13 yıl Türkiye'de kaldı
Onur Anıtı'na ilişkin Almanya'da yaşayan arşiv araştırmacı Dr. Emir Öngören, Milliyet ile paylaştığı arşiv belgelerine dayanarak şu bilgileri verdi:
"Onur Anıtı'nı yapan Krippel çok önemli bir isim. 27 Eylül 'te Viyana’da dünyaya gelen ve sanat eğitimini Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde Profesör Hemler atölyesinde tamamlayan Krippel, yılında Atatürk anıtları yaptırılmak için hükûmetin davetlisi olarak Türkiye’ye geliyor. ’e kadar 13 yıl Türkiye’de kalarak Atatürk heykelleri yapan Krippel, bizzat Atatürk tarafından Çankaya Köşkü’nde ağırlanıyor. Krippel, heykel ve anıtların taslaklarını Türkiye’de hazırlarken, heykel kalıpları, sanatçının Viyana’daki atölyesinde üretiliyor. Anıt'ın resmi açılışı 15 Ocak 'de yapılıyor. Krippel, Samsun’daki Onur Anıtı’nın dışında; Bornova Sarı Köşk Atatürk Büstü, Sarayburnu Atatürk Anıtı, Konya Atatürk Anıtı, Ankara Zafer Anıtı, Afyonkarahisar’daki Büyük Utku Anıtı ile Ankara’daki Oturan Atatürk Anıtı'nı da yapan isim."
Milli Mücadele’nin simgesi Onur Anıtı’nın, bronz heykeli 4 metre 75 santimetre ebadında, kesme taş kaplama kaide ise 4 metre 10 santimetre uzunluğunda. Atatürk, mareşal üniforması ile şahlanmış bir at üzerinde, savaş yöneten kumandan olarak resmediliyor.
ANITI YAPAN HEYKELTIRAŞI KRİPPEL:
‘Yaşasın Türkiye yaşasın Gazi’
Açılış gününe ilişkin arşivden yansıyan bilgileri de aktaran Öngören, Krippel’in Atatürk’ü öven konuşmasının detayını şöyle anlatı: “Dönemin Valisi Selim Bey konuşmasının ardından kurdeleyi keserek heykelin açılışını yapıyor. Valinin konuşmasından sonra Samsun gazetesi başyazarı Ethem Veysi Bey, şehir adına Kefeli Muhittin, Milletvekili Zübeyroğlu Fuat Bey, Maarif Müdürü Cemal Gültekin ile Krippel de birer konuşma yapıyorlar. 21 Ocak ’de Milliyet gazetesinde de yayınlanan bu konuşmada Krippel, ‘Gazi, taştan daha sert, çelikten daha bükülmez yüksek ruhunun ateşiyle muazzam eserini meydana getirdi. Onun vatanı kurtarmak azmi memlekette hayatı doğurdu, bütün ruhları seferber ederek gayesi olan istiklâle sevk etti ve muvaffak oldu. Son hedefi, yarattığı eseri muhafazaya ve günden güne takviyeye yorulmak bilmez bir sây ile uğraşmasıdır. Türk milleti, Gazi’nin bronzdan ve taştan daha sağlam, çelikten daha ebedî yarattığı ruhtan ilham alarak teceddüt ve terakkiyi gaye edinmelidir. Yaşasın Türkiye, yaşasın Gazi!’ ifadelerini kullanıyor. Krippel, Çankaya Köşkü’nde onuruna verilen yemekte ise ‘Bugün ben yüksek bir gurur, bir iftihar duygusu hissetmekteyim. Bugün sizin sözlerinizden ve yüzünüzden bu işin iyi yapıldığını anlıyor ve okuyorsam bu benim için en büyük ivaz ve mükâfattır’ diyor. Törene şehirdeki tüm yabancılar, konsoloslar, Samsun halkı ve civar kasabalardan gelen halk da katılıyor. Konuşmaların ardından okullar ve askeri birliklerin geçitleri ile süren Samsun, Atlı Atatürk Anıtı açılış töreni Vilayet Meclis salonundaki kabul töreni ile son buluyor. Anıtın açılışı dolayısıyla Atatürk’e çok sayıda saygı, şükran ifade eden telgraf çekilirken, Atatürk’ü ise cevabi telgrafında, ‘Muhterem Samsun halkının şahsıma karşı besledikleri asil duygularını kıymetli bir tezahürünil bildiren telgrafınızdan pek mütehassis oldum. Teşekkür, muhabbet ve selamlarımın muhterem halka arzını rica ederim’ ifadelerini kullanıyor.”
Camiyi yıkıp üstüne Zafer anıtı diktiler!
Ayasofya’yı müze, Sultanahmet’i kütüphane yapmaya karar verenler, Umur Bey Camii’ni ise vakıf malı olmasına rağman yıkıp üstüne İsmet İnönü’nün de katıldığı bir törenle Zafer Anıtı dikti.
TIMETURK / Haber Merkezi
Anadolu’da hangi köyün yanından geçseniz, mutlaka arşa yükselen bir minare görürsünüz. Kimi Söğüt’ün bağrındaki Osmanlı’nın ilk eseri Kuyulu Mescit gibi şirin, kimi Sivas Divriği Ulu Camii gibi heybetli… Farklılıkları ne olursa olsun, bu minarelerin hepsinin gölgesinde bir hikâye bekler bizi.
Afyon’daki tarihî Umur Bey Camii’nin de anlatacak çok şeyi olacaktı ama maalesef artık yok! Neden mi? yıl boyunca minarelerinden Ezan-ı Muhammedî yükselen, müminlerin içini lebalep doldurduğu cami, Tek Parti devrinde vakıf malı olmasına rağmen yerle bir edildi de ondan.
Derin Tarih dergisinde yer alan araştırmaya göre; Ayasofya’yı müze, Sultanahmet’i kütüphane yapmaya karar veren irade, Umur Bey Camii’ne haritadan silinmeyi layık gördü. Sapasağlamken yılında yıktırıldı, 3 yıl sonra yerine Başbakan İsmet İnönü’nün de katıldığı ‘görkemli’ bir törenle Zafer Anıtı dikildi.
ORMAN SONSUZLUĞUNDA BİR CAMİ
Umur Bey’in anlattığına göre, ’da Haçlıların bozguna uğratıldığı Niğbolu Muharebesi’nde Yıldırım Bayezid o tarihe kadar Osmanlı Ordusu’nda tatbik edilmemiş olan yeni bir taktikle zafer kazanmıştır.
Umur Bey, II. Murad zamanında 2 kardeşiyle beraber Germiyanoğlu II. Yakub Çelebi’ye elçi olarak gönderildikten sonra onunla birlikte bazen Afyonkarahisar’da, bazen de Kütahya’da ikamet etti. Yakub Bey’in, ölümünün ardından beyliğinin Osmanlılara verilmesini vasiyet etmesini sağlaması nedeniyle de beylerbeyi unvanına layık görüldü. Bu dönemde beylerbeyleri Ankara’da otururlardı. Umur Bey İstanbul’un fethine katıldıktan sonra hac ibadetini yerine getirdi, ardından da Afyon’a yerleşti ve burada çok değerli hayır tesisleri yaptırdı
.Afyon’a bıraktığı hayır kurumlarından biri de, hazin öyküsünden kısaca bahsettiğimiz, halk arasında Paşa Camii olarak da bilinen Umur Bey At Pazarı Camii’dir. Umur Bey Camii, Türklerin Anadolu’ya yerleşmelerinin ardından ahşap direkler ve tavanlar kullanarak yaptıkları camilerin en güzel örneklerindendi. Selçuklu tarzındaki cami, (H. ) yılında inşa edildi. Sedat Hakkı Eldem Türk Mimari Eserleri adlı kitabında, Doğan Kuban ise Soruda Türkiye Sanatı Tarihi () adlı eserinde Umur Bey Camii’nin Afyonkarahisar’daki Ulu Cami ile birlikte direkli camiler arasında iç tezyinatıyla muhteşem bir havası olduğundan bahseder. “Adeta balta girmemiş bir orman açıklığı içinde bulunuyormuşsunuz etkisini ve zevkini verir” diye tasvir edilir.
Umur Bey, külliyenin ihtiyaçlarının karşılanması için tarihinde bir vakfiye düzenleyerek Afyon’un Dinar ve Çivril ilçesi yolu üzerindeki Sarıcapınar köyündeki mallarını, Golya’daki hanı ve bazı tarlalarını vakfetti. Afyon’dan başka Bursa, Edirne, Biga ve Bergama’da da o zamanın lise derecesinde olan medreseler yaptırdı. Birer yatılı okul olan bu yerlerin idaresi için birer han ve hamam yaptırarak gelirlerini vakıflara bağışladı. Halkın ibadetlerini yerine getirebilmesi için cami ve mescitler inşa ettirdi.
Bütün vakıflarını bir vakıfname düzenleyerek Bursa’daki Umur Bey Camii’nin son cemaat mahalli duvarına taşa yazılı ve (H. ) tarihli olarak koydurdu. Ne yazık ki Umur Bey’in yaptırdığı Alaca Medrese, Alaca Hamam, Kervansaray ve Kapalı Çarşı bakımsızlıktan dolayı yıkıldı. Umur Bey Camii ise yıkıldığı yılına kadar gayet bakımlıydı. Hayratından sadece Bursa’daki camisi halen ibadete açıktır.
Sedat Hakkı Eldem ve Doğan Kuban’ın eserlerinde Umur Bey Camii’nin ahşap direklerin ve bunların üzerindeki başlıkların düzenli bir ölçü ile tavanı taşıyan kirişleri taşımaları, bunlardaki ağaç işçiliklerinin insan ruhuna verdiği huzur öyle güzel anlatılır ki, Zafer Anıtı’nı dikmek için yıkılan bu muhteşem caminin içinde dolaşır gibi olursunuz.
26 m x 23 m boyutlarında inşa edilen caminin iç tezyinatında 24 adet, 40 cm çapında ahşap direk üzerine kıble istikametinde 7 aralıklı nef oluşturacak şekilde 35 bölüm yapıldı. Klasik Ulu Cami tipindeki caminin 2 girişi bulunuyordu. Kıble arkasından girilen kısmında bir son cemaat yeri ile üzerinde bir mahfel teşkil ediyordu. İç duvarları beyaz badanalı olan camide hiçbir süsleme bulunmuyordu. Sadece duvarlarda yuvarlak motif içinde 4 halifenin isimleri bulunan basit süslemeli yazılar mevcuttu. Caminin yanı başında bir de medresesi vardı.
DİRENİŞİN ÖRGÜTLENME MERKEZİ
Umur Bey Camii merkezi bir konumda olması nedeniyle halkın toplanma mekânıydı. Cumhuriyet öncesi, devlet merkezinden sancağa gelen ve halka iletilmesi gereken emirler; ulema, meşâyih, hatibler, imamlar, mahalle muhtarları, esnaf kethüdaları ile halkın ileri gelenleri buraya çağrılarak öğle namazından sonra kendilerine duyurulur, onlar da temsil ettikleri grupları ve halkı haberdar ederlerdi. Özellikle cuma namazı çıkışlarında cami ve belediye binası önünde toplantılar tertiplenirdi.
Milli Mücadele yıllarında Afyonkarahisar Müftüsü olan Hüseyin Bayık’ın hatıralarında anlattığına göre İzmir’in işgalinde Turunçzade Yusuf Bey, Ethemzade, Hacı Hüseyin Efendi, Sivas Kongresi’ne katılan Akosmanzade Hacı Hüseyin Efendi ve oğlu Nebil Efendi ile birlikte toplanıp bir miting düzenleme kararı alırlar. Afyon’da bulunan İngiliz, Fransız ve İtalyan işgal kuvvetleri komutanlarına, hükümetlerine verilmek üzere ‘3 kıt’a protesto-name’ hazırlarlar.
Umur Bey Camii meydanında geniş katılımlı bir miting düzenlenir ve kararlaştırıldığı gibi protesto evrakı işgal kuvvetleri komutanlarına verilir. Böylelikle Umur Bey Camii adeta işgale karşı direnişin örgütlendiği bir kışla vazifesi görür.
BU NASIL KARAR?
Derken Cumhuriyet’in yıldönümü gelir, çatar. Tarihler ’ü gösterdiğinde İstanbul’un kutlu askerlerinden Umur Bey’in yaptırdığı, birçok aydının yetiştiği ve Kurtuluş Savaşı’nda işgal ordularına direnişin mevzilendiği bir kışla vazifesi gören bu cami için yıkım kararı çıkarılır. Belediye Başkanı Hüseyin Haşim Tiryakioğlu’nun başkanlığında 18 Eylül ’te toplanan Belediye Encümen üyeleri, no’lu kararla cami ve medresenin yıkılmasına, taarruzun planlandığı mevkiye bir anıt dikilmesine ve yerine kentsel dönüşüm adına bir park yapılmasına karar verirler. Belediye 1, lira bedelle istimlak ederek Umur Bey Camii’ni yıkar.
Ancak istimlak kararında hazin bir not olarak aynen şu ifadeler yer alır:
“Büyük Zafer Abidesi mahalli için istimlak olunan yerler hakkında idarei hususiye müdüriyeti ile cam göz oğlu Kadir, Altıparmak oğlu kızı Şerife ve Evkafdan müdüriyetinin itiraznameleri birer birer okunduktan sonra gürüşüldü: Paşa Cami ile Kadri vakfına ait mahallerin bulundukları mevki ve miktari mesahaya muhamminlerce takdir edilen bedeller çok dön görüşülmüş; Bunlardan paşa camisine ‘’ ve kadi vakfine ait yerler içine ‘’ liraki cam’an hey’eti umumiyesine ‘’ liraya iblağış…”
Vakıf malı olmasına rağmen Zafer Anıtı’nı dikmek için Afyonkarahisar’ın simgesi durumundaki Umur Bey Camii’nin yıkım kararı işte bu bozuk Türkçe ve sefil imla ile yazılmış sözlerle alındı. Caminin yıkımı sırasında bir kişinin düşerek öldüğü, halk arasında o devri yaşayanlardan aktarılır. Camiden arta kalan birkaç istalaktit başlık Afyonkarahisar İslam Eserleri Müzesi envanterinde kayıtlıdır. Umur Bey Camii ve çevresindeki evlerin istimlaki ile ortaya çıkan kereste ise yıkım kararını alan Afyonkarahisar Belediyesi tarafından kullanılır. Paşa Camii su mahzeni yol-kaldırım ve lağım inşaatı sebebiyle 10 liraya istimlak edilir. Su mahzeninden çıkan taştan 68’i belediye merdivenine kurban edilir, bir tanesi de satılır.
İNÖNÜ DE ORADAYDI
Umur Bey Camii’nin yıkılmasının ardından Afyonkarahisar Valiliği, 1, liraya istimlak edilen caminin yerine 59, liraya Avusturyalı heykeltıraş H. Krippel’e Viyana’da bir Zafer Anıtı yaptırarak caminin yerinde hazırlanan kaideye yerleştirir. Anıt, kaide ve heykel olmak üzere 2 kısım halinde yapılır. Kaidenin üzerinde yaklaşık 4 metre yüksekliğinde bronz figür grubu yer alır. 2 erkek figüründen oluşan heykel bir kayanın üstünde betimlenmiştir. Her ikisi de çıplak olan figürlerden biri ayakta durur, diğeri onun ayaklarının dibinde yerde yatar.
Valiliğin tesciline göre, yerde yatan figür düşmanı, ona hücum etmek üzere olan ayaktaki figür ise Türk milletini simgelemektedir. Türk’ü simgeleyen figürün ayağı altında, arka yüzde kitabe yer alır. Bu çıplak figürün mevcut olan erkeklik organı ahlaka aykırı bulunarak ’li yıllarda kesilmiştir.
Zafer Anıtı’nın açılışı 24 Mart günü yapılır. Açılışa Başvekil İsmet İnönü, Nafıa, Maliye, İktisad Vekilleri ile Parti Umumi Kâtibi Recep Peker de katılır. Heyet, anıtın açılış töreni için saat ’da trenle Afyon’a gelir. Törene belediye ve valilik heyetleri, askerî müfreze, bando, izciler, öğrenciler ve halk katılır. Bayrağa sarılı heykelin önünde ilk konuşmayı Halkevi başkanı yapar. Valinin konuşmasının ardından Başbakan İnönü, bayrağı tutan kurdeleyi keserek heykelin açılışını bizzat gerçekleştirir. Tören İsmet İnönü’nün konuşmasıyla noktalanır. Aynı günün gecesinde ise Afyon Halkevi tarafından halkevi salonunda kişilik bir şölen düzenlenerek müzik kolu tarafından çeşitli parçalar seslendirilir.
Şölene katılanlar Fatih’in silah arkadaşı Umur Bey’in vakfiyesi Paşa Camii’ni yıkmanın onun hatırasına ne büyük bir vefasızlık olduğunun farkında mıydı bilinmez ama şu bir hakikat ki, Afyon’un tarihini bilenler hâlâ o meydana Paşa Camii oradaymış gibi bakıyorlar.(Derin Tarih Dergisi)
Zafer (Utku) Anıtı, Afyon
YER: Afyon Belediye Parkı
Tarihi: 4 Mart (Esen )
SANATÇISI: Heinrich KRİPPEL
YAPTIRAN: Valilik (Valilik)
PROJELENDİRİLME BİÇİMİ:-
SEÇİCİ KURUL:-
MALİYETİ: TL. (Valilik)
YAPIMYERİ: Viyana/Vereinigte Metalwerke (Aslanapa )
ANIT
Malzeme: Heykel; bronz, Kaide; Taş (Andezit Kaplama)
Boyutlar: Heykel; m., Kaide; h.2,5 m.
Yazıtlar: Kaidenin arka yüzünde; Afyon Şehri Düşman Orduları Tarafından İlk Defa 28 Mart de ve İkinci Defa 18 Temmuz 'de İşgal Edilmiştir. 27 Ağustos de kurtarılmış ve bu anıt Milli Orduya ve Büyük Milli Kahraman Atatürk'e Afyonluların Şükran Hatırası olarak dikilmiştir.
Kabartmalar: Kaidenin dört cephesinde bronz kabartma levhalar bulunmaktadır.
Ön cephe: Atatürk Portresi.
Sol yan cephe: Atatürk ve silah arkadaşları taarruz planı yaparken.
Arka cephe: Savaş kompozisyonu.
Sağ yan cephe: Afyon halkının orduya şükran sunuşu.
Tescil No: /
TARİHÇE: Afyon Zafer (Utku) Anıtı bugün Belediye binasının karşısındaki parkın içinde bulunmaktadır. Diğer bir tanımlamayla anıt, Afyon kalesinin eteğindedir. Arka yüzü kaleye, ön yüzü ise şehre dönüktür. Anıt bu noktaya dikildikten sonra topografyaya da uygun olarak anıtı içine alacak bir park düzenlemesi yapılmıştır. Park iki kademeli (setli)dir. Kaide ve heykelin bulunduğu kısım yukarıda kalmaktadır. Burada, bir düzlük oluşturularak halkın, anıtın çevresinde dolaşması sağlanmıştır. İkinci kısım, birinci kısımdan daha alçak seviyededir. Kaidenin bulunduğu aks üzerinde bir havuz ile iki yanında yukarı kısma çıkışı sağlayan merdivenierden oluşmaktadır. Afyon Zafer Anıtının dikildi ği yerin tarihi bir önemi vardır. Bugün belediye ve valilik binalarının bulunduğu yerde o dönemde mevcut bina Atatürk ve silah arkadaşları tarafından karagah olarak kullanılmıştır. Bu odada, Ağustosunda gerçekleşen Dumlupınar Savaşı/Başkumandanlık Meydan Muharebesi planlanmıştır. Anıt, Afyon'un kurtuluşu, Türk askeri kuvvetlerinin başarısı, 30 Ağustos Zaferi'nin gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla taarnızun planlandığı mevkiye dikilmiştir. Bunun için Anıtın bulunduğu yerde evvelce mevcut olan Paşa Cami yıktınlmıştır(Tescil). Anltın projelendirilme biçimine ilişkin belgeye rastlanamamıştır. Avusturyalı heykelci funduszeue.infol tarafından gerçekleştirilen eserin maliyeti TL.dır. Sanatçının Türkiye'de uyguladığı tüm anıtları Viyana'daki atölyesinde meydana getirdiği bilinmektedir (Aslanapa ). Dolayısıyla, Afyon Anıtını da Viyanada yaptığı kabuledilebilir.
Anıtın açılış töreni 24 mart günü yapılmıştır. Başvekil İsmet İnönü, Nafıa, Maliye, İktisad Vekilleri, Parti umumi katibi Recep Peker ve gazeteciler Anıtın açılış töreni için, saat 'da, trenle Afyon'a geldiler. Belediye ve Valilik heyetleri, askeri müfreze, bando, izciler, öğrenciler ve halk katılmıştır. Bayrağa sarılı heykelin önünde ilk konuşmayı Halkevi Başkanı yapmıştır. Valinin yaptığı konuşmanın ardından Başbakan İnönü, bayrağı tutan kordelayı keserek heykelin açılışını yapmıştır. Açılış töreni İsmet İnönü'nün yaptığı komışmayla noktalanmıştır (Esen ). Gece de Afyon Halkevi tarafından, Halkevinin salonunda üçyüz kişilik bir şölen verilmiştir. Şölende Halkevi müzik kolu tarafından çeşitli parçalar seslendirilmiştir (Anonim y).
TANIM : Eser kaide ve heykel olmak üzere iki kısımdan oluşur. Kaidenin üzerinde, yaklaşık dört metre yüksekliğinde, bronz, figür gıubu yer alır. İki erkek figüründen oluşan figür grubu bir kayanın üstünde betimlenmiştir. Her ikisi de çıplak olan figürlerden biri ayakta durmakta, diğeri onun ayaklarının dibinde yerde yatmaktadır. Yerde yatan figür düşmanı, ona hücum etmek üzere olan ayaktaki figür ise Türk milletini simgelemektedir (Valilik; Tescil). Türk'ü simgeleyen figürün ayağı altında (arka yüzde) yazıt yer almaktadır. Bu figürün, arjinalde mevcut olan erkeklik organı ahlaka aykırı bulunarak 'li yıllarda kesilmiştir (Tescil).
Zafer (Utku) Anıtı Almanya'da atölyede yapım aşamasında
İkibuçuk metre yüksekliğindeki kare kesitli kaidenin dört cephesinde profilli, kare çerçeveler içinde kabartma tasvirlerbulunur. Aslanapa ()ya göre kabartmaların konuları Atatürk tarafından verilmiştir. Birinci cephede Atatürk'ün profilden betimlenmiş portresi ile sağ alt köşede sanatçının imzası görülmektedir. İkinci cephede çerçevenin profilinde 29/30 AĞ. tarihi yer almaktadır. Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak bir masanın etrafında oturur pozisyonda betimlenmiştir. Figürler profilden verilmiştir. Fevzi Çakmak yumruğunu masanın üstündeki haritaya koymuştur. Atatürk'ün bir eli yumruk biçiminde haritanın üstündeyken diğer eli kararlılık ifade eder biçimde ileri uzanmıştır. İnönü de bir eli ile harita üzerinde bir yerleri göstermektedir. Atatürk, İnönü ve Çakmak 28 Ağustos tarihinde Afyon'a girmiş bugünkü Belediye binasının bulunduğu yerdeki odayı karargah olarak kullanmışlardır. Düşmanın sökülüp atılması planını burada yapmışlardır. Kabartma, Atatürk ve silah arkadaşlarını harita üzerinde taarruz planını yaparken göstermektedir (Çetinkaya ). Üçüncü cephede, çerçevenin profilinde 31 AĞ. tarihi okunur. Savaş sahnesi, Dumlupınar'da tutunmak isteyen düşman kuvvetlerinin son bir darbe ile püskürtüldüğünü betimlemektedir. Dördüncü cephede ise, çerçevenin profilinde 27 AĞ. tarihi yer almaktadır. Bayrak taşıyan Türk" askerleri ve bayrağı öpen, kasketli bir erkek figürü betimlenmiştir. Çetinkaya()nın yorumuna göre; düşman ordularının esareti altında kalmış olan Afyon ve Afyon halkının 27 Ağustos tarihinde Milli Ordularımız tarafından kurtarıldığını ve bayrağımıza, özgürlüklerine kavuştuklarını sembolize eden bir kabartmadır.
Atatürk'ün Afyon'a gelişi, Utku (Zafer) Anıtını ziyareti. (20 Kasım )
Kaide üzerindeki heykeller normal insan boyutlarından daha büyük ve hareketler son derece canlıdır. İşgalcileri sembolize eden ve yerde yatan figürün büyük bir çaresizlikle aşağı sarkmış olan başındaki ıstıraplı yüz ifadesi ve bitkin vücudu yenilgiyi göstermektedir. Ayaktaki figürün yüzünde ise büyük bir hiddet ifadesi vardır. Gerilmiş adaleleri, şişmiş boyun damarları, yukarı kalkmış kolları, biri yumruk şeklinde sıkılmış, diğer bir şeyi parçalayacakmış gibi açılmış elleri ile ayakları altında yatan figüre yukarıdan bakarak adeta ezmektedir.
Atatürk deki Afyon ziyaretinde, anıt hakkında "Büyük Zaferi en iyi anlatan anıt"diyerek beğenisini dile getirmiştir.
Atatürk'ün Afyon'a gelişi, Utku (Zafer) Anıtını ziyareti. (20 Kasım )
Türkiye Postalarında Zafer Anıtı
Heykeltraş Heinrich Krippel
27 Eylül yılında Viyana’da doğdu. Heykel öğrenimini Viyana Güzel Sanatlar Akademisinde yapmış, önceleri mezar ve portreler üzerinde çalışmıştır. yılları arasında Türk Hükümeti’nin davetlisi olarak geldiği Türkiye’de, Sarayburnu Atatürk Heykeli (), Konya Atatürk Heykeli (), Ankara Atatürk Heykeli (), Samsun Atatürk Anıtı (), Afyon Karahisar Zafer Anıtı (), Ankara Sümerbank içindeki Oturan Atatürk Anıtı () gibi eserler bırakmıştır.
Atatürk, bu eserler için sanatçıyı köşkte misafir etmiş ve ona anıt için poz vermiştir. Anıt grubunun heykelleri sanatçının Viyana’daki atölyesinde tasarlanmış, Viyana Birleşik Maden İşletmeleri’nde bronza dökülmüş, parçalar halinde Türkiye’ye getirilerek yerlerinde monte edilmiştir. Sanatçı 5 Nisan tarihinde Viyana’da bir mide ameliyatı sonrasında ölmüştür.
Kaynak: A A M Cumhuriyet Dönemi Anıt Heykelleri, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Osma, Ankara ISBN: Sayfa:
Zafer (Utku) Anıtı Görselleri
139102 139103 139104 139105 139106
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası