osmanlı savaş müziği indir / Osmanli Savas Marsi mp3 mp4 flv webm m4a hd video indir

Osmanlı Savaş Müziği Indir

osmanlı savaş müziği indir

osmanlı savaş marşı mp3 indir

Osmanlı Savaş Marşı

Hücum Marşı - Osmanlı İmparatorluğu Savaş Marşı

Osmanlı Savaş Marşı Remix ⛔ TELİFLİDİR ⛔

Osmanlı Savaş Marşı REMIX

Dizi Film Müzikleri Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği Mp3 İndir, Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği Müzik İndir Dinle

Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği
 
Dizi Film Müzikleri - Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği

Sanatçı

: Dizi Film Müzikleri

Albüm

: Muhteşem Yüzyıl

Şarkı

: Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği

Boyut

: MB

İndirme

: Toplam İndirme

Tarihinde eklendi, Toplam İndirme

Mp3 indirmek için tıklayın

Sanatçı'nın En Çok İndirilen Mp3leri

Kullanıcı Yorumları (Dizi Film Müzikleri - Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği )

Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği Şarkı Sözü

Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği İçin şarkı sözü eklenmemiş. Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği Şarkı sözlerini biliyorsanız bize gönderebilirsiniz.

Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği Anahtar Kelimeler

Dizi Film Müzikleri Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği Mp3 İndir Dinle , Dizi Film Müzikleri Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği Şarkı Sözleri , Dizi Film Müzikleri Albümleri , Dizi Film Müzikleri Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği Cep Telefonuna Mp3 İndir,Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği bedava mp3 indir ,Muhteşem Yüzyıl-Savaş Müziği cepten ücretsiz indir

Sanatçı'nın Son Eklenen Mp3leri

Şuan Dinlenen Mp3'ler

Efe Demir Mix (Turkish Trap)

Eski Ordu Marşı - Ey Şanlı Ordu Ey Şanlı Asker - Mehter Marşı

ARSLANBEK SULTANBEKOV - DOMBRA

Türkiye-İsveç Milli Takım Maçı Öncesi Mehteri Verince 💪

Hücum Marşı ve Tekbir

Osmanlı savaş müziği (slowed+reverb)

Mehter Dünyanın En Eski Askeri Bandosu - Hücum Marşı ve Gülbang

Serhat Durmus - Türküm ( Turkish Music ☾* Trap Beat )

SAVAŞ MARŞI REMİX

Osmanlı Mehteran Takımı - Hücum Marşı - Mehter Marşları # 1

Video kaynak: Youtube
Audio kaynak: Vkontakte

Kullanım Şartları: monash.pw sitesinde bulunan tüm içerikler tanıtım amacı ile gösterilen kaynaklardan götürülmüştür.
Her hangi bir arama sonuçu zamanı bulunan müzik parçasını mp3 formatında indirmek için şarkı adının karşısında görünen download butonuna tıklayın ve ya onlayn dinlemek için play düymesine tıklayınız.

Türkiye

Bu madde bir ülke hakkındadır. Başlığın diğer anlamları için Türkiye (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.

Türkiye veya resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti, topraklarının büyük bölümü Anadolu'da, küçük bir bölümü ise Balkan Yarımadası'nın güneydoğu uzantısı olan Trakya'da yer alan kıtalararası bir ülkedir. Kuzeybatıda Bulgaristan, batıda Yunanistan, kuzeydoğuda Gürcistan, doğuda Ermenistan, İran ve Azerbaycan, güneydoğuda ise Irak ve Suriye ile komşudur. Güneyini Kıbrıs Adası ve Akdeniz, batısını Ege Denizi ve kuzeyini Karadeniz çevreler. Marmara Denizi ise İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı ile birlikte Anadolu'yu Trakya'dan, yani Asya'yı Avrupa'dan ayırır.

Türkiye toprakları üzerindeki ilk yerleşmeler Yontma Taş Devri'nde başlar. Doğu Trakya'da Traklar olmak üzere, Hititler, Frigler, Lidyalılar ve Dor istilası sonucu Yunanistan'dan kaçan Akalar tarafından kurulan İyon medeniyeti gibi çeşitli eski Anadolu medeniyetlerinin ardından, Makedonya kralı Büyük İskender'in egemenliğiyle ve fetihleriyle birlikte Helenistik Dönem başladı. Daha sonra, sırasıyla Roma İmparatorluğu ve Anadolu'nun HristiyanlaştığıBizans dönemleri yaşandı. Selçuklu Türklerinin yılında Bizans'a karşı kazandığı Malazgirt Meydan Muharebesi ile Anadolu'daki Bizans üstünlüğü büyük ölçüde kırılarak Anadolu, kısa süre içerisinde Selçuklulara bağlı Türk beyleri tarafından ele geçirildi ve Anadolu toprakları üzerinde İslamlaşma ve Türkleşme faaliyetleri başladı. Kısa sürede Anadolu'daki diğer Türk beyliklerinin üzerinde hakimiyet kuran Konya merkezli Anadolu Selçuklu Sultanlığı, yılındaki Moğollara karşı kaybedilen Kösedağ Muharebesi'ne kadar Anadolu'yu yönetti. Anadolu'daki Moğol istilalarından sonra zayıf duruma düşen Anadolu Selçuklu Devleti, Anadolu'da yerini yeni Türk beyliklerine bıraktı.

yüzyılın sonlarından itibaren Batı Anadolu'daki Türk beyliklerinden biri olarak ön plana çıkan ve bağımsızlık kazanan Osmanlılar, yüzyılda Balkan topraklarında gerçekleştirdiği fetihlerle büyük bir güç haline geldi ve Anadolu'daki diğer Türk beylikleri üzerinde de hakimiyet kurdu. Osmanlılar, yılında II. Mehmed'in İstanbul'u fethederekBizans İmparatorluğu'na son vermesiyle imparatorluk haline geldi. İmparatorluk, zirvesini yüzyılda, özelikle I. Süleyman döneminde yaşadı. yılındaki II. Viyana Kuşatması sonrasında gelen bozgun ve 15 sene süren Kutsal İttifak Savaşları sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'ya karşı üstünlüğü sona erdi.

yüzyıla gelindiğinde imparatorluk, Tanzimat adı verilen ciddi bir modernleşme sürecine girdi. yılında anayasanın ilan edilip meclisin açılmasıyla başlayan I. Meşrutiyet devri, yılına kadar sürse de, yılında II. Meşrutiyet ilan edilerek anayasa tekrar yürürlüğe girdi. Ancak yapılan reformlar, imparatorluğun dağılmasını engelleyemedi. yılında başlayan I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletleri'nin yanında giren imparatorluk, savaş sonucunda yenik düşerek 30 Ekim tarihinde tüm orduların teslim olması şartını kabul etti ve akabinde İtilaf Devletlerince işgal edildi. 16 Mart 'de İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgal edip bazı milletvekillerini tutuklayarak sürgüne göndermesi sonucunda Meclis-i Mebûsan'ın kapanmasıyla Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 23 Nisan tarihinde Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruldu. Onun önderliğinde işgalci kuvvetlere karşı yapılan Kurtuluş Savaşı () başarıya ulaşarak, 1 Kasım tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından saltanatın kaldırılmasıyla Osmanlı monarşisi ve Osmanlı İmparatorluğu tarihe karıştı. 29 Ekim 'te cumhuriyetin ilan edilmesi ve 3 Mart 'te de hilafetin kaldırılıpOsmanlı Hanedanı'nın yurt dışına sürgün edilmesinden sonra, çağdaş Türkiye'nin oluşumunda önemli yer tutacak olan bir dizi devrim gerçekleştirildi.

Türkiye, cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetilen demokratik, laik ve üniter bir anayasal cumhuriyettir. Resmî dili, nüfusunun %85'inin ana dili olan Türkçedir. Ülkenin %'ini Türkler, geriye kalanını Lozan Antlaşması'na göre yasal olarak tanınan milletler (Ermeniler, Rumlar ile Yahudiler), yasal olarak tanınmayan Kürtler ve diğer halklar (Arnavutlar, Boşnaklar, Çerkesler, Gürcüler, Lazlar ile Zazalar vs.) oluşturmaktadır. Nüfusunun büyük bölümü SünniMüslümandır. Avrupa Konseyi, NATO, OECD, AGİT ve G topluluklarına üye olan Türkiye 'te Avrupa Ekonomik Topluluğuortak üyesi olmuş, 'te de AB Gümrük Birliği'ne katılmış ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakerelerine 'te başlamıştır. Ülke ayrıca Türk Devletleri Teşkilatı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi örgütlere de üyedir. Günümüzde Türkiye, askerî kapasitesi ve diplomatik girişimleri sayesinde bölgesel güç kabul edilirken; Avrupa ve Asya kıtalarının kavşak noktasında yer alması nedeniyle önemli bir jeostratejik güce sahiptir.

Etimoloji

Ana madde: Türkiye'nin adı

Türkiye'nin adı, "Türk" etnik kimliği adından gelir.[6] Sözcüğün günümüzdeki hâlinin orijinali, bugünkü Türkiye toprakları için ilk kez yüzyılda İtalyanlar tarafından Orta Çağ Latincesi kullanılarak Turchia veya Turcmenia şekillerinde oluşturuldu.[7][8] Bunların yanı sıra, Orta Çağ'ın Alman seyyahları bölgeyi Turkei veya Tirkenland şeklinde, Fransızlar ise Turquie şeklinde andı.[8]

Sözcüğün Yunanca soydaşı olan Tourkia (Yunanca:&#;Τουρκία), Bizans İmparatoru ve bilgini VII. Konstantinos tarafından De Administrando Imperio kitabında kullanıldı.[9][10][11][12]Osmanlı İmparatorluğu ise, kendi çağdaşı olan diğer ülkeler tarafından ara ara Türkiye veya Türk İmparatorluğu şeklinde tanınırdı.[13]

Tarih

Ana madde: Türkiye tarihi

Ayrıca bakınız: Anadolu tarihi ve Balkanlar tarihi

Tarih öncesi

Ana maddeler: Tarih öncesi Anadolu ve Tarih öncesi Balkanlar

Ayrıca bakınız: Anadolu'daki antik krallıklar listesi ve Traklar

Günümüzdeki Türkiye topraklarının çoğunu oluşturan Anadolu yarımadasındaki en eski arkeolojik bulgu, Gediz Nehri'nde bulunan ve yaklaşık 1,24 ila 1,17 milyon yıla tarihlenen taş bir alettir.[14] Ülkenin güney ile güneydoğu kısımları başta olmak üzere Anadolu'daki bilinen ilk yerleşimler, Eski Taş Çağı'na tarihlenir.[15][16][17][18] Geçmişinin MÖ civarına kadar uzandığı tahmin edilen Göbeklitepe adlı arkeolojik sit alanı, dünyada bilinen en eski insan yapımı yapıdır.[19] MÖ 'e veya MÖ 'e dayandığı düşünülen Orta Anadolu'daki Çatalhöyük, dünya üzerinde Cilalı Taş Devri ile Bakır Çağı'na ait en büyük ve en iyi korunmuş yerleşim yeridir.[20] MÖ ila arasında kurulduğu tahmin edilen Çayönü yerleşkesi de, bu yapılara yine örnek verilebilir. Çanakkale'de bulunan Troya'da ise Cilalı Taş Devri'nde başlayan yerleşmeler, Demir Çağı'na kadar devam etmiştir.[21]

Çeşitli Eski Anadolu milletleri, bölgede Cilalı Taş Devri'nin başlangıcına kadar varlığını sürdürdü.[17] Bu halkların çoğu Hint-Avrupa dil ailesinin bir kolu olarak kabul edilen Anadolu dillerini konuştular.[22] Bazı bilim insanları, Hint-Avrupa dillerinin, yine eski Anadolu dillerinden olan Hitit dili ve Luvi dilinden yayıldığını öne sürer.[23] Ayrıca Türkiye'nin Avrupa kıtasında kalan küçük bir bölümünü oluşturan Doğu Trakya ise, 40 bin yıl öncesine dayanan bir yerleşim tarihine sahiptir ve bölgenin sakinleri de tarıma başlayarak milattan yıl önce Cilalı Taş Devri'ne geçmiştir.[24][25]

Anadolu'nun bilinen ilk sakinleri, Hatti ve Hurri toplumlarıdır. Hint-Avrupa milletlerinden olmayan bu iki toplum, yaklaşık olarak MÖ 'lerde Orta ve Doğu Anadolu'da yaşadılar. Hatti ve Hurriler, Hint-Avrupa milletlerinden Hititlerin MÖ yıllarında Anadolu'ya gelmesiyle yerini Hititlere bıraktı. Hititler, bölgedeki ilk büyük krallığı MÖ yüzyılda kurdular. Asurlular da, MÖ 'den MÖ 'ye kadar günümüz Türkiye'sinin güneydoğu topraklarını fethetti ve oraya yerleşti.[26][27]Urartuların MÖ 9. yüzyılda Asurluların kuzeyindeki güçlü rakibi olduğu ise, Asur kitabeleri aracılığıyla öğrenildi.[28] MÖ 'den itibaren herhangi ciddi bir etki gösteremeyen Urartular, MÖ yılında İran'dan gelen Medler tarafından yıkıldı.[29]

Orta Anadolu üzerinde büyük bir hakimiyet kurmuş olan Hitit İmparatorluğu'nun da MÖ yaklaşık 'li yıllarda çöküşünün ardından, Hint-Avrupa milletlerinden Friglerin kurdukları Frigya, MÖ 7. yüzyılda Kimmerler tarafından yapılan saldırılara kadar Anadolu'da üstünlük elde etti.[30] Frigya'dan sonra Lidya, Karya ve Likya devletleri bölgede güç yakalayarak söz sahibi oldu.[31] Ekonomi alanıyla ön plana Lidyalılar, MÖ 'da Ahameniş hükümdarı Büyük Kiros tarafından yıkılıncaya kadar Batı Anadolu'da varlığını sürdürdü.

Antik Çağ, Helenistik dönem ve Bizans dönemi

Anadolu'nun sahil şeridinde MÖ yıllarında büyük ölçüde Aiol, İyon ve Yunan yerleşimleri başladı. Bu yerleşimciler tarafından Milet, Efes, Smyrna ve Byzantium gibi çok sayıda önemli şehir kuruldu. Son olarak Yunan koloniciler tarafından MÖ 'de Megara kenti ortaya çıkarıldı. Yine bu dönemlerde, MÖ 6. yüzyılda, Türkiye'nin şu anki doğu toprakları üzerinde ErmeniOrontid Hanedanı tarafından bir devlet kuruldu.[32]

Anadolu, MÖ 6. ve 5. yüzyıllarda bir Pers devleti olan Ahameniş İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi ve bu egemenlik, MÖ yılındaki Makedonya Kralı Büyük İskender'in fetihlerine kadar devam etti.[33] Anadolu'nun içlerine kadar ilerleyen İskender; Frigya, Kapadokya ve en son Kilikya'ya kadar ulaştı. Ardından, İskenderun civarında (Antakya) gerçekleşen İssos Savaşı'nda ve akabinde Irak civarında meydana gelen Gaugamela Muharebesi'nde Ahameniş hükümdarı III. Darius'u perişan etti. Daha sonra Pers Kralı III. Darius'u devirdi ve Ahameniş İmparatorluğu'nu tamamen fethetti. Büyük bir yenilgiye uğrayan Darius, Fırat'ın doğusuna kadar sürüldü ve böylece Anadolu'daki Pers hakimiyeti son bulmuş oldu.

Büyük İskender döneminde kültürel kaynaşma ve Helenleştirme hareketi başlatıldı.[17] MÖ 'te İskender'in Babil'deki ani ölümünün ardından Anadolu bölünerek küçük Helenistik krallıklar ortaya çıktı. Tüm bu krallıklar, MÖ 1. yüzyıl ortalarında Roma Cumhuriyeti'nin bir parçası haline geldi.[34] Büyük İskender'in, fetihleriyle başlatmış olduğu Helenleştirme hareketi ise Roma İmparatorluğu döneminde hızlandırıldı. Bu nedenle daha önceki yüzyıllarda var olan Anadolu dilleri ve kültürlerinin nesli tükenerek yerini Yunan dil ve kültürüne bıraktı.[35][36]

yılında Roma İmparatoru I. Konstantin, imparatorluğun başkentini Byzantium'a taşıdı ve şehrin adını Nova Roma olarak değiştirdi. İmparator I. Theodosius'un () iki erkek çocuğu, babalarının 'te ölmesinin ardından Roma İmparatorluğu'nu Doğu ve Batı olmak üzere ikiye bölerek paylaştılar. Başkenti Roma olarak kalan Batı Roma İmparatorluğu, 'da yıkıldı. Halk arasında Konstantinopolis (İstanbul) olarak yaygınlaşan şehir ise, Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti oldu. Doğu Roma İmparatorluğu, daha sonraki yıllarda Bizans İmparatorluğu olarak anılmaya başladı, günümüz Türkiye topraklarının önemli bir kısmında hakimiyet kurdu ve Osmanlı Türklerinin İstanbul'u ele geçirdiği yılına kadar varlığını sürdürdü.[37]

Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu

Oğuz Türkleri, Müslüman olduktan sonra İslam dünyası çevrelerine daha yakın yerlerde ikamet ettiler ve 9. yüzyılda Hazar Denizi ile Aral Gölü'nün kuzeyine yerleşmeye başladılar.[38] yüzyıl itibarıyla Selçuklular, Pers yurdunu da sınırları içine katarak, atalarının vatanı Orta Asya'dan batıya doğru göç etmeye başladılar ve Büyük Selçuklu Devleti'ni kurdular.[39]

yüzyılın ikinci yarısında Selçuklular, Anadolu'nun doğu bölgelerine yerleşmeye ve akınlar yapmaya başladılar. 'de, Sultan Alp Arslan döneminde, Selçuklu Türkleri ile Bizans İmparatorluğu arasında yapılan Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra gelen Selçuklu zaferiyle birlikte Anadolu toprakları üzerinde Türkleştirme ve İslamlaşma hareketi başladı.[40][41] Bu hareketle birlikte Anadolu'da Türk dilleri ve İslam tanıtılarak yaygın hâle geldi. Böylece bölgede yaygın olan Hristiyanlık ve Yunanca, yerini yavaş yavaş İslam ve Türk kültürüne bıraktı.[40]

Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun parçalanmasının ardından, Anadolu'da diğer Türk beyliklerinin üzerinde hakimiyet kuran Anadolu Selçuklu Sultanlığı, uzunca bir süre Anadolu'yu yönetti. Başkenti İznik olan Anadolu Selçuklular, Birinci Haçlı Seferi sırasında İznik'in Bizans'ın eline geçmesiyle Sultan I. Kılıç Arslan tarafından tarihinde başkentini Konya'ya taşımıştır ve bu tarihten itibaren Konya, Selçuklu Devleti'nin başkenti olmuştur. Sultan I. Alâeddin Keykubad döneminde altın çağını yaşayan Selçuklular, I. Alaeddin'in ölümünün ardından duraklama sürecine girdi.

Alaeddin Keykubad'ın ölümünü fırsat bilen Moğollar, Selçukluların doğu sınırına saldırarak Anadolu içlerine girmeye çalıştılar. Nitekim 'te Anadolu Selçuklu Devleti ile Baycu Noyan komutasındaki Moğollar arasında gerçekleşen Kösedağ Muharebesi sonucunda gelen yenilgiyle Anadolu, Moğol hakimiyetine girmiştir ve Anadolu Selçuklu Devleti zayıflayıp yerini Türk beyliklerine bırakmıştır.[42] Bu beylikler arasında, Söğüt ve Bilecik çevresinde kurulu olan Osmanoğulları Beyliği, yüzyılın sonlarına doğru bağımsızlığını ilan etmiştir.

Osman Gazi'nin başında olduğu Osmanoğulları Beyliği, sonraki yıllarda gittikçe büyüyerek Anadolu, Balkanlar, Kuzey Afrika ve Levant üzerinde hâkimiyet kurdu. yılında, II. Mehmed öncülüğünde Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis fethedildi ve imparatorluk tarihe karıştı.[43] Bu olaydan sonra Osmanlılar, bir imparatorluk hâline geldi.

yılında I. Selim, Çaldıran Muharebesi ile Safevî hükümdarı Şah İsmail'i yenerek imparatorluğun sınırlarını doğu yönünde genişletti. 'de de Levant, Mısır ve Cezayir'i ele geçirdi ve Mısır'da hüküm süren Memlûk Sultanlığı'nı yıkarak İslamhalifeliğininOsmanlı İmparatorluğu'na geçmesini sağladı. Ardından Kızıldeniz, Umman Denizi ve Basra Körfezi üzerinde Osmanlı ve Portekiz imparatorlukları arasında, Hint Okyanusu'nda üstünlüğü ele geçirmek için bazı çeşitli deniz muharebeleri yapıldı. Portekizlilerin Hindistan üzerinde egemenlik sağlaması Osmanlı tarafından bir tehdit olarak algılandı. Çünkü yüzyıl sonlarındaki Coğrafi Keşifler sayesinde Ümit Burnu ve Amerika kıtasının keşfedilmesi, Osmanlı'nın elinde tuttuğu Doğu Asya ile Batı Avrupa arasında ticareti sağlayan eski ticaret yollarının önemini yitirmesine neden olup Osmanlı ekonomisini olumsuz yönde etkilemiştir.[44]

Osmanlı İmparatorluğu, ve yüzyılda, özellikle I. Süleyman döneminde tarihinin zirvesine ulaştı. Bu dönemde batıda Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na doğru topraklar genişletilerek Balkanların tamamı, Orta Avrupa ve Lehistan'ın güney kısmı ele geçirildi.[45]Osmanlı donanması, denizde çeşitli rekabetlere girerek başarılar kazandı. 'de yapılan Preveze Deniz Muharebesi'nde Barbaros Hayreddin Paşa'nın Haçlıları mağlup etmesinden sonra imparatorluğun Akdeniz'deki kontrolü arttı. Doğuda ise Safevî Devleti ile mezhep farklılıklarından ve toprak anlaşmazlıklarından kaynaklanan bazı çatışmalar, zaman zaman savaşa dönüşerek ve yüzyıl arasında devam etti.[46]

Osmanlı İmparatorluğu'nun duraklama döneminden gerileme dönemine girmesine neden olan Karlofça Antlaşmasımüzakereleri ()

Osmanlı İmparatorluğu, Batı Avrupa'da gerçekleşen Rönesans, Bilimsel Devrim, Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi gibi yeni gelişmeleri ülkesine getiremeyerek çağın gerisinde kaldı.[47]Kutsal İttifak Savaşları'nın bitmesiyle 'da imzalanan Karlofça Antlaşması sonrasında Osmanlı İmparatorluğu yavaşça gerilemeye başladı. Yapılan pek çok ıslahat ve yüzyılda ilan edilen Tanzimat Fermanı, ülkenin modernleşmesini amaçladı; ancak başarılı olamadı. Bunun yanı sıra, ülkede toprak bütünlüğünü korumak için geliştirilen, farklı dinî ve etnik kökenlere sahip kişilerin bir arada yaşaması fikrini içeren Osmanlıcılık akımı da başarıya ulaşamayarak dağılmanın önüne geçemedi.[48] 'te Kırım Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu, ilk kez dış borçlanmaya gitti; ancak alınan borçlar ödenemedi. Sonraki 20 yıl içinde yüksek seviyelere ulaşarak ekonominin iflasın eşiğine gelmesine sebep oldu ve Osmanlı hükûmetini zor durumda bıraktı.[49] Bunu Doğu Krizi ve Osmanlı-Rus Savaşı gibi felaketler izledi. Sonuç olarak Osmanlı ekonomisi, borçlarını ödeyemeyerek harap duruma gelince, alacaklı ülkeler tarafından 'de borçların tahsilatını sağlayacak Düyun-u Umumiye kuruldu. Böylece Osmanlı Devleti'nin gelirlerinin kontrolü, alacaklı ülkelerin eline geçti.[50] yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu, Avrupalı güçlerle karşılaştırıldığında sanayileşememiş ve gelişmemiş bir ülke konumuna geldi.[51] Yine de, Osmanlılar en uzak vasalları olan Açe Sultanlığı'na asker gönderirken Güneydoğu Asya'da bile nüfuz sahibiydiler.[52] Endonezya'daki Sumatra'da. Açe'deki kuvvetlerine, Atlantik ve Hint Okyanuslarını geçen Portekizliler Malacca Sultanlığı'nı işgal ettiler ve Latin Amerika'dan geçip Filipinler'deki eski Müslüman Manila'yı işgal eden İspanyollar karşı çıktı., çünkü bu İberyalı güçler, Osmanlı-Habsburg savaşları olarak bilinen Osmanlı Hilafeti'ne karşı bir dünya savaşı yürüttüler.

Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarının sınırları, askerî gücü ve zenginlik düzeyi giderek azalınca, Balkanlarda yaşayan Müslümanlar, gördükleri eziyetler sebebiyle Anadolu'ya göç etmeye başladı.[53] Aynı şekilde RuslarınKafkasya topraklarını ele geçirmesi sonucunda buradaki Müslümanlar da Anadolu'ya yöneldi.[54] İmparatorluğun yine son zamanlarında milliyetçilik isyanlarının çıkmasıyla milletler arasında çeşitli etnik gerginlikler yaşandı; bu etnik gerginlikler Ermeni Sorunu gibi çeşitli sorunları ortaya çıkardı.[55] Sultan II. Abdülhamid'in aşırı otoriter yönetimine bir tepki olarak gelişen Jön Türk hareketinin 'de yaptığı devrimle II. Meşrutiyet ilan edildi.[56] Ardından 5 Ekim 'de Bulgaristan'ın resmen bağımsız olması ve 6 Ekim 'de Avusturya-Macaristan'ın Bosna'yı tek taraflı ilhakı, ülkedeki kaos ortamını büyüttü. Bu olayları, pek çok canın ve toprağın kaybına sebep olan Trablusgarp Savaşı () ile Balkan Savaşları () izledi. 23 Ocak 'te, I. Balkan Savaşı sırasında gerçekleşen Bâb-ı Âli Baskını, Üç Paşalar'ı başa getirdi ve yönetimi ele geçirmelerine yol açtı.

Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletleri'nin yanında girdi ve savaştan yenik çıktı. Savaş sırasında Ermenilerle yaşanan etnik gerginliklerin tırmanması üzerine çıkarılan Tehcir Kanunu ile Ermeniler, Doğu Anadolu Bölgesi'nden Suriye'ye devlet eliyle göç ettirildi. Göçlerde farklı kaynaklara göre ile arasında Ermeninin hayatını kaybettiği iddia edildi. Bu ölümler, çeşitli kaynaklar tarafından Ermeni Soykırımı olarak tanımlandı.[57][58][59][60] Türk tarafı ise olayların soykırım olmadığını ifade ederek Ermenilerin yalnızca yerlerinin değiştirildiğini belirtti.[61] Ermenilerin yanı sıra, imparatorlukta savaş devam ederken Rum ve Süryaniler de öldürüldü ve bu olaylar da bazı kaynaklar tarafından soykırım olarak tanımlandı.[62]

Savaşın ardından imparatorluğa bağlı milletler ayrılarak çeşitli yeni devletler kurdular.[63][64][65][66] 30 Ekim 'de Osmanlı İmparatorluğu, İtilaf Devletleri ile Mondros Ateşkes Anlaşması'nı imzaladı.[67] 10 Ağustos 'de imzalanan Sevr Antlaşması ise Osmanlı topraklarını İtilaf Devletleri arasında paylaştırdı, ancak yürürlüğe giremedi.[43]

Türkiye Cumhuriyeti

Ana madde: Türkiye Cumhuriyeti tarihi

I. Dünya Savaşı bitiminde imzalanan Mondros Antlaşması'ndan sonra İtilaf Devletleri tarafından İstanbul, İzmir ve diğer Osmanlı topraklarının işgali, Türk Ulusal Hareketi'ni ortaya çıkardı.[68]Çanakkale Savaşı'nın öne çıkan isimlerinden biri olan Mustafa KemalPaşa'nın 19 Mayıs 'da Samsun'a çıkışı ile Sevr Antlaşması'nın getirdiği şartları iptal edip Mîsâk-ı Millî sınırları içinde kalan ülke topraklarının bütünlüğünü korumayı amaçlayan Türk Kurtuluş Savaşı başlatıldı.[69]

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır