umdetü’l-Ahbâr, [vr. ba] s. “Mukaddemâ Mengli Giray Hân hazretleri işbu tabur haberi ile bir mikdâr

    asker ile Kerş semtine azîmet itmiş iken ba‘dehu haber-i ferâh-eser vürûdı hase-biyle Karagöz nâm karyede Ali Paşa Çiftliği’nde birkaç eyyâm ârâm itdikler-inde mizâclarına inhirâf gelüp Karasu Kasabası’na gelüp birkaç gün ikāmet ve hastalıklarıizdiyâd bulmağla ba‘dehu Bağçesarây’ına azîmet, bin yüz elli iki senesi

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 22

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    Koyun Yılı’nda vefât itdiler, rahmetullahi aleyh. Âkıl u reşîd, ehl-i ma‘rifet ve ehl-i dirâyet ü sehâvet pâdişâh idi. Toktamış Giray nâm bir oğlu kaldı. Selâmet Giray Hân bin el-Hâc Selîm Giray Hân pes hân hazretleri vefât itdi ise işbu senenin Zilhiccesi ibtidâsında kalga-yı hân olan Selâmet Giray,hân-ı âlî-şân nasb olunup mîrâhor-ı evvel Firârî Hasan Paşa-zâde Abdullah Ağa teşrîfât-ıhâniyyeyi getürdil.

    Çelebi Akay Târîhi, (ŞD, nr. , vr. a)“Ve yine hân-ı müşârunileyh müte‘addid sarâylar ve iki aded dîvânhâne, bâ-

    husûs Sahib Giray Hân’ın binâsı olan tenkel dîvânının mekânına tertîb-i acîb olmak üzere bir tenkel dîvânı inşâ etdiler. Her gören tahsîn ederler. Ve harem-i sarâya muttasıl yine bir mescid binâ edüp, câmi‘-i şerîfi n hatîbi ve imâmı ve müezzinleri ve kayyımlarının her birlerine evkāf ve tetimmâtını tekmîl etdiler ve pâdişâh tarafından nefîs kitâblar getürüp memhûr ve mahtûm kütübhâne-i âmireye vaz‘ eylediler”.

    Umdetü’l-Ahbâr, [vr. b] s. “ve kezâlik müte‘addid sarây-ı behcet-efzâyı ve iki aded dîvân-hâne-i letâfet-

    nümây binâ‘ olunup kānûn-ı Âl-i Cengiz üzere olan Sâhib Giray bin Mengli Gi-ray Hân binâsı olan tenkel dîvânı ki anın mekânına tertîb-i acîb olmak üzere bir dîvân-ı tenkel inşâ olundı ki nâdirü’l-misl olan mesned-i dîvân-ı hânîdir ve ten-kel dedikleri mevzi‘,Karaçi ümerâsının yevm-i ma‘hûd dîvân-ı hânîde mahall-i cülûslarıdır, ol mahallde bir havz-ı kebîr yapdırup çâr-kûşesinde fevvârelerden mânend-i âb-ı hayât sular icrâ itdirdi. Zemân-ı kadîmde havz-ı mezkûra bal suyu doldurılup ümerâ ıyş [u] nûş iderlerimiş. Elhamdülillahi ala dînü’l-İslâm hâliyâ âb-ı zülâl cereyân idüp atşân olanlar reyyân ve lâzım olanlar abdest alup tahâret-mekân olmuşfunduszeue.info derûn-ı harem-i serâ[y]da hammâmlar ve ibâdet-i hass u gılmân bâhirü’l-ihtisâs içün bir mescîd-i zîbâ ve taşradaki câmi‘-i kebîrde hânân-ı me‘alî-şân edâ-i salâtü’l-Cum‘a iden mekânı tarz-ı dil-ferîb üzere binâ olmuşfunduszeue.infoü’l-insâf olanlar tahsînve âferin itdiler ve câmi‘-i şerîfe hatîb idip ve imâm-ı kırâ‘at-ı elif ve müezzinler ve kâ‘ini tertîb-i evkāf ve tetimmâtını tekmîl itdiler ve taraf-ı pâdişâh-ı Cem-câhdan kütüb-i nefîse-i bî-hemtâ getürdüp vakf-ı sultân Mahmûd hazretleri olmak üzere memhûr ve muhattem kütübhâne-i âmireye vaz‘ itdiler”.

    Hurremî, yılından itibaren hadiseleri Kırımî’nin eserinden özetlemesine rağmen metin içerisinde kendi şiirlerine de yer vermiştir. Mesela Selâmet Giray’ın Mart ’ta Kırım hanı tayin edilmesine, “Vasfıdır lâf degildir didigim Hurre-miyâ/Oldu hân oldıgı târîh-i mu‘înü’z-zü‘afâ ()” şeklinde tarih düşmüştür [6, vr. a]. Selâmet Giray’ın han olduktan sonra iki sene zarfında çifte minareli bir cami inşa ettirmesine de, “Yapup hân Selâmetzâde-i Hâc Selîm Hân kim/Yine âsâr-ı ecdâdını ihyâ kıldı hakkanî/ Ararken Hurremî feyz-i İlahîden gice gündüz çü düşdü kalbine anun bu târîh-i feyz-i Rabbânî ()” diye tarih düşmüş; fakat müel-

    Uğur DEMİR

  • 23

    lifi n bu şiirinin halk tarafından anlaşılması zor olacağı düşüncesiyle İstanbul’dan gönderilen tarih [İstanbul’dan gönderilen ve bugün de mevcut olan kitabe için bk, s. –], kitabe olarak hak edilmiştir [6, vr. a]

    Hurremî, Umdetü’l-Ahbâr’dan özetlediği metne yalnızca kendi şiirlerini değil bazı gözlemlerini de ilave etmiştir. Mesela Selâmet Giray’ın kalgay tayin ettiği Azamet Giray’ın şu sözlerini bizzat kalgayın ağzından nakletmiştir: “Ben nesl-i Cengiz’im. Mağrûr olursam bana artıklık gelmez ancak kalblerinde halkın men-fûru olurum. Ve eger mütevâzı‘ ve halîm olursam bana eksiklik gelmez ancak cemî‘ nâssın mahbûb ve mergūbu olup mevtimden sonra dahi du‘â-yı hayr ile yâd ol-urum” [6, vr. b].

    Umdetü’l-Ahbâr, ’de telif edilmesine rağmen eserin tespit edilen tek nüshası ’ye kadar olan olayları ihtiva eder ve hadiseleri anlatılırken birden kesilir. Bu da elimizdeki nüshanın eksik olduğunu gösterir [15, s. 21]. Bu durum Çelebi Akay Târîhi’nin önemini daha da arttırır. Zira günümüze ulaşmayan Umdetü’l-Ahbâr’ın eksik kısmı Hurremî tarafından görülmüş ve tari-hinde özetlenmişfunduszeue.infoü’l-Ahbâr’ın Hurremî tarafından özetlenen eksik kısmı şu şekildedir: “[vr. b]… Sultân şöyle sultân iken hân-ı âlîşân hazretleri âhır müddetine karîb cüzî husûs içün ‘ve ma tedrî nefsün mâ zâ teksibü gada vemâ tedri nefsün bi eyyi erdin temût’22 fehvâsı üzere müşârunileyh kalgay sultânı azl edüp Kaplan Girayhanzâde Selîm Giray Sultân’ı kalga eyledi. Kalgay-ı cedîdin ricâl-i devlet ile mu‘ârefesi ziyâde olmağla az zamânda hânlık teşrîfâtı gelüp bin yüz elli altı Şevvâl’inin on yedinci gününde Selâmet Giray Hân azl ve Selîm Gi-ray hân olup ammîzâdesi Şahin Giray Sultân’ı kalga ve meşhûr-ı âfâk Baht Gi-rayzâde Selîm Giray’ı nûreddîn eyledi. Selâmet Giray Hân eyyâmında Devlet-i Aliyye tarafından Acem cânibine sefer olmağın bir sultân ile asker-i Tatar irsâl etmek husûsunda hatt-ı hümâyûn sâdır olmağla on beş hâneden bir âdem ihrâc ol-unmak üzere müşâvereleri esnâsında hân-ı müşârunileyh azl olmağın hân-ı cedîd beş hâneden bir âdem tahrîr etdirüp, nûreddîn sultân yanına teslîm edüp Acem tarafına irsâl eyledi. Bi-hükm-i kazâ Acem askeri Tahmas ile musârefet etdikler-inde asker-i Osmânî münhezim olup, asker-i Tatar sultân-ı mezbûr ile bir mikdâr gayret-i Tatariye üzere girü dâr ederek [vr. a] sâlimen belki gānimen avdet edüp sefîne ile Kırım’a ubûrlarında sultân-ı mezbûr hastalanup Bağçesâray’da vefât eyleyüp ba‘dehu Safâ Giray Sultânzâde Bahâdır Giray Sultân nûreddîn oldu. Ol esnâda kalgay Şahin Giray Sultân’ı Kırım askeriyle üç hâneden bir âdem tahrîr

    21 Selamet Giray tarafından inşa edilen camiye ikinci minarenin ne zaman yapıldığı hususunda araştırmacılar farklı görüşler ileri sürmüştür. Bunlardan Ferrari, Han Camii’ne XVIII. yüzyılın ilk yarısında ikinci minarenin yapılmasının pek mümkün olmadığını, bunun ancak Rus hâkimiyeti döneminde mümkün olduğunu belirtir [17, s. –]. Hem Kırımî’nin hem de Hurremî’nin yazdıkları Han Camii’nin iki minareli olarak ’de Selâmet Giray tarafından inşa ettirildiğini ortaya koyar.

    22 “Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez” (Lokmân Suresi, âyet).

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 24

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    etmek üzere Çerkes cânibine ihrâc edüp, altı yüz mikdârı esîr alınup avdetlerinde hân-ı mezbûr pâdişâha ve sâir ricâl-i devletin her birlerine dühter-i mânend-ahter ve ale’l-husûs gulâm-ı sîm-endâmlar irsâl etmekle ricâl-i devletin merğūb ve mah-bûb olup Tuna’nın öte yakasının belki bizim dahi cümle umûrımız size müfevvazdır dimişler didiler. Ba‘dehu hân dahi mücerred ikrâmen devlet tarafına da‘vet olunup mu‘azzez ve mükerrem avdetinde Kalgay Şahin Giray Sultân’ı azl edüp çiftligine îsâl içün pâdişâh tarafından bir ağa Kırım’a gelüp hân, Bucak tarafında iken kal-gay sultânı alup gitdikden sonra hân dahi Bağçesarây’a gelüp Nûreddîn Bahâdır Giray Sultân’ı kalga ve Mehmed Giray Sultânzâde Ahmed Girây’ı nûreddîn ey-ledi. Ba‘de-zamân hükümetinden dört yıl, yedi ay mürûrunda Bağçesarây’ında hastalanup âhirü’l-emr “Vesviyü’l-mevt beyne’l-fakir ve’l-emîr ve’s-sultân” mef-hûmunun masdûku oldu. Ba‘dehu ricâl-i Kırım ta‘ziye içün Kalgay Bahâdır Giray Sultân’a geldiklerinde müşâvere edüp hânın mevti haberin pâdişâh tarafına i‘lâm etdiler”.

    Hurremî, Arslan Giray’ın Mayıs’ında han tayin edilmesinden itibaren meydana gelen hadiseleri ise bizzat kendi müşahedelerine göre kaleme almıştır. Bu dönemle ilgili olarak önce Arslan Giray’ın şeceresini vermiş, Feth Girayzâde Selim Giray’ın kalgay, Kırım Giray’ın da nureddin tayin edildiğini zikrettikten sonra gelişmeleri anlatmaya başlamıştır. Bu minvalde şunları kaydetmiştir “Ve yine Feth Giray Hân’ın oğulları ve kızları ve sâir horendelerini bi’l-cümle Kırım’a getürüp her birlerini mu‘azzez ve mükerrem eyledi. Yine Feth Giray Hânzâde Mehmed Giray Sultân’ı Or begi etmişdi. Ba‘de-zamân azl eyledikde kalgay-ı âlî-cân Sûltân Selîm Giray işitdikde, “Hân-ı âlîşân hazretleri bizleri perâkende ve perîşân iken bir yere cem‘ edüp birimizi kalga ve birimizi Or begi ve sâirlerimizi dahi ala-merâtibehim her birlerine in‘âmât ve ihsânât etmiş. Efendimiz ve velîü’n-ni‘amımızdır. Bizlere düşen azl etseler dahi medh ü senâlar ve hayr du‘âlarında olmakdır” didiklerini bu hakir yanında bulunmağın işidüp tahsîn etmişdir. Müşârunileyh hân-ı âlîşân hazretlerinin zamân-ı sa‘âdetlerinde emn ü râhat ve yümn ü bereket ve sıhhat ve âfi yet olmağla herkes köşe-i selâmetde ve birbirleriyle muhabbetde olup ehl-i insâf olanlar ömr ü devleti ed‘iyyesine iştiğāl üzere oldılar. Hân-ı müşârunileyh hazretleri “el-veledün sırru ebîh” mefhûmu üzere Devlet Giray-ı şecâ‘at-unvân gibi “eşiddâu alel kuffâri ruhamâu beynehum”24âyet-i kerîme fehvâsı üzere küffâra şedîd ise de mümîne rahîm olmağın “Kable’l-mümin arşü’r-rahmet” hadîs-i şerîf masdûkunca herkesin kulûbunu cezb ve ale’l-husûs lâzımü’l-ihtirâm olan ulemâya ziyâde i‘tibâr ederdi. Ve hizmet-i kazâyı kimseye tebîd etmeyüp bi-hasbe’l-istihkāk ala-merâtibehim nöbet ile tevcîh eyleyüp ehl-i ulemanın her birlerini tatyîb etmede olurdu. “İnnes-salâte kânet alel mü’minîne

    23 Burada Hurremî’nin ilk telifi olan İAE, ŞD, nr. esas alınmıştır. İÜ, Nadir Eserler (nr. T )’deki nüsha ise ikinci telif olup, ilk telife göre farklılıklar ihtiva eder.

    24 “Küffara karşı çok çetin, kendi aralarında gayet merhametlidirler”, Fetih Sûresi, âyet.

    Uğur DEMİR

  • 25

    kitâben mevkûtâ” âyet-i kerîme mûcebi üzere beş vakt namazâ ğāyet ihtimâm ve “men katele nefsen bi gayri nefsin [ev fesâdin fîl ardı] fe ke ennemâ katelen nâse cemîa”25 masdûku üzere Hakk Te‘âlâ Hazretleri’nin binâsını hedm etmeden ictinâb-ı tâm üzere idi. “el-müminûn ıyâlü’s-sultân” mefhûmunu cezm edüp, Or ve Ribat’da kal‘alar ve handaklar ve yine Üç Oba ve Çungar ve Çavaş nâm ma-hallerde tabyalar ve handaklar etdirüp hıfz-ı hudûd [vr. a] ve sedd-i suğūrda himmet-i şâhânesini sarf etmişdi. “Ülemâü ümmeti keenbiyâi benî İsrâile”26 hadîs-i şerîfi nin mefhûmıyla âmil olup ulema[ya] rağbetden nâşî Bağçesarâyında câmi‘-i kebîr kurbünde bir medrese-i rûh-efzâ ve bir mekteb-i dül-küşâ dahi binâ edüp “İnnema ya‘muru mesâcidAllahi men amene billahi vel ahıri”27 âyet-i kerîme masdûku üzere Gözleve’de vâkı‘ câmi‘-i hânı harâba müşrif iken ta‘mîr ve ihyâ ve evvelden dahi rûşen ve a‘lâ edüp “zikr-i ülfet ömre el-sânî” mefhûmunu teyakkun ederek cüzhânlara her gün tilâvet-i Kur’an etdirüp ve “ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum”28 mazmûnu üzere cârî olup Gözleve ve Akmescid ve Otar koyunda çeşmeler icrâ edüp ve iş bu hayrâtın cümlelerinin evkāf ve tetimmâtını dahi bi’l-cümle tekmîl eyledi [Arslan Giray’ın bu vakfi yeleri hakkında bk. 13, s. –]. “İnne dehran yelüffü şemlî bi-sa’dî / Le-zemânün yehümmü bi’l-ihsâni” mefhûmu üzere sâirlerde birer birer bulunan belki bulunmayan hısâl-ı hamîdelerin cümlesini câmi‘ olup “Netice eyledi intâc kazıyye şekl evvelden/Görürse şek ederdi haml ulu vaz‘-ı ahrâya” üslûbu üzere dünyevî ve uhrevî bahtına her gün her işiden reşk ü tahsîn ederlerdi”.

    Abdurrahman Efendi’nin ’den itibaren Arslan Giray’ın hanlık devri hakkında anlattıkları daha sonraki tarihçilerin en önemli müracaat kaynağı olmuştur. Nitekim Halim Giray, Gülbün-i Hânân adlı eserinde mezkur dönemi Çelebi Akay Târîhi’nden özetlemiştir [5, s. ].

    Çelebi Akay, tarihinin ilk telifi ni Arslan Giray’ı öven şu kasidesi ile bitirir: “Hurrem ü handân olaldan ol gül-i Âl-i selîmGülistâna döndü bâg-ı milket-i sahn-ı KırımBâg-ı medhinden fesâhatdan dem urdu andelîbÖte turur gûyâ ma‘nada olmuşdur NedîmEhl-i diller dilleri güller gibi açıldı hepEl-hulâsa emn ü râhat geldi gitdi havf u bîmÂl-i devlet-i sıgardı(?) Arslân Giray Hân hazretiZâde-i Devlet Giray Hân zübde-i Âl-i SelîmSöylemek anı şecâ‘at içre hiç hâcet degil

    25 “[Kim], haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur”, Maide Sûresi, âyet.

    26 “Ümmetimin uleması, Beni İsrail’in Peygamberleri gibidir” “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe [inanan, namazı dosdoğru

    kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler] imar eder”, Tevbe Sûresi, âyet.

    28 “Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi yazarız”, Yâsin Suresi, âyet.

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 26

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    Uğur DEMİR

  • 27

    Şâ‘irâne söz gerekmez vâkı‘an yazmak yeterHer sözime ser-fürûdur hâh u nâ-hâh hasîmMedhinin pâyânı yokdur epsem ol ey HurremîBir du‘â kıl muhtasar ammâ veli kadri cesîmYayı aya hançeri mirrîhe arşa kılıcıCûdî-i bî-add ömrü bî-had ola, devletde mukim”.

    Kalgay Selim Giray’ın isteği üzerine hazırlanan ve bir nüshası da İÜ Nadir Es-erler Ktp.’de bulunan Çelebi Akay’ın eserinin ikinci telifi ise Hurremî’nin kalgayı öven şu gazeli ile biter [7, vr. a–b]:

    “Kalmaz hamd-i kerîm etmez Âl-i SelîmZîrâ kalgay-ı Kırım bir kerem-kân-ı SelîmMedh-i gülde bülbül okur hezâr dâsitânBege degmez mi şehâ bir gülistân-ı SelîmNâm-ı meydânı şehm anmaz idi kahramânGörmüş olursa eger böyle meydân-ı SelîmSelb ü îcâbı bütün geçdi şekl-i evveliAdl olupdur şimdi tahsîl-i mîzânı SelîmKıymet-i ilm ü hüner bildügüni bildilerSa‘y-ı ilme başladı şimdi yârân-ı SelîmÜtfu-ı bî-haddin gören düşdü bu ümîde kimElf ihsânı alup ola hassân-ı SelîmCûd-ı ma‘nî dime ana atal-i HusrevinZîrâ Cengiz-zâde hakan-ı zûşân-ı SelîmGörse cevrin defter-i cûdu hâtem tayy ederÇün taşar gıtmazsa(?) ummânı feyezânı SelîmZer rezmeRüstem bezme Cem cümle AfrâsyâbZâde-i Feth Giray Hân-ı Sultân-ı SelîmUyhuda rüyâda zâhir nice bilsün anıÂciz iken şimdi künhünde yakzân-ı SelîmVar kıyâs et nidügün âdını yâd edeneMantıku’t-Tayr ögredür ana mürgân-ı SelîmŞi‘rime hâsed gazel derse bilmez hikmetiSöz güherdir kıymeti katre-i seylân-ı SelîmHurremî bahr-i müeyyedde dögünmek ola mıDögünür mü vasf şeh hiç ummân-ı SelîmKaldır el ile du‘â ola makbûl-ı HudâNûr-ı na‘îme ede leme‘an-ı SelîmÖmr ü devlet-i nîk-nâmdır ziyâ-yı müstedâmBâd-pâ şahd-ı vücûd mâh-ı şâhân-ı SelîmYayın ay hançerin tuta mirrîh-i felekArş-ı a‘lâ-yı berrin-i tîg-i bürrân-ı Selîm”.

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 28

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    SONUÇ“Çelebi Akay Târîhi”, bizzat Kırım Hanı Arslan Giray’ın isteğiyle Seyyid

    Mehmed Rıza’nın Es-Seb‘ü’s-Seyyâr adlı eserinin sadeleştirilerek muhtasar hâle getirilmesi gayesiyle hazırlanmıştır. Buna mukabil Abdurrahman Efendi, ’ye kadar gelişmeleri ihtiva eden Es-Seb‘ü’s-Seyyâr’ı ’den itibaren takip etmeyi bırakmış ve bunun yerine Abdulgaffar Kırımî’nin Umdetü’l-Ahbâr adlı eserini takip etmeye başlamıştır. Ayrıca mezkur tarihten itibaren kendi müşahedelerine de yer vermiştir.

    Umdetü’l-Ahbâr’ın günümüze tek nüshası ulaşmıştır ve bu da, ’ye kadar gelmesi gerekirken hadiselerinde birden bire kesildiğinden eksiktir. Hur-remî, Abdulgaffar Kırımî’nin eserinin tam hâlini görmüş ve ile yılları arasındaki gelişmeleri Umdetü’l-Ahbâr’dan özetlemiştir. Bu bağlamda Çelebi Akay Târîhi, şimdilikUmdetü’l-Ahbâr’ın kayıp olan ve – yılları arasındaki kısmının muhtevasına dair bilgi ihtiva eden yegane kaynaktır.

    Abdurrahman Efendi, ’den ’lere kadar olan gelişmeleri ise kendi müşahedelerine göre kaleme almıştır ve mezkur döneme dair şimdilik elimizdeki tek ana kaynak da Çelebi Akay Târîhi’dir.

    Çelebi Akay Târîhi’nin ilk telifi , istendiği ölçüde sade bulunmamış ve bunun üzerine Abdurrahman Efendi, bugüne kadar tespit edilememesine rağmen, tarihini ikinci defa yeniden hazırlamıştır. Yeni telif, bir öncekine nazaran daha az Arapça ve Farsça’yı ihtiva etmekte ve yüzyıl Kırım Türkçesine dair daha fazla bilgi funduszeue.info yüzden ikinci telif Çelebi Akay Târîhi de, tarih araştırmalarında olduğu kadar dil araştırmalarında da ihmal edilmemelidir. Bu yüzden her iki telif demüstakil olarak neşredilmelidir.

    Kırım’ın önemli şairlerinden olan ve Hurremî mahlasıyla şiirler kaleme alan Abdurrahman Efendi’nin hayatına dair en önemli kaynağın Çelebi Akay Târîhi olması da eserin değerini arttırmaktadır. Bu minvalde müellifi n hem birinci hem de ikinci telifl erinde yer verdiği ve günümüze ulaşan divanlarında mevcut olmayan şiirleri, bazı hadiselere düştüğü tarihler ve Arslan Giray’a yazdığı kaside ile Selim Giray’a yazdığı gazel Hurremî’nin biyografi sine dair, diğer kaynaklarda bulunma-yan önemli verilerdir.

    REFERENCESARŞIV KAYNAKLARI

    1. BOA, funduszeue.info, nr. 2. BOA, Mühimme Defteri, nr. “Es-Seb‘ü’s-Seyyâr Fî Ahbâr-ı Mülûki’t-Tatar” (Tenkitli Metin Neşri, İnceleme),

    haz. Yavuz Söylemez, Doktora Tezi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir,

    4. Halim Giray Sultan, “Gülbün-i Hânân”, haz. Sadi Çögenli-Recep Toparlı, Erzurum,

    Uğur DEMİR

  • 29

    5. Halim Giray, “Gülbün-ü Hânân (Kırım Hanları Tarihi)” Değerlendirme-Metin-Tıpkıbasım, haz. Alper Başer–Alper Günaydın, ed. Bekir Günay, İstanbul,

    6. İAE, ŞD, nr. , vr. 82b7. İÜ, Nadir Eserler Ktp, nr. T Sa‘îd Giray b. Sa‘âdet Giray Hân, “Târîh-i Sa‘îd Giray Hân”, Berlin Statsbibliotek,

    nr. YAZMALAR

    9. Afyoncu Erhan, “Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırmaları Rehberi”, İstanbul,

    Babınger Franz, “Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri”, çev. Coşkun Üçok, Ankara, Başer Alper, “Kırım Hanlığı Tarihini Konu Alan Müstakil Eserler ve Yeni Bir

    Kaynak, Tarih-i Mevkûfati”,Turkish Studies, 6/1 (Kış ), s– Bıyık Ömer, “Kırım’ın İdari ve Sosyal Tarihi (–)”, İstanbul, Çınar Hüseyin, “Arslan Giray Han ve Kırım’ın Yeniden İmârında Vakıfl arın

    Rolü”,Vakıfl ar Dergisi, XXX, Ankara, , s. – Coşan Esad, “Bazı Yazmalarda Görülen Bilmeceli Tarih Kayıtları”, İslam İlimleri

    Enstitüsü Dergisi, II, Ankara, Derin Derya, “Abdülgaffar Kırımî’nin Umdet’ül-Ahbar’ına (Umdet’üt-Tevarih)

    Göre Kırım Tarihi”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara,

    Ersoy Ersen – Öztürk, Uğur, “Umdetü’l-ahbâr’da Şair Biyografi leri”, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 5, İstanbul, , s. –

    Ferrari Nicole Kançal, “Kırım’dan Kalan Miras,Hansaray”, İstanbul, Heywood C.J., “Review”, Bulletin of the School of Oriental and African Studies,

    39/2, Londra, , s. – “İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yazma Eserler Kataloğu”, II, haz. Günay Kut

    vd., İstanbul, Kellner-HeınkeleBarbara, “Crimean Tatar and Nogay Scholars of the 18th

    Century”, Muslim Culture in Russia and Central Asia From The 18th Century To The Early 20th Centuries, eds. Michael Kemper – Anke von Kügelgen – Dmitriy Yermakov, Berlin,

    Kellner-Heinkele Barbara, “Aus den Sa‘id Girây Sultân Eine zeitgenössiche Quelle zur Geschischte des Chanats der Krim die Mmitte des Jahrhunderts”, Hamburg,

    Kırımî el-hâc Abdulgaffar, “Umdetü’t-Tevârîh”, Esad Efendi Kısmı, nr. Kırımî Abdülgaffar, “Umdetü’t-Tevârîh”, haz. Necib Asım, İstanbul, “Mısır Millî Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu (–)”, I, Mısır, Negrı A., “İzvleçeniya iz Turetskoy Rukopisi Obşçestva, Soderjaşçey İstoriyu

    Krımskih Hanov”, Zapiski Odesskago Obşçestva, I (Odessa, ), s. – Samoylovıç A. N., “Predvaritelnoye Soobşçeniye o Novom Spiske Sokraşçeniya

    ‘Semi Planet’ Muhammeda Rizı”, İzbrannıye Trudı o Krıme, Simferopol, Seyit Yahya Nariman, “Hurremi Kırımî ve Yedisanname’si”, IV. Uluslararası

    Büyük Türk Dili Kurultayı, 26–28 Eylül , Akmescit, Smırnov V. D., “Krımskoye Hanstvo pod Verhovenstvom Ottomanskoy Portı do

    Naçala XVIII v.”, St. Petersburg,

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 30

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    Söylemez Yavuz, “Kırım Hanlığı Tarihine Müteallik Mühim Bir Kaynak: Es-Seb‘ü’s-Seyyâr fî Ahbâr-ı Mülûki’t-Tatar”, Doğu Avrupa Türk Mirasının Son Kalesi Kırım, ed. Yücel Öztürk, İstanbul, , s. –

    Yakıt İsmail, “Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme”, İstanbul Zaytsev I. V., “Krımskaya İstoriografi çeskaya Traditsiya XV–XIX Vekov”,

    Vostoçnaya Literatura, Moskova, Seytyagyayev N. S., “V. Vernadskiy adına milliy ilmiy kitaphaneniñ elyazma

    bölüginde bulunğan qırımtatar ve türk tarihları, tilleri ve edebiyatları böyünca malzemeler”. Available at: funduszeue.info).

    Available at: funduszeue.info?k=

    Yazar hakkında: Uğur DEMİR – Dr. Sci, Marmara Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Böl. (Göztepe Kampüsü / Kadıköy – İstanbul, Türkiye); [email&#;protected]

    Uğur DEMİR

    Не изученный источник Крымского ханстваИстория Челеби АкайУгур Демир(Университет Мармара, Стамбул)

    Аннотация.В статье рассматривается «История» Хурреми Абдурахмана Эфенди – од-

    ного из наиболее выдающихся поэтов Крыма своего времени, известного как Челеби Акай. Труд был подготовлен по просьбе крымского хана Арслан Гирая, с целью сократить и облегчить для понимания работу Сейид Мухаме-да Ризы «Ассеб о-ссейяр» или «Семь планет». В новом издании Абдурахман эфенди уменьшил содержание арабских и персидских слов, а также дал боль-ше информации о Крыме XVIII века.

    «История» Челеби Акая представляет собой уникальный труд, который содержит фрагменты из «Умдат аль-Ахбар». Произведение является важным источником по истории Крымского ханства.

    Ключевые слова: Абдурахман Эфенди, «История» Челеби Акая, Крымское ханство, Сейид Мухамед Риза, «Семь планет»: Абд аль-Гаффар Кырыми.

    Сведения об авторе: Угур Демир – доктор наук, университет Мармара, факультет искусства и литературы, кафедра истории (Кампус Гёзтепе /Кадыкёй-Стамбул, Турция); [email&#;protected]

  • 31

    “Chelebi Akay Tarihi” – neglected Crimean Khanate source

    Uğur Demir(Marmara University, Istambul)

    Abstract: This study deals with the work(s) of Çeleby Akay, they are very important , however, they are mostly neglected sources of the Crimean Khanate. This study consists of three chapters. After a short introduction, the life of Hurremî Abdurrahman Efendi who was known as Çelebi Akay; the name and the writing time of his history; the reason why he wrote his work; number of his work’s reproduction; the persons for whom the work was reproduced; Hurremî’s history’s relation with the Seyyid Mehmed Rıza’s Es-Seb ‘ü’s-Seyyâr and Abdulgaffar Kırımî’s, Umdetü’l-Ahbâr are discussed. Also, it is stressed that Çelebi Akay Târîh is not only a historical source but one of the important works that refl ects the 18th century Crimean Turks (Crimean Tatars).

    Keywords: Abdurrahman Efendi, Crimean Khanate, Çeleb Akay Târîhi” Hürremi Abdurrahman Efendi, Seyyid Mehmed Rıza, Abdülgaffar Kırımî, Es-Seb‘üs-Seyyâr, Umdet’ül-Ahbâr.

    About the author: Ugur Demir – Dr. Sci, Marmara University, Faculty of Arts and Sciences, Department of History ( Göztepe Kampüsü / Kadıköy, İstanbul, Turkey); [email&#;protected]

    İhmal edilen bir Kırım hanlığı kaynağı: Çelebi Akay Târîhi

  • 32

    КРЫМСКОЕ ИСТОРИЧЕСКОЕ ОБОЗРЕНИЕ № 1.

    УДК ()"19"

    Архивные документы о сборе продовольственного налога в Симферопольском уезде в – гг.

    Лариса Королева (Крымский инженерно-педагогический университет)

    Анн

  • nest...

    çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası