cem namazına nasıl niyet edilir / Namazda cem nasıl niyet edilir? - funduszeue.info

Cem Namazına Nasıl Niyet Edilir

cem namazına nasıl niyet edilir

Sual: İki namazı hangi hallerde birleştirmek caizdir?
CEVAP
Bazen iki namazı birleştirip bir vakitte kılmak gerekebiliyor. Ameliyattaki doktor, doğum esnasında ebe veya boğulmakta olan bir insanı kurtarmak, o saatte bir imtihanda olmak veya hasta olmak gibi bir sebeple namaz kılınamazsa, iki namazı cem etmek yani birleştirip bir vakitte kılmak bazı mezheplerde caizdir.

İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile birlikte kılmaya takdim ederek cem etmek denir. Öğleyi ikindi vaktinde ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya tehir ederekcem etmek denir. Sabah namazı cem edilmez.

Hanefi mezhebinde:
Hacılar, Arafat’ta, hutbe okuyan imamın arkasında öğle ile ikindiyi öğle vaktinde takdim ederek kılar. Çadırlarda cemaatle veya yalnız kılarken, cem edilmez. Müzdelife’de ise akşam ile yatsı, yatsı vaktinde tehir edip kılınır. Müzdelife’deki cem için cemaatle kılmak şart değil, münferit de cem edebilir.

Başka yerde başka zamanlarda iki namazı cem edemezler. Ancak ihtiyaç ve zaruret olunca diğer mezheplerden birini taklit ederek kılar.

Maliki mezhebinde:
Üç günlükten az olsa da, mubah olan seferde, önemli bir hastalıkta, ihtiyarlıkta, camide cemaatle kılarken karanlıkla beraber şiddetli yağmur ve çamur olunca öğle ile ikindi, akşam ile yatsı takdim edilir. Vitir vaktinde kılınır. Evde kılan cem edemez. Arafat’ta öğle ve ikindi, Müzdelife’de ise akşam ile yatsı imam arkasında kılarken cem edilir. Bu sünnettir. Deniz yolculuğunda iki namazı birleştirmek caiz olmaz.

Maliki’de iki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, iki farzı peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. Sünnet kılmak mekruhtur. Bazı âlimlere göre, düğün gibi bazı ihtiyaç hallerinde de mukimken cem caizdir. Dolgu dişi olan Hanefi, hasta iken Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek cem edebilir.

Şafii mezhebinde:
Mubah olan seferde, Arafat ve Müzdelife’de, öğle ikindi ile, akşam yatsı ile cem edilir. Şiddetli yağmurda sadece camide cemaatle cemi takdim caiz, cemi tehir caiz değildir. Başka bir kavle göre de münferit kılan da cem edebilir. Bir kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir. İmam-ı Nevevi ve İbni Münzir de böyle demiştir. Şafii’de cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında sünnet kılınırsa cem caiz olmaz, fakat abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur.

Hanbeli mezhebinde:
Arafat ve Müzdelife’de, mubah olan seferde, hastalıkta, emzikli olanda, istihaza, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, âmâ olan, yer altında çalışıp da namaz vaktini anlamakta âciz olan, can, mal ve ırzından korkan, maişetine zarar gelecek olan da iki namazı cem edebilir. Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşam ile, evde de cem caiz, öğle ile ikindi caiz değildir. Cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi, niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. Abdest almak ve ikamet okumak zarar vermez. Sünnet kılarsa cem sahih olmaz. Ağzında dolgusu olan Hanefi, hasta iken iki namazı cem için Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit etmesi gerekir. Çünkü Maliki’de taklit imkanı vardır. Maliki’de taklit imkanı olmayınca Hanbeli taklit edilir.

İki namazı cem etmek için
Sual
: Bir zaruret veya harac [zorluk] sebebiyle bir mezhebi, bir hususta taklit ederken, o husustaki o mezhebin bütün şartlarına da riayet etmek gerektiğini, şartlarına riayet etmeden bir mezhebin bir hükmünü almanın veya mezheplerin kolay olan hükümleri ile amel etmenin "Telfîk" olup haram olduğunu biliyoruz. Ancak taklit ettiğimiz bir mezhebin bir veya birkaç şartına elde olmadan uyamazsak, taklidimiz sahih olmaz mı? Mesela ağzında dolgusu olan Hanbeli’yi taklit edemez. Ama ibadeti kaçırmamak için, Hanbeli’yi taklit ederek iki namazı cem etmesi sahih olur mu?
CEVAP
Evet sahih olur. O zaman uyabildiği kadar bütün şartlarına uyar, uyamadıkları affolur. Çünkü başka çare kalmamıştır. Mukim iken de, namazları vaktinde kılmak bazen zor olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:

1-
Seferi uzaklıkta olmayan yolculuklarda da, namazları vaktinde kılma ihtimali olmayabilir.

2-
Ameliyat yüzünden doktor, namazını kaçırabilir.

3-
Ebe doğumda iken namaz vakti çıkabilir.

4-
Boğulmakta olan bir insan kurtarmaya çalışılırken namaz vakti çıkabilir.

5-
Ameliyat olan, namazları vaktinde kılamayabilir.

6-
Hasta olanın namazları vaktinde kılması zor olabilir.

7-
A’mâ [kör] olan vakti bilmediği için, bir namazı kaçırabilir.

8-
Yer altında çalışan işçiler, vakitleri şaşırabilirler.

9-
Dağda, çölde, kışta kalıp vakitleri anlamaktan zorluk çeken olabilir. Evinden uzakta iken, yağmur, çamur, fırtına sebebiyle namazı kaçıfunduszeue.info kılarken malı çalınabilir

Güvenlik görevlisi, namaz kılarken canına veya iş yerine zarar gelebilir.

Bir iş yerinde, namaz kıldırmayabilirler. Tuvalette bile kılma imkanı olmayabilir.

Namaz kılarken düşmanlar veya anarşistler, eşkıyalar bir zarar verme ihtimali olabilir.

Namaz kıldığı görülürse işinden atılabilir.

Yeni Müslüman olmuş kimse, namaz kıldığı görülürse bir zarara uğrayabilir.

Ailesi ve yakınları namaz kılmasına izin vermeyebilir.

Uçakta abdest alması ve namaz kılması zor olabilir.

İmtihana giren kimseler namaz vaktini kaçırabilir.

Mescidi olmayan otel, restaurant, havaalanlarında, uluslararası toplantılarda, gayrimüslimlerin de katıldığı iftar yemeklerinde namaz kılmak, fitneye sebep olabilir.

Önemli bir toplantıda bulunan bir memur, toplantıyı bırakırsa işine zarar gelebilir.

İstanbul gibi trafik problemi çekilen bir yerde, arabası ile giderken trafik sıkışıklığından dolayı, evine ulaşamayıp yolda da, abdest alıp namaz kılacak yer bulunamayabilir.

Ders saatleri uygun gelmeyen öğrenciler, abdest alacak ve namaz kılacak yer bulamayabilir.

Abdest almakta veya teyemmüm etmekte meşakkat çekilebilir.

Bir akıntısı olmak, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde ve bunlara benzer hallerde iki namazı cem etmek, yani birleştirip bir vakitte kılmak gerekebilir.

Bunlara benzer başka durumlar da olabilir. Böyle durumlarda iki namazı cem etmek, yani birleştirip bir vakitte kılmak caiz olur. Bunlar, namaz kılmanın ne kadar önemli bir ibadet olduğunu ve namazı kaçırmanın ise, ne büyük günah olduğunu göstermektedir. (Düşman karşısında savaşırken bir farz namazı kılmak mümkün iken kılmamanın cezası, büyük günaha bedeldir.)[Cami-ül fetava]

Bir hadis-i şerif meali:
(Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.) [Beyheki]

Hanbeli mezhebi taklit edilerek mukim iken de iki namazı cem ederek kılmak caizdir. Öğle ile ikindi, akşam ile yatsı birleştirilerek, bir vakitte kılınabilir.

İki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeye niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. Kılarken, Hanbeli mezhebine de uymaya diye niyet edilir. İki farz arasında sünnet kılınmaz. Sabah namazı cem edilmez. Bu kolaylıktan faydalanmalı, kendini ve insanları sıkıntıya sokmamalı, İslamiyet’i kötülemek için din düşmanlarına fırsat vermemelidir.

Sual: Otobüs yolcuğunda namazların kaçmaması için birleştirmek caiz olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Akşamla yatsıyı akşam vakti cem ederken vitir namazı da cem edilecek mi?
CEVAP
Vitir cem edilmez. Gecenin müsait bir zamanında kılınıfunduszeue.info vaktine kadar kılınır. Vitri geç kılmak daha iyidir. Ancak sabaha kadar da kılma imkanı yoksa, bir özürle kazaya kaldığı için günah olmaz. Müsait bir zamanda kaza edilir.

Sual: Seferi olan bir kimse cemaatle akşamı kıldıktan sonra hemen arkasından yatsıyı takdim ederek kılabilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Misafir, seferde Şafii veya Maliki’yi taklit ederek iki namazı cem edebilir mi?
CEVAP
Evet edebilir, ama bir ihtiyaç olması gerekir. İhtiyaçsız cem edilmez.

Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren durduğu zaman takdim ve tehirle kılar.

Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyaç hasıl olmadan takdim ve tehir ile namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, caiz olmaz.

Sual: Öğle ile ikindiyi cem etmek için, öğle vakti çıktıktan sonra cem etmeye niyet edilir mi?
CEVAP
Öğle çıkmadan önce cem etmeye niyet edilir.

Sual: Seferde namazı cem ederken o mezhebin şartlarına uymak şart mı?
CEVAP
Mezhep taklit ederken şartlarına uymak şarttır.

Sual: Seferi olan, namazı cem etmek için ne zaman niyet eder?
CEVAP
Kılacağı zaman. Yola çıkmadan önce cem edilmez.

Sual: İkindi vakti mukim olacağını bilenin öğle ile ikindiyi cem edip ikindi vaktinde kılması caiz mi?
CEVAP
Zaruretsiz tehir etmek günahtır.

Sual: Seferde, ikindide namaz kılma imkanımız olmaz diye, Maliki mezhebini taklit ederek, öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ettikten [birleştirip kıldıktan] sonra, ikindide namaz kılacak vakit bulursak, ikindiyi tekrar kılmamız gerekir mi?
CEVAP
Namaz kılınmıştır, tekrar kılmak gerekmez. Ancak ihtiyata riayet etmek iyi olur. Belki cem etmeyi gerektirecek sebep olmayabilir veya iki namazı cem ederken gerekli şartlara uyulmamış olabilir. Bunun gibi sebeplerle cem sahih olmamış olabilir. Bu bakımdan (Vaktine yetişip de kılamadığım son ikindi namazının farzını kılmaya) diyerek bir namaz kılmak iyi olur. İkindi sahih olmuşsa bu kıldığımız kaza namazı yerine geçer. İkindi sahih olmamışsa onun yerine geçer.

Sual:
Öğle tehir edildikten sonra ikindinin mekruh vakti girmişse, yine de ikindi ile cem edip kılınabilir mi?
CEVAP
Elbette kılınır.

Sual: İki namazı cem etmek zorunda kaldığım zaman, iki namaz arasında "Allahümme entesselamü.." yü okuyorum. Caiz midir?
CEVAP
Allahümme entesselamü… namazdan sayılır, mahzuru olmaz.

Sual:
İhtiyaç halinde namazı Hanbeli’ye göre cem ederken, dolgu için Maliki’yi taklit eden kişi, hem Maliki’yi hem Hanbeli’yi taklit ettiğini hatırlaması lazım mı?
CEVAP
Evet. Cem ettiği iki namazda da böyle niyet eder.

Sual: Tam İlmihalde diyor ki:
(Hanbeli mezhebinde, seferde, hastalıkta, kadının emzikli veya müstehaza olmasında, abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde ve a’mâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta âciz olanın ve canından, malından ve namusundan korkanın ve maişetine zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri caiz olur.)
Müstehaza halinde kadın niye namazlarını cem edebilir?
CEVAP
İstihaza halindeki kadına müstehaza denir. İstihaza ise, normal âdetinden sonra, kan gelmesi demektir. Böyle kadının her namaz vaktinde tekrar abdest alması sıkıntılı olur. Hem çamaşırını değiştirecek hem de ikinci vakitte tekrar abdest alma zorluğu vardır. Bu zorluktan dolayı iki namazı cem etmesi caiz olur. Zaten mezhep taklidi zaruret olduğu zaman değil, ihtiyaç, haraç, bir sıkıntı olduğu zaman yapılır. Zaruret olunca, başka mezhepte de kolaylık yoksa kendi mezhebi affeder. Eğer başka mezhepte bir kurtuluş varsa o taklit edilir. Diş dolgusu böyledir. Çünkü başka bir mezhepte kurtuluş yolu vardır. Hiç bir mezhepte kurtuluş yolu olmasaydı, o zaman kendi mezhebi onu affederdi, yani yaptığı şey caiz olurdu.

Maliki mezhebini taklit eden istihazalı kadın için iki namazı cem etmeye lüzum yoktur. Çünkü istihaza hâli onun abdestini bozmaz. Aynı abdestle ikinci vakitteki namazı da kılabilir. Mezhep taklidi bir rahmeti ilahidir. Bu rahmetten faydalanmalı, taassuba [bağnazlığa] kapılıp da bu rahmetten kaçmamalıdır.

Sual: Maliki mezhebini taklit eden bir kimsenin namazları cem edebilmesi için mazereti ne olmalıdır?
CEVAP
Aynen Hanefi gibidir, farkı yoktur. Hanefi’de cem edebilmek için ne şartlar gerekiyorsa, taklit edende de o şartların olması gerekir. Taklit eden kendi mezhebinden çıkmış sayılmaz. Cem edebilmek için taklit edenle taklit etmeyen arasında fark yoktur.

Sual: Bir yazıda, “İstanbul gibi trafik problemi çekilen bir yerde, arabası ile giderken trafik sıkışıklığından dolayı, evine ulaşamayıp yolda da, abdest alıp namaz kılacak yer bulamayan iki namazı cem edebilir” deniyor. Bu hareket, namaza önem vermemeyi ve namazı hafife almayı göstermez mi?
CEVAP
Tam tersine, namaza çok önem vermeyi gösterir. Çünkü namazı zaruretsiz kazaya bırakmak haramdır, büyük günahtır. İçki içmekten ve başka haramlardan daha büyük günahtır. Böyle bir günaha düşmemek için, hak olan başka bir mezhebi taklit etmek gerekir. Bu önemli ruhsattan da faydalanmak gerekir. Çünkü bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ruhsatlardan faydalanmayan, Arafat dağı kadar günah işlemiş olur.) [Taberani]

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.) [Bekara ]

Sual: Mukim iken, iki namazı cem etmek gerektiği zaman,Maliki mezhebini taklit eden kimse, Hanbeli'ye göre, nasıl niyet eder?
CEVAP
Her iki mezhebe uyduğuna niyet eder. Mesela, öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ederken, öğleyi kılarken (Öğleyi, ikindi ile öğle vaktinde cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir. İkindiyi kılarken de, (İkindiyi, öğle ile, öğle vaktinde cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir.

İkindi vaktinde öğleyi kılarken, (Öğleyi, ikindi ile ikindi vaktinde cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir. İkindiyi, ikindi vaktinde kılarken de, (İkindiyi, öğle ile ikindi vaktinde cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir.

Akşam ile yatsı cem edilirken de, akşam ve yatsı denilerek aynı şekilde niyet edilir.

Sual:
Mukim iken, bir ihtiyaç sebebiyle iki namazı cem etmek, sadece Hanbeli mezhebinde vardır. Hanbeli'de dolgu dişi olanın guslü sahih olmuyor. Bu durumda, Maliki'yi diş dolgusu sebebiyle taklit eden, Hanbeli mezhebine göre iki namazı cem edebilir mi?
CEVAP
Başka çare olmadığı için, Hanbeli'yi de taklit etmekte mahzuru yoktur, yani telfîk olmaz.

Sual: İki namazı, mesela öğle ile ikindiyi öğle vaktinde cem ederken, öğlenin farzını cemaatle, ikindinin farzını da yalnız kılmamız caiz olur mu? Yahut cemi ikindi vakti yaparken, öğleyi yalnız kılıp ikindiyi cemaatle kılmamız caiz olur mu?
CEVAP
Evet ikisi de caizdir. Yalnız iki farzı peş peşe kılmak gerekir, arada başka namaz, mesela sünnet kılınmaz.

Sual:
Bazen zaruret olunca öğleyi kılamıyorum, ikindi vakti girince ikindi ile birleştiriyorum. İkindi ile birleştirebilmek için nasıl niyet etmem gerekiyor?
CEVAP
İkindi ile öğleyi birleştirebilmek için önce, öğleyi vaktinde kılamazsam, asrı evvelde kılarım, asrı evvelde de kılamazsam, asrı sanide ikindi ile cem ederim diye düşünmek gerekir. Sonra da öğleyi meşru bir sebeple öğle vaktinde kılamayınca, imam-ı azam hazretlerinin kavline uyarak asrı evvelde kılmaya çalışmalı, asrı evvelde de kılma imkanı yoksa, o zaman asrı sanide, Hanbeli mezhebi taklit edilerek ikindi ile cem ederek kılınır. Bugünkü öğle namazını cem ederek ikindi namazı ile kılıyorum diye niyet edilir.

Akşamı da vaktinde kılamayan da, yatsı ile cem edebilmesi için böyle niyet eder. İkindide olduğu gibi yatsıda da iki vakit vardır. Buna İşa-i evvel ve İşa-i sani denir. [İşa, yatsı demektir.] İşa-i sani, işa-i evvelden, Eylülden Mart ayına kadar dakika sonradır. Nisanda , Mayısta , Haziranda , Temmuzda , Ağustosta ise dakika sonradır. Hem İmam-ı a'zam hazretlerinin, hem de İmameyn’in kavline uyabilmek için ikindiyi asr-ı sanide, yatsıyı da işa-i sani’de kılmak iyi olur.

Sual:
İşyerinde, namaz kılma imkanı olmayan kimse, namazı kazaya mı bırakmalı, yoksa öğle ve ikindiyi cem mi etmeli?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak, büyük günahtır. Önce kendi mezhebimize göre vaktinde kılmak için, bütün imkanlar araştırılır. Hatta, tuvalette kılınır. Bu da, mümkün olmazsa, Hanbeli mezhebinde, böyle durumlarda, mukim iken de, öğle ile ikindiyi veya akşam ile yatsıyı cem etmek caizdir. Öğle ile ikindi, öğle veya ikindi vaktinde cem edilerek, yani birleştirilerek kılınabilir. Cem edilince, iki namazın farzı peş peşe kılınır. Arada sünnet veya kaza namazı kılınmaz.

Öğle vaktinde kılınacaksa, öğlenin farzı kılındıktan sonra, (Niyet ettim Hanbeli mezhebine uyarak, ikindiyi takdim ederek, öğle vaktinde kılmaya) diye niyet ederek, ikindi namazının farzı kılınır.
Öğleyi, öğle vaktinde kılma imkanı yoksa, (ikindi vakti, ikindi ile cem ederim) diye düşünmeli. İkindi vaktinde kılınırken, (Niyet ettim Hanbeli mezhebine uyarak, öğleyi tehir ederek, ikindi vaktinde kılmaya) diye niyet ederek, öğle namazı kılınır. Sonra, ikindi namazının farzı kılınır.

Sual:
Bir yolcu, öğle ile ikindiyi, ikindi vaktinde cem etmeye niyet edip de, ikindi vakti girince mukim olsa, öğleyi kazaya bırakmış olacağı için, günaha girmiş olur mu?
CEVAP
Kasten kazaya bırakmadığı için günah olmaz. (Fetava-i fıkhiyye)

Böyle durumlarda, Hanbeli’yi taklit ederek mukim iken de, cem edebilir.

Bir namaz kaçması ihtimalinde, namazı cem etmeye niyet edilebilir mi?

Değerli kardeşimiz,

“ Namaz müminlere vakitli olarak farz kılındı.” (Nisa, 4/) 

âyet-i kerimesi gereğince, her namazın vaktinde kılınması farz-ı ayındır. Bu sebeple iki vakit namazını bir vakitte kılmak Hanefi mezhebine göre caiz olmaz. Zira, iki vakti bir arada kılmak, ya birini vakti girmeden kılmak veya vakti çıktıktan sonra kılmak yoluyla olur. İkisi de sahih değildir.

Vakti girmeden namaz kılınmaz. Namazı vaktinden sonraya da bırakmak caiz değildir; eda yerine geçmez.

Bu kaidenin yalnızca hacılara özel olmak üzere iki istisnası vardır. Biri Arafat’da takdim cem’i, diğeri Müzdelife’de tehir cem’i. Çünkü Peygambe Efendimiz (asm) buralarda namazlarını iki vakti birleştirerek kılmışlardır.

Arefe günü Arafat’da ikindi olmadan öğlenin farzından sonra ikindi namazı kılınır. Büyük bir cemaatle imamın arkasında kılınan bu namaz için, tek ezan ve biri öğle, diğeri ikindi için olmak üzere iki kamet okunur. İki namaz arası böyle ayrılmış olur. Arada nafile ve sünnet namazları da kılınmaz.

Bu namazı büyük cemaatle, imam arkasında kılmak zarureti İmamı Azama göredir. İmameyn, hacının tek başına da cem yapabileceği görüşündedir.

Müzdelife’de ise, o günün akşam namazı yatsı namazı ile birlikte yatsı vaktinde, tek ezan ve tek kametle kılınır. Burada her iki namazın vakti de girmiş olduğundan ikinci namaza başladığını bildirmek için ikinci kamete ihtiyaç görülmemiştir.

İmam-ı Şafii ye göre, yolculukta öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarını hem takdim ve hem de tehir etmek suretiyle kılınabilir.

Bu aynı zamanda sünnettir. Sahih-i Buharî’de kaydedildiğine göre, Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.), Tebük Savaşında namazlarını cem’-i te’hir sûretinde kılmıştır. Öğle ile ikindiyi, akşamla yatsıyı birlikte kıldılar. Şâfiî mezhebi uleması bu hadisi delil olarak getirerek, yolculuk anında ve bazı hallerde namazların birleştirilerek önce veya sonra kılınabileceği içtihadında bulunmuşlardır.

Buna göre, dinen yolcu sayılan bir kimse, erkek veya kadın öğle ile ikindiyi; akşamla yatsı namazlarını birleştirerek kılabilir. Öğle namazını ikindi ile birlikte ikindi vaktinde; akşam namazını yatsı ile birlikte yatsı vaktinde kılarsa, ilk namazları geciktirmiş olduğundan “cem’-i te’hir” yapmış olur. Fakat ikindiyi öğle ile birlikte öğle vaktinde, yatsıyı da akşamla birlikte akşam namazı vaktinde kılarsa, ikinci namazları öne alıp kıldığından böylece “cem’i takdim” yapmış olur. Duruma göre her ikisini de yapabilir.

Vasıta yürüyüş hâlinde ise, öğle ve akşam namazlarının vakti içinde, öğle namazını ikindiye ve akşam namazını yatsıya te’hir etmek; istirahat halinde ise ikindi namazını öğle vaktinde, yatsı namazını da akşam vaktinde birlikte kılmak daha faziletlidir.

Gerek cem’-i tehir yaparken, gerekse cem’-i takdim ederken birtakım şartlara riayet etmek gerektir. Mesela cem’-i takdimle kılacağı zaman namazlardaki sıraya uyması gerekir. İkindi namazını öğle vaktinde, yatsı namazını da akşam vaktinde kılacağı zaman önce öğleyi, sonra ikindiyi; akşam ile yatsı namazlarında ise önce akşamı, sonra yatsıyı kılmalıdır. Aksi hâlde her iki namaz da fâsit olacağından iade etmesi gerekir.

İkinci şart da mesela, öğle namazını kılarken içinden,“Bundan sonra ikindi namazını cem’i takdim ederek kılacağım.” diye niyet etmelidir. Bu niyeti namazın içinde selam verinceye kadar getirmesi lazımdır.

Üçüncü bir şart, cem’-i takdim edilerek kılınacak namazlar arasında iki rekât namaz kılacak kadar bir fasıla verilmemesi lâzımdır. Aralarında bu miktardan fazla bir zaman olursa ikinci namazı kendi vaktinde kılmak gerekir.

Son şart da ikinci namazı kılmaya başlayıncaya kadar yolculuğun devam etmesi şarttır. İkinci namaza başlamadan evvel ikamet edeceği beldeye varırsa, artık bu namazı kendi vakti içinde kılması lâzım gelir.

Bu şartlar cem’-i takdim içindir. Cem’-i te’hir için ise sadece iki şart vardır. Bunlardan birisi; birinci namazı ikinci namazın vaktine te’hir edeceğine dair niyet etmelidir. Mesela, öğle ile ikindiyi birarada kılacaksa, öğle namazını ikindi namazının vaktinde kılacağından, öğle namazının vakti çıkmadan bu namazı ikindi vakti girince kılacağına dair niyet etmesi lazımdır. Vaktinde niyet getirmeden te’hir ederse, bu namaz kazaya kalmış olacağı gibi, ayrıca namazı geciktirdiği için de günahkâr olur.

İkinci bir şart da yolculuğun her iki namazı kılıncaya kadar devam etmiş olması lazımdır. Birinci ve ikinci namazı kılarken ikamet edeceği yere varırsa birinci namazı kazaya kalmış olur ve ayrıca mes’ul duruma da düşer.

Cem’-i te’hirde sıraya riayet etmek şart değildir. Mesela, ikindi namazını öğle namazından ve yatsı namazını da akşam namazından önce kılabilir.

Cem’i takdim ederek öğle ile ikindi namazlarını kılmaya niyetlenen kimse, sünnetleri kılacağı zaman önce öğle namazının ilk sünnetini, sonra da her iki namazın farzlarını kılar. Akabinde de öğle namazının son sünnetini, peşinden de ikindi namazının sünnetini kılar. Cem’-i te’hirde ise öğle namazının son sünneti ile ikindi namazının sünnetini ikindi namazından önce kılar. Akşam ve yatsı namazları için de durum aynıdır.

Şâfiî mezhebine mensupolan bir Müslümanın yolculuk anında dört rekâtlı farz namazları ikişer rekât kılması câizdir. Kısaltmayıp dört de kılabilir. Ancak dört rekâtlı namazı iki rekât kılacağına dair namaza dururken niyet etmelidir. Yani kısaltacağını bilerek kılmalıdır. Böyle bir namazı yalnız başına kılabileceği gibi, cemaatle de kılabilir. Her ikisi de caizdir.

Şartlarına uyduğu takdirde Hanefi mezhebine mensup bir Müslüman da bu mesele de Şâfiîyi taklit ederek, seferî iken namazlarını kısaltarak cem’-i takdim veya cem’-i te’hir sûretiyle kılabilir. Bu şekilde kılarken Şâfiî mezhebine göre abdesti bozacak bir hareketi bulunmamalıdır.

Şafi Mezehebine göre namazları birleştirmenin şartları ve nasıl yapılacağı konusunda detaylı bilgi:

Öğle vaktinde öğle namazını ikindi namazıyla; akşam vaktinde de akşam namazını yatsı namazıyla birlikte kılmaya "cem'-i takdîm" denir. Öğle namazını ikindi vaktinde ikindi namazıyla, akşam namazını da yatsı vaktinde yatsı namazıyla birlikte kılmaya ise "cem'-i te'hîr" denir.

Sabah namazına gelince, bunun hiçbir durumda başka bir vaktin namazıyla birleştirilerek bir arada kılınması sahih olmaz.

Belirtilecek sebeplerden birinin tahakkuk etmemesi durumunda, beş vakit farz namazdan birini vaktinden önceye alarak ya da vaktinden sonraya bırakarak başka bir vaktin namazıyla birlikte kılmak caiz olmaz. Zira yüce Allah, her namazı kendi vakti içinde kılmamızı açık bir ifadeyle emretmiştir:

"Namaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır."1

Ancak kolaylık ve müsamaha dini olan islâmiyet, bazı sebeplerin oluşması durumunda sıkıntı ve güçlüğü ortadan kaldırmak maksadıyla bazı farz namazların, vakitleri dışında kılınmasına ruhsat vermiştir. Şunu da belirtelim ki, bu konuda mezhepler arasında meydana gelen ihtilâftan sakınmak için efdal olan, cem' yapmaksızın namazları vakitlerinde kılmaktır. Ayrıca sevgili Peygamberimiz de (s.a.v) sefer halinde namazlarını hep kısaltarak kılardı. Ama cem'i her zaman uygulamazdı.

Cem' ederek kılmak daha faziletli olsaydı, sefer halinde namazlarını hep cem' ederek kılardı. Ama bununla birlikte bazan cem'-i takdîm, bazan da cem'-i te'hîr şeklinde öğle ile ikindi, akşam ile yatsı namazlarını birlikte kılmıştır. Şu rivayetleri buna delil olarak göstermek mümkündür:

"Resûlullah (s.a.v) Güneş batıya meyletmeden önce yola çıkınca, öğle namazını ikindi vaktine erteler, ikindi olunca mola verir, ikisini cem' ederek birlikte kılardı. Yola çıkmazdan önce Güneş batıya meyledip öğle vakti girdiyse, hareketten önce her ikisini de öğle ve ikindiyi kılar, sonra yola çıkardı."2

İbn Abbas'tan (r.a) şöyle rivayet edilmiştir:

"Resûlullah (s.a.v) yol halindeyken öğle ile ikindiyi birleştirirdi. Akşam ile yatsıyı da birleştirirdi." 3

Cem'-i takdîm ile cem'-i te'hîrin sebepleri

Gerekli sefer şartlarını taşıyan ve yolculuk mesafesi de en azından 89 km. olan yolcuların öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı cem'-i takdîm veya cem'-i te'hîr şeklinde kılmaları caizdir.

Hacıların Arafat'ta öğle vaktinde öğle ile ikindi namazlarını cem'-i takdîm; Müzdelife'de yatsı vaktinde akşamla yatsı namazlarını cem'-i te'hîr şeklinde birlikte kılmaları caizdir.4

Yağmur nedeniyle öğle ve ikindi, akşam ve yatsı namazları cem' edilmek istendiklerinde sadece cem'-i takdîm şeklinde kılınabilir.

Hanefi mezhebine göre sefer ve yağmur yağması hallerinde cem' yapmak caiz değildir. Sadece hac ibadetini eda edenlerin Arafat'ta öğle ile ikindi namazlarını cem'-i takdîm; Müzdelife'de ise akşam ile yatsı namazlarını cem'-i te'hir şeklinde kılmaları hacca ait birer ibadet olarak gereklidir.5

Cem'-i takdîm ile cem'-i te'hîrin şartlan

Cem'-i takdimin yapılabilmesi için şu altı şartın gerçekleşmesi gerekir:

1. Niyet, iki namazı cem' ederek kılmaya niyet etmek. Meselâ akşamla yatsı namazlarını cem'-i takdîm şeklinde birlikte kılmak isteyen kişinin kalben, akşamdan sonra yatsıyı kılacağına niyet etmesi gerekir. Bu niyetin, selâmla birlikte de olsa ilk namazda yapılması şarttır.

2. Tertip. Önce içinde bulunulan vaktin namazının, sonra da öne alınan namazın kılınması gerekir. Çünkü içinde bulunulan vakit, ilk namazın vaktidir, ikinci namaz ona bağlı olarak kılındığı için, kılma önceliğinin birinciye verilmesi şart olmaktadır.

Önce birinci, peşinden ikinci namaz kılındıktan sonra bir şart veya rüknün yerine getirilmediği için birinci namazın fâsid olduğu anlaşılırsa, şart ve rükünleri tam olarak yerine getirilmiş olsa bile ikinci namaz da fâsid olur. Çünkü bu durumda vaktin namazının sahih olarak kılınmış olması şartı tahakkuk etmemiştir. Ama her halükârda ikinci namaz nafile olarak gerçekleşmiş olur.

3. Müvâlât. iki namazın arasına uzun bir fasıla konmaksızın peş peşe kılınmaları şarttır. Çünkü cem' edilerek kılınmaları, onları tek namaz haline getirir. Tek namazın rek'atları arasına fasıla konmaksızın peş peşe kılınmaları nasıl farz ise, aynı şekilde bu iki namazın da, aralarına fasıla konmaksızın peş peşe kılınmaları farzdır. Bayılma ve sehiv gibi bir mazeret dolayısıyla da olsa aralarına fasıla konması durumunda cem' geçersiz olur ve ikinci namazın artık aslî vaktine ertelenmesi gerekir. Ama aralarına ezan okuma, kamet getirme veya abdest alma gibi kısa bir fasıla konması cem'e zarar vermez. 6

Nitekim Hz. Peygamber (asm) Nemire'de cem' yaparken iki namaz arasında kamet getirmiştir.

4. Sefer halinin devamı. Sefer hali, ikinci namazın iftitah tekbiri alınıncaya kadar devam etmelidir. Öyle ki, ikinci namazın iftitah tekbiri alındıktan sonra seferîlik sona erse bile cem'e devam edilir. Ama ikinci namaza başlamazdan önce seferîlik sona ererse, iki namazı cem' ederek kılmak sahih olmaz. Çünkü cem' etmeyi mubah kılan sebep ortadan kalkmıştır.

5. Birinci namazın vaktinin devam etmesi. Birinci namazın vaktinin, ikinci namaza sahih olarak girilmesine kadar çıkmayacağı kesin olarak bilinmelidir.

6. Birinci namazın sahih olarak kılınmış olduğunun zannedilmesi. Bu, birleştirmenin sahihliği bakımından şarttır. Meselâ birinci namaz cuma namazı ise ve ihtiyaç yokken cuma namazı birden fazla camide kılınmaktaysa, hangisinin daha önce kılındığı veya beraberce kılındıkları hususunda şüpheye düşülürse, ikindi namazını öne alarak cem'-i takdîm yapıp cuma namazıyla birlikte kılmak sahih olmaz.

Seferîlikte namazları cem'-i te'hîr şeklinde birlikte kılmanın sahih olması için iki şart gereklidir:

a) Cem'-i te'hîr için birinci namazın vaktinde niyet etmek. Birinci namazın vaktinde niyet edilirken, geriye tam veya kısaltılmış olarak namaz kılabilecek kadar bir zaman kalmış olmalıdır. Cem'-i te'hîr edecek kişi eğer birinci namazın vaktinde niyet etmemişse veya etmiş olup da geriye tam yahut kısaltılmış olarak namaz kılmaya yetecek kadar bir zaman kalmamışsa günahkâr olur. Bu namazın sadece bir rekatını bile vakit içinde kılamazsa, namazı kazaya kalmış olur. Vakit içinde bir rek'atmı kılabilirse, haram işlemiş olmakla birlikte namazını eda etmiş sayılır.

b) Sefer halinin, cem'-i te'hîr olarak kılınan namazların sonuna kadar devam etmesi.Seferîlik, bu namazların sonuna kadar devam etmeyip sona ererse, tehirine niyet edilen namaz kazaya kalmış olur. Cem'-i te'hîr şeklinde kılınan namazlar arasında tertip ve müvâlâta riayet etmek şart değil, sünnettir.

Mukim kimsenin yağmur sebebiyle ikindiyi öne alarak cuma namazıyla birlikte cem'-i takdîm şeklinde vaktin evvelinde kılması caizdir. Bu yağmur, elbiselerin üstünü veya ayakkabıların altını ıslatacak kadar da olsa cem'-i takdîm yapmak caiz olur. Eriyen kar ve dolu da bu bakımdan yağmur hükmündedir. Mukim kişinin böyle yapabilmesi için elbetteki bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartları şöyle sıralayabiliriz:

1. Yağmur, eriyen kar ve dolu, her iki namazın iftitah tekbirleri esnasında ve birinci namazın selamı esnasında mevcut olmalıdır ki, birinci namaz ikinciyle birleştirilebilsin. Yağmurun birinci veya ikinci namazda ya da bu ikisinden sonra kesilmesinin cem'-i takdîme bir zararı olmaz.

2. İki namaz arasında tertibe riayet edilmelidir.

3. İki namaz arasında müvâlâta riayet edilmeli, yani aralarına bir fasıla konulmamadan peş peşe yapılmalıdır.

4. Seferîlikte yapılan cem'de olduğu gibi bu cem' edişte de cem' için niyet edilmelidir.

5. İkinci namazın en azından iftitah tekbirinin cemaatle alınması gerekir. Cemaatin, namazın sonuna kadar devam etmesi şart değildir. Birinci rekatın tamamlanmasından önce cemaatten ayrılıp münferit olarak namaz kılınsa bile, kuvvetli görüşe göre bunun bir sakıncası olmaz.

6. Bu iki namazı kıldıran imam, hem imamlığa hem de cemaate niyet etmelidir.

7. Cem' ediş, örfe göre uzaktaki bir namazgahta olmalıdır. Öyle ki, cemaat buraya gelirken yolda zorluk çekmiş olmalıdır. Görevli imam bu hükme tâbi değildir. Yağmurdan ötürü eziyet görmese bile cemaate, iki namazı cem' ederek kıldırabilir.

Bu sayılan şartlardan biri gerçekleşmediği takdirde mukim kişi, iki namazı cem' ederek bir arada kılamaz.

Şiddetli karanlık, rüzgâr, korku, çamur ve hastalık meşhur görüşe göre mukim kişinin iki namazı cem' etmesini mubah kılan sebeplerden değildir. Ancak hastalık halinde iki namazın cem'-i takdîm veya cem'-i te'hîr şeklinde kılınmasının caiz olduğuna dair görüş tercih edilmiştir. (bk. Mehmet Keskin, Büyük Şafi İlmihali)

Dipnotlar:

1 Nisa 4/
2 Buhârî, Taksîrü's-Salât, 15, 16; Müslim, Müsâfirîn, 46; Ebû Davud, Salât, ; Nesâî, Mevâkit,
3 Buhârî, Taksîrü's-Salât,
4 Nevevî, el-Mecmû', 4/
5 ibn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, 2/,
6 Nevevî, el-Mecmû', 4/; Zühaylî, el-Fıkhü'l-islâmî, 2/

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

“Diyanet’e Soralım”da Namazların Cem Edilmesi konuşuldu…

“Diyanet’e Soralım”da Namazların Cem Edilmesi konuşuldu… 

Diyanet TV’de ekranlara gelen “Diyanet’e Soralım” programında “Namazlar nasıl cem edilir?” sorusuna Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri Zeki Sayar tarafından cevap verildi. 

Vatandaştan gelen dini sorulara cevap verilen ve Diyanet TV'nin en çok izlenen programlarından “Diyanet'e Soralım”da ibadetlerden iman inanç esaslarına kadar konular hadis ve Kur'an ışığında yer veriliyor.

“Diyanet’e Soralım” programında Diyanet İşleri Başkanlık Müşavirleri Zeki Sayar ve Sabri Akpolat, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Mehmet Kapukaya tarafından “Vesveseden kurtulmak için neler yapılabilir?” “Seferiliğin hükümleri nelerdir?” “İşrak ve Duha namazı arasındaki fark nedir?” “Seferi kimse, namazlarını cem edebilir mi?” “Tövbe adabı nasıl olmalı?” gibi dini sorular cevap buluyor.

“Her namazı vaktinde kılmak esastır.” diyen Sayar, “Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de belirli vakitlerde farz kılındığını ifade etmekte. Bu bakımdan her namazın kendi vaktinde kılınması esastır.” İfadelerini kullandı. 

Namazların hac ibadetini yaparken Arafat’ta ve Müzdelife’de cem edilebileceğini ifade eden Sayar, şu ifadelere yer verdi:

“Hanefi mezhebinde namazların iki yerde cem edilmesi söz konusudur. Birisi Arafat’ta öğle namazı vaktinde ikindi öne çekilerek cem edilir. Buna ‘cem’i takdim’ denir. Sonra akşam güneş batınca hacılar Arafat’tan müzdelifeye geçerler. Müzdelifede de yatsı vaktinde akşamı te’hir ederek ikisini birlikte kılarlar buna ‘cem’i te’hir’ denir. Hanefilerin dışındaki mezheplerde yolculukta veya hava şartlarının uygun olmadığı birtakım durumlarda namazların cem edilmesiyle ilgili ruhsat vardır. Vatan müdafasında, hayati bir ameliyatta, önemli sınavlarda cem etmenin ruhsatından istifade edilebilir.” 

Cem etmenin usul ve adabına dikkat çeken Sayar, şöyle devam etti:

“Cem yapmaya öncelikle niyet edilir. Örneğin diyalize giren bir hasta şöyle niyet edebilir ‘Ben öğle namazını Allah izin verirse diyalizden çıktığım zaman ikindi namazıyla cem edeceğim.’ diye niyet edecek. Diyalizden çıkınca ikindi vaktinin henüz vakti çıkmadığı zaman evvela kılamadığı öğle namazının ilk sünnetini ve farzını kılabilir sonra öğle namazının son sünnetini kılmadan ikindi namazının farzını kılabilir. Öğle namazını ikindi namazına taşıma manasında cem’i te’hir diyoruz. Akşam ile yatsıyı da aynı şekilde cem edebilir. Cem ederken namazları iki farz arasında sünnet kılınmaz.”

“Diyanet’e Soralım” hafta içi her gün saat ’de Diyanet TV’de…

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası