Lustral Etkisi Kaç Saat Sürer

lustral etkisi kaç saat sürer

lustral special

mg sertralin içeren lustral formu. lustral kesmeyenlere
günlük tablet attığım meret. harika şekilde uyutur ve ruhlaştırır. allaha emanet olursunuz. tavsiyemdir
(bkz: lsd)
bizim gibi lustral kesmeyen bunyelere verilen ilac.

anksiyete bozukluğum için vermişti doktorum. onu veren ellerinden öpeyim. bildiğin ectasydir. ikisinin de olayı seratonin tüketen enzimleri durdurmasıdır. bütün etkileri - yan etkileri ve hatta amblemleri de (gülen surat) aynıdır. doktorum aylarca yemiş beni vermiş exi, diyorum neden kafam güzel. ota boka gülüyorum. en kötü şeye en fazla 1 gun orta derecede üzülebiliyorum. küfretseler "hehe olur öyle yav gel sarılalım" deyip geçiyorum. gamsız, umursamaz tam hayalimdeki insan oldum çıktım. iştah kesmesi de cabası.

lustral special. çünkü siz buna değersiniz.
lustral special etken madde olarak mg sertralin içeren bir antidepresandır. 28'lik ve (her ne kadar görmesem de) 56'lık tabletler halinde satılır. uzun dönemde etkisini gösterir. her ilaçta olduğu gibi en çok dikkat edilmesi gereken unsurlar alınan doz, kullanım
süresi ve yan funduszeue.infoğer antidepresanlarda yazdığı gibi bu ilacın prospektüsünde de intihara meyilli kişilerin dikkatli kullanması gerektiği, intihar düşünceleri oluşturabileceği belirtilmiştir. ayrıca tedavi bittikten sonra bile kullanımı hemen kesilmemeli, bir süre daha devam edilmelidir. alkolle kullanmayınız.

şimdi kişisel tecrübeye geçecek olursak: yaklaşık 2 yıldır teşhisi konmuş majör depresyonum yüzünden kullanıyorum. kırılma noktama gelip intihara kalkışacağımı söylediğimden beri belki de kullanmamam gerekirken doktorum tarafından dozu günde mg'a çıkarıldı (maksimum dozdur. etki etmiyor diye aptallığın lüzumu yok daha fazlasını almayın, aldırmayın). yanında 10 mg olanzapin (bkz: rexapin) ve 1 mg xanax ile beraber kullanıyorum. artık aralarından hangisi beni maymuna çeviriyor anlamış değilim. zaten bir şey yapacak halim de yok. tek başına lustral special'dan yazanın ve söylenenin aksine mutluluk ya da sersemlik hissetmiyorum. günlük maksimum dozu almama rağmen odamda saatlerce derin düşüncelerin içinde kaybolmuşluğum, seyrek olsa da ağlamışlığım, paketlerce sigara içmişliğim, günlerce uyumamışlığım oldu. ancak karın ağrısı ve bazen ishal yaptığı oluyor. neden tam olarak etki etmemesinin sebebini de anlamış değilim. bünyeden bünyeye değişiyor doğal olarak. belki de ilaç direnci kazanmışımdır bilmiyorum. tabi her şeyi de ilaca bağlamakla da olmuyor sonuçta kendi doktorunuz yine kendinizsiniz. olanzapin beni depresif modumdan ara ara çıkarıp nötr hale sokuyor, robot gibi geziyorum. prospektüsünde antipsikotiklerle birlikte alınmaması gerektiğini okumuştum. ama benim gibi kullanıyorsanız doktorun bir bildiği vardır elbet. daha da fayda görmezsem psikiyatri servisine yatacağım sanırım.

son sözüm arkadaşınızla kavga ettiğinizde, depresyon sandığınız akut bunalım durumlarında ya da sevgilim beni terk etti tribiyle bu ilacı kullanmayınız. sağlıcakla kalın.
alkolle kullanılması etkisini azaltır. hem ilacın hem alkolün. tabii bir de karaciğere sormak lazım, na&#x;ber lan, nası gidiyor işler

cevap alınamadı, ölmüş galiba.
entrylerin ve gündelik hayatta ki çoğu insanın yorumuna karşılık ben ne lustral 50mg nede lustral special mg kullanırken dedikleri şekilde aşırı mutluluk, hiçbir şeyi umursamamazlık gibi etkileri göstermedim aksine hayatım hala kullanmadan önce nasıl idiyse kullanırken de öyle devam etti ve bırakınca da devam etti. tabi kendi kararımla aniden bıraktım bıraktıktan birkaç ay sonra iyidi ama sonra aniden hiç girmediğim bir moda girdim -sıkınti basması, aşırı mutsuzluk, umutsuzluk- ama bu moddan da 1 haftada kurtuldum.
ilacı/ilaçları kesinlikle doktorunuza danışmadan ani bir kararla kendi başınıza bırakmayınız. ben yaşadım ve biliyorum.
dün itibariyle hayatımda ilk defa antidepresan kullanımına kendisiyle başladım. eczacıya lustral dedim bunu verdi meğerse lustralin abisiymiş kavgaya gelen, ağzımı burnumu elime verdi ilk günden.

24 saatlik zaman dilimleriyle tecrübelerimi paylaşayım. gün geçtikçe editlerim.

gün 1: bir şey olmaz dedim, attım ilk günden lüğü direk. saat öğlen 2 civarı yuttum, 4 itibariyle kafalar kafalar. yukarıda bir arkadaş belirtmiş, etkileri extacy ile aynı diye, doğrudur ama biraz eksik belirtmiş, extacy nin o asıl etkisi olan kafası yok, tabiri caizse "patlamadan" önceki rahatsızlık verici yükseliş evresinin etkileri mevcut. sürekli mide bulantısı, yutkunma isteği, gözlerin netleşmemesi, hafif çene kasıntısı ve bu etki sürekli. gece yatıp sabah kalktığımda da devam ediyordu gece kadar yoğun olmasa da eğer extacy olayına aşina bir dimağ kullanacaksa bilsin; 24 saat boyunca kesintisiz ha patladım ha patlayacam kafasında dolaşıp duruyorsunuz. araştırdım ki serotonin sendromu imiş bu olayın adı ve ölüm tehlikesi varmış. artistlik yapıp lüğü almayacaktım, bugün ikiye kırıp 50 olarak aldım, bakalım..

uyku konusuna değinmeliyim, eve geldiğimde deli gibi uykum vardı, ama aynı zamanda yatasım yoktu. bir yanım yat uyu derken diğer yanım bok yeme kalk dolaş diyordu. (bkz: vodka enerji) gibi yatayım dedim, sabaha kadar istisnasız her saat başı uyandım sigara içtim geri yattım. ki, 2 kedim var sabaha kadar üstümde oyun oynarlar, bana mısın demem, top patlasa uyanmam. salak salak rüyalar gördüm. şu an deli gibi uykusuz hissetmiyorum kendimi. enerjik de değilim. düz adam sami modunda takılıyorum.

ilk günden davranışlarda değişiklik oluyor mu? oluyor. ne kadarı ilacın etkisi, ne kadarı placebo bilemem ama hafif bir boş vermişlik mevcut. ama çoğunluğu ilacın ilk gündeki yoğun etkisinden kaynaklı yaşanan mallığa istinaden hasıl oluyor diye düşünüyorum. "siktret mk ne uğraşacam zaten helva gibiyim" mottolu cümleler.. belirttiğim gibi serotonin sendromuna bağlı bir tembellik var, vücut tolerans geliştirdikçe aşacağımı düşünüyorum.

gün 2: şunu anladım ki, 50 ile arasında bariz bir fark varmış. dün hissettiğim yan etkileri eser miktarda hissettim, biraz daha enerjik ve daha normal bir insandım. en güzeli ise, gece kafayı koydum ve sabah uyandım, deliksiz uyumuşum. bir gün önceki boş vermişlik ve rahatlık tabi ki yoktu ama ilacı kullanmamın sebebi olan sorunlar vs. üzerine çok da kafayı takmadım, şimdi fark ediyorum. henüz 2 gündür kullanıyor olmamdan dolayı bende yarattığı mental değişimlere pek takılmıyorum şimdilik, daha çok fiziksel olarak nasıl etkiliyor daha çok dikkat ediyorum. ayrıca şunu fark ettim (ki umarım ileride böyle olmaya devam etmez) ilacı aldıktan sonra etkisi direk hissediliyor, yani usul usul bir değişim yok. küt diye çok hafif bir sarhoşluk, bir high kafa geliyor. sevmediğimden değil ama amacım da o değil. vücut alışana kadar böyle olurmuş, normalmiş. bugünün ilacını alalı yarım saat oldu ve etkisini hissetmeye başladım, önceki 2 gün bu kadar çabuk olmamıştı. ayrıca sürekli esniyorum bu satırları yazarken.

gün 3: dünle aynı şekilde yan etkileri az hissedilir geçti 24 saat. ilk günün uykusuzluğu ve yorgunluğundan mıdır bilinmez sürekli hafif bir uyku hali var. ilaç alma saatine yaklaşırken biraz mayışma ve baş dönmesi oldu, acaba dedim yoksunluk belirtisi mi, yarın da dikkat edeceğim bu duruma, hoş değil. huzursuz bacak sendromundan muzdaribim, etkisini biraz arttırdı sanki, psikolojik de olabilir zira ilacın bu yan etkisiyle alakalı çok yazı okudum. bunların dışında kafa temiz, sürekli beynimi meşgul eden olumsuz düşünceler yine aklıma geliyor ama üzerine düşünmek için çaba sarf etmem gerek. nasıl anlatsam; x konusu aklımda farkındayım ama derinde sanki, o konuyu kafamda gündeme getirebilmem için çaba ve enerji harcamam lazım gibi, boş veriyorum bende.. ilacı kullanıyor ve kendimi sürekli gözlemliyor oluşumdan dolayı her daim kontrollü olduğumdan, hayat benim için normal akışında değil henüz. bu yüzden mental efektlerden bahsetmek için erken ama dediğim gibi, hafif bir boş vermişlik ve dalgınlık mevcut.. 5liğe devam..

gün 4: tek cümleyle özetlemek istersem; libido yok :( işlevde sıkıntı yok ama, gereksiz yani ne biliym sex falan yan etkilerin biri bitti derken diğeri başlıyor namussuzun. en zayıf yerimden vurdu bugün bakalım.. biraz da ilacı kullandıktan sonra etkisi başlayınca ışığa hassasiyet de başlıyor biraz, aynada baktım göz bebeklerimde de büyüme yok ama çözemedim. iştah düzeldi, dün yarım tencere makarnayı gözünün yaşına bakmadım gömdüm. ama işte, libido gidince neyleyim makarnayı

huzursuz back sendromu tetiklemesi devam ediyor, gece 2 kere uyandırdı ama hemen geri uyudum. yine de bu kadar sık olmuyordu eskiden. dün deneyecem dediğim ilaç saati yaklaştıkça gelen belirtiler olmadı, hatta neredeyse unutuyordum ilacı almayı. bir de ilacın etkisi başladığında kafada eski "high" anılar canlanıyor "hadi bi yarım daha çakayım" diye bir düşünce geliyor, hakim oluyorum kendime. (yazar burada kamu spotu veriyor) keyif verici maddelerle mazisi olanlar dikkat etmeli, şeytan dürtüp duruyor (yazar burada kamu spotu verdi) ama kafa raad hacı ayükün mü?

gün hafta sonu sosyal medya perhizinden dolayı güncelleyemedim fakat yazacak da çok fazla bir şey olmadı aslında. yan etkiler artık minimize olmuş durumda, tek olay; dün normalde aldığımdan saat geç aldım ilacı ve gece huzursuz bacak sendromundan dolayı sürekli uyandım. onun dışında baş dönmesi yutkunma gibi durumlar iyice azaldı, bünyeyi ilaca alıştırmak deyimini şimdi daha iyi anlıyorum. 1. haftayı bugün itibarıyla devirdik, 50liğe devam. yan etkilerin artık bitmesinden dolayı haftalık periyotlarla yazacağım.

yıl 1: başlayalı neredeyse 1 yıl olacak, hala devam ediyorum. arada sırada bırakayım şu mereti diyorum ancak bıraktırmıyor. naçizane tavsiyem; zönk diye bırakmayın, duman ediyor adamı. nerede geleceği belli olmayan anlık baş dönmeleri, beyinde elektrik kesintileri, saliselik denge kayıpları.. kısacası çok rahatsız edici durumlara gark ediyor insanı birden bırakıp uzun süre ( gün) kullanılmazsa. ilacı alınca etkiler geçiyor.

1 yılda neler oldu; bi skim olmadı. daha sakinim. temiz kafayla düşünebiliyorum, daha soğukkanlıyım ve zorluklarla daha rahat başa çıkıyorum. ama bu saydıklarımın hepsi "siktireeeet" effect, yani sorunları görmezden gelerek veya üzerini kapatarak aşıyorum. ilk zamanlar bulunmaz bir nimetti bu durum fakat artık rahatsız etmeye başladı çünkü konfor alanını terk etmekten öldüm ölesiye çekiniyorum. risk almaktan çekiniyorum çünkü içimde o şevk ve hırs yok. sülalesi rahat modunda takılıyorum. o yüzden ilacı yavaştan bırakmak istiyorum zira 1 sene oldu ilacı kullanalı ve artık bana kattıklarından ziyade benden götürdüklerini de görmeye başladım çünkü ilacın baskılaması düşüyor muhtemelen. libido normal, büyük ihtimalle ilk zamanlar kuruntu yaptım ama sonradan toparladı.

ancak; yukarıda anlattığım gibi bıraktırmıyor meret. lüğü ikiye kırarak denedim, olmadı. 2 günde bir alarak denedim, ı ıh olmadı. her gün 50lik veya günaşırı lük kullanmakta pek sıkıntı yok ancak kullanımı seyrekleştirdiğim zaman [(bkz: antidepresan kullanmayi aniden birakmak)sertralin yoksunluğu] sağlı sollu bir girişiyor ki allah kitap dinlemeden anlatamam. en fazla 4 gün dayanabildim kullanmamaya, belki biraz daha dayanabilsem vücut direncini kırabilirdim ama motorsiklet kullandığımdan dolayı o dengesizlik riskini alamadım. son 1 kutu daha aldım şimdi planım 2 günde bir , 1 hafta sonra 2 günde bir 50, 1 hafta sonra 3 günde bir şeklinde günden güne düşürmek. bu hafta son düzenli alışım, hafta sonundan itibaren lustral perhizim başlıyor a dostlar.

başlangıcımın günlüğünü tuttuğum gibi bitişimin de günbegün ayrıntılarını paylaşarak hayatımda başladığım bir işi nadiren tamamlamanın haklı gururunu yaşayacağımı umuyorum.

bunlar hep kısmet.

buraya edit gelecek-ti geldi;

her lustral zamanla bitermiş dediler
benim ki bitmedi anlayamadım
bu haptan hayır yok unut dediler
ne yaptımsa seni unutamadım

bırakılmıyor arkadaş tamamen silinmiyor meret.. ama bende de var puştluk, yukarıda ne güzel planını yapmışsın, günlerini belirlemişsin, uy di mi yaptığın plana a itoğluit uymadım, plansız olunca bırakamadım ancaaak;

en son da yaptığım edit sırasında bir kutu daha almıştım, hala o kutuyu kullanıyorum, 5 - 6 tane de kaldı. yoksunluk belirtileri ortaya çıkmadan almıyorum ilacı yani artık ilacı antidepresan olarak değil, seratonin yoksunluğunu baskılamak için kullanıyorum. bir nevi eroin tedavisi gibi düşün; kriz geldi mi az az dayıyorlar ya eroini bağımlıya, onun gibi.. (belki eroin bağımlılığı tedavisi böyle değildir, yanlışsam affola) planlı değil, aklıma geldikçe çünkü düzenli almayı da unutuyorum zaten.

ilacın beynimde yarattığı^*düşünce sistematiği ne zaman eski halini alır bilmiyorum. hala düşünce ve davranışlarım yüzeysel, derinlikten yoksun ve ayrıntısız. bir şeyin üzerine uzunca düşünmek.. ne bileyim ne gerek var ya.. hallettim mi hallettim işte mk salla gerisini mode on. bunun ayırdına varabilmek gerekli, ama bu ilaçla her konu bu modda, sıkıntı olan o. neyse, 1 yıl 1 ay sonra durum bu dostlar..

baya bi sonra editi: en son güncellemeyi yazdıktan herhalde 2 hafta kadar sonra çat diye bıraktım. böyle lök diye löpçük diye. şaşırdım kaldım. bir baktım ki 2 haftadır kullanmıyorum.

işte böyle dostlar bu da böyle bir lustral anımdır.

buraya daha fazla edit gelmeyecek
aman ha doktorunuza danışmadan bırakmayın yoksa yarattığı brain zapping olayı hayattan bezdirir.
dolu dolu 6 ay boyunca (bkz: selectra) 50 mg kullandıktan sonra yab belirtileri yeterli derecede kaybolmadığı için bugün doktorumun bana yazdığı ve kullanmaya başladığım ilaç.

hadi hayırlısı.
bugün tekrar başladığım ilaç. daha önce kullanmıştım fakat hangi sebeple bıraktığımı hatırlamıyordum, ilacı aldıktan sonra başlayan mide bulantısı sayesinde neden bıraktığımı hatırladım. bünyem üzerinde aşırı şekilde mide bulantısına neden oluyor bu. umarım tekrar bırakmak zorunda kalmam.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

Soru:

hocam merhaba. evliyim ve bende erken boşalma sorunu var. bir üroloji uzmanına funduszeue.info bey lustral yazdı 1 ay kadar düzenli kullandım. …

Merhaba, erken bosalma sertlesme sorununa oranla psikolojik faktorlerin fizyolojik faktorlerden daha onemli oldugu bir cinsel sorundur. Hekimler aldiklari egitim geregi medikal tedaviye yatkin oluyorlar. Lustral ve benzeri depresyon ilaçlarinin yan etkilerinden biride heyecani azaltmak oldugu için erken bosalma tedavisinde doktorlar tarafindan oneriliyor, ancak uzun surede cinsel isteksizlik ve baska sikayetler ortaya çiktigi ve istenilen sonucu vermediginden genellikle hayal kirikligi yaratiyor.

erken boşalma sorunu

Erken bosalma bir hastalik degil daha ziyade abartili beklentiler, yanlis inanislar, super erkek olma beklentisi yada partnerin memnuniyatsizliginin yarattigi performans kaygisi, kendine guvensizlik, tecrubesizlik gibi bir çok nedenin ortaya çikardigi bir sorundur. Yani cinsel fonksiyonlar yerinde ve is gormekte ancak yukarida saydigim nedenlerden dolayi erkek beklenen sonucu alamamaktadir. Cinsel iliskiyi iki kisinin dansina benzetirsek, dansetmek için hiçbir fiziksel engel olmamasina ragmen iyi dans edemediginiz için daha dansin basinda takilip duserek diskalifiye olmak gibi gorebiliriz. Bu durumda bazi ilaçlar kayginizi azaltarak sizi rahatlatabilir, hatta bazen gerçekten faydali olabilir ama dans etmeyi ogretmedigi için genellikle sorun devam eder. Erken bosalmanin kesin ve kalici çozumu &#;bosalma denetimi ve guzel sevisme sanati&#;nin ogrenildigi, es ile evde yapilan çesitli ask oyunlariyla pekistirildigi &#;Cinsel Terapi&#;dir. Cinsel terapi daha uzun bir zaman, enerji, emek ve ekonomik bir yuk getirdigi için en son seçim olmakla birlikte terapi surecinin sonunda danisanlarimizdan &#;bugune kadar bosuna beklemisim&#; sozunu siklikla duymaktayiz. Hekim olmadigimdan ilaç oneremiyorum ama danisanlarimin benimle paylastigi deneyimlerinde Paxil ve Viagra&#;yi birlikte kullandiklarinda (doktor kontrolunde ve tavsiyesiyle olmak sartiyla) bir miktar fayda gorduklerine tanik oldum. Saygılar

Okunma

Antidepresanlar beyinde nasıl çalışıyor, ne şekilde etkiler yaratıyor?

Beyindeki belli anatomik bölgelerdeki sinir hücreleri arasında bilgi akışı ve haberleşmede postacılık vazifesi yapan nörotransmitter sistemleri (glutamaterjik, GABA, asetil-kolin, dopamin, nöradrenalin, serotonin vs) görev yapar. Beynin her yerinde nörotransmitterler farklı yoğunlukta bulunurlar. Herhangi bir uyarı sinir hücresine geldiğinde, bazı değişikliklere neden olur. Bu değişikliğin bir sonraki sinir hücresine iletilmesinde nörotransmitterler görev alırlar. Nöronlar arası bölge (sinaptik aralık) iki sinir hücresinin ortak haberleşme alanıdır. Uyarı geldiğinde sinir hücresinde nörotransmitter sentezi için protein sentezi başlatılır . Sentezlenen nörotransmitter önce hücrede depolanır, uygun uyarı geldiğinde sinaptik aralığa salınır ve komşu bölgede bir sonraki sinirin onu tanıyan algaçlarına bağlanır. Nörotranmitterin sinir hücresindeki algaç ile tanınmasının ardından ikinci hücre de uyarılmış olur ve aynı süreç ikinci hücre için başlar. Organizmanın işleyişi hemen daima tasarrufa yönelik olduğundan algaçla işi biten nörotransmitter yeniden kullanılmak üzere salındığı sinir hücresinden özel bir pompa ile geri alınır.

Serotonin ve noradrenalin, depresyon belirtileriyle ilişkisi bulunmuş bir nörotransmitterlerdir. Beyinle birlikte vücuttaki birçok organda da bulunabilirler. Serotonin, uyku regülasyonu, normal davranış kalıbının sürdürülmesi, sıcaklık ve kan basıncının düzenlenmesi, beslenme davranışının düzenlenmesi, hormonal düzenleme, ağrı duyusunun iletimi, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Panik Bozukluk ve migren patogenezinde rol oynamaktadır. Noradrenalin ise ilgi azalması, konsantrasyon eksikliği, unutkanlık, deprese duygudurum, psikomotor retardasyon, yorgunluk ve halsizlik semptomları ile ilişkili bulunmuştur.

Bu iki nörotransmitterin düzeylerinin beyinde eşik değerin altına düşmesi nedeniyle kişide depresyon geliştiği düşünülmektedir. Vücuttaki serotonin miktarını arttırmanın yollarından birisi, şeker ve karbonhidrat açısından zengin yiyecekler yemektir. Bu şekilde beyin kimyamızı değiştirme çabamız ne yazık ki kısa ömürlü olacaktır. Antidepresan ilaçlar pompa ile geri alınım gibi aşaması üzerine etki ederek bu nörotransmitterlerin düzeylerini kalıcı olarak düzenlerler. Depresyonun mekanizmasında dopamin ve melatonin gibi diğer nörotransmitterlerin de etkili olduğu düşünülmektedir. Bunların düzeylerini düzenleyen yeni tip antidepresanlar da bir süredir tedavide kullanılmaktadır.

Antidepresan etkinin hissedilmesi ne kadar sürer?

Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi haftalık kullanım süresi gerektirir. Antidepresan etkisi sanki gripten kurtulma gibidir; gün be gün olan değişikliği anlatmak zordur fakat giderek normale dönülür. İlacın etkisi tam olarak ortaya çıkana kadar, depresyona bağlı var olan şikayetlerin, tedavinin ilk birkaç haftası boyunca devam etmesi mümkündür. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, depresif içerikli düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir. İlk önce uykuda veya iştahta bir düzelme hissedebilirsiniz. Bunun arkasından enerjide yavaş bir artış ve ilgi duyduğunuz şeylerin artması gelir. Bu etkiler yavaş ve parça parça olabilir. Üzüntü, umutsuzluk, suçluluk ve intihar düşüncelerinin yok olması gibi ruh halindeki iyileşme daha sonra ortaya çıkar. Ancak yan etkiler tedavinin ilk başından itibaren ortaya çıkar. Bunlar genellikle hafiftir ve ilk 2 hafta içinde ortadan kaybolur fakat tolere edilemez bir haldeyse tedaviyi sürdüren uzman doktorla görüşmenizde yarar vardır.

Antidepresanlar ne kadar süreyle kullanılmalıdır?

Depresyon ve depresyon dışı diğer kullanım alanları uzun süreli tedavi gerektirmektedir. Tedavinin etkin olabilmesi için etkin dozda yaklaşık altı ay-bir yıllık kullanım gereklidir. Depresyonun tedavisini grip ya da boğaz enfeksiyonu gibi ilaç kullanım süresi ile şikayetlerin geçmesi eş zamanda gerçekleşen diğer hastalıklarla karıştırmamak gerekir. Kişi kendini iyileşmiş hissetse bile tedaviye belirlenen sürede devam etmelidir. Vaktinden önce ilacın kesilmesi yinelemelere neden olmaktadır. Sık tekrarlayan depresyonlarda bir yıldan daha uzun sürelerde de tedaviye devam edilebilir.

Antidepresanların kısa ya da uzun süreli kullanımda vücuda zararları var mı?

Yan etkileri ise son derece azdır ve tehlikeli değildir. Kolaylıkla önlenebilecek ya da geçici olabilecek yan etkiler yüzünden hastalar ve aileler ilaca tepkili olup bazen ilacı bırakabilirler. Halbuki bu yan etkiler genellikle hafiftir ve ilk 2 hafta içinde ortadan kaybolur fakat tolere edilemez bir haldeyse tedaviyi sürdüren uzman doktorla görüşmenizde fayda vardır.

Antidepresanları çok uzun süreli kullanan insanlar bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda uzun süreli kullanımın herhangi bir kalıcı zararı gösterilmemiştir.

Antidepresan etkinlik açısından ilaçlar arasında belirgin bir farklılık olmasa da bireysel farklar nedeniyle bir hasta bir ilaca diğerinden daha fazla yanıt verebilir ya da bir ilaçla daha çok istenmeyen etki yaşayabilir. Bu nedenle antidepresanların hekim tarafından reçete edilerek kullanılması, kullanım sırasında doktor takibinde olunması ve ilaç sonlandırılırken de yine doktora danışılması gerekmektedir. Antidepresan ilaçlara bağlı sıkıntıların birçoğu kullanım hatalarına bağlıdır.

Antidepresanlar bağımlılık yapar mı? İlaç kesilme reaksiyonu nedir?

Toplumdaki yaygın inancın aksine depresyon tedavisi için kullanılan ilaçlar kesinlikle bağımlık yapmazlar ve uyuşturucu değildirler. İstenildiğinde doktor önerisi ve kontrolü altında ilaçlar rahatlıkla kesilebilirler. Doktor kontrolünde ilaç kesilirken aşamalı doz azaltımı ve bazen kısa süreli başka bir ilacın kullanımı hastanın durumu ve kullanılan ilacın tipine göre önerilebilir. Ancak bazen hastalar planlanan tedavi süresinin sonunda doktoruna danışmadan ilacı kesmektedirler. Bu durumda ilaç kesilme reaksiyonu dediğimiz tablo yaşanır. Bu tablo bulantı , kusma, baş dönmesi, ishal, uyku bozukluğu, çok canlı düşler ve baş ağrıları gibi belirtilerden oluşur, kullanılan ilacın tipine ve kişinin metabolizmasına bağlı olarak daha hafif ya da ağır yaşanabilir.

Bu belirtilerin bazıları bağımlı kişiler madde bulamadıklarında yaşadıklarına benzediğinden, kontrolsüz ilaç kesen hasta da ilaca bağımlı mı oldum korkusu yaşanabilir. Ancak bağımlılıkta yaşanan tablo ile ilaç kesilme reaksiyonunda yaşanan tablo her ne kadar benzer olsa da farklı mekanizmalar üzerinden oluşmaktadır ve fizyolojik olarak birbiriyle ilişkili değildir. Ayrıca bağımlılık yapan maddeler de sadece yoksunluk görülmez. Bir maddenin bağımlılık potansiyeli olup olmadığında en belirleyici özellik maddenin etkisine bir süre sonra yanıtsızlık gelişmesi ve aynı etki için madde miktarının arttırılmasıdır. Halbuki antidepresan tedavi etkin düzeyde dozu arttırılmadan aylarca sürdürülür ve etkinliği kaybolmaz.

Antidepresanlar intihara neden olur mu?

Prospektusta “Benzer etki mekanizmasına sahip diğer antidepresanlarla olduğu gibi, tedavisi ile birlikte veya tedavi kesildikten kısa bir süre sonrasında intihar düşüncesi ve intihar etmeye yönelik davranışlar bildirilmiştir. Antidepresan etki tam olarak ortaya çıkıncaya kadar, depresyon belirtilerinin, tedavinin ilk birkaç haftası boyunca devam etmesi mümkündür. Depresyon belirtileri; kendinize zarar verme veya intihar girişiminde bulunmayı içerebilir. ” uyarı ibaresi yer alır.

Antidepresan ilaçlar etkilerini hemen göstermediklerinden, var olan şikayetler bir süre ilaç kullanılmasına rağmen devam eder. Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi haftalık kullanım süresi gerektirir. Eğer şikayetlerin arasında intihar fikri varsa, bu fikir de ilaç kullanımı sırasında ilaç etkisini gösterene kadar devam eder. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir. Dolayısıyla daha önceden kendine zarar verme düşünceleri olan hastalarda, depresyonun belirtileri olan karar verememe, bir işe başlayamama, halsizlik, enerji azlığı nedeniyle hayata geçirilemeyen intihar fikirlerinin uygulanması için güç bulunacağından, ilaç kullanımının ilk zamanları daha fazla riskli olabilir. Bu dönemde intihar fikri olan hastaların mümkünse yatırılarak değilse ayaktan doktorları tarafından sık takip edilmeleri gerekir.

Çocuklarda ve ergenlerde antidepresan kullanımında ayrıca dikkatli olunması gerekir. Aynı kara kutu uyarısı özellikle çocuk ve ergenler için de konulmuştur. Yaşları gereği erişkinlerden daha dürtüsel olan çocuk ve ergenler, antidepresanların başlandığı ilk haftalarda çocukların engellenme eşiğini düşürebilir ve dürtüselliklerini kısa süreli arttırabilir. Bu dönemde mutlaka bir psikiyatristin yakın gözleminde ilaç kullanılmalıdır. Erişkinlerde olduğu gibi bir süre sonra antidepresan etkinin görülmesi ile bu risk ortadan kalkar.

Depresyonda intihar riski hakkında okumak için

Antidepresanlar ile birlikte tüketmemem gereken besinler nelerdir?

MAOI'leri dışındaki diğer antidepresanlar ile gıdaların etkileşimi yoktur. Yemekten önce veya sonra alınmaları emilimlerini etkilemez, etkinliklerini değiştirmez. Ancak midesi hassas olan, sık reflü ve gastrit şikayeti olanların tok iken antidepresanlarını almaları ve psikiyatristlerinin uygun gördüğü bir mide koruyucuyu bir süre kullanmaları uygun olabilir. Psikiyatriste danışmadan mide koruyucu bile kullanılmamalıdır. Bazı mide ilaçları depresyonu tetikleyebilir. Antidepresan kullanırken mutlaka doktorunuza danışınız.

Monamin oksidaz inhibitörleri (MAOI’ler) ile birlikte tüketmemesi gereken gıdalar:

Peynir (Küflü peynir, Krem peynir, Çedar peyniri, Rokfor peyniri, Beyaz peynir, Küflü İtalyan peyniri (gorgonzola), Mozarella, Muenster peyniri, Parmesan, İsveç peyniri, İşlenmiş peynirler)

Salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri

Fermente soya fasülyesi ürünleri

Bayatlamış ya da konserve edilmiş gıdalar

Bazı baklagiller (fava, bakla, nohut, kuru fasülye, barbunya)

Antidepresan ilaçlar hangi hastalıklarda kullanılır?

Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Travma sonrası stres bozukluğu

Ve diğer psikiyatrik hastalıklar

Dahili hastalıklarda (Diyabet, hipertansiyon, kanser vb) depresyonun etkileri hakkında okumak için

Seçiçi Serotonin Gerialım İnhibitörleri (SSRI) beyinde nasıl etki gösterir?

SSRI grubu antidepresanlar beyindeki serotonin düzeylerini reseptör düzeyinde arttırırlar. Genellikle depresyonda ilk tercih antidepresan grubudur.

SSRI’lar:

Kimler SSRI grubu antidepresanları kullanmamalıdır? Kimler dikkatli kullanmalıdır?

SSRI’lara allerjisi olanlar (Bunu için kanda bakılan tipik bir allerji testi yoktur. Çoğunlukla bir kere kullanım sonucu ortaya çıkar. Allerji hakkında fikir vermese de yan etkiler konusunda uyarıcı olabilen geetik testler mevcuttur)

Hali hazırda MAOI grubu antidepresan alanlar (MAOI grubu antidepresan kullananlar en az 5 hafta geçmeden SSRI’lara başlamamalıdır.)

Yaşlı bireyler antidepresanları kulanırken genç erişkinlere göre daha düşük dozlarda kullanmalıdır. Daha yüksek dozlara psikiyatristi hasta özelinde karar verir.

Çocuk ve ergenlerde antidepresan kullanımında ayrıca dikkatli olunması gerekir. Aynı kara kutu uyarısı özellikle çocuk ve ergenler için de konulmuştur. Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi haftalık kullanım süresi gerektirir. Eğer şikayetlerin arasında intihar fikri varsa, bu fikir de ilaç kullanımı sırasında ilaç etkisini gösterene kadar devam eder. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir. Yaşları gereği erişkinlerden daha dürtüsel olan çocuk ve ergenler, antidepresanların başlandığı ilk haftalarda çocukların engellenme eşiğini düşürebilir ve dürtüselliklerini kısa süreli arttırabilir. Bu dönemde mutlaka bir psikiyatristin yakın gözleminde ilaç kullanılmalıdır. Erişkinlerde olduğu gibi bir süre sonra antidepresan etkinin görülmesi ile bu risk ortadan kalkar.

SSRI grubu antidepresanlar ile etkileşen ilaçlar hangileridir?

(Antidepresan başlanmadan önce doktorunuza kullandığınız tüm ilaçları, vitaminleri ve bitkisel ya da spor için olan besin desteklerini söyleyin. Doktorunuz ile görüşmede kesinlikle herhangi bir reçeteli ilaç veya bitkisel destek kullanmayın. Doktorunuz diğer kullandığınız ilacınızı ilgili doktora danışarak mümkünse kesmenizi isteyebilir veya mevcut antidepresanınızın dozunu ayarlayabilir (azaltabilir veya arttırabilir) veya kullanmanız şart ise mevcut antidepresanınızı kesip başka bir antidepresana geçebilir. Aşağıda etkileşen ilaçlar tam bir liste değildir, sadece örnekler verilmiştir. Aşağıdaki listede yazmasa da ilaçlarınızı doktorunuza danışın.)

5-HT1 agonisti migren ilaçları (Sumatriptan, Zolmitriptan) (nadir de olsa halsizlik ve koordinasyon bozukluğu yapabilirler)

SSRI grubu antidepresanların kan düzeylerini arttırdığı ilaçlar:

Warfarin (Coumadin) ve digoksin

Antiaritmikler (Propafenon, Flekainid)

Beta-blokörler (Proponolol, Metoprolol)

Trisiklik antidepresanlar

Benzodiazepinler (Alprozolam, Diazepam, Midazolam)

Epilepsi ilacı (Karbamazepin, Fenitoin)

Antipsikotik (Klozapin, Haloperidol, Pimozid)

Antibiyotik (Siklosporin)

Alkol ve diğer merkezi sinir sistemi baskılıyıcılar

MAOI grubu antidepresanlar

St. John's wort (sarı kantoron)

Dekonjestantlar (psödoefedrin)

Obezite ilacı (Sibutramin)

Uyku ilaçları (Zolpidem)

SSRI’ların yan etkileri nelerdir?

(Tam liste değildir, genel ve sık görülen yan etkiler gruplanmıştır. Her ilacın özelinde değişebilir)

Düşük kan sodyum düzeyleri

Düşük kan şekeri düzeyi

Sersemlik (İş makinalarını veya motorlu taşıt araçlarını kullanmanız konusunda hekiminize danışınız.)

Cinsel işlev bozuklukları (uzamış boşalma süresi, sertleşme güçlüğü, cinsel isteksizlik ve orgazm olamama

Manik atak (Bipolar bozukluğu olan kişilerde bir duygudurum düzenleyicisi ile kombine edilerek kullanılmazlar ise)

Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma

Bazı yan etkilerin ilacın kullanımından birkaç hafta sonra hafiflemesi beklenir. Hangi yan etkilerde bekleneceği hangilerinde ilacın kesilmesi gerektiği ile psikiyatristinizle mutlaka konuşunuz.

Trisiklik Antidepresanların yan etkilerini okumak için

Trisiklik Antidepresanlar (TCA) beyinde nasıl etki gösterir?

TCA’lar beyindeki norepinefrin ve serotonin düzeylerini reseptör düzeyinde arttırırlar. Amoksapin bu iki nörotransmittere ek olarak dopamin düzeylerini de arttırır. TCA’lar genellikle ağır vakalarda veya SSRI’lara yanıt alınmaması durumunda reçetelenirler.

TCA’lar:

TCA’ları kimler kullanmamalıdır? Kimler dikkatli kullanmalıdır?

SSRI’lara allerjisi olanlar (Bunu için kanda bakılan tipik bir allerji testi yoktur. Çoğunlukla bir kere kullanım sonucu ortaya çıkar. Allerji hakkında fikir vermese de yan etkiler konusunda uyarıcı olabilen geetik testler mevcuttur)

Yeni kalp krizi geçirmiş olanlar

Glokom (göz tansiyonu) olanlar

İdrar yapmakta güçlüğü olanlar

Hali hazırda MAOI grubu antidepresan alanlar (MAOI grubu antidepresan kullananlar en az 5 hafta geçmeden SSRI’lara başlamamalıdır.)

Sisaprid (bir mide ilacı) kullananlar

Yaşlı bireyler antidepresanları kulanırken genç erişkinlere göre daha düşük dozlarda kullanmalıdır. Yaşlı bireyler TCA’ların yatıştırıcı etkilerine daha duyarlıdırlar ve aniden ayağa kalkıldığında bayılamalar görülebilir. Dolayısıyla artmış düşme ve yaralanma riski açısından dikkatli olunmalıdır. Daha yüksek dozlara psikiyatristi hasta özelinde karar verir.

TCA’lar ile etkileşen ilaçlar hangileridir?

MAOI’leri (Psikiyatrist kontrolünde MAOI ilaçlar TCA’lar ile kombine kullanılabilir ancak TCA dozları yavaşça arttırılmalıdır. Hasta mutlaka MAOI’leri için düzenlenen diyete sıkı sıkıya uymalıdır)

Pseudoefedrin içeren Sudafed gibi grip ilaçları

Alkol ve diğer merkezi sinir sistemi baskılıyıcılar

Antihistaminerjik allerji ilaçları

Ketakonazol veya Flukonazol gibi mantar ilaçları

SSRI’lar ve efexor (Serotonerjik sendrom için dikkatli olunmalıdır. Serotonerjik sendromda tansiyon yüksekliği, ateş, titreme ve sersemlik/kafa karışıklığı görülür. Ancak psikiyatrist kontrolünde TCA’lar SSRI’lar ile kombine kullanılabilir)

Tramadol (Contramal, ağrı kesici ile birlikte kullanımında epilepsi nöbeti riski artar)

Sisaprid (mide ilacı), kidin (ritm bozukluğu ilacı), antihistaminerjik allerji ilaçları, eritromisin (antibiyotik) ritm bozukluğu yapabilir

Valproik asid (Epilepsi ilacı)

Klonidin (tansiyon düşürücü

Karbamazepin (antiepileptik)

TCA’ların yan etkileri nelerdir?

(tam liste değildir, genel ve sık görülen yan etkiler gruplanmıştır. Her ilacın özelinde değişebilir)

Kafa karışıklığı, ajitasyon veya görsel varsanı (varlığında hemen doktorunuzu arayınız)

Ciddi ishal, ateş, terleme, kas sertliği veya titreme (varlığında nöroleptik malign sendrom olabilir, hemen doktorunuzu arayınız)

Işığa duyarlılık (güneş yanığı riski artmıştır, güneşten korunmak için güneş koruyucu kullanın ve uygun şekilde giyinin)

İdrar yapmada güçlük

Sersemlik (İş makinalarını veya motorlu taşıt araçlarını kullanmanız konusunda hekiminize danışınız)

Cinsel işlev bozuklukları (uzamış boşalma süresi, sertleşme güçlüğü, cinsel isteksizlik ve orgazm olamama

Manik atak (Bipolar bozukluğu olan kişilerde bir duygudurum düzenleyicisi ile kombine edilerek kullanılmazlar ise)

Çarpıntı ve hızlı kalp atımı veya bayılma (varlığında hemen doktorunuzu arayınız)

Oturur veya yatar pozisyondan ayağa kalkıldığında baş dönmesi (yavaşça kalkınız)

Epilepsi nöbetleri (TCA’lar nöbet eşiğini düşürürler, nöbet ihtimali olan veya önceden nöbet geçirme öyküsü olan bireylerde dikkatle kullanılmalıdır)

Hangi yan etkilerde bekleneceği hangilerinde ilacın kesilmesi gerektiği ile psikiyatristinizle mutlaka konuşunuz.

Atipik Antidepresanlar hangileridir?

Herbir ilacın beyinde etki gösterdiği nörotransmitter farklı ve özgündür. Atipik Antidepresanlar SSRI’lar veya TCA’lar işe yaramadığında veya psikiyatristiniz tanınız için endikasyon gördüğünde yazılırlar

.Atipik Antidepresanlar:

Atipik antidepresanlar ile ilgili diğer merak ettikleriniz çok yakında burada

Bağımlılık yapar mı?

İlaç kesilme reaksiyonu nedir?

İntihara neden olurlar mı?

Antidepresan kullanırken tüketilememsi gereken besinler nelerdir?

Antidepresanların kullanıldığı diğer hastalıklar

Kimlar TCA'ları dikkatli kullanmalı?

TCA'lar ile etkileşen ilaçlar

TCA'ların yan etkileri nelerdir?

Atipik antidepresanlar hangileridir?

Antidepresanlar zararlı mıdır?

Antidepresanlar ne kadar sürede etkili olur?

Ne kadar süreyle kullanılmalıdır?

Randevu Talebi

Depresyon ile ilgili diğer merak edebileceğiniz konular

nest...

141178 141179 141180 141181 141182