evden gelin çıkarma duygusal indir / EL ELE MUTLU BİR GELECEK İÇİN; ŞİDDETE HAYIR - ppt indir

Evden Gelin Çıkarma Duygusal Indir

evden gelin çıkarma duygusal indir

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığından:

EVDE BAKIM YARDIMI YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 24/5/ tarihli ve sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun ek 7 nci maddesi kapsamında bakıma ihtiyacı olan engellilerin evde bakımı için yapılacak yardımın başvuru şekline, değerlendirilmesine, ödenmesine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Yönetmelik, her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı, asgarî ücretin aylık net tutarının 2/3’ünden daha az olan bakıma ihtiyacı olan engellileri ve bu engellilerin evde bakımı amacıyla yapılacak yardımı kapsar.

Dayanak

MADDE 3- (1) Bu Yönetmelik, 24/5/ tarihli ve sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun ek 7 nci maddesine, 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 65 inci ve 71 inci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4- (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;

a) Açık rıza formu: Genel çerçevesi Bakanlıkça hazırlanan, evde bakım yardımına ilişkin bilgilendirme ve kişisel verilerin sorgulanması ve işlenmesine ilişkin onayın yer aldığı formu,

b) Akraba: Üveyler dahil olmak üzere engelli bireyin eşi, çocukları ile çocuklarının eşleri, ana ve babası ile bunların ana ve babası, torunları ile torunlarının eşleri, torun çocukları, kardeşleri ile kardeşlerinin eşleri, kardeşlerinin çocukları ile kardeş çocuklarının eşleri, kardeş torunları, eşinin ana ve babası, eşinin kardeşleri, eşinin kardeşlerinin eşleri ile çocukları, amcaları ve amcalarının eşleri, amca çocukları ile bunların eşleri, halaları ile halalarının eşleri, hala çocukları ile bunların eşleri, dayıları ve dayılarının eşleri, dayı çocukları ile bunların eşleri, teyzeleri ve teyzelerinin eşleri, teyze çocukları ile bunların eşlerinden her birini,

c) Bakanlık: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını,

ç) Bakanlık bilgi sistemi: Bakanlığın hizmetlerine ilişkin iş ve işlemlerin yürütüldüğü, hizmetlere ilişkin bilgilerin güncel ve anlık olarak izlenebildiği, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının veri tabanlarıyla entegre bir biçimde kayıtlı bilgilerin doğrulandığı Bakanlık bilgi sistemini,

d) Bakım raporu: Genel çerçevesi Bakanlıkça belirlenen, heyet tarafından, hanede kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının, engelli birey ve ailesinin sağlık, psiko-sosyal ve ekonomik durumu ile gerekli görülen bakım hizmetlerinin tespit edildiği raporu,

e) Bakım veren: Bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin bakımını sağlayan 18 yaşını doldurmuş akrabası veya vasisini,

f) Bakım ve rehabilitasyon merkezi: Bedensel, zihinsel ve ruhsal engellilikleri nedeniyle normal yaşamın gereklerine uymama durumunda olan kişilerin, fonksiyon kayıplarını gidermek ve toplum içinde kendi kendilerine yeterli olmalarını sağlayan beceriler kazandırmak veya bu becerileri kazanamayanlara devamlı bakmak üzere kurulan yatılı, resmî sosyal hizmet kuruluşlarını,

g) Bakıma ihtiyacı olan engelli: Engellilik sınıflandırmasına göre tam bağımlı, çocuklar için, “Çok ileri düzeyde ÖGV”, “Belirgin ÖGV” ve “Özel koşul gereksinimi var (ÖKGV) ibareli raporu bulunanlardan günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek durumda olan ve evde bakım heyetince bakıma ihtiyacı olduğu tespit edilmiş bireyi,

ğ) Bireysel bakım planı: Genel çerçevesi Bakanlıkça belirlenen, bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin evde bakımına ilişkin fiziksel, psiko-sosyal ve benzeri alanlarda yaşadığı sorunlar ve bu sorunların sebepleri ile engelli bireyin hangi alanlarda bakıma ihtiyacı olduğunun tespit edildiği ve belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda yapılması gereken faaliyetleri içeren planı,

h) Genel Müdürlük: Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünü,

ı) Gündüz hizmet merkezi: Bakanlığa bağlı engelli ve yaşlı bireylere gündüz hizmet sunan resmî kuruluşları,

i) Hane: İl dışında öğrenim gören çocuklar dâhil olmak üzere, aralarında akrabalık bağı olsun veya olmasın adres kayıt sistemine göre aynı konut veya konut bölümüne kayıtlı olan kişi veya kişilerden birlikte yaşayanların oluşturduğu birimi,

j) Heyet: Bakıma ihtiyacı olan engelli birey hakkında, bakım hizmetlerinin hangi türünden yararlanacağına karar veren, hizmetin sunumuna ilişkin gözlem, inceleme ve kontrol yaparak bunların sonucuna göre bakım raporu, bireysel bakım planı ve kontrol ve rehberlik raporunu hazırlamakla görevli bakım hizmetleri değerlendirme heyetini,

k) İl müdürlüğü: Aile ve Sosyal Hizmetler il müdürlüğünü,

l) Kontrol ve rehberlik raporu: Genel çerçevesi Bakanlıkça belirlenen, heyet tarafından kontrol ve rehberlik sırasında bakım hizmetinin bireysel bakım planı doğrultusunda yapılıp yapılmadığının değerlendirildiği raporu,

m) Sağlık raporu: 20/2/ tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ile Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik (ÇÖZGER) hükümlerine göre sağlık kurulları tarafından hazırlanan ve anılan yönetmeliklerce geçerli kabul edilen sağlık kurulu raporlarını,

n) Sosyal çalışma görevlisi: Aile ve tüketici bilimleri, çocuk gelişimi, öğretmenlik, psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, sosyal hizmet ve sosyoloji alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını,

o) Sosyal hizmet merkezi: Bakanlığa bağlı sosyal hizmet merkezlerini,

ö) Taahhüt formu: Genel çerçevesi Bakanlıkça hazırlanan, hizmetin sunumu sırasında uyulması gereken kuralların yazılı olduğu, bakım veren tarafından imzalanan formu,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Genel Esaslar ve Yardımın Hesaplanması

Genel esaslar ve yardımın hesaplanması

MADDE 5- (1) Evde bakım yardımı, () gösterge rakamı ile memur aylık katsayısının çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar, aylık olarak bakım verene ödenir. Engelli bireyin, evde bakım yardımından yararlandırılması için;

a) Hanede ikamet eden tüm bireylerin her ne ad altında olursa olsun her türlü gelir toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının, asgari ücretin aylık net tutarının 2/3’ünden daha az olması,

b) Engelli bireyin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde belirtilen sağlık raporuna sahip olması,

c) Günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyeceğinin bakım raporuyla tespit edilmesi,

gerekir.

(2) Hanede birden fazla bakıma ihtiyacı olan engelli birey bulunması hâlinde, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının hesaplanmasında birinci bakıma ihtiyacı olan engelli bireyden sonraki her bakıma ihtiyacı olan engelli birey iki kişi sayılır.

(3) Evde bakım yardımı ile desteklenmesi uygun görülen kişiler, Bakanlık bilgi sisteminden alınan onay tarihinden itibaren yardıma hak kazanır.

(4) Evde bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin il içinde veya il dışında refakatli veya refakatsiz olarak tedavi görmesi durumunda engelli bireyin evde bakım yardımı devam ettirilir. Ancak engelli bireyin takibinin yapılmadığı, bakım verenin sorumluluklarını yerine getirmediği hususunda bir bildirim veya tespit olması durumunda heyet tarafından durum değerlendirilerek hizmetin devamına veya sonlandırılmasına karar verilir.

(5) Bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin bakım veren ile birlikte geçici olarak il dışına çıkması halinde durum bir dilekçe ile il müdürlüğü ya da sosyal hizmet merkezi müdürlüğüne bildirilir. İl dışında bulunma süresinin dilekçe tarihinden itibaren 6 ayı geçmesi durumunda, geçici olarak bulunduğu ilin il müdürlüğünden, engelli bireyin durumunun değerlendirilmesi istenir. Değerlendirme sonucu hazırlanan kontrol ve rehberlik raporu ve ailenin talebi doğrultusunda işlem yapılır.

(6) Bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin bakım veren ile birlikte geçici olarak yurtdışına çıkması halinde durum bir dilekçe ile il müdürlüğü ya da sosyal hizmet merkezi müdürlüğüne bildirilir. Yurt dışında bulunma süresinin dilekçe tarihinden itibaren 6 ayı geçmesi durumunda yardım sonlandırılır.

(7) Evde bakım yardımından yararlanmaktayken özel bakım merkezi veya resmî bakım ve rehabilitasyon merkezlerine yerleşmek üzere başvuruda bulunan kişinin yardımı sonlandırılmaz, başvurusu alınarak ilgili mevzuat kapsamında gerekli işlemler yapılır. Özel bakım merkezi veya resmî bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde kalıyorken evde bakım yardımından yararlanma talebinde bulunan kişilerin başvurusu alınarak işlemler başlatılır, evde bakım yardımından yararlanmasının uygun görüldüğü tarih itibarıyla kuruluş ile ilişiği kesilir.

(8) Bakım verenin, çeşitli nedenlerle engelli bireyin bakımını geçici olarak gerçekleştiremeyecek olması halinde durum bir dilekçe ile il müdürlüğü veya sosyal hizmet merkezi müdürlüğüne bildirilir. Talebin heyet tarafından hazırlanacak kontrol ve denetim raporu ile uygun görülmesi ve kararın il müdürlüğünce onaylanması halinde aynı hanede ikamet eden ve akraba tanımında yer alan bir başka akrabası tek seferde veya farklı zamanlarda 30 gün süre ile bakımı gerçekleştirir. Bu süre zarfında evde bakım yardımı devam eder.

(9) Bakıma ihtiyacı olan engelli birey, bakım hizmeti veren kişinin talebi üzerine tek seferde veya farklı zamanlarda kullanılmak üzere yılda 30 günü geçmemesi koşuluyla bakım ve rehabilitasyon merkezi tarafından hazırlanacak sosyal inceleme raporu ile uygun görülmesi halinde geçici misafir olarak kabul edilir ve evde bakım yardımı devam eder.

(10) Evde bakım yardımından yararlanan bakıma ihtiyacı olan engelli bireyler, hazırlanacak sosyal inceleme raporu ile uygun görülen süreyle sınırlı olmak kaydıyla gündüz hizmet merkezlerinden ayda en fazla 72 saate kadar hizmet alabilir. Bu sürede hizmetten yararlanan engelli bireylerin evde bakım yardımı devam eder.

(11) Evde bakım yardımından yararlanıyorken engelli birey ile birlikte geçici olarak kadın konukevine yerleşen bakım verenin evde bakım yardımı devam eder.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Başvuru, İstenecek Belgeler, Başvuruların Değerlendirilmesi

Başvuru

MADDE 6- (1) Evde bakım yardımı başvurusu, engelli bireyin nüfus kayıt sisteminde kayıtlı olduğu yerleşim yerinde bulunan il müdürlüğüne veya sosyal hizmet merkezi müdürlüğüne yapılır. Başvurular, e-Devlet kapısı üzerinden de alınabilir.

(2) Başvurular, engelli bireyin kendisi, bakım vermeyi talep eden kişi, akrabası veya vasisi tarafından şahsen ve yazılı olarak yapılır.

(3) Başvurunun, Sağlık Bakanlığı elektronik veri tabanında kayıtlı son sağlık raporu ile yapılması esastır. Ancak daha önce alınan ve Sağlık Bakanlığı elektronik veri tabanında teyidi yapılamayan sağlık raporlarının aslı veya hastane başhekimliği tarafından onaylı sureti ile yapılan başvurular da kabul edilir. Bu raporlar il müdürlüğü veya sosyal hizmet merkezi müdürlüğüne sunulduktan sonra ilgili hastanelerden teyit alınır ve Sağlık Bakanlığı elektronik veri tabanına kaydı sağlanır. Sağlık Bakanlığı elektronik veri tabanında yer alan ve teyidi yapılan sağlık raporlarının ilgili personel tarafından kontrolü yapılır ve imza, kaşe, tarih düşülerek engelli bireyin dosyasında muhafaza edilir.

İstenecek belgeler

MADDE 7- (1) Evde bakım yardımı başvurusunda, başvuru tarihinden itibaren 30 gün içinde aşağıdaki belgelerin teslimi istenir:

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için T.C. Kimlik Numarası.

b) Yabancı uyruklular için oturma izni ve yabancı kimlik numarası.

c) Sağlık Raporu.

ç) Hanede yaşayan kişilerin gelir ve varlıklarına ilişkin yazılı beyanları, varsa beyanın içeriğine ilişkin belgeler.

d) Hanede yaşayan 18 yaşını tamamlamış olup akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememesi veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerekmesi veya başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması nedenleriyle kısıtlanması gerekli evde bakım yardımından yararlanacak engelli birey için ilgili mahkemelerden alınacak vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı veya tevzi formu.

e) Açık Rıza Formu.

f) Gerekli hallerde engelli birey veya hanede yaşayan kişiler hakkındaki boşanmaya dair mahkeme kararı veya boşanma aşamasını gösteren belge.

g) Gerekli hallerde hanede öğrenimine devam eden birey olması durumunda öğrenim durumunu gösterir belge veya sureti.

ğ) Hane, gelir ve sağlık durumunun tespiti amacıyla ihtiyaç duyulan diğer belge ve evraklar.

Başvuruların değerlendirilmesi

MADDE 8- (1) Başvuru, dosyada bulunan belgeler ile hane ziyareti ve gerekli hallerde çevre araştırmasından elde edilen bilgilere dayalı olarak değerlendirilir.

(2) Heyet, engelli bireyi ve ailesini, ikametgâhında veya fiilen yaşadıkları yerde ziyaret ederek kişilerin beyanı, dosyada bulunan belgeler ve Bakanlık bilgi sisteminden elde edilen bilgilere göre bakım raporu hazırlar.

(3) Bakım raporunun hazırlanması sürecinde, hanede yaşadığı tespit edilen bireylere düşen gelir ile engelli bireyin ve ailesinin fiziksel, zihinsel, duygusal, psiko-sosyal özellikleri ve özgeçmişleri, engelli bireyi ve engelini kabullenme durumu tespit edilerek sahip oldukları haklar, yararlanabileceği özel eğitim, mesleki rehabilitasyon, tıbbi tedavi ve rehabilitasyon, sosyal yardımlar, koruyucu aile, evlat edindirme gibi hizmetler hakkında değerlendirme yapılır, varsa kanaat ve teklif belirtilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Heyetin Oluşturulması ve İşleyişi

Heyetin oluşturulması ve işleyişi

MADDE 9- (1) Heyet, il müdürlüğü ve sosyal hizmet merkezi müdürlüğünde aşağıdaki şekilde oluşturulur:

a) Heyet, il müdürlüğü onayıyla sosyal çalışma görevlileri, tabip, fizyoterapist, hemşire, sağlık memuru unvanına sahip lisans mezunu üç kişiden oluşturulur.

b) Heyetin birinci fıkranın (a) bendindeki meslek personelinden oluşturulamaması halinde, il müdürlüğü bünyesinde tercihen engellilik alanında çalışan en az lisans mezunu personel ile ihtiyaç duyulması halinde il müdür yardımcıları, şube müdürleri, sosyal hizmet merkezi müdürleri ve müdür yardımcıları da heyette görevlendirilebilir.

(2) İl müdürlüğünce ihtiyaç duyulması hâlinde birden fazla heyet oluşturulur.

(3) Heyet, il müdürlüğünde, il müdürünün görevlendireceği il müdür yardımcısının veya şube müdürünün, sosyal hizmet merkezlerinde ise müdürün sorumluluğunda çalışır.

(4) Heyet, engelli bireyin sağlık durumuna ilişkin olarak son sağlık raporu ve hanede yapılan değerlendirme doğrultusunda hazırlanan bakım raporuna göre karar verir.

(5) Bakım raporu ve bireysel bakım planının hazırlanmasında; engelli birey, bakım veren ve ailesinin görüş ve talepleri dikkate alınır.

(6) Heyet, bakıma ihtiyacı olan engelli bireylere verilen bakım hizmetlerini takip eder, rehberlik eder ve kontrol hizmetlerini yürütür.

(7) Hizmetin başlaması ve sonlandırılmasına ilişkin değerlendirmelerde heyet, üye tam sayısına göre oy çokluğuyla karar alır. Karara karşı olanlar karşı oyunu gerekçeli olarak yazarlar.

(8) Bakım verene, bakım hizmetinin verilmesinde uygulanacak usul ve esaslara ilişkin olarak yılda en az bir kez ve ayrıca ihtiyaç duyulduğu zamanlarda; heyette yer alan en az bir personel tarafından rehberlik hizmeti sunulur. Buna ilişkin kontrol ve rehberlik raporu hazırlanır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Bakım Hizmetlerinin Verilmesi, Bakım Hizmetlerinin Kapsamı

Bakım hizmetlerinin verilmesi

MADDE (1) Evde bakım hizmeti, bakım raporu doğrultusunda, bakım ihtiyacı olan engelli bireyin yaşadığı ikamette verilir.

(2) Bakıma ihtiyacı olan engelli birey ile bakım verenin aynı adreste ikamet etmesi esastır. Ancak, bakıma ihtiyacı olan engelli bireye 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan özelliklere sahip bakım verecek kişinin bulunmaması, bakıma ihtiyacı olan engelli birey, akraba veya vasisinin özel veya resmî merkezlerde bakım hizmeti almayı reddetmesi; heyetin bakım hizmetinin verilmesinde sorun veya yetersizlik olmayacağına kanaat getirmesi koşuluyla, bakım hizmeti, gün içinde kolaylıkla gidilip gelinebilecek bir mesafede ikamet eden akraba veya vasi tarafından da verilebilir. Yapılan değerlendirmelerde engelli bireyin yatağa bağımlılığı, yaşı, yalnız başına kalmasında sakınca olup olmadığı ve benzeri hususlar göz önünde bulundurulur. Bu durumda, bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin tüm bakım ihtiyacının giderilmesi esastır.

(3) Bir bakım veren; bakıma ihtiyacı olan engelli bireylerin kardeş olması halinde herhangi bir sayı sınırlaması olmaksızın, bakıma ihtiyacı olan engelli bireylerin kardeş olmaması durumlarında ise en fazla iki engelli bireye bakım hizmeti verebilir. Bakıma ihtiyacı olan ve kardeş olmayan ikiden fazla her engelli birey için akraba tanımında yer alan başka bir kişi bakım verir.

Bakım hizmetlerinin kapsamı

MADDE (1) Bakım hizmetleri, bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin bakımına yönelik olarak aşağıda yer alan kişisel bakım hizmetlerini ve psiko-sosyal destek hizmetlerini kapsar:

a) Kişisel bakım hizmetleri; engelli bireyin;

1) Banyo yaptırılması,

2) Tuvalet ihtiyacını gidermede yardım edilmesi ve gerektiğinde temizliğinin yapılması,

3) Tırnaklarının kesilmesi,

4) Saçlarının taranması,

5) Dişlerinin temizlenmesi,

6) Yeme-içme ihtiyacının giderilmesi,

7) El, yüz ve ayak temizliğinin yapılması,

8) Sakal tıraşının yapılması,

9) İstenmeyen tüylerin temizlenmesi,

10) Elbiselerinin giydirilmesi ve çıkarılması,

11) Burun ve kulak temizliğinin yapılması,

12) Yatağının temizlenmesi ve düzeltilmesi,

13) Odasının temizlenmesi,

14) Çamaşırlarının yıkanması.

b) Psiko-sosyal destek hizmetleri;

1) Bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin ve ailesinin, engelli bireyi ve engel durumunu kabullenmesine, bilgilendirilmesine yönelik kişisel veya grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetleri,

2) Bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin engelini, mevcut durumunu ve yerleştirildiği ortamı kabullenmesine, bilgilenmesine ve gelişim alanlarında desteklenmesine yönelik kişisel ve grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetleri,

3) Engelli birey ve ailesinin sosyal hakları ve mevcut kaynakların kullanılmasına yönelik kişisel ve grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetleri,

4) Engelli bireyin bağımsız yaşama, sosyal hayata uyumuna ve katılımına yönelik sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler ile düzenlenecek bu tür etkinliklere katılabilmesi için refakat hizmetlerini,

5) Engelli bireyin terk edilme, reddedilme, engel durumunu kabullenememe, ümitsizlik, intihar düşüncesi, yalnızlık, sevgisizlik ve benzeri olumsuz duygulardan kurtarılmasına ve depresyon, stres ve benzeri durumların yaşanmasının engellenmesine yönelik kişisel veya grup çalışması yöntemiyle verilecek psiko-sosyal destek hizmetleri ile bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlara yönlendirme yapılması hizmetlerini,

içerir.

ALTINCI BÖLÜM

Başvurusu Kabul Edilen ve Reddedilenler İçin Yapılacak İşlemler

Başvurusu kabul edilenler için yapılacak işlemler

MADDE (1) Başvurusu kabul edilenler için aşağıdaki işlemler yapılır:

a) 7 nci maddede belirtilen tüm belgeler, bakım raporu ve bireysel bakım planını içeren dosya oluşturulur.

b) Evde bakım yardımı verilmesi uygun görüldüğü takdirde Bakanlık bilgi sistemi üzerinden il müdürlüğü onayı alınır.

c) Bakım veren tarafından taahhüt formu imzalanır.

Başvurusu reddedilenler için yapılacak işlemler

MADDE (1) Başvurunun reddedilmesi halinde;

a) Heyet tarafından, talebin olumsuz olarak değerlendirildiği, 30 gün içinde muhatabına yazılı olarak bildirilir, karara, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde itiraz edilebilir.

b) İtiraz, başvuruyu değerlendiren il müdürlüğü veya sosyal hizmet merkezi müdürlüğü tarafından karara bağlanır. Bu durumda, yeniden bakım raporu hazırlanması için daha önceki değerlendirmeyi yapan heyette görevlendirilmemiş personelden oluşan ikinci bir heyet görevlendirilerek işlem yapılır. İtirazlarda, ikinci heyetin verdiği karar nihai karardır. İkinci heyet tarafından alınan nihai karara esas belge ve koşullarda bir değişiklik olmaksızın yapılan yeni başvurular değerlendirmeye alınmaz.

YEDİNCİ BÖLÜM

Gelir Durumunun Tespiti, Yardımının Durdurulması ve Sonlandırılması

Gelir durumunun tespiti

MADDE (1) Evde bakım yardımından yararlanacak kişilerin geliri aşağıda yer alan hususlara göre tespit edilir:

a) Hanede ikamet eden tüm bireylerin elde ettiği;

1) Tespit veya beyan edilen aylık net maaş, ücret, nafaka, yevmiyenin aylık tutarları ile her ne ad altında olursa olsun elde edilen diğer gelirlerin yıllık tutarının aylık ortalaması,

2) Hanenin ikamet ettiği konut haricinde diğer konutları için takdir edilen veya beyan edilen rayiç bedelinin ’ta biri ve takdir edilen veya beyan edilen aylık kira getirisinin toplamı,

3) İkamet edilen konut haricindeki konut için kira geliri elde edilmiyorsa veya kira geliri beyan edilmiyorsa konutun rayiç bedelinin ’de biri,

4) Dükkânlar için takdir edilen veya beyan edilen rayiç bedelin ’ta biri ve takdir edilen veya beyan edilen aylık kira getirisinin toplamı,

5) Dükkân için kira geliri elde edilmiyorsa veya kira geliri beyan edilmiyorsa dükkânın takdir edilen veya beyan edilen rayiç bedelinin ’de biri,

6) Hanenin depo, arsa, arazi, tarla ve benzeri için rayiç bedelin ’ta biri ve takdir edilen veya beyan edilen zirai/ticari/kira ve benzeri getirilerinin toplamı,

7) Hanenin binek aracı için aracın kasko veya rayiç bedelinin ’de biri,

8) Hanenin ticari/zirai amaçlı aracı için aracın kasko bedelinin ’de biri, kasko bedelinin belirlenememesi halinde ise rayiç bedelinin ’de biri ile bu araçların takdir edilen veya beyan edilen aylık zirai, ticari, kira ve benzeri getirilerinin toplamı,

9) Hanenin büyük ve küçükbaş hayvanları için il/ilçe tarım ve orman müdürlüklerinden temin edilen yıllık getiri miktarının aylık tutarı,

10) Hanenin tespit veya beyan edilen banka mevduatı gibi menkul serveti için faiz oranına göre hesaplanacak aylık getirisinin iki katı tutarı,

11) Bakanlık tarafından ödenen düzenli ve düzensiz yardımlar, koruyucu aile ödemeleri, burs, harçlık gibi nakdî olarak verilmekte olan sosyal yardımların aylık ortalaması,

12) Yıllık tarımsal destek geliri tutarının aylık ortalaması,

13) Aynı hanede ikamet etmemesine rağmen nafaka yükümlüleri tarafından sağlanan destek tutarı,

14) Uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışanların gelirleri,

15) Diğer gelirlerin toplamının aylık ortalaması,

dahil edilerek yapılan hesaplama ile belirlenir.

b) Vergi indirimlerinden faydalanılarak alınan ve engelli adına kayıtlı olan araçlar için vergiler indirilmiş tutarın ’de biri dikkate alınarak hanenin geliri hesaplanır.

c) (a) bendinde yer alan taşınır ve taşınmazların rayiç bedellerine ilişkin değerlendirme; ilgisine göre kasko bedelleri ve ilgili belediyeler ile tapu müdürlüklerince bildirilen değerlere göre yapılır.

ç) Bilgi sistemlerinden tespit edilemeyen gelirler için yazılı beyan esas alınır.

Yardımın durdurulması ve sonlandırılması

MADDE (1) Evde bakım yardımı il dışı adres değişikliklerinde değişiklik tarihi itibarıyla durdurulur. Kişinin nakil talebinde bulunması halinde dosya Bakanlık bilgi sistemi üzerinden il müdürlüğüne gönderilir. Yeni ikamette yapılan inceleme sonucunda hizmetten yararlanma koşullarının devam ettiğinin tespiti halinde yardım tekrar başlatılır. Kişinin 90 gün içerisinde yeni adresine nakil için talepte bulunmaması halinde hizmet sonlandırılır.

(2) Evde bakım yardımı aşağıdaki hallerde sonlandırılır:

a) Engelli bireyin veya bakım verenin vefatı halinde, vefat tarihinde.

b) Bakım verenin değişikliği veya feragati halinde, dilekçenin verildiği tarihte.

c) Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelir toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı, asgari ücretin aylık net tutarının 2/3 ünden fazla olması halinde, gelir değişikliğinin gerçekleştiği tarihte.

ç) Engelli bireyin özel bakım merkezi veya bakım ve rehabilitasyon merkezine sürekli olarak yerleştirilmesi durumunda kuruluşa yerleştiği tarihten bir gün önce.

d) Evde bakım yardımından faydalanmakta iken engelli bireyin veya bakıcının tutuklu veya hükümlü olarak ceza infaz kurumlarında kaldığının tespit edilmesi halinde, ceza infaz kurumlarına girildiği tarihte.

e) Bakım verenin, yükümlülüğünü yerine getirmediğinin tespit edildiği tarihte.

f) Bakım verenin bakıma ihtiyacı olan engelli birey ile bakım raporunda belirtilmesine rağmen, fiilen aynı hanede ikamet etmediğinin tespit edilmesi halinde, tespit tarihinde.

(3) Sağlık raporu süresinin sona ermesi durumunda yardım durdurulur. Rapor süresinin bitiminden itibaren 6 ay içinde alınan sağlık raporunun bu Yönetmelikte belirlenen koşulları sağlaması ve gelir kriterinin de uygun olması durumunda yardım durdurulduğu tarihten itibaren devam ettirilerek hak edilen tutarlar takip eden ilk ödeme döneminden itibaren ödenir. Yeni alınan sağlık raporunun tam bağımlı ibaresini içermemesi halinde yardım sağlık raporu süresinin dolduğu tarih itibarıyla sonlandırılır.

(4) Evde bakım yardımı sonlandırılması işlemlerinde Bakanlık bilgi sistemleri üzerinden il müdürlüğü onayı alınarak sonlandırma işlemi yapılır.

(5) Evde bakım yardımından yararlanmakta olan engelli bireylerin sağlık raporlarının sahte olduğunun tespiti halinde yardım derhal sonlandırılır ve ödeme yapılmış tutarlar genel hükümlere göre ilgililerden tahsil edilir.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Bildirim Yükümlülüğü ve Yersiz Ödemelerin Tahsili

Bildirim yükümlülüğü

MADDE (1) Evde bakım yardımından faydalanan engelli birey, bakım veren veya vasi yardımın kesilmesini gerektiren durumları, 1 ay içinde il müdürlüğü veya sosyal hizmet merkezi müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdürler.

(2) İbraz edilen bilgi, belge, rapor ve beyanların gerçeğe uygun olmadığının tespiti veya bildirim yükümlülüğüne uyulmayarak evde bakım yardımı alınmasına devam edilmesi halinde yapılan yersiz ödemeler, yasal faizi ile birlikte genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir.

(3) Gerçeğe uygun olmayan belgeleri düzenleyen ve kullananlar hakkında genel hükümlere göre il müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulur.

Yersiz ödemelerin tahsili

MADDE (1) Yersiz ödemelerin tahsilinde aşağıdaki hususlar çerçevesinde uygulama yapılır:

a) Yerinde veya Bakanlık bilgi sistemleri üzerinden yapılan kontrollerde yersiz ödeme yapıldığının tespiti halinde, 15 inci maddeye göre evde bakım yardımı sonlandırılır. Yapılan yersiz ödeme, ilgili mevzuata uygun olarak ilgililerden genel hükümlere göre tahsil edilir.

b) Yersiz ve fazla yapılan ödemelerin ilgili kişilerce iade edilmemesi halinde, durum il müdürlüğü hukuk birimince takip edilir. İl müdürlüğünde hukuk birimi bulunmadığı takdirde konu il muhakemat müdürlüğüne bildirilir, dosyanın durumu il müdürlüğünce takip edilir. Yersiz ödemelerin takip ve tahsili ilgili mevzuata uygun olarak genel hükümlere göre yapılır.

(2) Yersiz ve fazla ödeme yapılması nedeniyle adlarına geri ödeme çıkarılan kişiler, tekrar başvuruda bulunduğunda, hazırlanan bakım raporuyla durumları uygun görülmesi halinde evde bakım yardımından yararlanır. Ancak daha önce yapılan yersiz ve fazla ödemeler, 27/9/ tarihli ve / sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ödenecek yardımdan aylık 1/4 oranında mahsuben tahsil edilir.

DOKUZUNCU BÖLÜM

Kontrol ve Rehberlik, Personelin Görev ve Sorumlulukları

Kontrol ve rehberlik

MADDE (1) Evde bakım yardımına ilişkin kontrol ve rehberlik işlemleri, il müdürü tarafından görevlendirilen il müdür yardımcısı sorumluluğunda ve gözetiminde ilgili heyet ve ilgili personel tarafından yürütülür.

(2) Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görev yapan personelin eşi, üçüncü dereceye kadar kan, ikinci dereceye kadar kayın hısımları, evlatlıkları ve evlat edinenlerinin özel bakım merkezi sahibi veya ortağı olmaları halinde, bu personel evde bakım yardımı ile ilgili iş ve işlemlerde görevlendirilemez.

(3) Heyette görevli personelin kendisi, eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımları, evlatlıklarına ilişkin evde bakım başvurusu değerlendirmesine ve kontrolüne katılmaması hususuna özen gösterilir.

(4) Heyet tarafından engelli birey ve ailesinin durumu, merkezi veri tabanlarında ve engelli bireyin ikametgahında yapılan inceleme sonucunda elde edilen bilgiler doğrultusunda, her yıl düzenli olarak ve gerek duyulduğu takdirde aşağıdaki şekilde değerlendirilir.

a) Kontrol ve rehberlik sırasında bakım hizmetinin bireysel bakım planı doğrultusunda verilip verilmediği değerlendirilir, sonuca göre kontrol ve rehberlik raporu hazırlanır.

b) Kontrol ve rehberlik sonucunda, bu Yönetmelik hükümlerine göre evde bakım yardımı alma koşullarını kaybettiği tespit edilenlerin durumu 15 inci maddede yer alan hükümlere göre değerlendirilir.

c) Kontrol ve rehberlik; her yıl en az bir kez düzenli olarak yerine getirilir.

Evde bakım yardımı işlemlerine katılan personelin görev ve sorumlulukları

MADDE (1) Evde bakım yardımı ile ilgili işlemlere katılan personel, bu Yönetmelikte belirtilen görev ve sorumluluklara ilaveten, sorumluluğu altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi ve izlenmesinden görevli ve sorumludur.

(2) İl müdürlükleri ve sosyal hizmet merkezleri, görev ve yetki alanındaki konularda, kaynak israfını önleyecek, işbirliği şeklinde çalışmayı ve koordinasyonu sağlayacak tedbirleri almakla görevli ve sorumludur.

(3) Sosyal çalışma görevlileri ve diğer personel görevlerini; mevzuata, plan ve programlara, verilen emir ve talimatlara uygun olarak yürütülmesinden ve verilen görevlerin tam ve zamanında yapılmasından ve ayrıca 24/3/ tarihli ve sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında elde ettikleri kişisel verilerin korunmasından sorumludur.

ONUNCU BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Haciz, devir ve temlik yasağı

MADDE (1) Bu Yönetmelik uyarınca yapılan evde bakım yardımı ödemeleri devir, temlik ve haciz edilemez.

Geçiş hükümleri

MADDE (1) Evde bakım yardımı kapsamında kullanılacak form ve belgeler Bakanlık tarafından bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde çıkarılacak genelgeyle belirlenir.

(2) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce yardımdan yararlanmaya başlamış kişilerin, hane, gelir, sağlık ve benzeri nedenlerle yardımdan yararlanma koşullarında değişiklik olması halinde bu kişilerin durumu bu Yönetmelik kapsamında değerlendirilir.

Yürürlük

MADDE (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanı birlikte yürütür.

funduszeue.info Yıldırım, Hacettepe Ü.Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Prof Dr. Banu Anlar, Hacettepe Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bölümü [email protected]
Prof. Dr. Ferhunde Öktem, Hacettepe Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Anabilim Dalı
Çocuk Gelişim-Eğitimi Uz. Birgül Ural Bayoğlu, Hacettepe Ü. İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi
Dr.Göknur Haliloğlu, Hacettepe Ü.Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bölümü
Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi
Çocuktan Anne-Babaya Dilekçe -Prof Dr AtalayYörükoğlu

Güvenlik:  ev kazaları,otomobilde güvenlik

ÇOCUĞUNUZUN GELİŞİMİ

 

Çocukların gelişim özellikleri birbirinden bir miktar farklı olabilir. Burada verilen bilgiler, çoğunluğu yansıtmaktadır. Sizin çocuğunuzdaki gözlemleriniz burada verilenlerden farklı ise bu normal olabilir:  çocuk hekiminize danışarak gözlemlerinizi ve düşüncelerinizi anlatınız, bilgi alınız.

Çocuğunuz kendi yaş grubundan daha ileri yaşın işlevlerini yapıyor olabilir. Ancak yaşına uygun olanları yapamıyorsa doktorunuza danışınız.

Bebeğiniz zamanından erken (prematüre) doğduysa iki yaşına gelene kadar erken doğduğu süreyi yaşından çıkararak izleyiniz. Örneğin 1 ay erken doğduysa ve şu anda beş aylıksa 4 aylık bebeğin gelişimine bakınız.

GELİŞİM NASIL OLUR?

Beyin gelişimi yapısal-kalıtsal özelliklere ve ayrıca çevresel etkenlere,  çocuğun yaptığı etkinliklere bağlıdır. Beyinde işletilen, kullanılan hücreler ve bağlantılar kuvvetlenirken kullanılmayanlar da küçülür, hatta yok olurlar: bu “kullan ya da kaybet” ilkesi olarak özetlenebilir.

 Bu nedenle bebekler ve küçük çocuklarla ilgilenen her kişi onların beyninin gelişiminde kalıcı etkiler bırakır. Çocukların erişkinlerle ilişkileri, iletişimleri onların beyin gelişimini etkiler.  

Bu etkiler olumlu ya da olumsuz olabilir. Çocuğunuzun gelişimini olumlu etkilemek istiyorsanız:

Onun verdiği işaretlere, seslere cevap verin

Onunla konuşun, ona kitap okuyun, şarkı söyleyin                      

Günlük, sabit alışkanlıklar geliştirin

Etrafı araştırmaya ve oynamaya teşvik edin

İki yaşından sonra televizyonda ona uygun programları günde bir saati geçmeyecek şekilde izletin, bunun dışındaki zamanlarda başka etkinlikler yapmasını sağlayın

Davranışlarınızda tutarlı olun: çocuğunuzun belirli davranışlarını hep aynı şekilde takdir edin, ya da gerekiyorsa, cezalandırın. Olumsuz, istenmeyen davranışların ne olduğunu öğrenmesini sağlayın. Olumsuz davranışların düzelmesi zaman alacaktır: hemen sonuç beklemeyin, ve gayret gösterdiği zaman onu takdir edin.

Açıklayıcı olun: “odan dağınık” yerine  “oyuncakların, elbiselerin yerde duruyor ” gibi açık konuşun. 

        

Eşinizle ya da aile büyüklerinizle aranızda çocuğun eğitiminde görüş ayrılıkları varsa bunları onun yanında konuşmayın. Biriniz ona öğütlerde bulunurken diğeri araya girmemelidir.

Gelişim dönemi özelliklerini fark ettiğinizi göstermek ve ona katılmak çocuğunuzu yüreklendirecek, coşkulandıracaktır.

Çocuk yetiştirmek mutlu, eğlenceli, büyüleyici bir uğraştır: TADINI ÇIKARIN!

YAŞ GRUPLARINA GÖRE GELİŞİM VE ÖNERİLER

AY

GELİŞİMİ

Ay:

Emzirirken, altını değiştirirken onunla konuşursanız yüzünü size doğru çevirir.

Gözüne parlak ışık gelince gözünü kırpıştırır.

Yüzükoyun yatırılınca başını yana çevirerek yanağını yatağa dayayabilir.

Kucağınızda olmak, sesinizi duymak ona güven verir.

Yüksek ve ani seslerde irkilir, kollarını geri doğru aniden açabilir. 

Yanağına dokunduğunuzda refleks olarak başını o tarafa çevirir ve emmek için arayıcı hareketler yapar.

Avucunun içine parmağınızı koyduğunuzda kavrar.

İkinci ay:

Bakışlarını bir nesne üzerinde odaklaştırabilir Ancak gözlerinde zaman zaman kayma olabilir.

Sırtüstü yatarken yaklaşık yarım metre üstünde sallayacağınız renkli bir halkayı sağa sola salladığınızda izleyebilir. Yukarı-aşağı salladığınızda aynı beceriyi gösteremez.

Yüzünüze bakar. Ona bakarken başınızı hafifçe sağa-sola oynattığınızda yüzünüzü izler.

Sırtüstü yatarken ellerinden tutup kaldırmaya çalışırsanız başını tam tutamayıp arkaya düşürebilir.

Yüzükoyun yatınca başını santimetre kaldırabilir. Ani seslerle irkilir.

Tabanlarına destek yaptığınızda elinizi güçlüce itebilir.

Elini ağzına götürmeye başlayabilir

Üçüncü ay:

Siz konusunca size güler,

Ellerini incelemeye başlar, kol-bacak hareketleri artar. Bu kendini tanımanın ilk uğraşlarıdır.

Anne ve baba gibi yakın kişilerin sesini ayırdeder.

Huzursuzlaştığında, ağladığında kendisi ile konuşursanız bir süre susup dinleyebilir.

Agu benzeri sesler çıkarır..

Kırmızı bir nesneyi sağa-sola gezdirdiğinizde izler

Yüzükoyun yatırılınca başını kaldırıp 1 dakika yukarıda tutabilir

Dikey pozisyonda dolaştırılmaktan çok hoşlanır, çünkü artık dünyayı tanımaya başlamıştır.

AY İÇİN ÖNERİLER 

Bebeğinizle gözgöze bakın.

Yüzüne gülümseyerek ve hoşnutlukla bakarsanız o da kendinden hoşnut olacak, kendini değerli bulacaktır.

Onunla konuşun,ninniler, şarkılar söyleyin. Değişik sesler, müzikler dinletin (saatin sesi,  hafif müzik sesi, kuş sesi, gibi)

Onu hafif hafif, müziğin ritmine uygun olarak sallayın.

Yatağının üzerine iple hareketli resimler renkli kumaş, sünger, kağıt parçalarından oluşan oyuncaklar asın (Yaklaşık 50 cm yukarı)

Ona ismiyle seslenin.

Beslerken kucağınıza alın.

Kucağınıza aldığınızda bedenini hafif hafif okşayın.

Ağladığında, huzursuzlaştığında hemen yanına gidemiyorsanız bile ona seslenin, ve kısa sürede yanına gitmeye çalışın. Onunla sakin bir sesle konuşun, ninni söyleyin, kucağınıza alın.

Kucağınızda, taşıma koltuğunda veya bebek arabasında onunla dolaşmaya çıkın.

Yatarken ya da kucakta onu yumuşak bir battaniye ile sararsanız kendini daha rahat hissedebilir ve kendi ani hareketleri ile uyanmaz.

Sırtüstü durumdan kaldırırken başını arkaya düşürebilir: yatırıp kaldırırken başını elinizle arkadan destekleyin.

Ellerini tutarak el hareketlerine yönelik oyunlar oynatın. (tel sarar oyunu gibi)

Bebeğinizi orta sertlikte bir yatakta, ince bir yastıkla, sırtüstü veya yan yatırmanız önerilir.

Dört-Altı ay                      

 Gelişim

4. ay:

Yüzükoyun yatınca başını kaldırıp etrafa bakabilir.

Renkleri ve uzağı görebilir.

“Aa-uuu” gibi sesleri sık sık çıkarır.

Ayaklarının üzerine bastırılmak istendiğinde basmayıp bacaklarını karnına doğru çeker

Gece uykuları bir miktar düzene girer.

Nesnelere uzanmaya başlar. Birinci ayda sözü edilen refleks olarak yakalama davranışı kaybolur.

funduszeue.info:

Yüzükoyun yatınca başını kaldırıp dik tutabilir.

Dönmeye başlayabilir. Düşmelere dikkat!

Bu dönemde basmayabilir.

Sesli (kıkır kıkır) gülebilir, bunu sizin de katılmanızla, konuşmanızla daha da arttırır.

Geceleri daha uzun uyur: saati bulabilir.

Bir elinde tuttuğu nesneyi diğer eline geçirebilir. 

Sırtüstü yattığında ayaklarını yakalayıp ağzına götürebilir.

funduszeue.info:

Destekle oturabilir.

Çıngırağı salladığınızda sesine döner.

Oyuncaklara uzanır.

Bu dönemde henüz basmaması normaldir.

Yüzükoyun yatınca kollarını gergin tutarak baş ve omuzlarını, gövdesinin üst kısmını yataktan kaldırabilir.

Anne-babası uzaklaşınca ağlayabilir.

Eline aldığı her şeyi ağzına götürür.

ay için ÖNERİLER   

Bu dönemde onunla “ce-e” benzeri oyunlar oynayın.

Değişik sesler çıkaran oyuncaklar, çıngıraklar verin

Değişik sesler, müzikler dinletin

Bebeğinizi yıkarken, altını değiştirirken, beslerken onula konuşun.

Onun çıkardığı seslere siz de cevap verin, çıkardığı sesleri taklit edin. 

Onun ulaşabileceği mesafelere plastik, renkli, yaşına uygun oyuncaklar ya da plastik bardak, tabak gibi ev eşyaları koyarak almaya teşvik edin. Oyun malzemelerini seçerken güvenli olmalarına özen gösterin


Büyük, renkli resimler, şekiller, kitaplar gösterin.

Aynada kendisine baktırarak oynayın, bu arada ismini tekrarlayın. 

Ay

GELİŞİM

funduszeue.info:

 “aa!” gibi çığlık benzeri sesler çıkarır.

Önüne konan ya da uzatılan oyuncakları alır; kendisi de uzanabilir.

Kağıt parçası gibi küçük cisimleri avuçlayarak almaya çalışır.

Yüzüne kapatılan bir mendili çekip açabilir.

Yüzükoyundan sırt üstüne veya tersine dönebilir.

Desteksiz oturmaya başlayabilir.

Görüş alanından çıkan nesneleri, kaybolduğu noktada aramaya başlar. Bu nesnelerin sürekliliğinin oluşmaya başladığının bir göstergesidir.

Elindeki nesneleri vurarak ses çıkartmaya çalışır ve sesin kaynağını araştırır.

8. ay:

İsmi seslenilince dönüp bakar.

Aynada kendisine bakmayı sever.

Sesinizden kızgın ya da neşeli olduğunuzu anlayabilir. Yapma, cıss gibi yönergeleri anlayabilir.
Eline verilen bisküvi, ekmek gibi yiyecekleri yer.

Biraz  uzaktaki oyuncaklara ve cisimlere uzanarak almaya çalışır.

Hece benzeri sesler (ba, da) çıkarır.

Yardımsız en az saniye oturabilir.

Bir elinden diğerine nesne aktarabilir.

Tutunarak ayakta durabilir

Başparmak işlev görmeye başlar.

Leblebi, fıstık gibi küçük nesneleri parmaklarının işlevsel kullanımıyla alabilir. Bu nedenle bu tür nesneleri ulaşabileceği uzaklığı koymamalıdır..
 

funduszeue.info:

Heceleri birleştirir: “bababa-dadada” gibi.

Bastırdığınızda bacaklarına ağırlığını verir.

İki eline birer oyuncak alıp tutabilir.

Bir cismi bir örtünün altına sakladığınızı görünce örtüyü kaldırıp altında onu aramaya başlayabilir.

Sınıflandırma yapabilmeye başlar. Örneğin sevdiği ve sevmediği şeyler oluşmaya başlar.

Parmağınızla gösterdiğiniz yere bakabilir.

 

ay İÇİN ÖNERİLER  

Sallanınca veya sıkılınca ses çıkaran, yaşına uygun oyuncaklar verin. Bu oyuncakların, küçük parçalarının olmamasına dikkat edin.

Onunla konuşurken, büyük insanla konuşur gibi durup, onun cevap vermesini, ses çıkarmasını bekleyin.

Ona evdeki eşyaları göstererek isimlerini söyleyin.

Ona her gün biraz resimli kitap gösterin ve kısa bir-iki öykü anlatın ya da okuyun.
Ona döndürebileceği, üstüste ya da içiçe koyabileceği oyuncaklar ya da plastik tabak, bardak gibi ev eşyaları verin. 


Onunla oyuncak plastik küpleri ya da kutuları üstüste dizip devirmece oynayın.
El-yüz yıkama, banyo yapma, ve yatma işlerini hep aynı şekilde yaparak bir alışkanlık oluşmasını sağlayın.

Yeni yapmaya başladığı ya da yeni kazandığı yetilerini coşkuyla karşılayıfunduszeue.info fırsatta onu farkettiğinizi ve yaptıklarıyla ilgilendiğinizi hissettirin.

AY

GELİŞİM

ay:

El çırpma, bay bay yapma gbi oyunlar oynar.

“Hayır” dediğinizde ağlayabilir ya da üzülebilir.”Cici” ve “Cıss” gibi sözcükleri anlayabilir, uygun tepki verebilir.

Yabancılardan korkar: anne/babasına tutunup yapışabilir.

Gece uyanıp anne/babasını isteyebilir.

Eşyaya tutunarak ya da kendi başına ayakta durabilir. Bazı bebekler bu yaşta emekler, hatta yürüyebilirler. Ancak bunları yapamıyorsa bu da normaldir.

Yatağının içinde yatıyorken oturur duruma geçebilir.

“Ağzın nerde?” gibi sorulduğunda, ağzını, burnunu, ayağını vb. gösterebilir.

ay

İsteklerini işaretle veya sesle, ama ağlamadan, belirtebilir. İşaret parmağı ile gösterebilme önemli bir gelişim basamağıdır.

Sizinle topu karşılıklı yuvarlayarak oynayabilir.

Bazı resimleri, eşyaları tanır: “…… nerede?” diye sorduğunuzda eliyle gösterebilir. 
Belirli bir oyuncağına, battaniyesine, ya da yastığına çok düşkün olabilir.

Etrafı incelemeye meraklıdır.

Müzik duyunca hareket eder, oynar.

Cisimleri bilerek yere atar ve sizin almanızı bekler. Bu, neden-sonuç ilişkisi kurmanın başlangıç biçimleridir.


Bazı davranışlarınızı taklit edebilir: telefonla konuşma, bardaktan su içme,.. gibi.
Ayakta durabilir. Yürüyebilir, ancak henüz yürüyemiyorsa bu normaldir.

ay:

Bilinçli olarak baba gibi bir kelime söyleyebilir.

İki oyuncağı birbirine vurarak oynayabilir. Yardımsız ayakta durabilir.

Tutunarak ayağa kalkabilir.

Bazı bebekler bu yaşta yürüyebilirler.

Şişe içindeki üzümleri parmağını şişenin içine sokarak çıkartmaya çalışır.

Amacına ulaşmak için bilinçli olarak alet kullanmaya başlar. Örneğin uzakta olan bir nesneye ulaşmak için bir çatalı kullanabilir, ya da nesnenin altındaki örtüyü çekerek yaklaştırabilir.

AY İÇİN ÖNERİLER:

Bebeğiniz  yerde battaniye üzerinde oturup oynarken ondan birkaç adım uzaklaşıp geri gelerek, ona her zaman geri geleceğinizi öğretin, güven verin.   

Yeni insanları, yeni yerleri, ve yeni nesneleri ona gösterin.


Resimli kitaplara birlikte bakın ve resimler hakkında konuşun.

Banyoda plastik oyuncaklar, doldurup boşaltabileceği plastik bardaklar verin. Ya da odaya serdiğiniz geniş bir naylon örtünün üzerine koyacağınız bir kap su ile bu oyunu funduszeue.info asla yalnız bırakmayın.
Dilimlenmiş elma, ekmek, bisküvi gibi eli ile alıp yiyebileceği besinleri önüne koyun. Ayrıca eline kaşık vererek birlikte tutun, yemeye teşvik edin. Etrafın kirlenmesini önemsemeyin, çünkü bu denemeler onun için çok önemlidir.
Bir şeyi işaret ederek istediği zaman, ona o cismi verirken ne olduğunu da söyleyin.
El-yüz yıkama, kucağa alma, hafifçe sallama, ninni söyleme gibi yatmaya hazırlık işlemlerini hep aynı saatlerde, aynı biçimde yaparak alışkanlık gelişmesini sağlayın.
Gece uyanıp ağlarsa ona seslenin, yanına gidip konuşun, okşayın. Ama ışığı yakmayın ya da kucağa almayın. Yanında uyuyana kadar kalabilir, şimdi uyku zamanı olduğunu söyleyebilir, yatarken dinlemeye alıştığı bir ninni ya da şarkıyı söyleyebilir ya da dinletebilirsiniz.

Yürüme denemeleri yaptığı ortamın güvenli olmasına özen gösterin Yürüme, ayrışmanın, bir birey olmanın simgesi gibidir, yüreklendirin.
Onunla oynayın.

ay:

GELİŞİM

Hayvan seslerini taklit edebilir. 

En az bir kelimeyi bilinçli söyler (babasına baba demek gibi).

Sağ ve sol elini eşit derecede kullanır. Henüz sağ ve sol el arasında belirgin bir tercihi yoktur.

Bebekler çoğunlukla bu aylara kadar yürürler. Yürümeseler bile 10 saniye kadar yardımsız ayakta durabilirler.

Yaklaşık on kelimesi vardır.

Emekleyerek merdiven çıkabilir.

Bir nesneyi eğilip yerden alıp doğrulabilir.

İki küple kule yapabilir.

Bardağı tutup su içebilir.

Karşılıklı top atma, yuvarlama gibi oyunlar oynayabilir.

Vidalı kapakları beceriksiz de olsa açabilir.

Günlük kullanılan nesnelerin işlevlerini bilmeye başlar. “Şapkanı nerene giyersin?” “Ayakkabını nereye giyersin?” gibi soruları göstererek yanıtlayabilir.

ay için öneriler:

Sizinle birlikte sofraya oturtun. Eliyle ve kaşıkla yemesine izin verin, arada siz de yedirerek destekleyin.

Banyoda oyuncaklar, doldurup boşaltacağı kap ya da plastik şişeleri verin.

Bebeğiniz henüz yürümüyorsa mutlaka doktora danışınız.

Onunla konuşmanız ve oyunlar oynamanız zihinsel gelişimini olduğu kadar fiziksel gelişimini de güçlendirecektir.

ay:

GELİŞİM

Evde yapılan toz alma, telefonla konuşma gibi etkinlikleri taklit eder.

Kalem-kağıt alınca karalama yapar.

Koşabilir. Topa ayağı ile vurabilir

Daha önce sizden daha kolay ayrılırken, bu aylarda tekrar sizden ayrılmada zorluk gösterebilir.

Sizin sözlerinize, isteklerinize “hayır” demeye başlayabilir.
Öfke nöbetlerine kapılabilir.

Belirli bir oyuncağına veya battaniyesine çok düşkün olabilir. 

İki kelimeyi yanyana getirerek kullanabilir: “anne gel” gibi.

Getir-götür işlerine yardım edebilir.

Kaşık-çatalla, kendini doyuracak kadar yiyebilir.

Merdiven çıkar.

Amacına ulaşmak için çok farklı yolları sınar. Kazançlı çıktıklarını sıkça dener.

Ayakkabı, oyuncak gibi sık kullandığı nesneleri yerlerinde (odasında, çekmecesinde) arar, bulur.

Bu dönemde tuvaletini, bazan yaptıktan sonra, haber verebilir.

AY İÇİN ÖNERİLER

Kalem-kagıt verip çizmeye, karalamaya teşvik edin.

Ona iki-dört parçalı basit yap-boz oyuncaklar verebilirsiniz.

Kutuları veya küpleri üstüste koyarak onunla birlikte kuleler yapın.

Ev işlerinde ondan bazı ufak-tefek yardımlar isteyin: getir-götür, bunu çöpe at, gibi…

El yıkama alışkanlığını ona yardım ederek kazandırın.

Yaptığı küçük işler ve çabalar için ona gülümseyerek, “aferin” diyerek memnun olduğunuzu belli edin.

Hareket yeteneğinin arttığı bu dönemden itibaren ev kazaları açısından dikkatli olun. İlaçları, deterjanları, çamaşır suyu şişelerini onun ulaşamayacağı yerlere kaldırın. Yemekleri en arka ocakta pişirin. Sıcak su dolu çaydanlığı bebek sofrada iken orada bulundurmayın. Burna, boğazına cisim veya fındık, leblebi gibi yiyeceklerin kaçması en çok bu yaşlarda görülür. Küçük cisimleri veya yiyecekleri ulaşabileceği yerde bulundurmayın. Merdiven başlarına parmaklık ya da oynatamayacağı, üzerine çıkamayacağı engeller koyun.

Bu dönem benlik gelişim dönemi ve  buna bağlı olarak sınırların sınanması dönemidir.  Bu nedenle çocuğunuzun sizin koyduğunuz sınırlar çerçevesinde yetilerine uygun seçimler yapmasını destekleyin. Örneğin, “Şu üç kazaktan birini giydirebilirim. Sen seç” gibi.

Ağlayarak, tepinerek istediği bir şeyi yaptığınızda bu tür davranma olasılığı artacaktır. Bu şekilde istediğinde yapılmadığını görürse bu davranışı azalacaktır.

Hiçbir zaman tabak elinizde odalarda dolaşarak çocuğunuza yemek yedirmeyin.

ÜÇÜNCÜ YAŞ:

GELİŞİM

Üç-dört kelimeli cümle yapar.

X şeklini çizebilir.

Çok sayıda soru sormaya başlar.

Şarkı söyleyebilir.

Bildiği nesnelerin resimlerini tanır, adını söyleyebilir.

Bazı harfleri ve sözcükleri tam söyleyememesi, telaffuz kusurları olması normaldir.

Tuvalet eğitimi bu yaşta tamamlanmıştır. Ancak arada kaçırmalar normaldir.

Bazı giysilerini kendisi çıkarabilir.

Kapıların kolunu çevirebilir.

Yerinde zıplayabilir, ancak zıplaması biraz beceriksiz olabilir.

Tek ayak üzerinde kısa süre durabilir

Her adımda bir basamak olmak üzere merdiven çıkabilir.. 

Üç tekerlekli bisiklete binmeye başlar

Anne-babadan bu yaşlarda daha kolay ayrılır

Diğer çocuklarla beraber oynar, ama karşılıklı değil, yanyana oynama şeklindedir. 

Hayali oyunlar oynar.

Sıklıkla "hayır" der, öfke nöbetleri olabilir. Bunlar bilinçli bir şekilde ele alınmalı, sözel olarak itiraz ettiği konularda istediğini elde etme hakkı olduğunu bilmeli, ama öfke nöbetleri ile istekleri yerine gelmemelidir

3 Yaş için ÖNERİLER

Çocuğunuz size bir şey söylerken televizyonu kapatarak, gazetenizi elinizden bırakarak onu dinleyin: ileride o da sizi dinleyecektir

Onunla konuşurken oturun, onun göz düzeyine gelin.

Oyuncakların toplanmasını oyuna dönüştürerek bu alışkanlığı kazandırın: örneğin arabaları garaja sokmak, topları veya küpleri bir sepetin içine uzaktan atmak, gibi.

Ev işlerinde yardım etmesine olanak verin, ve ondan bunu isteyin: toz alma, çatal-kaşıkları ayırma, eşyaları çekmecelere yerleştirme, gibi..

Yaptığı küçük işler ve çabalar için ona gülümseyerek, “aferin” diyerek memnun olduğunuzu belli edin.

Onunla resim ve hikaye kitapları okuyun.

Müzikli çocuk oyunları oynayın, şarkı söyleyin.

Aile fotoğraflarına bakarak kişilerle ilgili olaylar anlatın.

Birden üçe kadar meyveleri, elbisesinin düğmelerini, ya da parmaklarını beraberce sayarak oynayın.

Büyük karton kutuları ev ya da araba yaparak oynaması için verin.

El yıkama-kurulamayı öğretin.

Banyoda oyuncaklar ve köpüklerle oynayın.

Üzerine binebileceği, zıplayabileceği yumuşak ev esyaları, yastıklar  sağlayarak hareket imkanı yaratın

Şekiller yapması için hamur, ayrıca kağıt-kalem verin. Kalem-kağıtla yuvarlak, kare gibi şekiller çizin. Parmak boyası yaptırın.

Mümkün olduğunca, ona seçme şansı verin: elma mı, portakal mı istersin? gibi
Giysilerini kendisi çıkarmasına, ve kolay giyilebilen bazılarını giymesine fırsat verin.

Bu dönem çocukları ağızlarına, burunlarına küçük cisimleri ya da nohut, fıstık gibi yiyecekleri koyabilirler. Bunları ancak sizin yanınızda ve gözetiminizde iken verin.

DÖRDÜNCÜ YAŞ: 

GELİŞİM

Herkesin anlayacağı kadar düzgün konuşur.

Çok soru sorar: bunların bir kısmının cevaplarını bildiği halde sorabilir. Bunlar onun konuşma yeteneğini geliştirir.

Elini yıkar-kurular.

Giysi ve oyuncaklarını kaldırabilir.

Kağıda düz çizgiler çizebilir.

Tek ayak üzerinde saniye durabilir.

Her adımda bir basamak olmak üzere merdiven inebilir.

Başka çocuklarla oynamayı,oyuncaklarını paylaşmayı ve sırasını beklemeyi öğrenir.

Vücut yapılarını merak edip büyüklerin vücudunu incelemek isteyebilir.

Değişik yerlerden, karanlıktan, hayvanlardan korkabilir.

Duygularını kontrol edemeyebilir. Korkuları, kıskançlıkları veya öfke nöbetleri olabilir.

Cinsel kimliği belirgindir

Büyük-küçük, ağır hafif gibi kavramları bilir.

Büyük düğmeleri ilikleyebilir.

Benim, benimki, senin, seninki kavramları oluşmuştur.

Kol ve bacakların kafadan çıktığı şekilde ilkel insan çizimi yapabilir.

Hayali arkadaşlar yaratabilir.

"Bir" ve "birden çok" kavramlarını bilir .

4. YAŞ İÇİN ÖNERİLER

Çocuğunuzla konuşun.

Çocuğunuzla öyküler okuyun, öyküdeki kişileri ona sorun, sonradan da öykünün bazı kısımlarını anlatmasını isteyin.

Beraberce basit resimler, örneğin çöp adam çizin. Buna sevinçli, üzgün, şakın yüzler yapın. Bunlara uygun sözler söyletin.

Sayı sayma çalışmaları yapın.
Evdeki televizyon, radyo, çamaşır makinesi gibi eşyaların nasıl çalıştığını ona anlatın.

Size öyküler, olaylar anlatmaya teşvik edin, anlatırken dinleyin ve anlattıklarından hoşlandığınızı belli edin.

Siz mutfakta iken oyun hamuru veya hamur vererek onun yaptığı şekillere bakın, üzerinde konuşun. Onlara konuşmalar yaptırın. 
Yaptığı resimleri, şekilleri beğenin ve herkesin görebilmesi için ortaya koyun ya da asın.

Renkleri öğretin.

Birlikte top oynayın. Karşılıklı atma dışında bir kutunun içine atma, veya rampadan yukarı-aşağı yuvarlama oynayabilirsiniz.

Saklambaç oynayın.
Beraberce yap-boz yapın.

Arabalarla, bebeklerle, mutfak eşyaları ile kendi kendine oyun kurmasına imkan verin.

Başka çocuklarla oynaması için uygun ortamlar yaratın, onlarla oynamaya teşvik edin.

Giyinme, diş fırçalama, saç tarama gibi işlerini mümkün olduğu kadar kendisinin yapmasını sağlayın.

Eşyaları taşıma, yerleştirme gibi basit işlerde size yardım etmesini isteyin. Ona ev içinde küçük sorumluluklar verin: örneğin gazeteyi her gün belirli bir sepete koymak, akşam yemeklerinde ekmeği sofraya götürmek gibi.

Bu konulardaki küçük başarılarını, hatta sadece gösterdiği çabaları bile, gülümseyerek, “aferin” diyerek ödüllendirin, gurur duyduğunuzu belli edin.

Otomobil ve Trafik:

Bu yaş, sokakta güvenli şekilde yürümeyi, güvenle oynayabileceği yerleri, kibrit, tüp gaz gibi tehlikeleri öğretmek için uygun bir zamandır. Siz de sokakta karşıdan karşıya geçerken kurallara uyarak ona örnek olun.

Otomobilde emniyet kemeri takarak ona iyi örnek olun. Otomobilde onu öne, kucağınızda bile olsa, oturtmayın.

Çocuğunuzu arabada birkaç saniye bile olsa yalnız bırakmayın.

5. yaş

GELİŞİM

Kısa bir öyküyü, ya da o gün olan bir olayı anlatabilir.

Birkaç şarkı söyleyebilir.

Bazı giysilerini giyebilir.

Basit bir çöp adam çizebilir.  Üçgen ve kareyi kopya edebilir.

Bazı renkleri bilebilir.

Anne-babanın koyduğu kurallara uyabilir. Ancak doğru ile yanlışı ayırdedemeyebilir.

Bağımsızdır. Kendi kendine dışarı çıkmak isteyebilir. Birçok şeyi kendisi yapmak ister .

Paylaşmayı sevmez.

Sık sık huy değiştirebiir. Hatta bazen saldırgan olabilir.

Bazı hayali oyun arkadaşları olabilir.

Vücut kısımlarını merak ettiği için doktorculuk oynayabilir.

Genellikle arkadaşla iyi oynar

Her rakam bir nesneye karşılık gelmek koşuluyla beşe kadar sayabilir

En az beş renk bilebilir.
 

funduszeue.infoş İÇİN ÖNERİLER

Olumlu sıfatlarla anın benliğini zedeleyici şekilde eleştirilerde bulunmayın, Çocuğunuza “aptal, tembel” gibi sıfatlar söylemeyin. Ya da “sen çocuksun, anlamazsın” demeyin.

Hareketli oyunlar, spor ve dans, koordinasyonunu, vücut becerilerini geliştirir .

Resim çizme-boyamada, anlatımda, ya da evde ufak-tefek işlere yardımlarında küçük başarılarını, hatta sadece gösterdiği gayretleri bile, gülümseyerek, “aferin” diyerek memnuniyetinizi belli edin:

Ne kadar iyi topladın,  

Ece ile ne güzel oynadınız.   

Düzgün çizdiğini farkettim: devam et

Ya da:    Seninle kurabiye yaparken ben de çok eğlendim 

funduszeue.infoŞ:

GELİŞİM

Birkaç rengi, haftanın bazı günlerini, sabah-öğleden sonra gibi zaman kavramlarını bilir.

Doğadaki olayları merak edebilir: “gece nasıl oluyor?” “yağmur nasıl yağıyor?”, gibi.

Sizi ve sizin koyduğunuz kuralları arkadaşlarının anne-babaları ile karşılaştırabilir.

Başkalarının hoşuna gitmeye çalışır. Bu nedenle genellikle kurallara uygun davranır.

Yardımsız kendisi giyinebilir.

Çok sıkı olmayan düğmelerini ilikleyebilir.

Ayakkabılarını bağlayabilir.

Elişi makasıyla kağıt kesebilir.

Tek ayak üzerinde kez sıçrayabilir.

Öğretiliği zaman 5e kadar istenilen sayda nesne verebilir

funduszeue.infoŞ İÇİN ÖNERİLER

Soru sormasını, etrafı araştırmasını destekleyin. Size soru sorduğunda bazen “sence nasıl (veya neden) olabilir?” şeklinde sorarak onu düşünmeye yönlendirin.
Her gün en az bir kez hareketli oyunlar oynamasına olanak sağlayın


Olumsuz davranışları olduğunda “ara verme-mola” yöntemini uygulayabilirsiniz: “şimdi bir ara veriyoruz: odana gidiyor, ve bir süre oradan çıkmıyorsun ve davranışın üzerinde düşünüyorsun”.
Ama onun da duygularını, öfkesini uygun şekilde ifade etmesine izin verin, haklı olduğu konularda ona hak verin.
Televizyonu günde bir saat ile sınırlayın. Bunun dışında daha üretken etkinlikler yapmalıdır
 

funduszeue.infoş:  OKULA HAZIRLIK VE OKUL

GELİŞİM

Yardımsız giyinebilir.

Ayrıntılı bir çöp adam çizebilir.

Bazı cisimlerin ne olduğunu ona sorduğunuzda tanımlayabilir, ne işe yaradıklarını söyleyebilir. Örneğin: elma meyvadır, yenir; araba ve tren, insanları taşımaya yarar, gibi. 

Paylaşmayı bilir, ama hile de yapar. Kardeşlerini ve arkadaşlarını kıskanabilir.

Özellikle kendi cinsinden arkadaşlarla oynar. Arkadaşıyla ortak oyunlar veya uğraşılar sürdürmeyi sever

Erişkinleri taklit etmeyi sever. 

funduszeue.infoŞ İÇİN ÖNERİLER

Okula hazırlık olarak gideceği okulu önceden görmesi, okulun bir resminin eve konması veya odasına asılması yararlıdır.

Çocuğunuzu söz dinleme, kurallara uyma yönünden bu yıl hazırlamanız iyi olur.

Bu konudaki ufak gayretleri için bile onu kutlayın.

Okul döneminde yaşamında sınıf arkadaşları ve sınıf öğretmeni gibi yeni kişiler belirecektir. Büyümenin önemli bir yanı da diğer insanlarla iyi ilişki kurabilmektir. Çocuğunuz için arkadaşlar giderek daha fazla önem kazansa da yine de anne-babası çok önemlidir ve ailenin bir bireyi olmaktan hoşlanır.

Okul önlüğü giymekle de öğrenci topluluğunun bir parçası olduğunu hisseder, arkadaşları ile bağlantıları artar, giysilerin yarattığı görüntü farklılıkları ortadan kalktığında iletişim kolay başlar.

Ödevlerini kendi kendine yapmalıdır. Arasıra, ya da bitirdikten sonra sizin de bakmanız, çalışmasından, sorumluluklarını yerine getirmesinden memnun olduğunuzu belirtmeniz yerinde olur.

yaş:

GELİŞİM

Arkadaşları ile  ortak ilgi alanlarını paylaşabilir: koleksiyon yapma, uçak resmi biriktirme gibi. 

Yarışmalı oyunları sever.. Karşı cinsten çocuklarla da oynamaya başlar.

Banyoda, giyinip-soyunurken görülmekten kaçınma şeklinde utanma davranışları gösterebilir.

Kız çocuklarında göğüs büyümesi başlayabilir.

yaş (ergenlik öncesi):

GELİŞİM

Boyu, özellikle bacakları hızla uzamaya başlar (Bu dönem kızlarda 14, erkeklerde 16 yaşına kadar sürer, daha sonra yavaşlar).

Bazı çocuklarda hormonal gelişim kendisini gösterebilir: kızlarda göğüs gelişim, erkek çocuklarda cinsel organların büyümesi ve hafif kıllanma başlayabilir

Bazı kız çocukları ilk adetlerini yaşında görürler .

Çocular bu yaşlarda karşı cinse biraz daha fazla ilgi duyabilir.

Genel olarak arkadaşları daha fazla önem kazanır. Bir tane “en iyi arkadaşı” olabilir. Arkadaşlarıyla  ilşkileri birlikte oyun oynamak dışında  birbirlerinin gereksinimlerini anlama, sırlarını paylaşma şeklinde ilerler.

Akıl, dürüstlük, ölüm gibi soyut kavramlar yerleşmeye başlar.

Anne/babanın sözünü genellikle dinler

Başkaları ile konuşmayı sever

OKUL ÇAĞI İÇİN ÖNERİLER

Söylenenleri yaptığında, doğru işler yaptığında ona övgü sözleri söyleyin.

İlgi alanlarına ve yeteneklerine uygun etkinlikler seçmesine yardımcı olun, önerilerde bulunun ve olanak yaratmaya çalışın. 
 

Sizinle konuşmaya, ve duygularını size anlatmaya teşvik edin. 
 

Çocuğunuzu okumaya teşvik edin, hoşuna giden kitapları kendisinin seçmesine izin verin.


 

Okul dışında spor, müzik, resim, doğayı inceleme, koleksiyon yapma, gibi ilgilerini destekleyin.

Açık havada oynayabilmesi için olanak ve zaman bulmanız önemlidir.
 

Günlük yaşamdaki kuralları onunla beraber belirleyin veya üzerinde konuşun: kuralların nedenlerini önce ona sorarak bulmasını, anlamasını sağlayın. Bu kurallara uymasının beklendiğini anlatın.

Okul arkadaşlarının onu etkileyebileceğini, hatta onların baskısını hissedebileceğini bildiğinizi ona anlatın. Bu tür etki ve baskılardan size söz etmeye teşvik edin, ve o durumlarda ne yapabileceği üzerinde konuşun.

Televizyon izlemek, çocuğunuzun eğitimine yardımcı olabileceği gibi aşırı yapıldığında onun edilgen, hareketsiz, soru sormayan bir kişi olarak yetişmesine de yol açabilir. Bu nedenle onun seveceği ve yararlanabileceği programlardan bir seçim yapmasını ve hafta içi günlerde bir saati geçmeyecek şekilde onu izlemesini, diğer zamanlarda dışarıda arkadaşları ile oynama, kitap okuma, resim yapma, ev işlerine yardım etme, müzik dinleme gibi başka uğraşılar yapmasının sağlayın.

ERGENLİK

GELİŞİM

VÜCUTÇA ve ZİHİNSEL olarak değişim dönemidir.

Hızlı boy uzaması kızlarda ortalama 12, erkeklerde 14 yaş civarında olur. Uzama vücudun her kısmında aynı zamanda başlamadığı için vücut oranlarında değişme olur: çene kemikleri yüzüne, bacakları gövdesine göre orantısız gözükebilir. Hormonların değişmesi kıllanma, cinsel organların gelişmesi, kızlarda göğüs gelişimi, erkek çocuklarda ses değişimi gibi belirtilerle devam eder. 

Bazı ergenlerde bu tür “büyüme “ belirtilerinde arkadaşlarına göre gecikme olduğunda, çevreden kendilerine “ufaklık”, “tüysüz” gibi isimler takıldığında bundan olumsuz etkilenirler. Görüntü en önemli şeylerden biridir: boyunun basket oynayabilecek kadar uzun olmayacağını düşünme,  mankenlere veya artistlere benzemeye özenme, görünüşünden hoşnut olmama çok yaygındır.  Yeme bozuklukları  bu dönemde ortaya çıkabilir: görünüşünü beğenmeme, zayıflamaya çalışma, gibi.. Bazan bunda aşırıya kaçabilirler. Hızlı kilo kaybı olursa mutlaka doktora başvurunuz.  

Duygusal olarak değişkendirler, bir gün neşeli, ertesi gün karamsar olabilirler.

Dürüstlük, bağlılık, ölüm gibi soyut kavramları benimser ve uygularlar.

Siyaset, felsefe, ve toplumsal olaylara ilgileri artar

Uzun vadeli düşünmeye başlar,

Kendilerine hedefler belirler

Kendilerini arkadaşları ile karşılaştırırlar.

Ergen, anne-babadan bağımsız olmak ister: fiziksel büyüme ile erişkin olgunluğuna ulaştığını sanabilir. Bu nedenle her alanda bağımsızlık ister.  Bu nedenle ailenin ders çalışma, giyinme gibi konulardaki uyarıları onu rahatsız eder.

Arkadaşlarının etkisinde fazla kalır. Bir gruba dahil olmak isteyebilir

Kız-erkek ilişkileri önem kazanır: aşık olabilir.

ERGENLİK DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLER:  

Yeni alanlara, uğraşılara ilgi duymasını önemseyin, destekleyin, ona yardımcı olun.

Arkadaş grupları ile yapılan spor, müzik gibi sağlıklı ve rahatlatıcı etkinliklere fırsat yaratın, teşvik edin.

Grup arkadaşlığının önemini anladığınızdan bahsedin, ancak grup içinde insanın kendi benliğini korumasının önemini de hatırlatın

Kendisini düşündüren konuları ya da sorunlarını bir erişkinle konuşması için teşvik edin. Sizinle konuşmak istememesini anlayışla karşılayın ve bunu çocuğunuza söyleyin.

Artık çocuk olmadığını ve istediğini yapabileceğini söyleyerek size karşı geldiğinde (ki bu normaldir), ona kendi kendini yönetebildiğini ispat ederse sizin de onu uyarmanıza gerek kalmayacağını anlatın. Büyük bir insan gibi davranırsa, sizin de kendisine o şeklide daranabileceğinizi söyleyin.

Özgürlüklerini, kendisine  açıklama yapmadan ve gereksiz yere kısıtlamayın.

Kimliğini oluşturma süreci içinde, örnek alacağı bir erişkinin varlığı gerekir. Davranışlarınız, ondan istediğiniz davranışlarla uyumlu  olursa söze gerek kalmayacaktır.

TELEVİZYON (TV)

Çocuğunuz büyüdükçe gördüklerinden ve duyduklarından   etkilenmesi daha kolay olmaya başlayacak, bu nedenle TV etkinlik kazanacaktır. Bir kısım TV programları gerçekten eğiticidir ve seyredilmelidir. Ancak pek çok çocuk gereğinden fazla TV seyretmektedir. TVu bebeği ya da çocuğu oyalamak için kullanmak, bebeği karşısına oturtup ev işlerini yapmak, ya da çocuğun saatlerce izlemesine izin vermek yanlıştır. Çocuğu hareketsiz tuttuğu gibi üretken bir uğraşı yapmasını da engeller. Televizyon karşısında fazla zaman geçiren çocuklarda fazla kilo alma, kemik ve eklem bozuklukları daha sık görülür. Çok fazla TV seyreden çocuk okumaya, oyunlara daha az zaman ayırmaktadır. TV sağlıksız beslenme alışkanlığına örnek olmaktadır. Ayrıca TV programları çocuklara şiddet ve korku göstermekte, çocuğun yaşı, zihinsel ve duygusal durumu uygun olmadan önce alkol, uyuşturucu ve cinsellik içeren görüntüler sunmaktadır. Aileler çocuğun seyredeceği programları ve süreyi kontrol altında tutmalıdır. Aşağıda bazı öneriler verilmiştir:

Programları seçin. TV’u rastgele açmayın, mutlaka önceden planlayın. Sizin ona bir program seçmenizdense, izlemesini uygun gördüğünüz iki program arasında kendisinin seçim yapmasını sağlayın.

Günde en fazla 1 ya da 2 saat TV seyretmesine izin verin.

Televizyonu uzun süreli açık tutma alışkanlığınız varsa eğitici kanalları açık tutun.

Çocuğunuzla birlikte TV seyredin. Programın ne olduğu, iyi ve kötü yönleri hakkında onunla konuşun.

Onun görmemesi gereken yerde TV’u kapatın. Ona açıkça yaşı ve deneyimi açısından programı uygun görmediğinizi söyleyin.

Tüm çizgi filmlerin çocuğunuza uygun olduğunu düşünmeyin. Pek çoğu vahşet dolu sahneler içerir.

Gün içerisindeki pek çok program: örneğin “talk show”lar, pembe diziler çocuğunuz için uygun değildir.

Kendiniz daha az TV seyrederek, daha fazla okuyarak ona örnek olun. Ona da dergi, kitap okuyun.

TV yerine başka, eğlenceli etkinlikler bulun, hatta bir liste yapın. Çevrenizdeki diğer anne-babalarla da konuşarak listenizi genişletin.

TV’u, iyi davranışlarına ödül olarak kullanmayın. Gezintiyi, dışarı çıkmayı kullanın.

Okul başarısı iyi olmayan çocukların TV seyretme süreleri hergün yarım saat azaltılmalıdır.

Yemek sırasında asla TV seyretmesine izin vermeyin.

Ev Kazaları:

Her şeye ilgi duyan ve karıştıran yaş grubunda ev içinde pek çok kaza görülmektedir. Evinizi bu bakımdan sık sık kontrol etmeli ve ortamda zarar verebilecek şeyleri bulundurmamalısınız. Bunlardan en sık karşılaşılanları:

sıcak su/çay yanıkları (sofrada ya da mtfaktaki ocağın ön kısımlarında sıcak su ya da yiyecek bulundurulması)

ulaşılabilen yerlerdeki deterjan veya çamaşır suyu içme,

küçük oyuncak parçaları ya da kuruyemiş gibi yiyeceklerin boğaza kaçması

masadan ya da ilaç dolabından ilaç alıp yeme

bıçak, makas ile yaralanma

olup bunlar için devamlı önlem almak gerekir.

Çamaşır suyu içme durumunda çocuğunuzu kusturmaya çalışmayıp hemen hastaneye götürünüz.

Araba (otomobil)

Çocuğunuzu hiç bir zaman ön koltukta kucağınızda oturtmayın. En kısa mesafelerde bile mutlaka arkada, bebek koltuğunda olmalıdır.

funduszeue.info

Evlilik teklifi, kız isteme, düğün hazırlıkları derken sıra geliyor evden gelin çıkarma merasimine.

Baba evine veda anlamına gelen bu gelenek, geçmişten günümüze hala devam etmektedir. Duygusal anların yaşandığı bu törende gözyaşlarıyla, gülücükler bir arada yaşanmaktadır.

Gelelim detaylara,

Düğün günü geldi çattı. Gelin saç ve makyaj işleri için kuaföre gidip döndükten sonra, damat gelini evden çıkarmak için ailesi, arkadaşları ve akrabalarıyla konvoy oluşturarak, kornolar çalınarak peş peşe gelinin evine doğru yola çıkar.

Yoldayken gelin arabasını durduracak çocuklar için, içlerine para konularak hazırlanan zarflar çocuklara dağıtılır.

Davul zurna ekibiyle kız almaya giden damat ve çevresi ilk olarak gelinin evine girmeden önce aşağıda davul zurna çaldırırlar. Daha sonra gelini çıkarmak için sadece damat ve damadın ailesi gelinin evinin kapısını çalar fakat kapı hemen açılmaz. Sonrasında kapıyı gelinin yakın kız arkadaşları açar ve damattan harçlık isteme gibi esprili anlar yaşanır.

Ve o duygusal an geldi çattı

Damat gelinin ailesine kızlarına iyi bakacağına dair sözler verir tam da bu sırada son derece duygusal anlar yaşanır ve gelinin aile evine veda edecek olması hüzünlü dakikalara neden olur.

Damat gelini evden çıkardıktan sonra evin önünde her iki tarafta davul zurna eşliğinde oynamaya başlar. Aslında bunun sebebi biraz da duygusal anların yaşandığı kız çıkarma merasiminin etkilerini dağıtmaya çalışmaktır.

Karşılıklı oynandıktan sonra yine aynı şekilde konvoy ve kornalar eşliğinde düğünün yapılacağı mekana doğru yola çıkılır.

Gelin evden çıkarma töreni için genellikle beyaz veya beyazın tonlarında sade, zarif  ve şık elbiseler giyinir.

Fakat düğün mekanında hazırlanmayacak ise direk gelinliğiyle evden çıkar.

Aynı şey damat için de geçerlidir.

Bu duygusal ve eğlenceli günü Davetly uygulaması üzerinden dilediğiniz gibi planlayın ve yanınızda olmasını istediğiniz yakınlarınızı davet edin.

Bir ömür birbirinize iyi bakmanız dileğiyle.

Mutluluklar 🙂

Hazırlayan

Cansu

MEDICANA BURSA G&#;ğ&#;s Hastalıkları

Astım

Astım, her yaştan bireyi etkileyebilen, doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen, kontrol altına alınamadığında ise günlük aktiviteleri ciddi olarak kısıtlayan, hava yollarının daralması ile kendini gösteren, ataklar halinde seyreden, atak dışında ise hastanın sağlıklı hissettiği kronik bir havayolu hastalığıdır.

Astımda hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihap vardır. Bu nedenle hava yolu duvarı şiş ve ödemlidir. Bu durum akciğerlerin uyaranlara aşırı duyarlı olmasına neden olur. Toz, duman koku gibi uyaranlar ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar. Krizde hava yollarını saran kaslar (adeleler) kasılır, ödem ve şişlik artar, ilerleyen iltihapla birlikte hava yolu duvarı kalınlaşır. Hava yollarındaki salgı bezlerinden kıvamlı bir müküs (ifrazat-balgam) salınır. Tüm bunlar hava yollarını önemli ölçüde daraltır ve havanın akciğerlere girip çıkması engellenir. Bu durum kendini artan öksürük, nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ile kendini gösterir. Astım her yaştan bireyi etkileyebilen ve kontrol altına alınamadığında günlük aktiviteleri ciddi olarak sınırlayabilen kronik (müzmin) bir hastalıktır.

Astım tüm dünyada yaklaşık milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Astımdan dolayı her yıl kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise her erişkinden ’sinde, her çocuktan ’inde görülmektedir.

Astım Belirtileri Nelerdir?

Astım, özellikle gece veya sabahın erken saatlerinde meydana gelen tekrarlayan, hırıltılı solunum, öksürük (genellikle kuru vasıfta), nefes darlığı ve göğüste baskı hissi ataklarına neden olan havayolu aşırı duyarlılığı ile beraberdir. Bu ataklar kendiliğinden veya tedavi ile geri dönüşlüdür. Şikâyetler mevsimsel özellik gösterebilir.

Astım Kimlerde Ortaya Çıkar? Risk Faktörleri Nelerdir?

Astım hastalığının ortaya çıkmasında rol oynayan kişisel risk faktörlerinin başında genetik, erkek cinsiyet ve obezite gelmektedir. Anne ya da babadan birisinde astım varsa çocukta astım olma olasılığı % iken, her iki ebeveynin astımlı olması durumunda çocuğun astımlı olma olasılığı %'lere çıkar. Çevresel risk faktörleri ise alerjenler, enfeksiyonlar, mesleki açıdan maruz kalınan çeşitli maddeler, sigara dumanı, ev içi ve dışı hava kirliliği ve diyettir.

Endüstrileşen ülkelerde en sık görülen solunum sistemi hastalığı astımdır. Sigara kullanımı ve dumanına maruz kalmak, astımlılarda akciğer fonksiyonlarının bozulmasına, astım şikâyet ve ağırlığında artmaya neden olmaktadır. Gebelikte ise sigara içen annelerin çocuklarında ilk bir yıl içinde hışıltılı solunum ile seyreden hastalık gelişme riski 4 kat fazladır.

Beslenmenin ve özellikle anne sütünün astımla bağlantısı çok araştırılmıştır. Anne sütü alan çocukların inek sütü ve soya proteini alan çocuklara göre daha az hışıltılı solunum yolu hastalığına yakalandığı ortaya konmuştur.

Astımı Tetikleyen Faktörler Nelerdir?

Doğru tedavi ile astımlı hastaların hemen hiç yakınması olmaz, ancak zaman zaman, karşılaştıkları bazı çevresel etkenler; nefes darlığı, öksürük, hışıltılı solunum gibi belirtilerin tekrar ortaya çıkmasına neden olur. Bazen bu yakınmaların şiddeti o kadar çok olur ki hasta acil servise başvurmak zorunda kalabilir. İşte belirtileri ortaya çıkaran bu etkenlere tetikleyiciler denir. Astımda sık görülen tetikleyiciler şunlardır:

Evde ya da dışarıda bulunan birçok alerjen astım atağını başlatabilir. Bunlardan önemli olanları; polenler, ev tozu akarları, küf mantarı sporları, hamamböceği, hayvan tüyleri, bazı besinler (süt, yumurta, fıstık, balık, buğday, soya gibi)

Astımlı kişilerde solunum yolu enfeksiyonlarının astım ataklarını tetiklediği bilinmektedir. Astımlı bireylerde basit bir grip bile nefes darlığını tetikleyebilmektedir.

Gerek çocukluk çağında gerekse erişkin dönemde sigara dumanına maruz kalmak astım belirtilerinin ortaya çıkmasını sağlar.

Bazı ilaçlar astım seyrinde önemli rol oynamaktadır.

Astım atakları, hava kirliliği ile artmaktadır.

Alerjik bireylerde alerjen özellikteki bazı besin maddeleri (balık, kabuklu deniz ürünleri, kuruyemiş, yumurta, süt, muz vb.), diğer alerjik belirtiler yanı sıra astım ataklarını da tetikleyebilmektedirler.

Stres ve duygusal değişiklikler de astım belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Aşırı gülmek, ağlamak, o anda sık ve derin nefes almalara neden olarak hava yollarını uyarabilir. Huzursuzluk ve sinirlenme de astım belirtilerini tetikleyebilir.

Egzersiz de astım belirtilerini tetikleyebilmektedir.

Alerjik nezle, sinüzit, nazal polip gibi kronik üst solunum yolu hastalıkları uygun tedavi edilmediğinde astım belirtilerini tetikleyebilir.

Astım Nasıl Tedavi Edilir?

Astım tedavisinin amacı, hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihaba bağlı daralmanın giderilmesi ve hastanın rahat nefes almasının sağlanmasıdır. Hekim ve hasta/aile arasındaki işbirliği ile belirtilerin tamamen kontrol altına alınması çoğunlukla sağlanmaktadır Astımın iyi değerlendirilmesi ve tedavisi, eşlik eden hastalıkların ortaya konması ve tedavisi, tıbbi tedavinin iyi izlenmesi gerekmektedir.

Tedavide Kullanılan İlaçlar Nelerdir?

Astımın temelde bir havayolu hastalığı olması nedeniyle, kullanılan ilaçların çoğu da havayolu ile verilir. İlaç, doğrudan hasta olan bölgeye yani hava yollarına gider. Böylece küçük dozlarda yarar elde edilirken yan etkiler de en aza indirilmiş olur.

Astım Tedavisi Nasıl Takip Edilir?

Hipertansiyon, şeker hastalığı gibi astımlı hastalar da düzenli olarak hekim tarafından izlenmelidirler. Her hasta; güncel tedavi planı, bu tedaviye uyum ve astım kontrol düzeyinin belirlenmesi açısından düzenli olarak değerlendirilmelidir.

Ne Sıklıkta Doktora Başvurulmalıdır?

Muayene ve değerlendirmelerin sıklığı astımın başlangıçtaki şiddetine göre değişir. Tipik olarak hastalar ilk tedavi başlandıktan sonra ay arasında ve daha sonra her 3 ayda bir değerlendirilmelidir.

Grip

Grip, influenza virüsü ile gelişen, bulaşıcı bir enfeksiyondur. Grip virüsü vücudumuza solunum yolu ile girer, yaklaşık gün içinde de yaşamımızı zorlaştıran semptomları ortaya çıkarır. Enfeksiyon yaklaşık gün devam eder.

Aslında basit, geçici bir hastalık olarak görülmekle beraber son dönemlerde özellikle vücut direnci düşük olan bireylerde ölümlere neden olabilmektedir.

Nasıl Bulaşır?

Grip virüsünü taşıyan kişilerle aynı ortamda bulunan ve havayı soluyan kişiler risk altındadır. Hasta olan kişinin soluması, konuşması, öksürmesi veya hapşırması ile havaya karışan virüsler, sağlıklı kişiler tarafından solunum yoluyla alınır.

Belirtileri Nelerdir?

Ateş yüksekliği, halsizlik

Şiddetli kas eklem ağrısı

Baş ağrısı

Kuru öksürük

Daha nadir olarak burun akıntısı, boğaz akıntısı gibi üst solunum yolunu ilgilendiren semptomlarla karşımıza çıkar

Grip ile soğuk algınlığı çoğu zaman birbirine karıştırılmaktadır. Soğuk algınlığı genellikle; burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, boğazda yanma, ağrı ile seyreder. Halsizlik ve ateş yüksekliği pek görülmez. Sinüzit, farenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları ile devam edebilir.

Tedavisi Nedir?

Gribin belirgin bir tedavisi yoktur. Olabildiğince dinlenmek, bol bol su içmek, vücut direncimizi arttıracak gıdaları tüketmek gerekir. Semptomları gidermek için bazı ilaçlar kullanılsa da bunlar tedavi edici değildir. Antibiyotiklerin virüse etkisi yoktur. Kullanıldığında fayda görmeyiz. Daha ağır vakalarda ve gribe bağlı ağır komplikasyonlar gelişirse (zatürre gibi) doktor tarafından virüslere etkili ilaçlar da kullanılabilir.

Gripten Nasıl Korunabiliriz?

Gripten korunmanın en etkili yolu aşılanmaktır. Aşı döneminde doktorumuza başvuralım ve eğer uygun görürse aşımızı yaptıralım. Özelikle risk grubu olan gebeler, çocuklar, yaşlılar, sağlık çalışanları, ek hastalığı olanlar (astım, KOAH, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, şeker hastalığı), dalağı alınmış olanlar aşılanmalıdırlar.

Bulunduğumuz odayı bol bol havalandıralım.

Öksürürken, hapşırırken ağzımızı mendille veya kolumuzun iç kısmıyla kapatalım.

Ellerimizi sık sık yıkayalım, kapı kolları, elektrik düğmeleri, merdiven korkulukları gibi herkesin sürekli ellediği yerlerde grip virüsü yoğun olarak bulunmaktadır.

Telefon, klavye gibi ortak kullandığınız yüzeyleri dezenfekte edelim. Virüsler bu yüzeylerde 8 saat yaşayabilirler.

Kalabalık ortamlardan olabildiğince uzak duralım.

Düzenli egzersiz vücut direncini yükseltecektir.

Koyu yeşil, kırmızı, sarı meyve ve sebzeler de vücut direncini yükseltir. Beslenmemize özen gösterelim.

Hava Kirliliğinin Göğüs Hastalıklarına Etkisi

Soluduğumuz havanın kalitesinin sağlımız üzerine etkisi oldukça büyüktür. Hava kirliliği, insan sağlığını veya çevresel dengeleri bozacak şekilde bu hava birleşiminde değişim olması ya da normalde olmaması gereken maddelerin havaya karışmasıdır. Kış aylarının gelmesiyle birlikte hava kirliliği, toplum sağlığını daha da tehdit eder hale gelmiştir. Toplum sağlığı üzerine zararlı etkisi olan başlıca kirletici maddeler partikül madde, ozon, azot dioksit, kükürt dioksit, metan, karbon siyahı (is) ve civadır. Bu kirleticilerin havada artması ile canlılar için önemli olan oksijen oranı düşer, insan, bitki ve hayvanların yaşamı olumsuz etkilenir, fiziksel zararlar ve ekonomik kayıplar meydana gelir.

Dünya genelinde hava kirliliğinin neden olduğu sağlık sorunları nedeniyle yaklaşık her gün kişi ölmektedir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), yılında dış ortam hava kirliliğinin, dünya genelinde çevresel koşullara bağlı ölümlerin birinci nedeni olacağını öngörmektedir. Hava kirliliğine bağlı gelişen ölümlerin yaklaşık yarısı trafik kirliliği, kömürlü termik santraller, evsel ısınma, orman yangınları, hafriyat kazıları ve çöl kumları gibi dış ortam hava kirliliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, hava kirliliği kansere yol açan en önemli çevresel etmenlerden biri olarak da sınıflandırılmıştır.

Türkiye'de hava kirliliği değerleri, Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün sağlığın korunması için belirledikleri standart sınır değerlerin oldukça üzerindedir. Verilere göre, Avrupa'da hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri Türkiye olarak görünmektedir. Avrupa Çevre Ajansı (EEA) verilerine göre, Türkiye'de kentlerde yaşayan nüfusun %97,2'si sınır değerlerin üzerinde partikül maddeye (PM) maruz kalmaktadır ve yılında Türkiye'de dış ortamda partikül madde ve ozona maruz kalma nedeniyle yaklaşık kişi zamanından önce hayatını kaybetmiştir. Iğdır, Batman, Afyon, Osmaniye, Gaziantep ve Siirt, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve WHO verilerine göre Türkiye’nin en kirli 6 ili olarak dikkat çekiyor. Hava kirliliğinde eşik değerin 20 pg/metreküp olmasına karşın bu 6 ilde bu değer birimin bile üzerindedir.

Hava kirliliğinin insan sağlığına değişik derecelerde ve farklı organ sistemlerini etkileyerek zarar verdiği çok çeşitli çalışmalarla kanıtlanmıştır. Özellikle solunum, kalp ve dolaşım sistemi, üreme sistemi, sinir sistemi üzerine belirgin etkileri bulunmaktadır. Solunum sistemi üzerine olan etkilerine bakıldığında hava yolu tahrişi, akciğer fonksiyonlarında azalma, üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları, solunumsal ölümler, astım ve kronik tıkayıcı akciğer hastalığında (KOAH) alevlenmeler, bu kronik hastalıklar nedeniyle hastaneye başvurular ve hastanede yatışlar ve akciğer kanseri riskinde artış sayılabilir. Kalp ve dolaşım sistemi üzerindeki etkileri ise kalpte ritim bozukluğu, kalbin yeterince beslenememesi sonucu gelişen göğüs ağrısı (angina pektoris), kalbi besleyen koroner damarlarda tam tıkanma ve kalp krizi, kan basıncında yükselme (hipertansiyon) olarak sayılabilir. Solunan kirleticilerin tetiklediği akut ve kronik (birkaç saat ile birkaç gün arası değişen) etkiler meydana gelebilir.

Hava Kirliliğinin Sağlık Üzerine Etkilerini azaltmak için alınabilecek önlemlerden bazıları; ısınmak için düşük kükürt düzeyli yakıt kullanımı, ısınma gereksinimini azaltmak için binaların termal izolasyonunu, şehirlerde kalorifer yakma saatlerinin düzenlenmesi, bireylerin enerji tasarrufu ve yakıt kullanımı ile ilgili eğitimi, yakıtların kirlilik düzeylerinin azaltılması, yakma sistemlerinin iyileştirilmesi, merkezi ısıtma ve doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması, büyük binaların baca filtre sistemleri kullanmaları, yeşil alanların arttırılması, kurşunsuz benzin kullanımının yaygınlaştırılması, egzoz yayılımını azaltan katalitik konvektör kullanımı bulunmaktadır.

KOAH

KOAH [Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı] nefes yollarında mikroplarla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır.

KOAH, özellikle sigara dumanı ve diğer zararlı gaz ve parçacıklara bağlı olarak gelişen havayollarının kronik seyirli ilerleyici bir hastalığıdır. Hastalık hava yollarının daralması ve balgam üreten bezlerin fazla çalışması sonucu balgam miktarında artışla, 40 yaş ve üzerinde ortaya çıkar. Daralan havayollarından havanın geçişi güçleşir ve nefes darlığı, kronik öksürük ve balgam çıkarma gibi şikâyetler başlar. Erken dönemde saptanabilirse, ilerleme durdurulabilir.

KOAH’ta ayrıca küçük havayolları mikrobik olmayan iltihap nedeniyle şişer, balgam üreten bezlerin aşırı çalışması sonucu balgam miktarında artış olur. Daralan havayollarından havanın geçişi güçleşir. Bu bulgular ise “Kronik bronşit’’ olarak tanımlanmıştır.

KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %’dir. Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. KOAH yılda milyon ölüme neden olmaktadır. Günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de %’inden sorumludur. Türkiye’de solunum sistemi hastalıkları en sık görülen 3. ölüm nedenidir ve bu ölümlerin de %’i KOAH nedeniyledir.

KOAH gelişimi için sigara içimi en önemli risk faktörüdür ancak bazı çevresel ve genetik faktörlerin de hastalık gelişiminde etkili olduğunu göstermektedir. Ülkemizde erişkinlerin yaklaşık yarısı sigara içmektedir. Sigaraya başlama yaşı, dumanın yoğunluğu, günlük ve toplam içilen miktar hastalığın gelişimini etkilemektedir. Sağlıklı bir insanda otuz yaşından sonra akciğer kapasitesi her yıl azalmaya başlar. Sigara içenlerde bu oran çok daha fazladır; ancak sigaranın bırakılması ile akciğer kapasitesindeki bu azalma yavaşlamaktadır. KOAH gelişiminden % oranında sigara içiminin sorumlu olduğu, sigara içmeyenlere göre KOAH gelişme riskinin kat arttığı, KOAH nedeniyle gerçekleşen ölümlerin erkeklerde % 85’inden, kadınlarda ise % 69 undan sigara içiminin sorumlu olduğu bildirilmiştir. İçilen sigara miktarı ile akciğer fonksiyonlarındaki kayıp arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır.

KOAH Tanısı Nasıl Konulur?

KOAH'ın tanısı, basit bir test olan solunum fonksiyon testi ile konabilmektedir. KOAH’da erken tanı, hastalığa bağlı ölüm oranlarını ve yaşam kalitesinde düşmeleri azaltacaktır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp solunum fonksiyon testi yaptırması gerekir.

KOAH önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmaktır. Hastalığın gelişimi ve ilerlemesini durdurmak için zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması gereklidir.

Alerji

Alerji, günümüzün hızla artan, popüler hastalıklarındandır. Vücudun bağışıklık sisteminin solunum veya temas yoluyla maruz kaldığı her hangi bir maddeye karşı gösterdiği aşırı hassasiyet reaksiyonudur. Aslında zararlı olmayan alerjen, vücudun savunma sistemi tarafından yabancı olarak algılanır ve alerji denilen aşırı reaksiyon gelişir. Alerjiye yatkın insanlar ‘atopik’ olarak adlandırılır. Atopi bir hastalık olarak değerlendirilmez fakat kalıtsal bir özelliktir. Açık tenliler ile deniz kenarı ya da nemli ortamlarda yaşayan insanlarda daha fazla görülür. Alerjiye neden olan alerjenlerin çoğu organik kökenli maddelerdir. Alerjik rahatsızlıklar gelişmiş ülkelerde daha sık görülmektedir. Stres, yoğun çalışma ortamı, hava kirliliğinin artması, gıdalara eklenen katkı maddeleri alerjilerin görülme sıklığının artmasına yol açtığı bilinmektedir. Alerjik rahatsızlıklar her yaştan insanı etkileyebilir. Genetik yatkınlıkla alerjik reaksiyon görülme sıklığı artar. Anne ya da babada alerjik bir durum varsa bu oran yüzde 25’lere kadar çıkıyor.

En sık rastlanan alerjenler;

Ot ve ağaç polenleri

Evcil hayvanların deri veya tüyleri

Çeşitli gıdalar (süt, yumurta, soya, deniz ürünleri, meyve ve kuruyemişler)

Ev ve toz akarları

Mantar veya küf sporları

Arı sokmaları

Birtakım ilaçlar

Kimyasal reçineler, lastik, nikel

Lastik, kauçuk tarzı maddeler

Kolye, küpe tarzı takılar

Alerjik hastalıklar

Alerjik nezle veya alerjik rinit

Göz nezlesi ya da alerjik konjiktivit

Alerjik astım

Ürtiker (Kurdeşen)

İlaç alerjisi

Böcek alerjisi

Arı alerjisi

Gıda alerjisi

Egzama

Atopik Dermatit

Polen alerjisi

Dönemsel alerjilerin en fazla görüldüğü zaman bahar aylarıdır. Bu dönemde ağaç polenleri, otlar, çiçekler ve çay polenleri rüzgârın da etkisiyle sık sık yer değiştirdiği için özellikle mevsimsel alerjisi olan kişiler için en zor zaman dilimidir. Bahar mevsiminde havaya yoğun bir şekilde bitki polenleri karışır. Polenler havaya karıştıkları için bu dönemde özellikle gözler ve solunum sisteminde alerjiler görülür. En çok polen alerjisine yol açabilecek bitkilerin başında çimen, çayır ve arpa, yulaf, çavdar, mısır gibi hububat polenleri geliyor. Yabani ot polenleri ve bazı ağaç polenleri (huş, kavak, zeytin, çınar vb.) ise diğer diğer polen gruplarını oluşturmakta.

Bunlar mevsimsel ısınma ile birlikte mart aylarından başlayarak eylül ekime kadar uzayan dönemde reaksiyonlara yol açabiliyor. Yerleşimlerine ve mevsime göre çok değişiklikler gösterirler. Ağaçlar yaz başından ortasına kadar, çimenler ilkbahar sonu yaz başı, otlar yaz sonu sonbahar başı artan alerji sebebidir. Bu problem kendisini en sık bahar nezlesi, bazen de astım şeklinde gösterir. Özellikle bahar aylarında polenlerden kaynaklanan alerjilerden korunmak gerekmektedir.

Polen alerjisi olan kişilerin hemen hemen hepsinde göz ve burun belirtileri görülüyor. Gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırık ve burun kaşıntısı görülebilen belirtiler. Bazı hastalarda ise alt solunum yolları da etkilenerek astım tablosu ortaya çıkıyor. Bu durumda nefes darlığı, öksürük, göğüste daralma hissi, hırıltı ve hışıltı görülebiliyor.

Alerji Nasıl Tespiti Edilir?

Deri testleri ya da kandan alerjene özgü antikorların bakılmasıyla sorumlu alerjen saptanabilir. Deri testlerinden yaklaşık 2 hafta önce antihistaminik dediğimiz alerji ilaçlarının kesilmesi gerekir. Bu testler alerji tanısı için değil, dokunan alerjenin saptanması için kullanılırlar. Hastada alerjik duyarlaşma, testin duyarlılığının altındaysa hasta alerjik olmasına rağmen testler negatif kalabilir.

Peki, polen alerjisinden korunmak için ne yapalım?

Polen alerjiniz varsa hayatı kolaylaştırmak için bazı önlemler alınabilir. Polenler sabaha karşı saatlerinde uçuşmaya başlar ve akşam ’ye kadar etkili olmaya devam ederler. Sabah saatlerinde havada daha yoğundurlar ve etkileri ilerleyen saatlerle azalır.

Mümkünse sabah erken saatlerde dışarı çıkmayalım. Mutlaka çıkmamız gerekiyorsa maske takalım veya bir mendille ağzımızı, burnumuzu kapatalım. Açık havada olabildiğince kısa kalalım ve doğadan, piknik alanlarından uzak duralım.

Evimizi sabah saatleri yerine akşam saatlerinde havalandıralım. Kalkar kalkmaz evi havalandırmak için balkon kapılarını ve pencereleri açmayalım.

Alerjimiz yoğunsa ve dış ortama çıkmadığımız halde ilaçlarımızı da düzenli kullanmamıza rağmen şikâyetlerimiz gerilemiyorsa kapalı ortamlardaki havayı polenlerden arındıracak filtreli havalandırma veya hava temizleme cihazı kullanın.

Ev ve araba klimaları bakımdan geçirilmeli, polen filtreleri mutlaka yılda bir defa temizletilmelidir.

Gözlük kullanıyorsak gözlüğümüzü düzenli olarak yıkayalım. Gözlüğe yapışan her polen rahatsızlanmamıza neden olacaktır.

Günlük kıyafetlerinizi yatak odanızda çıkartmayın.

Çamaşırları dış ortamda kurutmaktan kaçınmalıyız. Polenler çamaşırların üzerine yerleşebilir.

Dışardan eve girdiğimizde ellerimizi ve yüzümüzü mutlaka yıkayalım ve polenleri uzaklaştıralım.

Polen mevsiminde açık havada spor yapmak doğru değildir. Yine gözlerin yan taraflarını kapatan güneş gözlüklerinin faydası olabilir

Polen alerjisinde tedavinin ilk basamağı korunmadır. Korunma yöntemlerini uyguladığımız halde şikayetler devam ediyorsa antihistaminik dediğimiz antialerjik ilaçlar ile burun veya göze lokal uygulanan damla ve spreyler ilaç tedavisinin ilk kısmını oluşturur. Burun ve göze lokal uygulanan sprey/damlaların bir kısmı kortizon içerir ancak vücudun diğer organlarında herhangi bir yan etki yapması söz konusu değil.

Polen döneminde ilaç tedavisi ile istenilen sonuç alınamayan ve alerjileri cilt testleri ile doğrulanmış hastalarda aşı tedavisi olarak da bilinen immünoterapi uygulanabilir.

Alerjiden Korunma Yöntemleri

Hayvan Alerjilerinden Korunma Yöntemleri

Tüm tüylü ve kürklü hayvanlar alerjiye neden olur. Alerjen esas olarak hayvanın idrar ve salyalarında bulunur ve kıllarına yapışır. Kıl miktarı ve uzunluğu ile alerji yaratma düzeyi arasında ilişki yoktur. Aynı hayvan cinsi içinde farklı türler arasında da önemli fark yoktur. Örneğin bir tür kediye alerji varsa, başka bir tür içinde olması beklenir. Hassas kişide duyarlılaşma hayvanla temasın başlamasından ay sonra başlar ve hayvanın uzaklaştırılmasına rağmen aylar hatta yıllar boyu devam edebilir.

Hayvanla kısa süreli karşılaşma ani belirtilere, devamlı karşılaşma ise uzun süreli (kronik, müzmin) belirtilere neden olur.  Evde alerjik kişi varsa eve hayvan almamak en doğru çözümdür. Evde hayvan varsa ve hayvan evden gönderilemiyorsa kedi-köpeğin sık yıkanması, yatak odasına sokulmaması, evde halı ve kumaş kaplı mobilyaların azaltılması önerilmektedir. Ancak bu önlemlerin hiçbirisi hayvanın evden uzaklaştırılması kadar etkili değildir. Kedi-köpek alerjenleri giysilerle taşınabildiğinden, dışarıda hayvanla teması olanlar eve geldikten sonra kıyafetlerini değiştirmelidirler.

Polen Alerjisinden Korunma Yöntemleri

Her bitki için polen yayma dönemi bellidir. Ağaç polenleri genellikle şubat-mart aralığında, çim polenleri nisan-temmuz ortasına kadar, yabani ot polenleri ise yaz sonu ve genellikle sonbaharda ortaya çıkar.

Kişi korunmak için, hassas olduğu bitkinin polen yayma döneminde olanakları ölçüsünde dışarı çıkmamalıdır. Polenleri tutan hava filtreleri arabalarda kullanılabilir ancak evde yararı çok kısıtlıdır. Polenin yoğun olduğu günlerde dış ortamda gözlük ve maske kullanılabilir. Polenin yoğun olduğu günlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. Evdeki pencerelerin ince örgülü telle kapatılması yarar sağlayabilir. Dış ortamdan eve gelince duş yapılıp, elbiseler değiştirilmelidir.

Mantar Sporlarından Korunma Yöntemleri

İdeal olarak 20 santigrat derece sıcaklık ve %60 nem ortamında yaşarlar. Bir yerde mantarın üremesi küflenme olarak ifade edilir. Ev içi küfler organik maddelerin nemlenmesi ile oluşur. İki haftayı aşan nemlenme mutlaka küflenmeye yol açar.

En çok üredikleri yerler bodrum katları, karanlık ve az havalanan yerler, pencere pervazları, banyo perdeleri, kiler, çöplük, ahır, tarla bahçeler, deri, hasır eşya, sızıntılı duvar köşeleri, duvar kâğıtları, ev bitkilerinin saksılarıdır. Sobalı evlerde küf yoğunluğu daha fazladır. Ev içinde ise en çok mutfaklarda, banyolarda, merdiven altında bulunur.

Korunmak için evin rutubeti azaltılmalıdır. Kışın mümkünse evin tüm odaları ısıtılmalı ve evin içinde çamaşır kurutulmamalıdır. Eski halı, yatak, mobilya ve küf kokan malzeme atılmalıdır. Fazla miktarda saksı bitkisi bulundurulmamalıdır. Akvaryum ve kuş kafesleri çevresinde küf kolay gelişebileceğinden evde bu tür hayvanlar bulundurulmamalıdır. Su sızıntısı olan yerler tamir edilmelidir, su geçirmez izolasyon malzemeleri kullanılmalıdır. Küf üreyen yüzeyler %’luk çamaşır suyu ile temizlenmeli ancak bu temizlik hasta tarafından yapılmamalıdır. Hava temizleyici ve filtrelerin kısmen faydası olabilir.

Ev Tozu Akarları için Korunma Yöntemleri

Korunmak için yatak odasında toz toplayabilecek olan kitaplık, kumaş kaplı mobilyalar, battaniye, paspas ve tüylü oyuncaklar kaldırılmalıdır. Yatak, şilte ve yastıklar alerjen geçirmez (ev tozunda bulunan akarları geçirmeyen ama hava sirkülasyonuna izin veren) kılıflarla kaplanmalıdır. Kılıfların haftada bir nemli bezle tozları alınmalıdır. Sentetik yastık ve yatak malzemesi kullanılabilir. Yatak takımları haftada bir 60 derecede yıkanmalıdır. Başta yatak odası olmak üzere mümkün olduğunca halı ve kumaş kaplı mobilyalar kaldırılmalıdır. Mümkünse deri veya suni kaplama ile kaplanmış mobilyalar kullanılmalıdır. Etkin filtreli ve/veya çift katlı torbalı elektrik süpürgesi ile temizlik yapılmalıdır. Bu esnada hasta mümkünse odanın dışında olmalıdır. Kumaş perdeler yerine mümkünse kolay temizlenebilen gölgelikler konulmalı ve ayda bir yıkanmalıdır. Eğer varsa ısıtıcı ve havalandırma filtreleri düzenli olarak temizlenmelidir. Ev içi sıcaklığı 22 derece ve nem oranı %50’nin altında tutulmalıdır. Soğuk ve kuru iklimlerde ev içi havalandırma sık yapılmalıdır.

Hamamböceğinden Korunma Yöntemleri

Hayvanların vücut parçacıkları, dışkı ve salgıları alerjik belirtilere sebep olur. Özellikle şehirlerde sosyoekonomik yönden geri bölgelerde ve toplu konutlarda hamamböceği önemli bir sorun olarak kabul edilir.

Korunmak için böceklerin giriş yeri olabilecek kapı altı boşlukları, çatlaklar ve boru çevreleri gözden geçirilmeli ve gerekirse onarım yapılmalıdır. En etkili korunma yöntemi budur. Ancak bu yapıldığında diğerlerinin yararı olur.

Böceklerde sprey, toz tablet şeklinde özel kimyasal maddelerle yok edilmelidir. Bu ilaçlama işi çocukların ve ev hayvanlarının temas edebileceği yerlerde dikkatle uygulanmalıdır.

Ev ve apartman içerisinde azaltıcı tüm önlemler (ilaçlama, çöplerin açıkta bırakılmaması gibi) alınmalıdır.

Zatürre (Pnömoni)

Zatürrenin tıbbi adı pnömonidir. Akciğerin iltihabıdır. Bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşabilir. En sık görülen, hekime başvurmaya neden olan, en fazla ölüme yol açabilen hastalıklar arasındadır. Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü yaşlılarda kronik bir hastalığa sahip olanlarda (böbrek, şeker, kalp veya akciğer hastalığı gibi), sigara kullananlarda, bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veya ilaç kullanımıyla daha sık görülür.

Toplumda gelişen pnömoniler halen yüksek hastalık ve ölüm nedenidir. Pnömoni, İngiltere ve ABD'de ölüm nedenleri arasında 6. sırada; infeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise 1. sırada yer almaktadır.

Ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı en sık rastlanan belirtilerdir. Nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı -kusma, sık nefes alıp verme, kas-eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtiler de görülebilir. .

Zatürre belirtileriyle gelen hastalar muayene edildikten sonra çoğunlukla akciğer grafileri çekilerek tanı konur. zatürre durumlarında ve hastaneye yatması gereken hastalarda kan testleri, bilgisayarlı tomografi ve balgam testleri gibi ileri incelemeler gerekebilir.

Antibiyotikler, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler gibi tedaviler genellikle kullanılır. Hastaneye yatması gereken hastalarda daha farklı tedaviler gerekebilir. Çok akciğer zatürre durumlarında yoğun bakımda yatma zorunluluğu doğabilir. Hastanın yatış hastalıkları, zatürrenin şiddeti gibi durumlara göre ayaktan mı, yoksa hastaneye yatarak mı tedavi edileceğine karar verilir.

Tedavi süresi hastalığın, başlangıçtaki şiddetinden sorumlu mikroba eşlik eden bir hastalık olup olmamasına ve hastanın bireysel yanıtına göre değişebilir.

Altta yatan kronik hastalıkların kontrol altına alınması dengeli beslenme, hijyenik önlemler, sigara ve alkol alışkanlıklarının kontrolü, aşı uygulamaları ile hastalığın sıklığı ve ölüm oranı azaltılabilir.

Uyku Apne Sendromu

Uyku

Uyku kişinin işitsel veya diğer uyarılarla uyanabileceği bir bilinçsizlik durumudur. Kişinin uyandırılamadığı bilinçsizlik durumu olan komadan farklı tutulmalıdır. İnsan ömrünün üçte biri uykuda geçer. Sirkadiyen ritim içerisinde olan uykunun anlaşılması elektroensefalik kayıtlar ve polisomnografik çalışmalar ile olmuştur.

Neden Uyuruz?

Günlük aktiviteler sırasında harcanan enerjiyi geri kazanma, konuşma, hafıza ve esnek düşünmeyle ilgili değerlerimizin normal ölçülerde seyretmesi için uykuya ihtiyaç duyuyoruz. Yani, uyku beyin gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip. Uyumazsak unutkanlık, dalgınlık, kendini rahatsız hissetmek, konsantrasyon bozukluğu, odaklanmada zorluk, duygu durum bozukluğu ve fiziksel bozukluklar gibi problemlerle karşılaşabiliriz.

Uyku Fizyolojisi

Uyku, iki fizyolojik dönem ve üç evreden oluşur. Sağlıklı bir kişi uykuya dalınca sırasıyla Non-REM uykusunun 3 evresinden geçip REM uykusuna başlar. REM ve Non-REM uyku siklusları bir gecede kez tekrarlanır.

Uyku Apnesi Nasıl Oluşur?

Üst solunum yolunun açık kalmasını sağlayan kaslarda gevşeme olur. Dil kökü veya yumuşak damağın veya aşırı büyümüş bademciklerin hava yolunu tıkaması sonucunda en az 10 saniye nefes alamamak uyku apnesi olarak adlandırılır. Uyku apnesi sırasında solunum çabası sürse de, bir süre sonra daha da artan bu çaba beyni uyarır ve hava yolu açılır. Solunumu durana kadar horlayan kişi, gürültülü bir homurdanma ile yeniden nefes almaya ve horlamaya devam eder.

Risk Faktörleri Nelerdir?

Yaş

Cinsiyet

Obezite

Sigara

Alkol ve sedatifler

Ek hastalıklar

Beden Kitle İndeksi ve Boyun çevresi (erkeklerde 43 cm, kadınlarda 37 cm) arttıkça uyku apnesi gelişme riski artar.

Horlama

Tanıklı apne

Gündüz aşırı uyku hali

Diğer semptomlar:

Sabah baş ağrısı

Halsizlik, yorgunluk

Uykusuzluk

Noktüri, enürezis

Baş-boyunda terleme

Libidoda azalma

Konsantrasyon bozukluğu

Depresyon

Hasta değerlendirilirken önce şikâyetleri sorgularız. Sonrasında Epworth Uykululuk Testini yaparız. Epworth Uykululuk Testi 8 sorudan oluşan, gündüz uykululuğu göstermede etkin sübjektif bir testtir. Her soru için puan, maksimum 24 puan, 10 puan ve üzeri anlamlı değerlendirilmektedir. Epworth uykululuk testinde:

Oturur durumda gazete veya kitap okurken

Öğleden sonra uzanınca televizyon seyrederken

Birisi ile konuşurken

Pasif olarak toplum içinde otururken (tiyatro gibi)

Alkolsüz öğle yemeğinden sonra

Ara vermeden en az 1 saatlik araba yolculuğunda

Trafikte arabada beklerken uyuklayıp uyuklamadığı gibi bilgiler sorgulanır.

Görülme Sıklığı

Farklı toplumlarda yapılan araştırmalarda OSAS (Uyku Apne Sendromu) prevalansı erkeklerde % ve kadınlarda % oranlarında görülmektedir.

OSAS’tan Etkilenen Sistemler

OSAS sonucunda birçok sistem etkilenebilir. Kalp damar sistemi, akciğerler, sinir sistemi, hormon salgısından sorumlu sistemler, mide barsak sistemi, göz, üriner sistemimiz ve üreme sistemi uyku apnesinden etkilenen organlardan. Tansiyon yüksekliği, ritim bozuklukları, damar tıkanıklığı, kalp yetmezliği, akciğer tansiyonun da yükselme, Obezite, diyabet, insülin direnci, guatr bezinin az çalışması sayılabilir.

Sosyoekonomik Sonuçları Nelerdir?

Trafik kazaları

İş Kazaları

Evlilik Sorunları

Ekonomik Kayıplar

Sosyal kayıpların temel nedeni, uyku apnesi sendromunda tekrarlayan hipoksi atakları nedeniyle;

Bilişsel bozukluk

Hafızada zayıflama

Algılama, değerlendirme ve karar verme yeteneğindeki azalmadır.

Tanı Yöntemleri

Uyku Apnesi Sendromunda klinik bulgular, radyolojik tanı, endoskopik yöntemler, biyokimyasal incelemeler, uyku kayıt teknikleri ve Polisomnografi gibi tanı yöntemleri kullanılmaktadır. Polisomnografi Testi, uyku esnasında beyin dalgalarını, solunum ritmini, göz hareketlerini, kalp ritmini, göğüs, karın ve bacak hareketlerini genellikle tüm gece boyunca, belli bir periyotta, eş zamanlı ve sürekli kaydedilmesi işlemidir. Kişinin uykusu bütün gece video kaydına alınır.

Apne Hipopne İndeksi (AHİ)

Uykuda görülen solunum durması (apne) ve solunumun yüzeyselleşmesi ile beraber görülen oksijen seviyelerinde düşüşler (Hipopne) sayıları toplamının saat olarak uyku süresine bölünmesi ile AHİ elde edilir. AHİ değeri 5’in altında olursa basit horlama olarak adlandırılır. AHİ 5’e eşit ve 5’ten büyükse uyku apne sendromu olarak değerlendirilir ve yine AHİ değerine göre hafif, orta ve ağır olarak derecelendirilir.

Tedavisi Nedir?

Hastanın kilo vermesi önerilir. Mutlaka diyetisyen kontrolü planlanmalıdır. Yine hastaların mutlaka cerrahi açıdan değerlendirilmesi için KBB muayenesi olması gerekir. Burun, yumuşak damak, dil kökünde opere edilebilecek bir patoloji varsa havayolunda akımı sağlayabilmek için mutlaka değerlendirilmelidir. Bunun dışında; ağız içi araç uygulamaları, basınçlı hava akımı veren cihazlarla gece boyu hava yollarının açık kalması sağlanabilir. Bu cihazlar halk arasında CPAP, BIPAP olarak bilinmektedir.

Sonuç olarak uyku apne sendromu toplumda sık görülen bir hastalıktır, Ciddi komplikasyonlara, sosyal sorunlara ve iş gücü kaybına neden olur. Orta ve ağır olgularda CPAP, hafif olgularda ise cerrahi ve ağız içi araç uygun tedavi yöntemleridir.

Bursa G&#;ğ&#;s Hastalıkları Doktorları

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası