keten tohumu romatizma / Hayvansal Proteinler Romatizmal Hastalıkları Tetikliyor | Romatolog Dr. Selda Öktem

Keten Tohumu Romatizma

keten tohumu romatizma

Keten tohumu faydaları nelerdir? Metabolizmayı g&#;&#;lendiriyor!

Haberin Devamı

Keten Tohumu Kalp Sağlığını Korur: Keten tohumunun diğer bir özelliği ise iyi bir antioksidan olmasıdır. Bu özelliği ayrıca keten tohumunun kolesterolü sağlıklı bir seviyede tutmasını sağlar. Aynı zamanda kan şekerini düzenler. Bütün bu özelliği sayesinde de dolaylı olarak kalp ve damar sağlığını korur. Keten tohumu böylece yüksek kolesterolden ve kan şekerinden kaynaklanabilecek kalp hastalıklarını engeller.

Genel anlamda meyve, sebze ve kepekli tahıllar zengin bir diyet depolarıdır. Bu tür besinler kalp hastalıkları ve felç risklerini azaltırlar. Düzenli olarak keten tohumu tüketmek kötü kolesterolü düşürür ve iyi kolesterol seviyesini arttırır.

Metabolizmayı Güçlendirir: Keten tohumu vücudun genel anlamda düzgün çalışması için gerekli olan B vitamini, manganez ve magnezyumu bol miktarda içermektedir. Bu vitamin ve elementler yardımıyla genel anlamda vücudun sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesini sağlar. Ayrıca kemik ve iskelet sağlığında keten tohumunun oynadığı rol çok fazladır.

Kadın Hormonlarını Keten Tohumu Dengeler: Keten tohumu kadın hormonunu dengeleyen bir madde olan lignans maddesini bol miktarda içermektedir. Bunun yanında aynı madde doğurganlığı arttırır ve menopoz semptomlarını azaltır. Ayrıca bu maddenin meme kanserini önleyici özelliği vardır.

Haberin Devamı

Keten Tohumu Menepoz Sorunlarını Ortadan Kaldırır: Son zamanlarda yapılan çalışmalar keten tohumunun menopoz sorunları için şifa olduğunu ortaya koymuştur. Bunun yanında vajinal kuruluk tedavisi için etkili bir şifa kaynağı olabilir. Dolaylı olarak bu sorunlardan kaynaklanan sinir bozukluklarını ortadan kaldırır.

Yüksek Kolesterolü Dengeler: Keten tohumunun içerdiği bol miktardaki Omega 3 ve Omega 6 kolesterol üzerinde olumlu etki yapmaktadır. Keten tohumunun bol miktarda içerdiği bu yağlar sayesinde iyi ve kötü kolesteroller sağlıklı seviyede korunabilir.

Ayrıca keten tohumu yağında bulunan lignan olarak adlandırılan maddelerin birçok kanser çeşidine karşı koruyucu özelliği vardır. Sadece bu özelliğinden dolayı bile keten tohumu yağının düzenli bir şekilde tüketilmesinde faydalıdır. Fakat keten tohumu yağının faydaları bu kadarla kalmıyor:

Haberin Devamı

• Keten tohumu yağı, cilt hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Bazı sağlık uzmanları aynı şekilde gut hastalığına yakalanma riskini azalttığını söylemektedirler.

• Keten tohumu yağı deri ve ciltlerde meydana gelen iltihap ve enfeksiyon hastalıklarına karşı bünyeyi korur.

• Egzama, mantar, sedef hastalıklarına karşı etkilidir. Güneş yanıklarından dolayı meydana gelen ağrıları giderir ve iyileşmeyi hızlandırır. Bunun için zarar gören kısma pamukla uygulanabilir.
• Keten tohumu yağında bulunan Omega-3 yağ asitleri saçların sağlığı için faydalıdır. Bir kaşık suya keten otu yağı karıştırılarak saç yıkanır ve daha sonra durulanır.

• Keten tohumu yağı prostat, meme ve göğüs kanserlerine yakalanma riskini azaltır.

Haberin Devamı

• Kadınların kısırlık sorunlarına çözüm olabilir. Keten tohumu yağının ayrıca menopoz sorunlarına karşı etkili olduğu bilinir.

• Keten tohumu yağı mide ve bağırsaklarda meydana gelen sorunları onarır. Antioksidan özelliğinden dolayı bağırsakları temizler ve sağlıklı çalışmasını sağlar.

• Bazı sağlık uzmanları keten tohumu yağının solunum yolları için de faydalı olduğunu söylemektedirler. Öksürmeye karşı etkili olduğu ve balgam söktürücü olduğu söylenir.

• Keten tohumu yağı romatizma ağrılarını azaltabilir. Bunun için romatizma ağrısının olduğu kısma ayrıca dışarıdan uygulanabilir.

• Keten tohumu yağının sinir sistemi üzerinde olumlu etkisinin olduğunu söyleyen uzmanlar vardır. Keten tohumu yağının günlük bir yemek kaşığı tüketilmesinin faydaları çoktur.

Haberin Devamı

Keten tohumu Yağının Kullanımı: Keten tohumu yağı aşırı kullanılmadığı sürece her zaman sağlığa faydalıdır ve günde ortalama bir şeker kaşığı veya en fazla bir çorba kaşığı olarak sadece bir defa tüketilmesi önerilir.

Romatizmaya Yaşamsal Destek Önerileri


Romatizmanın tek başına bir hastalık olmadığını, çok sayıda hastalığı kapsayan bir tanımı olduğunu biliyoruz. Sürekli stres altında olmak, D vitamini eksikliği, fazla kilo ya da sağlıksız beslenme veya git gide soğuyan havalar ve nemli ortamlarda geçirilen uzun zamanlar da romatizmaya etki eden olumsuz faktörlere büyük bir zemin hazırlıyor. Ancak tüm bu olumsuz faktörlerden çok pratik önemler alarak ve yaşam tarzınızda ufak uyarlamalar yaparak korunabileceğinizi biliyor muydunuz? Romatizmadan korunma ve etkilerini azaltma konusunda dikkat edilmesi gereken noktaları sizin için derledik.

Romatizma ile Yaşayanlara Özel Öneriler!

Kilo kontrolü yapın. Eklem problemleri ile mücadele ederken fazla kiloları atmanın büyük bir yararı olacaktır. Kilo sorunu sadece eklemler üzerinde oluşan ek ağırlık nedeniyle değil, sebep olduğu insülin fazlalığından dolayı da zararlıdır. İnsülin fazlalığının enflamasyonu yükselttiği de bilinmektedir. Fazla kiloların bel ve bacaklara binen yükü artırdığı ve eklem problemlerine neden olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla romatizma oluşma ihtimali de gündeme geliyor. Bu nedenle fazla kilolarınızdan kurtulmanız gerekiyor. 

Yediklerinizi rahatsızlığınıza adapte edin. Yiyip içtiklerinizin, vücudunuzun tüm fonksiyonlarını etkilediğini biliyorsunuz; peki romatizmal hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde de oldukça önemli bir yeri olduğunu biliyor muydunuz? Omega-3 ve Omega-6 dengesine önem vermeniz gerekiyor. Omega-3 içeren balık, yumurta, ceviz, keten tohumu, ve semizotunun yanı sıra zeytinyağı, kalsiyum, C vitamini içeren besinler ve ısırgan otu bu hastalık belirtileri için ideal. Özellikle mısır, ayçiçeği ve pamuk yağı gibi sıvı bitkisel yağların ve margarinlerin aşırı kullanılması vücudumuzdaki Omega-3 ve Omega-6 dengenizi bozabileceğinden; dengeli olarak tüketilmesi gerekiyor. Öte yandan, Omega-3 yağlarının iltihap giderici, bağışıklık sistemini güçlendirici ve eklem bütünlüğünü koruyucu görevler üstlendiğini biliyoruz. Omega-3 kazanabilmek için balıktan, balık yağından ya da balık yağından hazırlanmış kapsüllerinden yararlanmaya çalışabilirsiniz. Ayrıca, her hastalıkta olduğu gibi romatizmal hastalıklarda da şeker ihtiva eden yiyeceklerin oldukça sınırlı tüketilmesi gerekiyor.

Soğuğa ve neme karşı kendinizi koruyun. Soğuğun veya nemin romatizma oluşumuna etkide bulunduğuna ilişkin ciddi bir kanıt yoktur. Ancak, romatizması olan hastalar hava değişimlerine karşı daha duyarlıdırlar. Bu sebep ile, romatizmalı hastalar böyle soğuk ve nemli ortamlarda çok daha fazla rahatsızlık duyabilirler. Bu gibi koşullarda, soğuktan ve rutubetli ortamlardan korunmanın hasta konforunun sağlanmasında önemli bir rol oynayacağı söylenebilir.

Sigarayı hayatınızdan çıkarın. Sigara tüketimi, romatizmal hastalıklarda eklem ve kas dolaşımını etkiliyor. Ayrıca, toksik bir etkisi de bulunuyor. Özellikle akciğer tutulum riski yüksek olan romatizma türlerinde, sigara kullanımının tedaviyi olumsuz etkilediği ve rahatsızlığın ilerlemesine yol açtığı biliyor. Sigara içen hastaların daha zor tedavi edildiği ve ilaca direnç gösterilebileceği ifade ediliyor.

Stresten uzak durun. Her hastalığın başı olan stres, romatizmanın oluşumunda da önemli bir etken teşkil ediyor. Stres, bağışıklık sistemini etkileyerek ve sempatik sinir sitemini uyararak vücudun hastalıklara karşı direncinin azalmasına neden oluyor. Uzmanlar, stresin romatizmayı ağırlaştırabileceği gibi ağrının derecesini de etkileyebildiğini söyledi.

Egzersizsiz gün geçirmeyin. Özellikle fizik tedavi, romatizma hastaların ağrılarını gidermede, eklem hareketliliğinin ve kas gücünün korunmasında, ayrıca günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesinde sık sık kullanılıyor. Eklem hareketliliğini sağlayan temel egzersizler, kas güçlendirici egzersizler, postür egzersizleri ve aerobik egzersizleri de romatizmal hastalıkların semptomatik tedavisinde çok önemli. İlerlemiş romatizmaya bağlı eklem problemleri olan kişilerde, günlük yaşam aktiviteleri için yardımcı cihaz kullanımı, doğru yürümenin öğretilmesi, düşmenin engellenmesi, ergonomik eğitim de yapılabilir.

Pik dönemlerde buz veyasoğutulmuş jel torbakompresi uygulayın. Romatizma tedavisinde hastalığın tipine göre farklı yöntemler uygulanıyor. Öncelikle ilaç tedavisi öneriliyor. İltihaplı romatizmal hastalıkların alevlenme dönemlerinde buz uygulaması ve istirahat önerilirken; etkilenen ekleme splint gibi cihazlar uygulanabiliyor.

D vitamini zengini besinler “D”ostunuz. Eklem dostu D vitaminini eksin etmemeniz gerektiğini unutmayın. D vitamini sadece kemiklere değil, eklemlere de lazım. D vitaminini edinmenin en kolay yolu güneş ile direkt temastır. Bu sebep ile, günde dakika ellerinizin ve yüzünüzün güneşle teması ihtiyacınız kadar D vitamini üretimini sağlayabiliyor.

Güneş görmüyorsanız D vitamini desteği alın. Bu özellikle de kış aylarında faydalı olabilir. D vitamini desteği almadan önce tahlillerinizi yaptırarak D vitamini seviyenizi kontrol ettirmelisiniz. Özellikle osteoporoz ve sonrasında kemik ölçümlerinizi zamanında yaptırmanız ve gerektiğinde ise D vitamini takviyesi almanız gerekebilir.

Yılda 2 kere diş kontrolüne zaman ayırın. Diş ve dişeti ile ilgili sorunlar romatizmada tetikleyici rol oynuyor. Bulgu vermeyen diş problemleri, gözden kaçan çürükler, dişetlerinde kanamalar da bağışıklık sistemini bozarak romatizmayı tetikleyebiliyor. Bu nedenle 6 ayda bir diş hekimine görünün.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir