oruc tutamayan yaslilar ne yapmali / Yaşlı olan kimseler oruçlarını nasıl tutabilir? | Sorularla İslamiyet

Oruc Tutamayan Yaslilar Ne Yapmali

oruc tutamayan yaslilar ne yapmali

HASTALIK NEDENİYLE ORUÇ TUTAMAYAN NE YAPMALI?

Hastaların oruç tutması ve tutmaması meselesi Ramazan ayında sıklıkla tartışılan bir konudur. Bu konuda sağlıklarının ne şekilde etkilendiğine ilişkin tespit önem kazanmaktadır.

Eğer uzman bir doktor, oruç tutmasının sağlık açısından zararlı olacağına dair bir hastaya teşhis koyuyorsa bu kişi Ramazan'da oruç tutmayabilir.

İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III,

Eğer bu kişinin hastalığı geçici ise tutmadığı günlerin oruçlarını iyileşince kaza etmelidir. Hastalığı kalıcıysa tutamadığı oruçların gün sayısı kadar fidye vermelidir.

ORUÇ FİDYESİ NASIL VERİLİR?

Bir kişinin kalıcı bir hastalık nedeniyle Ramazan orucunu tutamaması ve kaza edememesi durumunda oruç fidyesi vermesi gerekir.

Bu konu hakkında Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur:

"Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse), o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır."

Bakara suresinin ayetlerinin tefsiri

Fidye verecek imkânı olmayanlar, bu olanağı buluncaya kadar dinen sorumlu olmazlar.

ORUÇ FİDYESİ NE KADAR?

Diyanet'in açıkladığı bilgilere göre bu yıl, yılı Ramazan ayının başlangıcından yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre bedeli 28 TL'dir.

Bu miktarın belirlenmesinde İslam kaynaklarında zikredilen hususlar ve günümüzün şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının giderleri dikkate alınmıştır.

Fitre bedeli aynı zamanda günlük fidye miktarıdır. Tutulmayan oruç günü kadar fidye vermek gerekir. Fidye bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir.

Eğer oruç tutmaya gücü yetmeyen kişi, ileride tutabilecek duruma gelirse Hanefilere göre fidyelerini vermiş olsalar dahi tutmadıkları oruçları kaza ederler. Verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz ve bunlar nafile sadaka sayılır.

KİMLER ORUÇ TUTAMAZ?

İslam, her bireyi gücü nispetinde sorumlu tutmuş; güçlerini aşan ya da sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir.

İslam'ın beş şartından biri olan Ramazan orucu ibadetini gerçekleştiremeyecek olan Müslümanlar için bazı ruhsatlar getirilmiştir:

Yolculuk: Ramazan'da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Başlanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanması gerekir. Sefer bir mazeret olduğu için, eğer orucunu seferîliği başladıktan sonra bozarsa kendisine kefâret gerekmez, sadece kaza gerekir.

İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III,

Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişiler için, iyileştikten sonra kaza etmek üzere Ramazan ayında oruç tutmamalarına ruhsat tanınmıştır. Oruç tutması hâlinde hasta olacağı doktor tarafından bildirilen kimse de hasta hükmündedir.

Yaşlılık: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimseler, oruç tutmayıp yerine fidye verebilirler. Bakara suresinin ayetinde, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.

İleri derecede açlık, susuzluk: Açlık veya susuzluk sebebi ile beden ve ruh sağlığının ciddi derecede zarar görmesi söz konusu olan kimse orucunu bozabilir. Sağlık şartları düzelmesi hâlinde bozulan oruç Ramazan'dan sonra kaza edilir. Böyle bir kimsenin orucuna devam etmesi ölümüne sebep olacak nitelikte ise, orucunu açmaması yani oruca devam etmesi haram olur.

Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak: Esas itibarıyla bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru değildir. Ancak kişisel veya toplumsal zorunluluklar, bazılarının böyle işlerde çalışmalarını gerektirebilmektedir. Böyle durumda bulunan bir kişi, oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar gelmesinden korkuyorsa, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izin günlerinde veya müsait zamanlarda tutamadıkları oruçlarını kaza etmelidirler.

Gebe ve emzikli olmak: Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da, sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında değerlendirilmiştir. Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları gerekir. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kazâ ederler.

Sahnûn, el-Müdevvene, I, ; Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, ; İbn Kudâme, el-Kâfî, I, ; Kâsânî, Bedâî', II, 97

Fidye nedir, ne kadar ve kimlere verilir? Diyanet bilgisi

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Nisan 07,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder. Peki, Fidye nedir, ne kadar ve kimlere verilir? İşte, o konu hakkında bazı bilgiler

Haberin Devamı

Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (Bakara, 2/) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder (Serahsî, el-Mebsût, III, ; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, ).

Öte yandan Şâfiîlere göre Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, ).

Şâfiî mezhebinde fidye ödeme yükümlüğünün ortaya çıktığı bir diğer mesele de gebe ve emzikli kadınlarla ilgilidir. Emzirme ve hamilelik sebebiyle çocuğunun sağlığı hakkında endişe duyan annelerin, oruç tutamadıkları günleri hem kaza etmeleri hem de fidye vermeleri gerekir. Fakat çocuk hakkında değil de kendileri hakkında endişe ederlerse o zaman sadece kaza gerekir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ).

Hac ve umre ile ilgili görevler yerine getirilirken meydana gelen bazı eksiklikler için uygulanması gereken maddi yaptırım da fidye kapsamına girer (Bakara, 2/).

Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir (Bakara, 2/; Merğînânî, el-Hidâye, II, ).

Haberin Devamı

FİDYE NE KADAR, NASIL ÖDENİR?

Dinî bir terim olarak oruç fidyesi, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle ödenen maddi bedeli ifade eder. Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsü olup imkânı olanlar kendi hayat standartlarına uygun olarak daha fazla verebilirler.

Oruç fidyesi Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Fidye verirken bir fidye miktarının bölünmeden bir fakire verilmesine dikkat edilmelidir. Mesela 15 TL fidyenin yarısı bir fakire diğer yarısı da başka bir fakire verilmemeli; 15 TL’nin tamamı bir fakire verilmelidir.

Fidye vermeye gücü yetmeyen kimseler ise Allah’tan bağışlanmalarını dilerler. Bu kişiler daha sonra imkân bulurlarsa geçmişte ödeyemedikleri fidyeleri öderler.

Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları kaza ederler. (Kâsânî, Bedâî’, II, ; Merğînânî, el-Hidâye, II, ) Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar bağış/sadaka sayılır.

Haberin Devamı

FİDYE KİMLERE VERİLİR?

Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl (üst soy) ve fürûuna (alt soy) veremez. Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürû ise, çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.

Yine, bir kimse hanımına zekât, fitre ve fidyesini veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına bunları veremez.
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, ).

Haberin Devamı

FİDYE GÜCÜ VERMEYE GÜCÜ OLMAYANLAR NE YAPMALI?

Senenin hiçbir mevsiminde oruç tutamayacak kadar yaşlı olan (pîr-i fânî) kimselerin, maddî durumları uygunsa Ramazan’ın her bir günü için bir fakire fidye (yani bir fitre) vermeleri gerekir. İyileşme umudu olmayan hasta da bu hükme tâbidir (Bakara, 2/).

Fidye verecek gücü olmayanlar ise, fidyeden sorumlu olmazlar (İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, ). Ancak kasten tutmadıkları oruçların uhrevî sorumluluğunu taşırlar. Bu durumda olanların yapabileceği Cenab-ı Hak’tan bağışlanma dilemektir.

Sual: Yaşlı ve devamlı hasta olup da oruç tutamayanlar, ne yapmalı, nasıl bir yol takip etmelidir?

Cevap: İhtiyar, yaşlı olup, ölünceye kadar ramazan orucunu veya kazaya kalmış oruçlarını tutamayacak kimse ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli yemelidir. Zengin ise, her gün için bir fıtra, yan gram buğday veya un yahut kıymeti kadar altın veya gümüş para, bir veya birkaç fakire verir. Ramazanın başında veya sonunda toptan hepsi bir fakire de verilebilir. Fidye verdikten sonra kuvvetlenirse, ramazan oruçlarını ve kaza oruçlarını tutar. Fidye vermeden ölürse, iskat yapılması için vasiyet eder. Fakir ise, fidye vermez, dua eder. Böyle ihtiyar ve hasta, sıcak veya soğuk mevsimde tutamuyorsa, uygun gelen mevsimde kaza eder.

Sual: Oruç tutunca ayakta güçlükle duran kimse, namazlarını oturarak kılabilir mi?

Cevap: Oruç tutunca, namazı ayakta kılamayan kimse, oruç tutar ve namazı oturarak kılar.

Sual: Bir kimsenin orucu hata ile bozulsa, yolcu kendi memleketine dönse, bunlar yiyip içebilirler mi?

Cevap: Ramazan günü, orucu bozarsa, çocuk baliğ olursa, kâfir Müslüman olursa, misafir, yolcu kendi şehrine gelirse, kadın temiz olursa, akşama kadar oruçlu gibi, sakınmaları lazımdır. Misafir ve kadın, o günü, sonra kaza eder.

Sual: Kazaya kalan oruçları, ramazandan sonra  arka arkaya mı tutmak gerekir?

Cevap: Orucun kazası, arka arkaya olduğu gibi, ayrı ayrı günlerde de, bir gün için, bir gün oruç tutmaktır. Aralıklı tutarken, araya başka ramazan gelirse, önce ramazanı tutar.

Sual: Dinin bildirdiği bir özür sebebiyle oruç tutamayan bir kimse, açıktan yiyip, içebilir mi?

Cevap: Özrü olan kimseler, oruç tutamadıkları günler, gizli yemelidirler. Ramazan-ı şerifte umumi yerlerde, Müslümanların karşısında, oruç yiyenlerin ve oruç tutanları aldatarak, oruç tutturmayanların imanı gider. Ramazan günlerinde lokanta, aşhane, gazino, büfe gibi yiyip içme yerlerini işletmek günahtır. Bunların, oruç yiyenlerden kazandıkları helal ise de, zararlıdır. Buralarını iftardan sonra açmalıdır.

Sual: Evde bulunan, birikim için saklanan altın ve gümüşlerin zekâtı olur mu?

Cevap: Altın ve gümüş eşya ve kâğıt paralar, her ne suretle ele geçerse geçsin, bunlar zekât malı olur ve zekât hesabına katılırlar.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası