calvin dongusu / Calvin Döngüsü Nedir? Özellikleri Nelerdir ? < Bilgiustam

Calvin Dongusu

calvin dongusu

Fotosentez

Melek Bıçakçı - Biyoloji Öğretmeni

MEB KAZANIMLARI NE DİYOR?

Anahtar Kavramlar

fotosentez, fotoliz, ışık, klorofil, kloroplast

  1. Fotosentezin canlılar açısından önemini sorgular. Fotosentez sürecinin anlaşılmasına katkı sağlayan bilim insanlarına örnekler verilerek kısaca çalışmalarına değinilir.

  2. Fotosentez sürecini şema üzerinde açıklar. a. Klorofil a ve klorofil b’nin yapısı verilmez. b. Suyun fotolizi belirtilir. c. Işığa bağımlı ve ışıktan bağımsız reaksiyonlar, ürün açısından karşılaştırılır. Reaksiyonların basamaklarına girilmez ve matematiksel hesaplamalara yer verilmez. ç. CAM ve C4 bitkileri verilmez. d. Fotosentez süreci görsel ögeler, grafik düzenleyiciler, e-öğrenme nesnesi ve uygulamalarından faydalanarak açıklanır.

Canlılar yaşamlarını sürdürmek için ihtiyaç duydukları enerjiyi besinlerden sağlarlar. Bazı canlılar besinlerini kendileri üretirler, bazıları ise hazır besin kullanır. Besinini kendisi üreten canlılara ototrof (üretici), hazır besin kullananlara ise heterotrof (tüketici)canlılar adı verilir. Besin üretmek için ışık enerjisi kullanılırlarsa bu olaya fotosentez, kimyasal enerji kullanılırsa kemosentez denir.

Fotosentez Öglena,alg,bitki gibi ökaryot canlılarda ya da mor sülfür bakterileri, siyanobakteriler gibi prokaryotik canlılarda gerçekleşebilir. Fotosentez için gerekli olan temel pigment klorofildir. Bir bitkinin yeşil olan tüm kısımlarında klorofil bulunacağı için fotosentez yapılır (henüz olgunlaşmamış meyveler, otsu gövdeler vs).

GENEL ANLAMDA FOTOSENTEZ

Fotosentez sayesinde ışık enerjisi kimyasal bağ enerjisine dönüştürülür. Bunun için önce ışık enerjisi kullanılarak ATP sentezlenir (fotofosforilasyon), daha sonra bu ATP harcanarak besin sentezi gerçekleştirilir. Böylece ışık enerjisi, besin moleküllerinin yapısındaki kimyasal bağların enerjisine dönüştürülmüş olur.

Fotosentezin genel denklemi ’lü yıllardan beri bilinmektedir ve şu şekildedir:

6CO2 + 12 H2O > C6H12O6 + 6 H2O + 6 O2

Yaygın kullanımı bu şekilde olsa da sadeleştirilmiş hali şu şekildedir:

6CO2 + 6 H2O > ( CH2O )n + 6 O2

Fotosentez sonucu oluşa besini pratikte glikoz olarak ifade etsek de aslında glikoz üretiminde kullanılan 3C’lu bir şekerdir.

Fotosentezin genel denkleminin anlaşılmasından sonra açığa çıkan oksijenin kaynağının hangi molekül olduğu tartışılmaya başlanmıştır. İlk görüş, CO2 ‘teki oksijenin fotosentez tepkimeleri sonucunda atmosfere verildiği şeklindedir. Bu görüş ’larda C. B. Niel tarafından çürütülmüştür. Niel yaptığı deneylerde CO2 kullanarak besin ürettiği halde oksijen açığa çıkarmayan bakterileri kullanmıştır. Bu bakteriler hidrojen kaynağı olarak H2S kullanır ve oksijen yerine S (kükürt) açığa çıkarmışlardır.

6CO2 + 6 H2S > ( CH2O )n + H2O + 2S

Böylece Niel şeker sentezi için bir Hidrojen kaynağına ihtiyaç duyulduğunu ve bu kaynağın değişebileceğini de öne sürmüştür. Nitekim Niel’in hipotezi 20 yıl sonra R. Hill tarafından doğrulanmıştır. Bitkilerle yapılan ve ağır izotop oksijen (18O) atomu kullanılan deneyler bu aşamada oldukça önemlidir.

  1. Deney: H2O’nun oksijenleri işaretlendiğinde yani su içerisinde 18O kullanıldığında, fotosentez sonucu açığa çıkan oksijenin de ağır izotop (18O) olduğu tespit edildi.

  2. Deney: Girenlerdeki CO 2 ‘in oksijeni işaretlendiğinde yani 18O kullanıldığında açığa çıkan oksijenin ağır izotop değil normal olduğu tespit edildi.

’lı yıllarda Melvin Calvin ve arkadaşları fotosentezin besin üretilen aşamaları hakkında çalışmalara başlamıştır. Işıktan bağımsız evredeki Karbon metabolizmasını açıklayan bilim insanı ’de Nobel Ödülü almaya hak kazanmıştır.

Sonuç olarak fotosentezde giren maddelerin ürünlerde yer alma durumunun aşağıdaki gibi olduğu bilinmektedir:

FOTOSENTEZ HÜCREDE NEREDE GERÇEKLEŞİR?

Fotosentez olayında, evreler başlığı altında daha detaylı işleyeceğimiz gibi, ETS (Elektron Taşıma Sistemi) elemanları görev yapar. ETS elemanları bir zar üzerinde yer alır. Bu nedenle fotosentezin gerçekleşebildiği canlılarda klorofil pigmentinin bir zar üzerine yerleşmiş olması gerekmektedir. Prokaryotik canlılarda bu işi üstlenen plazma zarı iken, ökaryotik canlılarda kloroplast organelinde yer alan tilakoid zarlardır. Yine evrelerde detaylı işleyeceğimiz üzere fotosentezin ETS’den sonraki aşaması enzimatiktir. Bu nedenle prokaryotlarda sitoplazmada, ökaryotlarda ise kloroplastın sıvı kısmı olan stromada gerçekleşir.

Özetle fotosentez prokaryotlarda plazma zarı üzerindeki klorofilli bölgede başlar ve sitoplazmada sonuçlanır. Ökaryotlarda ise kloroplastın tilakoid zar sisteminde klorofillerin paketlenmiş olduğu granalarda başlar, stromada neticelenir.

Kloroplastın Yapısı

Fotosentetik ökaryot hücrelerde yer alan yeşil renkli organeldir. Çift zarlı, kendine ait halkasal bir DNA, RNA ve ribozomları olan gelişmiş bir yapıdır. Endosimbiyozis hipotezine göre önceleri bağımsız prokaryotik bir canlı iken evrimsel süreçte ökaryotik hücreler içerisinde yaşamaya adapte olmuştur.

Kloroplastın dışı bir çift zar ile örtülüdür. Mitokondriye bu yönüyle benzemektedir ancak mitokondrinin iç zarı kıvrımlı iken kloroplastınki düzdür. Kloroplastın içerisi sitoplazma benzeri bir sıvı olan stroma ile doludur. Bu sıvıda fotosentezin besin sentezlenen evreleri için gerekli olan bazı enzimler yer almaktadır. Dış zarlara ek olarak iç kısımda bir de tilakoid denilen üçüncü bir zar sistemi yer alır. Bu sistemin bazı bölgelerinde klorofiller paketlenmiş ve metal paralar gibi üst üste dizilmiştir. Bu paketlerin her birine granum, toplu halde oluşturdukları yapılara ise grana adı verilmektedir.

Resim 1: Kloroplastın yapısı (1)

Fotosentez olayı temel olarak iki ana bölümde meydana gelir:

1. Işığa bağımlı evre (Işıklı evre)

2. Işıktan bağımsız evre (Calvin Döngüsü)

Işığa bağımlı evrede klorofil görev yapar. Bu nedenle bu olaylar kloroplasın tilakoid zar sistemi ve granumlarda meydana gelir. Işıktan bağımsız evre ise enzimatiktir ve sıvı kısım olan stromada gerçekleşir.

FOTOSENTEZİN EVRELERİ

Resim 2: Fotosentezin evreleri (2)

Fotosistem1 ve Fotosistem2 olmak üzere iki farklı klorofil sisteminin görev aldığı reaksiyonlar dizisidir. Temelde ETS elemanları arasında elektron aktarımına bağlıdır ve kemiosmotik yolla ATP üretilir. Işık enerjisi ile uyarılan elektronların enerjileri artar, bir üst enerji düzeyine adeta fırlatılırlar. Bu etki, adeta domino taşları gibi ETS elemanlarını uyarır. Elektronların aktarılması sonucu tilakoid zar boşluğu ile stroma arasında bir potansiyel fark meydana gelir (proton gradiyenti). Bu farkın etkisiyle ATPaz kompleksi çalışarak Hidrojen iyonlarını çok oldukları yerden az oldukları yere doğru taşır ve bu esnada ATP sentezlenir.

Işık enerjisi ile su moleküllerinin parçalanmasına fotoliz denir. Açığa çıkan Hidrojen iyonları NADP tarafından tutulur, yani NADP’ler indirgenerek NADPH’a dönüşür. Suyun fotolizi sonucu açığa çıkan Oksijen ise atmosfere verilir. Genel denklemde ürün olan oksijenin kaynağı, ışıklı evrede fotolize uğrayan sudur.

Resim 3: Işıklı evre (3)

NOT: Eski öğretim programında yer alan devirli ve devirsiz fotofosforilasyon konularına yeni müfredatta yer verilmemektedir. Bu nedenle iki olay dizisi birleştirilerek ışıklı evre başlığı altında anlatılmıştır. Yine de şu kadarının biilnmesi faydalı olabilir; suyun fotolizi devirli olmayan fotofosforilasyonda gerçekleşmektedir. Ayrıca devirsel fotofosforilasyonda sadece fotosistem1 görev yaparken devirsel olmayanda hem fotosistem1 hem de fotosistem2 görev yaparlar. Mor kükürt bakterisi gibi bazı prokaryotlarda sadece fotosistem1 vardır ve devirsel fotofosforilasyon ile ATP sentezlenir. Aynı şekilde Calvin döngüsünde görev alan ara moleküllerin isimlerinin de bilinmesi gerekmemektedir. Rubisco adı verilen bir enzim yardımıyla gerçekleşir ve karbon özümleme reaksiyonları olarak da bilinmektedir. Fotosentez evrelerinde üretilen ve tüketilen maddelerin ne olduklarının bilinmesi yeterlidir, sayısal hesaplamalar müfredat dahilinde değildir.

IŞIKTAN BAĞIMSIZ EVRE (CALVİN DÖNGÜSÜ)

Işıklı evrede üretilmiş olan NADPH ve ATP ile atmosferden alınan karbondioksitin kullanıldığı, besin sentezinin gerçekleştiği evredir. NADP bu evrede yükseltgenir. Calvin Döngüsü olarak da bilinen reaksiyon zincirinde atmosferden alınan CO2 ile birlikte NADP ile taşınmış olan hidrojen molekülleri çeşitli bileşiklere eklenerek PGAL moleküllerinin sentezi sağlanır. PGAL, şeker sentezinde kullanılabilen 3C’lu bir ara moleküldür. Enzimatik olan ışıktan bağımsız tepkimeler prokaryotlarda sitoplazmada, ökaryotlarda ise stromada meydana gelir.

Işıktan bağımsız evre 3

Kaynakça:

  1. funduszeue.info?q=kloroplast%C4%B1n+yap%C4%B1s%C4%B1&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjmyOfD6q7hAhU6AWMBHbTzAK8Q_AUIDigB#imgrc=pfyAR9rHe7GFzM:

  2. funduszeue.info?biw=&bih=&tbm=isch&sa=1&ei=eieiXM7mL8XIaIK3vdAG&q=fotosentezin+evreleri&oq=fotosentezin+evreleri&gs_l=imgj8jgws-wiz imgi8i30j0io6zVhuZXB0I#imgrc=E6KMUoeNfcJkvM:

  3. MEB BİYOLOJİ12 KOMİSYON KİTABI /SAYFA 91

Calvin d&#;ng&#;s&#; nedir ve nerede ger&#;ekleşir? Calvin d&#;ng&#;s&#; enzimleri, reaksiyonları ve sonucunda oluşan &#;r&#;nler

Haberin Devamı

Calvin döngüsünü farklı isimlerle de rahatlıkla aklınızda tutabilirsiniz. Çünkü bu tepkime seti C3 döngüsü, karanlık reaksiyonlar, Calvin ve Benson-Bassham (CBB) döngüsü ya da indirgeyici pentoz fosfat döngüsü olarak da bilinir.

Calvin Döngüsü Nedir ve Nerede Gerçekleşir?

 Calvin döngüsü, karbondioksiti şeker glikozuna dönüştürmek için karbon fiksasyonu vefotosentez sırasında ortaya çıkan bir dizi ışıktan bağımsız olan redoks tepkimesidir. Bu tepkimeler ise, tilakoid membran ile organelin iç membranı arasında yer alan sıvı dolu bölge olan kloroplastın stromasında ortaya çıkar.

 Calvin döngüsü, aslında iki aşamadan meydana gelen fotosentezin de bir parçasıdır. İlk aşamada, kimyasal tepkimeler NADPH ve ATP üretmek için ışıktaki enerjiyi kullanır. İkinci aşamada ise, (Calvin döngüsü ya da karanlık reaksiyonlar), karbondioksit, glikoz ve su gibi organik moleküllere dönüştürülür. Calvin döngüsü "karanlık reaksiyonlar" şeklinde de adlandırılır. Bu reaksiyonlar aslında karanlıkta ya da gece olduğunda gerçekleşmez. Reaksiyonlar, ışığa bağımlı bir reaksiyondan gelmiş olan indirgeyici NADP (Nikotinamid Adenin Dinükleotit Fosfat) gerektirir.

Haberin Devamı

Calvin Döngüsü Enzimleri, Reaksiyonları ve Sonuçları

Karbon fiksasyonu: Gliseraldehid 3 -fosfat (G3P) üretmek için karbondioksit (CO2) reaksiyona girer. RuBisCO enzimi, iki 3-fosfogliserat (3-PGA) molekülü oluşturmak için ikiye bölünen bir 6-karbon bileşiği oluşturmak için 5-karbon bileşiğinin karboksilasyonunu katalize eder. Fosfoglisrat kinaz enzimi, 3-bifosfogliserat (1,3BPGA), 3-PGA'nın fosforilasyonunu katalize ederek 1 oluşturur.

İndirgeme reaksiyonları: Gliseraldehid 3-fosfat dehidrojenaz enzimi, NADPH ile 1,3BPGA'nın indirgenmesini katalize eder.

Ribuloz 1,5: Bisfosfat (RuBP) rejenerasyonu – Rejenerasyonun sonunda ise, reaksiyon setinin net edinimi, 3 karbondioksit molekülü başına bir G3P molekülü şeklindedir.

Işık bağımsızlığı Hakkında

 Calvin döngüsünün adımları ışık gerektirmemesine rağmen, süreç sadece ışık olduğu zaman (gündüz) gerçekleşir. Çünkü ışık yokken elektron akışı olmayacağı için de enerji kaybı olur. Calvin döngüsüne güç veren enzimler, kimyasal reaksiyonların kendileri foton gerektirmemesine rağmen ışığa bağımlı bir şekilde düzenlenir. Gece olduğu zaman, bitkiler nişastayı sükroza dönüştürür ve bunu da soymuk borusuna bırakır. CAM bitkileri gece olduğu zaman malik asidi depolar ve gün boyunca salınım yapar. Bu reaksiyonlar "karanlık reaksiyonlar" şeklinde de bilinir.

Haberin Devamı

 Fotosentezin ışıktan bağımsız olarak gerçekleşen bağımsız evresine calvin döngüsü adı verilir. Karanlık evrenin diğer isimleri ise, karbondioksit indirgemesi, karbon tutma reaksiyonları olarak da bilinir. Işıktan bağımsız olarak kloroplastların stromasında gerçekleşen bazı tepkimeler sonucunda organik besin üretilir. Doğrudan ışığa ihtiyaç duyulmadığından dolayı calvin döngüsü karanlık evre olarak da adlandırılır. Döngü sırasında enzimatik reaksiyonlar oldukça fazla olduğu için sıcaklık değişimlerinden ciddi bir şekilde etkilenme yaşanır. Calvin döngüsü, atmosferden alına karbondioksitin NADPH+H+ ve ATP ile tepkimeye girerek basit şekerleri oluşturur.

Haberin Devamı

Calvin Döngüsünün Özellikleri

Döngü sırasında ışık, klorofil ve ETS görev yapmaz, stromalarda gerçekleşir.

Calvin döngüsü sırasında da organik moleküllerin üretimi gerçekleştirilir. Organik monomerler dışında kalan bazlar ve vitaminler ise fotosentezin karanlık evresinde üretilir.

Işıklı evrede üretilen NADPH+H+ ve ATP bu evrede yükseltgenerek önemli görevler üstlenir.

Calvin döngüsü sırasında sentezlenen C’lu bileşiğin karbon molekülleri havadan alınarak CO2’den gelir.

ATP yükseltgendiği için ATP sentaz enzimi Calvin döngüsü sırasında görev yapmaz. Enzimatik faaliyetler ise çok fazla olduğu için de döngü kesinlikle sıcaklık değişimlerinden çok etkilenir.

Calvin Döngüsü

Calvin Döngüsü
Calvin Döngüsü, Işıktan bağımsız reaksiyonlar kloraplastların stromaların da meydana gelir. Karanlık reaksiyonlar veya karbon tutma reaksiyonları olarak da adlandırılan bu evre de ışığa doğrudan gereksinim yoktur; ancak ışığa bağımlı reaksiyonlarda üretilen ATP ve NADPH'a ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca bazı enzimlerin aktif hale gelmesi için ışığa ihtiyaç olduğu bilinmekte olduğunu söyleyebiliriz. Işıktan bağımsız reaksiyonlar enzimlerin kontrolünde gerçekleştiğinden sıcaklık değişimlerine karşı duyarlıdırlar.

Karbondioksidin organik maddeye dönüşmesi, her biri ayrı bir enzim tarafından katalizlenen birçok basamakta gerçekleşmektedir. M. Calvin ve arkadaşları tarafından ortaya çıkarılan bu reaksiyonlar dizisi aşağıda özetlendiği şekilde gerçekleşir:

  • Bu reaksiyonlar CO2'nin 5C'lu bir bileşik tarafından tutulması ile başlar. İki fosfatlı olan bu 5C 'lu bileşik ribuloz difosfat olarak adlandırılmaktadır. Böylece 6C 'lu kararsız bir bileşik oluşturulmaktadır.
  • Kararsız ara bileşik kısa sürede parçalanarak her birinde 3C taşıyan iki molekül fosfogliserik aside yani (PGA) dönüşmektedir.
  • PGA molekülleri ışığa bağımlı reaksiyonlar da oluşan ATP'lerden birer fosfat grubu aktarılınca 3C 'lu ikişer fosfatlı bileşikler oluşmaktadır. Bu bileşikler difosfogliserik asit (DPGA) adını almaktadır.
  • Oluşan yeni bileşiklerin her birine bu kez ışığa bağımlı olarak reaksiyonlarda üretilen NADPH 'deki hidrojenler aktarılmaktadır. Böylelikle 3C 'lu fosfogliser aldehit PGAL'lerin bir kısmının karmaşık tepkimeler dizisi ile kendi aralarında birleşerek 5C 'lu bir bileşiği oluşturmaktadır. Tek fosfatlı olan bu 5C 'lu bileşik, ribuloz difosfat oluşur ve yeniden devreye girmektedir. PGAL'lerin bir kısmı da 6C'lu bileşiklerini meydana getirmek üzere birleşmektedir. Bu 6C'lu bileşikler ise fosfat çıkışlarıyla fruktoz ve glikoz gibi besin maddelerini de oluşturmaktadırlar.

Fotosentezin ışıktan bağımsız reaksiyonlarına 1 molekül CO 2 katılması için reaksiyonlarda 3 ATP ve 2 NADPH kullanılmaktadır. Fotosentezin genel denklemine göre, 6 molekül CO 2 reaksiyonuna girerse 6x2=12 NADPH'ye ihtiyaç duyulmaktadır. Bir başka ifadeyle ise 1 molekül glikoz kazancı için ışıktan bağımsız reaksiyonların 6 kez tekrarlanması gerekmektedir.

Işıktan bağımsız reaksiyonları karbon atomu açısından özetlenmesi ise 6 molekül ribuloz difosfat, 6 molekül CO2 yakalar ve 12 molekül PGAL oluşturulmaktadır. Bu 12 PGAL'in yapısında 36 karbon atomu bulunmaktadır. 12 PGAL'in 2 molekülü 6 karbon atomunun şeker yapımında kullanılır. Geri kalan 10 molekül PGAL yani 30 karbon atomu ise 6 molekül ribuloz monofosfatın yapımı için harcanmaktadır. Bu da 6 molekül ribuloz difosfata dönüşmektedir.

Böylelikle başlangıçta kullanılan ribuloz difosfat molekülleri yeniden elde edilir.

Organik moleküllerin sentezinde ise fosfogliser aldehit (PGA) fotosentezde kilit rol oynayan bir ara bileşiktir. Işıktan bağımsız reaksiyonlar da meydana gelen PGAL'ın bir kısmı ribuloz monofosfatı meydana getirirken geri kalan kısmının glikoz oluşumun da görmekteyiz. Bitki hücreleri fotosentez ile ürettikleri bu glikozların solunumda enerji etmek amacı ile kullanmaktadırlar. Glikozlar ayrıca ihtiyaç duyulduğu zaman sükroz maltoz gibi dissakkaritlerin veya nişasta selüloz gibi polisakkaritlerin sentezine de katılmaktadırlar. PGAL'in bir bölümü yağ asidi ve gliserolü oluşturken diğer bir bölümü ise amino asit vitamin ve organik bazların sentezine katılmaktadırlar.

Bitkilerde üretilen glikozların fazlası lökoplastta nişastaya çevirilerek depolanmaktadır. Karbonhidratları bu şekilde depo etmenin en önemli avantajlarından biri de suda çözünmeyen nişastanın ozmotik etkinliğinin şekerden daha az bulunuşudur. Hücre içinde çözünen şekerin aşırı miktarda birikmesi ile hücre çok daha fazla su alacak ve aşırı şişmeye neden olmaktadır. Kloroplastlarda da nişasta tanecikleri vardır.

Son Güncelleme :

Calvin Döngüsü ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz.


0 Yorum Yapılmış "Calvin Döngüsü"


Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin
Fotosentez Denklemi
Fotosentez Denklemi
Fotosentez denklemi, ototrof  canlılar inorganik maddelerden ihtiyacı olan organik maddeleri sentezleyebilir. Bu canlıların çoğu bunu ışıktan faydalanarak yapmakta ve buna fotosentez denmektedir. Fotosentez, ışık enerjisi + sentez anlamına
Amitoz
Amitoz
Amitoz bölünme, aslında mitoz bölünme ile aynı şekilde gerçekleşmektedir. Fakat amitoz bölünmede sitoplazmada herhangi bir değişiklik gözlenmez. Amitoz bölünme sonrasında çığa iki hücre çıkar. Açığa çıkan bu hücrelerin tüm özellikleri aynıdır. Amitoz
Katalaz
Katalaz
Katalaz, Oksijene maruz kalan ve neredeyse bütün canlılarda bulunan, yaygın bir enzimdir. Katalaz hücrede zehir etkisi yapan hidrojen peroksiti parçalama görevi olan bir enzimidir. Ayrıca da bu enzim bir başka özelliği de metilalkol ile etilalkolü ok
Ötanazi
Ötanazi
Ötenazi, bir canlının kendi iradesiyle ya da yakınlarının verdikleri kararla ağrısız ve acısız bir şekilde hayatının sona erdirilmesidir. Ötenazi işlemi yüksek dozda ağır ilaçlarla ya da hastanın bağlı bulunduğu yaşam destek ünitesinden ayrılmasıyla
Arkebakteriler
Arkebakteriler
Arkebakteriler, 'li yılların sonunda keşfedilmiş olan arkebakteriler birçok biyoloğu fazlasıyla şaşırmış olmaktadır. Çünkü bu canlılar aşırı sıcak aşırı tuz, yüksek asit yüksek baz gibi çok ekstrem koşullarda yaşayabilme özelliğine sahip olmaktad
Oksijensiz Solunum Yapan Canlılar
Oksijensiz Solunum Yapan Canlılar
Oksijensiz Solunum Yapan Canlılar, yaşam faaliyetlerini sürdürmek için oksijenin varlığına gerek duymayan canlılardır. Enerji besin maddelerinden elde edilir Canlıların aldıkları besin maddeleri oksijen kullanılıp ya da oksijen kullanılmadan elde edi
Alpin Çayır
Alpin Çayır
Alpin Çayır, yüksek dağlık yerlerde ve ağaç yetişme için uygun olan sınırının biraz üstünde görülen yeşil çayırlıklara verilen genel addır. Türkiye'de sıklıkla görülmekle birlikte özellikle de Doğu Anadolu da yer alan dağlar, Toros Dağları ile Kuz
Plazmid
Plazmid
Plazmid: DNA nın kromozomdan ayrı olan bir parçasıdır ve kendisini eşeyleyebilmektedir. Dairesel ve çift sarmallı olan plazmid genellikle bakterilerde, ara sırada ökaryotlarda bulunmaktadır. Boy uzunluğu kilo baz çifti arasında farklılık g
Mikrofilament
Mikrofilament
Mikrofilament, Diğer adı aktin filamentleri olan tümökaryotik hücrelerin, sitoplazmasında yer alan, hücre iskeletinin en ince filamentidir olarak bilinmektedir. Aktininalt birimleri olan bu çizgisel şekildeki polimerler, esnek ve güçlü biçimdedir. Mi
Virüs Hastalıkları
Virüs Hastalıkları
Virüs hastalıkları, virüs vücutta canlı ve sağlıklı hücreleri enfekte edebilen mikroskobik taneciklere verilen addır. Bir konak hücreyi enfekte ederek çoğalabilen virüsler, insan vücudunda birçok hastalığa yol açabilir. Virüs nedeniyle oluşan hastalı
Peptidoglikan
Peptidoglikan
Peptidoglikan, hücre duvarının sıkılığı ve hücrelerin şeklinin oluşmasını sağlamaktadır. Bir tabaka şeklinde olup prokaryot hücrelere sahiptir. Amino asit, şeker ve kovalent bağ ile çapraz bağlanması sonucunda glikan adlı zincirleri oluştururlar. İçl
Rekombinant Dna
Rekombinant Dna
Rekombinant DNA, Doğada kendiliğinden olması mümkün olmayan, genellikle değişik biyolojik türlerden elde edilen DNA moleküllerinin, genetik mühendislik teknolojisi ile kesilmesine ve elde edilen değişik DNA parçalarının birleştirilmesi işlemlerini iç

 

Fotosentez Denklemi
Amitoz
Katalaz
Ötanazi
Arkebakteriler
Oksijensiz Solunum Yapan Canlılar
Alpin Çayır
Calvin Döngüsü
Plazmid
Mikrofilament
Virüs Hastalıkları
Peptidoglikan
Rekombinant Dna
Oksijenli Solunum Yapan Canlılar
Plasenta
Komünite
Maya Mantarı
Küf Mantarı
Bitki Islahı
Çiçeksiz Bitkiler
Dna Ligaz
Aerob Bakteriler
Aktif Taşıma
Penisilin
Fosfor Döngüsü
Algler
Hidrokarbonlar
Melanin
Boyun Kasları Nasıl Gevşetilir
Asit Çeşitleri

Popüler İçerik

Oksijenli Solunum Yapan Canlılar

Oksijenli Solunum Yapan Canlılar

Oksijenli solunum yapan canlılar, canlıların bir çok ortak özellikleri vardır. Solunum, hareket, beslenme, boşaltım, üreme, büyüme, hücre yapısı, uyum

Plasenta

Plasenta

Plaseta, halk arasında bebeğin eşi olarak da adlandırılan, anne karnındaki bebeğin gelişimi için ihtiyaç duyulan her şeyi anneden temin eden ve anne

Komünite

Komünite

Komünite, popülasyonlar dünya üzerinde doğal ortamda farklı olan diğer canlılardan özgür ve bağımsız bir şekilde serbest olarak bulunamaz. Herzaman bi

Maya Mantarı

Maya Mantarı

Maya Mantarı, hayvan dokuları ve bitki öz suyu dahil olmak üzere nemli ve sulu ortamlarda yaşayan hücreli mantar olarak bilinen mantarlardır. Maya man

Küf Mantarı

Küf Mantarı

Küf mantarı, aslında hepimizin bir kez bile olsa gördüğü bir canlı türüdür. Genellikle bayatlamış olan ekmeklerde gördüğümüz bu mantarlar, direk olara

Bitki Islahı

Bitki Islahı

Bitki Islahı, Ekonomik açıdan oldukça büyük bir öneme sahip olan bitkilerin genetik ve stogenetik alanlarından faydalanılarak tür, çeşit, cins ve gene

Çiçeksiz Bitkiler

Çiçeksiz Bitkiler

Çiçeksiz Bitkiler, adından da bilindiği gibi üzerinde çiçek olmayan bitkilere denilmektedir. Bu tür bitkilerde genellikle gövde, kök ve yaprakları faz

Calvin Döngüsü Nedir? Özellikleri Nelerdir ?

Calvin Döngüsü Nedir? Özellikleri Nelerdir ?Fotosentezin ışıktan bağımsız olarak gerçekleşen bağımsız evresine calvin döngüsü denilmektedir. Karanlık evrenin diğer isimleri karbondioksit indirgemesi, karbon tutma reaksiyonları olarak da adlandırılmaktadır. Işıktan bağımsız olarak kloroplastların stromasında gerçekleşen tepkimeler sonucunda organik besin üretilmektedir. Doğrudan ışığa ihtiyaç duyulmadığı için calvin döngüsü karanlık evre olarak da isimlendirilmektedir. Döngü sırasında enzimatik reaksiyonlar fazla olduğu için sıcaklık değişimlerinden ciddi şekilde etkilenme olmaktadır.
Calvin döngüsü nedir sorusuna kısa bir yanıt vermek gerekirse atmosferden alına karbondioksitin ATP ve NADPH+H+ ile tepkimeye girerek basit şekerleri oluşturmasıdır şeklinde tanımlama yerinde olacaktır.

Calvin Döngüsü Nasıl Gerçekleşir?

Kalvin döngüsünün aslında basit bir yapısı olmasına rağmen biraz karmaşık olduğundan anlaşılması zor olabilmektedir. Bu döngüde ilk olarak atmosferden alınan CO2 kullanılarak NADPH+H+ yükseltgenmektedir. Daha sonra yükseltgenen bu molekül ile ışıklı evrede üretilmiş olan APT kullanılarak rubisko enziminin de sayesinde 5 karbonlu RDP molekülüne CO2 eklenmekte ve bu eklenme sonucunda kararsız halde olan 6C&#;lu ara bileşik oluşmaktadır. Enzimler sayesinde parçalanan ara bileşik 3C&#;lu PGA adlı moleküllerini oluşturmakta, bu molekülün oluşmasının ardından NADPH ve ATP harcanmaya devam edilerek PGAL molekülü meydana getirilmektedir.

Calvin Döngüsü Nedir? Özellikleri Nelerdir ?PGAL moleküllerinin bir kısmından glikoz, aminoasit ve yağ asitleri gibi organik moleküller oluşurken, bir kısmından RMP ardından RDP sentezlenmektedir. Bu sentezlenen RMP ve RDP molekülleri sayesinde de döngünün sürekliliği sağlanmaktadır. Calvin döngüsü sırasında 18 ATP ve 12 NADPH+H+ harcanarak sadece 1 molekül glikoz elde edilebilmektedir.

Calvin Döngüsünün Özellikleri

Calvin Döngüsü Nedir? Özellikleri Nelerdir ?1. Döngü sırasında klorofil, ışık ve ETS görev yapmamakta, stromalarda gerçekleşmektedir.
2. Calvin döngüsü sırasında organik moleküllerin üretimi gerçekleştirilmektedir. Organik monomerler dışında bazlar ve vitaminler de fotosentezin karanlık evresinde üretilmektedir.
3. Calvin döngüsü sırasında suyun fotolizi ve fotofosforilizasyon görülmemekte, aksine defosforilizasyon gerçekleşmektedir
4. Işıklı evrede üretilen ATP ve NADPH+H+ bu evrede yükseltgenerek önemli görevler üstlenmektedir.
5. ATP yükseltgendiği için ATP sentaz enzimi calvin döngüsü sırasında görev yapmamaktadır. Enzimatik faaliyetler fazla olduğu için de döngü kesinlikle sıcaklık değişimlerinden fazlaca etkilenmektedir.
6. Calvin döngüsü sırasında sentezlenen C&#;lu bileşiğin karbon molekülleri havadan alınan CO2&#;den gelmektedir.

Uyarılar!

Calvin Döngüsü Nedir? Özellikleri Nelerdir ?Her bitki fotosentez yapıyor şeklinde bir kural yoktur. Bazı bitkiler parazit olarak yaşayarak kendilerine besin sağlamaktadır. Kloroplastları olan her bitki fotosentez yapmamaktadır. Fotosentez için asıl olması gereken klorofildir. Eğer klorofili varsa bitki fotosentez yapıyor demektir. Fotosentez sırasında üretilen glikoz ozmotik basıncın dengelenmesi, bitkinin su alarak aşırı şişmesinin engellenmesi amacıyla nişastaya dönüştürüldükten sonra depolanmaktadır.

Kaynakça:
fenöfunduszeue.info
funduszeue.info

Yazar: Suna Korkmaz

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası