osteoporoz iğnesi yan etkileri / Kemik Erimesi İlaçları Zan Altında

Osteoporoz Iğnesi Yan Etkileri

osteoporoz iğnesi yan etkileri

Yılda bir iğne ile osteoporoz tedavisi

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

YAPILAN araştırmalar, bir ilacın ne kadar sık alınması gerekirse, kullanımda aksama ihtimalinin o kadar fazla olduğunu ortaya koyuyor.

İlaç uyumu olarak adlandırılan bu durum, eğer aksamalara yol açarsa tedavinin başarısını da olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bu nedenle bilim adamları giderek daha seyrek kullanılması gereken ilaçların üretilmesini sağlıyor. Eskiden 4 saat ya da 6 saat arayla alınması gereken antibiyotikler neredeyse ortadan kalktı, yerine 12 ya da 24 saatte bir ilaç alınarak yapılan tedaviler ortaya çıkmaya başladı.

Osteoporoz adı verilen kemik zayıflaması hastalığı ile ilgili olarak yapılan çalışmalar, yılda bir kez damardan iğne yapılması ile sorunu tedavi edebilen bir ilacın üretilmesini sağladı.

Osteoporoz tedavisinde en son kullanılan ve en etkili olduğu belirlenen bifosfonatlar, günde bir hap alınması ile tedavi sağlıyor. Sabah aç karnına alınması, bir süre için yatmamayı gerektiren bu ilaçlar, yemek borusunda tahrişe yol açabiliyor. Bu yan etkileri nedeniyle bazı kişilerde tedavinin kesilmesi gerekebiliyor. Osteoporoz uzun süreli bir sorun olduğu kadar tedaviye de yavaş cevap verir. Bu nedenle tedavinin çoğu zaman ömür boyu devam etmesi gerekiyor. Bu gibi uzun süreli tedavilerde ilaç uyumunda aksamalar sık olabiliyor.

Yeni geliştirilen bu ilaç, grip aşısı olur gibi yılda bir kez iğne ile yapılıyor. Zoledronic asit yapısında olan bu ilaç, kanser hastalarında kemik kırıklarını önlemek amacıyla geliştiriliyordu. İlacın geliştirilme çalışmalarında kemiklerin kalsiyum kaybını önemli ölçüde engellediğinin görülmesi üzerine, osteoporoz tedavisinde kullanılması amaçlandı. İlacın kısa zamanda piyasaya verilmesi gerekiyor.

Bilim adamları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, romatizma gibi sürekli hastalıkların tedavisinde de benzer şekilde depo etkili ilaçların geliştirilmesi için çaba gösteriyorlar. Bu tür ilaçlar geliştikçe tedaviler çok daha kolay olacak gibi gözüküyor.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

KORTİKOSTEROİD TEDAVİSİ VE ETKİLERİ

Kortikosteroidler (kortizon, prednizon, deksametazon v.b.) vücutta böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormon olan kortizole benzer steroid yapıda ilaçlardır. Çok sayıda tipi geliştirilmiştir, ilk geliştirilen ve halk arasında ismi en bilinen kortizondur. 

Kortikosteroidler bazı ciddi hastalıklarda hayat kurtarıcıdır ve bu hastalıkların tedavisinde vazgeçilmezdir. Fakat kortikosteroid tedavisinin çok sayıda yan etki riski vardır. Bu riskler ve bunlara karşı alınabilecek önlemler aşağıda listelenmiştir.

1. Uygun kullanım şekli: Kortikosteroidlerin sabah erken saatlerde alınması vücuttaki hormon dengesinin bozulmaması açısından önemlidir. Kortikosteroid dozunu azaltarak kesmek vücudun hormon dengesini sağlamak için faydalıdır. Bu yüzden yüksek dozda kortikosteroid kullananlarda tedavi aniden kesilmemelidir.

  • Kortikosteroid tedavisi kesildikten sonra, böbrek üstü bezleri baskılanması aylarca devam eder. Bu dönemde stres durumlarında böbrek üstü bezi yetmezliği belirtileri olan iştahsızlık, bulantı, zayıflık, yorgunluk, ve nadiren tansiyon düşüklüğü ve şok ortaya çıkabilir.
    • Bu durumlarda kanda sabah kortizol seviyesi ölçülmeli ve bir endokrinoloji uzmanından görüş alınmalıdır.
    • Genel anestezi ile ameliyat gibi stres yaratan durumlarda dışarıdan kortikosteroid desteği yapılması faydalı olabilir.

2. Mide barsak sistemi üzerine etkileri: Kortikosteroidler mide ülseri riskini ve ülserin kanama ve delinme riskini artırır. Mide üzerine yan etkisini azaltmak için yemekle birlikte alınmalıdır. Ayrıca birlikte antiasit ve mide koruyucu ilaçlar önerilmektedir.

  • Aspirin, ağrı kesici, sigara ve alkol kullananlarda ve eskiden ülseri olanlarda risk daha fazla artar.
  • Kortikosteroidin sindirim sistemi üzerindeki diğer yan etki ve riskleri: bulantı-kusma, reflü, yemek borusunda mantar enfeksiyonu, karaciğerde yağlanma ve kan yağları (trigliseridi) yüksek olan kişilerde pankreas iltihabı

3. Kas iskelet sistemi üzerine etkileri: Kortikosteroid tedavisi sırasında gerekli önlemler alınmazsa hastaların yaklaşık yarısında kemik erimesi (osteoporoz) görülür. Kemik erimesi yıllar içerisinde bulgu verebilir. Ancak en belirgin kaybın tedavinin ilk ayında gelişmekte olduğu akılda tutulmalıdır.

  • En büyük risk fiziksel aktivitede bulunmayan yaşlılar ve menopoz sonrası kadınlardadır.

Kemik erimesini azaltmak için:

  • Sigara bırakılmalıdır, alkol ve kafein kısıtlanmalıdır.
  • Kemik yapımını uyardığı için mümkün olduğunca egzersiz yapılmalıdır, hareketsiz yaşam tarzından kaçınılmalıdır.
  • Yüksek miktarda kalsiyum içeren içeren gıdalar (yağsız süt ve süt ürünleri) tercih edilmelidir.
  • Günde gram kalsiyum, IU D vitamini ile birlikte alınmalıdır.

Kemik erimesi ile ilgili olan ilaçları doktorunuza danışarak ve onun önerisi ile kullanmanız uygun olacaktır.

  • Kemik kaybını değerlendirmek için tedaviye başlarken ve bundan sonra ayda bir kez DEXA ile bel ve kalça bölgesinde kemik yoğunluğunun ölçülmesi faydalıdır. 

-Özellikle gençlerde, genellikle en az ay tedavi sonrası uylukta ortaya çıkan kemik ölümü (aseptik nekroz) riski mevcuttur.

  • Alkolizm, sigara, karaciğer yağlanması, kanda trigliserid yüksekliği ve travma bu riski artırır.

-Kortikosteroide bağlı kas kaybını engellemek açısından proteinden zengin diyetle beslenilmelidir.

  • Özellikle bacakların uyluk kaslarında ve üst kol kaslarında simetrik, ağrısız, kas güçsüzlüğü (miyopati) gelişebilir. Tedavide kortikosteroidin kademeli olarak azaltılması ile beraber fizik tedavi önerilir.

4. Gözde istenmeyen etkiler:Katarakt ve göz içi basıncı artışıdır. Çocuklar katarakta erişkinlerden daha yatkındır. Kişisel yatkınlık önemlidir, düşük dozlarda da oluşabilir.

  • Kortikosteroid tedavisi sırasında ayda bir göz muayenesi olmak faydalıdır. Doz azaltmak kataraktın ilerlemesini engellemeyebilir ancak tedaviyi kesmek faydalı olabilir.

5. Metabolizma üzerine etkileri:Kortikosteroidler kan şekerini yükseltir. Bu yüzden mevcut şeker hastalığının kontrolünü daha da zorlaştırır. Yeni şeker hastalığı başlatma enderdir ve çok yüksek dozlarda görülür.

  • Şeker hastalığı olanlarda kan şekeri kortikosteroid tedavisi boyunca daha yakından takip edilmelidir.
  • Çoğu hastada kortikosteroid kesildikten birkaç ay sonra, kan şeker düzeyi tedavi öncesi durumuna döner.

-Kortikosteroidler kan yağlarını yükselttir.En fazla trigliserid isimli yağlar artar ama LDL (kötü kolesterol) ve HDL (iyi kolesterol) artışı da gözlenebilir.

  • Yağdan (özellikle doymuş-katı yağdan) fakir diyetle beslenilmelidir.

-Kortikosteroidlerin vücutta tuz ve su tutucu etkileri tansiyonu yükseltir.  Bu etkiden korunmak için özellikle tuzsuz diyet yapılmalıdır.

  • Kortikosteroidlerin tansiyon yükseltici etkisi genellikle ilk 2 haftadan sonra ortaya çıkar.
  • Hastalara kilo takibi yapılması da önerilir.
  • Kortikosteroidler damar sertliğini hızlandırır, damar tıkanıklığına yatkınlığı artırır (yatağa bağımlılık, sigara ve doğum kontrol hapı ile risk daha da artar).

6. Bağışıklık sistemi üzerine etkileri: Kortikosteroidler bağışıklık sistemini baskıladığı için bulaşıcı hastalıklara yatkınlığı arttırır, bu hastalıkların daha şiddetli geçirilmesini kolaylaştırır.

  • Günde 20mg’dan az kortikosteroid kullananlarda aşılamaya bağışıklık sisteminin yanıtı iyi olur. Fakat özellikle kortikosteroid kullanan çocuklara canlı aşı yapılmamalıdır.

7. Gebelik ve üreme sistemi üzerine etkileri: Gebelikte prednizon isimli kortikosteroid kullanıldığında bebekte çok az bir etki saptanılmıştır. Çünkü prednizon göbek bağında parçalanmaktadır.

  • Buna karşın flor içeren betametazon, dekzametazon gibi kortikosteroidler bebeğe daha fazla oranda geçmektedir.
  • Kortikosteroid tedavisi alan gebelerde yüksek tansiyon ve şeker riski artar.
  • Doğuma yakın yüksek doz kortikosteroid kullanılması bebeğin böbrek üstü bezlerini baskılayabilir.
  • Kortikosteroid anne sütüne bir miktar geçebilse de kortikosteroid kullanan annelerinin bebeklerini emzirmelerine engel değildir. Yine de emzirme ilaç alımını takiben 4 saat geçmesini bekledikten sonra yapılmalıdır.
    • Hamile olmayan kadınlarda, kortikosteroid özellikle kalçadan iğne yapılarak veriliyorsa adet kesilmesine ve yanlış gebelik alarmına sebep olabilir.
    • Kortikosteroid kadınlarda doğurganlığı etkilemez, erkeklerde sperm sayısında azalma bildirilmiştir.

8. Psikolojik etkileri: Doza bağlı olarak hastalarda ruh hali değişikliklerine, endişe bozukluklarına ve uykusuzluğa neden olabilir.

  • Doz düşme döneminde depresyon gelişen hastalar mevcuttur.
  • Yüksek doz, uzun süre kullanım kafa içi basıncını artırıp baş ağrısı, görme bozuklukları (göz dibi ödemi), bulantı ve kusmaya neden olabilir.

9. Derideki istenmeyen etkileri: Kortikosteroidler bağ dokusunu zayıflattığı için deri incelmesi, deri çatlakları, ve kolay morarma deride izlenen başlıca yan etkilerdir. 

  • Kortikosteroid yara iyileşmesini geciktirir. Yara iyileşmesini hızlandırmak için C vitamini öneren otoriteler mevcuttur. 
  • Yüzde kızarıklık ve şişlik, özellikle gövdede sivilcelenme, ensede kalınlaşma,  kıllanma artışı, geçici saç dökülmesi, deri renginde koyulaşma gibi deri yan etkileri olabilir.

Kortikosteroid kullanan hastalara önerilerin özeti:

1. Sigaranın bırakılması, alkol ve kafeinin kısıtlaması.
2. Az tuzlu diyet. Düzenli kan basıncı (tansiyon) ve kilo takibi yapılması.
3. Kalsiyum içeren gıdaların bolca tüketilmesi. (Ek olarak kalsiyum ve D vitamini ilaç desteği).
4. Az yağlı diyet. Özellikle katı ve doymuş yağların tüketilmemesi.
5. Proteinden zengin diyet ve günlük bedensel egzersiz yapılması.
6. Karbonhidrattan (şeker ve şekerli gıdalar) fakir diyet.
7. Yaklaşık ayda bir göz muayenesi olmak ve kemik yoğunluğu (DEXA) ölçümü yapılması.
8. Yukarıdaki riskleri değerlendirmek için doktorunuzun uygun gördüğü sıklıkta kan ve idrar tetkiklerinin yapılması.

 

Kemik Erimesi İla&#;ları Zan Altında

Bu, dünyada kemik erimesine karşı ilaç kullanan milyonlarca kadını aldıkları ilaçlar hakkında bir kez daha düşünmeye sevk edecek bir açıklama. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) açıklamasına göre, kemiklerin güçlenmesi ve kemik erimesinin engellenmesi için kullanılan ilaçların uzun süreli kullanımında çok ciddi sağlık riskleri ortaya çıkabiliyor.

FDA’in The New England Tıp Dergisi’nin internet sitesinde yayınlanan değerlendirmesinde milyonlarca kadının kullandığı Fosamax, Boniva ve Reclast gibi bifosfonat grubu ilaçların ne kadar süreyle kullanılması gerektiğine ilişkin tartışmaları da bir kez daha gündeme getirdi.

Kemik yıkımını önleyen güçlü bir ilaç grubu olarak bifosfonatlar uzun yıllardır milyonlarca kadın tarafından menopoz sonrası osteoporozun (kemik erimesi) tedavisinde kullanılıyor.

FDA’in değerlendirmesine göre bu ilaçların, 3 ila 5 yıldan uzun süre kullanıldıkları zaman nadir görülen ciddi yan etkileri olabiliyor. Bu yan etkiler arasında kemik kırıkları, özofagus (yemek borusu) kanseri ya da çene kemiği kırıkları bulunuyor.

Uzmanlar, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin bu açıklamasının birçok doktoru hastalarına reçete yazarken bir kez daha düşünmeye sevk edeceğini düşünüyor. FDA’in açıklamasında bir öneri getirmemesi ise tartışma konusu. “Bu ilaçların nadir de olsa görülen ciddi yan etkileri varsa kimlere ve ne kadar süreyle verilmeli” sorusu yanıt bulmuş değil.

Birçok doktor bu ilaçların yan etkileri sınırlı sayıda kişide görüldüğü için osteoporoz nedeniyle omurga kırıkları oluşma riski yüksek hastalarında ilaçları kullanmanın riskinin kullanmamaktan daha az olduğunu düşünerek reçete yazmaya devam ediyor. FDA ise hastaların yakından takip edilmesi gerektiğini ve uzun süreli kullanımın yarar yerine zarar getirdiği tespit edildiği takdirde ilaca son verilmesini öneriyor.

Kadınlarda 30’lu yaşlardan sonra kemik erimesi hızlandığından menopozla birlikte kemiklerde yoğun şekilde incelme görülebiliyor. Bifosfonat grubu ilaçların bu yıkım sürecini yavaşlattığı biliniyor.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası