Aybüke Kaptan

İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuran Akpınar, dilekçesinde şöyle dedi: “KKTC’de yaşamaktan sıkılan Aybike, İstanbul’a taşınınca boş olan evimde konakladı. ’ten beri beni ekonomik olarak sömürdü. Sürekli para istedi. Para alamayınca kredi kartlarımı izinsiz kullandı. Dahada da ileri giderek oturması için müsaade ettiğim evi kendisine verip otomobil almamı istedi. Evliliğimin olumsuz etkileneceği ve itibar kaybına uğrayacağım korkusuyla çoğunluk hissesine sahip olduğum şirketi ’de Yanar’a devrettim.”

Psikolojim bozuldu

Türkiye’nin en genç kadın kaptanı olarak bilinen Yanar hakkında ‘tehdit’, ‘şantaj’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlarından 7 ayrı soruşturma açıldığını belirten Akpınar, dilekçesinde “Mahkemeden 5 kez korunma kararı aldırdım. Bunlar da Aybike’yi durdurmaya yetmedi. Tüm bu süreç beni son derece yıpratmış ve psikolojimi bozmuştur” dedi. Akpınar, tüm bu nedenlerle bin lira maddi, bin lira da manevi tazminat talep etti.

 Kaynak: Akşam

Küçük yaşta okuduğu Jules Verne'in 'Denizler Altında 20 bin Fersah' kitabının kahramanı Kaptan Nemo'ya özenerek ''Ben gemi kaptanı olacağım'' diyen Aybike Yanar, bu hayaline 20 yaşında kavuştu.
27 yaşına kadar her yılın ayını okyanuslarda geçiren ve Ekvator'u 10 kez geçen Aybike Yanar, lüks yatlardan dev konteyner gemilerine kadar onlarca farklı deniz taşıtını kullanarak Türkiye'nin ilk kadın kaptanlarından olmayı başardı.

9 ay boyunca hiç karaya adım atmadan okyanuslarda gemileri yürüten Aybike Kaptan, mesleğin kadınlar için zorluklarını da bizzat yaşadı. Erkeklerin gözünde, denizde kadın kimliği taşımanın zor olduğunu belirten okyanus sultanı, ''Erkek kaptanların denizde kadın kaptanlara karşı tepkisi yer yer zıt olabiliyor, bize ön yargıyla bakabiliyorlar ve güçsüz kollarımızla o devasa gemileri yürütemeyeceğimizi düşünüyorlar.

Tıpkı trafikteki kadın şoförlere olan ön yargı gibi. Fakat, benim erkek kaptanlara ders verdiğim, iş öğrettiğim çok oldu'' dedi.

''En usta erkek kaptandan daha iyi gemi yanaştırırım'' diyen Aybike Yanar, mesleğe başlamasının hemen ardından Atatürk'ün yatı Savarona'da çalıştı. Atatürk'ün yatı Savarona'da çalışmak da meslek ideallerinin içinde olan başarılı ve güzel kaptan, mesleği hakkıyla yapmanın çok zor olduğunu belirtti.