işitin ey yarenler pdf / (PDF) Faruk Kadri Timurtaş - YUNUS EMRE DİVANI | M Nuri Demirli - seafoodplus.info

Işitin Ey Yarenler Pdf

işitin ey yarenler pdf

1

2 H YAYINLARI : 83 Kitabın Adı Yûnus Emre Yorumları - İşitin Ey Yârenler Yazarı Mustafa Tatcı Kapak Tasarım Murat Yılmaz Mizanpaj Çelebi Şenel ISBN : Basım: Ağustos Basım: Ekim H Yayınları Basım Yayın Dağıtım Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti. Sultantepe Mh. Paşalimanı Cd. No/1 Üsküdar - İSTANBUL Tel. : [email protected] Baskı ve Cilt Ofis Yayın Matbaa Ltd. Şti. Maltepe Mah. Gümüşsuyu Cad. Işık San. Sit. No B Blok / Z-1 Topkapı- Zeytinburnu/İstanbul Tel: Sertifika No: Bu kitabın yayın hakları, H Yayınları na aittir. Kaynak gösterilerek tanıtım amacıyla ve araştırma için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir şekilde kopya edilemez, elektronik ve mekanik yolla çoğaltılamaz, yayınlanamaz ve dağıtılamaz.

3 MUSTAFA TATCI İstanbul

4 Dr. Mustafa TATCI Denizli (Kızılcabölük) de doğdu (). Cumhuriyet İlkokulu nda (), Denizli Lisesi nde okudu. (). Uludağ Üniversitesi Necati Bey Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu (). Gazi Üniversitesi nde Hayretî Dîvânı nda Din ve Tasavvuf konusunda yaptığı teziyle Yüksek lisansını (); Yûnus Emre Dîvânı-İnceleme-Tenkitli Metin adlı teziyle doktorasını tamamladı (). Askerliğini, Çankırı Assubay Hazırlık Okulu nda Öğretmen Asteğmen olarak yaptı. Silvan E. Meslek Lisesi nde Edebiyat Öğretmenliğinden sonra ( ) Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü ne öğretim görevlisi olarak atandı. Halen aynı bölümde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. MEB Yayınlar Dairesi nde yayın kurulu üyesi olarak da görev yapan yazarın Klasik Türk Edebiyatı ve özellikle Türk Tasavvuf Edebiyatı sahasında yayınladığı pek çok araştırma bulunmaktadır. Yazar Ebru Hanım la evli olup Hamid ve Nezahat in babasıdır. Peygamber Yolunda Tasavvuf, ; Sinop Gazetesi nin Tanıklığında Millî Mücâdele, Ve XVIII.

5 İTHÂF Bu eserimi Yûnus un İşitin ey yârenler sözüne kulak veren eşim Ebrû ya; gönül ehli kardeşlerim Kemâl Tatcı (v. ), Aysel Aydın ve Aysun Özkaya ya; Yûnus un sevgisiyle büyüyen oğlum Hamîd e, kızım Nezahat a ithâf ediyorum.

6

7 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZXI EZELDEN BEZM-İ UŞŞÂKA GİREN BİR PÎRXIX BİRİNCİ BÖLÜM YÛNUS UN MENÂKIBI 1 YÛNUS UN MENÂKIBI 3 MENÂKIPNÂMEDEKİ HAKÎKAT Arayanlar Bulur Buğdaydan Nefese Hizmet Et, Emek Çek, Nasîbini Al Eğriden Doğruya Bizim Yûnus YÛNUS UN ŞİİRİ NEREDE DURUYOR? İKİNCİ BÖLÜM İŞİTİN EY YÂRENLER BİR ULU HECE: AŞK Allah Vardı Ben Gizli Bir Hazîneyim Sen Olmasaydın! Semânın ve Arzın Nûru Biz Sevdik Âşık Olduk Mecâzdan Hakîkate Aşk Aşk Döner Aşka Gelir Aşkın Adresi Âh, Allah Aşk Söyletir Açıldı Kân-ı Aşk Aşk Bâkîdir VII

8

9 ÖNSÖZ İnsanlık tarihinin en güzel değerlerinden biri olan Yûnus Emre hakkında bugüne kadar pek çok şey yazılıp söylendi. Yaşadığı çağı olduğu kadar bütün çağları etkileyen ilâhîlerin sahibi, bütün bunalım felsefelerini gereksiz ve geçersiz kılan bu hakîkat kaynağı olan zat kimdir? Bu güzel gönüllü ve erdemli insan, bu kemâlin şâhikalarında dolaşan garip Hak âşıkı kimin nesidir? Bu sorunun cevabı yine Yûnus ta, Yûnus un menakıbında ve kendi şiirlerinde gizlidir yılları arasında yaşayan Yûnus Emre, manevî hayatıyla, her biri fenâ tecellîlerinin tecrübelerini aksettiren ilâhîleriyle ve bu nutk-ı şeriflerinde vaz ettiği değerler sistemiyle Türk-İslâm kültürü açısından fevkalâde önemli bir şahsiyettir. Önemlidir, zira o, yanlış bilinenleri yıkıp yeniden inşa eden bütün inkılâpçılar gibi dîvânında fikirleriyle zihinlerde, gönüllerde ve dilde yeniliklere imzâ atmış bir erendir. İnsanı yeniden inşâ etmek! Zamanı âna getirmek, insanlığın fikirlerini, hayâllerini ve rüyâlarını tekâmül ettirmek, insanlığı süflîden alıp ulvîye taşımak, onu hakka, hakîkate hazırlamak, kulluk bilinciyle donatıp Allah a lâyık hâle getirmek! Esasen peygamberlerin ve onların izinden giden kâmillerin misyonu da insanlığa mirâsı da budur. Bu mirâs, putların ve putlaştırdıklarımızın kırılıp insanın hakîkatte yeniden inşâ edilmesi şeklinde özetleyebileceğimiz değerler manzumesidir. Başka bir şey değil!. Yûnus yeni değerler ortaya koyan büyük bir inkılâpçıdır Burada mevzûmuz olan Yûnus Emre de bazı değerleri yerinden söküp yerine yeni değerler koyan büyük bir inkılâpçıdır. Bu bakımdan onun kimliğini ve tesirlerini merak edenlere şöyle bir tanımlama yapmak mümkündür: Yûnus, önceki gelenlerin sonuncusu, sonraki gelenlerin ilkidir. Bu ne demektir? XI

10 XVIII

11 EZELDEN BEZM-İ UŞŞÂKA GİREN BİR PÎR Yûnus u anlamak için Yûnus olmak gerekir. Onu en iyi anlayanlar Yûnus un izine basarak mânâya yükselenlerdir. Asrımızın Yûnuslarından birisi de Melamî/Hamzavî erenlerinden Osman Kemâlî Efendi dir (d. Erzurum ö. İstanbul ). Şiirleri Aşk Sızıntıları ; sohbetleri ise, İrfân Sızıntıları adıyla toplanan Kemâlî nin, birlik deryasına gark olan gönül âleminden sızan aşk damlası manzûmelerinden birisi de Hazret-i Yûnus u anlatır. Ama ne güzel anlatır! Ezelden bezm-i uşşâka giren bir pîrdir Yûnus Makâm-ı kuds-i lâhut a eren tek/bîrdir Yûnus Sarây-ı künfekânın zevkinin tasvîridir Yûnus Rumûz-ı lübb-i Kur ân metninin tefsîridir Yûnus (Yûnus, ezelden âşıklar meclisine giren bir pîrdir. Ulûhiyetin kutsî makâmına eren tekbîr /Allahu ekber lafzının sırrı/ ve tek kişidir. Künfekân (Ol, dedi ve hemen oldu. Bakara , Al-i İmrân/47 vd.) emrinin sarâyının zevkinin tasvîridir. Kur ân metninin özünün işâret ettiği remizleri tefsir eden kişidir.) Yitirmiş kendini kendinde bulmuş zât-ı Mevlâ yı Açılmış gönlü görmüş cân gözüyle sırr-ı esmâyı Harîm-i li-ma allaha girip mahv etmiş eşyâyı Kitâb-ı kâinât-ı aşkı bir teşhîrdir Yûnus (Kendi vehmî varlığını yok etmiş, Mevlâ nın zâtını kendinde bulmuştur. Gönlü açılmış Hakk ın isimlerinin sırrını cân gözüyle görmüştür. Hazret-i Peygamber in, Li-ma allah /Benim Allah ile öyle bir vaktim var ki melekler yaşadığım bu âna muttali olamazlar/ hadîsinde işaret ettiği sırra /makâma/ ulaşarak eşyayı /çokluğu/ yok etmiştir. Yûnus, aşk ile yaratılan kâinât kitâbını gösterip anlatan kişidir.) O insanlık içinde gevher-i yektâ-yı ma nâdır Hazînedâr-ı eş âr, hem emîn-i ilm-i a lâdır O Hak la söyleyen, Hak söyleyen bir murg-ı gûyâdır Cenâb-ı Kibriyâ nın mazhar-ı takdîridir Yûnus XIX

