mimar olmak istiyorum ama çizim yeteneğim yok / Mimarlık bölümü için özel yetenek gerekli midir? | Anlatsın

Mimar Olmak Istiyorum Ama Çizim Yeteneğim Yok

mimar olmak istiyorum ama çizim yeteneğim yok

Mimar ve İç Mimar Aday Adayları için En Çok Merak Edilen Cevaplar

Öncelikle tüm herkese hayati öneme sahip tercihlerinde başarılar diliyorum. 🙂 Hayati diyorum; çünkü tercih edeceğiniz bölüme 4 yıl gibi bir süre verecek, kendinizi bu mesleğe adayacak ve muhtemelen de o alanda çalışarak hayatınızı idame ettirmeye devam edeceksiniz.

Yazıya başlarken bu girişi yapmam önemliydi. Çünkü ilk bilmeniz gereken şey; tercih yaparken hangi bölümü isterseniz isteyin, tercih edeceğiniz bölümü gerçekten istediğinize emin olun! Yıllarınızı emin olmadığınız bölümleri tercih ederek heba etmiş olmayın!

Evet, eğer mimarlık ya da iç mimarlık bölümünü tercih edecekseniz bilmeniz gereken bazı önemli hususları sizlerle şimdiden açıkça paylaşacağım.

Mimarlık ve iç mimarlık bölümü için öncelikle şunu söylemekte fayda var; her iki bölümün de öğrencilik hayatı pahalıya mâl olan bölümlerdir. Üniversite bölümleri arasında mimarlık ve iç mimarlık, diş doktorluğu gibi maliyet açısından başı çeken bölümler arasında yer almaktadır. Birçok kişi tercih yapacağı mimarlık ya da iç mimarlık bölümü için bu detayı bilmezler. Tercihlerinizde bunu da göz önünde bulundurmanızda fayda var.

Gelelim şimdi en çok sorulan sorulara:

Mimarlık mı iç mimarlık mı?

Tamamen sizin odaklanmak istediğiniz alana bağlı bir cevap. İç mekan mı tasarlamak istiyorsunuz yoksa mimari bir yapı mı? Özellikle Türkiye&#;de mimarların iç mimarlara oranla sayısının çok yüksek olması bu noktada iç mimarlık mesleğini daha avantajlı kılsa da her iki meslekten her yıl binlerce kişinin mezun olması piyasada rekabeti artırarak pastadaki pay dilimini düşürüyor. Eğer bu bölümleri seçecekseniz gerçekten istekli ve yenilikçi olmaya, kendinizi diğerlerinden farklı kılacak çalışmalara yelken açmaya hazır olmalısınız. Yoksa iş bulmanız gerçekten zor.

Öte yandan mimarlık mesleğinde hukuksal açıdan imza yetkisinin olması, iç mimarlık karşısında mimarlığa büyük bir avantaj kazandırıyor. Bir bina yaparken mimar imzası alamanız zorunlu iken, büyük bir yükseliş gösteren iç mimarlık mesleği için ise imza yetkisi birçok konuda zorunlu değil. Fakat şunu da eklemek lazım; bu durum her an değişebilir&#;

Her ne kadar imza yetkisi mimarları bir adım öne geçirse de piyasada çok fazla mimarın bulunması imzaya çok kolay ulaşmanıza olanak sağlıyor&#; Bu durum Türkiye&#;de böyle iken yurt dışında birçok ülkede bu tür bir imza yarışı yoktur. Uluslararası arenada endüstriyel tasarımcıların bile mimarlık işine girebildiğini görebilmekteyiz. (Bknz: Karim Rashid) 

Öte yandan imza yetkisi için Mimarlar Odasına her yıl belli oranda bedel ödemeniz gerekiyor! İç mimarlar ise genel olarak imza yetkisi sorunu olmadığı için İç Mimarlar Odasına kayıt olmasını gerektiren bir durum bile yok diyebiliriz. (Teknik anlamda meslek odalarına meslek icrası için kayıtlı olmanız zorunludur)

 

Mimarlar iç mimarlık, iç mimarlar mimarlık yapabilirler mi?

En çok sorulan sorulardan birisi. Evet, yapabilirler. Her iki meslek de aynı disiplinden geldikleri için iki alanda birbirine çok hakimdir. Her ne kadar etik anlamda iki mesleğin birbirlerinin alanlarına girmesi doğru olmasa da teknik anlamda her iki meslek birbirinin işini piyasada yapabilmektedirler.

 

Mimarlık ile iç mimarlığı ayıran en önemli özellikler

İç mimarlığın mimarlık karşısında en önemli avantajı ise endüstriyel ürün tasarımı bölümü ile olan önemli bağıdır&#;

İç mimarlar ürün tasarımı konusunda sahip oldukları konstrüksiyon eğitimi ile herhangi bir ürün tasarımı yapabilirken, mimarlar bir ürün tasarlama konusunda teknik eğitim almazlar. Piyasada iç mekan tasarımı kadar ürün tasarımı yapıp bu konuda uzmanlaşmış aydınlatma, mobilya, aksesuar ve benzeri ürün satışı konusunda kendini uzmanlaştırmış iç mimarlar bulunmaktadır.

Günümüzde Türkiye koşullarında mimarlık için özgün tasarım pek mümkün değil iken, iç mimarlıkta böyle bir kısıtlama söz konusu değildir. Çünkü mimari tasarım anlayışında yönetmeliklerin izin verdiği kadar tasarım yapabilirsiniz!..

Eğer kent ölçeğinde çalışmalar gerçekleştirmek isterseniz bunun için kesinlikle mimarlık bölümünü tercih etmeniz gerekmektedir. (Bu konuda kentsel tasarım bölümü de yeni çıkmakla birlikte mevcuttur)

Kısaca mimarlık ve iç mimarlık arasındaki fark nedir sorusunun cevabını böylelikle vermiş olalım.

İç mimarlıktan mimarlığa (yatay) geçiş yapılabilir mi?

Bu soru, iç mimarlığı pek isteyerek tercih etmeyen kişilerin sorduğu sorudur. Bu soruyu soranlara kızıyorum; çünkü madem mimarlık bölümünü seçecektin neden iç mimarlık bölümünü seçip iç mimarlıktan medet umuyorsun? Mimarlığı tercih etseydin, demeden geçemiyorum. Fakat gene de cevap verelim&#;

İki bölümün aynı fakültede yer aldığı üniversitelerde bu mümkün. Fakat belirli sayıda öğrenciye bölümler arasında geçiş sağlama hakkı veriliyor. Bu da genelde 5 parmağı geçmiyor. Eğer mimarlık ve iç mimarlık aynı fakültede değilse iç mimarlık bölümünden mimarlık bölümüne geçiş mümkün değil.

Nasıl mümkün olur diye soruyorsanız; önce aynı fakültede yer alan bir üniversiteye yatay geçiş yapmanız, sonra da bu bölüme geçiş için başvuruda bulunmanız gerekmektedir. Az önce belirttiğim gibi çok az sayıda kişi aldıkları için bunca çetrefilli süreç sonrası bu riski almaya değer mi değmez mi; siz bilirsiniz. Neticede bölümler arası geçişte bu kontenjan dolabilir ve siz sadece üniversitenizi değiştirmekle kalabilirsiniz.

Gene de eğer ben bu riske girerim diyorsanız; en azından başarınıza göre iki bölümü birden okumanız mümkün! Çift anadal programı ile aynı fakültede yer alan iç mimarlık ve mimarlık mesleğini çift anadal üzerinden okumanız mümkün. Mezun olduğunuzda hem mimar hem de iç mimar ünvanını elde etmiş olacaksınız.

 

Mimarlar mı daha çok para kazanıyor iç mimarlar mı?

Gene en çok sorulan sorulardan bir tanesi. Her meslek, başarıları doğrultusunda para kazanır ya da kazanamazlar.

Fakat piyasa koşullarında iç mekan projeleri daha çetrefilli ve daha maliyetlidir. Bu zorluk iç mekan tasarımlarında daha fazla kazancı beraberinde getirir.

Mimarlık için ise; proje bazında iç mimarlardan daha az kazanmalarına rağmen iç mekan tasarımına nazaran daha kolay sonuç odaklı çalışma yaptıları için süreklilik daha fazladır. (Bazen proje onay süreçleri belediyede sorun yaşadığında parayı almaları gecikebilir)

İşin özünde iç mimarlar mimarlara nazaran daha fazla para kazansa da her iki meslek için de ne kadar isminizi duyurmayı başardıysanız o kadar çok para kazanabilirsiniz. (Son dönemlerde mimarların iç mimarlığa yönelmesi  piyasanın iç mimarlığa olan ilginin artmasının en büyük göstergesi)

Sonuç:ünlü mimar mı daha çok para kazanır, ünlü iç mimar mı diye sorarsanız cevap açık ara ünlü &#;iç mimar&#; olacaktır.

 

Mimarlık ve iç mimarlık bölümleri için çizim yeteneği gerekiyor mu?

Aslında her iki bölüm için de çizim yeteneği hayati öneme sahip değil! Fakat iç mimarlık bölümleri için bazı üniversitelerde ekstradan yetenek sınavı olduğu için maalesef fazladan çizim yeteneğine sahip olmanız gerekebiliyor!..

Bunun dışında gerekli olan çizim yeteneğini ise zaten eğitim sürecinde kazanıyorsunuz.

 

Mimarlık ve iç mimarlık için en iyi üniversiteler hangileri?

Kusura bakmayın ama bu sorunun bir cevabı günümüzde yok!.. Neden mi?

Bu tamamen üniversitelerde yer alan hocalarla ilgili. Üniversite adı yerine kesinlikle eğitmen adlarına önem vermenizi şiddetle öneriyorum. Zira iyi üniversiteye de gitsenizi eğer iyi bir eğitmen ile çalışmalarınızı yürütmüyorsanız üniversite eğitim hayatınız tam bir fiyasko olacaktır!

Diğer önemli bir husus ise sizin kendinizdir! Kendinizi ne kadar geliştirmeye çabalarsanız o kadar üniversiteler üstü olursunuz&#; Bunu tüm samimiyetim ile söylüyorum. Artık üniversiteler arasındaki farklar (ismen) neredeyse aynı seviyeye inmiş durumdadır. Ünlü üniversitelerden çıkan ünlü mimar sayısı diğer standart statüye sahip üniversitelerden herhangi birinin mezun olan ünlü mimar sayısı ile (ortalamada) aynı sayıdadır.

 

Sormak istediğiniz soruları bu sayfanın altında yorum olarak paylaşmanız durumunda yazıyı güncelleyip sorularınıza cevap vermeyi sürdüreceğim.

Ayrıca bu haberi de incelemenizi tavsiye ederim. 🙂

Mimar / iç mimar olmamak için 10 neden

 

Mimar ya da iç mimar mı oldunuz? Öyleyse işte kesinlikle okumanız gereken diğer yazım:

Üniversite hayatındaki içmimar ve mimar adaylarına ALTIN tavsiyeler

Kimler İç Mimar Olabilir?

Öğrencilerimizin ve öğrenci adaylarımızın sorularını cevaplamaktan büyük keyif duyuyoruz. Bugün bizlere en çok gelen soruların arasında, "çizim yeteneğim yok, iç mimar olabilir miyim?", "iç mimar olmak için gereken özellikler nelerdir?", "İç mimarlık için gerekenler nelerdir?" gibi sorular var. Biz de ekip olarak bu sorulara cevap niteliğinde bir içerik oluşturmak istedik.

Kimler iç mimar olabilir

Kimler iç mimar olabilir?
Öncelikle iç mimarlık bölümü bahsedildiği kadar korkunç bir bölüm değil. Tam tersine renklerle iç içe olduğunuz, eğlenceli ve gerçekten keyif alabileceğiniz bir bölüm. Her bölümün zorluğu olduğu gibi, iç mimarlık bölümünün de zorlukları elbette olmakta.

Her bölümde olduğu gibi iç mimarlık bölümünde de esas olan şey çok çalışmak. Buna ek olarak, geliştirilmeye açık 3 boyutlu düşünce yeteneğine sahip olmanız gerekiyor. Hayal gücünüzü zorlamalı, beyin fırtınası yapmaya açık olmalısınız. Bölümden mezun olduktan sonra iç mimari problemlere anında çözüm üretebilir, malzemeyi iyi tanıyan, uygulama konularına hakim birer iç mimar olmanız gerekiyor. Uygulama konusunda zayıf kalmamak için, şantiye stajlarınızı eksiksiz olarak yapmanızı tavsiye ediyoruz.

Çizim yeteneği olmayan iç mimar olabilir mi?
"Çöp adam bile çizemiyorum" bu bölümü okuyabilir miyim? Bunu çok duyuyoruz biz. 😅 Yani hep diyoruz imkansız diye bir şey yok. Ancak; yetenek sınavı isteyen üniversiteler, sınavda adaylardan çizim istediği için bu formatla öğrenci alan üniversitelere girme şansınız düşük olur. Üst düzey yeteneğiniz olmasa da, sketch yani karalama yeteneğinizin standardın bir tık üstünde olması gerekiyor. Yetenek sınavıyla girmemiş olsanız da bölümde serbest el çizimi gibi dersler göreceksiniz. Yani dolayısıyla "çöp adam bile çizemiyorum" diyen öğrencimiz elbette burada zorlanacaktır realistik olmak gerekirse.

Sitemizin kurucularından iç mimar Tolga Aşk, öğrencilik dönemiyle alakalı şunları söylüyor:

Yetenek şüphesiz ki, gerek spor, gerek müzik, gerek meslek hayatı gibi konularda sizi bir adım öne çıkarıyor. Ancak yetenek tabii ki tek başına yeterli değil. Size verilen yeteneği, devamlı çalışarak beslemeli ve bilginiz ile desteklemelisiniz. Mesela benim bölümümde, kara-kalem çizim yeteneği gerçekten üst düzey olan arkadaşım vardı ancak, projesini güzel anlatan, iç mekanın ince detaylarına önem veren yani projeyi doğru okuyabilen diğer arkadaşlarımın, çeşitli jürilerde onlardan daha yüksek not aldıkları oluyordu. Zaten belirli bir dönemden sonra bilgisayarda çizim yapmaya geçtik ve el çizimine güvenmeyen arkadaşlarım, kendilerini çizim programları konusunda geliştirdiler. Yani el çizimi yeteneği üst düzey olmadan da bölümden başarıyla mezun olan bir sürü arkadaşım var ve şu an sektörde iş yapmaya devam ediyorlar. Artık sektörde el çizimiyle çalışan pek fazla kimse yok zaten. Şantiyelerde bir detay anlatırken, duvarı karalıyoruz o kadar. 😊 Okurken bir yandan, bilgisayar destekli çizim programları konusunda kendinizi mutlaka geliştirmelisiniz.

Aklınızda bu bölümü okumakla ilgili başka sorular varsa, benzer soruları İç mimarlık bölümü okunur mu? isimli makalemizde cevaplamıştık. Ayrıca öğrencilerimiz, soruları için bize daima bu link üzerinden ulaşabilirler.

Eskize Giriş *

"Eskize yapmaya nereden başlamalıyım, nasıl ilerlemeliyim? " Bende yapmak istiyorum ama yeteneğim yok(en çokta size bu yazım) diyenler buyrun yeni yazıma..

Herkese tekrar merhaba, bugün bildiğiniz gibi benim bu yazıları yazmamı ve sizinle irtibat kurmama vesile olan eskiz hakkındaki fikir ve görüşlerimi paylaşacağım. Kendimce tavsiyelerimin sizlere faydalı olmasını umuyorum..

Öncelikle eskiz; Fransızca esquisse kelimesinden gelen mimari eserler ve resim için çizimlerle yapılan ön çalışma, taslak anlamına gelir. Burada ön çalışma ve taslak kelimelerinin altını çizmek istiyorum. Eskiz dendiğinde çoğunuzun gözünde canlanan çizimin eskizden çok farklı olduğunu görüyorum. Eskiz bir kaç çizgiden, tek renk bir kalemden, herhangi bir kağıt parçası ile pekala oluşturulabilir. / Belkide benim çizdiklerim bu konuda biraz yanıltıcı olabilir. Onların çoğunun eskiz değil çizim olduğunu tekrar söylemekte fayda olduğunu düşünüyorum/

Bu konuya açıklak getirmeye çalışarak başladığım yazıma, konunun daha net anlaşılması için dünyadan ve ülkemizden birer mimarın eskizlerini gösterek devam etmek istiyorum.

Cumhurbaşkanlığı Yazlık Konutu, , Büyükada, cephe eskizleri – Rahmi M. Koç Arşivi & SALT Araştırma, Sedad Hakkı Eldem Arşivi
Sosyal Sigortalar Kurumu Kompleksi, , Zeyrek, İstanbul, cephe eskizleri – Rahmi M. Koç Arşivi & SALT Araştırma, Sedad Hakkı Eldem Arşivi

Özellikle seçtiğim Sedat Hakkı Eldem'in bu iki farklı projede yaptığı iki eskiz ile derdini çok iyi anlattığını düşünüyorum. Burada yine derdini anlatmak kelimesini çok önemsiyorum. Eskizin, bir yapıyı kusursuz ve harika çizimlerle resmetmek, renkli kalemlerle her detayını vurgulamak olmadığını, aksine en basit ve sade bir dille /veya mimarın kendi üslubuna uygun bir dille/ ileticiye aktarmak olduğunu söylemek istiyorum. Aslında özet olarak; hiç bir kaygı taşımadan mimarın kendi düşüncelerini kağıda aktarması diyebiliriz.

Bir diğer mimarın eskizleri ile devam edelim.

Le Corbusier'in gezileri sırasında yaptığı eskizlerin bulunduğu eskiz defterinden bir sayfa.

Baktığınızda eminim ne kadar /çocukça/ diye içinizden geçirdiniz. Ama eskizde bunun bir öneminin olmadığını bu iki ünlü mimarın eskizleri ile hissedebiliyoruz. Le Corbusier'in de yine kendisi için yaptığı bu eskizlerde amacının sadece derdini anlatmak ve kendi üslubu ile /toprak için gösterdiği tarama gibi/ kafasında geçenleri kağıda aktarmak olduğunu görmek gerekiyor. /Ben kendimce bunu bir müzisyenin o an yaptığı bestelerini unutmamak için hızlıca kağıda yazmasına benzetiyorum. Önemli olan o müzisyenin o an ki el yazısının güzelliği değil sözlerindeki anlamın ve müzik ile olan uyumunun güzelliği elbette.

Sedat Hakkı Eldem ve Le Corbusier Seçtiğim iki mimarında gerçek mimarlar olduğuna hepimiz hemfikiriz. Tasarımlarını gerçekleştirdikleri dönemde günümüzde olduğu gibi bilgisayar ve teknolojik gelişmelerin olmadığınıda biliyoruz. Yani demek istediğim dertlerini, fikirlerini sadece elleri ile /maket,çizim/ anlatan bu iki insan harika eskizler yapmadan da çok başarılı mimarlar olabildiler. Buna dayanarak sizlerinde hocalarınıza projelerinizi anlatırken veya bir işveren karşısında tasarımınızı eskizle anlatmak istediğinizde kendinize güvenmenizi ve karşınızdakilerin sizden inanılmaz şeyler beklemediğini farketmenizi istiyorum. Tabiki kimileri gerçekten sahip olduğu yetenek ile düşündüğü şeyi kağıda çok daha hızlı ve anlaşılır bir dille kağıda dökebiliyorken, kimileri bu anlamda zorlanabiliyor. Burada bu yeteneği kazanmanın tek yolu bol bol pratik yapmak. Beyninizin elinizle uyumlu olmasına izin vermelisiniz.

Peki ama bunu nasıl yaparız ?

İlk olarak söyleyeceğim tavsiyeyi birçoğunuz ile mesaj yoluyla bolca konuştuk. Tabikide eskiz kağıdı kullanmak. Başlangıç için önerim; hepinizin mutlaka beğendiği mimarlar var ve onların Archdaily gibi sitelerde neredeyse tüm projelerinin kesit görünüş plan düzleminde tüm çizimleri bulunmakta, hatta kimilerinin eskizleride; işte bu çizimlerin birer çıktılarını alarak üzerine eskiz kağıdı ile tekrar çizmeniz. Çok hızlı sürede elinizin kalem tutuşundan, zihninizde canlandırdığınız perspektife kadar bir çok yönünüzün geliştiğini göreceksiniz.

/Bunun için eskiz rulosu kullanmak motivasyon olarakta size yardım edecektir. Kullanım kolaylığının yanı sıra rulonuz doldukça ve siz sayfaları çevirdikçe kendinizdeki gelişimi göreceksiniz aynı zamanda elinizde çok güzel verileri bir arada toplamış olacaksınız/

/Ayrıca bu çizimleri yaparken, özellikle yapıların kesitlerini çizdiğinizde mimari olarakta kafanızda bir çok şey oturacak. Emin olun bir yapıyı okumakla (kesit ve planlarına bakmak), onu yeniden çizmek arasında inanılmaz farklar var. Sizde plan ve kesitleri tekrar çizdikçe mimarın bazı çözümleri nasıl yaptığını göreceksiniz ve bu sizin zihninizde bir yerde kendi projelerinizi çözerken her zaman yer alacak ve tabiki çözümlerinizde kolaylık sağlayacak /

/Bu kısımda renk kullanmak için acele etmemenizi önermekte fayda var, siyah beyaz çizimler başlangıç için çok daha kolay ve iyi bir yöntem olacaktır./

İkinci önerim, odanızda, evinizin bir köşesinde basit olan alanları çizmeyi denemek. Bu yatağınızda uzanırken gördüğünüz masanızın altında kalan çöp kutusu, veya salondaki koltuk takımının yanındaki sehpa olabileceği gibi her gün gördüğünüz köşelerden herhangi biri olabilir. Aynı bölgeyi belirli aralıklar çizmeyi deneyin, bir süre sonra farketmediğiniz noktaları görmeye başladığınızı anlayacaksınız. Zamanla ışığın nereden geldiğini, nerede gölge yaptığını farkedecek ve bunları çizimlerinize yansıttığınızı göreceksiniz.

Bir rulo eskizi bitirdikten ve bu minik alıştırmaları yaptıktan sonra eliniz iyi derecede gelişecektir. Buradan sonra artık eskiz kağıdı yönteminden ayrılıp, opak bir kağıtla çizimlerinize devam etmenizi öneririm. Perspektif bakış açınızıın gelişmesi ile artık çizimlerin üstünden geçmenize gerek kalmadan, sadece bakarak çizimlerinizi ilerletmelisiniz.

/Burada minik bir tavsiye daha; bu pratik yapma sürecinde çizim videoları izlemekte size çok faydalı olacaktır. Başka birinin anlayışını görmek, çizerken dikkat ettiği şeyleri anlamaya çalışmak, çizime nereden başladığına ve nasıl ilerlettiğine bakmak önemlidir. Bunun için youtube da yabancı kaynaklar çok fazla var. Ayrıca perspektif çizmenizde yardımcı olacak "iğne ve ip" yöntemide işinizi inanılmaz kolaylaştırabilir. Bu videolara bi bakın derim /

Bir diğer yöntem ise projelerinizi bilgisayar ortamına taşımadan önce mutlaka eskiz kağıdı aşamasından geçirmeniz. Çoğunuz bilgisayarda çizdiğiniz şeylerin çıktısını aldığınızda " aa burası niye böyle olmuş ya?" demişsinizdir. Çünkü bilgisayar ortamında elinizde bir aracı olan mouse ile yaptığınız çizimlerle, direk temasla herhangi bir aracı olmadan kaleme ve kağıda dokunmak arasında ciddi farklar vardır. Aldığınız bu çıktıların, üzerinden geçtiğinizde (öğrenci iseniz hocanızla, çalışıyor iseniz kendiniz veya müşterinizle vs.), değişilmesi gereken noktaları belirlediğinizde direk olarak bilgisayara başvurmayın. Önce elinizle o "burası böyle olacak, şurası şöyle olacak, burayada bunu koyarım" dediğiniz yerleri kağıt kalemle çizin, karalayın bakalım öyle olacaklar mı? Son kararı verdiğinizde bunu artık bilgisayara aktarma kısmına geçin. Emin olun zahmetli gibi görünsede bilgisayarda yapacağınız defalarca değişimden ve denemedense elinizde yapacağınız hızlıca eskizleriniz işinizi çok daha kolaylaştırıcaktır. En önemlisi ise ölçek anlayışınızı çok çok geliştirecektir. /Bir planı elinizle 1/50 ölçeğinde veya yakın ve tefrişlerle çizebiliyorsanız bu gerçekten tüm projelerde sizi zaman olarak günlerce ileri atabilir./

Bu aşamaları yapıp yeterince pratik edindikten sonra aslında söyleyecek fazla şey kalmıyor. Tabiki bu süreç herkeste farklı ilerleyecektir. Kiminiz çok daha hızlı yol alırken kiminiz tökezleyecektir. Ama lütfen benim yeteneğim yok cümlesine asla sığınmayın.

Yetenek = Bol Pratik lütfen bunuda unutmayın..

Hepinize eğitim ve iş hayatınızda başarılar diliyorum. Kendinizi geliştirmekten asla vazgeçmeyin. Ve en önemlisi hiç birşeyi gözünüzde büyütmeyin.

Beni okuduğunuz için teşekkürler, bir sonraki yazıda görüşmek üzere..

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası