necip fazil kisakurek cole inen nur / Çöle İnen Nur : 39 - Necip Fazıl Bütün Eserleri - Necip Fazıl Kısakürek

Necip Fazil Kisakurek Cole Inen Nur

necip fazil kisakurek cole inen nur

Çöle İnen Nur

Çöle İnen Nur - Necip Fazıl Kısakürek

Kitap Türü:Din / Tasavvuf

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Çöle İnen Nur Özet

Necip fazıl Kısakürek’in Çöle İnen Nur eserinde Peygamber Efendimizin hayatını kendi yorumuyla anlatmıştır.

Hz. Adem'den başlayan, İbrahim Peygamber'e kadar devam eden peygamberlik onunla son bulacaktır.

Abdülmuttalib Peygamberler Peygamber'inin büyük babası ikinci evliliğini yapmıştır. Abdülmuttalib rüyasında arkasından gümüş zincirler fışkırmış; birinin ucu güneş doğduğu yerde, öbürünün ucu batıda Dağılan zincirler bir ağacın orada düğümlenir. Dal dal şubelenip yaprak yaprak açmaya başlamıştır. Rüyayı tabir edenler; Abdülmuttalib soyundan birinin insanlığın kurtarıcısı olacağını söyler. İkinci evliliğinden olan Abdullah Allah Sevgilisinin babası, annesi ise Amine Hatun Amine Hatun Allah Sevgilisine hamile. Babası ise ticarete gittiği yerde hastalığa yakalanıp vefat eder. Allah'ın Sevgilisi öksüz Allah'ın Sevgilisi, Kainatın Efendisi doğmuştur. Nur Çocuğu sütten kesilir. Sütten kesilişi bile harika Tekbir getirip, Allah'a hamd ediyor. Nur Çocuk beş altı yaşındayken Aziz Anne vefat eder. Dedesi de vefat edince Amcası Ebu Talib ile yaşamaya başlar.

Nur Çocuk artık delikanlı olmuştur. Hüveylid kızı Hatice ticaretle uğraşır. Amcası Allah'ın Sevgilisini de kervanlardan birinin başında görmek ister. Hatice'den teklif gelir ve başlar. Büyük ve Temiz Hatice Allah'ın Sevgilisine aşkla bağlanmış ve onu almasını ister. Allah’ın sevgilisi olumlu karşılık verir. İlk zevke Hatice'den olan erkek çocuklar ölür: Allah'ın Sevgilisi yaşasalardı nebi olmaları gerekirdi fakat benden başka nebi olmayacak der.

Allah'ın Sevgilisinin yaşı kırka doğru yaklaşır. Yine bir gün kıtlık ve kuraklık Ebu Talib zor durumda Allah'ın Sevgilisi Ali'yi evlatlık alır. Bir gün Hatice yiğeninden köle alır. Zevcine sunar; Allah'ın Sevgilisi onu azad eder ve evlatlık alır. İlerde Zeyd bin harise ve Ali ilk Müslümanlardan

Allah Sevgilisinin yaşı kırk Ramazanın on yedinci pazartesi günü Allah'ın sevgilisi Hira Dağında ibadette Melek Alemlerin Tacı ve Efendisi olarak yaratılmış Peygambere hitap etmiş; OKU! demiştir. İlk vahiy gelmiştir. Allah Sevgilisi korkar ve zevcinin yanına gidip onu örtmesini ister. Aradan üç yıl geçer ve vahiyler kesilmemesi üzere gelmeye başlar. Allah'ın Resulüne ilk inanan ve Müslüman olan Büyük ve Temiz Hatice'dir. Ondan sonra Hazret-i Ebu Bekr, Hazret-i Ali, Hazret-i zeyd'dir. İslam davetinin diğer emre kadar gizli şekli başlamıştır. Allah Resulünü diğer kitaplardan duyanlar iman ederler. Bir süre sonra islam artık açıktan açığa çağırma başlar. Küfür ise Allah'ın Resulüne hakarete başlamıştır. Allah Resulünün amcası Ebu Talib iman etmeden gidenlerden Peygamberliğin onuncu yılında Hazret-i Hatice vefat eder. Allah'ın Resulü için hüzün yılıdır Allah'ın Resulü Mekke dışında yakın yerleri İslam’a çağırır. Bu sıralarda iki evlilik gerçekleşir: biri Hazret-i Ayişe, diğeri Hazret-i Sevde

Allah'ın Resulü Müslümanları yavaş yavaş Medine'ye göç etmelerini söyler. Çünkü küfür kızışmakta.. En son Mekke'de Allah'ın Resulü, Hazret-i Ebu Bekr ve Hazret-i Ali kalır. Kureyş'liler Allah Resulünü öldürmek ister ama önceden bilen Allah Resulü çoktan gitmiştir. Böylece Allah'ın Resulü Mekke'den Medine'ye hicret etmiştir. Müslümanlar Medine'ye yerleşmiş. Artık beş vakit namaz farz olmuştur. Medine'ye bir ibadet yeri yapılmış, namaza çağrı düşünülür ama bulunamaz. Ertesi gün Abdullah Bind Zeyd rüyasında ezanı duyar ve Allah Resulüne söyler. Böylece namaza çağrı Ezanla olur. Bir gün namaz kılarken yön Kabe'ye döner. Böylece yön Kabe Bir ay sonra oruç farz olmuştur. Kılıçlar çekilmiş, islam için cenkler başlamıştır.

Bedr gazası Küfür çoğunlukta Bire üç Başta Allah'ın Resulü Kureyş kervanını basmaya gider. Lakin bekledikleri olmaz. Kureyş ordusu gelmiş. Büyük cenk olacaktır.

Toz, duman, nara, çığlık, demir sesleri Kılıç sallayan Müslümanlar ve yanlarında tanımadıkları kılıç sallayan beyaz giyinmiş insanlar Zafer Müslümanların. Kureyş'den ölenler bir kuyuya doldurulup ağzı kapatılır. İlerleyen zamanlarda oradan geçenler inleme sesleri duyarlar.

Bir yıl sonra Uhut Muharebesi Kureyş'liler intikam almak için gelirler. Allah'ın Resulü Medine de kalmak istese de Müslümanlar gitmek ister. Sonucunda Müslüman şehitler olur. Lakin yine de Kureyş korkup kaçmıştır. Allah'ın Resulünü dinlememe neticesi

Uhut Muharebesinden sonra kumar ve şarap haram edilmiştir.

Medine Yahudileri Uhud Muharebesine rağmen hiçbir netice gösteremeyen Kureyş'liler ile birleşip müslümanlara doğru ilerler. Selman-ı Terisi'nin aklı ile hendek açılır. Yirmi günde açılan hendek ile karşılarında düşmanı bulurlar. Hendeği geçmeye çalışanlar hendeğe düşer. Hüzeyfe Kureyş saflarına gider bir rüzgar, kasırga Bir takım atlılar Allah'ın kafirler hakkından geldiğini söyler. Kasırgadan korkan Ebu süfyan ve ordusu kaçar. Küfür ordusunun çekilmesi üzerine Kurayza'lılar kokudan siner. Allah'ın Resulü Kurayza'lıların üstüne gider; erkek öldürülür, kadınlar çocuklar esir alınır.

Altıncı yılda fetihler devam etmekte İslam yayılmakta Allah'ın Resulü Kabe'ye gitmek ister ve yola çıkılır. Lakin Kureyş'liler ile sulh imzalanır. Şartlar ise, bir daha ki yıl hac yapmaları ve on yıl cenk olmaması kabul edilir ve geri dönerler. Mekke'den dönünce cenkler devam eder. Bunlardan biri de Hayber Kalesi. Hayber'den sonra Yahudi kadın Allah Resulüne hediye keçi ikram eder. Ancak keçi zehirlidir. Bir parça alan Allah Resulü anlar ve herkesi durdurur. Yine de yemiş olanlar bir bir vefat ederler.

Kabe'yi ziyaret vakti gelmiştir. Üç gün kalıp Kabe tavaf edilir. Kurban kesilir ve Medine'ye dönerler.

Sekizinci yıl mü'te seferi Zeyd Bin Harise Allah Resulünün evlatlık oğlu bu seferde ölür. Medine'den öldüğünü giren Allah Resulünün gözünden bir damla yaş akar.

Kureyş'lilerin ahdi çiğnemesi üzerine Allah Resulü ve ordusu Mekke uzerine gider. Mekke çevresinde on bin mesela yanar. Korkan Ebu Süfyan şehadet getirir. Kureyş uluları öldürülür. Mekke teslim olur. Kabe putlardan temizlenir. Kabe'nin anahtarı yine Osman'da On bes gün mekke de kaldıktan sonra Medine'ye geri dönülür. Geçtikleri yeri ya dine getirdiler ya da itaat altına aldılar. İslam yedi cihana yayıldı. Sekizinci ve dokuzuncu yıllarda zekat farz olur. Adalet sağlanır, faiz yasaklanır. Allah'ın resulu sevgi dolu, cömert, sadık Hak Peygamberdir. Hırsızlık, kumar, şarap, faiz, dolandırıcılık yasaklanmış; namaz, zekat, oruç, hac ve şehadet getirmek farz olmuştur. Kuran-ı Kerim dört bir yana gönderilen alimler ile öğretilmiştir. Harfleriyle, sesleriyle, sayılı kelimelerle sure ve ayetiyle Kuran-ı Kerim bugüne kadar değişmeden gelmiştir.

Allah’ın Resulünün Allah'a kavuşması yaklaşır. Kabe'ye gitmek isteyen Allah'ın Resulü kalabalık toplulukla gider ve orda Veda Hutbesi okur. Tüm İslam alemine dalga dalga yayılan büyük hutbe

Allah'ın Resulü Medine’ye geri döndükten kısa bir süre sonra hastalanır. Hazret-i Ayişe'nin hücresinde kalır. Bu sürede Hayber'de yediği zehirli etin acısını içinde duyar. Allah'ın Resulü yediği zehirli etin tesiriyle şehid olur.

Benim değerlendirmeme göre; kitabın dili biraz ağır olsa da herkesin okuması gereken bir kaç kitaptan biridir. Okuyup bilmemiz gereken Peygamber Efendimizin hayatını oldukça güzel bir şekilde anlatmıştır. Peygamber Efendimizin hayatını bilmek isteyenler mutlaka okumalı.

Yazan: Nilay Alakuş

Çöle İnen Nur Soruları ve Cevapları

Çöle İnen Nur kimin eseri?

Necip Fazıl Kısakürek

Çöle İnen Nur türü nedir?

Din / Tasavvuf

Çöle İnen Nur kaç sayfa?

Çöle İnen Nur Yorumları

gerçekten çok güzel kitap okumanızı tavsiye ederim

ozetine bakarak kitabı gerçekten çok beğendim. alıp okuyacağım :)

dili ağır olsa da guzel kitap

çok güzel helal olsun

aynen çok güzel ha

mükemmel bir kitap herkese tavsiyeederim.

neden bu kitabı okumayı seçtiniz?

süper harika
olmuşş

hiç iyi değil çok kısa

çok güzel kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum *elif*

hepiniz yalan soyluyorsun hiçbiriniz doğru durustkitabi okumadinız ve yorum yapiyorsunjz cok ayıp

allah bu kitabi yazan ve yayinlayandan bize sunandan razi funduszeue.info devam
bu arada ben merve kitabi okuyup okumadigimizi nerden biliyorsun da dogru durust okumuyorsunuz sonra yorum yapiyorsunuz diyorsun bikip bilmeden konusmayin lutfen asil ayip senin yaptigindir

ya sınavda çıkacak bu kadar özet iyimi acaba. ?

ozeti cok iyi de keske biraz daha ayrinti verilseydi

bence güzel bir kitap herkes okumalı

gerçekten kitap çok kalındı diye okumadım ama özetinden sonra okumayı düşünüyorum

pek yaraalı bır ozet olmamaıs

okumadim ama bunlar zaten bilindik seyler ama cok guzel yapan yazan kisiden allah razi olsun herkezden benimde sinavim bugun basirilar

güzelmis
emin cok sevdi

çok beğendim hepsini okuyacağım

özet böle olur duygulandıran ve o günlere götüren bir kitap allah razı olsun

mukemel
ben omrümde bukadar guzel kitap ozeti okumadım

okurken o anı yaşatan süper bi kitap, helal olsun.👏👏

biz necip fazıl ı okul kapımız yani sınıf kapımıza sözünü astık

çöle inen nur, necip fazıl'ın anlatımıyla peygamber efendimiz'in (sav) hayatını konu alıyor. peyamber efendimiz'in (sav) hayatını konu alan kitapların ne kadar başarılı olursa olsun hep eksk kalacağı, hiçbir yazarın bu konuyu hakkıyla anlatamayacağı kesindir. necip fazıl da "çöle inen nur"da bir nevi bunu dile getirerek hz. peygamber'in (sav) hayatından önemli kesitleri kendi içinde bir bütünlük halinde anlatıyor.

okursayazar •

bu kitapta, defalarca ve onlarca kişi tarafınfan yazılmış siyerin, necip fazıl'ın o harika üslubuyla tamamen orijinal bir görünüm arz eden şeklini okumaktayız.

Murat •

bence özeti harika olmuş kitabı okumaya üşenenler için harika

bizim sınavda kitabın yazarı türü ve tek paragraflık konusu istendi lazım olursa diye yazdım

çok pahalı pdf yada e-kitap arıyorum

kitabı okuyamadım bir günde özet çıkarmam lazım yardım plasee

TohumAhşap KonakSiyah Pelerinli AdamReis BeyO Ve BenSon Devrin Din MazlumlarıBir Adam YaratmakÇileÇöle İnen NurAynadaki Yalanen iyi kitaplaryeni çıkan kitaplaren çok satan kitaplarokunması gereken kitaplaren çok okunan kitaplar temel eserbedava kitapeditör olkitap bağışıGün Olur Asra BedelTutunamayanlarAcımakCamdaki KızHayvan ÇiftliğiSokrates'in SavunmasıUzun HikayeAlice Harikalar DiyarındaHaritada KaybolmakKraliçeyi Kurtarmakİçimdeki MüzikÇalıkuşuÇocuk KalbiKüçük Kara BalıkİntibahBülbülü ÖldürmekBeyaz Zambaklar ÜlkesindeDon KişotSineklerin TanrısıToprak Anaİnce MemedSatrançİki Şehrin HikayesiVadideki Zambakİçimizdeki ŞeytanSergüzeştBeyaz GemiAraba SevdasıYabanİnsan Ne İle YaşarKüçük PrensDönüşümBeyaz DişSaatleri Ayarlama EnstitüsüFareler ve İnsanlarSol AyağımSuç ve CezaSefillerSimyacıŞeker PortakalıKürk Mantolu MadonnaMadalyonun İçiEsir Şehrin İnsanlarıÜç Anadolu Efsanesi Köroğlu, Karacaoğlan, AlageyikYeraltından NotlarSait Faik Seçme HikayelerRüzgarı Dizginleyen ÇocukSabahattin Ali Bütün ÖyküleriSadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuAhmet ÜmitAhmet BatmanAyşe Kulinİskender PalaCanan TanDostoyevskiElif ŞafakJojo MoyesKahraman TazeoğluMemduh Şevket EsendalOrhan KemalPeyami SafaSabahattin AliSarah JioTarık BuğraVictor HugoZülfü LivaneliÇocuk KitaplarıYabancı RomanlarTarihi KitaplarErotik KitaplarÖykü Hikaye KitaplarıYerli RomanlarRomantik Aşk KitaplarıKomik KitaplarMacera KitaplarıKişisel Gelişim KitaplarıPolisiye KitaplarKorku KitaplarıGizem KitaplarıPsikoloji KitaplarıFantastik KitaplarBilim Kurgu KitaplarıKadın Erkek İlişkisiDin / Tasavvuf KitaplarıŞiir KitaplarıFelsefe KitaplarıTiyatro & Oyun KitaplarıBiyografi KitaplarıGerilim KitaplarıPolitik KitaplarBeslenme Diyet KitaplarıDeneme KitaplarıGünlük Anı Kitapları

Dünya Bizim Kültür Portalı

Giriş

Türkiye’nin önemli şair, yazar ve düşünce insanlarından Necip Fazıl Kısakürek’in kaleme aldığı Çöle İnen Nur, Hz. Muhammed’in hayat hikâyesini anlatan bir eserdir. Kitap, Hz. Muhammed’in hayatını anlatırken bunu bir tarih anlatısı olma iddiasıyla değil bir sanat eseri olma iddiasıyla gerçekleştirir.

Bugün muhafazakâr okurların başucu kitapları arasında yer alan “Çöle İnen Nur”, Hz. Muhammed’in hayatını, masalsı ve şiirsel bir estetikle okurun karşısına çıkararak bu hikâyeyi farklı bir okuma biçimiyle sunuyor.

Tüm Zaman ve Mekânların Resulü

Hazreti Peygamber, (s.a.) bizzat kâinatın yaratılışının nedenidir. O’nun peygamberliği, henüz Âdem’in cismine ruh üflenmemişken bellidir: Abdullah bin Cabir’in anlatımıyla;

O’na yalvardım: Ey Allah’ın Resulü, söyle bana, Allah’ın her şeyden evvel yarattığı nedir?

Dediler: Her şeyden evvel Peygamberinin nurunu, kendi nurundan yarattı.”

O’nun nuru, ilk kez Âdem Peygamberin alnına nakşedildi. Bu nur, oğuldan oğula geçti. Zaman ve mekân içinde resuller geldi, resullük bayrağını birbirlerine teslim ederek gittiler ta ki bayrak, Allah Sevgilisi’ne ulaşana kadar…

O’nun dünyaya geliş yılında dünya ne hâldeydi?

Cihan ticaretinin hilekâr dümencisi Yahudi, bütün marifetini İskenderiye’de göstermekteydi. Bizans, sağır duvarların ezici baskısı altında, bozulmuş Hristiyanlık artığının yenmez ve yutulmaz bulamacının içindeydi. Mezopotamya’da ne Bâbil kalmış ne Asma Bahçeleri… İsrailoğulları’nın ayak izleriyle açılan Filistin’de Yahudilik gezinmekte… İran, Zerdüşt’ün putlarına ve ateşe tapıyor. Çin’de “hiç”e götüren Buda ve “hiç” olan Konfüçyüs izlenmekte.

Mekke’de ticaret hareketli. Herkes tacir, kadınlar da bu işin içinde. İnsanlar her ne kadar “Allah” kelimesini unutmamışsa da yüzlerce put türemiş. Kız çocuklarını diri diri gömecek kadar vahşi bir hissizlik peyda olmuş.

Nur’un dünyaya iniş yılında Kâbe: Rivayete göre mübarek anne Âmine Hatun’un büyük tecelliye kavuşmasına elli gün var. Ebrehe ordusu Mekke önünde görünüyor. Şehir teslim bayrağını çekmiş ve ordu için saldırı emri verilmişken şehri esas sahibi koruyor ve ordunun fili yere çökerek Kâbe istikametinde tek adım atmıyor. Ebabil kuşları ve gökten yağan mercimek tanesi büyüklüğünde taşlar… Birbirine giren ve birbirini çiğneyen insanlar, hayvanlar… Kâbe işgal edilemiyor.

Hazreti Peygamberin (s.a.) Doğuşu, Çocukluğu ve İlk Gençliği

Sene … Nisan ayının 20’nci günü… Pazartesi sabaha karşı… Bütün yaratılmışların ve yaratılacakların vücuda gelişinden murad olan, göbeği hilkatten kesilmiş ve hilkatten sünnetli, doğmuştur.

O doğduğunda İran’da kisraların sarayında on iki burç birdenbire çöküyor. Taberiye Gölü yerin dibine geçiyor. Ateşe tapanların bin yıldır yanan ocakları sönüyor.

Memeden kesildiğinde tekbir getiriyor ve sağ işaret parmağını göğe kaldırarak Allah’a hamd ediyor.

Babası kendisi doğmadan ölen Allah’ın Sevgilisi, henüz beş-altı yaşlarında annesini, sekiz yaşında ise dedesini kaybediyor. O’na amcası Ebu Talib bakıyor.

Güler yüzlü fakat daima düşünceli, yaramazlıklara yabancı Nur Çocuk, delikanlılığa doğru uzanırken ufak mucizeler de kendini gösteriyor. Çöl sıcağında o nereye gitse tepesinde bir bulut onu hep takip ediyor.

Hiçbir sebeple putların yanına uğramayan İnsanlığın Çobanı, ilk gençlik zamanlarında Kureyşlilerin koyunlarını güdüyor.

Yirmi yaşına geldiğinde insanlar onu “El Emin” lakabıyla anıyor. Yirmi beşine geldiğinde, Huveylid kızı Hatice, kervanlarına katılıp malının başında durmasını teklif ediyor, O da kabul ediyor. Yolculuk boyunca o malûm bulut, Allah’ın Sevgilisi’nin başında dolaşmaya devam ediyor. Bir süre sonra Büyük ve Temiz Hatice’yle evleniyorlar.

Mısır Sultanı tarafından hediye edilen Mâriye isimli cariyeden olan İbrahim’den başka, Allah’ın Resulü’nün bütün çocukları Hatice’den: Kasım, Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiye, Fâtıma ve Abdullah. Erkek evlatlar küçük yaşlarda ölüyor.

Otuz yedi yaşlarında, kulaklarına gâipten sedalar gelmeye başlıyor.

Gaye, İnsan ve Ufuk

Allah’ın Sevgilisi’nin yaşı kırkına geldiğinde taşkın bir yalnızlık ihtiyacı hasıl oldu. Kâinatın Efendisi ara ara Hira Dağı’nda, tek başına, bir mağarada derin düşüncelere dalmaya, hayatını derinleştirmeye başladılar.

Bu sıralarda, amcası Ebu Talib’in oğlu Ali’yi evlat edindi.

Hatice, bir köle aldı; ismi Zeyd. Allah’ın Sevgilisi kölenin kendisine verilmesini istedi, Hatice seve seve verdi. Allah’ın Resulü Zeyd’i azad edip onu evlâtlığa kabul etti.

Gâye - İnsan ve Ufuk - Peygamber Efendimiz, (s.a.) altı ay boyunca rüyalarında ne görse bir bir çıkmaya başladı. Ramazan’ın Pazartesi’ye denk gelen on yedinci günü, Allah’ın Resulü Hira Dağı’ndaki mağaradayken Cebrail kendisine dünya ve madde perdesinde göründü. O’na üç kere “Oku!” dedi. Ve ardından, ilk ayeti okudu, Hz. Muhammed tekrar etti. Bu olaydan sonra üç yıl vahiy gelmedi.

Bir gün Hira Dağı’ndan inerken, gökyüzünde Cebrail’i yeniden gördü. Hızlıca eve gitti, “Beni örtülere bürüyün, bürüyün; üstüme soğuk su dökün!” dedi. İşte o gün, vahiy yolu bir daha kesilmemek üzere bütün azametiyle açıldı.

Allah Resulü’ne ilk inanan Büyük ve Temiz Hatice oldu. Ardından Sıddık-i Ekber sıfatlı Ebu Bekr, Peygamberin (s.a.) evlatlığı Hz. Ali, azat edip evlat edindiği Zeyd geldi.

Allah’ın Sevgilisi, İslâm’ı sessizce çevresine anlatmaya başladı. Putperestler durumdan rahatsız olsalar da henüz bir savaş başlamamıştı. Kavga alevlenmek üzereydi fakat asıl alevlenen İslâmiyet’ti…

Bütün zaman ve mekânın Peygamberine (s.a.) ait ilk devre, “Açığa vur!” emri gelene kadar sürdü.

“Sana Emredilen Şeyleri Açığa Vur!”

Birkaç Müslüman Mekke yakınlarında bir tepede ibadet ederken, bazı kâfirler peyda olup müminlerle alay etmeye başladılar. Ebi Vakkas oğlu Saad, bulduğu bir kemik parçasıyla bunlardan birini yaraladı ve İslâmiyet uğruna ilk kanı akıttı.

Bu olayın bir gün sonrasında, İslâmiyet’in tamamıyla meydana çıkarılması için emir geldi: “Sana emredilen şeyleri açığa vur!”

İlk iş olarak, Kur’an yüksek sesle açıktan okunmaya başlandı.

Bayrak açan İslâmiyet karşısında sesler gittikçe büyüyordu. Allah’ın Sevgilisi’nin amcası Ebu Talib, atalarının dinini bırakmayacağını ancak yaşadığı sürece yeğenini koruyacağının sözünü verdi ve bu sözü son nefesine kadar tuttu.

Bu sıralarda, ilâhi emir geldi: “Kabilen içinde en yakınlarını korkut ve onları doğru yola çağır!”

Allah’ın Resulü, kabilesini ne yaptıysa ikna edemedi. Hac mevsimi yaklaşınca, ziyaretçilere türlü şekillerde O’nu kötülediler; deli dediler, sâhir dediler… Hac ziyareti için gelenler, O’nun adını memleketlerine taşıdılar, Arabistan’ın her yerinde duyuldu ama hâlâ toplu taraftar bulunamıyordu.

İlerleyen zamanlarda Kureyşliler O’na saldırdılar, öldürmeye kalktılar. Ne yaptılarsa ne onu ne de inananları İslâm’dan döndüremediler.

Allah’ın Resulü Peygamberliğinin yedinci yılına girdiğinde, Kureyşliler, Müslüman olanlarla her türlü ticareti boykot ettiler. Ancak bu da tek bir Müslüman’ı yolundan çeviremedi.

Allah’ın Sevgilisi, kırk dokuz yaşındayken art arda amcası Ebu Talib’i ve Hazreti Hatice’yi kaybetti. Sonrasında Hazret-i Sevde’yle, ardından Aişe ile nikâhlandı.

O yılın Hac mevsiminde, Hazreçliler Müslümanlığı kabul etti.

Sonuç

Kâinatın başlangıcının başlangıcı olan, bütün önceki peygamberlerin arkasında namaz kıldığı, Allah’ın Sevgilisi, doğumundan itibaren peygamberlik alâmetleriyle donatılmıştır. Kendisine peygamberlik inmeden bile mucizeleriyle insanlara iyilik vermiş, Cebrail’in peygamberliği haber vermesinden itibaren de sonu ne olursa olsun Allah sevgisinden ve Allah’ın emirlerini insanlığa aktarmaktan dönmemiştir.

Başlarda birkaç kişinin kendisine iman etmesinden, kalanların kendilerine zulüm reva görmesinden caymamış, Allah sevgisini yüreğinden eksiltmemiştir. Zaman geçtikçe kitleler hâlinde insanlar İslâm’a secde etmiş, İslâmiyet dünyanın dört bucağında Kur’an aşkıyla dalgalanmıştır.

Birçok mucizesinin yanında O, insanlığa en büyük mucizesini bırakarak tek harfi bozulmadan günümüze ulaşan Kur’an’ı emanet ederek hakikî hayata erişmiştir.

Devamını okumak ve dinlemek için HAP KİTAP uygulamasını indirebilirsiniz.

v

Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi

Büyük Doğu - Necip Fazıl Kısakürek - Çöle İnen Nur

Siparişiniz Yurtiçi Kargo firması ile sizlere en hızlı şekilde ulaştırılır. Kargo ile yapılan gönderilerde TL üstü siparişleriniz için kargo ücretsizdir. TL altındaki siparişler için 39,50 TL kargo ücreti alınmaktadır. Hafta içi saat 'a kadar verdiğiniz siparişler aynı gün kargoya teslim edilmektedir. Detaylı bilgi için "Sıkça Sorulan Sorular" sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

numaralı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca funduszeue.info üzerinden almış olduğunuz ürünleri size teslim tarihinden itibaren 14 gün içerisinde iade etme hakkınız bulunmaktadır. 14 günlük yasal süreyi aşan veya "Mesafeli Satış Sözleşmesi" nin maddesinde belitilen ürünlerde bu iade söz konusu değildir. Bu konuya dikkat etmenizi önemle hatırlatırız. Teşekkürler.

Yorum / Soru ekleyebilmek için üye olmanız gerekmektedir.


Ortalama Değerlendirme »

1. Çöle İnen Nur ve Necip Fazıl’ın Telif Usulü

Çöle İnen Nur’un kaynaklarını araştırmaya başlamadan önce Necip Fazıl’ın araştırma türü eserlerinde nasıl bir telif yolu izlediğini netleştirmek gerekmektedir. Eserlerinin telif usulü, daha çok İslam ulemasının geleneksel telif metodundan izler, etkiler taşımaktadır. Eserlerinde dipnotlar, bibliyografya, indeks gibi modern çağ bilimsel araştırmalarında görülen unsurlar görülmez (Ceylan 36). O, bunları “ilim üniforması nişanları” olarak nitelemekte ve kendisinin “kuru müşahedeci” ve “mesleki ilimci” değil “cemiyet hamurkârı fikirci” olmak istediğini belirtmektedir (a: 9).

Necip Fazıl, Hz. Peygamber’in hayatını konu alan Çöle İnen Nur adlı eserinin kısa sunuşunda bu çalışması için uyguladığı telif usulünü vurgulamaktadır:

“Tefsir, hadis, siyer ve nakil olmak üzere en emin kaynaklardan devşirili ve kaynaklarını tek tek göstermek tasasından uzak olan bu eser,… sadece iman sahiplerine hitap edici… bir denemedir. …bu bir ilim değil, san’at eseridir ve ilmin içini ve dışını tahkik salahiyetinde olmadığı mukaddes kapıya, ancak inanmış ve teslim olmuş sanat tavrıyla sokulmaktan başka çare yoktur” (b: 5).

Tarih konulu bir başka eserinde (Yeniçeri) de tarihî gerçeklerin “satıh üstü hikâyecisi” olmaktan her zaman kaçındığını vurgulamaktadır (a: 3) ki bu hususiyet Çöle İnen Nur’da da belirgin bir biçimde fark edilmektedir.

Yazar, tasavvuf büyüklerinin menkıbelerini derlediği eserlerindeki usulünü ise Halkadan Pırıltılar adlı eserinde şöyle açıklamıştır:

“Tebliğ işlerinin gerçeklik usulünden daha ziyade telkin işlerinin güzellik metodu… Kitabın en haysiyetli kaynaklara bağlı ilim cephesi, maden suyunda erimiş hâlde bulunması gibi, zevk ve lezzet ifadesi altında peçeli… Onun içindir ki veliler ordusunun kahramanlarına ait ne cansız tarih, ne ruhsuz teferruat… Sadece bin çiçek yerine bin kitaptan süzülmüş ıtır damlaları… Yalnız ruh, yalnız ruh… Madde meraklıları diledikleri teferruat ve hususiyetleri (posaları ve tortuları) basit lügat veya tarih kitaplarında arasın ve bulsun” (b: 5).

Bu alıntıda belirtilen hususların, Çöle İnen Nur’da geçen hadisler değerlendirilirken de göz önünde bulundurulması gerekli görünmektedir.

Necip Fazıl, yukarıdaki usule bağlı olarak eserlerinde geçen ayetlerin numaralarını ve bazen sure adlarını da vermemektedir. Hadisleri naklederken ise bazen metnin içinde kaynağa atıf yapmakta ama çoğunlukla kaynak zikretmemektedir. Necip Fazıl’ın, ayet ve hadislere doğaçlama başvurup onları kendince yorumlamamak doğrultusunda bir hassasiyete sahip olduğu görülmektedir. Bu tür bahislerde çok büyük saygı duyduğu ehlisünnet ulemasının yorumlarını aktarmaya gayret etmektedir. Elbette her Müslümanın ayetler üzerinde tefekkür etmesine de karşı değildir: “Her fert, Kur’an’ın zahirî manasındaki derinlik ve sonsuzluktan dilediği güzellik ve büyüklüğü devşirmekte hürdür. Bu bakımdan sadece vecd ve zevk anlayışıyla herkes zarurî bir tefsircidir” (a: 5, 11).

İslamî anlayışa bağlı son dönem fikir adamlarının birçoğundan dinî içtihat ve tefsir anlayışı bakımından ayrılan Necip Fazıl’ın eserleri, araştırma-inceleme türünden ilmî kitaplar değil bir şairin, bir edebiyatçının kaleminden çıkmış sanat eserleridir. Gerçi eserleri üzerinde yapılacak çalışmalarla, özellikle yakın çağ tarih konularına hasrettiği eserlerinin[1] kaynakları da tespit edilebilir ve bunların aynı zamanda birer araştırma mahsulü eser olduğu da söylenebilir. Necip Fazıl’ın eserleri üzerinde bu noktada durarak kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Burada yalnızca -yukarıda özetlemeye çalışılan telif usulü dikkate alınarak- edebî bir siyer çalışması şeklinde kaleme alınmış bulunan Çöle İnen Nur’un kaynakları tespit edilmeye çalışılacaktır.

2. Çöle İnen Nur’un Kaynakları

Necip Fazıl’ın Çöle İnen Nur’da faydalandığı kaynaklar başlıca dört grupta toplanabilir. Başta hadis kaynakları gelmektedir. Diğer eserler ise tarih ve siyer türü eserler, tefsirler ve tasavvufî kaynaklardır.

a) Hadis Kaynakları

Çöle İnen Nur’da başta Kütüb-i Sitte olmak üzere diğer meşhur hadis kaynakları isim olarak zikredilmektedir. Eserin “Peygamberin Kitabı” başlıklı bölümünde (a: ) serdedilen düşünceler, müellifinin hadis kaynakları hakkında fazlaca bilgi vermez. Fakat Necip Fazıl, bu başlık altında “Altı Kitap” başlıklı bir bölüme yer vermiş ve hadis külliyatı hakkında genel bilgileri aktardıktan sonra Kütüb-i Sitte’den söz etmiştir. İslam dünyasında çağlar boyu çok önemsenmiş ve en sağlam hadis kaynakları olarak kabul edilegelmiş bu altı kitaptan ise sadece Buhârî ()[2] ve Müslim’in (/)[3] adını zikretmiştir (a: ve ). İslam dünyasında kısaca “Buhârî” ve “Müslim” şeklinde musanniflerinin ismiyle tanınmış bu iki kaynağın orijinal adları ise zikredilmemiştir. Bilindiği üzere Buhârî’nin ve Müslim’in tasnif ettiği hadis külliyatının her ikisi de el-Câmiu’s-Sahîh adını taşımaktadır.

Necip Fazıl’ın “Peygamber’in Kitabı” unvanıyla andığı bu iki eserden alıntı olduğunu açıkça belirttiği tek rivayete rastlamaktayız. “Nebîlik Mührü” konusunu ele aldığı bölümde Buharî ve Müslim’deki iki farklı rivayeti ayrı ayrı zikretmiştir.[4] Bunun dışında eserde bolca hadis ve siyer konulu rivayet geçmesine rağmen Necip Fazıl herhangi bir hadis kaynağı zikretmeye gerek görmemiştir. Bu tutum da elbette eserinin başında da ifade ettiği gibi dipnotlu, akademik bir eser kaleme almayı hedeflemeyen tutumuyla uyumludur.

Eserde, hadis kaynaklarından Buhârî ve Müslim kadar sahih[5] görülmese de onlar kadar, belki onlardan da fazla başvurulan bazı hadis kaynaklarının ismi de geçmektedir. Bunlardan Hâkim ()[6] , el-Müstedrek ismiyle tanınan bir hadis kitabının musannifidir. Eserinin adını belirtmeksizin sadece musannif ismini zikrederek Hâkim’den “Nebîlik Mührü” konusunu işlerken bir rivayet aktarmıştır (a: ).

Hâkim’le hemen hemen eşdeğerde görülegelen bir diğer hadis musannifi İmam Taberânî’dir ().[7] Taberânî’nin Mu‘cemü’l-Kebîr, Mu‘cemü’lEvsat ve Mu‘cemü’s-Sağîr adlı üç eseri çok meşhurdur ve İslam dünyasında kaynak olarak en fazla kullanılan eserlerdendir. Necip Fazıl, Taberânî’den de yine eserlerinin adlarını zikretmeksizin Bedir Savaşı’yla ilgili bir rivayet almaktadır (a: ).

Aslında bir hadisçi sayılmasa da el-Erba‘ûn (Kırk Hadîs) ve el-Ezkâr adlı ünlü iki eseri dolayısıyla Türkiye’de daha çok hadisçi olarak tanınmış olan İmam Nevevî ()[8] de Necip Fazıl’ın, adını vererek bir yorumunu aktardığı âlimlerdendir. Nevevî, hadisçi olarak meşhur ulemaya nispetle muahhar ulemadan çok yönlü bir şahsiyettir. Ondan Çöle İnen Nur’un “İsrâ” bahsinde Hz. Peygamber’e Cebrail’in sunduğu iki içecekten sütü tercih etmesini anlatırken “süt”ün ne anlama yorulacağı hususunda faydalanmaktadır (a: ).

Edebî de olsa sonuç itibariyle bir siyer çalışması olması dolayısıyla Necip Fazıl Çöle İnen Nur’da bolca hadis zikretmiş ve siyer rivayetlerine yer vermiştir. Fakat telif usulü dolayısıyla dipnot vermemiş, çoğunlukla kaynaklarını da isimleriyle anmamıştır. Hadis kaynaklarından adını andığı muhaddis ve âlimlerle eserleri yukarıdakilerden ibarettir. Aslında Çöle İnen Nur’da “Peygamberin Kitabından” başlıklı ufak bir hadis seçkisine de yer vermiştir ve fakat uyguladığı usul dolayısıyla bunların da kaynaklarını tek tek belirtmemiştir. Bu durumda okuyucu bu hadislerin başta Kütüb-i Sitte olmak üzere diğer hadis kaynaklarından alındığını düşünebilir.

b) Tarih Kaynakları

Başta belli başlı siyer kitapları olmak üzere İslam tarihi ile ilgili bazı eserlerin de Necip Fazıl’ın kaynakları arasında bulunması mümkündür. Fakat metin içinde zikredilen tek kaynak Ahmed Cevdet Paşa’nın () Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârîh-i Hulefâ adlı ünlü eseridir (a: ).

Necip Fazıl Kısas-ı Enbiyâ’nın Hz. Peygamber’in hayatıyla ilgili cildinden Kuss b. Sâ‘ide’nin ünlü hitabesini kaynak adı zikrederek alıntılamıştır (a: ). Eserin genelinde çok rastlanmayan bir biçimde uzun sayılabilecek bu alıntının, koyu harflerle dizilerek ana metinden ayırt edilmesi özellikle sağlanmıştır ve bitiminde Necip Fazıl’ın şöyle bir değerlendirmesi bulunmaktadır: “Kısas-ı Enbiyâ ismiyle İslâm’ın en makbul eserlerinden birini kaleme almış olan Ahmet Cevdet Paşa’dan, üslûbunu mümkün olduğu kadar az örseleyerek aldığımız bu parçaların, ruhunu belirttiği hitabe, dünya kaldıkça kalmak değerinde…” (a: ).

Aslında Necip Fazıl İslam dünyasında (belki de en çok Osmanlı sahasında) meşhur bir siyer kaynağını yayına hazırlamış ve yayınlamıştır. Mısırlı bir hadis hafızı, kelâm ve kıraat âlimi olan Kastallânî’nin ()[9] el-Mevâhibü’lLedünniyye bi’l-Minahi’l-Muhammediyye adlı eseri ünlü Osmanlı şairi Bâkî (/)[10] tarafından Me‘âlimü’l-Yakîn fí Sîreti Seyyidi’l-Mürselîn adıyla Türkçeye tercüme edilmiş, Necip Fazıl da bu tercümeyi kendine özgü bir tarzda yayına hazırlamıştır. Necip Fazıl, Gönül Nimetleri adıyla (Kısakürek )[11] yayına hazırladığı bu eserdeki tutumunu “özleştirme” şeklinde nitelemektedir.

İsmi zikredilmese de el-Mevâhibü’l-Ledünniyye’nin de Çöle İnen Nur’un kaynaklarından olduğu rahatlıkla düşünülebilir. Hatta Necip Fazıl’ın bu eserle birlikte Kısas-ı Enbiyâ’yı esas alarak Çöle İnen Nur’u telif ettiği dahi söylenebilir. Bu düşünceyi desteklemek üzere Gönül Nimetleri’ni esas alarak elMevâhibü’l-Ledünniyye’nin izlerini Çöle İnen Nur’da sürmek mümkün gözükmektedir.[12]

c) Tefsirler

İslam dünyasında en ünlü tefsirlerden biri de Kadı Beyzavî Tefsiri’dir. Beyzavî’nin ()[13] Envârü’t-Tenzîl ve Esrârü’t-Te’vîl adlı bu eseri ehlisünnet kültür dairesinde oldukça ünlü bir tefsirdir ve Necip Fazıl’ın da dolaylı kaynakları arasındadır. Eserin Osmanlı devrinde bir tercümesini göremediğimiz için Arapça telif edilmiş bu eserden Necip Fazıl’ın doğrudan faydalanmış olması ihtimal dışı görünmektedir. Fakat Çöle İnen Nur’da iki kez anılmaktadır (a: , ). İlkinde Hz. Peygamber’e ilk vahyin gelişini anlatan Alak Suresi’nin tefsiri dolayısıyla anılırken ikincisinde “Kur’an Tefsir ve Meâli” başlıklı bölümde Beyzâvî’nin adı örnek bir müfessir olarak gösterilmektedir (a: ).

Bir müfessir olarak daha çok tanınmakla birlikte İmam Kurtubî ( )[14], Osmanlı sahasında özellikle Tezkire-i Kurtubî adlı eseriyle ünlüdür. Necip Fazıl, Çöle İnen Nur’un Hz. Peygamber’in şemailini verdiği “İnsanoğlunun En Güzeli” başlıklı bölümünde Kurtubî’den konuyla ilgili bir yorum nakletmektedir (a: ).

Tefsir kaynakları, bir siyer kitabı için elbette ki birincil kaynaklar arasında addedilemezse de ayetlerin nüzulü Hz. Peygamber’in hayatıyla doğrudan bağlantılı olduğu için siyer çalışmalarında kullanılması da tabiîdir. Necip Fazıl’ın Beyzâvî’nin ünlü tefsirinden faydalandığı net olarak anlaşılmaktaysa da Kurtubî’nin tefsirinden mi Tezkire’sinden mi faydalandığını netleştirebilmek imkânsız görünmektedir. Çöle İnen Nur’da bu husus tasrih edilmediği için Kurtubî’nin her iki eserinden de aynı bağlamda söz edilebilir.

d) Tasavvufî Kaynaklar

Tasavvufî kaynakların bir siyer çalışmasında kaynaklık derecesi ne olabilir? Şüphesiz sufilerin Hz. Peygamber’in hayatıyla ilgili somut veriler üzerinde kendilerine özgü yorumları bulunmaktadır. İşte bunlar, bir siyer çalışmasını telif eden müellifin entelektüel kimliğiyle doğru orantılı olarak eserine de yansıyabilir. Necip Fazıl’ın entelektüel serüveninde tasavvufî bir etkilenme bulunduğu herkesçe malum olduğu için, bir siyer çalışması olarak ortaya koyduğu Çöle İnen Nur’a birtakım sufilerden de izdüşümlerin yansımasını tabii karşılamak gerekmektedir. Necip Fazıl’ın entelektüel birikimini dikkate aldığımızda Çöle İnen Nur’da Muhyiddin ibnü’l-Arabî ()[15] ve Fusûsu’l-Hikem adlı eseri başta olmak üzere Gazâlî gibi bir sufinin de adına rastlanmasını kanaatimizce böyle değerlendirmek mümkün görünmektedir. Yine Necip Fazıl’ın üstadı konumundaki Esseyyid Abdülhakim Arvâsî () de Çöle İnen Nur’da ismi en sık anılan bir son dönem sufisidir.

İslam dünyasında daha çok “Şeyh-i Ekber” unvanıyla tanınan İbn Arabî’nin Çöle İnen Nur’da “Suffe Ashâbı” (a: ), “kadın aşkı” (a: ) ve “Hz. Peygamber’in hakîkati” (a: ) bahislerinde üç kez adı geçmekte ve Necip Fazıl birtakım görüşlerini temellendirmede ona başvurmaktadır. Kadın aşkı konusunu temellendirirken İbn Arabî’nin Fusûsu’l-Hikem adlı eserini açıkça zikretmesine rağmen (a: ) onun, Hz. Peygamber’in hakikatinin “ferdî” olduğu yolundaki düşüncesini aktarırken isim belirtmemiştir. Fakat Fusûsu’l-Hikem’in muhtevası bilindiğinden bu görüşün kaynağı da kendiliğinden anlaşılmaktadır.

Gazâlî ()[16] ise “Ham ve Kaba Softa” başlıklı bölümde zikredilmektedir (a: ). Burada doğrudan siyer konulu bir alıntı söz konusu değildir. Dolayısıyla bu alıntının asıl kaynağının İhyâu Ulûmi’d-Dîn olması yüksek ihtimaldir.

Esseyyid Abdülhakim Arvâsî de Necip Fazıl’ın, yorumlarını temellendirmede başvurduğu kaynaklar arasındadır. Necip Fazıl, “en üstün dört peygamber” sıralaması (a: ), “ham ve kaba softa” tabiri (a: ), “edep” kavramı (a: ), Hz. İsa (a: ), “aşk” ve “Allah sevgisi” (a: ) bahislerinde Arvâsî’nin yorumlarını aktarmaktadır.

Söz konusu bahisler teker teker Çöle İnen Nur’dan okunduğunda Necip Fazıl’ın siyer kaynaklarının verdiği ayrıntılarla ördüğü eserini birtakım sufilerin görüşleriyle nasıl mayaladığı daha net olarak anlaşılmaktadır. Necip Fazıl tarafından ismi anılan sufilerin yanı sıra diğer birçok sufi tarafından ortaklaşa yoğrulmuş, kökleri yüzyıllar öncesine uzanan bir anlayış, Çöle İnen Nur’a ruhunu ve nihai şeklini kazandırmıştır.

Sonuç

Kaynakları tasarruf edişi bakımından kendine özgü bir telif usulüne sahip yazarlardan olan Necip Fazıl Kısakürek, Çöle İnen Nur adlı eserini de edebî siyer olarak inşa etmiştir. Dipnotsuz oluşu, akademik olmayan ve şairliğini hissettiren üslubu, eserini farklı kılmaktadır. Arapça bilmemesi dolayısıyla Necip Fazıl’ın kullandığı kaynaklar Türkçedir. Asıl itibariyle ulaşabildiği ve güvendiği, Osmanlı Türkçesiyle telif edilmiş matbu iki kaynağa dayanarak eserini kaleme almıştır. Bu iki eser, Ahmed Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârih-i Hulefâ’sının Hz. Peygamber’le ilgili cildi ile kendisinin de eski harfli Türkçe tercümesini “özleştirme” yoluyla yayına hazırladığı Kastallânî’nin el-Mevâhibü’l-Ledünniye adlı eseridir. Kastallânî’nin eseri Arapça’da edebî bir siyer örneği olmakla beraber divan şairi Bâkî tarafından daha XVI. yüzyılda edebî bir üslupla Türkçeye tercüme edilmiş tasavvufî bir eser görünümündedir. Bu iki eser, Çöle İnen Nur’un ana kaynakları kabul edilebilir. Zikrettiği hadis, tefsir ve tasavvuf kaynakları da daha çok bu iki eserde kullanılmış kaynaklardır. Doğrudan istifade edilmemiş olmaları bakımından bunlar ikinci derecede kaynaklar olarak zikredilmelidir.

Eserini inşa esnasında hiçbir dipnot kullanmamış, kaynak künyelerini metin içinde dahi zikretmemiştir. Metin içinde zikrettiği kaynaklar çok sınırlıdır ve kullandığı asli iki kaynaktan aktarmadır. Telif usulünü hem Çöle İnen Nur’un sunuşunda hem de araştırmaya dayalı diğer eserlerinin sunuşlarında zikrettiği için bu durum şaşırtıcı değildir. Bu yönüyle eski ulemanın telif metodunu izlediği söylenebilir. İlmî değil, edebî bir eser kaleme almak istediğini açıkça belirttiği için bu tarz bir telifte uygulanabilecek en pratik yol da budur denilebilir.

Sınırlı sayıda kaynak kullanmasına rağmen, konusunu son derece akıcı ve etkileyici bir Türkçeyle aktarışı ve Necip Fazıl’ın satır aralarında Hz. Peygamber’in şahsiyetine ve siretine duyduğu müthiş saygıyı, son derece ilgi çekici zekâ parlayışlarıyla yansıtması gibi sebeplerle Çöle İnen Nur, Türkçe telif edilmiş siyer kitaplarının en edebîsi ve başarılılarından sayılabilir.

KAYNAKLAR

Altıkulaç, Tayyar (). “Kurtubî, Muhammed b. Ahmed”, İslâm Ansiklopedisi, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C, s

el-A‘zamî, M. Mustafa (). “Buhârî, Muhammed b. İsmâil”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C.6, s

Can, Mustafa (). “Hâkim en-Nîsâbûrî”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C, s

Ceylan, Davut (). “Necip Fazıl’ın Telif Metodu”, Özlenen Fark 46, s

Çağrıcı, Mustafa (). “Gazzâlî”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları,, C, s

Çavuşoğlu, Mehmet (). “Bâkî”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C. 4, s.

Halaçoğlu, Yusuf-M. Akif Aydın (). “Cevdet Paşa”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C.7, s

Kandemir, M. Yaşar (). “Müslim b. Haccâc”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C, s

__________ (), “Nevevî”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C, s

Kılıç, Mahmut Erol (). “İbnü’l-Arabî, Muhyiddin”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C, s

Kısakürek, Necip Fazıl (a). Çöle İnen Nur -Çöle- ve Bütün Zaman ve Mekâna, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları.

__________ (b). Ulu Hakan II. Abdülhamid Han, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları.

__________ (a). Yeniçeri, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları.

__________ (b). Velîler Ordusundan /Halkadan Pırıltılar, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları.

__________ (). Efendimiz Kurtarıcımız Müjdecimizden Nur Harmanı, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları.

__________ (). Gönül Nimetleri, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları.

Şenel, Abdülkadir (). “Kastallânî”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, , C. 24, s.

Yavuz, Yusuf Şevki (). “Beyzâvî”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C. 6, s.

Yılmaz, H. Kâmil (). “Abdülhakim Arvâsî”, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C. 1, s.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası