Liyakat Meaning In English

liyakat meaning in english

Meaning of "liyakatsiz" in the Turkish dictionary

10 NEWS ITEMS WHICH INCLUDE THE TERM «LIYAKATSIZ»

Find out what the national and international press are talking about and how the term liyakatsizis used in the context of the following news items.

Zayıflamak için 7 kez ameliyat oldu

Antalya ve İstanbul'da hep 7 kez ameliyat masasına yatan 5 bebek anası Dursunoğlu, şöyleki konuştu: "Önceki ameliyatlar bozukluk liyakatsiz oldu, olmadan «Haber8, Sep 15»

Mehmet Şevket Eygi: Ehli Sünnet Nedir?

Kur'an-ı Kerimin, icazetli Sünnî müfessirler tarafından yapılmış tercüme, meâl ve tefsirleri dışında; ehliyetsiz, icazetsiz, liyakatsiz, bid'atçi kötü niyetli veya cahil «Akasyam haber, Sep 15»

Atamaları durduran Başbakanlık genelgesinin şifreleri

Atamaları durduran Başbakanlık Genelgesinin zamanlaması tartışılsa da Başbakanlık uzun süredir Bakanlıklarda yapılan paralel ve liyakatsiz atamalardan ciddi «Memurlar, Sep 15»

Kamu Sen ve SGK Başkanı'nın yaptığı etik mi?

Ancak, SGK'nın liyakatsiz atamalarında bu atama ne ilktir ne de sondur. SGK Başkanlığı bugüne kadar onlarca liyakatsiz atama yaptı ve bu liyakatsizlikten dolayı «Memurlar, Aug 15»

Siyaset teorisinin tartıştığı en önemli konulardan biri hiç şüphesiz …

Tımar ve zeametin yani kamu kaynaklarının liyakatsiz insanlara verilmesini eleştirir. Liyakatsiz adamların saraya ve devlete danışman olduklarını, eskiden «Zaman Gazetesi, Aug 15»

Okul Müdürleri Görevden Alınabilir

Osmanlı'nın son dönemlerinde göreve getirilen liyakatsiz kişilerin koca Cihan Devleti'ni ne hale soktukları tarihe not olarak düşülmüştü. Şimdi ülkenin en önemli «funduszeue.info, Aug 15»

Yanlış Sistem Liyakatsiz Yöneticiler

Sağlıkta dönüşümde çağ atladığımız falan yok. Sağlık maalesef liyakatsiz, sadakatsiz ve ehliyetsiz kişilerin eline bırakıldı. Yöneticilerin yüzde 90'ı maalesef bu «Akasyam haber, Aug 15»

"PTT'yi Arap saçına çevirdiler"

Birkaç yandaş ve üstlerine yaranmak isteyen beceriksiz liyakatsiz yöneticiler yüzünden sizlere karşı sorumluluklarımızı yerine getiremediğimizi, artık mızrağın «Halkın Sesi Gazetesi, Jun 15»

İsmail Kılıçarslan, AKP'li Belediye Tarafından Tehdit Edildi…

liyakatsiz, oturmasını kalkmasını bilmeyen, islami ve insani edep yoksunu insanlar göreve gelince böyle.. ne misyon kalııırr.. ve de vizyon.. bir de bakmışsınız «Post Medya, Jun 15»

Ana mesaj, 'bizden olanlar atanmalı', diyenleredir

Buna ek olarak yüzlerce binlerce liyakatsiz insanı makamlara atadık, yönetimi çürümeye terk ettik. Neden emaneti ehline teslim eden bir dinin mensupları olarak «Memurlar, Jun 15»

REFERENCE

« EDUCALINGO. Liyakatsiz [online]. Available <funduszeue.info>. Jun ».

لیاقت - liyakat

لیاقت - liyakat ingilizce anlam&#;, لیاقت - liyakat osmanl&#;ca ne demek. &#;ngilizce osmanl&#;ca sözlükte لیاقت - liyakat kelimesi nas&#;l geçiyor. liyakat osmanl&#;ca nas&#;l yaz&#;l&#;r. liyakat nedir, liyakat ne demek arapca yaz&#;l&#;&#;&#;.

لیاقت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language لیاقت. لیاقت attoman turkish I mean, لیاقت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish لیاقت, Ottoman Turkish English Dictionary

لیاقت &#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; لیاقت &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. لیاقت &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. لیاقت &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;. &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; لیاقت

لیاقت &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; لیاقت &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. لیاقت &#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;. لیاقت &#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;. &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;. &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; لیاقت

Do not share my Personal Information.

Examples of using Sebat in a sentence and their translations

Bunu bilmem gerekiyor, Sebat ve liyakat el ele gider.

You must know that will, persistence and merit go hand in hand.

Ama sebat eden kazanır. Sonunda direnişini kırdım.

But eventually, persistence won out… and I did break down her resistance.

Sana sebat etme kabiliyeti vermeseydik andolsun ki birazcık meyledecektin onlara.

And had We not fortified you, certainly you might have inclined toward them a bit.

Sıkı çalışma, azim ve sebat her zaman kazanır.

Sana sebat etme kabiliyeti vermeseydik andolsun ki birazcık meyledecektin onlara.

And if We had not fortified you, you would have been very slightly inclining towards them;

Hayata gösterdiğin fevkalade sebat için… bu halk alkışına geleneksel bir cevabımız var.

For your remarkable persistence in life we have a traditional answer to this public acclaim.

Sabır, sebat, çok çalışma ve asla umudu yitirmemeyi.

Patience, persistence, hard work… and never to lose hope.

Kurumsal web sitelerine destek belgeler için sebat ve işlem gerektiriyordu.

Support for corporate web sites required persistence and transactions for documents.

Önceleri, hizmet, sebat falan diyerek kendi kendimizi kandırırız.

At first, we all fool ourselves with vocation, perseverance, and all that rubbish.

Ama sebat edeceğiz ve bu duyarsız şiddete karşı kavgayı kazanacağız.

But we will persevere, and we win this fight against senseless violence.

Eğer sana sebat vermeseydik nerdeyse azıcık da olsa onlara meyledecektin.

Had We not strengthened you, you might inclined to them a little.

Artık sabırda sebat edeceğiz yoksa, bütün sabrımız boşa gidecek.

We have keep enduring it now or all the tolerance will been a waste.

İlahi sebat her şeye kadirdir.'' Fakat bu başka bir nasihat.

Yet"divine patience is omnipotent." But that's another sermon.

Sebat ettim ve erkeklerle başetmeyi öğrendim.

A patient. And he learned about the nature of men.

Clay, ajansına'' Sebat'' ismini vermenin bir sebebi vardı.

Clay, you named your agency Fortitude for a reason.

Sebat olarak düşünmeyi tercih ederim.

I prefer to think of it as perseverance.

İman yolundaki pek çok kahraman başarısızlıklarına sebat etmeyi bilmiştir.

The name of the agency is fortitude.

Bir karar verdim ve onda sebat edeceğim.

I made a choice and I'm sticking to it.

Bu bize haklı bir şekilde sebat içindir.

It is for us to persevere in a righteous way.

Güvenilirlik, cesaret, dürüstlük, sebat ve sabrınızın olması gerekli. merhamet, nezaket.

You will need integrity, courage, honesty, perseverance and patience. compassion, courtesy.

Bu gerçek hikâye, Japon kültüründe insanların günlük yaşamlarında muhafaza etmeleri gereken sadakat,

fedakarlık, sebat ve onurun simgesi haline geldi.

This true story was popularized in Japanese culture as emblematic of the loyalty,

sacrifice, persistence, and honor that people should preserve in their daily lives.

Results: 79, Time:

nest...

131085 131086 131087 131088 131089