diyanet seferi namazı nasıl kılınır / Seferi iken yatsı namazı kaç rekat kılınır?

Diyanet Seferi Namazı Nasıl Kılınır

diyanet seferi namazı nasıl kılınır

Mekke’de, Arafat vakfesi öncesinde Hanefî mezhebine göre on beş gün veya daha fazla, diğer mezheplere göre giriş ve çıkış günleri hariç dört gün veya daha fazla kalacak olan kimse mukim sayılır; hem Mekke’de hem de Arafat’ta namazlarını tam kılar. Bu sürelerden daha az kalacak olan ise seferî sayılır ve dört rekâtlı namazları iki rekât olarak kılar. Arafat vakfesinden önce Mekke’de seferî olanlar ise, Arafat’ta da misafirdirler. Kural olarak Mekke’de mukim olan kişi, Arafat’ta da mukim; Mekke’de seferî olan kişi, Arafat’ta da seferîdir. Bu kişi, vakfeden sonra Mekke’de yukarıda belirtilen süreler kadar veya daha fazla kalacak olursa, bu süre içerisinde mukim sayılır. Aksi hâlde seferî olmaya devam eder. Cemaatle kılınan namazlarda imam mukim ise, cemaat misafir de olsa imama uyarak namazını tam olarak kılar. Namazın mukim imam tarafından kıldırılması halinde Arafat, Müzdelife ve Mina’da da hüküm aynıdır.

Diyanet Aç&#;klad&#;: Seferi Oruç Tutabilir Mi?

Ramazan ay&#; geldi&#;inde insanlar&#;n oruçlar&#;n&#;n kabul olmas&#; için pek çok hususa dikkat edilir. En hassas &#;ekilde orucu tutmak isteyenler, ak&#;llar&#;ndaki soru i&#;aretlerine güvenilir ve net yan&#;tlar&#; ararlar. 11 ay&#;n sultan&#;, aylar&#;n en bereketlisi ramazan ay&#;nda s&#;kça gündeme gelen sorulardan biri de seferi iken oruç tutulur mu olmaktad&#;r. Seferi oruç tutulur mu yani yolda oruç tutulur mu sorusunun cevab&#;n&#; sizin için ara&#;t&#;rd&#;k.

Dini konularda merak edilenlerle ilgili en yetkili mercilerden bilgi almak önemlidir. Seferi oruç Diyanet &#;&#;leri taraf&#;ndan da çerçevesi anlat&#;lan bir ibadettir. Seferi iken oruç tutulur mu Diyanet taraf&#;ndan yan&#;tlanan ve her sene gündeme gelen bir konu olmu&#;tur. Bu sene de Diyanet &#;&#;leri Ba&#;kanl&#;&#;&#; taraf&#;ndan gündeme gelmi&#;tir ve insanlar&#;n oruç tutma konusundaki meraklar&#; giderilmi&#;tir.

Seferi oruç nas&#;l olurseferi oruç &#;artlar&#; nelerdir ve seferi oruç kaç km yolculuklarda geçerlidir diyenler için haz&#;rlad&#;&#;&#;m&#;z bu yaz&#;da seferi oruca dair merak edilen detaylar yer al&#;yor. E&#;er ramazan ay&#;nda bir &#;ehirden di&#;er &#;ehre gitmek isterseniz bu sat&#;rlardaki bilgileri hat&#;rlay&#;p oruç tutma eylemini netle&#;tirebilirsiniz.

&#;lginizi çekebilir: Göz, Kulak, Burun Damlas&#; Orucu Bozar M&#;?

seferi iken oruç tutulur mu

Seferi Oruç Nedir?

Öncelikle seferi oruç ne demek k&#;saca aç&#;klayal&#;m. Seferi oruç, bir ki&#;inin bulundu&#;u &#;ehirden farkl&#; bir yere gitmesi durumunda kazaya b&#;rakaca&#;&#; oruçtur. Ramazan ay&#; dönemi içinde ki&#;iler çe&#;itli nedenlerden dolay&#; seyahat halinde olabilir.

Mesle&#;i &#;oförlük olan ya da i&#; için &#;ehirleri gezen birisi oruç tutma konusunda tereddüt edebilir. Gidilen uzun yollar, aç ve susuz halde farkl&#; &#;ehirlerde bulunmak insanlar&#; biraz dü&#;ündürse de &#;slam dininde bu durumun da bir kolayl&#;&#;&#; sa&#;lanm&#;&#;t&#;r.

E&#;er ramazan günlerinde evinizden farkl&#; bir &#;ehirde ve evde 15 gün geçirecekseniz ve bulundu&#;unuz &#;ehirden 90 km uza&#;a gidecekseniz daha sonra tutmak üzere seferi orucunu kazaya b&#;rakabilirsiniz.

Seferi oruç niyeti nas&#;l yap&#;l&#;r, sefere ç&#;k&#;lma durumu varsa hiç niyet yap&#;lmamal&#; m&#;d&#;r sorusunu Diyanet cevaplam&#;&#;t&#;r. Yan&#;t &#;öyledir: “Ramazan’da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola ç&#;kacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculu&#;a ç&#;ksa bu yolculuk esnas&#;nda me&#;ru ba&#;ka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamal&#;d&#;r.”

&#;lginizi çekebilir: Kan Vermek Orucu Bozar M&#;? Diyanet Cevab&#;

seferi oruç

Seferi Oruç Kaç Km &#;çin Geçerli? &#;artlar&#; Nedir?

&#;slam dininde seferi oruç &#;artlar&#; belirlenmi&#;tir. Bir ki&#;inin seferi orucunu tutmas&#; için &#;u durumlar&#; yerine getirmesi gereklidir:

Seferi oruç &#;artlar&#; aras&#;nda en önemlisi yolculuk mesafesiyle ilgilidir.

Ya&#;an&#;lan &#;ehrin d&#;&#;&#;nda en az 90 km uzakl&#;kta bir yere yolculuk yap&#;lacaksa; seferi oruç tutulabilir. Ki&#;i yolculuk yapt&#;&#;&#; &#;ehirde 15 günden fazla kalacaksa, o art&#;k gitti&#;i yerde misafir de&#;ildir ve orada oruç tutma görevini ta&#;&#;maktad&#;r.

E&#;er 15 günden daha az bir süre kalacaksa gidilen yerde misafir olarak kabul edilir ve oruç tutma zorunda de&#;ildir. Dilerse bu orucu kazaya b&#;rakabilir ve sonras&#;nda tutabilir.

Yolculuk bitiminde kaç gün oruç tutulmad&#;ysa; o günlerin kaza orucunun tutulmas&#; gerekir. Seferi oruç kaç km diyenler için 90 km &#;art&#;n&#;n alt&#;n&#; çizebiliriz.

Seferi Oruç Diyanet Aç&#;klamas&#;

Ramazan’da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola ç&#;kacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculu&#;a ç&#;ksa bu yolculuk esnas&#;nda me&#;ru ba&#;ka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamal&#;d&#;r.

Ba&#;lanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanmas&#; gerekir. Sefer bir mazeret oldu&#;u için, e&#;er orucunu seferîli&#;i ba&#;lad&#;ktan sonra bozarsa kendisine keffâret gerekmez, sadece kaza gerekir. (&#;bn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, ). Hz. Peygamberin (s.a.s.) Mekke’nin fethi için sefere ç&#;kt&#;&#;&#;nda oruçlu iken, Kadîd denilen yere var&#;nca orucunu bozmas&#; (Buhârî, Savm, 34; Müslim, S&#;yâm, 88) sava&#; &#;artlar&#;n&#;n gere&#;i olarak de&#;erlendirilebilir.

Bilgi kaynak: funduszeue.info

Seferi &#;ken Oruç Tutulur Mu?

Seferi iken oruç tutulabilir. &#;ayet oruç tutan ki&#;inin i&#;leri aksamayacak ve sa&#;l&#;&#;&#;na herhangi bir zarar gelmeyecekse ramazan ay&#;nda tuttu&#;u orucun sevab&#; büyüktür. Dilersiniz ki uzun yolculuk yapacak ki&#;iler, özellikle de &#;oförler uyan&#;k kalmak ad&#;na yeme içme eylemine devam etmelidir.

Su, kahve ve çay içerek uykular&#;n&#; da&#;&#;t&#;rlar. Özellikle de çok uzun yolculuklar yapan ki&#;iler bir süre sonra ac&#;kma hissine kap&#;l&#;r. Bu ac&#;kma ve susama halini gidermek için oruç tutulmas&#; gerekmez. Daha sonra kazaya b&#;rakarak telafi edebilir.

90 km uzakl&#;&#;a gidecek olanlar, e&#;er dayanacak haldeyse ramazan orucunu tutup gitti&#;i yerde iftar&#;n&#; yapabilir. Seferde iken oruç tutulur mu sorusunun cevab&#; evettir ancak kazaya b&#;rakmak da caizdir yani dinen bir sak&#;ncas&#; yoktur.

Ramazanda seferi orucu tutan nafile oruç tutmu&#; gibi dü&#;ünülerek nafile sevab&#; al&#;yor diye yorumlanmaz, Diyanet sayfas&#;nda farz sevab&#; al&#;naca&#;&#;n&#; belirtmi&#;tir.

&#;lginizi çekebilir: Di&#; F&#;rçalamak Orucu Bozar M&#;? Diyanet Cevab&#;

seferi orucu

Seferi &#;ken Oruç Bozmak Günah M&#;?

Orucu bilinçli &#;ekilde bozman&#;n günah oldu&#;u ifade edilir. Fakat baz&#; durumlarda oruç istemsiz &#;ekilde bozulabilir. Hastal&#;k halleri bu durum içindedir. Zaruri bir durumda doktor kesin gerekli dedi&#;inde g&#;da takviyeli serum al&#;n&#;rsa ya da i&#;ne yap&#;l&#;rsa seferi oruç bozmak zorunda kal&#;r ve sonradan orucun kazas&#; gerekir.

Seferi iken oruç bozmak istenirse ne yap&#;l&#;r? Niyetlenmi&#; orucu bozmak günah olarak bilinir. Fakat daha sonra tutmak amac&#;yla kazaya b&#;rak&#;l&#;rsa günah&#; affedilir. Yolculu&#;a ç&#;kmadan niyetlenen, aniden yolculu&#;a ç&#;kmas&#; gereken ki&#;i sefer halinde oldu&#;u için orucunu bozabilir.

seferi oruç

Seferi Oruç Ayeti

Kuran’&#; Kerim’de seferi oruçla ilgili &#;öyle ayetler yer almaktad&#;r:

“(O say&#;l&#; günler), insanlar için bir hidayet rehberi, do&#;ru yolun ve hak ile bat&#;l&#; birbirinden ay&#;rman&#;n apaç&#;k delilleri olarak Kur’an’&#;n kendisinde indirildi&#;i ramazan ay&#;d&#;r. Öyle ise içinizden kim bu aya ula&#;&#;rsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamad&#;&#;&#; günler say&#;s&#;nca ba&#;ka günlerde tutsun. Allah, size kolayl&#;k diler, zorluk dilemez. …” (Bakara Suresi, )

Bakara Suresi seferi oruç ayeti bulundururken oruç ile ilgili bir ba&#;ka ayet de &#;öyledir: “E&#;er o sizi bo&#;arsa, Rabbi ona, sizden daha hay&#;rl&#;, Müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire e&#;ler verebilir.” (Tahrim Suresi 5. Ayet)

Rivayet edilir ki:

Hz. Ai&#;e Radiyallâhu Anhâ anlat&#;yor:

Hamza ibni Amr el-Eslemi Radiyallâhu Anh, Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemden yolculuk s&#;ras&#;nda tutulan orucu sordu. Kendisi çok oruç tutan birisiydi.

Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem &#;öyle cevap verdiler:

“Dilersen tut, dilersen tutma.”

(Buhari, Savm: 33; Müslim, S&#;yâm: ; Muvatta, Siyâm: 24; Tirmizî, Savm: 19; Ebu Dâvud, Savm: 42)

Bir ba&#;ka rivayete göre:

Hz. Enes Radiyallâhu Anh anlat&#;yor:

“Biz Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem ile beraber (seferde) idik. Bir k&#;sm&#;m&#;z oruçlu, bir k&#;sm&#;m&#;z oruçsuz idi. Ne oruçlu oruçsuzu ay&#;pl&#;yor, ne de oruçsuz oruçluyu k&#;n&#;yordu.”

(Buhari, Savm: 37; Müslim, S&#;yâm: 98; Muvatta: 23; Ebu Dâvud, Savm: 42)

seferi oruç

Seferi Oruç Nas&#;l Aç&#;l&#;r?

Seferi haldeyken yani yoldayken seferi oruç tutulduysa ve &#;ehir de&#;i&#;tirildiyse orucun hangi saatte aç&#;laca&#;&#; konusu da kafa kar&#;&#;t&#;rabilmektedir. Bu konuda Diyanet &#;&#;leri aç&#;klamas&#;na göre gidilen yerin iftar vaktinde oruç aç&#;lmal&#;d&#;r.

E&#;er iftar saatlerine yak&#;n oruçlu ki&#;i uçakla yolculuk ediliyorsa yani yüksekte ise orucunu açmak için güne&#;in batmas&#;n&#; beklemelidir. Karada yolculuk ediliyorsa geçilen yerin iftar saatine göre oruç aç&#;l&#;r.

Seferi iken oruç nas&#;l aç&#;l&#;r, bulundu&#;umuz vas&#;ta çe&#;idine göre de&#;i&#;iklik var m&#;d&#;r diyenler için özet bir cevap da verelim. Otobüs, arabada ya da gemide yolculuk ediliyorsa geçilen yerde iftar saati oldu&#;unda oruç aç&#;labilir. Uçakla yolculuk ediliyorsa orucu açmak için güne&#;in kaybolmas&#; esas al&#;n&#;r.

seferi oruç nas&#;l aç&#;l&#;r

Seferiye Oruç Farz M&#;?

Yolculu&#;a ç&#;kan bir ki&#;inin, oruç tutmamas&#; caizdir. &#;ayet ki&#;inin üzerinde oruç farz&#; varsa; ki&#;i orucunu sonraki günlerde tutmak ad&#;na kazaya b&#;rakabilir.

Seferi Oruç Kaç Gün Sürebilir?

Ki&#;i gidece&#;i yerde 15 günden fazla bir sürede kalacaksa; art&#;k seferi olmaktan ç&#;k&#;yor. 15 günden fazla kald&#;&#;&#; durumda oruç tutma yükümlülü&#;ü hat&#;rlat&#;l&#;r. &#;ayet çe&#;itli nedenlerden dolay&#; 15 günden az kalacaksa oruç tutma zorunlulu&#;u yoktur.

Seferi Oruç Neye Göre Aç&#;l&#;r? &#;ftar Saatini Ne Belirler?

Diyanet taraf&#;ndan yap&#;lan aç&#;klamaya göre e&#;er yolculuk uçakla yap&#;l&#;yorsa; iftar saatinin oldu&#;u sürede uça&#;&#;n bulundu&#;u &#;ehir iftar&#; belirler. &#;ayet araçla yap&#;lan bir yolculuksa, iftar vakti geldi&#;inde hangi konumdaysan&#;z o saate göre iftar yapabilirsiniz.

seferi oruç kaç km geçerli

Oruç Tutarken En Çok Yap&#;lan 8 Hata

Oruç Tutman&#;n 6 Kolay ve Sa&#;l&#;kl&#; Yolu

6 Ad&#;mda Vücudunuzu Oruca Haz&#;rlay&#;n

Orucu Bozan &#;eyler: 19 Durum – Soru Cevap

Oruç Tutman&#;n Sa&#;l&#;&#;&#;n&#;z &#;çin Bilimsel 10 Faydas&#;

SEFERİLİK NEDİR?

Kişinin herhangi bir nedenle ikamet ettiği yerden kalkıp başka bir yere gitmesi veya gitmek için yola koyulması, Arapçada sefer veya müsaferet olarak adlandırılmakta olup, bu şekilde yola çıkmış kişiye de seferî veya müsafir denilir. Seferînin mukabili mukimdir ve mukim bir yerde yerleşik bulunan, yolcu olmayan kişi anlamındadır. Türkçemiz'de seferîlik veya müsaferet yerine, çoğunlukla yolculuk tabiri kullanılmaktadır. Fıkıh ve ilmihal kitaplarında seferîlik veya yolculuk sözlük anlamına yakın olmakla birlikte, ondan farklı olarak, belirli bir mesafeye gitmek anlamındadır. Yolcu olan kişiyi ilgilendiren bazı özel ruhsat hükümleri bulunduğu için seferin tanımının ve mahiyetinin iyi belirlenmesi gerekir.


SEFERİLİĞİN MAHİYETİ NEDİR?

Önceki fakihler yolcu olmanın tanımında iki farklı kriteri göz önünde bulundurmuş; kimi gidilecek mesafeyi, kimi de bu mesafe katedilirken harcanan zamanı ölçü almıştır. Her iki kriter de yaya yürüyüşü veya kafile içerisindeki deve yürüyüşüne göre hesaplanmıştır. Hanefîler'in çoğunluğunun kabulüne göre yolculuk, orta bir yürüyüşle üç günlük bir mesafeden ibarettir. Buna "üç konak" veya "üç merhale" de denir. Bir kişinin günde ancak altı saat yolculuk yapabileceği kabul edilince üç günlük yolculuk on sekiz saatlik bir zamana tekabül etmiş olmakta ve buna göre karada böyle bir yürüyüş ile, denizde ise mutedil bir havada yelkenli bir gemi ile on sekiz saat sürecek bir mesafe "sefer süresi" sayılmıştır.

SEFERİLİK MESAFESİ NASIL BELİRLENİR?

Seferîlik belirlenirken yolun yalnız gidiş mesafesi esas alınır, dönüş mesafesi hesaba dahil edilmez. Yolculuk yapan kimse süratli gider ve bu mesafeyi daha kısa sürede katederse, bu mesafe hesabına göre yine yolcu sayılır. Yolculukta üç günün esas alınması ve üç günün zaman ve mesafe olarak ifade edilmesi konusunda herhangi bir âyet ya da hadis bulunmayıp, bu ayarlama İslâm hukukçuları tarafından yapılmıştır. Onlar bu zaman ve mesafe ayarını yaparken büyük ölçüde, sahâbenin Hz. Peygamber'in uygulamasını tavsif edişlerine ve onların kendi uygulamalarına dayanmışlardır. Meselâ Hanefîler üç günlük yolculuğun seferîlik hükümlerine esas olduğunu tesbit ederken büyük ölçüde, yolcu olan kişinin üç gün üç gece mest üzerine meshedebileceğini bildiren şu hadisi esas almışlardır:

"Mukim kimse tam bir gün bir gece, yolcu ise üç gün üç gece mesh eder" (Müslim, "Tahâret", 85; Ebû Dâvûd, "Tahâret", 60).

Daha sonra bu üç günlük yol veya on sekiz saatlik yolculuk asrımızda değişik ince hesaplarla kilometreye çevrilmiştir. Bu çevirmenin de asıl sebebi, çağımızda hızlı ulaşım araçlarının ortaya çıkması sonucu, üç günlük süre ölçütünü uygulamanın neredeyse imkânsız hale gelmiş olmasıdır. Bu hesaplara göre, kişinin yolcu sayılacağı ve yolculuk ruhsatlarından istifade edeceği mesafe, küçük bazı farklılıklarla km. arasında tespit edilmiştir. Ancak her iki ölçüyü yani zaman veya mesafeyi esas almanın ayrı ayrı problemleri vardır.

Mesafe esas alındığında, son derece hızlı ve konforlu vasıtaların ortaya çıkması sebebiyle, bu 90 kilometrelik yolun oldukça meşakkatsiz ve çok kısa bir süre içerisinde kat edilebilmesidir. Zamanın esas alınması durumunda ise yine birçok problem ortaya çıkmakta, gelecek birkaç yıl içinde seferîlik ruhsatları diye bir şey kalmayacağı, hatta zamanın esas alınması halinde bugün bile seferîlik hükümlerinden istifade edilemeyeceği ileri sürülmektedir.

Bununla birlikte çağdaş İslâm bilginleri, bu ikisinden mesafe ölçüsünün daha objektif veya uygulanabilir olduğu kanaatindedirler. Hanefîler dışındaki çoğunluğa göre, namazların kısaltılmasını mubah kılan yolculuk, ortalama iki günlük yolculuk veya ağır yükle ve yaya olarak iki konaklık mesafedir. Seferîlik meselesinin üzerinde durulması, doğru bir tanımının yapılmaya çalışılması, bu durum için tanınmış bazı ruhsat ve kolaylıklardan istifade edilebilmesine yöneliktir. Başka bir ifadeyle, seferin ne olduğu sağlıklı bir şekilde ortaya konulmalı ki, seferî değilken seferîlik hükümlerinden istifa edilmiş olmasın veya seferî olunduğu halde sefer ruhsatlarından mahrum kalınarak gereksiz yere sıkıntı çekilmesin.

Sefer bir yerde yerleşik bulunan kişi için normal ve sıradan bir iş değil, gelip geçici ve olağan dışı bir durumdur. Olağan dışı bir durum olduğu için sefer halindeki meşakkat, kişiye birtakım ruhsatların verilmesine sebep olmuştur, fakat hamallık gibi ağır bir işte çalışmada daha fazla meşakkat bulunduğu halde, olağan durum olması sebebiyle bu gibi ağır işler yolculuk durumuna kıyas edilmemiştir.

Yolculuktaki ruhsatların veriliş nedeni, yolculuğun meşakkat, telâş ve normal düzenin bozulmasını içermesidir. Fakat bunlar değişken (izâfî) bir kavram olduğu için fakihler meşakkat yerine daha objektif ve herkes için geçerli bir kriter arayışına girmişler ve mesafe ayarı yapmak zorunda kalmışlardır. Yolculuğun içerdiği meşakkat tek boyutlu değildir. En başta yolculuğun getirdiği yorgunluk ve bedensel sıkıntılar vardır.

Bunun yanında yolcunun, yolculuğun amacıyla ilgili endişe ve korkuları, geride bıraktığı işi, eşi, ailesi ile ilgili endişeleri bulunabilir. Buna bir de yol güvenliği endişesi eklenirse yolcu için tanınan ruhsatların mânası daha iyi anlaşılır. Hal böyle olunca, yolculuğa çıkan kişinin zaman kaybına tahammülü yoktur. O bir an önce işini bitirmek ve normal yerleşik hayatına dönmek arzusundadır. O halde onun yolculuk esnasında zaruri ihtiyaçları dışında oyalanmaması gerekir. İşte yola çıkan kişinin bir an önce normal yaşantısına, evine, işine dönme doğal arzusunu çabuklaştırmak için dinimizde, bazı kolaylıklar getirilmiştir. Bunların başında namazla ilgili olan "namazın kısaltılması" (kasr) ve "iki namazın bir vakitte kılınması" (cem') gelir. Dikkat edilirse hem kasr, hem de cem' zaman kaybını en aza indirmek gibi bir amaca mebnidirler.

SEFERİ NAMAZINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Kişi namazı tam kılarak vakit kaybetmeyecek veya bir namaz vaktinde durmayıp onu öteki vakit namazıyla birlikte eda edecek ve mola zamanını ona göre ayarlayacaktır. Dikkat etmek gerekir ki bu ruhsatlar daha ziyade yaya olarak veya at, deve gibi hayvanlarla yolculuk yapanlar ve böyle olduğu için de yolculuğun kontrolünü elinde tutanlar için söz konusu edilmiş olmaktadır.

Buna göre günümüzde toplu ulaşım vasıtalarıyla yapılan yolculuklarda bu anlam, yani namazın kısaltılması veya cem edilmesi sayesinde zamandan kazanılması durumu söz konusu değildir. Otobüslerin gidilen mesafeyi kaç saatte alacakları, nerede ve kaç dakika süreyle mola verecekleri yaklaşık olarak bellidir. Namazdan kesip zamandan kazanma durumu toplu ulaşım vasıtalarında söz konusu değildir. Ancak bu durumda da yolcunun genel seyahat programına uyma zorunluluğu, molalarda ihtiyaca göre zaman darlığı gibi sıkıntıları vardır.


Özel arabasıyla yolculuğa çıkan kişinin bir an önce normal hayatına dönme gibi bir endişesi hem olabilir, hem de olmayabilir. Nitekim günümüzde, eskiden hiç söz konusu edilmeyen bir tatil olgusu bulunmaktadır. İnsanlar yılın belli zamanlarında denize, ormana gitmeye, tarihî ve turistik yerleri gezmeye zaman ayırıyorlar. Tatil çoğu kimseler için artık hayatın bir parçası olmuş durumda. Dolayısıyla tatil için yola çıkanların, en azından yolculuğa çıkarken, bir an önce normal hayata dönmek gibi bir endişeleri ve aceleleri yoktur.

YOLCULUĞUN AMAÇLARI NELERDİR?

Bu defa da, yolculuğun hangi amaçla yapıldığı sorusunu sormak gerekiyor. Yolculuğun hangi amaçla yapıldığını sınırlama ve belirleme imkânı olmamakla birlikte genel olarak üç başlık altında toplanabilir:

1- İş amaçlı yolculuklar

2- Tatil, gezi amaçlı yolculuklar

3- İç ve dış güvenlik amaçlı yolculuklar (daha ziyade ordu ve emniyet güçleri için söz konusudur).

Esasen bu tür konularda objektif kriter getirildiği zaman hükmün anlaşılması ve tatbik edilmesi kolaylaşıyor ise de getirilen kriter sabitleştirilince gitgide hüküm ile hükmün konuluş amacı arasında uçurum meydana gelmekte ve hükmün konuluş esprisinin tamamen ortadan kalkması gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Sefer hükümlerinin iş ve güvenlik amaçlı yolculuklarda kural olarak uygulanabileceğini, bunun dışındaki yolculuklarda ise kişinin kendi inisiyatifine bırakılmasının doğru olacağını söyleyebiliriz. Yolculuk hali genel olarak güçlük ve sıkıntılardan hâlî olmayacağı için kişi, yerleşik bulunduğu yerden ayrıldıktan sonra ruhsatlardan istifade ihtiyacını hissettirecek bir meşakkatle karşılaşıyorsa bu ruhsatlardan istifade etmeli, ruhsata ihtiyaç duymuyorsa istifade etmemelidir. Bu durumda kişi ruhsatlardan istifade konusunda kararı kendisi vereceği için Allah katında sorumluluk da kendisine ait olacaktır. Ruhsatların kullanılmasının gerekli olup olmadığı konusundaki aşağıda gelecek olanmezheplerin farklı görüşleri, yukarıdaki formülü uygulamayı kolaylaştırmaktadır.

RAMAZANDA SEFERİ SAYILMANIN ŞARTLARI

Yolculuk durumu, genel olarak meşakkat ve sıkıntı içerdiğinden bu durumdaki kişi için bazı kolaylıklar getirilmiştir. Bunlar yolcuya tanınan ruhsatlardır. Bunların başında ramazan ayında yolculuk yapan kişi için tanınan, orucu yolculuk anında tutmayıp sonraya bırakma ruhsatıdır. Normalde bir gün bir gece olan mest üzerine mesih süresi, yolcu için üç gün üç geceye çıkarılmıştır. Ayrıca yolcu olan kişinin, dört rek'atlı farz namazlarını ikişer rek'at olarak kılmasına da izin verilmiştir. Buna "kasrü's-salât" denir. Yolculukta dört rek'atlı namazların kısaltılarak kılınmasının câizliği konusunda âyet ve Peygamberimiz'in uygulaması bulunmakta olup ayrıca bilginler bu hüküm üzerinde icmâ etmişlerdir.

NAMAZLARIN KISALTILMASINA DAİR AYETLER NELERDİR?

Namazların kısaltılmasına ilişkin âyet şudur:

"Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, eğer kâfirlerin size kötülük etmesinden (fitne) korkarsanız, namazları kısaltmanızda bir sakınca yoktur" (en-Nisâ 4/).

Bu âyette kısaltmanın korku şartına bağlanmış olması, bir önceki âyette Allah uğrunda hicretten ve bir sonraki âyette savaş durumunda Peygamberimiz'in nasıl namaz kıldıracağından bahsedilmesi, bu âyetin savaş vb. gibi olağan üstü durumlara ilişkin olduğu, olağan dışı olmakla birlikte sıradan yolculuklara ilişkin olmadığı izlenimini verse de, öteden beri seferîlik konusundaki hükümler bu âyetle irtibatlı olarak ele alınmıştır. Bunun yanında umre, hac ve savaş için yaptığı yolculuklarda Hz. Peygamber'in namazları kısaltarak kıldığına dair şöhret derecesini aşmış haberler bulunmaktadır. İbn Ömer, Hz. Peygamber'le yaptığı yolculuklarda, Hz. Peygamber'in iki rek'attan fazla kıldığını görmediğini; aynı şekilde Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın da böyle davrandıklarını ifade etmiştir.


Yolcunun dört rek'atlı farz namazları kısaltması mecburi midir, yoksa kısaltma konusu tamamen yolcunun tercihine mi kalmıştır? Bu konuda inisiyatifin tamamen yolcu olan kişiye bırakılmasının uygun olacağını yukarıda açıklamıştık. Burada, mezheplerin bu konudaki yaklaşımlarına kısaca yer vereceğiz. Hanefîler, namazların kısaltılması hükmünün Allah'tan bir bağış olduğu yönündeki rivayeti esas aldıkları için, kısaltmanın bir ruhsat değil bir azîmet hükmü olduğunu ileri sürerek bu konuda yolcuya tercih hakkı tanımamış ve kısaltmanın vâcip olduğunu söylemişlerdir.

Onlara göre yolcunun bilerek dört rek'atlı namazı ikiye indirmeyip dört olarak kılması mekruhtur. Bununla birlikte kişi, iki rek'at kılıp teşehhütte bulunduktan sonra iki rek'at daha kılacak olsa farzı eda etmiş, son iki rek'at da nâfile olmuş olur. Ancak selâmı tehir etmiş olmasından ötürü kötü bir iş yapmış sayılır. Seferî olan kişi, şayet birinci teşehhüdü terk etmiş veya ilk iki rek'atta kıraatte bulunmamış ise farzı eda etmiş olmaz. Bu görüşün bir devamı olarak, seferde iken kazâya kalan dört rek'atlık namazların normal duruma dönüldüğünde yine ikişer rek'at olarak kılınması gerektiği söylenmiştir. Hanefîlerin bu konuda, Hz. Ömer'den nakle dilen seferde namazların kısaltılması hükmünün bir hediye olduğu şeklindeki ifadenin dışında, Hz. Âişe ve İbn Abbas'ın şu sözlerini de delil almışlardır: Hz. Âişe "Namaz ikişer rek'at olarak farz kılındı; sonra hazarda ziyade olundu, seferde ise olduğu gibi bırakıldı" demiş, İbn Abbas da "Allah Teâlâ namazı Peygamberimizin dili ile hazarda dört rek'at, seferde iki rek'at olarak farz kılmıştır" demiştir (Buhârî, "Salât", 1; Müslim, "Salâtü'l-müsafirîn", 1).

SEFERİ İKEN SÜNNET KILINIR MI?

Mâlikîler'e göre, seferde namazı kısaltarak kılmak müekked sünnettir. Şâfiî ve Hanbelîler'e göre ise yolculukta namazları kısaltarak kılmak bir ruhsat olup, kullanıp kullanmamak kişinin tercihine bırakılmıştır. Seferî kimse bir beldede on beş gün ve daha fazla kalmaya niyet edince mukim olur ve artık namazlarını tam kılar. Eğer on beş günden az kalmaya niyet ederse seferîliği devam eder. Şâfiî ve Mâlikîler'e göre ise, yolcu bir yerde dört gün kalmaya niyet ederse namazlarını tam kılar. Hanbelîler'e göre dört günden fazla veya yirmi vakitten fazla kalmaya niyet ederse namazlarını tam kılar. Namaz cemaatle kılındığında mukim yolcuya, yolcu mukime uyabilir. Mukim kişi, seferî kişiye uymuşsa, seferî iki rek'atın sonunda selâm verince, mukim selâm vermeyip kalkar, namazı dörde tamamlar. Namazın baş tarafını imamla kılmış ve farz kıraat yerine gelmiş olduğu için bu kişi sağlam görüşe göre, namazı başkaca kıraat etmeksizin tamamlar, yanılırsa secde etmez. Çünkü bu mukim, lâhik mesabesindedir. Yolcu, vakit içinde mukime uyduğunda dört rek'atlı bir farz namazı mukim gibi tam olarak kılar. Aslî vatana dönmekle yolculuk hali sona erer.

KAÇ ÇEŞİT VATAN VARDIR?

Burada sefer hükümleriyle ilişkili olarak oluşturulan üç vatan anlayışından kısaca bahsedelim.

1- Vatan-ı aslî

Bir insanın doğup büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği veya içinde barınmayı kastettiği yere vatan-ı aslî denir. Vatan-ı aslîden başka yere iş, görev vb. sebeplerle veya yerleşmek üzere göçülünce yeni yer vatan-ı aslî olur, eski yer bu vasfını kaybeder.

2-Vatan-ı ikamet

Bir kimsenin doğduğu, evlenip ailesini yerleştirdiği veya kendisi yerleşmeye karar verdiği yer olmamak kaydıyla, kişinin on beş günden fazla kalmak istediği yere vatan-ı ikamet denir.

3- Vatan-ı süknâ

Bir yolcunun on beş günden az kalmayı planladığı yere vatan-ı süknâ denir.

Sual: Seferi ile misafir aynı manaya mı gelir? Yolculukta namaz nasıl kılınır?
CEVAP
Seferi
veya misafir olmak demek, yolcu olmak demektir. Günümüzde kullanılan misafir kelimesiyle ilgisi yoktur, dini bir terimdir. 3 günlük yere gitmek niyeti ile yola çıkan kimse, konakladığı bir yerden üç günlük yola gitmeye niyet ederek, ayrılırsa, gideceği yolun iki tarafındaki evlerin hizasından ayrılınca seferi olur. Büyük şehirlerde kenar evler kalmamıştır. Bu bakımdan büyük şehirlerde kaldığımız yere yakın mezarlık, fabrika, okul ve kışla geçilince seferilik başlar.

Üç günlük yola gitmeye karar vermeden, bütün dünyayı dolaşsa bile, seferi olmaz. Düşmanı arayan askerlerin hâli böyledir. İki günlük uzaklıkta olan bir yere gitmeye niyet eden kimse, yoldayken veya o yere varınca, iki günlük yere daha gitmeye niyet etse, o dört günlük yere giderken seferi olmaz.

Hanefi mezhebinde seferde, 4 rekat olan farz namazları 2 rekat kılmak vacibdir. 4 rekat kılmak mekruhtur, günah olur. Hadis-i şerifte, (Seferde namazı tamam kılan mukimken eksik kılan gibidir.) buyuruldu. Üç rekatları ve sünnetleri aynen kılar.

Maliki’de, meşru seferde 4 rekat farzları 2 kılmak sünnet, Şafii’de, meşru seferde, 2 veya 4 kılmak da caizdir. İki kılmak evladır. Hanbeli’de ise seferde 2 veya 4 kılmak Şafii’deki gibidir.

Hanefi’deki Müslümanların günah işlememeleri için 4 rekatlık namazlarını seferde 2 rekat olarak kılmaları gerekir. Bunun için sefere ait hükümleri de bilmek gerekir. Bu bilgiler Hanefi’ye göre aşağıya çıkarılmıştır. İnsanın mukim olduğu, yani yerleştiği yere Vatan denir.

3 çeşit vatan vardır:
a-
Vatan-ı asli: İnsanın doğup büyüdüğü, daha sonra evlendiği yerdir. Bundan sonra da hep kalmak niyetiyle yerleştiği yerdir. Burayı da değiştirip temelli kalmak üzere başka yere göçebilir. O zaman göçtüğü yer vatan-ı asli olur.

b-Vatan-ı ikamet: 15 gün veya daha çok kalıp, sonra çıkmaya niyet edilen yerdir.

c-Vatan-ı sükna: İnsanın uğradığı yer olup, 15 günden az kalmak için niyet edilen, yahut bugün yarın çıkarım diyerek uzun müddet oturulan yerdir.

Vatanın değişmesi:
Vatanın değişmesi aşağıda belirtilen örneklerdeki gibi olur:
Bir kimse, evlenip veya temelli kalmak üzere bir yere yerleşmedikçe, doğup büyüdüğü yer vatan-ı asli olmaktan çıkmaz. Evlenirse, eski vatan-ı aslisi bozulur. Evlendiği yer vatan-ı asli olur. Başka bir yerde temelli kalmak üzere yerleşirse, bu sefer evlendiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Temelli yerleştiği yerden ayrılıp başka bir yere temelli yerleşirse, önceki yerleştiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Yani bir kimse, Haymana’da doğsa, vatan-ı aslisi Haymana olur. Bu kişi, Samsun’da evlense, Haymana vatan-ı asli olmaktan çıkar ve vatan-ı aslisi Samsun olur. Daha sonra Fatih’te temelli yerleşmeye karar verirse, o zaman vatan-ı aslisi Fatih olur. Samsun vatan-ı asli olmaktan çıkar. Vatan-ı aslide bir saat de kalınsa namazlar kısaltılmaz.

Bir kimse, evlenip bir yere yerleştikten sonra, hanımı o şehirde ikamet ettirse, iş icabı kendisi gidip başka bir şehre temelli yerleşse, iki vatan-ı aslisi olur.

Bir köyde, ikamet eden bir kadın, şehirdeki doğum evine giderek çocuğu olsa, çocuğun vatan-ı aslisi annesinin ikamet ettiği köydür. Çünkü orada büyüyecektir. Birkaç gün kaldığı yerde, yani vatan-ı süknada doğmuş sayılmaz.

Bir kimse 60 funduszeue.info mesafeye gitmek için bir otobüse binse, otobüste uyuyup funduszeue.info mesafeye gitse bile yine seferi olmaz. Çünkü buraya gelmeye niyet etmemiştir. Burada iken 60 km. ilerideki şehre bir iş için gitse, yine seferi olmaz. Dönerken ilk çıktığı yere gelmeye niyet ederse, dönüşte seferi olur. Bunun gibi, bir kişi, 60 km. olan Çatalca’ya gitmek üzere Fatih’ten çıksa, otobüste uyuduğu için Edirne’ye gelse, Edirne’ye kendi isteği ile gitmediği, niyetsiz gittiği için, Edirne’de namazlarını mukim olarak yani 4 rekat olarak kılar. Edirne’den tekrar Fatih’e gitmeye niyet ederek yola çıksa, Edirne’den çıkar çıkmaz, namazlarını kısaltır.

Sual: Seferi iken namazda nasıl niyet edilir?
CEVAP
Rekat sayısını ve seferi olduğunu söylemeye gerek yok. Her zamanki gibi niyet edilir. Mesela (Niyet ettim öğle namazının farzını kılmaya) denir.

Sual: Yolculukta saat mi yoksa mesafe mi esas alınır?
CEVAP
Mesafe esas alınır. ( funduszeue.info)

Sual: Hanefi mezhebinde olup da, Maliki mezhebini taklit eden birinin seferilik konusunda, mesafe ve ikamet süresi olarak Maliki mezhebini mi esas alması gerekir?
CEVAP
Mesafe olarak Hanefi, ikamet süresi olarak Maliki mezhebi esas alınır. Çünkü kendi mezhebimizden çıkmadığımız için, taklit ettiğimiz mezhebin farzlarına uyuyor, müfsidlerinden kaçıyoruz.

Sual: Yolculukta namazlar kaç rekat kılınır?
CEVAP
Dört rekatlı farzlar iki rekat olarak kılınır, üç rekatlılar kısaltılmaz, sünnetler vakit müsait değilse hiç kılınmaz, vakit varsa kılmak iyi olur.

Sual: Vatan-ı ikamet nasıl bozulur?
CEVAP
Vatan-ı ikamet üç şeyle bozulur:
1- Başka bir vatan-ı ikamete gidince, sefer niyeti ile çıkmamış olsa ve aralarındaki uzaklık üç günlük yoldan az olsa bile, önceki vatan-ı ikamet bozulur.

2- Vatan-ı asliye gidince de bozulur. Bir kimse, vatan-ı aslisi olan Nevşehir’den Konya’ya bir ay kalmak niyetiyle gitse, sonra, Karamana gidip evlense ve oraya yerleşse, Karaman vatan-ı asli olur. Konya vatan-ı ikamet, Nevşehir de vatan-ı asli olmaktan çıkar.

3- Sefere niyet ederek çıkmaktır. Yani vatan-ı ikametten 3 günlük yola gitmeye niyet ederek ayrılınca, burası vatan-ı ikamet olmaktan çıkar. Daha az yola niyet ile gidip gelseydi, vatan-ı ikameti bozulmazdı. Vatan-ı ikametten niyetsiz çıkıp, başka yerde 3 günlük yola gitmek için niyet ederse, 3 günlük yola gitmeden önce, vatan-ı ikamete girerse, seferi olması bozulur. Mukim olur. Niyet ettikten başlayarak 3 günlük yol gittikten sonra, buraya girse de artık burada mukim olmaz.

Sual: Evli bir kimse, iki sene sonra ben falanca şehre temelli yerleşeceğim demekle orasını vatan-ı asli edinmiş olur mu?
CEVAP
Hayır olmaz. Bir şehre yerleşilir, temelli kalmaya niyet edilirse o zaman vatan-ı asli edinilmiş olur. Bu arada herhangi bir görevle birkaç aylığına veya birkaç seneliğine başka şehre gidilse de yine orası yani temelli yerleşmeye niyet ettiği şehir vatan-ı asli olur. Bir yerin vatan-ı asli olması için, önce orayı vatan edinip orada ikamet etmek gerekir. Bunun bozulması için de, yeni bir şehre temelli kalmak üzere yerleşmek gerekir.

Sual: Yolculuk rahat olsa da, seferi olan, dört rekat olan farzları iki rekat mı kılması gerekir?
CEVAP
Yolculuk genelde sıkıntılı olduğu için, dinimiz dört rekat olan farzların iki rekat kılınmasını bildirmiştir. Hiçbir sıkıntı olmasa da, iki rekat kılınır. Şimdi yolculuklar rahattır, seferiliğe ihtiyaç yoktur denmez. Tersine, mukim iken, hiç rahat olmasak, çok zor şartlarda bile, dört rekatlık farzları iki rekat olarak kılamayız.

Seferde güçlük yoksa
Sual:
Seferde güçlük olunca, dört rekâtlı farzlar iki mi kılınır?
CEVAP
Güçlük olmasa da, çok rahat olsa da, seferde dört rekâtlı farzlar iki rekât olarak kılınır. Kendi evinde çok güçlük olsa da, namazlar kısaltılamaz.

Yolda doğan
Sual:
Yolda, dağ başında doğmuş, bekâr, âkil baliğ ve hiç bir yere yerleşmemiş kimsenin vatan-ı aslisi olur mu?
CEVAP
Vatan-i aslisiz insan olmaz. Doğduktan sonra getirilip büyüdüğü yer, vatan-i aslisi olur.

Vatan-ı ikamete uğramak
Sual:
Vatan-ı ikametim Fatih’tir. Buradan Yenibosna’ya gidip iki gün kalsam, sonra Ankara’ya gitmek niyetiyle, Yenibosna’dan çıkıp yine Fatih’e uğrasam, Fatih’te seferi olur muyum?
CEVAP
Yenibosna’dan Ankara’ya gitmek üzere yola çıkınca seferilik başlar; ancak Fatih’e uğrayınca seferilik bozulur, mukim olur. Fatih’ten çıkınca, tekrar seferilik başlar; çünkü Fatih’ten ilk defa çıkarken, seferilik mesafesindeki yola gitmeye niyet etmemişti. Fatih’in vatan-ı ikamet olmasının bozulması için, Fatih’ten çıkarken km yola gitmek üzere çıkması gerekirdi. Eğer Fatih’e uğramazsa, mukim olmaz.

Vatan-ı asli
Sual :
Hanımı vefat ettikten sonra başka bir hanımla evlenenin, vatan-ı aslisi değişir mi? Yani ilk evlendiği yer vatan-ı aslilikten çıkıp, son evlendiği yer mi vatan-ı aslisi olur?
CEVAP
Evet; ama eğer şimdiki yerde temelli kalmaya niyet etmişse, evlilik temelli kalınan yeri vatan-i aslilikten çıkarmaz.

Yazlık ev vatan olur mu?
Sual: Yazlıktaki evinde evlenen kimse, altı ay yazlıkta, altı ay şehirdeki evinde otursa, vatan-ı aslisi neresi olur?
CEVAP
Temelli yerleşmek üzere bir yerde oturan kimse, başka yerde evlense temelli yerleştiği yer, vatan-ı asli olmaktan çıkmaz. Nerede evlenirse evlensin, şehirde temelli oturduğu yer vatan-ı asli olarak devam eder. Yılın çoğunu veya hepsini başka şehirlerde geçirse, hattâ yıllarca başka şehirde de kalsa, yine vatan-ı aslisi bozulmuş olmaz. Yeni bir vatan elde edilmedikçe, eski vatanı bozulmaz.

Seferiliğin başlaması
Sual: Vatan-ı asliden çıkıp sefer mesafesindeki bir yere giderken, fabrika, kışla, mezarlık gibi bir yeri geçince seferilik başlar, fakat vatan-ı ikametten ise, evden çıkar çıkmaz seferilik başlar deniyor. Doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. İkisinde de, fabrika, kışla, mezarlık gibi bir yeri geçince, seferilik başlar.

Doğduğu ve doyduğu yer
Sual:
Bir arkadaş, (Vatan-ı asli, insanın doğduğu yer değil, doyduğu yerdir. Doyduğun yerde birkaç sene de kalsan vatan-ı asli olur) dedi. Vatan-ı asli, doğduğumuz yer değil midir?
CEVAP
Bir kimsenin, vatan-ı aslisi, doğduğu yerdir. Eğer bu kimse, başka bir şehirde evlenirse, doğduğu yer vatan-ı asli olmaktan çıkar, artık evlendiği yer vatan-ı asli olur. Evlendiği yerden başka bir şehirde temelli kalmaya niyet edip yerleşirse, artık evlendiği yer de vatan-ı asli olmaktan çıkar, temelli kalmaya karar verdiği yer vatan-ı asli olur.

(İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşamalı) atasözünün, vatan-ı asli ile alakası yoktur. Bu söz, bir insanın işi, ticareti nerede iyi ise, orada yaşaması gerekir demektir.

Sual:Seferi, yolcu olan kimsenin, dört rekatlı farzları iki rekat değil de dört rekat kılmasının bir mahzuru olur mu?
Cevap: Misafir yani dinimizin yolcu kabul ettiği kimse, Hanefi mezhebine göre on beş günden az kalmaya niyet etmiş ise, gittiği yerde ve yolda dört rekat olan farz namazları iki rekat olarak kılar. Dört rekat olarak kılması günah olur.

Sual: Seferî olan bir kimsenin, dört rekatli farzları iki rekat olarak kılmasının hükmü nedir?
Cevap:
Seferi olan kimsenin, dört rekat olan farz namazları iki rekat olarak kılması Hanefi mezhebinde vacip, Maliki mezhebinde sünnet-i müekkede, Şafii mezhebinde ise efdaldir. Seferî, yolcu olan bir kimse, mukim olan imama uyunca, farzları iki değil, mukim gibi dört rekat olarak kılar.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası