Mihriban şiiri kime ait? Mihriban şiir sözleri, şarkı sözleri nelerdir?" alt="Mihriban Türküsü sözleri
funduszeue.info / DETAY HABER Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören şair ve yazar Abdürrahim Karakoç vefat etti. Karakoç'un arkasından yazılmış en güzel aşk şiirleri kaldı.. Belki de en çok bilineni Mihriban'dı.. Mihriban, Musa Eroğlu'nun sesiyle özdeşleşti.. Büyük bir aşkın arkasından edilmiş en güzel sözlerdi Mihriban'ın sözleri.. "Saf ve temiz bir aşktı" diye açıklıyordu Karakoç Mihriban'ın hikayesini.. "Lambada titreyen alev üşüyor" dizesi çıkar mıydı yoksa..
Karakoç'un ardından, yeni nesilin pek bilmediği Karakoç'a, iki ölümsüz şiir yazdıran Mihriban'ın hikayesini sizlerle paylaşalım istedik..
Mihriban şiirinin yazarı Abdurrahim Karakoç gençlik yıllarında delice aşık olur ve bir o kadar da sevilir Niyetleri evlenmektir ama kız tarafı bütün sürekli "hayır" demektedir bu işe Velhasıl bu sevdadan vazgeçilir
Aradan yıllar geçer Birgün Abdurrahim Karakoç'u bir arkadaşı ziyarete gelir.. Ve Karakoç'a, yolda, onun eski sevgilisi ile karşılaştığını, biraz sohbet ettiklerini, ve hanımın evlenmiş olduğunu söyler Arkadaşı yanındayken hislerini pek belli etmese de, o gittikten sonra Abdurrahim Karakoç oturur ve duygularını dizelere döker..
O dizeler Musa Eroğlu'nun notalarıyla yıllar sonra müziğe döküldü.. İşte o beste bu toprakların mozaiğini ortaya çıkaran bir gerçekliği de barındırıyordu içinde.. Ülkücü geçmişiyle bilinen Karakoç'un eşsiz dizelerini Mersin'in yörük Alevilerinden olan Musa Eroğlu bestelemişti.
Hikayeyi verdiği bir röportajda anlatan Karakoç, "O aşk, masum bir aşktı. Güzel bir aşktı. Bırakalım öyle kalsın. Ne adı Mihriban, ne saçları sarı" demişti.
Sarı saçlarına deli gönlümü,
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban.
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban.
Musa Eroğlu-Mihriban
Bu eşsiz duygu yoğunluğu olan dizelerle aşkın gücünü anlatan şairimiz, Mihriban'dan aldığı "Unutmak kolay değil" başlıklı mektup üzerine, şiirin devamını yazıyor
Unutmak kolay mı? deme,
Unutursun Mihribanım.
Oğlun, kızın olsun hele,
Unutursun Mihrabanım
Musa Eroğlu - Unutursun Mihribanım - İZLE
Karakoç'un Platform dergisine verdiği röportajda Mihriban'ı ve hikayesini böyle anlatmıştı..
Bazıları "Gerçek mi" diyor. Gerçek diyorum. Ama adı Mihriban değil. O gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban.
O zamanlar elektrik yoktu. Lamba ışığı altında yazıyordum. Şiire başladığımda lambadaki alev titremeye başladı. "Lambadaki alev üşüyor" çıktı.
Yo olmadı. Seviyordum. Olmadı. Ayıp olur şimdi adını söylemem. Törelerimize aykırı. İkinci birMihriban şiirim var. Biliyorsunuz. "Unutmak kolay unutursun Mihriban" diye O da öyledir. Bunlar hep gerçeğe dayalıdır. Güzel tertemiz bir sevgiydi, tertemiz de bir ayrılma oldu.
Bilmiyorum. Zaten benim memleketlim de değildi
Onu da bilmiyorum Sivas'ta bir televizyona çıktım. Telefon bağlantısı var. Bir hanım çıktı, "Abi o yaşıyor mu" dedi. "Bilmiyorum" dedim. "Nasıl bilmiyorsun" dedi. "Bilmiyorum işte" dedim. O bayan, "Eğer yaşıyor da, bu türküyü dinliyorsa, Allah ona yardım etsin" dedi. Hanımların dayanışması işte! Yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum vallahi.
Bazen aklıma düşüyor. Ben unutursun diyorum ama, insan hiçbir zaman unutamıyor O bir mektup üzerine yazılmıştır. Benim gönderdiğim bir mektuptan dolayı bir cevap aldım. "Unutmak kolay mı" başlığı mektubun. "Unutmak kolay mı deme/Unutursun Mihriban'ım" diyorum. "Düzen böyle bu gemide/Eskiler yiter yeni de/Beni değil, sen seni de unutursun Mihriban'ım" dedim Allah o hallere düşürmesin, insan kendini de unutur
Yok. Mihriban'dan başka aşkım olmadı.
Valla ne bileyim, sıradan insanlara benzer birisiydi
Saçı da sarı değildi
Gerçek yaşanıp, yazıldığı zaman okuyucu kendini bulur. Bu yüzden diyorum ki, bence herkesin hayatında bir Mihriban var
Beste de güzel olup güfteyle örtüşünce daha bir güzel oluyor Bunlar birbirini tamamlayan şeylerdir. Bestelendikten sonra herkes hayret etti. "40 senedir okuyorsunuz" dedim. Ama bestelenince daha güzel oldu.
Bilmiyorum, görmek de istemiyorum. Değişmiştir şimdi. Ben onun nazarında değiştim, o benim nazarımda değişti. Niye görelim? Öyle kalsın ya İnsanların gönülde kalması, gözde kalmasından daha iyidir.
Edebiyatımızın destansı ve bir o kadar da gizemli şiirlerinden biridir Mihriban. Günümüze değin onlarca sanatçı tarafından seslendirildi. Öyle ki toplumumuzun topyekûn gönül yangını oldu. Peki, lambada titreyen alevi üşütecek kadar derin sözleri söyleten kimdi? Mihriban diye biri gerçekte var mıydı? "Eski Defterler"in yeni bölümü ile karşınızdayız.
🔸Bu toprakların yetiştirdiği en büyük şairlerden biriydi Abdurrahim Karakoç. Vatan sevgisi ve hicivleriyle tanınırdı. Fakat davası kadar aşkıyla da bilinirdi. Öyle ki herkesin gönlünde bir sevda yeşertti şiiriyle.
🔸 "Her şiir, şairinin parmak izidir." derdi. Öyleydi de. Onun şiirlerindeki inceliği yakalamak her şairin harcı değildi. Yüzün üzerinde şiiri bestelendi Karakoç'un. Fakat hiç şüphesiz bunlar arasında en çok sevilen ve tanınanı Mihriban'dı.
🔸 Musa Eroğlu'nun sesiyle özdeşleşen bu şiir, yediden yetmiş yediye herkesin gönlünde taht kurdu.
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban!
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban!
Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban!
🔸 Yâr deyince kalemi elden düşürecek, lambada titreyen alevi üşütecek kadar saf, pırıl pırıl bir aşkın dizelere yansımış haliydi Mihriban. Halk tarafından o kadar benimsendi ki bir efsaneye dönüştü şiir. Hakkında birçok söylenti çıktı, hikâyeler anlatıldı. Bu hikâyelerden birini size aktaralım:
➡Karakoç, gençlik yıllarında âşık olur, karşılıklıdır da bu sevda. Gel zaman git zaman Karakoç'un ailesi gençlerin arasındaki bu sevgiyi, evlilik ile tamamlamak ister. Fakat kızın ailesi, yaşı küçük olduğu gerekçesiyle karşı çıkar. Daha sonra da kızın başka biriyle nişanlı olduğunu ileri sürerler. Ailesinin bu evliliğin olamayacağını bildirmesiyle Karakoç, imkânsız aşkına yazar Mihriban'ı.
❗ Şiirin asıl öyküsü bu değildir. Mihriban anlatılan bu söylentilerin çok daha ötesindedir. Yeğeni Oğuz Karakoç da verdiği bir röportajda bu konuya değinir. Şiirle ilgili çıkan hikâyelerin hepsinin yanlış anlatıldığını dile getirir.
🔸Abdurrahim Karakoç'un birine sevdalandığı ve genç kızın da onu sevdiği doğruydu.
🔸Oğuz Karakoç'un aktardığına göre bu aşkın filizlenmesi, "Güneydoğu Anadolu bölgesinde, usta şair ve âşık olduğu kişinin katıldığı bir etkinlikte olmuştur."
🔸Hatta onunla mektuplaşırken kaleme almıştı Mihriban'ı. Fakat şiirde geçtiği gibi ne genç kızın adı Mihriban'dı ne de saçları sarıydı. Bu Karakoç'un ona takmış olduğu sembol bir isimdi sadece.
🔸Aradan her ne kadar zaman geçse de asla ismini açıklamadı usta şair. Dile düşürmedi sevdiğini. Onun sevdası böyle naifti işte. Kim olduğuna dair sorular sorulduğunda şöyle cevap vermişti.
Dünyanın her tarafında. Ben de bilmiyorum artık kimdi olduğunu, o şifreyi açmayacağım, o şifre öyle kalacak çözülmeyecek. Herkesin bir Mihriban'ı var.
🔸Ter temiz ve masumdu onların mektuplaşması. Bir röportajında şu cümleleri kurmuştu:
O bana mektup yazardı, ben ona yazamazdım. Elin kızının evine mektup mu gönderilir, ayıptır. Yaşadığı şehirde bir gazete çıkardı ben o gazeteye şiirler yazardım. Herkes şiir diye okurdu ama Mihriban bilirdi ki kendine mektuptur onlar.
🔸İşte bu mektuplardan birinde Karakoç "artık unutalım bunları" dedi. Bunun üzerine "unutmak kolay mı?" diye cevap geldi. Unutursun Mihriban'ım şiiri de böyle ortaya çıktı.
"Unutmak kolay mı?" deme
Unutursun Mihriban'ım.
Oğlun, kızın olsun hele
Unutursun Mihriban'ım.
🔸 Bu destansı Mihriban şiirinin nasıl yazdığını ise şöyle anlatmıştı Karakoç:
O zamanlar elektrik yoktu. Lamba ışığı altında yazıyordum. Şiire başladığımda lambadaki alev titremeye başladı. 'Lambadaki alev üşüyor' çıktı.
🔸 Bu kuvvetli aşk, Abdurrahim Karakoç'un dizeleriyle buluşunca Mihriban isimli bir destan ortaya çıktı. Velhasılıkelam çağımızın Leylası haline geldi Mihriban.
🔸 Birçok söylentiye rağmen gerçek, usta şair ve sevdiğinin arasında gizli.
🔸 "Lambada titreyen alev üşüyor" gibi derin manalar taşıyan dizeyi yazdıran aşkın asıl öyküsünü bilmesek de okuyan herkesin gönlünde bir sevdayı yeşerttiği için minnettarız.
Eski Defterleri kapatmadan siz de Abdurrahim Karakoç'un en sevdiğiniz şiirini yorum yazarak bizimle paylaşmayı unutmayın. Bizler merakla okuyor olacağız.
▶ Mescid-i Aksa'nın son Osmanlı askeri: Iğdırlı Onbaşı Hasan
▶Osmanlı'nın ihtişamlı Ramazan geleneği: Kadir Alayları
▶Osmanlı'nın yardım eli: Zimem Defteri geleneği
▶ Zahide'm türküsünün hüzünlü hikayesi
▶ Onbeşlilerin hazin öyküsü
▶ Monna Rosa şiirinin arkasındaki gizem
▶ Cemil Meriç, gözlerini nasıl kaybetti?
▶ Necip Fazıl'ın ilk pişmanlığı!
Editör - Sunucu: Burcu Sandıkçı
Kamera - Kurgu: Ahmed Helal
_______________________________________
funduszeue.info SOSYAL MEDYADA!
Dijital medyanın tüm mecralarında yer alan funduszeue.info sosyal medyada da aktif olarak faaliyet gösteriyor.
Fikriyat'ı aşağıdaki sosyal medya adreslerinden takip edebilirsiniz;
👉 funduszeue.info mobil uygulamasını ise buradan indirebilirsiniz.
TÜM ÇALIŞMALAR YOUTUBE KANALIMIZDA!
funduszeue.info sitesinde ve mobil uygulamasında yer alan tüm video içeriklerini eş zamanlı olarak da youtube kanalımız üzerinden izleyebilirsiniz.
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban
Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Mihriban Şiirin Tamamı
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban
Şiir : Abdurrahim Karakoç
Neşet Ertaş Yazımı Kışa Çevirdin Şarkı Sözleri
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası