tutmadığın orucun kefareti 2021 / Oruç Fidyesi Ne Demektir? - Diyanet TV

Tutmadığın Orucun Kefareti 2021

tutmadığın orucun kefareti 2021

Herhangi bir yerden koli alıp LÖSEV’e ve lösemili çocuklara iletebilir miyim?

Herhangi bir yerden alacağınız koli veya ürünleri LÖSEV’e iletebilirsiniz. Ancak, LÖSEV bünyesinde dağıtımı gerçekleşen kolilerde yer alan tüm ürünlerin analizleri yapılmakta ve lösemili ve kanserli çocuk ve hastaların tüketimine uygun olduğu onaylanmaktadır. Dışarıdan alınan pek çok pakette bulunan gazlı içecekler, hazır toz yiyecekler veya toksik oranı yüksek gıdalar hastalarımız tarafından tüketilememektedir. Dolayısıyla LÖSEV’in denetleyerek hazırlamış olduğu gıda paketlerini tercih etmeniz lösemili ve kanserli çocuklarımız ile hastalarımız için daha sağlıklı olacaktır. LÖSEV Ramazan Paketlerimiz için lütfen tıklayınız


 

Fıtır(Fitre) sadakası nedir ve ne zaman verilir?

Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ). Vacip oluşu, sünnetle sabittir (Buhârî, Zekât, ; Müslim, Zekât, ; Ebû Dâvûd, Zekât, 18; İbn Mâce, Zekât, 21). Kişi, kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür. Hz. Peygamber, köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her müslümana fitrenin gerektiğini ifade etmiştir (Ebû Dâvûd, Zekât, 20).

Fıtır sadakasının vacip olma zamanı Ramazan bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilir. Hatta bu daha faziletlidir. Bununla birlikte, bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Ancak, bayram namazından önce verilmesi müstehap kabul edilmiştir.Şâfiî mezhebinde ise; fitreyi, meşru bir mazeret bulunmadıkça bayramın birinci gününün gün batımından sonraya bırakmak haramdır. Fitreyi Ramazan’ın ilk günlerinde vermek de caizdir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ).Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır.Günümüzde fıtır sadakası miktarının belirlenmesinde, kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Kişi dinen zengin sayılanlara, usûlüne (anne, baba, dedeler ve nineler), fürûuna (çocuk ve torunlar) ve eşine fıtır sadakası veremez. Fitreler bir fakire verilebileceği gibi, birkaç fakire de dağıtılabilir. (Merğînânî, el-Hidâye, II, ). Ancak bir kişiye verilen miktar bir fitreden az olmamalıdır.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

 

senesi için fitre miktarı ne kadar olmalıdır?

Din İşleri Yüksek Kurulu,  yılı Ramazan ayının başlangıcından yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarını 40,00 TL olarak belirledi.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

 

Fidye nedir, hangi durumlarda gerekir?

Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder. Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (Bakara, 2/) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder (Serahsî, el-Mebsût, III, ; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, ).

Öte yandan Şâfiîlere göre Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, ). Şâfiî mezhebinde fidye ödeme yükümlüğünün ortaya çıktığı bir diğer mesele de gebe ve emzikli kadınlarla ilgilidir. Emzirme ve hamilelik sebebiyle çocuğunun sağlığı hakkında endişe duyan annelerin, oruç tutamadıkları günleri hem kaza etmeleri hem de fidye vermeleri gerekir. Fakat çocuk hakkında değil de kendileri hakkında endişe ederlerse o zaman sadece kaza gerekir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ). Hac ve umre ile ilgili görevler yerine getirilirken meydana gelen bazı eksiklikler için uygulanması gereken maddi yaptırım da fidye kapsamına girer (Bakara, 2/). Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir (Bakara, 2/; Merğînânî, el-Hidâye, II, ). 

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı
 

Oruç fidyesi kimlere verilebilir?

Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl (üst soy) ve fürûuna (alt soy) veremez.

Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürû ise, çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır. Yine, bir kimse hanımına zekât, fitre ve fidyesini veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına bunları veremez. Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, ).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı 
 

Zekât nedir?

Zekât dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır.
Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal ( gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.
Zekâtın kimlere verileceği Kur’an-ı Kerim’de ayrıntılı şekilde açıklanmış (Tevbe, 9/60), nisabı da hadislerde belirtilmiştir (Buhârî, Zekât, 32, 36, 38, 43). Buna göre temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir (Kâsânî, Bedâî’, II, 4 vd).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı
 

Zekât ve fitre, hayır kurumlarına verilebilir mi?

Zekâtın verileceği yerler, Tevbe sûresinin âyetinde belirlenmiştir. Buna göre zekât, ilke olarak fakirlerin ve ihtiyaç sahibi bireylerin hakkıdır. Bu itibarla, belirli şartları taşıyan müslümanların yükümlü oldukları zekât ve fıtır sadakasının, Kur’an-ı Kerim’de belirlenen yerler dışında herhangi bir yere verilmesi veya cami, köprü, yol, okul, su gibi hayır işlerine sarf edilmesi, Hanefîlerce caiz görülmemiştir. Bu esas gözetilmeksizin zekât niyeti ile yapılan ödemeler zekât yerine geçmez. Zekât, kendilerine zekât verilmesi caiz olan kimselere doğrudan teslim edilebileceği gibi, aracı vasıtası ile de ulaştırılabilir. Bu aracının birey olması ile kurum olması arasında fark yoktur. Buna göre hayır kurumu veya sivil toplum kuruluşu, toplayacağı zekâtları Kur’an’da belirlenen yerlere/fakir ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorsa aracı konumunda olan bu kuruluşlara zekât emanet edilebilir.

Zekâtı hak sahiplerine ulaştırmayıp, inşaat, aydınlatma, büro masrafları gibi genel hizmetleri içinde değerlendirecek olan kuruluşlara ise zekât verilmez.
Halka hizmet veren bu gibi kurumların varlıklarını sürdürmeleri için desteklenmeleri önemlidir. Ancak bu, zekât dışında gönüllü yardımlar yolu ile yapılmalıdır. Bunun yanında kamusal ve bireysel denetimler de ihmal edilmemelidir.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Iphone telefonumdan neden mobil bankacılıktan bağıs yapamıyorum

IOS (Apple) işletim sistemi kullanan değerli gönül dostlarımızın dikkatine; Cep telefonunuzda kullandığınız yazılımla alakalı olarak telefonlarınızda bulunan “interaktif bankacılık” uygulamaları üzerinden maalesef bağış yapılamamaktadır. Tüm bağış yöntemlerimiz için lütfen funduszeue.info sayfamızı ziyaret ediniz.

Banka üzerinden bağış yapmak için kullanılabilecek yöntemler

 

SIRA NO BANKA ADI  BAĞIŞ EKRANLARI BANKALARIN İNTERNET SİTESİNDEN BAĞIŞ CEP TELEFONU UYGULAMALARIN DAN BAĞIŞ ATM'DEN BAĞIŞ EKRANI (HESAP NO VE İBAN İLE YAPILABİLİYOR) TELEFON BANKACILIĞI
1 TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. VAR VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR
2 HALKBANK VAR VAR VAR (ANDROİD) VAR VAR
3 ICBC TURKEY BANK A.Ş. VAR VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK YOK
4 QNB FİNANSBANK VAR VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK VAR
5 ODEABANK VAR VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK YOK
6 ŞEKERBANK VAR VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK VAR
7 YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş. VAR VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR
8 ING BANK VAR VAR VAR (ANDROİD) VAR VAR
9 TEB VAR VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR
10 DENİZBANK YOK VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK VAR
11 ZİRAAT BANKASI VAR  VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR
12 VAKIFBANK VAR  VAR VAR (ANDROİD) VAR VAR
13 AKBANK VAR VAR VAR (ANDROİD) VAR VAR
14 GARANTİ BANKASI VAR VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR

HASTALIK NEDENİYLE ORUÇ TUTAMAYAN NE YAPMALI?

Hastaların oruç tutması ve tutmaması meselesi Ramazan ayında sıklıkla tartışılan bir konudur. Bu konuda sağlıklarının ne şekilde etkilendiğine ilişkin tespit önem kazanmaktadır.

Eğer uzman bir doktor, oruç tutmasının sağlık açısından zararlı olacağına dair bir hastaya teşhis koyuyorsa bu kişi Ramazan'da oruç tutmayabilir.

İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III,

Eğer bu kişinin hastalığı geçici ise tutmadığı günlerin oruçlarını iyileşince kaza etmelidir. Hastalığı kalıcıysa tutamadığı oruçların gün sayısı kadar fidye vermelidir.

ORUÇ FİDYESİ NASIL VERİLİR?

Bir kişinin kalıcı bir hastalık nedeniyle Ramazan orucunu tutamaması ve kaza edememesi durumunda oruç fidyesi vermesi gerekir.

Bu konu hakkında Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur:

"Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse), o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır."

Bakara suresinin ayetlerinin tefsiri

Fidye verecek imkânı olmayanlar, bu olanağı buluncaya kadar dinen sorumlu olmazlar.

ORUÇ FİDYESİ NE KADAR?

Diyanet'in açıkladığı bilgilere göre bu yıl, yılı Ramazan ayının başlangıcından yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre bedeli 28 TL'dir.

Bu miktarın belirlenmesinde İslam kaynaklarında zikredilen hususlar ve günümüzün şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının giderleri dikkate alınmıştır.

Fitre bedeli aynı zamanda günlük fidye miktarıdır. Tutulmayan oruç günü kadar fidye vermek gerekir. Fidye bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir.

Eğer oruç tutmaya gücü yetmeyen kişi, ileride tutabilecek duruma gelirse Hanefilere göre fidyelerini vermiş olsalar dahi tutmadıkları oruçları kaza ederler. Verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz ve bunlar nafile sadaka sayılır.

KİMLER ORUÇ TUTAMAZ?

İslam, her bireyi gücü nispetinde sorumlu tutmuş; güçlerini aşan ya da sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir.

İslam'ın beş şartından biri olan Ramazan orucu ibadetini gerçekleştiremeyecek olan Müslümanlar için bazı ruhsatlar getirilmiştir:

Yolculuk: Ramazan'da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Başlanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanması gerekir. Sefer bir mazeret olduğu için, eğer orucunu seferîliği başladıktan sonra bozarsa kendisine kefâret gerekmez, sadece kaza gerekir.

İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III,

Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişiler için, iyileştikten sonra kaza etmek üzere Ramazan ayında oruç tutmamalarına ruhsat tanınmıştır. Oruç tutması hâlinde hasta olacağı doktor tarafından bildirilen kimse de hasta hükmündedir.

Yaşlılık: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimseler, oruç tutmayıp yerine fidye verebilirler. Bakara suresinin ayetinde, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.

İleri derecede açlık, susuzluk: Açlık veya susuzluk sebebi ile beden ve ruh sağlığının ciddi derecede zarar görmesi söz konusu olan kimse orucunu bozabilir. Sağlık şartları düzelmesi hâlinde bozulan oruç Ramazan'dan sonra kaza edilir. Böyle bir kimsenin orucuna devam etmesi ölümüne sebep olacak nitelikte ise, orucunu açmaması yani oruca devam etmesi haram olur.

Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak: Esas itibarıyla bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru değildir. Ancak kişisel veya toplumsal zorunluluklar, bazılarının böyle işlerde çalışmalarını gerektirebilmektedir. Böyle durumda bulunan bir kişi, oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar gelmesinden korkuyorsa, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izin günlerinde veya müsait zamanlarda tutamadıkları oruçlarını kaza etmelidirler.

Gebe ve emzikli olmak: Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da, sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında değerlendirilmiştir. Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları gerekir. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kazâ ederler.

Sahnûn, el-Müdevvene, I, ; Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, ; İbn Kudâme, el-Kâfî, I, ; Kâsânî, Bedâî', II, 97

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Oruç Fidyesi Ne Demektir? Cevap: Fidye, bazı ibadetlerin eda edilmemesi ya da edası sırasında birtakım kusurların işlenmesi hâlinde ödenen dînî-malî yükümlülüktür. İbadetlerle ilgili fidye, oruç ve hacda söz konusudur. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan ve daha sonra da kaza etmesi mümkün olmayan kimse, oruç tutamadığı her güne karşılık bir fidye öder. Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.” (Bakara, 2/) buyurulmaktadır. Bir fidye miktarı, bir sadaka-i fıtır miktarıdır. Sadaka-i fıtır ise bir kişiyi bir gün için doyuracak yiyecek veya bunun para olarak karşılığıdır. Fidye vermek durumunda olan fakat buna maddi imkânı el vermeyen kimse Allah’tan af diler. Günler uzun olduğu için oruç tutamayan hasta ya da yaşlılar, kısa günlerde oruç tutabilirlerse tutamadıkları orucu kısa günlerde kaza etmeleri gerekir. Bu durumda olan kimselerin vermiş oldukları fidyeler sadaka sayılır. Oruç fidyeleri, Ramazan ayının sonunda toptan verilebileceği gibi, Ramazan ayı içinde günlük olarak veya Ramazan ayı başında da verilebilir.

Oruç ayı olan Ramazan, kulun Rabbine yakınlaştığı, günahlarının bağışlanması için hayat yoluna yerleştirilmiş fırsatlarla dolu. 

Diyanet İşleri Başkanlığı İslam'ın şartlarından olan oruçla ilgili merak edilenleri tek tek yanıtladı. İşte oruçla ilgili merak edilenler

Oruç tutmakla yükümlü olmanın şartları nedir?

İslam’a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle müslüman ve akil bâliğ olması gerekir.

Oruca ne zaman ve nasıl niyet edilir?

Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır. İmsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz.

Oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler nelerdir?

İslam dini, ilke olarak kişileri güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir. Bu genel ilke uyarınca farz olan Ramazan orucu ibadetini belli şartlara bağlı olarak erteleme konusunda bazı ruhsatlar getirilmiştir.

Buna göre şu durumlarda olmak oruç tutmamaya mazeretli haller olarak sayılır: Yolculukta olmak, hasta olmak, yaşlı olmak, ileri derecede açlık ve susuzluk hissetmek, zor ve meşakkatli işlerde çalışmak ile gebe ve emzikli olmak.

İmsak nedir? Ne zaman başlar?

Sözlükte “kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak” anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. Halk arasında ise “imsak” oruç tutmaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu vakit anlamında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir. Sabah namazının ilk vakti ve oruç tutacak kimse için imsak yani oruca başlama vakti fecr-i sadığın doğuşu iledir.

Sabah ezanı okunmaya başladığında yeme içmeye kısa bir süre devam edilebilir mi?

Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdiği andır. Ezan da imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezan başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yoktur.

Kişinin çok sayıda kaza orucu varsa nasıl tutmalıdır?

Ramazan orucunu tutmakla yükümlü olduğu hâlde tutmamış veya bir mazeretten dolayı tutamamış kimseler; öncelikle tutmadıkları bu oruçların sayısını belirlerler ve bu oruçlarını, oruç tutmanın yasak olduğu bayram günlerinin dışındaki günlerde kaza ederler. Tutulacak her kaza orucuna, “Üzerimde borç olan ilk orucun kazasına…” diye niyet edilmesi uygun olur.

Yıkanmak ve denize girmek orucu bozar mı?

Ağız ve burnundan su girip de sindirim organına ulaşmadıkça oruçlu kimsenin yıkanması, orucuna zarar vermez. Nitekim Hz. Âişe ve Ümmü Seleme, Hz. Peygamberin (s.a.s.) Ramazan’da imsaktan sonra yıkandıklarını haber vermişlerdir (Buhârî, Savm, 25). Bu itibarla oruçlu kişi, ağız ve burundan mideye su kaçırmamak şartıyla yıkanabileceği gibi denize de girebilir.

Oruç fidyesi nasıl ödenir, kimlere verilebilir?

Oruç fidyesinin tutarı fıtır sadakası kadardır. Bu fidyeler Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye güçleri yetmiyorsa Allah’tan bağışlanmalarını isterler. Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları Hanefilere göre kaza ederler. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış/sadaka sayılır.

Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir.

Orucu bozup sadece kazayı gerektiren durumlar nelerdir?

Yolculuk, hastalık gibi meşru bir mazerete dayalı olarak bozulan orucun, sadece kazası gerekir. Ramazan’da bir mazeret olmaksızın tutulmayan oruçlar, gününe gün kaza edilir.

Ancak mazeretsiz olarak Ramazan orucunu tutmamak büyük günahtır. Cinsel birleşme dışında tatmin, ağza giren yağmur, kar veya dolunun istemeyerek yutulması, abdest alırken, yıkanırken veya yüzerken suyun istemeyerek yutulması, kasten ağız dolusu kusulması orucu bozar ve bozulan orucun kaza edilmesini gerektirir.

Ramazanda oruçluyken yolculuğa çıkan kimse, yolculuk sebebi ile orucunu bozarsa ne gerekir?

Ramazan’da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Sefer bir mazeret olduğu için, eğer orucunu seferiliği başladıktan sonra bozarsa kendisine kefaret gerekmez, sadece kaza gerekir.

Orucu kasten bozmanın hükmü nedir? Kefaret orucu kaç gündür?

Orucu kasten, yani mazereti olmadığı halde bilerek bozmak, Ramazan’ın hürmetine saygısızlıktır ve büyük günahtır. Hz. Peygamber (s.a.s), orucunu bu şekilde bozanların kefaret ile yükümlü olacaklarını belirtmiştir (Buhârî, Savm, 30; Hibe 20; Nafakât, 13; Keffârâtü’l-eymân, ; Müslim, Sıyâm, 81). Oruç kefareti, iki kameri ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır.

Unutarak yemek içmek orucu bozar mı?

Unutarak yemek içmek orucu bozmaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir” (Buhârî, Savm, 26) buyurmuştur.

Diş fırçalamak orucu bozar mı?

Boğaza su kaçırmadan ağzı su ile çalkalamak orucu bozmadığı gibi diş fırçalamakla da oruç bozulmaz. Bununla birlikte, diş macununun veya suyun boğaza kaçması hâlinde oruç bozulur.

Kusmak orucu bozar mı?

Miktarı ne olursa olsun kendiliğinden gelen kusuntu orucu bozmaz. Aynı şekilde mideden ansızın ağza yükselip tekrar mideye dönen şeyler de oruca zarar vermez.
Kişinin kendi isteği ile ağız dolusu kusması hâlinde ise oruç bozulur. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Oruçlu kimse kendisine hâkim olamayarak kusarsa ona kaza gerekmez. Her kim de kendi isteği ile kusarsa orucunu kaza etsin.” (Ebû Dâvûd, Savm, 32; Tirmizî, Savm, 25) buyurmuştur.

Astım hastalarının kullandığı sprey ve astım ilacı orucu bozar mı?

Nefes darlığı dışında oruç tutmaya engel başka sağlık problemi bulunmayan astım hastaları, soluk almayı rahatlatacak özel spreyi ağızlarına püskürterek oruç tutabilirler. Ağza püskürtülen bu ilaçlar orucu bozmaz. Çünkü bu spreyden bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarları tarafından emilip yok olmaktadır. Bundan geriye kalan miktarın tükürükle mideye ulaştığı konusunda ise, kesin bir bilgi yoktur.

Göz damlası orucu bozar mı? Burun damlası orucu bozar mı? Kulak damlası orucu bozar mı?

Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamına giren şeylerle bozulur.

Tedavi amacıyla kullanılan göz damlası, burun damlası ve kulak damlası orucu bozmaz. Çok az miktarlarda kullanılan bu ilaçlar, mideye hiç ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Kaldı ki bu işlem yeme içme yani gıdalanma anlamı da taşımamaktadır.

Aşı olmak veya iğne yaptırmak orucu bozar mı?

Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamına giren şeylerle bozulur. Bu sebeple, besin değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz.

Tedavisi devam eden hastalar, sağlıklarına kavuşup tedavileri sona erinceye kadar oruçlarını erteleyebilirler. Bununla birlikte, Ramazan ayında herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu ediyorlar ve oruç tutmalarına da başka bir engel bulunmuyorsa iğnelerini iftardan sonra yaptırmaları yerinde olur. Bu imkana sahip olmayanlar, tedavi ve aşı amaçlı iğne yaptırabilirler. Ancak, oruçlu iken gıda ve vitamin iğneleri yaptıranların, ağızdan aşı alanların damardan serum ve kan verilenlerin orucu bozulur. Daha sonra bu oruç kaza edilir.

Oruçlu iken kan vermek ve vücuda kan almak orucu bozar mı?

Ramazan’da oruçlu iken kan verenin orucu bozulmaz. Vücuda kan almak ise, beslenme, gıda alma kapsamına girdiği için orucu bozar.

Diş tedavisi yaptırmak orucu bozar mı?

Sırf diş tedavisi sebebi ile oruç bozulmaz. Tedavinin ağrısız gerçekleşmesi için yapılan enjeksiyonlar da beslenme amacı taşımadığı için orucu bozmazlar.
Ancak tedavi sırasında yapılan başka işlemler sebebi ile mesela ağız su ile çalkalanırken boğaza su, kan veya tedavide kullanılan maddelerden biri kaçarsa oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir.

Susuz olarak hap yutmak orucu bozar mı?

Oruçlu bir kimse meşru bir mazeret olmaksızın gıda veya ilaç cinsinden bir şeyi ister su ile, ister susuz olarak yer veya içerse orucu bozulur ve kefaret gerekir. Ancak oruç bozmayı mübah kılacak ölçüde bir rahatsızlık sebebiyle ilaç alınmış ise oruç bozulur ve kendisine yalnız kaza gerekir, kefaret gerekmez.

Kadınlar özel günlerinde oruç tutabilirler mi?

Özel günlerindeki bir kadının namaz kılması ve oruç tutması haramdır. Bu durumdaki kadının namazı ve orucu sahih olmaz. Fakihler bu konuda görüş birliği içindedirler. Âdet süresince terk edilen namazların kaza edilmeyeceği, oruçların ise temizlendikten sonra tutulacağı hususlarında da bütün mezheplerin görüş birliği vardır.

Söz konusu görüş birliğinin dayanağı Hz. Peygamberin (s.a.s.) hadisleri ve sahabe uygulamasıdır. Nitekim Hz. Âişe bu konuda kendisine sorulan bir soru üzerine; Resûlullah döneminde âdet gördüklerinde tutmadıkları oruçları kaza etmekle emrolunduklarını, kılmadıkları namazları ise kaza etmekle yükümlü tutulmadıklarını söylemiştir (Buhârî, Hayız, 20; Müslim, Hayız, 69). 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası