kıvırcık salata yetiştiriciliği / MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİ

Kıvırcık Salata Yetiştiriciliği

kıvırcık salata yetiştiriciliği

Evde, Saksıda En Verimli Marul Yetiştiriciliği

A, K, B1 ve B12 vitaminleri bakımından zengin olan marul bitkisini evinizde saksıda kolayca yetiştirebilirsiniz. Marul her ne kadar yaz bitkileri arasında yer alsa da seracılık ile birlikte her mevsim yetiştirilebilmektedir.

Marul ekimi işleminde tohumdan ekim yapılır. Kıvırcık marul olarak bilinen tür ise en çok tercih edilen maruldur. Marul hangi mevsimde yetişir? Marul nasıl hızlı büyür? İşte bu sorularınızın yanıtlarına hemen aşağıdaki alt başlıklarımızdan ulaşabilirsiniz!

Marulun Faydaları – Daha Çok Tüketmeniz İçin 5 Süper Neden!

marul tohumu nasıl ekilir

Marul Ne Zaman Ekilir, Hangi Mevsimde Yetişir?

  • Marul tohumu ekimi genelde ilkbahar, sonbahar ve yaz ayları yapılır.
  • Marul tohumunda tohumun kalitesi ve ekimi; hasadın verimliliği açısından önemlidir.

Endivyen Marulu Nedir? Az Bilinen 7 Faydası

marul nasıl yetiştirilir

Marul Tohumu Nasıl Ekilir?

  • Marul tohumu ekimi için önce toprağın havalandırılması ve gübrelenmesi işlemi sonrasında ekim yapılacak yerin ıslatılarak toprağın tohum öncesi nemlenmesi sağlanmalıdır.
  • Ekim işleminde toprağa tohumlar dökülür.
  • Tohum üstüne çok az toprak koyulur ve üzerine su takviyesi yapılır.
  • Marul enine ve boyuna gelişim gösterir. Sera içinde yetiştirme işleminde de tohumdan ekime yer açılarak seyreltme ve sulamaya da dikkat edilmesi önemlidir.
  • Bunun yanı sıra serada bakımda özellikle kış ayları için ekstra gübreleme işlemine yer verilerek gelişimin daha sağlıklı ve bitkinin daha lezzetli olması da sağlanabilir.
  • Marul ekimi yapacağınız zaman tohumları açık arazide çimlendirecekseniz eğer toprağı işleyiniz. İşlenmiş toprağa marul tohumlarını yerleştiriniz ve üstünü ince elenmiş toprakla 1 cm arasında kapatınız.
  • Toprak yüzeyini şeffaf bir naylonla örtünüz.
  • Düzenli olarak toprağı nemlendiriniz.
  • Çimlenme tahmini 8-12 gün içerisinde gerçekleşecektir.
  • Marul dikiminde toprağın kuru veya fazla ıslak olmayıp bulunması çok önemlidir. Bu durumlar unutulmamalıdır.
  • İlk günlerde tohumları karıncalara kaptırmamalı, danaburnu zararlısı ile zamanında mücadele etmeli, tohum tavalarındaki fideleri susuz bırakmamalıdır.
  • Marul fidelerinizin dikimi için serin ve rüzgarsız havaları seçin.
  • Marul fidesinin daha fazla güneş ışığından yararlanması için kuzey-güney istikametindeki dikimleri tercih ediniz.
  • Marul yetiştiriciliğinde en çok dikkat edilmesi gereken sulamadır. Az sulama marulun acı olmasına neden olurken çok sulamada çürümeye sebep olur.
  • Ayrıca verimli ve lezzetli marul elde etmek için seyrek ekim ve sulamanın da düzgün olması önemlidir.

Evde Marul Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?

Marul yetiştiriciliği, evde balkonda ve bahçede kolaylıkla yapılabilir. Marul serin ve fazla güneş almayan ortamı seven bir bitkidir.

Yaz aylarında hafif gölgede diğer zamanlarda güneşe koyabilirsiniz. Kullanacağınız toprak gübreli olursa marul daha hızlı bir büyüme gerçekleştir.

  • Öncelikle saksının içerisine üzerinde 8 cm boşluk kalacak şekilde toprak eklenir.
  • Toprak el ile düzleştirildikten sonra marul tohumları aralıklı olarak toprağın üzerine ekilir.
  • Ekilen tohumların üzerine tohumları kapatacak şekilde 2-3 cm yüksekliğinde tekrar toprak ilavesi yapılır.
  • Marul tohumları ekildikten sonra toprak nemli olacak şekilde sulanır ve serin çok fazla güneş almayan bir yere konulur.
  • Ekilen tohumlar 1 hafta içinde çimlenmeye başlayacaktır.
  • Marul suyu çok seven bir bitkidir. Bu sebeple toprağı kurumadan nemini çektikten sonra her zaman sulanmalıdır.

Lolorosso Nedir? Kırmızı Marulun 7 Önemli Faydası

marul nasıl hızlı büyür

Maydanoz Nasıl Ekilir? Videolu 6 Adım

Evde Nane Tohumu Nasıl Ekilir, Yetişir?

Evde Biber Nasıl Yetiştirilir? Resimli 3 Adım

Fesleğen Bakımı: 4 Kolay Adım, Püf Noktaları

4 Kolay Adım: Evde Salatalık Nasıl Yetiştirilir?

MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİ

Ekonomik Önemi Anavatanı ve Yayılma Alanları
 
Salata ve marullar bütün yıl boyunca açık ve örtü altı koşullarında yetiştirilebilen salata ve taze yeşillik olarak tüketilen sebzelerdir. İçerdiği vitamin ve mineral maddeler ile iştah açıcı sebzeler grubunda yer almaktadır. Bir diyet sebzesi olan salata ve marul yaprakları % 94-95 oranında su içermektedir.
 
Besleyici değerinin diğer sebzelere göre düşük olduğunun belirtilmesi yanında 100 g taze salata ve marul yaprağının 6-8 mg askorbik asit, 1-1.5 g ham protein, 0.2-0.4 g yağ ve 1.5-2.5 g karbonhidrat, 330 IU. Vitamin A, 20-25 mg kalsiyum, 40 mg fosfor ve 1.5 mg demir içerdiği bildirilmektedir.
 
Ülkemizin bütün bölgelerinde genellikle ev bahçelerinde yetiştirilebilen salata ve marulun ticari boyutlardaki üretimi Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde Haziran Ağustos arasındaki aylar hariç yılın her mevsiminde yapılabilmektedir. Önceleri açık tarla koşullarında yapılan üretim özellikle kış mevsimindeki yüksek fiyatlardan yararlanmak amacıyla sera ve alçak, plastik tünellerde de yapılmaya başlanmıştır.
 
Üretim dönemi oldukça kısa olan (2-3 ay) salata ve marulun üretimi ülkemizde genellikle ikinci veya üçüncü ürün olarak ana sebze üretiminin ön veya arkasından yapılmaktadır. En fazla gelir sağladığı Aralık-Şubat ayları üretimi Ege ve Güney bölgelerinde açık tarla koşullarında, diğer bölgelerde ise sera veya tünel altında yapılmaktadır. Son yıllardaki sebze fiyatları göz önüne alındığında salata ve marulun yüksek gelir sağlayan sebzeler grubunda yer aldığı belirlenmiştir.
 
Ülkemizde 262.000 ton salata ve marul üretimi yapılmaktadır. Salata-marulun anavatanı ve dünya üzerindeki yayılışı bakımından botanikçi ve araştırıcılar arasında değişik görüşler vardır. M.Ö. 4500 yılında Mısır'da salata ve marul kültürü yapıldığını vurgulamıştır. Salata-marulun yabani formlarının orta ve güney Avrupa da, Kanarya adalarında, Cezayir ve Habeşistan ile Mezopotamya'ya kadar uzanan Batı Asya, Kafkasya, Keşmir ve Nepal gibi Kuzey Hindistan bölgelerinde yayıldığını belirtmektedir. Genel bir ifade ile salata-marulun anavatanının Avrupa ve Asya olduğunu ve marulun en az 2500 yıldır üretildiğini vurgulanmıştır.
 
Bu bilgiler ışığında bugün kültür sebzesi olarak yetiştirilen salata ve marulun anavatanının Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika ülkelerini içine alan geniş bir alan olduğu kabul edilmektedir.
 

  • Lactuca sativa var. crispa: Baş bağlamayan kıvırcık yapraklı salata
  • Lactuca sativa var. capitata: son zamanlarda ülkemizde yetiştiriciliği hızla gelişen ve lahana gibi baş bağlayan baş salatalar.
  • Lactuca sativa L. var. longifolia: marul olarak adlandırılan, yaprakları birbirini örten gevşek, dik ve oval bir göbek meydana getiren, uzun yapraklı tip ve çeşitler ile benzer özelliklere sahip ancak göbek oluşturmayan çeşitler yer almaktadır.

 
Salata ve marulun morfolojik özellikleri arasında en önemli yeri yaprak özellikleri almaktadır. Yaprakların düz veya kıvırcık oluşu ile yaprak rengi önemli birer ayırıcı faktördür. Bugün yaprak şekli ve yaprak rengi yanında göbek ve baş oluşturma, yaprak etliliği, yaprak gevrekliliği, erkencilik ile hastalık ve zararlılara dayanıklılık gibi çeşitli özellikler dikkate alınarak çok amaçlı araştırmalar yapılmakta ve yeni çeşitler geliştirilmeye devam etmektedir. Bu özellikler dikkate alındığında salata ve marulları genelde üç ana büyük gruba ayrılmaktadır.
 
Kıvırcık Yapraklı Salatalar (Crisp)
Baş oluşturan kıvırcık yapraklı salatalar (Crisphead); açık yeşil ve koyu yeşil yapraklı salatalar, Kahverengimsi-mor yapraklı salatalar.
Baş oluşturmayan kıvırcık yapraklı salatalar (Bunching); Açık yeşil ve koyu yeşil yapraklı salatalar, Kahverengimsi-mor yapraklı salatalar.
 
Yağlı Salatalar (Butter)
Baş oluşturan yağlı salatalar (Butterhead); Açık yeşil ve koyu yeşil yapraklı yağlı salatalar, Yeşil üzerinde kahverengimsi renkli yapraklı yağlı salatalar, Kahverengimsi-mor yapraklı yağlı salatalar
Baş oluşturmayan yağlı salatalar; Açık yeşil ve koyu yeşil yapraklı yağlı salatalar, Yeşil üzerinde kahverengimsi renkli yapraklı yağlı salatalar, Kahverengimsi-mor yapraklı yağlı salatalar
 
Marullar (Romaine = Cos)
Göbek oluşturan marullar (Yedikule); Açık yeşil ve koyu yeşil yapraklı göbekli marullar, Kahverengimsi-mor yapraklı göbekli marullar.
Göbek oluşturmayan marullar (Kara marul); Açık yeşil ve koyu yeşil yapraklı göbeksiz marullar, kahverengimsi-mor yapraklı göbeksiz marullar
KÖK YAPISI
 
            Salata-marul kuvvetli ve oldukça derine giden etli bir kazık köke sahiptir. Bu kazık kök besin deposu şeklindedir ve etrafında bol miktarda saçak kök taşır. Saçak kökler doğrudan kazık kök üzerinden çıkar ve toprağın 20-30 cm derinliğe kadar yayılır. Ancak bitkinin çiçeklenme devresinde ve uygun toprak koşullarında özellikle kazık kökün toprağın 100-150 cm derinliğine inebildiği belirlenmiştir.
 
GÖVDE
 
Salata-marullarda gövde rozet şeklinde olup hemen toprak seviyesinin üzerinde yer alır. Yetiştiricilikte gövdenin gelişmesine izin verilmeden bitki hasat edilir. Gün uzunluğu ve sıcaklığın artması ile birlikte yaprakların, göbeğin veya başın içinden gövde uzayarak yükselir ve ortalama 80-100 cm boy aldıktan sonra yaprak koltuklarından yan dalları ve çiçekleri oluşturur. Gövde gelişimi hemen toprak üzerinden başlar ve aşağıdan yukarıya doğru azalan oranda yaprak taşır.
 
YAPRAK
 
Bitkinin sebze olarak değerlendirilen kısmı olan salata-marul yaprakları çeşitlere göre oldukça büyük farklılıklar göstermektedir. Yapraklar renk, şekil, irilik, düz yapı, kıvırcık yapı, uzunluk, genişlik ve etlilik gibi karakterler bakımından çok farklı formlara sahiptir. Yapraklar büyüklük açısından; büyük, orta ve küçük olarak, yaprak şekli bakımından ise yuvarlak, oval-yuvarlak, basık-yuvarlak, basık, uzun ve orta-uzun olarak tanımlanmaktadır. Yaprak rengi olarak ise; koyu yeşil, açık yeşil, sarımtırak yeşil, kahverengimsi yeşil, serpme vişne rengi, açık ve koyu kırmızı, lekeli ve dağınık mor renkler hakimdir.
 
Yaprakların kırmızı renk özelliği üzerine antosiyon hücrelerinin yoğunluğu etkilidir. Marul yapraklarının damarlılık özelliği tüketim açısından önemlidir. Yaprak damarları alt ve üst yüzeylerde çok belirgin veya hafif belirgindir. Bazı çeşitlerde de yaprakların alt yüzeyleri hafif tüylü olabilmektedir. Salata-marul yapraklarının görünüşü açısından çeşit ve formların ayrılmasında önemli bir anahtar olan kıvırcıklılık açısından yapraklar düz, hafif kıvırcık (dalgalı), orta kıvırcık ve tam kıvırcık olarak gruplandırılmaktadır.
 
BAŞ VE GÖBEK
 
Salata ve marul grubuna göre oluşturulan başlar farklılık göstermektedir. Marullarda oluşan baş şekli genelde "göbek" olarak adlandırılırken salatalardaki "baş" olarak ifade edilmektedir. Marullarda göbek, 5-6 dış yapraktan sonra gelişen yaprakların, bitkinin büyüme konisinde uzun ve elips formunda bir göbek oluşturması şeklinde ortaya çıkar. Çok sayıda yaprak (40-45 adet) bir araya gelerek esas tüketilen kısım olan marul göbeğini oluştururlar.
 
Salata grubunda ise lahanalara benzer şekilde yine 5-6 dış yapraktan sonra gelişen 25-35 adet yaprak birbiri üzerine sarılarak bitkinin sürgün ucunda baş oluşturmaktadır. Bu salata başları çeşitlere göre yuvarlak, basık-yuvarlak, uzun-yuvarlak veya elips şeklinde olabilmektedir. Ayrıca oluşan bu başlar lahana başları kadar sıkı olmamakla birlikte sıkı veya gevşek yapılı olabilmektedirler. Sıkı başlı olan çeşitler hem üreticiler hem de tüketiciler tarafından tercih edilmektedir. Baş ve göbek oluşturan salata veya marullarda baş veya göbeği oluşturan yaprakların rengi dıştan içe doğru açılmaktadır. Bazı çeşitlerde bu renk beyaza kadar ulaşmaktadır. Benzer şekilde yaprak gevrekliği de iç kısma doğru artmaktadır. Bazı salata grupları ise hiç baş ve göbek oluşturamazlar. Özellikle çok kıvırcık olan salata çeşitleri hiç baş oluşturmazlar. Bunlar yaprak marullar grubunda yer alırlar ve yapraklar rozet şeklinde sıkıca dizilmişlerdir.
 
ÇİÇEK
 
Salata ve marullarda çiçeklenme gün uzunluğu (fotoperyodizm) ile yakın ilişkilidir. Genelde uzun gün bitkisi olarak tanımlanan marul bitkisi, çeşitlere göre belirli gün uzunluğuna ulaşıldığı zaman (bazı çeşitler 11-14 saat, bazıları 17-18 saat) hava sıcaklığının da artışı ile birlikte çiçeklenmeye yönelir. Gün uzunluğunun artışı özellikle kışlık ve erkenci çeşitlerde çiçeklenme hızını artırırken, yazlık çeşitler daha geç dönemde çiçeklenmeye başlarlar.
 
Gün uzunluğunun ve sıcaklığın artışı ile birlikte başlayan generatif dönemde oluşan çiçek sapları 60-120 cm yükselir. Her bir sap birer çiçek ile son bulur. Çiçek sapları aşağıdan yukarıya doğru azalan ve küçülen oranda yaprak taşır. Yapraklar çiçek saplarını dıştan sarmış durumdadır. Her bir çiçek sürgünü üzerinde çiçekler demetler halinde dizili bir halde bulunur. Her bir demet yaklaşık 15-25 adet çiçek taşır. Çiçekler genelde sarı ve açık sarı renklidir. Ancak kırmızı yaprak renginin hakim olduğu çeşitlerde çiçekler kırmızı, sarı-kırmızı veya benekli-kırmızı olmaktadır.
Her bir çiçekte bulunan taç yaprak sayısı 10-15 arasında değişmektedir ve her bir çiçek çift gözlü stigma, tek bir stil ve iki gözlü yumurtalık taşır. Anterler ise bir çok sebze çiçeğinde olduğu gibi birleşmiş bir boru şeklindedir ve stil'in etrafını sarmıştır. Bir bitkideki çiçekler aynı anda açmaz, çiçeklenme genelde aşağıdan başlar ve açılma dıştan içe doğru olur. Salata-marul çiçekleri biyolojik olarak erseliktir. Döllenme ise büyük oranda kendi kendinedir. Ancak aşırı oranda böcek ziyareti olursa ve bazı iklimsel faaliyetler nedeniyle Menemen koşullarında % 0.8-1.2 oranında yabancı tozlanmanın olabildiği belirlenmiştir. Bu nedenle yapılacak ıslah çalışmalarında mutlaka İzolasyon önlemlerinin alınması gerekir.
 
Salata-marul çiçekleri güneşli havalarda sabah saat 06.00-07.00 arasında açılır ve öğle saatlerine kadar açık kalır. Çiçek açılırken dişicik tepesi boru şeklindeki erkek organlar arasından sürtünerek yükselir ve dışarı çıkar. Bu sırada da tozlanma ve döllenme meydana gelir. Döllenen çiçek öğle saatlerinde kapanır ve bir daha açılmaz. Marul çiçekleri bulutlu havalarda sabahları daha geç saatlerde açılır. Yağmurlu havalarda ise hiç açılmaz.
 
MEYVE
 
Tozlanma ve döllenme tamamlandıktan sonra kapanan çiçeğin yumurtalığından tek tohumlu meyveler meydana gelir. İklim şartları ve çeşitlere bağlı olarak değişmekle birlikte çiçeklenmeden 3-5 hafta sonra tohumlar olgunlaşır.
 
TOHUM VE ÇİMLENME ÖZELLİKLERİ
 
Salata ve marul tohumlan çeşit ve yetiştirme bölgelerine bağlı olarak çok az değişiklik gösterir. Genelde yassı ve uzunluğuna oluklu, uç tarafı çıkıntılı olan marul tohumları 3-6 mm uzunluğunda 0.8-1.0 mm genişliğinde ve 0.3-0.6 mm kalınlığındadır. Tohum rengi ise kirli-beyaz, sarı, krem, kahverengi ve siyaha yakın olabilmektedir. Tohumların bin tane ağırlığı 0.8-1.2 gramdır. Salata ve marul tohumlan optimum koşullarda (20°C) 4-7 günde çimlenirler, çimlenme için ön üşütmeye ihtiyaç göstermektedirler.
 
Fidelik ve tarla koşullarında ise sıcaklık optimum olmalıdır. Sıcaklık 26°C üzerine çıkarsa tohumların çimlenmesi büyük oranda engellenir. Bu nedenle yaz aylarında yapılan tohum ekimlerinde bu özelliğin göz önüne alınması gerekir. Salata-marul tohumlarında yüksek sıcaklık nedeniyle oluşan tennodormansi'nin çimlenmeyi engellediğini ancak bunun çimlenmeyi teşvik edici bazı önişlemler ve tohum ön uygulamaları ile yok edilebildiği bildirilmektedir. Salata ve marul tohumlarının çimlenmesi üzerine ışığın etkisi de büyüktür. Işık şiddeti azaldıkça çimlenme olumsuz yönde etkilenir.
 
İKLİM İSTEKLERİ
 
Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde sonbahar, kış ve erken ilkbahar aylarında, biraz serin ve rutubetli olan Karadeniz ve Doğu Anadolu gibi bölgelerimizde ise bazı önlemler alarak bütün yıl boyunca yetiştirilebilen salata ve marulun sıcak bölgelerdeki üretimini engelleyen en önemli iklim faktörleri sıcaklık ve gün uzunluğudur.
 
Aslında ılıman iklim bitkisi olan salata ve marul, ılık, serin ve rutubetli iklimlerden hoşlanır. Uzun gün koşulları, sıcaklık ve kuraklık ile birleştiği zaman bitkilerde vegetatif gelişme durur ve bitkiler generatif faza geçerler. Bu aşamadan itibaren marul yaprakları sertleşir, süt oluşturur ve yapraklarda acılaşma meydana gelir. Ancak erken ilkbaharda yetiştirilmeye uygun bazı çeşitler gün uzunluğunun artışına rağmen oldukça geç çiçeklenme oluştururlar. Bitkilerde yaprak kalitesi düşer, acılaşma meydana gelir ve böyle marulların pazarlanma değeri azalır. Böyle çeşitlerin erken ilkbahar ve yaz aylarında serin ve rutubetli olan 1000-1500 m yükseklikteki yayla kesimlerinde yetiştirilmesi önerilmektedir.
 
Salata-marullar gün uzunluğuna (fotoperyodizm) karşı hassastır ve bu bakımdan sonbahar, kış ve erken ilkbaharda yetiştirilen, uzun günde hızla çiçeklenen "uzun gün" çeşitleri ile gün uzunluğuna nötr olan ve yaz aylarında yetiştirilen "nötr çeşitler" olarak iki farklı grupta toplanırlar. Sonbahar, kış ve erken ilkbaharda yetiştirilen çeşitler gün uzunluğu 17-18 saate ulaşınca hemen generatif faza geçerek çiçeklenir. Bu çeşitler 11-14 saat gün uzunluğunda devamlı vegetatif fazda kalırlar. Özellikle 10 saatin altındaki gün uzunluklarında çiçeklenme hiç bir zaman meydana gelmez. Gün uzunluğuna karşı nötr olan çeşitler ise gün uzunluğundan etkilenmezler. Ancak bu çeşitler sıcak bölgelerde yetiştirildiklerinde kalite düştüğü için yaz aylarında serin bölgelerde üretilmelidir.
 
Salata-marul tohumları 5-25°C sıcaklıklarda kolaylıkla çimlenirler. Optimum çimlenme sıcaklığının ise 15°C olması önerilmektedir. Bitki gelişme döneminde ortam sıcaklığının ortalama 12-15°C olması gerekir. Buna karşılık bazı kışlık çeşitlerin 0 °C ve -5°C'ye dayanabildiği belirlenmiştir. Ancak bu sıcaklıklarda bitki gelişimi tamamen durduğu için kış mevsimi soğuk geçen bölgelerde salataların sera veya tünel altında yetiştirilmesi gerekir. Diğer taraftan yeni dikilmiş 3-5 yapraklı marul fideleri düşük sıcaklıklara çok daha fazla dayanıklı iken, hasat olgunluğuna gelmiş ve baş oluşturmuş marulların düşük sıcaklıklardan büyük oranda zarar gördüğü belirlenmiştir.

TOPRAK İSTEĞİ

Salata ve marullar toprak isteği bakımından fazla seçici olmayan sebzelerdendir. Hafif karakterli topraklardan killi-ağır karakterli topraklara kadar her türlü toprakta rahatlıkla yetiştirilebilirler. Ancak kökleri 100-150 cm derine kadar inebildiği için derin bünyeli organik maddece zengin drenajı iyi, kumlu-tınlı topraklar marul üretiminde ideal topraklardır. Bu tip topraklarda verim ve kalite yükselir. Buna karşılık ağır karakterli ve derin olmayan topraklarda verim azalır, bitki gelişimi ağır olur.
 
Salata-marul üretimi yapılacak topraklarda pH 6.0-7.0 arasında olmalıdır. Asit toprakları sevmeyen marulun pH değeri 5.6'dan düşük olan topraklarda yetiştirilmemesi gerekir. Böyle topraklara kireç ilavesi yapılmalıdır. Toprak pH'nın 7.0'den yüksek olması verimde önemli düşüşe neden olur. Salata-marul toprak tuzluluğuna karşı da hassastır ve topraktaki tuzdan hoşlanmaz. Bu nedenle gübrelemede çok dikkatli olmalıdır.
 
TOPRAK HAZIRLIĞI, EKİM VE DİKİM

Salata ve marul üretimi doğrudan tohum ekimi ve fidelerinin yetiştirilerek esas yerlerine dikilmesi şeklinde yapılır. Doğrudan tarlaya tohum ekimi yoluyla üretim: Doğrudan tarlaya tohum ekimi özellikle geniş alanlarda işçiliğin pahalı olduğu ve makinalı tarımın yapılabildiği işletmelerde uygulanır. Ülkemizde son yıllarda küçük çaplı deneme üretimi şeklinde başlayan bu üretim genelde tarımı gelişmiş ülkelerde kullanılmaktadır. Tarla hazırlığı fide ile yapılan üretim şeklinde olduğu gibi yapılır. Salata ve marul tohumları çok küçük olduğu için çok iyi ve çok ince yapılı toprak hazırlığı gereklidir. Ağır karakterli topraklarda direkt tohum ekimi önerilmez. Hafif karakterli topraklar ve kumlu topraklar bu ekim şekli için ideal topraklardır. Çok itinalı olarak hazırlanan toprak, düzlendikten sonra mibzer ile tohum ekimi yapılır.

Salata ve marul tohumlarının direkt tarlaya ekimleri sırasında büyük problemler ile karşılaşılmaktadır. Özellikle sıra üzeri mesafeler ayarlanamaz ve birim alana hassas tohum ekimi yapılamaz. Bu nedenle böyle problemleri ortadan kaldırmak için üretimde mutlaka kaplanmış tohum (pellet tohum) kullanılmalıdır. Kaplanmış bu tohumlar doğal ağırlıklarının 10-15 katı ağırlığa ve çapa ulaştığı için mibzer ile hassas ekim kolayca yapılabilmektedir. Yine bu yönteme benzer şekilde tohumların jelatimsi kağıt veya bantlar içine yerleştirilmesi ile hazırlanan bantların toprağa gömülmesi, çimlendirilmiş tohumların sıvı ekim (fluid drilling) tekniği ile direkt tarlaya ekilmesi ve tohumların ekim öncesi K3PO4 ve PEG (polyethylene glycol) gibi maddelerin belirli dozdaki solüsyonların da ön çimlendirme yapıldıktan sonra direkt tarlaya ekilmesi gibi çimlenme ve fide çıkışını iyileştirmeye yönelik çalışmalar başarıyla uygulanmaktadır. Belirtilen bu uygulamaların yapılmadığı tohumların ekiminde bitki seyreltmesi mutlaka yapılmalıdır. Ancak ekim öncesi kaplanmış veya çimlenmesi iyileştirilmiş tohum kullanılması halinde bitki seyreltmesi işlemine gerek duyulmadığı için % 20-30 işgücü azalması sağlanır.
 
Hiç uygulama görmemiş tohumlar ile kaplanmış veya çimlenmesi iyileştirilmiş tohumların direkt tarlaya ekimlerinde sıra arası mesafesi 30-40 cm yeterli olmaktadır. Sıra üzeri mesafesi ise tohum durumuna göre 4-5 cm veya kaplanmış tohumlarda 15-20 cm olabilmektedir. Direkt tohum ekiminde kaplanmamış tohum kullanılırsa bir dekar alana 80-100 gr tohum kullanılır.
 
Fide ile üretim:
 
Bu üretim şeklinde önce fidelerin üretilmesi gerekir. Fide üretimi yetiştirme mevsimine göre tava veya tahtalarda yapılır. Ayrıca son yıllarda geliştirilen topraklı fide üretimi de fide ile üretimin bir diğer şeklidir. Yetiştiricilik sonbahar kış döneminde yapılacaksa fidelerin Ağustos-Eylül aylarında yetiştirilmesi gerekir. Bu dönemde fide üretimi için tavalar kullanılır. Yaz aylarında yapılan üretimlerde çimlenme oranının yükselmesi için tohumlar ekim öncesinde bir hafta süreyle soğuk depolarda tutulmalı ve daha sonra ekilmelidir.
 
Tavalar 120 cm genişliğinde ve belirli uzunlukta hazırlanır. Toprak iyice inceltilir. Bol organik gübre ile gübrelenir. Bu tavalara tohum serpme olarak veya 8- 10 cm sıra arası mesafelerle ekilir. Her iki yöntemde de m2'ye 2-3 gr tohum kullanılır. Homojen olarak tohum ekimi yapıldıktan sonra tohumların üzeri 1 cm kalınlığında harç ile kapatılır. Ekilen tohumlar baskı tahtası ile bastırılır ve bolca sulanır. Ekilen tohumlar optimum koşullarda 8-10 gün sonra çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar.
 
Tavalarda bundan sonra dikkatlice yabancı ot temizliği, sulama ve hafif çapalama ile hastalık ve zararlı mücadelesi yapılır. Fideler 2-3 yapraklı olunca eğer sık gelişiyorlarsa 1-2 cm aralıklarla seyreltme yapılır. Seyreltme amacıyla sökülen fideler bir başka yastığa şaşırtılarak üretimde kullanılabilir.
 
Tohum ekiminden yaklaşık 30-35 gün sonra dikim büyüklüğüne gelen fideler dikkatlice sökülerek esas yerlerine dikim yapılır. Sökümden bir gece önce tavanın sulanması fide sökümünün daha kolay yapılmasını sağlar. Üretim erken ilkbahar döneminde yapılacaksa tohumlar Ocak-Şubat aylarında açık koşullarda hazırlanan tahtalara yada plastik tünel altına veya sera içine ekilerek fide üretimi yapılır. Açık alanda tünel altında yapılan fide üretimi sonbaharda tavalarda ve serada yapılan üretime göre çok uzun sürede gerçekleşir. Tahta veya sera içine yapılan tohum ekimi ve fide üretimi yine aynen tavalarda yapılan üretimde olduğu gibi yapılır.
 
Bu dönemde tohum ekiminden yaklaşık 40-50 gün sonra dikim büyüklüğüne gelen fideler sökülerek esas yerlerine dikilir.
 
Son yıllarda fideleri ile üretilen sebzelerin çoğunluğunda kullanılmaya başlayan ve üretimde önemli bir yer tutan topraklı fide üretimi de salata-marul üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Topraklı fide üretiminde değişik boylardaki viyoller kullanılır. Viyoller torf ile doldurulur ve her bir göze 1-2 tohum ekilir. Üzeri harç ile kapatılır, sulanır ve çimlenmeye bırakılır. Bu üretim şekli sera ve kontrollü koşullarda gerçekleştirildiği için fideler daha kısa sürede dikim büyüklüğüne gelir. Topraklı fide üretiminde viyoller yanında kağıt, plastik veya topraktan yapılmış farklı boylardaki saksılar da kullanılabilir.
 
Topraklı fideler esas yerine dikildiğinde topraksız fidelere göre kök kopması ve kök kaybı olmadığı için bir duraksama veya şaşırtma şoku geçirmeden gelişmesine devam eder. Özellikle Eylül ayı gibi sıcak dönemlerde dikilen topraksız fidelerin tutum oranında % 30-35 kayıp oluşmaktadır. Bu dönemde topraklı fide kullanılırsa bu kayıp sıfıra kadar indirilebilmektedir. Ayrıca topraklı dikilen fidelerin daha erken hasat büyüklüğüne geldiği ve kaliteli baş oluşturduğu bilinmektedir.
 
Topraklı veya topraksız fidelerin esas yerlerine dikiminde önemli bir farklılık yoktur. Önce fide dikilecek toprak derince sürülür. Birkaç gün havalanmaya bırakılan toprak Disk-Harrow ve tırmık çekilerek düzlenir. Salata ve marul fideleri ya 30-40 cm genişliğinde ve 30-40 cm aralıklarla açılmış masuraların boyun noktasına tek veya çift sıralı dikilir, yada düz tarlada 100-120 cm genişliğinde hazırlanmış, yerden 5-10 cm yüksekliğindeki tahtaların üzerine 30-40 cm aralıklarla 3 veya 4 sıralı olarak dikilirler. Her iki yöntemde de sıra üzeri mesafe 15-25 cm olmalıdır. Fidelerin derin dikilmemesine dikkat edilmelidir. Fideler söküm derinliği esas alınarak dikilir. Baş oluşturma ve oluşturmama özelliği dikkate alındığında ise; baş oluşturan çeşitlerin 30x25 cm mesafeler ile dikilmesi halinde 12.900 adet/dekar, baş oluşturmayan kıvırcık çeşitlerin ise 35x30 cm mesafeler ile dikilmesi halinde 9.100 adet/dekar bitki sıklığının ideal sıklıklar olduğu belirlenmiştir.
 
Masuralı üretimde masuralara salma su verilir ve fideler (topraklı veya topraksız) masuraların boyun noktalarına ve fidelerin büyüme noktaları su seviyesinin üstünde kalacak şekilde elle dikim yapılır. Dikim erken ilkbahar üretiminde yapılıyorsa ve toprak tavı iyi ise yine masuraların boyun noktasına topraklı fideler bir çepin yardımıyla topraksız fideler ise plantuvar yardımıyla dikilirler. Hava şartlarına göre dikimden sonra su verilir.
 
Tahtalar üzerinde 3-4 sıralı yapılan üretimlerde ise yine fideler dikim makinaları çepin veya plantuvar ile dikilir. Bu sistemde sulama ya damla yada yağmurlama yöntemiyle yapılır. Bu şekilde hazırlanan bir tahta üzerine 2 sıra damlama sulama borusu yeterli olmaktadır. Her iki üretim şeklinde de fide dikiminden sonra iklim koşullarına göre yapılacak sulama işlemine ve fidelerin şaşırtma şokunu atlatmasından sonra yapılacak bakım işlerine özen gösterilmelidir.
 
BAKIM İŞLERİ
 
Salata-marul üretiminde yapılacak bakım işlerinin zamanında yapılması çok önemlidir. Çünkü 2-4 ay gibi kısa sürede hasat olgunluğuna gelen bitkilerde özellikle yabancı ot temizliği, çapalama, sulama ve gübreleme gibi işlemlerin yerinde ve zamanında uygulanması verim ve kalite üzerine olumlu etkiler yapar.

ÇAPALAMA
 
Masura veya tahtalarda yapılan üretimde bitkiler 4-5 yapraklı olunca ilk çapa işlemi hafif şekilde yapılır. Bu çapa ile yabancı ot gelişimi engellenir hem de toprak havalandırılarak kaymak tabakası kırılmış olur. Salata ve marul bitkileri 30-40 cm gibi sıra arası mesafeleriyle dikildiği ve hızlı bitki gelişimi nedeniyle sıra araları çabuk kapandığı için yabancı ot gelişmesi engellenir. Bu nedenle bitkiler 8-10 yapraklı olunca ikinci bir çapa daha derin olarak yapılabilir. Bu çapa işlemleri genelde el ile yapılır. Bölge iklim koşulu ve toprak yapısı ve bitki gelişmesine göre üçüncü bir çapa yapılır veya yapılmayabilir. Bu aşamadan sonra bitki gelişimi hızlanır ve hasada yaklaşır. Düz tarlaya direkt tohum ekiminde ise çapalama önemlidir. Çünkü tohum çimlenmesi ile birlikte gelen yabancı otlar ancak çapalama işlemleri ile yok edilir. Bu üretim şeklinde çapalama sayısı daha fazladır. Ancak sıra arası mesafelerin yeterli olduğu durumlarda çapalama işlemi makinalı olarak yapılabilmektedir. Sadece sıra üzerleri el ile çapalanır.
 
SULAMA
 
Ülkemizde salata-marul üretimi genellikle sonbahar, kış ve erken ilkbahar aylarında yapıldığı için fazla sulama işlemine gerek yoktur. Bu dönemde bitkinin su ihtiyacını düşen yağış karşılar. Ancak gerekli olduğu hallerde masuralar salma usulü sulanırken, tahta şeklinde yapılan üretimde damla veya yağmurlama sulama yöntemleri kullanılır. Yaz sonu, sonbahar başı yapılan üretimlerde sulama önemlidir. Özellikle fide dikimi ve tutum dönemi ile ilk gelişme dönemlerinde sulamaya dikkat edilmelidir.
 
GÜBRELEME
 
Salata ve marul bitkileri organik maddeyi çok sever. Organik maddece zengin topraklarda hızlı gelişerek kısa sürede hasat olgunluğuna gelir. Bu nedenle fide dikiminden önce toprak yanmış ahır gübresi ile 4-5 ton/da gübrelenmelidir. Bitki yetiştirme döneminde ise halk arasında "Şerbet" olarak tanımlanan hayvan idrarı ve taze gübrenin sulama suyu ile birlikte 1-2 defa verilmesinin etkili olduğu ifade edilmektedir. Salata-marul üretiminde ticari gübreleme de dikkatli olunmalıdır.
 
Özellikle azotlu gübrelerin aşın verilmesi halinde bitki yapraklarında biriken nitritin insan vücudunda olumsuz etki yaptığı saptanmıştır. Bu nedenle salata ve marul üretimi yapılacak toprakta analiz sonuçlarına göre N, P ve K gübrelemesi yapılmalıdır. Dekara 10-20 kg N, 10-12 kg P2O5 ve 18-20 kg K2O uygulaması başarılı sonuç verir. Ticari gübrelerden P2O5 ve K2O fide dikiminden önce bir defada, azotlu gübrenin yarısı fide dikimi sırasında, diğer yarısı ise gelişme devresinin ortasında direkt tarlaya uygulanır. Aşın gübre verilmesi ise toprağın tuz oranını artıracağından tehlikelidir. Ayrıca gelişmenin yavaş olduğu dönem olan kış aylarında marul bitkisi sonbahar ve erken ilkbahar dönemine göre daha az gübre kullanılır. Marul bitkisi N. P ve K ana besin elementleri yanında bor, mangan, magnezyum ve bakır gibi iz elementlere de gereksinim duyar.
 
BAŞLARIN BAĞLANMASI
 
Düz yapraklı ve göbek oluşturan marul çeşitlerinde düzgün ve iri göbek oluşumuna yardımcı olmak amacıyla bitkinin göbek sarmaya başladığı dönemde rafya ile bitkinin yaprakları iple sarılır. Küçük alan üretimlerinde meraklı üreticilerin uyguladığı bir yöntemdir. Büyük tarla yetiştiriciliğinde ise ek bir maliyet getirir.
 
TARIMSAL SAVAŞ
 
Salata-marul üretiminde problem yaratan hastalıkların başında mildiyö, beyaz küf, bakteriyel çürüklük ve değişik virüs etmenlerinin neden olduğu hastalıklar gelir.

Mildiyö, yapraklarda köşeli, sarı veya açık-yeşil lekeler şeklinde görülür. Beyaz küf ise özellikle sık dikim yapılmış bitkilerin üst yapraklarında beyaz paslı lekeler halinde ortaya çıkar. Bakteriyel çürüklükte yapraklar incelir ve yapraklarda kahverengi lekeler oluşur. İlerleyen aşamalarda yaprak damarları boyunca lekeler büyür ve bitki özünde yumuşak çürüklükler meydana gelir. Virüs hastalıklarına karşı çok dikkatli olunmalıdır. Temiz tohum kullanılması önerilmektedir.
 
Salata ve marullarda zarar yapan önemli zararlılar arasında ise salyangozlar, tel kurtları, toprak nematodları, beyaz sinekler ve yaprak bitleri gelmektedir. Belirtilen hastalık ve zararlılara karşı detaylı bilgiler alınarak mücadelelerinin yerinde ve zamanında yapılması önerilir.
 
YABANCI OT KONTROLÜ
 
Salata marul üretiminde karşılaşılan en önemli sorunların başında yabancı ot mücadelesi gelir. Bu gün için ilaçlı ot mücadelesinin yapılamadığı marul üretiminde mücadele çapa işlemleriyle yapılmaktadır.
 
OLGUNLUK, HASAD VE DOPLAMA
 
Üretimi yapılan salata marulun tip ve çeşitlerine göre olgunluk zamanları ve olgunluk kriterleri farklılık göstermektedir. Yine çeşitlere ve yetiştirilme zamanına göre dikim tarihinden itibaren erkenci çeşitler 55-60 günde, orta ve geçici çeşitler ise 90-120 günde hasat olgunluğuna gelirler. Baş oluşturan salata çeşitlerinde olgunluk, baş oluşumunun tamamlanmış olmasını, başın sıkı, kendine özgü renkte, düzgün şekilli ve toplu bir görünüme sahip olması uygun hasat zamanı olarak tanımlanır.
 
Göbek oluşturan marul çeşitlerinde ise olgunluk, bitki büyüme noktasında orta sıklıkta oluşan göbeğin çeşide bağlı iriliği kazandığı dönemdir. Baş ve göbek oluşturmayan kıvırcık salata çeşitlerinde de ortalama çeşit iriliğine gelen bitkiler hasat olgunluğuna gelmişlerdir. Olgunluğunu tamamlamış ve normal iriliğini almış salata-marul bitkilerinin yapraklan kartlaşmadan, göbek veya başın açılarak çiçek sürgünlerinin gelişmesine izin verilmeden hasat edilmesi gerekmektedir. Hasat küçük işletmelerde elle, büyük işletmelerde ise makina ile yapılır. Elle yapılan hasat bir kaç defada yapılırken makinalı hasat bir defada tamamlanır. Ancak tarlada salata ve marulun hepsi aynı anda hasat olgunluğuna gelmez. Kademeli oluşan baş olgunluğu, hasat işleminin de kademeli yapılmasını zorunlu kılar. Kademeli hasat işlemi ancak elle yapılır. Elle yapılan hasatta marul bitkisi kök boğazından kesilmek suretiyle hasat edilir.
 
Hasat işlemi sırasında marulun dış yapraklarının mümkün olduğu kadar az kopartılması gerekmektedir. Tarladan köksüz kesilen marullar hemen tahta veya karton kutulara başlan aşağı gelecek şekilde her ambalaj kutusuna 6-18 adet marul konularak ambalajlanır. Ambalaj kabına ürün çok sık olarak yerleştirilmemelidir. Özellikle baş marullar çok sıkıştırılırsa başlarda ezilme ve yapraklarında kopmalar meydana gelir. Kökü ile birlikte sökülen marul bitkileri ise kökleri aşağıya gelecek şekilde yine ambalaj kaplarına yerleştirilir. Bu bitkilerin kökleri pazarda, pazarcı tarafından kesilerek tüketiciye sunulur. Salata ve marulların depolanmadan en kısa sürede pazarlanması gerekir. Ancak depolanması gerektiği hallerde ise 0 °C sıcaklık ve %95 nemde 2-3 hafta depolanabilirler.
 
VERİM
 
Salata ve marul üretiminde birim alandan elde edilecek verim birim alandaki bitki sayısı esas alınarak belirlenir. Pazarlama adet olarak yapıldığı için dekardan elde edilecek verimin de adet üzerinden belirlenmesi gerekir. Bu bilgilerin ışığında ülkemiz koşullarında bir dekar alandan 7000-8000 adet pazarlanabilir salata ve marul elde edilir.
 
TOHUM ÜRETİMİ
 
Sofralık salata ve marul üretimi ile tohum üretimi amacıyla yapılan yetiştirme birbirinden önemli farklılık gösterir. Doğrudan tohum ekimi veya fide dikiminden sonra yapılacak olan normal bakım işlemlerinden sonra tohum alınacak bitkilerde baş veya göbek oluşturma döneminde üzerinde durulması gereken en önemli konu tip dışı bitkilerin tarladan uzaklaştırılmasıdır. Bu işlem tamamlandıktan sonra gün uzunluğu ve sıcaklığın artışı ile birlikte bitkiler hızla göbek veya başlan patlatarak çiçek saplarını ve çiçeklerini oluşturur. Her ne kadar salata-marul çiçekleri kendi kendine döllenirse de % 0.8-1.2 oranında meydana gelebilecek olan yabancı tozlanma ihtimaline karşı çeşitler arasında 200-300 metre mesafe bırakılması gerekmektedir.
 
Çiçeklenme ve tohum olgunluğu aynı anda oluşmadığı için çiçeklenmeyi takiben 3-4 hafta sonra tohumlar olgun hale gelir. Bir bitki üzerindeki çiçeklerin % 50'sinden fazlası tohumunu olgunlaştırdığı zaman bitkiler toprak üzerinden dikkatlice kesilir. Tohumların olgunlaştığı tohumu taşıyan tüylerin görülmesi ile anlaşılır. Olgun tohumların dökülmemesine özen gösterilmelidir. Hasat edilen bitkiler gölge bir yerde 2-3 hafta bekletilerek tohumların iyice olgunlaşma ve kurumaları sağlanır. Kuruyan bitkiler plastik bir varil içerisinde silkelenerek tohumların dökülmesi sağlanır. Daha sonra yapılacak eleme ve savurma işlemi ile temiz tohum elde edilir. Marul tohumu üretiminde makinalı hasat önemli oranlarda tohum kaybına neden olduğundan genelde uygulanmaz.
 
Salata ve marullarda tohum verimi, çeşit, sıra arası ve üzeri mesafeleri ile bakım koşullarına göre değişmektedir. Optimum bakım koşullarında bir dekar alandan 50-75 kg tohum elde edilir.

http://volkanderinbay.net/tarimnet/

Marul Yetiştiriciliği

Salata-marulun anavatanı ve dünya üzerindeki yayılışı bakımından botanikçi ve araştırıcılar arasında değişik görüşler vardır. M.Ö. 4500 yılında Mısır’da salata ve marul kültürü yapıldığını vurgulamıştır.

Bu bilgiler ışığında bu gün kültür sebzesi olarak yetiştirilen salata ve marulun anavatanının Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika ülkelerini içine alan geniş bir alan olduğu kabul edilmektedir.

Salata ve marullar bütün yıl boyunca açık ve örtü altı koşullarında yetiştirilebilen salata ve taze yeşillik olarak tüketilen sebzelerdir. Ülkemizin bütün bölgelerinde genellikle ev bahçelerinde yetiştirilebilen salata ve marulun ticari boyutlarındaki üretimi Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde Haziran-Ağustos arasındaki aylar hariç yılın her mevsiminde yapılabilmektedir.

Marul

Salata ve marul tek yıllık serin iklim sebzesidir. Yetişme süresi 2-3 ay gibi kısa süreli olan salata ve marul tiplerinde açıkta ve örtü altında değişik mevsimlere uygun olarak ıslah edilmiş çeşitlerle arka arkaya yılın 12 ayı üretim yapmak mümkün olmuştur. Son yıllarda yağlı baş salata ve kıvırcık baş salata tiplerinin Türkiye’deki üretimi ve yeme alışkanlığı salata ve marullara çeşit zenginliği kazandırmıştır.

Marulun Bitkisel (Botanik) Özellikleri

Marulda Kök

Köklerin çoğu toprağın en fazla 30 cm derinlikteki kısımlarında gelişir. Marullar kuvvetli ve oldukça derine giden etli bir kazık kökle (1,5-1,8m), bunun etrafına dağılmış bol miktarda saçak köklere sahiptir.

Marul kökleri

Marulda Yaprak

Marulun morfolojik özellikleri arasında en önemli yeri yaprak özellikleri almaktadır. Yaprakların düz veya kıvırcık oluşu ile yaprak rengi önemli birer ayırıcı faktördür.

  • Marulların yaprakları renk, şekil, irilik, genişlik, etlilik, düz veya kıvırcık
  • Kültür çeşitleri arasında koyu yeşil, açık yeşil, sarımtırak yeşil, kahverengimsi yeşil, üzeri lekeli
  • Yapraklar büyüklük bakımından küçük, orta ve büyük
  • Marul yapraklarında damarlar, belirli ve dışarıya çıkmış olabileceği gibi belirsiz de olabilir.
  • Özellikle yaprak ayası ve damarların alt ve üst kısmındaki tüylülük önemli bir özelliktir.
Farklı yaprak türlerine sahip marullar

Marulda Gövde

Marullarda gövde hemen toprak seviyesinin üzerinde yer alır. Yetiştiricilikte gövdenin gelişmesine izin verilmeden bitki hasat edilir. Gün uzunluğu ve sıcaklığın artması ile birlikte yaprakların göbeğin veya başın içinden gövde uzayarak yükselir ve ortalama 80-100 cm boy aldıktan sonra yaprak koltuklarından yan dalları ve çiçekleri oluşturur.

Marulda Çiçek Yapısı

Gün uzunluğunun ve sıcaklığın artışı ile birlikte başlayan generatif dönemde oluşan çiçek sapları 80-100 cm yükselir. Her bir sap birer çiçek ile son bulur. Çiçek sapları aşağıdan yukarıya doğru azalan ve küçülen oranda yaprak taşır. Yapraklar çiçek saplarını dıştan sarmış durumdadır.

Her bir çiçek sürgünü üzerinde çiçekler demetler hâlinde dizili bir şekilde bulunur. Her bir demet yaklaşık 15-25 adet çiçek taşır. Çiçekler genelde sarı ve açık sarı renklidir. Ancak kırmızı yaprak renginin hâkim olduğu çeşitlerde çiçekler kırmızı, sarı kırmızı veya benekli kırmızı olmaktadır.

Marul çiçekleri

Taç yaprak sayısı 10-17 arasında değişmektedir. Çiçeklerde çift gözlü stigma, tek bir stil ve iki gözlü yumurtalık taşır. Anterler ise birçok sebze çiçeğinde olduğu gibi birleşmiş bir boru şeklindedir ve stilin etrafını sarmıştır. Çiçekler aynı anda açmaz, çiçeklenme genelde aşağıdan başlar ve açılma dıştan içe doğru olur.

Marulda Tohum

Marul tohumları genelde yassı ve uzunluğuna oluklu, uç tarafı çıkıntılı 3-6 mm uzunluğunda 0,8-1,0 mm genişliğinde ve 0,3-0,6 mm kalınlığındadır. Tohum rengi ise kirli beyaz, sarı, krem, kahverengi ve siyaha yakın olabilmektedir. Tohumların bin dane ağırlığı 0,8-1,2 gramdır.

Marul tohumları

Marul Çeşitleri

Yaprak Marullar (Düz Marul , Kıvırcık Marul)

Düz yapraklı marul
Hafif kıvırcık yapraklı marul
Kıvırcık marul

Marullar lahanalarda olduğu gibi sürgün ucuna doğru yaprakların açılmasının kısıtlanması ile baş bağlar. Başlar küçük, orta, büyük ve çok büyüktür. Baş şekilleri yassı, yassı-yuvarlak, yuvarlak, uzun-yuvarlaktır.

Baş, kendini çevreleyen dış yapraklar içine gömülü olabileceği gibi yaprakların üstünde dışarıda da olabilir. Marullarda oluşan baş şekli genelde “göbek” olarak adlandırılır.

Kıvırcık Baş Marullar (Iceberg)

Iceberg
Great Lakes
Hanson Improved
Ithaca

Yağlı Baş (Gevşek) Marullar

All Year Round
Baby Star
Bibb
Big Boston
Buttercrunch
Arctic King
Tom Thumb
Little Gem
Yağlı Baş Marul Genel Görünüm

Romaine (Yedikule Tipi Marullar)

Geleneksel olarak salatalarda oldukça yaygın olarak kullanılan bir tiptir. Dış kısımda koyu yeşil yapraklar ve merkeze doğru sarımsı renkte olan yapraklardan oluşur. Bu kısım, en tatlı olan kısmıdır.

Cimmaron Red Romaine
Dark Green Cos
Green Forest
Parris Island Cos
Winter Density

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır