Rusya Ukrayna Askeri Karşılaştırma

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yıkılmasının ardından Rusya ilk defa hem uzun hem de Batı’yı doğrudan karşısına aldığı bir savaş dönemini yaşıyor. Öyle ki, Ukrayna savaşının etkilerini ne ’lardaki Çeçenistan savaşlarıyla ne de ’daki Gürcistan savaşıyla kıyaslamak mümkün görünmüyor.

[Ukrayna savaşında Rusya çok sayıda asker ve askeri ekipman kaybetti. Fotoğraf: Reuters]

Ülkesi son zamanların en büyük meydan okumalarından biriyle karşı karşıya iken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üst düzey Rus askeri liderleriyle yaptığı toplantıda askeri kapasitesini geliştirmek için yeni bir yol haritası belirleyerek atılacak adımları duyurdu.

Buna göre Rusya'nın yılında izleyeceği savaş stratejisinin ayrıntıları ve Ukrayna'da devam eden savaşta belirlenen hedeflere ulaşmak için nelerin yapılacağı tartışıldı.

Rus lider Ukrayna’da devam eden savaşı “özel operasyon” olarak nitelendiriyor. Ukrayna ile topyekûn bir savaş durumunun olduğunu ise kabul etmiyor. Ayrıca ülkesi için Ukrayna’da yapılanın “kader savaşına” dönüştüğünü de sık sık dile getiriyor. Rus lider, Ukrayna savaşı ile Rusya için en önemliler arasında sayılan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı olmak üzere Rusya tarihindeki savaşlar arasında karşılaştırma yapıyor.

Ukrayna savaşında NATO’nun tüm imkanlarını seferber ettiğine de değinen Putin, savaşı kazanma konusundaki kararlılıklarını da bir kez daha vurguladı. Esasen petrol ve doğalgaz zengini Rusya, uzun zamandır Avrupa ile dengeli ilişkiler geliştirmeye özen gösteriyordu.

Halbuki Ukrayna savaşı hem Avrupa hem de NATO içinde çatlak yaratmaktan çok uzak. Kesin bir birliktelikten bahsetmek zor olsa da savaşın başlarında Rus saldırılarının özellikle Rus gazına bağımlı olan Avrupa ülkeleri ile ABD arasında sorunlara neden olacağı tezi çöktü.

[ABD Ukrayna'ya binlerce Javelin anti tank füzesi verdi. Fotoğraf: AFP]

ABD ve İngiltere’nin yanı sıra Fransa ve Almanya da Rusya’ya karşı adımlar atmaya devam ediyor. Rusya ise dünyadan izole bir ülke olma tehlikesiyle karşı karşıya.

TRT Haber’e konuşan Muhammet Koçak, Rusya’nın Ukrayna meselesini yalnızca bölgesel bir sorun değil, uluslararası sistemde varoluş kavgasının bir parçası olarak gördüğünü belirtiyor.

Koçak’a göre, Kremlin yalnızca Ukrayna ile değil Ukrayna’nın Batı’daki destekçileri ile de mücadele ettiğini değerlendiriyor ve Ukrayna’da bir tökezleme yaşandığı takdirde Rusya’daki rejimin de tehlikeye gireceğini hesap ediyor.

Kremlin’in Rusya-Ukrayna Savaşı’nı her ne pahasına olursa olsun kaybetmeme yönünde bir yol haritası çıkarmış olabileceğinin altını çizen Koçak, Rusya’nın Ukrayna’daki birlikleri takviye ederek savaşın maliyetini her iki taraf açısından da artıracağı bir süreci tetiklediğini belirtiyor.

“Suriye deneyimleri yaygınlaştırılmalı”

Putin’in ülkesinin yılında izleyeceği askeri stratejiye dair iletişimden yapay zekaya, dijitalleşmeden, otomasyon sistemlerine yaptığı değerlendirmeler oldukça önemliydi.

Ukrayna savaşının, iletişim sektörünün gelişimi, otomasyon ve batarya taktikleri gibi ele alınması gereken bir dizi konuyu gündeme getirdiğini belirten Putin şöyle konuştu:

“İlgili bakanlıklarla çalışmaların geliştirilmesi, mühendislik bölümleri ve araştırma merkezlerinin alanında uzman kişilerle koordinasyon sağlanması gerekiyor.”

Yapay zeka kullanımının yönetimin tüm seviyelerinde yaygınlaştırılmasının ve kısmi seferberliğin getirdiği sorunların ele alınmasının önemine dikkat çeken Putin, askeri seferberlik bölümlerinin dijitalleştirilmesine geçişin başlatılması ve departmanlar arasındaki koordinasyon sistemlerinin iyileştirilmesi talimatı verdi.

Putin’in Suriye’den kazanılan deneyimlerin yaygınlaştırılması talebi de oldukça dikkat çekiciydi.

“Suriye'de edindiğimiz gibi özel harekâtın edindiği deneyimler, akademilerde subay ve erlere sunduğumuz eğitim materyallerinin temelini oluşturmalı”

“Bütçe sıkıntısı yok”

Uluslararası kamuoyunda, Ukrayna savaşında Rus ordusunun lojistik ve ikmal eksiklikleri yaşadığına dair onlarca haber ve görüntü yayınlandı. Putin konuşmasında bu konuya da değindi.

"İlk yardım ekipmanları, gıda, üniformalar, ayakkabılar, başlıklar, kurşun geçirmez yelekler, her şeyin modern ve yüksek kalite olması gerekiyor. Bütçe konusunda hiçbir kısıtlama yok. Hükumet ordunun istediği her şeyi veriyor."

“Kader savaşı” olarak nitelendirilen bir savaşta yaşananlar Rus ordusu için bir zafiyet olarak kabul edilir mi?

[BM Grad füzelerini ateşleyen Ukrayna askerleri. Fotoğraf: Reuters]

Bu soru gelecek yıllarda daha net cevap bulacaktır ancak Koçak’a göre, Rusya seferberlik ve yeni sevkiyatlar ile eksikliklerini gidermeye çalışıyor.

“Kremlin savaşta karşılaşılan sorunların ve ordunun eksikliklerinin farkında ve stratejisini de bu eksiklikleri kapatarak savaşı her ne pahasına olursa olsun kazanma üzerine kurmuş gözüküyor. Burada Rusya her ne kadar asker ve silah takviyesinin NATO’nun Finlandiya ve İsveç’i de kabul ederek genişlemesi senaryosu doğrultusunda gerçekleşeceğini deklare etse de bu stratejinin Ukrayna Savaşı ile de bağlantılı da geliştiği değerlendirilmelidir”

“Nükleer caydırıcılık dengesi, dünyadaki istikrarın temelidir”

Rus liderin konuşmasında dikkat çektiği bir diğer konu ise nükleer silahlar ve füzelerdi.

Putin, yeni stratejide ordunun ve müttefik kuvvetlerin askeri faaliyetini desteklemenin önemini vurgularken, ülkesinin nükleer cephaneliği geliştirme ve nükleer caydırıcılık dengesi ilkesini tesis etme yönündeki kararlılığının da şu sözlerle çizdi:

“Nükleer caydırıcılık dengesi, dünyadaki istikrarın temelidir”

Putin ayrıca, Rus ordu birimlerine “olağanüstü” modellerden oluşan modern bir füze cephaneliği sağlama yönündeki yeni aşamadan bahsetti. Orduya gelişmiş füze yeteneklerinin sağlanmaya başladığını kaydeden Putin, yeni nesil Sarmat füze sistemlerinin yakın gelecekte hizmete gireceğini duyurdu.

Kendi deyimiyle dünyada eşi benzeri olmayan “Zirkon” füzelerinin önümüzdeki ay konuşlandırılacağına değinen Putin, Batı’ya atıfta bulunara şu ifadeleri kullandı.

“Stratejik düşmanımızın öncelikli hedefi Rusya'yı parçalamak ve Rus gücünü yok etmektir. Rusya, uygar olarak niteledikleri dünyanın bir parçası olmaya çalıştı. Ancak orada bizi kimse beklemiyor.”

Nükleer silahların Ukrayna savaşında kullanılması Rusya’nın nükleer politikası ve pratikleri göz önüne alındığında halen ihtimal dâhilinde olmadığının altını çizen Koçak sözlerini şöyle tamamlıyor.

“Fakat Rusya’nın yıkıcı nükleer silahlar ile alakalı açıklamalar yapması gerek Ukrayna Savaşı gerekse savaşın Rusya-ABD ilişkilerine bakan yönü değerlendirildiğinde önemli bir yere oturuyor. Rusya bu silahları söz konusu ederek bir anlamda bu seçeneğin de masada olduğu mesajını vererek, caydırıcılığını artırıyor.”

“’te Ukrayna savaşı devam edecek”

Putin’den sonra söz alan Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun söyledikleri de Rusya’nın askeri stratejisine dair önemli noktalar içeriyordu.

[Rus Savunma Bakanı Sergey Şaygu. (Putğin2in sağ tarafında). Fotoğraf: Reuters]

Şaygu konuşmasında Rus vatandaşlarının askerliğe alınma yaşının 30’a çıkartılacağını belirtti ve "Moskova" ve "Leningrad" askeri bölgelerinin oluşturulacağını duyurdu.

Rus ordusunda iki ayrı hava indirme tümeni kurulacağını dile getiren Şaygu, "Rusya’nın güvenliğinin sağlanması ile ilgili sorunları çözmek için ordudaki asker sayısının 1,5 milyona çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Şoygu’nun dikkat çeken diğer sözleri ise Ukrayna savaşıyla ilgiliydi.

" yılı için öncelikli hedefimiz, özel askeri operasyonun devam ettirilmesi ve Rus güçlerinin Dağlık Karabağ ve Suriye’de barış ve istikrarı sağlamasıdır."