Düşükten Sonra Ağrı Kesici Içilir Mi

Central Hospital’dan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Figen Temelli Akın, düşüğe sebep olan nedenler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler veriyor.

DÜŞÜK NEDİR? DÜŞÜK SEBEPLERİ NELERDİR?

Düşük yani tıptaki adıyla abortus, hamileliğin haftası tamamlanmadan ya da bebek gram ağırlığa ulaşmadan önce farklı nedenlerden dolayı gebeliğin sonlanması durumudur. Düşüğe sebep olan faktörler değişiklik gösterebilir ve çoğunlukla düşüklere neden olan durumlar tam olarak tespit edilemeyebilir. Gebeliğin ilk 3 ayında veya bir defaya mahsus görülen düşüklerin sık görülmesinin sebebi, kromozom bozukluklarıdır. Bu bozukluklar döllenme aşamasında gelişir. Kromozomların fazla olması ya da eksik genler bebeğin gelişimini durdurabilir. Özellikle 35 yaş sonrası gebeliklerde düşük riski daha fazladır.

Düşüğe neden olan diğer durumlar ise; plasenta gelişimdeki problemler, bağışıklık sisteminde oluşan bozukluklar, uzun süreli yaşanan çeşitli sağlık sorunları, enfeksiyonlar (bakteriyel ya da cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar), tiroit hastalıkları, hamilelik yaşı, yüksek ateş ve sık kullanılan ilaçlardır (ağrı kesiciler, iltihap kurutucular vb). Bunların yanı sıra; stres, hormonal bozukluklar, bazı miyomlar, hamilelikte sigara-alkol gibi zararlı maddeler kullanma ve obezite de düşüğe sebep olabilir.

DÜŞÜĞÜN ENGELLENMESİ MÜMKÜN MÜ?

Düşüğü engellemek ya da tekrar yaşanmasını önleyebilmek için düşük riskini artıran faktörlerden uzak durulmalıdır. Düşük tehdidi olan ya da hamileliğinin ilk haftalarında kanama şikayetleri olan kadınların özellikle sosyal yaşantılarını, eğer çalışıyorlarsa da iş tempolarını mutlaka yavaşlatmaları gerekir. Vücudu aşırı zorlamak anneyi yoracağından, bebeğin beslenme düzeninde de bozulmalar olabilir.

Bu sebeple hamile kadınların kendilerine çok dikkat etmeleri ve gebelik süresince yaşantılarını yavaşlatmaları oldukça önemlidir. Kafein içeren içecekler tüketilmemeli, beslenme ve uyku düzenine de dikkat edilmelidir.

Hamilelik süresince herhangi bir ilaç almadan önce mutlaka doktora başvurulmalıdır. Ayrıca bulaşıcı hastalık veya radyasyon bulunan ortamlarda asla bulunulmamalıdır. Vücudu zorlayan ya da yaralanma riski oluşturabilen spor ve aktivelerden de kaçınılmalıdır. Bunların yanı sıra düşüğe neden olan hastalık veya patolojik bir durum varsa da tekrar hamile kalınmadan önce uzman bir hekim denetiminde gerekli tedavi ve önlemler alınmalıdır.

HANGİ BELİRTİLER DÜŞÜK TEHDİDİ OLABİLİR? ANNE ADAYINA NASIL BİR TEDAVİ UYGULANIR?

Düşükte görülen ilk belirtiler genellikle lekelenme ve vajinal kanamadır. Ancak her lekelenme ve kanama düşüğe sebep olmayabilir. Burada önemli olan nokta kanamanın miktarıdır. Lekelenme ya da kanama damla damla ise risk daha azdır. Eğer kanama aşırıysa düşük riski yüksektir. Kanama aniden başlayabileceği gibi öncesinde kahverengi bir akıntı da görülebilir. Kanama ile birlikte pıhtı ya da parça da düşebilir. Kanamanın şiddetli olduğu durumlarda anne adayına hastanede yatak istirahatı verilir ve tüm ihtiyaçlarını yatağında gidermesi sağlanır. Kanama azalana kadar da yatak istirahatına devam edilir. Hatta gerektiği durumlarda serum takviyesi de yapılabilir. Bu sebeple hamilelikte yaşanan her türlü kanama ciddiye alınmalı, hemen uzman bir hekime başvurulmalıdır.

Bunların haricinde kasık bölgesinde kramp şeklinde veya regl sancısına benzer ağrılar da yaşanabilir. Ayrıca kanama yaşanmadığı halde bebeğin canlılığını yitirmesi de başka bir olasılıktır. Bu duruma missed abortus denilmektedir.  Gebeliğinin 4. ya da 5. ayında olan gebelerde düşük belirtisi su gelmesidir. Ancak bu durum çok nadir görülür. İlk 3 ay içerisindeki gebeliklerde ise akıntı olabilir, su gelmesine rastlanmaz.  Hamilelik sürecinde anne adayında görülen uyku hali, yorgunluk, bulantı, kusma, halsizlik gibi belirtilerin düşük riski ile ilgisi yoktur. Bu durumlar gebelikte yaygın olarak görülen şikayetlerdir.

Düşük tehlikesi durumunda en çok başvurulan tedavi yöntemi ilaç kullanımıdır. Nedeni tam olarak bilinemeyen düşük risklerinde ağızdan, vajinadan ya da iğne ile verilen ilaç takviyesi yapılır. Kanama durdurulsa bile hamileliğin 12 ile haftasına kadar tedaviye devam edilir. İlaçların dozu ve kullanılacağı süre ise uzman hekim tarafından belirlenir.

TEKRARLAYAN DÜŞÜKLER NEYİN İŞARETİ OLABİLİR?

Tekrarlayan düşüklerin birçok nedeni olabilir. Düşüklüğün nedeni tespit edilirse bir sonraki gebelikte risk azaltılmaya çalışılır. Ancak nedeni bilinemeyen düşüklerde risk de artar.

Gebeliğin art arda 3 veya daha fazla düşükle sonuçlandığı durumlarda tekrarlayan düşüklerden bahsedilebilir. Bir kez düşük yapmış bir kadının sonraki hamileliğinde düşük yapma riski yüzde 20’dir. 3 ya da daha fazla sayıda düşük yapmış kadınlarda ise tekrar düşük yapma riski yüzde 50’dir.

Çift gözlü rahim, rahim ağzı yetmezliği ve rahimde şekil bozuklukları gibi durumlar bir sonraki hamilelikte düşüğün tekrar yaşanmasına neden olabilir. Böyle bir durumda cerrahi işlem uygulanarak mevcut olan anomalinin düzeltilmesi gerekir. Ayrıca genetik ve çevresel faktörler, kronik hastalıklar, bağışıklık sistemi bozuklukları, bazı enfeksiyonlar, hormonal bozukluklar ve sperm ile ilgili durumlar da tekrarlayan düşüklerin başlıca sebepleridir.

Tekrarlayan düşüklerde düşüğe neden olan duruma göre tedavi planlanır. Bulaşıcı hastalık durumunda tedavi etme, kromozom bozukluğunu ayırt etme, metabolik bir hastalık varsa dengeleme veya anatomik bir bozukluk varsa cerrahi operasyonla düzeltme ile gebeliği sağlamak mümkündür. Ancak tekrarlayan düşüklerin birçoğunun ne yazık ki tam olarak nedeni tespit edilemiyor

Zorunlu sebepler veya isteğe bağlı olarak gebeliğin sonlandırılması için uygulanan kürtaj operasyonları ve kürtaj sonrası normal yaşama dönme, adet görme ve cinsel ilişki hakkında tarafımıza iletilen sorular üzerine bu yazımızda kürtaj sonrası dikkat edilmesi gerekenler, kürtaj sonrası hasta bakımı ve kürtaj iyileşme süreci hakkında bilgiler vereceğiz. Kürtaj operasyonunun ne olduğu hakkında bilgi almak için kürtaj nedir yazımızı okuyabilirsiniz.

Kürtaj sonrasında nelere dikkat edilmelidir?

Kürtaj kişinin kendi tercihi veya tıbbi durumunun gerektirdiği zorunluluklara göre cerrahi veya vakum ile aspirasyon şeklinde yapılabilmektedir. Hastanemizde günümüzün modern imkânları ile daha az risk ve kanama için vakumlu kürtaj yapılarak iyileşme sürecinin daha konforlu şekilde ve hızlı gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Vakumlu kürtajın ne olduğu ve avantajları hakkında bilgi almak için vakumlu kürtaj nedir yazımızı okuyabilirsiniz.

Kürtaj operasyonunun sonrasında iyileşme süreci için doktorlarımız tarafından hastalarımıza bir takım tavsiyelerde bulunulmaktadır. Kürtaj sonrası ile ilgili merak edilen bu konuları alt başlıklar olarak ele alacağız.

Kürtaj sonrası ne zaman adet görülür?

Kürtaj sonrası için hastalar tarafından en çok sorulan sorulardan biri ne zaman adet göreceğim olmaktadır. Kürtaj sonrasında ilk adetin görülmesi otuz – kırk gün içerisinde olması beklenmektedir. Kürtaj sonrası adet görme bazen erken olarak yirmi gün, geç olarak elli – atmış gün aralığında gerçekleşebilir. Kürtaj sonrası adetin daha geç görülmesi durumunda, operasyonda komplikasyon ihtimali olabileceğinden doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.

Kürtaj sonrası cinsel ilişki ne zaman olmalı?

Kürtaj sonrasında en merak edilen konulardan biri de cinsel ilişki zamanıdır. Hastanemizde kürtaj olan hastalarımıza operasyon öncesi ve sonrası için yeniden gebelik, cinsel ilişkiye başlama zamanları hakkında bilgiler ayrıntılı olarak verilmektedir. Kürtajdan sonra yüksek enfeksiyon riskinden dolayı cinsel ilişkiye girilmesi önerilmemektedir. Operasyonun başarıyla gerçekleştirilmiş olması ve hastanın tıbbi durumu göz önünde bulundurularak en az yedi – on beş gün ilk cinsel ilişki için beklenmelidir.

Kürtaj sonrası bakım nasıl olmalıdır?

Kürtaj sonrası genital bölge enfeksiyona karşı zayıf olduğundan deniz ve havuza girilmemeli, küvette banyo yapılmamalıdır. Kürtaj operasyonu sonrasında hastalar mutlaka dinlenmeli, doktor tavsiyelerine ve reçete edilen ilaç varsa düzenli kullanmaya özen göstermelidir.

Kürtaj, gebeliğin tıbbi olarak sona erdirilmesi işlemidir. Halk arasında bebek aldırmak tabiri ile de bilinir. Tıp dilinde küretaj adı ile anılır.

Gebelik sonlandırma işlemi için alanında uzman doktordan yardım alınması şarttır. Bu hem kişinin sağlığı hem de doğru işlem yapılması açısından önemlidir. Ancak kapalı toplum yapısına sahip ülkelerde merdiven altı olarak bilinen yerlerde uzmanlıktan uzak kişiler yanlış işlemler sonucunda kişilerin rahim sağlığını ve hatta kişi sağlığını tehlikeye atmaktadırlar.

Kürtaj için bazı ülkelerde yasal sınırlar belirlenmiştir. Ülkemizde de hamileliğin ilk 10 haftasında kürtaj işlemi kişinin rızası kapsamında yapılmaktadır. Ancak hamilelik nedeniyle kadının sağlığını tehlikeye atacak bir durum oluşması söz konusu olursa bu yasal sınırların dışında da kürtaj yapılması söz konusu olabilir. Bunun için en sağlıklı bilgiyi doktorunuzdan alabilirsiniz.

Tıbbi cerrahi yöntemi ile rahimdeki ceninin kazınması yolu ile yapılan kürtaj, lokal anestezi yoluyla tamamlanır. Böylece kişiler herhangi bir ağrı hissetmeden tüm işlemi sonuçlandırır. Kürtaj işlemi uygulanan kişi kısa sürede hastaneden taburcu edilir. Dolayısıyla günlük bir işlemdir.

Kürtajdan sonra neler yapılmaz?

Kürtaj, günümüzde teknolojinin de gelişmesi ile her ne kadar kolay ve hızlı olsa da sonrasında uyulması gereken kuralları olan bir cerrahi müdahaledir. Buna göre, kürtaj sonrasında genital bölgeniz ve rahminiz enfeksiyona karşı hassaslaşacaktır. Dolayısıyla yapılan işlemin ardından bir süre deniz, havuz ve hamam gibi toplulukların bir arada bulunduğu ortamlardan ve suyun çok fazla olduğu küvette banyodan uzaklaşmalısınız. Bunun temel sebebi su enfeksiyon ortamı oluşturacak rahatsızlıkları size taşıyabilir.

Bunun dışında kürtaj öncesinde rahatsızlıklarınız varsa bunu mutlaka operasyon sonrasında doktorunuza iletin. Çünkü bazı ilaçların içeriği kürtaj sonrasında sizi rahatsız edebilir. Ayrıca yine cerrahi müdahale sonrasında doktorunuzun size önerdiği bir ilaç varsa bunu da mutlaka kullanmalısınız.

Kürtaj sonrasında cinsel ilişkiye bir süre ara vermelisiniz. Bu süreçte rahminiz toparlama aşamasında olacağı için dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı açık olacaktır. Cinsellikten belirli bir zaman ara vermek tehlikeleri bertaraf etmenizi sağlar.

Spor yapıyorsanız bu etkinliğinizi de bir süre ertelemelisiniz ve doktorunuzun size izin vereceği tarihe kadar kendinizi zorlamamalısınız.

Kürtaj sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

Kürtaj sonrasında beslenmeye dikkat edilmesi daha çabuk toparlanmanıza olanak tanıyacaktır. Bu dönemde doktorunuzun da tavsiyesi ile uygulayacağınız beslenme programına dikkat etmelisiniz. Tuzdan biraz uzak durmak ve sağlıklı gıdalar tüketmek vücudunuza iyi gelecektir.

Kürtaj sonrasında ayrıca bir süre alkole ara vermelisiniz. Bunun yanı sıra sigarayı da bu dönem içerisinde tüketmemelisiniz.

Kürtaj sonrası kontrol muayenesi ne zaman?

Kürtaj sonrasında yapılan cerrahi müdahalenin hemen ardından taburcu edildiğinizde dikkat etmeniz gereken zaman dilimi başlamaktadır. Kürtaj olduktan sonra 1 hafta içerisinde doktorunuza görünmeniz ve kontrol muayenenizi yaptırmanız rahim sağlığınız açısından oldukça önemlidir.

İstanbul Bağcılar’daki hastanemizde alanında uzman doktorlar ile hastane ortamında ağrısız, acısız ve hijyenik kürtaj imkanı sunmaktayız. Kürtaj operasyonu hakkında ayrıntılı bilgiyi hastanemiz kadın hastalıkları ve doğum servisinde bulabilirsiniz. Kürtaj hakkında merak ettiklerinizi telefon numaralarımız ve WhatsApp destek hattından sorabilirsiniz.

Kürtajdan sonra nelerle karşılaşılacağı kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Kürtaj işlemini çoğunlukla anestezi altında yaptığımız için işlem sırasında ağrı hissedilme ihtimali yoktur.

Kürtajdan sonra, anesteziden uyanırken hafif bir kasık ağrısı olması doğaldır. Bu ağrı ağrı kesiciler ile kolaylıkla önlenebilmektedir. Bazı hastalarda kürtaj sonrası hiç ağrı olmayabilir.

Kürtajdan sonra çok az miktarda kanama olabilir. Bu kanama 1 hafta kadar sürebilir. Daha uzun sürmesi durumunda doktorunuza haber veriniz.

Hamilelik sırasında bulantı kusma yaşıyorsanız, kürtaj sonrası bu belirtiler hızlıca kaybolur.

Kürtajdan sonra anestezinin etkisi tamamen geçene kadar hastayı taburcu etmeyiz. Hastanın normal fonksiyonlarına döndüğüne emin olduğumuzda hastayı evine yollarız.

Kürtajdan sonra yemek yenebilir, su içilebilir.

Sizlere verilen reçetedeki ilaçları düzenli kullanınız. Reçetede antibiyotik ve ağı kesici yer almaktadır.

Kürtajdan sonra aynı gün araç kullanmak tehlikelidir. Aldığınız anestezi sebebi ile reflekslerde yavaşlama olabilir, kaza yapabilirsiniz.

Kan grubunuzu bilmiyorsanız kürtaj öncesinde merkezimizde kan grubu testi yapılmaktadır.

Kan uyuşmazlığı varsa yani anne kan grubu negatif baba kan grubu pozitif ise kürtaj işlemi sonrasında kan uyuşmazlığı ilacı enjeksiyon şeklinde hastaya yapılmaktadır. Bunu yapma amacımız bir sonraki gebelikleri korumaktır.

Kürtajdan 1 hafta sonra kontrole gelmeniz gerekir. Rahim içerisinde kan birikimi olup olmadığı gibi olağan dışı durumlar değerlendirilir.

Kürtajdan sonra gün geçtiğinde normal adet görülmeye başlar.

Hamilelik döneminde yaşanan, 20 haftadan önce meydana gelen gebelik kayıpları, düşük olarak adlandırılmaktadır. Bu süreçte; gebeliğin kaybı embriyo ile onu saran zarın bebeğin eşi ile rahimden atılması şeklinde olmaktadır. Rahim; bebeği fizyolojik olarak dışarı atar. Bu durumda da düşük meydana gelir. Çeşitli durumlarda düşük meydana geldiğinde; gebeliğe ait bazı kalıntılar rahim içinde kalabilir. Bu durumda da tamamlanmamış düşük adı verilen durum ortaya çıkmaktadır. Tamamlanmış düşüklerde çoğu zaman cerrahi işlemlere gerek olmamaktadır. Ancak tamamlanmamış düşüklerde cerrahi müdahalelere ihtiyaç duyulabilmektedir.

Düşük sonrasında neler yapılmalı?

İlk üç ay içerisinde yaşanan düşüklerde bu duruma yol açan sorun genellikle embriyoya ait bozukluklardır. Düşüklerin yaklaşık olarak %60’ında anormal fetüs durumu söz konusu olduğu için vücut bunu fark ederek, gebeliği sonlandırabilir.

• Düşük yaptıktan sonra günde en az 3 litre su tüketmek gerekmektedir.
• Çalışan kişilerin mutlaka birkaç gün dinlenmesi ve stresten uzak durması gerekmektedir. Ağır işlerde çalışmamak, sürekli ayakta durmamak oldukça önemlidir.
• Kadın alması gereken vitamin ve minerallere önem göstermelidir. Bu sayede iyileşme dönemi kısalacaktır.
• Düşükten sonra lekelenme tarzında kanamalar meydana gelebilir. Ancak bu kanamaların aşırı olması durumunda mutlaka doktora haber vermek gerekmektedir.
• Düşük yaptıktan sonra doktorun önerdiği ilaçlar mutlaka zamanında ve talimatlara uygun olarak kullanılmalıdır.
• Düşükten sonraki 2 hafta egzersiz yapılmamalıdır.
• İyileşme döneminde duşlar, ayakta yapılmalı deniz ya da havuza girilmemelidir.
• İyileşme dönemi tamamlana kadar, doktor izin verene dek cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır.
• İlk kez düşük yapan kişilerin iyileşme döneminden sonra düşüğe neden olan sebeplerin araştırılması için doktora başvurması gerekmektedir.

Düşükten sonra memelerden süt gelmesi halinde

Şayet gebelik 9 haftalığın üzerinde ise düşükten sonra memelerden süt gelebilir. Bu durum; gebelik hormonları dolayısı ile yaşanmaktadır. Gebeliğin sonlanması ardından memeler daha gergin bir hale gelebilir. Memeler şişebilir ya da süt benzeri akıntı söz konusu olabilir.  Bu dönemde memelerde hassasiyet oluşması, ateş yükselmesi gibi etkilerin oluşması halinde mastit yani meme enfeksiyonu olduğu düşünülebilir. Bu durumda mutlaka doktora gidilmelidir. Doktor tarafından önerilen süt gelmesini engelleyici ilaçlarda kullanılabilir.

Düşükten sonra ne zaman gebe kalınabilir?

Düşük yapan kadınlar kısa sürede gebe kalmak istiyorsa, düşükten sonra en az 3 adet döneminin geçmesi gerektiğini bilmelidir. 3 ay geçtikten sonra hamilelik için mutlaka bir uzmana danışmalı ve kontrollü bir şekilde gebelik süreci planlanmalıdır. Cinsel ilişki, düşükten sonra iyileşme dönemine kadar oldukça sakıncalıdır. Bu sebeple de yapılan kontrollerde doktor ne zaman cinsel ilişkiye izin verirse o zaman başlanmalıdır.

Düşükten sonra yapılması gereken testler

Şayet hasta 3 kere üst üstte düşük yapmış ise sebebinin mutlaka araştırılması gerekmektedir. Özellikle genetik testler ve kanın pıhtılaşma faktörü ile ilgili testler mutlaka yapılmalıdır. Gerekli durumlarda rahim filmi çekilmeli ve rahim ağzı gevşekliği araştırılmalıdır.

Düşük yaptıktan sonra ne zaman adet görülmektedir?

Düşükten sonraki Gün genellikle yumurtlama yaşanmaktadır. Yaklaşık olarak 35 gün sonra ilk adet görülebilir. Ancak bu süre her kişide farklı olabilir. Stres gibi ciddi faktörler de eklendiğinde adet görme süresi 2 aya kadar çıkabilir. Ancak yumurtlama dönemi Günde de olabileceği için düşükten sonra doktorun uygun gördüğü zamanda doğum kontrol yöntemlerine başlanmalıdır.