Şişman Kadın Çıkmadan Opera Bitmez

AKP'nin kurucu vitrininde yer alan Cüneyd Zapsu'nun bugünkü hamlesi tartışma yaratacak gibi.

Şöyle anlatalım

AKP’de eski Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan rahatsız olanların yan yana geldiğini biliyoruz. Erdoğan kendisine karşı olan hareketin önünü kesmek için AKP’yi olağanüstü kongreye götürdü ve başta Davutoğlu olmak üzere bir çok ismi tasfiye etti. 

Davutoğlu’nun yerine kim gelecek tartışmaları başladığında Erdoğan’ın danışmanlarından AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal “Bundan sonra gelecek başbakanın profili daha düşük olacak” demişti ve arkasından Binali Yıldırım’ın AKP’nin başına geçeceği açıklandı. 

Yıldırım’ın koltuğu devralması, AKP’nin içindeki tartışmaların da sona ereceği, Erdoğan’a muhalif isimlerin durdurulduğunu düşündürttü. 

"SÜPÜRMEYİN KULLANIN" DİYEN İSİM SAHNEYE ÇIKIYOR

Ama öyle olmadı.

Sahneye AKP’nin kurucuları arasında yer alan Cüneyd Zapsu çıktı. Zapsu hem AKP hem de Erdoğan için sıradan bir isim değil. Erdoğan daha Başbakan olmamışken, ABD yönetimiyle, TÜSİAD’la ilişkini kuran, onu deyim yerindeyse tanıtan kişi. 

yılında ABD ile Erdoğan’ın ilişkileri gerilince, Neocon’larla arasının iyi olduğu bilinen Zapsu, Erdoğan’ın Baş Danışmanı sıfatıyla Washington American Enterprise İnstitutü (AEI) adlı düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, AKP’nin ve Erdoğan’ın Amerikan desteğine ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bu adamdan yararlanmayı bilmelisiniz. Devirmeye çalışmak yerine, delikten aşağı süpürmek yerine onu kullanın” dedi.

Ancak ne olduysa Zapsu yılında Erdoğan’ın danışmanlığı görevinden alındı. Ayrıca o dönem AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada “AKP Kurucular Kurulu ve MKYK üyesi Cüneyd Zapsu’nun ara verdiği işlerine geri dönmek üzere, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da müsaadesiyle, MKYK üyeliğinden ayrıldığı” bildirildi.

OTELDEKİ YEMEK

Aradan uzun yıllar geçti ve AKP Kurucusu Zapsu bugün yeni bir hamle yaptı. Kulislerde konuşulanlara göre aralarında Erdoğan’la mesafesi olduğu bilinen AKP Kurucularının da olduğu isimlere İstanbul Beşiktaş’taki Four Seasons Oteli’nde yemek verdi. 

Odatv'nin edindiği bilgiye göre yemeğin haberi yayılır yayılmaz AKP kulisleri de hareketlendi, tartışmalar başladı. Yemeğin Erdoğan’a karşı yapıldığı, yeni bir hareket çıkarılmaya çalışıldığı yorumları yapıldı.

Başkanlık tasarısının tartışıldığı bugünlerde, AKP içindeki bir hareketlenme dikkat çekici. Hele bir de bu hareketlenmeyi başlatan isim Cüneyd Zapsu olunca daha da bir dikkat çekici hale geliyor.

monash.pw

12 yıldan bu yana CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Kemal Kılıçdaroğlu'nun çağrısıyla oluşan 6'lı masa ile HDP/YSP'nin başını çektiği Emek ve Özgürlük İttifakı, hem parlamento hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetti. Buna karşın, 21 yıldan bu yana iktidarda bulunan Erdoğan ise girdiği son seçimleri de net bir şekilde kazanarak hem içeride, hem de dışarıya karşı iktidarını tahkim etti.

Oy pusulalarının olduğu torbaları seçim kurullarına teslim eden gençler, Beylikdüzü ve İstanbul'un bir çok ilçesi ile Türkiye'nin bir çok il ve ilçesinde, CHP, İYİP, HDP/YSP binalarının duvarlarının dibine çökmüş ağlarken, Adana'nın ve muhtemelen daha bir çok ilin caddelerinde AKP'li gençlerin oluşturduğu konvoylar tur atıyordu

Ülkemizde kazananın da kaybedenin de kendi konforundan feragat etmeden koltuğunda oturmaya devam ettiği seçim sonuçlarına çoktan alıştık. Bu fotoğrafı ortaya çıkaran şeyin ise parti içi demokrasinin işlevsiz hale gelmesi veya getirilmesi nedeniyle kaybedenlerin sorumluluk üstlenmeden koltuklarında oturmaya devam edebiliyor olması diyebiliriz.

Seçimlerin hangi nedenlerle nasıl sonuçlanacağına ilişkin düşüncelerimi paylaştığım yazılara arşivden ulaşılabiliyor. Birinci tur sonunda yazdığım 'Ertesi gün, sorular, cevaplar' başlıklı yazımda da ifade ettiğim gibi, ülkemiz ve bölgemizde yaşanılan bütün kötülüklerin müsebbibi olarak Erdoğan'ı gösteren ve onun gitmesi halinde her şeyin çok güzel olacağını vaaz eden muhalif cephenin, bırakın Erdoğan'ı gönderecek bir politik bir irade ortaya koymayı, bilakis izledikleri yol ve söylemlerini oluşturan düşünsel arka planın bütününe bakıldığında, ülkemizin bugün karşı karşıya olduğu hemen bütün sorunların temelini oluşturan konulara olan yaklaşımlarında aslında aynı tarafta olduklarının altını defalarca çizmiştim. Bu itibarla bir sürpriz ve beklenmedik bir sonuçla karşı karşıya olmadığımız ortada.

Dolayısıyla da, seçim sonuçlarının alındığı bir günde, bu politik iklim ve hakim siyasi hegemonyanın yarattığı koşullarda, böyle bir sonucun ortaya çıkmasının neden kaçınılmaz olduğuna dair anlattıklarımız ortadayken, buradan sonra nereye yol alınacağını öngörebilmek için, geldiğimiz duruma yol açan politik iklimi savunanların gerekçelerini, en azından mazeretlerimi dinlemek, iddialarını dayandırdıkları temelleri beklemek ve analiz etmek gerekiyor.

Ancak sonuç itibariyle görülecek ki bu seçimler ne 6'lı masanın iddia ettiği gibi bir son virajdı, ne de Erdoğan'ın iddia ettiği gibi ülkemizin bekası için bir oylamaydı. Bu seçimler, bir kez daha ortaya çıktı ki; yazılan senaryoya göre sahnelenen ve bütün figüranların kendilerine biçilen rolleri oynadığı bir gösterinin son perdesiydi. Ancak bu noktaya gelmişken şu ünlü latince deyişi de unutmamak gerekiyor: "Şişman kadın sahneye çıkmadan opera bitmez."

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, "Her zaman bu yarış içinde ipi göğüsleyen biz olmak istiyoruz. Biz bu yarışta camiamızın, taraftarımızın desteği ile ipi en önde göğüslemek için mücadele edeceğiz" dedi.

Sarı-kırmızılı kulübün başkanı Mustafa Cengiz, GSYİAD Seçimli Olağan Genel Kurulunda tekrar başkan seçilen Metin Öztürk ve ekibi mazbata törenine katıldı. Cengiz, törenin ardından basın mensuplarının Beşiktaş derbisi ve UEFA ile yapılan Finansal Fair Play görüşmelerine yönelik sorularını yanıtladı.

"İPİ GÖĞÜSLEYEN BİZ OLMAK İSTİYORUZ"

Dürüst oyundan yana olduklarını vurgulayan Cengiz, "Bütün rakiplerimiz değerliler. Türk spor camiasını bir bütün olarak düşündüğümüzde bunun içinde değerli, büyük parçalar var. Biz bu büyük parçalardan biriyle karşılaşacağız. Şunu unutmayalım ki bu toplumu oluşturan sosyal paydalar ve paylaşımlar ulusu oluşturan çimentodur. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe, Akhisarspor, Kütahyaspor da bu bütünün parçalarıdır. Bu parçalar içinde birisi daha büyük, birisi daha etkin olabilir. Ama hepsi kendi içinde çok değerlidir. Biz bütün rakiplerimize saygı duyuyoruz. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe binlerce amatör sporcuyu spor kulübü olarak bünyesinde barındırmakta ve ulusa hizmet etmektedir. Her zaman bu yarış içinde ipi göğüsleyen biz olmak istiyoruz. Biz bu yarışta camiamızın, taraftarımızın desteği ile ipi en önde göğüslemek için mücadele edeceğiz. Şişman kadın sahneye çıkmadan opera bitmez. Son düdüğün çalınması gerek. O zaman inşallah haklı olarak biz şampiyon oluruz. Bunu temenni ederim" diye konuştu.

"BÜTÜN BAŞKANLARI BİR ARAYA TOPLADIM"

Cengiz, camianın birlik ve beraberlik içinde olması için elinden geleni yaptığını dile getirerek, "Bütün başkanları bir araya topladım. Teveccüh gösterdiler bir araya geldiler. Ben sadece Galatasaray'ın değil, bütün toplumumuzun barış, sulh ve güven içinde yürümesini istiyorum. Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladık. İnşallah bizim sporda egemenliğimiz sulh, sükunet ve barış içinde uluslararası olur" şeklinde konuştu.

"BİZE HERHANGİ BİR TALEP GELMEDİ"

UEFA'daki durumun sorulması üzerine Cengiz, "Bize herhangi bir talep gelmedi, sanırım yoğunluktan 11'ine kaldı. Her hafta düzenli olarak UEFA'ya bilgileri yolluyor ve güncelleme yapıyoruz. Özellikle taraftara teşekkür ediyorum, gerek loca gerek bilet gerek store satışları olsun. Bunlar, UEFA'nın ve dünyanın gözünden kaçmıyor" cevabını verdi.

UEFA'nın Galatasaray Finansal Fair-Play dosyasını 11 Mayıs'ta görüşeceği geçen günlerde açıklanmıştı. Bu tarihte yapılacak toplantıdan sonra Galatasaray'ın önümüzdeki yıl Avrupa kupalarına katılıp katılamayacağı belli olacak.