12 (O, insanlık içinde mânânın tek cevheridir. O, şiirlerin hazinedârı, o Hak la söyleyen, hakîkati söyleyen bir kuştur/hüdhüd dür/. Ulu Allah ın takdîrinin açığa çıktığı yerdir.) O Rabbü l-âlemîni aşk bilip aşk, içre cân vermiş Melek insânda görmüş aşkı, insâna nişân vermiş O aşkın neş esi âlemlere emn ü emân vermiş O aşkı bağlayan insânlığa zencîrdir Yûnus (Yûnus, âlemlerin Rabbi ni aşk bilip aşk içinde cân vermiş, aşkı melek insânda / nefsinden arınmış insanda/ görmüş, insana, /insan-ı kâmil olma yolundaki insana/ nişân vermiş bir kişidir. Onun anlattığı aşkın neş esi /kaynağı, zevki/ âlemlere güven ve emniyet vermiştir. Yûnus insanlığı o aşka bağlayan bir zincirdir.) Belâlardan çiçekler toplayıp sadrında bal etmiş Ölüp ölmezden evvel nefsine kanın helâl etmiş, Ne dünyâ ehli olmuş ne zuhûrun zerre mâl etmiş Sivâd-ı mâsivâyı eyleyen tathîrdir Yûnus (Yûnus, belâlardan çiçekler toplayarak gönlünde bal etmiş; ölmeden evvel ölüp kanını nefsine helâl etmiştir. O, ne dünyâ ehli olmuş ne de zerre kadar mal biriktirmiştir. Yûnus, gönlünde Allah tan gayrı herşeyi temizlemiş bir kişidir.) O doğmuş ağlamış hiç gülmemiş güldürmemiş dünyâ Bütün dünyâdan el çekmiş gözünde kalmamış ukbâ O muhtâç olmamış hiçbir şeye, muhtâç ana eşyâ Bu hikmet-hâne-yi tedrîse bir takrîrdir Yûnus (O, doğduğundan itibâren ağlamış, hiç gülmemiş, dünyâ onu güldürmemiş; bütün dünyâdan vazgeçmiş, âhiret gözünde kalmamış. O hiçbir şeye muhtaç olmadığı hâlde herşey ona muhtaçtır. Yûnus bu hikmet öğrenilen âlem medresesinde bir ifade tarzıdır.) Anınla fahrederse var yeri bu arz u eflâkin Onun Rûhü l-kuds tesviye etmiş tıynet-i pâkin Onun kadrin bilen, olmaz esîri dâne-yi hâkin Kulûb-ı âşıkâna bî-bedel tenvîrdir Yûnus (Felekler ve yer onunla övünürse bu önemlidir; yerindedir. Ruhü l-kuds /Rahmânî nefes/ onun saf tabiatını düzeltti. Onun kıymetini bilen, toprağın danesine / dünyevî her hangi bir nimete/ esir olmaz. Yûnus, âşıkların kalplerine benzersiz bir ışık saçmaktadır.) XX

13

14 BİRİNCİ BÖLÜM YÛNUS UN MENÂKIBI

15

16 YÛNUS UN MENÂKIBI Yûnus Emre nin tarihî kişiliği menkıbeler içinde kaybolup gitmiştir. Kaynaklar Ondan bahsederken dâima rivâyetleri aktarmaktadır. Bu sebeple, Yûnus un kimliğini araştırırken menkıbelerden hareket etmek, bu rivâyetlerdeki küllenen gerçekleri ortaya çıkarmak gerekir. Yûnus un destânî hayâtının iki ayrı kaynağı vardır: Birincisi Hacı Bektaş-ı Velî Vilâyetnâmesi dir. İkinci kaynak da XVIII. asırda İstanbul da yaşayan İbrahim Hâs (ö. ) tarafından yazılan Tezkiretü l-hâs adlı menâkıpnâmedir. Yûnus Emre Vilâyetnâme ye göre fakîr ve ümmî bir köylüdür. İbrahim Hâs ın topladığı rivâyette ise şehirli, medrese eğitiminden geçmiş, müftülük yapmış bir kişidir. Vilâyetnâme de Yûnus un Hacı Bektaş-ı Velî nin huzûruna gidişi anlatılırken şöyle denilir: Hacı Bektaş-ı Velî Horasan diyârından Rûm a gelip yerleştikten sonra velîliği ve kerâmetleri etrafa yayıldı. Her taraftan mürîd ve muhibler gelmeye, büyük meclisler kurulmaya başlandı. Fakîr hâlli kimseler gelir, nasîb alır giderlerdi. O zaman Sivrihisar ın şimâl tarafında Sarıköy denilen yerde, Yûnus derler bir kimse var idi. Gâyet fakir hâlli olup ekincilik ederdi. Bir vakit kıtlık oldu, ekinden bir nesne hâsıl olmadı. Yûnus, erenlerin bu güzel vasıflarını işitti. Herkesin bu kapıdan boş dönmemesi dolayısıyla bir bahane ile gidip kifâf denecek kadar bir şeyler istemeği düşündü. Eli boş gitmemek için öküzüne dağdan alıç yükleyip Sulucakarahöyük e doğru yola koyuldu. Karahöyük e varınca, Hacı Bektaş-ı Velî huzûruna çıktı, armağanını sunup: Ben fakîr bir kimseyim, bu yıl ekinimden bir nesne alamadım, ümîddir ki, bu yemişi kabul edip karşılığında buğday veresiniz, aşkınıza kifâf edelim dedi. Hacı Bektaş: Öyle olsun. diyerek abdâllara işaret etti. Alıcı alıp paylaşıp yediler, Yûnus bir kaç gün orada eğlendi. Gidecek olunca Hacı Bektaş a haber verdiler. O da: Sorun bakalım ne ister, buğday mı, nefes mi verelim? dedi. Sordular, Yûnus: Ben nefesi neyleyeyim, bana buğday gerek. 0 diye cevap verdi. Yûnus un cevâbını Hacı Bektaş a bildirdiler. Hünkâr: 3

17 Varın Yûnus a söyleyin, alıcının her tanesi için bir (iki) nefes verelim. buyurdu. Yûnus dedi ki: Ehil-ıyâlim var, nefes karın doyurmaz, lutfederse buğday versinler sizin aşkınıza kifâf edelim. Bu sözü Hacı Bektaş a arzeylediler. Bu defa: Varın söyleyin, alıcının her çekirdeği başına on nefes verelim. dedi. Yûnus bu söze karşılık yine: Ben nefesi neyleyim, çoluğum çocuğum var, bana buğday gerek. diye ısrar etti. Râzı olmadı. Hacı Bektaş, dilediği kadar buğday verilmesini emretti, öküzüne yüklediler. Yûnus vedâ edip yola koyuldu. Köyün aşağı ucunda olan hamâmın öte başındaki yokuşu çıkınca aklı başına geldi. Şöyle düşündü: Vilâyet erine vardım, bana nasîb sundular alıcımın her çekirdeği başına on nefes verdiler, kâil olmadım. Ne olmayacak iş ettim, gâfil oldum. İmdi bu buğday bir niçe gün içinde tükenir, nefes ise ölünceye dek tükenmez. Ola ki himmet ettikleri nasîbi vereler! Yûnus dönüp tekkeye geldi. Buğdayı öküzün arkasından indirdi. Hünkâr ın halîfeleri bu hâli görüp Yûnus a: Niçin geri geldin diye sordular. Yûnus: Bana buğday gerekmez, o himmet olunan nasîbi versinler. dedi. Yûnus un ahvâli Hacı Bektaş a arzedildi. Hacı Bektaş buyurdu ki: O şimden sonra olmaz. Biz o kilidin anahtarını Tapduk Emre ye verdik, varsın nasîbini ondan alsın. Yûnus a bunu buyurdular. Bu söz üzerine Yûnus yola koyuldu. Tapduk Emre ye geldi. Hacı Bektaş ın selâmını söyledi, vâki olan hâli anlattı. Tapduk Emre: Safâ geldin, hâlin bize mâlûm olmuştu; hizmet et, emek yetir, nasîbini al dedi. Yûnus dedi ki: Ne hizmet varsa yapalım! Tapduk un tekkesinin ardında dağ vardı. Tapduk, Yûnus u dağdan odun getirme hizmetine koştu. Yûnus her gün dağdan odun getirir oldu. Odunu sırtına vurup getirirdi. Amma, yaşını ve eğrisini kesmezdi. Erenler meydanına eğri yakışmaz! derdi. Tam kırk yıl bu hizmeti gördü. Günlerden bir gün Anadolu (Rum) erenleri Tapduk Emre nin tekkesine geldiler. Büyük topluluk oldu. Meclis kuruldu. O mecliste Yûnus-ı Gûyende derler bir kimse vardı. Yûnus da orada idi. Tapduk Emre cezbelenip hâllenince Gûyende ye: Yûnus, söyle! dedi. Gûyende işitmedi. Tekrar: Yûnus şevkımız var, sohbet eyle, işitelim! dedi. Yûnus-ı Gûyende yine işitmedi. Üçüncüsünde de Gûyende den haber çıkmayınca, bu sefer Yûnus Emre ye dönüp: Yûnus vakit oldu, o hazînenin kilidini açtık, nasîbini alıverdin, sen söyle! Bu mecliste sohbet eyle. Hünkâr varlığının nefesi yerine geldi. dedi. Yûnus un gönlü 4

PDF   Karaca, Songül
İşitin Ey Yarenler: Mecmualarda YunusEmre Çevresinden Oluşan Muhitler, Vefatının Yılında Bizim Yunus Sempozyumu, Mayıs , Tam Metinler, , s.
Türkçe [DE]

Bu dergide - Bu sayıda PDF   Uçar, Filiz Meltem Erdem
İşlevsel ve Bağımsal Dil Bilgisi Kuramları Çerçevesinde Eski Anadolu Türkçesinde -(y)A Ekinin İşlevleri: YunusEmre Divanı Örneği, Söylem: Filoloji Dergisi, , cilt: VII, sayı: 2, s.
Türkçe [G]

Bu dergide - Bu sayıda Gedik, Nusret
İy Bana Eyü Diyen Benem Kamudan Kemter: YunusEmre’nin Şiirlerinde Kendini Tenkit, Türkistan’dan Balkanlara Türk Sufizmi, , s.
Türkçe []

Bu dergide - Bu sayıda PDF   Rahmi, Mustafa
İyi Yaşamanın Yolları: YunusEmre’nin Felsefesi, Fikirler, , cilt: IV, sayı: 81, s.
Türkçe [D]

Bu dergide - Bu sayıda PDF   Uysal, İdris Nebi
Karaman ve Fatih Nüshaları Bağlamında YunusEmre’nin Söz Varlığında Doğu Türkçesinin İzleri, Vefatının Sene-yi Devriyesinde Uluslararası YunusEmre ve Dünya Dili Türkçe (YU-DİL) Bilgi Şöleni, Mayıs , , s.
Türkçe [D]

Bu dergide - Bu sayıda PDF   Uğurlu, Kamil
Karamanlı YunusEmre, I. Ulusal YunusEmre Sempozyumu, Mayıs - Karaman, , s.
Türkçe [D]

Bu dergide - Bu sayıda PDF   Armutlu, Mehmet
Karamanlı YunusEmre, YunusEmre ve Türk Dili Sempozyumları Konuşma Metinleri, , s.
Türkçe [D]

Bu dergide - Bu sayıda PDF   Sıbgatullina, Elfine
Kazan Tatar Edebiyatı ve YunusEmre, Doğumunun Yıldönümünde Uluslararası YunusEmre Sempozyumu Bildirileri, Kasım İstanbul, , s.
Türkçe [D]

Bu dergide - Bu sayıda Erdoğan, Songül
Kemal Ümmî Divanı'ndaki YunusEmre Etkisi, Uluslararası YunusEmre ve Anadolu’da Türk Yazı Dilinin Gelişimi Sempozyumu, Ekim , Kırşehir, Bildiriler Kitabı = The International Symposium of YunusEmre and Development of the Turkish Writing Language in Anatolia, October , Kırşehir, , s.
Türkçe []

Bu dergide - Bu sayıda Özdemir, Fuat
Kitaplar Arasında: YunusEmre Üzerine Bir Makale, Bir Kitap, Türk Folklor Araştırmaları, , cilt: XV, sayı: , s.
Türkçe []

Bu dergide - Bu sayıda

Bu bizden önden gelenler ma'nâyı pinhân dediler / Ben anadan doğmuş gibi geldim ki uryân eyleyem" diyen Yûnus Emre; insanlık tarihinin en güzel; değerlerinden biridir. =O, bizim yedi yüz yıldan beri gönlümüzün dili, dilimizin gönlü olmuş aşk ve irfan kaynağımızdır. Türklüğün insanlığa en güzel hediyelerinden biri olan Yûnus, insanlığa din adına, aşk ve irfan adına, dil ve estetik adına çok şey öğretmiştir.

İslâm'ın derinliğini ve Türkçenin inceliğini anlamak isteyenler, bitip tükenmeyen seafoodplus.info sularına benzeyen Yûnus'un çeşmesinden kana kana içmek durumundadır. Yûnus 'u anlamak için onun ayak izine basarak yürümek gerekir. Başka düşüncelerin, başka inançların ve düşüncelerin dar pencerelerinden bakarak anlamaya çalışmak aslında Yûnus Emre'yi hiç anlamamak demektir.

Bugüne kadar pek çok kişi Yûnus'tan söz etti, onu anladığım zannetti. Halbuki dile getirilen düşüncelerin hiçbirinde Yûnus yoktu.

"Ben bir aceb ile geldim kimse hâlim bilmez benim / Ben söylerem ben dinlerem kimse dilim bilmez benim" diyen Yûnus'u doğru anlamak için hâl ilmi olan tasavvufun remizler dünyasına girmek gerekir.

Dr. Mustafa Tatcı, bu çalışmasıyla, sahada bir ilki ortaya koymaktadır. Tatcı'nın. Yûnus Emre'nin şiirlerine tasavvuf dünyasının kitabî ve tecrübî bilgileriyle getirdiği yorumlar inanıyoruz ki bugüne kadar Yûrius hakkında söylenegelen birçok ezberi bozacaktır.

Yûnus Emre'nin aslında ne kadar "anlaşılmadan anlatıldığını" ortaya koyan bu çalışma "Benim dilim kuş dilidir" diyen Yûnus Emre'nin sembollerin dünyasına açılan yepyeni bir ufuktur.

Yazar bu eserinde, Yûnus'un "kuş dili" dediği erenler dilini, Yûnus'un geçtiği yollardan geçerek çözümlemekte, okuyucuya gerçek bir irfan sofrasına davet etmektedir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir